Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
Ceza Hukuku ve Ceza Avukatı
Ankara ceza avukatları, ceza hukuku alanında uzmanlaşmış avukatlar olup, suç işleyen kişilerin yargılanması sürecinde önemli görevler üstlenirler. Ceza hukuku, kanunlara aykırı eylemleri ve bu eylemlere verilen cezaları düzenleyen bir hukuk dalıdır. Ankara ceza avukatı, müvekkilini ceza mahkemelerinde savunarak, adil bir yargılama sürecinin sağlanmasına katkıda bulunur.
Ceza avukatlarının görevleri, suç isnat edilen bireyleri ya da mağdurları temsil etmekle sınırlı değildir. Bu avukatlar, delillerin toplanması, müvekkilin savunma stratejilerinin belirlenmesi ve mahkemede sunulacak bilgilerin düzenlenmesi gibi kritik aşamalarda müvekkillerine hukuki destek sağlarlar. Ankara ceza avukatı, yargılama sürecinin her aşamasında müvekkilinin haklarını korumak için gerekli tüm hukuki adımları atar.
Ceza hukuku, Türk Ceza Kanunu ve diğer ilgili mevzuatlara dayanarak işlenen suçların yargılanmasını düzenler. Bu süreçte ceza avukatı, delilleri inceleyerek, müvekkilinin adil bir şekilde yargılanmasını sağlamak için gerekli hukuki savunmayı yapar. Ceza davalarında, avukatın hukuki bilgi birikimi ve tecrübesi, davanın seyrini doğrudan etkiler.
Ankara ceza avukatı, müvekkilini savunurken, olayın tüm boyutlarını değerlendirir ve müvekkilinin haklarını en iyi şekilde korumak için stratejiler geliştirir. Ceza hukuku davalarında avukatların tecrübesi ve uzmanlığı, müvekkilin alacağı ceza üzerinde doğrudan etkiye sahiptir. Bu nedenle, ceza davalarında Ankara ceza avukatı olarak anılan uzman bir avukatla çalışmak, hukuki süreçlerin etkin bir şekilde yürütülmesi açısından büyük önem taşır.
Ceza hukuku, geniş bir uzmanlık alanını kapsar ve avukatların bu alandaki bilgi ve deneyimi, davaların sonuçları üzerinde belirleyici olabilir. Ceza davaları, sadece hukuki bilgi değil, aynı zamanda müvekkilin haklarını korumaya yönelik stratejik bir yaklaşım gerektirir. Bu nedenle, Ankara ceza avukatı olarak bilinen uzman avukatlar, müvekkillerine en iyi hukuki danışmanlık hizmetini sunarak, adil bir yargılama sürecinin sağlanmasına katkıda bulunurlar.
Sonuç olarak, ceza hukuku alanında uzmanlaşmış bir Ankara ceza avukatı, müvekkilinin haklarını korumak ve adil bir yargılama süreci sağlamak için büyük bir sorumluluk taşır. Ceza davalarında avukatın rolü, delillerin toplanması, savunma stratejilerinin belirlenmesi ve müvekkilin mahkemede temsil edilmesi gibi kritik aşamaları içerir. Bu nedenle, ceza hukuku davalarında uzman bir Ankara ceza avukatı ile çalışmak, müvekkilin haklarının en iyi şekilde korunmasını sağlar.
Burada bir özetini sunmaya çalıştığımız konunun oldukça geniş özetini https://aslanduran.com/ceza-avukati/ sayfasından inceleyebilirsiniz.
0 notes
Text
Bilişim Hukukunun Ortaya Çıkışı ve Bilişim Avukatı
Bilgisayar ve internetin yaygınlaşması, bilişim suçlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Türk Ceza Kanunu’nun 243. ve 245. maddelerinde düzenlenen bu suçlar hâlâ geliştirilmesi gereken bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Bilişim avukatı, bilişim suçlarıyla ilgili güncel bilgi ve hukuki deneyimleriyle danışmanlık sağlar.
Siber Suçlar ve Bilişim Avukatlarının Yetkinliği
Siber suçlar, sistemleri engelleme, bozma, verilerle oynama gibi suçları içerir. Bu suçları işleyenler, yasal yaptırımlarla karşı karşıya kalır. Bilişim avukatları, siber suçlar konusunda uzmanlaşarak, dava sürecinde müvekkillerine destek verir.
Bilişim Hukuku Alanında Sık Karşılaşılan Davalar
Bilişim hukuku, geniş bir dava yelpazesi içerir. Bu davalar arasında, bilişim suçları, internet dolandırıcılığı, sosyal medyanın hukuka aykırı kullanılması, banka hesaplarına girilmesi gibi konular yer alır. Bilişim avukatları, bu tür davalarda hukuki süreçleri titizlikle takip eder.
Bilişim Avukatının Görev ve Sorumlulukları
Bilişim avukatları, kişisel veri koruma, e-ticaret hukuku, siber suçlar ve dijital ortamdaki fikri mülkiyet hakları konusunda hizmet sunar. Bu uzmanlık alanları, dijital dünyadaki hukuki sorunların çözümünde önemli bir rol oynar.
Bilişim Avukatı Hangi Durumlarda Gereklidir?
Bilişim avukatları, dijital ortamlarda hukuki sorunlarla karşılaşan bireyler ve kurumlar için gereklidir. Özellikle siber saldırılar, kişisel veri ihlalleri ve e-ticaret anlaşmazlıkları gibi konularda uzman bir bilişim avukatı, hukuki süreci yönetir.
KVKK Uyum Süreci ve Bilişim Avukatları
Kişisel verilerin korunması, bilişim hukukunun en önemli alanlarından biridir. Bilişim avukatları, KVKK uyum sürecinde danışmanlık sağlar ve veri ihlalleri durumunda hukuki destek sunar.
Siber Güvenlik ve Bilişim Hukuku
Teknolojik gelişmeler, siber güvenlik risklerini beraberinde getirir. Bilişim avukatları, siber güvenlik konusunda hukuki süreçleri yönetir ve hem bireyler hem de kurumlar için koruma sağlar.
E-Ticaret Hukuku ve Dijital Dünyadaki Yasal Düzenlemeler
E-ticaretin yaygınlaşması, hukuki sorunları da beraberinde getirmiştir. Bilişim avukatları, e-ticaret platformlarında yaşanan tüketici hakları ihlalleri, sözleşme düzenlemeleri ve veri güvenliği gibi konulara dair hukuki hizmet sunar.
Bilişim Avukatı Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Bir bilişim avukatı seçerken, KVKK, e-ticaret hukuku ve siber suçlar konusundaki deneyimi göz önünde bulundurulmalıdır. Teknolojik gelişmelere uyum sağlayabilen bir avukat, etkili bir hukuki danışmanlık sunabilir.
Ankara’da Bilişim Hukuku ve Bilişim Avukatlarının Önemi
Ankara’daki bilişim avukatları, dijital dünyada karşılaşılan hukuki sorunlar konusunda profesyonel hizmet sunar. Siber saldırılara karşı savunma, kişisel veri koruma ve e-ticaret anlaşmazlıklarında hukuki destek sağlarlar.
0 notes
Text
Boşanma Davalarında En Çok Merak Edilenler Konular
Boşanma avukatı seçimi, boşanma davalarında oldukça önemli bir dönemdir. Avukatla mı yola devam etmeli veya avukatsız boşanma davası üzerinden mi gidilmeli? Boşanma çiftlerin evlilik birliklerini yasal olarak sona erdirmesi işlemidir. Her ne olursa olsun boşanma süreci genel olarak yorucu ve yıpratıcı bir süreçtir. Boşanma öncesi edinilen mallar, çocukların velayeti, nafaka ve diğer konular bir araya geldiğinde oldukça önemli yönetilmesi gereken bir süreçtir. Bu bölümde boşanma süreci ele alınarak en çok merak edilen soruların cevapları bulunmaya çalışıp aynı zamanda avukat seçerken nelere dikkat edilmesi gerektiği konusu ele alınacaktır.
Dava Sürecince Avukat Bulundurmalı mıyım?
