#zombiler hakkında
Explore tagged Tumblr posts
thegamerstationn · 11 months ago
Text
CoD Modern Warfare 3 Zombies: Lanetli Cephane (Cursed Ammo) nedir?
Modern Warfare 3 Zombies modunda Cursed Ammo ögesinin nasıl elde edileceğini merak ediyorsanız, işte bildiğimiz her şey.
Modern Warfare 3’ün ikinci sezonu için zombiler çok oyunculu modları doldururken, özel kozmetik eşyalar için av da başlıyor. Lanetli Cephane’nin (Cursed Ammo) ne olduğunu, ne işe yaradığını ve Modern Warfare 3 Zombies modunda Cursed Ammo ögesinin nasıl elde edileceğini merak ediyorsanız, işte bu benzersiz eşya hakkında bildiğimiz her şey. MW3: Lanetli Cephane (Cursed Ammo) Nedir? Yeni…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
gamerbulten · 1 year ago
Link
Call of Duty : Black Ops 3 Büyük Bir İndirim Aldı! Call of Duty serisinin sevilen oyunların...
0 notes
kurtlukiraz · 1 year ago
Link
Team Deathmatch ve Search and Destroy gibi klasiklerden, Acımasız gibi yeni eklemelere ve yenilenmiş Savaş moduna kadar her şey, sizi günlerce meşgul etmek için lansman gününde piyasaya sürülecek.Modern Warfare 3 aynı zamanda geliştirici Activision'dan gelecek vaatlerin yanı sıra lansman sırasında bir düzineden fazla haritayı da içerecek.Peki MW3'teki bu haritalar neler? Bunları hangi çok oyunculu modlarda oynayacağız? Peki zombiler? Hepsinin ve daha fazlasının cevabı aşağıda.Bilgilerinizi girerek şunları kabul etmiş olursunuz: Şartlar ve koşullar Ve Gizlilik Politikası. Aboneliğinizi istediğiniz zaman iptal edebilirsiniz.CoD MW3 çok oyunculu hakkında ne biliyoruz?Görev çağrısı mw3.Modern Warfare 3, çeşitli çok oyunculu modlardan oluşacak ve lansman sırasında 20 harita bulunacak; bunların 16'sı doğrudan Modern Warfare 2'den (2009) alınacak.Bunu takiben lansman sonrasında 12 yeni harita eklenecek. Şu ana kadar onaylanan çok oyunculu modlar şunları içeriyor:KontrolKıyasıyaEgemenlikHerkes tekKara savaşıSilah oyunuZor noktaİstilaAra ve yok etTakım Ölüm MaçıSavaşCall of Duty'nin en yeni eklentisi, ilk olarak 2019'da tanıtılan Modern Warfare'in Gunfight modunu temel alan yeni bir 3v3v3 modu olan Cutthroat'tır.Üç takım birbirini elemek için mücadele ediyor; ayakta kalan son takım ya da uzatmada bayrağı ele geçiren takım kazanan takım olacak.Savaş modu, 2017'deki İkinci Dünya Savaşı'nda ilk kez sahneye çıktıktan sonra geri dönüyor. Bu, 12 kişilik iki takımın saldıran ve savunan olarak ikiye ayrıldığını ve devasa bir harita üzerinde savaştığını gösteriyor. Amaç, saldıran takımın bir dizi hedefi tamamlaması, savunan takımın amacı ise onları durdurmaktır.Herkesin favori çok oyunculu modu Zombies de geri dönecek. Treyarch yeni bir hikaye, görevler, yeni özellikler ve bugüne kadarki en büyük Call of Duty Zombies haritasını geliştirdi. Hayatta kalmak için en fazla 24 oyuncu üç farklı takımda birlikte çalışacak.CoD MW3 çok oyunculu için hangi haritalar onaylandı?MW3. AktivasyonActivision, Modern Warfare 3 için çok oyunculu modda 16 haritanın yer alacağını doğruladı. Bunlar, yeni konumların ve seride daha önce ortaya çıkan klasik haritaların bir karışımından oluşuyor. Listenin tamamı için aşağıya bakın:AfganRaydan çıkmaAraziFavelaÇok katlıKaraçiİstilaTaş ocağıBitkinPasÇöplükPatinajAlt tabanterminalAlt geçitÇorakKara Savaşı/İstila ve Savaş modlarının parçası olarak dört harita daha eklenecek. Bunlar şunları içerir:Fırlatma Tesisi (Savaş)Orlov Askeri Üssü (Kara Savaşı/İstila)Popov Enerji Santrali (Kara Savaşı/İstila)Çare (Kara Savaşı/İstila)CoD MW3 çok oyunculu fragmanModern Warfare 3'teki çok oyunculu modu öne çıkaran bir fragman, Activision tarafından 4 Ekim 2023'te yüklendi. Video görüntüleri, lansman sırasında oyunculara sunulacak birçok silahın, karakterin ve 16 haritanın bir önizlemesini sunuyor.Aşağıdaki çok oyunculu fragmana göz atın: Call of Duty: Modern Warfare 3'ün 10 Kasım 2023'te PlayStation 5, PlayStation 4, Xbox Series X/S, Xbox One ve PC'de piyasaya sürülmesi planlanıyor. Oyunun bir kopyasını sipariş etmek için Amazon'a gidin.One More Life podcast'imizi dinleyin, ücretsiz bültenimize abone olun ve Bizi Twitter'da takip edin En yeni oyun bilgileri için.İzleyecek bir şey mi arıyorsunuz? TV Rehberimize veya Yayın Rehberimize göz atın.Radio Times dergisini bugün deneyin ve yalnızca 10 £ karşılığında 10 sayıya sahip olun, AYRICA evinize teslim edilen 10 £ John Lewis and Partners kuponu da alın - hemen abone olun. TV'nin en büyük yıldızlarından daha fazlası için The Radio Times Podcast'ini dinleyin.
0 notes
gundemburadadedim · 1 year ago
Link
Team Deathmatch ve Search and Destroy gibi klasiklerden, Acımasız gibi yeni eklemelere ve yenilenmiş Savaş moduna kadar her şey, sizi günlerce meşgul etmek için lansman gününde piyasaya sürülecek.Modern Warfare 3 aynı zamanda geliştirici Activision'dan gelecek vaatlerin yanı sıra lansman sırasında bir düzineden fazla haritayı da içerecek.Peki MW3'teki bu haritalar neler? Bunları hangi çok oyunculu modlarda oynayacağız? Peki zombiler? Hepsinin ve daha fazlasının cevabı aşağıda.Bilgilerinizi girerek şunları kabul etmiş olursunuz: Şartlar ve koşullar Ve Gizlilik Politikası. Aboneliğinizi istediğiniz zaman iptal edebilirsiniz.CoD MW3 çok oyunculu hakkında ne biliyoruz?Görev çağrısı mw3.Modern Warfare 3, çeşitli çok oyunculu modlardan oluşacak ve lansman sırasında 20 harita bulunacak; bunların 16'sı doğrudan Modern Warfare 2'den (2009) alınacak.Bunu takiben lansman sonrasında 12 yeni harita eklenecek. Şu ana kadar onaylanan çok oyunculu modlar şunları içeriyor:KontrolKıyasıyaEgemenlikHerkes tekKara savaşıSilah oyunuZor noktaİstilaAra ve yok etTakım Ölüm MaçıSavaşCall of Duty'nin en yeni eklentisi, ilk olarak 2019'da tanıtılan Modern Warfare'in Gunfight modunu temel alan yeni bir 3v3v3 modu olan Cutthroat'tır.Üç takım birbirini elemek için mücadele ediyor; ayakta kalan son takım ya da uzatmada bayrağı ele geçiren takım kazanan takım olacak.Savaş modu, 2017'deki İkinci Dünya Savaşı'nda ilk kez sahneye çıktıktan sonra geri dönüyor. Bu, 12 kişilik iki takımın saldıran ve savunan olarak ikiye ayrıldığını ve devasa bir harita üzerinde savaştığını gösteriyor. Amaç, saldıran takımın bir dizi hedefi tamamlaması, savunan takımın amacı ise onları durdurmaktır.Herkesin favori çok oyunculu modu Zombies de geri dönecek. Treyarch yeni bir hikaye, görevler, yeni özellikler ve bugüne kadarki en büyük Call of Duty Zombies haritasını geliştirdi. Hayatta kalmak için en fazla 24 oyuncu üç farklı takımda birlikte çalışacak.CoD MW3 çok oyunculu için hangi haritalar onaylandı?MW3. AktivasyonActivision, Modern Warfare 3 için çok oyunculu modda 16 haritanın yer alacağını doğruladı. Bunlar, yeni konumların ve seride daha önce ortaya çıkan klasik haritaların bir karışımından oluşuyor. Listenin tamamı için aşağıya bakın:AfganRaydan çıkmaAraziFavelaÇok katlıKaraçiİstilaTaş ocağıBitkinPasÇöplükPatinajAlt tabanterminalAlt geçitÇorakKara Savaşı/İstila ve Savaş modlarının parçası olarak dört harita daha eklenecek. Bunlar şunları içerir:Fırlatma Tesisi (Savaş)Orlov Askeri Üssü (Kara Savaşı/İstila)Popov Enerji Santrali (Kara Savaşı/İstila)Çare (Kara Savaşı/İstila)CoD MW3 çok oyunculu fragmanModern Warfare 3'teki çok oyunculu modu öne çıkaran bir fragman, Activision tarafından 4 Ekim 2023'te yüklendi. Video görüntüleri, lansman sırasında oyunculara sunulacak birçok silahın, karakterin ve 16 haritanın bir önizlemesini sunuyor.Aşağıdaki çok oyunculu fragmana göz atın: Call of Duty: Modern Warfare 3'ün 10 Kasım 2023'te PlayStation 5, PlayStation 4, Xbox Series X/S, Xbox One ve PC'de piyasaya sürülmesi planlanıyor. Oyunun bir kopyasını sipariş etmek için Amazon'a gidin.One More Life podcast'imizi dinleyin, ücretsiz bültenimize abone olun ve Bizi Twitter'da takip edin En yeni oyun bilgileri için.İzleyecek bir şey mi arıyorsunuz? TV Rehberimize veya Yayın Rehberimize göz atın.Radio Times dergisini bugün deneyin ve yalnızca 10 £ karşılığında 10 sayıya sahip olun, AYRICA evinize teslim edilen 10 £ John Lewis and Partners kuponu da alın - hemen abone olun. TV'nin en büyük yıldızlarından daha fazlası için The Radio Times Podcast'ini dinleyin.
