Aslında bir şey olduğu yoktu. Ben elim göğsüm de yaralarımı kendim sarıp , kimselere duyurmadan kendi içimde savaşıp durdum hep. Lakin şimdi ne savaşım var ne de yaram. Sanırım bir şey olmaması, bir şey olmasından daha yıkıcı..
. "Komutanı Muhammed(س) olan bir ümmet, kimseye boyun eğmez! "
Cuma Hutbede olan Selahaddin Eyyubi'ye bir genç bağırır...
"-Kudüs'e cihadı emret başka ne konusundan bahsediyorsun"
der... Selahattin Eyyubi
Cevap vermez...
Cumartesi sabah namazına durmadan önce Selahattin Eyyubi cemaate dönüp sorar;
"-Dün bana Hutbede cihadı emretmemi söyleyen genç nerede?"
Ses yok...
Çünkü genç gelmemiştir sabah namazına...
Selahaddin Eyyubi der ki;
"-Vallahi! Cuma namazına gelenler, sabah namazına da gelmediği müddetçe Kudüse cihadı emretmeyeceğim!" Bir gün bir Müslüman bir Yahudi’ye diyor ki:-“Siz böyle Müslümanlara zulmediyorsunuz. Fakat Peygamberimiz (س) buyurmuş ki, gün gelecek sizin kökünüzü kazıyacağız!” O Yahudi’nin verdiği cevap çok enteresan ve çok doğrudur:–“Sen işine bak! O Yahudi biz değiliz, o Müslüman da sen değilsin.” 67 yılındaki İsrail-Mısır Savaşı döneminde Yahudiler korkuyorlar ve “Biz koskoca Mısır devletiyle savaşamayız” diyorlar. İsrail Başbakanı adamlarına şöyle moral veriyor: “Korkmayın, bu savaşı onlar kazanamaz. Ne zaman ki Müslümanların sabah namazı cemaati, Cuma namazının cemaati seviyesine çıkarsa o zaman Müslümanlardan korkun.” Evet şimdi düşünme zamanı ????
"Onlar ağızlarıyla Allah'ın nûrunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de Allah nûrunu tamamlayacaktır." SAFF/8
ALLAH'IM!
Kudüs’teki ve yeryüzündeki bütün mazlum kardeşlerimizin acısını yüreğimizde hissettir! Bizi basiretsizlerden, ferasetsizlerden, vicdansızlardan, zalimlerden yana eyleme!
YA RABB!
Mescid-i Aksâ’yı ve İslam beldelerini işgale yeltenenlere fırsat verme! Müslüman kardeşlerimize içinde bulundukları zor durumdan bir an evvel kurtulmaları için yardım eyle! Bizlere yeniden aziz bir ümmet olarak adaleti ayakta tutmayı nasip eyle!
yaşamımın bir anlamı yokmuş gibi hissediyorum. yani beklentim yok, hayalim yok, uykularımın rüyalarımın tadı yok. üstelik zamanın geçip geçmemesi de önemli değil. buna rağmen emin olduğum şeyler var; yorgun olduğum ve bir daha düzelmeyeceğim gerçeği.
Dokunulup kanatılan her yaramızın, fotoğraflarda yalnızlaşmış gülümsemelerimizin, alıp başımızı gitmelerimizin, şehirlerden kendimize bir yol bulup kalbimizin çıkmaz sokaklarında kayboluşumuzun hikayesi vardı.