endibewurdum

[endibewurdum]

Dünya bir bütün, ben dışındayım.

[endibewurdum]

kendi kafasının içindeki zindanda çürüyen mahkumlardan biriydim.

[endibewurdum]

Yaşayışta sadelik, düşüncede ihtişam.

[endibewurdum]

Aşırı sakin bir sinir kriziyim.

[endibewurdum]

Kaldı ki herkes içinde yalnızca yaşamını değil, ölümüne de taşır.

[endibewurdum]

kendin için olsun bence insanlarla mesafen

[endibewurdum]

Gururun bir beden gönlüne büyük gelmiş.

[endibewurdum]

Dayandığımız şeylerin hangisi buna değerdi

[endibewurdum]

Heykellerden daha duygusuz insanlarla karşılaşacaksın.

[endibewurdum]

Sek düşün beni kimseyle karıştırmadan.

[endibewurdum]

Ben yüzlerce kez toparlanmış dağınık bir odayım.

[endibewurdum]

birileri geldi ve değiştin.

[endibewurdum]

Bazen hayatın sizi kimlerden kurtardığına ve sizi kimlere götürdüğüne inanamazsınız öyle işte.

[endibewurdum]

sen haklı değilsin, ben mevzuyu uzatmayacak kadar bıkkınım hayattan.

[endibewurdum]

Velhasıl; Çiçek soldu, vazonun da bir önemi kalmadı..

[endibewurdum]

söylediğiniz sözleri evine götüren insanlar var.

[endibewurdum]

özeniyorlar ama çekemezler