#yolcu şikayetleri

[alaturkaamerika]

Türk Hava Yolları Uçuşlarında Tahta Kurusu İddiaları Gündemde: Yolcular Şikayetçi

New York Times ve New York Post gibi prestijli Amerikan yayınlarında, Türk Hava Yolları (THY) uçuşlarında tahta kurusu görüldüğüne dair yolcu şikayetleri gündeme geldi. Amerikan basınında yer alan haberler, hijyen konusundaki tartışmaları alevlendirdi. Yolcuların Şikayetleri Türk Hava Yolları uçuşlarında böceklerle karşılaştıklarını belirten yolcular, bu durumun hem rahatsızlık hem de sağlık…

[pazaryerigundem]

İBB'den yılbaşına özel tedbirler

https://pazaryerigundem.com/haber/197942/ibbden-yilbasina-ozel-tedbirler/

İBB'den yılbaşına özel tedbirler

İBB, yaklaşan yılbaşı öncesinde İstanbulluların huzur ve güven içinde bir yılbaşı geçirmesi için kapsamlı önlemler aldı.

İSTANBUL (İGFA) – Şehrin dört bir yanında kesintisiz hizmet sunacak ekipler görevlendirildi. İhtiyaçlara hızlı müdahale için gerekli düzenlemeler yapıldı. Yılbaşı gecesindeki yoğunluğu karşılamak amacıyla toplu ulaşım araçları için ek seferler planlandı.  İBB’ye bağlı toplu taşıma hizmetleri, dini ve ulusal bayramlar ile resmi tatillerde olduğu gibi, 1 Ocak’ta da kişiselleştirilmiş İstanbulkart sahiplerine 24 saat boyunca ücretsiz olacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), İstanbulluların yılbaşı gecesini huzurlu geçirmesi için bir dizi önlem aldı. Tüketici hakları ihlalleri, dilencilik, izinsiz ilan ve reklamlar, kaçak hafriyat dökümü, seyyar ve izinsiz faaliyetlerin engellenmesi amacıyla zabıta ekipleri vardiya usulüyle görev yapacak. Yılbaşını eğlence mekanlarında kutlayanların evlerine güvenle ulaşabilmeleri için toplu ulaşım araçları ek seferlerle hizmet verecek.

TOPLU ULAŞIMA EK SEFERLER

İBB bünyesindeki toplu ulaşım araçları, yeni yılın ilk resmi tatil günü olan 1 Ocak 2025 Çarşamba günü ücretsiz hizmet verecek. 

İETT, 31 Aralık günü 832 farklı hatta 64 bin farklı seferini sürdürecek. 31 Aralık gecesi ise 25 farklı hatta toplam 304 ek sefer düzenleyecek. Geceleri de kesintisiz hizmet veren metrobüs sisteminde de 221 ek sefer gerçekleştirilecek.

Metro İstanbul’da M1A Yenikapı-Atatürk Havalimanı M1B Yenikapı-Kirazlı M2 Yenikapı-Hacıosman M3 Bakırköy-Kayaşehir M4 Kadıköy-Sabiha Gökçen Havalimanı M5 Üsküdar-Samandıra M6 Levent-Boğaziçi Ü./Hisarüstü M7 Yıldız-Mahmutbey M8 Bostancı-Parseller M9 Bahriye-Olimpiyat hatları 24 saat süreyle çalışacak. T1 Kabataş-Bağcılar T3 Kadıköy-Moda T4 Topkapı-Mescidi Selam T5 Eminönü-Alibeyköy tramvay ile F1 Taksim-Kabataş ve F4 Boğaziçi Üniversitesi/Hisarüstü-Aşiyan füniküler hatları 1 Ocak saat 02.00’ye kadar seferlerini sürdürecek.

Şehir Hatları da 31 Aralık yılbaşı gecesi yolcu yoğunluğuna göre ek sefer düzenleyecek ve Ayrıca yoğunluğa operasyonu sağlayacak personel görevlendirecek.

ZABITA EKİPLERİ 7/24 GÖREVDE

Zabıta Komuta Merkezi, vatandaşlardan gelen şikayetleri hızlıca çözüme kavuşturmak için 7/24 hizmet verecek. Meydanlar, ana arterler ve sahillerde denetimler artırılacak. Kamera sistemleriyle izleme yapılarak gerektiğinde ekipler yönlendirilecek. Tüketici hakları ihlalleri, dilencilik, kaçak hafriyat, izinsiz ilan ve reklamlar ile seyyar satış faaliyetlerine yönelik denetimler sıkılaştırılacak. Toplu taşıma araçları (minibüs, taksi, halk otobüsü, servis araçları) ve otogarlarda kontroller yapılacak. Bayrampaşa ve Ataşehir Meyve Sebze Halleri ile Gürpınar Su Ürünleri Hali’nde denetimler devam edecek.

OLUMSUZ HAVA KOŞULLARI İÇİN ÖNLEM ALINACAK

Yol Bakım ve Altyapı Koordinasyon ekipleri, olumsuz hava koşullarına karşı İstanbul genelinde görev yaparak, ulaşımın kesintisiz sürmesi için çalışacak. Sokakta kalan vatandaşlar için konaklama tesislerine yerleştirilmesi sağlanacak.

İTFAİYE VE ACİL DURUM EKİPLERİ TEYAKKUZDA

İtfaiye Dairesi Başkanlığı, olası yangın ve tehlikeli durumlara karşı hazır durumda olacak. Acil Yardım ve Cankurtarma ekipleri, sağlık istasyonlarında yeterli personel ve ambulansla yılbaşı boyunca hizmet verecek.

ARIZALARA ANLIK MÜDAHALE 

İSKİ ekipleri, su ve kanalizasyon arızalarına anında müdahale etmek için hazır bekleyecek. Atık Yönetimde görevli personel nöbet usulüne göre çalışarak kenti temiz tutacak. İstanbullular her zaman olduğu gibi ihtiyaç ve şikayetlerini iletmek için 153 Çözüm Merkezi’ne ulaşabilecek.  

[kentdenizlicom-blog]

KentDenizli.com sizler için yeni bir haber hazırladı: https://www.kentdenizli.com/cardakta-vatandas-daha-da-magdur-olacak.html

Çardak’ta Vatandaş Daha Da Mağdur Olacak

Denizli Çardak Havalimanında taksi sıkıntısı artık krize dönüştü.  Peki ne oldu da sorun bu boyutlara taşındı? Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü, Çardak Havalimanı’nda Pamukkale Taksiciler Kooperatifi’ne bağlı taksilerin sözleşme hükümlerine aykırı şekilde dolmuş taksicilik yaptıklarını tespit ederek, her yılbaşında yenilediği sözleşmeyi Eylül Ayı’nda feshetmişti. Dolayısıyla taksiler terminal önüne kadar yolcu bırakabiliyor ama havalimanına inen yerli ve yabancı yolcuyu alamıyordu. Alan taksilere de cezalar yağdı. Mecburiyet nedeniyle taksiciler, havaalanı nizamiye kapısının önüne çıktı, yolcularda 500 metre terminal önünden nizamiye önüne kadar yürümek zorunda bırakıldı. Terminal önündeki otobüse binmek istemeyip taksiden faydalanmak isteyenler bir nevi cezalandırılır hale geldi. Öyle ki, kış ortamının soğukluğu, yağışlı havası da eklenince engellisi, yaşlısı, çocukları ve tüm yolculara bu yol eziyet olarak yürütüldü.