Boşanma davalarında aile hukuku ile alakalı anlaşmazlıkları çözüme kavuşturan avukatlar boşanma haricinde velayet, nafaka, mal paylaşımı ve benzer davalara girer. Bu avukatlara aile avukatı da denir. Evliliğin sonlandırılmasının istendiği hallerde profesyonel hukuki yardım almak tarafların daha fazla yıpranmasını önleyecektir. Boşanma avukatı bu tür anlaşmazlıklar konusunda size rehberlik edecektir.
Boşanma Avukatı Seçerken Nelere Dikkat Edilmelidir?
Boşanma avukatı seçimi gerçekten önemlidir. Evlilik birliğine son vermek isteyen herkes uzman bir ankara avukat ile çalışmak ister. Bu avukatı kısa sürede bulabilmek için bazı önemli hususlara dikkat etmek gerekir. Avukatla birlikte geleceğe dönük kararlar alınacağından bunu şansa bırakmamak ve seçici davranmak mühimdir. Boşanma esnasında taraflar çeşitli duygusal ve psikolojik sorunlar yaşayabildiğinden karar vermekte güçlük çekebilirler. Bu tür durumlarda sakin kalmaya çalışılıp avukat tercihi ihmal edilmemelidir. Her avukat farklı yetkinliklere sahip olup boşanmanın türüne uygun avukat seçilmelidir. Buna da halk arasında boşanma avukatı denilmektedir. Çekişmeli boşanma davaları ülkemizde yaygın görüldüğünden avukatın bu alanda tecrübesinin bulunması her zaman avantajdır.
Boşanma Süreci Nasıl İşler?
Boşanma süreci çiftlerin veya yukarıda izah ettiğimiz şekilde taraflardan birisinin boşanma kararı alması ile başlar. Ancak aile mahkemesine verilecek bir dilekçe ile süreç yasal olarak başlamış olur. Ardından mahkeme ön inceleme yapar, tahkikat aşaması, sözlü yargılama aşaması ve hüküm ile birlikte karar verilmiş olur. Eğer kararın temyizi söz konusu olur ise yüksek mahkemenin kararı incelemesi ile karar kesinleşmiş olur.
Boşanma Sürecinde Faturaları Kim Öder?
En çok merak edilen konulardan bir tanesi de budur? Boşanma sürecinde ev aidatı, elektrik, su v.b. gibi faturaları kim öder. Bunlar tedbir nafakası kapsamında değerlendirilebilir mi? Öncelikle belirtmek gerekir ki bu konunun tedbir nafakası ile bir ilgisi yoktur. Hukuki bir sorun yaşamamak adına bu ücretleri evin yasal sahibi olan kişinin ödemesi belki de en doğrusudur. Mahkeme yargılama sonrasında bu tür ve buna benzer giderleri kimin karşılayacağına karar verecektir. Ancak Yargıtay bu konuda genel olarak düzenli geliri olan eş lehine tedbir nafakası verilemeyeceği konusunda kararlar vermektedir. Bu arada yeri gelmişken bir alt başlıkta tedbir nafakasını izah edelim.
Boşanma Sürecinde Çocuklar Kimde Kalır?
Özellikle belirtmek gerekir ki, Medeni Kanunumuz çocuklar ve aile birliğinin korunması konusunda çok hasas yaklaşmakta ve Mahkemeler de bu konuda titiz davranmaktadırlar. Çocukların velayeti konusu önemli olmakla beraber genel olarak çocukların menfaatlerinin korunması temel konu olmaktadır. Bu anlamda boşanma sürecinde, Mahkemece çocukların menfaatlerine en uygun yerde kalmaları konusunda karar verilecektir.
Boşanma Davası Ne Kadar Sürer
Boşanma davaları, davanın açılması, ön inceleme, uyuşmazlıkların çözümü, duruşmalar ve temyiz sürecinden oluşmaktadır. Boşanma davası ne kadar sürer? Eğer bir anlaşmalı boşanma davası ise 1 ile 3 ay arasında, bazen tek celsede sonuçlanmaktadır. Eğer çekişmeli boşanma davası ise az önce saydığımız nedenlere bağlı olarak 2 ila 5 yıl arasında değişebilmektedir. Çekişmeli boşanma davalarında süreci, uyuşmazlıkların çözümü yaklaşık olarak belirleyebilmektedir. Bu konuda boşanma avukatı tarafından size verilen süreleri yaklaşık süreler olarak değerlendirebilirsiniz.
E — Devlet Üzerinden Boşanma Davası Açılır mı?
E-devlet üzerinden boşanma davası açmak mümkündür? Bunun için https://vatandas.uyap.gov.tr/main/vatandas/giris.jsp adresinden size uygun olan giriş seçenekleri ile girerek bir boşanma dava dilekçesi sunmak gerekir. Ancak bu dilekçe UYAP sisteminin kullanmış olduğu UDF formatında hazırlanmalıdır. Bunun için öncelikle Uyap Doküman Editörü uygulaması indirilerek bilgisayarınıza kurulması gerekmektedir. Ardından, yazmış olduğunuz dilekçeyi uyap döküman editörüne kopyalayarak kayıt altına almalı ve sonra da vatandaş uyap portal adresi üzerinden Mahkemeye sunmalısınız.
Boşanma Davası Yetkili Mahkeme
Türk Medeni Kanunu Madde 168 de boşanma davasında yetkili mahkeme tanımlanmıştır. Buna göre boşanma davasında yetkili mahkeme; boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.
Boşanma Davası Nerede Açılır?
Boşanma davası nerede açılır? Kanun gereği boşanma davaları aile mahkemelerinde açılır? Aile Mahkemelerinin olmadığı yerlerde ise aile mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olur. Bu durumda boşanma davası yukarıda belirtilen Aile Mahkemesi veya Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılır.
Bu yazı ile birlikte daha fazla bilgi için https://aslanduran.com/bosanma-avukati/ adresini ziyaret edebilirsiniz.
0 notes
Text
Ankara Ceza Avukatı
Ankara ceza avukatları, ceza hukuku alanında uzmanlaşmış avukatlar olup, suç işleyen kişilerin yargılanması sürecinde önemli görevler üstlenirler. Ceza hukuku, kanunlara aykırı eylemleri ve bu eylemlere verilen cezaları düzenleyen bir hukuk dalıdır. Ankara ceza avukatı, müvekkilini ceza mahkemelerinde savunarak, adil bir yargılama sürecinin sağlanmasına katkıda bulunur.
Ceza avukatlarının görevleri, suç isnat edilen bireyleri ya da mağdurları temsil etmekle sınırlı değildir. Bu avukatlar, delillerin toplanması, müvekkilin savunma stratejilerinin belirlenmesi ve mahkemede sunulacak bilgilerin düzenlenmesi gibi kritik aşamalarda müvekkillerine hukuki destek sağlarlar. Ankara ceza avukatı, yargılama sürecinin her aşamasında müvekkilinin haklarını korumak için gerekli tüm hukuki adımları atar.
Ceza hukuku, Türk Ceza Kanunu ve diğer ilgili mevzuatlara dayanarak işlenen suçların yargılanmasını düzenler. Bu süreçte Ankara ceza avukatı, delilleri inceleyerek, müvekkilinin adil bir şekilde yargılanmasını sağlamak için gerekli hukuki savunmayı yapar. Ceza davalarında, avukatın hukuki bilgi birikimi ve tecrübesi, davanın seyrini doğrudan etkiler.
Ankara ceza avukatı, müvekkilini savunurken, olayın tüm boyutlarını değerlendirir ve müvekkilinin haklarını en iyi şekilde korumak için stratejiler geliştirir. Ceza hukuku davalarında avukatların tecrübesi ve uzmanlığı, müvekkilin alacağı ceza üzerinde doğrudan etkiye sahiptir. Bu nedenle, ceza davalarında Ankara ceza avukatı olarak anılan uzman bir avukatla çalışmak, hukuki süreçlerin etkin bir şekilde yürütülmesi açısından büyük önem taşır.
