#ve simdi eve girdim
Explore tagged Tumblr posts
Text
Bugun ders calisim mi yoksa yarin cok mu calisiyim
#haftasonu ful evdeyim ve isim yok#ve simdi eve girdim#azcik biyo cozeyim yeter bence#haftasonu bi kac tane deneme yaparim kendime
3 notes
·
View notes
Note
sevgilimin ve is arkadasinin dgsi ayni gun. ayni gun kutlayacaklarmis ben de davetliyim dogal olarak. whatsapp gruplarina girdim. villa tutalim dedik kaporayi falan verdik dgsi olan diger herifin parasi yok diye iptal ettik. simdi de herkesin dogum gununde ev falan tutuldu benimkinde de tutulsun diye eski fiyattan daha pahaliya tutmak istemis, herkes reddetti dogal olarak. bu herif de 2 dklik bi ses kaydi atti ben kredi bile cekmeye hazirdim diyerek acayip icerlenmis. kisacasi soklardayim nej. insanlar cok tuhafmis
aaa mal mk
0 notes
Text
bugun sabah annemin bagiris cagiris ve sonrasinda gelen laf sokmalariyla uyandim hic sinir belirtisi gostermeden tepkisizce elimi yuzumu yikadim kahvalti yaotim odami topladim annem gune gitti balkonda bi dal sigara ictim sonra dershaneye gittim fena degildi ama guzelde degildi iki ders boyu uyudum zaten neyse eve gelince yemek yedim sekiz bolum anime izledim dusa girdim yaticam simdi hicbi sey yaomaya halim yok
0 notes
Text
3 MAYISTA SELİN VE MERT İÇİN BİR OLALIM, OLUR MU?
"sene 2009
17 yasindayim bizim mahalleye yeni bi aile tasinmis... Tabi o zamanlar mahalleye tasinan kisiyle gidip tanisilir hediye verilir sohbet edilir... Mahallede apartmanin onlerine masa sandalye koyulur cekirdek yenir sohbet edilir falan... Guzel zamanlar tabi :) Yeni tasinan ailenin 2 cocugu var biri 19 yasinda adı mert, tabi o gun onun benim hayatimin anlami olacagindan bir haberim :') diger cocuk da 5 yaşında erkek adı da murat. Mahalleye kizlarla buluşmaya ckiyorum bir ogle vakti murat kosarak yanima geliyo tabi baya zaman geçti annesiyle murat bize gelirlerdi muratla oyun oynardik. Selin abla kapiyi caliyorum acmiyo annem dedi bana. Uyumuştur diye dusunup muratla onlarin evine ciktik kapiyi caliyorum acan yok tabi. Komsulara soyluyorum muratin annesi hatice ablayi telefonla ariyorlar zil sesi evden geliyor o sirada mert geldi bakindi once sonra sordu noldu diye. Hatice abla kapiyi acmiyor dedim. Gozlerime bakti bi kac saniye... Sonra kapiyi caldi acan yok endiselendi hemen cuzdanindan kart ckardi kapinin arasina sokarak acti kapiyi. Mutfaga girdik bi baktik hatice abla yere yigilmis. Nefes almiyor... O gun ne kadar uzuldugumu anlatamam. Mert kucakladi annesini aglaya aglaya olmedi diyor... Ben hickira hickira aglayip murati sakinlestirmeye calisiyorum. Mert arabasina bindiriyo hatice ablayi muratla bize de binin diyor. Biniyoruz one murati oturttum arkada ben, hatice ablanin kafasi kucagimda.. saclarini oksuyorum agliyorum dunya dar geliyor. Hatice ablanin kocasi murat 1 yasindayken ölmüs. Hative ablanin nabzine kalbine bakiyorum atmiyor... Hastaneye variyoruz mert delirmis durumda murat perisan. Muratin elinden tutuyorum hatice abla sedyeyle aliniyor. Ah hatirlayinca her defasinda aglama tutar beni. Her neyse hatice abla öldü. Cenazesi vs derken muratla mert bizde kaldilar. Annemle babam melek gibi