jedililith
jedililith
Franny.
242 posts
Herkesin yaptığı her şey -ne biliyim- yanlış değil, hatta kötü de değil, hatta aptalca da değil mutlaka. Ama öylesine minik ve anlamsız ve hüzün verici ki. Ve işin kötü tarafı da, bohem takıldığında ya da bunun gibi bir çılgınlık yaptığında, sen de herkes kadar düzene ayak uydurmuş oluyorsun, sadece biçim farkı var.  
Don't wanna be here? Send us removal request.
jedililith · 8 years ago
Text
Seni bir yabancı gibi karşıma alıp Bunun dayanıklı bir şey olmadığını Sürekli kılınamadığını, çünkü aşkın Yapılan bir şey olmadığını ... Nasıl anlatacağım?
27 notes · View notes
jedililith · 10 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
119 notes · View notes
jedililith · 10 years ago
Note
Ulan hıyar,Çalıkuşu gibi dünyanınengüzel dizisine dil uzatırken beynini kapının önünde mi unuttun?Çokbiliyosan niye biboka yaramayan sülük gibi yaşayan bicanlısın?Unutmaki senin gibi zekageriliği yaşayan mahlukların espri düzeyi Recepİvedik'den yukarıya çıkamadığı için bu ülkede Çalıkuşu gibi müstesna diziler final yapıyor. Ayrıca ogötünden yazdığın yazıyı bitekben okurum ama Çalıkuşu final yapalı 2 koca yıl olmasına rağmen onbinlerce UMUTKUŞU hala Çalıkuşu'nu yaşatmaya devam ediyor ve edecek!!!
Ahahahahahahahahahahahaha (Cidden güldüm) 
Şu platformda ben de sonunda nefret mesajı aldım ya bu kadar yıl sonra, ölsem de gam yemem artık. Ama şu an bi’ iyi anıma denk geldin o yüzden Bilal’e anlatır gibi anlatıyorum şimdi sana.
Birincisi, neden bir diziyi beğenmedim de eleştirdim diye bu kadar sinirlendin, şahsi alındın sevgili anonim? Diziyi baban mı çekti? Senaristi dayı oğlun muydu? Sen beğenmişsin, ben beğenmedim. Beğenmediğim (hatta nefret ettiğim) bir yapıtı da kendi ŞAHSİ blogumda yerdim. Okumak gibi bi’ zorunluluğun yoktu. Bana küfür edene kadar git Youtube’dan baştan sona tekrar izle diziyi, seni tutan mı var? Hatta sana tavsiyem (belli ki abla tavsiyesi) tekrar izleme git kitabı al oku. Emin ol ufkun biraz daha genişleyecek.  http://www.dr.com.tr/Kitap/Calikusu-Butun-Eserleri-1/Resat-Nuri-Guntekin/Edebiyat/Roman/Turk-Klasik/urunno=0000000052566
(Biraz pahalıymış ama zihinsel gelişimin için istersen muhtelif sitelerde yardım kampanyası başlıkları açabilirim)
Sen belli ki 2 yıl önce tanımışsın Çalıkuşu’nu ama benim ilk okuduğum romanlardan biriydi. İlkokuldan beri bildiğim ve defalarda okuduğum bi’ roman yani. Kiminle sidik yarıştırdığına dikkat et o yüzden. 
İkincisi, ‘’biboka yaramayan sülük gibi yaşayan bicanlı’’ olduğumu nerden anladın cidden merak ettim. Baya merak ettim hem de. (Ulan laf sokmak için bildiğin bütün küfürleri bir paragrafta toplamışsın ha. Bunu ilkokul sıralarında bırakmamış mıydık?)  Ayrıca Türkçe öğretmenin kimdi onu da merak ettim. Diyorum ya, kitap okuman şart diye. Şaka değil yani. 