ARTIK TAKSİ YOK

STK’ların Denizlili vatandaşlar ve turistlerin isyanına rağmen yaşanan sıkıntı çözüm yerine daha da çıkmaza girdi. Denizli’den yolcularını terminal önüne bıraktıktan sonra havaalanı giriş kapısı önünde park yapıp yolcularını bekleyen taksilere dün ‘Park yeri olmadığı’ gerekçesiyle cezalar yağdı. Taksiler de mecburiyetten Denizli’ye döndü. Hal böyle olunca da taksiler Denizli’den yolcularını havaalanı terminal önüne bıraktıktan sonra yolcu almaksızın Denizli’ye dönmek zorunda bırakıldı.

VATANDAŞI MAĞDUR ETTİLER

Pamukkale Taksiciler Kooperatifi Müdürü Arif Mergen, taksi esnafının yaşadığı mağduriyetten çok vatandaşı mağdur ettiklerini belirterek şunları söyledi, “Denizli halkımıza yıllardır kooperatif olarak en iyi hizmeti sunmaktayız. Yolcularımız ücret anlamında da sıkıntı yaşamaması için onlardan gelen taleplere olumlu cevap verdik ve ortak taksi kullanımı noktasında da hizmetimizi sunduk. Ancak gelinen noktada özellikle toplu ulaşımı sağlayan firmanın şikayetleri sonucu geldiğimiz sıkıntının boyutu böyle. Artık havaalanı giriş kapısı önünden de yolcu alamayacağız. Çünkü dün itibariyle nizamiye kapı girişi önüne de durak olmadığı gerekçesiyle biz taksilere cezalar kesildi. Yolcularımızı beklemek için park yapmamız durumunda cezaların kesilmeye devam edeceği söylendi. Hal böyle olunca da orada bekleme şansızım kalmadı. Asıl ceza taksiye binmek isteyen vatandaşa kesilmiş oldu. Şubat ayında mahkememiz var. İnşallah orada bu soruna bir çözüm bulunacak. Denizli halkımıza hizmetimiz devam edecek. O güne kadar ise havaalanına gelen yolcumuzu alamayacağız” dedi.

[mehmetkali]

YASAK THY’Yİ KAPSIYOR http://ift.tt/2nhWjsI

Bilgisayarlar, tabletler, kameralar bagaja verilen bavullara konulacak. Bu durum başta THY ve körfezdeki havayolları olmak üzere bölgedeki Müslüman ülke havayollarını olumsuz etkileyecek.

THY yasağı duyurdu

“ABD uçuşlarında yolcuların boyutu cep telefonundan büyük elektronik cihazları kabin içine almalarının yasaklanması” konulu haberlerle ilgili olarak operasyonlarımıza yansıyan herhangi bir olumsuzluk veya farklı bir uygulama bulunmamakta. Kabin içinde elektronik eşya taşıma prosedürlerimiz herhangi bir değişiklik olmaksızın uygulanmaktadır.”

Yasağın Etkileri

THY Transit yolcuya odaklanan bir havayolu, özellikle Asya, Afrika ve Ortadoğu ‘dan gelen transit yolcu figürleri etkilenecektir.

Bu arada ABD’de zaten önemli boyutta olan bavul hırsızlığı iyice artacaktır. Amerika’nın büyük havaalanlarında hırsızlık şikayetleri aldukça fazla.

En önemli bir konuda yasağın ne kadar süreceği.

2018 yılında özellikle transit yolculuk için merkez havalimanı parolasıyla yol çıktığımız İstanbul Yeni Havalimanı için olumsuz hoş olmayan bir haber.

from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2nhMCum via IFTTT

[kamuoyuhaber-blog]

81 ile gönderildi! İçişleri Bakanlığı'ndan taksi genelgesi İçişleri Bakanlığı, kısa mesafede yolcu almayan, taksimetre açmayan, fazla ücret almak için güzergahı uzatan taksicilerle ilgili artan vatandaş şikayetleri üzerine, düğmeye bastı.

[gamgelirgamdan]

İstanbul için birkaç şey

15 Temmuz’da İstanbul halkı canını ortaya koyarak işgal edilen İstanbul Büyükşehir Belediye binasını, İstanbul’u ve diğer şehirlerde de direnen halkımız ülkemizi işgalden kurtardı. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız başta olmak üzere bu halka tekrar tekrar şükranlarını sundular. Bu teşekkürlerden anlamamız gereken şudur: Bu halk çok şeye layık. Ki Cumhurbaşkanımız, belediye başkanlığı döneminde ziyadesiyle hizmet etmiştir İstanbul halkına. Bunu ektiğini biçmek olarak da anlayabiliriz. Şimdi görevi devam ettirenlerin omuzlarında bu yük. Herkes üzerine düşeni layıkıyla yapmakla mükellef. Ben İstanbul’da yaşayan bir vatandaş olarak yaşadığım şehrin daha güzel hale gelmesi/getirilmesi için uğraşıyorum. Şahsım için istediklerim halk için istediklerimden ibarettir ya da halk için istediklerimi şahsım için istiyorum.

Üzülerek belirtmem gerekir ki, tüm bu aşağıda bahsettiğim şeyleri 15 Temmuz öncesi de defalarca ilgili mercilere ilettiğim halde tek bir olumlu netice alamadım. Umarım herkes elini taşın altına koyar ve elbirliğiyle tüm bu sorunlar halledilir. İstanbul’da yapılacak her bir güzel şey, diğer şehirlerde de hızla yayılacaktır.

 GENEL

1) 15 Temmuz sonrası İstanbul’da ulaşımın ücretsiz olması, bu halka ufak bir ödül olacaktır. Ulaşımı -en azından İBB bünyesindeki toplu taşım araçlarını- ücretsiz hale getirmek çok zor olmasa gerek. Birkaç sponsor/reklam bu işin maliyetini karşılayacaktır. Kendi kendini finanse eden bir sistem olarak düşünülebilir. İnanıyorum ki, işadamlarımız bu güzel uygulama için seve seve sıraya girecektir.

Ulaşımın ücretsiz olmasının maddi faydaları yanında vakitten de tasarruf edilecektir. İstanbul halkının vaktinin büyük bir kısmını trafikte, yollarda geçirdiği malumunuz.

2) İstanbul’un tüm ilçelerine tüm hizmetler eşit şekilde verilmelidir. Otobüslerden örnek verelim, mesela Kadıköy’den Pendik’e giden 17 numaralı hattın otobüsleri ile Kadıköy’den Tuzla’ya giden 130, 130A, 130Ş hatlarının otobüsleri aynı özelliklerde değil. 17 numaradaki otobüslerin tamamı son model iken 130, 130A, 130Ş numaralı hatlardaki otobüslerin çoğu klimasız. Klimasız olmasını da geçelim “külüstür” diyebileceğimiz otobüsler de az değil bu hatlarda. (TOPLU TAŞIMA başlığında detaylı değineceğiz otobüsler konusuna.) Bunun gibi diğer tüm hizmetlerin tüm İstanbul’a eşit dağılımı şart.

3) İBB, her şeyde halktan yana olmalıdır. Önce halkın rahatı, huzuru, mutluluğu düşünülmelidir.

