#yarı değerli taşlar
Explore tagged Tumblr posts
Text
Başarısızlar | 7 - Yeniden Yapılandırma
Hiiro: İdol olmayı bırakmamızı mı söylüyorsun?
Hiiro: Hayatta olmaz! Hedefime ulaşmak için idol olmam gerek!
Aira: Ahhhhhhh...! Tabii ki! Biliyordum olacağı! Bitti. Buraya kadarmış! Hayatım boyunca hayalini kurduğum idollük...!
Tatsumi: İkiniz de sakinleşin lütfen. Böyle durumlarda sessiz kalmak en mantıklısı.
Tatsumi: ...Eichi. Meşgul olduğunu söylemiştin, ama bizimle yüz yüze konuşmak için vakit ayırmışsın.
Tatsumi: Bize bir bildiri göndermekle kalabilirdin.
Tatsumi: Bizi başarısızlar kategorisine atıp yine de yüz yüze konuşacak kadar zamanını harcaman çok mantıksız.
Eichi: ......
Tatsumi: Senin için söylenenlere baklırsa pragmatist birisin.
Tatsumi: Hakkındaki söylentiler pek olumlu olmasa da, acımızdan zevk alan bir sadist olduğunu sanmıyorum.
Tatsumi: Bize anlatmak istediğin önemli bir haber veya emir mi var? Dikkatimizi çekmek için sert laflar kullanıyorsun—
Tatsumi: Bize bunları söyleyerek çaresiz duruma düşürmek ve senin kurallarına uymamızı istiyorsun. Klasik bir taktik.
Tatsumi: Çok mu derin düşünüyorum acaba?
Eichi: Hehe, çok kurnazsın. İşimi zorlaştırıyorsun.
Eichi: Seni kovmak büyük kayıp olurdu. Ama diğerleri için aynısını söyleyemem.
Aira: Ne...?
Hiiro: Hm. Karışık kelimeler kullanıyorsunuz, ama demek istediğinizi anladım. Öyleyse "önemli haberler" nedir?
Aira: P-Pardon? Bekle! Sen nasıl anladın, Hiro? Anlamış taklidi mi yapıyorsun yoksa?
Eichi: Herkesin anlamasını beklemeyeceğim. Bu konuşma gereğinden fazla uzadı, yani kısa keseceğim.
Eichi: Zaman pahabiçilemezdir—Bunu fazlasıyla tekrarladım. Zamanımızı dikkatli kullamalıyız.
Eichi: Özetle, sizden beklenileni karşılamadınız, idol olarak işinizden kovulacaksınız.
Eichi: Hatta bu kararı veren üst düzeydekiler. Hissedar ve ortak şirketkerin yoğun isteği üzerine ES yeniden yapılandırılacak. Ne kadar mütevazı görünse de bunu yapmaya zorunluyuz.
Hiiro: "Yapılandırma"... Sanki önceden duymuştum, ama ne demek oluyor? Bir hayvan türü mü?
Aira: Ne, niye bana soruyorsun? Şey, aa, bazıları işten atılacak demek oluyor heralde, değil mi?
Tatsumi: Hehe. Aslında işten çıkarmalar veya yapısal ayarlamalar yoluyla işletmenin küçültülmesi anlamına geliyor.
Eichi: Aynen öyle. Bildiğiniz üzere ES'de birden fazla ajans var.
Eichi: Bizim ajansımız, "Starmaker Prodüksiyon", kısaca "Star Pro", ilk sırada.
Eichi: Benim de yaptığım maddi yardımlarıyla hızla gelişiyoruz, yani iyi ilerliyoruz. Yeniden yapılandırmaya gerek yok.
Eichi: Fakat diğerleri gibi yapılandırma yapmazsak diğer ajanslarından kovulan idoller buraya yığılır...
Eichi: Star Pro'yu bir sığınak olarak görürler.
Eichi: İşte bu yüzden bizim de bir kaç idolü atmamız gerekiyor.
Eichi: Star Pro oldukça iyi gidiyor, fakat bazen ayan beyan ortada olmak kaybetmenize neden olur. Ara sıra diplomatik olmamız lazım.
Hiiro: Hm. Dördümüz bu "yeniden yapılandırma"nın bir parçası mıyız?
Eichi: Evet. Daha bilmediğin çok şey var, fakat gayet zekisin.
Hiiro: Hayır, değilim. Memleketimdeki herkes bana aptal diye seslendi.
Eichi: Öyle mi? Heralde seni abinle kıyaslamışlar.
Eichi: Konuya geri dönelim. Görünüşe göre diğer ajanslar baya bir idol kovuyor.
Eichi: "Rhyth Lin"*, yani "Rhythm Link" mesela. Son zamanlarda maddi anlamda oldukça zorlanıyorlar.
* ç.n. "Rizuri" şeklinde okunuyor. Rhythm Link için bir kısaltma.
Eichi: Altında işe katılmamalarına rağmen yine de yüksek maaş talep eden birçok yarı-emekli idol var.
Eichi: ...Aman, biraz kaba bir dil oldu. Son zamanlarda Saegusa'yla fazla konuşuyorum. Heralde ondan kaptım.
Hiiro: Saegusa mı?
Eichi: Her neyse. İşte olay bu—ne trajedi ama.
Eichi: Star Pro'nun şanslı olduğunu söyleyebiliriz, sadece 4 kişiden kurtulacağız.
Eichi: Fakat bana sorarsanız, ben kimseyi feda etmek istemiyorum—tekrar olmaz.
Hiiro: ......?
Eichi: Sizler başarısızlar olsanız da, diğerleri gibi birer idolsünüz. İdoller mucize yaratır. Buna tüm kalbimle inanıyorum, hatta şahit bile oldum.
Eichi: Daha işlenmemiş değerli taşlar gibisiniz. Çiçek açmamış tohumlarsınız. Yumurtadan çıkamamış kuşlarsınız. Sizi böyle nedenlerden kenara atmak istemiyorum.
Eichi: Bu ihtimal elimden kaçsın istemiyorum.
Eichi: Bu nedenle size bir teklifim var. Dikkatli dinleyin, çünkü size buraya çağırmamın asıl nedeni bu.
Eichi: ES, yaklaşık iki ay sonra, ağustos ayının sonlarına doğru büyük bir etkinlik hazırlayacak.
Eichi: "MDM" adında yazın sonunda yaşanacak bir festival. ES'in kurulduğu bu bir yıl içindeki en önemli etkinliklerden biri.
Eichi: Değerinizi kanıtlamak için MDM'de iyi sonuçlar almanızı istiyorum.
Eichi: Yıldızlar gibi parlayın—böylece kimse sizi küçük görmeyecek.
Eichi: Bunun imkansız, yorucu veya gereksiz olduğunu düşünüyorsanız—sorun yok. Kovulursunuz, kapı orada.
Eichi: Fakat denemeye gönüllüyseniz... hayır, hâlâ idol olmaya istekliyseniz—
Eichi: Sizi desteklerim. Bende sizin gibi bu dünyada parlamak isteyen bir idolüm. Bu soğuk, acımasız dünyaya ışık saçmaya çalışan yıldızlardan biriyim.
Eichi: Sizler de idol olduğunuz sürece arkanızda olacağım.
Eichi: Lütfen, bu konuda üşenmeyin, mucizelerinizi yaratın ve kendinizi kurtarın, başarısızlar. Hâlâ çamur yığınından farksızsınız.
