#yabani yemekler
Explore tagged Tumblr posts
Link
0 notes
Text
Stardew Valley Kim Ne Sever? Stardew Valley İlişkiler
Bu yazımızda sizlere Stardew Valley’de hediyeleri anlattık. Stardew Valley kim ne sever? En sevilen hediyeler neler? Bunların hepsi yazımızda.
Stardew Valley Kim Ne Sever? Ülkemizde de oldukça popüler olan Stardew Valley üzerinden birkaç yıl geçmesine rağmen hala popülerliğini koruyor. Bu sebeple insanlar oyunu oynarken kendilerine yardımcı olacak bir rehber arıyorlar. Biz de bu sebeple kısa ve anlaşılabilir bir şekilde oyundaki tüm karakterlerin neleri sevip sevmediklerini anlattık. Şimdi yazımıza geçelim.
Tüm Hediyelerin Listesi - Stardew Valley Kim Ne Sever?
Aşağıdaki tabloda oyundaki npclerin neleri sevip sevmediğini öğrenebilirsiniz. Bu listedeki hediyeler genel olarak npclerin sevdikleri hediyelerdir. Bazı karakterler için özel hediyeler gerekebilir ki bunu da oyunun şuradaki wikisinden detaylıca okuyabilirsiniz. - Tüm Mantarlar: Normal Mantar, Horozmantarı, Kuzumantarı, Mağma Mantarı, Mor Mantar, Kırmızı Mantar - Tüm Yumurtalar: Altın Yumurta, Boşluk Yumurtası, Büyük Kahverengi Yumurta, Büyük Yumurta, Devekuşu Yumurtası, Kahverengi Yumurta, Ördek Yumurtası, Yumurta - Meyve Ağacı Meyveleri: Elma, Kayısı, Kiraz, Nar, Portakal, Şeftali Not: Mango ve Muz, NPC’lerin Meyve olmayan, Meyve Ağacı Meyveleri olarak tercihidir. KöylüDoğum GünüSevdikleri (+80)Beğendikleri (+45)Normal (+20)Hoşlanmadıkları (-20)Nefret Ettikleri (-40)EvrenselN/AAltın Balkabağı, Büyülü Akide Şekeri, İnci, Prizma Parçası, Tavşan AyağıTüm Çiçekler (Haşhaş hariç) Tüm Değerli Taşlar, Tüm Meyve Ağacı Meyveleri, Tüm Pişmiş Yemekler (Deniz Köpüğü Tatlısı, Ekmek, Gizemli Çörek ve Sahanda Yumurta hariç), Tüm Sebzeler (Buğday, Çay Yaprakları, Öğütülmemiş pirinç ve Şerbetçiotu hariç), Tüm Toplanan Mineraller (Kuvars hariç), Tüm Zanaat Ürünleri (Boşluk Mayonezi ve Yağ hariç), Akçaağaç Pekmezi, Piña Colada, Yaşam İksiriBalık Yumurtası, Buğday, Çay Yaprakları, Deniz Tarağı, Ekmek, Mercan, Mürekkepbalığı Mürekkebi, Notilus Kabuğu, Ördek Tüyü, Renkli Kabuk, Sahanda Yumurta, Şerbetçiotu, Tatlıtaş Meyvesi, Yermantarı, YünBkz. Evrensel SevilmeyenlerBkz. Evrensel Nefret Duyulan
Alex (Stardew Valley Kim Ne Sever?)Yaz 13Bütün Kahvaltı, Pişmiş SomonTüm Yumurtalar (Boşluk Yumurtası hariç)Tüm Mantarlar (Kırmızı hariç) Tüm Meyveler (Ahududu ve Meyve Ağacı Meyveleri hariç), Tüm Sütler, Fındık, Fulya, Kar Patatesi, Kara Hindiba, Kış Kökü, Pırasa, ZencefilAhududu, Yabani Bayır TurpuÇobanpüskülü Kuvars
Elliott (Stardew Valley Kim Ne Sever?)Güz 05Istakoz Mürekkepbalığı Mürekkebi Nar Ördek Tüyü Tavuklu Ceviz Çorbası Yengeçli KekTüm Meyveler (Ahududu ve Nar hariç) Ahtapot MürekkepbalığıTüm Yumurtalar (Boşluk Yumurtası hariç) Tüm Balıklar (Ahtapot, Denizhıyarı, Istakoz, Mürekkepbalığı, Salyangoz ve Sazanbalığı hariç)Tüm Mantarlar (Kırmızı hariç) Tüm Sütler Çobanpüskülü Fındık Fulya Kar Patatesi Kara Hindiba Kış Kökü Pırasa Pizza Yabani Bayır Turpu ZencefilAhududu Denizhıyarı Horozibiği Kuvars
Harvey (Stardew Valley Kim Ne Sever?)Kış 14Kahve Şarap Süper Öğün Turşu Yermantarı YağıTüm Mantarlar (Kırmızı hariç) Tüm Meyveler (Ahududu ve Baharat Meyvesi hariç) Büyük Keçi Sütü Çobanpüskülü Fındık Fulya Kar Patatesi Kara Hindiba Keçi Sütü Kış Kökü Kuvars Ördek Tüyü Ördek Yumurtası Pırasa Yabani Bayır Turpu Yeşil Soğan ZencefilTüm Yumurtalar (Boşluk Yumurtası ve Ördek Yumurtası hariç) Büyük Süt SütÇikolatalı Pasta Dondurma Ekmek Gözleme Keçi Peyniri Kızılcık Sosu Kurabiye Mantar Kızartma Mücver Pembe Pasta Peynir Pizza Soslanmış Tatlı Patates Sütlaç Uşkun Turtası Yabanmersinli TurtaAhududu Baharat Meyvesi Mercan Notilus Kabuğu Renkli Kabuk
