liberavianimam
liberavianimam
29 posts
~liberavi animam meam...
Don't wanna be here? Send us removal request.
liberavianimam · 1 year ago
Text
17.12.2022 | 19.23
Tek bir alıntı,tek bir söz,tek bir cümle ve ürkekçe gönderilen bir mesaj.
Gökyüzüne asılmış bir hayat,ipinden koparılmayı bekleyen.İplere tutunmuş bir çocuk,sallanmayı ümit eden.
Bir insanın hayatı tek bir mesajla ne denli değişebilir?
Tek bir mesaj mı son nefesini vermekte bir hayatı yaşanır kılabilir?
Bir seneye neler sığdırılabilir,insanın içinden neler taşabilir?
Hastaydı ümitlerim,heveslerim bitikti.
Heves neydi ki?
İnancım yitikti.
Hâlbuki bana kalsa hayata yaşanacakmış bir şeymişcesine anlam yüklenmemeliydi.
Sessizleşmiş biriydim,cümlelerimi yitirmiştim.Konuşmak dahi yorucu bir eylemdi,hâlâ nefes alıyor olmak başlı başına bir problemdi.
Kavgalarım bitmişti,sorunum ne başka biri ne de kendimleydi.
Dinlenilmek nasıl bir şeydir bilmeyen ben,anlatmayı hafızasından silmiş gibiydi.
Biri geldi,gelmesi meçhul.
Ben mi gittim,o mu geldi bilmem.
Ben mi aradım,o mu buldu bilmem.
Bilmediklerime de üzülmem o geldi geleli,ne de olsa acizane şahsım ondan sonra bildiklerinden dahi bihaber.
Ben inanmak istedim.
Güvenmek istedim.
Hayal etmek,hayallerimi gerçekleştirmek istedim.
İlk defa böyle çok istedim.
Sonra bir şeyler başardın sen.
Benim varlığını unuttuğum yerleri hatırlattın.
Kalbimi anımsattın.
Senin uğruna tutuşan,çırpınan ve bundan hiç mi hiç yorulmayan bir şeyler vardı sol tarafta bir yerde.
Bir his vardı içimde,o güzel gülüşlerinde kendini hatırlatır dururdu her zerremde.
Dudaklarına kilit vuran ben;herkese anlatırdı seni,cümle alem bilirdi duygularından kaçan birinin sana olan sevgisini.
İnançların yıkımlar,güvenlerin kırıklar,hayallerin burukluklar getirdiği gibi ben de yıkıldım ara sıra;ben de güvendiğim yerden kırıldım bazıları,ben de incindim.
Bir şeyler kaçtı bazen hevesime.
Tıkadı kursağımı,önce genzimi sonra bağrımı yaktı.
Kaç kez kırıldım sayamadım da ama mutlu olduğum anların hatırına saydım.
Zaten ben bir seninle mutluydum bunu daha sensiz kaldığım ilk anımda anladım.
Sonra bir an geldi:
Asırlar boyu süre gelmiş yalnızlığımı senin kollarında parçaladım.
Dudakların tenimi bulduğunda bunca zamanki sensizliğime içten içe ağladım.
Ondan öyle de kaderin kırmızı ipleriyle hayatımı sana bağladım.
Üç yüz altmış beş gün altı saatimin her bir anını seninle anlamlandırdım.
Sonu baştan yazılmış bir hikayenin finali senden mahrumsa silinsin isterim.
Kaderin silinmez kalemi bana verilsin,yazdığım her cümle seni nasibim etsin isterim.
Bu yol nereye gider ben de bilmem ama sonu yalnız seninle bitsin isterim.
@yildiztozu
2 notes · View notes
liberavianimam · 1 year ago
Text
25.11.2023 | 00.00
Bitti kızım,anlıyor musun?
Bitti.
Diline de gözlerine de heveslerine de sözlerine de kilit vuracaksın.
Susacaksın kızım,dudaklarını parçalaya parçalaya susacaksın.
Sana zehir ediliyor ya her şey;tatlıyı unutacaksın,acıyı anacaksın.
Sen her konuştuğunda bıkıyorlar ya,sıkılıyorlar ya,konuşman için yalvarsalar dahi susacaksın.
Sen bir şeyler yapmaya çalıştıkça nefret ediyorlar senden.Çabaladıkça iğreniyorlar,beğenmiyorlar.
Sen ne kadar yaklaşmak istersen o kadar,öylece kaçıyorlar senden.
Anla be artık.
Güçlü de olmayacaksın güçsüz de.
Hiçbir şey olmayacaksın.
Madem ki hiçbir halta yaramadın,bir baltaya sap olamadın,bir işi yerine koyamadın,bir yanlışı doğru yapamadın.
O zaman olmayacaksın.
Herkes noktalayıp duruyorsa hevesle başladığın her cümleni,sonunu bile daha getirmemişken.
Son bulacaksın.
2 notes · View notes
liberavianimam · 1 year ago
Text
14.11.2023
Önce yalnızlığımı meşrulaştıracağım.Bu koca metropolde bir başıma kalacağım.Öyle uzaklaştıracağım ki insanları kendimden,öyle uçurumlar açılacak ki aramızda düşme korkusuyla adım atamayacaklar bana.Elleri dahi gidemeyecek telefona.
Sessizliğin duvarda yankısı artıp da zihnime çarptıkça,gürültülü suskunluğum ruhumu kamçıladıkça daha hızlı yazacağım bir kelebeğin kozasından kanatlarını parçalayarak çıkıp da ağaçtan düşüp öldüğü hikayesini.
Baştan savma olacak tüm satırlar.Kafiyeler,redifler birbirini arayacak ama asla bulamayacak.Sözcükler bir satırdan diğerine savrulacak,cümleler anlamını yitirecek.Mürekkep kağıda çarpa çarpa yosun tutacak.
Tek gösterimlik oyunuma tüm insanlığı davet edeceğim.
O an savaşlar duracak,ateşkesler peş peşe duyurulacak.Dünya barışı sağlanacak.Kudüs rahat bırakılacak,ağlama duvarı Süleyman Mabedi'nin etrafında yükselecek,hazineleri insanlara hibe edilecek.Arabistan petrolde boğulacak,Rusya nükleer silahları ortadan kaldıracak.İsviçre tarafsızlığını bozacak.Belçika en acı çikolatayı piyasaya sunacak.Almanya'dan işçi göçü başlayacak,orduları disiplinden cayacak.Finlandiya'da eğitim kurumları kapatılacak.Japonya'da bir daha deprem olmayacak.Çin'den yeni bir pandemi yayılacak,delirmek en bulaşıcı hastalık sayılacak.Kolombiya tüm kahvelerini seyirciler için yapacak.
Gösteri Beyaz Saray'da olacak.Amerika kapılarını dünyaya açacak.Kavimler göçü tekrarlanacak.Bilet bulamayanlar,kapıda kalanlar sokaklara yığılacak.Onlar için oyun Times Meydanı'nda yayınlanacak.
Tüm radyolar ortak yayın yapacak.Bütün kanallar tek uyduya bağlanacak.Dünyanın her bir yanında aynı gazeteler basılacak.
Pablo Picasso,Vincent Van Gogh ile bir kenarda oturacak,ressamlar yıldızlı bir gecede Mona Lisalar yapacak.Kant bir daha okunmayacak.Gogol dünya turuna çıkacak.George Orwell dünya başkanlığına atanacak.Kafka,Milena'ya kavuşacak.Sefiller tekrar yazılacak.Dostoyevski cezasız suçlar kurgulayacak.Sherlock mesleği bırakıp Baker sokağında purosunu yakarken Watson suçluları kovalayacak.Agatha Christie mizah romanları satacak Pera Palas'ta.Oğuz Atay,Selim'in babası olacak.Cemal Süreya 5.45 vapurunu kaçıracak.Turgut Uyar biraz da yeryüzüne bakacak.
Hukuk sisteminin altüst olacak,yargıçlar gösteriye gelenlere mısır satacak.Dilenciler en pahalı takımlarıyla localarda oturacak.Turistler taksicileri dolandıracak.Çocuklar adamları dilendirecek,ellerine paket paket mendiller tutuşturacak.Öğrenciler profesörlere ders anlatacak.Benzin ucuzlayacak,arabalar hurdaya çıkacak.Taksim Meydanı boşalacak,Hezârfen Galata'ya saklanacak.Cem Sultan hükümdar olacak.Yasaları mahkumlar koyacak,hükümet uyacak.
Ölüm sıkıyönetim ilan edecek.Kurtuluş umutları İsa'ya bağlanacak.Sahnenin perdeleri aralanacak,Hamlet oynanacak.Böylesi acıklı bir duruma Shakespeare bile diyecek söz bulamayacak.Romeo ve Juliet kavuşacak.Leyla,Mecnun'u bir vahada bulacak.Ferhat ile Şirin dağlarda yeni bir hayat kuracak.
Aristokratlar bodrumda yatacak.Soylular kristal bardaklarda kımız dağıtacak.Asiller,kölelerin esiri olacak.İngiltere'de güneş doğmamak üzere batacak.
Ölümüm bir dans gösterisini andıracak.Zarif hareketlerle ecel şerbetini yudumlayışımı görenlerin nutku tutulacak.Zifiri karanlıktaki sahne kanlı ayla parlayacak.Eş zamanlı gerçekleşen güneş tutulması göğü kızıla boyayacak.Kızıldeniz ayrılacak,kıtalar birbirini tamamlayacak.
Mucizelerin kucağındaki felaket dünyayı saracak.
Perdeler açılacak,kapanacak ve tekrar açılacak.Nefesler tutulacak,alkışlar yankılanacak,akıllar kaçacak.Bir yıldızın kaymasıyla oyun sonlanacak,tutulan nefesler bir daha hiç bırakılamayacak.
İnsanlık kendi gözyaşlarında boğulacak.Hiç duyulmayan yaşantımın aksine ölümüm asırlarca konuşulacak.Dünyanın her yanından insan bu cenaze törenine katılacak.Küllerim tabuta savrulacak.Kilisenim çanları dakikalarca çalacak,minarelerden ardı ardına selalar okunacak.Sekiz milyar beden ağırlaşmış tabutu yerinden oynatamayacak.
Bir gece yarısı sağanak yağmurda güneşlenen insanlar; sokaklara,duraklara,okullara,kitaplara adımı koyacak.
Her ne zaman göğe çevrilse başları,utançtan kıvranacak.
Yıldızlara düşen her bakışta varlığıma tezat yokluğum hatırlanacak.
Izdıraplarla geçen yaşantım,sustuğum çığlıklarım bir tür ruh hastalığı diye adlandırılacak.
Muzdarip hayatım buruk bir tebessümle anımsanacak.
Hikayem bir noktayı dahi hak etmeyerek üç nokta ile sonlanacak...
1 note · View note
liberavianimam · 1 year ago
Text
11.11.2023 | 22.49
Uzun zaman oldu.
Hem de çok.
Çok değişti her şey,bazı şeylerin aksine.
O bazılar,bazılar hiç değişmedi,bazen bile değişmedi.Aynı kaldı ve aynı kalacak.
Kelimelerle aram iyi fakat aralarından hangilerini seçeceğimi bilemiyorum,hangisi daha iyi özetler durumu bilemiyorum.Uzatmalı mı uzun uzun yoksa kısa mı kesmeli kesik kesik,hiç mi hiç bilemiyorum.
Karar veremiyorum,seçemiyorum.Aslına bakarsan seçenekler arasında kaybolup gidiyorum,sanrıların arasında yitip giden düşüncelerim gibi.
Kayıp gidiyor,tutamıyorum.
Tutmak için de çabalamıyorum.
Kendimi bildim bileli...Ki ben kendini bilen bir insan değilim,bilemiyorum belki de beni,beni tanıyanlara sormalı.Ya beni tanıyan biri var mı ki?Tanıyanlar,tanıdığını sananlar ne kadar bilir beni?Böyleyim ya da böyle olmaya itildim,belki de ben tercih ettim.Kendiyle çelişirken insanları inandıran,umutsuzluğun dibini boylarken diğerlerine hâlâ bir umut var diye vaatler sunan,insan içinde ne gülmeyi ne ağlamayı becerebilirken başkalarına ağlayacak bir omuz olan biriyim.Soğuk,buzdan duvarları olan,güven problemlerini aşamayan,kendi ördüğü duvarlara çarpa çarpa yosun tutan,uzak,sessiz,ciddi,meşgalesiz,hayatın içinden dışına doğru akışında savrulan kişinin tekiyim.
Zihninde cam parçaları,kalbinde kırıklar,kursağında hevesler,sırtında izler taşıyan,taşımaktan boynu bükülen,dik duruşunun altında sürekli ezilip büzülen biriyim.
Soruyorum arada da kendime hâlbuki,böylesi bir hayat yaşanmaya değer mi?Yazık değil mi,israf değil mi?
Kaçıyorum sonra,önce insanlardan,sonra kendimden.Arkama bakmadan,önümü görmeden,nereye gittiğimi dahi bilmeden körü körüne kaçıyorum.Öyle kaçıyorum ki nereden geldim ve nereye gidiyorum,bilmiyorum.