insanlardir yardima muhtaca arkalarini donmezler... Muratla annesi gibi ilgileniyorum mutlu etmeye calisiyorum. Mert calisiyor eve geliyor muratla kaldiklari misafir odasina cekiliyor hemen. Onunla dogru duzgun konusmuypruz agzini bile acmiyor. Bir gece murati yatirmak icin odaya girdim uyanikti yatakta oylece oturup duvara bakiyordu. Hemen yataga kucagimdaki murati yatirip onun yanina ilerledim. Murat abisinin onu sevmedigini dusunuyordu bana soyluypdu hic olurmu oyle sey diyordum. Gectim yanina dedim ki muratla biraz ilgilensen psikolojisi iyi degil. Bana döndürdü gözlerini elimi tuttu. Herşey için teşekkür ederim dedi saat gece 3 herkes uyuyor fısıltıyla konusuypruz tabi. Sonra sarildi bana birden... Kokusunu ilk defa o gun yakindan aldim. Cok guzel kokardi hep. Odasina sinerdi kokusu. Ne yapacagimi bilemeyip bende sarildim. Bi kac saniye kaldik oylr sonra aglamaya basladi kafasina omzuma koyup...birlikte agladik.sarilmayi birakmadan. Sonra cekildi benden iyi geceler selin dedi yataga yatti. İyi geceler dedim ciktim odadan ama kalbim nasil atiyor. Odama gittim uyuyamiyorum ama. Tum gece onu dusundum. Ona asik oldugumu anladim.. Sonra birkac ay gecti biz mertle daha yakinlastik konusmaya basladik hatta flort eder gibi konusmaya basladik falan. Daha sonra mert para biriktirdi. Ayriyetten bizimle kaldigi icin cekinip kiraya faturalara destek olurdu. Geldi bi gun konustu babamla aldi murati valizleri amcasinin yanina gidecegini soyledi. O gun yuzume bile bakmadan gitti. Murati opebildim sadece gitmeden. 2 yil gecti bir gun telefonum caldi. Onun sesi telefonda. Murat seni gormek istiyor diyo. O gun geldi beni almaya arabayla. Bindim gidiyoruz muratin yanina. Radyoda bu sarki calmaya basliyo o sirada arabayi park ediyor. Radyoda ses fazla ciktigi icin kismak icin egiliyorum bi anda kolumu tutup kendisine cekti beni. İlk öpücügümü o gun bu sarki calarken ona verdim. Opustukten sonra gozlerimi kaciriyorum tabi utangaciö biraz. O guluyor. Arabadan indik eve geldik murat hemen sarildi bana. Ozledim falan diyor. Ordan mert kiskaniyorum ama diyince murat da cocuk akli 'abim de ozledi seni' diyor. Merte dönüyprum gülümseyerek bana bakiyor. Herneyse biz o gunden sonra hep bulustuk sevgili olduk. Sarkimiz da var. Tabii bu sarki :')
bir gun murat ben mert gezmeye sahile cikiyoruz. Tipki aile gibiyiz ama. Yuruyoruz sahili sonra sokak calgicisina isaret veriyo mert. Bu sarkiyi soyluyorlar. Bana evlenme teklifi ediyo mert. Murat el cirpip olley diyor... Kabul ediyorum sonra eteafiöizdakiler alkisliyor. Evlendik 1 yil ardindan. Evde ben murat mert birlikteyiz. Mutluyuz. Ben 2 yil sonra da hamile kaldim. Ama dusuk yaptim. Yillarca dogâmamis cocugum icin agladim Mert'in omzunda. 3 mayıs 2016da mert kollarimda öldü. Sevdigim adam öldügünde kollarimdaydi. Kalp krizi geçirdi. Hayat iste kimin ne kadar yasayacag belli degil. Allah cok sevdigi kulunu yanina erken alirmis :') kocam öldükten sonra hayatimi murata adadim. Murat simdi 16 yasinda. Bana anne diyor. Bu sarkiyi ne zaman dinlesem ölecek gibi hissediyorum. Bu da benim hikayem... Mert'im, sen sadece cennette degil, benim ve muratin kalbindesin..."
