#yildiz kenter
Explore tagged Tumblr posts
Text
...♥️
Bir sana tutkunum, bir sana düşman
...♥️🎶
.
Text spoken by Yildiz Kenter
.
#bir sana tutkunum#bir sana düşman#denizle tuz gibi karıştı an#love is...#yildiz kenter#ben varim#ayten alpman#old souls love differently#tu me manquessssss#...♥️#Spotify
469 notes
·
View notes
Text
Zannetme bu dünya seninle döner,
Sen yoksan saatler durur zannetme.
Zannetme gidersen yıldızlar söner,
Gelmezsen denizler kurur zannetme..
Bir gün yorulursun yol bile olsan,
Denize kadarsın sel bile olsan..
Olmaz ya dikensiz gül bile olsan,
Güller hep tomurcuk kalır zannetme..
YILDIZ KENTER
3 notes
·
View notes
Text
denizle tuz gibi karıştı aklım,
bir sana tutkunum, bir sana düşman.
kalbim avucunda yok gizli saklım,
bir sana tutkunum, bir sana düşman.
dalgalara yenik düştük yüreğim,
yelkenler perişan, yerde direğim
gelgitlere boyun eğdi yüreğim
bir sana tutkunum, bir sana düşman.
bir sevda zedeyim köhne kayıkta
gönül anaforda, can kayalıkta.
temmuz güneşisin sen aralık'ta
bir sana tutkunum, bir sana düşman.
YILDIZ KENTER
0 notes
Text
TÜRK SİNEMASI DOSYASI : YILDIZ KENTER
Yıldız Kenter (1) İngiliz gavur anayla, sarhoş babanın müthiş aşkı Olağanüstü yetenek. Onun yüzünde, hayatın, yaşanmışlığın, birikimin izleri var. Ama Yıldız Kenter’in annesi, babası kimdi, çocukluğu nasıl geçti, hangi şartlarda yetişti, neleri aştı da Yıldız Kenter oldu? İşte Yıldız Kenter, hayatının Yıldız Kenter olmadan önceki bölümünü anlattı. Ki müthiş bir öykü… Ahmet Naci Bey kim? –…
View On WordPress
0 notes
Text
Nur içinde yat 💫✨💗 beyaz melek
1 note
·
View note
Text
Who is Yıldız Kenter? »Information
Who is Yıldız Kenter? »Information
[ad_1]
Yıldız Kenter is one of the first names that come to mind when it comes to Turkish Theater. Yıldız Kenter’s birthplace is Istanbul, his date of birth is October 11, 1928. Place and date of death: Istanbul 17 November 2019 His child is Leyla Kenter, his first wife is Nihan Akçan, and his second wife is Şükran Güngör, another veteran of the Turkish theater. His brothers, Güner Laker, and…
View On WordPress
0 notes
Text
Biz seninle duyguları paylaştık ve bütün gökyüzünü,
Aynı dileği tuttuk bir yıldız kaydığında,
Mehtabı uğurlayıp güneşler karşıladık,
Yedi renk çıkardık yağmur damlalarından,
Yağmurlarda ıslanmayı paylaştık,
Durdurup zamanı kuş seslerinde erittik dudaklarda sevgi sözcüklerini,
Gözün göze dediğini paylaştık,
Yaprak yeşilini, kar beyazını, çiçeklerin kokusunu paylaştık.
Bir yudum su, bir yudum sevgi değil,
Biz seninle sevgiler denizini paylaştık ...!
YILDIZ KENTER
15 notes
·
View notes
Text
Hatalı olduğunu anlayan bir insanın bunu telafi etme çabasını gördüğümde... özür beklemem.
Bu bana özürden daha samimi gelir; bana sami niyet yeter.
YILDIZ KENTER
19 notes
·
View notes
Text
İnsan hep yalnızdır bir yerde, onu kabul edeceksin. O yalnızlığın üzerine giyineceksin;dostlarını, eşini, sevdiklerini...
YILDIZ KENTER
2 notes
·
View notes
Text
Babam müslüman annem hrıstiyandı.