← Önceki bölüm ◆ Sonraki bölüm →
#ensemble stars#ensemble stars music#enstars#enstars music#hiiro amagi#aira shiratori#eichi tenshouin#tatsumi kazehaya
3 notes
·
View notes
Text
Migren Taşı Nedir ? Nasıl Kullanılır?
“Migren taşı” genellikle kristaller veya yarı değerli taşlarla ilgili bir terim olarak kullanılır ve migren ağrılarını hafifletmek için alternatif tıpta kullanılır. Bu taşların migren ve baş ağrılarına iyi geldiğine inanılır, ancak bu inancın bilimsel bir temeli yoktur ve herhangi bir sağlık sorunu için profesyonel tıbbi tedaviye alternatif olarak görülmemelidir.
Migren taşları genellikle kuvars gibi kristaller, ametist, lapis lazuli, gül kuvarsı veya benzeri taşlar olabilir. Bu taşların kullanımı genellikle şu şekillerde olur:
Taşın Taşınması: Bazı insanlar, bu taşları yanlarında taşıyarak ya da cebinde, çantasında veya yakınlarında bulundurarak rahatlama hissi elde ettiklerini söylerler.
Meditasyon ve Dinlenme: Migren taşları, meditasyon sırasında kullanılabilir. Taşları ellerinizde tutarak ya da başınızın yanına koyarak rahatlama ve stres azaltma çabalarınızı destekleyebilirsiniz.
Direkt Uygulama: Bazı kişiler, migrenin yoğun olduğu baş bölgesine, özellikle alına veya şakaklara taşı doğrudan uygulayarak rahatlama hissi elde etmeye çalışırlar.
Enerji Dengeleme: Kristal terapisine inananlar, bu taşların bedendeki enerji akışını dengeleyebileceğine ve bu sayede ağrıyı hafifletebileceğine inanırlar.
Bu uygulamaların migren ve baş ağrılarını hafifletmede etkili olduğuna dair bilimsel kanıt yoktur. Bu nedenle, migren ve benzeri sağlık sorunları için öncelikle tıbbi tedavilere başvurmak ve doktorunuzun önerilerine uymak önemlidir. Kristal veya taşların kullanımı, tıbbi tedaviyi destekleyici bir yöntem olarak düşünülebilir ancak asla bir alternatif olarak görülmemelidir.
1 note
·
View note
Text
Opal taşının özellikleri Opal taşı, kendine özgü opalesansıyla bilinen doğal bir değerli taştır. Az görülen ve nadir bulunan bir taş olmasıyla öne çıkar. Opal taşının en belirgin özelliği, içindeki su damlacıklarının sebep olduğu ışık kırılma özelliğidir. Opal, bu nedenle farklı renklerde parlayabilir ve ışıldayabilir. Bu benzersiz yapı, opal taşını diğer değerli taşlardan ayıran en temel özelliktir. Opal taşının aslında bir mineraloid olduğunu bilmek de önemlidir. Yarı değerli taşlar kategorisine dahil edilse de saf bir mineral olmadığı için mineraloid olarak adlandırılır. Opal taşı sertlik skalasına göre oldukça yumuşak bir yapıya sahiptir. Bu nedenle dikkatli kullanılması ve korunması gerekmektedir. Opal taşının farklı çeşitleri bulunmaktadır. Bunlar arasında beyaz opal, ateş opalı, siyah opal, kristal opal, fümeli opal gibi çeşitler yer almaktadır. Bu çeşitlerin her birinin kendine özgü renkleri ve desenleri bulunmaktadır. Opal taşının bu çeşitliliği, değerini artıran unsurların başında gelmektedir. Opal taşı, aynı zamanda ruhsal ve zihinsel dengeyi sağlama ve olumsuz enerjileri pozitife çevirme gibi faydaları bulunan bir taştır. Bu sebeple değerli taş koleksiyonerleri ve kullanıcıları tarafından sıkça tercih edilmektedir. Opal taşının özelliklerini ve çeşitlerini tanımak, doğru bir seçim yapmak ve bakımını düzgün bir şekilde yapabilmek için oldukça önemlidir. Opal çeşitleri ve renkleriOpal taşı, çeşitli renklerde ve türlerde bulunabilen, doğal bir değerli taştır. Bu taş, genellikle beyaz, siyah, mavi, yeşil ve kırmızı gibi çeşitli renklerde bulunur. Bununla birlikte, opal çeşitleri arasında en popüler olanları beyaz ve siyahtır. Bunun dışında, opal taşı, bazen birden fazla renk tonuna sahip olabilir ve bu da onu göz alıcı kılan özelliklerden biridir.Opal taşının çeşitlerinin farklı renklerde olması, onu takı ve süs eşyası yapımı için çok popüler hale getirmiştir. Çünkü bu özelliği sayesinde, opal taşı farklı tasarımlarda kullanılarak her türlü zevke hitap edebilir.Opal taşının beyaz, siyah ve diğer renkli çeşitleri doğal olarak oluştuğu gibi, bazen birbirine yapışmış küçük opal parçaları kullanılarak da yapay olarak oluşturulabilir. Bu da farklı renk ve desenlerde opal taşı çeşitlerinin ortaya çıkmasını sağlar.Opal çeşitleri ve renkleri, değerli taş meraklıları için oldukça çekici ve çeşitli seçenekler sunar. Her rengin farklı bir anlamı olabilir ve kişisel tercihlere göre farklı opal türleri seçilebilir.Opal taşının tarihi ve geçmişi Opal taşı, tarihi boyunca birçok kültürde farklı anlamlara gelmiştir. Antik çağlarda, Romalılar ve Yunanlılar tarafından çok değerli bir taş olarak kabul edilmiştir. İsim kökeni ise eski bir Alman kelimesinden gelmektedir ve opals olarak bilinmektedir. Opal taşı, eski efsanelere göre gökyüzünden inmiş bir meteor taşının olduğuna inanılır. Bazı kültürler, opal taşının sahibine şans ve kaderini değiştireceğine inanırlar. Yani, opal taşı mitolojik olarak oldukça değerli bir taştır. Opal taşının tarihindeki en önemli dönemlerden biri, 19. yüzyıl Avustralya'sında yaşanmıştır. Bu dönemde, Avustralya'da bulunan opal yatakları kesfedilmiş ve bu taşın dünya genelinde tanınmasını sağlamıştır. Opal taşının tarihi ve geçmişi, çok eski zamanlara dayanmaktadır ve farklı kültürler tarafından değerli bir taş olarak kabul edilmiştir. Opal nasıl oluşur? Opal taşı, volkanik aktivite veya minerallerin çökmesiyle oluşan bir değerli taştır. Opal oluşum süreci genellikle kayakta bir çatlak veya boşluğun oluşmasıyla başlar. Su bu boşluklara nüfuz eder ve mineralleri bir arada tutan jel tabakalar oluşturur. Bu tabakalar zamanla katılaşarak opal taşını oluşturur. Opal oluşumunda çeşitli minerallerin bir araya gelmesi etkilidir. Özellikle silikat minerali olan opalin, opal taşının oluşumunda temel bileşenlerden biridir. Diğer minerallerin varlığı, opal taşının çeşitli renk ve desenlere sahip olmasını sağlar. Oluşum sürecinde bulunduğu bölgenin coğrafi yapısı da opal taşının özelliklerini etkiler. Opal oluşumunun en yaygın
