Tumgik
embriyodonasyonu · 5 years
Text
TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE SON TRENİ KAÇIRMAYIN
Birçok evli çiftin hayali evliliklerinin bir döneminde çocuk sahibi olmaktır. Soylarının devamını sağlayan çocuklar, evlerin neşe kaynağı, bereketidir. Hatta aile kavramının ortaya çıkmasına en büyük nedendir. Ancak, bazı çiftler bu konuda oldukça şanssızdır. Doğal yollardan çocuk sahibi olmalarını önleyecek fiziki ya da psikolojik rahatsızlıkları vardır.
Gelişen teknoloji ile ortaya çıkan tüp bebek tedavisi, fiziken rahatsız olan ve çocuk sahibi olmak isteyen kişiler için umut ışığı olmuştur. Günümüzde tüp bebek tedavi yolları ve süreçleri farklılıklar göstermekle birlikte ana tema, çiftlerin her ikisinin de tıbbi muayeneden geçerek, sorunun kaynağının bulunmasıdır.
Tüp Bebek Tedavisinde Yumurta Donasyonu
Donasyon kelime anlamı olarak nakil demektir. Tüp bebek tedavisinde en fazla uygulanan yöntemlerden olan yumurta donasyonu ise, anne adayının üretemediği yumurtaları, sağlıklı başka bir donörden alarak babanın spermiyle laboratuvar ortamında birleştirip, oluşturulan embriyonun anne adayının rahmin yerleştirilmesidir.
Tedavinin başarı oranı, anne adayının sağlıklı rahme sahip olmasına ve vericinin yumurtasının ne kadar sağlıklı olduğu ve elbette ki işlemi uygulayan tüp bebek merkezine bağlıdır. Kıbrıs, tüp bebek merkezlerine yeni bir soluk getirmiş olan bu konuda uzman bir merkezdir. Konusunda uzman doktorları ile tüp bebek konusunda son treni kaçırmak istemeyenler için bir ayrıcalıktır.
Tüp Bebek Tedavisinde Alternatif Yöntemler
Kıbrıs tüp bebek merkezlerinde, bebek sahibi olmak isteyen çiftler için öncelikle uygulanacak yöntem belirlenir. Burada kısırlık tedavisinden başlayarak,  genetik tanı ile yumurta ve spermin yapısına bakılarak gerekirse sperm donasyonu metodu da uygulanabilmektedir.
Donasyon işlemlerinden önce aşılama denenmekte ve bunun başarı ya da başarısızlığına göre nakil işlemine geçilmektedir. Merkezde yapılan donasyon işlemleri tamamen ağrısız ve acısız bir şekilde uygulanmakta ve tüp bebek başarı oranı % 80-85 arasında olmaktadır.
Bu şekilde başarıya imza atan ve insanların çocuk hayallerini gerçekleştirmek için büyük özveri ile çalışan tüm doktorlarımız konusunda uzman kişilerdir. Bu nedenle, bebek sahibi olma düşüncesini hayalden çıkarıp, gerçek kılmanın yolu tüp bebek merkezlerine başvurmaktan geçmektedir.
0 notes
embriyodonasyonu · 5 years
Text
Son Denemede Tüp Bebek Sahibi Olanlar
Bebek sahibi olmak isteyen ve bu doğrultuda tüp bebek tedavisine başlayan çiftlerin ilk denemelerinde başarı elde edememesi kimi zaman hayal kırıklığı yaratabilmektedir. Tüp bebek, maddi ve manevi açıdan yorucu olabilen bir süreçtir. Ancak kişiler ilk denemeler sonrası başarısız olunduğunda umutsuzluğa kapılmamalıdır. İlk denemde başarısız olunması diğer denemelerde de başarısız olunacağı anlamını taşımamaktadır. Adaylar tüp bebek denemelerinde başarılı olunma oranının %80-85 civarında olduğunu bilmeli ve buna göre hareket etmelidir. Tüp bebek denemelerinde sonuna dek giden ve tüm bu süreçte başarısız olan adaylar ise embriyo donasyonu gibi farklı yöntemlere yönelmeyi doktorlarıyla beraber kararlaştırabilmektedir.  
