achimeness-blog
achimeness-blog
coronaria.
22 posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
achimeness-blog · 7 years ago
Text
İlk defa gitmek istiyorum. İlk defa bırakmak istiyorum. Buraları, herkesi ve her şeyi. O kadar çok kaldım ki. O kadar çok kendimi bıraktım ki. Vardı o zaman hallolacak şeyler. Çünkü birdik, tektik, bizdik. Savaştığımız şey başkaydı. Ama şimdi herkes birbiriyle boğuşuyor. Herkes birbirini yıpratıyor, hiç bir gereği yokken. Ortada bir şey yokken. Çözemiyorum çünkü. Olmuyor. Benli olmadığı kesin. Söylediklerim olmuyor, yaptıklarım olmuyor. Herkes tutturmuş diline o öyle bu böyle diye. Kimse ne kendi yaptığını görüyor ya da neyi yapmadığını.. 
Kaldıramıyorum hiç bir tartışmayı, kavgayı gürültüyü. Yardım etmeye çalışsam kötü oluyorum. Bıraksam yine kötü. Huzur istiyorum. Kalmamış bende hiç bir şey. Üstünü örtmeye çalışmaktan yoruldum. Herkes bi otursa alsa başını önüne. Olmayacak bunların hiç biri. Bir yapılanlara bakıyorum bir söylenenlere bakıyorum. Yapılanlar ufacık. Söylenenler kocaman. Söylenenler çok ağır. Kaldıramıyorum. Söylenenleri kaldıramıyorum. Bir şey de yok hani . Sözlerle vuruyoruz, kanatıyoruz birbirimizi. Üstelik bizden başka kimsemiz de yokken. 
Tek diyeceğim ben, ben değilim artık. Ben kimim bilmiyorum. Huzur istiyorum ya huzur. Büyük seslerden, çığlıklardan,kavgalardan yoruldum. Sürekli ne olacak demekten yoruldum. Her şeyin gerisini, ilerisini düşünmekten yoruldum. Kazanacağımız, kazanmak zorunda olduğumuz o kadar çok şey varken neden kazandığımız tek şeyi kaybetmeye uğraşıyoruz? Bu ne gereksiz bir çaba?  Kazandığımız şey bazı insanlarının ömürlerini harcayıp da kavuşamadığı bir şeyken neden biz en değersiz buymuş gibi davranıyoruz.
1 note · View note
achimeness-blog · 7 years ago
Text
Hayattaki en büyük yenilgim. En çok kazanmam gereken savaşımsın. Savaşırken çok kan kaybettiğim, içimde çok asker öldürdüğüm, her çığlığımı içime gömdüğüm, en çok sustuğum, susarken de en çok konuşmak istediğim tek şeysin. Hepsisin. Benim için ne kadar çok anlam ifade ettiğini görsen sen bile şaşarsın. Herkesin en çok yalan söylediği, yalan söylemek zorunda kaldığı, seninleyken kendisini, karakterini  kapının ardında bıraktığı kişisin. Ne kadar da kötü değil mi ? Habersizsin hepsinden. Ve hep öyle kalacaksın. Belki bir gün söylerim içimde kalan her şeyi. Kaldırırsa yüreğin. Kim bilir. 
