#zihin kontrolü
Explore tagged Tumblr posts
cilginfizikcilervbi · 2 years ago
Text
'Zihin kontrolü' Paraziti: Toxoplasma Gondii
‘Zihin kontrolü’ Paraziti Toxoplasma Gondii Hakkında 10 Şaşırtıcı Gerçek T. gondii, Dünya üzerindeki en yaygın bulaşıcı parazitlerden biridir, ancak aynı zamanda hakkında bilgi edinilmesi en ilginç olanlardan da biridir. Toxoplasma gondii , insanlar da dahil olmak üzere çeşitli konakçı organizmaların hücrelerini istila eden ve toksoplazmoz olarak bilinen bir hastalığa neden olan tek hücreli bir…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
bunedycom · 2 years ago
Text
Stranger Things'e Konu Olan Komplo Teorisi: Montauk Projesi
Stranger Things’e Konu Olan Komplo Teorisi: Montauk Projesi
Bir komplo teorisi düş��nün ki; içinde ışınlanma, zihin kontrolü ve zaman yolculuğu var. Bu teori öyle çok da uzak değil, 1980’li yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nin ilginç Montauk Projesi. Muhtemelen ismini siz de daha önce duymadınız ancak ‘Stranger Things’  dizisini izlediyseniz bu projeyle ilgili detaylara çok uzak değilsiniz demektir. Gelin, Montauk Projesi hakkında daha çok şey öğrenmek…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
kalptekimavi · 1 year ago
Text
- Biliyor musun? Hiç kolay biri değilsin.
• Kolay mı? Kimmiş kolay olan? Benim tanıdığım insanlardan hiçbiri kolay değil.
- Senin kaçtığın şeyler beni ilgilendirmiyor. Kaçtığın insanlar... Sorularla rahatını kaçıracak değilim. Yine de elinden bırakıvermek zor gelmiyor mu sana?
• Hayır, aslında zor olan tutunmaya çalışmak. Bunun imkansız olduğuna ikna oldum bu kez. Bu düşünce beni mutlu ediyor
Ya unutuş ve yabancılık gerçeğin kendisiyse? Hakikatin?
Ya insanın hayatı boyunca tanıdığını sandığı kişiler gerçekte tamamen yabancıysalar ve de bunaklık hali vaki olunca insan bunu apaçık görmeye başlıyorsa? Ya insan hayatı boyunca arkadaşı olmuş kişinin veya eşinin gözlerinin içine bakarak “sen kimsin?” diye sorduğunda aslında tamamen aklı başında ise?
Evet zihin üzerindeki kontrolü kaybetmek böyle bir şey olmalı. Sakin sakin oturup artık isimlerini bile bilmediği yabancılara dönüşmüş olan arkadaşlarının kendisiyle irtibatı koparmalarını beklemek.
Her şey kayboluyor gibi oluyor. Bir şeyi yakalamaya çalışıyorsun ama hep elinden kaçırıyorsun, gibi. Yapmak mecburiyetinde olduğun şeyi yapıyorsun. Ama bir şeye tutunmak imkansız. İşin ilginç olan tarafı intihar etmeyi hiç düşünmedim. Zaman zaman acaba ölüm denilen yerde miyim diye aklımdan geçirdiğim oldu. Ölümün kapsadığı odalardan birinde.
Ruh hali? Evet benim de bir ruh halim var. Öyle ki içimdeki bir güç benim dönem dönem tamamen hareketsiz olmamı, çoğu insanların genellikle birlikte olduğu aile ve arkadaşlar gibi çevrelerden uzak durmamı gerektiriyor. Zaman zaman ki buna sık sık da diyebilirim, tamamen tek başıma kalmak isterim.
Ben hiçbir şeyin oradan geliyor, hiçbir şeye doğru gidiyorum, çok fazla yer de kaplamıyorum aslında, birinin benim için hesaplar yapmasına değmeyecek kadar küçük bir alan, yeryüzünde bir gölge yalnızca; geniş perspektiften bakınca topu topu kendi ağırlığım kadar bir şey ve ben de geniş bir kapsamda ele alındığında bir gölge olmak istiyorum, yoksa dar kapsamda bir et parçası olmakta var.
Her şey çok acı verici.
Perişan edici.
Demek istiyorum ki, bütün kozmos, bu sonu gelmez ölüm ve bu...
Hayat denilen şey.
105 notes · View notes
doriangray1789 · 10 months ago
Text
YEMEN
İslam dünyası sessiz! İslam dünyası tepkisiz! İslam dünyası gözlerini kapadı! İslam dünyası görmezden geldi!
Filistin meselesinde en çok duyduğumuz sözler bunlar. Halbuki bu mesele yeni değil. 77 yıldır sürüyor. Şimdi İngiltere'nin Yemen'i vurduğu süreç de başladı. Baktım aynı ezber cümleler. Benzer tepkiler…
İslam dünyası diye bir dünya yok! Nüfusunun büyük kısmı Müslüman olan devletler var. Hepsi bu! Olsaydı ne olurdu? İyi mi olurdu? Kötü mü olurdu? Bunların hepsi ayrı tartışma konusu. Fakat sanırım bazı insanların, ''İSLAM DÜNYASI'' diyerek çağırdığı güçten tek kelime cevap gelmemesinin boşluğunu; ''ahhh ahhh bir hilafet gelse. O zaman cevap da gelir'' efkarıyla bastırdığı bir psikolojik virajdayız. Anlamamız gerek. Gerçeklerle yüzleşmemiz gerek. Bakın bugün ''İSLAM DÜNYASI'' diyebileceğimiz ekonomik, siyasi, askeri bir güç oluşumu başlasa ve bu oluşum ciddi bir gücü eline geçirse, Türkiye'yi ne kadar sürece dahil edeceği bile şüphelidir!
Arapların zihin dünyasını anlamak gerek! Arapların giyim, kuşam, tavır, davranış ve reaksiyonlarını taklit ettiğinde, onları anlamış olmuyorsun! İslam, Arapların topraklarında doğmuş bir din. Dolayısıyla bu dine dair aklınıza gelebilecek ne kadar öğe varsa, Araplara dairdir. Araplar da kendilerini, İslam'a dair ne kadar öğe varsa temsilcisi ve hakimi olarak görürler. Bu görüş ve bakış açısından ötürü de, kendilerini seçkin bir sınıfın mensubu olarak takdim ederler. Bu sınıfa onlardan olmayan giremez. Mevali diye bir kavram vardır. Kendilerinden olmayan herkes, onlar için mevalidir! Lütfen ufak bir araştırma yaparak mevali nedir, mevalinin hakları nelerdir okuyun.
Türklerin görece İslam dünyasındaki egemenliği, Arapların kabulü ya da devretmesiyle mümkün olmuş bir olgu, konum değildir! Abbasi hilafetinin zayıflaması ve hilafetin koordine edilmesi meselesinin Türklerin eline geçmesi altında yatan kompleksi okumazsanız, okumadan geçtiğiniz her satırda tarihi olarak yanılırsınız. Araplar, mevali dedikleri zümrenin 400 yıl kontrolü altında yaşamayı asla içselleştirememiş ve bundan büyük bir prestij kaybı hissiyatı altında ezilmişlerdir. Araplar bize ihanet etti, etmedi meselesini okurken, konunun psikolojik ve zihinsel takıntılarını ıskalamamak gerekir. Kafamın arkasında bir dikiş izi var. Bu dikişi, ortaokula giderken çevremizde toplanan arkadaşlarımın ve kalabalığın, karateci bilinmesinden ötürü beni döveceğine ikna oldukları bir çocuğu alt ettikten sonra sırtımı dönmeye borçluyum! Anlatabiliyor muyum?
Olmayan bir gücü çağırmayı bırakmalısınız! Olmayan bir güçten medet ummayı terk etmelisiniz! Kendi öğelerinize, kendi kültürünüze, kendi temalarınıza dönmeyi bilmelisiniz.
İslam dünyası diye bir dünya yok! Olsa bile biz o dünyanın mevalisiyiz!
7 notes · View notes
imastrid77 · 2 months ago
Text
not criminals.
"Adım Dean Winchester, kova burcuyum. Gün batımlarını, sahilde yürüyüşü ve oynak kadınları severim.”
Dean sırıtarak kameraya konuştu. Polis kaşlarını çattı.
“Kendini komik mi sanıyorsun?”
"Bence tatlıyım.”
"Kız arkadaşınla her ne haltlar karıştırıyorsanız dosyanızda bulunacak. Avukat tutun Winchester.”
_________________________________________________
"Onları bıraktım mı dedin?!” Sam öfkeyle şeytana bağırdı.
"Polisler geliyordu, vakit yoktu.” Lucia gözlerini devirdi.