Bilir misiniz bilmem ama bu yazıyı haftalar önce bir şarkının altında buldum... İyi ki buldum... Selin ve Mert... Zeynep ve Onur... İzmir ve Ege... Ve daha nicesi... Bazı hikayeler unutulamaz, bir geçmiş olarak da kalamaz... İyi ki her birinin hikayesini okudum diyorum; gerçek olsa da olmasa da...
"Ay benim, Gece senin..."
"Göğe bak İzmir, Ege seni özledi..."
"Ağlama Selin, gözünden akan yaş Mert'in kalbine düşer..."
BADEM ~ SEN AĞLAMA
#3Mayıstabuluşalımolurmu#zeynepakay#karantina#onurzorlu#onur boysan#onurzeynep#3391kilometre#3391km#izmirinegesi#gelmemeyegidenadam#ömer ege zorlu#izmir aksoy#egeninincisi#ay benim gece senin#göğebakizmiregeseniözledi#selinvemert#umudumvarbirazdaha
272 notes
·
View notes
Text
sene 2009 17 yasindayim bizim mahalleye yeni bi aile tasinmis... Tabi o zamanlar mahalleye tasinan kisiyle gidip tanisilir hediye verilir sohbet edilir... Mahallede apartmanin onlerine masa sandalye koyulur cekirdek yenir sohbet edilir falan... Guzel zamanlar tabi :) Yeni tasinan ailenin 2 cocugu var biri 19 yasinda adı mert, tabi o gun onun benim hayatimin anlami olacagindan bir haberim :') diger cocuk da 5 yaşında erkek adı da murat. Mahalleye kizlarla buluşmaya ckiyorum bir ogle vakti murat kosarak yanima geliyo tabi baya zaman geçti annesiyle murat bize gelirlerdi muratla oyun oynardik. Selin abla kapiyi caliyorum acmiyo annem dedi bana. Uyumuştur diye dusunup muratla onlarin evine ciktik kapiyi caliyorum acan yok tabi. Komsulara soyluyorum muratin annesi hatice ablayi telefonla ariyorlar zil sesi evden geliyor o sirada mert geldi bakindi once sonra sordu noldu diye. Hatice abla kapiyi acmiyor dedim. Gozlerime bakti bi kac saniye... Sonra kapiyi caldi acan yok endiselendi hemen cuzdanindan kart ckardi kapinin arasina sokarak acti kapiyi. Mutfaga girdik bi baktik hatice abla yere yigilmis. Nefes almiyor... O gun ne kadar uzuldugumu anlatamam. Mert kucakladi annesini aglaya aglaya olmedi diyor... Ben hickira hickira aglayip murati sakinlestirmeye calisiyorum. Mert arabasina bindiriyo hatice ablayi muratla bize de binin diyor. Biniyoruz one murati oturttum arkada ben, hatice ablanin kafasi kucagimda.. saclarini oksuyorum agliyorum dunya dar geliyor. Hatice ablanin kocasi murat 1 yasindayken ölmüs. Hative ablanin nabzine kalbine bakiyorum atmiyor... Hastaneye variyoruz mert delirmis durumda murat perisan. Muratin elinden tutuyorum hatice abla sedyeyle aliniyor. Ah hatirlayinca her defasinda aglama tutar beni. Her neyse hatice abla öldü. Cenazesi vs derken muratla mert bizde kaldilar. Annemle babam melek gibi insanlardir yardima muhtaca arkalarini donmezler... Muratla annesi gibi ilgileniyorum mutlu etmeye calisiyorum. Mert calisiyor eve geliyor muratla kaldiklari misafir odasina cekiliyor hemen. Onunla dogru duzgun konusmuypruz agzini bile acmiyor. Bir gece murati yatirmak icin odaya girdim