intiharkokankalem

[intiharkokankalem]

edemedim.

Önce ruhumun betonlaşmasına sebep olup daha sonra o betonlar arasında kalmama izin verdiğin için senden nefret edeceğim. Bana beni sevdiğini söyleyip ihanet ettiğin için senden nefret edeceğim. Defalarca ruhumda izler bırakıp, gelip bana ümit verdiğin için senden nefret edeceğim. Sürekli aynı şeyleri yaşatıp aşktan soğuttuğun için senden nefret edeceğim. Gelecekteki ve sana olan aşkımı yakıp gittiğin için senden nefret edeceğim. Güzel duygularımın, heyecanlı kalbimin yerine ölü bir ruh, kötülük ve kırgınlık dolu bir kalp bıraktığın için senden nefret edeceğim. Hevesimi kırıp beni mahvettiğin için senden nefret edeceğim. Uykusuz gecelerim için senden nefret edeceğim , seni özlediğim için senden nefret edeceğim. Annemin bana acıyarak bakan gözleri için senden nefret edeceğim. Yemin ediyorum senden nefret edeceğim.

-intiharkokankalem

[intiharkokankalem]

Gözlerin kumar, içim kaybettikçe incinir

[intiharkokankalem]

Başka küfür bilmem merak etme

Seni böyle sevmek küfür ahlakende

[intiharkokankalem]

Seni böyle sevmek küfür ahlakende

[intiharkokankalem]

ne oldu ne bitti de şuan sekiz tarafından bıçaklanan küçük çocuk gibi duvar dibinde saklanıyorum. ince bir fidan gibi nasıl devrildim, beni ne devirdi? bana ne oldu, bende ne bitti, beni ne devirdi bilmiyorum ama ben, bittim.

[intiharkokankalem]

midemde şiddetli bir bulantı var sanırım kelebekler ölüyor.

[intiharkokankalem]

Ben sanırım vazgeçiyorum.

[intiharkokankalem]

Soğuk yüzler, soğuk hisler, soğuk ve sahte insanlar. İnsanlar sadece bundan ibaret.

[intiharkokankalem]

Önce ruhumun betonlaşmasına sebep olup daha sonra o betonlar arasında kalmama izin verdiğin için senden nefret edeceğim. Bana beni sevdiğini söyleyip ihanet ettiğin için senden nefret edeceğim. Defalarca ruhumda izler bırakıp, gelip bana ümit verdiğin için senden nefret edeceğim. Sürekli aynı şeyleri yaşatıp aşktan soğuttuğun için senden nefret edeceğim. Gelecekteki ve sana olan aşkımı yakıp gittiğin için senden nefret edeceğim. Güzel duygularımın, heyecanlı kalbimin yerine ölü bir ruh, kötülük ve kırgınlık dolu bir kalp bıraktığın için senden nefret edeceğim. Hevesimi kırıp beni mahvettiğin için senden nefret edeceğim. Uykusuz gecelerim için senden nefret edeceğim , seni özlediğim için senden nefret edeceğim. Annemin bana acıyarak bakan gözleri için senden nefret edeceğim. Yemin ediyorum senden nefret edeceğim.

-intiharkokankalem

[intiharkokankalem]

Dilimde pas tadı var, kalbimde bir kötü koku

Kan istedikçe tanrılar ben yavaşça ölüyorum

[intiharkokankalem]

ben düşünce kanseriyim.

[intiharkokankalem]

Ben o geceden sağa sağlim çıktım ya, tökezlesem bile düşmem.

[intiharkokankalem]

Hiç bu kadar çok hap almamıştım, şeytana bu kadar yaranmamıştım.

[intiharkokankalem]

Ölüm aklımı çelmek üzere.

[intiharkokankalem]

Balkondaki kül tablası intiharlarla süslenmiş.

[intiharkokankalem]

yaklaş, kaburgamı kırk parçaya bölen o muazzam korkumdan bahsedeceğim sana;

ya, ölünce sevemezsem seni.*

[intiharkokankalem]

İçeri gir, kapıyı ört. Işıkları yak, bana sarıl. Dışarı çıkalım, sinemaya gideriz. Filmi terk ederiz. Yani illa terk edilecekse bir şey... Yürürüz. Sarhoş olurum. Sen olma. Bana sarıl. Gökyüzüne bakarız, karanlıkta olsa bakarız. Dua ederim ikimizin yerine. Sen etme. Bana sarıl. Sigara içeriz. Ellerimiz üşür. Ben ısıtırım, sen bana sarıl. Paramız biter yürürüz. Bitmeyen bir yol buluruz. Bitmeyen bir türkü söyleriz. Aşık olurum. Sen olma. Bana sarıl. Konuşuruz. Hep anlatırız. Kimleri öptüğünden bahsedersin. Ağlarım. Sen ağlama. Bana sarıl. Kavga ederiz. Küfür ederiz. Bağırırsın. Küserim. Sen küsme. Bana sarıl. Güleriz. Unuturuz öleceğini annelerimizin. Anneler ölmesin. Annem ölürse bana sarıl. Çünkü bilirsin, bazen anneler ölüyor. Anneler ölünce çocuklar hep hüzünlü bakıyor. Hep yorgun bakıyor. Hep kırmızı bakıyor. Hep düşecekmiş gibi bakıyor. Ve benim sırtımı dayayabileceğim bir duvarım yok. Gölgesinde dinlenebileceğim bir omuzum da yok.

Korkuyorum. Bana sarıl.

Canım acıyınca, ellerim titreyince, en çok gök gürleyince, yağmur yağınca, ve her gün doğumunda, düşünce bir bebek rahme, bir kuş uçunca, denizler dalgalanınca, en çok yıldızların altında, bu cehennemin dört bir yanında, nefes aldıkça..

Bana sarıl