Yumurta Donasyonu Programı
Tüp bebek tedavisinde ilk denemede başarılı sonuç alınamaması doğal bir süreç olarak kabul edilmelidir. Başarısız olan denemelerde ise altta yatan nedenler profesyonel bir ekip tarafından araştırılmalıdır. Bir kadının kendi yumurtalarıyla gebe kalmasının söz konusu olmadığı durumlar için donasyon ile elde edilen yumurtaların kullanımı ile de gebelik sağlanabilmektedir. Buna yumurta donasyonu adı verilir. Yumurta donasyonu programından yararlanabilecek kişiler; yumurtalıkları olmayan kadınlar, yumurtalıkları olup yumurta üretemeyen kadınlar, genetik problemler sebebiyle donasyon önerilen kadınlar, kanser vb. nedenlerle radyoterapi ya da kemoterapiden yumurtalıkları zarar görmüş kadınlar, ileri yaşta olup menopoza girmiş kadınlar olarak sayılabilir. Yumurta donasyonu ile günümüzde çok iyi düzeyde gebelik oranları elde edilmektedir. Nedeni ise donasyonda bulunan kişilerin genç yaşta olması, infertilite sorunları olmamasıdır. Bu uygulama ile yaklaşık %80 civarında bir gebelik oranı şansı elde edilmektedir.
Sperm Donasyonu Programı
Erkekte hiç sperm saptanamadığı, testislerden sperm elde edilemeyen durumlarda veya erkeğin spermi ile elde edilecek bir gebeliğin tıbbi açıdan önerilmediği durumlarda başvurulan yönteme sperm donasyonu adı verilir. Sperm donasyonunun uygulandığı vakalar genel olarak; doğuştan veya sonradan oluşan bir nedenle testislerden sperm elde edilememesi, spermin tespit edildiği ancak yapısal bozukluklar nedeniyle yumurtayı dölleyemediği durumlar, tanısı koyulan bazı genetik kalıtımsal hastalıkların tespiti, baba adayının HIV gibi cinsel yolla bulaşan herhangi bir hastalığı olması ya da etkilenmiş RH uyuşmazlığı olması gibi durumlardır.
0 notes
embriyodonasyonu · 5 years
Text
SPERM DONASYONU İLE ÖZLEMLERİNİZE KAVUŞABİLİRSİNİZ
Tüm uğraşlara rağmen anne baba olamayan çiftler için en uygun yöntem tüp bebek uygulamasıdır. Ancak klasik tüp bebek uygulamalarında çiftlerden alınan sperm ve yumurta hücreleri laboratuvar ortamında bir araya getirilmektedir. Erkeğin sperm kalitesinin bozuk olması durumunda ise sperm donasyonu uygulanmaktadır.  Bu işlemde anne adayının yumurtaları, sperm bankasından alınan spermlerle döllenmekte, döllenen yumurta uygun zamanda anne adayının rahmine yerleştirilmektedir. Sperm bankasına bağışta bulunan erkeklerin tüm bilgileri alınmakta, sağlık açısından tüm testleri yapılmakta, genel ve psikolojik sağlık durumu olumlu olanların bağışları kabul edilmektedir. Kabul edilen spermler de özel koşullar altında muhafaza edilmektedir. Sperm bağışçısının kan grubu tayini de önemlidir. Çünkü sperm donasyonunda kan grubu uyumu da önemli bir ayrıntıdır.
Sperm donasyonunda başarıyı etkileyen bazı unsurlar vardır. Anne adaylarının yaşının yanı sıra yumurta rezervi ve tedaviye verdiği cevap, başarı şansını doğrudan etkilemektedir. Sperm donasyonu yapılmadan önce anne adayının jinekolojik muayeneden geçmesi şarttır. Ayrıca ultrason çekimi de yapılarak genel bir değerlendirme yapılmalıdır. Sonuçların normal olması durumunda tarama testlerinin yapılması ve çiftin işleme hazırlanması sağlanmalıdır. Anne adayının tıbbi geçmişinin incelenmesi de gereklidir. Rahim ve tüpler değerlendirilmeli, bunun için histerosalpingografi yapılmalıdır. Uygulamaya genel olarak erkekte görülen ‌azospermi ya da erkekteki genetik bir rahatsızlıktan dolayı başvurulmaktadır. Erkeğin sperm kalitesinin düşük olması sonucu bebek sahibi olamayan çiftler için sperm bankasından alınan spermlerle donasyon yöntemi uygulanarak kadının hamile kalması sağlanmaktadır.
