#yılın en iyi senaristi
Explore tagged Tumblr posts
omergurkansimsek · 2 years ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
1 note · View note
yeterinceiyilesmistim · 3 years ago
Text
Ex Machina
Tumblr media
Giriş ve gelişmesiyle beni benden alan, sonunda ise “yapma be abi” dedirten, kült olacakken yaptığı major hatalarla direkten dönen film. Sağ olsun “filmloverss” da çok yerinde bir inceleme yapmış, benim daha üzerine bir şey söylememe gerek kalmamış. Merak edenler https://filmloverss.com/ex-machina/ buradan okusun. Linkin başına gelebilecek olası bir halel için de şuracığa kopyalayıvereyim.
“28 Gün Sonra – 28 Days Later filminin senaristi olarak ilk deneyimine karşın inanılmaz bir başarı gösteren Alex Garland’ın, yine senaryosunu kendisinin yazdığı ilk filmi Ex Machina; bu yılın ilgi çeken bilimkurgu filmlerinden biri. Özellikle katıldığı festivallerde aldığı övgülerle, blockbuster yapımlarından ayrı bir konumda öne çıkan filmin en önemli özelliklerinden ve de başarılarından biri de bu bağımsız tavrı hiç kuşkusuz.
Son dönemlerde, sırtını görsel efektlere dayayarak epik bir anlatı oluşturmaya meyil eden bilimkurgu filmlerinin katlanarak arttığını düşündüğümüzde; Ex Machina gibi, orijinal bir hikayeyi hakkıyla işleyen yapımlara da hasret kaldık. Hele ki filmin; daha önce sıkça işlenen bir temayı ele almasına karşın yenilikçi bir tavır takınması, hiç kuşkusuz türün takipçileri için kült statüsüne işaret ediyor. Bir yapay zeka deneyi ve yapay zekanın insanla olan ilişkisi genel çerçevesinde oluşturulan Ex Machina, ilk aşamada Kubrick’in 2001: Space Odeyssey’inden Ridleyy Scott’ın Blade Runner’ına uzanan geniş bir tarihsel alanı da kendisine zemin olarak kullanıyor. Özellikle de final sahnesi, bu filmlerden çıkarılmış olan bazı dersler neticesinde kendi yoluna çizme amacını taşıyan anlamlar barındırıyor desek yanlış olmaz.
Çok küçük yaşta kodlarını yazdığı bir arama motorunun sahibi olan Nathan, akıl almaz zenginliği ile yapay zekanın yaratılmasına yönelmiştir. Bir yarışma ile seçilen Caleb de, onun ürettiği bu zekayı Turing testine tabii tutmak için onun gizli araştırma üssüne gelir. İşte filmin geri kalanı da tamamen bu üste geçer. Yukarıda saydığımız zemin niteliğindeki filmlerin epik anlatısının oldukça dışında, minimal bir tarzla yola çıkan Ex Machina; buna karşın özellikle sanat yönetimi ve görsel kompozisyonlardaki ustalıklı yaklaşımla oldukça başarılı bir anlatı sunmayı başarmış. Dediğimiz gibi, burada önceki filmlerden çıkarılan dersler de önemli. Sonuçta yönetmen, daha önce aynı konuyu işleyen yüzlerce film izlemiş olan seyircinin neyi bilip neyi merak edeceğini iyi çözümlemiş. Bu açıdan belli başlı mekanlarda geçmesine karşın, filmin tüm yükünü sırtlayan senaryo; akıllıca yaratılmış gerilim hamleleriyle doğabilecek belli başlı handikapların önüne geçiyor.
Ayrıca bu noktada belirtmek gerek ki, Ex Machina’nın; özellikle içinde bulunduğumuz iletişim çağını düşündüğümüzde, bazı güncel meselelere dönük atıfları filmin en güçlü noktalarını oluşturuyor. Arama motorlarının kullanıcıların bilgilerini nasıl manipüle ettiğinden, elektronik cihazların; bazı iktidar odaklı çevreler tarafından nasıl da kötü amaçlı kullanıldığına değin birçok güncel konuya özellikle parmak basıyor Ex Machina. Elbette bunları kuru kuruya ortaya atmayıp, hikayenin bütünlüğüne yediriyor olması buradaki en önemli mesele.
Ama bu saydığımız başarılı yaklaşımlara karşın özellikle iki konuda film, tam anlamıyla tepetaklak oluyor. İlk olarak eksiksiz bir deha sıfatıyla yaratılmış Nathan’ın, özellikle filmin sonlarına doğru oluşturulmak istenen epik anlatı adına; bir anda ilkokul zeka seviyesine düşmesi gibi inanılmaz absürt mantık hataları bekliyor izleyiciyi filmde. Genellikle finalde ters köşe yapmak ya da belli bir ideolojiye kayacak ölçüde didaktik söylem geliştirmek adına mantıksal tutarlılığın yok sayıldığı onlarca ikinci sınıf filmle karşılaşmışızdır. Ama yukarıda saydığımız başarıları düşündüğümüzde kült statüsüne dönük olarak vurgu yaptığımız bir filmde böylesine basit hataların ortaya çıkmış olması gerçekten beklenmedik bir durum.