Sam (Stardew Valley Kim Ne Sever?)Yaz 17Kaktüs Meyvesi Kaplangözü Özlü Gözleme PizzaTüm Yumurtalar (Boşluk Yumurtası hariç) Joja KolaTüm Meyveler (Ahududu, Kaktüs Meyvesi ve Meyve Ağacı Meyveleri hariç) Tüm SütlerTüm Mantarlar (Kırmızı hariç) Tüm Sebzeler (Buğday, Çay Yaprakları ve Şerbetçiotu hariç) Ahududu Çobanpüskülü Fındık Fulya Kar Patatesi Kara Hindiba Kış Kökü Kuvars Read the full article
0 notes
Photo
Bu güzel insanlar da depremden zarar gören ailelere kucak açan otellerden. Nerede mi? Antalya’nın Kaş ilçesinde yer alıyor @hideawayhotelkas . Kaş’a giderseniz, bu güzel insanların oteli önceliğiniz olsun!👨🌾🙏🏻 H🏠 Ev sahiplerimiz Ahmet ve Maria ile konuşuyoruz. Otellerinde 25 depremzede misafirimizi konuk ediyorlar. Kahvaltıyı kendileri servis ediyor, öğlen ve akşam yemeği ise kiKaymakamlık tarafından organize ediliyormuş. Herhangi bir yerden destek almıyorlar, tüm ihtiyaçları otel tarafından karşılıyorlar. Allah razı olsun bu güzel insanlardan🙏🏻 4 Mart’a kadar misafirler otelde kalacak ardından yarımadada bulunan diğer kardeş otellerine aktarılacakmış konuklar. Özelden kendilerine ulaşanlara öncelikle Kaymakamlık tarafından kayıt edilmesini talep ediyorlar. 🏡 Giderseniz diye otelden de bahsedeyim. ✏️ Hideaway, Kaş’ın neredeyse tam kalbinde. Beş dakikada Uzun Çarşı’ya ulaşabiliyoruz, üstelik sabah Hideaway’in terasında, enfes Meis Adası manzarasında kahvaltı ediyoruz. Cuma günleri, merkezde kurulan pazardaki Kaşlı kadınların elleriyle yaptıkları gözleme ile kahvaltı yapmak da bir başka oluyor. Çifte kavrulmuş tahinle hazırladıkları katmerler de Kaş’ın kendine has özel tatlarından. 🍽 Bununla birlikte pek çok restoran da bulunuyor Kaş’ta. Fransız, Uzakdoğu, Meksika yemekleri yapan restoranlar olsun; sadece vejeteryan ve vegan mutfağından yemekler hazırlayan mekânlar olsun… Seçim size kalmış. Kıssadan hisse, fünya bir yana, Kaş bir yana… Zaten bizim için Kaş demek; Likya topraklarının, denizin, güneşin, yabani meyvelerinin, tutku dolu insanlarının; zamanla, zamana rağmen güzelleştiği yer demek! Sizce? ✏️ Bizden size özel bir not: seyahat etmenin tehlikelerinden biri, gezip gördüğümüz yerlere yanlış zamanda gitmemizdir. Kaş için doğru mevsimin bahar olduğu kanaatindeyiz. Oda genişlikleri 15-25 metrekare arasında değişiyor. ☎️ Telefon numaraları: 0 546 836 18 87 🗝 Ararsanız bizden @kucukoteller ‘den selam söyleyin👨🌾👐 #iyilik #yardım #deprem #dayanışma #kucukotellerhideaway #kucukoteller (Kaş) https://www.instagram.com/p/Co9wIu7tg2Q/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
Text
Yontma Taş Devri Gözlemesi
New Post has been published on https://www.ekspresevim.com/yontma-tas-devri-gozlemesi/
Yontma Taş Devri Gözlemesi
Yontma taş devri gözlemesi hazırlamak için büyük bir kabın içerisine ½ fincan kadar galeta unu, 1 fincan kadar buğday unu, ½ kamış poleni ya da çiçek açan erkek kısmını, 1 avuç kadar parçalanmış bademi, 3 yemek kaşığı kadar çekilmiş keten tohumunu, 1/3 fincan kadar haşlanmış yabani pirinci ve 3/1 fincan kadar da haşlanmış tahılı ekleyin.
Yontma Taş Devri Gözlemesi……
Tüm malzemeleri genişçe bir kabın içine aldıktan sonra 1 tane yumurta ekleyin ve malzemelerin üzeri kapanana dek süt ilave edin. Sonra yarım taze limonun suyunu sıkın. Sonra waffle tavasını iyice yağlayın ve içine waffle karışımını ilave edin.