Ceza hukuku, geniş bir uzmanlık alanını kapsar ve avukatların bu alandaki bilgi ve deneyimi, davaların sonuçları üzerinde belirleyici olabilir. Ceza davaları, sadece hukuki bilgi değil, aynı zamanda müvekkilin haklarını korumaya yönelik stratejik bir yaklaşım gerektirir. Bu nedenle, Ankara ceza avukatı olarak bilinen uzman avukatlar, müvekkillerine en iyi hukuki danışmanlık hizmetini sunarak, adil bir yargılama sürecinin sağlanmasına katkıda bulunurlar.
Sonuç olarak, ceza hukuku alanında uzmanlaşmış bir Ankara ceza avukatı, müvekkilinin haklarını korumak ve adil bir yargılama süreci sağlamak için büyük bir sorumluluk taşır. Ceza davalarında avukatın rolü, delillerin toplanması, savunma stratejilerinin belirlenmesi ve müvekkilin mahkemede temsil edilmesi gibi kritik aşamaları içerir. Bu nedenle, ceza hukuku davalarında uzman bir Ankara ceza avukatı ile çalışmak, müvekkilin haklarının en iyi şekilde korunmasını sağlar.
0 notes
Text
Boşanma Avukatı Seçimi ve Önemi
Boşanma avukatı seçimi, boşanma davalarında oldukça önemli bir dönemdir. Avukatla mı yola devam etmeli veya avukatsız boşanma davası üzerinden mi gidilmeli? Boşanma çiftlerin evlilik birliklerini yasal olarak sona erdirmesi işlemidir. Her ne olursa olsun boşanma süreci genel olarak yorucu ve yıpratıcı bir süreçtir. Boşanma öncesi edinilen mallar, çocukların velayeti, nafaka ve diğer konular bir araya geldiğinde oldukça önemli yönetilmesi gereken bir süreçtir. Bu bölümde boşanma süreci ele alınarak en çok merak edilen soruların cevapları bulunmaya çalışıp aynı zamanda avukat seçerken nelere dikkat edilmesi gerektiği konusu ele alınacaktır.
Boşanma Avukatı Seçerken Nelere Dikkat Edilmelidir?
Boşanma avukatı seçimi gerçekten önemlidir. Evlilik birliğine son vermek isteyen herkes uzman bir avukat ile çalışmak ister. Bu avukatı kısa sürede bulabilmek için bazı önemli hususlara dikkat etmek gerekir. Avukatla birlikte geleceğe dönük kararlar alınacağından bunu şansa bırakmamak ve seçici davranmak mühimdir. Boşanma esnasında taraflar çeşitli duygusal ve psikolojik sorunlar yaşayabildiğinden karar vermekte güçlük çekebilirler. Bu tür durumlarda sakin kalmaya çalışılıp avukat tercihi ihmal edilmemelidir. Her avukat farklı yetkinliklere sahip olup boşanmanın türüne uygun avukat seçilmelidir. Buna da halk arasında boşanma avukatı denilmektedir. Çekişmeli boşanma davaları ülkemizde yaygın görüldüğünden avukatın bu alanda tecrübesinin bulunması her zaman avantajdır.
Bunun bilincinde olan, belli bir alanda uzmanlaşmış avukat tercih edilebilir. Zorlayıcı ve teknik prosedürlerin yoğunlukta olduğu boşanma süreci işinde uzman bir boşanma avukatı ile kolaylaşacaktır. Sürecin hızlı ve etkin şekilde ilerleyebilmesi için tecrübeli avukatlar ile çalışılmalıdır.
Boşanma avukatının tecrübelerini öğrenmek adına geçmiş dönemlere ait işlerine göz atılabilir. Referans incelemesi olarak da nitelendirilen bu bilgiler kazanılan davaları görmeye de yardımcı olacaktır. Kazanılan dava sayısının fazlalığı, müvekkillere olan olumlu yaklaşımlar avukat tecrübelerini pozitif etkileyen durumlardır. Bunlar boşanma taraflarını ikna edici özelliklere olarak değerlendirilebilir.
Genel olarak avukatlarda gelişmiş iletişim yeteneği olmalıdır. Müvekkili ile açık, anlaşılır ve düzenli iletişim kuran avukatlar için müvekkil memnuniyeti her zaman daha fazladır. Bu iletişim boşanma sürecinin sağlıklı şekilde ilerlemesi açısından öneme sahiptir. Müvekkili ile her adımda iletişimde olan avukat bu sayede evliliğe dair bütün detaylara da daha iyi hakim olur. Olumlu ya da olumsuz tüm yaşanmışlıkların eksiksiz olarak bilinmesi boşanma sebeplerinin net şekilde oluşturulmasına yardım eder. Bu durum dava sürecinin hızlıca sonuçlanmasına katkıda bulunur.
Bu sayede müvekkil lehine kullanılacak detayları yakalamak ve bunları kullanmak kolay olacaktır. Meydana gelen güncel bir gelişme dava gidişatını bir anda tam tersine çevirebilir. Boşanma avukatı olayları tarafsızca değerlendirmesi etik açıdan oldukça önemlidir. Eğer avukat yalnızca davanın olumlu sonuçlanacağına dair vaatler veriyorsa bu durumda biraz daha dikkatli davranmak gerekir. Hiçbir avukat bunu net olarak bilemez. Davalarda hakimin takdir yetkisi olduğundan süreç beklenmedik şekilde uzayabilir ya da sonlanabilir. Bu nedenle seçim aşamasında temkinli davranılmalıdır.
Bir diğer hususta avukatın hem teorik hem de pratik açıdan yeterli olup olmadığı kontrol edilmelidir. Empati yeteneğini kullanabilen ve davasının bütün detaylarına hakim olan boşanma avukatı her zaman doğru seçimdir. Geçmiş iş tecrübelerinde özellikle boşanma davası tecrübeleri bulunan avukatlar ilk tercihler arasında yer almalıdır. Diğer davalar ile kıyaslandığında boşanma davalarının daha hızlı sonuçlanma olasılığı yüksektir. Hiçbir ayrıntıyı gözden kaçırmayan avukat doğru delil ve bilgilerle hukuki süreci başarıyla yönetir. Ön hazırlık sürecini geniş tutan, aramalara hızlı bir şekilde geri dönüş yapan, müvekkili ile güven ilişkisi kuran avukat ideal tercih olacaktır.
0 notes
Text
Görevden Uzaklaştırma ve Hak Arama Yolları
Görevden uzaklaştırma, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 137. ve devamı maddelerinde düzenlenen bir tedbirdir. Bu yazıda, görevden uzaklaştırma tedbirinin tanımı, süresi, itiraz ve dava süreçleri, memurun hakları gibi konulara detaylı bir şekilde değineceğiz. Makale, memur, polis, jandarma, asker gibi görevden uzaklaştırma tedbiri ile karşı karşıya kalan kamu görevlileri için kapsamlı bir rehber sunmaktadır.
Görevden Uzaklaştırma Nedir?
Görevden uzaklaştırma, hizmette fiilen bulunması sakıncalı görülen memura, geçici olarak görev ve yetkilerinden el çektirilmesi işlemidir. Bu tedbirin amacı, açılan bir soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesini sağlamaktır. Görevden uzaklaştırma, soruşturmanın herhangi bir aşamasında alınabilir ve hatta soruşturma açılmadan önce de uygulanabilir. Ancak, görevden uzaklaştırma kararı verilen memur hakkında, bu kararın verildiği tarihten itibaren on iş günü içinde soruşturmaya başlanması zorunludur.
Görevden Uzaklaştırma Kararını Kim Verir?
Görevden uzaklaştırma kararını vermeye yetkili makamlar şu şekildedir:
Atamaya yetkili amirler
Bakanlık ve genel müdürlük müfettişleri
İllerde valiler
İlçelerde kaymakamlar
Bu makamlar, memurun görevden uzaklaştırılması konusunda karar verme yetkisine sahiptirler.
Görevden Uzaklaştırma Kararının Süresi Ne Kadardır?