Unutuyorum,hatırlamaya değer bulmuyorum.Hatırlamak neydi?Ah işte bir bilsem lakin onu da hatırlamıyorum.
Siliyorum beni,diğerlerini,herkesi ve ardından her şeyi.Sonra çarpıyorum.Öyle kuvvetli çarpıyorum ki sarsılıyorum.Zemin ayaklarımın altından ne ara kaydı,bilmiyorum.
Çuvallamış olsam gerek,sanırım kaçmayı dahi beceremiyorum.Oysa ben neyden kaçıyordum,nereye kaçıyordum ve nereye varıyordum?Bir yere varabiliyor muydum,bir şeye?Varmak neydi?Varlığım niyeydi,kimeydi?
Düşüyorum...
Ne kadar düştüğümü bilmiyorum.Düşmek ölçülür müydü?Gözlerimi bembeyaz bir odaya açıyorum.Beyaz?Boş,bembeyaz bir oda?Bildiklerimi unutuyorum,bilmek neydi?Nasıl bir eylemdi?Eylem neydi,neredeydim?Önemi var mıydı?
Sonra biri geliyor ve diyor ki "Bildiklerimizi unutalım,yeniden öğrenmeye varım.Hatalarımı doğru kabul eder misin,doğrularımı hata?Ellerimi tutarsan,buradayım."
Kimdin,nereden gelmiştin,neden gelmiştin?
Bembeyaz odayı kirletmeye müsait çamura bulanmış avuçlarıma baktım.Tutmak istediğin eller bunlar mıydı?
Niye?
Önemi yoktu.
Yerimden kalktım ve ellerini tuttum.Yerim sen oldun.Tutundum ve kurtuldum.Neyden kurtulduğumu unutmak istedim,daha sıkı tutundum.Korkularımdan kaçmak istedim,korktum.Korktukça sıkı sıkıya tutundum,sonra korkularım sen oldun.
Ya sen olmasaydın?Ben olur muydum?Ben,ben olur muydum?
Kendimi buldum.
Asırlardır kapatıldığım parmaklıklar kayboldu,üzerimdeki devasa fanus kaldırıldı,renklerle tanıştım,nefes aldım.Sonra anladım,anladıkça yaşadım.Yaşamaya çalışıyorum.Bana çiçekli bahçeler vaat ettin.Güneşli günler,neşeli hikayeler.Ümitler yeşerttin.Yaşamayı öğrettin.Beni bana sevdirmek istedin,oysa senden güzel bir şey görmedim.
Bir tek seni sevdim.
Seni belledim,seni öğrenmek istedim.Kalbinin ritminden,tenindeki benlere kadar bilmek istedim.Ezberledim.Beni anlatacak kelimeleri bilmiyorum,seni anlatacak sözcüklerin var olduğunu ise zannetmiyorum.Var olduğumuz kadar yokuz da aslında.Her muhteşem şeyde olduğu gibi.Her zıt maddede olduğu gibi.Varsan varım.
Hayat zor,farkındayım.Benim hayatımı ise kolaylaştıran sensin,hayatıma en büyük zorluk senken hem de.Zorsun,zorluyorsun çünkü bağımlılık yapıyorsun.Daha ve daha fazlasını istememe sebep oluyorsun.Yetemiyor değilsin lakin yetiremiyorum.
Yediremiyorum da uzak kalmayı kendime ya,deliriyorum.
Güneşten uzak çiçek,denizden ayrı balık gibi bitiyorum.Sığınmak istiyorum,sarılmak istiyorum.Kafamdaki tek ses kalbinin ritmi olsun,değdiğim şey tenin,yaslandığım yer göğsün olsun istiyorum.Her şey dursun,sen devam et istiyorum.
Yetişemiyorum.
Erişemiyorum kollarına,sana.
Elimde bir tek hayaller kalıyor,delirmemek için kurduğum delirten hayaller.Onlar da olmadığında tükeniyorum.
Anlaşılmak istiyorum.Anlatmak değil.Konuşmayı hiç değil,bu satırları yazmayı değil,bakışlarımlara bağırmayı değil.
Hissedilmeyi istiyorum.
Hisset istiyorum.Yanımda ol,olamadığında varmış gibi yap istiyorum.Yaşama hevesim olan,nefeslerimi daraltmasın istiyorum.Kokusunu soluyamadan uyuyamadığım insan uykularımı bölmesin istiyorum.
Seni istiyorum ya,bütünüyle.Tüm açgözlülüğümle,doyumsuzluğumla,her şeyini istiyorum.
Benim ol,bende ol istiyorum.
Çok zor buldum,aramıyorken buldum.Kolay kaybettim ve kazanana dek kendimi yitirdim.Tekrarını göze alamam.Sensiz tek bir sabaha dahi uyanamam.Sen olmadan,hayalin olmadan yapamam.Hayallere sarılmadan tek sensiz bir ana katlanamam.Çünkü bu benim devam etme sebebim,hâlâ umut edebilme nedenim.
Seni çok zor geri kazandım.İlerisi için ne olur hayat bizden ne alır ya da bize neler verir bilemiyorum,sen olduktan sonrası ile de inan hiç ilgilenmiyorum.Tek bildiğim seninle olan anlarımda mutlu ve huzurlu olduğum.Seninleyken hayatı biraz daha yaşamaya değer bulduğum.Yaşadığımız her bir ana sıkı sıkıya sarıldığım,yaşayacaklarımız için heyecanlandığım,plan yaptığım,düşünmeden duramayıp o anların hayallerine sarıldığım.
Geçmişte yapamadığım için pişmanlık duyduğum her şeyi fazlasıyla yapmaya çalışıyorum.Kendimin en iyi versiyonu olmak için çabalıyorum.Senin için,bizim için yapıyorum;yapmaya çalışıyorum ve bu beni mutlu ediyor.Çabamın karşılığını senden aldığım sevgiyle görüyorum,görmek istiyorum.
İyi ki döndün,yuvana hoş geldin sevgilim.
Bir dahakine ya beni de götür ya da gitme.
Senin unutup normal hayatlarımıza devam edelim dediğin her şey,her saniye benim hayatımın kendisi.
Beni hayallerimden,heveslerimden etme.
Matmazel
@yildiztozu
5 notes · View notes
liberavianimam · 1 year ago
Text
07.08.2023 | 03.21
Neyin cezası bu,hangi suçun bedeli,ne yaptım da bu kadar acı sonuçlanıyor?Kötü biri değilim ben,seni sevmekten başka da bir şey bilmem.
O hâlde niye bu içten gelen gaddarlık,neyin acımasızlığı?Beni seven yüreğini nereye gömdün,kim sarf ediyor kurşundan sözleri,hangi yüzün eline almış sıkıyor kalbimi,sen mi göze alabiliyorsun beni öldürmeyi?
Ben kıyamıyorum sana,incitemiyorum seni.Bile isteye üzemiyorum.Kendimi öldürebilecek kadar nefrete sahipken senin tenine dokunmaya korkar bir şefkatim var.
Bensiz yaşayamayacağını beni öldürerek mi kanıtlayacaksın bana?Hani yapamazdın bensiz,hani her türlü severdin beni?Hani bile isteye incitmez,hani kıyamazdın?
Nereye sakladın vaatleri,niye tutamıyorsun yaşamaya umut yeşerten sözleri,niye duramıyorsun arkasında dimdik aşk için ölmeye hazır adam gibi?
Yazacak mecalim de yok artık,eskisi gibi uzun uzun.Sensizlik beni bitiriyor,sürekli içimde bir korku.
Eriyorum mum misali ateşinde,senin için yanıyorum.Ne benimle beraber atlıyorsun o ateşe,ne de üfleyip söndürecek cesareti gösteriyorsun.Kalbindeki tüm kötülüğü bana ayırmışsın sanki,tahtımı oraya kurmuşsun.Gözlerim acıyor,açıp da bakamıyorum ekrana.Kaç saat sana ağladı bu gözler sayamadım.Miladını gittiğin vakit olarak alalım,hesabı zor olur.
Her şeyimi seriyorum uğruna,feda ediyorum kendimi.
Korkaklığım,cesaretim,acizliğim,yüceliğim, sevincim,hüzünlerim hepsi sana ama körsün işte.Tek bir isteğine beni yakıp kül edecek kadar merhametsizsin.Bir kez olsun okşadığının hayaliyle baktığım saçlarım avuç avuç dökülüyor ellerime.Bu dünyada bir tek seni görsün istediğim gözlerimin beyazı kırmızıya çalıyor.
Hak etmiyorum bunları,hak etmiyorum sensiz bir mutsuzluğu.Beni bırakıp gitmelerine dayanamıyorum.Kalbim acıyor kalbim.Öldürmek istiyorum kendimi.Bu işkenceye son vermek istiyorum.Sadece seninle kurduğum hayaller ip olsun dolansın boynuma istiyorum.Acıtacağına öldürsün istiyorum.
Katlanamıyorum görmüyorsun,nefret etmek istiyorum beceremiyorum bilmiyorsun.
Kendimden nefret ediyorum.
Mutlu olmamıza izin vermediğin için saf öfke doluyum.
Düzgün de yazamıyorum ellerim titriyor.
Beni üzmemen dışında bir şey isteme hakkım olsaydı bu dünyada yemin ederim ki beni üzdüğünde ne hâle düştüğümü görmeni çok isterdim.
Nasıl ağladığımı,nefes bile alamadığımı gör isterdim.
Her şeyim üzerine yemin ederim -ki bu sen oluyorsun- "Ne yapmışım ben?"derdin.
"Nasıl bu hâle düşürürüm?"derdin.
Benim ağlamaklı hâlimden değil beni ağlatan kendinden nefret ederdin.
Vicdanını sorgulardın.
Bana değil,bana asla değil kendine acırdın.
Kendini küçümserdin.
Andım olsun çocukluk yaptığını düşündüğün o kadını alır bağrına basardın.
Bu dünyadaki tek serveti sen olan o kişiyi alır göğüs kafesine saklardın,başka bir şey yapmayı aciz bulurdun.
Bana değil kendine üzülürdün.
Beni sevmeyi değil kendini sevmeyi bırakırdın.
"Bir insan bir başkasına bunu yapmamalı,yapamamalı."der insanlığa dahi aykırı bulurdun.
Abartı olduğunu dile getireceğin her cümle boğazında takılır kalır,yutkunmak isteyip de yutkunamazdın.Öylece içinde bir yere batar,acıtırdı.
Ve yine her şeyim üzerine yemin ederim ki ben seni hayatımın hiçbir noktasında,hiçbir zaman bile isteye üzmedim.Canını yakmaya çalışmadım.
Aksine bundan deli gibi korkar oldum,önce kendimi kaçırdım her sinirlendiğimde sonra aklımı ama seni incitmeyi denemedim bile.
Hâlâ yediremiyorum ama sen bunu bile isteye,kendi dileğinle yaptın.
Pişman olayım diye yaptın.
Seni incitme ihtimalimin olduğu en ufak olayda bile kendime verdiğim zarardan haberin yokken seni üzdüğüm için beni pişman etmeyi denedin.
Kendime vereceğim cezalar aklının ucundan dahi geçmezken kendince beni cezalandırmaya kalktın.
Benim bu dünyada bir sana merhametim,şefkatim ve sevgim çoktur bir de bana acımam yoktur.
Sana bir şey olacak olsa bana çoktan olmuş bil.
Ve sen yaşa diye kendimden geçebilecekken sen bunu yapayım diye kendi ellerinle ittin beni.
Acı çekmemi istedin,üzülmemi istedin.
Oysa ben kanatlarımı kıracak olsan dahi güzel meleğin olmak istedim sana.
Sense bana cenneti yasakladın.
Söyle şimdi böylesi bir cehennemde yaşamak reva mı bana?
Ölüm yanmaktan tatlı ceza değil midir kanatları kopmuş olana?
-Şimdi sen söyle bana cennetim diyen sen değil miydin?-
~Matmazel
@yildiztozu
5 notes · View notes
liberavianimam · 2 years ago
Text
26.06.2023 | 06.26
Her Şeyim;
(Bu sana son yazım.)
Tarihe de ufak bir göz atacak olursan eskimeye yüz tutamamış bir yazıyla karşı karşıyasın bu sefer.
Sen bunu okurken ben bir şehir daha değiştirmiş olacağım.
Şehirler gezdim,oldukça uzun yollar geçtim,bedenim oradan oraya savruldu.Değişmeyen tek bir şey oldu.Aklımdan,kalbimden hiçbir yere ayrılmadın.
Nereye gitsem benimle geldin,peşimi bir an olsun bırakmadın.
Bir oyuncağım var biliyorsun,her yere götürüp durduğum.Bu sefer ondan önce günlüğümü attım çantama biliyor musun?Cüzdanıma fotoğrafın,yazdığın yazıların,aklıma anıların.
Yine seni sordular bana.
Neyim olduğunu sordular.
Her şeyim vardı ve hiçbir şeyim yoktu.
Sen vardın ve sen yoktun güzel bebeğim.
Biliyor musun,dün gece yatmadan hemen önce benden vazgeçtiğin düşüncesine alıştırmıştım kendimi ya da alıştırdığımı sanarak kandırmıştım her zamanki gibi.
