#yumurta hırsızlığı
Explore tagged Tumblr posts
Text
Pennsylvania’da 100.000 Yumurta Çalındı! Değeri 40.000 Dolar!
Pennsylvania’nın Greencastle şehrinde Pete & Gerry’s Organics firmasına ait 100.000 yumurta çalındı. Değeri 40.000 doları bulan bu hırsızlık, zaten kıt olan yumurta arzını daha da daraltabilir. 100.000 Yumurta Nasıl Çalındı? Salı günü, Pennsylvania Eyalet Polisi, Greencastle’daki bir dağıtım aracının arkasından 100.000 yumurtanın çalındığını duyurdu. Hırsızlığın detayları hakkında henüz net bilgi…
#ABD#gıda krizi#Pennsylvania#Pete & Gerry’s Organics#tavuk gribi#yumurta fiyatları#yumurta hırsızlığı
0 notes
Text
Eviniz Yeterince Güvenli mi?
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yıllık faaliyet raporuna göre Türkiye’de her gün 234 ve her saat 10 ev soyuluyor. Sadece 2011’de toplam 89 bin 349 evde hırsızlık vakasının yaşandığı ülkemizde, hırsızlar akla gelmedik yöntemlerle sadece sıradan konutları değil, güvenlik elemanlarıyla korunan siteleri dahi tehdit ediyor. Özellikle ihmal ve doğru sanılan yanlışlar nedeniyle yaşanan ve ev sahiplerinin travmalar yaşamasına neden olan soygunların önüne geçilmesinde en önemli görev ise yine ev sahiplerine düşüyor. Güvenlik şirketi Pronet, güvenlikte doğru sanılan yanlışlar konusunda toplumu bilinçlendirerek ihmallerin önüne geçmenin ve böylece daha güvenli bir yuvaya sahip olmanın mümkün olduğuna dikkat çekiyor. Yumurtayla Ev Soyuyorlar Hırsızlar ev sahiplerini her gün yeni bir yöntemle tehdit ediyor. Soyguncuların son olarak geliştirdiği yöntem, evlere yumurta atmak. Hırsızlar yumurtayı ev sahibinin görebileceği bir noktaya atıyor ve bir süre beklemeye başlıyor. Yumurta artıklarının birkaç gün boyunca temizlenmediğini gören hırsızlar, evde kimse olmadığını düşünüp evlere giriyor. Güvenlik güçleri bu yöntemle Marmaris’te son bir hafta içinde çok sayıda evin soyulduğunu belirtiyor. Yüzde 80’i Evini Değiştiriyor Türkiye’deki hırsızlık girişimlerinin önemli bir kısmının hane halkı evdeyken gerçekleştiğini ve bunun da büyük travmalara yol açtığını söyleyen Pronet Genel Müdürü Metin Kastro, “En kötüsü de hırsızlığın gece, hane halkı uyurken gerçekleşmesi. Ev sahibi yatağında uyurken bu sırada birisi odaya giriyor ve pantolonun cebinden cüzdanı çalıyor. Örneğin koca ya da eşi uyanıp kafayı kaldırınca, hırsız 'sen yat uyu, seninle işim yok bitirip gideceğim' diyor. Ev sahibi de mecburen korkuyla yatıp sesini çıkarmıyor. Bu aşamada cengaver çıkanlar da oluyor ama sonuçta bu büyük bir risk taşıyor. Karşınızdaki adamın ne olduğunu, neye güvendiğini bilmeden harekete geçmek, ailenizin güvenliğini tehlikeye sokuyor. O yüzden en doğrusu hırsıza bulaşmamak oluyor. Ama bunun sonucunda da büyük travmalar yaşanıyor. Bu travmayı yaşayanların yüzde 80'i de evlerini değiştiriyor" diye konuştu. Doğru Sanılan Yanlışlar... Yanlış: Bizim sitede 24 saat özel güvenlik var. Bizim eve hırsız giremez. Doğrusu: Site girişinde özel güvenlik de olsa, güvenlikçiler yüzlerce kişinin girdiği sitede kimin hırsız olduğunu bilemezler. Ancak olay olduktan sonra müdahale ederler. Yanlış: Bizim evin kapısı kasa gibi sapasağlam. Doğrusu: Tüm kapılar açılmak üzere tasarlanmıştır. Kapıda kaldığınızda bir çilingir açıyorsa, bir hırsızın da kapınızı açma ihtimali her zaman vardır. Yanlış: Benim sigortam var, gerek yok. Doğrusu: Sigorta ancak bir hırsızlık sonrası zararlarınızı karşılar, hırsızlığı engellemez, üstelik canınızı korumaya almaz. Sigorta ve güvenlik sistemleri birbirinin tamamlayıcısıdır, alternatifi değil Yanlış: Güvenlik sistemleri pahalıdır. Doğrusu: Hayır değildir. Abonelik sistemlerine artık yüksek bedeller ödenmiyor.