0 notes
aklingolgesi · 3 years ago
Text
Zombiler Hakkında Ne Biliyoruz? ZOMBİ BELGESELİ
Zombiler Hakkında Ne Biliyoruz? ZOMBİ BELGESELİ
Zombiler hakkında ne biliyoruz? Zombi virüs salgını kıyamete yol açabilir mi? Ne biliyoruz? Zombi kıyameti tüm detayları bu zombi belgeseli videosunda.2018 – 2021 yılları arasında zombi teorisi üzerine yaptığım araştırma videolarımdan bir derleme sizlerle. Zombi Belgeseli film tadında uzun bir video oldu ama her dakikasında ayrı bir bilgi içeriyor.Zombi teorisini araştıran arkadaşlar için güzel…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
bakmisonline · 3 years ago
Photo
Tumblr media
Zombiler hakkında youtube kanalımızda onlarca zombi videosu var ama hiç zombi film önerisi yoktu. İşte sizlere 40 saniyede en iyi 15 zombi filmi. Link hikayede mevcut 😉 #zombi #zombie s#zombifilmi #zombiler #zombieapocalypse #zombifilmleri https://www.youtube.com/watch?v=291LWmjLw9Y (Turkey) https://www.instagram.com/p/CUXwAVvKd0A/?utm_medium=tumblr
1 note · View note
suyun-rengi · 5 years ago
Link
Hollywood ya da Netflix yapımı filmlerde-dizilerde cereyan eden çoğu “fantastik” hadise, zaman içinde “gerçeklik” olarak karşımıza çıkıveriyor. Yapay zekanın ilerleyişi, dronlar, SİHA’lar, hayatın birçok sahasına giren robot teknolojisi, bio-genetik müdahaleler, klonlamalar, ekolojik dengenin bozulması sonucu ortaya çıkan “doğal” afetler, nihayet pandemik virüs salgınları birer birer beyaz perdeden hayatımıza “bulaşıyorlar.”
İçinde bulunduğumuz küresel salgın sürecinin neredeyse simülasyonu niteliğinde olan çok sayıda film ve diziyi evlerde “haps” olduğumuz şu günlerde “keyifsizce” koltuğunuza gömülüp izleyebilirsiniz. Bu benzerlik ister istemez aklıma şu korkutucu soruyu getirdi:  “Eğer ekranda-perdede izlediğimiz her ‘görüntü’ zaman içinde gerçekliğe dönüşüyorsa, sırada çok sayıda filme konu olan ‘Zombi’ler mi var.”
Bu soruyu cevaplamak için “geleceği” beklemeye gerek yok. Evet, zombiler zaten şu an itibariyle aramızdalar. Bir “O” harfi fazlasıyla… Gecesi gündüzüne karışmış insanlar olarak vakitlerinin büyük bir kısmını ekran karşısında geçiren bizler çoktan “zoombie”ye dönüştük bile :) Görüntümüz piyasada ama ruhlarımız çevrim dışı. Ruhsuz bedenler misali sanal dünyalarda gezinip duruyoruz zombiler gibi.
İşin traji-komik esprisi bir yana, küresel film endüstrisi  “virüs taşıyıcısı” filmleriyle, bizi bir hadiseye hazırlamak ya da bir düşünceye ikna edip “modern büyü”nün tesirine sokmak için elinden geleni yapıyor. Bu noktada Netflix film ve dizilerinin, Hollywood filmlerinin ana temalarına şöyle bir göz atmakta fayda var.
En çok işlenen temalar
Netflix’de üç ana tema olarak yapay zeka, ailesizlik ve LGBT üzerinden cinsel kimliğin sorgulanması öne çıkarken; Hollywood filmlerinde doğal afetler karşısında insanın acizliği, yapay zekanın duygusal gelişimi, zihin-beden ilişkisinin sorgulanması, bio-genetik müdahalelerin etik açıdan meşruluğu-gayrı meşruluğu gibi temalar hemen kendini belli ediyor.
Her iki ‘modern büyü’ mekanizmasının dünyayı şekillendirmeye çalışan küresel sermaye ile açık ilişkisi bizi, bu filmleri-dizileri ciddiye almaya ve bu “zihinsel silah”ların kodlarını çözümlemeye yöneltmiş oldu. Film Ötesi Yazılar’ın temel hedefi, oluşturulan bu ‘büyü’ye karşı, sosyo-psikolojik bir “panzehir” üretmeye çalışmak olacak kısaca. Yani film değerlendirme yazılarından öte bir şey yapmaya ve kendimce diren�� göstermeye çalışacağım dayatılan zihni prangaya karşı. Bu amaçla şimdiden 40 film belirlemiş durumdayım. Özellikle transhümanizm-yapay zeka, makine-insan, bilinç-zihin-beden ilişkisi eksenli distopik filmleri merkeze alan ve belli bir bütünlük içerecek yazılar olmasını öngörüyorum bu yazıların.
Arada bir nefes almak için Solaris, Contact, 2001 Uzay Macerası, Dogville gibi sanat değeri yüksek filmlere de yolumuz düşecek tabii ki. Film eleştirmeni bakışıyla analiz etmek değil, o filmin bize aslında ne demek istediği ile yani “mesajının” kodları ile ilgilenmek olacak yazıların ortak ekseni. Hakkında yazacağım filmlerin bazıları birbirinden çok farklı ya da “zayıf” filmler olsa da hepsinin bende bıraktığı bir "iz" mevcut, işte o izi takip etmeye çalışacağım okuyucularla birlikte. Bu arada iz sürmek demişken Stalker’ın  (İz Sürücü) da film listemde olduğunu ifade edip, usta yönetmen-şair Tarkovsky’e bir selam göndermeden de geçmeyeyim.
Bazen bir filmin sadece bir sahnesi ya da diyaloğu üzerine kaleme alınacak yazımız, bazen belki birkaç filmi birlikte değerlendireceğiz. Bazen de tek bir film üzerine -Matrix gibi- birkaç yazı kaleme almak zorunda kalacağız. Genel olarak okuyucuyla sohbet eden ve kendini “kasmayan” bir üslup kullanmaya çalışacağım, yani öyle “entel-dantel” teknik analizlerle yormamaya gayret edeceğim yazılarımı.
Önce seyret, sonra oku
Bazı “orijinal” fikirlerim de var bu yazı dizisi için. Bir sonraki yazıda ele alacağım filmi önceden ilan edeceğim ve okuyucuların bu filmi izlemelerini isteyeceğim. “Seyret -oku- seyret” şeklinde formüle ettiğim bu usul ile “spoiler” verme kaygısına düşerek kendimi sınırlandırmaktan da kurtulmuş olacağım.
İkincisi bazı filmler için "misafir yazar"lara bırakacağım diziyi, okuyuculardan da “bu film hakkında yazmak isterdim” teklifi gelirse -editörlüğümden geçmek kaydıyla- onları da bu köşede ağırlamaktan mutluluk duyacağım.
Düşündüğüm periyod on günde bir yeni yazı yayınlamak şeklinde ama gidişatı biraz da sizlerin ilgisi şekillendirecek. Tekrar etmem gerekirse, hedefim hayatına “insan” olarak devam etmek isteyenlerin “modern büyünün” tesirinden ve zihinsel konforundan çıkmalarına mütevazı bir katkı sağlamak.
Bizi bu “sihir”den koruyacak bir “asa”ya sahip değiliz şu an belki, ama en azından  “tatlı uykumuzdan” uyanmaya çalışabiliriz. Şayet “uyuma numarası” yapmıyorsak şüphesiz.
Film Ötesi Yazılar’ın bir sonraki adımında, yolculuğumuza  “Alpha Test” filmiyle devam etmek ümidiyle…
Murat Ural
3 notes · View notes
tonlinee · 5 years ago
Text
Tumblr media
THE WALKING DEAD : WORLD BEYOND...