Gün boyu çok yorulmuştum,malum zihnimin içerisinde oradan oraya koşturup durdun,yordun biraz beni.
Buraya bir şeyler karaladıktan hemen sonra telefon elimde uyuya kalmışım.
Sabah uyandığımda bir mesaj:
Özledim seni.
(Ben de seni sevgilim,ben de seni.)
O ana şahit olmalıydın.Hava daha tam aydınlanmamış,odada hafif bir loşluk var.Gece üşümüşüm,yattığım yerden doğrulmak çok zor.
Saate bakmak için telefonu alıyorum ve ekranda tek bir bildirim.
Hâlâ uyuduğumu sanmalarım,gözlerimi ovuşturmalarım,ekranı kapatıp kapatıp tekrar açmalarım,gerçek olduğuna inanamayışlarım;dakikalarca tek bir mesaja donakalmışcasına bakıp ne diyeceğimi bilememek,heyecanlanmak,umutlanmak, acaba mı diye düşünmek,heveslenmek...
İnanamayıp sana sormama ne demeli peki?
Oldukça gülünç bir durum benimki,mazur gör bu hâlimi.Alışkın değilim ki.
O andan sonrası gün boyu gülümseyerek ama biraz da ürkerek geçti.
Denize gittiğim bir an oldu.
Kulaklıklarım takılı,aklımda senin attığın şarkılar;önümde sakin,berrak bir deniz.
Hafif bir kalabalık,onları umursamadan denizin ortasında bir yere öylece çöküp oturan ben.
Seni düşündüm bir süre -yalan,oldukça uzun bir süre-.
Yaşanılanları düşündüm.
Bir gün,dedim.
Acaba bir gün seninle gelmek de mümkün olur mu?
İhtimaller dahilinde mi?
Sonra bir şey yaptım ben.
Hiç denize girmediğini söylemişti,benim minik yıldızım.
Yanımdan gelip geçen insanlar ve diğerleri önemsiz.
Denizin dibindeki en güzel taşları,deniz kabuklarını toplamaya başladım.
Siyah olanlarını daha çok seçtim,sen siyah seversin.
Biraz da beyaz koydum araya,senin zıttına gideyim dedim.
Ve diğer bir sürü renk.
Cam bir şişeye doldurdum.
Senin için,hiç denize değmemiş birine denizin en dibindeki taşları hediye etmek için.
O an düşündüm de elimden geliyor olsa gökyüzündeki yıldızları bile toplayıp getirmek isterdim.
Muhtemelen buna benim de gücüm yetmeyecek,yıldız bu sonuçta sevgilim.Taş toplamak gibi değil.
Bunun için sana hayalini kurduğumuz o teleskobu alabilirim.
Dokunamayız belki ama izleyebiliriz.
Yanına gidemeyiz ama uzaktan sevebiliriz.
Aynı...Aynı seni sevmek gibi.
Kabul eder misin,ister misin böylesini?
Çok şey yaşandı.Yedi aya neler sığdırdık.Ne kavgalar ettik,ne barışlar imzaladık.Her şey değişti,sen dahil,ben dahil her şey değişti.
Bir şey hariç.
Sevgim.
Şunu bilmeni istiyorum.
Önümde akıp giden upuzun bir yol var,güneş yeni yeni doğuyor ve yeni yeni açan kiraz çiçekleri hâla bir umut olduğunu vaat ediyor.
Ve ben biliyorum ki ben değil bir şehir öteye,dünyanın en bilinmedik yerine gitsem dahi seni yanımda götüreceğim.
Hiç terk etmeyeceğim.
Dönüşüm hep sana olacak demiyorum çünkü senden gidişim olmayacak.Bu intiharı etmeyeceğim.Kendime dair bu cinayeti işleyemeyeceğim.
Seni sevmek öldürse dahi seni severken nefes almayı deneyeceğim.
Bir ev yıkıldı başımıza,tepemizde yıldızlar.
Çekip çıkabileceğin bir kapı dahi kalmadı bize.
Ben buradayım ve burada olacağımı fısıldıyorum sana.
Gidecek misin?
Eğer ki kalacak olursan tuğla tuğla bile olsa,yıllar da alsa bu evi yeniden yapacağız.Bu benim sana çok uzun zaman önce verdiğim sözüm.
Sevgilim;
Ben o çakıl taşlarını sana getirmek istiyorum.
Sen bir otobüs garına vardığında beni orada bulmak istiyor musun?
Bana sarılmak,şu bitmeyen hasretimi biraz olsun dindirmek istiyor musun?
Beni yine yeni yeniden sevmek istiyor musun?
Ben ömrüm boyunca yazmaya,şiirler okumaya,masallar anlatmaya,destek çıkmaya,anlamaya,anlatmaya,konuşmaya, susmaya,kahkaha atmaya,ağlamaya,kavgalara,barışmalara varım.
Seninle olduğu müddetçe varım.
Lakin sen son sözü diyene kadar bu da benim sana son yazım.
Son vaadim.
Daha güzel başlangıçların umuduyla şimdilik sonlandırıyorum.
Ya gelirsen ümidiyle üç nokta bırakıyorum buraya,olur da kalırsan devamı olsun diye.
Seni çok sevdim.
Çok seviyorum.
Daha çok seveceğim.
Benim minik yıldızım,bende hiç eskimeyeceksin.
Çakıl taşlarımla seni bir otobüs durağında beklemek dileğiyle...
Kara, kara zehir gibi delirtir aşk beni,
Bu defa başka.
Yedi, sekiz, dokuz kere diriltti aşk beni,
Bu defa başka.
Beyaz kelebek bulsun da seni, söyler belki kaderi,
Varsın yansın bu şehir kül olsun.
Kuru sıkı silah gibi o esmerin teni,
Bu defa başka.
Dilimdeki küfür gibi fısıldar o beni,
Bu defa başka.
Benden fazla seven bulsun ya seni,
Isıtsın sarsın sebebim bende kalsın.
Ama sen banasın.
Kim var kalbini yere serip?
Kim var gönlünü eğleyip?
Kim var gökleri şen edecek?
Ben burdayım işte...
Matmazel 'in
@yildiztozu 'm
0 notes
liberavianimam · 2 years ago
Text
06.06.2023 | 00.01
Bu sefer ne kırgın ne de kızgın bir hissiyatla geldim buraya.
Biraz mutlu,az biraz umutlu,dingin ve bitkin.
Sınava tam tamına on iki gün kaldı,gerçi bunu senin söylemenle fark etmiş olsam da çalışmıyor da değilim.En azından yanına gelecek kadar çabalıyorum.Evet,yanına gelmek.Bir deli fikir.Üstelik çoktandır ikimize de benimsetmeyi,özellikle de senin gibi realist ve mantıklı bir insana bile benimsetmeyi başarabildiğim delice fikir.Bakma bu çılgın tavırlarıma.Özünde ve aslında bir hayli mantıklı insanımdır ben.Benden tavsiye almaya gelen insan sayısı da az değildir hani.Lakin kendim ne kadarını uyguluyorum,ah işte orası tartışılır bir mevzu.Fakat uygulamayı becerebiliyor olsaydım bu satırları yazan ben olmazdım.İşte bu yüzdendir ki hâlimden memnunum.En azından öyle olduğumu sanıyorum.Açıkçası mantıklı konuşup,duygulara pek de yer vermeden düşünmeye çalışan ara ara saçmalamaktan zarar gelmez fikrini benimseyen biri için ile bile oldukça uçuk bir fikir.Her şeyini arkada bırakıp,internet üzerinden tanıştığın ve yüzünü canlı canlı bir kez olsun görmediğin birinin yanına,hiç bilmediğin bir şehre okumaya gitmek.İşte bu benim için bile çılgınca.İkimiz de biliyoruz ki aslında biraz para bayıp İstanbul'da da pek tabi okuyabilirim.Yani en azından okuyabilirdim.İnternetten tanıştığım ve yüzünü bile canlı canlı görmediğim o adam,benim hayatımın tümünü kapsayıp,zihnimi,kalbimi ve bedenimdeki her bir hücreyi ele geçirmiş olmasaydı tabii.Eh hâliyle durum böyle olunca bu çılgınca fikrin de ele başı ben olmuş oluyorum.
Yalnız bayım;bu kendimden emin,her şeye göğüs gerebilecek hâlimi mazur görmeni ve bir de maskemi çekip indirdikten sonrasını değerlendirmenizi isterim çünkü aslına bakarsanız deli gibi korkuyorum.
Ne ile karşılaşacağımdan,
nasıl karşılanacağımdan,
neler yaşanacağından delicesine korkuyorum.
Yine de korkuyor olmadığım bir şey var ki o da bu adımı atacak olmak.Çünkü biliyorum ki aramızda mesafeler olduğu sürece bu durumlar da böyle sürüp gidecek.İkimizden biri o riski almadığı sürece belki bir süre sonunda ikimiz diye bir şey dahi kalmayacak.Biz olmak için çıkacağım bu yolda belki seni bulmayı başaracağım,belki de kendimi kaybedeceğim.Neyse ki bunu problem etmiyorum.Çünkü seni bulamayacak olma fikri kendimi kaybetmekten daha korkunç geliyor.Bir şarkıdan da yola çıkacak olursak:
"Aşk yok olmak diyor biri,yar ben yokum yok zaten."
Ansızın giriverdin hayatıma.Planlarım dahilinde değildin.O gece sana yazmak aklımın ucunda bile değildi.Özellikle tanımadığım birine yazmak da bana göre değildi.Yazsam dahi cevap almak olası değildi.Ama oldu,ben yazdım ve sen cevapladın.Belki birbiriyle karşılaşması en mümkün olmayan iki insan bir şekilde tanıştı.Belki de kader diye buna diyoruzdur,ne dersin?Kaderin gayrete aşık olduğunu da bilirsin,eğer bir önceki soruma cevabın evetse.Ve ben de çabaladım.Tanıştıktan sonrası çorap söküğü gibi geldi.Konuşma isteğim,seni yakından tanıma dileğim hiç dinmedi.Her geçen gün çoğaldı.Bilemiyorum,beni sana çeken şeyler vardı.Sanki sende bir şeyler saklıydı ve ben çözemeyeceğimi bile bile denemek istiyordum bunu.Sana çekiliyordum inceden inceye ve bundan hiçbir rahatsızlık duymuyordum.
(Yalan,ilk haftalar deli gibi korkuyor,hissettiklerime anlam vermeye çalışıyor,niçin seninle hâlâ konuştuğuma bir sebep bulmaya çalışıyordum.Bulamıyor da değildim.Bulmak istemiyordum.Çünkü...Tüm bu olanlar hoşuma gidiyordu,hoşuma gidiyordun.)
Seni en başında sevmek için hiçbir sebep aramadım.Aşkta mantık aranmayacağı gibi.Tabi o zamanlar aşık olduğumdan dahi bihaberdim.
Hoşlandığımdan emindim sadece ve emin olduğum bir şey daha vardı ki işte bu pes etmememin sebebiydi.Seni kaybetmek istemiyor oluşum.Bu hoşlantının devamının geleceğini biliyordum.Sende daha fazlasının gizli olduğunu biliyordum ve ben de bu hissin peşini bırakmadım.Peşinden sürüklendim.Bile isteye yaptım bunu.Sevdikçe de sebepler çoğaldı zaten lakin hep dediğim gibi en çok da senin o güzel yüreğine,bunca kire,kötülüğe rağmen temiz kalabilen ruhuna vuruldum.Lotus çiçeği benzetmesini çok önceden yapmıştım sana fakat o zaman senden bahsettiğimi anlamamıştın ya da anlamazdan gelmiştin.Lotus Çiçeği'mdin benim.Lotus Çiçekleri yalnızca bataklıkta yetişir ve dünyanın en temiz çiçeğidir.Tüm o çamurun içerisinde beyaz kalabilen nadide bir çiçek.Sen de bu pis dünyanın,kirlenmiş devrin masum,temiz çiçeğiydin.Sana sahip olmak değil,seninle olmak istedim.Bu yüzden de yanından hiç gitmedim.Gitmeyi düşündüğüm anlar oldu,canımın çok yandığı fakat gitmedim.
Gidemezdim.
Çünkü dünyadaki hiçbir yer senin yanından daha iyi değildi.Kimse bana senden daha fazla huzur vermemişti.Emin ol bu gitme düşüncelerine direnişlerimin birinde daha yeni yeni fark ettim sana aşık olduğumu.Sana olan sevgimden emindim fakat bazen çok kırıldığımda bile gitmeyi kabullenmediğim bir anda durdum ve kendi kendime söyledim:Ben bu çocuğa gerçekten aşık olmuşum.Fark ettim çünkü senin yaptığın tek bir hatayı başkası yapacak olsaydı çoktan hayatımdan çıkmış olurdu.Seninse her bir hatan kabulümdü.Kusur sandığın her şey benim için bir aşık olma sebebiydi.Gözlerim hepsine kördü.Ben pek insan seven biri değilim.İstediğim zaman arkadaş edinebiliyorum ama yalnızlığımın oldukça istekli bir tercih olduğunu yeni kavrıyorum.Ben insanlara tahammül edemiyorum.Akrabam,arkadaşım hiç fark etmez.Ne kadar iyi bir insan olduğu fark etmez.Sadece hayatımda insan istemediğimi fark ettim.Ve sen benim hayatımda sonsuza kadar kalmasını dilediğim,bunun için geceler boyu dua ettiğim ilk ve tek insansın.