"Siktir git!” Sam yeniden bağırdı.
"Eğer beni görselerdi, bu gördükleri son şey olurdu Winchester.” Lucia ayağa kalktı ve kapıdan çıkarak kayıplara karıştı.
"Şimdi ne bok yiyeceğiz?” Bobby birasını yudumlarken konuştu.
Sam kaşlarını çattı, yumruklarını sıkarak Audria'ya baktı.
Audria gülümsedi, anladı.
Sam Audria'nın iplerini çözdü.
"Pekala.” Audria serbest kaldı. Bacakları ve kolları uyuştuğundan yavaşça ayağa kalktı.
"Prison Break vol2. Hazır mısınız?”
"Buna pişman olacağız.” Bobby homurdandı.
"Onu o lanet şeytanla iş yapmadan önce düşünecektin, Bobby.” Sam gerginlikle konuştu.
"Bir kaç malzemeye ihtiyacım var beyler. İzninizle?” Audria alayla konuştu.
Tumblr media
_________________________________________________
"İzinsiz mülke giriş, 5 defa.” Kadın alayla konuştu. Juliet kadına baktı. Kadın konuşmasına devam etti.
"Cinayete teşebbüs, 3 defa. Mezar yağmalama ve mezar kundaklama 30 defa. Bizim bildiğimiz. Cinayet mahallinde sayısız kez görünme. Gizli kimlikler. Kendini FBI ajanı olarak tanıtma. Ve şimdide aptal bir müzayededen aptal bir nesne çalma. Kimsiniz Bayan Singer. Ve kusurs bakmayın, ne biçim bir fetiş bu?” kadın gülümsedi.
Juliet yüzünü buruşturdu.
"Ew, ne fetişi?”
"Bu tam bir sapık işi. Sevgilin ve sen bu işte uzman gibisiniz. Basit bir doktor hayatı ya da pastacılık o kadar zor muydu?”
"İnan bana o lanet hayatı denedim.” Juliet onun duyamayacağı şekilde mırıldandı. Ve bu seferr sesli konıştu.
“Sevgilim? Kim sevgilim?” kaşlarını çattı.
Kadın, Juliet'in önüne bazı fotoğraflar yığdı.
Dean ve Juliet'in eski fotoğrafları. Bunları nasıl bulmuşlardı?
“Kod adınızı bilmek ister misiniz? Günümüzün Bonnie ve Clyde'ı.”
"Havalı sayılır.” Juliet alayla güldü.
“Hapishanede çürüyecek olan çift olarak değiştirmeyi düşünüyoruz. Kulağa şimdi nasıl geliyor?”
"Hala havalı.”
Tumblr media
_________________________________________________
"Sam yardım istiyor Flinn.” Castiel bir çocuk parkında oturan Flinn'in yanına geldi ve oturdu.
"Cevap verme. Daha büyük işlerimiz var.” Flinn salıncakta çocuğunu sallayan kadına ve küçük kıza baktı. Castiel ile göz teması kurmadı. Yönetmek çok yorucu hale gelmişti. Sakinliğe ihtiyacı vardı ve varoluştan beri insanları izlemeyi seviyordu. Bunu kimseye söylemese de.
“Ama onlara ihtiyacımız var.” Castiel konuştu.
"Onlar oradan çıkacak. Audria yardım edecek.”
Flinn peşlerine bir ajan takmıştı. Her haberi alıyordu. Ne kadar yorucu olsada düzeni inanıyordu ve onu korumaya yemin etti.
"Lucia'yı yakalayın. Canlı.”
Castiel başıyla onayladı, tek kelime etmeden ordan kayboldu.
Tumblr media
_________________________________________________
“Zihin kontrolü?”
"Kısa süreli. Eğer kontrol edemezsem adamın kafası patlayacaktır. Kirlenmeyi istemeyiz, değil mi?” Audria kaseye malzemeleri dökerken konuştu.
"Ne kadar zamanları var?” Bobby kollarını önünde kavuşturup sordu.
"7 dakika, 25 saniye.”
Bobby kaşlarını çattı.
“o aptalların olayı anlaması 7 dakika sürer.”
"O zaman dua edelim. 25 saniye onların çıkması için yeterli olsun.” Audria büyülü sözleri fısıldamadan önce konuştu.
"Dua pek olası gözükmüyor. Castiel cevap vermedi.”
Tumblr media
_________________________________________________
8 saat geçti.
"İtiraf etmeniz sizin lehinize Bay Winchester. Gerçi yakalanmadan önce kız arkadaşını kurtarmak için 3 polis memurumuza zarar vermeniz akıl alır gibi değil.”
"Çeneni tahmini ne zaman kapatırsın?”
"Suçunuza suç katmakta başarılar.”
Bir kaç dakika sonra Dean ve Memur aynı anda çalan kapıya baktı. Memur tok bir sesle konuştu.
“Gir.”
İkiside gelen kişiye baktı.
"Oh, Memur Downey? Burada ne arıyorsunuz?” memur kaşlarını çatarak işe yeni başlamış stajyere baktı.
"Bazı dosyalar getirmem söylendi, efendim. Ve Memur Harrison sizi çağırıyor.”
"Pekala dosyaları bana ver ve sen bu adama göz kulak ol. Onunla istediğini yapabilirsin.” Memur göz kırparak odadan çıktı.
Dean kaşlarını çattı, Memur Downey gergince gülümsedi. Ve Dean'e döndü.
"Naber Dean?” Hızla Dean'in kelepçelerini çıkarmaya başladı.
"Audria?” Dean hızla ellerini kelepçeden kurtardu ve ayağa kalktı.
"Dur! Temiz olup olmadığını kontrol etmeliyim.”
Dean kafasıyla onayladı ve Audria'nın kontrolündeki stajyer Downey, koridora çıktı.
Downey, Dean'e kelepçeleri taktı. Dean küfretti.
“Ne yapıyorsun lan?” Downey fısıldadı.
“Sessiz ol. İnsanlar senin burda başıboş dolandığını görmemeli. Seni başka bir karakola aktaracağız. Sözde.” Bir kaç koridor geçtiler ve bir kapının önünden durdular. Downey kapıyı açtı. Juliet gözlerine devirerek mırıldandı.
“Sonunda. O kadının ciddi olacağını düşünmeyr başlamıştım. Yani görüyorsun, ben böyle boktan bir yerde yaşlanıp ölmem. Şanlı bir ölüm bana çok yakışırdı.” alayla konuştu.
Dean kaşlarını çattı.
“Kalk.”
“Gerizekalı, ellerime bak.”
Downey hızla kelepçeleri açtı ve Juliet ayağa kalktı. Üstün�� düzeltti ve masanın üzerinden gizlice Dean ve Juliet'e ait olan bir fotoğrafı cebine koydu. Bunu neden yaptığını anlamadı. Hisler mi?
Downey onları karakolun arka çıkışına yönlendirdi.
“Sağdan düz gidin. İkinci aralıktan sola sapın, 3. Aralıktan sağa doğru gidin. Koşun.”
Dean ve Juliet kaşlarını çattı ve Downey ağrıyan başını tutarak “Koşun!” dedi.
Belli ki Audria kontrolü kaybediyordu.
Dean ve Juliet hızla denileni yaptı ve koşmaya başladılar. Talimatları izlediler ve yolun sonundaki Sam'i impala'nın içinde şoför koltuğunda oturuken gördüler ve hızla arabaya bindiler.
Kaçış arabası.
Tumblr media
_________________________________
Juliet ve Dean elinde kahveyle Bobby'nin evindeki koltuğa yığılmışlardı. Sonunda biraz olsun huzur.
“O kadın ve adam sana ne sordu?” Dean gerginlikle sordu.
Juliet mırıldandı, ona bakamadı. Eğer baksaydı Dean'in onun yalan söylediğini anlayacağını biliyordu.
“Hiç bir şey. Sana?”
“Hiç bir şey.”
Juliet yavaşça paltosunun cebinden sarkan fotoğrafa baktı ve hızla cebine geri soktu.
Tumblr media
________________________________
“Sana ihtiyacımız vardı Castiel!”
“Meşguldüm! Yapabileceğinizi düşündüm ki yaptınız!”
“Artık birine borçluyum.” Sam derin bir nefes verdi.
“Bende burdayım, biliyorsunuz.” Audria mırıldandı.
Castiel homurdandı ve konuştu.
“Bir kasabada büyük karışıklıklar oluyor. Onu araştırıyordum.”
“Nasıl karışıklıklar?”
“7 büyük günah gibi.”