İşte şu ana kadar yemiş olduğunuz hem lif hem protein hem de enerji bakımından en zengin kahvaltıyı sevdikleriniz ve kendiniz için hazırladınız bile!
0 notes
Text
Diğer kediler minnet edercesine onlarla paylaştıklarım adına kendilerini sevdirir ve çevremle etkileşim kurardı ama Melis öteki kediler gibi dükkana gelip karnını doyurduktan sonra gitmiyordu. O yüzündeki dramatik ifade yüzünden ayaklı bir matem gibiydi. Bilirim ki kediler hislerini gözlerine pek yansıtmaz. Kuyruğundan, kulağından, bıyığından, duruşundan vesaire anlarım ama göz, kedilerin duygularını diğer jestler kadar yansıtmaz hatta çoğunlukla yanıltır. Mesela bir kedi asık suratla doğmuştur, yorgun, bezmiş görünür de tam tersine aktiftir ki görmüşsünüzdür böyle bir örnek. Fakat Melis ile tanıştığım ilk günden beri gözlerinden kaygı yansıyordu
Mesela Halime gelir günüme, renk katar neşesiyle, oyun oynar, bana miyavlar. Bir kere onu seyir halinde giden bir minibüsün üzerinde gördüğümde ona bunu yaptıran aptal cesaretinden etkilendiğim gibi genel şapşal hali ile de hayrandım ona. Gelmediği günler kapıda onu beklemişliğim vardır, öyle sevmiştim kendilerini
Kebapçının yaşam ilhamı dolu kedisi gelirdi, kafasında açık olduğunu da, kuru olduğunu da zamanla gördüğüm yarası ile. O kan lekeleri uzun bir süre gitmemişti. Postu kalın, İri yarı, güçlü birine benziyor ve temkinle kendini sevdiriyordu. Aslında kebapçının kedisi midir onu da bilmiyorum. Birkaç kere oralarda takıldığını gördüğüm için bendeki ismi öyle kaldı
Bir de isimsiz ve bir yabani kedi ne olabilecek ise o olan, sadece uzaktan görüp yanına yaklaşamadığım başka bir dişi kedi gelirdi ki yukarıda bahsettiğim dükkanım için kalabalık bir kedi nüfusu sayılacak topluluk 2021 kasımının sonlarında misafirim olurlardı. Aralarında hala gördüğüm tek kedi bu yabani olanı, o da sürekli tetikte tam bir tek tabanca
Bu yazı ötekileri gibi tabiatına ya da karakterine göre yaşayan diğer kedilerin aksine Melis hakkında. O geldiği zaman yemekle pek ilgilenmeden, diğerleri ile de hiçbir iletişim kurmadan bir yere sığınırdı. Anca ben ona yanaştığımda kafasını kaldırıp düşük gözleri ve yorgun sesi ile miyavlar, alt çenesindeki ön dişlerin boşluğunu öyle gösterebilirdi. Nereden gelmişti ya da neredeydi bilmiyorum da bizi bulduktan sonra her gün uğramaya hatta sabahları kapıda beklemeye başlamıştı
Hep tek başına takılan Melis ortama alıştıkça kucağımdan inmez bir şımarığa dönüşmüştü. Kiloluydu biraz. Sıkça da masaj yapardı bana lakin tırnakları çok sivri olduğu için batardı bana. Yine de onun hevesini kırmamaya özen göstererek her tırnak batmasında bükülmeme rağmen masaj yapmasını engellemiyordum. Bazı kazaklarımda hala bunun izi var. Sağ olsun yıllardır giyip de eskitmediğim için beni alışverişe gitmekten kurtaran hemen hemen her kıyafetimde imzası var şuan Melis’in
Ama onun derdi çok daha büyüktü. Neredeyse bütün gün önünde uzanabileceği sobayı açıp, karnını doyurmakla iyileşmeyecek gibiydi. Dizel motoruna benzer derin ve yavaş bir hırıltı çıkartıyordu bir de
Yardım etmek istiyordum da işim günümün büyük bir kısmını kapsıyordu zaten. Üstelik patronum kedileri içeride görmeyi pek istemiyordu. Fakat onun da vicdanını sızlatmış ki Melis’e laf etmiyordu fazla. Ben de anlayışına güvenerek kedinin akşamları da dükkanda kalması gerektiğini söyledim. Tüm sorumluluğu üstlenmeme rağmen tamamen karşı çıktı
Patronun şehir dışına çıktığı bir günün akşamı mesaiye kalmıştım. Geceleri kedinin nereyi dağıtacağını ya da tuvaletini yapacağını bilemediğimiz için ona kalma izni koparamamıştım ancak bu sorunu çözersem izin için geri kalan tek şey patronun iknası için sağlam bir izah bulmaktı
Hangi aklıma hizmet ettim bilemiyorum fakat Melis’in yapacağım uzunca bir karton duvarını aşamayacağını düşünmüştüm. Dükkanımızda onu kapatabileceğim bir oda yoktu dolayısıyla bir tanesini yapmam gerekiyordu. Depodaki koli kartonları ve çatı katındaki kullanılmayan boşluk yetiyordu planıma
Karton düşündüğüm kadar dik durmuyordu. Oradan destekle, şuradan bantla, şöyle değiştir, böyle düzelt derken saatlerce abuk sabuk bir yapı için saatlerce uğramıştım ama nasıl keyifliyim?? Eğleniyordum, yoruluyordum, bir yandan içiyordum kahvemi. Ayrıca nasıl kapı yapılacağına dair beynimi yakıyordum, bu zordu epey
Neticede rastgele mimarlığım bir şey doğurmuştu. Her ne kadar kaba gözükse de işini yapabilecek bir yapıya benziyordu. Karton odacığın içine mama, su, kum ve bezlerden bir yatak koymuştum. Pencere bile vardı içeride!