4) İstanbul’un sorunlarını halktan dinlemek sorunların devam etmemesi bakımından zaruridir. Sorunu yaşayanlar uzmanlardan daha uzmandır bu noktada. Nasıl yapılacağı detaylı düşünülebilir ama muhakkak halka kulak verilmeli. Nasıl yapılacağı ile ilgili benim kanaatim şudur: Çalışmalar arazide yürütülecek. Bir yolda her yağmur yağdığında su birikiyorsa, halkın yürümesi/araçların geçmesinde sıkıntı yaşanıyorsa bunu araziye inmeden kısa sürede çözmek mümkün değil.

Halka “İETT otobüslerinin rengi ne olsun, damalı mı olsun?” diye sormak kimse kusura bakmasın ama dalga geçmekten başka bir şey değildir.

5) Bilhassa halkla ilişkiler müdürlerinin, genel olarak tüm belediye çalışanlarının, özellikle 15 Temmuz’dan sonra sırf halka hizmette buluşması gerekir. Halkla iletişim ve “ilişki” halinde olmaları kaçınılmazdır. Aşağıda sıralayacağım sorunların çözümü için mesela özellikle ulaşımdan sorumlu kişilerin toplu taşımayı kullanması ya da toplu taşımayı kullanan kişilerden oluşturulması gerekir. En kalıcı, etkili ve hızlı çözüme bu şekilde ulaşılabilir.

TRAFİK

1) E5’in altı ve üstü (güney ve kuzeyi) AVM’ler, iş merkezleri, okullar, hastaneler, üniversiteler vs. ile dolduruldu. Ve hâlâ devam ediliyor buna. Doğal olarak tüm bunların ilk etkisi trafiğe oluyor. Tek sebep bu değil, fakat trafiği artıran en büyük etken budur. E5 boyunca yapılaşmayla doğru orantılı olarak trafik de arttı/artıyor.

2) Trafiğin azaltılması konusunda herhangi bir çalışma göremiyoruz. Trafiği azaltacak diye yapılan çalışmalar ise trafiği daha çok artırıyor. Trafiği azaltmak için trafikteki araç sayısını azaltmak gerekiyor. Bunun için de halkı toplu taşımaya yönlendirmek lazım. (Toplu taşımadaki aksaklıklara TOPLU TAŞIMA başlığı altında yer verilecek.)

3) E5 trafiğini çözmek maksadıyla yanyollar düzenlendi. Bu sefer yanyollarda sıkıntılar yaşanmaya başladı. E5 trafiği azaldı mı peki? Hayır. Yanyolların E5’e bağlantıları, E5’in yanyollara bağlantıları o kadar kötü ki, yanyoldan E5’e geçmek bir dert, E5’ten yanyola geçmek ayrı bir dert. “Gelin kaza yapın burada,” der gibi yapılmış bağlantılar.

Mesela Yakacık’ta kuzey yanyol üzerinde bulunan vergi dairesi önüne ve çevresine park eden araçlar yanyolu kilitlemekte.

4) Otopark sıkıntısı ise had safhada. Haberlerde sıkça duyduğumuz “otopark projeleri”nin çoğu hayata geçiril(e)medi. Cadde/sokak üzerine kurulan İSPARK’lar ise trafiği artıran etkenlerden biri. Sokak otopark olur mu? Üsküdar Hakimiyet-i Milliye caddesinde mesela caddenin her iki tarafında birer şeridi zaten İSPARK kompile kapatıyor. Çoğu zaman bu birer şerit dolunca maalesef İSPARK görevlileri ikinci sırayı da oluşturuyorlar park olarak. Yol n’oldu? Nereden geçecek bu araçlar?

 TOPLU TAŞIMA

1) İstanbul halkını toplu taşımaya yönlendirmek gerek dedik. Peki ama nasıl? Bu şartlarda, herkes toplu taşımadan şikayet ederken bu mümkün mü? İlk olarak şartların iyileştirilmesi gerekiyor. (Toplu taşıma zaten ücretsiz olacağı için cazibesi kendiliğinden artacak.)

2) Otobüs, metro, vapur vs. sefer sayılarının artırılması ile iyileştirmeye başlanabilir. Bazı otobüslerde yolcu kapasitesini gösteren levhalardaki sayılara uyulması bile ilk etapta kabul edilebilir. Araç cinsine göre makul yolcu kapasiteleri belirlenip sayı tamamlandıktan sonra araca yolcu alınmaması gibi uygulamalar olabilir.

(Sefer sayılarının artırılması konusunda sık kullandığım 130 ve 130A hatlarının sefer çizelgelerini incelemenizi isterim. Sefer aralıkları ortalama 30-35 dakika. Ki bu hatlar için  Anadolu Yakası’nın “metrobüs” hatlarıdır desek yeridir. E metro var işte, demeyin. Metroyu cazip hale getirmek için metroya kadar giden otobüs hatları çıkardınız ve fakat ücretli. Metro zaten Kadıköy-Kartal arası çalışıyor henüz. Vatandaşın cebinden niçin ekstra para çıksın ki? Para konularına hiç girmiyorum, çünkü zaten ulaşım ücretsiz olacak.)

3) Metrobüs demişken, metrobüsün de hali ortada. Her gün onlarca kavga çıkıyor, tartışmalar yaşanıyor. İnsanlar birbirlerinin üstünde yolculuk yapıyor. Bu ilk günlerinden beri böyle. Ki o zamanlar metrobüsün geçici bir çözüm olduğu söyleniyordu, bu güzergaha metro yapılacağı konuşuluyordu. Umarım bu metro projesi de planları arasındadır İBB’nin. (2010-2012 yılları boyunca Tuzla-Avcılar arasında, 2015 Mayıs’ından itibaren Tuzla-Üsküdar arasında sürekli yolculuk yaptığımı da burada belirtmiş olayım.)

4) 2016’da dünyanın başkenti İstanbul’da yaşıyoruz, otobüslerin çoğunda klima bulunmuyor. (Daha önce de belirttiğim gibi, bazı hatların tüm otobüsleri son model. Bu, tüm hatlarda eşit halde getirilmeli, ayrımcılık yapılmamalıdır.) Bu konuda ve diğer tüm konularda İBB halktan yana olmalıdır, halkın çıkarlarını koruyup kollamalıdır.

5) Mobil gezici ekiplerin oluşturulması ve denetimlerin yerinde yapılması zaruridir. Uydu takip sistemleri yolcu yoğunluğunu ölçemez, kalabalık diye bir şeyden haberli olamaz. Yolcu kılığında denetçiler mesela hem şoförleri hem araçları denetleyebilirler.

6) Uydu takip sistemleri şoförlere ânlık uyarı, bildirim göndermede kullanılabilir. Ânlık çözümler, ânlık müdahaleler de zorunludur.

 BEYAZMASA

1) Beyazmasa halkı dinlemekle kalmamalı, gelen şikayetleri takip etmeli ve olumlu neticelenmesi hususunda çaba göstermelidir.

2) Şikayetler ağırlıklı olarak sosyal medyadan yapılmakta. Beyazmasa’nın sosyal medya görevlileri bu noktada yetkin ve etkili kişiler olmalıdır.

3) Halkın talep ve şikayetleri daha çok dinlenmeli. Bunun için ayrıca özel etkinlikler de yapılabilir. Halkı ilgilendiren hususlarda -ki hemen her şey halkı ilgilendirir- yapılan ve yapılacak şeyler öncelikle halka sorulmalı.

4) Talep, öneri ve şikayetler için başvurular kolaylaştırılmalı. (Beyazmasa mobil uygulamasından şu ânda haberdar oldum mesela. Bu maddeyi yazarken bakayım dedim, mobil uygulaması varmış Beyazmasa’nın. Halbuki otobüs, metro ekranlarında, en azından afişlerde görmem gerekirdi.)