Tumblr media
3 notes · View notes
emirhaneren · 3 months ago
Text
UNUTAMAMAK
Hatırlamak zorundadır insan. Kendisi istemese bile… Yaşadığımız her şeyi isteyerek yaşamıyoruz. Bu hatıraların bazıları gereksiz, hatırlamaya değer değil. Unutulmak, değer vermediğimiz anıların kaderidir. Onları düşünmez insan, herhangi bir çaba sarfetmeden siliverir aklından.
Optimist olarak iyi, pesimist olarak kötü hatıraları tekrar tekrar yaşamamıza olanak sağlar hatırlamak. Hatırlamak, geçmişi en hızlı şekilde deneyimlemektir. Güzel anıları tekrar tekrar yaşama fikri bir mucize gibi gözükse de kişinin kontrolü dışındadır. O mutluluk içinde olunan günleri hatırlamaya çalışmak için bireyin kendi gayreti gerekmektedir, gerisi ise beynimizin bize getirdikleridir. Mutluluğun akılda kalıcılığı zayıftır çünkü bir insan hiçbir duyguyu yaşamasa bile mutsuz olmadığı için içinde küçük bir sevinç barındırır. Mutluluğa alışır. Daha açık anlatmak gerekirse: Mutsuz olmama durumuna “mutlu” diyebiliriz, mutlu olmama durumuna ise “mutsuz” diyemeyiz. Her ne kadar karşıt olan iki kelime gibi gözükseler de arada kalan bir “sakinlik evresi” bulunur. Bu evrelerden ikisi (mutluluk ve sakinlik evreleri) olumlu, bir tanesi (mutsuzluk) olumsuzdur.
İnsan rutin haldeki bir olayı çerçevesiyle hatırlayabilir fakat detaylarında eksikliklerle karşılaşır. O detayları hatırlamak da daha zordur, gayret ister. Nadir olan olaylar, akılda kalıcılıkla doğru orantıdadır. Bu yüzdendir ki olumsuz olaylar daha çabuk zihine kazınır, daha çabuk hatırlanır. İstemsizce tavan arasından çıkartılır.
4 notes · View notes
g0dsheart · 3 months ago
Text
- Biliyor musun? Hiç kolay biri değilsin
+ Kolay mı? Kimmiş kolay olan? Benim tanıdığım insanlardan hiçbiri kolay değil.
- Senin kaçtığın şeyler beni ilgilendirmiyor. Kaçtığın insanlar... Sorularla rahatını kaçıracak değilim. Yine de elinden bırakıvermek zor gelmiyor mu sana?
+ Hayır, aslında zor olan tutunmaya çalışmak. Bunun imkansız olduğuna ikna oldum bu kez. Bu düşünce beni mutlu ediyor.
Ya unutuş ve yabancılık gerçeğin kendisiyse?
Hakikatin?
Ya insanın hayatı boyunca tanıdığını sandığı kişiler gerçekte tamamen yabancıysalar ve de bunaklık hali vaki olunca insan bunu apaçık görmeye başlıyorsa? Ya insan hayatı boyunca arkadaşı olmuş kişinin veya eşinin gözlerinin içine bakarak "sen kimsin?" diye sorduğunda aslında tamamen aklı başında ise?
Evet zihin üzerindeki kontrolü kaybetmek böyle bir şey olmalı. Sakin sakin oturup artık isimlerini bile bilmediği yabancılara dönüşmüş olan arkadaşlarının kendisiyle irtibatı koparmalarını beklemek. Her şey kayboluyor gibi oluyor. Bir şeyi yakalamaya çalışıyorsun ama hep elinden kaçırıyorsun, gibi. Yapmak mecburiyetinde olduğun şeyi yapıyorsun. Ama bir şeye tutunmak imkansız. İşin ilginç olan tarafı intihar etmeyi hiç düşünmedim. Zaman zaman acaba ölüm denilen yerde miyim diye aklımdan geçirdiğim oldu. Ölümün kapsadığı odalardan birinde.
Ruh hali? Evet benim de bir ruh halim var. Öyle ki içimdeki bir güç benim dönem dönem tamamen hareketsiz olmamı, çoğu insanların genellikle birlikte olduğu aile ve arkadaşlar gibi çevrelerden uzak durmamı gerektiriyor. Zaman zaman ki buna sık sık da diyebilirim, tamamen tek başıma kalmak isterim. Ben hiçbir şeyin oradan geliyor, hiçbir şeye doğru gidiyorum. Çok fazla yer de kaplamıyorum aslında, birinin benim için hesaplar yapmasına değmeyecek kadar küçük bir alan, yeryüzünde bir gölge yalnızca; geniş perspektiften bakınca topu topu kendi ağırlığım kadar bir şey ve ben de geniş bir kapsamda ele alındığında bir gölge olmak istiyorum, yoksa dar kapsamda bir et parçası olmak da var.
Her şey çok acı verici.
Perişan edici.
Demek istiyorum ki, bütün kozmos, bu sonu gelmez ölüm ve bu...
Hayat denilen şey.
4 notes · View notes
ozel-buro · 9 months ago
Text
MK ULTRA PROJESİ /// Harun Kılıç : Elon Musk'tan dehşete düşüren teknoloji !!! Zihin kontrolü geli yor
Harun Kılıç : Elon Musk’tan dehşete düşüren teknoloji !!! Zihin kontrolü geliyor Yayınlanma : 01.02.2024 Elon Musk’ın sahibi olduğu ABD’li nöroteknoloji şirketi Neuralink, bir insana beyin çipi yerleştirmesiyle gündeme geldi. Bu gelişme, bilim dünyasında büyük ilgi uyandırdı. Musk, konuyla ilgili yaptığı paylaşımda, Neuralink tarafından ilk defa bir insana beyin çipi implantı yapıldığını duyurdu…
Tumblr media
View On WordPress
2 notes · View notes
aynodndr · 1 year ago
Text
ŞİİR ÜSTÜ GÜNCEL HAYAT
Ne güzel şiirdir o, Cahit Külebi ' nin Hikâye ' si...
Benden de günümüze dair nazire:
Benim doğduğum köylerde
Facebook yoktu...
Paylaşımlarımı laykla biraz...
Benim doğduğum köylerde
Tiktok yoktu...
Akşamları sohbet edilirdi çok
Bakma bin türlü şaklabanlığıma
Beni dinle
Beni onayla
Egomu okşa biraz...
Cidden bizim doğduğumuz metropollerde neler var ?
Neler var ?
Samuray kılıçlı psikopat çocuklar var...
Envâi çeşit manyak ve manyaklık -Mania mı diyeydim ? Kibarcası -
Bilemiyorum...
Ben seninle aynı yöne bakmıyorum , aynı yöne gitmiyorum dediği için çocuğunun önünde öldürülen anneler var...
Var oğlu var...
Heybemizde neler var ?
Empati eğitimi yok örneğin...
Olsa ne güzel olur , değil mi ?
Yolda yürüyen kıza yumruk atan Tıp öğrencisi iyi test çözüyordu , çözüyordu fakat kimseye hem de hiç sebepsiz olarak yumruk atmamayı bilmiyordu misâlen...
Hani kendisi bisikletle ofisine giden yeşilci hümanist ülkeler var ya bizdeki her tür terörü finanse etmek gibi minnak kusurları olan...
Bilgisayar oyunları...
Zihin kontrolü adına tüm filmler & diziler...
Kültür dezenformasyonuna dair modadan sanata spora her şey...
Her şey altını boş bırakmadıkları taşlardan işte...
Bizde ne var bunlara karşılık?
Aile...
Ailenin altı da mayın tarlası, dinamit yuvası olmuş çoktan...
Herkesin elinde bir ekran...
Herkesin önünde farklı bir dünya...
Kimi örümcek korktun mu aslan korktun mu diyen müptezelleri izliyor gün boyu...
Kimi zekâlara ziyâfet (!) türlü türlü şaklabanlık...
Kimi yalan haber deryasında kaybolmuş...
İşte empati eğitimi diyeceğim şifâ niyetiyle...
Bir çiçeğe su vermenin tadı...
Yahud...
Bir kimsesize halini hatrını sormanın zevkini bilseler...
Bunu yaşasalar sistemli olarak ister proje olarak ister not için..
Zamanla içselleşir inşallah...
Hem aile bahsinde rahmetle anıp kendisini , Sezai Karakoç ' a sözü bırakarak tefekkürlük bir an diliyorum hepimize...
Rövanş peşinde koşmadan- KK ' nin helalleşmesinin bilinçaltımda zuhuru bu galiba :))) - huzurlu sağlıklı mutlu yarınlar diyorum Rabb' imden...
" Ey yeşil sarıklı ulu hocalar bunu bana öğretmediniz...
Kadının üstün olduğu ama mutlu olmadığı Günlere geldim bunu bana öğretmediniz..."