Sallantılı,oldukça da tartışmalı bir ilişkimiz oldu lakin nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde işte,altıncı aydayız.Neredeyse yarım yılı birlikte geçirdik ve ben tek bir saniyesinden bile pişman değilim.Her anı benim için çok değerliydi.
Muhtemelen geldiği gibi gidecek.Biz yine kavga edeceğiz,yine tartışacağız,yine ayrılacak gibi olacak fakat ayrılmayacağız,bir şekilde barışacağız.Bir süre sonra olgunlaşacağız,belki daha az bağıraşacağız fakat sevmekten geri durmayacağız.Sana bir elmanın yarısı olma sözünü veremem.Ortak noktalarımız kadar ayrı düştüğümüz çok fazla şey var.Biz bu gidişle de daha çok kavga ederiz zaten.İnsanların bizim için dünyanın en uyumlu çifti demeyeceği de kesin.Neyse ki insanların dediğine göre yaşayan bireyler değiliz.Sana çok iyi anlaşırız da demiyorum,sürekli tartışırız belki.Hep kahkaha atarız,mutlu oluruz da demiyorum,belki yeri gelir çok ağlarız.Belli kalıplara sığmayız belki,bir ismimiz de olmaz.Bilindik hiç olmayız.(Hâlâ matmazel yazılı kolyeme anlamsız bakışlar atarak ne anlama geldiğini çözmeye çalışanlar var)Ama biz oluruz.Beraber oluruz,birlikte oluruz.Birbirimizin oluruz.İşte sana bunun sözünü verebilirim.Daima mutlu olacağımız sözünü veremem fakat yüzünde ufak bir tebessüm oluşturmak için her şeyi yapacağımın sözünü verebilirim.
Her koşulda elini tutacağımın,yanına,arkana,sağına,soluna baktığında göreceğin ilk kişi olacağımın sözünü verebilirim.Bir nefeslik değil de ömürlük olacağımın sözünü veririm sana.
Ben seninle her şeye varım,sonu uçurum dahi olsa.
Seninle birlikte büyümek,her anına tanıklık etmek,saçlarının beyazladığı zamanları görebilmek içimi ısıtan hayaller.Hayallerimi süslemeye devam et.Onlar seninle güzel.Ben seninle güzelim.
Çünkü çok güzelsin,özelsin,özelimsin.
Canımın çiçeği sevgilim;
Kalbimde yeşerdin ve hiç solmayacaksın...
Matmazel
@yildiztozu
1 note · View note
liberavianimam · 2 years ago
Text
29.05.2023 | 00.16
Kaybediyorum.
Neyi,diye sorma;gerçi sormazsın ya, neyse.Ben dahi bilmiyorum.Belki her şeyimi,belki sahip olamadığım bir şeyi,belki de benim zannettiklerimi;beni kaybediyorum.
Bilmeyi çok isterdim,bir insanın sevgisinden emin olmak nasıl hissettiriyor.Durmaksızın yaralı kuş misali çırpınan kalbi duruluyor mu mesela,soğuyor mu yüreği,yatışıyor mu endişeleri,diniyor mu kaybetme telaşeleri,sakinleşiyor mu insan?
Bilmiyorum be,bilmiyorum işte.Kendimden emin çıktığım bu yolda seni bilmeyi geçtim,kendimi dahi bilmiyorum artık.Neyim,neyinim,ne içinim?Nedenimi, sebebimi,emin olduğum her düşünceyi feda ettim sana geleceğim diye.İşin kötüsü bir karış dahi yol edemedim.Olduğun yerde bekledin ve buna rağmen sana gelemedim.İzin vermedin.
Eski ben değilim artık.Ben bile değilim.Bu,aşk insanı değiştirir saçmalığı değil.Bu bir emeğin hiç edilişi,sevginin yok edilişi karşısında bir yenilgi.Sana yenildim ve beni kaybettim.Kaybetmeye de devam ediyorum.Her şeyim sendin ve artık hiçbir şeyim belki de.
Hayallerimi aldın benden biliyor musun?Hırslı,hayalleri olan ve sürekli çabalayan o kız değilim artık.Sana hayal kurmayı öğretmekle öyle uğraştım ki kendim için hayaller kuramadım,kurmuş olduklarımı da çoktan unuttum.Umutla bakmıyorum geleceğe artık.Sana verdiğim umutlardan bana geriye koca bir hiç kaldı.Onları da aldın benden.Öyle umutsuzdun ki benimkiler ikimize de yeter sandım.Verebileceğimden fazlasını vermeyi denedim.Karşılığını alamadıkça eksildim.Fark etmedin ama yavaş yavaş da hissizleştim.Sana sevmeyi öğreteceğim diye bir yola girdim ve şimdi korkuyorum.Karşılığını vermeyi beceremediğin her şeyde olduğu gibi sevgisizliğinde de kaybedecek olursam diye.
Ya benim sevgim ikimize yetecek diye çabalerken sevgimi de tüketirsen?Ya beni de öldürürsen,bende güzel olan her şeye yaptığın gibi?
Çaresiz bıraktın beni,yersiz yurtsuz.Tuttun elimi,bırakmayacaksın sanarken uzaklara fırlattın.Dünyam olduğunu düşünmeye başlamışken başıma yıkıldın.Düştüğüm yerden kaldırıp defalarca kez yerden yere vurdun.Düşmekten beter ettin.Tek kelimenle iyi gelip üzerine tekrar tekrar yaralar ektin.Hâlâ ne için savaşıyorum bilmiyorum.Belki de çoktan can verdim,savaştığımı sanıyorum;bilmiyorum.Neden burada olduğumu dahi bilmiyorum.Her yanında durmaya çalıştığımda sen tarafından itilmeme rağmen niçin geliyorum bilmiyorum.Belki de sonu çoktan yazılmış bir hikayeyi değiştireceğimi sanıyorum,inan bilmiyorum.Bana sorarsan artık umut da etmiyorum.Sonu nasıl yazıldıysa,bırakalım öyle kalsın.Ne de olsa sen benim kalemimi çoktan kırdın.Ben en güzel duygularımı senin için yeşerttim,sen onları hiç ederken gözünü bile kırpmadın.Bir şeyi başardın.Büyüttün beni.Acıyla yoğurdun her yanımı.Lakin bir şeyi hesap etmedin.Büyüyen her insan gibi oluverdim,hissiz,ümitsiz,sevgisiz.Belki büyük oldum,belki senin de oldum fakat ben olamadım.
Üzgünüm ancak bu gece ve bundan önceki tüm gecelerde içimde kırılan şeylerin haddi hesabı yok.Değil tek bir özürün,ömrün bile yetmeyecek telafi etmeye.Beni senden emin kılmayan her şeyden nefret ediyorum artık.Bu sen olsan dahi.Beni hayatının kıyısına köşesine sığdıramadın,hâlimi hatrımı sormadın,aldığı nefesi bile seni bir gün görebilecek olmanın heyecanıyla soluyan birini gecelerce tek sözünle nefessiz bıraktın.Acımadın,kırdın,döktün,parçaladın. Ne diyeyim?Bunu senden başkası başaramazdı.Ansızın geldin,duvarlarımın ardına girdin,her şeyim oldun ve her şeyi hiç ettin.
Tebrik ederim.
Bu senin bir orduya bedel,tek kişilik zaferin.
Ben mi?
Ben çoktan yenilgiyi kabullendim...
Matmazel
@yildiztozu
2 notes · View notes
liberavianimam · 2 years ago
Text
23.05.2023 | 17.46
(Artık her zaman hitap ederek başlamayacağım.)
En son ne zaman hissettirdiğini unuttuğum sevgiyi özledim,aşkla bakan gözlerini özledim.İlk tanıştığımızda "Seninle nefes almaya başladım." diyen adamsın sen,beni her gün tekrar tekrar öldüren.
Seni yaşamayı özledim.
Kestiğin nefeslerimi,kokunda soluklamayı özledim.Sıcaklığını özledim,bu dondurucu soğukluğun işkenceler ediyor ruhuma.Ya sonlandır acımı ve öldür ya da bir son ver eziyetine ve yaşat beni.
Seninle güldüğüm hayatı özledim.
Hayatımı,seni özledim...
27.05.2023 | 00.30
Bana demiştin ya:Herkes gider,sen de gideceksin.Bu yüzden sana yakın davranmayacağım diye.
Bir söz var bilir misin?
"Herkes gider mi?"
Herkes gitmez,bayım.
Bazıları kalır,hem de gitmek için tüm yolları kendisine açmana rağmen kalır.
İşte ben de sana varan,kilometreleri aşan yolları gideceğim ve sana geleceğim.
O gün geldiğinde kollarımı boynuna dolamışken asla gitmeyeceğimi söyleyeceğim.Sözüm olsun ki bazılarının gitmeyeceğini sana öğreteceğim ve seni her iki ömrümde de seveceğim.
Seninleyim bir tanem,seninleyim.
Sonsuza kadar...
Matmazel
@yildiztozu
0 notes
liberavianimam · 2 years ago
Text
12.05.2023 | 01.01
En Güzel Duygularımın Katili;
(Bu sayfayı hiç unutma,unutama.)
Öncelikle şunu bilmelisin ki gönlümden çok başka şeyler geçebilecekken bu satırları yazmak zorunda kalışımın yegâne sorumlusu sensin.
Dün gece bir cinayet işledin yıldız,seni cezalandıracak güce sahip değilim lakin seni yargılayacağım ve suça dair tüm delilleri buraya toplayacağım.
Sen,benim 'yüreği güzel adamım' diye sevdiğim kişiye ihanet ettin.Boynu bükük bıraktın onu.En sonunda ikimizin de kaybedeceği bir savaş başlattın dün gece.Seninle konuşmadan duramayan ben, sen yazmadan yazamadım bile sana.
Utandım,yıldız.
Sevgimden değil,sahip olduğum en güzel şeyi,sevgimi sana vererek onu hiç ettiğim için utandım.Onu hiç ettiğin için senden de utandım.Sinirini benden çıkarmana izin verdim.Yine sana en ufak zararım dokunmamışken gelip de bana darbeler indirmene izin verdim.Senin gönlüne açılan bir yara olacağına benim bedenimde kanayan bir yara olsun diye.Güzel kalbine aşık olduğum adamın her şeyini kabul ederdim de dış görünüşüme laf etmesini ben de yediremedim kendime.Sen nasıl hazmedebildin?Bir insanın davranışlarından haz etmeyebilirsin.Sevmiyorsan gidersin,seviyorsan en azından kendine çeki düzen vermesini istersin,yanında kalmak için fakat onun elinde olmayan şeylerle onu vuramazsın yıldız.Ben senin kusurlarını hiç görmedim,eğer ki görseydim onları da severdim.Sürekli şikayetçi olduğunu söylediğin çocuksuluğum da bu masum sevgimin en büyük ispatıydı işte.Ben,senden başka bir şeyi görmedim sende.Sana aşık oldum sadece,bedenine değil ruhuna,kalbine.Her hafta getireceğin bir buket çiçeğe değil,alacağın pahalı hediyelere değil,yapacağın gösterişli organizasyonlara değil;sana aşık olmuştum.Onları değil,sözcüklerini istemiştim;ellerini,gözlerini,ilgini,sevgini.
Seni istemiştim ya,seni.
Ne yazık,fark etmemişim.Ben yalnızca gözlerinde aşkı ararken senin gözlerinin gözlerim dışında her yere değdiğini görmemişim.
Belki bir gün gerçekten bir insanla hayatını birleştirme düşüncesine eriştiğin yaşa gelirsen (bu kadın ben mi olurum bir başkası mı bilinmez) aslında bahsettiklerimin ne kadar da önemli olduğunu fark edeceksin.Biri gelip senin maddiyatına baktığında,ona sunabileceğin evine,arabana baktığında,en ufak şeye kavgalar çıkardığında benim bu masum,çıkar gözetmeyen,senden başkasını görmeyen sevgimi arayacaksın.O zaman anlayacaksın,yıldız.Mezara kadar olanın,iki dünyalık olanın ne olduğunu o an kavrayacaksın.
Dün sıraladığın şeyleri unuttun belki çoktan ya da unutacaksın fakat ben tek harfini dahi unutmayacağım.Ömrün boyunca senin bile kapatamayacağın bir yara,senin dahi dolduramayacağın bir boşluk bıraktın kalbime."Şöyle şöyle olursan seni tekrardan severim,"dedin.Ben seni her hâlinle sevecekken sen beni bir türlü kabullenemedin.