Bak çok sevgili zeka seviyesine hakaret etmemek için kendimi zor tuttuğum anonim,Yazdığım yazıyı tekrar okursan fark edeceksin ki benim isyanım izleyenlere değil bu diziyi hayata geçiren kitapsızlara. (Tevriye)  Senin ya da herhangi birinin bu dizinin fanı olması gram sikimde değil yoksa. Daha önce burada da paylaştığım nice kitap var ki film ya da dizi halinde uyarlanması sinirlerimi kaldırıyor. Bazı şeyler hayal dünyamızda kalsa daha güzel olur. Çünkü edebi anlamda o kadar başarılılar ki uyarladığın an satır araları ortadan kalkıyor ve senin gibi bi’ çok insanın aklında en lame haliyle hatırlanır oluyor. Nefret mesajına adam akıllı cevap vereyim diyorum ama o kadar sığ bi’ mesaj ki neresine cevap vereceğimden de emin değilim. Desen ki ben şu şu yüzden seviyorum diziyi, şöyle güzel yönleri var vs. karşılıklı sevgi saygı çerçevesinde tartışırız. Bi’ insana neden bi’ şeyi sevmiyorsun diye küfür edildiğini ilk defa görüyorum. Yemin ederim bu yüzden gelişmiyor bu ülke. Başkalarının farklı düşünebilmesine tahammül edilmiyor çünkü. Herkesin hayatına kimse karışamaz ve bu bir Recep İvedik esprisi değil sakin olabilirsin. Ayrıca Çalıkuşu Türk dizi tarihinin en büyük faillarından biri olsa da milliyetçi damarlarını söndürmek gibi olmasın ama Türkiye’de güzel dizi yapılmıyor. Yakışıklı bir adam ve güzel bir kadını 2 saat boyunca boş bakışmalarla ve katledilen kitap uyarlamalarıyla izliyorsunuz. Ama merak etme üzerinizden iyi paralar kaldırılıyor. Her akşam 2 saatten fazla süreni televizyon karşısında geçireceğine biraz kitap okusan bir aya kalmaz Foucault bile okursunsahdghsagdadg
Şaka bi’ yana (?), bu mesaja verilebilecek en düzgün cevap buydu. Gayet ciddi yazdım. Umarım okursun, amacın küfür edip kaçmak değildir.  Sırf bu platformda kötü eleştiri yapan anonimleri yayınlamama ya da dalga geçme dalgasına sinir olduğumdan sakin sakin ve uzun uzun yazdım. Bir daha bi’ derdin olduğunda daha düzgün bir dille ve saygı çerçevesi içinde yazarsan sevirim. Burası gerçek bi’ yer değil, sanal platform en nihayetinde. Bu kadar ciddiye almana ve tanımadığın insanlara ufak şeyler için hakaret etmene gerek yok. Belli ki kitabı okumamışsın ve bunu senin aksine gücendirmek için söylemiyorum ama senin adına üzüldüm. Ve kimse senin neyi sevdiğinle, neyi kendi çapında yaşattığınla gerçekten ilgilenmiyor. Kendi kendine sevmeye devam edebilirsin burdan millete anonim olup küfür etmene gerek yok. (Aile terbiyesi ölmüş) Bir daha mesaj atarsan bunun üzerine umarım içi dolu ve küfürsüz olur, aksi halde cevap vermeyeceğim. 
Selametle!
3 notes · View notes
jedililith · 10 years ago
Text
Derdini Sikeyim Köşesi #2 : Öpücem öpücem dedim sana!
youtube
Bu şarkı çıkalı zannedersem 1 yıldan fazla bir zaman oldu. İlk çıktığı andan beri tüm albümü döndüre döndüre dinledim ve evet, bok dese dinleyecek kıvama geldim. Pek bi’ sevmeyeni var şarkının ama ben sevdim ne yalan söyleyeyim. Övünmek gibi olmasın canlı da dinledim o hali de başka güzeldi. Moz’un sesi bu şarkıda pek seksi, maşallah. Albümün en güzel şarkısı değil bence ama her türlü gideri var, itin götüne sokmaya gerek yok.
Ama bu klip çıkalı 4 ay filan oldu ve ben bu süre boyunca (şaka değil) neden diye sorguluyorum. Neden? Bize neden bunu yaptın Morrissey? Bu videonun amacı neydi? Afedersin taşak mı geçiyorsun bizimle? 
Bi’ kere o videonun başında angut angut hareketler yapan yönetmen ve ne üdüğü belirsiz herife derin bir nefret besliyorum. Yaklaşık 4 ay boyunca ciddi ciddi tanımadığım bu iki adamdan nefret ettim ve etmeye de devam edeceğim. Hayır video çekme işlerinden pek anlamam, aman aman güzel fotoğraf bile çekemem ama bu videonun çekiminde de bi’ sıkıntı var. Kamera sallanıyor yahu! Benim elime bi’ kamera verseydin bedavaya daha güzelini çekerdim bu klibin. 
