unique-gun13

[unique-gun13]

Ben o bardakta ki son damlayım. Yer bulamadım kendime ateşlere taştım. Canımın en yandığı zamanlarda attım hep en içten kahkahalarımı. Anlayacağın yangına gülücükle gittim bir nevi. Kısaca yangından da bahsedeyim ; Ocak'ta bıraktığım kalbim yanmış tutuşmuş,ordan duygularıma sıçramış yangın ve nihayetinde tüm evi sarmış,küle çevirmiş. Ah o ev sahibi kadın… yeni bir ev bulmuş kendine hemen uzaklarda. Kızıl panjurlu evin dört bir yanını saran bir çift çirkin sarmaşıkları var. Beni alevlerle bir başıma bırakırken gidişini izledim. Oda haklıydı fazla bile yaşamıştı o yıkık,dökük evde. Kesin sebebi vardı da gitti yoksa onca anıyı geriye bırakıp hayatta gidemezdi. Yeni mahallesinde ki uyumunu gördüm komşularıyla. Komşuları basit ve özenti kimselerdi. Dünya nereye onlar oraya. Evde ne bir perde vardı ne de bir kapı. Evin önü desen yol geçen hanı… oysa eski ev öyle miydi? Yapısı sertti birkere. Ne depremler ne badireler atlattı da bana mısın demedi. “Sen” cepheydi ev,yaz kış kokunu alırdı. Perdeleri vardı hep dışarıya kapalı duran. Manzarası desen Huzur'a sıfır. Kapısı çelikti,korur kollar güven verirdi kadına. Ağladığında balkondan esen bir deli rüzgar doldururdu evin dört bir yanını. Elmaslarını yere düşmeden öper alırdı yanaklarından. Yatak odası vardı evin tam göğsünde. Uzandımı oraya sabahlara kadar kalkmaz,sevdanın ritmik melodisini dinlerdi… Şimdilerdeyse o ev bir harabeden fazlası değil. Defalarca yaralanan,zedelenen ama yinede sırtını ona dönmeyen eve son kez girdim. Geriye döndüğümde evden ne kararıp,közlenen kalbimi ne de diğer eşyaları kurtarabildim. Sadece yalnızlığımı çekip çıkarabildim küllerin arasından ve tabi çocukluğumdan beri hiç yanımdan ayırmadığım yüreğimi. Terkettim onca beni ben yapan ne varsa o harabede. Çokta bir önemi yoktu zaten giydiği kıyafete,altındaki arabaya ve cebindeki paraya göre vasıflandırılan dünyaya fazla mal bile kurtardım ve karıştım siyahtan birkaç kat daha koyu bir sokaktan insanlığa.Maskemin ağırlığından dolayı öne eğik yüzümün gökyüzünü unuttuğunu farkettim. Ve sonra yine farkettim bir farkı yokmuş diğerlerinden kadının,ben farklı bakmışım hep. Benimde bir sevgilim var artık beni hiç bırakmayan. Zaten hala benim için yanıp tutuşan bir o kaldı. Dudaklarımın müptezeli… günde 20 bilemedin 40'ı bulur sevişmelerimiz. Bir çift kibrit yeterli ön sevişmeyi ateşlemeye. Ciğerlerime kadar hissederim. Düzensiz nefes alış-verişlerimin tek sahibi. O bile söylüyor seni sevmek berbat birşey diye. Benim gibi sevmek en berbat olanıdır haberi yok.Ama biliyorum bir gün, biryerlerden beni gerçekten anlayan birileri çıkıcak. İşte ozaman ne zaman,nerde,nasıl olduğu önemi olmaksızın gülüyor olucam yine;hayallerimde yaşattığım çocuklarım gibi gülüyor olucam hemde, can verirken.

- C.K.

[unique-gun13]

Vesselam.

[unique-gun13]

[unique-gun13]

[unique-gun13]

***

[unique-gun13]

[unique-gun13]

[unique-gun13]

The Brooklyn Daily Eagle, New York, April 30, 1921

[unique-gun13]

Pincelejáró.