Sezai Karakoç
Nüket Belsan Taşören
2 notes · View notes
nuri-koroglu · 21 days ago
Text
Tumblr media
HAARP Teknolojisi: Bilim, Komplo Teorileri ve Gerçekler
HAARP (High-Frequency Active Auroral Research Program), ABD’nin Alaska eyaletinde yer alan ve atmosferdeki iyonosfer tabakasını incelemek amacıyla kurulmuş bir bilimsel araştırma programıdır. 1993 yılında başlatılan bu proje, yüksek frekanslı radyo dalgaları kullanarak iyonosferdeki etkileşimleri gözlemlemeyi ve çeşitli jeofizik süreçler hakkında bilgi edinmeyi hedeflemektedir. Ancak, HAARP'ın bilimsel misyonu kadar, özellikle komplo teorilerine konu olması da projeyi ilgi odağı haline getirmiştir.
HAARP’ın Bilimsel Amacı
İyonosfer, yeryüzünden yaklaşık 60 ila 1.000 kilometre yukarıda yer alan, Dünya’nın atmosferinin en dış tabakalarından biridir ve burada yüksek yoğunlukta iyonlar ve serbest elektronlar bulunur. Bu bölge, radyo dalgalarının yansıtılması ve uzun mesafeli iletişimde kullanılması bakımından büyük önem taşır. HAARP’ın temel amacı, iyonosferin bu dinamik özelliklerini incelemek ve özellikle radyo iletişimini nasıl etkilediğini anlamaktır.
HAARP, iyonosfere yüksek güçlü radyo dalgaları göndererek bu tabakada yapay uyarımlar yaratır ve bu etkileşimlerin Dünya’ya geri dönen etkilerini analiz eder. Bu araştırmaların, uydu iletişimi, GPS sistemleri ve askeri radar teknolojilerinde iyileştirmeler sağlama potansiyeli vardır. Aynı zamanda HAARP, manyetik fırtınalar ve güneş patlamaları gibi doğal olayların iletişim sistemlerine olan etkilerini araştırarak, bu tür olaylar sırasında iletişim kaybı gibi sorunları önceden tahmin etmeye yardımcı olabilir.
Komplo Teorilerinin Yükselişi
HAARP’ın bilimsel misyonu ne kadar net olursa olsun, proje çevresinde sayısız komplo teorisi üretilmiştir. HAARP’ın doğal afetler, iklim değişiklikleri, zihin kontrolü ve hatta depremler gibi felaketleri tetiklemek amacıyla kullanıldığı iddiaları ortaya atılmıştır. Özellikle depremlerle ilgili komplo teorileri, HAARP'ın yer kabuğuna radyo dalgaları göndererek büyük sarsıntılara neden olabileceği düşüncesine dayanmaktadır.
Bunun yanı sıra, küresel ısınma veya hava olaylarını kontrol etmek gibi iddialar da zaman zaman gündeme gelir. Bu teorilerin çoğu, HAARP’ın teknik kapasitesini aşırı derecede abartmakta ve bilimsel gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Örneğin, HAARP'ın gönderdiği radyo dalgalarının, iyonosferdeki sınırlı etkileşimlerin ötesinde Dünya'nın atmosferini ya da yer kabuğunu etkileme gücü olmadığı bilimsel çevrelerce defalarca vurgulanmıştır.
Bilimsel Gerçekler ve Teknik Kapasite
HAARP, 180 antenlik bir ağdan oluşan bir cihazdır ve her biri yaklaşık 3.6 megavat güçle çalışmaktadır. Yani toplamda, HAARP'ın anten dizisi saniyede 3.6 milyon watt’lık bir enerji yayar. Bu yüksek enerji iyonosfere gönderildiğinde, yalnızca çok küçük bir bölgeyi etkileme kapasitesine sahiptir ve bu etkileşimler tamamen geçicidir. Ayrıca HAARP, doğrudan Dünya'nın hava durumu üzerinde etkili olacak güce sahip değildir.
Deprem veya zihin kontrolü gibi teoriler, radyo frekanslarının bu tür etkiler yaratabileceği konusunda yanlış anlamalardan doğar. Radyo dalgalarının yer kabuğunu ya da insan beyin aktivitelerini değiştirebileceğine dair hiçbir bilimsel kanıt bulunmamaktadır. Dolayısıyla HAARP gibi bir sistemin bu tür etkilere neden olabileceği yönündeki iddialar spekülasyondan öteye geçmemektedir.
HAARP’ın Geleceği
2014 yılında HAARP’ın kontrolü, ABD ordusundan Alaska Fairbanks Üniversitesi’ne devredildi. Proje, artık askeri amaçlardan ziyade tamamen akademik araştırmalar için kullanılmaktadır. Bilim insanları, iyonosferin davranışlarını anlamaya devam etmekte ve bu bilgilerin gelecekte daha güvenilir iletişim sistemleri ve uydu teknolojilerinin geliştirilmesinde kullanılması amaçlanmaktadır.
Sonuç olarak, HAARP, karmaşık bilimsel bir araştırma projesi olmakla birlikte, ne yazık ki komplo teorileri tarafından karartılmıştır. Bu teoriler, HAARP’ın yeteneklerini aşırı derecede abartmakta ve çoğu zaman bilimsel gerçeklerle bağdaşmamaktadır. HAARP, insanlığın Dünya atmosferini daha iyi anlaması ve bu bilgileri iletişim teknolojilerinde kullanması amacıyla tasarlanmış bir projedir ve bilim dünyasında değerli bir yere sahiptir.
0 notes
nigdadiken · 1 month ago
Text
Yoga: Kadim Bilgeliğin Modern Yaşamla Buluşması
Tumblr media
Yoga, sadece bir egzersiz değil, binlerce yıllık bir öğreti, bir yaşam felsefesidir. Sanskritçe’de “birlik” veya “bütünleşme” anlamına gelen yoga, fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlığı bir araya getirir. Yoga, kişinin kendisiyle, çevresiyle ve evrenle olan bağını kuvvetlendiren, içsel bir yolculuktur. Bu yazıda, yoganın ne olduğunu, nereden geldiğini, insan hayatındaki olumlu etkilerini ve yogaya başlamak isteyenlerin bilmesi gerekenleri keşfedeceğiz.
1. Kadim Bir Öğreti: Yoga Nedir ve Nerede Doğmuştur?
Yoga, Hindistan’da doğmuş ve M.Ö. 5000’li yıllara dayanan köklü bir pratiktir. Yoga, ilk olarak Hindistan’ın kutsal metinlerinde, özellikle Veda’larda ve Upanişad’larda yer almıştır. Modern yoga felsefesinin temelleri ise, Patanjali’nin yazdığı “Yoga Sutraları” adlı eserde açıklanmıştır. Patanjali, yogayı Ashtanga Yoga olarak bilinen sekiz basamaklı bir yol olarak tanımlar: ahlaki ilkeler, kişisel disiplin, fiziksel duruşlar (asana), nefes kontrolü (pranayama), duyuların kontrolü, konsantrasyon, meditasyon ve aydınlanma.
Yoga, sadece bir fiziksel egzersiz olmanın ötesinde, zihinsel dinginliği ve ruhsal aydınlanmayı hedefler. Bu kadim disiplin, binlerce yıldır ruhani bir uygulama olarak insanlara rehberlik etmektedir. Ancak günümüzde, yoga hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı iyileştiren bir yaşam biçimi olarak benimsenmiştir.
2. Beden, Zihin ve Ruhun Birleşmesi: Yoga Neyi Temsil Eder?
Yoga, beden, zihin ve ruh arasında denge kurmayı temsil eder. Bu dengeyi sağlayarak kişinin hem fiziksel hem de ruhsal sağlığını iyileştirir. Yogayı tanımlayan bazı temel ilkeler şunlardır:
• Birlik ve Bütünlük: Yoga, kişinin bedenini, zihnini ve ruhunu bir bütün olarak ele alır. Fiziksel pozisyonlar (asanalar), nefes çalışmaları (pranayama) ve meditasyon, bu bütünlüğü sağlar. Bu birliktelik, kişiyi hem içsel hem de dışsal dünyasında huzura ve dengeye ulaştırır.
• Kendini Bilme ve Farkındalık: Yoga, kişinin bedenini, zihnini ve sınırlarını keşfetmesine olanak tanır. Yoga pratiği sayesinde kişi, kendi sınırlarını tanır ve bu sınırları saygıyla karşılar. Bu farkındalık, kişinin yaşamda daha dengeli ve bilinçli kararlar almasına yardımcı olur.
• Sakinlik ve Stres Yönetimi: Yoga, zihinsel ve fiziksel rahatlama sağlayarak stresi azaltır. Meditasyon, nefes teknikleri ve fiziksel hareketler, zihni sakinleştirir ve kişinin stresle daha kolay başa çıkmasını sağlar.