Bizim evde ;
''Yalan söylemeyeceksin''
''Çalmayacaksın''
''Vicdanını temiz tutacaksın''
''İnsanlara yardım edeceksin''
bunlar konuşulurdu, işte bunlar bizim dinimiz oldu.
Hepimizde Allah korkusu vardır ama dinden dolayı değil, annemizden babamızdan aldığımız telkinlerden dolayı...
*YILDIZ KENTER ...ışıklar içinde uyu Iyılık elçisi 🖤🖤🖤
55 notes
·
View notes
Text
OKUMAYAN ÇOK ŞEY KAYBEDER GERÇEKTİR BUYRUN....
Dedesi, Bağdat kadısı, babası, padişah tarafından atanan Heyet-i Ayan azası’ydı. Çamlıca’da, uşaklı bahçıvanlı, muhteşem bir köşkte yaşayan, oturmasını kalkmasını, ecnebi lisanları bilen, yakışıklı bir delikanlıydı.
Yüksek tahsil için İskoçya’ya gönderildi. Ve Londra’da bir partide gördü onu... Güzeller güzeli İngiliz genç kadın, şahane gülümsüyor, etrafına ışık saçıyordu. Vuruldu, âşık oldu.
Gözler her şeyi anlatır derler ya, belli ki, hisleri karşılıksız değildi. Zaten, zarif birkaç kısa cümleden oluşan sohbet sırasında işareti almış, genç kadının her gün Hyde Park’ta at gezintisi yaptığını öğrenmişti. Sabahın
köründe, soluğu Hyde Park’ta aldı.
- Aaa ne tesadüf filan... Birlikte at bindiler, yemek yediler, muhabbeti ilerlettiler. R��ya gibiydi. Rüya gibiydi ama, uyanması da vardı...
Tahsilini tamamlamıştı, yurda dönmesi gerekiyordu. Kalsa, olmaz, bıraksa, hiç olmaz.
Pat diye, benimle evlenip Türkiye’ye gelir misin dedi. Genç kadın sevinç çığlığı attı, coşkuyla boynuna atlayıverdi. Sonra... Az geri
çekildi, oturdu, boynu büküldü, "hayatta en çok istediğim şey bu ama, maalesef imkânsız, Jack var " dedi. Adam: “Jack de kim yahu?“ diye sordu.
Genç kadının ailesi tiyatrocuydu, oradan oraya turneyle dolaşan
kumpanyaları vardı. Babası ölünce, annesi bir adamla Avustralya’ya kaçmış, kızını anneannesine bırakmıştı. Anneanne, ne yapsın, torununu acilen başgöz etmiş, talihsizlik işte, savaşa giden damat, kim bilir nerede mıhlanmış, geri dönmemiş, ardında, henüz 16 yaşında hamile bir dul bırakmıştı. Jack; kadının oğluydu.
Delikanlı dinledi, dinledi, önce sıkı sıkı sarıldı, sonra, “hiç sorun değil, oğlumuzla gideriz” dedi. Orient Express... Ver elini İstanbul.
Delikanlı hiç sorun değil demişti ama, sorun büyüktü. Esir şehrin insanlarıydı İstanbul... Mustafa Kemal Bandırma’ya binerken, İngiliz gelinin, İngiliz işgalindeki kâbusu başlıyordu. Dedim ya, işgal
yıllarıydı, herkes herkese şüpheyle bakıp, memleketi satanları mimlerken...
Faytona binip, köşke geldiler. Aman efendim hoşgelmişiniz sefalar getirmişiniz diye kucaklaşma beklenirken, bismillah, “nerden bulup getirdin bu gâvuru” dedi, delikanlının ailesi!
Memleket İngiliz süngüsü altında inim inim inlerken, İngiliz gelin olacak iş değildi yani. Aşklarına sığınıp, göğüs gerdiler. Sevdiği Adam uğruna, Kara çarşafa bile girdi İngiliz gelin, Müslüman oldu, Nadide adını aldı.