olduğu yerler, minerallerin bir araya geldiği boşluklar ve çatlaklar olduğu için, genellikle volkanik bölgelerde bulunur. Bu nedenle opal taşı genellikle volkanik bölgelerde, yani eski volkanik faaliyetlerin olduğu yerlerde bulunur. Opal taşı, doğanın muhteşem bir eseri olarak, yüzyıllardır insanların ilgisini çekmeye devam ediyor. Opal oluşum süreci karmaşık olsa da, sonuç olarak ortaya çıkan değerli taşın güzelliği ve benzersizliği herkesi cezbetmeye devam ediyor. Dünya üzerindeki doğal süreçlerin bir harikası olan opal taşının oluşumunu anlamak, ona olan hayranlığımızı daha da arttırıyor.Opal taşının enerjisi ve faydaları Opal taşı, içerdiği benzersiz enerji ve faydaları ile dikkat çeker. Opal taşının enerjisi, duygusal dengeyi sağlama, yaratıcılığı arttırma ve iç huzuru getirme konusunda oldukça etkilidir. Bu değerli taş, kişinin kendini ifade etmesine yardımcı olur ve ilişkilerde uyum sağlama kapasitesini arttırır. Opal taşının ruhsal ve zihinsel faydaları oldukça çeşitlidir. Bu taş sayesinde kendinizi daha huzurlu, mutlu ve dingin hissedebilirsiniz. Aynı zamanda, opal taşı negatif enerjileri emebildiği için kişiyi koruma özelliğine de sahiptir. Opal taşının enerjisi, duygusal iyileşme ve ruhsal dengenin sağlanması konusunda etkilidir. Bu taş, içsel çocuğu ortaya çıkartarak kişinin masumiyetini ve saf duygularını keşfetmesine yardımcı olur. Opal taşının, bağışlama ve kabul etme konusunda da kişiye yardımcı olduğuna inanılır. Bu sayede, geçmişte yaşanan olumsuz deneyimlerden kurtulmak ve geleceğe daha umutlu bakmak mümkün olabilir. Opal taşı nasıl seçilmeli ve bakımı yapılmalı?Opal taşı, farklı renklerde ve desenlerde görünebilen bir değerli taştır. Opal taşı seçerken renk, doku ve parlaklık gibi özelliklere dikkat edilmelidir. Taş, içerdiği su nedeniyle kırılgandır, bu nedenle bakımı özenle yapılmalıdır.Opal taşı seçilirken öncelikle renk belirleyici bir faktördür. Opal taşlarının farklı renkleri bulunmaktadır. Kırmızı, yeşil, turuncu, mavi ve pembemsi tonlarda opal çeşitleri bulunabilir. Seçim yaparken ten rengi, zevk ve kişisel tarza uygun renkler tercih edilmelidir.Opal taşı doku olarak da farklı çeşitlere sahiptir. Bazı opal taşları düzgün ve homojen bir doku gösterirken, bazıları içerisinde desenli ve benzersiz görüntüler barındırabilir. Bu benzersiz yapılar da seçim yapılırken göz önünde bulundurulmalıdır.Taşın parlaklığı da seçim yaparken önemli bir etkendir. Opal taşı yeterince parlak olmalı ve ışık altında canlı bir renk göstermelidir. Ayrıca opal taşının bakımı da önemlidir. Toz, kir ve kimyasallardan korunması gereken bu kırılgan taşın temizliği dikkatli bir şekilde yapılmalıdır.
0 notes
Text
Gümüş Beştaş
Zamansız bir zarafet sunan gümüş takılar, tüm zamanların en popüler aksesuarları arasında yer alır. İşte bu eşsiz takılar arasında, şıklığı ve estetiği bir arada sunan Gümüş Beştaş tasarımlar, özgün bir tercih olabilir. Beştaş, kelime anlamı itibariyle beş taştan oluşan bir düzenlemeyi ifade eder. Bu takı tasarımında, genellikle aynı veya farklı değerli veya yarı değerli taşlar kullanılır. En çok tercih edilenler arasında yer alıyor. Taşların parlaklığı ve renkleri, gümüşün soğuk ve asil tonlarıyla harmanlanarak muazzam bir uyum içerisinde parlıyor. Hem gündelik hayatta hem de özel günlerde kullanılabilecek bir takıdır. Şıklığından ödün vermeyen ve zarif bir aksesuar arayanlar için ideal bir seçenek. Kıyafetinize sadece bir tutam ışıltı eklemekle kalmaz, aynı zamanda sizin zevkinizi ve stilinizi de yansıtır.
0 notes
Text
Doğal taşlardan yapılmış en harika "şey"
Doğal taşların şifalı olduğuna inanlar çok. Geçmiş çağlardan bugüne bu yarı değerli taşlar tedavi amaçla kullanılmış. Bunun bilimsel bir kanıtı olmamakla hiçbir şey olmasa bile bu taşlar güzellikleriyle insana neşe veriyor o kesin:) Bu neşeli olma hali de insanı doğal taş çılgınlığına itebiliyor. Zamanında alınıp alınıp bir kenara atılan bu taşlardan bir sanat atölyesinde gördüğüm bakır tellerle…
View On WordPress
0 notes
Text
AFGANISTAN: ASYA’DAKI STRATEJIK ÇIKMAZ
AFGANISTAN: ASYA’DAKI STRATEJIK ÇIKMAZ
View On WordPress
#Afganistan doğal gaz#bakır#barit#çinko#değerli ve yarı değerli taşlar#demir cevheri#kömür#kromit#maden damarı#Mervenur Lüleci Karadere#Petrol#sülfür#talk#tuz
0 notes
Photo
Bu gün bizleri #agattaşı #atölyesinde ağırlayan @burhancucuk ve #AliDede ( @dololomanci ) çok #teşekkürler #milliservetimiz olan #yarı #değerli #taşlar konusunda #farkındalık oluşturmak için 13-14 Aralık 2019 tarihleri arasında #Ankara #çubuk da bulunan #atölyede #agattaşı işlenip takıya dönüştürme etkinliğine herkes (ücretsiz) davetlidir. Etkinliğin ilk günü #ankarauniversitesi #takı ve #kuyumculuk bölümü öğrencileri katılarak renk verdiler. Etkinliğe ait videomuz montajlanıp bu akşama #youtubekanalımız da yayınlanacak. *Tüm Fotoğraflar #facebook #isacoturBlog sayfamızdan ulaşabilirsiniz https://www.instagram.com/p/B6A47bgA-He/?igshid=14yi5hvoo00yw
#agattaşı#atölyesinde#alidede#teşekkürler#milliservetimiz#yarı#değerli#taşlar#farkındalık#ankara#çubuk#atölyede#ankarauniversitesi#takı#kuyumculuk#youtubekanalımız#facebook#isacoturblog
0 notes
Text
İnce Belli Model Dilek Kaya Ödül Kıyafetiyle Olay Yarattı!
İnce Belli Model Dilek Kaya Ödül Kıyafetiyle Olay Yarattı!
Türkiye'nin en ince belli modeli olarak üne kavuşan Dilek Kaya katıldığı ödül töreninde giydiği 25 bin liralık kıyafetle dikkat çekti. Altın Melek Ödülleri gecesine Sema Günay'ın tasarımı el işçiliği kıyafetle katılan Dilek Kaya görüntüsüyle ilgi odağı oldu. 25 bin lira değerindeki yarı değerli taşlar ve boyalarla hazırlanan "Melek Lilith" adlı giyilebilir tasarımıyla ödül alan Dilek Kaya, Sema…
View On WordPress
3 notes
·
View notes
Text
Devlerin Hazinesi
Ümit ve İhsan iyi arkadaştılar. Hep beraber gezerlerdi. Bazen okuldan kaçarlar olmadık yerlere giderlerdi. Bu okulun hemen dibinden başlayan dağlık alanın cazibesindendi.