İkinci olaraksa; muhtemelen görücüye çıktıktan sonra hakkında uzun uzun incelemelerin yazılacağı sembolik anlatılar oluşturuyormuş izlenimi verme çabası, Ex Machina’nın başarısını iyiden iyiye düşürüyor. Yapay zekaya sahip robota Ava (Havva) adının verilmesi, Pollock’un tablosunun anlamını kör göze parmak derecesinde aptala anlatılır gibi açıklanması, Platon’un mağara alegorisine işaret edilmek için yerli yersiz buna dönük atıfların yapılması gibi; esasında sembolik gözüken ama onun metafora dayanan ikili anlamını didaktiklik ile tamamen yıkan bir anlatı oluşturuyor Ex Machina. Hal böyle olunca da ortada ne sembol kalıyor ne de metaforik bir anlatı. Bu açıdan filmle ilgili olarak gerek Havva üzerinden varoluşçu, gerekse Pollock’un tablosu üzerinden olasılık üzerine yapılması muhtemel incelemelere yol veriyor film esasında. Ama bu sembolik bir anlatı olmadan, doğrudan anlatılıyor. Haliyle de bu incelemelerin, filmin alt metnine yönelik tüm vurguları kaybolmuş oluyor. Yani dememiz o ki; Ex Machina ile ilgili olarak, Oedipus kompleksinden mağara alegorisine dek birçok noktada analiz yapmak mümkün olsa da bu tavır nedeniyle her şey kendisini fazlasıyla ortaya koyuyor.
Bu bahsettiğimiz meseleler üzerinden baktığımızda Ex Machina, kült olabilecek derecede orijinal bir bakışla yola çıkmasına karşın; meseleyi çok basite indirgeyen banal göndermelerle ve derdini aşırı didaktik bir şekilde anlatmasıyla yolundan sapıyor. Bu noktada, türün sevenleri için bahsettiğimiz olumsuz özellikler yadsınıp, mantık hataları da belli bir noktaya değin sineye çekildiğinde oldukça etkileyici ve de keyifli bir anlatı sunacağına şüphe yok. Ama yine de yıllar sonra, yapay zeka dendiğinde sinefillerin aklına gelecek ilk filmlerden biri olmayacaktır.”
Son olarak filmin çekildiği yere hayran olmayan kalmamıştır diye düşünüyorum, kendisi Norveç’te bir otel olup yeterince NOK’u olanları https://juvet.com/ buracıkta bekliyor.
1 note · View note
mevcutbilgi · 2 years ago
Text
1. MevcutBilgi Yılın En'leri Ödülleri Kazananları
1. MevcutBilgi Yılın En’leri Ödülleri Kazananları
1. MevcutBilgi Yılın En’leri Ödülleri Oylaması Sonuçlandı! İşte Sonuçlar: Yılın En İyi Kadın Oyuncusu Yılın En İyi Erkek Oyuncusu Yılın En İyi Çocuk Oyuncusu Yılın En İyi Erkek Haber Sunucusu Yılın En İyi Kadın Haber Sunucusu Yılın En İyi Haber Programı Yılın En İyi Televizyon Kanalı Yılın En İyi Magazin Programı Yılın En İyi Yarışma Programı Yılın En İyi Senaristi Yılın En İyi…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
mansetmalatya · 5 years ago
Text
ALTIN ÇINAR”LAR SAHİPLERİNİ BULDU
Tumblr media
Talas Belediyesi ev sahipliğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü destekleriyle, Anadolu Sinemacılar Derneği tarafından ve Kadir Turna direktörlüğünde 28 Kasım-1 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilen 7. Kayseri Film Festivali, ERÜ Sabancı Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen ödül töreniyle sona erdi. Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda, 'Saf' filmindeki rolüyle Saadet Işıl Aksoy "En İyi Kadın Oyuncu" seçilirken; "En İyi Erkek Oyuncu Ödülü" ise 'Küçük Şeyler' filmindeki rolüyle Alican Yücesoy'un oldu. Görkemli Ödül Töreni ERÜ Sabancı Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen 7. Kayseri Film Festivali kapanış töreninde sahneye ilk olarak festival direktörü Kadir Turna geldi. Turna, "Her sene iyi niyetle güzel hayallerle çalışmaya başlayan bir festivaliz. Oldukça yoğun bir sürecin ardından festivali tamamlıyor olmanın gururunu yaşıyoruz. Acısıyla, tatlısıyla bugün bir festivali geride bırakıyoruz. Üzülenler, sevinenler, her festivalde olduğu gibi polemikler, tartışmalar oldu ama bildiğiniz üzere festivaller zaten bütün zıt duyguların bir arada yaşandığı ortamlardır. Bir bakıma bu tartışmalar ve polemikler sinema sektörünü zamanla olgunlaştıran sürece dönüştürür. Kuşkusuz, kazanan her zaman Türk Sineması olacaktır. Yedi yıldır birbirinden değerli sinemacıları Kayseri'de buluşturan festivalimiz, bundan sonra da aynı heyecanla bu buluşmaya ev sahipliği yapmaya devam