Ben mükemmel olsaydım beni sen dahil herkes severdi.Güzel olacağım,alımlı olacağım fakat senden başkasına da bakmayacağım.Hem akademik olarak başarılı olacağım,hem de ev işlerine bakacağım.Aynı zamanda seni memnun edip tam istediğin olgunlukta kadının olacağım.Tüm bunlara sahip olup bir de senin olacağım.Sen ne yapacaksın bunun karşılığında.Neyi vereceksin bana?Aşkını mı?Böyle olan biri aşkı başkasında aramazdı yıldız.Kimse aramazdı.Kimse de bu kadar kusursuz olamazdı.Beni sevmediğine üzülmüyorum.Senin gerçekten birini sevmeyi öğrenememiş,bunu tatmamış oluşuna üzülüyorum ve seviniyorum.Bu kadar şanslı olduğun için,ömründe bir kez olsun koşulsuz sevilmeyi tattığın için seviniyorum.Çünkü bunu sana verdim.Kalbimi karşılıksız,hiç düşünmeden verdim.Sen ise seni ömrünün sonuna kadar koşulsuz sevecek birini sevebilmek için şartlar koydun ya önüne,bu da senin ayıbın olsun.
Biliyor musun?Benim mucizem olduğunu düşünmüştüm.
Nedenini açıklayayım.
İş yerine girdiğimde,her yeni ortama girdiğimde yaptığım gibi,kendimi belli etmedim;insanları ve çevreyi gözlemledim.Öyle kadınlar vardı ki kimi eşinden ayrılmış,kimi okumak isteyip de okutulmamış,kimi kavuşamamış.Bir şekilde yolu düşmüş işte oraya.Daha ikinci haftadan gidip de hepsine gecenin bir yarısı onlar için yazdığım şiirleri ve ufak hediyeleri verdim ansızın.Hayatlarında kimse onlar için böyle bir şey yapmamış biliyor musun?Kimse onları böyle tanıyıp mutlu etmemiş.Benim hayatıma girmiş ya da çıkmış hangi insana sorarsan sor onu bir defa olsun mutlaka ufak bir sözle,iltifatla,hediyeyle,notla ansızın böyle mutlu etmişimdir.Bana yazıp,benimle konuşan insanlara sor,ruhunun bir köşesine değmişimdir.Hiçbiri inkar etmez bunu.Dokunduğum çok hayat vardı ve karşılığını beklemiyordum.Sen karşıma çıkana dek.Seninle tanıştığımızda sandım ki sonunda bir lafına mutlu olacağım,bir gülüşüne ömrümü adayacağım o kişiyi Allah bana nasip etti.Mutluluğumu sende bulacağımı zannettim.Seni iyiliğimin karşılığı olan bir melek olarak gördüm.Meleğimdin sen benim.Bu dünyadaki cennetim olarak belledim.Cennete götürecek olanım,dedim.Oysa sen tarafından cehennemin en derin çukuruna hapsedildim.İşte iş yerindeki tüm o kadınlar toplanıp bana ufak hediyelerle beraber bu defteri almıştı ben gitmeden.Sen bizi mutlu ettin,seni mutlu edecek şeyleri de buraya yaz diye.
Ben de seni yazmak istedim.
Bana güzel tek cümle dahi yazdırmadın.Kalemim dahi dargın sana.Zaten tek düze olan gülüşlerimi çaldın benden.Verdiğin her mutluluğu fazlasıyla geri aldın.Sayfalarımı kavgalarla,umutsuzluklarla doldurdun.Senden önce hayalleri,hele toz pembe hayalleri olan biri hiç değildim.Seninle beliren hayallerimi ufacık da olsa renklendirmek isterken onları da siyaha çevirdin.Mum ışığı misali titrek umudumu söndürdün.
Yakın arkadaşım,kuzenim sevgililerini anlatırken beni hep boynu bükük bıraktın sen.Özendim,ama benim sevgilim bana yeter,bizim sevgimiz bize yeter,dedim.Meğer ortada biz denen bir şey yokmuş,sevgin yokmuş,sen yokmuşsun.Yalnızca ben ve yalandan ibaret hayalin varmış.
Hep seni savunmak zorunda kaldım.Bana bağırıp çağırdıktan sonra defolup gittiğinde dahi o lanet olası masaya yemek yemek için oturmak zorunda kaldığımda dolu dolu gözlerle yutkunamıyorken bile anneme seni savundum.Ben yaptım,dedim.O yapmaz, dedim.İşi vardır,dedim.Canı sıkkındır,dedim.Vardır bi' bildiği,dedim.Sever,dedim.Gitmez,dedim. Dedim,dedim,dedim.Seni kendi içimde affetmelerimle,sığındığım avuntularımla,sarıldığım yalanlarınla kendimi mahvettim;yenildim.
Sen dün fiziki kusurlarımı yüzüme vurdun diye senin hakkında sustuğum şeyleri konuşacak değilim.
(Yine de ağlamamak için kendimi tuta tuta,boğazımda bir düğümle dakikalarca suspus ayna karşısında kendimi incelememin hakkını ödeyemeyeceksin.)
Karşımdaki değişince değişmem ben.Çünkü ben hâla sevgimin arkasındayım lakin sevdiğim adam durmuyor artık önümde.Yıllar önce ortaokulda bana zorbalık yapıyor diye küfürler savurduğun kişilerin yaptığından farksızdı yaptığın.Tek farkınız onlar beni değil merdivenden bir binanın en tepesinden atsa bile böyle incitemezdi fakat sen başardın.Tebrik ederim,zaferinin tadını çıkar benim minik yıldızım;bunu senden başkası yapamazdı.
Dün sana olan sevgimi kendime sakladım.Kırılan kalbimin kapılarının ardına kilitledim.Bana;seni kendimle aldatıyorum, dediğin an,bin yerimden incindim.Seni pişman etmeye yemin ettim belki lakin girdiğim bu savaşta ikimizin mağlubiyetini de baştan kabul ettim.Kim kazanırsa kazansın sevgilim,biz çoktan kaybettik.
Ben kaybettim,seni kaybettim,yüreği güzel adamımı kaybettim.
Ümidimi,hayalimi kaybettim.Bir yaz akşamı,balkonumuzda oturup,omzuna yaslanıp yıldızları izlemek istediğim adam beni yanında istemediği an ben kaybettim.Bu benim en büyük yenilgim.
Mutlu musun?Artık apaçık değilim sana,çırılçıplak değilim,çocuk değilim,büyük değilim,duygu dolu değilim,masum değilim yıldız.Masum değilim,savaşa giren her kimse gibi ben de artık masum değilim.Ansızın değilim sana karşı,beklenmedik değilim,hazırlıklıyım.Kazanmaya çok yakın fakat aldığı yaralardan ayağa kalkacak dermanı bile kalmayan,evine dönmeyi değil de zafer çığlığıyla harp meydanında ölmeyi dileyen bir savaşçıyım.Sana kendini açmaktan korkmayan,seni gözünden sakınıp da kendine dair hiçbir şeyi senden sakınmayan ufaklık değilim,sana karşı bir yarışmacıyım.
Her konuda bilgili olduğunu iddia ettiğin gibi din konusunda da bir gönlü kırmanın,birinin ahını almanın,ondan helallik isteyecek hâl bile bırakmamanın,onun gözyaşına sebep olmanın da hakkına bakmak istersin belki.Belki değer vermediğinden okumayacaksın,belki üşengeçliğinden çok sonra bakacaksın,belki bunu okumuş da anımsıyor olduğunda ben omzunda uyuyor olacağım.Omzunda uyuya kalan o kadının gönlü sana ebediyen dargın kalacak.Bin yerinden kırdığın o güven duygusunu canlandırmak belki de imkansız olacak.Belki de o kadın sen bunları okuduğunda hayatta, hayatında dahi olamayacak.Olur da pişman olmak istersen bunun yüreğine yapacağı ağırlık yeter sana.
Sen bir cinayet işledin,yıldız.Benim en güzel,en masum duygularımın katili oldun.
Hiç ettin onları.
Dün gece Tumblr'a yazarken yalan söyledim, sevgilim.Ruhumu geceye çevirdin ve yıldızları da alıp gittin.
Canın sağ olsun,gittiğin yerde mutlu ol.
Ben seni çok sevdim,benim güzel bebeğim lakin ya ben beceremedim bu sevme işini ya da sen bir türlü sevemedin,sevmedin.
Uzun bir yolculukta,denizi görmek adın.
Mirasın bu kokuyla baş edemez hiçbir yanım.
Koşar adım,koşar adım uzağına bu volkanın.
Dayanamaz,kül olurum can verir bu sol yanım.
Alınyazım hak etmedin sana yaptıklarımı.
Vur yüzüme günahları,korkup kaçtıklarımı.
Utanırım,utanırım;gözlerimde yaş oldun.
Üzülme sevgilim,gülümse şarkı oldun bugün.
Geçmişin elleri yakamda,
Ve her gece buluyor beni odamda.
Her yolu denedim son bulmuyor,
İçimin yangını,sesimin argını.
Her sonu göreni öldürmüyor.
Bir amaç verdin bana,dinle ama ağlama.
Yolun ortasında yürüyeceksen,ters yöne doğru,arkana bakmak zor iş çünkü.
De ki;ararsan kalbine bak!
De ki;ölmen gerek belki bi' kaç defa.
Ben de yaşamak denen şeyi saksıya gömdüm ama filiz verdi.
En iyi sen tanırsın aşk kokan şarkıları,
Kâh öldük,kâh öldürdük yaşadık aşkı kadın.
Zaman geçer,ecel çeker kollarımdan yanına.
Biraz üzül,biraz ağla n'olur iyi hatırla beni.
Ben bu şarkıcıdan "Kuzey Yıldızı"nı söylemek isterken sen bunu yazdırdın bana.Öyle olsun,bizim bir şarkımız olmadı hiç.Bunu hediye ediyorum,benden hatıra olsun sana.Ben dinlerken çok ağladım,şarkıya değil;senin hiçbir zaman bu sözleri diyecek kadar pişman olmayacak oluşuna.Sen kolay kolay ağlamazsın,yine ağlama.Geceden hâllice güzel gözlerin acımasın.
Olur da pişman oldun;yanında olursam kulağıma fısıldarsın,hayatında olmazsam vicdanına...
(Bu sayfanın arasına tek yaprağı olan bir papatya saklamıştım.Sevmiyor çıkmıştı.Biraz acıttı.)
Matmazel
@yildiztozu
1 note · View note
liberavianimam · 2 years ago
Text
23.04.2023 | 00.29
Umut Bahçeleri Yeşerten Adam;
Olur olmadık bir şeye trip atarak üç gündür gelmeni bekleyen bu kıza yazmayan sevgilim;tüm eşyalarımı kolilere yerleştirdiğimden senin için tuttuğum günlüğü bulmak biraz imkansız.Bu yüzden öylesine bir yere not alıyorum daha sonrasında deftere geçireceğimden emin olabilirsin.
Dört ayımız yeni yeni bitti.
Değiştik,geliştik,küçüldük,büyüdük,ağladık, güldük,tartıştık,barıştık,sevdik,seviştik.
İyisiyle kötüsüyle,kavgasıyla gürültüsüyle,acısıyla tatlısıyla çok da güzelleştik.Bir olduk,seni ve beni bir kenara bırakıp biz olduk,birleştik.
Açtığın her yaraya,yaşattığın her tatlı ana minnettarım.Hepsi için sonsuz teşekkürler.Kolyen boynumda,sevgin kalbimde ve bir gün olacağına inanıyorum ki ellerin de ellerimde.
Senden vazgeçmesi imkansız.İnsan kalbini bir kenara bırakıp da arkasını dönüp gidemiyor.Hoş,zaten gidesim de gelmiyor.Senden gitmeyi nasıl isterim?Kendime karşı o kadar da acımasız değilim.Sana yeterince geciktim ve sözüm olsun ki ömrümün geri kalanında seninleyim.
Sanıyorum ki iki dünyada da benden kurtuluşun olmayacak,umarım bu seni sevindiriyordur.
Güldüğünde dudağının kenarında oluşan kıvrıma bin ömrüm olsa binini de feda ederim.
Canımın çiçeği,biricik sevgilim;
Böyle ufak şeyler için çekip gitme.Çok daha fazla mutluluğu hak ediyoruz.Sana verdiğim değeri ve bana hissettiğin sevgiyi yanındayken bil.Her şey bittiğinde,iş işten geçtiğinde anlaşılan bir değer istemiyorum.
Her geçen gün beni daha çok sev,çünkü ben öyle yapacağım.
Kirpiklerinin her tanesinden öpüyorum...
24.04.2023 | 12.02
Canımı Yakmaktan Bıkmayan Can İçim;
Arkadaşımın hep söylüyor olmasına rağmen inanmadım."Onu bu kadar alttan alma,çok yumuşatıyorsun bu çocuğun yaptıklarını,hep affedersen üzülen sen olursun,biraz tepkini koy."demelerine rağmen kıyamadım ben sana.Kötü bir şey diyemedim,üzülsem de belli etmedim zaman zaman.Üzemedim seni,üzmek istemedim.Canın yansın istemedim.Derman olmayı dilerken dert olmak istemedim güzel yüreğine.Fakat ben böyle yaptıkça sen daha çok umursamadın beni.Nasıl olsa affediyorum,nasıl olsa susuyorum diye hiç ettin duygularımı.
Mutlu musun?
Çok küçük hissediyorum kendimi.Acıyorum şimdi kendime.Duvarları da yumruklasam,saçlarımı da koparsam öfkem geçmiyor.Nefretim çoğalıyor kendime,hâlâ da senden nefret edemiyorum.İşin kötüsü etmek de istemiyorum.Ben beceremiyorum ama böyle bir acı yüklediğin için kalbime,sen kız kendine.