Cevdet öğretmen sınıfta bir gün devlerden bahsetti. “Çocuklar devler yöremizde de yaşamış. Söylenceye göre şu gördüğünüz dağlarda, bir mağaranın içinde, kendilerini uyandıracak kişileri beklerlermiş. Öyle her insan gibi de uyanmazlarmış.”
Ümit söz istedi. “Öğretmenim bu dağlarda hiç mağara yok. Belki bahsettiğiniz mağara zaman geçtikçe girişi kayalarla tıkanmış olabilir. Büyüklerim bana ‘devin yeri ancak dolunay zamanında bulunur’ demişti. Galiba dolunay kayalara gelgit çekimi yapıyor olmalı ki efsane de uyandırılmaları böyle oluyor.”
Öğretmen “Bende söylediklerimi bu yörede duydum. Yani babalarınızdan dedelerinizden.”
Tam o esnada tenefüs zili çaldı. Ümit İhsan’a “Son dersimiz de boş. Seninle okulu kıralım mı. Hem dağda ulaştığımız yerin ötesine geçeriz. Biz sabahçıyız. Evden soranlar olursa ‘öğretmen salmadı, program yaptık’ deriz.”
İhsan “Dağa şimdi çıkmaya başlasak iki saatimizi alır. İki saatte iniş. Akşamı buluruz. Benim kafama yattı. Hadi gel çıkalım.”
Ümit ve İhsan okulun bahçesinde sağına soluna baktı. Kargaşa içindeki öğrenciler kısıtlı tenefüslerini sıra dışı bağırarak, çağırarak kullanıyorlardı. Öğretmenler görünürlerde yoktu. Yalnız okulun çıkış kapısını kullanamazlardı. Kamera vardı. Tek çıkış yeri öğretmenler odasını gören bahçe duvarıydı.
Duvardan atladıklarında “Hey sen.” diyen birini duydular. Ama iki arkadaş başlarını eğerek okul duvarından uzaklaştılar. Ormana girdiklerinde rahat bir nefes aldılar.
İhsan “Oğlum Ümit öğretmen devlerden bahsetti. Bu devlerle karşılaşacağımızın işareti olmasın. Kim ister birkaç devin kovalamasını. Kaçmasına kaçarız. Ya bize kocaman kayalar fırlatırsa. Adı üstünde dev. Bizim fırlatacağımız taşlar gibi olmaz.”
Ümit “Şimdiden hayal kur bakalım sen. Devlerin yanına vardığımızda gerçek hayali o zaman görürsün. Sen galiba korkmak istiyorsun. Ama yinede tedirginim. Çünkü sen aksi bir şey söyledin. Ben de devleri hafife aldım. Hep senin yüzünden. Başımıza bir şey gelirse yarı yarıya ortağımsın.”
Çıka çıka en son vardıkları yere geldiler. Ümit “Buradan öteye hiç geçmedik. Ne dersin ileride ki kayalıklara gidelim mi. Bence oraları görmediğimiz için ilginç yerler olmalı.”
İhsan bir şey demedi. Arkadaşının yürümesi ile onu takip etti. Kayalıklara geldiklerinde ilginç oyuklar gördüler. Birkaç tanesini incelediler. Son gördükleri oyuk genişçeydi. İçine girdiler. Bir mağaraya girdiklerini anladılar. Çantalarından fenerlerini çıkardılar.
O da ne. Duvarda bir düzine yazı gördüler. Hiyeroglife benziyordu. Ama en son satır Latince harflerle yazılmıştı. Ümit yazıyı Türkçe diliyle okumaya çalıştı. “Banutukukutukku.” Deyince yer sarsıldı. Toprağın altından önce bir yükselti oluştu. Bir göz, sonra bir burun ortaya çıktı.
Ümit “Bu dev tamamen uyanmadan buradan çıkalım.”
Ama İhsan donmuş kalmıştı. Hipnotize olmuştu. Ümit onu birkaç defa daha sarstı. İhsan “Bana bir şey olduğu yok. Sarsmayı kes. Ben korkmuyorum. Gördüğümüz dev bize zarar veremez. Devin boyu çok büyük. Yerinden doğrulamaz ve kimseyi yakalayamaz. Beni bırak ta bu tarihe şahitlik edelim.” Ümit sus pus oldu.
İhsan’ın söylediklerinde doğruluk payı vardı. Ama… “Tamam ayağa kalkamaz. Ya sürünmeyi akıl ederse.” Dedi Ümit.
İhsan korku içinde “Ne?” diyebildi. Bu aklına gelmemişti. Korku ile karışık bir sallanma yaşadı. Dev bütün uzuvlarını toprak altından çıkarmıştı.
Dev konuşmaya başladı. “Siz ikiniz yoksa annemin bana bıraktığı yiyecek misiniz?”
Ümit “Sen bizi geri zekalı bir yiyecek zannediyorsun. Bu sorunu hakaret kabul ediyorum. Ve diyorum ki sen bir taş kafasın.”
Dev o an kükredi. Doğruldu.
Ümit “Hemen çıkalım. Dev sürünecek. Çabuk.” Dışarıya çıktılar. Tek kurtuluşları tepeden aşağıya inen ormanın içine girmekti.
Ümit “Görünmeden inelim. Yavaş inelim. Dev tepede bizi görmeye çalışıyordur. Bizi göremediği için inmeyi akıl edemiyor. Zaten akşam oldu. Bizi bundan sonra hiç göremez.”
İhsan “Nasıl olur koskoca bir kafa ve vücudu toprağı yararak dışarı çıktı. Okumak güzeldir derler ama sen o Latince kelimeyi okuyunca uyuyan devi uyandırdık.”
Ümit “Ben de şaşırdım kaldım. Acaba diyorum o büyülü sözü ölü bir canlıya söylesem dirilir mi ki?”
İhsan “O söz mağarada geçerlidir. Denemeni hiç tavsiye etmem. Bir devi uyandırdık. İkincisi için henüz hazır değilim.”
İki arkadaş arada bir devi görmeye çalışıyordu. Ne kadar bakarlarsa baksınlar dev ortalıkta yoktu. Belki de dev mağarasına geri girmişti. Bunu bilemezlerdi.
Dağdan inmişler evlerine gidiyorlardı. Ümit’in evi köy yolunun girişindeydi. İhsan arkadaşını uğurlamak için bekledi. Ümit birkaç defa evin kapısını çaldığı halde açan olmadı. “Tabi ya biz ikimiz firariyiz. Dedi. Annem benim geciktiğimi öğrenince okula gitmiş, seninle benim kayıp olduğumuzun farkına varmıştır. Bizimkiler sizde olmalı.”
Beraberce ilerlediler. O an dağdan büyük kaya parçaları kopup yuvarlanıyordu. Parçalar yola kadar iniyordu. İhsan ileriden evini ve önünde ki kalabalığı görünce bağırdı. “Hey biz buradayız. Kaybolmadık.”
Ama iki kayıp çocuğun anne ve babası öyle düşünmüyordu. Aileler hiçte sevimli görünmüyordu.
İhsan “Dağda mağara bulduk. Bize anlattığınız dev masalı gerçekleşti. Dev peşimizdeydi. Zor kaçtık.”
İhsan’ın babası “Hadi oradan yalancı. Yalanını bana yutturamazsın.”
İhsan “Öyleyse dağdan yuvarlanan kayalarda neyin nesi. Belli ki dolunay olmadığı için uyanan dev taşa dönüşüp dağdan aşağıya yuvarlandı.”
