#yoruyorum kendimi ya
Explore tagged Tumblr posts
filyiyenzurafa · 17 hours ago
Text
Bi kıyafeti çok beğendikten sonra üstümde hayal etmek.... Moralimin içine sıçmak için yaptığım küçük 1 aktivite👌🏻
#çok beğendim bi eteği#nerdeyse 1 aydır falan almayı düşünüyodum nbdnndnndndmd#en küçük bedeni 36🤡🤡#34 olsa bile ona da tadilat gerekirdi zaten Zeynep boşver dedim ilk önce ama şimdi bi kere daha ürün ölçülerine baktım....#36 bedenin bel ölçüsü 70 cm.. bu birinci falsomuz#2.si boydan 95cmmiş onu bilmiyom uzun mu gelir hiç etek boyumu ölçmedim dnsdnnand ama manken 1.85miş#😁😁😁😁 ve mankende de bende durmasını istediğim şekilde duruyo😁😁#sonra bi üstümde hayal ettim.... modeli çok dar değil ama kalem etek gibi tam bir bastıbacak olurum..... hdbdhsbdnsnsn#normalde boyumla pek bi derdim yok hatta neredeyse hiç ama cidden kestirsem bile benim boya bu etek modeli gitmez gibi geldi yani.....#bi de etek de ucuz değil o kadar para verip bi de terziye 100 200 mü vercem😖😖#dertlendim maalesef ki bari 34 bedenini de üretselwrdi daha az üzülürdüm#allah için beden skalalarını genişletin😭😭 hadi yine bu neyse bazıları beden olarak sadece 1 ve 2 koyuyo.... 36/38 ve 40/42....#fenalık geçiriyorum görünce#std beden de kabusum..... oversize modası da... çok oversize isteyen zaten büyük beden alırdı kardeşim siz niye 36 beden şeyi 42ymiş gibi#üretiyosunuz#neyse çok zorbaladım kendimi bu akşam yani sıçtım bütün moralime#belki belin 70 cm olması tadilatla hallolur ya olmaz mı ki kemer de takarım ndnfnfnfnfnfk bence olur..#son gittiğim terzi abla bana çok güven vermişti hdbdrbbdjdkdkd#neyse allahtan ümit kesilmez bi gün bi bakmışsın kilo almışım HATTA uzamışım ahahahahabsshjs 2 3 cm nolcak olur rabbim isterse djdbdndndjfkf#hem belki bastıbacak gibi de durmaz bazen zayıf olduğum için olduğumdan uzun duruyom sonucta#dsha az önce nası kendimi gömdüm vazgeçirdim şimdi de yine nasıl ikna ettim görüyorsunuz dimi.....#yoruyorum kendimi ya#cümleleri de o kadar devrik kuruyom ki inşllah anlıyonuzdur beni ben bazen baştan okuyunca anlamıyorum kendimi ajabahsbbsbabsn
0 notes
mayoneziyerim · 11 months ago
Text
bir haftadir indirmem gereken uygulamayi son gun de indirmedim gitcem okulda indiricem bu da boyle bir mallik sevgiler
4 notes · View notes
melikeceren · 10 months ago
Text
Şöyle bir soruyorum kendime bazen "En son ne zaman sevildin?" diye. Cevap bulamıyorum. Bulduğum cevaplar ya çıkmaz yola gidiyor yada bataklığa. Neden diye sordum mesela kendime önce. Neden bu kadar herkes sevilirken neden ben sevilmiyorum diye. Her sorunun cevabı olacak diye birşey olmasa da suçu kendime neden yıktığımı kendime sorarak , kendimi neden yoruyorum ki... Başkalarının beni sevmesine ihtiyacım var mı mesela? Niye başkalarınından onay bekliyorum ve neden kendim için birşey yapmıyorum diye. Sahi o kadar yorulmuşum ki dünyadan başkalarına odaklanmaktan kendimi sevmeyi unutmuşum. Aşk diye birşeyin varlığından bile şüphe duyduğum bu dünyada hislerimde kaybolmuşum. Kötü insanların bile mutlu olduğu bu dünyada ben neden sevilemiyorum?