Olur mu?..
Matmazel
@yildiztozu
0 notes
liberavianimam · 2 years ago
Text
02.04.2023 | 06.47
Gözümden Sakındığım Sevgilim;
MSÜ sınavı için evden çıkmadan önce bi' uğrayıp teşekkür edeyim dedim.
Şu an bile bu kadar rahat hissetmemin tek sebebi sensin.Bana duyduğun o güvenin sıcak bir yuva misali beni sarmaladığını hissediyorum.Bugüne kadarki tüm tavsiyelerin,abi gibi kızmaların,baba gibi korumaların,kardeş gibi desteklerin için teşekkür ederim.
Eksik kalan tüm yönlerimi tamamladın,her şeyim oluverdin.Benim bile varlığını bilmediğim yerlere dokunabildin,iyi geldin.
Seni sevmek hayatımda yaptığım en güzel şeydi.
İyikimsin bebeğim.
Sen hep iyi ki...
18.04.2023 | 00.00
İyikim;
İyi ki doğmuşum da hayatına dahil olmuşum,iyi ki doğmuşsun da benimle olmuşsun.Çok sevdiğim frambuazlı pasta yanımda,boynumda hediye ettiğin kolyenin narin izi,etrafımda hediye paketleri,led lambalarımın altında hoş bir müzik eşliğinde kendini gülümsemekten alıkoyamayan bir ben.
Her şeyimsin be,adam.
Her şeyim.
Hüznüm,sevincim,hayretim,kederim,neşem,endişem,kavgam,anlaşmam,hasretim,eşim dostum,düşmanım,akıl hocam...
On yedi yaşımın bana bıraktığı en güzel şey,on yedi yaşım.
Her ne kadar on sekiz olmuş olsam da hep senin ufaklığın kalacağım.
Seni seviyorum,yüreği güzel adamım.
Nice bizli senelere...
Matmazel
@yildiztozu
8 notes · View notes
liberavianimam · 2 years ago
Text
30.03.2023 | 17.13
Minik Kızıma;
(Bu sefer sana değil,bana yazıyorum.Beni yazıyorum.)
(Ne süslü cümlelere yer vereceğim ne edebiyata ne de sana.En şeffaf hâliyle beni okuma fırsatı veriyorum sana,düştüğüm hâle ister inan ister inanma.)
Günlüğümdeki pembe sayfalar,bitebilirsiniz artık.Hayattan umudum kalmadı.Yalnızlığımın meşrulaştığının,kimsesizliğimin en bariz kanıtıdır bu satırlar.
Babam annemi aldatıyor,annemi üzmemek adına vicdanıma ağır yükler taşıyıp duruyorum.Annem her sinirlendiğinde ağıza alınmayacak laflar ediyor."Sana yemek bile vermemek lazım." da dedi yüzüme karşı;"Geberteceğim en sonunda seni,elimde kalacaksın." demişliği de oldu.(Onlar gibi olursam endişesiyle çocuk sahibi olmaktan korkuyorum.)
Kendimi hiçbir yere ait hissetmiyorum.
(Bazı zamanlar sen hariç.)
Dünya büyüyor ve ben küçülüyorum.Kimi zamansa dünya ufalıyor bense sığamıyorum.Tepki vermiyorum.Az konuşuyorum,az yiyorum,az uyuyorum,hiç gülmüyorum.Toplu taşıma kullanmıyorum,saatler sürse bile her yere yürüyerek gidiyorum.Tek bir insan dahi görmek istemiyorum.Toplu ortamlarda boğuluyorum,nefes alamıyorum,hiçbir yüzü görmeye gelemiyorum.Girdiğim her sınavı batırıyorum.Sınıfta durmanın işkence olduğu anlarda derse odaklanamıyorum.Dershaneden kaçıyorum.Üniversite kazanmak için hiçbir şey yapamıyorum.
Düşünmekten uyuyamıyorum.Okuduğum kitapları anlamıyorum.En sevdiğim şarkıları dinlerken sıkılıyorum.Ruhumu ortaya dökmek istediğim hâlde yazmaya üşeniyorum.
Zaman öldürücü uzunlukta,sorumluluk almak gözümde büyüyor.Her şeyden ve herkesten kaçıyorum.İletişim kurmak istemiyorum.Beni tanıyan herkesin unutmasını,kimse tarafından bilinmemeyi diliyorum.
Saatlerce,sokak sokak,cadde cadde yürüyorum ve düşünüyorum.Kalabalıkta olmaktan yorulunca evim olmayan eve dönüyorum.Doktorun verdiği ilaçları alıp odama kapanıyorum ve düşünmeye devam ediyorum.Sonra düşünmekten de yoruluyorum.
Kafamdaki sesleri susturamıyorum.Çıldıracak gibi oluyorum.Başımı ellerimin arasına alıp saatlerce ağlıyorum.Kendimle konuşuyorum,duvarlara bağırıyorum,tavanı izliyorum.Bana iyi gelecek tek insana ulaşamıyorum.Bir başıma yaralarımı dağlıyorum.Acıyorum.
Kendimi inceliyorum ve tiksiniyorum.Sonra bundan da sıkılıyorum.Yere oturup sırtımı yaslıyorum ve karanlık odada saatlerce öylece duruyorum.
Ağlıyorum,hırçınlaşıyorum,sinir krizleri geçiriyorum,eşyaları bir tarafa fırlatıyorum,odanın içinde dört dönüyorum,kimsenin okşamadığı saçlarımı çekiştiriyorum,koparıyorum,hakaretler ediyorum,duyamayacakları hâlde kötü kalpli hatta kalpsiz olduklarını haykırıyorum,pencereye koşuyorum,beş kat yüksekliğinden aşağı bakıyorum,mermere yaslanıyorum,ayak uçlarımda yükseliyorum,soğuk rüzgar yüzümü yalayıp geçiyor,gökyüzüne bakıyorum,göğüs yakan bir nefes alıyorum,pencereyi kapatıyorum,yerime geçiyorum,sakinleşip ölümcül suskunluğa bürünüyorum.Sustukça kafamdaki sesleri duymak zorunda kalıyorum.
Acı çekiyorum.
Hissizleşiyorum.
İntiharı düşünüyorum,senaryolar kurguluyorum sonu aynı uçurumda biten.Cennet-cehennem belirsizliğinden korkuyorum,hayatım cehennemden farksızken."Ondan"çekiniyor ve utanıyorum.Acıya boyun büküyor ve uslu bir çocuk gibi cezamı çekiyorum.
On sekiz yaşıma bir ay var ve on yedi yıldır yaşamıyorum.
Tükeniyorum.
Hayat için savaşmaktan yoruldum.
Mücadele etmek değil ölmek istiyorum.
Son yazdığım şiiri de yazayım buraya.
Tutunamadım
Sanrılar bir duvardan bir ötekine savurmuş,
Boyaları hastalıklı sarı olan,kolumdan tutuyor.
Karşılıklı oturup bir de sırf dem çay söylemişim,
Hiç durmaksızın bağıra çağıra susuyor.
Saten tavanın çatlamış köşesi gözüme ilişmiş,
İnce ince sızan yağmur suyuna yalanlar karışıyor.
Acının demini,ince bel bardağın dibini görmüşüm,
Gürültülü sessizliğim zihnimi parçalıyor.
Yakın dostlardan pencere kenarı göğsüme dayanmış,
Ayın utancından karardığı gecenin ayazı yüzüme vuruyor.
Koyunları sayayım derken dertleri gütmüşüm,
Kibritçi kızım yürek yangınıma çöpleri döküyor.
Uykunun hapları yatağımda sabahlamış,
Sabahlar kör olurken baba eve yeni geliyor.
Ruhumun çocuğunu masallarla büyütmüşüm,
Gökyüzüne intihar ipinden salıncaklar sarkıyor.
Selimciğim Işık yakama yapışmış,
Titrek,kanlı parmakları şah damarımı buluyor.
Nicedir yaşamaktan öte ölümü beklemişim,
Tutunamayanlar cehennemi bizleri ağırlıyor.
Sancıların yazarı Atay;pişmanlığında boğulmuş,
Kalemi kağıda sürmeyeceğine yeminler yağdırıyor.
Kendimi kurtarmışken neye ziyan bedeni öldürüşüm,
Şimdiye dek yuttuğum her çığlık satırlarımda yankılanıyor...
20.19
Ne Kalabildiğim Ne Gidebildiğim;
Bugün buraya kaçıncı gelişim?
Eski mesajları okumaya başlamıştım ki durmaksızın dolan gözlerim fazlasına bakmama müsade etmedi bir türlü.Gürkan ben o hâlini çok özledim.Üzerime titrediğini hissetmeyi,kıyamamanı,bahaneler bulup bulup sürekli yazmalarını,ben uyurken bana mesaj atmalarını,kırmamanı,ansızın aramalarını,nahif tavırlarını çok özledim.
Canımı çok yakıyorlar,sığamıyorum bu şehre,dayanamıyorum.Merhametine, sevgine,ilgine,şefkatine,sende güzel olan her şeye ihtiyacım var.Ne olur,onların itip durduğu bedenimi kucakla,sar beni sıkı sıkı bırakma.Yalvarırım,ruhum acı çekiyor.
Yalvarırım.
Çok,belki kendimden dahi çok seviyorum.Söylemekten de hiç çekinmiyorum.Lakin kırgınlığımı dile getiremedim,söyleyemedim.
Kalbimi açıp da göstermedim,oysa ne çok isterdim fakat beceremedim.
İncindim.
Ben yazarken çok ağladım,sen okurken gülümse olur mu.Kıyamam sana ben.
Geceden kara gözlerine kıyamam,kirpiklerinden öpüyorum...
Matmazel
@yildiztozu
0 notes
liberavianimam · 2 years ago
Text
30.03.2023 | 05.40
Yürek Kesiğim;
Öyle uzun uzun yazmaya gelmedim.Kısa bir not düşüp penceremin kenarında kıvrılmaya devam edeceğim.
Bu saat olmuş da beni uyutmamış bir kalp ağrım var,bilmem ki bilir misin?Yoksa uykunun en derininde,rüyanın güzelinde misin?Tek bırakılmışlık hissini hiçbir zaman unutamayacağım.Ben sevebileceğim tüm insanların yerine koymaya çalıştım seni.Bir seni görünce içi gülen gözlerim bir sana bu kadar çok ağladı.Diğerlerinin yaptıklarına çoktan alıştım da seninkilere hâlâ hayret ediyorum.
Kırgınım.
Bugün de okula gitmeyeceğim.Hasta bedenimden ötürü değil,yorgun ruhum dinlenmek istiyor.Gerçi bu pek mümkün değil gibi.Ne de olsa hatıraların zihnimi meşgul ediyor.İçimde hâlledemediğim şeyler var.
Bir şarkıdan birkaç satır bırakmak istiyorum buraya.
Gelgitlerin aklımın kıyılarını döver,
Kalbimi un ufak eder.
Peşimi bırakmayan tüm kötü düşünceler,
Seni görünce hemen değişirler.
Ne olacaksak olalım karar ver,
Ya sev beni ya sevdirmem için zaman ver.
Bana masum güzel gözlü bir çocuk ver,
Ölelim mi beraber,ölelim mi beraber?
Pencere kenarı beni bekler güzel bebeğim.Kız çocuğunun kırgın olduğu kimseler,ağlayarak da olsa hâlletmesi gereken meseleler varmış.
Sana yüreğin kadar güzel geceler dilerim.
Üzerini çok açma.Hava soğuk,üşürsün.
(Yine uzun yazdım,seni kısa kesmek imkansız...)
16.31
Gidişlerini Ezberlediğim;
(Gelsen ya artık,25 saat oldu.)
Bak,canımı yakıyorsun ve zaten zor olan yaşamak daha da zorlaşıyor benim için.Acıdan uyuşmuş bir bedenle ne kadar yaşayabilirim ki?Aldığım nefesin bir anlamı yok,yediğim yemeğin,içtiğim suyun,uyuduğum uykunun,yaşadığım hayatın hiçbir anlamı yok.Benim açtığın yaralar ve seni seven kalbim arasında sıkışıp kalmışlığım var.Yapma,gerçekten artık zorlanıyorum.Aklım senden nefret edecek gibi oluyor lakin içimde susturamadığım bir yanım sana çok aşık.Seni söküp atamıyorum,atamam da.Belki bir köşede bırakıp kaçabilsem içim rahatlayacak,yüküm hafifleyecek.Fakat yapamıyorum.Yapmayı da istemiyorum.Açtığın yaraya bile sıkı sıkı sarılıyor,verdiğin acıyı bile seviyorum.Bundandır ki seni bir köşede bırakıp,öylece çekip gidemiyorum.Her hücrem tekrar tekrar isterken seni kendimden gitsem dahi senden gidemiyorum.Bu yüzden sanırım artık kabullenmeliyim.
Sen beni tekrar tekrar öldürsen dahi seni içimde yaşatmaya devam edeceğimi,sana giden her yola taş koysan bile yine seninle birlikte yürümek isteyeceğimi kabullenmeliyim.
