tekadamsblog
tekadamsblog
İsimsiz
1K posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
tekadamsblog · 1 day ago
Text
TÜRBANLI TANGALI KOMŞUMUN ABLASINI DA SİKTİM
Merhaba, daha önce Tangalı Türbanlı Komşum Sedayı Siktiğimi yazmıştım. Sedayı ilk sikişimden sonra birbirimize daha da yakınlaşmış, sanki karı koca gibi olmuştuk. Her fırsat buluşumuzda sikişiyorduk. Ne o doymak biliyordu, ne de ben bıkmak biliyordum. Zaten Seda bıkılacak bir kadın değildi, kendine son derece özen gösteren, bütün sikiş tekniklerine meraklı bir kadındı. Her pozisyonu benimle deniyordu (götten sikişmek hariç). Kocası denilen hıyar hastalık bulaşır diye, bırakın götten sikmeyi, böyle kaymak gibi biramı bir kere bile yalamamış, Seda da bana yalatıp zevkini çıkarıyordu. Sedanın götünü birkaç kez yokladım, acaba sikebilirmiyim diye, fakat Seda hiç götten siktirmediğinden dolayı, acır diye korkuyor ve hep yan çiziyordu. Bir gün dükkana gelip, “Sana bugün bir süprizim var, akşama ablama gidiyorum, sen de ayarla oraya gel, hatta gece müsait olursan ben orda kalacağım sen de kal, sabaha kadar sik beni!” dedi.
Ben de, “Tamam!” dedim, hemen evi arayıp hanıma, “Asker arkadaşım İstanbula gelmiş, buluşalım sohbet ederiz dedi, onun yanına gideceğim!” diye bir yalan uydurdum. Dükkanı kapatır kapatmaz soluğu Sedanın ablasının evinin önünde aldım. Sedayı cepten aradım ve “Geldim, aşağıdayım!” dedim. Hemen kapıyı açtı çıktım yukarı. Biraz da, ablası evde diye sıkılarak girdim içeriye, salona geçtim. Muhteşem donatılmış bir masa, bir büyük rakı, birtek kuş sütü eksik. Sedacığım da üstüne ince tül şeklinde bir elbise giymiş, sanki baloya gitmek için hazırlanmış gibiydi. Ablasını sorduğumda, ablasının evde olmadığını, bir arkadaşına gittiğini ve bize kıyak yapmak için bu gece orda kalacağını söyledi. Bunu duyunca sevinçten deliye döndüm. Hemen oturduk yemeğe, güle oynaya yemek yedik. İçkilerimizi yudumlarken geçtik koltuğa. Seda beni öyle bir özlemiş ki, hemen önüme oturdu, çıkardı yarağımı ve yalamaya başladı. Tabi ben de bir elimle saçlarını okşarken, bir elimle de göğüslerini okşuyordum. Seda iyice azmıştı, “Gel kocacığım odamıza gidelim, doyur beni bu gece sikine!” diyerek beni ablasının yatak odasına götürdü…
Başladık sevişmeye artık. İkimiz de çırılçıplak soyunup deli gibi sevişirken, birden, “Evet canım, bu geceki süprizmi açıklıyorum!” diyerek arkasını döndü ve götünü dayadı ağzıma. “Bu gece burası senin olacak! Götümü sikmeyi çok istediğini biliyorum! Sana kızlığımı veremedim, ama götümü sen boz kocacığım!” dedi. Ben zaten dünden razıydım, başladım küçücük göt deliğini yalamaya. Ben yaladıkça götünün deliği açılıp kapanıyor, Seda zevkten inliyor, amının suları açık kalmış çeşme gibi şıpır şıpır damlıyordu. “Hadi o çok istediğin götümü sik aşkım, del bakire götümü!” diye inlemeye başladı. Benim de artık dayanacak halim kalmamıştı zaten, yarağımı dayadım göt deliğine. Fakat girecek gibi değildi. Ben zorladıkça, Seda altımda hem istiyor, hem de, “Ne olur canımı yakma!” diye yalvarıyordu. Baktım böyle olmayacak, hemen krem aramaya başladım…
Çekmecelere bakarken ne görsem beğenirsiniz? Plastik Yarak ve hemen onun altında porno dergiler vardı. Demek ki ablası da bunlarla idare ediyordu. Neyse kremi buldum ve Sedanın götünü iyice kremleyip, birazcık da kendi aletime sürüp başladım işleme. Yarağımın kafasını göt deliğine yanaştırıp dayandım. Yarağımın başı göüne girdiğinde, Sedadan bir Ağıhhh! sesi geldi. “Tamam canım kafası girdi, kendini kasma, gerisi rahat girer!” diyerek teselli etmeye çalışırken, bir yandan da hafif hafif bastırmaya devam ediyordum. Yarısına kadar girdikten sonra sokup çıkarmaya başladım. Her seferinde biraz daha derine sokuyordum. Dibini bulduğumda götü artık iyice alışmış, Seda da zevk çığlıkları atmaya başlamıştı, “Sik götümü kocacığım, sik aslanım, her deliğim senin!” diyerek altımda kuduruyordu. Sedanın götünü yaklaşık 20 dakikaya yakın siktikten sonra götüne boşaldım. O gece Seda ile sabaha kadar, dinlene dinlene, amdan götten sikiştik. Sabah olunca da ikimiz beraber çıktık evden. Seda arabadan 2 sokak aşağıda indi, ben de eve şöyle bir uğrayıp dükkana gittim.
Tüm gece boyunca 2 saat anca uyumuştum. Artık akşam olsun da eve gideyim yatayım diye beklerken, dükana bir telefon geldi. Arayan hatun, “Merhaba, ben Sedanın ablası Eda!” deyince şaşırdım. Merakla, “Buyrun Eda hanım?” dedim. “Adnan bey, sizinle birşey konuşmak istiyorum, bu akşam bana uğrayabilirmisiniz, nasılsa evi artık biliyorsunuz, hem de yatağıma kadar!” deyince, birşeyler olduğunu anladım ve “Peki, uğrarım!” dedim, telefonu kapattım. Sonra Sedayı arayayım, durum nedir, ona bir sorayım diye düşündüm, fakat sonradan vazgeçtim. Akşam oldu dükkanı kapatıp, hanımı aradım, “Arkadaşım bugece memleketine dönecek, onu uğurlamaya gidiyorum!” deyip, doğruca gittim Eda hanımın evine. Biraz da çekinerek kapıyı çaldım. Eda hanım kapıyı açtığında, bir an yanlış zamanda gittim diye düşündüm, öyle ki üstünde ince gecelik gibi bir tül parçasından oluşan elbise, sütyen yok, altında da Sedanın tangası gibi bir tanga vardı…
Beni içeriye buyur etti, geçtim salona oturdum. Meraktan kuduruyordum, acaba ne oldu diye, fakat çaktırmamaya özen gösteriyordum. Biraz havadan sudan sohbet ettikten sonra, Eda hanım nihayet, “Adnan bey, şimdi sana bir video seyrettireceğim!” dedi ve gitti hemen açtı Televizyonu, Video Camerayı Televizyona taktı. Video başlar başlamaz ben şok oldum. Videoda sikişen çift bizdik, yani Seda ve ben. Dün geceki sikişimiz başından sonuna kadar olduğu gibi çekilmişti. İşin doğrusu ben biraz bozuldum, ama bir yandan da Sedayı iyi becermişim diye keyifleniyordum. Video bitmek üzereyken, kafamdan, şimdi bunu neden kayıt etti ve ne yapmaya çalışıyor diye düşünceler geçiyordu. Acaba bana şantaj mı yapmak istiyordu. Sonra birden aklıma çekmecesindeki Plastik Yarak ve pornodergiler geldi. Lavaboya gitme bahanesiyle kalktım ve hemen yatakodasına gidip onları aldım geldim, attım Edanın önüne. Tabi bir anda o da kızardı…
Bir müddet sessiz kaldıktan sonra, “Ne yapayım, benim Seda gibi sikicim yok ki, mecbur bunlarla idare ediyorum!” dedi. Tabi ben de, fırsat bu fırsat deyip, bir anda Edanın dudaklarına yapıştım ve öpüşmeye başladık. Sonra kulağına, “Eğer istersen ben ikinize de yeterim!” dedim. Eda birkaç saniye durakladıktan sonra, “Ben de zaten onu istiyordum, bu Videoyu da koz olarak kayıt etmiştim, ama buna bile gerek yokmuş!” diyerek, elimden tuttuğu gibi beni direk yatak odasına götürdü ve yatağın üzerine itti. Bir anda ne olduğunu anlamadan çırılçıplak soydu beni ve yapıştı yarrağıma. Öyle bir yalıyor ki yarrağımı, arada ısırıyor, canım yanıyor ama sesimi çıkarmadan devam etmesini istiyordum. Biraz daha yaladıktan sonra, kendi de üzerindeki gecelik gibi giysiyi soyundu ve o hiç sikilmemiş amını dayadı ağzıma. Amını yalamaya başlayalı daha 2 dakika geçmeden, inleyerek boşaldı ağzıma. Deli gibi soluk alıp veriyor, “Bu gece dağıt beni!” diye yalvarıyordu.
Biraz dinlendikten sonra tekrar sevişmeye başladık. Edanın, “Bak canım sen benim ilk erkeğimsin, şimdi içime istiyorum seni, ama ne olur canımı yakma, çok korkuyorum, ne olur yavaş!” demesi beni çıldırtı sanki. Sırtüstü yatırıp bacaklarını ayırdım, dudaklarımı dayadım amcığına ve o küçücük, hiç yarrak girmemiş amcığını tekrar yalamaya başladım. Eda tekrar orgazm olup kıvranmaya başlayınca, yukarı kayıp yarağımın kafasını amına yerleştirdim ve yavaş yavaş sokmaya başladım. Yarağım girdikçe, Eda bağırmaya ve “Çok canım yanıyor, ne olur çıkar!” demeye başladı. Benim tepem atmıştı, “Tamam o zaman ben gidiyorum, Seda beni bekliyor, gider onu sikerim, o hiç bağırmıyor, zevk çığlıkları atıyor!” diyerek biraz gaz verdim. Eda da, “Bırak şu orospuyu, zaten o açtı başıma bu işleri, ben kendi kendime yetiyordum, aklıma senin yarrağını soktu, iyice azdırdı beni, tamam sok dibine kadar, hiç sesimi çıkarmayacağım, benim o orospudan neyim eksik?” dedi…
Eda öyle der demez yarağımı taşaklarıma kadar amcığına kökledim. Edanın o anki bağırmasını duymanız lazımdı, inanın apartmanı başıma yıkacak diye korktum. Kızlığını bozmuştum ve tabi artık o dakikadan sonra vazgeçmek olmazdı, yarrak kılıfını buldu. Amına deli gibi girip çıkıyorum, piston gibi pompalıyorum. 10 dakika siktikten sonra Eda da zevk almaya başlamış, “Söyle Seda orospusuna, artık ben de ortağıyım!” diyerek altımda inliyordu. Bir süre daha siktikten sonra, ikimiz de aynı anda sarsıla sarsıla orgazm olup boşaldık…
O gece bir daha sikmedim, fazla canı yanmasın ve seksten soğumasın diye, ama daha sonraki günlerde defalarca siktim tabi. Şimdi ikisi de benim karım gibi oldu, canım hangisini sikmek isterse istediğim gibi sikiyorum. Şu ana kadar Sedanın henüz ablasını da siktiğimden haberi yok. Ama benim niyetim ikisini birlikte aynı yatakta sikmek!
270 notes · View notes
tekadamsblog · 1 day ago
Text
HASTALIĞIM KARIMI DEĞİŞTİRDİ.
Merhaba,
Size anlatacağım bu olayların başlangıcı 1 sene öncesine dayanıyor. Karımla 1,5 yıl önce evlenmiştik. Evlendiğimizde 23 yaşındaydı. Hem gençliğinden hem de yürüyüş yapmayı, koşuyu vs sevdiğinden güzel bir fiziği vardı, beyaz tenli, kumral güzel bir kızdı. 
İkimiz de ailemizle yaşadığımız için evlenmeden önce pek seks yapamamıştık ve evlenip aynı evde yaşamaya başladıktan sonra seks ikimiz için de çok zevkliydi. Karım spor yaptığından dolayı sıkı bir vücudu vardı ve ilişki sırasında vajinasının benim aletimi sıkı sıkıya sarması inanılmaz zevk veriyordu. 
Yaklaşık bir sene önce ağır bir gribin ardından kalbimde sıkışmalar başladı, sanki iğne batırıyorlarmış gibiydi, hemen bir uzmana göründük. Ağır hastalıklardan sonra nadir de olsa böyle bir durumun yaşanabileceğini, kalbimde iltihap oluştuğunu ve bir sene boyunca yorucu aktivitelerden uzak durmamı söyledi. Tabi açık açık söylemese de seks yapmakta bana yasaktı anlayacağınız. 
Karım ilk bir ay bana çok yardımcı oldu, 1 aydan sonra yavaş yavaş seks yapmaya başladık ikimiz de çok istediğimiz için ama hızlanamadığım için özellikle karıma hiç zevk veremiyordum. 
Açıkçası karım günden güne daha somurtkan bir hale gelmeye başladı, seks yapmayı seviyordu, istiyordu ve ben onu doyuramıyordum. 
Çok fazla düşündüm, asla istemiyordum ama böyle devam ederse karımdan da olacaktım ve eşime en azından hastalığım boyunca duygusal bağ olmadan birisiyle yatmasının sorun olmayacağını söyledim. Beni aldatmasındansa en azından sadece fiziksel bir beraberlik yaşamasının onun için iyi olacağını söyledim. 
Karım ilk başta saçmalama, öyle şey mi olur sen beni ne zannediyorsun diye tepki verdi ama baktı ki ben ciddiyim o da bunun sadece fiziksel bir durum olduğunu kocasının ben olduğumu ve hastalığım geçtikten sonra benim çocuğumu doğurmak istediğini söyledi. 
Bu işi kiminle yapacağı ne zaman yapacağı tamamen eşimin kararıydı, bir iki hafta eşimin kararsızlığından sonra daha çok telefonla ilgilenir olmuştu, bir gece erken uyuduğunda telefonunu aldım ve mesajlarını karıştırmaya başladım. 
Taner diye bir adamla mesajlaşıyordu, hatta karım ona yüzünü göstermeden yazdan kalan bir bikinili fotoğrafını bile atmıştı. Taner ise hem yüzünü hem de çıplak fotoğraflarını karıma göndermişti ki kararımdan pişman olmaya başladım o andan itibaren. 
Adam koyu tenli iri yarı biriydi, 30lu yaşlardaydı, yüzünde şark kurnazı bir tip vardı, Urfalı olduğunu yazmıştı mesajlarda, bana göre asla çekici bir tipi de yoktu ama karıma başkasıyla yatabileceğini ben söylemiştim ve bu fırsatta neye öncelik vereceğini iyi anlamış oldum. 
Adamın çıplak fotoğrafında gerçekten benimki ile karşılaştırılmayacak derecede iri ve uzun bir aleti vardı. Karım belli ki merakına yenik düşmüştü, mesajlarda karım fotoğrafa inanamamıştı bunun üzerine adam bir de masturbasyon yaparken ki videosunu atmışti ki gerçekten karımın bu adamla yatıp yatmayacağını merak etmiştim, sokakta görse keko deyip geçeceği birisiydi normalde. Adam mesajlarda evinin konumunu da göndermişti, karımı eve çağırıyordu.
Karım ertesi gün beni bir yere bırakırmısın dedi, kastettiği yer önceki gün mesajlarda gördüğüm adresti, bu izini ben vermiştim, son defa hayatım emin misin falan diye sordum ama bana bunları konuştuğumuzu ve merak etmemem gerektiğini söyledi.
Karıma eve girdikten sonra beni aramasını söyledim, en azından içeride adam karımın itiraz edeceği bir şey yaparsa kapıyı çalardım. Göz göre göre karımı onu sikecek adama götürüyordum, iyi ki bu işi kalbim için yapmıştım ama arabadayken kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. 
Adamın evinin yakınına gelince karım beni aradı ve hat açık kalcak şekilde telefonu çantasına koydu ve adamın evine doğru yürüdü. Araba bulunduğum noktada fazla kalamazdım saçmasapan bir muhitteydik zaten. Arabaya düzgün bir yer bakarken telefondan da karımın eve girdiğine dair hoşgeldin muhabbeti geldi. 
Adam şiveli konuşuyordu, kalın bir sesi vardı, karımın ses tonundan ise heyecanlı ve çekingen olduğunu anlamıştım. Taner karıma hadi gel içeri gidelim dedi. Kıyafetlerin çıkma sesi ve öpüşme sesleri gelmeye başlamıştı. 
Adam belli ki pantolonunu çıkarmıştı, eşimin bu gerçekten çok büyük yavaş yavaş yap olur mu dedi, tamam yavrum al hadi onu ağzına dedi Taner. Adamın karımı yavaş bir şekilde sikeceğini hiç zannetmiyordum. Karımın adamın aletini yalarkenki seslerini duyabiliyordum, adam fazla dayanamadı ve geliyorum hepsini al ağzına diye sert bir tonda emir vererek karımın ağzına boşaldı, Taner yut onları dedi, karımdan bir iki dakika ses gelmedi, en sonunda çok fazlaydı, zor yuttum dedi, adam şimdi tekrar ağzına al dedi, artık o mesajlardaki kibar iltifat eden adam gitmişti, yerine kaba itici bir adam gelmişti ama karım hiç itiraz etmeden denilen herşeyi yapıyordu. 
Seslerden anladığım kadarıyla adam artık karımın içine girmeye çalışıyordu, yavaş Taner dur çok büyük ahh yavaş ahh ahh, ohh çok darsın güzellik seni sike sike genişleticem. Tanerin yavaş olmaya niyeti yoktu, büyük ihtimalle ilk defa altında böyle çıtır bir kız vardı ve karıma aldırış etmeden aletine sonuna kadar soktuğunu karımın çığlıklarından, acı dolu inlemelerinden ve tenlerinin birbirine değdiğinde çıkan sesten anlayabiliyordum. 
Bu vahşi sikiş 10 dakika kadar sürdü. Karım perişan durumdaydı büyük ihtimalle, arada bu sert sikişten dolayı nefesi kesiliyor, inlemeleri durmuyordu. Sonunda adamın böğürtüsünden boşaldığını anlamıştım. Bir kaç dakika sonra karımın sesi geldi. Taner çok iyi bir aletin var ama ben böylesine hiç alışkın değilim, tamam güzellik yaptıkça sen de alışacaksın dedi Taner ve karımla öpüşmeye başladılar. 
Bir süre sonra hadi üzerime çık dedi Taner, kontrol bu sefer başlarda karımdaydı sonrasında Taner yine sert bir şekilde pompalamaya başladı ama karımın çığlıkları değişmiş, artık zevk alıyor ve orgazm oluyordu ve ben bu sesleri daha önce karımdan duymamıştım. Adam pompalarken karımın poposunu tokatlıyordu, sürekli bir şaplak sesi geliyordu. 
Bundan sonra hat kesildi kendiliğinden ve ben de tekrardan arayamadım, 2 saat sonra karım aradı, gittim aldım onu. Çok yorgun gözüküyordu, çok terlemiş ve arabaya bindiğinde adamın kokusu da üzerine sinmişti adeta. 
Çok konuşmak istemedi, duş alıp dinlenmek istiyorum hayatım dedi. Evde duş aldıktan sonra bornozuyla kurumayı beklerken sızdı zaten. O sıra vücudunu inceleme şansım oldu. 
Taner karımı hoyratça kullanmıştı. Benim kıyamadığım o güzel poposu attığı şaplaklardan dolayı üzerinden zaman geçmesine rağmen kırmızıydı. Amı hırpalanmış duruyordu. Göğüslerinde de ısırma izleri vardı. Karımın her yerini istediği gibi kullanmıştı. Bundan sonra bu ilişkinin devam edip etmeyeceğini ben de merak ediyordum.
72 notes · View notes
tekadamsblog · 1 day ago
Text
3. bölüm
Sonra farkettim ki ben yalamiyor yada emmiyordum, sen ağzımı yapıyordun. Bosalmaya yaklaştığını anliyordum. Karar verdim hepsini yutacaktim. Son bir yuklendin, aletinin kasildigini hissettim ve o an yutkundum, tipik bir yutma refleksi, iste o anı bekliyormussun, ne olduğunu anlamadan aletin içime kaydı, bir taraftan nefessiz kaldım bir taraftan aletin girtlagimda kalp gibi atıyor. Sonra çektin, yıkılıp kalmışım. Kalkmak istedim ama canim yanıyordu, kalcalarimi aralayıp baktin sonra kucaklayıp dusa götürdün. Ellerinle yıkadın, su kendime getirdi. Ve bir daha....  odama nasil gittim inan hatırlamıyorum. Ama 3 gun vajinam ve arkam acidi. Yürürken otururken. Kimse anlamasın diye cok caba sarfettim. Bana seks yapmak ne demek onu öğrettin. Zevk ne demek, sikilmek ne demek onu öğrettin. Kocam.... o güne kadar beni tatmin eden kocam ise bir süre tatmin edemedi. Gerci kimse senin gibi yapamadı o yuzden arada sana geldim ama kocam da beni tatmin etmek için kendisini geliştirdi. Senden daha iyi oral bile yapiyor artik, artik bir degil birkaç sefer boşaltıyor beni, bize de iyi geldi aslinda. Belki biliyor belki bilmiyor neden olduğunu ama ikimizde mutluyuz.