45 notes · View notes
ayhatemaylayf · 2 years ago
Text
gercekten azicik bile uzuntu hissim yokken kendi kendimi tribe sokup uzdum beni en cok ben yoruyorum ya
20 notes · View notes
musfika-hanim · 2 years ago
Text
her şeyi çok fazla, oldukça fazla duygusal içerikle düşünüp öyle değerlendiriyormuşum. ben farkında değilim tabi bunu normal sanıyorum. kızlarımdan bunun eleştirisini aldım yoruyorum onları demek ki. içselleştirip üzüyorum kendimi onların söylediği küçük bir şey ya da bir tavırları, bir kararlarına karşı. onlara da söyledim bu annelik duygusundan ileri geliyor ama ipin ucunu kaçırmışım sanırım. bir de hemen ağlıyorum 🥺 dönemsel mi bilmiyorum, içimde ne yaşıyorum onu da bilmiyorum, neden böyleyim hiç bilmiyorum. belki de kendimden kaçıyorum ve kaçarken kaçtığım duvarların yansımalarına çarpıyorum. kendimi düzeltmem, her şeyi kurup kuruşturmamam, biraz geniş olmam ve bu duygusal halden çıkmam lazım. çünkü gereksiz basit şeylere takılıp hem onları hem kendimi üzmek ve ortamın huzurunu bozmak istemiyorum. haklı olsaydım tamam ama üçü de aynı düşündüğüne göre yanlış davranan benim. düzelt beni Allah'ım
8 notes · View notes
cayiseviyorum · 4 months ago
Text
yazın bitmesinin getirdigi bi buhran degil bu
bi donemin sonuna geldik, geldim
hayatımın bir doneminin sonuna geldim
bana eslik eden herkese tesekkür ederim
hangisi daha iyi bilmiyorum
fakat ben kendimi akısa kaptırmıstım
ozel gunlerden gectigimin pek farkında degildim
sorsan her gun bok gibiydi
sorsan hala bok gibi
farkında olmak gercekligin yitmesine sebep olur mu?
bilmiyorum
dusundugum kadar zeki degilim sanırım, yalnızım
artık bi onemi yok, bitti artık
eglencenin sonuna geldik dedim bugun kendime
bu guzel gunler geride kaldı, bitti
yeni güzel gunler gelecek ve ben yine farkında olmayacagım
belki de olurum
bu sekilde olmasının bana bir getirisi yok
artık guzel gunlerin farkında olacagım
bugun gibi
bugun güzel bi gun
yalnızlıgımda dahil buna
yılın ilk günleri harbiden cok güzelmis
bugun biraz fotograflara baktım
gozlerim doldu ama aglayamadım
dramayı sevmiyorum
kendimle bas basa olsam bile
ya da seviyorum ama sevmemek daha iyi diye dusunuyor da olabilirim
ne hissettigimi bende tam kestiremiyorum
her yaptığımı elestiren biri var icimde
gercek ben belki de odur
dunya benim etrafımda donuyor sanıyorum
bankta oturup bu yazıyı yazarken etrafımda ki insanlardan cok korkuyorum
hakkımda ki fikirler uzerine kafa yoruyorum
olmayan fikirler uzerine kafa yoruyorum
sandıgım kadar önemli degilim
sandıgımdan daha iyiyim
ama galiba
kafam cok karısık
sağlam bir kimlik karmaşası yaşıyorum
her seyi hic olmadığı kadar berrak ama ben isin icinden cıkamıyorum
kurallara cok takılıyorum
daha fazla gulmem lazım
bugun guzel bi gun
bazen farkına varabiliyorum
mutlu olmak bana iyi geliyor
0 notes
alkolikreaksiyonlar · 9 months ago
Note
Ben şöyle yoruyorum muhtemelen anon ya akıl hastanesinden yeni çıkmış ya da acilen tedavi edilmesi gereken bir şizofren hastası...