5) Şikayetlerde bahse konu olan şahıs ya da kurumlara “uyarıda bulunulması”nın caydırıcı niteliği yok. Bu konuda yaptırım uygulanmalı ve -tekrarda fayda var- İBB her zaman halktan yana tavır almalıdır.

SOKAKLAR

1) Sokaklarda yaya olarak yürümek oldukça güç. Kaldırım ve yolların düzensizliği, araçlar ve dükkan/mağazalar tarafından işgal edilmiş kaldırımlar yürümemizi engelliyor.

2) Mahalle içlerinde açılan -bunlara ruhsat verilmesi de ayrıca çok saçma- gürültülü, rahatsız edici iş yerlerinin sanayi sitelerine taşınması da zaruri. Misal olarak ikamet ettiğim evin yakınında yakın zamanda açılan oto yıkama merkezini vereceğim. Açıldığı zamandan beri hem İBB’ye hem ilçe belediyesine şikayet ettim ve fakat şu ân bu raporu yazarken hâlâ gürültü geliyor. Çevrede bu oto yıkama merkezinden etkilenen dört beş bina daha var. Oto sanayi sitesi ise 500 (yazıyla: beş yüz) metre ötede. Aynı yerde daha önce de kurban kesim merkezi vardı ve geçtiğimiz kurban bayramında çevreye yaydığı kötü koku ve çirkin görüntüler sebebiyle mahalle sakinlerince şikayet edildi ve kapattırıldı. Aynı yere bir başka rahatsız edici işletme için belediye nasıl ruhsat verebiliyor? Bizzat yaşadığım bir konu olduğu için bunu burada anmış oldum. Mahalle sakinlerinin huzur ve mutluluğu ön planda olmalı. Bir kere daha ifade edeceğim, İBB halkın yanında olmalı, halkı ön planda tutmalı.

  ps. 2016 Ağustos’unda İBB halkla ilişkiler müdürü Atakan Yılmaz’a sunmak için çalakalem yazmıştım bu maddeleri. İETT/İBB’den sürekli olumsuz cevaplar alıyordum ve nihayetinde bu işleri biri tıkıyor, kim bu diyerek halkla ilişkiler müdürünü sorumlu tuttum. Twitter’dan bir iki şey yazınca müdürlük sekreterine arattı görüştük telefonda. Belediyeye davet etti. Elim boş gitmeyeyim diye yazdım bunları. İki sene sonra niye ortaya çıkardım yine? İBB halkla ilişkiler müdürü davet etti fakat görüşme günü gelince ne arayan ne soran oldu. Uzun etmeyeyim, birkaç kez daha sözleşmemize rağmen sözlerini hep unuttu. Yalancı deyince de sinirleniyor. Derdim birileriyle görüşmek filan değil, problemleri çözüme kavuşturmak. Öncesini boş verelim, şu iki senede gördüm ki İBB’deki makam mevkiler hep işgal edilmiş. Kadir Topbaş gitti Mevlüt Uysal geldi, başta ümitliydim ama değişen hiçbir şey yok, aksine vatandaş için daha da kötüye gidiyor her şey. Bunu bir giriş olarak kabul edin. Hatırlatma babında tekrar paylaşıyorum bu notları. Parça parça yeni şeylerle burada olacağım.

Yahya

[maksatbilgicom]

Arda Kural

Tam adı: Arda Kural Doğum tarihi: 12 Nisan 1980 Doğum yeri: Yalova, Türkiye Boyu: 1,86 m Ailesi: Gülnur Kural (Annesi),Aral Kural (Kardeşi) Mesleği: Oyuncu Aktif Yılları: 1999’dan bu yana Sosyal Medyada

Başlıklar

Hakkında Bilgi

Videoları

Fotoğrafları

Hakkında

Yerli Leonardo DiCaprio‘umuz olan Arda Kural’ın biyografi sayfasındasınız. Saç stili ve yüzü itibariyle birçok kez magazin bültenlerinde böyle hitap edildi. Arda Kural hakkında her şey bu sayfada olacaktır ve diğer biyografi sayfalarımız gibi sürekli güncel tutulacaktır.

Arda Kural, 12 Nisan 1980 tarihinde, Yalova’da doğmuştur . Annesinin adı Gülnur’dur.

Eğitimini, Yalova Endüstri Meslek Lisesini bitirip,Kocaeli Üniversitesinde kimya mühendisliği bölümünden mezun olarak tamamlamıştır. Oyuncu eğitimi ise 2 yıl kadar bir süre drama turji ve sinema eleştirmenliği eğitimi olarak tamamlamıştır.

Oyunculuk kariyeri ise 1999 yılında kendisinin kurduğu Tiyatro roman Tiyatrosu’nda profesyonel tiyatrocu olarak başlamıştır. Hatta burada oynadığı ,”Belirtisiz Nesneler, Ben Değil Kendim, Dokuz Köyden Kovulmak, Siyah Mizah” ve “Aşk” adlı eserlerinde senaryosunu yazmıştır.

Daha sonrasında yine aynı yıl (1999) bir süre Kral TV’de VJ olarak izleyici karşısına çıkmıştır. Buradaki televizyon deneyiminden sonra ilk kez,”Eyvah Babam” adlı dizinin devamı olarak çekilen “Eyvah Kızım Büyüdü ” adlı televizyon dizisinde rol almıştır. Bu Arda Kural’ın ilk televizyon dizisi oyunculuğudur. Bu dizide ise ,  Haluk Bilginer, Yıldız Asyalı ve Nergis Kumbasar gibi tanınmış oyuncular ile birlikte çalışmıştır.

Bu ilk deneyimin ardından” Şemsi Paşa Pasajı” ve “Kuzenlerim ” adlı dizilerde rol aldı.Ama ününü ise 2003 yılında yayınlanan gençlik dizisi “Lise Defteri “ile kazanmış oldu. Bu dizide,Sinem Kobal, Ece Erken, ve Yağmur Atacan ile birlikte çalışmıştır.

Arda Kural ,ilk beyaz perde çalışması ise, 2005 yılında vizyona giren ” Banyo” adlı film ile tanışmıştır. Ardından, 2006 yılında da ” Sahne” adlı filmde rol alarak beyaz perde de boy göstermeye devam etmiştir. 2010 yılında ,”Gelecekten Bir Gün” adlı filmde oynamıştır.Daha sonra ise yine aynı yıl, “Kubilay” adlı filmde oynadı ve  uzunca bir ara vereceği son beyaz perde çalışması oldu.

  Arda Kural, 2010 yılında,”Kubilay” adlı filmde oyunculuğundan,22 bin dolar alacağını alamadığı için maddi çöküntüye girmişti. Psikoz belirtileri göstermeye başladığı ve 28 Aralık 2012 tarihinde Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi‘ne kaldırıldı.Buradaki tedavisinin ardından da 21 Ocak 2013 tarihinde taburcu olmuştu.

Uzun bir süredir annesiyle birlikte Büyükçekmece’de kalan oyuncu, evin giderlerini karşılayamadıkları için ev sahibi tarafından 9 Temmuz 2015 tarihinde evden çıkarıldılar.