25 notes · View notes
tekadamsblog · 1 day ago
Text
2. bolum
Sonra ama.onun odasında ve banyosundayim dedim. Aslinda iceri çıplak gelmeyi düşünürken en azından masaj yaptirayim deyip camasirimi giyinip havluya sarındim ve disari ciktim. Yataga gidene kadar basik donmeye.devam etti. Sen uzan deyip arkani döndüğünde yatağa kendimi nasil attim inan bilmiyorum. Tek duyduğum yan odadan gelen seslerdi. Kendi kendime allahim ne olur yoldan çıkmayayim diyerek seni bekledim. Ayak tabanlarıma masaj rahatlamadan uçuyorum sandım. Yan odada sesler iyice artınca da yoldan cikmayayim diyerek kocami düşünmeye başladım gözlerimi kapatıp. Bir ara dalmışım, sanirim senin dokunuslarinin tesiri ile kocamla seviştiğimi görüyordum rüyamda. Inan o kalça kaldırmayı vs hatırlamıyorum, tek hatırladığım girisimin gerildigi ve o muhteşem his. İşte o an kendime geldim. Gozumu açtığımda kenardaki aynadan gordum seni, çıplaktın vücudun gerilmisti, kaslarin ve o devasa aletin, rahatmisin dediğinde ne diyeceğimi bilemedim. Büyülenmiş şekilde aynada sana bakiyordum, peki demenle içime yuklenmen bir oldu, allahim sanki ikiye yarılıyorum sandim. Ben bekaretimi verirken bile hissetmedim bunu, Kocamın aleti iyidir, kalindir yada ben öyle sanıyordum ama boyle bir his yaşamadım. Bir taraftan aci, ama diğer taraftan tarifsiz bir zevk. Dudaklarımı ısırdım, ailemin otelindeydim ses çıkaramazdim, o belki bir belki iki saniye nasil gecti bilmiyorum ama girişin bitti. O kocaman alet geldi bir yerde kaldı. Biraz bekledin, rahatla aldin dedin ve icimden cikmaya başladığında geri çekmeye baslar başlamaz tarifsiz.bir zevk ve rahatlama ile kendimi sana bıraktım ki olan oldu. Oyle bir hızla yüklendin ki o ana kadar devasa dedigim aletin aslinda içimde olmadığını anladım. Nasil bir çığlık attım bilmiyorum, ama aletinin basini göbek deligimin altında hissediyordum. Bir yerleri parçaladın ve içime saplandın. Nasıl bir his olduğunu anlatabilirmiyim bilmiyorum ama aletinin basinin oldugu yer sanki elektrik çarpmış gibi ayri titriyordu, vajinamin girişi ve icine dogru bir kısmında sanki elektrik carmiscasina ayri bir titreme vardi, klitorisim ise sanki ortadan ikiye yırtınıyor gibi kasiklarima kadar titriyordu. Sen orgazm sayisini eksik saymissin, daha sen hareket etmeye başlamadan orgazm olmuştum. Sonrasi ise orgazmdan orgazma giden bir yol. Hic bitmesin diyeceğim bir yol. Vajinamin hic hissetmediğim yerlerinde hic hissetmediğim hisler. Ne kadar yaptin bilmiyorum ama beni çevirip bacaklarımı omzuna aldığında daha fazla hissettim. Icimden cok sey söylemek geçiyordu ama ağzımdan sik sik beni çıkıyordu. Bir rüyalar aleminde uçtum ben o yatakta, icimden çıktığında aletinin bıraktığı boşluktan serinligin içime doluşu bile hala aklımda. Sonra ağzıma getirdin. İlk defa o zaman gordum yakından, devasa damarlı kocaman. Dibi bilegim kadar belki de daha kalın o muhteşem alet. Her yerini sikecegim dediğinde ağzımı sandim inan :) alabildiğim kadarını aldim yaşadım emdim. O erkeklik kokusu, benim tadım kendimden gecirdi beni,  domalmami istedin işte o zaman vajinamdaki ağrıyı hissettim, kocam olsa boyle devam ederim derdim ama sana diyemedim. Beni bu kadar mutlu eden erkegi mutlu etmem lazımdı. Domaldim ve dilin başladı. Allahim nasil bir zevk nasil bir his. Kocam da güzel oral yapar ama sen farklısın, biliyormusun kocamla sadece birkaç defa anal yapmıştık, hepsini alamamistim, seninkini de alamam diyordum, vazgeçmeni umuyordum ama girdin. Yirta yirta köküne kadar girdin.  İlk aklima gelen kocama ne diyecegim oldu. Biliyordum anlayacaktı, sana da söyledim ama avını ele geçirmiş avcı gibi iyileşir dedin ve bekledin. Aci hafifledi hafifledi sonra ise farklı bir duygu. Zevk tarifsiz bir zevk. Orgazm işte o zaman geldi. Ben orgazm olurken çişimi tutamadım sandim ama sen arkamdan çıkıp içime girdiğinde çiş olmadığını anladım. Orgazm ve yine orgazm. Sonra ciktin ve ağzıma geldin. Oyle buyuk bir minnet duyuyordum ki yalamaya emmeye basladim. Sonra farkettim ki ben yalamiyor yada emmiyordum, sen ağzımı yapıyordun.
22 notes · View notes
tekadamsblog · 1 day ago
Text
Selammm.
İnsan evde sıkılınca internette vakit geciriyor. Tumblr ve bu blogu bulunca senin olduğunu farketmem uzun sürmedi. Benimle yaşadıklarını okuyunca hem şaşırdım hem de sevindim. Her ne kadar isimleri de değiştirsen insan kendisi olduğunu biliyor. Teşekkür ederim ama bir de benim açımdan olanları anlatmak isterim. Hem belki farklı bir deneyim olur okuyucularına hem de sen de bilmediklerini öğrenmiş olursun.
Alt kata tasindiginizda tesadufen görmüştüm ilk seni. Giyim tarzin, eşya taşıyan adamlara karşı tavrin etkileyici değildi desem yanlış söylememiş olurum. Kac kişilik bir aile oldugunuzu bilmediğim için adettendir diyerek aksam size kek yapıp getirdigimde de karınla tanıştık. O gece ve sonraki gecelerde karınla sevismelerinizi yatak odamızdan fazlası ile dinledik. Hatta kocam da bende yoldan çıkıp sevismistik. Sonraki günlerde de hem geceleri hem gündüzleri sizin seks sesleriniz ve karinin çığlıkları evin her yerini inletti demek yanlış olmaz. Aradan bir yada iki hafta geçmişti ki sizin sesleriniz bir anda kesildi. İlk hafta kendi kendime pilin bitti herhalde dedim ama ikinci haftanın sonuna doğru yine bir haftalık Bir maraton başladı. Sonrasinda sanırım bir aylık bir boşluk. Iste o boşlukta karınla samimiyetimiz arttı. Birlikte çay kahve derken işini de öğrenmiş olduk. Bir aksam karınla dışarı çıktığımızda bir delikanlı ile flört etmesine hem şaşırmış hem de yadirgamistim. İlk defa o gün öğrendim acik ilişki ne demekmiş. Hic çekinmeden anlattı. Kendi yaptıklarını senin yaptıklarını vs. Anlattığın seyahate kadar da hem ailecek görüşür olmuştuk. Karınla sevismelerinizdeki sesler erkeklik konusunda suphe birakmiyordu ama seni etkilemek için yaptığım her şeye rağmen bir sefer bile yan gözle baktığını hissetmedim. Her neyse gelelim o gün ve geceye.
Sen de yazmışsın zaten, hep birlikte güzel bir aksam geçirdik. Kocam ile gideceğim diye keyifli.de bir aksam geçirdik. Biraz da sesimi.bilerek yüksek çıkardım. Sabah kalktıktan birkaç dakika sonra aşağıdan sizin sesleriniz gelmeye başladığında icim kıpır kıpır oldu. Sevgili arkadasim oylensesler çıkarıyordu ki ben bile inanmakta güçlük çektim. Kocamın üzerine atlamaya çalıştım ama ise gideceğini dus alamayacağını söyleyince hevesim kursağımda kaldı. Yol boyunca aslinda bildiğim ama bilmiyormuş gibi yaptığ��m seyleri sana sorarak belki bir şekilde yakinlasiriz dedim ama olmadı. Ama müşterilerini gezerken masaj yaptihin kadının devamli seni sorduğunu duyunca anladim herseyi. Sana masaj yaptıracaktim ama nasil. Bizim otele kadar cesaretimi toplayıp bir şey soyleyemedim, aksam yemeği vakti gelip de bizimkiler sofrayı kurduğunda aklima biraz içip cesaretlenmek geldi. Ortam da musait olunca babama seni bahane ederek rakı sofrasına dondurduk masayı. Sen 4 duble icti yazmışsın ama ben iceri servis 8cin gittiğimde de bardan bir iki bardak tekila içtim. Lakin ne ben konuyu acabildim ne de sen dönüp bakmadin. En sonunda da nazikçe ben istirahat etmeye gidiyorum diye musaade isteyince kafama kaynar sular döküldü.  Sen kalkar kalmaz da sana mesaj attım masaj isteğim konusunda biraz imali bir mesaj. Bir süre cevap gelmeyince tam umudumu yitiriyordum ki mesaj geldi. Seninle yazisabilmek icin hemen odama ciktim. Bir iki mesaj sonrasi ise bizimkilerin de gittiğinden emin olup odanın kapısında buldum kendimi. Oraya nadil geldim hatırlamıyorum. Ya heyecandan uçtum yada cok sarhoştum. Dus almami isteyip de beni banyoya yolladigin da aynada kendimi izleyip ne yapıyorum ben diye sordum. Sonra da ya guzel bir gece olur diyerek kendimi sıcak suyun altına bıraktım. Sıcak su iyice mayistirdi, alkol etkisini daha fazla gösterdi. Dustan çıkıp kurulanirken çıplak bedenime tekrar baktım, birazdan önüne yatacaktim, ne kadar seksiyim derken kocam aklima geldi. Mutluydum, beni her durumda tatmin eden bir kocam vardi. Beni simdi bu şekilde görse banyo tezgahına domaltmisti, ustelik beni tatmin edene kadar da bırakmazdı. Ne yapıyorum dedim ve vazgeçtim.
28 notes · View notes
tekadamsblog · 1 day ago
Text
İsyerindeki Stajyer Karımı Sikip İnletti
Merhaba. Ben Mansur. Size gerçekten yaşanmış olan ve yaşanmasını hiç ama hiç istemediğim bi olayı anlatacağım. Şimdiden söylüyorum , kalbi olan okumasın. Eşimle ben 4 yıllık evliyiz. 1 yaşında bir oğlumuz var. Eşimin adı Duygu. 25 yaşında. Kendisi 5 yıldızlı bir otelin İnsan Kaynaklarında çalışıyor. Karım baş döndürecek derecede ateşli bir vücuda sahip. Fakat şu bi gerçekki , ruhunda en ufak or*sp*luk barındırmayan bir insandı eşim. “insandı” diyorum , çünkü artık gerçeği öğrendim. Hikayeyi anlatıyorum : 2013′ün Ocak ayı. Eşimle seks hayatımız çok rutine bağlamıştı , ve lanet olsunki bu tarz hikaye sitelerinde okuya okuya aklımda garip garip fanteziler belirmeye başlamıştı. Dürüst olmak gerekirse ben sekste çok iyi değilimdir. Yani 100 sekste sadece 1′inde otomatiğe bağlamış gibi sikişebilirim , onda da çok çok azdıysam falan. Onun haricinde aşırı yavaş hareketlerle sevişirim. Eşimde bana ayıp olmasın diye orgazm taklidi falan yapar , bi keresinde kavga esnasında itiraf etmişti bunuda. Bi gece yine monoton bi şekilde sevişirken eşime “Beni kızdıracak birşeyler söyle” diyiverdim. İlk başta anlamadı. Israr ettim. Yine anlamadı , “Nasıl kızdırıcam?” dedi mırıldanarak. “Kıskandır beni” dedim azmış bi şekilde. Eşim kucağımda hoplarken duraksadı ve yüzüme tokadı yapıştırıp kucağımdan indi. Döndü arkasını uyumaya başladı. Binbir özür diledim. Ama Duygu öfkeli bi şekilde “rahatsız etme beni !” dedi ve başkada bişey demedi. Aradan 1-2 gün geçti , yine bir sevişme esnasında hormonlarıma engel olamadım ve beni kızdıracak şeyler söylemesi için yalvarmaya başladım. Bi görseniz , neredeyse ağlayacak gibiydim. Duymamazlıktan geliyordu Duygu , kucağımda hoplayıp ,sevişmemize konsantre olur gibiydi. Tekrar tekrar söyledim bende. “Hadi, Lütfen , Bi kerecik , Kırma beni” gibi sözcüklerle onu ikna etmek için uğraştım. Sonunda fısıldayarak konuştu Duygu : “Örnek ver mesela , seni ne kızdırırdı Mansur?” dedi or*spu bi tavırla. Tabi bi yandanda yarrağımın üstünde inip kalkmaya devam ediyodu. “Şu anda benim yerimde kim olsun isterdin?” dedim heyecanlı bi şekilde. Ama nasıl heyecanlandım bunu sorarken size annnnlatamammmm ! Kalbim yerinden çıkacaktı sanki bu soruyu sorarken. Tabi cevabı beklerkende aynı şekilde. Sikimin bomba gibi patlayacağını bile hissettim o an. Meğer hakkatende nasıl zevkli bi fanteziymiş bu. Benki dünyanın eeeeeeennnnnnn kıskanç adamlarından biriyimdir , ama Duygu'yla böyle bi konuyu konuşmak beni anlamlandıramadığım bi şekilde zevkten kudurtmuştu. Duygu cevap vermedi bi süre. Seksten aldığı zevkle sessiz sessiz inleme sesleri çıkardı sadece , ama surat ifadesinden anladığım kadarıyla vereceği cevabı düşünüyodu. Üsteledim: “Hadi söyle ! Kimin yarrağının üstünde hoplamak isterdim ha? Kimin güçlü kollarında beni aldatmak isterdin !?” Bana inanın o kelime ağzımdan nasıl çıktı bilmiyorum. “aldatmak” kelimesinden bahsediyorum. Artık öyle kudurmuştumki , kendimi dahada beter kudurtmak istiyodum ve olayı iyice doruğa tırmandırıp beni aldatmak isteyip istemediğini öğrenmek istedim. Ve itiraf etmeliyim ki sorarken bile gözlerim zevkten yukarı kaymıştı artık. Ve büyün an geldi , Duygu cevap vermeye başladı : “Söyleyeceğim , ama kızmayacaksın , anlaştık mı?” Allahım sana geliyorum. Bi yandan seksimiz hala devam ediyodu zaten , bi yandan Duygu'nun fahişe bi edayla kurduğu bu cümle. Hayatımın ennnnnnn zevkli anlarıydı sanki o an. “Kızmicam söyleeeeee!” diye böğürdüm resmen. Duygu beni dahada beter kudurtmak için o or*spu tavrından bi an olsun taviz vermiyodu , sinir bozucu bi gülümseme takınmıştı yüzüne birde. Ve beni aldatmak istediği o kişiyi söyledi : “Gürkan.” Gürkan benim işyerimde , benim emrimde çalışan stajyer bi çocuk. 19 yaşında üniversite öğrencisi. O an bunu duyunca afallamak bi yana , Duygu'nun benden her anlamda (yaş,kariyer,para) daha alt bi insanla beni aldatması fikri artık beni had safhada kudurttu ve o ana kadar yavaş devam eden seksimizi , makinalı tüfek gibi saydırmaya başladım. Duygu'nun çığlıkları bütün apartmanı inletecek gürültüye kadar yükseldi. Bi yandan deliler gibi pompalıyo bi yandanda sormaya devam ediyordum : “Demek kendinden 6 yaş küçük bi çocuğa hemde kocanın emrinde çalışan bi stajyer olan çocuğa , kendini siktirmek istiyosun ha ??!! öyle miii ??!!” Duygu da zevkten çıldırmıştı ama zar zorda olsa , kesik kesik cevap verebiliyordu : “Ev-e-ee-ee–tt-t.. Onun o kass-lııı vüüü-üücuud-ddunuu akkk-lllımmdaan çııı-kaa-raa-mıı-yooo-rr-rruum.” “Ne yanii ?? Benden daha mı güzel vücudu var o küçük çocuğun haaa?” “Sen kendi vücuduna vücut mu diyosun?” dedi ve kahkaha attı. Evet. Ondan beni kızdırmasını istemiştim en başta , ama bu son lafı beni kızdırmaktan öte birazda üzmedi değil. Tuhaf olan şu ki bu beni çok ama çok daha zdırdı ve hayatım boyunca boşalmadığım kadar çok boşaldım. Oluk oluk. Neredeyse yarım kilo. O derece. Ardından ikimizde sırt üstü uzandık ve bi kaç dakika sessizce sigara içtik. Sonunda dayanamadım ve sordum : Mansur : Duygu ? Duygu : Efendim ? Mansur : Sen.. ciddi miydin ? Duygu : hangi konuda ? Mansur : Gerçekten Gürkan'ı arzuluyor musun ? Duygu üzerinden hala adrenalini atmamış olacaktiki , rahat rahat konuşmaya başladı. Normalde benim tanıdığım Duygu asla ama asla bu tarz bi muhabbete dahil olmazdı. Dedim ya , az önce yaşananların coşkusu hala üzerindeydi ve bu ona cesaret veriyodu. Duygu : Bebeğim açıkçası sen bana 1-2 gün önceki sevişmemizde yine böyle “kızdır beni” gibi bişeyler söyledikten sonra ben bazı şeyler düşündüm. Mansur : Ne gibi tatlım ? Duygu : Ama bak kızmayacağına söz ver. dedi yine or*spu bi edayla. Açıkçası artık boşalmıştım ve boşalmadan önceki kadar hoşgörülü olamayabilrdim bu konuşmalara. canımı yakabilirdi Duygu'nun söyleyecekleri. Ama ona bunu belli etmemeliydim , aksi takdirde içine atması ve benden habersiz içinde bişeyler yaşaması hiç ama hiç iyi olmazdı. Mansur : Kızmayacağım tabiki bitanem. Duygu : Sen bana o gün “kızdır , kıskandır beni” dediğinde ben bi öfkeyle yarıda bıraktım ya sevişmemizi , uyudum hani. Mansur : Evet ? Duygu : İşte onun sebebi , sen bana öyle diyince ben hayatımda ilk defa farklı bi heyecan hissettim içimde. Yani daha önce hissetmediğim türde bi heyecan. Ve bu yüzden korktum aslında , “nooluyo bana” diye. Ve yarıda bırakıp uyumaya çalıştım. Ama emin ol o gece sabaha kadar uyuyamadm bazı şeyler düşünmekten ve onların bünyemde yarattığı heyecandan Dediğim gibi , hiç hoşuma gitmemişti Duygu'nun bu itirafı. Aslında aşırı sinirlendim o an ama kendimi var gücümle kasıp belli etmemeye çalışıyodum. Çalışıyodumki anlatmasını yarıda kesmesin. Mansur : Ne düşündün ki tatlım ? Ben böyle sorunca Duygu bi anda yatar pozisyondan oturur pozisyona geçti , heyecanla bişey anlatacağı belliydi , bende dikeldim ve yatakta karşılıklı oturmaya başladık. Duygu'nun yüzünde anlatacağı şeyden olsa gerek güller açıyodu , ağzı kulaklarındaydı. Ve bu benim çok canımı yakıyodu , neydi onu bu denli , benim daha önce heyecanlandıramadığımgibi heyecanlandıran ? Duygu : Bak şimdi sana bişey anlatıcam , ama sakkk-kkın bi delilik etmeyeceksin. Mansur : ? Duygu : Söz ver bana. 2 eliyle ellerimi tuttu sıkıca ve gözümün içine bakıp ona söz vermemi bekledi. Mansur : Ta.. tam.. tamam.. .. söz. Ve anlatmaya başladı : Duygu : Geçen hafta senin işyerine geldim ben , hani sen toplantı için başka bi yerdeydin. Tabi benim bundan haberim yoktu. Seni aramıştım işyerine gelince , sen bi kaç saat geşemeyeceğini söylemiştin.Hatırlandın mı ? Mansur : Evet…. Hatırladım… Duygu : Hah. Ben senin olmadığını öğrenince hemen eve döncektim aslında ama çok yorulmuştum ve biraz soluklanmak için oturdum senin odanda. Sonra baktım yan odada ayak sesleri var. Kim varsa geçip bi selam vereyim dedim , ayıp olmasın. yan odaya girdiğimde Gürkan vardı , üzerinde tişört yoktu. O beni farketmedi ilk , sanırım yeni bi tişört almış , onu giyecekti torbasından çıkarıp. Ama sana dürsüt olmalıyım ki Mansur , o tişörtü giymesini hiç ama hiç istemedim o an. Mansur : Neden ?! Duygu : Şşşş kızmak yok dediiiiik Çünkü ben hayatımda öyle güzel bi vücut görmedim bitanem. Kızma bana ama yanında çalıştırdığın stajyeri dikizledim bi kaç saniye bide oro*pu or*spu gülmez mi bunları anlatırken , allahım deli olacam yaaa !! Duygu : Sonra öksürük sesi çıkardım ve Gürkan beni farkedince çok fena panik oldu. Ama enteresan olan neydi biliyo musun ? Mansur : Neydi ? Duygu : Paniği 1-2 saniye sürdü ve o 1-2 saniyelik süre içinde tişörtünü giymek için hamle yapmıştı ama benim olduğumu anlayınca tişörtünü giyinmedi. Mansur : ??? Duygu : Evet evet. Çok tuhaf di mi ? Geldi elimi sıktı “Hoşgeldiniz Duygu Hanım” diye ama üstü hala çıplaktı ve hiçte çekinmiyodu. Ben mala bağlamış bi şekilde ağzım açık dinliyodum Duygu'yu. Ama gitgide de panik oluyodum “Lan o işin sonu nereye doğru gidiyo lan?” diye. Fakat dediğim gibi , bunu Duygu'ya çaktırmak yok. Mansur : Alla allaaa bak sen yaa eee sonra ne oldu ? Bu sorumun ardından Duygu gözlerini benden kaçırdı , yere doğru baltı ve alt dudağının sağ kısmını ısırdı hafifçe dişiyle. Bi yandanda saçıyla oynamaya başladı. Bildiğiniz üzere bu hareketler tam bi “or*spuluk ettim veya edicem” hareketleridir. Mansur : Duyguuuu ? Bitanem sonra ne oldu ? Duygu : Ya.. .. Sonrası.. .. Öyle işte.. Neyse boşver.. Mansur : Duyguuuuuuu.. Bitanem sence ben burda kapattırır mıyım bu konuyu ? Anlat hadi bak , hiç kızdım mı sana şimdiye kadar ? Duygu : Ya.. Ama.. Bak söz verdin delirmeyeceğine. Evet. Anlaşıldı. Yüzde 100 delireceğim birşey olmuş belliki , yoksa bu kadar tekrar etmezdi bunu Duygu. Tam öfkeden kudurmak üzereydimki , enteresan birşey farkettim. Benim ufaklık yeniden taş kesilmeye başlamıştı , özellikle Duygu'nun bu son “Bak söz devrdin delirmeyeceğine” lafından sonra. Ama öyle böyle değil , demir çubuk gibi oldu 4-5 saniyelik süreç içerisinde. “Delirmeyeceğim bebeğim, anlat hadi” dedim ve Duygu'yu tekrar taş gibi olan yarrağımın üstüne oturttum. Duygu : Mansur dur , hayır bi dakka yaa , bişey anlatıyorum. Mansur : Bi yandan seks yapalım , sende bi yandan anlat , olmaz mı ? Duygu : hayır yaaa , üffffff , bi dur. Mansur : Anlatırken gözlerini kapatırsın , ve yarrağını içine aldığın kişiyi ben değilde Gürkanmış gibi hayal edersin hem. Hemde şu kaldığın yerden devam edersin. Daha güzel olmaz mı ? Yüzünde nasıl güller açtı var ya Duygu'nun , görmeniz lazım. Nasıl hoşuna gitti bu teklif. Ama tabi benim kalbime