Hem hadi fake diyelim anonim bu kadar korkak mısın ki bunu anondan patlatmaya çalışıyorsun, insanlara fakesin dediğiniz zaman fake olmuş olmuyorlar aksine başkalarının kusurlarını aradığınız için sizin ne kadar basit ve rehaveti seven bi insan olduğunuzu gösteriyor o yüzden bi daha ki sefere açıktan yazarsan en azından senin gururun düşmemiş olur varmı ki onu da bilmiyoruz ama nezaketimden dolayı dedim
Kaç yıldır sitedeyim burda dolu dolu dostlarım var hepsiyle de farklı farklı yerlerden iletişim halindeyim en azından sürekli konuşmadigim dostlarim olsa bile hani farklı farklı yerler diyorum anlaşıldı? Ben niye kendimi açıklama zorundaliginda hissediyorum ki böyleleri yüzünden amk nefretini kusmaya arayacak insan arıyorlar insan gibi gönderi paylaşayım diyorum üst üste yazılmış 10 15 soruyla karşılaşıyorum, anondan çıkta gel ben kimi kandırmışımda dalgasını geçiriyormuşum dolandırıyormuşum aq
1 note · View note
omurgamialdin · 1 year ago
Text
Size,
sağlık sorunları yaşıyorum. nefes alamamak, aşırı kaygılanmak, uyuyamamak, kalp çarpıntısı. bunlar tanıdık, yıllardır yaşıyorum. birkaç yıl önce göğsümde kitle fark ettim. ne hissettim bilmiyorum. doktora gittim ve aslında çokça kitle olduğunu öğrendim. kontrol altında tutulması gereken türdenmişler. ne yapabilirim diye sordum. stresten uzak durmak gerekmiş. ağrın olursa tedirgin olma, ağrının olması iyidir riskin az olduğunu gösterir dedi. ben de hemen karar verdim tabii o çok bilmiş ama aslında hiçbir şey bilmeyen hâlimle. stresten uzak duracaktım. kafamdakilerden kurtulacaktım. sonra, burda buldum kendimi.
ara ara kendisini hissettiren ağrılarım oluyordu. ne oluyor acaba diye düşünüp bir yandan da kontrol gününü beklerken tarif edemeyeceğim kadar yoğun bir ağrı oldu 2 gün önce. yukarıda saydığım sağlık sorunları da eklenince dayanılmaz oldu. bu hafta yeniden kontrole gideceğim.
hissetiklerimi, öfkemi, kırgınlığımı, yılgınlığımı paylaşmak için ben yine burdayım. üstelik her defasında daha da içinden çıkmaz bir hâlde buradayım. İçimde neyle savaştığımı bilseniz, bilebilseydiniz keşke.
kontrolden kötü bir şey çıkarsa diye korkmuyorum. sadece üzülüyorum. sizinle ilgili hislerimi duymaya söz vermiştim kendime. çünkü inkâr etmek hiçbir şeyi çözmedi, bir zamanlar dediğiniz gibi. bu hüzün, size yani bize bizim muhtemel ve aynı zamanda imkansız kıldığımız geleceğimize dair. kötü bir şey olursa, sizinle tüm ihtimaller son bulacak. o yüzden ben, sizinle olan ihtimalleri sıralayacağım.
sizinle bir yuvamız olabilirdi
sizinle birlikte hazırladığımız bir masada şarap içmişliğimiz, güzel anılarımızdan konuşmuşluğumuz sonra dans etmişliğimiz olabilirdi,
sizin için yaptığım mezeler, sizin aldığınız rakıyla hazırlanmış masada yediğimiz yemekten sonra şarkı söylemişliğimiz olabilirdi
-Artık iyi yemek yapabiliyorum-
sizinle sıcaktan ve soğuktan şikayet ettiğimiz günlerimiz olabilirdi
sizinle yaz sıcaklığında balkonda bir demlik çayı bitirmişliğimiz olabilirdi
sizinle sarılmışlığımız, mutluluktan ağlamışlığımız, beraber aynı kitabı okumuşluğumuz olabilirdi
ne bileyim belki birlikte önce yürürdük biraz, alışveriş yapardık sonra sevdiğimiz insanları yuvamızda ağırlamışlığımız olabilirdi
beraber seyahat etmişliğimiz, dedikodu etmişliğimiz, yaşamışlığımız olabilirdi
saçma sapan ya da oldukça önemli sorunlardan kavga etmişliğimiz olabilirdi
pahalılıktan, insanların gereksizliğinden yakınmışlığımız olabilirdi, boş değerlendirmeler yapardık mesela...
yeniden, aynı anda aynı şarkıları dinlemişliğimiz olabilirdi, bu defa yan yana.
size hiç söylemedim, bilmezsiniz o yüzden. sizin, saçımı taramanızı çok isterdim. saçımı sizin taramışlığınız olabilirdi
belki de bana şiir okumuşluğunuz olurdu, birbirimizi işe uğurlamışlığımız
sizi öpmüşlüğüm olabilirdi, sizinle öpüşmüşlüğümüz olabilirdi, sevişmelerimiz olurdu..
sizinle sarılıp uyumuşluğumuz olabilirdi kaygılı değil huzurlu, hüzünlü değil huzurlu olabilirdim o zaman
ben en çok kızımın olmasını isterdim, belki sizinle bir kızımız olabilirdi
benim şimdi bir evim var, ama asla yuvam olmadı. olmayacak, olabilirdi
tüm bunları düşünüyorum bugünlerde. bir şey daha düşünüyorum.