Babası karşılık vermedi. İhsan bundan cesaret alarak “Baba akşam söz bütün ödevlerimi yapacağım. Yarın tatil. Arkadaşlarımla yarın istediğimiz gibi gezelim mi?” dedi.
Baba “Ödevlerini yaparsan sorun olmaz. Ama bana bir dev gördüm deme. Çünkü yalan söylemiş olursun.”
İhsan bir karşılık vermedi. Ne dese boştu. Babasını inandıramazdı artık. Doğru olduğunu bildiği bir şeyi savunmadı. Aileler dağıldı. Evlerine çekildi.
Sabaha doğruydu. İhsan babasına verdiği sözü yerine getirmenin rahatlığıyla doğruca Ümit’lerin evine koştu. Onu evinden aldı. Yanına macera ve gezmeyi seven diğer iki arkadaşını da alıp yürüyüşe geçtiler. Hedef yeni keşfettikleri mağaraydı.
Zirveye zorda olsa kısa sürede çıktılar. Mağaraya ilk giren Ümit oldu. Ardından diğerleri.
Ümit “Arkadaşlar devler gelmeden şu kitabeyi yerinden sökelim. Çünkü değerli bir şey. Çok eski bir yazıyı barındırıyor. Kitabeyi bırakırsak dev zarar verebilir. Çünkü onu uyandıran levhayı bir daha uyanmamak için parçalayabilir.”
Ve levhayı yerinden çıkarmaya çalıştılar. Olmadı. Dev bir kaya gibi yerinden kıpırdamıyordu. Küçük sivri taşlarla levhanın kenarlarında oyuk açmaya çalıştılar. Yine olmadı.
Ümit “Arkadaşlar ne yaparsak olmuyor. Böyle yaparsak kitabeye zarar vereceğiz. En iyisi bırakalım. Dedi ekledi. Gelin mağaranın içine doğru, gittiği yere kadar yürüyelim.” Ve dört öğrenci arkadaş önlerine fener tutarak ilerledi.
O da ne. Karşılarına kir pas içinde bir kapı çıktı. Kapı olduğu belliydi ama taştandı. Kapıyı iyice incelediler. Ağır kapıyı yerinden oynatmak için fikir yürüttüler. Akıllarına bir şey gelmedi.
Ümit “Durun bir dakika. Üstündeki levhada iki tane Latince kelime var. “ Ümit okudu. “Open the door.” Dedi. Kapı kıpırdanmaya başladı. Yavaş yavaş açılıyordu kapı. Sonuna kadar açıldı. Korkuyorlardı.
Ümit “İçeriden yaşayan bir yaratık olursa beraberce kaçacağız. Ayrı ayrı değil.” Ümit kapkaranlık içeriye fenerini tuttu. O an gözleri ışıl ışıl oldu. Her yer altın eşyalar ile doluydu. Bir müddet bu büyülü atmosferi seyrettiler.
Ümit “Yanımıza bu hazinelerden almayacağız. Lanetli olabilir. Ama onun yerine cep telefonum ile bol bol fotonuzu çekeceğim.”
Ümit ve arkadaşları yanlarına hazinelerden almadılar ama avuçlarını mücevher ve sikkelere daldırdılar. Oynadılar, döktüler, saçtılar. Son olarak Ümit hazinelerin önünde tek tek arkadaşlarının fotoğraflarını çekti. Sonra “Artık çıkalım buradan.” Dedi.
Hızla hazine odasını terk ettiler. İşin tuhafı onlar çıkınca taş kapı kendiliğinden kapandı. Daha da ilginci Ümit’in çektiği tüm fotoğraflar kendiliğinden silinmişti.
Ümit “Arkadaşlar hazineler gerçekten lanetliymiş. Fotoğraflarınız kendiliğinden silindi. Bir de o altın sikkelerden aldığınızı düşünün. Gerçekten korku verici.” Dedi. Mağarayı terk edip dağdan aşağıya indiler.
Tuna M. Yaşar
1 note
·
View note
Video
youtube
Değerli ve yarı değerli taşlar Müzesi ( Bulgaristan) 2
0 notes
Text
Firuze Tesbihler Hakkında İnanılmaz Bilgiler!
Firuze Taşı Tesbih & Turkuaz Taşı Tesbih
Firuze Taşı Tesbih, İranda Çıkan yarı değerli taştır. Sertlik derecesi yüksek olan işlenilebilirliği zordur. Mavi renkli damarlı ve damarsız olarak bulunur, Firuze Taşı Tesbihleri siz değerli müşterilerimiz için usta ellerde hazırladık. Aynı zamanda Ücretsiz Kargo ve Taksit İmkanları İle Hemen Sahip Olabilirsiniz.
Firuze taşı hakkında hadisler bulunur bu hadislerden sizlere bahsetmek istedik;
Turkuaz ( Firuze ) taşıyla ilgili önemli hadis bulunur. Hz. Muhammet (sav) şöyle buyurur: " Alemlerin rabbi şöyle buyuruyor ki: Hz. Muhammed (sav)şöyle buyuruyor: "Alemlerin Rabb'i buyuruyor ki: Ben parmağında Firuze yüzük olup da ellerini dua etmek için bana doğru kaldıran kimseyi ümitsizce geri çevirmekten utanırım." İmam Sadık (as)buyuruyor ki: "Firuze Yüzük takılan el asla fakir olmaz "(Hilyet-ul Muttakin).
Firuze Taşı Tesbih Fiyatları
Firuze Taşı Tesbih Fiyatlarından sizlere bahsetmek istedik; Öncelikle piyasada yüzlerce sahte firuze taşı tesbih satan ve haksız kazanç elde eden firmalar mevcuttur. Firuze taşı tesbih almadan ilk önce dikkat edeceğimiz husus Güvenilir Ticaret Odası Sicil Kaydı olan markalardan alışveriş yapmaktır.
Piyasada Orijinali 200-500 TL arasında bulunan doğal firuze taşı tesbih modelleri Tesbih Atölyesinde 79.90 TL'den başlayan fiyatlar ile sahip olabilirsiniz. Tesbih Atölyesi üretici firmadır. Piyasada bulunan çoğu firmaya tedarik sağlamaktadır. Siz değerli müşterilerimize sürümden kazanarak amacımız sizleri kazanmaktır.
Firuze Tesbih Çeşitleri ve Modelleri
Firuze Tesbih Çeşitleri ve Modellerinden sizlere bahsetmek istedik ''Tesbih Atölyesi'' güvencesiyle yüzlerce Firuze taşı tesbih çeşitleri ve modellerine Ücretsiz Kargo Taksit İmkanları ile En Uygun fiyat garantisi ve %100 orijinal firuze tesbih modellerini siz değerli müşterileriyle buluşturmaktadır. Atölyemizde işlediğimiz usta ellerde işlenen diğer adı ile turkuaz taşı tesbihlerin üreticisiyiz. Güven İle Alışveriş Yapabilirsiniz.
Firuze Taşı Tesbih Özellikleri
Firuze Taşı Tesbih Özelliklerinden sizlere bahsetmek istedik; Firuze taşı tesbih sert bir doğal taştır. Baş ağrısı sinir ve stres için oldukça faydalı olan firuze mavi ve mavi tonlarında bulunmaktadır. Aynı zamanda tesbih severlerin sıklıkla kullandığı orjinalinin gram ile satıldığı bir doğal taş çeşitidir. İranda çıkar. Faydaları ve yararları oldukça fazla olan firuze tesbihin, mucizevi şifaları saymakla bitmez.