0 notes
Text
Necip Asım Yazıksız / Kitap deliliği mevkiye, mizaca göre birtakım namus kırıcı eylemlere, hatta cinayetlere sebep olur

Ünlü bir dilbilimci ve tarihçi olan Necip Asım Yazıksız, 1893 yılında yazdığı "Kitap" adlı kitabında, kitap meraklılarını "kitapseverler" ve "kitap delileri" diye ikiye ayırıyor. İkinci grup kitap meraklılarını Yazıksız'dan aktarıyoruz.
Bilim ve fenlerin ilerlediği ülkelerde "cinnet-i kütüb" (kitap deliliği) denilen bir hastalık görülmektedir.
Bu hastalık Milad'ın on altıncı yüzyılında malum olmuş ve en ziyade İngilizler'de görülmekte bulunmuştur. Vaktiyle bu hastalığın Yunanistan ve Roma'da bulunduğu da görülmektedir. Lucien'in kütüphane teşkil eden bir cahile yazdığı risalede, asla istifade düşünmeyerek, istifade etmeğe kabiliyeti olmadığı halde böyle bir meraka düşmesini, esassız bir özür dileme, vesile ve bahane arama sebebi buluyor.
Matbaacılık çare olmaktan ziyade, miktarlarını artırdı
Milad'ın ikinci yüzyılından beri kitapların sayısı çoğaldıkça, kitap delileri de artmaya başladı.
Kitapların ender ve eşsizine malik olmak isteyenlerin keyfini bozan matbaacılık, bu illete çare olmaktan ziyade, miktarlarını artırdı.
Kitap delileri, kitapseverlere benzemezler. Bunlar yalnız kitap toplamak isterler. Bunlarla örneğin posta pulu, kundura, çubuk (tütün içmek için kullanılan uzun ağızlık), suffe, yumurta toplama merakında olanlar arasında bir fark yoktur. Kitap delileri, kitabın içindekilere önem vermezler. Bunlar kitabın manevi değerine ve nadir oluşuna bakarlar. Örneğin Tevrat toplayan kitap delileri 1590 senesi Papa Beşinci Sixtus'un nezaretiyle Roma'da basılan ve birçok dizgi yanlışlarını havi olan bir kitabı ararlar. Bunun sebebi de Papa'nın kitap sonuna ilave ettiği tembihte kitaba kalem karıştıranları afaroz etmesi hasebiyle halkın istihzasını mucip olması ve sonra bu kitabın yine Papa'nın emriyle toplanıp mahvedilerek yalnızca birkaç nüshasının kurtulmasıdır. İşte bu sebep bugün o kitabın bir tanesini 1210 franga çıkarmıştır.
Ne kendisi okur ne kimseye ödünç verir
Kitapseverler sevgilerini ifrata vardırırlarsa, kitap delisi unvanından kendilerini kurtaramazlar. Örneğin, İngilizler'den Lord Spencer bir sene Roma'da eski basmalar toplayarak ne Vatikan sarayını ne de Roma'nın yüce ve ünlü olan nadir ve makbul eserlerini temaşa etmeden memleketine gitmiştir (1473). Kitap delileri, kimseye ödünç kitap vermez. Kimsenin kitabından mütalaa etmez. Kütüphanelere girmezler. D'Alembert heyet (astronomi) kitabı delilerinden birisini nakleder ki, bu zat heyetten tek harf bilmez. Ne kendisi okur, ne de kimseye ödünç verirmiş.