Abisinin yanına taşınan annesinin bütün isteklerine rağmen annesiyle gitmeyip binanın bahçesinde kalmayı tercih eden Kural, komşuların polise ”çocuklarımızı korkutuyor” şikayetleri üzerine bahçeden de kovuldu. Bir arkadaşının yardımıyla Büyükçekmecede bir kafede kalmaya başladı. Kural, kendisiyle röportaja gelen gazetecilere ”Evim yok artık. O yüzden sevdiğim Büyükçekmece insanlarını yakından görebileceğim bu kafede yaşayacağım. Sadece burada da değil, her yer benim evim. Şezlong dolu Büyükçekmece. Buralarda uyuyorum ama mutluyum uyuyorum” dedi.

Olaydan birkaç gün sonra Büyükçekmece Belediyesi Kural ailesinin tüm ihtiyaçlarını karşılayacaklarını belirtti.Ancak o zamandan sonra ortalıktan kaybolduğu anlaşıldı. Annesinin onu her yerde aradığı duyuldu.Ardından herkes onu aradı. Yapılan açıklamada, Kural’ın annesiyle evinde yaşadığı belirtilirken, “İlaçlarını kullanıyor ve sağlık durumu iyi” denildi..

Ardından, tekrar oyunculuğa devam etme kararı aldı. Saç ekimi ve spor yaparak eski formuna dönmeye çalıştı. Son olarak da “Nefrin” adlı 2016 yapımı filmde Tuğba Özay ile birlikte baş rol oynadı.

Arda Kural’ın Filmleri ve Dizileri

2016 – Nefrin (Sinema Filmi)

2013 – Kutsal Bir Gün (Aysar) (Sinema Filmi)

2013 – Bir Sonbahar Hikayesi

2012 – Ayaz (Emre)(Sinema Filmi)

2011 – Ma’fuvv (kısa film)

2011 – Kurşun Bilal (Kurşun Bilal) (TV Dizisi)

2010 – Kubilay (Mustafa Fehmi Kubilay)(Sinema Filmi)

2010 – Farklı Desenler (TV Dizisi)

2010 – Gelecekten Bir Gün (Felek)(Sinema Filmi)

2009 – Doludizgin Yıllar (Savaş)(TV Dizisi)

2008 – Düğün Şarkıcısı (Yıldıray)(TV Dizisi)

2008 – Dur Yolcu (Mustafa Kemal ATATÜRK)(TV Dizisi)

2007 – Kelebek Çıkmazı (Selim)(TV Dizisi)

2007 – Kaptan (Kaptan Yavuz)(TV Dizisi)

2007 – Çok Özel Tim (Kemal)(TV Dizisi)

2006 – Sahne (Gezgin)(TV Dizisi)

2006 – Kızlar Yurdu (Posta Ferit)(TV Dizisi)

2005 – 2007 – Emret Komutanım (Posta Ferit) (TV Dizisi)

2005 – Beyza’nın Kadınları (Naim)(Sinema Filmi)

2005 – Beşinci Boyut (Mehmet)(TV Dizisi)

2005 – Banyo (Oğuz)(Sinema Filmi)

2004 – 2007 – Büyük Buluşma (Berk )(TV Dizisi)

2004 – Düşenin Dostu (Said) (Tv Filmi)

2004 – Çınaraltı (Kenan)(TV Dizisi)

2004 – Canım Benim (Barış)(TV Dizisi)

2003 – Bizim Konak (Engin)(TV Dizisi)

2003 – Lise Defteri (Ediz Cevaloğlu)(TV Dizisi)

2002 – Kuzenlerim (Oğuz)(TV Dizisi)

2001 – Yeşil Işık (Arda)(Sinema Filmi)

2000 – Şemsi Paşa Pasajı (TV Dizisi)

2000 – Yedi Numara (Bora) (TV Dizisi)

1999 – Eyvah Kızım Büyüdü (TV Dizisi)

Videoları

Bir Hülya Avşar Sohbeti 16. Bölüm – Arda Kural

Eyvah Kızım Büyüdü arda kural

ARDA KURAL FERDİ TAYFUR ŞARKISI TAKLİDİ

Arda Kural röportajı / Magazin D / 20 Temmuz 2016

  Fotoğrafları

Kaynaklar

Google

Wikipedia

Youtube

Biyografi

Kaynaklardan toplanarak derlenmiştir.

Arda Kural @ardakurall @kuralarda1 #ardakural Biyografi Sayfasında videoları,fotoğraflar ve dahası Tam adı: Arda Kural Doğum tarihi: 12 Nisan 1980 Doğum yeri: Yalova, Türkiye Boyu: 1,86 m…

[sektorhaberleri-blog]

Taksi Fiyatları Artıyor

Kısa mesafe yolcu almak istemeyen taksiciler için yapılan şikayetler üzerine Afyon Taksiciler Odası Aralık ayında harekete geçmiş ve şikayetleri ortadan kaldırmak için taksicilerde kısa mesafe uygulaması fikrini Afyon Büyükkent Belediyesi'ne sunmuştur.

Dünya gazetesinin haberine göre, bu uygulamayı karara bağlamak üzere bügün Sabahsaatlerinde toplanan İstanbul Büyükkent Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) kararı oy birliğiyle kabul etti.

ÖĞLEDEN SONRA TAKSİMETRELER AYARLANACAK

Tapolantının sonrasında Dünya gazetesinin ulaştığı Afyon Taksiciler Odası Başkanı Yahya Uğur, yarın öğlen saat 12.00'da Afyon'daki bütün taksici şoförlerinin taksicimetrelerini yeni sisteme geçireceğini belirtti. Uğur, sisteme geçmek istemeyenlerin şikayetlerine rağmen kararın oy birliğiyle alındığını söyledi. Uğur, bunun yanı sıra lüks taksici denilen 'Turkuvaz' taksici programının da resmi olarak yürürlüğe girdiğini duyurdu.

İNDİ BİNDİ ÜCRETİ 8 LİRA 75 KURUŞ

Düzenlemeye göre 2.5 kilometreye kadar olan taksici mesafesi için 'indi-bindi' uygulaması yapılacak. Bu uygulama için belirlenen ücret ise 8 lira 75 kuruş olarak kabul edildi. Afyon Taksiciler Odası'nın hazırladığı uygulama Afyon Büyükkent Belediyesi ilgili birimleri tarafından da kabul edildi. Buna göre taksicimetre açılış ücreti bütün sengmentler için 3 lira 45 kuruş olacak. Gidilen kilometre başına 2 lira 10 kuruş ücret yazacak. Yolculuk başına minimum ücret ise 8 lira 70 kuruş olacak.

afyontaksi.club

[bulutsuplasebo]

Ahmaklar Gemisi

Bir zamanlar, bir geminin kaptan ve zabitleri kendi denizciliklerini çok beğenir ve kendilerine çılgınca hayran olurlardı. Gemiyi kuzeye çevirdiler ve tehlikeli buzullarla karşılaşıncaya kadar yol aldılar. Kendilerine yalnızca denizcilikteki ebedi başarılarını gösterme fırsatı vermek için kuzeye doğru çok daha tehlikeli sularda yol almaya devam ettiler.

Gemi daha yüksek enlemlere ulaştıkça, yolcular ve mürettebat giderek rahatsız oldu ve aralarında tartışmaya, içerisindeki bulundukları koşullar hakkında şikayet etmeye başladılar.

“Titriyorum” dedi usta gemici, “Bu kadar kötü bir yolculukta daha önce hiç bulunmamıştım. Güverte buzla kaplı; gözetleme yerindeyken rüzgar ceketimi bıçak gibi kesiyor; ön yelkene camadana vururken neredeyse parmaklarım donuyor; ve tüm bunlar için ayda 5 şilin alıyorum.”