1 note · View note
achimeness-blog · 7 years ago
Text
Sana ne söylesem boş. Ki söyleyemiyorum zaten. Neden söyleyemiyorum onu da bilmiyorum. Ama artık içim yanıyor. Kalbim çok kırık. İçim acıyor. Ve en kötüsüde bunu göremiyorsun, göremeyeceksinde.. Varsa yoksa sen, senin bitmek bilmez isteklerin, heveslerin. O kadar büyükki onlar biz onların yanında kum tanesi... Çok kötü olan bir şeyde artık büyüdük ya. Büyüdük be. Gör artık ya. İnanmıyoruz hiç bir dediğine. Hala bizi kandırmaya çalışıyorsun en kötüsü de bizden önce de sen inanıyorsun her bir söylediğine. Çünkü vicdanın rahat değil. Her haltı adın kadar iyi biliyorsun. Hayatta hiç bir şey, hiç bi kötü davranış, kötü huy bazı şeylerin arkasına her daim saklanmamalı .Ama sen o kadar küçüksün, yaptıklarının sonucu o kadar büyük ki hep onlara yaslandın. Herkes her zaman kötüydü, hep sana ettiler, hep sana oldu ne varsa. Sendin şanssız olan. Bizdik seni şanssız yapan. Ama tek bir gerçek var ki, o da sensin. Sensin yolumuza taşlar koyan. Sensin bizi geri koyan, sensin bizi üzen, yaralayan, hırpalayan. Sensin işte sensin. Biz gördüğünün her şeyin sebebi aslında sensin. Vicdanının yükünü,içinin fırtınasını ancak bu şekilde atabilirsin ve yapıyorsun da. ve hep bir şeye sığındın. Sevgi. Sana olan sevgimiz. Acaba düşünüyorum bazen. Sevgi neydi ? Bazıları der ki sevgi emekti. Nerede emek ? Senin sevgin her daim kötü günde.Kötü günde en sevdiğin. İyi gününde aramadığın sormadığın gelmediğin yer. Bu değil. Bu sevgi değil. Dostluk bile bu değil. Her neyse. İçim doldu yine..Yazdım üç beş satır. Çünkü ben biriktirdiklerimi herkesin yanında söyleyemem üzmek istemediğim için sevdiklerimi. Ama sen içime hep bu cam kırıklarını atıp beni kanatıyorsun ya. Helal olsun sana. Dört harf,bir kelime ve anlamsız olan... Umarım bir gün seninle baş edebilirim. Umarım bir gün sen beni anlayabilir adının anlamını doldurursun. Seni sevmeye her zaman hazırım. Sen de beni üzmemeye hazır olduğunda gözlerime bak. Beni bul. Çünkü ben olmam gereken yerdeyim. Oraya hep uzak olan SENDİN...
0 notes
achimeness-blog · 7 years ago
Text
Geçenlerde farkına vardım. İki sene falan olmuş biteli, gideli, söneli. Ama nedeni bilinmez çok karşıma çıkıyor silüetin bu aralar. Rüyalarıma girer oldun, yokluğunun en sıcak halinde bile bu kadar girmemişken hem de. Saçma yani. Neden ? Düşünecek az şeyim de yok hani.. Belki de çok şey olduğu içindir beynimin her fırsatta sana açılması. Belki de sorularımın cevaplarını bulamadan kaybettim seni.  Neden diye soramadım belki. Aslında sordum da sende cevap verecek yürek yoktu. Sessizliğin en büyük küfürdü benim için. Konuşamaman susup kalman hayatımda gördüğüm en büyük acizlikti. Aklıma yatmadı hiç biri. Görsem şimdi sorar mıyım ki. Sorsam ne olur ki ? Ne değişir. Bıraktığımda kalan senle şimdiki sen aynı mısındır ki ? Ya da hislerin aynı mı ? Benimkiler ne peki. Var mı, yok mu.. Yaman çelişki işte burcumun ikizler olmadığını bilmesem inanacağım bu hallerime. Neyse bu da geçer biliyorum. Bir sonraki çöküşte görüşmek dileğiyle.. 
0 notes
achimeness-blog · 7 years ago
Text
Evren
Hani kelimeler vardır her ağızdan dökülen, sadece harfleri çıkan.. Birde başka ağızlardan çıkan kelimeler vardır her harfin anlamıyla can bulduğu. Bi’ günümüz tüketim insanlarının konuştuğu dil var, bir de hayatı anlamaya çalışan, hayatın gizemini çözmeye çalışan, kendini o hayatın içinde bulan, kendini arayanların dili vardır aslında. Gördüklerinin dudaklarından kelimelerle birleşmesiyle çıkan lisan vardır. Sen ikincisisin. İyileştirici, öğretici, erdemli, merhametli.. Sıfatların saymakla bitmez. Hepimiz dokunmuşuzdur başkalarının hayatıyla iyisiyle kötüsüyle. Dersler almışızdır ve bazen dersler vermişizdir hem onlara hem kendimize. Ve her şeyin de bir sebebi vardır. Ne sen buraya sebepsiz geldin ne de ben sana kalbimi sebepsiz açtım. Hepsinin olacağı belliydi. 
 Herkesin hayatında dönüm noktaları vardır. Sonrası bambaşka olan ve asla öncesine benzemeyen. Çünkü yeni yollar çıkar o dönemeçlerden. Sen bizim hayatımıza bir değnekle dokundun ve dönüm noktamız oldun. Senin deyiminle ‘’vesile’’ oldun. Bir dönüşüm geçirdiğimizi söyledin. Ve nasıl kabuk değiştirmem gerektiğini öğrettin. 