Kaderin cilvesi mi desek, ne desek... Mustafa Kemal Bandırma’ya binerken İstanbul’a inen bu genç kadının nüfus kâğıdına, doğum yeri olarak Bandırma yazıldı... Çünkü, nüfus memuru doğum yerinin Londra olduğunu gördü, Londra-Mondra olmaz, olsa olsa Bandırma’dır diye kaydetti!
Memleket kurtuldu, cumhuriyet kuruldu. Hariciye’ye giren delikanlı, Lozan’da İsmet İnönü’nün özel kalem müdürü oldu. Şak, kanun çıktı, hariciyecilerin eşi ecnebi olamaz...
İnönü, pek beğendiği delikanlıya kıyamadı, Boşan, birlikte yaşa, mesleğine devam et dedi. Delikanlı, bu teklifi hakaret olarak Kabul etti. Benim için ailesini, memleketini, dinini terk eden eşime bunu yapamam, mesleğimden vazgeçerim, aşkımdan asla dedi.
Bastı istifayı, ıvır zıvır işler yaparak, evini geçindirmeye çalıştı. O zamanlar memur değilsen, ayvayı yiyordun. Ayvayı yedi. Hayatları kaydı. Önce eldeki avuçtaki bitti, sonra gümüşler satıldı, ardından köşk gitti... Dımdızlak kaldılar. Kiraya çıktılar.
Tükene tükene, gecekonduya kadar düştüler. Çocukları olmuştu. Saracak bez yoktu. Çarşafları yırttılar. Bir eli yağda bir eli balda doğup büyüyen delikanlı, eşinin hiç sızlanmadan dimdik duruşunu gördükçe, yeniden âşık oluyordu ama, kahrından alkole dadanmıştı.
Çalışamaz hale geliyor, daha çok sefalete sürükleniyorlardı. Hayatlarında eksilmeyen tek kavram, mutluluktu. Mutluydular.
İngiliz anne, adı gibi, hakikaten Nadide’ydi... O kör kuruşa muhtaç hallerinde bile, hastaneden atılmış iki çocuklu bir kadına evini açtı, sokakta dilenen bir nineye kendi yatağını verdi, aylarca baktı, yıkadı, pakladı, komşuların fısır fısır dedikodusuna aldırmadan, kaçak olarak yaşayan, dara düşmüş bir Fransız’ı sofrasına oturttu, çocuklarına kuru ekmeği paylaşmayı öğretti.
Bir gün... İngiltere Elçiliği’nden görevliler geldi, nasıl duydularsa duymuşlar, “Çocuklarını al, İngiltere’ye dön, eğitimlerini üstlenelim, sosyal güvencen olsun” dediler Nadide’ye...
Kapıdan kovdu! Eşim Türk, çocuklarım Türk, burada babalarının yanında yaşayacaklar, ben de onların yanında öleceğim, benim için hayatını feda eden eşimi, paraya değişmem dedi. İki millet, iki devlet, iki din arasında perişan olmuşlardı ama, aşkları sapasağlamdı.
Üstelik... Cumhuriyet de sapasağlamdı. O dönemin Cumhuriyet’i, şimdiki gibi sadece parası olanlara değil, gariban ailelerin çocuklarına da fırsat eşitliği sağlıyor, okumaya niyetleri varsa, okutuyor, üniversiteyse üniversite, konservatuvarsa konservatuvar, yeteneğin önünü açıyordu.
Delikanlı, delikanlı gibi yaşadı, öldü. Nadide zatürreeden vefat etti, hayatının en çetin günlerini yaşadığı İstanbul’da, kızının evinde...
En çok kızına güvenir, en çok küçük oğlunu severdi.
Bu koca yürekli kadının küllerinden doğan kızı, YILDIZ, oğlu ise MÜŞFİK KENTER idi...
8 notes
·
View notes
Link
1 note
·
View note
Text
1 note
·
View note
Text
Film/TV People Turning 90 (between 8/1/2018 and 12/31/2018)
Here are the latest members to the nonagenarian club.