Firuze Taşı Tesbih Faydaları
•Nazara karşı ruhu korur. • Kemik erimesini önlüyor. • Migren ve baş ağrısına fayda sağlar. • Öksürüğü keser, Kan dolaşımını hızlandırır. • Kişinin genç ve zinde olmasını sağlar. • Solunumu rahatlatı
Firuze Tesbih Nasıl Anlaşılır
Firuze Tesbih Nasıl Anlaşılır, Mavi renkli olması sahtelerinin yapımını oldukça kolaylaştırır. Bu nedenle piyasada bolca Firuze taşı diye satılan mavi taşlı imitasyon taşlar bulunmaktadır. Firuze taşının gerçek olup olmadığı, göz ile bakarak anlaşılır. Eğer bu yöntem ile anlaşılmaz ise taşı kırıp içindeki damarlar görebilirsiniz.
Orjinal Firuze Taşı Tesbih
Orjinal Firuze Taşı Tesbih, Tesbih Atölyesi güvencesi ile %100 orijinal ve kaliteli firuze tesbih modellerine Tesbih Atölyesi güvencesi ile hemen sahip olabilirsiniz. Aynı zamanda Ücretsiz Kargo ve Taksit İmkanı, %70'e Varan İndirim Fırsatlarını Kaçırmayın!
#ojinal firuze taşı tesbih#firuze tesbih nasıl anlaşılır#firuze taşı tesbih faydaları#firuze taşı tesbih özellikleri#firuze taşı tesbih#firuze tesbih#firuze taşı tesbih çeşitleri#firuze taşı tesbih modelleri
0 notes
Photo
Zümrüt Taşı Nedir, Nasıl Oluşur? Doğal Yeşil Zümrüt Taşının Özellikleri, Anlamı Ve Faydaları Nelerdir? Dünyada Elmas, Safir ve Yakut en değerli 3 taştır. 4. taş olarak ise Zümrüt öne çıkıyor. Bunların dışında kalan diğer taşlar yarı değerli taş şeklinde ifade edilir.
0 notes
Photo
Yarı Değerli Taşlar,Teklif usulü satılık.. (İzmir, Turkey) https://www.instagram.com/p/B-sUkBDHFfd/?igshid=jvia0676cvku
0 notes
Photo
Bakan Dönmez: 'Artık madenlerimizi salt ham madde olarak yurt dışına ihraç etme dönemi kapandı' Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Ankara Temelli'de düzenlenen ‘Türkiye Yerbilimleri Veri ve Karot Bilgi Bankası (TÜVEK) Temel Atma Töreni'ne katıldı. Bakan Dönmez'e burada, TBMM Enerji Komisyonu Başkanı Mustafa Elitaş ve Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürü Cengiz Erdem eşlik etti. Burada bir konuşma yapan Bakan Dönmez, Türkiye Yerbilimleri Veri ve Karot Bilgi Bankası'nın Türk madenciliğine yeni bir ivme kazandıracağını belirtti. Günlük hayatta kullanılan pek çok basit eşyadan, ileri teknoloji pek çok ürüne kadar her şeyin ham maddesinin madenlerden geldiğini aktaran Bakan Dönmez, “Enerji her ne kadar gelişmenin, ilerlemenin kaynağı olarak görülse de, madenler de bu süreçte enerji kadar pay sahibi. Madenler günümüz teknolojisinin altyapısını oluşturuyor. Bir nevi buz dağının görünmeyen yüzü gibi elektrik sektörüyle bir karşılaştırma yapmak gerekirse durum daha iyi anlaşılacaktır. Bugün sadece bir anahtara dokunarak elektriğe ulaşabiliyoruz. Ancak elektriğin üretildiği yerden evlerimize, iş yerlerimize kadar gelmesi büyük altyapı yatırımları sayesinde mümkün oluyor. Ancak bu kısım genellikle görünmeyen, bilinmeyen kısımdır. Benzer durum madenler için de geçerli. Hepimizin elinde akıllı cep telefonları var. Ancak genellikle ilgilendiğimiz mesele telefonlarımızın şarjı, hele ki şarjın uzun gitmesi artık hayat memat meselesi haline geldi” diye konuştu. Telefonların üretilebilmesi için bakır, çinko, talk, nikel gibi temel elementlere ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Bakan Dönmez, maden sektörünün elektrik sektörünün gerisinde kaldığını ancak elektriğin ulaştırılması için madenlere ihtiyacın olduğunu vurguladı. "Madencilik gelişmiş sanayi ülkelerinin çoğunda ekonomik kalkınmayı başlatan öncü bir sektördür" Elektrik direklerinin bakır, demir, çinko, alüminyum gibi madenler kullanılarak imal edildiğini söyleyen Bakan Dönmez, "Her saniyesi teknolojiyle örülü günümüz dünyasının can damarı aslında madenler. Bu sadece günümüz dünyası için geçerli değil. Geçmişi sömürgeciliğe dayanan ülkelere bakın, gittikleri yerlerde ilk el koydukları metalar arasında madenler geliyor. Çünkü, madencilik gelişmiş sanayi ülkelerinin çoğunda ekonomik kalkınmayı başlatan öncü bir sektördür" ifadelerini kullandı. "Bugün maden ve ham madde ithalatımız yaklaşık 26 milyar dolar civarı ve bunun önemli bir kısmını da işlenmiş madenler oluşturuyor" Madenciliğin sanayi, enerji, tarım ve inşaat gibi sektörlerin temel girdilerini oluşturduğunu anlatan Bakan Dönmez, şunları aktardı: "Milli Enerji ve Maden Politikamızı yürütürken hep şu hususu dile getirdik. Enerji ve madencilik politikalarımızı artık eşgüdüm içerisinde yürüteceğiz. Gittiğim her yerde söylüyorum. Ham maddede bir çarpansa, yarı mamulde sekiz, tam mamule döndüğünde 24 çarpana kadar çıkabilecek bir katma değer üreten sektörden bahsediyoruz. Gelişmiş ülkelerde madenciliğin gayri safi yurt içi hasılaya oranı yüzde 5 ila 9'lar arasında, bizde ise bu oran yüzde 1'lerde. Burada, 5 - 6 kat büyüme potansiyeli olan bir sektör var. Bu potansiyeli tam anlamıyla ortaya çıkarmak zorundayız. Çünkü, büyük ülke olmak, güçlü ülke olmak bunu gerektirir. Elindekini, sahip olduğunu en iyi şekilde değerlendirmeyi gerektirir. Dünyadaki bor rezervlerinin yüzde 73'üne, doğal taşlar rezervinin yüzde 30'una, endüstriyel ham madde rezervlerinin yüzde 2,5'una, kömür rezervlerinin yüzde 2'sine, metal rezervlerinin yüzde 0,5'ine sahibiz. Bu kaynakları katma değerli ürünler haline dönüştürerek ekonomiye kazandırma gayreti içerisindeyiz. Bu anlayışla madencilikte uç ürün odaklı yeni dönemi başlattık. Üretimden nihai ürün aşamasına, teknolojisinden insan kaynağına kadar madenciliğin Türkiye'nin marka sektörlerinden birisi olması için büyük çaba gösteriyoruz. Bugün maden ve ham madde ithalatımız yaklaşık 26 milyar dolar civarı ve bunun önemli bir kısmını da işlenmiş madenler oluşturuyor. İhracatımız da 5-6 milyar dolar seviyelerinde." "Artık madenlerimizi salt ham madde olarak yurt dışına ihraç etme dönemi kapandı" Teknolojik altyapı eksikliğinden kaynaklı madenlerin geliştirilemediğini ve Türkiye'de zenginleştirilemediğinden bahseden Bakan Dönmez, "Artık madenlerimizi salt ham madde olarak yurt dışına ihraç etme dönemi kapandı. Yerli üretimi, ar-ge ve inovasyonu temel alan madencilik stratejimizle çıkarılan madenler artık ülkemizde işlenecek. Böylece hem madenciliği destekleyen alt sektörler, hem teknolojik girişim, hem istihdam hem de ihracat noktasında önemli bir pazar hareketliliği oluşturacağız. Kazanan madencilik sektörümüz olacak. Kazanan milletimiz olacak. Kazanan Türkiye olacak" dedi. "Toplam 172 ruhsat sahasında değeri milyonlarca dolara ulaşan yeni maden kaynakları tespit edildi" Türkiye'nin yer altı varlığını ortaya çıkarmak için MTA'nın yoğun bir faaliyet içerisinde olduğunu vurgulayan Bakan Dönmez, "MTA'nın kurulduğu 1935'ten 2015 yılına kadar yaptığı toplam sondaj 6 milyon metreydi. 