hançer gibi saplandı onun bu teklif karşısındaki mutluluğu. Çünkü 2 saniye önce beni , kocasını , ilk aşkını “üfff , bi dur yaa” diye tersleyen o kadın , ben “gözlerini kapatıp benim yerime Gürkan'ı hayal edersin” diyince mutluluktan gözleri parladı ve yarrağımın üstüne bi hamlede oturup gözlerini kapattı. Neyse. Yapacak bişey yok , ok yaydan fırladı. Mansur : Hadi bebeğim şimdi devam et anlatmaya. Duygu : Elimi sıkıp “Hoşgeldiniz Duygu Hanım” dedikten sonra birbirimize gülen gözlerle uzunca baktık , ve ellerimizi bırakmadık. O bırakacak gibi oldu , ben izin vermedim. Her yeni kurduğu cümlede sikimin üzerinde inip kalkma hızı biraz daha hızlanıyodu ve dediğim gibi gözleri kapalı , o 19 yaşındaki veletin kucağında olduğunu hayal ediyordu. Duygu : Elimi bırakmasına izin vermeyince önce bi şaşırdı ama şaşkınlığı geçince , benden aldığı bu cesaretle göğüs dekolteme bakmaya başladı göz ucuyla. Bende onun o yapılı vücuduna baktım uzunca.Ardından tekrar göz göze geldik.Ve bi kaç saniyelik daha bakışmamızın ardından ikimizde kudurmuş köpekler gibi birbirimize saldırdık. Mansur : Neeee ?? Nasıı ? Nasıl yanii ? Duygu : Kapa çenenide dinlee.. O kadar azmıştık ki ikimizde soyunmak için vakit kaybedemezdik , o benim gömleğimin düğmelerini bi hamlede kopararak açtı ve ardından kafasını göğüslerime daldırdı. Mansur sana yemin ediyorum kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Kocamın işyerinde , stajyer bi çocukla , uluorta sevişiyodum. Her an biri gelebilirdi ve bu bizi dahada çıldırtıyodu. Bi an önce onun yarrağını içimde hissetmek istiyodum , yakalanma riskimiz çok fazlaydı ve kendimi kontrol edemiyordum. Bi çırpıda pantolonunu indirdim , dizimin üstüne çöktüm ve onun boxerıyla yüzyüzeydim , büyük bi heyecanla boxer'ını sıyırdım ve gördüğüm tablo karşısında küçük dilimi yutacaktım neredeyse Mansuuuurr. Hayatımda gördüğüm ennn güzel şeydi o an o şey sanki. Gözlerim faltaşı gibi açıldı ve uzunca süre bakakaldım Gürkan'ın penisine. Tam ağzıma sokacaktım ki asansörün sesi , bizim katta durdu ve ben apar to! par kimseye görünmeden tuvalete kaçtım. Üstümü başımı toparlayıp , kimselere görünmeden eve geldim. Ben Duygu'nun bu anlattıkları esnasında zevkten ölmek üzereydim , boşalmamak için kendimi inanılmaz bi şekilde kasıyodum. Çünkü bu anın daha tadını çıkarmak istiyordum. Ama Duygu'nun orgazm olurken “Evet evet daha hızlı Gürkaaaaaan” diye inlemesi esnasında musluğu daha fazla sıkamadım ve oluk oluk boşalttım spermlerimi Duygu'nun içine. Ve uyuduk. Bi kaç gün , bu konu hakkında da hiç konuşmadık. Ama takdir edersiniz ki benim bu konuşmadığımız günlerde de dahil olmak üzere , aklımda hep bunlar vardı. Çok düşünmüştüm ve kendimle çok çatışmıştım ama bi karara varmıştım. Eşim benden gizli gizli bu oğlanla az kalsın işi pişirecekmiş , biraz daha yalnız kalabilselermiş yani. Bu da demek oluyo ki , yine benden gizli bi şekilde bu sefer yakalanmadan bana boynuzu takma ihtimalleri yüksek. E bu olay beni hayatımda hiç zevklenmediğim kadar zevklendirdi , hiç kudurmadığım kadar delicesine kudurttuysa, hemde sadece dinlememe rağmen , bence birde bu olayı dinlemek yerine izlersem , sanırım zevkten bayılır ve hayattayken cenneti yaşayabilirdim. Evet. Dünyanın en kıskanç adamlarından biriydim , ama belkide bu sebepten ötürü bana bu kadar zevk veriyodu karımı başkasının gümletmesi fikri. ve bir gece karıma bu isteğimi açıkladım. Nasıl sevindi kahpe anlatamam , ve tabi onun bu denli sevinmesi beni bir kez daha yaralamıştı kalbimden. Plan şuydu : Ben işim varmış gibi bürodan ayrılacaktım ve Gürkan'a da uzun süre gelmeyeceğimi, kendisininde işlerini bitirdikten sonra dükkanı kitleyip çıkabileceğini söyleyecektim. Ben çıktıktan sonra Duygu dükkana gelecek sanki bana bakmak için gelmiş gibi , Gürkan'da benim gelmeyeceğimi , dükkanıda kapatabileceğini söylediğimi söyleyecek ve bunun üzerine Duygu “O zaman kitle dükkanıda müşteri gelmesin” diyecek ve gerisi malum. Ha tabi bu arada bende hala dükkanda olacağım o sırada , Gürkan'a çaktırmadan içereki odamda saklanıyo olacağım ve onlar yan odada kütür kütür sikişirken kapıdan gizlice izleyeceğim. Neyse. O gün geldi ve planı uygulamaya koyduk. Ben bürodan çıkmış gibi yapıp içerdeki odama saklandım , bi kaç dakika sonra eşim geldi ve planladığımız gibi bi diyalog gerçekleşti. Ardından Gürkan'ın dış kapıyı kitleme sesini duyuldu. İşte o an kalbim taramalı tüfek gibi atmaya başladı , çünkü yan odada 19′luk çocuk öpmelere kıyamadığım , hayatımın aşkı karımı hunharca sikmek için hazırlıklara başlamıştı. Resmen içimde gitgeller yaşıyodum. Bi yandan “Hayır ulan yeteeer” diye bağırıp bu oyunu bozmak istiyodum , ama bir diğer yandan da birazdan izleyeceklerimin heyecanıyla yanıp kavruluyodum. Ve tabi ki cinsel hormonlarım galip çıkmıştı , karımın bir başkası tarafından sikilmesini izlemeyi o an herşeyden çok istiyodum. Artık zaman gelmişti , bende yavaş ve sessizce kafamı kapıya doğru uzattım. Ve o gördüğüm tablo karşısında “ŞOK” oldum. Sanki vücudumdaki kan , kaynar suya dönüşmüştü. Kulaklarımda çınlama sesi oluştu , ve dışarda caddededn gelen araba gürültüsü , insan gürültüsü bi anda yok oldu bi çınlama sebebiyle. Gözlerimde karardı tamamen olmasada. tamam. Duygu bana bunları anlatmıştı , ama gözünüzle görmek , gözünüzle biricik aşkınızın göğüslerinin başka bi adam tarafından koparılırcasına ısırlıdığına şahit olmak , dinlerkenki gibi olmuyo. Hemen kafamı geri çektim ve olduğum yere oturup duvara yaslandım. Sessizce ama derince nefes alıp vermeye başladım sakinleşebilmek için , gözlerim bi yandan cinayet aleti arıyodu , öldürecektim çünkü o bebeyi. Ama bi saniye sonra vezgeçiyodum. Bi saniye sonra tekrar öldürmeye karar veriyo , 1 saniye sonra sikimin sertleşmesini fark ediyo ve vazgeçiyodum. 1-2 dakika böyle böyle kendimi sakinleştirdim ve tekrar kafamı uzattım. Duygu dizlerinin üstüne çökmüş ve Gürkan'ın yarrağını ağzına almıştı. İçimden koccc-caaaman bir “haaaasss-sssiiktir” çektim. Hakkaten çocuğun siki benimkinden falan çok daha büyüktü. Ben sanırdım ki öyleleri sadece erotik filmlerde olur. Ama çocuğun siki Hakikaten Duygu'nun tarif ettiği gibiydi. Duygu kafasını sabit tutuyodu ve çocuk seri hareketlerle sokup çıkarıyodu yarrağı Duygu'nun ağzına. Duygu'dan çıkan “gark gurk gark” sesleri artınca nefes almasına izin veriyo ama akabininde hemen tekrar sokuyodu ağzına. Duygu çırpınıyodu ama kaçmasınada izin vermiyodu Gürkan piçi. Böyle bi kaç dakika devam ettiler ve ardından Gürkan sırt üstü yere uzandı. Kafası benim onları izlediğim kapının tarafında olduğu için beni göremiyodu ve Duygu onun kucağına otururken yüzü bana dönüktü ve o hiç unutamayacağım aşşaağlar gibi gülümsemesini attı bana. Ve gözlerimin içine bi süre bakıp , yine gözlerini benden ayırmadan , Gürkan'ın yarrağının üzerine oturmuşken eğildi ve çocuğu deliler gibi öpmeye başladı. Öyle böyle değil ama , sanırsınki çocuğu yutacak. Bu kadar mı açtın be başka yarraklara Duygu’m? Bu kadar mı hevesliydin beni aldatmalara? Ve ardından şok olduğum bişey yaşandı. Gürkan kucağımda karımı hoplatırken bana seslendi : Gürkan : Patroooooon.. Gel bak biricik karını nasıl sikiyorum ,gel ! Dedim heralde bana çok hırslanmış onu hep azarladığımdan , o sebeple kendini iyice gaza getirmek için bağırıyo öyle boş boş. Ama sonra bi daha bağırdı. Gürkan : Böyle bi kadını nasıl olurda sikemezsin patrooooooonnn. Ama bak sen sikemezsen , karında gelir kendini sikecek birini bulur di miiiiiii ? “Alla alla” dedim içimden , bu çocuk kendi kendine boş boş mu konuşuyo , yoksa benim orda olduğumu falan mı anladı. Diye düşünürken Duygu bu muammayı sonlandırdı. Duygu : Mansur , tamam çık ordan. Gürkan biliyo burda olduğunu. O an nasıl utandım , nasıl utandım anlatamam. Sinirlendimde tabi. Hemen yokmuş gibi davrandım , kaçtım odama. Duygu seslendi tekrar “kaçma geeeel” diye. Sert bi tavra bürünmem lazımdı , sonuçta içerde stajyerim var. Gerçi o stajyer karımı gümbür gümbür sikiyo şu an , sert olsam ne olacak. Ama yinede bi öfkeyle ve tabi birazda utangaçlıkla geçtim yanlarına : Mansur : Sen nerden çıkarıyosun ulan benim karımı sikemediğimi ?! Duygu : Ben anlattım Mansur ! Kapa çenenide otur şuraya. Mansur : Ağzını toplasın o zaman o da. Ben hala onun patronuyum. Duygu : Ama şu anda patron o , farkında değil misin Mansur ? Tam carcar söylenmeye devam edecektimki Gürkan Duygu'yu bi hamlede kucağından indirdi ve ayağa fırlayıp yanıma geldi. Boyu posu kilosu benden daha iri olan bu çocuk karşısında ilk defa pıstım o an istemsizce. Uzunca sert sert baktı bana ve : “Karın beni tercih etti patron ! Ve söylediği kadarıyla bu buluşmayı sen ayarlamışsın.Eğer canımı sıkacak bişey yaparsan bu fantezini ve karını gözlerinin önünde becerdiğimi bütün iş arkadaşlarına anlatırım” dedi. Sadece yutkundum ve hemen yanlarındaki koltuğa oturup devam etmelerini söyledim. Ama artık bünyemde yeni bi hormonda salgılanmaya başlamıştı : “PİŞMANLIK” Öfke vardı. Zevkten kudurma vardı. Birde pişmanlık eklenmişti bunların yanına. İnanınki 3′ü birarada karışınca çok farklı denizlere yelken açıyosunuz. Duygu tam dizlerimin önünde domaldı ve ay parçası gibi yusyuvarlak o götünü Gürkan'a doğru uzattı. Gürkan yavaş yavaş domalmış karımın amına yarrağını sokarken ,karımın gözlerinin yukarı kayması beni mahfetmişti. Tam tempolu bi şekilde pompalamaya başlayacaktıki Gürkan “DURUN” diyip ayağa fırladım. İçimde yaşadığım sinir harbi yüzünden gözlerimden boncuk boncuk yaşlar akmaya başladı ve “Lütfen devam etmeyin , burda bitsin” dedim yalvaran bi ses tonuyla. İkiside bi kaç saniye şaşkın şaşkın baktı bana ve ardından Duygu kahkahayı patlattı , ardından da o kılıç gibi sözlerini kalbime kalbime sapladı : Duygu : Sen aynı şu an yalvardığın gibi bi kaç gün önce yatakta bana yalvarıyodun Mansur “Kıskandır beni aşkım , kızdır beni bebeğim” diye , hatırladın mı ? Hatırla çünkü ben hiç unutmadım. Mansur : Duygu’m lütfen yapma. Noolur.. Sen benim bitanemsin , hadi bitirelim bu saçmalığı. Duygu : kapa çeneni Mansur. dedi ve eliyle Gürkan'ın poposunu kendine doğru çektirip devam etmesini emretti. Gürkan hiç durmadan devam etti pompalamaya. Duygu bi yandanda beni paçalarımdan çekip tekrar yerime oturttu. Duygu : Bak Mansur : görüyo musun ? Sen beni öpmelere kıyamazdın , dokunmaktan korkardın. Ama elin oğlu nasılda sikiyo bebeğini bak. Hemde senden kaç yaş küçük çocuk. Emirler yağdırdığın o çocuk şu an gözlerinin önünde çocuğunun annesini nasılda inletiyo baaaaaaakk ! Mansur : Duyguuu.. Duygu : Bi gün olsun adam akıllı sikemedin beni. Bi gün olsun zevkin doruklarında gezdiremedin beni. Senle sevişirken hep , ama hep başkalarını hayal ederek zevk almaya çalıştım ben Mansur. Özelliklede senin yakınındaki kişileri. İş arkadaşlarını , akrabalarını , çalışanlarını. Bugünden itibaren sadece düşünmekle kalmayacağım Mansur. Hepsiyle tek tek düzüşcem. Mansur : Ne diyosun Duyguuuuuuuuuuu !!?? Duygu : En öncede Kadir'e siktiricem kendimi. Hani şu senin en büyük rakibin var ya. Senin başarılı olmanın önündeki tek engel Kadir. Herkesin övdüğü , bu sebeplede senin farkına varamadıkları Kadir. Mansur'un karısınıda sikmenin tadınıda alsın. Ne de olsa hakkı. Senden çok daha başarılı. Senden çok daha karizmatik. Zaten iş hayatında ezip geçmiş seni , birde böyle ezsin. Karını kütürdete kütürdete siksin , hatta spermlerini oluk oluk boşaltsın içime. Çocuğunu doğurayım onun. Ama zavallım sen , kendi çocuğun san. hahahahaha Duygu'nun bu laflarından , beni böyle aşşağlamalarından cesaret alan Gürkan'da açtı ağzını : Gürkan : Benim içine boşalmama da izin var mı aşkım ? Mansur : Ne aşkım'ı ulan !!! Ne içine boşalmasııı !!!! Duygu : Kapa çeneni Mansur ! Bundan sonra karışamayacaksın bana. Bundan sonra sınırsız zevklerle dolu bi seks hayatı yaşayacağım ve sen bunu asla ama asla engelleyemeyeceksin. Bunu sen istedin çünkü. Eğer ki aklıma sokmasaydın bunu , ben asla bu zevklerden haberdar olamayacaktım. İyi ki soktun aklıma zavallı adam. Bu sözler karşısında üzülüyodum ve öfkeleniyodum elbet ama takdir edersinizki , bi yandan domalmış bi vaziyette sikilen karım , bi yandanda böyle sözler , sikimi kazık gibi yapmıştı. Ama utanıyodum onların önünde sikime el atmaya. Pantolonumdan beri belli oluyodu aslında nasıl zonk zoonk zonkladığı. Derken olan oldu ve Gürkan vitesi 6′ya takıp pompalama hızını maksimuma çıkarınca Duygu konuşmasını yarıda bıraktı ve bütün dükkanı inleten çığlıklar atmaya başladı. Gürkan o kadar süratlı bi şekilde sikmeye başlamıştıki sanırım Duygu aşırı zevkten bayılma noktasına gelmişti. Emekliyerek kurtulmaya çalışıyodu Gürkan'ın sikinden ancak Gürkan'da sikini Duygu'nun amından çıkarmadan onu adımlayarak takip ediyodu. Resmen odanın içinde timsah yürüyüşü yapar gibi sikiyodu karımı Gürkan. Hayatımda çok sayıda erotik film izlemiştim ama hiç Duygu'nun ki gibi bi orgazm çığlığı veya böyle yüz ifadesi görmemiştim. Belliki haddinden fazla zevk alıyodu , bir an olsun duraklamak için Gürkan'ın sikinden kurtulmaya çalışıyodu ama ne mümkün. Gözlerim faltaşı gibi açıldı ve odanın içersinde onların emekleyerek sikişmelerini , resmen tabiri cazise “gümbür gümbür” sikişmelerini izlemeye odaklandım. Aradan bi süre geçti , Baktımki Gürkan duracak gibi değil , karım artık yardıma muhtaçmış gibi çığlıklar atmakta ve hala odanın içinde emekleyerek kaçmaya çalışmakta , tereddütlede olsa kalktım ayapa ve yavaşça yanlarına gidip Gürkan'dan durmasını rica ettim , ama Gürkan'ın gözü dönmüştü. Durmaya hiç ama hiç niyeti yoktu. Baktımki durum ciddi karım hakkaten bayılcak , yada bişey olacak , çünkü bu çığlıklar normal değil. E bu kadında ne olursa olsun benim oğlumun annesi , gözlerimin önünde yardıma muhtaç gibi ve Gürkan'ı omzundan hafifçe tutup çekmeye çalıştım ki o anda Gürkan'ın çaktığı yumrukla kafamı duvara çarpmam bir oldu. Bi yandan küfürde etti heralde tam duyamadım kafamı duvara çarptığımdan , ama Duygu'nun “Karışma Mansuuuuuur!” dediğini duydum. Oha amk , tüm bunlar zevk çığlıkları mıydı ?? İşte o an daha fazla dayanamadım ve bunların tepesinde bunları izlerken pantolonumdan benim ufaklığı çıkarıp sıvazlamaya başladım. İkiside bunu farkedince önce bi duraksadılar ve ardından büyük bi gürültüyle kahkahalara boğuldular. Ben onlar böyle gülünce utandım ve hemen yerine geri koydum ufaklığı. Yüzüm kıpkırmızı oldu. Duygu : Yaaa inanmıyorum sana yaaa, inanmıyorum yaaa.. Burda , senin ofisinde , hayatının aşkı biricik karım dediğin kadını inlete inlete sikiyolar , emeklete emeklete pompalıyolar, , ve sen bundan zevk alıp ufaklığınla mı oynuyosun Mansur ? Gürkan : Hahahaha yaaa patron sen ne ezik bi adam mışsın yaaaa ahahahahah Duygu : Neyse Gürkancım , aşkım , tabi öyle bi sikiyosunki beni , zavallı patroncağızının nutku tutuldu , napacağını şaşırdı. Hadi bak o bizi böyle güldürdü , neşelendirdi , bizde onu neşelendirelim. Gürkan : Napalım aşkım ? Duygu : Aramıza katılmak isteyecek bi arkadaşın var mıdır ? Gürkan : Oooooooo 3′lü diyosuuuuuuuuun Duygu : Aynen aşşş-kııııım Kızdım mı ? Hayır. Aksine , bayıldım bu fikre. Gürkan samimi bi arkadaşını çağırdı. 15-20 dakikaya geldi çocuk. Adı Mert. O da 19 yaşında. Ve o da benden daha yapılı ve yarrağı Gürkan'ınkiyle aynı. Ben bunlar 3′lü diyince sanmıştımki , biri sikerken öteki karımın ağzına verecek falan. Evet öylede yaptılar ama , karımın esas planı bambaşkaymış. Mert denen piç yere sırt üstü uzandı , karım onun kucağına oturdu ve yarrağını amından içeri soktu. Ve Gürkan ‘da aynı anda karımın bolca kremlediği göt deliğine yavaaaaaaaşça girmeye başladı. Ben bunu farkettiğim anda fırladım olmaz diye , her ne kadar karımın iki tane küçük çocuğun arasında tost olması beni zevkten kudurtacak olsada , karım kaç yıllık ilişkimizde daha bana siktirmedi götünü , daha bu yeni tanıdığı ufacık çocuklara mı siktirecekti. Evet. Öyle yaptı. Benim itirazlerim neye yararki , 2 tane izbandut gibi çocuk , isteseler benim ağzımı burnumuda kırarlar , isteseler izlememi istemeyip beni dışarıda atarlar , ama ben izlemek istiyodum ve o sebeple susuyodum. Gürkan yavaş haraketlerle karımın götüne soktuğ yarrağını iyice yuvaya oturup , rahat git gel yapmaya başladığında karımın zevk çığlıkları artık komşularımızı bile rahatsız etmişti. Kaloriferlere kaç kere vurdular inanın saymadım. O an umrumda değildi komuşlar ne düşündüğü , benim ufaklığı çıkardım ve başladım bunları izleyerek masturbasyon yapmaya. Onların her geçen sanişye artan temposu karşısında hipnotize olmuş gibiydim ve önlerinde ayakta dikilmiş deli gibi otuzbir çekiyodum. Bi ara Mert denen çocukla göz göze geldim ve o da bana aşşağlar gibi bakış attı , ama hiç umrumda olmadı. Çok zevk alıyodum. Karım hala beni aşşağlamaya devam ediyodu. Bundan sonra kimlerle yatcağını anlatmaya , Gürkan ve Mert'in benden ne kadar üstün olduğunu anlatmaya devam ediyodu. Artık üçününde boşalması an meselesiydi , hızlarından bu anlaşılıyodu. Ve derken karım ikisinede “BEBEKLERİM İÇİME BOŞALIIIIIIIN!” diye inlediğinde ben bütün duyguları (öfke,kıskançlık,zevk,pişmanlık,şaşırma,vs) aynı anda yaşadım ve ofisin heeerrrr yerine oluk oluk boşalmaya başladım. boşalmam o kadar uzun sürdüki , boşalma esnasında karımın daha 15 dakika önce tanıştığı Mert denen bebenin amından içeri boşalmasına izin vermesini düşünüp , normalde boşalcağımdan 2-3 kat daha fazla sebebiyet veriyodum. Eh. Boşalma anı bittiğinde. İçimde sadece pişmanlık ve üzüntü duygusu kaldı pek tabi. Onlarda boşalmıştı ve yarrakları hala karımın içinde öyle tost vaziyetlerini bozmadan dinlenmek için uyukluyolardı. Bi kaç dakika öyle boş boş onlara bakakaldım. Ve derken karımın gözleri yavaşça açıldı bana doğru bakıp fısıldadı : Duygu : Mansur sen artık eve gitsen , biz dinlenip dinlenip bi kaç kez daha yaparız bugün. Mansur : Nee ? Ama.. Duygu : Mansur ! Defol canım. Defol güzelim ! Hadi boşaldın sende , bizi rahat bırak. Mansur : Peki. O günden sonra karım başka erkeklerle sikişmeye devam etti. Hatta öyle ki bazen gece yarısı tekevizyon izlerken kapı çalıyo , açıyorum , tanımadığım bi adam , Duygu hemen bizim çocuğu uyutuyo , ve o tanımadığım ve aslında Duygu'nunda tanımadığı o adamla bizim yatağımızda sabaha kadar iniltiler içinde seks yapıyolar. Mutlu muyum ? Bilmiyorum. Sadece karım yabancı biri tarafından sikilirken ,onun o kendinden geçmesini izlemek beni zevk denizinde boğuyor
946 notes · View notes
tekadamsblog · 1 day ago
Text
-> noo- maa
3K notes · View notes
tekadamsblog · 1 day ago
Text
HİKAYE 30
Lise 1… Matematik zayıf, özel ders almam gerektiğine karar verilmiş. Sevmiyorum matematiği, ama yapacak bir şey yok. Okul yetmezmiş gibi bir de eve özel öğretmen gelecek.