3. Sakinliğin ve Gücün Dansı: Yogayla Stres Yönetimi ve Fiziksel Dönüşüm
Yoga, modern yaşamın getirdiği stres ve kaygılarla başa çıkmada güçlü bir araçtır. Yoga pratiği, zihni sakinleştirerek stresi azaltır ve kişinin daha huzurlu bir ruh hali içerisinde olmasını sağlar. Özellikle meditasyon ve nefes teknikleri, zihinsel dengeyi koruyarak stresi azaltmada etkili olur. Bunun yanı sıra, yoga, bedeni esneterek ve güçlendirerek fiziksel dönüşümü de destekler. Kasları güçlendiren ve dengeyi artıran yoga pozisyonları, bedenin daha esnek, güçlü ve dengeli hale gelmesini sağlar. Esnek bir beden, hareket kabiliyetini artırırken, aynı zamanda duruş bozukluklarını düzelterek omurga sağlığını destekler.
4. Yoganın İnsan Hayatındaki Olumlu Etkileri
Yoga, düzenli olarak uygulandığında, insan hayatına hem fiziksel hem de zihinsel anlamda birçok olumlu katkı sağlar. İşte yoga pratiğinin sunduğu bazı başlıca faydalar:
• Zihinsel Sakinlik ve Konsantrasyon: Yoga, zihni rahatlatır ve dikkatin dağılmasını engeller. Meditasyon ve nefes teknikleri, yoğun düşüncelerden arınmaya ve mevcut ana odaklanmaya yardımcı olur. Bu sayede kişi, günlük hayatta daha sakin ve dengeli bir zihinle hareket eder.
• Uyku Kalitesinin İyileşmesi: Yoga, sinir sistemini rahatlatır ve stres seviyelerini azaltarak uykuya geçişi kolaylaştırır. Düzenli yoga pratiği, uyku kalitesini artırarak kişinin daha dinlenmiş ve enerjik hissetmesini sağlar.
• Nefes Kontrolü ve Enerji Seviyeleri: Pranayama adı verilen nefes teknikleri, yoga pratiğinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu teknikler, akciğer kapasitesini artırır, bedeni daha fazla oksijenle besler ve enerji seviyelerini yükseltir.
• Duruş ve Postür Düzeltme: Yoga pozisyonları, omurgayı destekleyerek kişinin daha dik ve sağlıklı bir duruşa sahip olmasını sağlar. Özellikle uzun süre oturarak çalışanlar için, yoga postür bozukluklarını düzeltmede etkili bir yöntemdir.
• Daha İyi Duygusal Denge: Yoga, ruhsal dinginlik sağlar. Zihinsel berraklık ve ruhsal huzur, yoga pratiği ile artar. Düzenli olarak yoga yapmak, kişinin duygusal olarak daha dengeli olmasına ve içsel huzurunu bulmasına yardımcı olur.
5. Her Yaş ve Bedene Uygun Bir Pratik: Yogaya Başlarken Nelere Dikkat Edilmeli?
Yoga, herkesin yapabileceği bir pratiktir. Yaş, kilo ya da fiziksel durum fark etmeksizin herkes yogaya başlayabilir. Önemli olan, kişinin kendi bedenini tanıması ve sınırlarına saygı göstermesidir. Peki, yogaya başlarken nelere dikkat edilmeli?
• Yaş Faktörü: Yoga, her yaş grubuna uygun bir disiplindir. Gençlerden yaşlılara kadar herkes yoga yapabilir. Çocuklar için daha dinamik yoga türleri önerilirken, yaşlılar için hafif ve destekleyici yoga türleri (yin yoga, restoratif yoga) uygundur.
• Kilo Faktörü: Kilonuz ne olursa olsun yoga yapabilirsiniz. Kilolu bireyler, başlangıçta daha yumuşak ve destekleyici yoga türlerini deneyebilir. Zamanla esneklik ve kas gücü arttıkça daha zorlayıcı pozisyonlara geçiş yapılabilir.
• Doğru Eğitmen Seçimi: Özellikle yeni başlayanlar için, deneyimli bir yoga eğitmeni rehberliğinde çalışmak önemlidir. Eğitmen, pozisyonları doğru yapmanıza ve bedeninizi zorlamadan yogaya adapte olmanıza yardımcı olur.
• Düzenli Pratik: Yoga, bir süreçtir ve etkilerini zamanla gösterir. Haftada birkaç kez yoga yapmak, hem fiziksel hem de zihinsel faydalar sağlar. Sabırlı olup düzenli bir şekilde pratiği sürdürmek, yoganın derin etkilerini ortaya çıkarır.
• Vücudu Dinlemek: Yoga, bedenle yarışmayı değil, bedenle barışmayı öğretir. Pozisyonlar sırasında vücudu zorlamamak ve acı hissettiğinizde durmak önemlidir. Vücudu dinleyerek yoga yapmak, sakatlanma riskini en aza indirir.
6. Sonuç: Yogaya Başlamak İçin En Doğru Zaman Şimdi!
Yoga, sadece fiziksel bir egzersiz değil, aynı zamanda zihinsel ve ruhsal bir yolculuktur. Bedenin esnekliğini artırırken zihni sakinleştiren, stresi azaltırken içsel huzura ulaştıran yoga, her yaştan ve bedenden insanın uygulayabileceği bir pratiktir. Düzenli yapıldığında, yoga, hayatınıza denge, huzur ve sağlık katabilir.
Yogaya başlamak için yaşınızın ya da kilonuzun bir önemi yok. Kendinizi tanıyın, sınırlarınızı keşfedin ve bu kadim pratiği hayatınıza dahil edin. Unutmayın, yogaya başlamak için en uygun zaman şu andır!
1 note · View note
ekipsaglik · 2 months ago
Text
Sağlıklı Beslenme ve Ruh Sağlığı: Gıdaların Etkileri
Tumblr media
Günümüzde sağlıklı beslenmenin fiziksel sağlık üzerindeki olumlu etkileri sıkça dile getiriliyor. Ancak, doğru gıdalar tüketmenin ruh sağlığına olan doğrudan etkisi de oldukça önemlidir. Ruh sağlığını iyileştirmek ve korunmak, sadece terapi ve ilaçlarla sınırlı değildir. Doğru beslenme alışkanlıkları, beyin fonksiyonlarını destekleyerek ruh sağlığı üzerinde büyük bir etki yaratır. Ben Gizem, bu yazıda, sağlıklı beslenme ve ruh sağlığı: gıdaların etkileri hakkında detaylı bilgiler vereceğim.
Beslenme ve Beyin Arasındaki Güçlü Bağlantı
Tumblr media
Beslenme ve Beyin Arasındaki Güçlü Bağlantı Beyin, vücudun en enerji yoğun organlarından biridir ve sürekli besin ihtiyacı duyar. Sağlıklı bir diyet, beyin fonksiyonlarını destekler ve ruh halini dengeleyen kimyasalların üretimini artırır. Özellikle Omega-3 yağ asitleri, B vitaminleri, antioksidanlar ve amino asitler, beyin sağlığını koruyarak anksiyete, depresyon ve stresle başa çıkmada kritik rol oynar. Bu besin maddelerinin eksikliği, ruhsal dengesizliklere neden olabilir ve bu nedenle sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturmak zorunludur.