edecektir. Teşekkürlerin ne kadar önemli olduğunu insan böyle zamanlarda anlıyor" ifadelerini kullandı ve Talas Belediyesi başta olmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Anadolu Sinemacılar Derneği, festival ekibi ve festival süresince salonları dolduran tüm Kayseri halkı ve sinemaseverlere teşekkür etti. Sinemacılar Festivale Sahip Çıktı Festivalin açılış konuşmasının ardından sahneye çıkan ve festivalin danışmanlığını yürüten Burçak Evren de son derece önemli mesajlar dile getirdi. Kayseri Film Festivali'nin butik bir festival olduğunu dile getiren Evren, hedeflerinin büyük bir festival değil saygın bir festival olmak olduğunun altını çizdi. Festivalin önemine dair açıklamalarda bulunan Burçak, sözlerini "İnsan festival boyunca hiç karşılaşmadığı durumlarla da karşı karşıya gelebiliyor. Bakıyorsunuz aynı yönetmenin aynı filmi yarıştığı başka festivallerde aynı koşullarda oynuyor ama Kayseri'ye gelince isteklerde bulunuyorlar. Kusura bakmasınlar ama bu festival, hiçbir grubun temsilcisi değildir ve festivalimiz ilkelere bağlı olup bunlara göre hareket ederek herkese eşit mesafede davranır. İlkelerden ödün vermemiz kesinlikle kabul edilemez bir durumdur ve hiçbir yönetmenin isteklerini diğer yönetmenleri ezerek yapmayız. Her yönetmene her koşulda eşit olarak değer vermek zorundayız. Bu festivale katılanlar, katılmayanlar, katılıp da dönenler, övgü düzenlerin hepsi kabulümüzdür çünkü bu festival bizim festivalimiz değil, sanatçıların festivalidir" şeklinde sürdürdü. Ulusal Belgesel Yarışması'nda ödül kazanan Burcu Esenç ve Cantekin Cantez, belgeseli bir çocuğu varmış gibi hissettiğini söyleyip çocuğunun eşit koşullarda ve hiçbir lobiye ait olmadan yarıştırılmasını istediğini söyledi ve Kayseri Film Festivali'nde yer alan tüm jüri üyelerine tüm yönetmenlere eşit derecede davrandıkları için teşekkürlerini iletti. Sahneye ödül takdim etmek için çıkan Ulusal Yarışma jüri üyesi İpek Tuzcuoğlu da festivalde jürinin mesleki birikimine saygı gösteren yapımcı, yönetmen ve oyuncular adına teşekkürlerini sundu. Kapan filmiyle ödül kazanan Seyid Çolak'ın ilettiği mesajda da "Biz sinemacılar zor şartlar altında alın teri akıtarak çektiğimiz bu filmleri her şeyden önce izleyiciye ulaşması için çekiyoruz. Seyircisiz bir sinemaya inanmıyoruz ve seyirciyle buluşmak, film çekme sürecinin en anlamlı sürecidir. Bizim tek derdimiz yarışmak ve kendimizi jüriye beğendirmek değil. Filmlerimizi yalnızca ödüller, jüriler ve festivaller için yapmıyoruz. Bizim asıl amacımız seyirciyle buluşmaktır ve her sinemacı da bunun kıymetini bilir ve bilmelidir. Festivallerin yaşaması, ayakta kalması ve nefes alması için sinemacıların sorumluluğu herkesten daha fazladır" ifadeleri yer aldı. Belgesel ve Kısa Metrajda Ödüller Sahiplerini Buldu Ulusal Belgesel Film Yarışması'nı kazanan ve 5.000 TL'lik ödülün sahibi "Bir zamanlar bir dilin yaşayışına ilişkin hüzünlü süreci ayrıntılarıyla araştırıp dilin niteliğini de gerçekçi yaklaşımıyla belgeleyerek sergilediği" olarak belirtilen gerekçeyle Burcu Esenç ve Cantekin Cantez’in yönettiği Bir Rüya Gördüm filminin oldu. Ulusal Belgesel kategorisinde "Jüri Özel Ödülü" ise Sinan Bal'ın yönetmenlik koltuğunda oturduğu Olmaz Dediler Oldu filmine gitti. Ulusal Kısa Metraj Yarışması'nın kazananı ve 5.000 TL'lik ödülün sahibi "Toplumda bir merkez tarafından doğruluğu sınanmadan empoze edilen halkların geçiciliğini ve göreliliğini anlatması, bu normları sorgulamaya yönelik oluşan kolektif şiddeti ve linç etme şevkini resmetme başarısı sebebiyle" Alican Yücesoy'un yönettiği Taş filminin oldu. Yarışmayı kazanan filmin yönetmeni Alican Yücesoy'a ödülünü, yarışma jürisinde yer alan Bulut Reyhanoğlu, Vuslat Saraçoğlu ve Emre Kızılırmak takdim etti. Ulusal Yarışma, En İyi Film; OMAR VE BİZ Festivalde bu yılın Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nın kazananları, Altın Çınar Ödülleri'ni birbirinden değerli isimlerden aldılar. Ulusal Yarışma En İyi Film Ödülü'nü açıklamak için sahneye jüri başkanı Abdullah Oğuz geldi. En İyi Film Ödülü'ne Maryna Er Gorbach ile Mehmet Bahadır Er'in yönettiği 'Omar ve Biz' filmi layık görüldü. Film ekibine ödülü ise Talas Belediye Başkanı ve Festival Başkanı Mustafa Yalçın, Talas Kaymakamı Zekeriya Güney ve Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar takdim etti. 