Text
bir zamanlar bir arkadaşıma "80 yaşına kadar normal bir hayat mı yaşamak isterdin yoksa 40 yaşına kadar efsanevi bir hayat yaşamak mı?" diye sormuştum. hiç tereddütsüz 80 yaşına kadar normal bir hayatı seçmişti. o zamanlar 20'li yaşlarımın başında olduğum için benim cevabım kesin değildi çok kesin bir cevabım var. kesinlikle efsanevi 40 yaşı seçiyorum. bir 40 yaşında aidsden ölmüş freddie mercury'e bakıyorum bir de 80 yaşında tuvalete zor giden dedeme bakıyorum. gerçekten fazla yaşamanın hiçbir manası yok.
dedemle freddie mercury'i karşılaştırmam biraz fazla acımasız gelmiş olabilir ama baştaki sorumun amacı tam olarak buydu.
3 notes
·
View notes
Text
hayatın dinamizminden bir anlığına sıyrılıp kendime dair bir boşlukta vakit harcarken geçmişe ait duygu yoğunluğu yüksek anları hissediyorum. bu yüksek yoğunluklu ve şimdiki zamana ait olmayan duygular zihnimde köklü bir nedensellik ağı kuruyor. tüm bu zihnimde infilak eden şeylerin faydası ise şimdiki zamanın olağandışı durumlarını unutarak bünyemdeki stresi deşarj etmesi…
2 notes
·
View notes
Text
sarfettiğin onca çabaya rağmen birşeyler değişmiyorsa, yapacak bir şey kalmamış demektir. artık hiçbir şey yapmadan durup beklemek gerekli. elinden gelenin fazlasını yapmaya çalıştıkça ziyan oluyor her şey. kabullenebilmeli insan bazen olduramadığını. ve anlamalı ısrar ederek açılacak kapının ardına geçmektense, dışarda kalmanın çoğu zaman daha soylu bir davranış olduğunu.
3 notes
·
View notes
Text
Çocukken mutlu olmuş muydum lan ben hiç? Olmuşumdur kesin. Evden kaçıp balığa gittiğimde, kendimi Maradona zannederken falan ama mutsuz şeyleri daha net hatırlıyorum nedense. Sanki sadece onları yaşamışım gibi.
5 notes
·
View notes
Text
bu amina kodumun sitesinden sadece porn bloglarin takibi ile bildirim geliyor telefonuma tek bildirim gelen yer bura zaten boşa gitmese bari ama gidiyor...
4 notes
·
View notes
Text
Deniz kıyısında bir balık yakaladıgınız ilk anda, onu elinize almak ve hissetmek istersiniz. Dersiniz ki, o artık benim elimde, bırakıp gidemez.
Ama gider hemde öyle bir gider ki böyle, bir anda kayıp gider avuçlarınızdan.
siz onun güzelliginiz büyüsüne kapılmışken, o çırpınır ve onu tutan bütün zincirlerden kurtulur. Fark etmeden onun gitmesine izin verirsiniz.
ruhunuz duymaz boşluga düşersiniz ama bir kaç saniye ellerinizden nasıl kayıp gittigini düşünürsünüz, belki görmek umuduyla düştügü noktadan bakarsanız suya ama o berraklık yine de izin vermez.
4 notes
·
View notes
Text
lan salak orusbu cocuklari biraz daha porn photo paylaşın en azgin ödülünü size vericekler ne igrenc insanlarsiniz lan siz siteyi kullanım amacinizi sikiyim bot porn bloglardan farkınız yok tumblr kullanan türk kızlarının amacı genel olarak katalizör görevi görüyor resmen kendilerinizi gayet hip-liberal bir cizgiye sahip olduklarini düsünüyorlar klavye basindan kalkinca en yakininiza bile soyleyemezsiniz tumblr oldugunuzu bastırılmış cinselliklerinizi blog formunda dışa vurmak tek amaciniz...
6 notes
·
View notes
Text
bazı geceler çok huzursuz hissediyorum. şuanda tam öyle bir gece. son zamanlarda epey bir bunaldım. aslında son zamanlar deyip deyip duruyorum ama uzun zamandan beri böyleyim. fakat artık bu en üst seviyeye ulaşmış gibi hissediyorum. insanların yaptığı hatalarda onları hayatımdan çıkarta çıkarta hayatımdaki insan sayısı çok azalmış. bunu fark ediyorum. eskiden tek başıma vakit geçirmeyi severdim. tek takılır, bir şeyler anlatmadım. başkasına da ihtiyaç duymazdım. şimdilerde birilerine anlatmak istiyorum, bu yüzden yalnızlık daha çok hissettiriyor kendini. bu duruma birazcık üzülüyorum. üzülmek değil de can sıkıcı diyelim.
beni asıl üzen şey başka şeyler. buradan çok bunaldım. neyse bu konuya girersem iyice uzar.
son zamanlarda sevilme ihtiyacını çok daha fazla hissetmeye başladım. bu halim ne olacak bilmiyorum. ama çok yoruldum ve çok huzursuz hissediyorum.