2017-2019 yılları arasında yani sadece 3 yılda 80 yıllık rakamın yarısından fazlasını yaparak toplam 3,5 milyon metre sondaja imza attı. Bu kadar yoğun çalışmanın yürütüldüğü son 3 yılda 89'u maden, 83'ü enerji ham maddesi olmak üzere toplam 172 ruhsat sahasında değeri milyonlarca dolara ulaşan yeni maden kaynakları tespit edildi. MTA, havadan jeofizik operasyonlarıyla da 920 bin kilometrelik bir alanı tarayarak yer altının adeta röntgenini çekti" diye konuştu. "MTA laboratuvarlarında yıllık 60-70 bin numunenin analiz ve testi yapılırken, yeni alınan cihazlar ve hafta sonu vardiyalı çalışmayla bu rakam 2018'de 525 bine, 2019'da ise 611 bine yükseldi" Türkiye'nin ilk yerli ve milli sismik araştırma gemisi 'Oruç Reis'in denizlerin dört bir köşesinde hidrokarbon varlığının tespiti için 7/24 faaliyetlerine devam ettiğini hatırlatan Bakan Dönmez şöyle devam etti: "Elde ettiğimiz bu verileri MTA laboratuvarlarında analiz ediyoruz. MTA laboratuvarlarında yıllık 60-70 bin numunenin analiz ve testi yapılırken, yeni alınan cihazlar ve hafta sonu vardiyalı çalışmayla bu rakam 2018'de 525 bine, 2019'da ise 611 bine yükseldi. Yani 10 katlık bir artıştan söz ediyoruz. MTA'nın özveriyle çalışan yönetici ve bütün çalışanlarına da bu vesileyle teşekkür ediyorum. MTA bu faaliyetleri yürütürken arazilerin haritalarını çıkarıyor, jeofizik veriler üretiyor, yerin yüzlerce metre altına giden sondajlarla karotlar elde ediyor. Bunların analizleri ve testlerini yaparak maden varlığıyla ilgili dataları üretiyor. Bu verilerin elde edilmesi kadar arşivlenmesi ve saklanması da önemli, çünkü günümüz dünyasında bilgi güçtür. Bilgiyi değer haline getirmek, onu işlemek sahada yapılan faaliyetler kadar önem arz ediyor. Bu maksatla 2018 yılında Türkiye Yer Bilimleri Veri ve Karot Bilgi Bankası'nı kısa adıyla TÜVEK'i kurduk." "Maden arama, araştırma ve üretimi esnasında elde edilen sondaj karotları, numuneler, yerbilimleri verileri ve haritaları burada arşivleyecek, kullanıcıların hizmetine sunacağız" Temeli atılan Türkiye Yerbilimleri Veri ve Karot Bilgi Bankası (TÜVEK) binasıyla madencilikte önemli bir adım atacaklarını ifade eden Bakan Dönmez, şunları kaydetti: "TÜVEK'le maden kaynaklarımızın arama ve üretim açısından tek tek sicillerini tutacağız. Maden arama, araştırma ve üretimi esnasında elde edilen sondaj karotları, numuneler, yerbilimleri verileri ve haritaları burada arşivleyecek, kullanıcıların hizmetine sunacağız. Karot Bilgi Bankamız bir nevi madenciliğimizin hafızası olacak. Tüm jeolojik örneklere ait analiz ve bilgileri modern arşiv ve bilgisayar ortamında saklayacağız. Ülkemizde maden arayan yerli ve yabancı kurumların yaptıkları sondajlardan temsili numuneler alarak Karot Bilgi Bankamızda kaydını tutacağız. Karot Bilgi Bankasıyla birlikte farklı zamanlarda yapılan mükerrer çalışmaların da önüne geçeceğiz. Bu da gelişen teknolojilere bağlı olarak sahaları ileride yeniden değerlendirmemize imkan verecek. Önceki faaliyetler esnasında elde edilen verilerin saklanmaması, bu verilerin daha sonra yeniden toplanması ya da yetersiz veriyle yüksek riskli arama çalışmalarına girilmesi gibi kayıpları da beraberinde getiriyor. İnşallah Karot Bilgi Bankamızla hem zaman hem de maliyet kayıplarının önüne geçeceğiz. TÜVEK'e teslim edilen numuneleri yurt dışındaki pek çok örneği gibi uluslararası standartlarda tasnif edeceğiz. Bütün sondaj karot numuneleri, kırıntı ve el örnekleri dünya standartlarındaki kriterlerle tarayacak ve mineralojik içerikleri tespit edeceğiz. Böylece sondaj esnasında ya da sonrasında ortaya çıkabilecek beşeri hataları da en düşük seviyeye indireceğiz. Numunelerin arşivlenmesi ve tekrar kullanılması adına Karot Bilgi Bankamız, madencilik sektörümüzün sürdürülebilirliğine önemli katkılar sunacak. Karotlu sondajlarla alınan numuneler bölgenin yer altı formasyonu hakkında önemli bilgiler veren kamu kaynağıdır. Bu kaynağı milletimizin menfaatleri doğrultusunda yatırımcılarımızla, üniversitelerimizle paylaşacağız. Ortaya çıkabilecek riskleri azaltacağız." "Ünitelerimizin tamamını devreye aldığımızda tesisimiz 50-55 yıllık ihtiyaca cevap verebilecek bir kapasiteye ulaşacak" TÜVEK'in yatırımcılara ve araştırmacılara veri kolaylığı sağlayacağını söyleyen Bakan Dönmez, "İsteyen istediği bilgiye kolaylıkla ulaşacak. Böylece hem akademik bilginin çoğalmasını hem de sahada operasyonel işlemlerin kolaylıkla yapılmasını sağlayacağız. Birazdan temelini atacağımız TÜVEK binamız 352 bin metrekarelik bir arazide inşa edilecek. 8 etaptan oluşacak inşaatın birinci etabı olan bir idari bina ve bir depo yapım işinin ihalesini geçtiğimiz Aralık ayında yaptık. Toplam 25 bin metrekarelik birinci etap inşaatımızı inşallah bu yılında sonunda tamamlayacağız. Ünitelerimizin tamamını devreye aldığımızda tesisimiz 50-55 yıllık ihtiyaca cevap verebilecek bir kapasiteye ulaşacak. Bugün madencilikte başı çeken ülkelerde madencilik faaliyetlerine ilişkin veriler en gelişmiş yöntemlerle arşivleniyor. TÜVEK ile birlikte artık Türkiye'nin adı da bu ülkelerle birlikte anılacak" aktarımında bulundu. Konuşmaların ardında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Elitaş ve MTA Genel Müdürü Cengiz Erdem birlikte butona basarak çalışmaları başlattı. Mevlüt Hasgül - Mustafa Apaydın #urfahaber #urfayazar #urfa #sanliurfa #urfagündemi #urfasondakika #haber #sondakikahaber #haberler
0 notes
Photo
Van Cleef & Arpels Alhambra koleksiyonu. İlk olarak 1968 yılında oluşturulan koleksiyon markanın en ikonik yüzü. Tabi koleksiyon kadar reklam fotoğraflarıyla da çok konuşulan marka yeni varyasyonlarla Alhamra’yı büyütme kararı aldı. Sedef,onyx, turkuaz, mercan, kaplan gözü gibi taşların kullanıldığı koleksiyon Zengin seçenekleriyle her zevkin lüks parçası olmayı sürdürüyor. “değerli ve yarı değerli taşlar”tartışmasının gündemde olduğu şu günlerde marka kullandığı bu taşlarla kendi cevabını vermiş olduğunu düşünüyorum. #vancleefarpels #alhambra #vancleefalhambra #jade #photography #photooftheday #picoftheday #jewels #gemstones #precious #fashion #sweet #luxurious #passion #cult #icon #unforgettable #iconicacollection https://www.instagram.com/p/B3UTONmFEk3/?igshid=c3slk8tqjcki
#vancleefarpels#alhambra#vancleefalhambra#jade#photography#photooftheday#picoftheday#jewels#gemstones#precious#fashion#sweet#luxurious#passion#cult#icon#unforgettable#iconicacollection
0 notes
Text
ALYANS NASIL SEÇİLİR?