'En İyi Yönetmen Altın Çınar Ödülü'ne 'Omar ve Biz' filmiyle Maryna Er Gorbach ile Mehmet Bahadır Er layık görüldü. Ödülü Ulusal Yarışma jüri başkanı ve yönetmen Abdullah Oğuz takdim etti. 'Saf' filmi ile Ulusal Yarışma'da 'En İyi Kadın Oyuncu Altın Çınar' ödülünü Saadet Işıl Aksoy alırken, 'En İyi Erkek Oyuncu Altın Çınar' ödülü 'Küçük Şeyler' filmindeki rolüyle Alican Yücesoy'un oldu. Alican Yücesoy ödülünü oyuncu ve Ulusal Yarışma jüri üyesi İpek Tuzcuoğlu'nun elinden aldı. Yarışmadaki 'En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu' ödülünü 'Peri' filmindeki performansıyla Özay Fecht'in olurken, 'En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu' ise 'Dilsiz' filmindeki rolüyle Emin Gürsoy'un oldu. 'Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması Jüri Özel Ödülü'nün sahibi oyuncu kadrosunda Denizhan Akbaba, Elif Sevinç, Özgür Civelek ve Kaan Alp Dayı'nın yer aldığı 'Peri' filminin oldu. Filmin oyuncularına ödüllerini Ulusal Yarışma jüri üyesi Görkem Yeltan takdim etti. 'Elia Kazan Jüri Özel Ödülü'nün sahibi ise Seyid Çolak'ın yönetmenliğini yaptığı Kapan filminin oldu. Ödülü, oyuncu Ufuk Bayraktar takdim etti. 'En İyi Senaryo Altın Çınar Ödülü' ise 'Küçük Şeyler' filminin senaristi Kıvanç Sezer'in oldu. Kıvanç Sezer'in katılamadığı törende ödülü Burçak Evren'in elinden Alican Yücesoy teslim aldı. 'En İyi Kurgu Altın Çınar Ödülü', 'Saf' filmi ile Evren Luş'un oldu. Ödülü, kurgu yönetmeni Mustafa Preşeva takdim etti. 'En İyi Görüntü Yönetmeni Altın Çınar Ödülü ise 'Dilsiz' filmi ile Andreas Sinanos ve 'Kovan' filmi ile Serdar Ünlütürkarasında paylaştırıldı. Ödüllerin sahiplerine Altın Çınar heykelcikleri görüntü yönetmeni ve Ulusal Yarışma jüri üyesi Gökhan Atılmış tarafından verildi. Ödül gecesinde 'Yücel Çakmaklı Halk Ödülü' ise Can Evrenol'un yönettiği 'Peri' filminin oldu. Evrenol, ödülünü Suna Yıldızoğlu'nun elinden aldı. 7. KAYSERİ FİLM FESTİVALİ ÖDÜLLERİ ULUSAL UZUN METRAJ FİLM YARIŞMASI YÜCEL ÇAKMAKLI HALK ÖDÜLÜ ALTIN ÇINAR HEYKELCİĞİ: PERİ – CAN EVRENOL JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ ALTIN ÇINAR HEYKELCİĞİ: PERİ – DENİZHAN AKBABA / ELİF SEVİNÇ / ÖZGÜR CİVELEK / KAAN ALP DAYI EN İYİ KURGU ALTIN ÇINAR HEYKELCİĞİ: SAF – EVREN LUŞ EN İYİ GÖRÜNTÜ ALTIN ÇINAR HEYKELCİĞİ: DİLSİZ – ANDREAS SİNANOS / KOVAN – SERDAR ÜNLÜTÜRK EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU ALTIN ÇINAR HEYKELCİĞİ: DİLSİZ – EMİN GÜRSOY EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU ALTIN ÇINAR HEYKELCİĞİ: PERİ – ÖZAY FECHT EN İYİ ERKEK OYUNCU ALTIN ÇINAR HEYKELCİĞİ: KÜÇÜK ŞEYLER – ALİCAN YÜCESOY EN İYİ KADIN OYUNCU ALTIN ÇINAR HEYKELCİĞİ: SAF – SAADET IŞIL AKSOY EN İYİ SENARYO ALTIN ÇINAR HEYKELCİĞİ: KÜÇÜK ŞEYLER – KIVANÇ SEZER ELİA KAZAN ÖZEL ÖDÜLÜ ALTIN ÇINAR HEYKELCİĞİ: KAPAN – SEYİD ÇOLAK EN İYİ YÖNETMEN ALTIN ÇINAR HEYKELCİĞİ: OMAR VE BİZ – MARYNA ER GORBACH / MEHMET BAHADIR ER EN İYİ FİLM ALTIN ÇINAR HEYKELCİĞİ: OMAR VE BİZ – MARYNA ER GORBACH / MEHMET BAHADIR ER ULUSAL KISA FİLM YARIŞMASI EN İYİ FİLM ÖDÜLÜ ALTIN ÇINAR HEYKELCİĞİ: TAŞ – ALİCAN YÜCESOY ULUSAL BELGESEL FİLM YARIŞMASI EN İYİ FİLM ÖDÜLÜ ALTIN ÇINAR HEYKELCİĞİ: BİR RÜYA GÖRDÜM – BURCU ESENÇ & CANTEKİN CANTEZ JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ: OLMAZ DEDİLER OLDU – SİNAN BAL Read the full article
0 notes
haberoldu-blog · 6 years ago
Text
Boğaziçi Film Festivali yarın başlıyor
https://haberoldu.com/bogazici-film-festivali-yarin-basliyor
Boğaziçi Film Festivali yarın başlıyor
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla, Uluslararası Boğaziçi Sinema Derneği ve İstanbul Medya Akademisi tarafından düzenlenen 6. Boğaziçi Film Festivali, yarın (26 Ekim) başlıyor. 3 Kasım’a dek sürecek festival, Türkiye ve dünya sinemasının en yeni örneklerini ve usta isimlerini İstanbullu sinemaseverlerle buluşturacak.