George Maharis - actor (9/1)
Allene Roberts - actress (9/1) † 5/9/2019
Serge Bourguignon - director (9/3)
Jerome Hellman - producer (9/4)
Abhumanya Sharma - actor (9/5)
(no photo available)
Brenda Hogan - actress (9/6)
Ivan Vanícek - production designer (9/9)
Earl Holliman - actor (9/11)
Monique Plotin - costume designer (9/13)
(no photo available)
Lubos Sluka - film composer (9/13)
Jochen Stern - actor (9/13)
Fay Chaldecott - child actress (9/14)
Ján Kramár - actor (9/14)
Julie Robinson - actress (9/14)
Henry Silva - actor (9/15)
Giuseppe Pinori - cinematographer (9/15)
Neelam - actress (9/17)
Kåre Santesson - actor (9/19)
Laird Koenig - novelist, screenwriter (9/24)
Harold Becker - director (9/25)
Bill Mosher - editor (9/25)
(no photo available)
István Hildebrand - cinematographer (9/26)
Bob Van der Veken - actor (9/26)
Garry Watson - child actor (9/27)
Stefan Maritan - production designer (9/28)
(no photo available)
Ed Setrakian - actor (10/1)
Rudy Challenger - actor (10/2)
Yôko Yokota - actress (10/3)
(no photo available)
Andrew J. Fenady - producer/screenwriter (10/4)
Raymond Lévesque - actor, film composer (10/7)
Susumu Hani - director (10/10)
Yildiz Kenter - actress (10/11) † 11/17/2019
Lana Gogoberidze - director, screenwriter (10/13)
Giorgio Stegani - director, screenwriter (10/13)
Don Collier - actor (10/17)
Ferenc Baracsi - actor (10/18)
Zev Braun - producer (10/19) † 10/17/2019
Wim Van den Heuvel - actor (10/20)
Pim Lambeau - actress (10/22)
Marthe Mercadier - actress (10/23)
Günter Rohrbach - producer (10/23)
Marion Ross - actress (10/25)
Gianni Minervini - producer (10/26)
Maria Fernanda - actress (10/27)
Gilles Vigneault - film composer, songwriter, actor (10/27)
Yôko Sugi - actress (10/28)
Jack Donner - actor (10/29) † 9/21/2019
Pat Green - producer (10/29)
(no photo available)
Dianne Foster - actress (10/31)
Lew Palter - actor (11/3)
Irena Kosecka - makeup artist (11/4)
Jean Flechet - director (11/5)
Hüseyin Güler - actor (11/6)
John Lasell - actor (11/6)
Ennio Morricone - film composer (11/10) † 7/6/2020
Mircea Muresan - director (11/11) † 4/24/2020
Myvanwy Jenn - actress (11/12)
Ninet Dinar - actress (11/13)
Karl-Ulrich Meves - actor (11/13)
Gianfranco Baldanello - director (11/13)
Clifford A. Pellow - actor (11/13)
Kathleen Hughes - actress (11/14)
Claude Pelletier - sound mixer (11/14)
Clu Gulager - actor (11/16)
Max Turilli - actor (11/18)
Leo Fong - martial artist, actor, screenwriter, producer, director (11/23)
Richard Greer - editor (12/1)
(no photo available)
John Francis Lane - actor (12/1)
Julia Sandoval - actress (12/3)
Dena Dietrich - actress (12/4)
Barbara Krafftówna - actress (12/5)
Nesbitt Blaisdell - actor (12/6)
Shlomo Bar-Shavit - actor (12/7)
Karl-Maria Steffens - actor (12/8)
Michael Snow - director (12/10)
Kevin Scott - actor (12/10)
Ludwig Thiesen - actor (12/10)
Lionel Blair - actor, dancer (12/12)
Terry Carter - actor (12/16)
Phillip Casson - director (12/20)
(no photo available)
Colleen Townsend - actress (12/21)