uyanikti yatakta oylece oturup duvara bakiyordu. Hemen yataga kucagimdaki murati yatirip onun yanina ilerledim. Murat abisinin onu sevmedigini dusunuyordu bana soyluypdu hic olurmu oyle sey diyordum. Gectim yanina dedim ki muratla biraz ilgilensen psikolojisi iyi degil. Bana döndürdü gözlerini elimi tuttu. Herşey için teşekkür ederim dedi saat gece 3 herkes uyuyor fısıltıyla konusuypruz tabi. Sonra sarildi bana birden... Kokusunu ilk defa o gun yakindan aldim. Cok guzel kokardi hep. Odasina sinerdi kokusu. Ne yapacagimi bilemeyip bende sarildim. Bi kac saniye kaldik oylr sonra aglamaya basladi kafasina omzuma koyup...birlikte agladik.sarilmayi birakmadan. Sonra cekildi benden iyi geceler selin dedi yataga yatti. İyi geceler dedim ciktim odadan ama kalbim nasil atiyor. Odama gittim uyuyamiyorum ama. Tum gece onu dusundum. Ona asik oldugumu anladim.. Sonra birkac ay gecti biz mertle daha yakinlastik konusmaya basladik hatta flort eder gibi konusmaya basladik falan. Daha sonra mert para biriktirdi. Ayriyetten bizimle kaldigi icin cekinip kiraya faturalara destek olurdu. Geldi bi gun konustu babamla aldi murati valizleri amcasinin yanina gidecegini soyledi. O gun yuzume bile bakmadan gitti. Murati opebildim sadece gitmeden. 2 yil gecti bir gun telefonum caldi. Onun sesi telefonda. Murat seni gormek istiyor diyo. O gun geldi beni almaya arabayla. Bindim gidiyoruz muratin yanina. Radyoda bu sarki calmaya basliyo o sirada arabayi park ediyor. Radyoda ses fazla ciktigi icin kismak icin egiliyorum bi anda kolumu tutup kendisine cekti beni. İlk öpücügümü o gun bu sarki calarken ona verdim. Opustukten sonra gozlerimi kaciriyorum tabi utangaciö biraz. O guluyor. Arabadan indik eve geldik murat hemen sarildi bana. Ozledim falan diyor. Ordan mert kiskaniyorum ama diyince murat da cocuk akli 'abim de ozledi seni' diyor. Merte dönüyprum gülümseyerek bana bakiyor. Herneyse biz o gunden sonra hep bulustuk sevgili olduk. Sarkimiz da var. Tabii bu
sarki :') bir gun murat ben mert gezmeye sahile cikiyoruz. Tipki aile gibiyiz ama. Yuruyoruz sahili sonra sokak calgicisina isaret veriyo mert. Bu sarkiyi soyluyorlar. Bana evlenme teklifi ediyo mert. Murat el cirpip olley diyor... Kabul ediyorum sonra eteafiöizdakiler alkisliyor. Evlendik 1 yil ardindan. Evde ben murat mert birlikteyiz. Mutluyuz. Ben 2 yil sonra da hamile kaldim. Ama dusuk yaptim. Yillarca dogâmamis cocugum icin agladim Mert'in omzunda. 3 mayıs 2016da mert kollarimda öldü. Sevdigim adam öldügünde kollarimdaydi. Kalp krizi geçirdi. Hayat iste kimin ne kadar yasayacag belli degil. Allah cok sevdigi kulunu yanina erken alirmis :') kocam öldükten sonra hayatimi murata adadim. Murat simdi 16 yasinda. Bana anne diyor. Bu sarkiyi ne zaman dinlesem ölecek gibi hissediyorum. Bu da benim hikayem... Mert'im, sen sadece cennette degil, benim ve muratin kalbindesin...