Moz’un her canlı performansında olduğu gibi önce bi’ hareketlerini yadırgıyorum (evet hala) sonra sempatik gelmeye başlıyor. Yani o canlı (bkz. live) kısımlar normal bi’ izleyici için gayet dandik gelebilirken ben denize acayip sempatik görünüyor. ‘’Ananın arka bahçesinde öpüşek’’ dediği bölümde ehe ehe diye sırıtışına (1.30 civarları), kaşına attırdığı modası geçmiş jilet izine (bunun da amacını çözemedim ya neyse), ak düşmüş saçlarına büyük bir sevgi besliyorum. Hadi bu kısımları izlerken dünyanın en gerizekalı klip açılışını göz ardı ettim diyelim ama o iç çamaşırlarıyla seksi seksi salınan ama aynı zamanda salakça hareketler yapmayı da başaran iki manken niye? Vermeye çalıştığın mesaj ne? O el kol hareketleri ya da jartiyerler, tek elle kapanan memeler bize ne anlatıyor? Gerçekten merak ediyorum. Evrenin yaratılmasındaki amaçtan sonra Tanrı’ya soracağım ikinci soru olacak, öyle diyeyim. 
Tumblr media
Beni daha sok öp Stevieeeeğ :’))))
Bu çıplak mankenlerle ilgili adamın vejetaryanlığından tutun da kadın üzerinden varılabilecek çeşitli siyasi göndermelere kadar bir sürü yorum okudum. Ama katıldığım tek bir yorum var ki; Morrissey bizimle maalesef taşak geçiyor dostlar. 4 ay boyunca düşünüp varabildiğim tek sonuç benim de bu oldu ve büyük ihtimal video hakkında yapılan kötü yorumları okuyup okuyup götüyle gülüyor. Ama eminim ki yönetmene o da uyuz oldu. 
Videoyu haftada bir kendimi bilinçli bi’ şekilde sinir etmek için izliyorum (değişik fanteziler) ama şarkı her türlü siniri alıp götürüyor. Tamam hem albümde hem de diğer bütün solo albümlerinde bunu katlayacak bir sürü şarkı var ama yine de yiğini öldürün hakkını yemeyin, şarkı güzel. (işte o kadar!)
Tumblr media
Sen bi’ zamanlar utangaç tatlı bir çocuktun noldu da çıplak mankenlerle klipler çekmeye başladın, 60′sından sonra elalemin annesinin arka bahçesinde kızlarla öpüşme fantezileri yapar oldun allesen? Ayrıca bizim evin arka bahçesinde babam domates filan ekiyor o iş biraz yaş, stockyard’la churchyard’ı deneriz artık. :)))  (yavşak gülüşten geçilmeyen bir post oldu Allah cezamı verecek)
Yine de bu kadar eleştiri üzerine ‘’Morrissey iyice yaşlandı, çağı yakalamayıyor artık’’ diyenlere kocaman bir siktir çekiyorum müsadenizle. Bunlar her türlü küfrü hakediyor.
Bi’ daha ki eften püften derdimde görüşmek üzere, esen kalın!
3 notes · View notes
jedililith · 10 years ago
Note
ya sen varya bi tanesin içimden geçenleri böyle su gibi yazmışsın
ay çok teşekkür ederim. çalıkuşu dizisine kin duyan insanlar olarak dünyayı biz güzelleştiricez, bundan eminim. 
0 notes
jedililith · 10 years ago
Text
Kurdeşen döktüren bir sinir: Çalıkuşu
Tumblr media
Zamanında Çalıkuşu dizisi ilk çıktığı zaman televizyonda fragmanına denk gelip sinirden ağlamışım. Gerçek anlamda ağlamadım tabii ki ama her aklıma geldiğinde, televizyonda gördüğümde söylenmekten aile bireylerimi ağlatacak kıvama getirdim. Nasıl 2006 yılında Dabbe ilk çıktığı zaman fragmanı ne zaman yayınlansa ve ben odadaysam hemen televizyon kapatılıyorsa aynı işlem Çalıkuşu’na da uygulandı. Hala aklıma geldikçe de (şekil a1) nefretle anarım.
Yine nefretimin doruklarda olduğu, dizinin ilk bölümünün yayınlandığı günlerde Ekşi Sözlük’e bir entry girmiştim. Şimdi o entry’nin en beğenilenlerimde ilk sırada olduğunu fark edince tekrar nefretim canlandı. Ben de anısına buraya bir yazı yazmak istedim. Adeta bu nefret beni ayakta tutuyor, yaşam enerjisi veriyor diyebilirim sevgili blog.