Herifin 52 bin 500 cildi var ama okuma bilmiyor
Saint-Simon (1760 - 1825) anılarında Kont Istre adındaki bir herifin 52.500 cilde malik olduğu halde okumak bilmediğini belirtir.
Bu kitap delileri delilikte pek ileri gittiklerinden, haklarında şairler pek çok hicviyeler söylemiştir. İhtimal ki, Sadi'nin (1184 - 1291) sözü de bunlar hakkında ola. Kitap deliliği pek ileri gider bir heva-yi mecnunanedir (delice hevestir). Kitap delileri kendilerine gönül sevgilisi edindikleri şeyleri için para ve şiddet gibi fedakarlıklardan çekinmezler. En tutumlu adamlar bile bu merak sebebiyle para harcamadan kendilerini alamazlar. Marki dö Blandford 1471 senesi basmalarından Dekameron'un bir eseri için 1812 senesi Dük dö Rukesburg'un terekesinde 56.500 frank vermiştir ki, şimdiye kadar bu kadar yüksek bir paha ile hiçbir kitap satılmamıştır.
İnşallah terekenden alırım!
Kitap müzayedeleri, kitap delileri için en büyük fırsatlardandır. Kendisine bir kitabı değiştirmekten kaçınan bir kitap delisine kendisi gibi bir diğeri, "İnşallah terekenden alırım!" demiştir.
Bu delilikten istifade eden esnaf da vardır. Bunlar garip ve nadir kitapları alıp satmakla uğraşarak erbabına mahsus fihristler yayımlarlar.
Kitap delileri kitaplara para vermek ve kitap almak için nukut ve vücut itlafında kalmazlar. Bunlar namuslarını da tehlikeye koyarlar. İngiliz lordlarından Sir Edward Ceran kitap hırsızlığı ile ün almıştır. Bir kere Nord Cerland şatosunda kitap çalarken karısı üstüne varmış, bir kere de Paris'te çeşitli dillerde basılmış bir İncil çalarken yakayı ele vererek iki sene hapse mahkum olmuştur.
Liberi adında bir herif o zamana kadar görülmemiş bir şekilde, Paris kütüphanelerinin hepsinden yazma nadir kitaplar çalarak yabancı ülkelere satmıştır.
Kitap uğruna arkadaşa suikast
Barselona kitapçılarından Don Vensant adında birisi yegane zannedilen bir kitabın müzayedesi dolayısıyla arkadaşına suikast etmiştir (1842). Halbuki sonra o kitap yalnız bir nüshadan ibaret olmayıp Paris'te bir, iki tane daha bulunduğu muhakeme sırasında meydana çıkmıştır. Yine bu kitapçı; genç bir papaz, Almanyalı bir öğrenci, bir İspanyol şairi ile sattığı kitapları geri almak için dokuz kitapsever telef etmiştir (öldürmüştür). İdama mahkum olduğu zaman kitaplarına dokunulmaksızın Barselona Genel Kütüphanesi'ne teslim edilmesini vasiyet etmiştir.
İşte, kitap deliliği, mevki ve mizaca göre, birtakım namus kırıcı eylemlere ve cinayetlere sebep olmaktadır.
(Necip Asım Yazıksız / Kitap / İletişim Yayınları 10. Yıl Armağanı / Kaynak: Gazete Pazar / 2 Kasım 1997)
0 notes
Text
Eşcinsel Penguenler Yumurta Çaldı!