bir şey olursa ne zaman öğreneceksiniz, öğrenecek misiniz, tepkiniz ne olacak ve beni nasıl hatırlayacaksınız.
işte gerçek. yuvam yok, siz yoksunuz, sizden yadigar kalanları ve ihtimalleri bedenimde taşıyorum. Ağrısını buna yoruyorum.
masam, yatağım, çiçeklerim, okumalarım, yemelerim içmelerim, gezmelerim, yazılarım, yaşamım özensiz.
ah güvenmek, güvenebilmek. ben. ve sadece sözler. eylemsiz.
çok kızgınım, kırgınım.
ne olursa olsun sizin mutlu olmanızı istiyorum.
umarım öylesinizdir.
Ağustos.
0 notes
psikogunluk · 2 years ago
Text
Filmlerde dizilerde gördüğüm insanlara veya günlük hayatta karşılaştığım insanlara özeniyorum bazen. Fakat şunu fark ettim ki, insanların giydikleri kıyafetler veya saç şekilleri ile ruh halleri arasında bir bağlantı kuruyorum. Gördüğüm izlediğim insanların, o dingin kendini bilen ruh hallerini, kıyafetlerine veya saç şekillerine yoruyorum. Aynı kıyafeti ben giysem ya da aynı saç şeklini ben yapsam ben de öyle olurum gibime geliyor. İşin ilginç yanı, bu hapishanedeki bir mahkum, ölümü yakın bir hasta, ya da psikopat bir katil de olabiliyor. Özendiğim şey de o anda ekrana yansıyan veya karşımdaki kişinin dışa vurduğu mutluluk hali veya olumlu enerji oluyor. Hasta olmasına rağmen ne kadar da mutlu, ne güzel diyorum mesela. Neyse ki kendimi bir noktada yakalıyorum ve ne dilediğine, neye özendiğine dikkat et diyorum. Kendimden ve yaşadığım hayattan bu kadar mı nefret ediyorum? Bunu nasıl çözerim? Birçok kişinin özendiği bir hayatım olmasına rağmen, kendimi başkalarına özenmekten nasıl kurtarırım? Bu ruh halim düzelir mi?
0 notes
bendebilmiyorumnedegisti · 2 years ago
Text
01:28 30.12.22
Neden yine buradayım bilmiyorum. Aslında durumlar şöyle gelişti, bugün birine her yerde kullanıcı adımın aynı olduğunu söyledim ve aklıma hiç burası gelmedi dürüst olmak gerekirse. Gerçekten hayatta kaç kişi tumblr kullanır ki aklıma gelsin. Sonra yazılarımdan birkaç kesit söyledi ve ben yazılarımı okurken buldum kendimi ve sana ilk yazımdan şu ana kadar olan farklılıklardan bahsetmek istiyorum sana.
Şöyle ki ilk yazımda baştan sona hikayemizi olabildiğince kısa bir şekilde anlatmışım kendi açımdan. Çok iyi hissetmediğim bir dönemdi ve mantıklı düşünemediğim tamamen duygularımın arasında boğulduğum günlerdi. Aklımda olan tek düşünce neden varolduğumla alakalıydı.
Zamanla bazı düşüncelerden uzaklaştım. Bunlardan biri ve en önemli olanı belki de kendime zarar vermekle alakalı olan düşünceydi. Ergenlik ya da boş bir anlık karar diye yorumlamıyorum elbette. Bu konu sahiden de çocukluğumdan beri peşimi bırakmayan bir karabasandı adeta. Tamamen geçti dersem de yalan olacağını biliyorum çünkü hala kendimi kaybettiğim günlerde ilk çığlıklarım bu yönden oluyor maalesef.
Herkesin söylediği gibi insanın zamanla alışamadığı hiçbir şey yok bitanem, Allah senin yokluğuna bile alıştırdı en zor biçimde. Bir ölüden hallicesin özür dilerim ki. İnsanları görüyorum en azından bir şeyler öğrenebiliyorlar eski sevgilileri hakkında, çocukca gelebilir bu düşüncem ama öyle sonuçta. Ne bileyim bir hikaye olur, bir gönderi olur, durum olur bir insan profiline recep ivedik koymak ve yılda bir tane şarkı paylaşmak dışında neden bir şey yapmaz ki ?