Görevden uzaklaştırma süresi, disiplin kovuşturması ve ceza kovuşturması durumlarına göre değişiklik gösterir. Disiplin kovuşturması nedeniyle verilen görevden uzaklaştırma en fazla üç ay sürebilir. Bu süre sonunda, hakkında bir karar verilmemişse memur görevine iade edilir. Ceza kovuşturması nedeniyle görevden uzaklaştırılmışsa, yetkili amir her iki ayda bir durumu inceleyerek memurun görevine dönüp dönmemesi hakkında karar verir ve bu kararı ilgiliye yazılı olarak bildirir.
Görevden Uzaklaştırma Kararına Karşı İtiraz
Görevden uzaklaştırma kararına karşı itiraz yolu bulunmamaktadır. Ancak, bu karara karşı idari yargıda iptal davası açılabilir. İptal davasının yanı sıra, şartları oluşmuşsa maddi ve manevi tazminat davası da açılabilir. İdarenin her türlü iş ve eylemine karşı yargı yolu açıktır ve idari işlemlerin hukuka aykırılık gerekçesiyle iptali için dava açma hakkı bulunmaktadır.
Görevden Uzaklaştırma Tedbirine Karşı Dava Nasıl Açılır?
Anayasa’nın 125. maddesi gereğince, idarenin her türlü iş ve eylemine karşı yargı yolu açıktır. Görevden uzaklaştırma tedbirinin hukuka aykırı olduğunu düşünen memur, tedbirin uygulanmasından itibaren 60 gün içinde idari mahkemelerde iptal davası açabilir. Dava açmak için gerekli olan hukuka aykırılık gerekçeleri; yetki, şekil, sebep, konu ve amaç yönünden olmalıdır.
Görevden Uzaklaştırma Kararının Kaldırılması
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 143. maddesine göre, görevden uzaklaştırma kararı şu durumlarda kaldırılır:
Haklarında memurluktan çıkarma dışında bir disiplin cezası verilenler
Yargılamanın menine veya beraatine karar verilenler
Hükümden evvel haklarındaki kovuşturma genel af ile kaldırılanlar
Memurluğa engel olmayacak bir ceza ile hükümlü olup cezası ertelenenler
Bu kararların kesinleşmesi halinde, haklarındaki görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılır.
Görevinden Uzaklaştırılan Memurun Hak ve Yükümlülükleri
Görevinden uzaklaştırılan memurun bazı hak ve yükümlülükleri devam eder. Aylık hakları, sosyal haklar ve yardımlardan faydalanma durumları bu süreçte belirli kısıtlamalarla devam eder.
Görevinden Uzaklaştırılan Memurun Aylık Hakkı
Göreviyle ilgili olsun ya da olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Göreve dönülmesi durumunda eksik yatırılan miktar toplu bir şekilde geri ödenir. Ceza kovuşturmasının sonucunda mahkûmiyet hükmü kesinleşinceye kadar memurun hak ve yükümlülükleri devam eder.
Görevinden Uzaklaştırılan Memurun Sosyal Hakları
657 sayılı Kanun’un 187-213. maddelerinde düzenlenen sosyal hak ve yardımlar, görevden uzaklaştırılan memurlar için de büyük ölçüde devam eder. Emeklilik hakkı, çocuk yardım ödeneği, aile yardımı ödeneği, doğum yardımı, tedavi ve cenaze giderleri yardımı gibi sosyal yardımlardan yararlanmaya devam ederler. Ancak emeklilik hakkı ve lojman kullanımı konusunda bazı sınırlamalar vardır.
Görevden Uzaklaştırmanın Sonuçları
Görevden uzaklaştırma, memuriyetin sona ermesi anlamına gelmez. Bu tedbir geçici bir önlemdir ve memurun özlük hakları bazı kısıtlamalarla devam eder. Görevden uzaklaştırmanın kaldırılmasının ardından memur görevine geri döner ve hakları tam olarak iade edilir.
Sonuç
Görevden uzaklaştırma, kamu görevlileri için oldukça önemli ve hassas bir süreçtir. Bu süreçte, memurların haklarını bilmesi ve hukuki yollarla savunması büyük önem taşır. Görevden uzaklaştırma tedbirine karşı açılacak davalar ve itiraz süreçleri hakkında bilgi sahibi olmak, bu süreçte memurun mağduriyetini en aza indirecektir. Kamu görevlileri, görevden uzaklaştırma kararlarına karşı haklarını korumak için hukuki danışmanlık almalı ve süreci yakından takip etmelidir. Bu konuda uzman bir idare avukatı ile yola çıkmak ve hizmet almak önemlidir.
1 note
·
View note
Text
Aile ve Boşanma Davaları
Boşanma çiftlerin evlilik birliklerini yasal olarak sona erdirmesi işlemidir. Her ne olursa olsun boşanma süreci genel olarak yorucu ve yıpratıcı bir süreçtir. Boşanma öncesi edinilen mallar, çocukların velayeti, nafaka ve diğer konular bir araya geldiğinde oldukça önemli yönetilmesi gereken bir süreçtir. Bu bölümde Ankara boşanma avukatı ve boşanma süreci ele alınarak en çok merak edilen soruların cevapları bulunmaya çalışılacaktır. Ankara boşanma avukatı tabiri ile buna benzer diğer ifadelerin de ne anlama geldiği açıklanmaya çalışılacaktır.
Boşanma Nedir?
Boşanma nedir? Boşanma; çeşitli sebeplerle artık bitme noktasına gelen bir evliliğin, mahkeme kararıyla yasal olarak sona erdirilmesidir. Bu işlem bazen çiftlerin birlikte verdikleri ortak kararla bazen de bir tarafın diğer tarafa açtığı dava ile başlar.
Boşanma sürecinde evliliğin sonlanması ile birlikte mal paylaşımı, çocukların velayeti, nafaka v.b. gibi konular da ele alınarak ayrı veya bütün halinde dava konusu olabilmektedir. Boşanma süreci psikolojik ve hukuki zorluklar içermesi nedeniyle konusunda uzman bir Ankara boşanma avukatı ile hareket etmek süreci sizin için daha kolaylaştırabilir.
Boşanma Süreci Nasıl İşler?
Boşanma süreci çiftlerin veya yukarıda izah ettiğimiz şekilde taraflardan birisinin boşanma kararı alması ile başlar. Ancak aile mahkemesine verilecek bir dilekçe ile süreç yasal olarak başlamış olur. Ardından mahkeme ön inceleme yapar, tahkikat aşaması, sözlü yargılama aşaması ve hüküm ile birlikte karar verilmiş olur. Eğer kararın temyizi söz konusu olur ise yüksek mahkemenin kararı incelemesi ile karar kesinleşmiş olur.
Aile Mahkemesine verilen dilekçe sonrası ortalama olarak 3 ile 6 ay arasında (bazen daha farklı süreler de olabilmektedir) duruşma günü verilir.
Boşanma kararı alan çiftler mahkemeye başvurmadan önce anlaşmaya varabilirler. Bu anlaşma, mal rejimi, nafaka, çocukların velayeti v.b. gibi konularını içerebilir. Bu durumda gerçekleşen davaya anlaşmalı boşanma davası denir ve bu çok büyük bir aksilik olmaz ise tek celsede tamamlanabilir.
Ancak ortada bir ihtilaf var ise bu sefer dava çekişmeli boşanma davası olarak görülmeye başlar. Bu da uzun zaman alabilecek bir süreçtir.
Boşanma Sürecinde Faturaları Kim Öder?
En çok merak edilen konulardan bir tanesi de budur? Boşanma sürecinde ev aidatı, elektrik, su v.b. gibi faturaları kim öder. Bunlar tedbir nafakası kapsamında değerlendirilebilir mi? Öncelikle belirtmek gerekir ki bu konunun tedbir nafakası ile bir ilgisi yoktur. Hukuki bir sorun yaşamamak adına bu ücretleri evin yasal sahibi olan kişinin ödemesi belki de en doğrusudur. Mahkeme yargılama sonrasında bu tür ve buna benzer giderleri kimin karşılayacağına karar verecektir. Ancak Yargıtay bu konuda genel olarak düzenli geliri olan eş lehine tedbir nafakası verilemeyeceği konusunda kararlar vermektedir. Bu arada yeri gelmişken bir alt başlıkta tedbir nafakasını izah edelim.
