Tumgik
yazbihikayecom · 10 years
Text
bazı,bazen,bazıları
nefes alınca ne gelir aklına? yalnız başına sessizlikte yürüyünce? karanlıkta kalınca? peki ya, peki, sabahları uyanınca? * gereksiz muhabbetlerin ortasında konuya Fransız kalınca? Fransızca’dan çok iyi anlamadığın halde duyduğun Fransızca kelimeler karşısında? gözlerin anlamsızca dalınca? -oysa ne de güzel bakışı var gözlerinin, bir bilsen- * neler düşünüyorsun? neler düşlüyorsun? … yani, olur ya…
View On WordPress
0 notes
yazbihikayecom · 10 years
Text
Bir Şizofrenin Son Demleri
Bir Şizofrenin Son Demleri
Aynı gökkubbenin altında sabahlıyoruz. Aynı havayı soluyoruz. Aynı güneş ısıtıyor tenlerimizi.
Ama biz ayrıyız. Ne tuhaf, değil mi?
*
Zihnimde dolaşan zilyonlarca düşünce, kalbime hücum eden milyonlarca duygu… Anlamsızlaşıyorum. Aslında ben kendimi hiç anlamlandıramıyorum.
Gözlerimi bir noktaya dikerek saatlerce boş boş baktığım oluyor çoğu zaman. Çayımın soğuyacağını, sigaramın söneceğini,…
View On WordPress
1 note · View note
yazbihikayecom · 10 years
Text
yıkım.
siyah saçların
ve gözünün içine bakmak karanlıkta.
yanlışlarla doğmaktansa,
doğrularla ölmek..
geceler,
yani şu sıralar yaşanan gecelerde
doğru hislere kapıldığımı düşünerek çıldırmak üzereyken buluyorum kendimi.
yanlış hislere sahip olmak,
doğru yaşantıyı amansız kılar.
*
yanlışlarımı doğru sanarak onlara depar atmak,
kaleyi bulmayacak top için atağa çıkmak gibi.
geceleri hayallerinle yalnız…
View On WordPress
1 note · View note
yazbihikayecom · 10 years
Text
Günü Gelir
Günü gelir Yağmur yağar bu kente. Bir evsizin ayakkabısı suyla dolar, Bir kadının makyajı akar. Ve sen Gidersin.
*
Günü gelir Seninle adımladığım bu yollar Sökülür birer birer. Senin beni Kalbinden Söktüğün gibi.
*
Günü gelir, Ben giderim. Ceplerimden dökülen intiharlar Saçılır bu şehre. Kimse görmez, Ben bile.
*
Günü Gelir Papatyalardan yaptığım tacım Kurur, Çürür. Ben Ölürüm.
View On WordPress
1 note · View note
yazbihikayecom · 10 years
Text
lanet günlerin evrensel bildirgesi.
lanet günlerin evrensel bildirgesi.
bu sabah
uyandım
kendimle barıştım, sana küstüm
bu sabah
zihnimde katledilmesi gereken bir sen var
ve bütün hücrelerime soykırım yaparak atmam gereken sevgim
ses tonunu ancak darp ederek yok edebilirim sevgilim
kulak çınlamalarımdan
*
bu sabah
diğerlerinden farklı
güneşin doğuşunu izlerken oluşan o heyecan verici his yoktu
günaydınların ilk sigarasını yakarken o oluşan heyecan
ama çok şey vardı;
View On WordPress
2 notes · View notes
yazbihikayecom · 10 years
Text
Design About Death III
Design About Death III
Ankara’da sıradan bir güne gözlerimi açıyorum. Ev sıcak. Pencereyi açıyorum. Dışarısı soğuk ama öğlen ısınacak. Akşam da yağmur yağar. Belki yükseklere kar. Burası böyle. Hep böyleydi.
Ocağa su koyuyorum. Canım çay istemiyor, sade bir kahve ayılmama yardım edebilir. Suyun kaynamasını bekleyemeden bir sigara yakıyorum. En sevdiğim. Sabah sigarası. Derin derin nefesler alıyorum. Ee, malum, dört…
View On WordPress
0 notes
yazbihikayecom · 10 years
Text
sevgi zan.
nefret edemediğim nefretimsin,
ben yaklaştıkça beni yakansın,
ama sana yanmaktan da zevk alanım,
heves değilsin,
heves olsan şu zamana kadar geçerdin,
yaramsın diyorum,
kanayan bir yara!
haykırır insan bazı geceler yar’a!
*
yara kanar,
kanaması durur,
kabuk bağlar ve geçer diyorum,
öyleyse yara da değilsin,
uyurken benimle, uyanınca benimle olansın,
öyleyse yâr,
sen, bensin diyorum,
sonra diyorum…
View On WordPress
1 note · View note
yazbihikayecom · 10 years
Text
Herşeyin Başı Dinlemek
Bugün bir defa daha şahit olarak söylüyorum bu sözü; “Herşeyin başı dinlemek”. Biz insanlar sosyal varlıklarız, istediğimiz kadar yalnızlığa alışkın olalım, her koşulda birileriyle iletişim kurmak zorundayız. İletişimin temelinde de bana sorarsanız dinlemek yatar.
Aslında konu tanımadığımız ve iletişimde bulunmak zorunda olduğumuz birine gelince gayet dinlemeyi becerebilen bireyler olabiliyoruz…
View On WordPress
0 notes
yazbihikayecom · 10 years
Text
Monolog.
Sahne 1: Ateş.