Beslenmenin Ruh Sağlığı Üzerindeki Etkisi
Beslenme, insanın en temel fizyolojik ihtiyaçlarından biridir ve sadece fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal sağlığımızı da büyük ölçüde etkiler. Yapılan birçok bilimsel araştırma, dengeli ve sağlıklı beslenmenin ruh sağlığı için hayati önem taşıdığını ortaya koymaktadır. Yani, ne yediğimiz ve nasıl beslendiğimiz, zihin sağlığımızı doğrudan etkileyebilir. Güne Sağlıklı Bir Kahvaltı ile Başlamanın Önemi Sabah kahvaltısı, günün en önemli öğünlerinden biridir ve doğru şekilde yapıldığında, ruh halimize olumlu katkılarda bulunur. Kahvaltı yaparak güne başlamak, kan şekerini dengede tutar ve bu da enerjik ve pozitif hissetmemize yardımcı olur. Kan şekeri dengesi, vücudumuzun stres hormonu üretimini azaltarak, güne daha sakin ve rahat başlamamızı sağlar. Kahvaltı yapmayan kişilerde ise kan şekeri düştüğü için stres hormonu olan kortizol artar ve bu da sinirlilik, yorgunluk ve agresifliğe yol açabilir. İlginizi Çekebilir; Sağlıklı Beslenmede Porsiyon Kontrolü Stres ve Beslenme Arasındaki Bağlantı Stresli zamanlarda, birçok insan beslenme alışkanlıklarını değiştirir. Bazıları yüksek kalorili, karbonhidrat oranı yüksek yiyeceklere yönelirken, bazıları iştah kaybı yaşayabilir. Stres anında, özellikle karbonhidrat zengini besinlere yönelmek, vücudun serotonin ve endorfin üretimini artırarak rahatlama hissi sağlar. Bu nedenle stres altında olan bireyler, tatlılar, hamur işleri ve yağlı yiyecekler gibi besinleri tercih edebilir. Ancak bu tür yiyecekler, uzun vadede ruh sağlığına zarar verebilir. Sağlıklı karbonhidratlar ise serotonin seviyesini artırarak hem bedensel hem de zihinsel sağlığımıza katkı sağlar. Kahvenin Ruh Sağlığına Etkileri Kahve, kısa süreli enerji ve odaklanma sağlayarak ruh halimize pozitif etki yapabilir. Ancak aşırı tüketildiğinde, tam tersi bir etki yaratabilir. Yüksek miktarda kafein tüketimi stres hormonlarını artırarak gerginlik, sinirlilik ve uyku bozukluklarına yol açabilir. Günlük kahve tüketiminin dengeli tutulması, ruh sağlığını koruma açısından önemlidir. Aksi halde aşırı kafein tüketimi depresyon ve kaygı bozukluğu riskini artırabilir. Depresyon ve Beslenme İlişkisi Beslenmenin ruh sağlığı üzerindeki en belirgin etkisi depresyonla olan bağlantısında görülmektedir. Bilimsel çalışmalar, yetersiz beslenmenin depresyon riskini artırdığını ve özellikle B12 vitamini, D vitamini ve folik asit eksikliğinin depresyonla doğrudan ilişkili olduğunu göstermektedir. Ayrıca, omega-3 yağ asitleri, beyin sağlığı için hayati öneme sahiptir ve bu yağların eksikliği depresyon riskini artırabilir. Omega-3 Yağ Asitleri ve Ruh Sağlığı Omega-3 yağ asitleri, beynin yapısal bileşenlerinden biridir ve duygusal sağlığın korunmasında önemli bir rol oynar. Yapılan araştırmalar, Omega-3 yağ asitlerinin düşük seviyelerde olmasının depresyon riskini artırdığını ortaya koymaktadır. Somon, uskumru ve ceviz gibi Omega-3 açısından zengin gıdalar tüketmek, depresyon belirtilerini hafifletmeye yardımcı olur. Omega-3 yağ asitleri aynı zamanda beyin hücreleri arasındaki iletişimi güçlendirir ve sinirsel iletimin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesini sağlar. İlginizi Çekebilir; Asterocoll ve Bağışıklık: Dioksijenil ile Sağlıklı Yaşam B Vitaminleri ve Serotonin Üretimi Beynin kimyasal dengesini sağlamak için B vitaminleri hayati önem taşır. B6, B9 (folik asit) ve B12 vitaminleri, serotonin ve dopamin gibi ruh halini düzenleyen nörotransmitterlerin üretimini destekler. Serotonin, mutluluk ve rahatlık hissini artırırken, dopamin motivasyon ve ödül sistemini yönetir. Bu vitaminlerin eksikliği, serotonin ve dopamin seviyelerinde düşüşe yol açarak depresyon ve anksiyete belirtilerini artırır. Tam tahıllar, yeşil yapraklı sebzeler, yumurta ve süt ürünleri gibi B vitamini açısından zengin besinler tüketmek, ruh halini dengede tutar. Antioksidanlar ve Sinir Sistemini Koruma Antioksidanlar, beynin serbest radikallerin neden olduğu oksidatif strese karşı korunmasına yardımcı olur. Oksidatif stres, sinir hücrelerine zarar vererek beyin fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir ve depresyon riskini artırabilir. C vitamini, E vitamini ve polifenoller gibi antioksidanlar, beynin bu zararlı etkilerden korunmasını sağlar. Özellikle böğürtlen, yaban mersini, nar, yeşil çay gibi antioksidan açısından zengin gıdalar tüketmek, ruh sağlığını iyileştirir ve stres seviyelerini düşürür. Rafine Şeker ve Ruh Sağlığına Zararları Sağlıklı bir ruh hali için rafine şeker tüketiminden kaçınmak şarttır. Rafine şeker, hızlı bir şekilde kan şekerini yükseltir ve ani enerji patlamalarına neden olur. Ancak kısa bir süre sonra kan şekeri hızla düşer, bu da ruh halinde dalgalanmalara, irritabiliteye ve anksiyeteye yol açar. Şekerin aşırı tüketimi, beyindeki nörotransmitterlerin dengesini bozarak depresyon riskini artırır. Bu nedenle, şeker tüketimi sınırlandırılmalı ve doğal tatlandırıcılar ya da meyveler tercih edilmelidir. Probiyotikler ve Bağırsak-Beyin Bağlantısı
Tumblr media
Probiyotikler ve Bağırsak-Beyin Bağlantısı Bağırsak sağlığı ile ruh sağlığı arasındaki bağlantı, son yıllarda yapılan araştırmalarla daha net bir şekilde ortaya konmuştur. Bağırsakta yaşayan faydalı bakteriler, serotonin üretimini destekler ve beyin üzerinde olumlu bir etki yaratır. Yoğurt, kefir, lahana turşusu gibi probiyotik açısından zengin gıdalar tüketmek, bağırsak sağlığını iyileştirir ve ruh halini dengede tutar. Sağlıklı bağırsak florası, depresyon ve anksiyete riskini azaltarak genel ruh sağlığını destekler. Sağlıklı beslenme, sadece fiziksel sağlığı değil, ruh sağlığını da doğrudan etkiler. Omega-3 yağ asitleri, B vitaminleri, antioksidanlar, amino asitler ve probiyotikler gibi beyin dostu gıdalar tüketmek, ruh sağlığını korumanın en etkili yollarından biridir. Bunun yanı sıra rafine şekerden ve işlenmiş gıdalardan kaçınarak dengeli bir beslenme düzeni oluşturmak, stresle başa çıkmayı kolaylaştırır ve zihinsel esenliği artırır. Sağlıklı beslenmenin, ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini fark ederek bilinçli tercihler yapmak, daha mutlu ve dengeli bir yaşam sürmenin anahtarıdır. İlginizi Çekebilir; Glutensiz Beslenme: Kimler İçin Gerekli? Sağlıklı Beslenme ve Cilt Sağlığı: Parlayan Bir Cilt İçin İpuçları Enerji Veren Vitamin ve Mineraller Read the full article
0 notes
edebiyatiturk · 2 months ago
Text
Sicak Kafa Roman
# Sicak Kafa Roman: Derinlemesine İnceleme ve Anlayış ## Giriş ### Sicak Kafa Roman Nedir? Sıcak Kafa, Türk yazar Afşin Kum tarafından kaleme alınmış bir bilim kurgu romanıdır. Bu etkileyici eser, zihin kontrolü, salgınlar ve toplumsal kaos gibi temaları derinlemesine işlemektedir. Roman, yalnızca bilim kurgu severler için değil, aynı zamanda toplumsal sorunlara ve insan doğasına ilgi duyan…
0 notes
cagatayakgun · 4 months ago
Text
ÖZSAYGI
     Saygı, aile bireylerinde ve tüm sosyal ilişkilerde önemi yadsınamaz bir tutumdur. Bu nedenle anne ve babalar eğitim sürecindeki çocuklarında büyüklerine, yani otorite figürü olan kişilere karşı saygılı davranmaları yönünde algı oluştururlar. Bunun sonucunda saygı, başkalarından beklenen bir kavram olarak zihinlerde yer alır. Bu anlayışla eğitilen çocuk yetişkin yaşa geldiğinde çevresindeki hemen her kesten saygı bekler.
     Üzerinde yaşadığımız gezegende hiçbir canlı anlamsız, önemsiz ve değersiz değildir. Var olan canlılar içinde yer alan insan türü ise fiziksel özellikleri, zeka düzeyi ve akıl yürütme becerisi açısından diğer tüm canlılardan daha üstün niteliklere sahiptir. İnsan, bu yönde geliştireceği bilinçli farkındalıkla saygı duygusunun asıl öznesinin kendisi olduğunu kavrar. Böylece her birey, sadece ‘’İnsan’’ olduğu için kendisine saygı duyar. Bunun ön koşulu ise eğitim sürecindeki çocukların öncelikle kendilerine saygı duymaları yönünde eğitilmeleridir.
      Aile bireylerinin ve sosyal çevrenin olumlu ve onaylayan yaklaşımları gelişim sürecindeki çocukta temel güven duygusu yaratır. Böylece çocuk kendini güvende hisseder. Bunu izleyen cesaretlendirici ve sevecen yaklaşımlar ise çocuğun kendi değerleri konusunda farkındalık geliştirmesine yol açar. Artık özerk olduğunu hisseden çocuk ilerleyen gelişim sürecinde özsaygısı yüksek bir birey olacaktır.  