İlk ders geldi. Orta yaşlı (tabi benim iki katım yaşında), tipik okul hocalarına benzemeyen yakışıklı bi herif… İlk gün konuşmayla, tanışmayla geçti, anneyle beraber falan… Sonraki ders benim odaya kapandık. Kitaplar, formüller, işlemler… Üüffff… Berbat sıkıcı, nalet…
Bu arada fark ettim ki, bizim yakışıklının gözü benim tomurcuklanmış memelere kayıyor ikide bir… İlk gördüm, “acaba” dedim. İkinci gördüm “belki” dedim, üçüncüde karar verdim “sapık bu herif”…Benim de kendi vücudumu tanıdığım yıllar… Memelerimin kabarması, götümün başımın yuvarlaklarının artması, kadın tipine girmem hoşuma gidiyor.
Annemin seksi çamaşırlarını giyip makyaj yapıp aynada kendimi izliyorum yalnız olduğumda… Lolita dedikleri bir afet var aynada… Etli dudaklar, kabarık dalgalı saçlar, pembe uçlu yumruk gibi memeler, kabarık tüylenmeye başlamış kuku, uzun ve düzgün bacaklar…
E, canım da sıkılıyor zaten… Adamın bakıp durması, ben kitabın üstüne eğildikçe gözleri parlaması, yüzüne bakınca gözünü kaçırması, bir eli kalemle not alırken, diğerinin hep aşağıda, masanın altında olması… Hoşuma gitmeye başladı.
Etek boyunu kısalttım gitgide… Makyajı abartmaya başladım. Annemin baştan çıkarıcı, kadınsı parfümlerinden kokular… Üzerimde hatlarımı daha bir göze batırıcı giysiler… Mini etekler, bacaklarımı ortaya çıkaran…
Annem rahat çalışmamız için bizi yalnız bırakıyor odada… Sonraları annem olaydan sıkılıp dışarılara, günlere filan gitmeye, biz de hocayla ikimiz evde yalnız kalmaya başladık. Sıkılmamam için arada mola veriyor, havadan sudan bahsediyor, bir şeyler içiyoruz.
Sıkılmıyorum tabi, rahatlıyorum. Nasıl sıkılayım, öyle eğleniyorum ki… Adamın gözü sürekli benim üstümde… Ağzı açık ayran budalası gibi gözünü ayırmıyor benden, güya çaktırmadan…
Ben de güya farkında olmadan oramı buramı açıveriyorum adamı öldürürcesine… Dikkatsiz (!) oturmalar… Annemin transparan, pembeli, cicişli külotlarla frikikler vermeye kadar ilerlettim işi… Bacaklarım sürekli meydanda…
Üzerimde ya ip askılı bluzlar, ya düğmeleri sütyene kadar açık incecik kumaştan gömlekler… Açık olmasa bile ince kumaştan sütyenimin bütün dantel detayları görünüyor.
Odamda boy aynam var. Çaktırmadan onun bana nasıl sikecek gibi baktığını görebiliyorum. O baktıkça ben zevkten bayılıyorum. Nasıl bayılmam… Yeni yetme ergen bir lolita olarak koskoca öğretmeni, bir erkeği kendime baktırıyorum… O kadar güzelim, o kadar seksiyim ki…
Hocam, resim №2 Koltuklarımın yanında başka şeylerim de kabarıyor bu arada… Vücudumda bir takım değişiklikler… O baktıkça ben sapıtıyorum, açılıyorum. O dişisini görmüş erkek kedi gibi gerildikçe benim içim bir tuhaf oluyor.
Kasıklarımda karıncalanmalar, meme uçlarımda sızlamalar, altıma giydiğim annemin tanga külotlarının her defasında ıslanmaları…
Bu arada hocamın dili de açılmaya başladı. Bana iltifatlar, canım’lar, güzelim’ler, yanağıma, saçıma dokunmalar, derste bacak, kol temasları…
Matematikten başka şeylerden, kızlardan, oğlanlardan sohbetler gelişmeye başladı molalarda… Neyse, uzatmayayım…
O gün…
Yine süresi iyice artmaya başlayan ders aralarından birindeyiz. Annem yine evde yok. Salona geçip soğuk kola içiyoruz, sohbet ediyoruz. Üçlü koltuktayız… Hocamın yine her zamanki gibi gözü bende, vücudumda… Ben konuşurken ağzımın içine düşecek gibi, dudaklarımı yiyecek gibi gözünü dikiyor.
O baktıkça ben abartıyorum, ara ara dilimle ıslattığım dudaklarımı yuvarlaya yuvarlaya, bebeğimsi konuşuyorum iyice… Bacak bacak üstüne atmışım, mini etek sıyrılmış…
Hocam, resim №3 Ben muhabbet nasıl oraya geldiyse(!) okulda, oğlanların yaptıklarını anlatıyorum, işte “yaramazlar, rahatsız ediyorlar, yere silgi düşürüp bacaklarıma bakıyorlar” falan, şikayet ediyorum…
Hocam ilgiyle, gözünü benden ayırmadan beni dinliyor, sorularıyla olayı iyice detaylandırıyor, nasıl bakmış, nereme bakmış, ayağımda külot var mıymış…
“Normal ama…” deyiverdi ben anlattıktan sonra…
“Neden hocam?” dedim. “Ben bir şey yapmadım, benim suçum yok ki…”
“E, erkek milleti böyledir yavrum” dedi. “Yaşları büyük de olsa, küçük de olsa güzel kızlara hep yaparlar böyle şeyler… Sen de maşallah çok güzelsin, sana tabi yaparlar. Hele böyle minicik eteklerle okula gidersen… Çocuklar da yakından bakmak isterler.”
“Aman hocam” dedim utanır gibi yaparak… “Ben güzel değilim ki… Benden güzel kızlar var okulda…”
“Öyle deme Gülüm… Güzelim. Güzelsin. Sendeki hava kimsede yok.”
“Yaa, ne havası hocam? Değilim işte…” dedim dudaklarımı büze büze…
“Canım benim, inan bana sendeki güzellik, seksilik o kızların hiçbirinde yok, onun için oğlanlar seninle uğraşıyorlar. Ben de o yaşta olsam seninle uğraşırdım.”
“Yapmayın hocam” dedim yine, “Nerem güzel benim?”
Yan yana oturuyoruz koltukta… Elini uzattı, saçımı okşadı,
“Saçların güzel” dedi.
Ben bekledim. Tepki vermedim. İşaret parmağını burnuma dokundurdu,
“Burnun minicik, hokka gibi…” dedi. Parmak aşağıya indi, tüy gibi dudaklarımı okşayıp
“Dudakların harika, tazecik, çilek gibi…” dedi.
Hocam, resim №4 Bakışları düğmeleri açık gömleğimin sımsıkı sardığı, üst kısmını açıkta bıraktığı memelerimde dolaştı bana göstere göstere… Ama oraya dokunmadan aşağıya indi. Parmaklarının ucuyla mini eteğimin başladığı yerden dizlerime kadar okşadı bacaklarımı…
“Hele bacakların…”
Sesi boğuk boğuktu bunu söylerken… Ben de heyecanlandım, ne yapacak acaba, nereye kadar gidecek diye bekliyorum. Eli tekrar geri gelmeye, bu kez avucuyla okşayarak yukarı çıkmaya başladı. Yavaş yavaş…
Eteğimin baldırlarımın yarısına kadar olan hizasına geldi, eteği sıyırıp ilerlemeye devam etmek isteyince elimi hemen üstüne koydum,
“Hocamm…” dedim…
Ben de heyecanlanmıştım onunla beraber… Babam yaşında koca bir erkek, bir öğretmen beni beğeniyor, hayranlıkla, heyecanla bacaklarımı okşuyordu. İçimde acayip şeyler olmaya başlamıştı. Fırtına çıkmıştı sanki… Başım dönüyordu.
“Şşş…” dedi fısıltıyla… “Bebeğim… İtiraz etme… Çok güzelsin sen… Güzelliğinin farkında değilsin… Erkekleri bitirirsin sen… Kızma okuldaki çocuklara, güzelim benim…” diye devam etti.
İtiraz edemiyordum ki… Şaşkındım… Yaprak gibi titriyordum. Yaptıkları hoşuma gidiyordu, zevk alıyordum. O da bunun farkındaydı zaten… Kendimi arkaya bıraktım, koltuğa yaslandım. Sımsıkı tutuyordum elini, ileri gitmemesi için… Eli orada, bacağımda kaldı, ilerlemedi, ama çekmedi de…
Bu kez sol eli koltuğun arkalığından yaklaşmış, saçlarımın altından boynumu okşamaya başlamıştı. Parmakları saçlarımın arasında, kulağımda, boynumda dolaşıyor, kulak mememi parmaklarının arasına alıp ovalıyordu.
Yanıma yaklaştı iyice… Sol kolunu boynuma doladı… Başını iyice yaklaştırdı bana… Derin bir nefes aldı burnundan…
“Ohhhh…” diye inledi… “Hele kokun… Adamı bitirirsin sen… Her şeyinle bitirirsin…”
Kıpırdayamıyor, hareket edemiyordum şaşkınlıktan… Oyun diye başladığım şey nereye gitmeye başlamıştı böyle… İçimdeki fırtına büyüyordu gitgide… Nefes alışlarım artmaya başlamış, yanaklarımın kıpkırmızı olduğunu hissediyordum…
Eğildi, dudaklarını heyecandan titreyen, yarı açık dudaklarımın üzerine koydu. Şaşkın gibiydim. Dudaklarımı öpmeye, emmeye başladı. Arada dilinin ucuyla gezindiğini hissettikçe titriyordum. Güzel bir şeydi bu… Sevişmek…
Hocam, resim №5 Bacağımdaki eli kıpırdadı sonra… İlerledi… Mini eteğimin altına girdi yavaşça… İlerledi… Tüylerim diken dikendi… Kasıklarıma bir alev topu yürüyordu sanki… Bacağımın iç tarafını okşaya okşaya küloduma kadar geldi eli… Kasılıverdim… Bacaklarım kilitlendi…
“Şşşş…” dedi yine yatıştırmak için… Dili dudaklarımı zorluyor, açılmasını istercesine dolaşıyordu dudaklarımda… Araladım ben de… Dili ağzımın içine girdi… Dilimi okşuyordu diliyle…
Zevk… Zevk… Zevk…
Kendimi bırakıverdim… Bacaklarım aralandı… Eli külodumun üstünden kukumu okşamaya başlamıştı şimdi. Offf… Parmaklarının baskısı bitiriyordu beni… İçimden çağlayanlar boşalıyordu sanki…
Sonra…
Sonra kalın parmaklarını o gün giydiğim annemin minicik şeffaf siyah külodunun yanından içeriye soktu. Sıcak parmakları yeni tüylenmiş amıma değiyor, okşuyor, bastırıyordu… Şimşekler çakıyordu beynimin içinde…
Dudaklarımı somuran dudaklarından kurtarıp nefes almaya çalıştım. Sanki denizin dibinden çıkmışım, oksijensiz kalmışım gibi ağzım açık, göğsüm inip kalkıyordu.
Nasıl bir şey bu, nasıl anlatılmaz bir zevk, o yakan duygular, her tarafımı kasıp kavuran ateş… Elim hala elinin üstünde, parmakları durmadan kıpırdıyor kasıklarımda, amımın üstünde…Zevkten ıslanmışım. Elini çekip kaldırdı, parmaklarını gösterdi bana… Islaktı, parlıyorlardı. Parmağını ağzına götürüp yaladı. Burnuna götürüp kokladı…
“Ohhh… Bebeğim…” diye inledi… “Çiçek gibi kokuyorsun… Tadın çilek gibi… Yavrum benim..” diye fısıldadı.
Ben koltuğa pelte gibi yayılmış, kıpırdayamıyordum. Elini gömleğimin düğmelerime götürüp tek tek açmaya başladı. Dakikalar sürdü açması sanki…
Striptiz yapar gibiydim önünde… Her düğmede açılan yerimi içine sindirir gibiydi. Eğilip öpüyordu açtığı her yeri… Çıkarmadı gömleğimi… Sütyenimin üstünden memelerimi avuçladı önce…
“Ovvvv…” diye kıvrandım. Yine şimşek çakmıştı beynimde… Hele eğilip sütyenimi indirdiğinde, kabarmış meme ucuma dudaklarını dokundurduğunda… Bittim… Eriyordum zevkten… Dilinin ucuyla meme uçlarımda dolaşıyor, okşuyordu.
Dudaklarıyla kavrayıp emmeye başlayınca zıpladım… O ana kadar hareketsiz, tepkisiz iken, saçlarından tutup kavradım. Durdurmak istiyordum onu… Öyle zevk alıyordum ki, adeta acı çekiyordum, saçlarını çekiştirip memelerimden uzaklaştırmak istiyordum çaresizce… Ama saçlarını karıştırıp okşamaktan başka bir şey yapamıyordum.
Köpek herif… Ustaca yapıyordu yapacağını… Benim gibi körpe, hiç bir şey görmemiş bir lolitanın üzerinde bütün tecrübelerini konuşturuyordu.
Daha memelerimi okşayıp öperken ilk orgazmımı yaşadım. Fırtına büyümüş, büyümüş, kasırgaya dönmüştü… Kasılıyordum… Kıvranıyordum… Ahhh.lar, Oohhh.lar dudaklarımın arasından fırlıyordu. Bırakmadı, öpmeye emmeye devam etti.
Önümde diz çökmüştü şimdi… Ben de doğrulmuş, memelerimi dudaklarından ayrılmaması için kendimi öne vermiştim. Ellerini yine eteğimin altına soktu. Okşaya okşaya külodun yanlarına geldi.
Hocam, resim №6 Çıkarmaya çalıştı, kalçamı kaldırıp yardım ettim. Yavaşça sıyırıp altı külodumu, bacaklarımdan aşağıya, ayaklarıma indirdi. Elimi apış arama götürüp kapatmaya çalıştım, engel oldu. Memelerimdeki dudaklarıyla, başıyla baskı yapıp beni arkaya itti, kaykıldım.
Eteğimi kaldırdı. Kabarmış amım gözünün önündeydi. İlk defa yabancı bir erkek görüyordu amımı… Bacaklarım bitişikti. Dizlerimden tutup ayırdı… Ayırdı…
Çiçek gibi önünde açılmıştım şimdi… El, göz değmemiş, bakire amımı gözleriyle yiyordu sanki… Sonra eğilip gerçekten yemeye başladı.
Sarsıldım… Bittim… Dudaklarını kukumda hissetmek, o sıcaklık, dilinin ıslaklığı öldürüyordu beni…
İkinci orgazmımı o sırada yaşadım… Başımı sağa sola atıyor, kıvranıyordum deli gibi… Ellerim saçlarının arasındaydı, yoluyordum saçlarını… Sanki dakikalar sürdü o şehvet… O zevk…
Kendime geldim. Baktım, pantolonun fermuarını açmış, sikini çıkarmıştı. Bana bakarak sıvazlıyordu sikini… Büyük bir siki vardı… Başı kocamandı… Hele o yaşta bana dev gibi geliyordu…
Hocam, resim №7 İlgiyle bakıyordum parmaklarının arasındaki şeye… Kazara babamınkini falan görmüştüm bir anlığına… Okulda oğlanın biri malzeme odasında gösterivermişti kalkmış pipisini…
Ama bu… İlk defa bu kadar yakından, bu kadar ayrıntılı görüyordum. Gözümü alamıyordum ondan…Dizlerinin üstünde yanaştı, kalçalarımdan tutup kendine çekti, o koca sikini benim sularımla ıslanmış, parlayan amıma sürdü, irkildim,
“Hocam…” dedim. “Yapma, ben…”
“Biliyorum aptal kız…” dedi gülerek eğildi dudaklarımdan öptü… “Sınıftaki acemi oğlanlarla bir tutma beni… Merak etme sen… Bana güven…”
Dakikalarca sikini sürdü ıslak amıma… Fırçaladı sınıftaki oğlanların deyimiyle… Benim kuduruk amcığım da hala hızını kesmemiş, suyu bitmemişti sanki… O sikini klitorisime sürttükçe yine zevk alıyor, yine içinden su boşalıyordu…
Bir süre sonra aniden kalkıp saçlarımdan tuttu, sikinin başını ağzıma sokmaya çalıştı.
“Ohhh… Al bebeğim… Beni ağzına alll…” diye inliyordu bir yandan da.
Ama mümkün değildi. Minicik ağzım onun yumruğum gibi başını almıyordu, zorluyordu. (Sonra sonra başardım)Ve boşaldı… İnliyordu durmadan… Spermleri durmaksızın fışkırıyor, yüzüme, ağzıma, burnuma akıyordu. Kaçmak istedim, saçlarımdan tutup kavradı, bırakmadı, ucunu ağzıma dayadı.
Ağzımın içine bile boşalıyordu. Dilimin ucuyla okşadım sikini… Spermlerinin tadına baktım. Alnımdan, yanaklarımdan akıyor, süzülüyordu spermler…Bitti sonunda… Kendini koltuğa, yanıma bıraktı… Nefes nefeseydi… Yüzü kızarmıştı. Hayatımın ilk erkeğini mutlu etmiştim. Ben de mutluydum.
“Hadi git temizle yüzünü bebeğim. Üstünü toparla. Annen gelir şimdi…” dedi.
Hocam, resim №8 Banyoya gidip aynaya baktım. Saçlar karışmış, dudaklar şişmiş, yanaklar kızarmış, spermler yer yer parlıyor. Yüzümü yıkayıp temizledim, gömleğimi sütyenimi düzeltip içeriye gittim. O da toparlanıp masaya oturmuştu. Elini uzattı, dizine oturttu beni… Dudağımı öpüp,
“Güzel miydi bebeğim?” diye sordu.
“Güzeldi hocam…” dedim çekinerek…
“Aramızda kalacak bunlar bebeğim… Kimseye bahsetmek yok, kız arkadaşlarına bile… Kimseye… Tamam mı?”
“Tamam hocam… Deli misin? Kimseye anlatılır mı?” dedim suç ortağıma…
“Hadi derse dönelim, yoksa kendimi tutamam, annen geldiğinde bizi yine böyle bulacak,” dedi.
İşte… İlk seks deneyimim… Hocam sayesinde…
53 notes · View notes
tekadamsblog · 1 day ago
Text
HİKAYE 29
Merhaba, adım Rabia. 45 yaşında bir bayanım. Eşimi 5 yıl önce kaybettim. 2 oğlum ve 2 kızım var. Büyük oğlumla büyük kızım evlendiler ve benden ayrı oturuyorlar. Küçük oğlum ve kızımla beraber İstanbul’un tutucu semtlerinden birindeki aile apartmanımızda oturuyoruz. Binada bizden başka 2 kayınım ve kayınbabamla kayınvalidem oturuyor. Daha önce ortanca kayınım da oturuyordu ama işi nedeniyle Sakarya’ya taşınınca dairesi boş kalmıştı.
Ailemiz yapı itibarıyla mutaassıptır. Ailedeki kadın ve kızlarımızın hepsi kapalıdır. Başı açık hiçbir zaman dolaşmayız. Ben de daha küçük yaşlarından itibaren kızlarıma bunu aşıladım. Dul bir kadın olduğumdan bu kuralları kendim için daha katı olarak uyguluyorum. Her zaman ayak bileklerime kadar inen geniş etekler giyerim, başörtüm her zaman başımdadır. Ama öyle sokaklarda görünen başı kapalı, götü açıkların bağladığı gibi değildir. Her zaman omuzlarımı ve göğüslerimi kapatır şekilde örtünürüm. Köylü usulü basma etekler giymeyi sevmem, terziliğim olduğundan eteklerimi kendim dikerim. Sokağa çıkınca da mantomu ya da feracemi mutlaka giyerim.
Evliliklerimiz hep aile içinden oldu. Rahmetli kocam annemin amcasının oğluydu. Yani hep ailemizin içinde kaldık. Binamızda bizden başka biri oturmamıştı. Dışarıdan gelen birine ev vermemiştik. Ancak bu durum bir zaman sonra değişti ve bu değişiklik hayatımı da değiştirdi…
Ortanca kayınımın dairesi bizimkiyle yan yana idi. 6 ay kadar boş kaldıktan sonra kayınbabam buraya bir kiracı bulmaya karar verdi. Ama yine tanıdık birinin olmasını istiyordu. O zaman küçük kayınım onunla aynı işyerinde mühendis olarak çalışan ve evlenmek üzere olan, bizim yapımızda Tahir adında bir gencin kiralık ev baktığını söyledi. Kayınbabam bu gençle görüşünce evi kiralamaya karar verdi.
Evin temizliği, eşyaların ve çeyizin gelmesi aşamalarında zaman zaman Tahir ve nişanlısı Emine’yi görüyordum. Tahir 30 yaşında vardı. Emine ise 20-21 yaşında görünüyordu. Tahir eğitimli ve ağır başlı, görmüş geçirmiş, oturmasını kalkmasını bilen, saygılı birine benziyordu. Emine ise onun yanında daha çocuk ruhlu biriydi. Kızla kolayca anlaştık ve kaynaştık. Onu da kendi kızım gibi sevdim.
Sonra bir Pazar günü düğünleri oldu. Ben de küçük kızımla beraber düğüne gittim. Tahir damatlığının içinde çok yakışıklıydı. Emine’nin ise kapalı bir gelinliği vardı, o da çok güzel görünüyordu. İkisi de çok mutlu ve heyecanlıydı. Düğün bitmeden biz evimize döndük. Gelin alayı ise saat 21:00 gibi geldi. Kapı deliğinden baktım. Akrabaları falan da gelmişlerdi. Derken 22:00 gibi akrabaları gittiler. Yeni gelin ve damat evlerinde baş başa kalmışlardı. İçimden hınzırca (Artık ne yapacakları belli, Emine bu gece kadın olacak!) diye düşündüm.