6 notes
·
View notes
Text
ne alkolümüz var ne uyuşturucumuz var ne de zinamız var fıstık yiyerek imdb'de 2 puan almış köpek balığı filmleri izliyorum böyle boşa yaşanmış ömrün ederini sikeyim ya yunus emre bile dergahta daha şaşalı yaşamıştır..
6 notes
·
View notes
Text
hayalini kurabildiğim tek şey gelecekteki kızım kızım olacağına oldukça eminim ismi bile belli mavi mavi’nin doğduğu anı ilk sözü ilk yürümesi her şey gözümün önünde en net kısım ise bana adının anlamını sorduğu kısım
baba ismimi neden mavi koydunuz?
çünkü her üzüldüğümde gökyüzüne bakardım her baktığımda beni gülümseten her şeyi unutturan bir renk orada beni beklerdi işte o renk sendin kızım hayatımın en güzel rengi
5 notes
·
View notes
Text
doygunluğa ulaşmak, beni maceralara sürüklüyor.
tehlikeli ve ihtiraslı arzularım ağır basmaya başladı.
yaşadıklarımın ve sahip olduğum imkanların üzerine çıkarak, yeni deneyimlere yöneliyorum.
diğer türlüsü sıradan. çoğu insanın şu an istediklerini, erkenden tattım. erken yaşta gelen doygunluk, doyumsuzluk yaratmaya başladı.
sıkılma şeklim bile değişiyor. maalesef artık para değil önceliğim. kimseye anlatmak istemediğim şeyler yaşamak. tıpkı bu aralar yaptığım gibi
5 notes
·
View notes
Text
insanların çoğu kendilerini değiştirmeden hayatlarını değiştirmeye kalkıyorlar. ve bu tabii ki çalışmıyor. sen bir başkasına dönüşmeden, yaşadığın gerçeklik değişmez. başka bir deyişle anlatırsak eğer; düşünceler beynin dili, hissedişler ise vücudun dilidir.
neler düşündüğün ve hissettiğin senin nasıl birisi olduğunun belirleleyicileridir. hayatımızdaki deneyimlerimiz duygu durumlarımızın markası gibidir. korkarız, kızarız, üzülürüz, güvensiz hissederiz vs.
bu duygular zamanla bizim kimliğimizi belirlemeye başlar. herhangi bir şeyi düşünmeye başladığımızda bu beynimizde belli bir devreyi harekete geçirir. güvensiz hissettiğimiz bir durumu düşününce, beyinde bundan sorumlu devre harekete geçer ve güvensiz hissetmeye başlarız.
bu durum daha fazla konuda düşünmeye, düşünme daha fazla bu devrenin aktif olmasına ve bu aktiflik yeniden bu duyguları hissetmemize ve bu kısır döngü içine düşüp bunu tekrar tekrar yapmak, bilinçaltımızı bununla koşullandırmamıza yol açar.
yani herhangi bir olumsuz düşünceyi düşünmemiz bu devreyi harekete geçirir ve süreç başlar.
eğer kendini gelecekteki olasılıklar üzerine yoğunlaştıracak şeyler kurgulayamıyorsan, bildiğin en iyi şeyi yapıp, geçmişe dönüp var olan devrelerini harekete geçirirsin.
buraya kadar yazdıklarım sadece teknik bir analiz ve durum tespiti, geçmişe dair bir analiz içermiyor ve içinde çözüm de yok. bir gün kafam eserse devam ederim.
5 notes
·
View notes
Text
1 haftadadır tumblra yeni başlamam ve karşı cinse yaptığım izlenim kedili; fotoğrafların arasına sevişmekli fotoğraflar serpiştirerek "agnostikler?" dedirtirler. bunlar çohoş olurlar aslında ama sıyırmadıklarını da iddia edemezsiniz. tumbulur kızlarının ruh hali nasılsa tumbulur'unu da ona göre düzenlerler. bir gün satanist tumbulur, bir gün pembeli hayal dünyası tumbulur, başka bir gün sosyal facialara duyarlı tumbulur, bir diğer gün de düşünmekli sorgulamaklı carl saganlı tumbulur. allah düşman başına vermesin. tumbulur kızlarına yaklaşırken çok dikkatli olmak gerekir. her ne kadar bertrand russell'dan sözler paylaşsalar da içlerinde yıldız tilbe aforizmaları ve ismail türüt teri barındırırlar. fesbuk'larını bulana kadar kişilikleri hakkında fikir sahibi olamazsınız şaşırtmaçlı kızlara en büyük örnektir tumbulur kızları. genelde nsfw içerik paylaşmaktan hoşlanırlar ama dışarda kan görse korkar, bülük görse midesi bulanır aralarında aklı başında, şan şöhret peşinde olmayan güzel kızlar da vardır, haklarını yememek gerek tabi onlar için yazdığım bol koçaklı şiirim de var ilgili kişiler iletisime geçebilir...