Sperm donasyonunda bağışçı ile işlemin gerçekleştirildiği kişinin kimliği gizli tutulmaktadır. İylem yapılan ve bağışçının birbirini görmesi, tanıması ve iletişime geçmeleri söz konusu değildir. Ayrıca kişinin kendi sperm ‌‌‌donörünü getirmesi de mümkündür. Bu durumda da yine bağışçının sperm kalitesi incelenmekte, kişinin sağlık geçmişi araştırılmaktadır. Donasyon uygulanacak anne adayının gerekli muayenesi ve testleri yapılmaktadır. ‌Donasyon yapılmadan önce anne adayının âdet kanamasının 2. veya 3. gününde karın bölgesine enjeksiyon yapılmaktadır. Enjeksiyon işlemi, yumurta gelişimini artırmak içindir. Yumurtaların gelişmesi için 1 ile 2 hafta beklenmektedir. Yeterli yumurta gelişiminin ardından enjeksiyon uygulanır ve 1,5 gün sonunda da yumurtalar toplanmaktadır. Sonrasında ise yumurtalar laboratuvar ortamında sperm hücreleri ile birleştirilmekte, embriyolar elde edilmektedir. Sperm donasyonu, sağlıklı bir bebeğe sahip olmak isteyen ancak sağlık durumları buna elvermeyen çiftler için kurtarıcı olmuştur.
0 notes
embriyodonasyonu · 5 years
Text
EMBRİYO DONASYONU İLE SAĞLIKLI BEBEĞE SAHİP OLABİLİRSİNİZ
Kısırlık sorunu ile karşı karşıya kalan çiftlere önerilen embriyo donasyonu ile sağlıklı bir bebeğe sahip olmak mümkündür. Bu işlemde yumurta hücreleri sağlıklı bir donörden elde edilmekte, sperm bankasındaki spermler kullanılmaktadır. Dölleme işlemi ise laboratuvar ortamında yapılmaktadır. İşlem, kadın ve erkeğe bağlı kısırlık sorunu yaşandığında gerçekleştirilen bir tüp bebek uygulamasıdır. İşlem sırasında sağlıklı donörlerden temin edilen yumurta hücresi ve sperm, laboratuvar ortamında döllenmekte, uygun görülen günde de anne adayının rahmine yerleştirilmektedir. Yöntem sayesinde genetik taramanın da yapılması söz konusudur. Bu sayede bebekte olası genetik rahatsızlıklar tespit edilebilmektedir. Embriyo donasyonundan önce alıcı olan çiftin, özellikle anne adayının genel sağlık durumu değerlendirilmelidir.
İşleme başlanmadan önce anne adayının kan değerleri ile hormon düzeylerine bakılmaktadır. İşleme başlanmadan önce rahmin hazırlanması için gerekli olan kontroller yapılmakta ve ilaç kullanımı belirlenmektedir. Seçilen donörün hücrelerinin hazır olabilmesi için 12 ile 14 gün geçmesi gereklidir. Donörün hücrelerinin hazır olması durumunda yumurta toplama günü planlanmakta, planlanan günde seçilen spermle mikroenjeksiyon işlemi yapılmaktadır. Embriyo transferi yapılacağı gün tıp merkezine gelinmesi gereklidir. Transfer işleminin yapılırken anestezi gerekmemektedir. İşlemin ardından kullanılması gerekli olan ilaçlar uzman hekim tarafından ayrıntılı bir şekilde anlatılmaktadır. Donörler seçilirken sağlıklı olmalarına dikkat edilmektedir. Donasyon tedavilerinin en önemli ayrıntısı donör seçiminin uygun olmasıdır. Donör seçiminde uluslararası standartlar uygulanmaktadır.
Embriyo donasyonunda yapılırken gerek alıcı anne adayı gerekse embriyo donörü gebelik başarı oranının yüksek olması açısından değerlendirilmektedir. Donörün 18 ile 30 yaş aralığında olmasına dikkat edilmektedir. Donörün genel sağlık sorununun ve kötü alışkanlıklarının olmamasına, psikolojik açıdan sağlıklı olmasına dikkat edilmektedir. Genel kriterlere uyanlar, üreme sağlığı açısından değerlendirilmektedir. Donörlerle ilgili kan yolu ya da cinsel yolla bulaşan hastalıklarla ilgili incelemesi de yapılmaktadır. Donörler, bağış yaptıklarına dair yazılı bir belge vermektedir. Bağışçının ve ailenin bilgileri saklanmakta, üçüncü kişilere açıklanmamaktadır. Embriyo donasyonu yapılırken donör eşleştirilmesi önemli bir detaydır. Donör seçiminde kan grubunun da uyumlu olması gereklidir. Bu yöntem hata kabul etmez. Uzman personeller tarafından gerçekleştirilen işlemle sağlıklı bir bebeğe sahip olmak söz konusudur.
0 notes