zhrglatss

[zhrglatss]

Karşılaşmama ihtimalimizi seviyorum

[zhrglatss]

Sikmisim askını ne askı ya

[zhrglatss]

Bir şeyleri hissediyorum ama ne olduğu bilmiyorum. Bir yerden kaçıyorum ama nereye olduğu belli değil. Bir şeylerden soğuyorum ama yaşamdan mı insanlardan mı çözebilmiş değilim. Birileri beni üzüyor ama sorsalar isimlerini söyleyemem.

[zhrglatss]

Ya amınakoyarim her seyin bana bisey olmasın

[zhrglatss]

bir akşam oturmuşuz, biraz durgun biraz dargınız hepsi bu. şimdi bu akşam bir yolda tek başıma yalın ayak koşuyorsam, kalbimdeki sevgini gömemiyor oluşumdan. içimdeki acılar dört bir tarafa koşuyorsa senin olmayışından, bulutlar yıldızları kaplıyorsa ağlamaklı oluşumuzdan, çocuklar mutsuzsa, çiçeklerin boynu bükükse hatırlarımın sen kokuyor olmasından. bir şeyler eksik ama kalbimdeki kurşunu çıkar, bulutları gökyüzünden dağıt, çocuklar yine gülsün, çiçekler boynunu dik tutsun, sen yanımda kal.

[zhrglatss]

artık her şeyi anlıyorum, 

sen sevginin çözüm olamayacağı kadar kötü birisisin.

[zhrglatss]

oysa sen aylar sonrasında beraber hazırlayacağımız bir pazar kahvaltısını talan ettin.

[zhrglatss]

her şeyin kendini bir bir yitirdiği o günü hatırlıyorum. biraz dağılışımı, biraz dağıtışını. biraz kırgınlıklarımızı. kurduğumuz küçük hayalleri, kafamda kurduğum o dünyayı hatırlıyorum. ben onca hayalde bir seni kaybettim.Kaybettirdin.Ama hâlâ merak ediyorum.Senin bu kalamayışların niye?Gidip de gelemeyişlerin. özlediğini söyleyip tekrar dönüşlerin.Niye ya da neden?Gitmek istediğin için mi gitmek zorunda kaldığı için mi?Ne için gittin.Ya da tamamen gittin mi bari onu söyle tamamen nasıl gidilir anlat biraz.Ben mesela bir yanım gitmek istiyor bu şehirden ama karşılaşma ihtimalimizin olmayışı içimi acıtıyor.Biliyorum Seni görmek beni sevindirir,kalbimi deli gibi çarptırır ama günlerce uyutmaz da,seni görmek beni kendime getirir ama beni de bana bırakmaz, .Seni öpmek ayaklarımı yerden keser belki de ama kalbimi de sızlatır, sana sarılmak içimi ısıtır belki ama sonra ateşe döndürür onu söndürmez günlerce.Neyse.. ne diyordu(n)k bazı şeylerin böyle olması gerekiyordu, eli(n)mizden bir şey gelmiyordu.. aynen öyle

[zhrglatss]

en çok zor anlarımda yanımda olmayışına kırgınım, sorsan ‘nerden bilecektim ki’ dersin; 

ne zaman zor durumda olduğumu bilemeyecek kadar aramıza koyduğun mesafelere de kırgınım.

[zhrglatss]

Artık yoksun öykümde neysen o’sun gözümde

[zhrglatss]

“öyle biri değil” diye başladığım cümlelerden utanıyorum.

[zhrglatss]

“Çok sevdiğin ama geri döndüremeyeceğin kişiler, her hatırladığında seni tekrar tekrar terk eder.”