Hakkında hiçbir şey bilmiyorum doğal olarak. İyi misin, sağlığın yerinde mi, sevgilin var mı, taşındın mı mesela, okulun ne oldu, askere gitmeyi düşünüyor musun, çalışıyor musun, hayatın nasıl ben tek bir sorunun cevabını bile bilmiyorum. Bahsettiğim zorluklardan biri de bu işte.
Neyse içim içimi kemirse dahi buna da alıştım artık. İhtimallere sığınmaya çalışıyorum. Mutludur, sağlıklıdır, ona iyi gelen şeyler vardır hayatında gibi olumlu şeylere yoruyorum kafamı. Bunca hasretimin ardından bir de kötü şeyler düşünürsem kafayı yerim artık.
Yeni bir playlist oluşturmuşsun, görebildiğim nadir şeylerinden biri de bu tabi. Sağ olasın birkaç şarkımızı da eklemişsin listeye, bu durum biraz olsun iyi geldi kalbime. İçimi rahatlatmaya çalışıyorum işte ben de kendi kendime gelin güvey olmuyorum merak etme. Zaten çok kızgınım sana bütün şarkılarımızı o kızla paylaşmışsın hepsini o da dinliyor, kaç yerimden vuruldum bunu gördüğümde bir bilsen… Alaya alıyorum şu an ama ilk gördüğüm günü bir ben bir Allah biliyor sekiz kere seni aynı yatakta bir başkasıyla görmüşüm hissi yarattı.
Geçiyorum bunları düşünmek istemiyorum sahiden. Yeni bir yıla giriyoruz bu daha önemli değil mi ? Bir yaş daha yaşlanıyorsun, bir sene de uzaklaşıyorum senden. Bak artık eski drama kraliçeliğim de yok üzerimde, dedim ya alışıyorsun artık.
Yalan yok hala haftada dört gün fotoğraflarımızı açıp ağlıyorum, müziklerimizi dinleyip nefes alamayacağım noktaya kadar sigara içip başım dönünce uyuyorum, hayvan gibi sarhoş olup bağıra çağıra seni sayıklıyorum hatta evi inlettiğim günler de oluyor, bana aldığın hediyelere sarılıp uyuyorum hala ( şaka değil kar küresine ve kolyeye sarıldığım doğrudur ) ama daha iyi olduğuma inanıyorum çünkü iyi olmam için ilk önce buna inanmak zorunda olmam gerektiğini farkedeli uzun zaman oluyor.
Artık zamanı geriye almak istemiyorum mesela, tekrar aynı mutluluklar için seni kaybetmek istemiyorum bir daha. Birini kaybetmek çok acı çünkü hiçbir mutluluğa değmiyor seni kaybetmek. İleriye sarmak istiyorum hızlıca. Sensizse de hemen bitsin diye. Böyle yeteneklere sahip değiliz elbette ama istek işte ne bileyim.
Sorgulamıyorum artık beni özlemiyor musun, hatırlamıyor musun, yanında istemiyor musun, üzülmüyor musun diye. Alacağım her olumsuz yanıtı kaldıramıyorum kendi içimde. Düşünmüyorum artık bunları. Çünkü hiçbir zaman önüne engeller dizmedim senin hep kalbimin kapısı açıktı sana. Özleyen gelirdi, üzülen ellerimi tutardı, yanımda olmak isteyen sarılırdı kocaman ondan düşünmüyorum bunları.
Eski alışkanlıklarım devam ediyor hala mesajlar atıyorum sana. Okuyamasanda konuşuyorum seninle. Yakın bir zamanda doğum gününü kutladım mesela haberin yok bundan ama biliyorsundur gerçekten sana yazmadığım için ne kadar üzüldüğümü.
Geride bıraktım her şeyi, senin haricinde. Yaşamıma devam ediyorum bir şekilde. Sanma ki başka biriyle, sadece kendimle devam ediyorum bu yola. Kimseyi istemiyorum yanımda zaten kimseyi de üzmeye hakkım yok. Görünen köy klavuz istemez kalbimin bir kişi hariç kimseye yeşereceği yok zaten.
Hala bir hedefim yok, yaşıyorum evet ama gelişigüzel şekilde. Nasıl olsa zaten eksik yaşıyorum bu hayatı bir de üzerine plan yapamam diye düşünüyorum. Hatalı da bulabilirsin bunu ama yapacak bir şey yok.