     Özsaygı, insanın kendini benimsemesi, onaylaması ve kendine değer vermesidir. Bunun sonucunda birey hem değerli hem de kendine yeterli olduğu yönünde bilinç geliştirir. Böylece sevmeye ve sevilmeye layık olduğu konusunda kaygı yaşamaz. Özsaygısı yüksek birey  sorunlara çözüm üretir ve başarısızlığını kimseyi suçlamadan kabullenir. Ayrıca eleştiriye açık olduğu gibi öz eleştiriye de yatkındır. Sahip olduğu haklarını yaşama geçirirken başkalarının haklarına da saygı duyar.
     Bir başka açıdan özsaygı, organizmayı harekete geçiren dürtülere doyum arayışları sürecinde bireyin aşırılıklarını dengeleme görevi üstlenir. İnsan böylece incinmemek ve başkalarını incitmemek düşüncesiyle dürtülerini denetim altında tutabilmeyi başarır. Özsaygı sorunlar karşısında güçlü bir öfke kontrolü sağlar. Kendisine saygısı olan insanlar makam, para veya kaba kuvvet gibi etkenlerle başka insanları incitmekten, küçümsemekten ve güç gösterisinden kaçınırlar. Öte yandan insan, son derece karmaşık bir zihin yapısına ve sıkılıkla değişebilen duygu durumuna sahiptir. Bu nedenle kendisine saygısı olan insanların asla hata yapmayacakları yönünde bir anlayış sadece önyargıdır. Özsaygısı olan insanlar da hata yapabilir. Ancak kendinse saygısı olmayan insanlardan fakı, hatasının farkına vararak benzer hataları  tekrarlamamasıdır.   
     Bu nitelikleri nedeniyle özsaygı sosyal ilişkilerde uyumun, iş yaşamında başarının ve aile ortamında huzurun temelini oluşturur.
0 notes
psikologline · 4 months ago
Text
Stres Nasıl Geçer? Stres İle Baş Etmenin Yolları
Tumblr media
Stres nasıl geçer, stresle başa çıkmak için etkili yöntemler geliştirmek, modern yaşamın getirdiği zorluklarla mücadelede önemli bir adımdır. İlk olarak, düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz, stres hormonlarını azaltmada etkili bir yöntemdir. Yürüyüş, koşu, yüzme veya yoga gibi aktiviteler, zihni sakinleştirir ve endorfin salgılanmasını artırarak daha iyi bir ruh hali sağlar. Ayrıca, meditasyon ve derin nefes alma teknikleri de zihinsel ve duygusal rahatlama sağlayarak stresi azaltmada yardımcı olabilir. Bu teknikler, anı yaşama ve şimdiki zamana odaklanma becerisini artırarak, zihinsel dağınıklığı ve endişeleri azaltmaya yardımcı olur. Stresle başa çıkmada sosyal destek de önemli bir faktördür. Dostlarla ve aileyle vakit geçirmek, duygusal destek sağlar ve yalnızlık hissini azaltır. Ayrıca, stres kaynaklarını belirlemek ve bu kaynaklara karşı proaktif bir yaklaşım geliştirmek de önemlidir. Örneğin, iş veya okul stresiyle başa çıkmak için zaman yönetimi ve önceliklendirme teknikleri kullanmak, yükün hafiflemesine yardımcı olabilir. Son olarak, düzenli uyku ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları, vücudun stresle başa çıkma kapasitesini artırır ve genel sağlık durumunu iyileştirir. Bu yöntemlerin bir kombinasyonunu uygulamak, stresin üstesinden gelmekte ve daha dengeli bir yaşam sürdürmekte etkili olacaktır. Fiziksel Aktivite ve Egzersiz Egzersiz ve Stres Yönetimi Egzersiz, stres yönetiminde hayati bir rol oynar. Aerobik aktiviteler, yüzme, yürüyüş, koşu gibi egzersizler, stres hormonlarını (adrenalin ve kortizol) azaltır ve endorfin gibi iyi hissettiren hormonların salınımını artırır. Bu hormonlar, ruh halini iyileştirir ve kaygıyı azaltır. Düzenli egzersiz, aynı zamanda uyku kalitesini artırarak stresin neden olduğu yorgunluğu ve tükenmişliği azaltmaya yardımcı olur. Mind-Body Egzersizlerinin Önemi Yoga, pilates ve tai chi gibi mind-body egzersizleri, beden ve zihin arasındaki bağlantıyı güçlendirir. Bu tür egzersizler, zihinsel odaklanmayı ve bedensel farkındalığı artırırken, gevşeme ve stres azaltma üzerinde önemli etkiler yaratır. Dikkatli hareket, nefes kontrolü ve meditatif öğeler içeren bu egzersizler, zihinsel gerginlik ve stresle başa çıkma konusunda bireylere güçlü araçlar sunar.
Tumblr media
Zihinsel ve Duygusal Rahatlama Teknikleri Meditasyon ve Mindfulness Uygulamaları Meditasyon ve mindfulness, stres yönetiminde etkili tekniklerdir. Bu pratikler, zihni anın içinde tutmaya ve dış dünyadan gelen stres faktörlerinden uzaklaşmaya yardımcı olur. Mindfulness, bireyin şimdiki anın farkında olmasını, geçmişin kaygılarından ve geleceğin belirsizliklerinden uzak durmasını sağlar. Meditasyon ise, zihni sakinleştirir ve rahatlama sağlar, böylece stresle başa çıkma yeteneğini artırır. Derin Nefes ve Gevşeme Teknikleri Derin nefes alma ve gevşeme teknikleri, stresli durumlarda hızlı bir rahatlama sağlar. Bu teknikler, vücudun parasempatik sinir sistemini harekete geçirerek, "savaş ya da kaç" yanıtını yavaşlatır ve rahatlama yanıtını tetikler. Derin nefes alma, oksijen alımını artırır, kalp atış hızını yavaşlatır ve kas gerginliğini azaltır, böylece bireyin daha sakin ve odaklanmış hissetmesine yardımcı olur. Sosyal Destek ve İlişkiler Sosyal İlişkilerin Stres Üzerindeki Etkisi İnsanlar sosyal varlıklardır ve sağlıklı sosyal ilişkiler, stresle başa çıkmada önemli bir rol oynar. Arkadaşlar ve aile üyeleri ile kurulan ilişkiler, duygusal destek sağlar ve yalnızlık hissini azaltır. İyi bir sosyal destek ağı, stresli zamanlarda güvenli bir liman görevi görür ve bireylere sorunlarını paylaşma, duygusal rahatlama ve destek alma fırsatı sunar. Sosyal Destek Mekanizmaları ve Grup Terapileri Sosyal destek mekanizmaları ve grup terapileri, stres ve kaygı ile mücadele eden bireyler için etkili çözümler sunar. Grup terapisi, benzer zorluklar yaşayan insanların bir araya gelerek deneyimlerini paylaşmalarını ve birbirlerinden öğrenmelerini sağlar. Bu tür ortamlar, bireylerin kendi duygularını ve deneyimlerini normalleştirmelerine, yalnız olmadıklarını hissetmelerine ve başkalarının stratejilerinden öğrenmelerine olanak tanır.
Tumblr media
Stres Kaynaklarını Yönetmek Etkili Zaman Yönetimi Stratejileri Etkili zaman yönetimi, stres seviyelerini düşürmek için kritik öneme sahiptir. Önceliklendirme, görevleri liste haline getirme ve gerçekçi hedefler belirleme, günün daha az stresli ve daha yönetilebilir olmasını sağlar. Kendine zaman ayırmak ve mola vermek de önemlidir. Böylece bireyler, zamanlarını daha verimli kullanırken, aynı zamanda zihinsel ve fiziksel sağlıklarını koruyabilirler. Stres Günlüğü Tutmanın Faydaları Stres günlüğü tutmak, bireylerin stres kaynaklarını tanımlamalarına ve stresle başa çıkma stratejilerini değerlendirmelerine yardımcı olur. Günlük tutmak, duygusal rahatlama sağlar ve bireyin stresle tetiklenen düşünce ve davranış kalıplarını fark etmesine olanak tanır. Bu farkındalık, daha etkili stres yönetimi teknikleri geliştirmek için bir temel oluşturur. Yaşam Tarzı ve Sağlıklı Alışkanlıklar Uyku ve Stres İlişkisi Uyku ve stres arasında doğrudan bir ilişki vardır. Yeterli ve kaliteli uyku, stres yönetiminde temel bir faktördür. Uyku sırasında vücut kendini yeniler ve zihinsel olarak da rahatlama sağlar. Uyku eksikliği, stres seviyelerini artırabilir ve stresle başa çıkma yeteneğini azaltabilir. Sağlıklı Beslenme ve Ruh Sağlığı Sağlıklı beslenme, ruh sağlığı ve stres yönetimi üzerinde büyük etkiye sahiptir. Dengeli bir diyet, enerji seviyelerini ve genel sağlık durumunu iyileştirir. Özellikle B vitaminleri, omega-3 yağ asitleri ve magnezyum gibi besinler, sinir sistemini destekler ve stresle başa çıkma kapasitesini artırır.