Festivali “İhtiyar Adam ve Silah” açıyor!
    6. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali’nin Açılış Filmi, Oscarlı aktör Robert Redford’un başrolünde olduğu ve şimdiden Oscar kulislerinde adı sıkça anılan “The Old Man & The Gun / İhtiyar Adam ve Silah” olacak ve film, Türkiye’de ilk kez Boğaziçi Film Festivali’nin 26 Ekim Cuma akşamı Grand Pera’da gerçekleşecek açılışında sinemaseverlerle buluşacak.
Dünyanın Sineması burada!
Boğaziçi Film Festivali’nin yılın beklenen filmlerinin Türkiye ve İstanbul galalarına ev sahipliği yapan Dünya Sineması bölümünde ayrıca; Mısırlı A.B. Shawky’nin ilk uzun metraj filmi de olan ve bu yıl Caes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışan “Yomeddine / Karar Anı”; “Feed Me with Your Words” (2012) ile tanıdığımız Sloven yönetmen Martin Turk’ün yazıp yönettiği ve dünya prömiyerini Saraybosna’da yapan “A Good Day’s Work / Kısa Günün Kârı”, Yönetmenlerin Dört Günü bölümünde yarıştığı Caes’da Hollywood Reporter tarafından “Festivalin gizli hazinesi” olarak ilan edilen ve sürükleyici görüntüleriyle seyircide adeta Zen etkisi yaratan Zhang Ming filmi “The Pluto Moment / Plüton Serüveni” ve Romen sinemasının önde gelen yönetmenlerinden Radu Jude’un Karlovy Vary’de En İyi Film seçilen son filmi “I Do Not Care If We Go Down In History As Barbarians / Tarihe Barbarlar Olarak Geçsek Ne Olur Sanki!” de gösterilecek.
Dünya Sineması bölümünün heyecan uyandıran filmlerinden biri de, dünya prömiyerini Toronto Film Festivali’nde gerçekleştiren ve Oscar kulislerinde özellikle oyuncuların şansının yüksek oluşuyla çokça konuşulan “Beautiful Boy” olacak. Yapımcılığını Brad Pitt’in üstlendiği, yönetmen koltuğuna ise “The Broken Circle Breakdown” (2012), “The Misfortunates” (2009) ve “Belgica (2016) filmlerinin yönetmeni Felix Van Groeningen’in oturduğu drama, uyuşturucu bağımlısı oğluyla yüzleşen bir babanın gerçekte de yaşanmış hikâyesini anlatıyor. 2008 yılında yayınlanan “Beautiful Boy: A Father’s Journey Through His Son’s Addiction” adlı kitaptan uyarlanan “Beautiful Boy”, Steve Carell’ın ve geçen yıl “Call Me By Your Name” (2017) ile büyük bir başarı kazanan Timothée Chalamet’nin Altın Küre’yi ve Oscar’ı hak eden performanslarına tanık olmak isteyenleri bekliyor.
Ulusal sinemaya para ödülü
Boğaziçi Film Festivali’nin ulusal ve uluslararası yarışmaları bir kez daha son bir yılın en iyilerini bir araya getiren özel seçkisiyle İstanbul’da yarışma heyecanı yaşatacak. Yılın en iyi yerli yapımlarını özel bir seçkide buluşturan Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda bir film 100.000 TL değerindeki Büyük Ödül’e ulaşırken, Ulusal Kısa Kurmaca ve Belgesel Film Yarışması’nda 18 film toplam 50.000 TL değerindeki ödüller için yarışacak.