15 notes
·
View notes
Text
görgü karanlıkta yere tükürmemektir diye bir söz vardır ya hani. benzer şekilde bu platformda kişilerin adı soyadı belirli olmadan sergiledikleri davranışlar, gerçek hayattaki karakterlerinin aslında bir yansıması. anonim kalma özgürlüğünün tadını çıkarırken de nezaketten uzak kalmamak dileğiyle..
ancak günümüz halkından herhangi bir konuda dünya standartlarında bir medeniyet seviyesi asla beklemiyorum. bu yüzden de herhangi bir konuda gerçekten başarılı olabileceğimize inanmıyorum. yine de mutlu pazarlar..
24 notes
·
View notes
Text
insanların hareketlerinin değişmesine ve gençliğinden evrilmesine neden olan şey; sanki sevgiyi kaybederse bir daha bulamayacakmışçasına paniklemesidir. düşünce evrimi bir yapının katları gibi şekillenirken, sevginin ve aşkın katları eşitsiz ve bozuk. ilk hissedileni aramayı bırakmasında ki ana sebep bu insanın.
aslında bırakmıyor gibi gözükse de bırakıyor.
heyecanlanmasına, ilk kez bisiklete binerken, uçurtma uçururken yada saklambaç oynarken ki yakalanma duygusu gibi.
öz'ünden gelmeyen her taklit hareket ve duygu, aldatma-ilgisizlik ile perçinleniyor.
sizi ilk kez tanıyan ve hayatına ilk kez girdiğiniz insanın dizlerinize başını koyması, göğsünüze yaslanması, nefes alırken sizi içine çekmesi ile bu yaşanmışlıkların devamını farklı kişilerle yaşamaya başladıkça bu hareketlerin bşr daha tekrar etmeyeceğini görüyor insan.
çünkü insan önce sen derken kendi hayat evriminde önce ben demeye başlıyor.
saflığın kaybolduğu yerde sahtekarlık başlaması normal değil mi? sonrasında sevmek ve sevilmek yerine sevilmemekten bahsedip duruyoruz.
22 notes
·
View notes
Text
hayatın önemli bir parçası iken, onca şey arasında önemini yitiren değerleri düşünmek tuhaf hissettiriyor. neye değer vereceğini sorguluyorsun. neyin önemi olduğu, neyin bir yanılgıdan ibaret olduğu en zeki insan da olsan tecrübe etmeden çözemeyeceğin şeyler sanırım. tecrübe ettiğinde ise geç kalıyorsun. acı çekmek, yeme ve içme gibi doğal akışın bir parçası, kaçış yok. insan kalbini bıraktığı yerde aklından değil içgüdülerinden destek alabilir. akıldan destek almanın gereksizliğini tatmıştır ne de olsa. düşünmemek(düşünse bile sadece hislerini doğrulamak için düşünmek) ve hissetmek insanı üstün kılacak olandı. öğretilerle sindirilmiş olanı üst insan yapacak olan, gerçek homo sapiensi ortaya koymasıyla mümkündü. güçlenmek ve düşmanlarını ezmek; insanı insan yapan budur. aksini iddia edenler, bunları halihazırda yapmış olanlardı. nihilist bir insanın gözünden baktığınızda hayata vereceğiniz(o düşük değer, o hiç) değeri dahi hak etmeyenlere yaşam hakkı sunulması kadar acı çok az şey var. acıyı bile değersiz kılan bu insanların var olması bir hata(suç veya ayıp değil), hata. acıyı değersiz kılmak bir yana, bunlar sevgiyi bile değersiz kıldılar, kendileri gibi.
tiksiniyorum, başka bir şey değil.
15 notes
·
View notes
Text
çoğu zaman hiçbir şeyi haketmediğimi bu yüzden debbaşıma gelen her şeyi hakettiğimi düşünüyorum bu konuda tanrıya kızamıyorum da bir şey isteyeceğim mesela ondan ama bankalardaki uygulamaya yakın bir sistem kullanıyor sanırım hani gişe önceliği için ilk önce banka müşterilerine sıra numarası verilmesi gibi bir şey bir sıra numarası alayım diyorum sistem kendini belli ediyor yani beetlejuice gibi bakıyorum elimdeki kağıda sonu gelmiyor numaranın adam zaten boss göz kırpıp eteğinin kıvırına bi 100'lük de sıkıştıramıyorsun. e zaten sığır gibi yaşamışız elimde yüklü miktarda sevap da yok hani öne geçmek için bir sebep olsun?*
bilemiyorum
bilemiyorum.
13 notes
·
View notes