Photo
12 notes
·
View notes
Text
İnsan bir şeyle ilgili, çok düşündüğü ve hazmettiğini sandığı bir şeyle ilgili, artık bir kanaate varıyor ve sanıyor ki, bu konuda yeni bir keşif yapılamaz.
Halbuki sonra anlıyor ki, başka bir açılım mümkün.
Babamla görüşmeme kararı aldığımda kızıyla görüşmemesi onu kırar diye düşünmüştüm ve görüşmediğim onca yıllar boyunca hep demiştim ki kendime “kızına hasret gidecek”. Canımı ölürcesine yakmasının cezası buydu. Acımı hafifleten buydu.
Yıllar sonra, 10 koca acı dolu yıl sonrasında farkına vardığım gerçekse, babamla ben ne kadar görüşmedimse, babam da o kadar benimle görüşmek istememiş. Telefonumu bilmiyordu ama adresimi biliyordu ama beni hiç aramadı. Ben babamla görüşmüyorum sanırken, aslında babam da beni aramamış. Beni aramayan, sormayan babammış meğer. Bunu yıllar sonra farkettim. Yıllar sonra terkedilmiş hissediyorum.
Yıllar sonra, görüşmek için aradığımda, benimle görüşmek istediğini söyleyip yine görüşmeyen de o oldu.
En azından bir sorunun cevabını aldım. “İleride bir gün babamla görüşmek istersem, artık çok geç olursa, ölürse, konuşamazsam, konuşmadığıma pişman olur muyum?”
Hayır, artık olmam. Ben onu aradım ve aramama rağmen görüşmedi benimle ve görüşemedik.
Bu hayatımda aldığım en önemli ders. Öyle olsa böyle mi olurdu acaba diye kendini yiyip bitirmemeli insan, çünkü zaten birşey olmamışsa, zaten olmaması gerektiğinden, zaten olmayacağındandır.
Sevinmiştim bir de,yaşadıklarımı anlatırsam belki benden özür diler, kızım sana ne kadar zarar vermişim, hiç farketmedim der, af diler diye. Geçmişi temize çekebiliriz sanmıştım. Helalleşiriz sanmıştım. Sandığım gibi olmadı.
Tuzla buz olmuş birşey zaten yapışmazdı, çok iyi niyetli, çok saf, çok temiz bir temenniymiş meğer. Cansu, seni kimse sevmezse sevmesin, ben seni çok seveceğim. Herkesten daha çok, herkesten daha iyi, çünkü biliyorum neresi acıyor, nereye daha çok sevgi akıtmalıyım.
Seni seviyorum güzel kız, azimli kız, kırılmış kız.
Seni seviyorum.
1 note
·
View note
Photo
1K notes
·
View notes
Text
İnsan kendi kendinin her şeyi olabiliyor, oldum oradan biliyorum. İnsan kırıldığı yerden güçlenirmiş. En güçlü yeri olurmuş yarası. Babalar var kızlarını korur, babalar var kızlarını tuzla buz eder. Babama teşekkür mü etmek gerekir, yoksa kızmak mı bilmiyorum, öylesine büyük kırdı ki beni, hayatıma imzasını attı. Güçlüyüm ama yara izim var ve acım durmadan sızlıyor.
0 notes
Photo
212K notes
·
View notes
Photo
1K notes
·
View notes
Photo
some things I need to remind myself daily tbh
385K notes
·
View notes
Photo
0 notes
Text
Kalbin kalbini seziyorsa, sadece inan ve teslim ol.
Anahtarı ondadır.
0 notes
Quote
Hayat havaya attığımız 5 topla oynanan bir oyundur. Bu toplardan sadece bir tanesi lastik ,diğer 4 top ise camdandır. Bu toplar; İşimizi, Ailemizi, sağlığımızı, Dostluklarımızı ve Benliğimizi temsil etmektedir. Belirttiğim gibi bu 5 top içinde bir tek İŞİMİZ lastik bir toptur. Düşürürsek zıplatabiliriz. Ancak diğer 4 top camdan yapıldığından düşerse KIRILIR, yerine konulamazlar. Bunu fark etmeli ve hayatımızı bu dengeye göre kurmalıyız. Oysa hepimiz o lastik topu tutabilmek uğruna diğerlerini KIRIP dökmez miyiz? Dostlarınızı çantada keklik sanmayın. SIKICA asılın onlara, TIPKI hayata asıldığınız gibi... Çünkü onlarsız hayat da anlamsızdır. Hayati çok HIZLI KOŞMAYIN, nereden geldiğinizi ve nereye gittiğinizi unutmayın... Hayatin bir YARIŞ değil,her saniyesinin tadı çıkarılması gereken güzel bir yolculuk olduğunu aklınızdan ÇIKARMAYIN... DÜN TARiH OLDU... YARIN BiR SIR... BUGÜNÜN KIYMETiNi BiLiN...
Üzeyir Garih
0 notes
Photo
0 notes
Text
Gözümle gördüğüme inanırdım, mantık dışında sağlama kabul etmezdim.
Gözüm yetmedi, mantık açıklayamadı, bir gün.
O gün ben yalvardım, n’olur bana yol gösterecek birini ver Allah’ım, ben yolu bulamıyorum, nereye gideceğimi bilemiyorum diyerek.
Zaman geçti. Derken bindiğim roller coaster tepelerden aşağı, düzlüğe indiğinde artık, hayat tesadüflerini sunmaya başladı.
Sevgili komşumuz Elida’nın aracılığı ile... En ihtiyaç duyduğum anda, ben meleklerden habersizken.
Hayatımızda, yaşarken anlamlandıramadığımız parça parça olayların, bilgilerin, zamanı geldiğinde, birleşerek, anlamlı bir bütün haline gelmesi...bu bile yalnızca, aslında bizim hiçbir şey bilmediğimizi ve tüm bunların tesadüf olmadığını gösteriyor aslında.
Bina gibi, tuğla üstüne tuğla koyarak kendimizi inşa ediyoruz.
5 duyumuzla doğrulayabilmemiz mümkün değil, meleklerin varlığını, ancak kalbimizle ve deneyimlerimizle algılayabiliriz.
Ben şahit oldum, kalben. Var olduklarına koşulsuz inanıyorum. Bundan sadece 2 hafta öncesine kadar varlıklarından haberdar dahi değildim oysa.
Hayatımı şifalandırmalarını yürekten diliyorum. Bana yardım ve kılavuzluk etmelerine ihtiyacım var.
0 notes
Text
Dilimin ucunda kelimeler, bir türlü söyleyemiyorum.
Dilimin ucunda kelimeler, nereden başlasam bilmiyorum.
Eskiden uzun uzun yaptığım; fakat neden niçin ne zaman olduğunu anlayamadan kaybettiğim alışkanlığım: yazmak.
Şimdi ihtiyaç duyuyorum yeniden yazmaya, çünkü insan yazarken kendiyle dertleşiyor ve başkalarından çok kendimle dertleşmeye ihtiyacım var. Yıllar var ki kendimle dertleşmedim.
Kendimle yeniden bağ kurmalıyım. Hepimiz, kendimizle yeniden bağ kurmalıyız. Doğaya, yeşile, doğala, gerçeğe yabancılaşmamız bitmiyor hiç, bari biraz olsun kendimize sahip çıkalım.
0 notes