21 notes
·
View notes
Text
yolda arabalarin icinde bisikleti sürdüm bugün. yanimdan kamyon geçerken kedi gibi sinesim geldi biraz korkmadim degil. yarı yola kadar her sey iyi güzel emniyet seridinden çıkmadan ilerliyorum. düz yol sayilir zaten. sonra yukaridan çıkıp dolasmali bi yol vardi, yukarı çıkıyorsun ordan e5 kavşağı sonra hoop doğru yöne dönüyorsun. tek bi korumali kismi yok, serit desen minicik. durakta durdum bi, haritadan baktim iki km kalmis kenardan sagdan soldan dolasmali yolu var mi, o da yok. tahmin edeceginiz üzere yok. otobüse de bisikletli almiyorlar. (bisikleti ilk aldigimda otobüse soktum, şoför görmemiş şansıma. merkezden eve kadar otobüsle getirdim) durakta bekleyen kisiye de yol sorunca anladim ki ben mecbur o yukaridan dolasacagim ya da eve dönecegim. bindim tekrar ilerledim. yukari çıktım iki üç araba anca gecti yanimdan oke onlarda problem yok zaten, karsiya gececegim kavsak hizasina dönmek icin yine kimse yok. yukaridan korunuyorm galiba temks god diye diye gectim kavsagi, ordan sonrasi asagi yokus hobaleeey. iniyorum simdi frene basa basa ama. eskiden olsa hani boluda kaldigim babannemdeyken kuzenimin bisikletine bindigim günler, delirmis gibi frene basmadan kendimi salardim. cidden o zamanlar biraz çildirmis oldugumu orada farkettim. cahil cesareti mi ne ise artik. sonracıma düz yola indim atraksiyonsuz bir kilometreyi gectim iki üç defa anca pesal cevirmisimdir o arada zaten. mng kargo arıyorum yok, alla alla dedim neyse girdim semtin ara sokagindan içeri, zamaninda kedi mamasini almak icin gittigim kargo vardi onun yolunu hatirliyordum. dolasinca ptt ile karsilastim durdum sonunda. çantayı verdim adam benim bilgilerde çıkan ev adresine bakinca bi şok gecirdi ordan oraya şu bisikletle mi geldin diye dfifjf evet dedim.. öyle de döneceğim falan. kisa sohbetimiz oldu covid movid sonra hoop geri dönüş. dönüş benim için daha kolaydı, alt yollardan gectim kafadan bir bucuk km yi onun dışında o yukaridan dolasmali yerde trafige takildim kenarda cektim bekledim. kamyonun biri yol verdi teşekkürler diye bagirdim duymamistir muhtemelen. tam yine o yokusumsu yerden kendimi salarkene baska bi araba korna çalmasiyla biraz sarsildim ama dengemi korudum. az kalsin uzun yoldan dolasacaktim sonra bir sonraki ara yolu farkettim derkeeene kendimi sahilde buldum. direkt eve gececektim ama bu ödülü hakettigimi düşündüm. simdi eve gidip etrafi toplayip ders calisacagim. muhtemelen ananemlere gideceğim önümüzdeki günlerde ve muhtemelen annemin srkadasi aradigina göre işten çıkmışsın bana gel gezelim diyecek ama ben o kizdan geriliyorum çünkü güvenmiyorum. neys cok konustum iyi geldi öptim
19 notes
·
View notes
Text
güm
toplanin da su genislemeye pek musait olmayan beyinlerinize biraz noron girsin. gordugum kadariyla sinaps boslugunuzda ici saman dolu egodan baska hicbir bok yok. zira bunun sadece suclusu tabii ki de siz degilsiniz, elbette her insan her seyden sorumlu degil midir zaten? neyse. simdi gelelim fasulyenin faydalarina. bariz teknolojinin de vermis oldugu yetkiye dayanarak kendilerini bir baltaya sap olmanin ya da fiziksel guzelligini retina ekranlara sigdirmanin o vermis oldugu acinasi mutluluktan gereberen arkadaslar sizlere iki cift lafim olucak. hayati boyunca toplasan iki kitap okumamis, hicbir sekilde sanat tarihi bilmemesini gectim, en azindan bir muzeye, tiyatroya bile gitmemis bu bok cukurlarinin arasinda yasamaktan