Aldım Melis’i. Ağzı, burnu temiz olsa öpmek istediğim bu güzelim kedinin ancak kafası okşayabilmiştim. Sonra da bıraktım odasına. Etrafına bir süre baktı, ben gitmeye niyetliyken gözlerini bana kilitledi. Dedim senin için yapacaklarım şimdilik bu kadar. Aşağı indim, gururla topluyorum etrafı. İçimde Melis’in iyileşeceğine dair bir umut ısınıyordu. Bunun tadını çıkarmaya kahve yaptım kendime
Tam da yudumlarken işte o zıplama sesini duydum. Saatlerce uğraştığım, Melis’in burada kalmasına ve iyileşmesine vesile olacak biletin yandığını hissettim o an
Tuvalet eğitimi var mıydı? Etrafı dağıtacak mıydı acaba? Artık tek yapabileceğim ona güvenmekti. Çünkü ertesi gün patronla dükkana geldiğimde ona haber vermememin mazereti olarak karton odayı ve içindeki kediyi gösterecektim. Onaylamasa da odanın işe yaradığını görse ses etmezdi
Maşallah Melis sandığım kadar hantal ya da bitkin değilmiş de atlayarak çıkmış odasından. Ayrıca cahil de değilmiş, kum tuvaletini kullanabilmiş ve kapalı laptopun üzerine bıraktığı tozlu pati izleri dışında vukuatı da olmamıştı.
Patrona Melis’in bize sığındığını ve iyileşene kadar burada kalması gerektiğini tekrar anlattım. Sorunsuz bir gece geçirmesine rağmen çok da memnun kalmasa da verdi izini. Artık geceleri dükkanda kalacaktı. Onun için ışıkları gizlice açık bırakıyordum. Üşürse diye sıcak su torbası bile ayarlamıştım
Koşullar düzeldikçe hevesim pekişiyordu. Ertesi gün kedi ile beraber hayvan hastanesine gittik. Muayenede dişlerinin enfeksiyon nedeniyle düştüğünü, kısır olduğunu, üç ya da dört yaşında olduğunu ve ağzının içinde aft olduğunu öğrenmiştim. Bildiğim kadarıyla sokak kedileri iyi koşullarda bile ortalama üç-dört sene yaşıyormuş. Yani Melis muhtemelen toprağa yakındı
Ona birkaç tane iğne yaptılar. Tam teşhis için daha fazla tetkik gerektiğini önerseler de maddi olarak bunu karşılayamayacaktım. Bu yüzden iyileşmesi için en olası reçete yazıldı, uygulaması da bana kaldı
Önümüzdeki bir ay boyunca ona günde toplam sekiz doz antibiyotik veriyordum. Normalde dört doz vermeliydim ama şırınga ile ağzına bu dozları sıkıp ardından içmesini sağlamak gerçekten çok zordu. Bu yüzden dozları bölmüştüm çünkü tam dozun yarısı yere dökülüyordu. Ayrıca aftlar için günde üç kere de ağzına veterinerin kediyi kusturabileceğini ya da böğürtebileceğini söylediği bir sıvı sıvı sürüyordum fırça ile. Buna abartıldığı kadar tepki vermemişti ama yaparken ensesinden tuttuğum için huzursuz olurdu
O zamana kadar hiçbir hayvana o kaba davranmak zorunda kalmamıştım. Bedenini kaçmasın diye sıkıştırmalı ve kafasını bir elimle sertçe tutmam gerekiyordu şırıngayı ağzına sıkabilmek için. Tam dozları içiremeyeceğimi idrak ettirecek denemelere harcadığım vakit içime oturmuştu. Çözümüm yarım dozlar bile kaçıyordu bazen. Günde sekiz ya da on kere onu kucağıma alarak süreci istemeden uzatıp zorlaştırıyordum. Her dozdan sonra üzerimden zıplayıp kaçıyordu hemen. Sonra o masum suratına baka baka tekrar kucağıma alıp yapıyordum aynı zorbalığı. Çok yabancıydı bu hisler
Neyse ki sakin bir kediydi de fazla m��cadele etmiyordu ama ilerleyen süreçte Melis bana duyduğu güveni silecekti yavaşça. Bazı dozlar çok deneme gerektiriyordu. Başarısız denemelere nasıl sinirlendiğimi hala hatırlayabiliyorum ve üstesinden gelerek vicdanımı, sabrımı hatta sinirlerimi zorlayan bu süreç, birkaç günde farklı bir moral/motivasyon öğretmişti bana. Kararlıydım. Melis benden nefret de etse ilaçlarını içecekti
Haftalar geçerken Melis iyileşme belirtileri gösteriyordu. Burnu ve kürkü daha temiz, nefesi daha yumuşak ve ağzını kolayca kapatabiliyordu (aftları tam geçmese de canını yakmayacak bir eşiğe inmiş demekti)
Her sabah kepenkleri açarken cam kapının arkasından bizi heyecanla beklediğini görmek veya rafların üzerine çıkıp dışarıyı izlemesi galiba rahatlığa benzer bir his katıyordu bize.