AMC'nin yayınlıyor olduğu The Walking Dead'in 2. spin-off'u olan TWD: world beyond dizisinin 10 bölüm ve 2 sezondan oluşacağı planlandı . The walking dead dizisinin 9. sezonun 5. bölümünde, Rick Grimes zombiler tarafından sıkıştırıldığı için köprüyü patlatmıştı ve Jadis onu yaralı bir şekilde nehirin kenarında bulup telsizden konuştuğu adamların helikopterleriyle alıp götürmüştü. Helikopterin üstündeki sembolü World Beyond'un resmi fragmanında da görüyoruz. Dizinin oyuncuları arasında her ne kadar Rick Grimes'i canlandıran Andrew Lincoln olmasa da, AMC'nin sitesinde yayınlanan TWD: World beyond teaser 3: circles da (fragman aşağıda bulunmaktadır) Rick Grimes'i görüyoruz ve iyileşmiş olması da gözden kaçmıyor. Dizi de neler olucak, Rick bulunacak mı... vs daha bir çok soruyla AMC, fanlarla karşı karşıya. Ayrıca The walking dead 10. sezon 16. bölüm covid-19 nedeniyle yayınlamamış ve daha sonra özel bölüm olarak yayınlanacağı açıklanmıştı. 16. bölümde neler olucak ve World Beyond da bizi neler bekliyor göreceğiz. Dizi veya filmler hakkında eleştiriler, teoriler, açıklamalar vs. için takipte kalın.
2 notes · View notes
kur-an-ve-risalei-nur · 5 years ago
Text
Tumblr media
⭐⭐⭐⭐⭐
Gelin şimdi, Kur’an’da yer alan bir âyet üzerine, belki de bugüne kadar hiç bakmadığınız bir pencereden birlikte bakmaya çalışalım.
Kur’an, iki âyette “Allah’ın birleştirilmesini emrettiği şeyi koparanlar” ifadesini kullanmaktadır. Önce bu âyetlere bir bakalım: “[Yoldan çıkan] fâsıklar öyle kimselerdir ki, Allah’a verdikleri sözü kuvvetle pekiştirdikten sonra bozarlar, Allah’ın birleştirilmesini emrettiği şeyi koparırlar ve yeryüzünde bozgunculuk yaparlar. İşte onlar gerçekten hüsrana uğrayanlardır.”
....🌺(Bakara, 27)
“Allah'a verdikleri sözü kuvvetle pekiştirdikten sonra bozanlar, Allah'ın birleştirilmesini emrettiği şeyi koparanlar ve yeryüzünde bozgunculuk yapanlar; işte lânet onlar içindir. Ve kötü yurt (cehennem) onlarındır.”
....🌺(Ra’d, 25)
Görüldüğü üzere her iki âyette vasıfları belirtilen kötü kimseler hakkında üç şeyden söz ediliyor. Bunların ilki Allah’la olan sözleşmelerini kuvvetli bir biçimde yaptıktan sonra bozmak, Allah’ın birleştirilmesini emrettiği şeyi koparmak ve yeryüzünde bozgunculuk yapmak. Bu kimselerin âkıbetinin hüsran, lanet ve cehennem olduğu belirtiliyor.
Bu âyetlerin verdiği mesajlardan yalnızca birisi üzerine odaklanalım: “Allah’ın birleştirilmesini emrettiği şeyi kopartmak”.
Nedir bu? Allah bize neyi birleştirmemizi emretti de bazıları bunu kopardı?
İnternet ve sosyal medya bizim tabiatla olan bağlantımızı kopardı. Güneşin doğuşunu, ağacın meyvesini, derenin akışını, kuşun cıvıltısını, gülün kokusunu görmez, duymaz, almaz olduk. Tabiatla baş başa kalmamız gereken en önemli zamanlarda bile hemen cep telefonumuzla onun resmini çekip sosyal medyada paylaşarak yorumları takip etmeye başladık. Bir kır gezisine çıktığımızda gökyüzündeki bulutlar, ağaçlar, güneş, kuşlar, göl-deniz değil de biz yine cep telefonlarımıza bakar hale geldik.
Bütün bu kopmalar bizi ne hale getirdi?
Hissiz, duygusuz birer robota dönüştürdü. Artık “ölüye ağlamaz, diriye gülmez” bir hale dönüştük.
İnsanlar metrolarda, otobüslerde ellerindeki aygıtların esiri olmuş zombiler haline dönüştü.
İşin garipliğine bakın ki ben, internet ve sosyal medyayı kıyasıya eleştirdiğim bu yazıyı yine internet ve sosyal medya aracılığıyla duyuruyorum. En azından bir tehlikeye işaret ediyorum. “Makineleşme / robotlaşma tehlikesi”.
Bizim “insan” olarak kalmamız ya da yeniden insana dönüşmemiz internet, sosyal medya ve telefonla aramıza mesafe koymamıza bağlı. Tabi ki bir kere cin şişeden çıktı, artık onu yeniden şişeye hapsedemeyiz.
Biz de sosyal medyayı tamamıyla hayatımızdan çıkaramayız. Ancak en azından buna bir sınır koymalı, hayatımızın merkez yerini işgal etmesine izin vermemeliyiz. Hayatımızın merkezine namazı, ailemizi, camiyi ve Kur’an’ı yeniden koymalı, internet ve sosyal medyayı hayatımızın kenarında tutmayı başarabilmeliyiz. Zombi olmaktan kurtulmanın yolu bundan geçiyor.
Rabbimiz müminlerin vasıfları arasında şu hususu zikrediyor: “Onlar Allah'ın birleştirilmesini emrettiği şeyleri birleştiren, Rablerinden sakınan ve kötü hesaptan korkan kimselerdir.” ....🌺 (Ra’d, 21)
Gelin şimdi, Kur’an’da yer alan bir âyet üzerine, belki de bugüne kadar hiç bakmadığınız bir pencereden birlikte bakmaya çalışalım.
İnternet ve sosyal medya bizim aile ve akrabalık bağlarımızı da kopardı. Çocuklarımıza ayırmamız gereken vakti en asgari seviyeye çektik. Onların terbiye ve ahlakıyla ilgilenmeyi tamamen okullarına bıraktık. Beş dakika çocuğumuzla sohbet etmek bize zor gelmeye başladı. Aile bireylerimizle “göz teması”nı kaybettik. Birlikte bir ortamda oturup sohbet etmeyi, kitap okumayı bıraktık. Bedenen bir arada olduğumuzda da herkesin elinde bir telefon, tablet ya da bilgisayar, herkes kendi dünyasında oldu. Birbirimizle geçirdiğimiz vakti zarar-ziyan gibi görmeye başladık.
İnternet ve sosyal medya bizim cami ile irtibatımızı kopardı. Eskiden namazlarını camide kılmaya gayret edenler, ezan okunduğu vakit sosyal medya ortamını terk edemediğinden namazlarını evde kılmaya başladı. Böyle olunca cemaatle olan irtibat ve diyaloğumuz koptu. Artık camiye Cuma’dan Cuma’ya, bayramdan bayrama gider hale geldik. Gittiğimizde de hutbe esnasında hocayı dinlemek yerine telefonu karıştırmayı marifet saydık. Cami bizim hayatımızın merkezinde olması gerekirken hayatımızın varoşlarında kaldı.
İnternet ve sosyal medya bizim kitapla olan bağlantımızı da kopardı. Eskiden düzenli okumalar yapardık. Hatta okuma gruplarımız vardı. Bir araya gelir, belirli kitapları tartışır, okurduk. Şimdi ise yazılı bir metni okumak işkence gibi gelmeye başladı. “Yok mu bunun internette sitesi?” diye sormaya başladık. Kitaplar kütüphanelerimizin raflarında “hapishanede ziyareti bekleyen mahkûm” gibi beklemeye başladılar. Eskiden almış bulunduğumuz kitaplara yenileri eklenmedi. Mevcutlar tozlu raflarda kalakaldı.
Geçmişteki müfessirler bu konuda onlarca şey zikretmişlerdir. Bunlar arasında göze çarpanlar şunlardır:
🌸 Allah ile peygamber inancının arasını koparmak,
🌸 Peygamberlerin ve kitapların tümüne inanmak yerine bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr etmek,
🌸Dünyanın âhirete bir köprü olduğunu unutup hayatı yalnızca dünya hayatından ibaret saymak, dünya-âhiret arasındaki bağlantıyı koparmak,
🌸Akrabalık bağlarını koparmak,
🌸 Müminlerle bağlantıyı koparıp kâfirleri dost edinmek,
🌸Toplumsal birliği koparıp fitne meydana getirerek toplumu bölmek.
Âyette umumî bir ifade kullanıldığına göre bunların tümü kastedilmiş olabilir. En doğrusunu Allah bilir. Ben ise günümüzdeki en büyük kopuştan söz etmek istiyorum.