“Bunun kötü olduğunu mu düşünüyorsun!” dedi kadın yolcu. “Soğuktan geceleri uyuyamıyorum. Bu gemideki kadınlar erkekler kadar battaniye alamıyor. Bu adil değil!”

Meksikalı gemici sözü kesip konuşmaya katıldı: “¡Chingado! Ben, İngiliz gemicinin aldığı maaşın sadece yarısını alıyorum. Bu iklimde kendimizi sıcak tutmak için bol yiyeceğe ihtiyacımız var ve İngilizler daha çok alıyor. En kötüsü, zabitler sürekli emirlerini İspanyolca yerine İngilizce olarak veriyor.”

“Herkesten daha çok şikayet edecek nedenim var” dedi Amerikan Yerlisi gemici. “Eğer soluk benizliler atalarımın topraklarını yağmalamasaydı, bu gemide, buzdağlarının ve kutup rüzgârlarının arasında olmayacaktım. Hoş, sakin bir gölde kanoyla gezinecektim. Tazminatı hak ediyorum. En azından, kaptan bana barbut oynatmam için izin vermeli ki biraz para kazanabileyim.”

Lostromo söz aldı: “Dün, birinci zabit bana ‘ibne’ dedi. İsimler takılmadan eşcinsel ilişkiye girme hakkım var.”

“Bu gemide kötü davranılan sadece siz insanlar değilsiniz,” diyerek yolcuların arasındaki hayvansever araya girdi. Sesi öfkeyle titriyordu. “Geçen hafta ikinci zabiti geminin köpeğini iki kere tekmelerken gördüm!”

Yolculardan biri üniversite profesörüydü. Ellerini ovuşturarak hiddetle söylendi, “Bunların hepsi korkunç! Ahlaksız! Irkçılık, seksizm, türcülük, homofobi, işçi sınıfının sömürülmesi! Ayrımcılık! Toplumsal adalete sahip olmalıyız: Meksikalı gemici için eşit maaş, bütün gemiciler için yüksek maaş, Amerikan Yerlisi için tazminat, kadınlar için eşit battaniye, eşcinsel ilişki hakkı ve köpeği daha fazla tekmelemek yok!”

Yolcular “Evet, evet!” diye bağırdı. Mürettebat “Hay hay!” diye bağırdı. “Ayrımcılık! Haklarımızı talep etmeliyiz!”

Kamarot boğazını temizledi.

“Hepinizin şikayet etmek için iyi nedenleri var. Fakat bana göre gerçekten yapmamız gereken şey gemiyi döndürmemiz ve güneye doğru gitmemiz, çünkü eğer kuzeye gitmeye devam edersek er geç batacağız. Sonra maaşlarınızın, battaniyelerinizin, eşcinsel ilişki haklarınızın size yararı olmayacak, çünkü hepimiz boğulacağız.”

Fakat kimse onu dinlemedi, çünkü o sadece bir kamarottu.

Kaptan ve zabitler, kıç güvertedeki makamlarından tartışmayı izliyor ve dinliyordu. Birbirlerine gülümsediler ve göz kırptılar. Kaptanın el hareketiyle üçüncü zabit kıç güverteden indi. Yolcular ve mürettebatın toplandığı yere ağır adımlarla yürüdü ve onların arasında durdu. Çok ciddi bir ifade takınarak konuştu:

“Biz kaptanlar kabul etmeliyiz ki bu gemide mazur görülemez şeyler olmakta. Şikayetlerinizi duyana kadar bu kadar kötü bir durum olduğunu anlayamadık. Bizler iyi niyetli insanlarız ve sizler için en iyisini yapmak istiyoruz. Ancak kaptan oldukça eski kafalı ve kendi bildiği yolda ilerler. Somut değişiklikler yapmadan önce biraz kışkırtılması gerekebilir. Benim şahsi fikrim, eğer gayretle protesto ederseniz – fakat her zaman barışçıl ve geminin kurallarını ihlâl etmeden – kaptanın ataletini sarsar ve gayet haklı olarak şikayet ettiğiniz problemlere çözüm getirmeye zorlarsınız.”

Bunu söyledikten sonra üçüncü zabit kıç güverteye doğru yol aldı. Gider gitmez yolcular ve mürettebat arkasından, “Orta yolcu! Reformcu! Liberal! Kaptanın yardakçısı!” diye bağırdı. Fakat yine de söylediği gibi yaptılar. Kıç güvertenin önünde buluştular. Kaptanlara hakaretler savurdular ve haklarını talep ettiler: Usta gemici “Daha yüksek maaş ve daha iyi çalışma koşulları istiyorum” diye haykırdı. Kadın yolcu “Kadınlar için eşit battaniye” diye hayk��rdı. Meksikalı gemici “Emirleri İspanyolca olarak almak istiyorum” diye haykırdı. Amerikan Yerlisi gemici “Barbut oynatma hakkı istiyorum” diye haykırdı. Lostromo “İbne olarak adlandırılmak istemiyorum” diye haykırdı. Hayvansever “Köpeğin daha fazla tekmelenmesine hayır” diye haykırdı. Profesör “Devrim, hemen şimdi” diye haykırdı.

Kaptan ve zabitler aceleyle bir araya toplandı ve birkaç dakika görüştü. Bütün bu süre boyunca birbirlerine göz kırptılar, gülümsediler ve birbirlerini doğrularcasına kafalarını öne eğdiler. Daha sonra kaptan kıç güvertenin önünde durdu ve büyük bir cömertlik göstererek, usta gemicinin maaşının ayda 6 şiline yükseltileceğini; Meksikalı gemicinin maaşının İngiliz gemicinin üçte ikisi kadar olacağını, ve ön yelkene camadana vurma emrinin İspanyolca verileceğini; kadın yolcuların bir battaniye daha alacağını; Amerikan Yerlisi gemicinin Cumartesi akşamları barbut oynatabileceğini; lostromonun gizlice eşcinsel ilişkiye girdiği sürece ibne olarak anılmayacağını ve mutfaktan yemek çalmak gibi gerçekten ahlaksız şeyler yapmadığı sürece köpeğin tekmelenmeyeceğini duyurdu.

Yolcular ve mürettebat bu imtiyazları büyük bir zafer olarak kutladı. Fakat ertesi sabah, tekrardan memnuniyetsizlik hissettiler.

Usta gemici “Ayda altı şilin çok düşük bir ücret ve hâlâ ön yelkene camadana vururken parmaklarım donuyor” diyerek homurdandı. Meksikalı gemici “Hâlâ İngilizlerle aynı maaşı veya bu iklim için yeterli yiyeceği alamıyorum” dedi. Kadın yolcu “Biz kadınlar hâlâ kendimizi sıcak tutacak kadar battaniyeye sahip değiliz” dedi. Diğer yolcular ve mürettebat da benzer şikayetlerde bulundu. Profesör onları kışkırttı.

Konuşmalarını bitirdiklerinde, kamarot, bu sefer diğerlerinin duymamazlıktan gelemeyeceği kadar yüksek bir sesle konuştu:

“Köpeğin mutfaktan bir parça ekmek çaldığı için tekmelenmesi, kadınların eşit battaniyeye sahip olmaması, usta gemicinin parmaklarının donması gerçekten korkunç; ve Lostromo’nun istediği halde neden erkeklerle ilişkiye giremediğini anlamıyorum. Fakat buzulların şu an nasıl kalın olduklarına ve rüzgârın nasıl daha fazla sert estiğine bakın! Bu gemiyi geriye, güneye doğru çevirmemiz gerekiyor. Eğer kuzeye gitmeye devam edersek, buzullara çarpacak ve batacağız.”