Mesleğim hayat, canlı, doğa. Ama şu zamana kadar üstünden öğrenmişim hepsini. Aslında içini de göstermişler ben mesajı alamamışım. Vakti değildi belkide.. Okulda bize bitkileri mikroskopta incelemeyi öğrettiler. Baktık o ne bu diye. Ama senden sonra ben hayata mikroskopta bakmayı öğrendim. Kuşlara,ağaçlara,kedilere, KENDİME. Ve zevk aldım hepsinden. En önemlisi de buydu benim için. 
Ve şu son zamanlarda Jüpiter, aile kavramını hayat yüzüme çarpıp durdu. Neydi aile? Genetik olarak aynı kandan, soydan geldiğin mi? Hayır değildi. Aile denilen şey kalplerin çoğaltılmış anahtarlarıydı bence. Aynı evde yaşayan insanların anahtarları olur birbirlerinde ve asıl aile denilen kişiler birbirlerine kalplerinin anahtarlarını verenlerdir. Çıkarın olduğunda değil, daima yanında olabildiğindir. Ben bunu kan bağımdan olanlardan görmedim. Çünkü onlara kalbimin anahtarını vermemiştim o yüzden açamadılar giremediler kalbime. 
Bazı şeylerin karşılığı olmaz. Benim için yaptıklarının anlamı o kadar büyük ki karşılığını veremem. Biliyorum onlar senin için bir şey değil çünkü kalbinin hediyesi onlar. Aynı yılbaşında Noel ağacının altındaki minik kutular gibi tüm sevdiklerin için özenle hazırladıklarından..
Çok zor zamanlar bunlar bizim için, hepsini buraya yazamam ama sen anlıyorsun hepsini. Biliyorum. Ve teşekkür ederim her şey için. İyi ki varsın. İyi ki hayat seni buralara getirdi ve bizimle birleştirdi. Seviyorum seni aynı kandan olmayan ama aynı anahtarı paylaştığım kardeşim...
0 notes
achimeness-blog · 7 years ago
Text
Neden buraya yazıp sana yazmadığımı veya gözlerinin içine baka baka söylemediğimi soracak olursan eğer tek cevabım yüreğinin buna yetmeyeceği ve az da olsa korktuğum içindir. Yoruldum artık ‘ olsa bi dert olmasa bi dert’ demekten. Çünkü gerçekten olsa bi dert olmasa bambaşka bir dert. Sana güvenmeye çalışmaktan yoruldum en kötüsü de. Her seferinde güvenmeyi hayal edip beni paramparça etmenden yoruldum. Her haltı düşünmekten yoruldum. Ötesini berisini ilerisini gerisini.. Yapmadıklarından yoruldum. Yaptıklarından daha çok yoruldum. Beynim patlamak üzere. Nefret ediyorum senden. Olmadığın anları düşünmedim değil. Acaba olmasan nasıl olurdu diye düşündüğüm de oldu. Böyle düşündüğüm için kendimden nefret ediyorum her seferinde. Ama bunu sen istiyorsun işte sen. Sen yapıyorsun bunu. Seni tamamen kimsenin sevmesine izin vermiyorsun. Ve tek korktuğum şey ilerde daha kötülerini yaparsan eğer merhamet duygumu kaybedip seni olduğun yerde bırakınca olacağım insandan korkuyorum. Senin bana tek mirasın bu. Tek mirasın bana kimseye güvenemeyeceğimi ve ayaklarımın üstünde tek başımda durmak zorunda olduğumu öğretmek. Yine de her şey için teşekkürler.. 
0 notes
achimeness-blog · 8 years ago
Text
‘an’
Hayatın akıp giden bir yanı var, asla durdurulamayan. Ama bazen duran bir şey var. O da ‘şu an’... Bazı anlar durur. Çünkü bir sorusu vardır. İstediğin bu mu? Seçtiğin bu mu ? En önemlisi mutlu musun? 
Şu akıp giden koca bir sene içinde hiç yapmak isteyip istemediğimi düşünmedim. Sadece yapmam gerekenin bu olduğunu en başından beri biliyordum. Çünkü zorundaydım. Başka nasıl bir seçeneğim olabilirdi ki. Hayatımı kurmalıydım. En azından kurmak için bir şeyler yapmaya başlamalıydım. Zamanım yoktu karar vermek için. Allah biliyor ya en doğrusu da buydu. Ama yorulmuşum. Ve tam olarak bilmiyorum. Buna uygun muyum ? Bununla mutlu olacak mıyım ? Bu sorulara şuan doğru cevap veremiyorum.
