Tumgik
camurdantureyenler · 3 years
Text
LACRİMOSA
Lacrimosa
Sen benim arkadaşım mısın?
İçimde dalga dalga kırılan damarlarım mısın?
Beni yerin dibine sokan ve kapağını üstüme kapatan mısın?
Ah lacrimosa; en çok, en çok beni sev isterdim.
Şafak vakti hatırladıklarım bulaşır üstüne
Özlemin rengi gridir geçmişe
Unuttum seni nereye koyduğumu
Beni asla anlamıyorsun.
Lacrimosa,
Sen benim arkadaşım mısın?
Geç kaldın yine
Gitti akşam güneşi evine
Yankısı doğdu içime
Bir şehvetti ellerin göğsüme
Lacrimosa,
Saklanma öyle, çık meydana
Kır kanını kemiğini, dokun ona!
Bekleme, bekleyen yok?
Durakta bir insan, aklı yok
Ah lacrimosa, lacrimosa,
Duy müziği başla dansa
Savrulsun eteklerin oradan oraya
Parça parça et de kopar yüzünden, gözünden
Kaskatı olmuş kirpikler, donukluğunda ağlamak saklı.
0 notes
camurdantureyenler · 3 years
Text
Efendi
Labirentin sonundaki efendi!
Gizemli aralıkların ardından söyle masalını
Merdivenlerden geliyor kemik kırıntıları
bir buhar sarar başımı
Hem sürüklendin hem kanadın
Duyulmadı aralıkların ardındaki masalın
Bir şiir yaz bari
Seni bilsinler
Sonra ebedî olmakla varlığı,
aklıda eriyip gider.
Yeşil sancaklar alır seni
Bir çıtırtı işitildi senden
Çık, çık artık labirentinden
0 notes
camurdantureyenler · 3 years
Text
Boğazımı Gıdıklayan Kaygı
Düzeleceğim ama ne zaman?
Kim dokunacak bana? Suda balık gibi hafifim.
Görüyorum ve, neye erişmek istiyorum?
Kaynağı ne devinimlerimin?
Boğazımı gıdıklayan kaygı
Hep yeniden...
Bir et parçasıdır hissetmek için çırpındığım
Hayır, aslında bir bakış
daha derinden yeter de artar bile
Hangi kitabın diğerine üstünlüğü var?
Hangi müziği ebedî dinleyebiliriz?
Belirsizlik içinde ancak, yaşayabiliriz..
0 notes
camurdantureyenler · 3 years
Text
Kollarımı saran rüzgar
Dalıyorum kâbuslara
Önümdeki masada eşlik eder bana
düşlerim bir yana, duman içinde yüzer yazdıklarım.
Fark ettiğinde ateşini, püskürtür alevini
Niyeti seni yakmaksa, su da şaraba dönüşür dudaklarında.
Her yere dağılmış;
Oraya buraya şuraya
Kim toplar bu kadar şeyi
yazılan yazılarda kaybolursa?
Bir boğanın insafına kalmış yaşamım
Her şeyde yığılıp kalmışım
Şimdi ellerimde kalan sıcaklığım
Onu da cehennemde yakarım.
0 notes
camurdantureyenler · 3 years
Text
Bir kelime daha yazacağım:
Sesinin köklerine inen ışıktır inancım, güvenme!
Şu öküzün boynuzlarında sallantıdadır hayatım.
Öfkemden delirene kadar zorlarım
Gördüğün düş gözlerinde bulanıklaşmışsa artık bir tanrı bul kendine ve yalvar ona!!
Elbet dokunur sana, hakikatin kıyılarında dolaştırır.
Sonra hepiniz dökülürsünüz
0 notes
camurdantureyenler · 3 years
Text
Derisine dokunmak yüzünün
Tuval üstüne boyanmış yüzün
Ve sesimi duymaz için
Sesimi geçirmeyen yüzün
Kelimeler yanlıştı herhalde
Sen doğru musun sanki?
Burnum parça parça şimdi
O da yanar şehvet denizlerinde
Rahat nefeslerimde bırakırım kendimi
Her yerde ve herkese
İnce ince işlenmiş yüzün
Derisine dokunmak yüzünün
Elimde toz olup kalan yine senin yüzün
0 notes
camurdantureyenler · 3 years
Text
Duyuyor
Daha önce fark etmediği farkındalıkla
Anlaşılır mı?
- bilinmez
Peki ya hissedilir mi?
- ölebilirsin
Kokusu var mı?
- yok
Yalnız rüyadaymış gibi düşebilirsin.
Hayali birine özlem duyuyor çamurdan türeyenler.
Şimdi serin yaz gecesidir baktığın yüzün
Çıkartmak ortaya Tanrıyı...
Halimiz: ölü gözler, düşünceler
sığ bellekten nehirler, taşlar...
Kırık masalara değerli kadehler koy!
Kırılsın aksın
Işık gibi uzun zaman ba��ı dumanlı kalmıştır Tanrının
1 note · View note