90’ların kült filmlerinden “Gemide”nin yönetmeni, “Laleli’de Bir Azize”nin yazarı olarak tanıdığımız, ardından çektiği “Dar Alanda Kısa Paslaşmalar”, “Maruf”, “Barda” filmleriyle bir çok ödül toplamış Serdar Akar’ın başkanı olduğu ve “Kırık Kanatlar”, “Ömre Bedel”, “Kaçak”, “Umuda Kelepçe Vurulmaz” gibi televizyon dizilerinin ve “Sen Ne Dilersen”, “Türkan”, “Nokta”, “Kendime İyi Bak” filmlerinin oyuncusu Begüm Birgören, “Her Şey Aşktan”, “Acı Tatlı Ekşi”nin yanı sıra, geçen yıl Boğaziçi Film Festivali’nde En İyi Film Ödülü’nü kazanmış “Misafir” filmlerinin yönetmeni Andaç Haznedaroğlu, “Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi” adlı televizyon dizisinin ve “Behzat Ç. Ankara Yanıyor” filminin senaristi Ercan Mehmet Erdem ile “Gemide”, “Gönderilmemiş Mektuplar” ve “Anlat İstanbul” filmlerinin görüntü yönetmeni Mehmet Aksın’dan oluşan Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması jürisi yılın en iyi yerli filmini seçecek.
Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda En İyi Film seçilen yapım 100.000 TL değerindeki Büyük Ödül’ü alırken, “En İyi Yönetmen”, “En İyi Erkek Oyuncu”, “En İyi Kadın Oyuncu”, “En İyi Senaryo”, “En İyi Görüntü Yönetmeni” ve “En İyi Kurgu” dallarında da para ödülleri verilecek.
İlk kez Boğaziçi’nde!
Festivalde bu yıl 10 film jüri karşısına çıkacak ve Banu Sıvacı’nın “Güvercin”, Burak Çevik’in “Tuzdan Kaide”, Cafer Özgül’ün “Sükut Evi”, Mahmut Fazıl Coşkun’un “Anons”, Murat Düzgünoğlu’nun “Halef”, Özkan Çelik’in “Babamın Kemikleri”, Ramin Matin’in “Son Çıkış”, Sefa Öztürk’ün “Güven”, Semir Aslanyürek’in “Kaos” ve Vuslat Saraçoğlu’nun “Borç” adlı filmleri yarışacak.
Cafer Özgül’ün “Sükut Evi” adlı filmi dünya prömiyerini festival kapsamında yaparken, Ramin Matin’in Tokyo Uluslararası Film Festivali’nde dünya prömiyerini yaptığı filmi “Son Çıkış”, Türkiye’de ilk kez Boğaziçi Film Festivali’nde gösterilecek. Yarışmada ayrıca, “Anons”, “Babamın Kemikleri”, “Güven” ve “Kaos” da İstanbul prömiyerlerini festivalde yapıyor olacak.
Bağımsız sinemaya destek
Festivalin bu yılki yeniliklerinden biri de Film Yapımcıları Meslek Birliği (FİYAB) tarafından verilecek FİYAB Yapımcı Ödülü olacak. Metin Tunçtürk, Nazif Tunç ve Sinan Sertel’den oluşan jüri, Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda yer alan, ilk ya da ikinci filmini çekmiş yapımcıları değerlendirecek ve 10.000 TL değerindeki FİYAB Yapımcı Ödülü’nü verecek. Zor koşullarda film yapma becerisi gösteren, bütçesinden çekimine filmin tüm süreçlerini başarıyla yürüten bir yapımcının kazanacağı ödül, bağımsız sinemaya destek olmayı amaçlıyor.
Kaynak: HABER7.COM
0 notes
istandistmag · 6 years ago
Text
Ghost The Musical Zorlu PSM Ana Tiyatro’da!
Hollywood tarihinin kuşkusuz en sevilen aşk hikayelerinden biri olan Ghost’un (Hayalet) sahne versiyonu Ghost the Musical, 19 Ekim – 4 Kasım tarihleri aras��nda 21 performans ile Zorlu PSM’de.
1990 yapımı Jerry Zucker filmi Ghost (Hayalet), New York’lu genç çift Sam ve Molly’nin bir gece Sam’in bıçaklanarak öldürülmesi sonucu başlayan gizemli hikayesini anlatıyor. Başrollerinde Patrick Swayze, Demi Moore ve Whoopi Goldberg’in yer aldığı Ghost vizyona girdiği sene en yüksek gişe hasılatı yapan film oldu. En İyi Film dahil olmak üzere 5 dalda aday gösterildiği 63. Akademi Ödülleri’nde film,  Whoopi Goldberg’e En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü kazandırırken filmin senaristi Bruce Joel Robin’e de En İyi Orijinal Senaryo ödülünü getirmiştir. BAFTA ve Altın Küre gibi ödül törenlerinden de eli boş dönmeyen film, sinema tarihinde kendisine önemli bir yer edinmeyi başardı.
2011 yılında Manchester Opera House’da prömiyerini yapan Ghost Müzikali, yönetmen koltuğunda Tony ödüllü Matthew Warchus, başrollerinde Richard Fleeshman ve Caissie Levy ile perdelerini açtı. 1990 yapımı filmin senaristi Bruce Joel Robin’in metni, Dave Stewart ve Glen Ballard’ın da müziği ve şarkı sözleriyle Ghost Müzikali, aynı yılın Temmuz ayında Londra West End’de Piccadilly Tiyatrosu’nda perdelerini açtı. Görsel efektleriyle eleştirmenlerden övgü toplamayı başaran prodüksiyon 2012’de Broadway’de sergilendi.