pek hosnut degilim ve elbette ki sizlerden nefret etmiyorum. sadece gulup geciyorum. neyse mesele de bu degil zaten. ben gulmusum aglamisim pek kimsenin sikinde olmayacagi gibi sizler de benim sikimde degilsiniz. benim bir turlu anlayamadigim /kavrayamadigim/ sey o cahil ve aptal beyinleriniz ile kendinizi deha ilan edip ici bos fikirler uretmeniz. komik. simdi kendi cinsime bakiyorum abi neyse tamam mi. tamamen boyle iste onu acik gomlekler, killar oraya buraya firlamis, joleli saclar, parlak kundura, nargile kafalari iste. hee bi de altta bi 95 96 kasa bmw ya da sahin artik orasini tam kestiremiycem ve abart egzoz 5ten 3e al, arkada iki tane tizz ve birkac tane kolon. diptis diptis. yolda yuruyen hanim kizlarimiza kornalar, islik calmalar, anasini sikeyim boyle sinerjilere maruz kalinmis bir yerdesin ve cikis noktasinin nerede oldugunu sen de bilmiyorsun. yani durum o kadar vahim ki... simdi bi de hanim kizlarimiza bakiyorum. iste bu kizlari bizim joleli abilerimiz pohpohluyor iste cok guzelsin yavrum ne tatli seysin sen aaaay falan diye. sonra bizim kizlar da hop daha cok aciliyor daha cok istiyor ve daha cok tapilmak istiyor ne kadar cok tapilmak o kadar ego. neyse bu kizlarimiz boyle indigo mavisi duzgun elbiseler ile poz verirken bir vakitten sonra erkeklerden aldiklari o bombok enerjiler ile kendilerini daha fazla gostermek istiyor ve bu sefer de popo pozlari gogusler acik bilmem neler iste bu sefer de daha cok ovgu daha cok ego. bu hanim kizlarimiz bu joleli abilerimiz sayesinde egolarini full depo yapip kendilerini sokaklara saliyorlar. sanirsin aq yuruyen deha. halbuki primitif beyin. heeee tabii joleli abilerimiz de henuz daha ilkelligi asamamis noronlara sahip elbette. al sana koskocaman bi sinerji. iyisiyle kötüsüyle iki kitap yazdim. artik ne sekilde yorumlaniyorsa o sekilde yorumlansin. fakat soylemek istedigim seyler biraz bunlarla icli disli olup, biraz da tamamen disinda kalan durumdur. eh, insanlar da bundan “ironi yaratmaya calisiyor amk ergeni” cikariminda bulunsun. neyse. bes sene geriye cekelim. o zamanlar ergensin ve kucuklukten gelen bir kitap okuma aliskanligin var, bunlardan ziyade de yazmaya karsi bir egilim sergiliyorsun. ben denedim ve beni buralara kadar getirdi. `buralara kadar` dedigim seyin de sizin dilinizde ki oralar degil. kanim kayniyor ve bana gore gayet normal olan yasantim, insanlarin gozunde bohem ya da bunun haricinde ne tarz alternatifler varsa butun bunlarin hepsini kapsayan bir hal almaya basladi. ilk kitap cikti ve ciktiktan sonra gundeme oturdu. gundeme oturmasinin sebebi ise sunlardi: `amk cocugu amk ergeni orospu cocugu` falan fistan. hakkimda o kadar cok sey duydum ki, bir zamandan sonra kendime yonelip harbiden ben boyle biri olabilir miyim diye sordum ve kendimden nefret etme karari aldim. bla bla bla. ergensin olm, oluyo boyle seyler. neyse. insanlarin bana etmis olduklari kufurlerle bilmem nelerle kitaplar bir sekilde populerlesti ve roportaj yapmak ya da baska bir seyler yapmak isteyen sahislar cogaldi da cogaldi. coguna cevap vermedim ya da bu tarz diyaloglara girmekten kacinmaktan istifade usendim ve olmadi. iyi ki de olmadi. bugun cok daha iyi yerlerde olabilirdim. hem maddi acidan hem de manevi acidan. ben bunu istemedim cunku burada yalniz oldugumu biliyordum. buranin insanlarin zannetigi gibi bir yer olmadigindan adim kadar emindim ve tek tabanca rolunu ustlendim. yalnizdim cunku