sevgili Kan,
günler aylar, mevsimler ve yıllar sayılıdır
sonsuz sayılamayanın yanında saydığımız birkaç ömür muvakkattır.
ömür yitirilir,
çakmadan iki kol, iki bacak
iki minyatür ömür taşınabilir
bir boyuttan öteki boyuta.
bir boyuttan öteki boyuta taşınır zaman.
ben sana çoktan kavuştum.
ben sana çoktan.
“Büyük hatalar yapmış insanları seviyorum ben. Sonra o hatasından bin kez pişmanlık duyanları. İnsan kendine bir kere çok kızmalı muhakkak,bir kere silkinmeli, utanmalı, bir kere canı yanmalı yanlışından ve en önemlisi en az bir kere seçtiği yol yüzünden kahretmeli kendini.”
Birine kırgınlığını anlattığında, benzer durumu yaşamamışsa eğer, seni bir yere kadar anlayabiliyor. Oysa aynı yerden yara almış insan aynı mı, sadece anlamıyor, hissediyor seni. Biliyorum ben de oradaydım der gibi bakıyor. O bakış insanın sırtını yasladığı en güvenli yer işte.
aziz nesin henüz 8 yaşında hafız oldu. ardından gençlik dönemlerinde fikirleri kökten değişti, kendisinin ateist olduğuna karar verdi. kendi fikri, görüşüdür, hiçbirimizi ilgilendirmez. ariyetten kendisi dini görüşünü hiçbir şekilde başkalarına empoze etmeye çalışmadı, hatta buna öz oğulları da dahil. öyle ki oğlu ateş nesin; hac’a, umreye giden, bütün müslümanlık vasıflarını yerine getirmeye çalışan, sıradan biri. diğer oğlu ali nesin de müslüman olduğunu söyler. ama böylesine türkiye’nin gelmiş geçmiş en aydın insanlarından biri bile, madımak’ta siyasal islamcılar tarafından vahşice diri diri yakılmaya çalışıldı. okuduğum din kitapları bana hep şunu öğretmiştir: karşısında olunması gerekenler, dinsizler değil; zalimlerdir. uzak durulması gerekenler, namaz kılmayanlar değil; adaletsiz davrananlardır. mesafe konulması gerekenler, allah'ı anmayanlar değil; kul hakkı yiyenlerdir. bugün bir müslüman olarak, mercedes’ini yenileyemediği içini kıt kanaat geçindiğini söyleyen diyanet işleri başkanı ali erbaş’a duyduğum saygının trilyon katını ateist olan celal şengör’e duyuyorsam nedeni tam olarak bu olaydır.
Dokunduğun her şeyin bir gün yok olmak için şimdi var olduğunu hatırla. Gün bittiğinde, herkes gittiğinde, zamanı geldiğinde elinde kalan tek şey aynada gördüğün kişidir. Zamanını, çabanı sarfederken bunu gözardı etme. Çünkü her şey, bir gün gitmek için gelir, bitmek için başlar.