Ekşi’de nasıl her boku eleştirme timi varsa burada da her boka hayran olma timi var. Bak ileride çocuk yapmayı düşünen sevgili okur, sana sesleniyorum. Çocuğunu eğitirken ota boka hayran olmasına engel ol. Yıllar sonra o da utanacak nasılsa. (Bir Tokio Hotel vardı ona noldu?) Velhasıl, bu mecrada paylaşılan dünyanın en gerizekalı işve cilvesini içinde bulunduran gifin altına neden diziyi sevmediğimle ilgili bir yazı döşemiştim. Sonradan (baya aylar sonra hem de) fark ettim de çok sevgili henüz okuma yazma bilmeyen ama Tumblr gibi mecralarda ikili ilişki geliştirmeye pek düşkün ergen kardeşlerim bana sayıp sövmüşler. Tabii ki cahille sohbet olmaz diyerek cevap vermedim. (Sizle mi uğraşacağımm amk?)
Tumblr media
O zamanlar bir sinirle hemen tivitıra bunu yazmıştım.
En sevdiğim ‘kitap’ olarak yıllar sonra yerinden edilmiş olsa da hala en sevdiğim ‘roman’ Çalıkuşu’dur. E ben de haliyle çocukken okuduğum bu kitabı bu yaşa gelene kadar tekrar tekrar okudum. O kadar okudum ki Kamran’ın içtiği suyun boğazından görünebilecek kadar beyaz tenli olduğunu, üstüne üstlük sarışın olduğunu biliyorum. (Okumak çok güzel siz de deneyebilirsiniz) Ama inanır mısınız içimde Türk dizi oyuncularına karşı herhangi bir sempati olmasa da nefret de yoktur. O yüzden Burak Özçivit’in buram buram esmerliği değil beni asıl rahatsız eden. (Ama yine de insan üzülüyor be. Kamran kız gibi bi’ karakterdir; güzeldir, narindir, kibardır. Gitmişsiniz paçalarından testosteron akan adama vermişsiniz rolu. Yemin ederim benden daha  iyi Kamran olurdu, en azından beyaz tenliyim)
Beni asıl sinir eden, duvarlara yumruk attıran, Türk dizi camiasından soğutan ise tabii ki Feride karakteridir. 
İlk başlarda Fahriye Evcen’e de uyuz oluyordum ama düşününce tip olarak gayet makul olabilirdi, eğer iyi bir oyuncu olsaydı. Hadi onu da geçtim, hepsini geçtim. Aradan bunca zaman geçince fark ettim ki ne Burak Özçivit’e aşık olup kendine daha iyi bi’ rol model bulamayıp bula bula Fahriye Evcen’i bulan 0-5 yaş aralığına, ne Burak Özçivit’e ne de Fahriye Evcen’e sinirliymişim. Asıl sinirlendiğim kişiler ismini cismini bilmediğim dizinin yönetmeni ve senaristleri. 
(Bundan sonrası yoğun sinirle yazılmıştır) Bre gerizekalı, bari uyarlama deme ilham aldık de. Bari kitaba şöyle bi’ göz gezdir. Feride dediğin karakter bi’ kere erkek peşinde koşan, işveli cilveli bir kadın değil. Üstte koyduğum fotoğraftaki gibi (ki kitapta en sevdiğim bölümdür) saçları düzgün, bakımlı ve maşalı değil. Kıyafetleri tertemiz ve düzgün değil. Adı Çalıkuşu sevgili beyinsiz, bi’ düşün bakalım neden öyle. Ağaçlara tırmanan, kir içinde, uçarı bir kız. Aşktan, cilveden gram anlamayan, sevmeyi bilmeyen, insanların canını acıtarak sevdiğini gösteren, fazla gururlu, aşırı inatçı ve utangaç bir kız. Daha önce de burada yukarıdaki sahnenin kitaptaki halini paylaşmıştım. Okuyan bilir, bu kadar yakınlaşıp cilveli gülüşler atmıyorlardı birbirlerine. Kamran yakınlaştığı an Feride’nin başı dönüp salıncaktan düşüyordu.