Gelen giden müşteri de alışmıştı artık onu görmeye. Sobanın önüne uzanırken kullandığı sandalyeyi kullanmamak için ayakta kalanlar olmuştu. Güneş iyice açılınca sobayı bırakıp dükkanın önüne uzanması vesaire Melis taht kurmuştu gönüllerimize. Anlaşmaya göre iyileşene kadar kalacaktı da çoktan buraya aidiyet kazanmıştı
Ancak tedavi ikimizi de yoruyordu artık. Keza ilaçların ömrü de kısaydı. Bir tane toz antibiyotik vardı mesela, kendim ıslatıp şurup yapmıştım prospektüsteki gibi. Öyle de yoğun bir ilaçtı ki Melis’i biraz okşadıktan sonra kokusu siniyordu elime (kedilerin dilleri ile temizlenmesi)
Tedavisinin son haftasında bir dozu kusmuştu. Elim de epey hızlıydı artık, acaba çabuk içirdim diye mi oldu diyerek yavaşladım. Ertesi gün yine kustu, bu sefer kusturan ilacı kestim. Aynı gün istifra etmeyeceğine inandığım ilacı içirdikten sonra Melis çatı katına çıkıp bütün midesini boşaltmıştı. Açıkçası ben aşağıdayken tuhafça miyavladığını duymuştum ama kötü bir şey yaşadığını tahmin etmemiştim
Devamı için tıklayın
4 notes
·
View notes
Text
Armağan aslında gidip öylece parası neyse verip aldığınız, başkasına verdiğiniz bir şey değildir. Tarihi yabani kabilelere dayanır. Ateşin bulunduğu vakitlerde etrafında toplanma eğilimi göstermeye başlıyor insanlar. Dilin de gelişimiyle ilk topluluklar böyle kuruluyor. Bu topluluğun üyeleri de günler boyunca biriktirdiklerini elden çıkarmak için belirli aralıklarla ateşin etrafında toplandıkları vakitlerde bir araya getirip yemekler, şölenler yapıyor ve birbirlerine veriyorlar. Festivallerin ve bayramların çıkış noktası da bu oluyor, hediye verme kültürünün başlangıç noktası da. Hediyenin temelinde emel oluyor, önce senin sahip olman ve kendine ait bir eşyayı başkasına verme, başkasıyla paylaşma durumu oluyor. Seni içermeyen bir şey başkasına hediye olmuyor. Kapitalist sistem bize elde tutmayı değil de sürekli daha fazlasına sahip olmayı empoze ettiği için de atalardan kalma bu gelenekler böyle deforme oluyor.
Dip not:Her türlü hediye kabul edilir
9 notes
·
View notes
Text
Kuşaklar arası köprüyü Bir Tabak Ot Yemeği sergisi kurdu
Kuşaklar arası köprüyü Bir Tabak Ot Yemeği sergisi kurdu
İzmir’de yenilebilir yabani otlardan yapılan ot yemeklerinin ve ot kültürünün, kuşaklararası aktarımını amaçlayan “Bir Tabak Ot Yemeği” sergisi açıldı. Açılışta konuşan Başkan Soyer, "Yabani otlardan yapılan yemekler atadan dededen kalma mirasla ve gastronomi disipliniyle buluştu. Hem teyzelerimizin ellerinden çıkan yemekleri gördük hem de gençlerin bilim ışığında oluşturduğu yemekleri. Burada…
View On WordPress
0 notes
Text
Kuşaklar arası köprüyü Bir Tabak Ot Yemeği sergisi kurdu
Kuşaklar arası köprüyü Bir Tabak Ot Yemeği sergisi kurdu
İzmir’de yenilebilir yabani otlardan yapılan ot yemeklerinin ve ot kültürünün, kuşaklararası aktarımını amaçlayan “Bir Tabak Ot Yemeği” sergisi açıldı. Açılışta konuşan Başkan Soyer, "Yabani otlardan yapılan yemekler atadan dededen kalma mirasla ve gastronomi disipliniyle buluştu. Hem teyzelerimizin ellerinden çıkan yemekleri gördük hem de gençlerin bilim ışığında oluşturduğu yemekleri. Burada…
View On WordPress
0 notes
Text
Kuşaklar arası köprüyü Bir Tabak Ot Yemeği sergisi kurdu
Kuşaklar arası köprüyü Bir Tabak Ot Yemeği sergisi kurdu
İzmir’de yenilebilir yabani otlardan yapılan ot yemeklerinin ve ot kültürünün, kuşaklararası aktarımını amaçlayan “Bir Tabak Ot Yemeği” sergisi açıldı. Açılışta konuşan Başkan Soyer, "Yabani otlardan yapılan yemekler atadan dededen kalma mirasla ve gastronomi disipliniyle buluştu. Hem teyzelerimizin ellerinden çıkan yemekleri gördük hem de gençlerin bilim ışığında oluşturduğu yemekleri. Burada…
View On WordPress
0 notes
Text
Kuşaklar arası köprüyü Bir Tabak Ot Yemeği sergisi kurdu