Yine olsa yine yapardım aynı şeyi, yine bu yolu seçerdim. Ama bu şey ilerde her ne olacaksam bütün payı alıyor. Hele daha şu an da tüm hayatımı alıyorsa ileride ne olur bilemiyorum. Belki de zamana bırakmak en iyisi bazı şeyleri. Zamana bıraktığımız şeyler bizi zamanla bırakıyor ya o da ayrı bir çelişki işte. Belkide şuan kurduğum cümlelerin birbiriyle alakası yok belki de hiç yok. Zaten içimizde olan kişiyle, dışarıya gösterdiğimiz kişi arasında da alaka yok ya belkide budur sebebi saçmalamamın. 
0 notes
achimeness-blog · 8 years ago
Photo
Tumblr media
17K notes · View notes
achimeness-blog · 8 years ago
Text
Zamanın bir yerinde veya köşesinde seni bulmayı diliyorum. Belkide seni bulmaktan önce kendimi bulmalıyım,biliyorum.. O kadar zor ki bazen kayıp olan şeyler arasından aradığını bulmak. Çünkü nerede olduğunu bilmiyorsun ya da nerede bulman gerektiğini. Hayatın o akıp giden sayfalarında koşa koşa bir yere gidiyoruz nereye gittiğimizi bilmeden.. Etrafımıza boş gözlerle bakıyoruz neyi aradığımızı bilmeden.. Ve yaşıyoruz işte öyle ne uğruna yaşadığımızı bilmeden.. Ruh tamamlanmayı istiyor, ama tek başına yapamaz ki bedeni oraya gitmeden..
0 notes
achimeness-blog · 8 years ago
Quote
Çok geç olmadan beni bulmam gerek
(via oscaradayiniz)
1K notes · View notes
achimeness-blog · 8 years ago
Quote
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne. “O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin. Demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü. Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki. Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın. Ve zaten genellikle o daha az sever seni, Senin onu sevdiğinden… Çok sevmezsen, çok acımazsın. Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem. Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin. Senin değillermiş gibi davranacaksın. Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın. Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın. Çok eşyan olmayacak mesela evinde. Paldır küldür yürüyebileceksin. İlle de bir şeyleri sahipleneceksen, Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin. Gökyüzünü sahipleneceksin, Güneşi, ayı, yıldızları… Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak. “O benim.” diyeceksin. Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin… Mesela gökkuşağı senin olacak. İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın. Mesela turuncuya, ya da pembeye. Ya da cennete ait olacaksın. Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın. Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat. İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak…
Can Yücel (via sokaktakiyazar)
19K notes · View notes
achimeness-blog · 8 years ago
Photo
Tumblr media
41K notes · View notes
achimeness-blog · 8 years ago
Photo
Tumblr media
68K notes · View notes
achimeness-blog · 8 years ago
Text
Yeni birileri lazım, unutmayın her zaman eskilerin yerine yeni birileri lazım. Daha farklı hikayeler oluşturacak yeni insanlar.
6K notes · View notes
achimeness-blog · 8 years ago
Photo
Tumblr media
Jinhwa Kim
1K notes · View notes
achimeness-blog · 8 years ago
Quote
Bir yerde insanın yoksulluğunun otomobilinin markasıyla ölçüldüğü ülkeler, öte yanda bir kap bakla ezmesiyle iki gün geçirmek zorunda olan, bir salgın hastalıkla insanların kitleler halinde öldüğü ülkeler var. Ama gariplik böyle bir zıtlığın yaşanmasında değil. Asıl garip, tuhaf olan fiziki açlık çeken insanların karınları doyar doymaz meselelerini büyük ölçüde çözüyor olmalarına rağmen, otomobilin markası yüzünden yoksul sayılanların iflah olmaz bir tatminsizlik duygusuyla acı çektikleridir.
İsmet Özel (via sokaktakiyazar)
3K notes · View notes
achimeness-blog · 8 years ago
Quote
Kalbe dokunmasını biliyorlar, ama kırarak…
Füruğ Ferruhzad  (via sokaktakiyazar)
9K notes · View notes