Velhasıl-ı kelam, Çalıkuşu yalnızca eski zamanlı, nostaljili, yakışıklı adamlı, güzel kadınlı bi’ kitap değildir. Bir zamanlar okuyup çok yanlış anladığımız ama beyinlerimize  güzel bir şekilde oturtan idealist kadının sembolüdür. Kamran’a aşık olmayı değil Feride’nin olgunlaşmasından sonra yaptıklarına hayran olmayı, küçükken yaptıklarını anlamayı sağlayan bir eserdir. Kitabın teması Kamran-Feride aşkı değil Feride’nin olgunlaşmasıdır. 
Tabii ki tüm sinirimi boşaltamıyorum ama siz anladınız umarım. En sevdiğim, kendimi geliştirmemi, farklı düşünmemi sağlayan temel taşı romanlardan biri benim için. O yüzden adeta tecavüze uğraması mide kaldırıyor. 
Yazıyı dünyaya çok önemli mesajlar vermeden kapatacağım ama 15 yaşını geçip de okumayan varsa aranızda cidden adınıza çok üzüleceğim. Ama illa izleyeceğim, ben okuma yazma bilmiyorum diyorsanız geçen yıl tiyatrosu da çıkıyordu Ankara’da. Gelecek dönemde de varsa bi’ gidin derim. 
7 notes · View notes
jedililith · 10 years ago
Text
Derdini Sikeyim Köşesi #1 :  Lea Michele - Cory Monteith
Tumblr media
Merhaba arkadaşlar.
Twitter’da karakter sınırına takıla takıla yaptığım ‘’derdini sikeyim’’ köşemi tüm ihtişamıyla bu mecraya taşımaya karar verdim. İlerde bakar bakar ‘’harbiden derdini sikeyim’’ derim kendi kendime.
Velhasıl bu hafta köşeme Lea Michele - Cory Monteith (toprağı bol olsun) çiftini konuk ediyorum.
Nedendir bilinmez (biliyorum, birazdan açıklayacağım) bu ölüm yollarını ayırmasaydı evlilik yoluna gidecek olan çift benim hayata bakışımı olabilecek en toz pembe hale getiriyor. 
Öncelikle garip bir çekiciliği olmasına rağmen benim güzellik standartlarımda kesinlikle dereceye bile giremeyen Lea aynı standartlarda zorlasa top5′e oynayacak Cory ile izdivaç yoluna gidiyordu. Arkadaşlar lütfen dikkat, adam 13 yaşında uyuşturucuya bulaşmak gibi ultra mega bi’ gerizekalılığa sahip olsa da aynı zamanda tatlılık ve yakışıklılığın muhteşem birleşimi idi. 
Tumblr media
Tabii ki bilerek en çirkin fotoğrafını seçtim. kehkehkeh. 
Tumblr media
Gönlümün yamuk gülüşünün sahibi ne kadar Morrissey de olsa ikinci sıraya oynayacak derecede yakışıyor, maşallah. 
İkinci olarak nedendir bilinmez Ekşisözlük yazarlarının en büyük dertlerinden ve fantezilerinden olan kısa boylu kızlar grubunun, bazı kaynaklarda 1.57 bazılarında 1.59 olarak geçen boyuyla, eş başkanı Lea Michele (ki diğer başkan benim) 1.92 boyundaki nam-ı diğer Frankestein Finn’i ayartıyor. 1.80 küsür boyundaki sınıf arkadaşımın zıplamadan kafasına değemeyen ben 1.92 gibi epik bir rakam karşısında hayrete düşüyor ve Lea’yı yeni idolüm olarak atıyorum. Ayrıca Schopenhauer okuyan arkadaşlar bileceklerdir ki (Tumblr standartlarında belki 1 kişi filan) kısa boylu kişiler uzun boylu kişilerden, uzun boylu kişiler de kısa boylulardan hoşlanır. Erkek-kadın ayrımı yapmadım, dikkat. (Hımm, güzel özet. bkz: Aşkın Metafiziği) Ayrıca ileride doğal seleksiyonda evlatlarımızın elenmemesi için tabii ki uzun boylu kısmetlerimize yönelmek önemlidir. Darwin’in yalancısıyım. Kısa boylu kızları koruyalım ve yaşatalım!
#shortgirlsproblems
Tumblr media Tumblr media
Topuklu ayakkabıyla zor omuzuna geliyor fakat uzun boylu erkek kısa boylu kadın ilişkisi cidden tatlı arkadaşlar, kabul edelim. (Neden acaba) Lea’da ne biliyim bi’ Winona Ryder sevimliliği olsaydı tadından yenmezdi. Gerçi Cory ilişkideki tatlılığını ve güzelliği tek başına sırtlamıştı zaten. 