Hayat dersi verilmeyecek kadar büyüdüğünde insanın boğazında düğümler oluşmaya başlıyor. Bazı geceler saç tellerinden tutuşacakmışçasına yanıyor zihinler. Atılan her adımda farklı bir düşünce yağmur damlası gibi başınıza çakılıyor. Yastıklarınız her zamankinden daha fazla ıslanıyor. Yaşamınızla olan kavgalar, ilkokulda sıra arkadaşlarınızla yaptığınız kavgalardan daha sert…
View On WordPress
2 notes · View notes
yazbihikayecom · 10 years
Text
Design About Death II
Design About Death II
Her şey sıradandı. Bu sokak, bu kalabalık, bu ruh hali… Her şey olması gerektiği gibiydi.
Ankara’ya yaraşır bir havaydı. Hafif bir yağmur, hafif bir soğuk. Hayır, çok soğuk değildi. Hani ince bir hırka giyince ısındığın, o hırka olmayınca titrediğin havalardan. Evet. Her gün yolunun düştüğü o sokağa girdi. İnsanlar kitapçının önünde oturmuş birilerini bekliyordu yine. Biri gitar getirmiş,…
View On WordPress
0 notes
yazbihikayecom · 10 years
Text
Design About Death I
Design About Death I
Kapının eşiğinde bir tahta parçası var, takılıyorum. Küf kokuyor evin her yanı. Tavanlar sarı, sigara dumanından olsa gerek. Ölü böcekler ise koloni oluşturmuş yerde. Bu ev her geçen gün daha da soğuyor. Doğalgaz faturasını ödemedim. Elektrik faturasını da. Ve su faturası. Çünkü kısa süre konaklayacağım ve belki de son nefesimi vereceğim bu boktan eve harcama yapmak saçmalığın daniskası.Saat…
View On WordPress
1 note · View note
yazbihikayecom · 10 years
Text
Ve Perde
Araladım kırmızı kadifeden perdeleri, ayakta dikilmişim. Sevebileceğim birini bekler gibiyim ya da sadece rol yapıyorum.
Bir yükseltinin üzerindeyim. Hadi diyorlar, oyna. Oyna sana biçtiğimiz rolü çünkü biz öyle istiyoruz. Reddedip köşedeki sandalyeye oturuyorum. Yüzlerde şaşkınlık hakim. Bazı şeyleri değiştirmeyi teklif ediyorum ama hayırlarla dolu bir kayıkta hayıflanmalar denizindeyim. Nasıl…
View On WordPress
0 notes
yazbihikayecom · 10 years
Text
Eşkâli İşgal
Başlamak zordur. Başlamak, harcamakla olur. Tepemde koca bir saat. Zoru başarmış. Başlamış. Kim bilir kaç bedeni çığlıklarıyla doldurmuş, kaç bedeni telaşlandırmış. Tik. Tak. Tik. Tak. Kaç bedeni yaşlandırmış…
Mermer zemin üzerinde sıralı, eskimeyi bir türlü bitirememiş onlarca saat. Bitirmek, harcamakla olur. Saatlerin arasına sıkıştırılmış bir Ahmet Hamdi. O “Bursa’da Zaman” diyor, ben “burada…
View On WordPress
0 notes
yazbihikayecom · 10 years
Text
Zifiriyet
Zifiriyet. Karanlığa verdiğim yeni isim. Zifiriyete bürünmüş hür bir oda. Sessiz bir mahalle, kepenkleri kapalı. Belki köşedeki tekelde üç beş ayyaş vardır. Sessizliğe bir çığ gibi düşen, tutuştukça çıtırdayan tütün yaprakları. Beyaz perdede kendi gölgem ama bildiğin beyaz perde, kirli beyaz olan. Aklımda kim olduğunu anlayamadığım bir kadının imgesi. Zifiriyet içinde bir erkeğin aklına neden bir…
View On WordPress
0 notes
yazbihikayecom · 10 years
Text
Belirsizlik Karmaşası IV
Ben bir tiyatro oyuncusu olsaydım eğer, maskelerimle ünlenirdim.
Çevreme saçtığım gülücüklerin, bilmem kaç desibel düzeyde attığım kahkahaların arkasına sığınan hıçkırıklarım var benim.
Kaldırım taşlarının arasındaki çizgilere basmadan yürümeye çalışırken yaptığım hatalarda üzüntülerim, pamuk şekerin erimesi gibi hayal kırıklıklarım var.
Bir de kırgınlıklarım var, senden bana kalan. Saçlarımın…
View On WordPress
0 notes
yazbihikayecom · 10 years
Text
Belki de...
Belki de…
ne zaman ki seni sevmek istedim, o zaman kapandı parantez, içsel düşüncelerimi düz yazıya çevirip tek solukta seni okumak isterken geceme; ışık söndü, durdu trapez, melodin gelir uzaktan, sabahına bir bulut çıkar da ıslatır belki tenini, burçak gibi yayılır kokun şehrine, kabul eder mi beni bilmem elçilerin, mülteci olurum soluna.
Parmak uçlarındadır özgürlüğüm.
View On WordPress
0 notes
yazbihikayecom · 10 years
Text
Delilik
Olmasını istediğim şeyler bir şekilde oluyordu evet. Buna öylesine hazırlanıyordum ki şaşırmıyordum neredeyse. Sanırım bir nevi koşullanma. Zamanlar yine geçti. Bekledim olsun diye, duysun diye ve belki gelsin diye. Oldu duydu geldi. Peki, bu beni mutlu etti mi? Elbette hayır. Söylediklerimi duymamıştı esasında. Gelmelerden hiç bahsedemezdik hatta. Aklına bir şekilde gelmiş yahut düşük bir…
View On WordPress
0 notes