“Ah, evet” dedi Lostromo, “Kuzeye doğru gitmeye devam etmemiz gerçekten korkunç bir şey. Fakat neden tuvalette sevişmek zorundayım? Neden ibne olarak anılmam gerekiyor? Diğer herkes gibi iyi biri değil miyim?”

“Kuzeye doğru ilerlemek korkunç” dedi kadın yolcu. “Fakat görmüyor musun? Tam da bu nedenle kadınların kendilerini sıcak tutmak için daha çok battaniyeye ihtiyacı var. Hemen şimdi kadınlar için eşit battaniye talep ediyorum!”

“Tamamen doğru” dedi profesör, “Kuzeye doğru yol almak hepimiz için büyük sıkıntılar yaratıyor. Fakat yönümüzü güneye doğru çevirmek gerçekçi olmaz. Zamanı geri çeviremezsin. Durumumuzun üstesinden gelmek için iyi hazırlanmış bir yol bulmalıyız.”

“Bak” dedi kamarot, “Kıç güvertedeki bu dört kaçık adamın yollarına devam etmesine izin verirsek, hepimiz batacağız. Eğer gemiyi tehlikeden uzaklaştırırsak, daha sonra çalışma koşulları, kadınlar için battaniye ve eşcinsel ilişki hakkı için endişelenebiliriz. Ama önce bu gemiyi çevirmemiz gerekiyor. Eğer bir kısmımız birlik olur, bir plan yapar ve biraz cesaret gösterirsek, kendimizi kurtarabiliriz. Çok fazla insana gerek yok – yedi veya sekizimiz yeterli. Kıç güverteye saldırabilir, bu delileri gemiden atabilir ve gemiyi güneye çevirebiliriz.”

Profesör sesini yükseltti ve sert bir şekilde “Şiddete inanmıyorum. Ahlaksızca” dedi.

Lostromo “Şiddet kullanmak etik değil” dedi.

Kadın yolcu “Şiddetten çok korkuyorum” dedi.

Kaptan ve zabitler herşeyi izliyor ve dinliyordu. Kaptanın bir işaretiyle üçüncü zabit ana güverteye indi. Yolcuların ve mürettebatın arasına kadar geldi ve gemide hâlâ bir takım sıkıntılar olduğunu söyledi.

“Epey ilerleme kaydettik” dedi. “Fakat daha fazlası gerçekleşmeyi bekliyor. Usta gemicinin çalışma koşulları hâlâ sert, Meksikalı hâlâ İngiliz ile aynı maaşı alamıyor, kadınların hâlâ erkekler kadar battaniyesi yok, Amerikan Yerlisi’nin Cumartesi geceleri oynattığı barbut ellerinden alınan toprakları için değersiz bir karşılık, Lostromo’nun eşcinsel ilişkiye tuvalette girmesi adil değil ve köpek hâlâ kimi zaman tekmeleniyor.

“Bence kaptanın yeniden harekete geçirilmeye ihtiyacı var. Eğer hep birlikte başka bir protesto gerçekleştirirseniz işe yarayacaktır – şiddetsiz olduğu sürece.”

Üçüncü zabit geminin kıç tarafına doğru ilerlerken, yolcular ve mürettebat arkasından hakaretler yağdırdı. Ama yine de ne dediyse yaptılar ve başka bir protesto için geminin kıç güvertesi önünde toplandılar. Çılgınca bağırıp çağırdılar, yumruklarını savurdular ve hâttâ kaptana çürük yumurta attılar (ustalıkla yana çekildi).

Kaptan ve zabitler şikayetleri dinledikten sonra aceleyle bir araya toplandı. Konuşmaları süresince birbirlerine göz kırptılar ve sırıttılar. Daha sonra kaptan kıç güvertenin önüne geldi ve usta gemiciye parmaklarını sıcak tutsun diye bir eldiven verileceğini, Meksikalı gemicinin İngiliz gemicinin dörtte üç maaşı kadar maaş alacağını, kadınlara bir battaniye daha verileceğini, Amerikan yerlisi gemicinin Cumartesi ve Pazar geceleri barbut oynatabileceğini, Lostromo’nun karanlıktan sonra alenen eşcinsel ilişkiye girebileceğini ve kimsenin kaptanın özel izni olmadan köpeği tekmeleyemeyeceğini söyledi.

Yolcular ve mürettebat bu büyük devrimci zafer karşısında çok mutluydu. Fakat ertesi günle birlikte tekrardan memnuniyetsizlik hissettiler ve aynı eski sıkıntılar hakkında söylenmeye başladılar.

Kamarot bu sefer sinirleniyordu.

“Sizi ahmaklar!” diye bağırdı. “Kaptanın ve zabitlerin neler yaptıklarını görmüyor musunuz? Bu gemiyle ilgili yanlışın ne olduğunu düşünemeyesiniz diye battaniyeler, maaşlar ve köpeğin tekmelenmesi hakkındaki saçma şikayetlerinizle sizleri meşgul etmeyi sürdürüyorlar – gemi kuzeye doğru daha da ilerliyor ve hepimiz boğulmuş olacağız. Eğer sadece bir kaçınız aklını başına toplar, bir araya gelir ve kıç güverteyi basarsak, bu gemiyi çevirebilir ve kendimizi kurtarabiliriz. Fakat tüm yaptığınız, çalışma koşulları, barbut oynatma ve eşcinsel ilişki hakkı gibi önemsiz küçük konular hakkında ağlaşmak.”

Yolcular ve mürettebat öfkelendi.

“Önemsiz!!” diye ağladı Meksikalı, “İngiliz gemicinin sadece dörtte üçü kadar maaş almam sence adil mi? Önemsiz mi?”

“Benim sıkıntıma nasıl saçma diyebiliyorsun?” diye bağırdı Lostromo. “İbne olarak anılmanın küçük düşürücü olduğunu bilmiyor musun?”

“Köpeği tekmelemek ‘önemsiz küçük bir konu’ değil!” diye haykırdı hayvansever. “Zalimce, insafsızca, vahşice!”

Kamarot, “Pekâlâ” dedi. “Bu konular önemsiz ve saçma değil. Köpeği tekmelemek insafsız ve vahşice. İbne olarak anılmak küçük düşürücü. Fakat gerçek sorunumuzla karşılaştırıldığında – geminin hâlâ kuzeye gidiyor olduğu gerçeğiyle karşılaştırıldığında – sizin şikayetleriniz önemsiz ve saçma, çünkü eğer bu gemiyi derhal çeviremezsek hepimiz boğulacağız.”

“Faşist!” diye haykırdı profesör.

“Karşı devrimci!” dedi kadın yolcu. Tüm yolcular ve mürettebat birbirlerinin ardından konuşmaya katıldı. Kamarotu faşist ve karşı devrimci olarak suçladılar. Onu bir kenara itip maaşlar, kadınlar için battaniye, eşcinsel hakları ve köpeğe nasıl davranılması gerektiği hakkında söylenmeye devam ettiler. Gemi kuzeye doğru yol almaya devam etti. Bir süre sonra iki buzdağı arasında parçalandı ve herkes boğuldu.