Saat 23:00 gibi çocuklarıma uyuyacağımı söyledim, yatak odama geçtim ve soyunup yatağıma uzandım. Yatak odamın yan tarafındaki odanın Tahir ve Emine’nin yatak odaları olduğunu bilmiyordum. Duvarın öbür tarafından sesler geliyordu. Binamız eski ve duvarları inceydi. Yan dairede biri öksürse içerideki odadan geliyormuş gibi duyulurdu. Daha önce orada oturan kayınım o odayı çocuk odası olarak kullanıyordu. O zamanlar sadece çocukların sesleri gelirdi. Ama şimdi başka sesler geliyordu. Yatağın şiddetle sallanıp zangırdadığını duyabiliyordum.
Kulağımı duvara dayayınca içeride şiddetli bir sikişmenin yaşandığını anladım. Tahir zavallı Emine’yi fena halde sikiyordu. Emine’den çıkan, “Iğhh, ığhh!” ve “Ahh, yavaşşş, lütfennn, aşkımmm, yavaşşş, ayyy, ahhh!” seslerini rahatça duyabiliyordum. Böyle sesleri duymayalı yıllar olmuştu. İçimde bir kıpırtı hissettim. Ama yaptığımdan çok utandım. Hemen başımı duvardan çektim. Gençler, evlenen herkes ne yapıyorsa onu yapıyordu. Ben de evlendiğimde aynen şimdi Emine nasıl sikiliyorsa rahmetli kocam tarafından öyle sikilmiştim.
O gece sabaha kadar yatak gıcırtısının sesi kesilmedi. Farklı duygular ve düşünceler aklımda gidip geldi bu sesleri duyarken… Zaman ilerlerken yeni evli çiftimizin yatak odasından her akşam sesler gelmeye devam etti. Ben de sonunda nefsime yenildim ve her akşam başımı duvara dayamaya başladım. Hatta çıkan seslerden Tahir’in Emine’yi nasıl ve hangi pozisyonda siktiğini anlamaya çalışıyordum. İçeriden tok ve şiddetli ‘Şlap şlap şlap!’ sesleri gelince bundan Tahir’in Emine’yi domalttığını; yatak gıcırtıları fazla olunca da Emine’yi altına alarak siktiğini düşünüyordum.
Biz altlı üstlü sikişirdik çoğunlukla. Kocam üzerime çıkar, bir dakika kadar siker, döllerini amıma boşaltır ve sonra da horlayarak yatardı. Bunun dışında da beni eğer evde kimse yoksa domaltarak sikerdi. Ben uzun sayılabilecek ama hafif toplu bir kadın olduğumdan kocamın yarak darbeleri kalçalarımda şiddetli sesler çıkarırdı. Bunu da başkalarının hele ki çocuklarımızın duymasını istemezdik. Zaten sırayla çocuklarım doğunca kocamla sikiş hayatımız eskisi gibi olmamaya başlamıştı. Ben de kendimi çocuklarıma adamıştım.
Tahir ve Emine’nin bu şekilde sikişmelerini duydukça ve dinledikçe ben de yatağımın içinde elimle kendimi tatmin eder olmuştum. O güne kadar böyle şeyler yapmazdım, hem utanır hem de günah olduğunu düşünürdüm. Ama bu sesleri duydukça artık dayanamaz hale gelmiştim. Sonuçta ben de bir kadındım ve ihtiyaçlarım vardı. 5 yıldır duldum ve yarak yüzü görmemiştim. Hayatımı çocuklarıma adamış ve kendimi unutmuştum.
Bazı geceler 17 yaşındaki küçük kızımla beraber yatardım. Ama artık onu yatağıma almıyordum. Kızım, “Anne ben seninle yatmak istiyorum!” dediğinde, “Kocaman kızsın, artık benimle yatma devri geçti!” derdim. O ısrar ederdi ama ben reddederdim. Üzülürdü ama kendimi yatakta tatmin ederken yanımda kızımla yatamazdım sonuçta.
Elimle amımı okşuyordum, parmaklarımı sokup çıkardıkça vücudumda elektriklenme oluyordu. Memelerim iriydi ve uçlarını okşuyor, sıkıyordum. Bu yaşımda halen amımın sulandığını hissettikçe parmaklarımı daha şiddetle amıma sokup çıkarıyordum. Bu sırada sessizce çocuklarımın duyamayacağı şekilde iniltiler dökülüyordu dudaklarımdan. Ve boşalınca da bu sefer içim bir kötü oluyor, yaptığımdan utanıyor, günah işlediğimi ve rahmetli kocama ihanet ettiğimi düşünüyordum. Boğazım düğümleniyor ve yatakta sessizce ağlıyordum.
Sabah olup da çocuklarımı işe ve okula gönderdiğimde hemen banyoya koşup yıkanıyor, gusül abdesti alıyordum. Bir daha böyle bir şey yapmayacağıma dair kendi kendime yeminler, tövbeler ediyordum. Ama gece olup da yan daireden sikişme sesleri gelince sabah kendime verdiğim yeminleri, tövbeleri unutuyordum.
Kayınbabama Tahir’i evden çıkarmasını söylesem, “Neden?” diye soracaktı. Öyle ya, kirasını zamanında ödeyen, saygılı bir çocuktu. Neden çıkaracaktı ki? Bir tarafta ailem, çocuklarım, inançlarım, diğer tarafta kadınlığım, cinselliğim… Bu yaşımda kadın olduğumu hatırlamıştım. Bunu da yan dairemdeki genç çifte (aslında çok utanıyorum söylemeye ama Tahir’e) borçluydum. Kocama ihanet ettiğimi düşündürten sebep de buydu. Yoksa ben kimsenin altına yatmıyordum, ama kendimi tatmin ederken düşündüğüm hep Tahir oluyordu. Büyük oğlumdan sadece 5 yaş büyük biriydi. Bunları düşünebildiğime bile çok pişmandım…
Sonraki akşamlarda kendimi biraz avutabilmek için bir elimde kocamın resmi, diğeri amımda kendimi tatmin etmeye başladım. Evlilik resimlerimize bakıp amımı, memelerimi okşuyordum. “Aşkım keşke yanımda olsaydın, doyursaydın beni yarağınla, okşasaydın memelerimi!” diye diye kendi kendime sessizce konuşuyordum. Kendimi parmaklamadığım gecelerde bile uykumda ihtilam oluyor, yani rüyalanıp boşalıyordum. Öyle ki, önceden haftada bir veya iki gün banyo yaparken şimdi hemen her gün yıkanıyordum.
Günlerim bu şekilde geçiyordu. Ailecek bir binada yaşadığımızdan birbirimizin evine rahatça girip çıkabiliyorduk. Kaynanam, eltilerim, çocuklarımız sanki hepimiz aynı dairenin içinde oturuyorduk. Gündüzlerimiz hep beraber geçiyor, akşamları ise herkes evine çekiliyordu. Kalabalık bir binaydı bizimkisi. En büyük kayınımın 6, küçük kayınımın ise 4 çocuğu vardı. Taşınan ortanca kayınımla eltim ise 5 çocukta kalmışlardı. Mutaassıp olsa da cinselliğin oldukça yoğun ama sessiz ve kendi içinde yaşandığı bir binaydı.
Son senelerde kesilmiş olsa da üst katımda oturan kaynanamla kayınbabamın bile yatak gıcırtılarını senelerce duymuş, dinlemiştim. Ben evin en büyük gelini olduğumdan, kayınlarım ve eltilerim bana karşı saygılı davranıyorlardı. Eltilerime göre daha ciddi ve ağırbaşlı olduğum için kaynanam ve kayınbabam da bana onlara davrandıkları gibi davranmaz ve konuşmazlardı. Kaynanam da benim yanıma daha az uğrardı.
Emine de bizim gibi ev hanımı olduğundan gündüzleri hep evde olurdu. Sıklıkla birbirimize gidip gelirdik. Kızcağız beni ablasıymışım gibi sever, saygılı davranır ve hizmette kusur etmezdi. Ben de ona bakar, akşam kocasının altında, inleme seslerinin bu kızdan mı geldiğini kendi kendime sorardım. Orta boylu, zayıf ama oldukça güzel bir kızdı Emine. Kapalı olsa da kendini kocasına beğendirmek için makyaj yapan, kılını, tüyünü, kaşlarını aldıran biriydi. Kara, kalın kaşları kalemle çizilmiş gibiydi, gülerken inci gibi beyaz dişleri görünüyordu. Dudaklarında da her zaman az ya da çok ruj olurdu.
Tahir ise uzun boylu, yapılı ve yakışıklı bir gençti, esmer, erkek güzeli denilen cinstendi. Mühendisti ve küçük kayınımla aynı fabrikada iyi bir konumda çalışıyordu. Ailemizden onun gibi eğitimli biri çıkmadığından (itiraf etmekte zorlansam da) ona karşı platonik ilgim daha da çoğalıyordu.
Emine’ye baktıkça kendi gençliğim gelirdi aklıma. İlk evlendiğimizde rahmetli kocamla her akşam sikişirdik. Her gün gece olup da birbirimize kavuşacağımız zamanı beklerdik. O zamanın hiç bitmemesini isterdik. Ben de Emine gibi kendimi kocama beğendirmek için süslenir püslenirdim. Her akşam yorgun argın işten gelirdi, onu rahatlatmak için elimden geleni yapardım. Ancak bu mutlu zamanlarımız ve sikiş hayatımız peş peşe gebe kalınca sekteye uğradı. Bu sefer fırsat buldukça sikişmeye başladık.
Memelerim o zaman da iriydi ama şimdiki gibi uçları aşağı bakmazdı. Kocam memelerimi çok severdi. Onları sürekli eller, emer, öper ve yalardı. Meme uçlarım onun emmeleri ile şişer ve irileşirdi. Memelerimi, boynumu öpme, yalama işlemi bittikten sonra üzerime uzanır, ben de bacaklarımı havaya dikerdim ve kocam bu şekilde beni sikmeye başlardı. Her bir yarak darbesiyle iri memelerim ileri geri sallanır, “Ağhhh, ağhhh, ohhh, ımmmh, ohhh!” sesleri istemsizce ağzımdan çıkardı. “Daha hızlı, daha hızlı, ohhh, devam et, kökle, kökle!” şeklindeki sözlerim kocamı daha da hırslandırır ve beni daha sert sikerdi. Kocam beni böyle sikerken bir domuz gibi homurdanırdı. Zaten bir domuz gibi güçlü ve kuvvetliydi. Ama her zaman tek atımlık barutu olurdu. Kısa bir süre sonra inleyerek boşalırdı. Ve sonra birbirimize sarılıp uyurduk.
Kocamı çok seviyordum. Aynı zamanda yakın akrabam olduğundan küçük yaştan itibaren onu tanımıştım. Benden 10 yaş büyüktü ve kayınbabam babama, “Doğacak ilk kızını oğluma alacam!” dediğinde benim de kaderim çizilmiş oluyordu. Henüz 17 yaşında idim evlendiğimde. İlk 3 düşükten sonra büyük oğlumu 20 yaşında doğurdum. Sonraki zamanlarda 3 düşük daha yaptım. Yani aslında 10 kez gebe kalmıştım. Dördünde çocuklarım olmuştu…
Genç çiftimizin yatak odasından sesler daha az sıklıkla gelmeye başladı bir zaman sonra. Artık her akşam sikişmedikleri belliydi. Derken bir süre sonra Emine’nin hamile olduğunu öğrendim. Bu sikişmelerin sonucunda gebe kalmıştı. Bundan sonra Emine’nin doğum yapmasına kadar yan daireden ses gelmeyecek demekti bu. Sesler kesilmişti, Tahir’in Emine’ye dokunmadığı belliydi. Bu durumda artık o da benim gibi kendi kendini tatmin etmeye başlamıştı. Kaderimiz bu konuda ortaktı. Ben kendimi parmaklarken o 31 çekiyordu. Ama doğumdan sonra o yine Emine’yi sikmeye başlayacaktı, benimse yiyecek bir yarağım yoktu.
Kızımla beraber yatmaya başladım yeniden. Ama artık bazı şeyler değişmişti. Küçük kızım yatarken başını memelerime koysa benim içimde bir şeyler kıpırdanmaya başlıyordu. Kendimden iğrenir hale gelmiştim. Evde yalnız kaldıkça kendimi tatmin ediyordum. Odama geçiyor, eteğimi belime sıyırıp külotumu çıkarıyor, gömleğimin düğmelerini açıyor, amımı parmaklıyor, memelerimi okşayıp sıkıyordum. Yastığıma onu rahmetli kocammış gibi sıkıca sarılıyordum. Bacaklarımı havaya dikip sanki kocamla yine eski zamanlardaki gibi sikişiyormuşuz gibi yatağın üzerinde kendi kendime ileri geri sallanıyordum. Dörtayak üstüne domalıp amımın dudaklarını sıkıyor, kendimi parmaklıyor, inliyor, sayıklıyordum. Bazen de işi ilerletip pazardan aldığım salatalık, kabak veya patlıcan gibi sebzeleri güzelce yıkayıp amıma sokuyordum. Gerçek bir yarakmış gibi amımda ileri geri sokup çıkarıyor, yatakta kendimi doyuruyordum.
Ama gerçek bir koca ve gerçek bir yarak olmadıkça tüm bunlar saçmaydı. Bir keresinde böyle bir tatmin anında kapım çalındı. Kaynanam ve büyük eltim kapının ziline ardı ardına basıyorlardı. Bana oturmaya ve çay içmeye gelmişlerdi. Kaynanamın kapıda söylendiğini duyuyordum. Oysa o sırada ben yatak odamda çırılçıplak, yatağa uzanmış, elimde koca bir salatalığı amıma sokuyordum. Kapıyı açmam imkansızdı. Korkuya kapıldım. Yataktan fırladım, giyindim. Ben giyinene kadar onlar gitmişti.
Kaynanam o gün bir sürü laf saydı, “Kusura bakma anne içim geçmiş, yatmışım!” diye yalan söylemek zorunda kaldım. Ama akşam kızım yerde, yatağımın kenarında salatalık bulduğunu söyleyince kıpkırmızı oldum. O telaş ve korkuyla salatalığı atmayı unutmuştum. “Bir ara canım çekmişti yemek için, komodinin üzerine koymuştum ama yere düşmüş demek ki!” diye bir yalan uydurdum. İnanıp inanmadığını bilmiyorum ama ben çok utanmıştım. Bu yaşta, 4 çocuklu bir kadının amına salatalık sokarak kendini becermesini nasıl açıklayabilirdim?
Emine biraz uçarı ve hoppa bir kızdı, bunda gençliğinin de payı vardı elbette. Bir keresinde gittiği kadın doğum doktorunun kendisine çiftlerin hamilelik süresince de cinsel ilişkiye girmelerinde bir problem olmadığını, aksine bunun çok iyi bir şey olduğunu anlattığını söyledi. Doktorun ayrıca kocası ile nasıl ve hangi pozisyonda ilişkiye gireceğini söylediğini de çekinmeden söyledi bana. Böyle konuşunca utandım ama bir şey demedim.
“Ben üstte olursam, ya da ayakta durup eğildiğim zaman bir şey olmazmış, ama sen gel bunu Tahir’e anlat, çok korkuyor bebeğe bir şey olur diye. Söylüyorum ama inanmıyor. Artık elini bile sürmüyor bana!” dedi. Sonra da birkaç defa denediklerini (hatta salonda ayakta yaptıklarını) ama her seferinde Tahir’in çekingen davrandığını anlattı. Kocasının başka kadınlara gidebileceğinden endişe ettiğini söyledi.
“Erkek milleti gebe kadından korkar kızım, ondandır sana yaklaşmaması. Ama Tahir Bey oğlum öyle gidip de gebe karısını boynuzlayacak cinsten bir adam değildir. Sen gönlünü ferah tut!” diyerek nasihat verdim. Ayrıca, “Özelinizle ilgili her şeyi de ulu orta anlatma kimseye!” dedim. Emine koluma vurup, “Rabia abla ben seni yabancı biri gibi görmüyorum ki, ondan anlatıyorum!” dese de “Olsun kızım, annen bile olsa kocanla ilgili böyle şeyleri kimseye söyleme!” diye ilave ettim.
Ancak o gece Emine’nin söylediklerini düşündüm. Onları salonda hayal ettim yanımda kızım yattığı halde. Tahir onu domaltmış ve arkasına geçmiş sikiyordu. Emine’nin karnı biraz büyümüştü, vücudu aldığı kilolarla şişmiş, memeleri de büyümüştü. Tahir amına kökledikçe kalçaları titriyordu. Emine’nin şişen ama gençliğinden kaynaklı sert ve taş gibi olan memeleri sağa sola oynuyordu durmadan. Sağ elimi yorganın altına sokup amımı geceliğimin üstünden okşamaya başladım. Kızım derin bir uykudaydı.
Hayalimde Tahir Emine’ye kökledikçe kalçaları kasılıp sertleşiyordu. Güçlü kollarıyla belinden kavramıştı onu. Kenetlenmiş haldeydiler, o nedenle yarağını görmüyordum. Çıplak ve güçlü vücudu tam karşımdaydı, onlar sikişirken ben onları izliyordum. Parmaklarımın hareketleri hızlanmış, dudaklarımı emiyordum. Aldığım zevkle gözlerim açık halde başımı çeviriyordum hafif hafif. Tıpkı kocamla çocuklarımızın duymaması için sessizce sikiştiğimiz gecelerdeki gibiydim. Yatağın gıcırtısına engel olmak için yerde sikişirdik kocamla. Kalın bir yorgan ya da battaniyeyi yere serer ve üzerinde yapardık.
Tarifsiz bir zevk dalgası tüm vücudumu sararken kasıldım, kasıklarımı sıkıyordum. Sağ elimin parmakları mengeneye sıkışmış gibiydi. Dizlerimden büktüğüm bacaklarımı kendime çekmek istiyor ama kızım uyanır diye korktuğum için yapamıyordum. Kendime geldiğimde geceliğimdeki ıslaklığı fark ettim. Amım yaşadığım yoğun zevkin etkisiyle epeyce sulanmış, külotumu ve geceliğimi ıslatmıştı…
O gece uyuyamadım. Sabah çocuklarım gittikten sonra kalktım yataktan. Tıpkı bir erkeğin külotuna boşalması gibiydi durumum. Amımın bu kadar ıslanmış olmasına şaşırdım. Hemen banyoya koşup yıkandım. Çıkınca tövbe ettim, ama işe yaramayacağını biliyordum…
70 notes · View notes
tekadamsblog · 1 day ago
Text
HİKAYE 28 27 yaşındayım ve bekar bir bayanım. Ailem İzmir’de yaşıyor ve ben de 4 yıldır çalışmak üzere geldiğim İstanbul’da yalnız yaşıyorum. Kızlığımı kaybedeli çok uzun zaman oldu, ama hiçbir zaman kızlık konusunu kafama takmadım. Etrafımda birçok erkek var ve ben bunlardan hoşuma giden bazıları ile birlikte oluyor ve hayatımı dolu dolu yaşıyorum. Erkeklerin beni yiyecek gibi bakmalarına ve taciz etmelerine daha lise yıllarımdan beri alışkınım. Aslında onlara hak vermek lazım, çünkü oldukça güzel ve çekici bir bayanım. 1.71 boyunda, kumral, ela gözlü ve balık etliyim. Özellikle göğüslerimin iriliği ve popomun şekli görümeye değer ve ben de bu özelliklerimle gurur duyarım.
Geçen hafta Çarşamba günü işten biraz geç çıkmış ve malesef servisi kaçırmıştım. Normalde taksiyle giderdim, fakat canım çok sıkıldığı içinmidir bilmiyorum, nedense o gün Mecidiyeköy’den otobüse binmek aklıma geldi. Otobüs durağının kalabalığı beni ilk başta oldukça ürküttü ve vazgeçmek üzereyken, arka arkaya gelen otobüsler düşüncemi değiştirdi. Saat 20:30 civarıydı ve artık hava kararmıştı. Sırada önümde yaşlı bir bayan vardı ve dönüp dönüp bana bakıyor, sanki bana önündeki adamı şikayet eder gibi kaş göz işareti yapıyordu. Ben de merak ettim ve baktım. Kadının önünde iri yarı ve çok çirkin, inşaat işçisi görünümlü bir adam, eli cebinde devamlı aletiyle oynuyor ve etrafına tuhaf tuhaf bakıyordu. Adam bir an arkasını döndü ve göz geldik. Gerçekten ürpermiştim.
Neyse, 2-3 dakika sonra otobüse bindim ve en arka sıralara doğru ilerledim ve oturdum. Otobüs ilerlerken, o çirkin adamın da gelip tam yanımda ayakta durduğunu farkettim. Daha sonra otobüsün kalabalıklaşmasıyla birlikte, omzumda bir sertlik hissettim. O gün üzerimde dar ve göğüs dekolteli bir body ve yırtmaçlı uzun eteğim vardı ve ne yapsam göğüslerimin arasının yukardan görünmesini engelleyemezdim. Adam başımda dikilmiş bir eli cebinde, omzuma dayanıyor ve göğüslerime yiyecekmiş gibi bakıyordu. Rahatsız olmuş ve hareketlenmiştim, ama adam oralı bile değildi ve halen bastırıyordu. Anladığım kadarıyla adamın aleti kalkmıştı, çünkü omzumda hissettiğim şey giderek büyüyordu. Tek vücut olmuştuk…
Köprüden çıktıktan sonraki ilk durakta ben ayağa kalktım ve en arkaya, cam kenarına doğru ilerledim. Amacım bu adamdan kurtulmaktı. Ama tabi ki peşimden geldi ve arkama geçti. Otobüs kalabalıktı ve arkada resmen kapana kısılmıştım. Adam kalçalarıma iyice dayanmıştı, ama ara ara değdirip çekiyordu. Artık ben de yavaş yavaş heyecanlanmaya başlamış ve merakla bana değeceği anı beklemeye ba��lamıştım. Otobüsün ani bir gaza yüklenmesi ile tekrar yek vücut olmuştuk ve artık ben de kendimi adama bastırıyordum. Yanaklarım kıpkırmızı olmuştu ve etrafımdaki insanlar tarafından rahatlıkla anlaşılabilirdi. Amım iyice sulanmıştı ve sadece otobüsten indikten sonra erkek arkadışıma gitmem ve onunla sevişmem gerektiğini düşünüyordum. Arkamdaki yabani adam da artık resmen kerkinerek beni eteğimin üstünden sikmeye başlamıştı.
Otobüs Bostancı’ya geldi, ama ben artık çok kötü durumdaydım. Erkek arkadaşım Adatepe’de oturuyordu ve oraya yürüyerek gidebilirdim. Bostancı’da otobüsten indim ve arkama bakmadan yürümeye başladım. Sahilden yukarı doğru yürürken aklım bu yabani adamın nerede olduğuna takılmıştı ve bu merkala arkama döndüğümde onu gördüm. Bana pis pis bakıyor ve yürürken eli cebinde, aletini karıştırmaya devam ediyordu. Saat 21:00 idi ve arkadaşım ancak 22:00 gibi eve geliyordu, amacım ona sürpriz yapmaktı ve zaman geçirmek üzere tekrar sahile doğru yürümeye başladım ve ilk gördüğüm çay bahçesine oturdum…
Burası bir aile çay bahçesiydi ve adam beni takip etse bile birşey olmaz diye düşünüyordum. Fakat içimde birşeyler de harekete geçmiş, bu adamın aletini inanılmaz bir şekilde merak ediyordum. Daha çayımdan bir yudum almadan adamın iki üç masa önüme oturduğunu ve bana bakarak masanın altından yine aletini karıştırdığını farketmiştim. Adam beni bakışlarıyla yiyor ve resmen sikiyordu. Artık adamın bakışlarına cevap vermeye, adama tuhaf tuhaf bakmaya başladım. Çayım bitince kalkmaya karar verdim. Hesabı ödedim ve arkama bakmadan terkar yürümeye koyuldum. Ve inanın artık beni takip etmesini istemeye başlamıştım. Biraz gittikten sonra arkama baktım, ama adam arkamda yoktu….