Unchained Melody gibi unutulmaz film müziklerini dirilttiği gibi yeni şarkılara da imza atan prodüksiyon bu unutulmaz aşk hikayesini sahneye taşıyor. 2017 yılında yeniden Bill Kenwright yapımcılığında perdelerini açan müzikal, geniş çaplı bir Birleşik Krallık turu sonrasında uluslararası turnesiyle İstanbul’a uğruyor. Bugüne kadar üç Tony ödülüne aday gösterilen ve birçok ödül sahibi olan müzikal, unutulmaz filmin romantik atmosferini muhafaza ederken şiirsel oyunculuklar ve görkemli sahne performansıyla hikayeye yeni bir soluk kazandırıyor.
The post Ghost The Musical Zorlu PSM Ana Tiyatro’da! appeared first on istandist.com - İstanbul' u Keşfet & Explore the Istanbul.
from WordPress https://istandist.com/ghost-the-musical-zorlu-psm-ana-tiyatroda/
0 notes
53errewr-blog · 7 years ago
Text
Hasibe Eren Kimdir?
Tumblr media
HASİBE EREN
 KİMDİR?
DOĞUM TARİHİ: 6 Haziran 1975
DOĞUM YERİ: Almanya
YAŞI: 42
BURCU: İkizler
BOYU ve KİLOSU: 172 cm., 66 kg.
Hakkında
Hasibe Eren ilk olarak, 1997’de Show TV ekranlarında gösterilen Sıdıka adlı dizide hayali karakter Sıdıka rolüyle dikkatleri çekmiş oyucudur. 3 er sezon ekranlarda yer alan komedi dizileri Avrupa Yakası’nda Makbule ve Yalan Dünya’da Gülistan rollerini başarıyla oynamıştır. Son olarak 2017’de Star TV’de yayınlanan Türk Malı Aile Komedisi adlı dizide Bakiye rolündedir.
Şöhret Öncesi
Tam adı Hasibe Özlem Eren’dir. Lise yıllarında tiyatro yapmak ve okuduğu lisede topluluk oluşturmak istese de okul yönetimi tarafından izin verilmemiştir.İstanbul Üniversitesi'nde okumaya başladıktan sonra üniversitenin tiyatro kulübü ile çalışmalar yapmıştır. İstanbul Üniversitesi’nde 2 farklı bölümü bitirdikten sonra 2010 yılında Bahçeşehir Üniversitesi İleri Oyunculuk Yüksek Lisans Programı’nı tamamlamıştır. 
Diğer Ayrıntılar
İyi bir oyuncu eğitmenidir ve çok sayıdaki oyuncunun eğitimine katkı vermiştir. Babam ve oğlum filminde Ege Tanman’a ve Anlat İstanbul fiminde Ece Hkim ve Azra Akın’a oyuncu koçluğu yapmıştır. 2015’de 19. Afife Tiyatro Ödülleri’nde Dolu Düşün Boş Konuş adlı tiyatro oyunundaki performansıyla Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu Ödülüne aday gösterilmiştir.
Aile Hayatı
, Sevgilisi
Ailesi aslen Kahramanmaraş Elbistan’lıdır. Bir süredir kanser olan annesi Aysel Eren’i 2013 yılında kaybetmiştir. 2001 yılında evlendiği Togay Kılıçoğlu’ndan 2007  yılında ayrılmıştır. 2008 yılında kendisinden 5 yaş küçük olan oyuncu sevgilisi Mert Turak ile ilişkisi başlamış ve ilişki 2017 itibariyle hala devam etmektedir.
Onunla İlişkili
Avrupa Yakası ve Yalan Dünya dizilerinin senaristi olan Gülse Birsel ile her iki dizide de rol arkadaşlığı yapmıştır.
Hasibe Eren yerli kadın oyuncular, Almanya doğumlu ünlüler, 6 haziran doğumlu ünlüler ve ikizler burcu ünlüler listesinde yer almaktadır. Hasibe Eren hakkında başka bilgile sahipseniz yorum yazarak içeriği geliştirmemize katkıda bulunabilirsiniz. 