[unique-gun13]

[unique-gun13]

[unique-gun13]

[unique-gun13]

Oakland, California, ca. 1934

[unique-gun13]

[unique-gun13]

Sosyal medyaya geri dönmeme pişman eden insanlık...

Yarım aklınızla dini çok iyi bilip yaşadığınızı sandığınız yetmezmiş gibi birde kurban bayramına yok cinayet,yok katliam gibi birtakım cümleler sarf edip laf söylüyorsunuz. Ve bunun adına farklı bakış açısı , barışcıl dünya zihniyeti koyuyorsunuz. Biliyor musunuz neden kurban bayramı var? O kesilen hayvanlar nasıl hangi amaç uğruna kurban ediliyor kesilirken okunan surelerin kaçının anlamını biliyorsunuz? Tüm anlamlarını geçtim senin lüks restoranlarda yediğin etler tarlada mı yetişiyor ? Kaç kere yediğin eti komşunla veya evine hiç et girmemiş insanlarla paylaştın ? Kaç kere ilk kez et yiyen bir çocuğun sevincine ortak oldun? Yok bilmezsin,bilemezsinde. Olay kültüre gelince kültürünüzden geçilmez hepiniz en iyi okullardan mezunsunuz yurt dışında mastırlar yaptınız. Avrupayi düşünüyorsunuz ve modern çağa ayak uyduruyorsunuz. 3 soru sorsam kendi vatanının tarihiyle ilgili kitlenip kalırsınız. Senin o kafanın içindeki zihniyet orospu gibi ordan oraya ordan oraya sürüklendiği sürece kendi kişiliğinizi oluşturmazsınız sonrada özenti olur durursunuz anca ama bunun adına farklı düşünüyorum çok fazla bilgim var o yüzden birden fazla şekilde düşünüyorum deyip ört pas edersiniz. Böyle yapınca herkes gibi “ vaoov ne kadar havalı ve farklı bir görüş açısı” yada “ abi çocuk cool hem güldürüyor hemde farkındalık yaratıyor saygı duyarım .. ” demiyorum. Yine düşünceleri oturmamış bebe boş yapıyor kendini farklı göstererek dikkat çekmeye çalışıyor diyorum. Çünkü biliyorum hiçbirinizin bilgisi yok bu konu hakkında ama sosyal medya yeterli değilmi birşeyi tamamıyla doğru birşekilde öğrenmeye ? … Gülünçsünüz. Yetmezmiş gibi Ülkeme laf ediyorsunuz. Yok bu ülkede yaşanmaz, yok bu ülke nereye gidiyor. Amerikaya gitsek yerleşsek falan diye. Size sormak lazım avrupanın özenti köpekleri nereye gidiyor bu ülke? Lafa gelince herkes Atatürkçü , ölür biter Atatürk için, Atatürk dövmeleri heryerde. Devlet,millet,halk,hürriyet… Atamızın izindeyiz eyvallah. E nerdesiniz amk? Bu ülke bu vatan için ne yapıyorsunuz? Atatürkün bizlere emanet ettiği bu ülkeye kaçınız sahip çıkıyor ulan ? Kaçınız Türk kültürünü yaşıyor, dünyaya duyuruyorsunuz ? Kaçınız doktor avukat mimar bilim adamı veya sağlam bir ceo olduktan sonra ülkede kalıp sokmuşum avrupasına diyip onu bunu boşverip kendi ülkesini alanında geliştirmeye çalışıyor? Atatürk kaç yılında doğdu desen 1453 dicek adam tanıyorum omzunda atatürk imzası ? Anca oturduğunuz yerden yazın amk sosyal medyaya çünkü sizin yapabileceğiniz tek şey bu. Amerikaya aşık olun , avrupa kültürüne aşık olun , Yurtdışına çıktığınızda onlara ayak uydurun , köpek gibi onlar için çalışın. ben Türküm demekten çekinin. Sonra Atam izindeyiz bu ülke bize emanet diye sözler yazın. Böyle yatarak harbiden “İzindesiniz”. Bir siktirin gidin…

[unique-gun13]

[unique-gun13]