Kuşaklar arası köprüyü Bir Tabak Ot Yemeği sergisi kurdu
İzmir’de yenilebilir yabani otlardan yapılan ot yemeklerinin ve ot kültürünün, kuşaklararası aktarımını amaçlayan “Bir Tabak Ot Yemeği” sergisi açıldı. Açılışta konuşan Başkan Soyer, "Yabani otlardan yapılan yemekler atadan dededen kalma mirasla ve gastronomi disipliniyle buluştu. Hem teyzelerimizin ellerinden çıkan yemekleri gördük hem de gençlerin bilim ışığında oluşturduğu yemekleri. Burada…
View On WordPress
0 notes
Text
En güzel yemekler ve otlar yarıştı
En güzel yemekler ve otlar yarıştı
Doğadan toplanan yüzlerce türdeki otun tezgahlarda yerini aldığı 11’inci Alaçatı Ot Festivali’nde Çağla Şıkel’in sunduğu yarışmada en güzel yemekler ve otlar yarıştı. 120 çeşit ot toplanan yarışmada en güzel yemek ise ‘Labada Aşı’ oldu. Festivalin üçüncü gününde otları tanıma ve toplama gezilerinden yemek atölyelerine, yabani ot ve bitkilerle beslenme seminerlerinden konserlere kadar bir çok…
View On WordPress
0 notes
Text
En güzel yemekler ve otlar yarıştı
En güzel yemekler ve otlar yarıştı
Doğadan toplanan yüzlerce türdeki otun tezgahlarda yerini aldığı 11’inci Alaçatı Ot Festivali’nde Çağla Şıkel’in sunduğu yarışmada en güzel yemekler ve otlar yarıştı. 120 çeşit ot toplanan yarışmada en güzel yemek ise ‘Labada Aşı’ oldu. Festivalin üçüncü gününde otları tanıma ve toplama gezilerinden yemek atölyelerine, yabani ot ve bitkilerle beslenme seminerlerinden konserlere kadar bir çok…
View On WordPress
0 notes
Photo
Kastamonu’da öyle güçlü bir doğa var ki… Başka bir maneviyat doluyor içimize burada… Bugünkü Kastamonu’da doğa hâla zengin, hava tertemiz, insanlar güzel ruhlu, konukseverlikler şahane. El değmemiş dağların, yeşilliklerin, taşların, kayalıkların, uzun dağ silsilelerinin yaşattığı doyumsuz huzuru iyice ruhumuza kazıdık! Yörenin yemek çeşitliliği de gözümüze çarpan noktalardan biri. Olağanüstü lezzetli mutfakları var. 812 çeşit yemek ve bunların 500 çeşidi sadece Kastamonu yöresine özgü yemekler… Bu kısım başka bir yazının konusu olsun. Batı Karadeniz’in rüzgârı yüzümüzü okşaya okşaya, insanı ürküten ve büyüleyen dağ geçitlerinden ilerliyorduk, hakkında epey konuşulan Valla Kanyonu’na gitmek için. Kastamonu köyleri birer vaha gibi görünüyordu uzaktan. Ormanların arasından geçerken yolda rastladığımız Kastamonu’lu kadınlar sırtlarında kış için odun taşıyorlardı. Valla Kanyonu’nun bulunduğu yerdeki Devrekani Çayı ile Kanlıçay’ın suladığı yemyeşil yamaçlar ve meyve ağaçları yeni ufuklar çıkarıyordu karşımıza. Öyle çok yabanıl kuşburnu ağacına rastladık ki sevgili okurlarımız. Kanyonun hemen yamacına konumlanmış Muratbaşı Köyü’nde hâlihazırda yaşayan iki-üç aileden, topladıkları kuşburunlarından satın aldık. Nasıl lezzetli tadı bu yabani kuşburnu çayının… Aracımızı park ettikten sonra, yayan yapıldak yola düşdük. Köyden kıymetli dostumuz rehber Tevfik yerel sıcak lehçesi ile bize eşlik ediyordu. Şehirlerin çılgın koşuşturması buralara sirayet etmemişti. Dağların ve dalga dalga uzanan çayırların sükûneti buradaki insanların içine işlemişti. Buradaki köyler gerçekten içinde yaşanmaya değer yerlerden. Gündelik meşgaleleri bir kenara bırakmışlar ve ortadan kaybolmakta olan komşuluk sanatını canlı tutuyorlardı. İki yanı ağaçlıklı yol kıvrıla kıvrıla yükseliyordu seyir terasına doğru. Aşağılarda da yeşil ekin tarlaları uzayıp gidiyordu. Bereketli tarlalar, çiçekli çayırlar arasından yürürken tellice mantarlarına, koç mantarlarına, kanlıca mantarlarına ve adını pek bilmediğimiz yabani mantarlara rastladık. Bu bereketli toprakları seyretmeye doyamıyorduk anlayacağınız üzere… Anılarımızın şimdiki safhası bir şükür hikâyesi. Valla Kanyonu’na mest olduk. Devamı 👇 (Kastamonu) https://www.instagram.com/p/CWQBCouMFdd/?utm_medium=tumblr