Adamın aletinin büyüklüğünü kafamda canlandırırken inanılmaz tahrik olmuştum ve amımın suları bacaklarımın arasına süzülmüştü. Tam bu esnada kestirme olduğunu düşündüğüm bir ara sokaktan caddeye doğru yürürken, 15 metre ilerimdeki inşaatın önünde onu sigara yakarken gördüm. 5 saniye içinde önünden geçecektim. İçimde inanılmaz bir duygu fırtınası vardı ve herşeyi unutmuştum. Nerdeyse bana laf atması için dua ediyordum. Başım önümde tam önünden geçerken, bana belli belirsiz birşey dediğini duydum ve ona doğru bakıp, “Pardon, birşey mi dediniz?” diye sordum. O da, “Hayır abla! Sen birşey mi diyecektin?” dedi. İnanılmaz heyecanlanmıştım. Adamın şivesi ve çirkinliği beni itiyordu, ama aletinin büyüklüğünü merakım benim inşaata girmemi emrediyordu sanki. Artık kelimelerime ben değil, amım hükmediyordu:
– Bu inşaatta mı çalışıyorsun?
– Evet abla!
– Çok varmı daha inşaatın bitmesine?
– Yok abla, 6-7 aya kalmaz biter.
– Kaça burda daireler biliyormusun?
– Abla hiç bilmem. Gündüz gel ustalara sor istersen, onlar bilir.
– Şöyle bitmiş birkaç daire varsa bakabilirmiyim? Biraz geç oldu ama…
– Gel abla istediğin kadar gez, ayıp ediyon!
Bunu derken adamın gözlerindeki ışıltı içimi tekrar ürpertmişti. Bu aslında beni biraz sonra nasıl sikececeğine dair bir sinyaldi ve ben bu sinyali almış daha çok azmıştım. “Tamam!” dedim ve içeri girdim. Giriş kat daha bitmemiş, şantiye gibi bir yerdi. Merakla etrafı incelemeye başladım. Artık amım heyecandan sırılsıklamdı ve dayanamıyordum. Kendimi nasıl siktirsem diye düşünürken, adam aniden beni belimden yakaladı ve naylon kaplı, tahtadan kapısı olan bir odaya soktu. Ben ne olduğunu anlamamıştım, ama bu hareketten acaip memnun kalmıştım. Arkamdan yapışmıştı ve tek vücut olmuştuk. Yaba gibi ellerini öne atıp göğüslerimi yoğururken, arkamda da götüme bastırdığı kalkık sikini hissediyordum. Odanın pencereleri de naylon kaplıydı ve bizi kimse göremezdi. Odada iğrenç bir yatak, piknik tüpü ve bir çaydanlık, bir duvarda çivilere asılmış birkaç eski kıyafet, bir duvarda da ucuz gazetelerden koparılmış, bol bol bikinili manken resimleri vardı. Resimlerin hemen hemen hepsinde (kurumuş döl lekesi olduğunu tahmin ettiğim) lekeler vardı. Resimdeki mankenlere bakarak 31 çekmiş olmalıydı…
Adam beni yatağın üzerine itti ve “Çabuk üzerini çıkar!” dedi. Bunu bana emir verir gibi söylemesi hoşuma gitmişti. Üzerimdeki ceketi çıkardım ve adam daha söylemeden ayağa kalktım ve Body ve Sütyenimi de çıkardım. Adam göğüslerime yiyecekmiş gibi bakıyor ve bir yandan da kendi gömleğini çıkarıyordu. İnanılmaz kıllı bir adamdı ve ben bu yabani adamın önünde, üzerimde sadece eteğimle ayakta duruyordum. Adam gömleğini çıkardıktan sonra bana yaklaştı ve göğüslerimi yalamaya, emmeye başladı. O kadar sert kartal escort emip ısırıyordu ki, canım yanmaya başlamıştı. Ben de ona başından tutarak karşılık veriyordum…
Aniden beni yatağa oturttu ve önüme gelerek pantolonunu çıkarmaya başladı. Ben de ona yardım ettim ve külodunu indirdim. Ama ortaya çıkan kocaman sikini görünce donup kaldım. Adam bana emreder gibi, “Ağzına al!” dedi. Sikin o kadar büyüktü ki, ben nasıl alacağımı düşünürken, ensemden tutarak başımı sikine doğru bastırdı. Ve ben o koca aleti boğazıma kadar almak zorunda kaldım. Artık adamın sikini emip yalamaya baslamıştım. İnanılmaz zevkliydi ve tükürük bezlerim harekete geçmiş, devamlı ağzımın kenarından akıyorlardı. Biraz sonra adamın sikini ağzımdan çıkardım ve ona bakarak sikini göğüslerimin arasına aldım ve sikini kocaman göğüslerimin arasında aşağı yukarı kaydırmaya başladım. Gözlerim adamın suratındaydı, boşalırken alacağı ifadeyi merak ediyordum. Adam az sonra, “Aç ağzını!” deyip, böğürtüler çıkararak boşalmaya başladı. Ben fışkıran dölleri ağzımla yakalamaya çalışıyordum ve büyük kısmı ağzıma kaçmıştı. Boşalması bitince sikini ağzıma alıp yalayarak temizledim. Doğruldum ve elime su dökmesini, ağzımı çalkalamam gerektiğini söyledim. Küçük plastik bir bidondan elime su döküyor, ben de ağzımı çalkalayıp yerdeki leğene ağzımda kalan döllerini tükürüyordum
Daha sonra adam külodumu çıkarıp yatağa yatmamı pendik escort ve bacaklarımı aralamamı söyledi. Ben büyülenmiş gibi her dediğini yapıyor ve bekliyordum. Ve adam üzerime gelip, sikini amımın ağzına yerleştirdi ve yüklenmeye başladı. O ana kadar birçok erkekle sikiştiğim ve değişik değişik yaraklar yediğim halde, sanki ilk kez kızlığım bozuluyor gibi hissediyordum ve adamın sikini almakta zorlanıyordum. Sonunda hepsini dibine kadar kökledi ve “Orospu seni otobüste gördüğümden beri sikmek istiyordum!” diyerek gidip gelmeye başladı. Benim, “Yavaş ol lütfen!” dememe aldırış etmeden hoyratça sikiyordu beni. Yaklaşık 25 dakika kadar, beni şekilden şekile, pozisyondan pozisyona sokarak siktikten sonra, en son domaltıp, (tüm itirazlarıma ve bağırmalarıma rağmen) o koca sikini götüme soktu ve birkaç kez gidip geldikten sonra götümün derinliklerine böğürerek boşaldı…
Üzerimden kalktığında ben de kalktım, ama ayakta zor duruyordum. Bir an önce giyinip ordan gitmem gerekiyordu. Tam elbiselerime uzanmıştım ki, adam bana, yukarıda 16 yaşında ve daha önce hiç kadın sikmemiş yeğeni olduğunu ve ona da bir kıyak yapıp yapamayacağımı sordu. Aslında hiç halim yoktu, ama çaresiz tamam dedim, çünkü burda beni kesseler kimsenin ruhu duymazdı. Adam çocuğa seslendi ve çağırdı. Çocuk gelip beni görünce, heyecandan az kalsın bayılıyordu. Çocuk ta bir kere ağzıma boşaldıktan ve bir kere de amımı siktikten sonra, ben apar topar elbiselerimi giyip, ordan kaçarcasına uzaklaştım ve sevgilime gitmek yerine direkt kendi evime gittim. Artık bu gece bir sikişmeye daha dayanamayacaktım çünkü.
33 notes · View notes
tekadamsblog · 1 day ago
Text
HİKAYE 27 Merhaba, ben Şahin. 33 yaşında atletik yapılı, seksi çok seven ve birçok milletten kadınla beraber olmuş biriyim. Şu an, Filipinli bir kadınla evliyim ve birlikte Londra'da yaşıyoruz.
Bu geçtiğimiz yaz karımın memleketi olan Filipinlere gittik. Karımın benden önceki evliliğinden olma 16 yaşında Viktoria isimli bir kızı (ben kısaca Viki diyorum) ve 17 yaşında Romel isiminde bir erkek çocuğu var, Manila'da bir apartman dairesinde yaşıyorlar. Biz karımla gideli 2 - 3 gün olmuş, bir araba kiralayıp gezmeye başlamıştık. Orda havalar tropikal iklim olduğu için çok sıcaktı ve sadece yatak odasında bir klima vardı. Bu yüzden karımla ben o odada kalıyorduk. Yalnız daha önce bu oda üvey kızım Viki'ye aitti ve kendisi biz yatana dek yanımızda kalıyor ve annesiyle hasret gideriyordu. Viki bana karşı da çok içten ve samimi davranıyordu.
Biz karımla seks yaparken çok sesli seks yaparız. Yani karım sikiş anında yüksek sesle inler, bağırır ve ağzına gelen sevgi, bazen de kışkırtıcı, küfürlü sözler söyler. Tabi ki İngilizce! Orada İngilizce ikinci dildir. Benim sikim çok kalın ve uzun. Vücudum da aşırı olmamakla birlikte kıllıdır. Orada kıllı erkek pek yok. Bu yüzden, hem yakışıklı, hemde uzun boyluluğun verdiği avantajla, her gittiğim yerde hanımların ilgisini açıkca hissediyorum. Karım da beni kıskandığı için, beni bitirene dek seks yapmak istiyordu. Karımla hemen hemen her gece, saatlerce sikişiriz.
Bu arada evde üvey kızım Viki ile yakınlaşmalar başlamıştı. Banyo çıkışı, yada karımla sikiştikten sonra soğuk duşa giderken, kapının yakınında yada banyodan çıkarken karşılaşıyorduk Viki ile hep. Anladım ki bizi izliyordu... ve önüme bakıp gülümsüyordu. Bunu fark ettikten sonra artık Viki'nin yarağımı görmesini sağlamak için fırsat buldukça ortalıkta çıplak geziniyordum. Viki ise çaktırmadan, uzun bakışlarla yarağımı inceliyor ve dudaklarını ısırıyordu.
Derken bir gün karım Alabang denilen semte, hasta annesinin yanına gitti. Annesi hastahanedeydi ve karım da mesleği sağlıkçı olduğu için annesiyle ilgilenmek için gitmişti. Akşam üvey oğlum Romel arkadaşlarıyla takılmış, biz de evde Viki ile yalnız kalmıştık. Viki sıcaktan uyuyamadığını, annesi dönene kadar bizim odada kalmak istediğini söyleyince, ben de ona şakalaşarak, "Gel beraber yatarız, ben senin baban sayılırım." deyip saçlarını okşadım...
Bu arada üvey kızım Viki 1.72 boyunda, beline kadar inen siyah saçları, hafif çekik gözlü, buğday tenli, basketbol topu yuvarlaklığında götü ve mandalina kadar dik sert göğüsleriyle tam bir uzak doğu lolitası. Viki bana biraz daha sokuldu ve "Ama annem yanlış anlayabilir!" dedi. Ben de, "Annene söylemeyiz ohalde!" dedim, "Peki, ama bir şartla, ben sana ne istersem yapacağım, ama sen bana benim istemediğim hiç bir şey yapmayacaksın." dedi. Aramızda kalmak şartıyla, "Tamam." deyip kabul ettim.
Akşam Viki ile dışarıya eğlenmeye, sahil kenarında bir diskoya gittik. Hafif alkollü içecekler içip, dans ediyorduk. Viki uzun bacaklarını açıkta bırakan, sadece poposunu zor örten bir mini giymiş, askılı buluzuyla, etraftaki kişilerin beni kıskandıran bakışlarına sebep oluyordu. Kulağına eğilerek, herkesin bizi sevgili olarak düşündüğünü söyledim. Viki de, "Olsun, bundan rahatsız mı oluyorsun?" dedi. Ben de, "Yok, aksine mutluyum, keşke annenin yerinde sen benimle olsaydın!" dedim. Viki bana daha da yaklaşarak, bunun olabileceğini, hep yakınımda kalmak istediğini söyledi. Bende dayanacak hal kalmamıştı artık. Eve dönerken yolda konuşuyor, sürekli bana dokunuyor, elimi yada kolumu okşuyordu.
Eve dönünce sırayla duşa girdik, önce ben, sonra o duş alıp yatağa döndü. Viki'nin üzerinde kısa bir tişört ve külot, benim üzerimde ise sadece şort vardı. Eliyle göğsümün kıllarına dokunuyor, okşar gibi yapıyordu. Ve bir süre sonra bana, yarrağımı görmek istediğini, söyledi. Artık dayanamıyordum, zaten yarrağım da iyice kalkmıştı ve şortumu zorluyordu! Şortumu sıyırıp çıkardığımda Viki'nin gözleri iyice açıldı ve "Woww, geçen koridorda gördüğüm halinden çok daha büyükmüş! Dokunabilir miyim?" dedi. "Tabii ki dokunabilirsin!" dedim. Yavaşca elini uzattı ve yarrağımı tuttu, incelemeye, oynamaya ve nazikce okşamaya başladı. Taşaklarımı avuçluyor, yarrağımın başına öpücükler konduruyordu. Ben de elimi poposuna attım ve külodunun üzerinden kalçalarını okşuyordum. Fakat kalçalarına uzanmakta zorlanıyordum ve külodu varken rahat olmuyordu.
Bunu farkeden Viki, "Bir saniye!" deyip doğruldu, önce tişörtünü ardından da külodunu çıkardı, kalçalarını bana daha da yaklaştırarak yarrağımı yalamaya, emmeye devam etti. Şimdi daha rahat olmuştu ama daha da rahat ve zevkli olabilirdi. Bacaklarından tuttuğum gibi, amı tam yüzüme gelecek şekilde üzerime çektim. 69 olduk. Viki'nin tazecik, kaymak gibi amı ağzıma ve burnuma değiyordu. Götünün yanaklarını iki yana ayırıp birleştiriyordum. Götünün yanaklarını her ayırıp birleştirdiğimde, amının dudakları ve götünün deliği de açılıp kapanıyordu.
Viki yarrağımı deli gibi yalarken, ben de amının dudaklarını, klitorisini ağzıma alıp emiyordum, dilimi amının deliğine sokup çıkarıyordum. Amı iyice ıslanmış ve kayganlaşmıştı. Parmağımı götünün daracık deliğine sokunca, Viki bir an irkildi ve amını yüzüme iyice bastırarak ileri geri salınmaya başladı. Viki yarrağımı yalamayı bırakmış, iki eliyle bacaklarımdan sıkıca tutunarak, daha hızlı bir şekilde amını ağzıma sürtüyor, garip sesler çıkararak inliyordu. Çok geçmeden titreyerek orgazm oldu ve yüzüme boşaldı. Ama ne boşalma! Sanki hiç bitmeyecek gibi boşalıyordu. O boşaldıkca ben de amının sularını yalayıp yutuyordum.
Viki'nin titremeleri ve boşalması bitince üzerimden indi, yanıma uzandı. Nefes nefese kalmıştı, "Tanrım, olmaz böyle birşey! Çıktığım çocukla iki senedir sikişiyorum, ama ilk defa böyle orgazm oldum!" dedi. Dudaklarımı öpüyordu. Ben de Viki'nin saçlarını okşuyordum. Kulaklarını, boynunu ve omuzbaşlarını öperek memelerine geldim. Memelerini okşamaya, memeuçlarıyla oynamaya başladım. Küçük memeuçlarını ağzıma alıp emdikçe daha da büyüyüp sertleştiler. Viki gözlerini kapamış, yeniden inlemeye ve bacaklarını oynatmaya başlamıştı bile.
Elimi amına attığımda, amının tekrar nemlendiğini hissettim. Bacaklarını ayırdım, amını öpmeye ve yalamaya başladım. Dilimi amına soktuğumda Viki doğruldu, saçlarımdan tutarak beni durdurdu, "Bu kadar yeter! Beni sikmeni istiyorum! Hadi, aynı annemi siktiğin gibi sik beni!" dedi. Bacaklarını yukarı çekerek iyice yanlara ayırdı ve beni üzerine çekti. Amının dudaklarını araladım, yarrağımın kafasını amının deliğine dayayıp yavaşca ittirmeye başladım. Yarrağım Viki'nin daracık amını genişlete genişlete ilerliyordu. Viki'nin amı ıslak ve kaygan olmasına rağmen girerken yarrağım zorlanıyordu.
Yarrağım daha yarısına kadar anca girmişti ve Viki gözlerini kapamış, bağırmamak için kendini zor tutuyor, dudaklarını ısırıyordu. Yarrağımın kalan yarısını da birden kökleyince Viki'nin bağırmasını bir duymalıydınız. Annesinin bağırmaları bunun yanında sinek vızıltısı gibi kalır. Yarrağımı amında hareket ettirmeden bir süre bekledikten sonra yavaş yavaş çıkarıp sokmaya başladım. Her çıkarıp soktuğumda Viki deli gibi inliyor, "Yırttın amımı, parçaladın amımı!" diye bağırıyordu. O bağırdıkca ben hızlanıyordum, daha sert sokup çıkarıyordum. Biraz sonra bağırmaları bitti, sadece ağlar gibi inlemeye ve titremeye başladı. Yeniden orgazm oluyordu. Altımda kasılarak çırpınıyor ve boşalıyordu. Artık amının sularıyla iyice kayganlaşan yarrağım daha rahat girip çıkıyordu. Ben de gelmek üzereydim, yarrağımı amından çıkardım ve menilerimi Vikinin göbeğine, memelerine attırarak boşaldım...
Yanyana uzandık ve biraz soluklandık. Viki, "Sen annemi sikerken, annemin neden okadar çok inlediğini ve bağırdığını şimdi anlıyorum!" dedi. "Anneni götten de sikiyorum, biraz da o yüzden bağırıyor." dedim. "Beni de götten sikmeyi düşünüyorsan, unut! Hayatta siktirmem götten! Fakat göt sikmeyi çok seviyorsan, abim Romel'i sikebilirsin, o siktiriyor götten!" deyince duyduklarım karşısında şok oldum. Ne düşüneceğimi, ne söyleyeceğimi bilemedim. Viki gülerek, "Abimin Biseksuel olduğunu bilmiyordun değil mi?" dedi. "Bilmiyordum!" dedim ve kalktım, duş almak için banyoya gittim.
Banyoda duşun altında Viki'nin üvey oğlum Romel hakkında söylediği şeyler aklımdan çıkmıyordu birtürlü. Kafamda karmaşık düşüncelerle duş alıp banyodan çıkarken yarrağım yeniden kalkmış, kazık gibi olmuştu. Yarrağımı ovalayarak salondan geçerken birden dışkapı açıldı ve üvey oğlum Romel salona girdi. Ben salonun ortasında çırılçıplak, kalkık bir yarrakla kaldım öylece. Romel arkadaşlarıyla dışarda biraz içmiş, kafası çakırkeyif, gözünü yarrağıma dikerek yanıma geldi...
Hiçbirşey söylemeden önüme dizçöktü ve yarrağıma sarıldı. Yarrağımı öpüp okşadı, ağzına aldı ve emmeye başladı. Yarrağımı biraz emdikten sonra kalktı ve beni koltuğa oturttu. Çabucak soyundu ve yarrağımı yalamaya, emmeye devam etti. Okadar iyi yapıyordu ki bu işi, yarrağımı gırtlağına kadar sokup çıkarıyordu. Sonra ayağa kalktı ve arkasını döndü, eline tükürerek götünün deliğini ıslattı, öne doğru eğildi, yarrağımı bir eliyle tutarak göt deliğine dayadı ve yavaşca yarrağıma oturmaya başladı. Bense şaşkınlıkla yarrağımın milim milim üvey oğlumun götüne girişini izliyordum...
Genelde birlikte olduğum kadınları götten de sikiyordum, ama hayatımda daha önce hiç erkek sikmemiştim, bu ilk defa oluyordu. Ve üstelik de üvey oğlumun götünü sikiyordum. Fakat Romel'in uzun zamandan beri götünü siktirdiği hemen belli oluyordu. Nerdeyse bana yapacak hiç birşey kalmıyordu, herşeyi kendisi yönlendiriyordu. Az sonra yarrağım götüne tümden girmişti. Romel yarrağımın üstünde kalkıp oturmaya başlayınca, artık ben de olaya iştirak ettim. Romel'in kalçalarını iki elimle sıkıca kavrayıp, Romel her kalkıp geri oturacağında, kalçalarından kendime çekiyor ve aynı zamanda da yarrağımı alttan yukarı ittiriyordum, sanki taşaklarımı da sokacakmışım gibi.
Bir daha kalkıp yarrağıma oturduğunda, Romel'i kucakladığım gibi koltuğa domalttım. Artık insiyatif bende idi. Romel iki eliyle kalçalarını ayırıyor, ben de Romel'i omuzlarından tutarak, sıkıca kendime çekip götünü sikiyordum. Kadınları götten sikerken yarım saat - bir saat sürerdi, ama Romel'in götünü 15 dakika anca siktim ve gelmek üzereydim. Romel, hızlanmamdan ve daha sert sokup çıkarmamdan geleceğimi hissetmiş olmalı ki, "Ağzıma boşal." dedi ve altımdan kurtulup, yarrağımı ağzına aldı, emmeye başladı. Birkaç saniye sonra Romel'in ağzına patladım. Romel menilerimi yuttu ve iliğimi kurutana kadar yarrağımı emmeye devam etti.
Romel'in ağzında küçülen yarrağımı çektiğimde dizlerim titriyordu. Kendimi koltuğa zor attım. O anda salon kapısında duran kızım Viki ile göz göze geldik. Viki, ben dönmeyince merak etmiş ve bana bakmaya banyoya giderken, salonda abisini nasıl siktiğimi baştan sonuna kadar izlemiş. Viki çırılçıplak halde yanıma gelip oturunca, bu sefer şaşırma sırası Romel'deydi. Fakat kızkardeşinin de benimle sikiştiğini anlaması çok sürmedi, "Ne olacak şimdi?" diye sordu bana. "Ne olacağı var mı daha?" dedim. Üçümüz birlikte duş alıp yatak odasına gittik. Birini sağıma aldım, birini soluma, sabaha kadar değişik pozisyonlarda, hem üvey kızımı, hem de üvey oğlumu siktim!