Dünyada insanlarda olduğu gibi hayvanlarda da eşcinsellik çok sık görülmekte. Herhangi bir hayvanın eşcinsel olmasının ardında ne yatıyor merak konusu olsa da eşcinsel hayvanlar bu konuda insanlara göre pek farklı değil. Bugün için eşcinsel bir hayvanın doğuştan itibaren nasıl karşı cinse ilgi duymak yerine kendi cinsine ilgi duyduğu konusunda bazı söz konusu çalışmalar yapıldı ancak hiçbir zaman için kesin ve net sonuç tespit edilemedi.
Penguenlerin özellikle eşcinsel olsun, olmasın rakiplerinin yumurtalarını çaldıkları, onlara zarar verdikleri ve bu sebeple rakipleri ile kavga ettikleri bile bilinen bir gerçek. Dışarıdan sevimli görünen ancak içeriden pek olmayan bu hayvanlar birbirleri ile sık sık kavga etmiyor olsalar bile üreme dönemlerinde özellikle hırsızlık vakaları çok fazla görülebiliyor. Nesli tükenme tehdidi altında olan penguenlerin son yıllarda küresel ısınma ve diğer sebeplere bağlı olarak üreme isteklerinde azalma olduğu ve yeni doğum sayısında rekor bir düşüş olduğu biliniyor olsa da her yıl binlerce yeni penguen doğuyor.
Döllenmemiş olabilir
Hollanda’daki DierenPark Amersfoort hayvanat bahçesinde çalışan yetkililer ise 2 eşcinsel penguenin farklı bir penguen çifte ait olan yumurtayı çaldıklarını ve ebeveyn olma hayalleri olduğuna dikkat çekerek, çalınan yumurtanın döllenmemiş olabileceğini ve bu sebeple penguenlerin hayal kırıklığına uğramalarının mümkün olabileceğine dikkat çekti.
Penguenlerin yumurtayı nasıl çaldıkları bilinmezken, özellikle gece saatlerinde veya diğer penguenlerin yumurtayı korumadığı bir zamanda planlayarak çalmış olabileceği tahmin edilmekte. Penguenler arasında yumurta hırsızlığı sırasında her iki tarafta oldukça çok kavga edebiliyor ve bu sebeple ölen penguenler olduğu biliniyor. Özellikle hayvanat bahçelerinde değil ancak Antarktika’da penguenlerin bu nedenle bembeyaz kar tabakasını kana buladıkları uzunca bir süredir bilinen bir gerçek.
Sadece penguenler değil 130’dan fazla kuş türü eşcinsel ilişki yaşayabilir
Yapılan araştırmalarda bugüne kadar 130’dan fazla kuş türünün eşcinsel olarak ilişki içerisine girdikleri ve bunun dışında bazı diğer hayvanlarda da eşcinsel ilişkilerin sık sık gözlemlendiği biliniyor. İnsanlar arasında eşcinsel ilişki geçmişte ‘hastalık’ olarak görülürken ve bu durumun ‘istekli olan’ bir tercih olduğu iddia edilirken bugün artık eşcinselliğin doğuştan gelen bir durum olduğu ve daha sonrasından gelen bir durum olmadığı biliniyor.
İnsanlarda zaman zaman erken yaşlardan itibaren, zaman zaman ise herhangi bir yaşta kişi cinsel yönelimininin aslında eşcinsel olduğunun farkına geç varabiliyor ancak bunun sebebi doğuştan ona o ‘özelliğin’ yüklenmemiş olması değil kişinin bunu fark etmesinden kaynaklanan bir durum.
Kuş türlerinden, penguenlere ve insanlara kadar eşcinsellik sık görülen bir yönelim olsa da genel olarak hayvanlar arasında eşcinsel olanların diğerleri tarafından dışlanmadığı ve genelde hayvanların ortak olarak değil birbirlerinden ayrı olarak hareket ettikleri bilinmekte.
*İlgili içerikteki eşcinsel penguenler erkek cinsiyetteler.
Kaynak ve ileri okuma:
https://www.livescience.com/gay-penguins-steal-egg.html
The post Eşcinsel Penguenler Yumurta Çaldı! appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi.
Kaynak: https://www.zovovo.com/escinsel-penguenler/
0 notes