Tedbir Nafakası
Tedibr nafakası nedir? Tedbir nafakası; boşanma davasının açılmasından sonuçlanıncaya kadar geçen sürede eşlerden birinin barınması ve geçiminin temin edilmesi için mahkeme tarafından tahsis edilen bir nafaka türüdür. Boşanma davasının sonuçlanmasıyla birlikte ortadan kalkar.
Boşanma Sürecinde Çocuklar Kimde Kalır?
Özellikle belirtmek gerekir ki, Medeni Kanunumuz çocuklar ve aile birliğinin korunması konusunda çok hasas yaklaşmakta ve Mahkemeler de bu konuda titiz davranmaktadırlar. Çocukların velayeti konusu önemli olmakla beraber genel olarak çocukların menfaatlerinin korunması temel konu olmaktadır. Bu anlamda boşanma sürecinde, Mahkemece çocukların menfaatlerine en uygun yerde kalmaları konusunda karar verilecektir.
Boşanma Davası Ne Kadar Sürer
Boşanma davaları, davanın açılması, ön inceleme, uyuşmazlıkların çözümü, duruşmalar ve temyiz sürecinden oluşmaktadır. Boşanma davası ne kadar sürer? Eğer bir anlaşmalı boşanma davası ise 1 ile 3 ay arasında, bazen tek celsede sonuçlanmaktadır. Eğer çekişmeli boşanma davası ise az önce saydığımız nedenlere bağlı olarak 2 ila 5 yıl arasında değişebilmektedir. Çekişmeli boşanma davalarında süreci, uyuşmazlıkların çözümü yaklaşık olarak belirleyebilmektedir.
Boşanma Davası Nasıl Açılır?
Boşanma davası nasıl açılır? Boşanma davası açılması için yazılı bir dilekçe ile yetkili Aile Mahkemesine başvuru yapmak gerekmektedir. Eğer anlaşmalı boşanma davası ise dilekçe ekine anlaşma protokolü konulmalıdır. Çekişmeli boşanma davası ise dilekçe ekine boşanma nedenlerine ilişkin ileri sürülen hususlar, deliller ve diğer belgeler eklenmelidir.
Boşanma Davası Yetkili Mahkeme
Türk Medeni Kanunu Madde 168 de boşanma davasında yetkili mahkeme tanımlanmıştır. Buna göre boşanma davasında yetkili mahkeme; oşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.
Boşanma Davası Nerede Açılır?
Boşanma davası nerede açılır? Kanun gereği boşanma davaları aile mahkemelerinde açılır? Aile Mahkemelerinin olmadığı yerlerde ise aile mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olur. Bu durumda boşanma davası yukarıda belirtilen Aile Mahkemesi veya Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılır.
Boşanma Davası Çeşitleri Nelerdir?
Boşanma çeşitleri nelerdir? Hukuk sistemimizde anlaşmalı boşanma davası ve çekişmeli boşanma davası şeklinde iki tür boşanma davası bulunmaktadır. Şimdi bunların üzerinde biraz duralım.
Anlaşmalı Boşanma Davası
Tarafların en az 1 yıldır evli olması ve eşlerin birlikte başvurması veya birinin açtığı davayı diğerinin kabul etmesi gereklidir. Anlaşmalı boşanma kolay gibi gözüktüğü için taraflar genelde kendi aralarında protokol hazırlayarak boşanmayı tercih etmektedirler. Ancak Anlaşmalı boşanma davasının tecrübeli Ankara boşanma avukatı tarafından takibi çok önemlidir. Zira Anlaşmalı boşanma protokolü hatalı ve eksik hazırlanırsa boşanma sonrası nafaka artırımı veya malvarlığı paylaşımı gibi başka davalarla uğraşmak zorunda kalmaktadırlar.
Çekişmeli Boşanma Davası
Türk Medeni Kanununda çekişmeli boşanma davası açabilmek için nedenler özel boşanma nedenleri ve genel boşanma nedenleri şeklinde iki ana bölüm halinde düzenlenmiştir.
Özel Boşanma Nedenleri:
Zina
Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme
Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış
Terk
Akıl Hastalığı
Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması
Genel Boşanma Nedenleri:
Geçimsizlik
Hakaret
Şiddet
Güven sarsıcı davranış
Evlilik yükümlülüklerini yerine getirmeme gibi çok sayıda genel boşanma nedeni mevcuttur.
Bir evlilikte özel boşanma sebebi varsa davacı, karşı taraf��n kusurlu olduğunu ispatlamak zorunda değildir. Yalnızca özel bir boşanma sebebi olduğunu ispatlamak yeterlidir. Genel boşanma sebepleri olduğu takdirde boşanma kararı verilebilmesi için hem davacı hem de davalı birbirinin kusurunu ispatlamak zorundadır.
Yine aile hukukunun alt dalları olan, velayet, nafaka, mal paylaşımı, aile konutları, nişanlanma, vesayet, kayyımlık gibi alanlar da bir Ankara boşanma avukatı yardımı ile takip edilmesi gereken, hassas süreçler içeren alanlardır.
Boşanma Davasının Kimin Açtığı Önemli mi?
Boşanma davasını kimin açtığı önemli mi sorusu çokça sorulan sorulardan birisidir. Esasen boşanma davasını kimin açtığının hiç bir önemi yoktur. Mahkeme davayı kimin açtığından ziyade, dilekçede boşanma nedenleri olarak ileri sürülen hususları, delillerin doğrulunu ve dava dilekçesine ve boşanmaya konu diğer hususlara dikkat edecektir. Bu nedenle boşanma davasını kimin açtığı önemli değildir?
Merak ettiğiniz daha başka konular için https://aslanduran.com/bosanma-avukati/ adresini ziyaret edebilirsiniz.
0 notes
Text
Boşanma Sürecinde Avukatın Rolü
Boşanma süreci sancılı ve sıkıntılı bir süreçtir. Eğer çiftler karşılıklı anlaşarak süreci devam ettirmek istiyorlarsa yaklaşık olarak sağlıklı bir süreç işleyebilir. Ancak çekişmeli bir boşanma davası oluyor ve mal paylaşımı, çocukların velayeti v.s. gibi konular söz konusu haklarınızı bilmeniz yararınıza olacaktır. Bu nedenle bir boşanma avukatı ile süreci devam ettirmek beklide sonradan karşılaşacağınız bir çok sıkıntının önüne geçecektir.
Boşanma avukatları, evliliklerin sona ermesiyle ilgili hukuki konularda müvekkillerine yardımcı olan avukatlardır. Boşanma avukatları, müvekkillerinin haklarını ve çıkarlarını korumak için çalışırlar ve mümkün olan en iyi sonucu elde etmek için mücadele ederler.
Boşanma avukatları, çiftler arasındaki anlaşmazlıkların çözülmesine yardımcı olabilirler. Bu anlaşmazlıklar maddi varlıkların bölüşümü, çocuk velayeti, nafaka, mal paylaşımı gibi konular olabilir. Boşanma avukatları ayrıca, çiftlerin boşanma sürecinde duygusal ve stresli bir dönemden geçtiği bilincinde olarak, müvekkillerinin psikolojik ihtiyaçlarına da dikkat ederler.
Boşanma avukatları, yasal prosedürler konusunda uzmanlaşmışlardır ve yerel yasal düzenlemelere hakimdirler. Boşanma sürecindeki yasal gereklilikleri ve müvekkillerinin haklarını anlamak için avukatların desteği önemlidir.
Boşanma avukatları, müvekkillerinin boşanma sürecinde yasal konularda doğru kararlar almalarına yardımcı olur. Onların profesyonel yardımı, müvekkillerin haklarını ve çıkarlarını koruyarak, daha az stresli bir boşanma süreci geçirmelerine yardımcı olabilir.
Boşanma Süreci
Boşanma süreci yaklaşık olarak aşağıdaki adımlarla gerçekleşir.
Boşanma dilekçesi: Boşanma davasının açılması için bir taraftan boşanma dilekçesi verilmesi gerekir. Bu dilekçede, boşanma sebepleri, tarafların maddi durumları, çocukların velayeti gibi konular belirtilir.