Sikişmelerimiz halen devam ediyor. Karımın bu olaylardan henüz haberi yok
23 notes · View notes
tekadamsblog · 1 day ago
Text
HİKAYE 26 Selam ben Açelya, 18 yaşında, esmer, 1.65 boyunda, uzun saçlı, dolgun dudaklı, iri göğüslü bir kızım. Lise sona giderken dersaneye Tolga ile birlikte başlamıştık. Tolga'yı oldum olası çok beğenirdim. Benden biraz daha uzun boylu, esmer, dalgalı uzun saçlı, hafif kaslı ve çok yakışıklı bir çocuktu. Ne zaman tokalaşmak için elini tutsam, alev alev yanıyor bu çocuk diye düşünürdüm. Pantolonunun önüne ne zaman gözüm kaysa, yarağının pantolonunda yarattığı hafif çıkıntı dikkatimi çekerdi. Yanaktan öpüşmek için ona sarıldığımda, amımı çaktırmadan yarağına bastırır, onu içime almayı deli gibi düşlerdim. Zaten kızlığımı da yine onu düşlediğim bir gün amıma salatalık sokarak kendim bozmuştum...
Dersaneye başlayıp da Tolga'yı görünce arzularım yeniden depreşmişti. Hiç erkek siki girmemiş olan amım, yeniden, üstelik daha çok istiyordu onu. İlk önceleri ayrı olan sınıflarımızı hocalara yalvararak birleştirmeyi başarmıştım. Her ders saati çaktırmadan Tolga'yı gözleyip, sıranın köşesine amımı sürterek orgazm oluyordum. Bazen sınıfta yalnız kaldığımda, ya da tuvalette, amımı parmaklayarak onu hayal ediyordum. Bir iki kere onu da bana bakarken yakalamıştım. Aslında sexy olmayı hiç beceremezdim, ama hikayelerde okuduğum kızlar gibi giyiniyor, göğüslerimi çaktırmadan açıyor, hem onun, hem de dersimize giren erkek hocaların şehvetle bana bakmasına sebep olmayı beceriyordum...
Dersanenin bitmesine bir hafta kala, meslek seçimiyle ilgili bir seminer için küçücük bir sınıfta 40 kişi toplanmıştık. Sonradan geldiğim için boş bir yer bulmak için etrafıma bakındım. Tolga'nın sol yanı boştu. Vücudumdaki ateşin hafif yükseldiğini hissettim. Dudaklarımı hafifçe ısırdım, onlar da ateş gibi olmuşlardı. Acele etmiyormuş gibi görünmeye çalışarak, onun yanına oturdum. Tolga ile kollarımız birbirine değiyordu, teni herzamanki gibi sıcacıktı. İlkbaharın son ayları olduğu için üzerinde tişört ve kot pantolon vardı, bu yüzden tenini her zamankinden daha iyi hissedebiliyordum. Tolga, gözlerinde umursamaz bakışıyla sıranın üstünde duran plastik bardaktaki kahvesine bakıyordu. Seminer başlamıştı, ama benim gözüm Tolga'dan başka hiçbir şeyi görmez olmuştu. Projeksiyon kullanılacağı için sınıf karartılmıştı. Kulaklarıma kadar her yerimin deli gibi yandığını hissediyordum.
Bir süre sonra, daha hiçbir şey yapmadan, sadece hayal ettiğim halde amımdan ılık suların küloduma aktığını hissettim. Tolga'nın pantolonunun önündeki çıkıntıya gözlerimi diktim ve dudaklarımı yalayarak, yarağının ağzımda olduğunu hayal ediyordum. Bacağımı da, kolum gibi Tolga'nın bacağına yapıştırdım. Tolga'nın sıcaklığı beni iyice kudurtmuştu. Sırada hafif hafif kıpırdanmaya başladım. Tolga karşıdaki ekrana bakıyormuş gibi görünüyordu. Artık onun ne yaptığımı anlayıp anlamaması umrumda değildi. İkinci kez boşalana kadar sessizce, sadece yanımda oturan birinin duyabileceği kadar hızlı nefesler alarak, sıraya ve kolum ve bacağımla Tolga'nın tenine sürtünmeye devam ettim. Bu arada Tolga'nın dikkati de dağılmış, ben boşalana kadar üzerimden bir an olsun ayırmadığı boş gözleriyle beni seyretmişti. Ben boşalıp dinginleşince, Tolga hiçbir şey olmamış gibi yeniden kahve bardağına odaklandı.
Şehvetim biraz olsun dinmişti. Biraz utanarak, biraz da Tolga'nın sonunda arzularımı anlamasından dolayı rahatlayarak sıradan kalktım. Hocaya midemin bulandığını söyleyerek, sınıftan çıktım. Tuvalete gidip kendimi parmaklamak niyetindeydim. Tuvalete giderken, Tolga ile birlikte hergün ders yaptığımız sınıfın boş olduğunu görünce, hemen içeriye girip kapıyı kapattım. Eteğimi kaldırıp, elimi külotumun içine daldırdım. Amım iyice kayganlaşmıştı. Elimi amımdan çıkarıp, parmaklarıma bulaşan am suyumu yaladım. Sonra ıslak parmaklarımı yeniden amıma soktum. İki parmağımla amımın içinde git gel yaparken, başparmağımla da klitorisimi okşuyordum. Herkesin seminerde olduğunu bildiğimden hafif hafif inlemeye başladım, kimse duymayacaktı nasıl olsa. Dudaklarımı deli gibi ısırıyor, bir elimle de göğsümü yoğuruyordum. Tam üçüncü orgazmıma doğru ilerlerken, aniden kapı açılmış ve kendimi toparlamaya fırsat bulamamıştım. İşte şimdi kovuldum dersaneden diye aklımdan geçirirken, içeri girenin Tolga olduğunu gördüm. Seminer bitmişti anlaşılan. Tolga ne yaptığımı görmemiş gibi davranarak, sırasının altındaki kitaplarını toplamaya çalışıyordu. Onun beni görmezden gelmesi beni iyice delirtmişti. Üstelik onu daha da arzulamaya başlamıştım.
Fırsat bu fırsattı, hemen kıyafetlerimi düzeltip, sınıfın kapısını kapattım ve kapının arkasına yaslandım. Tolga elinde kitaplarıyla yanıma gelip (Çekil!) der gibi ters ters baktı. Elindeki kitapları alıp, ona sarıldım. Tolga ise, "Kızım git başımdan!" deyip beni geriye doğru ittiğinde, öfkem ve arzum bir kat daha arttı. Ona, "Seni istiyorum Tolga!" deyip, birkez daha sarılıp, dudaklarına yapıştım. Dudaklarını emiyor, ısırıyordum. Bir süre sonra o da benim dudaklarıma yapışmıştı. O benden çok daha kuvvetli emiyordu. Dilini ağzıma soktu. Onun dilini emmeye başladım. Dillerimiz, adeta bizim günlerdir oynadığımız gibi kovalamaca oynuyorlardı. Tolga dudaklarımı bırakıp yavaşça boynuma doğru indi ve deli gibi boynumu yalamaya başladı. Bu beni müthiş tahrik etmişti. Boynumda hissettiğim her dil darbesinde amımın daha da ateşlendiğini hissediyordum. Boynumu yalayıp beni iyice delirttikten sonra göğüslerime doğru indi. Tişörtümü yukarı kaldırdı, sütyenimi yukarı çekti ve sağ göğsümden daha büyük olan sol göğsümü yalamaya, ısırmaya başladı. Bir eliyle de göbeğimi avuçluyordu. Dimdik olmuş göğüsuçlarımı emdi ve beni az önce kitaplarını aldığı sıraya doğru çekip, yanına oturttu.
Fermuarını açarak, yarağı dışarıya çıkacak kadar pantolonunu indirdi. Dimdik olmuş yarağını ve üzerinde çoktan oluşmuş olan zevk suyunu ilk kez o zaman gördüm. Düşündüğümden daha muhteşemdi. Ürkekçe yarağına dokundum. Tolga ise, "Fazla vaktimiz yok!" diyerek saçlarımdan tuttu ve dudaklarımı yarağına bastırdı. Daha önce kimsenin yarağını yalamamıştım. Ağzımı açtığımda yarağı gırtlağıma kadar girdi. Kusacak gibi olmuştum. Acemice yalamaya, emmeye başladım. Tolga, "Çok güzel yalıyorsun, mmhhh, devam et!" diyerek bana yönergeler veriyordu. Yarağını kökten uca kadar yalıyor, sonra ucundaki zevk sularını emiyordum. Sonra taşaklarını emiyor ve tekrar yukarıya doğru yalamaya devam ediyordum. "Evet, işte böyle!" diyordu her hareketimde. Bu arada o da bir elini külotumun içine sokmuş, amımı parmaklıyordu. Deli gibi sokuyordu parmaklarını amıma. Bazen tırnakları batıyordu ve bu bana hem acı, hem zevk veriyordu...
Ben onun parmaklarına boşalmıştım, ama onun yarağını halen yalıyordum. Yarağının başının çevresinde dilimi gezdirdim ve bir Lolipop şekeri emer gibi başını emmeye başladım. Tolga bir anda zevke geldi ve saçlarımdan tutup ağzımda git gel yapmaya başladı. Resmen ağzımı sikiyordu, "Güzel mi yarağım?" diyordu bir taraftan da. Ben de inleyerek onay veriyordum. Yine birden saçlarımdan tuttu ve yarağını ağzımdan çıkardı. "Ne oldu?" dedim bozulmuş bir sesle. Ama Tolga hiçbir şey söylemeden kalktı, toparlandı ve bana da emreder gibi toparlanmamı söyledi. Oysa ben ağzıma boşalacağını sanmıştım. O sırada dışarıdan bir kalabalığın sesini duydum. Yandaki sınıfın dersi bitmişti ve benim de sikişme hayalim suya düşmüştü. Mutsuzca eşyalarımı toplarken, Tolga'nın çoktan sınıftan çıkmış olduğunu fark ettim. Bu umursamazlığından dolayı ona iyice kızmıştım.
Elimde eşyalarımla sinirli sinirli sınıftan çıkıp, asansöre doğru hızlı hızlı ilerledim. Tolga tam asansörün yanında bekliyordu. Beni görünce yüzünde daha önce hiç görmediğim tutkulu ve hınzır bir gülümseme belirdi. Asansör gelir gelmez kolumdan tutup beni içeriye çekti. Birkaç kat inmiştik ki, birden stop düğmesine bastı. Şak diye duran küçücük asansörün içinde yalnızdık şimdi. Yakalanmaktan korkuyordum, aşağı inmek istediğimi söyledim. O ise beni hiç dinlemiyordu. Beni asansörün aynasına yaslayarak, kısacık ve şehvetle öptü. Bu kısacık öpüşmede dudaklarımı morartacak kadar ısırmıştı. Sonra hemen eteğmi kaldırıp, külodumu indirdi. "Dur yapma, yakalanacağız!" diye yalvarıyordum. "Birşey olmaz!" dedi ve amımı da dudaklarımı öptüğü gibi kısacık öptü. Amım ıslanmıştı ve onun dudaklarına da amımın suyu bulaşmıştı. Dudaklarını yalayıp, "Bal gibi amın var güzelim!" dedi. İyi ki de kıllarını ağdayla almış ve amımı kaymak gibi yapmıştım. Hemen arkamı döndürdü ve sırtıma bastırarak beni hafifçe domalttı. Götümü sikecekti galiba, "Götüme sokma nolur!" dedim. Tolga ise, "Kaymak gibi amcığını patlatmak varken götüne niye sokayım yavrum?" dedi. Beni bakire sanıyordu sanırım. Bozuntuya vermedim ve asansörün aynasının altındaki demirden tutunup, önünde iyice domaldım.
Popoma kocaman şaplak attı ve tutkulu bir sesle, "Merak etme güzelim, birgün bu yumurta gibi götünü de sikecem!" dedi. "Sik canım, sik aşkım, bütün deliklerimi sik!" diye inledim. Bu sözlerimi duyunca yarağının başını sulanmış amcığıma dayadı ve birden köküne kadar soktu. Mutluluk, zevk ve acıdan bir çığlık atmıştım. Tolga ise, "Ohhh, sıcacık amcığın var bebeğim!" dedi ve hiç vakit kaybetmeden içimde git gel yapmaya başladı. Bense deli gibi inliyordum. Bütün vucudum şimdi daha beter yanıyordu. Kulaklarım uğulduyor, başım dönüyordu. Yarağının her damarını daracık amımda hissedip, zevkten çıldırıyordum. O içimdeyken bir kere boşalmıştım, artık yarağının amımda daha rahat kaydığını hissediyordum. Amımı resmen çatır çatır sikiyor, "Artık benim kadınım oldun bebeğim! Güzel sikiyormuyum amcığını?" diyerek pompalıyordu.
Ben de, artan yakalanma korkusu ve zevkin verdiği baş dönmesiyle, "Çok güzel sikiyorsun aşkım!" diyerek inliyordum. Birden başparmağını da göt deliğime soktu. Yarağıyla amıma pompalarken, götümü de başparmağıyla sikiyordu. Ben artık uçuyordum zevkten. Tolga bir süre sonra, "Geliyorum bebeğim!" dedi. Arkama kenetlenip, yarağını köküne kadar amıma bastırdı ve içime boşaldı. Yarağından fışkıran sıcacık döllerini amcığımın ta en derininde hissettim. Bu artık zevkin doruk noktasıydı benim için, ben de çığlık atarak boşaldım. Fakat bunun zevkini fazla yaşayamadım, Tolga yarağını hemen amımdan çıkardı ve külotumu tekrar yukarı çekti. Kendisi de fermuarını çekip, asansörü çalıştırdı. Asansör aşağıya inip, kapılar açıldığında, aşağıdakiler yaklaşık 5 dakikadır asansörü beklediklerini söyleyince, Tolga da asansörde kalmış olduğumuz ve benim panik atak olduğum yalanını uydurdu...
65 notes · View notes
tekadamsblog · 1 day ago
Photo
Tumblr media
9K notes · View notes
tekadamsblog · 1 day ago
Text
Ciftlerimizden...
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
224 notes · View notes
tekadamsblog · 1 day ago
Text
Kocam Sayemde Terfi Aldı
30 yaşında,yeşil gözlü,esmer,balık etli, evli, çocuksuz,bir banka da çalışıyorum.Eşim,özel bir şirkette çalışıyor.Bir hafta sonu, eşim, patronunun villasında vereceği partiye davetli olduğumuzu ve çok şık olmamı istedi.Patronu bu partiden sonra,terfileri açıklayacakmış ve eşimin de müdür olma durumu varmış.Dekolte bir bluz ve altıma da mini eteğimi giydim.Villa,şehir dışında, çok büyük bir salonu vardı ve gerçekten muhteşemdi.İçerisi, tanınmış çok şık davetliler ile dolmuştu.Eşimin Patronu Selim bey ve güzel eşi inci hn.,bize çok yakınlık gösterdiler.İçki takdim edip ısrarla içmemi istediler,Eşimin de ısrarıyla, kıramayıp içtim.Bir müddet sonra,anlayamadığım bir şekilde, içim kavrulmaya,yanmaya başlamıştı.Eşim,bir ara yanımdan ayrıldı,Selim bey yanıma gelip,beni dansa kaldırdı,kıramadım,dans esnasında,Selim bey’in bana iltifatları,kaslı vücudu,sürdüğü hoş parfüm kokusu,içkinin de tesiriyle,içim bir hoş oluyordu,adeta kendimden geçer gibi oluyordum.Beni kendine çekerek tek vücut olmuştuk ve elleri sırtımda,kalçamda dolaşıyordu,içimde bir kıpırdanma,sevişme isteği kaplamıştı…(    ) Penisinin kalktığını ve baskı yaptığını hissediyordum.Başımın döndüğünü ve kendimi iyi hissetmediğimi kendisine söyledim.Eşine bir işaret yaptı ve Eşi İnci hn., yanıma gelerek,nazikçe koluma girdi ve beni üst katta odalardan birine çıkardı,yatağa uzanmamı sağladı.Gerçekten çok başım dönüyordu ve her tarafım uyuşmuş gibiydi, aşırı bir şekilde sevişme arzusu vardı.İnci hn. ayakkabılarımı, bluzümü,sütyenimi, ardından eteğimi nazikçe çıkardı,Şaşkınlık içindeydim ama mani olmak gibi hiçbirşey yapamıyordum.Kendimi ona teslim etmiştim.Elbisesini,sütyenini ve kilodunu çıkardı ve üstüme çıkarak öpmeye,okşamaya başladı,dudaklarımdan çılgınca öpüyor ve yalıyordu.Bu arada çok tatlı olduğumu fısıldıyordu.Elleri de vücudumun her yerinde dolaşıyor ve memelerimi sıkıyordu.Meme uçlarımı öpüp emince çok tahrik olmuştum.üzerime çıkıp,amcığını ağzıma verdi ve emmemi,yalamamı istedi,dediğini yaptım,inleyip,çığlıklar atıyordu,bir müddet sonra boşalıp yanıma uzandı,dudaklarımdan bol bol öptü.Teşekkür etti.Cep telefonundan eşini arayıp,odaya çağırırken,kendi de giyinmeye başladı.Biraz sonra Selim bey odaya girdi,İnci hn. da dışarı çıktıBir müddet hayranlıkla beni seyretti ve hiç bir şey konuşmadan,elbisesini çıkardı ve tamamen soyundu. Kilodunu çıkardığında, dev yarağını gördüm ve korktum.Yanıma uzandı,nazikçe kilodumu çıkardı ve çılgınca her tarafımı öpmeye, yalamaya,sıkmaya başladı,güçlü kolları/elleri her tarafımda dolaşıyor ve beni hiç boş bırakmıyordu,çok tahrik olmuştum,ne eşim ne evliliğim aklımda idi sadece sevişmek ve sikilmek istiyordum,Vücudumu çevirdi,sırtımı öpüp yaladı,popomu,kalçalarımı, öptü,sıktı yaladı,ellerini hoyratça kullanıyordu,harika sevişiyordu,sonra,69 yaptı ve yarağını ağzıma verdi,sokup çıkarmasını,taşaklarını okşamamı istedi kendi de bir parmağını göt deliğme sokuyordu, amcığımı aralayıp,emmeye ve parmağını sokup çıkarmaya başladı, bu beni adeta bitirmişti, artık dayanamıyordum,içime girmesini fısıldadım,doğruldu, bacaklarımı kaldırdı ve dev yarağını amcığıma sürtmeye başladı.Beni çıldırtıyordu, adeta yalvarıyor sikmesini istiyordum,nihayet sertçe içime girdi,çığlıklarım odayı inletiyordu, girip çıktıkça, acım hafiflemeye ve zevk almaya başlıyordum,bacaklarım ile vücudunu sarmalamıştım ve içimden hiç çıkmasın istiyordum.Zevkin doruklarına çıkmıştım, nihayet bir müddet sonra, beraberce patlayıp boşaldık.çok güzeldi,Çok zevk almıştım, Eşimle bile hiç böyle sevişmemiştim, Selim Bey gerçekten bir kadını mutlu etmesini, sikmesini çok iyi biliyordu.(    )İçimden çıktı ve yanıma uzandı,Birbirimize sıkı sıkı sarılmıştık.Bol bol öpüştük, çok yorulmuştum ama çok ta mutlu olmuştum. Havlu ile amcığımı nazikçe sildi,kulağıma, eşimin artık müdür olduğunu söyledi.Eşi ile beni çok beğendiklerini ve bana sahip olmak istediklerini eşime de söylemişer.Tabi bu çok hoşuma gitmişti.Bundan sonra sık buluşacağımızı ve sikişmelere devam edeceğimizi söyledi,tabi ki,bende isterim dedim.Dudağımdan öptü.İstirahat etmemi ve eşimin gittiğini ve benim burada olduğundan/ bu gece kalacağımdan haberi var dedi. Giyindi ve aşağıya indi.daha sonra sabaha karşı İnci hn. ve selim bey ile yeniden grup olarak seviştik ve sikiştik,harika bir gece geçirmiş ve yarağa doymuştum.  Eşim Müdür olduğu için çok memnundu ve bana da her zaman müsaade ediyordu.