İnternetin ve sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle birlikte hayatımızda çok büyük kopuşlar oldu. Bu kopuş, söz konusu teknolojik donanımı icat edenlerin en başından hesap ettiği ve kontrolleri altında tuttuğu bilinçli bir kopuş muydu yoksa onların da kontrolünden çıkan hesapsız bir kopuş muydu bunu bilemeyiz. Ancak ortada bir vâkıa var. Bu internet ve sosyal medya sebebiyle hayatımızda “Allah’ın birleştirilmesini emrettiği” birçok bağı kopardık.
Söz gelimi internet ve sosyal medya bağımlılığı Rabbimizle olan bağlantımızı kopardı. Öyle bir hale geldik ki Rabbimizle başbaşa olmamız gereken namaz gibi bir ibadette bile aklımız-fikrimiz internette, sosyal medyada oldu. Teravihin salavat aralığında cep telefonumuzdaki bildirimlere bakar olduk. Şundan on, on beş yıl öncesine kadar günde belirli miktar Kur’an okuyan, nafile namaz kılan bizler, internet ve sosyal medya sebebiyle Rabbimizle bağlantıyı asgari sınıra çektik. Namazları son vakitlerine sığdırmaya başladık. Artık huşu içinde ibadet edemez, Allah’ı zikredemez,
O’nun Kitabını tefekkür ve tedebbürle okuyamaz hale geldik.
Gözlerdeki yaş kuruyunca gönüllerdeki haşyet duygusu da ortadan kalktı.
🌸🌸 Ben toplumumuzun büyük yarası olarak bu konuyu yazdım. Geleceğin anne ve baba adayları olarakta biz gençler daha dikkatli temkinli davranmamız gerek miyor mu?
Allah sonumuzu hayr etsin
________________°🌺💞🌸°_________________
🎀
10 notes · View notes
yedi24haber · 7 years ago
Text
Call Of Duty: Black Ops 4 Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey
Call Of Duty: Black Ops 4 Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey
Call Of Duty: Black Ops 4, yeni mod ve özellikleriyle oyunculara daha gerçekçi bir mücadeleye sürüklemeye hazırlanıyor. Black Ops 4’te black mod, zombiler, yeni haritalar ve birkaç yeni özellik daha yer alıyor.
Activision ve Treyarch, daha önce çıkardıkları oyunlarda yakaladıkları başarıyı devam ettiriyor gibi görünüyor. Ekim ayında piyasaya sürülecek olan Call of Duty: Black Ops 4, birkaç yeni…
View On WordPress
4 notes · View notes
benimpencerelerim · 3 years ago
Text
KIZIL EJDERHA
KIZIL EJDERHA
Seçim anketleri, tüketici eğilimleri, televizyon izlenme oranları gibi bilgiler toplam hedefi oluşturan nüfusun çok küçük oranını oluşturan bir kesim üzerinde yapılan çalışmalarla toplanır. Yani örneklemler kullanılarak. İstatistik biliminin bu tür bilgileri kabul edilebilir güvenilirlikte  toplamak için yöntemleri ve yeterince birikimi vardır. Toplum hakkında bilgi edinmenin yollarından birini Aynalar programıyla Can Dündar örneklemişti.Yeterince büyük toplulukların ilgi odağı olan şöhretlerin özellikleri o topluluklar hakkında  ipuçları da içeriyordu. Aslında şöhret bir aynaydı. Kendisine ilgi gösteren toplulukların aynası. O toplulukların imgesi yansıyordu aynadan.
Toplumda hangi alana , hangi kesime bakarsanız bakın, topluluk yeterince büyükse, o aynayı görürsünüz. Basın Yayın sektörüne, hastanelere, tarlalara, fabrikalara, okullara, meclise, spor sahalarına bakın. Kendinizi göreceksiniz orada. Ne demişler, bana örneklemini söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.
Gabrial Garcia Marquez, Kırmızı Pazartesi adlı eserinde, küçük bir kasabada işlenen bir cinayeti anlatır. Olay herkesin gözü önünde gerçekleşir. Göz göre göre gelir cinayet. Sinsice, birdenbire değil, adım adım, bağıra bağıra. Ama ahali kör ve sağır olmuştur. Kimsenin kılı kıpırdamaz. Sıradan bir gündür. Sıradan bir cinayettir. Ötekinin canından kime ne. Altta kalanın canı çıksa da olur.
Kırmızı Pazartesi gecikmez, bulaşıcıdır, inatçıdır, hırslıdır, okyanusun sularını boydan boya kat edip sonunda Türkiye’nin semalarına da ulaşmayı başarır. Oradan toplumun bütün gözeneklerine sızmak kalmıştır kızıl şeytana. Kaplumbağadan daha sabırlıdır. Beklemeyi bilir. Usul usul ilerler, ince  bir duman gibi dağılır, ovaları kuşatır, kıvrıla kıvrıla dağların yamaçlarına, en ücra köşelere tırmanır. Zamanı gelmiştir artık. Gong çalar. İnsanların teker teker kanına girmeye başlar Kırmızı Pazartesi. Hem de ne kırmızı. Koyu değil, kızıl değil, kıpkırmızı, kara kırmızı bir Pazartesi. Canlı, parlak, hatta cırtlak bir kırmızı. Çığlık çığlığa kırmızı. Hızla ele geçiriyordu ruhları. Geriye kanı emilmiş, ruhu alınmış bedenler bırakarak, geçtiği yerleri zombiler diyarı yaparak ilerliyordu Pazartesi’lerin en kızılı, en karası, en acımasızı.
Başarmalıyım, başarmalıyım, başarmalıyım. Yırtmalıyım. Ne olursa olsun tepeleri ele geçirmeliyim. Benim hakkım yalçın kayalıklardır. Dağların doruklarıdır. Her ne şekilde olursa olsun oraya çıkacağım. İster kartallar gibi uçarak, ister yılanlar gibi sürünerek. Nasıl olduğu önemli değil. Bayrağımı oraya diktikten sonra gerisi unutulur. Sonra gelenler sadece benim bayrağımı görecekler, rüzgarlar nasıl olsa izlerimi siler. Ayak basmamış, bembeyaz karlar kalır geriye. Güneşin altında mavi gökyüzünün, bulutsuz gecelerde yıldızların suretinin çıktığı, ay ışığında fütursuzca parlayan karlar.
Henüz sinemanın emekleme dönemlerinde bulunmuştu kurgu tekniği. David Griffith, Pudovkin deneyleri, derken Eisenstein çıkmıştı sahneye. Grev filminin finalinde kurgu tekniği çok belirgindir : Askerler işçileri kovalar. İnekler mezbahaya götürülür. Askerler işçilerin üzerine silahları doğrultur. İnekler sehpa üstüne yatırılır. Askerler işçilerin üzerine ateş eder. İnekler kesilir : İşçileri hayvan gibi boğazlıyorlar. Kurgu çok basit, naif bir tekniktir. İnsanın doğal eğilimleriyle de çok iyi uyuşur. Yani nedensellik ilkesini oluşturan eğilimlerle. İnsanlar zaman ve mekan içinde birlikte gelişen olaylar arasında bağ kurmaya meyillidir. Hatta bayılırlar bunu yapmaya. Kurgu da sonuçta birbirini izleyen görüntülerden oluşur. Birbirine çok yakın olan görüntüler birlikte gelişen olaylar muamelesi görür seyirciden. Bir taşla iki kuş vurulmuştur, hem insanlara bir öğretmen edasıyla fikirlerin aktarılmasının önüne geçilmiş, hem de bütün insanların kolayca anlayacağı şekilde mesaj iletilmiştir.
Son dönem filmlerinden biri de Jennifer Lopez’in oynadığı Hücre (Cage) isimli filmdi. Eşcinsel eğilimleri olan ve seri cinayetler işleyen bir adam, son kurbanını hücre gibi bir odaya hapseder. Filmin on, on beş dakika süren finali, katilin yakalanmasını, kurbanın kurtarılmasını anlatır, tam bir kurgu şölenidir.
Kimdir kurban. Emeği, alın teri, iyi niyetli mücadelesi, kazanmak için verdiği savaş hiçe sayılan, ayaklar altına alınan ötekiler mi asıl kurban, yoksa hak etmediği şekilde öne çıkan, her türlü ayak oyununu mubah gören, üstelik bunu saklamaya bile gerek duymayan, hatta giderek arsızca bunu kanıksayan, kanıksatan, sıradanlaştıran ve ötekinin mücadelesini kah apaçık müstehzi ifadelerle küçümseyen, kah  değerini olduğundan küçük gösteren, onu mümkün olduğunca görmezden gelip sürekli kendini öne çıkararak, kendi değerlerini olduğundan büyük göstererek ipi göğüsleyen midir? Yoksa kurban hepimiz miyiz? Sahi kurban kimdir?