Freud okuyordum. yalnizdim cunku Heller i anlamaya calisiyordum. yalnizdim cunku nietzsche yi tek basima icimde iki karakter yaratarak tartisiyordum. yalnizdim cunku insanlar sadece bana universite tezi yazacaklari zaman yanasiyorlardi. sorun etmedim. sonra yazmayi biraktim. bunun sebebi de nietzsche nin dile getirmis oldugu `ben bu kulaklara gore agiz degilim` sozunden bagimsiz bir nedendi. bir sure dinlenmem, kafami bosaltmam gereken bir surece girdim ve bu yaklasik olarak uc sene kadar surdu. sebebini soyleyeyim.. herkes hayatta bir seylerden beslenir. ben de yazabilmek icin acidan besleniyordum. isin gercegi bu sekildeydi. bunu her ne kadar inkar etsem bile bir zamandan sonra bunu kabullenmek zorunda kaldim. kabullenmek zorunda birakildim. hatirlar misiniz bilmem, hakkimda en cok soylenilen seylerden bir tanesi asiri derecede soguk kanli bilmem ne bir tip oldugum ile alakaliydi ve insanlarin neden boyle dusundugunu o vakitler anlayamiyordum. ancak simdi artik tohumlarin hepsi tek tek yerine oturuyor ve ben kendi icime bir agac dikecegim. aci cekmem gerekiyordu cunku bagimli oldugum bir sey vardi. yazmak! icimde bu istek olustugu zaman, yani yazma istegi olustugu zaman, hayatimdan hangi sevdigim insani cikarmaliyim diye bir dusunceye kapilirdim ve aklima gelen ilk insan ile bulusur, onun hakkinda icgudusel olarak yuzune bir turlu soyleyemedigim kendimce yorumlamis oldugum hatalarini, hayatinda hic kitap okumamis olmasinin vermis oldugu cahilligini ya da artik aklima o an ne geliyorsa bir ok gibi saplayip, masadan kalkardim. ve eve gidip bir iki saat kadar agladiktan sonra on bes sayfa dokulurdum. gevserdim ve kendimce rahatlardim. yani isin gercegi arkadaslarim neredeyse her sayfada bir insan kaybettim ben. bunu goze aldim. isin garip tarafi da su oldu, buraya dikkat cekin. bir zamanlar hakkinda gercek dusuncelerimi yansittigim insanlar bugun bana tesekkur ediyor. ben de ben tesekkur ederim ne demek diyorum. garip bir sekilde icinde en ufak bir ego olmayan basit bir telaffuz ile. velhasil kelam toparlamak gerekirse mevzuyu ne ben sizin zannetiginiz gibi biriydim ne de ben kendimi zannettigim biriydim. ben sadece bendim. kendimi kendimce yerin dibine soktum, alçak buldum yeri geldi. kendim ile alay ettim, ahlaksiz buldum seneler boyu. sonrasinda dank! etti kafama. sorun bende değildi. sorun kesinlikle bende değildi. sorun tamamen insanlardaydi ve ben de bu insanligin bir parcasiydim. ve ben de bu insanliktan, insan olmaya calistigim icin, daha iyi bir insan olabilmek icin odedigim veballer ve calinan zamanimi da gectim -ki bunlarin disindakiler senin daha cok icini yakar. / tum bunlarla beraber sorumluydum. (yazim hatasi olmus olabilir zira sikimde degil) ve anladim. sonunda basardim. ben bu parazit beyinli bakterilerden milyon kat daha akilli, daha zeki ve hepsinden onemlisi daha ahlakli bir insanim. ve ben bu mikroplar sayesinde kendi degerimin farkina en sonunda vardim. zerre sikimde degil artik hicbir sey. ben, yazacagim. siz butun bunlara ister bencillik deyin, ister kendini begenmis, ister egoist narsist ibne pic kurusu bilmem ne. zerre umurumda degil. umurumda degilsiniz. ve hicbir zaman umurumda olmayi hak etmemissiniz. hicbirinize kizgin degilim. hicbirinize de hakkimi helal etmiyorum. kaldigim yerden devam edecegim. tum ciplakligim ile.
bu arada beni sadece okumak ile kalmayip, ayni zamanda anlamaya calisan herkese sonsuz sevgiler.