0 notes
Text
Bugün Başlayabileceğiniz En İyi Ek İşler
Tutumluluk yolunda olduğunuzda, banka hesabınızı doldurma mevzusunda temel olarak iki seçeneğiniz vardır: daha çok para kazanmak için giderleri kısaltabilirsiniz yada daha çok para kazanmayı deneyebilirsiniz. Her ikisini de yapmak, elbet, talebe kredilerinizi geri ödemek ya da hayalinizdeki dinlence için tutum etmek olsun, uzun vadeli finansal hedeflerinize yetişme şansınızı büyük seviyede artıracaktır. Yan bir iş bulmak, fazladan para kazanmak için mükemmel bir yoldur. Sadece en büyük sual ne tür bir işe başlamalısınız? Kelimenin tam anlamıyla binlerce seçenek var. Bazılarının girmesi nispeten kolaydır. Ötekiler yerden çıkmak için mühim vakit ve ufak işletme sermayesi gerektirir. İşte en iyi ek işler;
Yaşlılara Kişisel Asistan
Yaşlılar evlerini temizlemek, tekrardan dekore etmek, markete gitmek ve hatta yiyecek pişirmek için zorlanıyor. Bu temel görevlerde yaşlılara destek olarak fazladan gelir elde edebilirsiniz. Ne kadar kazanabilirsiniz? Bir çok yaşlı, harcamalarını dikkatle izliyor, bu yüzden kıdemli bir asistan olarak saatte ortalama 30 ila 50 TL kazanmayı planlayın. Sadece haftada birkaç kez birkaç yaşlıya yardım etmek en azından bütçenize ufak bir dolgu ekleyebilir.
Yiyecek Servisi
Servis işletmesi 70 milyar dolarlık bir sektör. Evet, daha çok insan evde para kazanmak için yiyecek pişiriyor, sadece hala sıhhatli ve leziz yemekler pişirmek için zamanları olmayan oldukca sayıda meşgul aile ve ustalaşmış var. Mutfakta iyiseniz, yan tarafta yiyecek için mükemmel para kazanabilirsiniz. Tam bir yiyecek yelpazesi sunmak istemiyorsanız, niçin tek bir şeye odaklanmıyorsunuz? Mesela, ev yapımı gurme kurabiyeleri satan oldukca sayıda dükkan var.
Peyzaj ve Bahçe İşleri
Dışarıda olmayı, çiçek dikmeyi ve yabani otları çekmeyi seviyor musun? Birçok insan bunu bir angarya olarak görür, sadece ötekiler bahçe işi ve dikim yapmayı sever. Bu sizseniz, o vakit yanda bir peyzaj ve bahçe işleri başlatmayı düşünebilirsiniz. Nebat çiçek ve çalıları tasarlamayı, çim biçmeyi, yabani otları çekmeyi ve yaprakları tırmıklamayı önerebilirsiniz.
Yaratıcılığınızı Satın
T-shirt çizmeyi yada tasarlamayı seviyor musunuz? Kreasyonlarınızı niçin büyük bir gelire dönüştürmüyorsunuz? Tasarım siteler tüm zor işleri halleder; baskı ve nakliye yapıyorlar, tek yapmanız ihtiyaç duyulan tasarımı sunmak. Ne yapabilir ve pazarlayabilirsiniz? Tişörtler, kupalar, çantalar, ayakkabılar, kaykaylar ve daha fazlası. Süper havalı ve hakikaten bağımlılık yapabilir! Konu Dışı Ancak Bu Konulara Bakın Girişimcilik nedir��Bir girişimci, verimli bir iş fırsatından yararlanmak İçin yalnızca tespit etmek ve inisiyatif alabilmekla ve bir iş makinesinin esasını oluşturmakla ilgilenmez , aynı vakitte girişimciler aynı vakitte karar alma organları olarak da hareket ederler. Konu Dışı Olucak Ancak akıllı teknoloji yazımızı okumanızı tavsiye ederiz. Nasıl Bir girişimci olunur ticari işletmenin yönetimi ve yönetimi ile alakalı bütün mühim kararları verme sorumluluğu onlara ait olmasından, girişimcilerin son derece mantıklı karar vericiler olmaları lazım olur. Kim Ne Kadar Maaş Alıyor - Hemşire Maaşı Ne Kadar Oldu Hangi Hemşireler Kaç TL Maaşlar Alıyorlar? Hemşire Maaşı Ne Kadar Oldu Hangi Hemşireler Kaç TL Maaşlar Alıyorlar? - Doktor Maaşları Hangi Doktor Ne Kadar Maaş Alıyor Doktor Maaşları Hangi Doktor Ne Kadar Maaş Alıyor yeni işler web sitemiz - Öğretmenlik Maaşları Kıdem Yılına Göre Maaş Öğretmenlik Maaşları Kıdem Yılına Göre Maaş yeni işler web sitemiz daha detay için tıkla - Emekli Maaşı Hesaplama Nasıl Oluyor Emekli Maaşı Hesaplama Nasıl Oluyor yeni işler web sitemiz Read the full article
0 notes
Link