Rekabet, iyi bir sistem, kurumlar ve kurallar kümesi oluşturulmuşsa  ve insanların çoğunluğu bu kurallara uygun davranıyorsa iyidir. İdeal serbest piyasa sistemi de bu düşünceye dayanır, herhangi bir serbest piyasa sistemi değil ideal serbest piyasa sistemidir en iyi sonuçları üreten. Ama, sistem kötü oluşturulmuşsa ya da insanlar sistemin kurallarına uymazsa, kendi kurallarını icat edip kendi hukuklarını uygularsa rekabet en kötü noktada buluşturur insanları. Domates üreten iki çiftçiden biri hormonu basıyorsa fidelere ve birbirinden ayırt edilemediği için, üretilen ürünlere piyasa tarafından aynı değer biçiliyorsa, çiftçilerin benzer olduğu durumda (aynı güdülerle hareket eden insanlarsa), iki çiftçinin de hormon kullanımı aynı düzeyde eşitlenecektir. Ahlaki nedenlerle aşırı hormon kullanmamaya çalışan çiftçi daha az gelir elde edecek ve daha kötü durumda konumlanacaktır. Ahlaki tutumunun kendisini rahatlattığı ve durumu dengelediği düşünülebilir, ama bu yeterli değildir, insanların duyumsadıkları değer duygusu sadece kendilerinden kaynaklanmaz, ötekinin onayına da müthiş gereksinim duyar insanlar. Alt düzeyde buluşmayı kabul etmeyen insanları nasıl bir sonun beklediğini ise tahmin etmek zor değil.
Solcular enternasyonalist, liberaller küreselleşmecidir. Güzel bir idealdir aslında bütün insanların kardeş olması, yerkürenin zenginliklerini eşit olarak paylaşmak. Ama rekabetin alt düzeyde buluşturması ilkesi dünya ölçeğinde de işler. Bu ilke enternasyonalizmin aleyhinde, küreselleşmenin lehinde işlemektedir. Enternasyonalizm bir hayaldir. Ama ya küreselleşme. O artık kapıdan kovsan bacadan girmektedir. Nedir peki bu her derde deva sihirli sözcüğün anlamı? O eskidendi demeyin. Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler efendim. Doğrudur, dünya ölçeğinde serbest piyasa uygulaması, herhangi bir ölçekteki serbest piyasa uygulamasının tüm başarılarını yerküreye yayacaktır. Serbest piyasanın verimli sonuçlar ürettiği de matematiksel olarak kanıtlanmıştır. Ama kazın ayağı aksamaktadır. İngiltere, Amerika, Japonya gelişirken koruma kalkanlarını alabildiğine açmışlardır. O zamanlar küreselleşme uygulansaydı daha iyi olurdu diyenler de haklıdır. Ama İngiltere, Amerika, Japonya bugünkü kadar güçlü bugünkü kadar dünya ekonomisine hakim olabilir miydi o zaman. Rekabet yine yapacağını yapmıştır. Ama nehir mecrasında akmayı sürdürür. Kapitalizmin, kendi doğasından kaynaklanan mecburi rotası, cüsseli uluslararası şirketlerle, onların çıkarları küreselleşmeyle sonuçlanır. Evet, küreselleşme yoksul ülkelerin yoksul vatandaşlarının bir kısmına da bir miktar yarayacaktır. Ama ne kadar ve ne zamana kadar. Gelişen teknoloji giderek kalifiye olmayan işlerin azalmasına yol açarken, küreselleşme  ucuz ve kalifiye olmayan işgücünü yoğun olarak kullanmakta. Bir yanda, bir kalifiye olmayan işçiyi istihdam etmek için gereken yatırım tutarının artması, öte yanda yoksul ve kalifiye olmayan yığınlarla dolup taşan yoksul ülkeler. Küreselleşme yoksulların ancak bir kısmının sadece günü kurtarmasını sağlayacak anlaşılan. Meçhule doğru yol almaktadır armada.
Bildiğimiz fakat farkında olmadığımız ya da değerinin, öneminin farkında olmadığımız konular, nesneler, olaylar, insanlar vardır. Gözümüzün önündedirler, elinizi uzatsanız sıcaklıkları alev alev yakacaktır sizi, belli belirsiz bir farkındalığımız vardır onlarla ilgili olarak, ama çok net değildir. Gün gelir bir olay, insan, düşünce bir projektör gibi aydınlatır onları ve zihinlerimizi.
“Ve Türk köylüsü hakkında ancak Yaşar Kemal’den okuyabileceğimiz bir gözlem : “Evet, dikkat buyurula yüzbaşım insanı köylü de olsa aşağılamayacaksın. Bu pisler hiçbir şeye alınmıyorlar da, tarih boyunca köpekler gibi süründüklerine, solucanlar gibi süründüklerine, böyle yüze yüz, karşıdan aşağılanırlarsa çok alınıyorlar” (s. 605)” Yaşar Kemal’in Romancılığı, Fethi Naci, Adam.
“The descriptive meaning of “good” is not simply a family of lists of properties, a list for each kind of thing according to convention or preference. Rather in the way that the definition explains, these lists are formed in the light of what is rational to want in objects of various kinds…Someone is happy when his plans are going well, his more important aspirations being fulfilled, and he feels sure that his good fortune will endure… Aristotelian principle states that, other things equal, human beings enjoy the exercise of their realized capacities (their innate or trained abilities), and that this enjoyment increases the more the capacity is realized, or the greater its complexity…We may define self-respect (or self-esteem) as having two aspects. First of all, as we noted earlier (29), it includes a person’s sense of his own value, his secure conviction that his conception of his good, his plan of life, is worth, carrying out. And second, self-respect implies a confidence in one’s ability, so far as it is within one’s power, to fulfill one’s intentions… It is clear then why self-respect is a primary good. Without it nothing may seem worth doing, or if some things have value for us, we lack the will to strive for them. All desire and activity becomes empty and vain, and we sink into apathy and cynicism.” A Theory of Justice, John Rawls, Harvard University Press.
İngilizcesi yeterli olmayanlar için özetlersek, insanın kendi kişisel değeri hakkındaki fikri en önemli serveti ve  yaşam boyu mutluluk kaynaklarındandır diyor yazar. Bu fikrin belirleyicilerinden biri de ötekinin düşünceleri, değerlendirmeleridir, ötekinin onayıdır yani. Türk melodramlarındaki fakir ve gururlu gencin neden kaybolduğunu anlayabiliyoruz. Bir yanda palazlanan kentsoylu sınıfı, maddi zenginlik (altyapı), öte yandan henüz gelişmemiş, olgunlaşmamış, yeterince benimsenmemiş  kentsoylu değerleri, hala hükümranlığını sürdüren eskinin değerleri (üstyapı). Fakir genç, maddi zenginliğe sahip olmasa da manevi zenginliğe, kişisel olarak değerli olduğu duygusuna sahiptir, çünkü o ahlaki değerler hala toplumun çoğunda hakim değerlerdir ve fakir gencin öteki tarafından onay görmesini sağlayarak özsaygısını güçlendirmektedir.
Doğan Hoca (Cüceloğlu), Amerika’da eğitimsiz insanların yirmi dolar gibi çok küçük bir para için  başka insanları hiç acımadan boğazladığını, oysa Türkiye’deki en eğitimsiz  köylünün bile bütün canlılara hak ettiği değeri verdiğini söylüyordu bir programda. Hoca Türk köylüsünün davranışını kültürel birikime bağlıyordu bu sonucu. İki olay da doğrudur ama bize göre belirleyici neden eğitim ya da kültür değildir. Eğitimsiz Amerika’lı ile eğitimsiz Türk köylüsü arasındaki farkı yaratan yukarda sözü edilen kişisel servettir. İnsanın kendi değeri hakkındaki bilincidir. Öteki tarafından yaşamın her anında, her alanında hor görülen, en önemli değer ve başarı olarak görülen zenginlikten yoksun ve ona sahip olanlarca küçümsenen, ekmek kadar su kadar ihtiyaç duyduğu onayı göremeyen eğitimsiz Amerika’lı kendini paçavra gibi hissedecektir. Öte yandan ötekinden nispeten soyutlanmış ve yeri geldikçe pohpohlanmış, gururu okşanmış Türk köylüsü Karun kadar zengindir.
Yirmi dolar bakış açınıza göre küçük bir para olabileceği gibi büyük bir para da olabilir. Klasik iktisatçıların emek-değer kuramına karşı çıkan marjinalist akım, bir ürünün değerinin emek gibi sabit bir ölçüye bağlı olmadığını, değerin bireylerin seçimleriyle ilişkili olduğunu öne sürmüştür. Her insanın zevkleri, farksızlık eğrileri farklıdır. Bireylerin ürünlere atfettikleri önem, dolayısıyla o ürünlere ait talepleri farklıdır. Yirmi liranın değeri bireyden bireye değişir. Öte yandan gelirin marjinal değeri de gelirin bir fonksiyonudur. Düşük gelire sahip insanlar için yirmi lira inanılmaz bir değere sahip olabilir. Üstelik kendi kişisel değeriyle kıyaslandığında, yaşamın kıyısına itilmiş insanlar için yirmi liranın değeri devasa boyutlara ulaşır. Ayrıca kendi kıymeti yok denecek kadar az olan insanlar, ötekinin de kıymetini bilemeyecektir. Hatta yansıtma düzeneği nedeniyle ötekinin hemen hemen hiç değeri olmayacaktır onların gözünde. Böylece yirmi lira için insanların boğazlanmasının niye o kadar da şaşılacak bir şey olmadığı ortaya çıkar. Tinerci çocukların, yoksulların, fakirlerin, işsizlerin, eğitimsiz yığınların, toplumun dışına itilmiş her türlü güvenceden yoksun insanların fakirliklerinin önemli bir kısmını da ekonomik ve fiziksel koşullar kadar kendi değersizlikleri oluşturmaktadır. Tahmin etmek, empati yapmak zor, ama koyu bir umutsuzluk, çaresizlik ve mutsuzluk içinde olmalılar.