Birbirini seven çiftlerin yaşamlarını evlilikle birleştirmeye karar verdiklerinde, hayatları boyunca taşıyacakları en değerli takıları alyanstır. Tüm düğün törenlerin de sol elin yüzük parmağına takılır.
NEDEN SOL ELE TAKILIR? Sol elin yüzük parmağındaki damarlar doğrudan kalbe gider ve yüzüğün yuvarlak olması devamlılık ve sonsuzluğu temsil eder. Bu eski bir Mısır inanışıdır.
ALYANS NASIL SEÇİLİR Elmas veya değerli taşlar, platin veya altın - yüzük seçeneklerinizi daraltmak çok zor görünebilir, ancak panik yapmayın. Öncelikle bir adım atın ve stille başlayın: Alyansınızın nişan yüzüğünüzle aynı model olmasını ister misiniz? Siz ve eşinizin yüzüğünün aynı olması gerektiğini düşünüyorsanız bu konudaki düşüncelerinizi daha önceden paylaşarak alışverişinize başlayabilirsiniz. Bir çok çift alyansları satın alma konusunda geç kalıyor. Üretim zamanlarını görmezden gelerek zaman konusunda sıkıntıya girebiliyorlar. Zaman sıkıntısı yaşamamak için 3-4 hafta önceden modelinizi belirleyin. Özel üretim yaptırmayı düşünüyorsanız, hayalinizdeki o mükemmel yüzüğü son dakikaya bırakmayıp 3-6 hafta önceden çalışmaya başlamanız önerilir. Bütçenizi başlangıçta seçmek, yüzük seçiminize yardımcı olabilir. Alyanslarınız için toplam düğün bütçenizin yaklaşık% 3 ila% 5'ini ayırmanız önerilir. Bütçenizi genişletmek için, modellerle ve stillerle oynayabilirsiniz. Bu basit bir nokta gibi görünse de, birçok insan, seçtiği evlilik yüzüğünün yaşam tarzlarına uyması gerektiğini unutuyor. Bunun, bir ömür boyu kullanacağınız bir takı parçası olduğu düşünülürse, ömür boyu sürmesini sağlamak için yaşam tarzınıza uyması çok önemlidir. Satın aldığınız yüzük şık ama aynı zamanda kullanışlı olmalıdır. Örneğin, çok aktif, açık havada bir yaşam tarzınız varsa veya birçok kimyasal maddeye maruz kalıyorsanız, alyansınız bu tür bir maruz kalmaya dayanacak kadar sağlam olmalıdır. Model ve tarzınıza karar verirken bunu göz önünde bulundurun. Gelin ve damadın aynı modeli seçmesi iyi bir fikirdir. Stiller farklı olsa da, aynı modele sahip olmak iki halkaya ince ve güzel bir görüntü sağlar. ALYANS MODELLERİ
ALTIN ALYANS Bu bir alyans için geleneksel ve klasik seçimdir. Altını seçerken, 14 ayar veya 18 ayar altın seçmek en iyisidir. Bunlar en iyi görünüme ve dayanıklılığa sahiptir.% 75'in üzerinde saflığa sahip altın günlük kullanım için çok yumuşaktır ve dayanıklılığı olmadığı için üretimi pek yoktur.
GÜMÜŞ ALYANS Gümüş çok yumuşak bir metaldir ve zamanla çizikleri kolayca gösterir. Günlük kullanım için elverişli değildir. Alaşım olan gümüş, alyanslarda sıklıkla kullanılır. Bununla birlikte, gümüş zamanla oksitlendiğinden parlamasını ve rengini korumak için cila gerektirir. Gümüşün güzel yanı, diğer metallerin çoğundan daha uygun fiyata sahip olmasıdır.
PLATİN Platin, altından daha pahalıdır, çünkü yapımı zordur ve son derece dayanıklıdır. Doğal olarak beyaz olduğu için, platin solmayacak veya kararmayacaktır. Aynı zamanda çizilmelere karşı çok dirençlidir. Unutulmaması gereken bir husus, platinin çok sert bir metal olması durumunda temas halinde diğer metalleri yıpratma eğiliminde olmasıdır.
BEYAZ ALTIN Eğer platin bütçenizin üstünde ise, beyaz altın harika bir alternatif oluşturur. Popüler bir metal çeşididir ve alyans için mükemmel bir seçenektir. Ancak, zamanla beyaz altının üzerindeki rodyum kaplaması yıpranacak ve yüzüğün tekrar cilalanmasını gerektirecektir.
ROSE ALTIN Pembemsi renk tonu, yüzüğe kadınsı ve romantik bir dokunuş verir. Yapımında kullanılan bakırdan dolayı çok dayanıklı bir metaldir. Kararmaz ve rengini korur. Ömür boyu dayanacak klasik metallerdir.
GENİŞ ALYANSLAR Bunlar modern ve geleneksel tarzlardan çok farklı. Geniş bir halka olarak kabul edilmek için, genişlik en az 7 mm olmalıdır. Bu stille gidecekseniz, nişan yüzüğünüzle uyum sağladığından emin olun, çünkü geniş alyanslar belirli nişan yüzüğü stilleriyle garip görünebilir. Ayrıca, normal boyutundan yarı büy��klüğünde bir yüzük seçmeniz önerilir. Doğru boyutu seçtiğinizden emin olmak için bir halka boyutlandırıcı kullanın. Sizde beğendiğiniz alyans modellerini yorum yazarak bizlerle ve diğer kullanıcalırımızla paylaşabilirsiniz. Read the full article
#altınalyans#alyans#alyansmodelleri#alyansnasılseçilir#alyansvetektaşuyum#beyazaltınalyans#bronzrenklialyans#çift#düğün#eş#genişalyans#gümüşalyans#ikirenklialyansmodelleri#kalınalyans#karıkoca#nişan#platinalyans#rosealtın#yüzük
0 notes