İhtarname ve Cevap Dilekçesi: Dilekçe alındıktan sonra, mahkeme karşısında cevap vermek isteyen diğer taraf, bir cevap dilekçesi verir. Taraflar arasındaki anlaşmazlıkların çözümlenmesi için ihtarname gönderilir.
Duruşmalar: Tarafların avukatları, duruşmalarda argümanlarını sunarlar. Tarafların dinlenmesi ve kanıtların değerlendirilmesi gibi adli prosedürler gerçekleştirilir.
Karar: Mahkeme, tarafların argümanlarını, kanıtları, yasalara uygunluğu ve diğer faktörleri göz önünde bulundurarak kararını verir.
Temyiz: Mahkeme kararı, bir taraftan ya da her iki taraftan temyiz edilebilir. Bu, daha yüksek bir mahkeme tarafından yeniden değerlendirilir.
Boşanma davaları, tarafların anlaşması ve anlaşmazlıkların çözülmesi için de alternatif yollar bulunmaktadır. Taraflar anlaşarak, mahkeme dışında da boşanma sürecini tamamlayabilirler.
Boşanma Avukatı Gerekli Mi
Boşanma davalarında avukat, tarafların yasal haklarının korunması ve adil bir sonuca ulaşılması açısından önemlidir. Ancak, bazı durumlarda tarafların kendilerini temsil etmesi de mümkündür.
Öncelikle, boşanma davaları oldukça karmaşık yasal konuları içerdiğinden, bir avukatın tecrübesi ve bilgisi, tarafların haklarının korunması ve çıkarlarının savunulması için önemlidir. Ayrıca, boşanma davaları sırasında yasal prosedürlerin takibi ve belgelerin hazırlanması gibi yasal detaylar da söz konusu olduğundan, bu süreci avukatsız yürütmek oldukça zordur.
Boşanma davaları, taraflar arasında genellikle duygusal ve stresli bir süreçtir. Bu nedenle, bir avukatın profesyonel rehberliği, tarafların duygusal olarak yorgun düşmelerini engelleyebilir ve süreci daha az stresli hale getirebilir.
Sonuç olarak, boşanma davalarında avukatın varlığı, tarafların yasal haklarının korunması, adil bir sonuca ulaşılması ve daha az stresli bir süreç geçirilmesi açısından önemlidir. Bu nedenle haklarınızın korunması adına bir boşanma avukatı ile yola devam etmek yararınıza olacaktır. Ancak, taraflar kendilerini temsil etmek istiyorlarsa, bunu yapma hakkına sahiptirler.
0 notes
Text
Hukuk Bürosu
Aslan & Duran Hukuk bürosu; bireysel ve kurumsal müvekkillerine en pratik ve doğru hukuki hizmeti sunmak amacıyla kurulmuştur. Ofisimiz; etkin ve hızlı çözümler, davalara müvekkil odaklı yaklaşım, karşılıklı güven esaslarını ilke ve prensip olarak benimsemiştir. Bu anlamda ankara avukat firmaları içerisinde saygın bir yere sahiptir.
Hukuk Bürosu
Olaylara ve davalara; akıl ve bilim ışığında, en son Yargıtay içtihatları çerçevesinde bakmaktayız. Sunabileceğimiz en hızlı çözümleri sunarak, çözüm yollarını ararız. Karşılıklı güvene çok önem veririz. Bütün davalarımıza müvekkil odaklı çözüm yöntemleri ile yaklaşırız.
Hizmetlerimiz
Ofisimiz aşağıdaki hukuk dallarında avukatlık ve danışmanlık hizmeti vermektedir.
İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku; bu alanda işçi ve işveren ilişkilerine dayanarak karşılıklı hak ve görevleri, işe ve işyerine ilişkin yasa ve yönetmelikleri takip ederiz. İş sözleşmesine dayanarak işçi ve işveren arasındaki iş ilişkilerini ön planda tutarak çalışmalarımızı yaparız.
İdare Hukuku: idarenin faaliyet ve örgütlenmesine ilişkin kurallar bütünüdür. Kamuya tanınan üstünlük ve ayrıcalıklar ile bireye tanınan hak ve hürriyetlerin dengelenmesini sağlayan hukuki faaliyetlerde uzmanlığımız ile her zaman yanınızdayız. Bu konudaki başarılarımızı web sitemizden de takip edebilirsiniz.
Ceza Hukuku; bir insan davranışının hangi koşullarda suç oluşturacağı ve bunun karşılığında ne gibi ceza veya güvenlik yaptırımı uygulanacağını düzenleyen hukuk kurallarıdır. Kişilerin hayatının söz konusu olduğu kritik durumları ihtiva eden bu alanda Ankara ceza avukatı süreci takip etmek kişilerin yararına olacaktır. Büromuz avukatları ceza hukuku ile ilgili olarak pek çok dava takip etmektedir.
Vergi Hukuku; Vergi hukuku, kamu hukuku içinde yer alan ve devletin mali faaliyetlerinin hukuki yönünü inceleyen mali hukukun bir alt dalıdır. Vergi hukuku aynı zamanda Anayasa hukuku, Ceza Hukuku, İdare Hukuku, Devletler Özel Hukuku gibi diğer hukuk dalları ile de ilişki halindedir. Bu nedenle kişiler vergi borçları nedeniyle bir takım sorunlarla karşılaşmaktadır. Karışık ve takip etmesi zorunlu olan bu alanda, vergi hukukunda uzman bir Ankara vergi avukatı yardımı sürecin işleyişinin kolaylaşması ve başarılı olması açısından etkili olacaktır.
Gayrimenkul Hukuku; Gayrimenkul Hukuku, Medeni Hukuk kapsamında yer alır. Ev, arsa, apartman, daire gibi taşınmazlar için düzenlenmiş olan hukuk kurallarını kapsar. Gayrimenkul hukuk konuları ev, arsa, apartman, daire gibi taşınmazlar için düzenlenmiş olup detaylı ve karmaşık bir konudur. Alanında başarılı Ankara gayrimenkul avukatı ile süreç yönetildiği takdirde sağlıklı sonuçlar doğacaktır. Ofisimiz avukatları gayrimenkul ile ilgili olarak her türlü dava çeşidini takip etmektedir.
Aile ve Boşanma Davaları; Aile hukuku; aileye ilişkin her türlü konuyu düzenleyen, Türk Medeni Kanununda yer alan bir hukuk dalıdır. Aile hukuku özet olarak evlilik hukuku olarak da tanımlanabilir. Toplum içindeki düzen ve aile birliğinin korunmasını amaçlamaktadır. Ofisimiz konusunda uzmanlaşmış, deneyimli Ankara boşanma avukatı olarak her zaman yanınızdadır. Boşanma, aile hukukunun ana konularından biridir. Boşanma davaları hangi sebeple olursa olsun aile mahkemelerinde görülür. Boşanma gerekçeleri de Türk Medeni Kanununda düzenlenmiştir. İyi bir Ankara boşanma avukatı ile çalışmak bu zorlu süreci kolaylaştırarak haklarınızın korunmasını sağlar. 20 yıla yakın mesleki deneyimimizi, siz değerli müvekkillerimize hukuki alanda en iyi hizmeti sunmak için bir avukatlık ofisi ile bir araya getirdik. Ofisimiz 2021 yılında kurulmuş olmasına karşın yaklaşık 20 yıllık bir tecrübe ile kurulmuştur.
İcra ve İflas Hukuku; Alacaklıların devlet gücünün yardımıyla alacaklarına nasıl kavuşacağını düzenleyen hukuk dalına, icra — iflas hukuku, cebri icra hukuku veya takip hukuku denir. Bu konuda yaşayabileceğiniz hukuki sürecin bir Ankara icra avukatı eliyle yürütülmesi işlerinizi kolaylaştıracaktır.