Doğal seçilim sihirli bir ifadedir, her derde devadır. Fakat sistem yanlış kurulmuş ya da yanlış işliyorsa, kurallarına uyulmuyorsa doğal seçilim tam bir baş belası haline gelir. Kanser hücresi (vücudun, sistemin kurallarına uymayan, vücuda, sisteme zararlı birey ya da kurum) engellenmezse, rekabetin alt düzeyde buluşturması ilkesine göre bütün bedene (sisteme) yayılır. (Benzetme burada çok iyi işlemiyor, sağlıklı hücrelerin fikir değiştirip kanserli hücreye dönüşmesi gibi bir olay yoktur.) Sistemin (vücudun) kurallarına uymayan bu hücreler hızla çoğalır, sağlıklı hücrelerin vücudun yararına tüketeceği kaynakları da tüketir, vücudun (sistemin) kurallarına uyan iyi hücrelere  yaşama alanı kalmaz, ya kanserli hücreler yok edilecektir ya da vücut (sistem) yok olacaktır. Seçim bir hayat memat meselesidir.
Önemli olan ilkeler, kurallar ve sistemlerdir. Sorunlarsa toplumun, ülkenin her alanında her köşesinde hüküm sürüyor. Ötekine, ötekinin emeğine, ötekinin başarısına hiç saygımız yok, empati yakınımızdan uzağımızdan geçmiyor, birbirimize tahammül bile edemiyoruz çoğunlukla, sadece kendimizi ve kendi başarımızı düşünüyoruz. Ülke içi, kişiler, sınıflar ve kurumlar arası iktidar mücadelesi tabii ki olacak, olmalı ama bu şekilde değil. Ülke olarak, birey, sınıf ve kurumlar olarak enerjimizi boşa harcıyoruz. Kendini, kuyruğundan başlayarak yiyip bitiren bir ejderha gibiyiz ve bütün bunlar olurken kimsenin kılı kıpırdamıyor. Şöyle  sakin kafayla bir düşünün. Kürt sorunu, türban sorunu, cari açık , eğitim, tarım ve sanayi gibi aralarında devasa boyutlara ulaşan konularında bulunduğu bir sorunlar yumağı  var kucağımızda. Hiç gereği yokken, bazen bir inat uğruna sorun haline, içinden çıkılmaz hale getirdiğimiz konular var. Bir yandan birbirimizle didişiyor, çoğu zaman da çıkarları zedelenen birilerinin oyunlarına kanıyor, ağlarına düşüyoruz. Somut bir örnekle bitirelim. Hepimiz aynı gemideyiz değil mi? O zaman geminin karaya oturmaması, kayalara çarpıp parçalanmaması, o güzel yemişlerden yana zengin, huzur dolu adaya ulaşmak için rotasında gitmesi hepimizin yararına olmalıdır. Bu gerçek göz önüne alındığında, tüm gemi sakinlerinin kaptana yardımcı olmaları gerekmez mi. Yanlış yaptığında kaptanı yermek, doğru yaptığında övmek akılcı olan davranış değil mi. Mantıklı insanların böyle davranması gerekmez mi. Kaptan sevmediğimiz bir insan olabilir, onun başarılı olmasını duygusal açıdan istemeyebiliriz ama ussal davranan her gemi sakini onun başarılı olmasını istemek zorundadır. Kaptanın da aynı şekilde gemiyi sadece kendi çıkarlarına uygun düşen bir adaya yöneltmemesi, geminin ortak hedefe ulaşmasında herkesin payını teslim etmesi, bütün başarıyı kendine, başarısızlıkları mürettebata ve yolculara yazmaması, gemideki yiyecekleri ve görevleri adil bir biçimde dağıtması gerekmez mi.
 İTAKİ 
İtaki’ye doğru yola çıktığın zaman yolunu uzatmaya bak serüvenler, bilgilerle uzasın yolun. Lestrigonlar’dan ve Kikloplar’dan Azgın Poseidon’dan korkma. Bunları görmiyeceksin zaten, düşüncen soylu ise ve seçkin bir duygu dolmuşsa ruhuna ve gövdene. Lestrigonlar, Kikloplar ve azgın Poseidon, çıkamayacak karşına onları ruhunda taşımıyorsan ruhun onları çağırmayacaksa.
Yolun uzasın Nice yaz şafaklarıyla beraber ilk gördüğün limanlara -coşkuyla, sevinçle- varmak için; durup Fenike çarşılarından has mallar almak için sedefi ve mercanı, abanoz ve kehribarı ve her yana gönlünce saçabileceğin başdöndürücü kokuları; sonra Mısır kentlerini görmek için bilgelerden bilgiler dermek için yolunu uzatmaya bak.
İtaki hep aklında olsun Amacın orasıdır ve oraya gidiyorsun. Ama gerek yok ayağını çabuk tutmana, Yıllarca sürmelidir bu gezi, öyle ki yaşlanıp o adaya vardığında, yolda kazandıklarınla zaten zengin, İtaki’den zenginlik beklemeyesin. İtaki eşsiz bir gezi sağladı sana, O olmasa yola çıkmayacaktın onun vereceği bir şeyi yoktu başka. 
Ve şimdi sen onu yoksul buluyorsan, İtaki aldatmış değildir seni. Artık sen bir bilgesin, bunca deneyden geçtin İtakiler ne demektir artık bilirsin. 
KONSTANTIN KAVAFIS
0 notes
mymomsayingimcool · 7 years ago
Note
Hadi bir çılgınlık yap ve üç yüzden dört yüz yirmiye kadar olan soruların hepsini cevapla zjsozjso
fizik çalışmaktan çok sıkıldım oyalanıyım az hadi yapıyom evet evet çok çılgınım300- hiç sarhoş oldun mu? likörlü çikolatayla kafayı bulmuşluğum var da sarhoş olmadım:d301- mutsuzken nutella krizine girer misin? diyetteyim, girsem de nutella krizi olmaz be pahalı o 302- genellikle gördüğün rüyan? genelde bir şeyler kaçıyorum ya zombiler uzaylılar iki üç başlı yaratıklar falan303- evlendiğinde eşine karşı tavırların flört dönemindeki gibi olur mu? tabii ki304- kadınlar erkeklere neden odun der? öyle oldukları için:d çoğunuz duygusuzsunuz kb306- kaç saat uyumadan dayanabilirsin? uyumamamı sağlayan nedene bağlı307- saç rengin nedir? normalde kumral, ama uçlarını yeşile boyadım308- minyon kadınlar mı çekici uzun kadınlar mı? uzun ¯\_(ツ)_/¯ minyonlar şirindir, çekici değil. erkekler de öyle309- erkekler doğal görünümlü kadınları mı ister? umarım öyledir yoksa evde kaldım310- kadınlar erkeklerden ne bekler? valla ben pek bir şey beklemiyorum ya, beni sevsin ve bunu bileyim yeter 312- evde en sevdiğin oda hangisi? mutfak 314- gözlük kullanıyor musun? hayır ama isterdim, gözlüklü insanlar çok şirin^^317- paraya ne kadar önem verirsin? para önemli bir şey tabii bu devirde, ama kendi parama önem veririm başkasınınkini kabul etmem bile *sanki ailenden almıyorsun demeyin, karşılığını verdiğim için boş saymıyorum318- tırnağını yer misin? tırnak makasını hiç elime bile alamayacak kadar hem de320- görüntülü konuşma yapar mısın? tabii ki, sanaldan çok samimi olduğum arkadaşlarımla her hafta konuşuyoruz bile diyebilirim323- centilmenlik doğuştan mıdır? bence hayır324- kadınlardaki panda sevgisi nerden gelmektedir? yumuş ve pofuduklar kim sevmez ki :3325- kedi besleyen insanlar asosyal midir? hayır kişiye göre değişir bence, ama asosyal olanlardan biri buraya kadar üşenmeden okuduysa söyliyim tanışmak isterim en sevdiğim iki özelliği taşıyorsun adamım326- köpek besleyen insanlar dışa dönük kişiler midir? aynı cevabı veriyorum328- hangi siyasi lideri seversin? hiçbiri329- bir insanı sevdiğin zaman ne tür kıskançlık krizlerine girersin? her türüne girerim valla qprlwşlf331- sevgilinle ortak sosyal medya hesabı açar mısın? ıy, hayır332- bilgisayar başında kaç saat vakit geçirirsin? çok333- bağımlı