D-Resort Ayvalık Murat Reis, yenilediği iki mekanı Olives ve Murat Reis Kitchen’da gurme lezzetleriyle unutulmaz bir deneyim yaşatıyor. Kuzey Ege mutfak kültürünün ağırlıkta olduğu D-Resort Ayvalık Murat Reis, deniz manzaralı, büyüleyici ambiyansında, yenilenen Olives ve sahile uzanan Murat Reis Kitchen ile şimdiye kadar tattıklarınızın çok ötesinde mezelerini sunmaya devam ediyor. Olives restoranında zeytinyağlı yöresel lezzetleri, Ege ve Yunan mezelerinin yanı sıra yine et ve balık yemeklerini set menü konseptiyle sunuyor. Denize sıfır konumdaki Murat Reis Kitchen ise öğle saatlerinde hafif yemekler ve atıştırmalıklarla; akşam menüsünde ise Akdeniz mutfağının seçme lezzetleri ve tümüyle yörenin ürünleriyle hazırlanarak özgün dokunuşlarla modernize edilen üç farklı menüyle hizmet veriyor. Ayrıca yörenin ilk ve tek sushi menüsünü deneyimleme imkânı da Murat Reis Kitchen da… Yörenin yabani otları ve yine yörenin koyunlarından elde edilen sütlerle yapılan karamelize koyun yoğurduyla servis edilen Cunda Kebabı ve Arap Saçlı Kuzu Güveci imza tatların sadece ikisi… Murat Reis Kitchen Bar da ise imza kokteyller eşliğinde bölgenin en güzel gün batımlarından birini deneyimleyebilirsiniz. Bu sezonun kokteyli ise “No 10 Special, Blighty” olarak ön plana çıkıyor. www.dresortayvalik.com
0 notes
Text
Uzun Süreler Saklayabileceğiniz Bozulmayan Gıda Ürünleri
Pek fazla bilinmese de kimi gıda ürünleri neredeyse sonsuza dek saklanabilme ve uzun süre boyunca bozulmama unsurlarına sahiptir. Dolayısıyla bu ürünleri evinizin kilerinde saklayabilir ve yıllar sonra açtığınızda yeni üretilmiş gibi gönül rahatlığı ile tüketebilirsiniz. Hem de tadından eser bile kaybetmeden… Peki ya bozulmayan bu gıdalar hangileri? Gelin hep birlikte inceleyelim…
1. Bal
Pek çok derde deva olarak bildiğimiz bal, sağlıklı ve doğal bir tatlandırıcı çeşididir. Saymakla bitmeyecek yararları olan balın kanser riskini azalttığı, cilt hastalıklarını iyileştirdiği, vücuda vitamin ve mineral sağladığı gibi çeşitli faydaları vardır. Hatta öyle ki düzenli olarak bal tüketildiği taktirde saçlarınızdaki kepeklerden kurtulabilir, öksürük sıkıntılarınızı azaltabilir ve daha rahat bir uyku çekebilirsiniz. Tüm bunların yanı sıra bal harikulade bir enerji arttırıcı olarak da bilinmektedir.
2. Tuz
Sağlık açısından biraz tartı��malı bir gıda ürünü olan tuz, yemeklerin lezzetini arttırmak adına ölçülü kullanıldığı taktirde gayet şahane sonuçlar ortaya koyabiliyor. Evinize aldığınız tuzu serin ve kuru bir bölgede tutarsanız uzun yıllar boyunca aynı ürünle büyük bir randıman alabilirsiniz.
3. Sirke
Uzun yıllardır dezenfekte giderme amacıyla tercih edilen sirke, bit temizleme, çeşitli enfeksiyonların giderilmesi ya da yaraları iyileştirmek amacıyla sıklıkla tercih edilir. Bunun dışında elbette kimi yemekler için sirke olmazsa olmazlardan bir tanesidir. Bir sirkeyi yıllar boyunca hiç bozulmadan evinizde saklayabilirsiniz.
4. Kuru Baklagiller
Nohut, fasulye, kırmızı mercimek, bakla, bezelye, börülce gibi kuru baklagiller ailesinde yer alan gıda ürünleri de uygun bir ambalaj ile uzun süreler bozulmada riski olmaksızın saklanabilme özelliği taşımaktadır.
5. Şeker
Uygun miktarlarda tüketildiği taktirde iyi bir enerji verici gıda ürünü olarak destek veren şekerler çok ama çok uzun süreler boyunca hiçbir problem olmadan saklanabilir. Şeker konusunda dikkat etmeniz gereken tek nokta, ne kadar tüketeceğiniz olmalıdır. Zira fazla miktarda alınan şeker, yağa dönüşerek vücutta toplanma tehlikesi taşır.
6. Pirinç
Beyaz, yabani, Arborio, yasemin ve basmati gibi henüz pişirilmemiş pirinç türleri dilediğiniz kadar buzdolabında, derin dondurucu ya da çekmece raflarında uygun bir şekilde saklanabilir. Tadında ve görüntüsünde hiçbir değişiklik olmadan seneler sonra bile afiyetle tüketilir. Read the full article
0 notes