182 notes · View notes
tekadamsblog · 1 day ago
Text
Ben ferda 170 boyunda 55 kilo 18 yaşındayım beyaz tenliyim komşumuz nalan teyzeyle annem çok samimi sık sık birlikte oturur vakitli vakitsiz gelir giderler birlikte yemeler yapar topalanır yer vakit geçirirler nalan teyze birgün bize geldi ögleden sonraya kadar oturdu acıktık annem kek yapalım dedi ama evde yumurta yokmuş nalan teyze bizde var dedi ferdacım al gel tamam dedim anahtarı aldım ve eve gittim evde nalanın kocası vardı ferdacım hoş geldin dedi hoş dedim hayırır nalan teyzen sizde dedi evet dedim yumurta alacam tamam canım dedi ben mutfaktan yumrta alıp çıkıyordum nalan teyzene söylermisin pantolonum ütülenecek gelsin dedi tamam dedim çıktım nalan teyzenin kocası 50 yaşlarında bi adamdı çirkin ve iticiydi ondan hep çekinirdim eve gittim nalan tezeye kocasının dediklerini söyledim nalan teyze mızıldandı annem kızım teyzenin işi var dedi git ütüle gel sen bu teklife sinirlenmiştim o adamla aynı evde kalmak bana sıkıntı veriyodu ama annemi kıramadım tamam dedim ve geçtim kapıyı çaldıgımda nalan teyzenin kocası karşımdaydı eli sikindeydi megerse karısını sikmek için çagrımış beni içeri aldıgında anladım hava çok sıcaktı ve benim üzerimde geniş bir elbise vardı ip askılı yakası derin memelerimin arası açıktaydı ütüyü ben yapıcam dedim sessizce gel bebegim dedi ürperdim bu sözünden yatak odasına gittim biliyosum herşeyin yerini ütü masasını açtım hangi pantolon dedim söyledi çıkardım ve ütülemeye başladım arkamda beni izlliyodu çok güzlsin biliyomusun dedi güldüm evet dedim sevgilin varmı dedi yok dedim hayret dedi güldüm yanıma yaklaştı senin gibisini nasıl bırkamışlar dedi nefesini hissediyodum porno hikayesi rahatsız oldum eliyle saçlarımı okşadı omzuma kolarıma dokunmaya başladı rahatsız oldum yapma dedim istemiyomusun bebegim dedi hayır dedim sus lütfen dedi ütüyü bitirip gitmek istiyordum arkama geçti ve belime sarıldı yapma diye direndim boynumu öpmeye başladı www.erotiksexhikaye.pro benim itirazlarımı duymuyodu bir elibacaklarımda diger eli memelerime dokunmaya başladı etegimi kaldırıp amıma dogru uzand�� heyecanlandım bi yandanda korkuyodum heyecanımı belli etmeden kaçmak istedim bırakmadı egildi etegimin altına girdi kilotum yoktu altımda birden amıma dudaklarını yapıştırdı çok heyecanlandım titremeye başladım emiyor diliyle içine girmeye çalışıyordum dudaklarında gizli bir sihir vardı sanki elimle başını amıma bastırıyor inliyor çıglıklar atıyordum bacaklrımı amımı ayaklarımı emiyor doymak bilmyordu etegimin altından çıktı beni arkamda duran yataga hıla sırt üstü yatırdı artık onun esiri olmuştum ne yapsa sessizce itaat ediyordum aldıgım zevk gözlerimi kör etmişti sanki hızla kemerini çözdü fermuarını açtı siki taş gibi olmuştu dişarı fırladı üzerime çıktı agzıma tepti saçlrımda tutup agzımda gidip geliyordu bende boş durmuyor ellerim kalçalarında agzıma bastırıyordum sikini küçük dilime kadar soktu o kadar çok emdim yaladımki agzıma patlayı verdi kalktım ve temizlemeye çalıştım yatakta yüz üstü yatıyordu böyle 5 dk geçti bende ne oldugunu anlamaya çalışır gibi yanına uzandım bitmedi bebegim dedi www.erotiksexhikaye.pro tekrr kalktı sikini tekrar agzıma verdi sertleşene kadar emdim yüzlerime dudaklarıma memelerme srdüm siki tekrar eski haline döndügünde beni domalttı göt deligimi yalamaya başladı emiyor kalçalarıma ısırıklar atıyordu dilini götümün içine sokuyor seks hikayeleri sanki açmaya çalışıyordu elleri memelerimdeydi sıkıyor oynuyordu. SEX HİKAYELERİNİ TELEFONDA CANLI DİNLEMEK İÇİN ARAYIN (TURKCELL, AVEA, VODAFONE DESTEKLER): 0088 18 96 10 01 Sonra yatagın kenarında duran dolaptan bir krem çıkardı sikine ve götüme bolca sürdü canımın acımasından korkuyordum ama çokda istiyordum yapma acır diye inledim korkma küçük orospum dedi acıtmayacam yavaşça sikinin başını göt deligime soktu öyle bşir çıglık attımki bizim eve kadar sesim gitmiştir o götüme girmeye çalışırken kapı açıldı nalan abla içeri girdi bizi öyle görünce seni adi herif dedi sonra güldü bana baktı kumammı oldun fahişe seni dedi bana bakarken sonra yanımıza geldi dudaklarımı agzına aldı emmeye başladı kocası götümü yırtmaya çalışırken kalçalarımı okşuyordu altıma yattı ve amımı emmeye başladı kocasına bakıp burayı neden sulamıyosun diye güldü kocasıda göt deligimden vazgeçip amıma yöneldi amıma öyle bir girdiki aklım başımdan gitti nalan ferdacım dedi tecvüz kaçılınmazsa www.sekshikayeleriyle.com zevk al tatlım kocası amımı sikerken oda önümde domalmış amını agzıma vermeye çalışıyordu artık bende kendimi onlara kaptırdım amını yalıyor emiyor öpüyordum parmagımla deliginde daireler çizdikçe nalan çıglıklarla boşalıyordu o gece onlarda kaldım çocukları yoktu üçümüz aynı yatakta yattık ondan sonrki günlerde sık sık onlarda kaldım ve aynı yatakta yatmaya devam ettik artık sikilmeye ve am yalamaya alıştım onlar çagırmadan ben gidiyorum annemde erkeklerle gezmeyip en sevdigi arkadaşı ve eşiyle vakit geçirdigim için çok mutlu erotik hikay.
15 notes · View notes
tekadamsblog · 1 day ago
Text
Kaynımın karısını evde tek yakalayınca
Herkese selam arkadaşlar, ben Ömür, 38 yaşında ve 1,75 boyundayım, evliyim. Sizlerin göndermiş olduğu sex hikayelerini büyük zevkle okuyorum, hepinize teşekkürler. Ben de bir sex anımı yazıp, sizin de hoş vakit geçirmenizi istedim.
Yazın eşimle tatil için Sivasa, kaynımlara gittik. Hoş beş, hal hatır, gezmeler derken 1 hafta geçmişti. Kaynım resmi dairede çalışıyor, karısı da evhanımı, geçinip gidiyorlar. Akşam evde TV seyrederken kaynım, “Enişte yarın alışveriş merkezinde büyük indirim varmış, TV’ler yarı fiyatına, yarın ablamla gidip bana bir 106 ekran HD LCD TV alırmısınız?” dedi, ben de, “Olur!” dedim. Eşim hemen, “Ben anlamam, Hülya ile gitsinler, Hülya beğensin alsın!” dedi. Bu arada Hülya kaynımın karısı, 27 yaşında, minyon tipli, 50 kilolarda, sarışın, beyaz tenli, güzel bir bayandır. Hülya da, “Abla çocuk ne olacak?” dedi. Hülyanın bir çocuğu var ve henüz 1 yaşında. Eşim, “Çocuğa ben bakarım, siz gidin alın!” dedi. Eşimin bu teklifini onayladılar.
Sabah erkenden kaynımın karısı Hülya ile mağazaya gittik. Mağzanın önü çok kalabalıktı, millet birbirini ezecek durumdaydı. Tabii yarı fiyatına TV almak için sabah 6 dan beri bekliyorlar. Hülya, “Enişte kalabalıkta birbirimizi kaybetmeyelim!” diyerek koluma girdi. Bu şekilde mağzanın açılmasını bekliyorduk. Gitgide kalabalıklaşıyordu ve biz kalabalığın tam ortasındaydık. Kol kola olmamız birşey ifade etmiyordu, ayrıca Hülyanın da arkasında erkekler vardı, rahatsız olduğu yüzünden belli oluyordu. “Enişte çok kalabalıklaştı, ezileceğim, en iyisi önüne geleyim!” diyerek önüme geçti. Ben de ellerimi omuzuna koyarak Hülyayı muafaza ediyordum. Kalabalık sıklaştıkca Hülyayla vücutlarımız bütünleşiyordu. Hülyanın boyu kısa olduğu için kalçası aşağıda kalıyor, beli önüme dek geliyordu. Vücut ısısını ve kokusunu hissediyordum. Benim yarak ayaklanmaya başladı, ister istemez beline sürtünüyor, yarağım kalktıkça da zevk alıyordum. Bazen dizlerimi kırarak sürtünüyor, kalçalarının arasına denk getiriyordum…
Hülyanın tedirginliği artmıştı, ama yapacak birşey yoktu. Bir ara kafasını çevirip, “Enişte istersen vazgeçip eve dönelim?” dedi. Ben de, “Bekledik bukadar!” deyince sustu. Benim yarak artık iyice kıvamına gelmiş, nerdeyse boşalacak gibiydim. Ellerimi Hülyanın beline doladım, ses çıkarmadı. İkimizde de kumaş pantolon ve tişört vardı. Ben yarağımı aşağı doğru indirince, pantolon kumaş olduğu için çadır kurmuştum. Dizlerimi kırınca Hülyanın götüne tam denk geldi. Bana dönüp kaşlarını çatıp baktı. Ben de (yapacak bir şey yok!) gibi omuzlarımı kaldırarak gülümseyince, tekrar önüne döndü. Ben sürtünmeye devam ediyordum ve boşalmasınırına gelmiştim. Hülyayı kendime iyice bastırınca dayanamadım ve boşalmaya başladım. Pantolonumun önü batmıştı…
Mağzanın kapısı açıldı, artık içeri giriyorduk. Sonunda girdik de. Önüme baktım, ıslaklık belli oluyordu. Zar zor LCD TV’lerin olduğu bölüme gittik. Hülya göz ucuyla önüme bakıyor, ıslaklığı görüyordu. Ben de başkaları görmesin diye tişörtümü pantolondan çıkarıp önümü kapatmaya çalışıyordum. İndirimdeki LCD TV’leri arıyorduk, ama sıra bize gelene kadar hepsi satılmıştı. Zaten çok az sayıda varmış. Görevliye sorduk, “Yarın tekrar gelecek!” dedi. Biz de ufak tefek alış veriş yapıp eve gitmek için mağzadan çıktık.
Hülya hiç konuşmuyor, soru sorarsam kaçamak cevap veriyor, bazen de bana çaktırmadan önüme bakıyordu. Eve geldik, ben eşime, “Hava çok sıcak ve mağaza çok kalabalıktı, acil duş almam lazım!” diyerek banyoya kendimi attım. Sikim yeniden dikeldi, ama 31 çekmeyecektim, hıncımı gece Hülyayı hayalleyerek karımı sikmeye saklayacaktım. Eşim külotumdaki dölleri görmesin diye duş aldıktan sonra külotumu da elle yıkadım ve banyodan çıktım. Ben çıktıktan sonra Hülya, “Ben de çok terledim, ben de bir duş alayım!” diyerek banyoya girdi. Hülya da duşunu alıp çıktıktan sonra, ben traş olmak için tekrar banyoya gittim. Traş olurken aklıma geldi, hemen kapıyı kilitledim, kirli camaşırların içinde Hülyanın çamaşırını aradım ve külotunu buldum. Onun da külotu ıslanmıştı. Benim külota baktım, ben sıkıp öylece çamaşırların içine atmıştım, oysa külotum açılmıştı. Demek ki Hülya da benim külotuma bakmıştı. Traş olup banyodan çıktım…
Akşam kaynım geldi, “Ne yaptınız?” diye sordu. Ben de, “Kalmamış, yarın tekrar gelecekmiş, bu defa da siz ablanla gidin alın!” dedim. Kaynım da kabul edince, “Ama sabah erken gidin yoksa yine kalmaz!” dedim. Tamam dediler. Yatma zamanı gelmişti, eşimle gittik yattık. Yatağa girer girmez hemen soyunup karıma sarıldım ve onun külodunu sıyırdım. Karım da, “Dur biraz, uyusunlar da öyle sikişelim!” dedi. Benim sabrım yoktu, ısrar ettim. Karım, “Herif bu ne acele? Kudurdun mu?” dedi. Ben de, “Buranın havasından herhalde!” diyerek karımın külodunu çıkarıp amına yarağımı soktum. Karım, “Önce biraz sevişseydik ya?” dedi. “Sonra sevişiriz!” deyip sikişmeye başladık. Bir müddet sonra karımı üste çıkartıp yarağıma oturttum, çünkü bu şekilde karım hiç dayanamaz, hemen boşalır. Karım boşalınca altıma alıp sikerek ben de boşaldım. Biraz içinde durduktan sonra kalktım, yarağımı yıkamak için, ışığı yakmadan WC’ye gittim. Kaynımın yatakodasının önünden geçerken Hülyanın inleme sesi duyuluyordu. Demek ki Hülya da etkilenmiş ki, kocasıyla zevkle sikişiyordu. WC’ye girip çıktım, karımın yanına gidip yattım.
Sabah uyandığımda karım ve kaynım gitmişlerdi. Eşofmanla banyoya gidip duş aldım. Hülya da kahvaltı hazırlamıştı. Yıkandığı saçlarının ıslaklığından belli oluyordu. Hülyanın altında pijama ve üzerinde askılı penye bir tişört vardı, südyen de giymemiş, memelerinin uçları belli oluyordu. Bende ise eşofman ve üzerimde atlet vardı. Hülya mutfakta yürürken götüne baktıkça benim yarak kalkmaya başladı. Öyle kıvırarak yürüyordu ki, götünün tüm kıvrımları belli oluyordu. Normal yürüyüşü böyleydi, önceden dikkat etmemiştim. Benim yarak ayaklanmaya başlamıştı ve eşofmandan belli oluyordu. Ama gayet rahat hareket ediyordum vede bu gün ne olursa olsun Hülyayı sikeceğim diyordum kendi kendime. Birdaha bu fırsat elime geçmezdi.
Hülyayla kahvaltıya oturduk. Çocuk kucağındaydı. Kahvaltıyı yaptık. Çocuğu sevme bahanesiyle kucağından alırken memelerine dokundum, o da göz ucuyla bana baktı. Çocuğu aldım salona gittim. Hülya da işini bitirdi geldi, “Çocuğu uyutacağım, verirmisin?” dedi. Ben çocuğu verirken yine memelerine dokundum. Çocuğu alıp odasına götürdü, uyutup geldi. Ona, “Bizimkiler ne zaman gitti?” dedim. “1 saat oluyor.” dedi. Ben de, “Ooo, akşama ancak gelirler!” dedim. Hülya da, “Evet, ben en iyisi şimdiden akşamyemeğini hazırlayım!” dedi ve mutfağa gitti. Biraz salonda durduktan sonra ben de mutfağa gittim. Hülya ocakta birşeyler yapıyordu. Arkadan yanaştım ve “Ne yapıyorsun?” dedim. “Yemek!” dedi. Ben önümü kalçalarına dayayınca birden döndü ve “Ya enişte ne yapıyorsun sen?” dedi. “Hiiiç!” dedim…
“Enişte, yaptığın olmuyor ama!” dedi. Pişkince, “Ne yapıyorum ki?” dedim. “Daha ne yapacaksın ki? Mağzanın önünde, burada… Şu önünün haline baksana! Hiç saklamıyorsun da!” dedi. “Ne yapayım, sana dayanamıyorum!” dedim ve sarıldım. “Enişte yapma, hem duyulsa ne oluruz biliyormusun?” dedi. “Kimduyacak kız? Evde bir sen, bir ben varım!” dedim ve dudaklarına yumuldum. Hülya kaçmak istedi, ama bırakmadım. “Yapma enişte, gelirler şimdi!” dedi. “Akşama anca gelirler, o zamana kadar da seni 5 defa sikerim!” dedim ve tekrar dudaklarına yapıştım. Hülya bir müddet direndikten sonra karşılık vermeye başladı. Öpüşerek koridora çıkmıştık, duvara yasladım bunu, kollarını yukarı kaldırdım, parmaklarımızı birbirine kenetledim, bacağımı amına sürtüyor, dudaklarını emiyordum…
Tişörtünü çıkardım, memelerini tek tek ağzıma alıp emiyordum. Aşağılara indim, pijamasını külotuyla birlikte indirip çıkardım. Ayak bileklerinden yalamaya başladım. Yavaş yavaş yalayarak yukarı çıkıyordum. Amının etrafında dilimi gezdirdim. Hülya da bacaklarını ayırdı. Dilimi am dudaklarında gezdirince inlemeye başladı. Kafamı saçlarımdan tutup amına bastırıyordu. Amını yalarken bu arada ben de soyundum. Önünde oturdum, bacaklarını omuzuma aldım, amı ağzıma gelmişti. Dilimi amının içine sokuyor, çıkarıp amının etrafını emiyor, tekrar amına dilimi sokuyordum. Amı küçücüktü. Ayağa kalktım ve omuzumdan indirdim. Bacaklarını belime sararak, dudak dudağa öpüşüp dillerimizi emiyorduk. O vaziyette yatak odasına gittik…
Yatağa yatırdım. Ayak parmaklarını tek tek emiyor, yalıyordum. Hülyanın inlemeleri artmış, nefes alışları hızlanmıştı. Yalayarak amına geldim. Bacaklarını yukarı kaldırdım, amıyla göt deliği kabak gibi ortaya çıktı. Am dudaklarını yalayarak göt deliğine indim. Göt deliğini vakumlayarak emiyor, dilimi içine sokmaya çalışıyordum. Belli ki götten hiç yememişti. Ben sırayla amını ve göt deliğini yalarken Hülya titremeye başladı, boşalıyordu. Amı vıcık vıcık am suyula ıslanmıştı, hepsini yaladım. “Oooohhh, rahatladım benenişte!” dedi, fakat ben emmeye devam ediyordum. Yalayarak yukarı çıktım, memelerini emiyordum. Boynuna geldim. Boynunu emerken, “Moratırsın, fazla emme oraları!” diye mırıldandı. Göğsünün üstünde doğruldum, ağzına yarağımı getirip dudaklarına sürtmeye başladım. Ağzı okadar kücüktü ki, yarağımın kafasını ağzına alamıyor, sadece uç kısmını emiyor, dil gezdiriyordu…
Tekrar aşağılara, amına indim, tazecik amını yalamaya doyamıyordum. Hülya da artık sabırsızlanarak, “Yeter artık, sok ne olur yarağını!” diye inliyordu. Önünde doğrularak yarağımı amına sürtmeye başladım. Kafasını soktum. Alıştırarak sokuyordum. Hülya altımda kıvranıyor, “Ooooohhh çok güzel!” diye inliyordu. Yarağımı sonuna kadar soktum. Amı okadar dardı ki, yarağımı sımsıkı sarmıştı. İleri geri yaparak, amının sularının da yardımıyla içi iyice kayganlaşmıştı. Artık rahatça girip, yarıya kadar çıkarıp, tekrar sokuyordum. Hülya da, “Oooohhh canımmm, çok güzelmiş yarağının tadı, içimi yakıyor, sookkk, kökle amıma!” diye inliyordu, ben de kökleyip pompalayarak sikmeye devam ediyordum…
Sonra yatağa ben sırtüstü yatıp, Hülya da yarağımı amına sokup üstüne oturdu. Götünü sağa sola kıvırıp, yukarı aşağı zıplıyor, “Sik birtanem, soookkk!” diye inliyordu. Ben de memelerini okşuyor, sıkıyor, kafamı kaldırıp emiyordum. “Enişte mağzanın önünde yarağın nasıl kalkmıştı öyle, neredeyse pantolonumu yırtacaktı!” dedi. Ben de, “Pantolonunu değil göt deliğini yırtacağım şimdi!” deyip götünü parmaklamaya başlayınca, Hülya zıplamalarını hızlandırdı. Ben de hızlandım ve aynı anda birlikte boşalmaya başladık. Ben öyle boşalıyordum ki, döllerim bitmek bilmiyordu. Hülya üstüme yığıldı kaldı, yarağım halen amındaydı. Bir müddet sonra yarağım amından çıktı, Hülya da üstümden kalktı. Amından döller süzülüyor, bacaklarından aşağı akıyordu. Elini amına tutup koşarak banyoya gitti, belden aşağısını yıkayıp geldi. Ben de kalkıp yarağımı soğuk suyla yıkayıp geldim…
Yatakta birbirimize sarılmış yatıyorduk ki, çocuk ağladı. “Ben mamasını yedirip geleyim!” diyerek kalktı ve çocuğun yanına gitti. Hülya çocuğuyla ilgilenirken ben de dinlenmiş oldum. Benim yarak tekrar ayaklanmaya başlamıştı bile. Elimle yarağımı sıvazlayarak iyice kaldırdım ve “Hülya bitmedi mi işin daha?” diye seslendim. “Az kaldı, biraz sabırlı olsana!” dedi ve bir müddet sonra çıplak haliyle yanıma geldi. “Baksana şunun haline!” diyerek yarağımı gösterdim. “Bu ne yaa enişte? Ne azgın şeymiş bu, yine mi amistiyor?” dedi. “Hem am istiyor, hem de göt!” dedim. “Am olur da, göt olmaz!” dedi ve dudaklarımız birleşti. Hülya artık çekinmiyor, karımmış gibi davranıyordu. 69 olmuştuk. Hülya benim yarağımı emerken ben de onun amını yalıyor, göt deliğini okşuyor, götüne parmağımı sokmaya çalışıyordum. Göt deliğini iyice tükürükledim, işaret parmağımı göt deliğine soktum. Götünü parmaklayarak amını yalıyordum…
Sonra 69’dan çıkıp düzeldik, öpüşmeye başladık, boynunu ve göğüslerini emdim, yalayarak amına indim. Yine amının suları akıyordu. Hülyayı yüzüstü çevirdim, karnının altına yastık koydum, o da götünü yukarı kaldırdı. Suları akan amını yaladım. Göt deliği kıp kırmızıydı, göt deliğine ağzımı kapadım, emiyor dilimi içine sokuyordum. Hülya, “Çok hoşuma gidiyor, fakat bırak götümü de amımı sik, hadi canım, her an gelebilirler, yarım kalmak istemiyorum!” dedi. Doğruldum arkadan amına sokmaya başladım. Amı okadar güzeldi ve sikmeye doyamıyordum, ama yine de aklım götündeydi. Yarağımı amından çıkarıp göt deliğine dayayınca, ileri çekilip, “Orası olamaz enişte, hiç vermedim ordan! Hem alamam, seninki çok büyük, yırtarsın, ölürüm inan ki!” dedi. Ben ısrar edince, “Tamam, sadece kafasını deneyelim, olursa hepsini alırım! Ama önce güzelce krem sür!” dedi…
Aynanın önünde duran kreme uzandım aldım, göt deliğine iyice sürüp parmaklamaya başladım. Şimdi parmağım daha rahat girmişti. Önce bir parmağımı, sonra ikinciyi soktum. Götü iyice alışmış ve açılmıştı. Parmaklarımı çekip yarağımın kafasını göt deliğine denk getirdim, hafif yüklendim. “Enişte yavaş ne olursun! Alıştırarak sok!” diyordu, ben de aynısını uyguluyordum. Kafası girince, “Aaahhh!” dedi. “Acıdı mı kız?” dedim, “Biraz…” dedi. İleri geri yaparak yavaş yavaş sokuyordum götüne. Sonunda köküne kadar soktum, hafif hafif ileri geri yaparak götünü sikiyor, parmaklarımla da amını okşuyordum. “Bak gördün mü canım, aldın işte!” dedim. “Evet aşkım, o kocaman yarağı götüme aldım ya, artık ölmem! Sik götümü aşkım, hızlı sik!” diye inliyor, zevk alıyordu. Götten yarağımı tam çıkarmadan, kafasına kadar çekip, geri sokuyordum…
Hülyanın amı yine sulanmış, parmaklarımı ıslatmıştı. O ana kadar kaç defa boşaldığını saymadım, ama yine inlemeye başladı, “Oohh bittim ben Enişteeee! Hadi sen de gel, mağzanın önünde boşaldığın gibi boşal, ama bu sefer götüme boşal, doldur götümü döllerinle enişte!” diye inliyordu. Hülyanın bu lafları beni tarik ediyordu, dahada hızlandım ve “Geliyorum aşkım!” diyerek Hülyaya kenetlenip götünün içine boşalmaya başladım. İkimiz de bitmiştik. Boşaldıktan sonra biraz dinlendik, sonra kalkıp sırayla banyo yaptık. Hülya bacakları ayrık ayrık yürüyordu. “Ne biçim yürüyorsun kız?” dediğimde, “Ne yapayım, götümü dağıttın! Ama pişman değilim, götten yemenin bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum!” dedi.
Karımla kaynım şüphelenmesinler diye, onlar gelmeden evden çıkıp çarşıda dolaştım, akşam eve geç geldim. Geldiğimde kaynımın istediği LCD TV’yi almışlardı, keyifle hep beraber TV seyrettik. Diğerlerine çaktırmadan bazen Hülyayla göz göze gelip buse atıyordum. Hülya bir ara çerez getirmek bahanesiyle kalktı ve kaşgöz işaretiyle beni mutfağa çağırıp, “Sakın birdaha buse atma enişte, valla birdaha vermem! Hem görürlerse ikimizin de ocağı söner!” diye uyardı. “Tamam aşkım, daha dikkatli olurum!” deyip, Hülyanın götünü avuçladım ve elimizde çerezlerle salona gittik.
92 notes · View notes