Boş konuştum yine biraz konuşmak istedim seninle. Yeni yılın çok güzel ve sağlıklı geçsin isterim. Mutlu yıllar dilerim. Seni tanımış olduğum beşinci sene. Dile kolay ya… Beş koca sene.
Ayrıca her gün söylediğim şeyi yine dile getirmek isterim ki seni çok seviyorum hem de hiç eksilmeden
6 notes · View notes
bennkimimkii · 2 years ago
Text
Nefret ediyorum bu duyguyu yasamaktan neffrreeeet ediyorum. Sevmekten sevilmekten
asktan nefret .. İlletli bir hastalik gibi yapisti. sevsem huzursuzum sevilsem huzursuz. neden
ben bilmiyorum sevmeyi, neden takiyorum boyle, neden kemiriyor icimi biseyler, neden,
korkulu duygularim. icim hic rahat olmadi. rahat davraniyormus gibi yapip icim icimi
yemesinden yoruldum. Kimseyi sevmek istemiyorum kimsede beni sevmesin ben dozunu
bilmiyorum ya hep ya hicim.. Banada ogretin sevmeyi ne olur severken normal yasamayida
ogretin mesajlara gec cevap geldiginde umursamamayi, sevdigimden haber alamayinca
merak etmemeyi, onu ozlememeyi, aman beni her halimle sevsin deyip ozen gostermemeyi,
isim varken isime odaklanmayi, mesaj geldiginde isim var deyip gormezden gelmeyi ogretin
bana.. Yada bu duygularin normal oldugunu bununla yasamam gerektigini ogretin, en cokta
bu duygulari karsimdakine rahatlikla gostermeyi ogretin... Kendimi cok yoruyorum
cok :( her duyguyu incelemekten dusunmekten yoruldum. Ortam yok ya kesip bitiriyorum
yada kendimi boyle yoruyorum
#6Yıl önce
2 notes · View notes
bulutlaraglamaz · 3 years ago
Text
Tumblr media
Benim ağlayabilecek bi omzum yok. Benim ağlayabilecek gücüm bile yok. Biri beni tutsun yürütsün demiyorum ya da biri beni bi yerlere getirsin de demiyorum, sadece benimle olduğunu hissettirsin istiyorum. Kendimden korkuyorum, ben kendimden çok korkuyorum. Susmuyorum, durmuyorum, düşüncelerime kulaklarımı kapatamıyorum. Kendi kendimi yoruyorum, sıkıyorum. Biliyorum, bunlardan kime ne? Kimi ilgilendirir? Söylesene kendim en çok sen değil misin kendini umursamayan? Çırpınma, yorma kendini. Çıkabileceğin en yüksek yer burasıdır belki.
2 notes · View notes
irmakksworld · 3 years ago
Text
Belki de seni arayarak kendimi yoruyorum ya değişmezse hiç Bi şey ya ruhum sadece o umudu seviyorsa ya sen değilsen o umut
1 note · View note
musfika-hanim · 2 years ago
Text
biliyor musun, hayat sensiz çok zor. kolay olan şeyler de var, dünyevi işler, insanların gözlerinde büyüttüğü faturalar, pazar market işleri, sonra resmi işler.. bunlar kolay olan. hepsi halledilebilir. insan bazen gözünde büyütse de bunları, bir çırpıda sonuca vardıracağı işler. sana zor olanları anlatayım mı, ben anlatırım ama seni oralarda üzmek istemem.. birgün olacak, karşılıklı oturacağız, ben dünyadaki tüm zorluklarımı anlatacağım sana. yüz yüze olursak zaten üzülmezsin de. gözlerimdeki sevinç tüm kederleri silip süpürür. sadece bilmeni isterim o yüzden anlatırım. hesapladım az önce 3920 gün olmuş. çok değil mi sence de, hâlâ aklım almıyor dün gibi değil mi? hatta şimdi gibi. zaman bu kadar çabuk ilerlerken, geçerken, bazı acıların bu kadar taze ve diri olması tuhaf değil mi? insanın en unutamadığı anlar "en mutlu ve en hüzünlü" anları bence. diğerlerinin hepsi bu anların içinde kayboluyor, gölgesinde kalıyor. yaşadığım sürece neler yaşayacağım, neler göreceğim bilmiyorum. hepsi muamma. tek duam uzun ve