Yine bir şarkıdan:
Emeklerken vazgeçtim büyümekten,ayağa kalkmaktan.
Ne de olsa düşecektim,ne de olsa kanayan dizimi annemden başkası öpmeyecekti.
Büyürsem düşecektim;düşe kalka öğreneceksin,diyecekti babam.
Hem büyürsem sana aşık olacaktım.
Sen beni tanıyana kadar sevecektin,tanıyınca vazgeçecektin.
Bir de gözden düşecektim.
Nasılsa düşe kalka.
Belki de beni unutana kadar sevecektin.
Ya da unutacak kadar sevecektin...
Matmazel
@yildiztozu
0 notes
liberavianimam · 2 years ago
Text
29.03.2023 | 15.50
Evini Kırıp Dökmekten Usanmayan Adam;
(Defter dakikalardır önümde lakin gözlerimin dolmasından,ellerimin titremesinden yazamadım bir türlü.)
İstedim ki buraya çok daha güzel cümleler sıralayayım,sayfaları mutlulukla doldurayım fakat olmadı bak.Olduramadın,yine yaptın yapacağını,kırdın kıracağını.Bak bu hasta hâlimle,titrek ellerle buradayım yine.Olduramadık.
Keşke bu yazıların haricinde yazarken ne hâlde olduğumu da görebilsen.Arada dayanamayıp da başımı masanın üzerine bırakıp ağladığımı,"Allah'ım canım çok acıyor,neden böyle yapıyor?" diye haykırdığımı,yazmak istediklerim taşıyamayacağım ağır bir yük olduğunda kalemi bir kenara bırakıp defterin başında dakikalarca oturduğumu,nefes almakta dahi zorlandığımı bilebilsen keşke.
İki gündür oldukça hasta olmanın yanında yaşananlardan dolayı ruhumun daralması,canımın yanmasıyla başa çıkmaya çalışırken sana yansıtmamaya da çalışıyordum aynı zamanda.Yeterince problem yaşıyorduk,canımız sıkılıyordu değil mi?Her ne kadar senin fark edip ilgilenmeni çok istesem de mutluluğumuza gölge süren taraf ben olmak istemedim,sustum.Her şeye trip atan,olur olmadık şeylerden tartışma çıkaran biri değildim.Yalnızca az da olsa ilgilenmeni,birkaç sevgi sözcüğü söylemeni istedim,fark etmedin.Aksine keyfin fazla yerindeydi,üzerime geldikçe geldin.Biraz olsun delirmemi ve eğlenmeyi istedin,ben de bunu sana verdim.Öncesinde ağlaya ağlaya,sana sıkıntımı anlatamamanın senin ise anlamıyor oluşunun verdiği acıyla seni beklediğim telefonu gülerek açtım.O güzelim canın sıkılmasın istedim.Arkada uykusuzluğun,karnımın ağrısının,gözlerimin acımasının verdiği sancıyla kıvranıyorken tıpkı benden beklediğin gibi tepkiler verdim.Sen konuştukça delirmiş gibi.Oysa ben,sustukça duruluyor,sen hâlimi anlamadıkça kırılıyor,sessizleşiyordum.Sen uyuduktan sonra bile dedim ki:Madem uyku tutmuyor beni,deftere yazabileceğim güzel alıntılar bulayım.Sana layık dizeler,mısralar yazayım.Acıyan gözlerim,kırılmış kalbimle öğlene doğru ancak uyuyabilmişken senin telefonuna uyandım.Keyifliydin,uykunu alabilmiştin ve benimle eğlenmeye devam ediyordun.Ses etmedim,arada şakalarına katılıp,tek bir sözcük söyleyecek olduğumda bile dudaklarım defalarca aralansa da korkarak geri kapandı.Tereddütteydim,ya durduk yere ciddileşirsen?Ürkerek de olsa ufak bir cesaretle konuştuğumda anın büyüsü dağılmıştı işte.Senin geceden beri saydıklarının yanında benim tek sözüm yetmişti keyfinin kaçmasına ve yine o kaçınılmaz sonla karşı karşıyaydım.Beni sensizlikle cezalandırıyordun.Kırıldığımı söylediğimde bile umursamazca "Tamam." demen,telefonu kapatacak olduğumda hiçbir şey söylememen.Bazen düşünüyorum senin bana davrandığın gibi davransaydım sana,ne kadar süre olurdun yanımda?Sonra vazgeçiyorum,kıyamıyorum.Ne yazık ki ben sen değilim.Düşünüyorum ya düşünüyorum.Ben,sensizlikten ölesiye korkuyorum.Hâlâ da telefonu kapatmasa mıydım acaba,diyorum.
Sen,bensizlikten hiç mi çekinmiyorsun?
20.09
(Gün boyu yazmadığın için tekrar geldim.)
İçimi dökmek istiyorum sana,ne hissediyorsam anlatmak.
Olmuyor,tutamıyorum kendimi.Bir bilsen nasıl ağrıyor kalbim,nefeslerim nasıl da kesik kesik.Sancıyor işte her yerim,kanayıp duruyor en derin kesiklerim.Vücudum da iflas ediyor sanki ruhuma eşlik etmek adına,yalnız kalmasın istiyor sanırım.Kaldıramıyorum artık bazı şeyleri.Senden taşın altına elini koymanı istemeye çekiniyorum,olur da ezilirsin diye ama sonradan anlıyorum ki bu korkum yersiz,o taşlara bir fazlasını da ekleyen sensin zaten.
Neden mutlu olamıyorum?Niye eksik hissediyorum?Diğer yanım,tamamlayıcı parçam dediğim insan neden sürekli eksik hissettiriyor?Niçin böylesine yakıyor canımı?Neden asla tam olarak emin olamıyorum senden?Niye hep acabalı gecelere sabahlıyor,rahat uyku uyuyamıyorum?Neden yalnız hissediyorum?Neden tekim bu savaşta?Senin uğruna çıktığım bu yolda neden hep karşımda buluyorum seni?Neden yanımda değilsin?Seni göğüs kafesimde saklıyorum;en derinde,sol tarafta bir yerlerde.Sana ulaşmak isteyen önce beni ezsin diye.Kendine ulaşmak için mi acıtıyorsun beni?Kendini bulabilmeyi mi umuyorsun,seni benden çalmaya mı çalışıyorsun?Neden ya neden?Her şeyi(mi) geri almaksa eğer niyetin niye verdin ki kalbini?Niye senin olsun dedin?Neden ritmini avuçlarımda hissetmeme izin verdin?
Hem kızgın hem de kırgınım sana.Bunları hak etmediğim için değil sadece,bunları hak etmediğimiz için de ayrıca.Biz buna layık değiliz.Sana adadığım aşk hak etmiyor bunları.O,bu hikayedeki bana dair en masum şey.Neden ona zarar veriyoruz.Neden yapıyoruz bunu,neden yapıyorsun?Mademki bir bıçak sapladın kalbime niçin sürekli çevirip duruyorsun?Bırak da kabuk tutsun.Madem yaralayacak kadar cesur,iyileştiremeyecek kadar güçsüzsün;bırak,yalvarırım dokunma.Ben iyi edeyim kendimi,her zaman yaptığım gibi.Bırak,lütfen kanamasın daha fazla,o kan gölünün içinde bulamıyorum sonra kendimi,boğuluyorum.
Hep planlar kurarak yazdığımı söylüyorsun ya bana,bak ilk defa plansız çıktım yola.Elim kapı kolunda,kalakaldım.Ne içeriye adım atacak cesaretim var ne de geldiğim yolu geri dönecek takatim.Burada kaldım ben,sevgilim.Gönül kapının e��iğinde,bir kış gecesi yüreğimin yangınında soğuktan titreyerek kaldım hem de,kıpırdayamıyorum.Sana bir adım daha gelecek gücüm kalmadı.Kapının ardındakini fark edip de bir kez olsun sen gelsen ne olur?Bir kere olsun sözcüklerim olmadan anlasan beni.Hoş,istemedikten sonra ben sayfalar dolusu satırlar da yazsam anlamıyorsun ya sevgimi.Beyhude bir çaba benimkisi.
Beyin ölümü gerçekleşmiş bir hastanın makineye bağlı olması gibi yaşamak.Sadece acı çekiyorken o kabloları koparacak cesaretim de yok.Oysa beni öldüren şey onlar ve belki yokluğum en büyük intikam olacak.Belki ancak o zaman yaşayacağım.Olmuyor ama canımın çiçeği,olmuyor be.Ne ölebiliyorum adam gibi ne de yaşabiliyorum.Ne sevebiliyorum seni dilediğim gibi ne kalabiliyorum ne de gidebiliyor.
Araf böyle bir şey mi?Böylesine kötü mü sıkışıp kalmışlık hissi?Acıtıyor bir tanem,acıtıyor.Sana attığım her adımda görmezden geldiğim yaralarım kanıyor,kendi kanımda boğuluyorum ve dudaklarımın kanıyla utanmadan yaralarından öpmeye kalkıyorum,perişan hâlime bakmadan.Bu benim kefaretim mi yoksa esaretim mi?Özgür müyüm yanında yoksa kalbine esir mi?Neyim ben,sevgilim?Kimim?Ne için varım?Neredeyim,tam da şu an bulunduğum nokta neresi?Hayatımın hangi dönemindeyim?Bilmiyorum,unutuyorum giderek yaşlı bir zihin gibi,anımsayamıyorum gülüşleri ve tekrar tekrar ezberliyorum acı çekişleri.Ne yemek yemeyi biliyorum ne de geceleri dinlenmeyi.
Ruhum sürekli devriye geziyor intihar kıyılarında.Bu bir bedenin ölümü değil,umutlarım çoktan atlamaya hazır bekliyor dipsiz bir uçurum yamacında.Sana bağladığım tüm umutların ipleri inceliyor giderek.Kopmasın diye sıkı sıkıya tutunduğum ip bileklerimi kesiyor,şah damarımı yoklarcasına.İnceldiği yerden kopsun da diyemiyorum.Benim bileklerim kopsun ama o bağ kopmasın.Ayırmasın seni benden.
Kanıyorum sevgilim,acıyorum.Saçtığım ışık seni aydınlatır diye umuyorken ben sönüyorum.Sana sitemim değil bu.Yalnızca ışığınla biraz olsun beni ısıtmanın beklentisi ama olmuyor,farkındayım.Sen farkında değilsin benim biricik,güzel bebeğim.
Paramparçayım lakin farkında değilsin.
Ah be sevgilim,ah benim biriciğim,ömrümü yoluna serdiğim;
Seni göreyim diye herkese kör ettiğim bu gözlerin senin uğruna yaşlarla dolduğunu bir sen görmedin.
Bir tek sen.
Kalbime açılan en güzel yaram,yürek yangınım,cancağızım;
Ne de çok yazasım varmış meğer,bayım.
Ağlamaklı hâlimi mazur görün.Malumunuz son gelişen olayla biraz dumura uğramış bulunmaktayım.Şimdilik müsadenizi istiyor ve ücra köşeme çekiliyorum.
Biraz baş başa kalayım sizsizlikle.
Kahve gözlerimin ıslanmayı arzuladığı mevzular varmış hakkınızda.
Çokça öpücük bir tanem.
Yıldızlı geceler diliyorum...
Matmazel
@yildiztozu
0 notes
liberavianimam · 2 years ago
Text
27.03.2023 | 11.51
Benim Güzel Bebeğim;
Buraya gelip de yazmayalı biraz olmuş sanki ha?Geriye dönüp baktığımda acılar,kırgınlıklar kaplamış defterin sayfalarını.Sanki bana acıdan başka hiçbir şey vermemişsin,sanki yaralarımı hiç sarmamışsın gibi.Bu doğru değil oysaki.Ben de bu yanlışı düzeltmek,fırtına sonrası güneşli günlerden bahsetmek için geldim.
14 Mart'a alalım zamanı.Gözlerimin önünde,uzun uğraşlar sonucu bir şeye benzetebildiğim hediyeyi açısını asla unutmam.O anki bakışların,gözlerinin parlayışı,en içten gülüşün,samimi teşekkürlerin,beni sana tekrar tekrar aşık eden sözlerin çıkmayacak aklımdan.Senin hoşnutluğun,uğraşımı beğeniyor oluşun bana kendimi dünyanın en güzel işini başarmışım gibi hissettirdi.Ki öyle zaten,bu dünyada dudağının kenarına ufak da olsa bir tebessüm kondurabilmek benim için yapabileceğim en güzel iş.
Bu ramazanın en güzel yanı,seninle olması.İlk gününde gece yarısından sahura kadar konuşmamız,her teravihe gittiğinde yazmaların,sahurda uyuya kalmayayım diye aramaların beni senden bir parça hâline getirdi.Öyle ki tüm gelecek planlarımı senin için ayarlayacak kadar.
Ben,sensiz bir gelecek düşünemiyorum sevgilim.Geçmişimi unutturmuş,şu anıma hayat buldurmuş,geleceğin hayalini kurdurmuşken sensizliği düşünemiyorum.Düşünmek de istemiyorum.Ben,seni tanıdığım ilk anda hayatımın geri kalanını seninle geçirmek istediğimi anladım ve seni hayatıma dahil etmek,hayatım olmanı sağlamak için de elimden geleni yaptım;yapacağım.