Tazminat Hukuku; Tazminat hukuk kapsamında; Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat Davası, İş Kazası ve Meslek Hastalığından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat Davası, Malpraktis (Hatalı Doktor Uygulamalarından Kaynaklanan) Tazminat Davası, Haksız Fiillerden Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat Davası, Boşanma Davası ile Birlikte Açılan Maddi ve Manevi Tazminat Davası, Sözleşmelerden Kaynaklanan Alacak ve Tazminat Davası, Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakkından Kaynaklanan Alacak ve Tazminat Davası, Tazminat Hukukuna İlişkin Danışmanlık hizmetleri verilmektedir.
Ticaret ve Şirketler Hukuku; Ticaret hukuku temelini 6102 Sayılı Ticaret Kanunundan alır. Ticaret hukuku, hukukun, ticaretle ilişkili tüm mevzuatı kapsayan bir alt dalıdır. Bireyler arasındaki ticari ilişkileri düzenler. Ticaret hukukunun genel kavramları tacir, ticari işletme,ticaret sicili, ticaret unvanı, haksız rekabet, ticari defterler, cari hesap, ticari işler tellallığı, acentelik,ticaret ortaklıklarıdır. Ticaret ortaklıkları kolektif, komandit, anonim, limited, kooperatif ortaklıklarıdır. Belgelerle ilgili hukuk, kıymetli evrak başlığında toplanmıştır. Düzenlenme biçimleri nama yazılı ve hamiline yazılı olur. Kıymetli evrak; poliçe,bono,çek, emtia senetleri, taşıma senetleri türlerindedir.
Miras Hukuku; miras bırakanın ölümü ile sona ermeyen hak ve borçlara ilişkin hukuki durumları düzenleyen hukuk dalıdır. Şayet mülkiyet ölüm ile sona erseydi, bu durumda miras hukukuna gerek kalmayacaktı. Miras kavramı ile bir kimsenin ölümü ile mirasçılara geçen özel hukuk ilişkilerinin tümü ifade edilir. Miras davalarında özellikle muvazaalı işlemler ve mal kaçırma amacıyla güdülen işlemler söz konusudur. Bu nedenle söz konusu davalarda Ankara miras avukatı ile süreci takip etmeniz yararınıza bir sonuç doğuracaktır.
Borçlar Hukuku; Borçlar Kanunu, 6098 sayılı Borçlar Kanunu uyarınca kişi ile borç arasındaki ilişkiyi düzenleyen hukuk dalına verilen addır. Borçlu kişiden borçlu veya kurumdan hak alamaması durumunda Borçlar Kanunu’nda, alacaklıya alacağı devlet tarafından verilir. Bu ve benzeri hükümler Borçlar Kanununda açıkça belirtilmiştir.
Fikri ve Sinai Mülkiyet Hukuku; Fikri ve Sınai Haklar Hukuku, bir eser üzerinde sahip olunabilecek maddi ve manevi hakları koruyan ve bu haklar hususunda yasal düzenlemeler yapan hukuk dalıdır. Eserlerin izinsiz kullanılmasından pazarlanmasına, patent işlemlerinden lisansa kadar birçok konuyu kapsamaktadır. Fikri mülkiyet; edebiyat, sanat, müzik, mimari vb. gibi eserler üzerinden sahip olunabilecek haklardır. Aslan & Duran Hukuk Bürosu, Ankara Fikri ve Sınai Mülkiyet Avukatı olarak müvekkillerimize marka patent hukuku başta olmak üzere, telif hakları, marka — patent lisans sözleşmeleri dahil fikri mülkiyet haklarının her alanında danışmanlık vermekteyiz.
Bilişim Hukuku; Bilgisayar kullanımı ve internetin yaygınlaşması bilişim suçları kavramını da ortaya çıkarmıştır. Bilgisayar üzerinden yapılan dolandırıcılık, şantaj, sistemleri engelleme, özel bilgileri paylaşma gibi birçok suçun, yasada tanımlanarak cezalandırılması birkaç yıllık bir geçmişle başlamıştır. TCK 243. ve 245. maddelerinde düzenlenen bilişim suçları, halen kanun açıkları olan suçlar grubundadır. Ankara bilişim avukatı olarak, bilişim hukukuna ilişkin davaları uzman kadromuz ile takip etmekteyiz.
İnsan Haklarının Korunması; İnsan Hakları İhlallerine Karşı Ulusal ve Uluslararası Kurum ve Kuruluşlara Başvuru Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Bireysel Başvuru İnsan Hakkı İhlalinden Kaynaklanan Her Türlü Maddi ve Manevi Tazminat Davası konularında dava ve danışmanlık hizmeti vermekteyiz.
Avukatlarımız
ASLAN & DURAN Hukuk ve Danışmanlık Ofisi, Avukat Yasemin Berna ASLANBAY ile Avukat Şerife DURAN tarafından kurulmuş olup, hukuk ve hukuki konularda danışmanlık hizmeti vermektedir.
Avukat Şerife Duran, 1999 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur. Ceza ve Hukuk Mahkemeleri ile Yargıtay’da 12 yıl hakimlik yapmıştır. Şu an çalışma hayatına Ankara Çukurambar’da avukat olarak devam etmektedir.
Avukat Yasemin Berna Aslanbay, 2015 yılında Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur. Avukatlık stajını bitirmesinin ardından Ceza ve İdare Hukuku alanlarında uzmanlaşmıştır.
Ankara avukat olarak yukarıdaki alanlarda sizlere uzman kadromuz ile hizmet vermekten mutluluk duyarız. Aslan & Duran Hukuk Bürosu https://aslanduran.com/
0 notes
Text
Hizmet Tespit Davası
Sosyal Güvenlik Hukuku konusunda önemli bir yere sahip olan hizmet tespit davası titizlikle üzerinde durulması gereken bir konudur. Çalışma hayatında geçen süreleri Sosyal Güvenlik Kurumuna hiç bildirilmeyen, bir diğer deyişle sigortasız çalıştırılan işçilerin, çalışma sürelerini tespit ettirmek amacıyla açtıkları bir dava türüdür.
Kapsamı
Hizmet tespit davası aşağıdaki hususları ele alır
Tescillenmiş işe giriş bildirgelerindeki yanlış yazılan kimlik kayıtlarının ve sigorta sicil numaralarının tashihi,
Sigortalıya ait olması gerekirken başkası adına bildirilen çalışma sürelerinin asıl hak sahibine kazandırılması,
Hizmet süresinin başlangıç tarihinin doğru olarak tespiti,
Prime esas kazancın tespiti,
Başka işyerinden bildirim yapıldı ise gerçekte çalışılan işyerinin tespiti gibi hususlar da ele alınmaktadır.
Özelliği gereği diğer hukuk davalarından farklı bir yapısı vardır. Her şeyden önce araştırma usulleri farklıdır. Bu davada re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Mahkeme sadece davalı ve davacının beyanları değil çalışmanın fiili olarak gerçekleşip gerçekleşmediğini araştırmakla yükümlüdür.
Yetkili Mahkeme
Genel olarak iş mahkemelerinde açılır. Davanın işverenin bulunduğu yer mahkemesinde, yahut işin yapıldığı yerde açılması mümkündür.
Dava Ne Zaman Açılır? Zamanaşımı
İşyeri tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna herhangi bir bildirim yapılmış olan işçiler, hak düşürücü süreye tabi olmadan her zaman hizmet tespit davası açabilirler.
Hiçbir bildirim yapılmayan durumda ise hizmet tespiti davasının açılabilmesi için hizmetlerin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıllık bir süre öngörülmüştür. Bu husus, 5510 sayılı Kanun m. 86/9’da yer alan “sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse” ifadesinden açıkça anlaşılmaktadır.
Kanunda öngörülen beş yıllık süre zamanaşımı süresi değil, hak düşürücü süredir. Buna göre; işe giriş bildirgesi, aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar prim ve hizmet beyannamesi verilen kişiler 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi olmadan, her zaman hizmet tespit davası açabilirler.
Araştırma Usulü
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre bu davalarda araştırma usulünün nasıl olacağı şu şekilde tespit edilmiştir;
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır.
Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmelidir.
Daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmelidir. Dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları olmalıdır. Ya da komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21–510–527, 30.6.1999 gün 1999/21–549–555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480–579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Özetle
Hizmet tespit davası, yapısı itibariyle diğer hukuk davalarından farklılık arz etmektedir. Bu nedenle önemli bir dava türüdür. Kamu hukukunu da ilgilendiren bir davadır. Bu yazıda hizmet tespit davası ile ilgili özet bir takım bilgiler verilmiştir. Bu dava türü ile ilgili daha detaylı bilgi makalemizde vardır.
Zamanaşımı süresi, Yargıtay emsal kararları, EYT, bordro tanığı gibi konular hakkında da bilgi sahibi olmak için https://aslanduran.com/hizmet-tespiti-davalari/ adresini tıklayabilirsiniz.
#ankara#izmir#istanbul#sgk#eyt düzenlemesi#eytsondurum#eyt haberleri#vedat bilgin eyt#eyt de son dakika
0 notes
Text
Görevden Uzaklaştırma ve Hak Arama Yolları
Görevden uzaklaştırma tedbiri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 137 vd. maddelerinde düzenlemiştir. Bu yazımızda bu tedbirin tanımı, süresi, itiraz ve dava süreçleri, görevden uzaklaştırmanın iptal davası, karara itiraz, memurun hakları gibi konulara değineceğiz. Makale memur, polis, jandarma, asker gibi görevden uzaklaştırma tedbiri ile karşı karşıya kalan memurlar için kapsamlı bir içerik sunmaktadır.
Görevden Uzaklaştırma Nedir?
Genel olarak görevden uzaklaştırma; hizmette fiilen durması sakıncalı olan memura, geçici olarak memuriyet yetki ve görevlerinden el çektirilmesidir. Amacı, açılmış bir soruşturmanın doğru bir şekilde yürütülmesidir.
Görevden Uzaklaştırma Kararını Kim Verir?
Görevden uzaklaştırma kararını;
Atamaya yetkili amirler,
Bakanlık ve genel müdürlük müfettişleri,
İllerde valiler,
İlçelerde kaymakamlar, verebilirler.
Görevden Uzaklaştırma Kararının Süresi Ne Kadardır?
Görevden uzaklaştırma, bir disiplin kovuşturması nedeniyle verildiği zaman en çok üç ay devam edebilir. Bu süre sonrasında hakkında bir karar verilmediği takdirde memur görevine başlatılır.
Bir ceza kovuşturması nedeniyle bu yola başvurulmuşsa görevinden uzaklaştırmaya yetkili amir ilgilinin durumunu her iki ayda bir inceleyerek görevine dönüp dönmemesi hakkında bir karar verir ve ilgiliye de yazı ile tebliğ eder. Buradaki yetkili amirlerin kimler olabileceği, bir üst bölümde izah edilmiştir.
Görevden Uzaklaştırma Kararına Karşı İtiraz
Görevden uzaklaştırma kararına karşı itiraz yolu mümkün değildir. Bu karara karşı iptal davası, itiraz etmeden açılır. İptal davasının yanı sıra şartları oluşmuşsa maddi ve manevi tazminat davası da açılabilir. Kısaca özetlenecek olursa; karara itiraz değil, görevden uzaklaştırma iptal davası açmak gerekmektedir.
Görevden Uzaklaştırma Kararının Kaldırılması
Görevden uzaklaştırma kararı hangi hallerde kalkar? 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 143. Maddesinde hangi hallerde tedbirin kaldırılacağı belirtilmiştir. Görevden uzaklaştırma kararının kaldırılması için, soruşturma veya yargılama sonunda:
Haklarında memurluktan çıkarma dışında bir disiplin cezası verilenler,
Yargılamanın menine veya beraatine karar verilenler,
Hükümden evvel haklarındaki kovuşturma genel af ile kaldırılanlar,
Görevlerine ve memurluklarına ilişkin olsun veya olmasın memurluğa engel olmayacak bir ceza ile hükümlü olup cezası ertelenenler,
Bu kararın kesinleşmesi üzerine haklarındaki görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılır.
Görevinden Uzaklaştırılan Memurun Aylık Hakkı
Görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Göreve dönülmesi durumunda eksik yatırılan miktar toplu bir şekilde geri ödenir.
Görevinden Uzaklaştırılan Memurun Sosyal Hakları
Sosyal hak ve yardımlar 657 sayılı Kanun’un 187-213 maddelerinde düzenlenmiştir. Emeklilik hakkı, çocuk yardım ödeneği, aile yardımı ödeneği, doğum yardımı, tedavi ve cenaze giderleri yardımı, giyecek yardımı, yiyecek yardımı, analık sigortası yardımı, hastalık sigortası yardımıdır. Bu sosyal yardımlardan kesintisiz bir şekilde faydalanmaya iki kısım dışında devam eder. Bunlardan ilki emeklilik hakkı ile ilgilidir.
Görevden Uzaklaştırmanın Sonuçları
Görevden uzaklaştırmayla memuriyet statüsü sona ermez. Memurun özlük hakları bazı kısıntılara uğrasa da devam eder. Başka bir deyişle görevden uzaklaştırma, memuriyetin sona ermesi değildir. Memura bu dönemde aylığının 2/3’ ü ödenmeye devam olunur.
0 notes
Text
Nafaka Artırım Davası
Nafaka artırım davası; Mahkeme tarafından hükmedilen nafakanın sonrasında tarafların mali durumlarının ve ekonomik koşulların değişmesi sonucu veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde daha önce hükmedilen nafaka miktarının arttırılmasının istenmesi şeklinde açıklanabilir. Bu yazımızda nafaka artırım davası konusunda merak edilen konulara değinilecektir.
Nafaka Artırım Davası
TMK 176/4 ‘’Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.’’
Mahkeme tarafından hükmedilen nafaka miktarı kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte bazı durumlarda artırımı istenebilmektedir. Nafaka alacaklı lehine hükmedilen nafaka miktarının artan ihtiyaçlar, hastalık, çocuğun eğitimi gibi nedenlerle mevcut nafakanın giderlerini karşılayamamasına rağmen nafaka borçlusunun gelirinde ödeme gücünde artış olması durumunda nafaka artırımı davası açılabilir.
Nafaka Nedir?
Nafaka, muhtaç durumda bulunan karı-kocanın birbirlerine, ana-babanın çocuklarına, altsoyun üstsoya, üstsoyun altsoya, kardeşin kardeşlerine yardım yükümlülüğü şeklinde tarif edilebilir.
Nafaka borcu hem kanuni hem de ahlaki bir borçtur. Medeni kanun kapsamına sadece eşlere ve çocuklara değil yoksulluğa düşecek olan altsoy ve üstsoy içinde nafaka ödenmesi gereken durumlar öngörülmüştür.
Boşanma davası ile birlikte nafaka talebinde bulunmak mümkün olduğu gibi ayrı bir nafaka davası ile de mahkemeye başvurmak mümkündür. Türk Medeni Kanunu’nda üç ayrı nafaka çeşidi öngörülmüştür. Bunlar tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasıdır. Tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası gibi boşanma davası ile birlikte ya da boşanma davasından bağımsız olarak ayrı bir dava ile talep edilebilen nafaka türlerinin dışında yardım nafakası gibi ayrı bir davayla talep edilebilen boşanma davasıyla bağlantılı nafaka türleri de mevcuttur.
Nafaka Artırım Davası Ne Kadar Sürer?
Nafaka artırım davası ne kadar sürer sorusunun kesin bir süre cevabı olmamakla birlikte ortalama olarak 6-10 ay kadar sürmektedir.
0 notes
Text
Tapu İptali ve Tescil Davası
Tapu iptali ve tescil davası; kanuna aykırı, usulsüz bir şekilde düzenlendiği iddia edilen tapu kaydının hukuk önünde uygun hale getirilmesi için açılan davadır.
Konu hakkında detaylı bir şekilde yazdığımız makalede;
Tapu iptal davası hangi durumlarda açılır?
Açılma nedenleri nelerdir?
Hangi mahkemeler bakar ve bu konudaki örnek
Yargıtay kararları nasıldır? gibi soruların cevabını makalemizde okuyabilirsiniz.
Daha detaylı bilgiye https://bit.ly/3xr0tlR adresinden ulaşabilirsiniz.
1 note
·
View note