Bunny Levine - actress (12/22)
Regine Lutz - actress (12/22)
Diana Herbert - actress (12/25)
Dick Miller - actor (12/25) † 1/30/2019
Éric Duvivier - director (12/26)
Lina Rosales - actress (12/27)
Ernest Chambers - producer/screenwriter (12/28)
(no photo available)
Harry “Bud” Hester - animator (12/28) † 2/3/2020
Bernard Cribbins - actor (12/29)
#dannyreviews#nonagenarian#george maharis#earl holliman#henry silva#harold becker#don collier#marthe mercadier#marion ross#jack donner#ennio morricone#kathleen hughes#clu gulager#leo fong#dena dietrich#lionel blair#bernard cribbins#dick miller#michael snow
2 notes
·
View notes
Photo
Yıldız Kenter, ülkemizin yetiştirdiği, Türk tiyatro ve sinemasının gelmiş geçmiş en başarılı oyuncularından biridir. olağanüstü bir yetenek sahibidir. “Kabak Çekirdeklerim” Kendi yazmış olduğu bir anı hikayesidir. İnsanın ortak kaderi doğum, ölüm ve o aradaki zaman, yaşam… Doğmak, ölmek isteğe bağlı değil… Ölmek, belki bazen. Bize düşen yaşamak. Koşullar ne olursa olsun yaşamak… Ayakta kalmak… Haydi sıyırttın, hayatta kalabildin zar, zor… Uzun yaşamak bir ayrıcalık. İyi, güzel… Ama ayakta kalmak, kalabilmek. Ceza! Müthiş bir ceza! İlkokuldaydım, birinci sınıfta. Hiç unutmadığım bir cezaya çarptırıldım. Kara tahtanın önünde, sırtım sınıfa, yüzüm kara tahtaya dönük, ders bitimine kadar kıpırdamadan ayakta durmak. Utanıyorum, midem bulanıyor. Ölmek istiyorum. Herkesten nefret ediyorum, herkes ölsün istiyorum. Sonra bir ara cebimdeki kabarıklığı hissediyorum: Kabak çekirdeklerim! Bir kuruşluk kabak çekirdeği almıştım, bir tane bile yemedim. Mahmut’la (Benden bir buçuk yaş büyük ağabeyim; üçüncü sınıfa gidiyor) eve giderken yiyecektik. Evimiz taa tepede, Abidin Paşa Köşkü’nün orada. Bahardı… Bademler açmış, tepeye giden toprak yol bomboş. Ev yok pek. Apartman hele hiç yok. Göz alabildiğine tarla. Papatyalar, gelincikler. Haydi be sen de!.. Ne diye ölecekmişim… Mati’ciğimle güzelim dağ yolunda çekirdek yiyerek, konuşa gülüşe eve gitmek varken! Şimdi dönüp geriye baktığımda, hep çekirdek misali umutlar peşinde ayakta kalabildiğimi görüyorum. Öleceğimi bile bile bir çekirdek uğruna bu kadar çaba, çırpınma! Değer mi? .YILDIZ KENTER.. Saygı ve rahmetle . . HİNDİSTAN CEVİZLİ ÇUBUK KURABİYE . . 250 Gr tereyağı yada margarin 1 su bardağından 1 parmak eksik pudrasekeri 3 yemek kaşığı mısır nişastası 2 yemek kaşığı hindistan cevizi 2 yemek kaşığı süt 3-4 su bardağı un (pirinç unu) kaşığı sürülebilir çikolata (üzeri için hamura girmeyecek!!!) Tereyağı ve şekeri mikserde krema gibi olana kadar çırpın. Aman dikkat!!! Etrafa sıçrama yapacaktır. Önleminizi alın. Yağ olabildiğince yumuşak olursa sıçrama yapmayacaktır. Krema kıvamına gelen karışıma pirinç unu ve hindistan cevizi ekleyin karıştırın. 2 yemek kaşığı süt ekleyip kıvamını karıştırarak biraz açın azar azar hamur topla (Konya, Turkey) https://www.instagram.com/p/B8K7T4Tlomg/?igshid=ao17dvs4o0tr
0 notes
Text
YILDIZ KENTER – Aczimi Hoş Gör
YILDIZ KENTER – Aczimi Hoş Gör – YouTube
Source by crocusay
0 notes