hayırla yaşamak, sağlıkla ve yine duam senin acının üstünde bir acıyla, imtihanla, kayıpla ya da Allah biliyor ya yüreğimin kaldıramayacağı bir acıyla karşılaşmamak. bundan korkmak da istemiyorum, çok korktuğumdu yaşadım.. o yüzden akıllıyım artık biraz da olsa. en büyük kaygım gerçeğim oldu, en büyük korkum pat diye önüme serildi. korkmuyorum işte, sadece çok dua ediyorum. yine de olursa hikmet derim, Allah derim, imtihan derim.. napayım işte bende hep oyalanmaya çalışıyorum, kendimi meşgul ediyorum, yoruyorum. yormadığım zamanlarda seni düşünüyorum, kalbimle savaşıyorum, bazı duyguları yenmeye, üstesinden gelmeye gayret ediyorum. tuzaklar çıkıyor önüme, takılmamaya, tökezlememeye, düşmemeye uğraşıyorum. kendime de dua ediyorum, dönüyorum bazen aynaya bakıyorum.. neyse işte. bir de biliyor musun bugün arkadaşım seni rüyasında görmüş 🥺 seni hiç görmediği halde seni bir anlatışı vardı ki hayret edersin. benim adıma heyecanlanmıştı. abla ben onda seni gördüm dedi, sakın merak etme dedi bana. gözleri dolmuştu.. düşünüyorum, düşünüyorum ey Allah'ım diyorum, şükür.. verdiğin için şükür, almandaki hikmetler Sen'in sırrında gizli. malumdur da bana. sen de malumsun, rüyalarımda malumsun, evin içinde, sokakta yürürken, göğsümde malumsun.. gözümden akan yaşta malumsun, ne olursa olsun varsın, kalpte olan gitmezmiş, gönle konan göçmezmiş. dünyadan göçmek de adı kayıp olsa da yok oluş değilmiş. daha neler öğreneceğim kimbilir, seninle çok şey öğrendim hele de senden sonra öğrendiklerim.. tahmin edemezsin. ben sabrı bilmiyormuşum mesela. sabır en çok senden sonra lazım oldu bana belki de ondan. sonra elbette tevekkül sahibiydim ama şimdi var ya offf, elhamdülillah.. işte insan öğreniyor, hayat öğretiyor.. kul aciz, Allah öğretiyor. imtihan ederken, sınarken yanında cevapları da sunuyor.. görene tabi, isteyene. her şeyi lütuf, her şeyi kerem, bereket.. ama her şeyi.. hele merhameti, en çok da kızlar üzerinde hakim. öyle yardım ediyor ki, hem de nasıl..
11 notes · View notes
lemonsherbett · 3 years ago
Text
Ordan hiçbir şeyi takmayan gamsız biriyim ama yemin ederim öyle değilim. İçten içe yaşadığım şeyler beni çok yordu. Ailem , arkadaşlarım . Hiç biri beni anlamıyorlar. Hiç kimseye kendimi anlatamıyorum. Benim sesim üzgün çıkınca garipsiyorlar. Nur sen hep mutlusun olma böyle diyorlar. Yük gibi ya omzumda bir yük gibi. Üzülmek benim için ayrı bir yük . Hem kendimi üzüyorum, hem etrafımdakilere üzüntümü nasıl açıklasam diye kendimi yoruyorum yeter
11 notes · View notes
sigaravekitap · 4 years ago
Text
#2
Bazen bazı sözcüklerin bazı insanlara hiç yakışmadığını söylemiştim.
Kapıdan içeri girerken çıkardığın gürültü beni uyandırıyor. Gözlerimi hafifçe aralıyorum ama o kadar sarhoşsun ve o kadar derin bir karanlıktayım ki uyandığımı fark etmiyorsun.
Sendeleyerek salona girişin, ilk beni değil de koltuğun kenarına bıraktığım içki şişesini görmen, zaferine koşar gibi ona ulaşmaya çalışırken beni nasıl unuttuysan öyle davranman sabrımı zorlasa da gözlerimi kapalı tutuyorum.
Senden önce kokun geliyor. Yüzümü ekşitiyorum ve sana lanetler okuyorum. Şişeyi alırken koltuktan sarkan elime çarpıyorsun. Bana hep dokunuşumda bir zehir olduğunu, ölümün ise senin en güzel amacın olduğunu söylerdin. Şimdi ise ürküyorsun. Ölümden korkar mı oldun?