olduğun yemek, alışkanlık, hobi ve benzeri şeyler var mı? ya yemek değil de yer fıstığına resmen zaafım oluştu her gün yiyom yer fıstıklı bişi, hobi de dolu var ohoov 334- sinir bozucu insan tipi sence nasıldır? samimi olmadığı insanlarla dalga geçen *küçümseyen*, çok yüksek sesle konuşup gülen, her şeye önyargıyla yaklaşan ve bir şeyleri sırf popüler olduğu için sevip sahiplenen insanlara sinir olurum336- saçlarının okşanmasından hoşlanır mısın? EVET, HEMDE ÇOK 337- bakışlar insanı etkileyebilir mi? neden olmasın 342- kadınları seksi gösteren yer neresidir? öyle bir yer varsa gidebilirim343- erkekleri seksi gösteren yer neresidir? iç organları♡ özellikle kalp ve beyin344- cep telefonunda kaç saat vakit geçirirsin? çok345- ses tonunu beğeniyor musun? hayır, kalın ve çatlıyor :(346- sarışın insanlar itici midir? doğal sarışınların BAZILARI değil, ama genel olarak sevmiyom 347- yalnız başına kaldığın zaman ağladığın oluyor mu? evet :d348- dedikodu yapmayı sever misin? bazen349- hiç erkekleri gözlerinle süzdün mü? tabii ki:d351- erkekler mi daha çok aldatır kadınlar mı? bence erkek, kadınlar daha duygusaldır çünkü 353- karşı cinse karşı empati kurabilir misin? tabii, empati yeteneğim kuvvetlidir354- anne ve babasız büyüyen kişilere karşı nasıl davranırsın? sarılırım355- hayatına alacağın kişide aradığın üç önemli kriter? bir beyin, bir kalp bir de karakter366- karşı cinste olmazsa olmazın? beyin367- sevdiğin veya hoşlandığın bir insana kolayca açılabilir misin? asla, ilk adımı o atmalı :(( cinsiyet şeyinden falan değil, utangacım ben369- çilleri olan insanları çekici bulur musun? EVET370- bir insanı kusurlarına rağmen sevebilecek kalbe sahip misin? evet, herkesin kusurları vardır 371- kötü espri yapar mısın? ( ͡° ͜ʖ ͡°)373- seksi bir kadın bir erkeğe her şeyi yaptıracak güce sahip midir? bence iş dış görünüşte bitmez 374- ailene sevgilin olduğunu anlatabilir misin? asla! katılar baya:(375- nasıl bir bebeğe sahip olmak isterdin? ağlamayan376- spor yapmayı sever misin? eveet377- kısa saçları kadınları beğenir misin? bayılırım379- ilgisiz bir sevgiliye karşı tepkin ne olurdu? bilmem kullanmıyorum380- sevgiliyle çıkılan tatil mi daha eğlencelidir arkadaşla mı? eh, yerine göre değişir. ama sevgilim de arkadaşım gibi olsun isterim zaten381- evde yalnız başınayken çıplak gezer misin? genelde sadece tişörtle dururum382- kıskançlık aşkta güvensizliğin belirtisi midir? hayır tabii ki, sadece seninle olmasını istemek güvenle ilgili değil 384- unutamadığın hâlâ sevdiğin biri var mı? yo385- mavi en sıcak renk midir? evet::"""))))386- hemcinsine duygusal yönden yaklaşımın oldu mu? bir kerecik onun gibi bir şey olmuştu387- kaybetme korkusunu kadınlar mı daha çok yaşar erkekler mi? kim daha çok seviyorsa389- hesap ödetmeyen erkek çekici midir? hayır, rahatsız hissederim 390- lunaparka giden, pamuk şeker yemeyi seven çocuksu bir erkeği annesi gibi sevebilir misin? EVET392- mars'a gitmek ister miydin? eveeet393- platonik aşk yaşadın mı? hayır394- ruh eşinin olduğuna inanıyor musun? evet:")395- bekarlık sultanlık mıdır? yo398- sürekli video oyunu oynayan sevgilinize karşı nasıl bir taktik izlerdiniz? bende sürekli video oyunu oynardım399- regl olduğunu rahatlıkla sevgiline veya yakın bir erkek arkadaşına söyleyebilir misin? söylüyom ki400- erkekler ağlamaz mı? niye ağlamasın 401- kadınlar mutsuz olduklarında neden saçlarını değiştirir? eskiyle ilgili şeyleri silmek için bir adım? 407- geç yazan insanlara sinir olur musun? hemde nasıl409- tumblr'a üye olmanızın amacı nedir? 6 veya 7. sınıftayken arkaplan fotoğrafı indirim diye kaydolmuştum şqşeşeşdödöföfşş411- bir erkeği yakışıklı gösteren detaylar nelerdir? tarzı412- karşı cinsiniz hiç olmadık bir yerinize iltifat ederse ne tepki verirsiniz? döverim413- söylediklerinizle yaptıklarınız çelişir mi? nadiren çelişiyordur belki ama sanmıyorum 416- en nefret ettiğin ülke? yok sanırım417- ırkçı mısın? asla418- kalabalık ortamlarda girişken mısın utangaç mı? utangaç 419- sağ tarafına baktığında ne görüyorsun? peluş oyuncak 420- sol tarafına baktığında ne görüyorsun? dolapbitti, inanamıyorum eh
2 notes · View notes
aklingolgesi · 3 years ago
Text
Dünyanın En İyi 15 Zombi Filmi Tavsiyesi
Dünyanın En İyi 15 Zombi Filmi Tavsiyesi #film #filmöneri #filmtavsiye #zombifilmi
Zombiler hakkında kanalda onlarca video var ama hiç zombi film önerisi yoktu. “En iyi 15 Zombi Filmi Önerileri 2021” En iyi zombi filmleri hangileri diyenler için harika bir film tavsiye listesi! Peki ya sence en iyi zombi filmi hangisi? Sinema Tarihinin En İyi 15 Zombi Filmi Önerileri (2021) Zombiler hakkında kanalda onlarca video var ama hiç film önerisi yoktu. En iyi zombi filmleri hangileri…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
bakmisonline · 3 years ago
Video
DÜNYANIN EN İYİ 15 ZOMBİ FİLMİ ÖNERİSİ
Zombiler hakkında Halil Bakmış kanalında onlarca video var ama hiç film önerisi yoktu. "En iyi 15 Zombi Filmi Önerileri 2021" En iyi zombi filmleri hangileri diyenler için harika bir film tavsiye listesi! Peki ya sence en iyi zombi filmi hangisi? https://www.youtube.com/watch?v=291LWmjLw9Y
1 note · View note
kun-amber549-me · 4 years ago
Video
Zombi Ekspresi Korku Filmi 2020 Türkçe Dublaj Full Hd İzle..Film Hakkında BilgiDünyaya hakim olan zombiler arasında hayata tutunmaya çalışan bir grup azınlığın mücadelesine tanık oluyoruz. ung-Seok, denizaşırı bir kaçış planını başarıyla uygulayan eski bir askerdir. Jung-Seok'a geri dönüp kurtulanları bulma görevi verilir. Aslında Peninsula, Busan'a Tren'den sonra aynı evrene ait olan ikinci filmdir. Sang-Ho Yeon daha önce olayları geri alan Seoulyeok adlı bir animasyon filmi yönetmişti.2020 Güney Yapımı Zombi Ekspresi 2 Peninsula Filmini 1080p Kalitede izle İyi Seyirler.
0 notes
aykiriblogcom-blog · 6 years ago
Text
Mutlaka İzlemeniz Gereken Yabancı Dizi Önerileri
Tumblr media
Mutlaka İzlemeniz Gereken 13 Yabancı Dizi Önerisi
Her yıl onlarca yeni yerli ve yabancı dizi hayatımıza girmektedir. Yerli dizilerde ki zengin kız fakir oğlan edebiyatından bıkanlar arasındaysak bizi senaryo ve oyunculuklarıyla etkileyen yabancı dizileri izlemeye tercih ederiz. Çünkü bu kadar yabancı dizi yığınının içinde öneri almadan bir diziye başlamak samanlıkta iğne aramaktan farksızdır. İşte burada yabancı dizi öneri listeleri önemli yere sahiptir. Sizler için seçtiğim ve hepsini mutlaka kendimin de izlediği yabancı dizi önerileri listesi.