Her hâline şahit oldum,hepsine de ayrı ayrı aşık oldum.Neler yapmadık ki seninle? Beraber maç izlediğimiz de oldu,oyun oynadığımız da.Sabahlara kadar konuşmuşluğumuz da oldu,ayrı şehirlerde lakin aynı yataklarda uyuduğumuz da.Berbat seslerimizle şarkı söyledik,her anımızı fotoğraflayıp birbirimize attık.En azılı düşmanlar gibi kavga ettik,kırk yıllık dostlar gibi barıştık.Attığımız her bakışta,patlattığımız her kahkahada,kurduğumuz her planda birbirimize karıştık.
Sözüm olsun,yanına geleceğim ve ellerini tutacağım;bir daha da hiç bırakmayacağım.Günü gelecek ve bu birlikteliği meşrulaştıracağız,herkese en güzel hâliyle duyuracağız.Yine de bilmelisin ki sıfatlar,isimler önemsiz.Her şeyim de olabilirsin hiçbir şeyim de.Ne fark eder?Ben senim,sen bensin.Senden ibaretim.
Canım sevgilim,senin de dediğin gibi:
"Hatırımda çok güzel yerlerdesin,seni hep seveceğim..."
Matmazel
@yildiztozu
0 notes
liberavianimam · 2 years ago
Text
11.03.2023 | 04.38
Yüreğimi Yetim Bırakanım;
Bilmem ki kaçıncı uykundasındır.Dalıp dalıp gittiğim gözlerin nasıl da güzel örtülüdür.Bilemem ki hangi rüyada bulurum seni.Bilemem geceden saçların yastığı nasıl da boyamıştır siyaha.Bilemiyorum işte sığınmak istediğim,limanım bildiğim bedenin yorganın altında nasıl kıvrılmıştır.Belki yine hırkanla yatmışsındır,belki yerinde duramamış üzerini açmışsındır.Beni uykumdan eden düşüncelerim örtsün o hâlde üzerini,üşütmesin güzel bebeğimi.
Peki,sen bilir misin beni?
Özlemimden,hasretimden,yazmak isteyen parmaklarımı kırasıya sıkmalarımdan,yalnız kaldığım an zihnimi işgal eden sanrılarımdan,kalbimin sancılarından,ruhumun kıvranmalarından,uykusuz sabahlarımdan,yemediğimden, içmediğimden,sevgimin -sevgisizliğinin- beni ne hâllere düşürdüğünden,bu aşkın ızdırabından var mı haberin?Bilmezsin tabi.Sen,sensizlik nedir bilmez,bensizlikten de hiç mi hiç çekinmezsin.
En çok da neye kırılıyorum,biliyor musun?Sana giden yollar hep dikenli,göz ardı ediyorum,kanaya kanaya olsa dahi gelmeye çalışıyorum sana.Buna rağmen sanki her adımımda biraz daha uzaklaşıyorsun bana.Aştığım yolları görüp de yaralarımı saracağına aşamadığım ne varsa bir duvar misali koyuyorsun aramıza.
Hiç mi demezsin,bir an olsun düşünmez misin,gece ince bir sızı gibi olsa dahi kalbinde hissetmez misin?Bu kız benim için neler yapmaya çalıştı,neleri alttan aldı,neleri yok saydı,ne için nelerden vazgeçti,durmaksızın mücadele etti,hangi noktaları sırf ben istedim diye değiştirmek için çırpındı durdu,kaç gece ağladı,sana olan sevgim tükendi diye yüzüne bağırdığımda nasıl da içi içini yedi,ne kadar incindi,bunları yazarken elleri nasıl da titredi,beni ne kadar içten nasıl da güzel sevdi,ölesiye değer verdi,her şeyi;ailesi belledi,ya ben ne yaptım,ben nasıl karşılık verdim,kaç defa o çok korktuğu uçurumdan ittim,kaç kez bensizlikle sınadım,kaç kere ellerini bıraktım,tekrar tekrar nasıl da kalbini kırdım,en korktuğu gecede yalnız bıraktım,ağlamasına kızdım,konuşmaya ihtiyaç duyduğu anlarda nasıl sustum,kaybetme korkusuyla tek kelime edemezken ağzıma geleni saydım,hislerini hafife aldım,her şeyden yorulduğunda ölme isteğini bile ergenliğe vurdum,anlamadım,onu da duygularını da yok saydım diye düşünmedin mi bir kez olsun?Ben çok düşündüm,sevgilim.Senin yerine,benim yerime,bizim yerimize çok düşündüm.Öyle ki düşünmekten kafayı yedim.Ruhumun duvarlara çarpan seslerine yenildim.Seni bulmak için çıktığım bu yolda kendimi bir kez daha kaybettim.
Senden önce hiç bilmediğim denizlerde ölüm kalım mücadelesi veriyorken seni bulduğum okyanusa ölü bir ruhun deli cesaretiyle atlayıverdim.Seni de beni de yaşatırım,dedim.Oysa ben yüzme bilmezdim,tutuyor musun elimi vaatlerine güvendim,sensiz kaldığım her günde tükendim.Boğulmak kaç dakika,kaç saniye bilmem ama seni yaşatmayı denerken yavaş yavaş ölmeyi öğrendim.Lakin yine de boğulduğum denize zaafımı bitiremedim.Bitirmek de istemedim.Sensiz bir hayat düşünemezdim.
Belki senin haricinde güzel bir hayatım olsaydı yokluğunda bu kadar üzülmezdim.Kimi kandırıyorum ki?Sen dışında bir hayatı da ben istemezdim.Biliyorsun ya işte,benim hayatım senden ibaret.Ona dair tek güzel ibaresin,yüzümü güldürebilen tek kişi,gecenin bir yarısı bile kalkıp yapacağım ibadetsin,dualarımda gizlisin.Öylesine çok ki sevgim sana.Benim keskin dilimi körelten yegâne kişisin.Yan sayfada yazdıklarımı diyebilir miyim sanıyorsun yüzüne karşı?Ben kıyamam sana,benim bir tek kendime acımam yoktur.Sen benim tek istisnamsın.İşte ben,hayatımda olan tek güzel şeyi de kaybedince,seni yanımda hissemedeyince,yalnızlığımda dağılıyorum;yok oluyorum.Beni bu hasretle bir başıma bırakma ne olur.
Dayanamıyorum...
05.28
(O kadar birikmiş ki içimde söylemek istediklerim,tekrar geldim.)
Çok kızıyorum bazen sana,inanamayacağın kadar.Görsen dersin ki böylesi öfke bu bedene nasıl sığar?Yumruğum kadar kalbe seni nasıl sığdırdıysam öyle sığar sevgilim,öyle sığar.
Karşına geçip,gerekirse yakana yapışıp,belki göğsüne birkaç yumruk savurup,bağıra çağıra sormak istiyorum:
Neden hep en ihtiyacım olduğu anlarda yalnız bıraktın beni?Kaç kere ben yazmadan günaydın yazdın bana?Kaç kez ben istemeden konuşmayı denedin benimle?Ben yazmadan kaç defa yazdın?Neden benimle ilgili hiçbir şeyi merak etmedin,en sevdiğim şeyleri öğrenmedin?Niçin ben okuma yazma bilmeyen bir çocuk misali hakkındaki her şeyi sana sorarken sen ağzındaki bıçakları biledin?Neden benim umursadığım kadar umursamadın beni?Niye beni büyüteyim derken içimdeki çocuğu incittin?Niçin verdiğim değeri,hissettiğim sevgiyi hep ikiye bölerek iade ettin bana?Neden katbekat fazlasıyla muamele etmedin bana?Onca problemine ve problemime beraber göğüs germek varken ne diye beni düşmanın belledin?Seninle beraber herkese,her şeye karşı durmaya hazırken neden bana savaş ilan ettin?Niye sorunlarınla yalnız kalmaya çalışırken beni bir başıma,seni soranlara karşı boynu bükük bıraktın?En son gelmeyi tercih ettiğin kişi niçin ben oldum?Ben senin arkandan ağlarken sen nasıl gülebildin?Tek kelimenle yemeden içmeden kesilirken, yazman için saatlerce telefon başında beklerken;bir bardak su nasıl geçti boğazından,çay nasıl ısıttı içini,nasıl yemek yiyebildin?Ben uykusuzluktan kan çanağı gözlerimle pencerenin bir köşesinde kıvrılıp sabahı beklerken sen rahat uyuyabildin mi gerçekten? -Ben inanmak istemiyorum buna- Ben kahkahalarla bağıra bağıra seni dağa,taşa,yerdeki çiçeğe,gökteki güneşe,kediye köpeğe her şeye ve herkese anlatmak isterken sen nasıl sustun beni?Niye konuşmadın bana?Neden kursağımda kalan hevesim,yutkunamadığım sözlerim oldun?Sen benim her şeyimdin,neden haftada en az bir kere ansızın hiç oldun?Üç aylık tanışıklığımızın kaç gününde yanımda durdun?Ben,seni sensiz de sevdim;sen, bensiz iyi miydin?Korkuyorum sormaya hiç mi özlemedin,yazmak istemedin?Aramızdaki sorun problemlerin miydi yoksa sorunlarınla aranda koca bir problem miydim?
Günlerce terk edilmişlik hissiyle bir başıma bırakıp gittin.Her sesimi çıkaracak olduğum anda sensizlikle tehdit ettin.Hep kaybetme korkusuyla,ürkerek sevdim.Oysa bu dünyada korkmadan sevebileceğim tek şeydin.Ya giderse diye kapadım gözlerimi geceye,ya gitmişse diye açtım gözlerimi yeni başlayan her güne."Rahat bırak." dedin,"Bıktım senden." dedin,"Bırak şu yakamı kurtulayım." dedin,"Sesini de dinlemek istemiyorum,seni görmeyi de istemiyorum." dedin.Dedin de dedin,ben nasıl da ezildim,ne kadar incindim,tuttum da kendimi tek söz edemedim,sustukça tükendim hiç görmedin.Bir kez olsun göğüs gererek "Seni asla bırakmam." demedin."Hayat bu." dedin,"Belki ileride sevmem."dedin,"Belki giderim." dedin,beni kendine değil de zamana bıraktın.Ya zaman beni sana bırakmazsa?
Bir kez olsun göğsünün kafesine saklamadın."Vermem kimselere." diyip de sakınmadın.Çocukça oyunlar oynayamadım sana,saçma sapan şakalar yapamadım,ufak tripler atamadım,bir defa olsun nazlanamadım.Hep gideceğinin korkusuyla yaşadım,sana bir kez olsun tam anlamıyla sahip olamadım.Bir mesajını bile kaçırmamak için saatlerce telefon başında kaldım.Tek bir aramanı cevapsız bıraktığımda -bir şekilde duymadığımda- bile canımın acısıyla,bir daha aramazsa korkusuyla ağladım.Sığındığım limandan olur da geldiğimde beni bekleyen bir gemiyi bulamam endişesiyle bir dakika olsun ayrılamadım.Bir kördüğüm misali sana bağlandım.İpi inceltmeye çalıştığın her anda kendimi acıta acıta bir düğüm daha attım.Zaten nadiren olan her güzel mesajını yıldızladım.Her gece tekrar tekrar okumaktan yorulmadım.Bana anlatmadığın masalların yerine onları saydım.Fotoğrafına bakmadan,sesini duymadan uyuyamadım.Kendi iç muhakemelerimle baş başa kaldım.Sanık hep sen oldun,tanık ben,şahit ben,yargıç ben,hakim ben,savcı ben,avukat ben.Hep de seni savundum,tüm suçlamalara kulak tıkadım,hakkındaki tüm delilleri kararttım,her seferinde kendime ihanet ede ede seni akladım.Bir sebebinin olduğuna inandım.Hakkım olmayan kelepçeleri kendi bileklerime taktım,mahkeme salonunun çıkışında aynada kendime dahi bakamadım,utandım.
Yine senin fotoğraflarına dolandım.Yalnız bırakıldığımın her seferinde aklıma bir soru takıldıça ben ona daha çok takıldım.Uçtuğum yükseklerden yere çakıldım,düştüm,düştüğüm yerde kalakaldım.
Korktum,soramadım.
"Ya sevmiyorsa?"
Alacağım cevaptan kaçan bir korkak oldum, karşına bile çıkamadım.
Mesajları daha çok okudum,bahaneler,teselliler buldum."Sevmese bunu yazmazdı." dedim."Sevmeseydi şu gün beni aramazdı." dedim.Dedim hep bir şeyler lakin acıyan kalbime söz geçiremedim.
Soramadığım sorunun cevabını bulmak için buraya geldim.
Seviyorsundur değil mi,canımın içi sevgilim?
Bir kızgınlıktır geldim buraya,bakma sen başta yazdıklarıma.O güzelim göğsün olsa karşımda,vurabilir miyim sana?Başımı yaslar, kokunu çekerim içime doya doya.
Ben tüm bunlar için kendimi affedemiyorum,barışamıyorum kendimle.
Sevemiyorum kendimi.
Sen affet olur mu?Sen sev beni.
Ben beceremedim...
Matmazel
@yildiztozu
1 note · View note