[zhrglatss]

bir şeyler oluyor ve birileri ölüyor. çiçeğim dönüyor bu dünya ama bazı şeyler hiç. hem de hiç. beceriksizlik beni delirtiyor. bu yüzden diyorum ki sizi çok çabuk ama kendimi kırk ağıtla. sizi çok kolay ama kendimi güç bela. affetmek diyorum çiçeğim. bir şeyleri hiç beceremiyorum ve bu dişleri dökük bir döngü. çenesi kırık bir döngü. böyle böyle delirir insan. diyorum ki ben topluma ayak uydurmaya çalışmayı reddetmeyi onurlu bir eylem olarak alıp saklamak istiyorum ama delirdiğimi söylemekte ısrarcılar. olsun. böyle hastalıklı bir kalabalığa karışmayı göze alamıyorum bu kendine kızmak gibi kolay değil beni anla. diyorum ki bazı şarkıları çok ama kendimi hiç. bazı şarkıları çok ama kendimi hiç. sevmekten bahsediyorum ve bu güçleşti artık. inan çiçeğim inan. bir şeyleri sevmekten yoruldum artık ben bile. kabuk kaldırmayı seven bir toplumda yaşasak bile mutlu olurdum çünkü bunlar ölmeni istiyorlar. çünkü bunlar korkuyorlar ve ben de bu korkuya daldırılmış gibi hissediyorum kendimi. güneşle kurutabileceğim bir şey olsa keşke bu ama değil. bunun ıslaklığı geçmiyor. çiçeğim dönüyor bu dünya ve kapalı bir döngüde düzen her zaman düzensizliğe mi ne kayardı. dünyanın gittikçe kötü kokacağını bilimsel olarak bile söylemişler işte ve ben bu curcunadan çok yoruldum. bu yüzden takıntı ve bu yüzden saplantı çünkü bu kadar kötü kokunun arasında sen bir çiçek bahçesi gibi. dünya çok ama sen hiç. diyorum ki seni alıp üç kere. çünkü.

[zhrglatss]

hiçbir şeyi yeni kaybetmedik

[zhrglatss]

gün gelir başka biri girer hayatına, doldurur belki boşluğumu... belki de beni sevdiğinden daha çok seversin onu. içinden geldiğince, dolu dolu... ama mutlaka hatırla beni... bir filmde buluşalım mutlaka, ya da daha önce dinlediğimiz bir şarkıda ... ama geleyim aklına ayda yılda bir de olsa. Sen bana küsünce sana sırnaştığımı düşün bazen , ya da hiç beklemediğin biri seni kırdığında beni hatırla."o olsa yapmazdı!" de. hiçbir zaman üzülme. ama olur da birileri senden giderse, üzülürsen bir gün beni üzdüğün gibi, o zaman düşün beni biraz. "o olsa gitmezdi!" de... bir gün biri "seni benim kadar kimse sevemez" derse sana, sakın inanma. her şey yolundayken birini sevmek kolay, ben senden sonsuza dek ayrılmışken bile seviyorum hâlâ. bunu da unutma... hep hatırla... beni unutma... biliyorum her giden unutmak ister geride bıraktığı herşeyi. sen her şeyi unut beni unutma... her an düşün demiyorum ama ara sıra hatırla. sarılmamı mesela, saçlarınla sürekli oynayışımı ya da sana sürekli sırnaşmamı ... bir şeyler getirsin beni aklına. beni yüzüstü bırakıp gittiğin gün "sana ihtiyacım var!" dediğimde hiç aldırmayışını, o soğuk bakışlarını ben hiç unutmuyorum mesela. sen de hatırla! için yana yana...

[zhrglatss]

sana dair anlatacağım şeylerin bitiyor olması, en çokta bu gerçek beni talan ediyor. kim sorarsa köşe bucak kaçacağım yaramı nasıl bitireceğim, bunu bana öğret. yoksa bu hasret beni yakıp kül edecek.

[zhrglatss]

hislerimi yansıtamadığım zamanlarda her şey üzerime üzerime geliyor gibi hissediyorum. konuşmak istiyorum, her şeyi dışa vurmak istiyorum ama söylemek istediklerim ile söylediklerim arasında yıpranmaktan korkuyorum. bir şeyler hiçbir zaman tam söylemek istediğim gibi olmuyor. her şey hep biraz yarım kalıyor asla tamamlanmıyor. değişmeyen her şeyin arasında, ben bunları değiştirebilirim umuduyla çırpınmaktan yoruldum.