yabisege

[yabisege]

aslında her şey çok basitti birisi bir daha bulamayacağı bir sevgiyi kaybetti, diğeri de bir daha aşık olmamaya yeminle etti...

[yabisege]

[yabisege]

• 𝒈𝒓𝒆𝒚𝒊𝒔𝒉 𝒃𝒍𝒖𝒆 𝒑𝒂𝒊𝒏𝒕𝒊𝒏𝒈𝒔 𝒍𝒐𝒄𝒌𝒔𝒄𝒓𝒆𝒆𝒏𝒔 •

× 𝐧𝐚𝐨 𝐫𝐞𝐭𝐢𝐫𝐞 𝐚 𝐦𝐚𝐫𝐜𝐚 𝐝'𝐚𝐠𝐮𝐚 × 𝐝𝐨𝐧𝐭 𝐫𝐞𝐦𝐨𝐯𝐞 𝐭𝐡𝐞 𝐰𝐚𝐭𝐞𝐫𝐦𝐚𝐫𝐤 ×

× 𝐥𝐢𝐤𝐞 𝐨𝐮 𝐫𝐞𝐛𝐥𝐨𝐠𝐮𝐞 𝐬𝐞 𝐮𝐬𝐚𝐫 × 𝐥𝐢𝐤𝐞 𝐨𝐫 𝐫𝐞𝐛𝐥𝐨𝐠 𝐢𝐟 𝐲𝐨𝐮 𝐮𝐬𝐞 ×

[yabisege]

Asla kimse kimseyi kandırmadı.  Ben sevildiğimi sandım o sevdiğini. Şimdi gitme vakti. Bilmediğimiz yolların yolcusuyuz artık. Sen başka kollara giderken ben yalnızlığıma dönüyorum. Çünkü senden başkası nasıl sevilir bilmiyorum.

[yabisege]

Şimdi ikimizin bir fotoğrafı olmalıydı ama öyle duvara asmalık değil.

Cüzdanda taşımalık da değil.

Telefonda saklamalık hiç değil.

İstiyorum ki kitap arasında unutulmalık bir fotoğrafımız olsun.

Bundan üç yüz yıl sonra birisi o fotoğrafı bulsun ve desin ki:

"Bir adam, bir kadına nasıl bu kadar güzel bakar?"

[yabisege]

"Güneşimiz batsın, karanlığa boğulalım. Bak, ben seninle doğmayan yeni bir güne bile varım."

[yabisege]

[yabisege]

[yabisege]

[yabisege]

[yabisege]

[yabisege]

[yabisege]

saat sabahın 4ü,bi battaniyeye bürünmüşüz esen rüzgarın altında kahvemizi yudumluyoruz

sen bir şeyler anlatıyorsun ama ben sadece gözlerine bakıyorum

[yabisege]

[yabisege]

[yabisege]

böyle olmamalıydı hissini, ne bekliyordum ki diyerek yeniyorsun.

[yabisege]

sen, bir şiire sığmayacak kadar çok, bir hikâye için; imkânsızsın…