Dizlerinin üzerine oturuyor koltuğa da alnını yaslıyorsun. Hıçkırıkların doğrulmama sebep oluyor. Beni ağlarken ne kadar çok gördün, benim seni ağlarken görmediğim kadar. Geçen onca zamanda kendine yaptığın bu işkenceye ben delicesine ağlarken sen bana sarılıp beni teselli ediyordun. Bu bir vicdan meselesi değil. Bu ne meselesi bilmiyorum ama benim de canımı yakıyor. Bunu sadece sen görebildiğin için parmaklarımızda bu yüzükler var zaten, öyle değil mi? Annem hep derdi: Hayatında sevdiğin kişiyi değil seni anlayan kişiyle olmak seni hep genç tutar. Ben neden bu kadar yaşlandım? Neden bir şeyler tamamen doğru değil de tamamen yanlış?
Yanıldım. Seni de yanılttım. Bunu yaparken, ona ne kadar göz yaşı döktüysem bir o kadar sana acımadım.
Bazen gerçekten kendimden yoruluyorum. En çok da seni yoruyorum. Üzgün-müyüm?
Ellerim altın sarısı saçlarına gidiyor. Göz çukurların kadar ıslak olması umrumda değil. Sadece kendime acıyorum. O kadar acıyorum ki ruhumun yansıması olan gözlerini görüp kendimi tatmin etmem gerekiyor. En başından beri anlatıyorum. Seninle hiçbir alakası yok.
Başını kaldırıp gözlerimin içine bakıyorsun. “Beni mahvettin. Beni bitirdin. Ben nasıl iyileşeceğim?”
İkimiz de hastayken ilaçlarımızı birbirimizde aramamızın yanlış olduğunu, ama bu yanlışı çok sevdiğini söylemiştin. Ardından da o yüzüğü bana uzatmıştın. Dokunamadığım en büyük yara parmağımı sıkan yüzüğün bıraktığı iz oluyor. O an kırıp dökmek istiyorum. Ayağa kalkıyorum ve senden uzaklaşıyorum. Bu gece açılışı yaptık ve kurban sensin. Koltukta uyuyacaksın. Bunun farkında olduğun için peşimden gelmiyorsun. Ben ise bunu beklercesine kapıdan sana bakıyorum. O kadar dağılmışsın ki, hani beni toplamaya çalışırken sağlam tutmaya çalıştığın sabrın var ya, birden yerle bir olmuş, parçalarımız birbirine karışmış gibi.
Kapı pervazına oturuyorum. Gözlerimden akan yaşlar tenimi yakarken elimi sol göğsüme var gücümle bastırıyorum. O kadar canım yanıyor ki, haykırırken sadece içim bunu duyuyor. Her şeyi içimde yaşadım. Her şey beynimin içindeydi. Her şey tamamen benim hayal ürünümdü. O yüzden gerçekleşmedi. Ama şimdi içimde yaşadığım bu acı tamamen gerçek. Küfür bu, dünyanın en kaldırılmaz küfrü.
Kalbimin atması dursun istiyorum. Ve sen hiç akıllanmıyormuş gibi yanıma geliyor, tam karşıma oturuyor ve beni kollarının arasına alıp kendine çekiyorsun. Dudağıma varla yok arası bir öpücük bırakırken “Geçti,” diyorsun.
“I-ıh”
Tek söyleyebileceğim bu oluyor. Sen ateşi seven bir kelebek gibi döne döne kendini cehennem ateşine atmayı seviyorsun. Yanıp kül olmak yine umrunda değil. Yapma, bana bunu yapma. Bana yüklenmek istemediğim sorumluluklarla gelme, dedikçe sen her sarılışında, her öpüşünde bana bir sürü yüzleşecek konu bırakıyorsun. Bunu yaparken de oldukça mutlusun. Sanırım beni bu yüzden sevdin. Sen acıdan beslenen, karamsarlıktan güç alan bir adam oldun. Ben ise senin için çok uygun bir denektim.
Sen hep benim acımı kendininkinden üstün tuttun. Ve ben senin üzülmene hiçbir zaman müsade etmedim. Çünkü benim acım daha geçmedi. Bu seni hep daha da acı içinde bıraktı. Bu kısır döngü bizim pes etmemizi beklerken, sen dibe vursan da bana koşarak hep kaderi haksız çıkardın.
Kapı pervazında, göğsüne başımı yaslamış, seninle, sevilmemenin acısını paylaşıyorum.
Bu kadar sabırlı olduğun için teşekkür ederim.
Sevgili Y, seni kazanamadan kaybetmek ne demekmiş öğrendim. Şimdi saklandığın yerden çık, buna ihtiyacım var.
6 notes · View notes