Tumblr media
Profesyonel Yardım ve Psikolojik Danışmanlık Psikologların Stres Yönetimindeki Rolü Psikologlar, stres yönetimi konusunda uzmanlaşmış profesyonellerdir. Bireylerin stres kaynaklarını anlamalarına, baş etme stratejileri geliştirmelerine ve daha sağlıklı yaşam tarzları benimsemelerine yardımcı olabilirler. Psikolojik danışmanlık, bireyin kendini daha iyi anlamasını ve stresle daha etkili bir şekilde başa çıkmasını sağlar. Bireysel Terapi ve Danışmanlık Hizmetlerinin Önemi Bireysel terapi, kişinin özgün ihtiyaçlarına odaklanır ve stresle başa çıkma konusunda kişiye özel çözümler sunar. Profesyonel bir terapistin rehberliğinde, bireyler stresin altında yatan nedenleri keşfedebilir ve uzun vadeli değişiklikler yapabilirler. Terapi, bireylerin stres yönetimi becerilerini geliştirmelerine ve genel yaşam kalitelerini artırmalarına yardımcı olur.
Sıkça Sorulan Sorular
Stres en hızlı nasıl geçer?Hızlı stres rahatlama yöntemleri arasında derin nefes alma ve kısa süreli meditasyon etkili olabilir. Ayrıca, fiziksel aktivite ve doğayla iç içe zaman geçirmek de stresi hızlı bir şekilde azaltmaya yardımcı olur.Aşırı stres neden olur?Aşırı stres, sürekli yüksek taleplere, çözülmemiş duygusal sorunlara veya uzun süreli zor yaşam koşullarına maruz kalmaktan kaynaklanabilir. Kişisel beklentiler, iş yükü ve kişisel ilişkiler de aşırı stresin başlıca nedenleri arasındadır.Aşırı stres belirtileri nelerdir?Aşırı stresin belirtileri arasında sürekli anksiyete, yorgunluk, uyku problemleri, sinirlilik ve konsantrasyon güçlükleri bulunur. Ayrıca baş ağrısı, kas gerginliği ve sindirim sorunları da yaygın belirtiler arasındadır.Stresli olup olmadığı nasıl anlaşılır?Stres, sürekli endişe, huzursuzluk, sinirlilik ve yorgunluk hissi ile kendini gösterir. Ayrıca, uyku problemleri, iştah değişiklikleri ve konsantrasyon güçlükleri de stresin işaretleri olabilir.Aşırı stres belirtileriAşırı stres, baş ağrısı, mide rahatsızlıkları, yüksek tansiyon, hızlı kalp atışı ve sürekli sinirlilik gibi fiziksel ve duygusal belirtilere yol açar. Uykusuzluk, depresyon belirtileri ve öfke patlamaları da sık görülen belirtiler arasındadır.Stres en çok nereye vurur?Stres, özellikle bağışıklık sistemi, kalp-damar sistemi ve sindirim sistemi üzerinde olumsuz etkiler yaratır. Psikolojik olarak da anksiyete, depresyon ve dikkat problemleri gibi sorunlara neden olabilir.Çok fazla stres neye yol açar?Uzun süreli ve aşırı stres, kalp hastalıkları, hipertansiyon, diyabet ve sindirim sorunları gibi çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Ayrıca, anksiyete bozuklukları ve depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklara da sebep olabilir.Psikolojik stres belirtileri nelerdir?Psikolojik stres belirtileri arasında sürekli endişe, düşük özgüven, konsantrasyon problemleri ve sinirlilik yer alır. Depresif duygular, motivasyon kaybı ve ilgi alanlarından uzaklaşma da psikolojik stresin belirtilerindendir.Stresli bir insan nasıl davranır?Stresli bir insan huzursuz, sinirli ve tahammülsüz olabilir; ayrıca aşırı tepkisel ve duygusal dalgalanmalar gösterebilir. Uykusuzluk, iştahsızlık veya aşırı yeme gibi fiziksel ve duygusal değişiklikler de stresli bir kişide sıkça gözlemlenebilir. Read the full article
0 notes
tanitimyazim · 8 months ago
Text
Bioenerji Eğitimi: İçsel Enerjiyi Keşfetme Sanatı
Bioenerji eğitimi, insan vücudunun içsel enerji akışını anlamayı ve yönetmeyi hedefler. Bu eğitim, zihinsel, duygusal ve fiziksel sağlığı iyileştirmek için enerji akışını optimize etme üzerine odaklanır. Time Akademi'nin sağladığı bu eğitim, katılımcılara içsel enerji kaynaklarını keşfetme, blokajları çözme ve enerji akışını dengeleme konularında pratik bilgi ve beceriler sunar.
Bioenerji eğitimi, öncelikle enerji merkezlerini (chakra'ları) anlamayı içerir. Katılımcılar, her bir chakra'nın işlevini, fiziksel ve duygusal sağlık üzerindeki etkilerini öğrenirler. Aynı zamanda, meditasyon, nefes teknikleri ve bedensel egzersizler gibi araçlar kullanarak enerji akışını düzenleme pratiği yaparlar.
Bu eğitim aynı zamanda katılımcılara, enerji çalışması sırasında güvenliği ve etik sorumlulukları da öğretir. Bioenerji uygulayıcıları, kişisel sınırlarını belirleme ve enerji alışverişinde dengeli olma konularında bilinçli olmalıdır.
Time Akademi'nin sunduğu bioenerji eğitimi, katılımcılara içsel enerjiyi anlama ve dengeleme konularında derin bir kavrayış kazandırırken, aynı zamanda kişisel gelişimlerini destekler.
Yoga Eğitmenliği Eğitimi
Yoga eğitmenliği eğitimi, öğrencilere yoga pratiğini anlama, öğretme ve paylaşma becerileri kazandıran kapsamlı bir programdır. Time Akademi'nin sağladığı bu eğitim, katılımcılara yoga felsefesini, anatomiyi, pranayama (nefes kontrolü) tekniklerini ve asana (pozlar) uygulamalarını öğretir.
Eğitim, yoga öğretmenleri için etkili iletişim becerileri, sınıf yönetimi ve öğrenci güvenliği gibi konuları da kapsar. Ayrıca, öğrencilere farklı yaş gruplarına ve yetenek seviyelerine uygun ders planlama ve uygulama becerileri kazandırılır.
Yoga eğitmenliği eğitimi, öğrencilere kişisel yoga pratiği üzerine derinlemesine bir anlayış geliştirme fırsatı da sunar. Katılımcılar, kendi pratiklerini derinleştirirken, aynı zamanda başkalarına rehberlik etme yeteneklerini geliştirirler.
Time Akademi'nin yoga eğitmenliği eğitimi, beden ve zihin dengesini kurma sanatını öğreten kapsamlı bir programdır. Katılımcılar, yoga pratiğini derinleştirirken, aynı zamanda başkalarına rehberlik etme becerilerini geliştirirler.
Barmenlik Eğitimi
Barmenlik eğitimi, kokteyllerin hazırlanması, sunumu ve servisi konularında uzmanlaşmayı hedefler. Time Akademi'nin sunduğu bu eğitim, katılımcılara kokteyl yapımında kullanılan malzemeleri, teknikleri ve tarifleri öğretir.
Eğitim, içecek sunumunun yanı sıra, müşteri ilişkileri ve sınıf yönetimi gibi konuları da kapsar. Katılımcılar, barmenlikte etkili iletişim becerileri geliştirir ve hızlı tempoda çalışmayı öğrenirler.
Barmenlik eğitimi aynı zamanda yaratıcılığı teşvik eder. Katılımcılar, klasik kokteylleri yeniden yorumlama ve kendi imzalarını taşıyan özgün içecekler yaratma fırsatı bulurlar.
Time Akademi'nin barmenlik eğitimi, lezzet ve yaratıcılığın buluşma noktasında katılımcılara kapsamlı bir eğitim sunar. Kokteyllerin hazırlanması ve sunumu konusunda becerilerini geliştirirken, aynı zamanda müşteri memnuniyetini sağlama ve yaratıcı içecekler yaratma yeteneklerini de artırırlar.
0 notes