-Ted Kaczynski

[byerr0r]

Taksilerde yeni dönem başladı

Taksilerde yeni dönem başladı

Kısa mesafe yolcu almak istemeyen taksiler için yapılan şikayetler üzerine İstanbul Taksiciler Odası aralık ayında harekete geçmiş ve şikayetleri ortadan kaldırmak için taksilerde kısa mesafe uygulaması fikrini İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) sunmuştu. Bu uygulamayı karara bağlamak üzere bügün sabah saatlerinde toplanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME)…

[kocaalihaber]

Daha konforlu ve güvenli ulaşımlar için denetimler sürecek

Denetim ekipleri tarafından toplu taşıma araçları yönetmeliğine uygunsuz görülen araçlara gerekli cezai yaptırımlar uygulanıyor. Yapılan açıklamada Ocak ayından bu yana gerçekleştirilen denetimlerle faaliyet gösteren 4 bin 500 toplu taşıma aracına uygunluk kontrolü yapıldığı ifade edildi.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığı Toplu Taşıma Şube Müdürlüğü tarafından toplu taşıma araçlarına yönelik denetimler devam ediyor. Konu ile ilgili yapılan açıklamada, “Vatandaşlarımızdan gelen istek, talep ve şikâyetlerin yanı sıra günlük rutin olarak toplu taşıma araçlarına yönelik denetimlerimiz devam etmektedir. Bu denetimlerimizde ekiplerimiz toplu taşıma aracının bakımlarının yapıldığına, hijyenik olmasına, şoförlerin kılık kıyafetlerine, araç içi ışıklandırma, klima ve kalorifer, tabela gibi toplu taşıma araçları yönetmeliğine uygun olup olmadığına ilişkin denetimler gerçekleştiriyor. Bunun yanı sıra gerektiğinden fazla yolcu yoğunluğunun yaşandığı hatlarda ek sefer düzenlemeleri gerçekleştiriyor. Toplu taşıma şoförlerinin seyahat halinde iken sigara ve telefon kullanıp kullanmadığına ilişkin denetimlerde gerçekleştirilirken toplu taşıma araçları yönetmeliğine uygun olmayan araçlara ise gerekli cezai yaptırımlar uygulanıyor. Bu kapsamda şehit yakınına hakaret eden, direksiyonda oyun oynayan, UKOME kararlarına uymayan 5 araca 3 ile 10 gün arasında geçici ruhsat iptali cezası uyguladık. Ayrıca cam filmi bulunan toplu taşıma araçlarına da müdahalelerde bulunduk. Tüm bunların yanı sıra Ocak ayından bu yana gerçekleştirdiğimiz denetimlerle şehrimizde faaliyet gösteren 4 bin 500 toplu taşıma aracına uygunluk kontrolü yaptık” denildi.

Plaka ve saat bildirimi sorunun hızla çözümüne olanak sağlıyor Açıklamanın devamında, “Vatandaşlarımızın daha düzenli ve güvenli toplu taşıma araçlarında seyahat edebilmesi için denetimlerimiz artarak devam edecektir. Bu kapsamda vatandaşlarımızdan toplu taşıma araçları için gelen şikayetleri çok önemsiyoruz. Vatandaşlarımızın ALO153 merkezine ihbar ettiği her şikâyeti değerlendiriyoruz. Vatandaşlarımızın şikayet bildirimlerinde ihbar ettiği toplu taşıma aracının plakasını ya da saat bildirimi yapması sorunun hızla çözümüne olanak sağlayacağını bildirerek vatandaşlarımızın daha huzurlu, konforlu ve daha güvenli bir şekilde ulaşımlarını gerçekleştirmeleri için çalışmalarımız devam edecektir” denildi.

source https://www.kocaali.com/sakarya/daha-konforlu-ve-guvenli-ulasimlar-icin-denetimler-surecek-h14931.html

[mehmetkali]

Sabiha Gökçen’de Korsan Taşımacılık Durduruldu http://ift.tt/2m87Km4

Sabiha Gökçen Havaalanı’nda uzun yıllardır tartışma konusu haline gelen korsan taşımacılığa Ulaştırma Bakanlığı, İstanbul Valiliği ve Emniyet güçleri el attı

  Sabiha Gökçen Havaalanı’nda uzun yıllardır tartışma konusu haline gelen korsan taşımacılığa Ulaştırma Bakanlığı, İstanbul Valiliği ve Emniyet güçleri el attı. Havaalanı içerisinde faaliyet sürdüren firmalar çevik kuvvet güçleri eşliğinde havaalanından çıkartıldı.

Sabiha Gökçen Havaalanı’nda yıllardır yaşanan korsan taşımacılık sorunu ortadan kaldırıldı. Sabiha Gökçen Havaalanı’nda zorla “yolcu kapma” denilen yöntemle havaalanından Kocaeli, Bursa, Sakarya, Düzce, Yalova gibi çevre illere ulaşmak isteyen yolcuları rahatsız ederek zorla taşımaya çalışan firmalar için BİMER üzerinden Ulaştırma Bakanlığı’na çok sayıda şikayet iletilmişti. BİMER tarafından gerçekleşen vatandaş şikayetleri doğrultusunda Ulaştırma Bakanlığı, İstanbul Valiliği ve Sabiha Gökçen Havaalanı yönetimi çalışma başlattı. Uzun süren araştırmalar ve takipler neticesinde korsan taşımacılık yaptığı tespit edilen firmalar hakkında önce havaalanından çıkmaları ve faaliyetlerini sonlandırmaları talep edilerek cezai işlemler uyguladı.

Uyarıyı dikkate almayan firmaları çevik kuvvet çıkardı

Sabiha Gökçen Havaalanı’nda faaliyet gösteren bazı firmalar Ulaştırma Bakanlığının uyarılarını dikkate almayıp faaliyetlerini sürdürmeye devam etti. Bunun üzerine Ulaştırma Bakanlığı’nın, İstanbul Valiliği’nin, Sabiha Gökçen Havaalanı yönetiminin ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı çevik kuvvet ekiplerinin operasyonu ile Sabiha Gökçen havaalanı içerisinde bulunan korsan firmaların bilet satış kulübeleri ve otobüsleri vinçlerle kaldırıldı. Bu firmalarda çalışanlar ise yapılan operasyona karşı direnmeye kalkışınca Çevik Kuvvet ekipleri şahısları havaalanından çıkardı. Sabiha Gökçen Havaalanı’nın sadece tek yetkili ve resmi taşıma firması Akmis Seyahat‘e bir yaptırım uygulanmadı. Akmis Seyahat tüm gereklilikleri yerine getirdiği ve yetkili taşıma firması olduğu için sözleşmesi sona erene kadar faaliyetlerine devam edecek. Bursa, Yalova, Sakarya, Düzce ve Kocaeli illerine ulaşmak isteyenler Akmis Seyahat vasıtası ile seyahatlarını sürdürebilecek.

Kaynak:habersitaesi

from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2lIs5L2 via IFTTT

[byerr0r]

Taksilerde yeni dönem yarın başlıyor

Taksilerde yeni dönem yarın başlıyor

Aralık ayının son günlerinde uygulamaya konulacağı açıklanan ve kamuoyunun bilgisine sunulan taksilerde ‘indi bindi’ ücreti uygulaması UKOME kararı ile yarın öğlen saat 12.00 itibari ile İstanbul’da resmen başlayacak.  Kısa mesafe yolcu almak istemeyen taksiler için yapılan şikayetler üzerine İstanbul Taksiciler Odası aralık ayında harekete geçmiş ve şikayetleri ortadan kaldırmak için taksilerde…