callm3dn

[callm3dn]

[callm3dn]

elimde bi' canım kalmış utanmasan onu bile alıcak gibisin

[callm3dn]

ben şiir yazmasam kim tanır gözlerini

[callm3dn]

çatlamış dudaklara çölde şelaleyi buldurdun

[callm3dn]

bilirim beni arıyor gözlerin beni tanıyor

[callm3dn]

Sonra bir gün en sevdiğim öldü. Ben neye üzülsem onun ölümüne ağladım.

[callm3dn]

beni ağlatırsan doyma yaşına

[callm3dn]

eğer sevseydin başka bir sevdaya sahip çıkamazdın. çay ikram edilen evde kahve isteyemezsin misal. lokma dökülen cenazede helva bulamazsın. bayramda şeker dağıttılarsa çikolata arayamazsın. hava aydınlanırsa ışığını açık tutamazsın. güneşliyse gün sen tutup da postal geçiremezsin ayağına. yoruldun oturacak yer verdim, neden su da vermedin diyemezsin. bazı şeylerin böyle adabı, kuralı vardır anladın mı. böyle alışılagelen şeyler gibidir sevmek. birini severken başkasının adına mıhlanır dudakların. olmuyorsa sen hiç o evde olmamışsındır zaten. sen o cenazeye gelmemiş sen o cenazeyi gömmüşsün. sen bayram değil yasmışsın. havan aydınlanmamış hiç, günün de hep yağmur. yetişeceğin yere giderken dinlendiğin bir duraktıysam ben de, yazık sana. yazık ki sen sevmek ne bilmiyorsun. gün güneş bilmiyorsun ne acı. elindekinin kıymetini bilmiyorsun. sen unutuyorsun günden güne iyiliği doğruluğu hoş benimleyken ne kadar bildin muamma. ben çok değil kısa zaman öncesi senin peşinde bir oraya bir buraya yuvarlanırdım. geçeceksen bir yerden önden koşarak ben gider beklerdim. sen şimdi dağlar denizler aşıp kilometrelerce koşup da o sevdana yetişemedin. sen yorgunsun. canın yanmış, üzgünsün. üşüyorsun öyle mi. merak etme sen daha ne cehennemlere konulacaksın. kaç odun atılacak yangınına su istesen de veren bulamayacaksın.

[callm3dn]

tanrısal duygular içindeydim

bütün tanrısızlığımdan uzakta

bir kemiklerinin sertliğini aldım

bir teninin aklığını

sonra sıcaklığını dudaklarının

gel bak

sana bir tanrı getirdim

gel bak

bir tanrı yarattım senden.

[callm3dn]

kalbim katilini tanıyor

[callm3dn]

yok olma isteğiyle kalbim attığı zaman, bana yaşa, der gibi gülen senin yüzündü.

[callm3dn]

gizli hesapların var senin

[callm3dn]

saf kötülüktü sevgilim. çok kötülüktü.

[callm3dn]

eğdirmem başımı kimselere ama sana yerle bir oldum

[callm3dn]

sen hoyratça yaşarken bu hayatı anne şefkatiyle saçını okşamaya kalkan elimi çektim geri. artık yok başını yaslayacağın bir omuz. sırtını sıvazlayacak bir el. soğukta yakana düşen bir ceket yok artık. bundan böyle yokum ben, dert edindin mi bu yokluğu. ben seni bensiz bırakacak bir kadın değildim. mahrum kalmak ince bir sızı sapladı mı yüreğine. şimdi ben yüreğinde yoksam olmasın hayat benimle diye arkada çalan şarkıyı kapadım ben. yüreğinde yoksam tüm yollar senin olsun benim yolum ayrı. ben yüreğinde yoksam bile hayat benimle olmaktan hiç vazgeçmiyor ki ben hayattan vazgeçebileyim. ben senden vazgeçtim küçük. şimdi sen böyle böyle yaşamaya devam et. bana yaptığının bedelini bir başkasıyla öde. o gelmedikçe harlan ömrüne otursun koskoca bir yangın. şimdi sen böyle gitmek isteyip de kapıların ardına kadar kapandığı içeride kahkahaların kulağında çınladığı evin önünde dolan. ben bilirim. kendimden bilirim bir gün vazgeçeceksin. yurduna döneceksin ama yurt bildiğin yer artık benim evim değil. tası tarağı topladım çıktım. nefeslerin yarım kalacak senin kimsesiz kalacaksın. hoyratça yaşarken hayatı kaybettiklerinin bedelini çok ağır ödeyeceksin. isterdim ki akmasın gözünden bir damla yaş. dedim ya ben koyun kucak büyütmek isterdim seni. ama şimdi ben yoksam yüreğinde sen bu izbe dünyada kabul edildiğin hiçbir kapı da yokken benim sana kıyıp da ödetemeyeceğim bedelleri ödeyecek başı boş kalacaksın. sen bir gün çok üşüyecek, omuzlarına bırakılan ceketi çok özleyeceksin. ben gidiyorum.

[callm3dn]

benim elim gitmiyor sana cevap vermeye. benim dilim varmıyor sana efendimlere ama ne oldu. ne oldu da burdasın. sana soramıyorum ama merak ediyorum. hangi kapı yüzüne kapandı da dayandın kapıma. ben bir tek senin kalp diye taşıdığın bir yumru taşı biliyorum. bundandır sana tek bir adım atamıyor köşe bucak kaçıyorum. seviyorsan rutubeti cennete yeğleyeceğini söylemiştin. ne oldu soruyorum. ciğerlerini mi söktü. ne oldu sen orda bile mi yer bulamadın. neden burdasın merak ediyorum. merak ediyorum ama tek bir söz etmiyorum.

[callm3dn]

apartman boşluğunda yapayalnız bir kız çocuğu, bütün boşluğu içine çekercesine ağlıyor. ne oldu, komşular neden artık kapıları açmıyor. bütün babalarım demek artık başkasını seviyor. biricik annem toprak altında acısından çürüyor. kilisenin kulesine lanet olsun. caminin kubbesi yere batsın. bütün tanrılar bana düşman.