0 notes
kitapindiroku · 7 years ago
Text
Gerçek ve Diğer Yalanlar Kitabı pdf indir pdf indir
Gerçek ve Diğer Yalanlar Henry dünyaca ünlü bir yazardır; yakışıklı ve zengindir. Üstüne üstlük, güzel bir karısı vardır. Bir insanın arzulayacağı her şeye sahip gibidir. Ama Henry aslında bugüne kadar incecik bir buzun üzerinde yürümüştür, çünkü her şeyi yalanlar üzerine kurulmuştur, yazarlığı dahil. Bir gün metresinin hamile olduğunu öğrendiğinde, ilk defa gerçeği söylemeye karar verir ve hayatının hatasını yapar. Artık yalnızca geçmişi değil, cinayet bürosu da peşine düşecektir.   Almanya’nın kült polisiye dizisi Tatort’un senaristi ve pek çok ödüllü tiyatro oyununun yazarı Sascha Arango’nun ilk romanı Gerçek ve Diğer Yalanlar, yayımlandığı yıl Avrupa’da olay yarattı ve 15’ten fazla dile çevrildi. Aylarca Almanya’da çoksatar listesinden düşmeyen roman, 2015’te Fransa’da yılın en iyi Polisiye Ödülü’nü (Prix du polar européen) kazandı.   “Bir kara mizah başyapıtı.” Der Spiegel “Her sayfayı ‘acaba şimdi ne olacak’ diyerek çevireceksiniz.” The New York Times Review  
Gerçek ve Diğer Yalanlar Kitabı pdf indir pdf indir oku
0 notes
omergurkansimsek · 2 years ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Ömer Gürkan Şimşek Yılın En İyi Senaristi Ödülü
0 notes
omergurkansimsek · 3 years ago
Photo
Tumblr media
Bu Yıl Aldığım 9 uncu Ödülüm Çok Şükür.. 2021 YILIN BAŞARILI SENARİST İ Ödülü 🎬🎥🤲🏼🧿 #nergizenefesol @nergize_nefesol TÜRKİYE EXCLUSİVE ÖDÜLLERİ Sunuculuğunu Bircan Bali ve Doğancan Özadlı'nın üstlendiği , @ulucanoya organizatörlüğünde Türkiye’nin yerli yabancı bir çok Ünlü İsminin bir araya geldiği Gecede Yılın En İyi Senaristi Ödülü İse Bir Kez Daha @omergurkansimsek in Oldu.. @oyaulucanevent @bircanbalii @dgncn @lemeridienistanbul KIYAFET SPONSORUM : @erhantarz AYAKKABILAR : @royal_shoes___ “TEŞEKKÜRLER” Ömer Gürkan ŞİMŞEK 🎬 🇹🇷 www.senaryoatolyesi.com 🇹🇷 🇹🇷 www.sanatatolyesi.com 🇹🇷 #Yönetmen #Senarist #ÖmerGürkanSimsek #Yazar #ÖmerGürkanŞİMŞEK #SenaryoAtölyesi #SanatAtölyesi #SenaryoAtolyesi #SinemaAkademisi #Film #Şiir #Şair #Edebiyat #azerbaycan🇦🇿 #azerbaycan #senaryo #reel #Sinema #sözler #reels #kesfetteyim #instgram #video @senaryo.atolyesi @senaryoatolyesi @omergurkansimsekk (Le Meridien Istanbul Etiler) https://www.instagram.com/p/CXCMCgCKPC6/?utm_medium=tumblr
0 notes
omergurkansimsek · 3 years ago
Photo
Tumblr media
Bu Yıl Aldığım 9 uncu Ödülüm Çok Şükür.. 2021 YILIN BAŞARILI SENARİST İ Ödülü 🎬🎥🤲🏼🧿 #nergizenefesol @nergize_nefesol TÜRKİYE EXCLUSİVE ÖDÜLLERİ Sunuculuğunu Bircan Bali ve Doğancan Özadlı'nın üstlendiği , @ulucanoya organizatörlüğünde Türkiye’nin yerli yabancı bir çok Ünlü İsminin bir araya geldiği Gecede Yılın En İyi Senaristi Ödülü İse Bir Kez Daha @omergurkansimsek in Oldu.. @oyaulucanevent @bircanbalii @dgncn @lemeridienistanbul KIYAFET SPONSORUM : @erhantarz AYAKKABILAR : @royal_shoes___ “TEŞEKKÜRLER” Ömer Gürkan ŞİMŞEK 🎬 🇹🇷 www.senaryoatolyesi.com 🇹🇷 🇹🇷 www.sanatatolyesi.com 🇹🇷 #Yönetmen #Senarist #ÖmerGürkanSimsek #Yazar #ÖmerGürkanŞİMŞEK #SenaryoAtölyesi #SanatAtölyesi #SenaryoAtolyesi #SinemaAkademisi #Film #Şiir #Şair #Edebiyat #azerbaycan🇦🇿 #azerbaycan #senaryo #reel #Sinema #sözler #reels #kesfetteyim #instgram #video @senaryo.atolyesi @senaryoatolyesi @omergurkansimsekk (Le Meridien Istanbul Etiler) https://www.instagram.com/p/CXCMCgCKPC6/?utm_medium=tumblr
0 notes
omergurkansimsek · 3 years ago
Photo
Tumblr media
Bu Yıl Aldığım 9 uncu Ödülüm Çok Şükür.. 2021 YILIN BAŞARILI SENARİST İ Ödülü 🎬🎥🤲🏼🧿 TÜRKİYE EXCLUSİVE ÖDÜLLERİ Sunuculuğunu Bircan Bali ve Doğancan Özadlı'nın üstlendiği , @ulucanoya organizatörlüğünde Türkiye’nin yerli yabancı bir çok Ünlü İsmini bir araya geldi. Gecede Yılın En İyi Senaristi Ödülü İse Bir Kez Daha @omergurkansimsek in Olacak.. @oyaulucanevent @bircanbalii @dgncn @lemeridienistanbul KIYAFET SPONSORUM : @erhantarz AYAKKABILAR : @royal_shoes___ “TEŞEKKÜRLER” (Le Meridien Istanbul Etiler) https://www.instagram.com/p/CW6zMqpqa0s/?utm_medium=tumblr
0 notes