Yalnız yiğidi öldür hakkını yeme, nasıl başarıyor bilmiyorum ama Lea Michele aynı zamanda süper seksi ve ışığın doğru açıdan gelmesine göre gayet güzel bir kadın olmayı da başarabiliyor. Artı muhteşem ses de cabası.
Tumblr media
Ayrıca cidden anlamakta zorlandığım bir diğer mevzu da kahkül dediğimiz olay tamamen kişinin burnuna dikkat çeken yani burnun çirkinse kahkülün yakışmama ihtimalinin %200 olduğu gerçeğine rağmen nasıl kahküllü halinin kahkülsüz halinden daha güzel olduğu meselesi.
Tumblr media Tumblr media
İnanır mısınız düşünmekten geceler boyu gözüme uyku girmiyor.
Velhasıl-ı kelam Glee’de özgüveninden ve önüne çıkan herkesi hayalleri için alt edebilecek düzeyde etik yoksunluğundan dolayı Rachel karakterine sonsuz saygı beslesem de gerçek hayatta da Lea ottan boktan özellikleri için idolüm olabilecek, hayata tutunmamı sağlayan, bu yaptıysa ben ohooo dedirten türden (gerçi bende o ses yok) bir kadın. (Bu kulvarda bir diğer isim Burhan Kuzu) Kendisine hayatta başarılar, Cory’ye de Allah’tan rahmet diliyorum. 
Bir daha ki Derdini Sikeyim köşesi hazır ilham gelmişken ve karakter sınırına takılmadan yazabilmenin zevkine varmışken yakın zamanda gelir, esen kalın.
Son bir duygusal an ve Cory’ye saygı duruşu için de buyrunuz: 
youtube
1 note · View note
jedililith · 10 years ago
Video
youtube
Aşk için onursuzluğa o kadar güzel bi’ övgü ki sanırsın dünyanın en onurlu hareketi aslında.
1 note · View note
jedililith · 10 years ago
Video
youtube
Güzelimsi şarkı, güzel klip.
1 note · View note
jedililith · 10 years ago
Photo
Tumblr media
Bu tişört güzel mi yoksa Che Guevara baskılı bikini ayarında itici mi karar veremedim.
0 notes
jedililith · 10 years ago
Photo
Tumblr media
I told Matt Hitt I love Morrissey and he said he had a gift for me which was this Morrissey pin. I’m still crying.
179 notes · View notes
jedililith · 10 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media
193K notes · View notes
jedililith · 10 years ago
Photo
Tumblr media
En az iki beden büyük kırmızı ceket, bebe yaka gömlek, tek kulağa kulaklık ve tabakta kedi. İşte hayallerimin erkeği! Biliyorum gün döndü ama instagramlardan gizli bloglara kadar her mecradan kutlamışken burdan yazmamak olmazdı. İyi ki doğmuşsun güzel insan. 
0 notes
jedililith · 10 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
A Streetcar Named Desire (1951) dir. Elia Kazan
5K notes · View notes
jedililith · 10 years ago
Text
'' And if you have five seconds to spare Then i'll tell you the story of my life : Sixteen, clumsy and shy That's the story of my life ''
Bundan daha hüzünlü bir şarkı sözü olabilir mi? Hiç sanmıyorum.
2 notes · View notes
jedililith · 10 years ago
Text
Ben de fotoğraflarda her genç kızın hayali olduğu üzere 32 diş gülmek ve tüm bakışları beyaz ve düzgün dişlerime çekip yüzümdeki kusurları (bkz. komple yüzüm) kapatmak istiyorum. Ama ortodontik mirasım izin vermiyor sevgili blog! Sürekli yüzümde hacdan yeni gelmişçesine ''huzur dolu'' yarım bir gülüş. Ağzım küçük o yarımlık ondan sanırım. Sonra neden hiçbir fotoğrafta güzel çıkmıyorum! Bu dert (Allah başka dert vermesin) bana 20 yaşından sonra, Erasmus arifesinde diş teli de taktırır. Sonra yok neymiş Erasmus'ta sevişiyorlarmış. Hazırlık senemde de roacutane kullanmıştım ben. Hiç mi yüzüm gülmeyecek yahu?!
1 note · View note
jedililith · 10 years ago
Photo
Tumblr media
681K notes · View notes