13- The Last Man on Earth
Imdb: 7.4 | Türler: Komedi, Kıyamet Sonrası Bilim Kurgusu | Sene: 2015-2018 İlk 2 sezonunu akıcı bir şekilde izleyeceğiniz bu dizi, işinden nefret eden ve sıradan bir insan olan Phil Miller’ın hayatının nasıl değiştiğini anlatıyor. Bir anda dünyada kalan son insan sıfatını taşımaya başlayan Phil’in yaşadığı maceralara konuk oluyoruz. Yabancı dizi önerisi listemizin 13. sırasında bulunan The Last Man on Earth 4. sezonda final yapmış durumda. Fragman
12- Borgia
Imdb: 7.8 | Türler: Biyografi, Drama, Tarih | Sene: 2011 – 2014 Yabancı dizi önerileri listemizin 16. Sırasında bulunan Borgia Türkiye’de çok fazla bilinen bir dizi değil. Neden bu diziyi izlediğimi ve nerden duyduğumu çok hatırlamasam da dizideki entrikalar insanı bir bölüm daha izlemeliyim diye diye sezonu bitirecek hale getiriyor. Borgia ailesi Rönesans döneminde öne çıkan İtalya ve İspanya asıllı Papalık Devleti ailesidir.( Papalık ve Vatikan hakkındaki şu yazımı okumanızı tavsiye ediyorum: Vatikan hakkında bilmeniz gereken 5 bilgi) . Dizide bu ailenin yaşadığı sorunları ve VI. Alexander ‘ın nasıl Papa olduğunu anlatıyor. Şunu da belirtmek isterim bu aileyi anlatan The Borgias diye bir dizi de var ama ben o diziyi izlemedim. Fragman
11-  Blindspot
Imdb: 7.5 | Türler: Aksiyon, Suç, Drama | Sene: 2015 – Tartışmasız izlerken dizinin konusunun aklınıza bile gelmeyeceği, bu nasıl bir konu diyeceğiniz ve bu zamana kadar bu diziyi neden izlemediğinizi sorgulayacağınız bir dizi. Bu dizi Arrow ve The Flash dizilerinin yaratıcısı Greg Berlanti’nin bir projesidir. Jane Doe isimli bir kadın vücudunun her yeri dövmelerle kaplı bir şekilde bir bavulun içinde Times Meydanı’nda bulunur. FBI’dan Kurt Weller ve takım arkadaşları, bu dövmelerin gizemini çözmeye çalışıyorlar. İzlerken fark ettiğim şey şu, dövmeleri ne kadar çözerlerse dizi o kadar karmaşıklaşıyor. Yabancı dizi önerileri listemizin 11. sırasında bulunan Blindspot çıkacak olan 5. Sezon ile final yapıcak. Fragman
10- American Horror Story
Imdb:8.1 | Türler: Drama, Korku, Gerilim | Sene: 2011 – Aslında bu dizi hakkında bir şey yazmaya gerek yok. American Horror Story bir korku dizisi ve hala devam ettiğinden dolayı oldukça sevilen bir dizi. Bu dizinin diğerlerinden farklı bir özelliği ise her sezonda farklı bir hikâyeyi konu almakta. Bir bakmışsınız lanetli bir evdesiniz. Bir bakmışsınız akıl hastanesinde. Fragman
9- Power
Imdb: 8.2 | Türler: Suç, Drama | Sene: 2014 – Instagram’ da bir bölümünü gördükten sonra başladığım bu dizi, James “Ghost” St. Patrick’ in yaşadığı serüveni anlatıyor. Uyuşturucu satışı işinde olan James, para aklamak için gece kulübü açar. Dizi, iyi aile babası olarak görünen James’in gece kulübü ve uyuşturucu çetesi lideri olarak yaşadığı ikili çatışmayı anlatmaktadır. Fragman
8- The Walking Dead
Imdb: 8.3 | Türler: Drama, Korku, Gerilim | Sene: 2010 – Arka Sokaklar’ ı sezon olarak geçebilme potansiyeli olan bu dizi bir zombi dizisi. Açıkçası ben bu diziyi 8. Sezondan sonra izlemeyi bıraktım. Çünkü çok monotonlaştı. Ama ilk 6 sezonu rahatlıkla izleyebilirsiniz. Hikayemiz işe şöyle Rick kasabanın şefidir ve bir gün vurulur ve komaya girer. Bu koma süresinde dünyaya gelen bir salgın ile zombi istilası başlar. Çok fazla zombi filmi izlemişimdir ama görsel olarak bu kadar iyi bir dizi görmedim. Dizideki zombiler aşırı gerçekçi. Mutlaka izlenmesi gereken yabancı dizi önerileri listemizin 8. Sırasında bulunan The Walking Dead’ın yönetmeni aynı zamanda Esaretin Bedeli ve Yeşil Yol filmlerinin de yönetmeni Fragman
7- The 100
Imdb: 7.7 | Türler: Drama, Bilim kurgu, Gizem | Sene: 2014 – Arkadaşımın önerisi ile başladığım bu diziyi arkadaşımdan önce bitirdiğimi belirtmem gerekir. Normalde bilim kurgu filmlerinden ve dizilerinden nefret ederim. Ancak bu dizi ilgimi çekmeyi başardı. Ancak şöyle bir şey söylemeliyim sezonlar ilerledikçe nedensiz bir şekilde her şey Clarke karakterine bağlıymış dünya onun etrafında dönüyormuş hissi veriyor. Nükleer bir patlama sonucu dünyada uzun bir süredir yaşam yoktur. Son anda kaçmayı başarmış bir uzay aracından hapis cezasına çarptırılmış 100 kişi dünyaya yollanır ve maceraları çok uzun sürecektir. Fragman
6- La Casa de Papel
Imdb: 8.6 | Türler: Aksiyon, Suç, Gizem | Sene: 2017 – Mutlaka İzlemeniz Gereken 13 Yabancı Dizi Önerileri listemizde 6. Sırada çıktığı zaman herkesin dilinden uzun bir süre düşmeyen bir dizi var. O kadar çok konuşuluyordu ki , mecburen diziye başladım diyebilirim. Ancak diziyi izlerken neden bu kadar çok konuşulduğunu anladım. Başrolde Profesör olarak adlandırılan bir deha vardır. Bu adam kurduğu ekiple beraber belki de tarihin en büyük soygununu yapmayı planlarlar. Amaçları bir banka ya da marketi soymak değil İspanya Kraliyet Darphanesini soymaktır. Ancak içeride hesaba katlamadıkları olaylarla karşılaşırlar. Fragman
5-Breaking Bad
Imdb: 9.5 | Türler: Suç, Drama, Gerilim | Sene: 2008-2013 Breaking Bad Imdb puanı en yüksek olan diziler arasında en üst sıralarda olan bir dizidir. Konusu ise mükemmel. Gayet sıradan bir hayat süren ve lisede kimya öğretmenliği yapan Walter White bir gün kanser olduğunu öğrenir. Ailesine bırakacak hiçbir şeyi olmadığını fark eden bu kimya öğretmeni öğrencisiyle beraber uyuşturucu üretim işine girer. Piyasada hiç kimsenin yapamadığı saflıkta ürettikleri metamfetamin , onları bu karanlık dünyanın içinde hızla büyütür. Eee tabi risklerde gittikçe artar. Fragman
4- Chernobyl
Imdb: 9.6 | Türler: Drama, Tarih | Sene:2019 Öncelikle bu dizi hakkında yazdığım ve Çernobil faciasını anlattığım Nedir bu Çernobil ve Çernobil dizisi adlı yazımı okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Mini dizi olarak çıkan bu dizi 5 bölümden oluşuyor.5 bölümden oluşmasına karşılık o olayları en ince detayına kadar anlatmayı başaran bu dizi yabancı dizi önerileri listemizde 4. Sırada yer almaya hak kazanıyor. Fragman
3- Sense8
Imdb: 8.4 | Türler: Drama, Gizem, Bilim kurgu | Sene: 2015-2018 Mutlaka İzlemeniz Gereken 13 Yabancı Dizi Önerileri listemizin nihayet son 3 dizisine gelebildik.Sense8 bu üçte yer almayı kesinlikle hak eden bir dizi. Aslında ilk üçü yaparken çok zorlandım. Game of Thrones, Prison Break, Black Mirror gibi monotonlaşmış dizilere listemde yer vermedim çünkü onları artık herkes izledi. Sense8 dünyanın 8 farklı yerinde yaşayan ve gizemli bir şekilde birbirleriyle bağlantı kurabilen bu 8 kişinin yaşadığı olayları anlatıyor. Dizinin konusunu ne kadar anlatsam da izlemezseniz anlamazsınız. Fragman
2- Dark
Imdb: 8.6 | Türler: Suç, Drama, Gizem |  Sene: 2017 - İzlerken beyninizin yüzde yüzünü kullanmanız gereken ve her dakika ne oluyor kardeşim dedirten bir dizi düşünün. Aynı bölümü anlamak için 2 kere izlediğimi bilirim. Alman dizisi olduğu için diziye aslına biraz soğuk başladım. Diziye başlayınca ön yargının ne kadarda kötü bir şey olduğunu anladım diyebilirim. Yeni sezonun gelmesini iple çekiyorum. Umarım bir Game of Thrones vakası yaşamayız. Dark Mutlaka İzlemeniz Gereken 13 Yabancı Dizi Önerileri listemizin 2. Sırasında almayı başarıyor. Fragman
1-Vikings
Imdb: 8.6 | Türler: Action, Macera, Drama |  Sene: 2011 - Yabancı dizi önerileri listemizin bence tartışmasız 1. Sırasında olması gereken Vikings, 8. Yüzyıl İskandinavya’sında geçer. Ragnar Lothbrok’un basit bir çiftçiyken uyguladığı stratejilerle ve korkusuz duruşuyla ilk önce Reisliğe yükselir. Dünya tarihinde en etkileyici ve en sevdiğim dizi karakterleri arasında direk ilk sıraya koyacağım kişi Ragnar’dır. Büyük ihtimalle diziyi izleyen herkesi aynı şekilde etkileyen bu adamın hayatı gidilmeyen yerlere gitmek için denize açılmasıyla tamamen değişecektir. Vikingler ile ilgili olan bu dizinin hikayesi Avrupa efsanelerine ve tarihsel figürlere dayanıyor. Fragman Read the full article
0 notes