939 notes
·
View notes
Text
6 ekim
Bugün 2 yıl aradan sonra lab'a girdik biyokimya labıydı. Oldukça gergindim sabahtan beri ama kaygılandığım kadar olmadı. Aslında çoğu şeyde bunu yaşıyorum. Korkularım gerçekte olandan çok daha fazla oluyor. Anksiyete diyoruz buna iste.
Lab'da kan sayımı yapıcaktık ama pandemi diye mikroskop kullanmıyoruz. 1 deney yaptık 3 kisi. Hemoglobin miktarını hesapladık spektrofotometre kullanarak. Simdi deney raporunu yazmam gerekiyor.
Okuldan sonra eve giderken yolda yere düştüm shhdjd kötü düşmedim ama telefonun ekranı kırıldı ve şoka girdim, boşluguma geldi. Çok şükür bi yerime bi sey olmadı.
Sonra yengem davet etmisti yemeğe onlara gittim. Yemek yedik sohbet ettik.
Simdi biraz derslere bakmalıyım.
Diyabet araştırmasında 2. Aşamadayız onu da araştırmam gerek ancak o yarına kalıcak gibi.
2 notes
·
View notes
Text
Hayatimda gordugum en garip ruyalardan biriydi. Yonetmenim Nolen heralde
Dersyen sonra uykuya daldım.
Ruyamda odamda deneme cozuyordum, aksam saatiydi. Sonea deneme bittikten sonra balkona cıktım ve cok sasirdim lan ben nasil bizim eski evdeyim(gursudaki ev). Sonra odama geri dondum ve bilhiaayara baktim. Bilgisayar benim degildi ama benim bilgisayardan iyidi. Bir anlik saskinligim gitti ve yuzum guldu. Hemen annemin babamin yanina kostum. Annem babam yatak odasindaydi. Babam benim bilgisayari kullaniyordu. Ben babama bilgisayarlari takas edelim dedim. Oda tamam nasil istersen ama bana bi torna vida getir. Ben heycanla mutfaktaki balkona kostum. Balkondan disari bakinca bir an hatirladim ki Gursudayim. Nasil buraya geldim? Gursudaysam amcamlar nerde?. Gursudaki evi amcamlara verdik. Babamin yanina donunce babama sordum.
Baba amcamlar nerde?ndiye. Babamda onlar gitti dedi. Bende odama kostum ve yatagin icine girdim. Sonra kendimi senin yaninda buldum.
Sen yanimdaydim Allaaddinle bugra karsimda. Bir sey tartisiyoduk ama ne oldugunu hatirlamiyorum. Sonra ben birden markete gidelim dedim ve marketin meyve bolumune gittik. Orda siyah maske ve siyah sweet giyen bi genc vardi ve bana seslenip kaciyodu. Bende onu kovaliyodum ama yakaliyamiyordum. Sonra onun pesini salip eve geldim. Ama geldigim ev benim degildi ama evdeymisim giboydi. Eve gelince annem babam alt katta bana sesleniyordular "kardeslerini alda gel" iste asil olay simdi basliyor. Ben Denizi ve Aydinı aldım alt kata indim. Alt kat zifiri karanlikti bi odanin isigini yaktim ve o odaya girdim. Orda kiz oyuncaklari ve kitaplar vardi. Sanki genc bir kiz odaaiydi. Kardesim o oyuncaklaedan istiyordu ve ellerini oyuncaklara uzatiyordu. Aydin denize engel oluyordu ellerine yavasca vurarak. Alma onlari onlar bobu dedi. Sonra Aydin bana dondu ve Kardesimiz yasasaydi nasil olurdu acaba hayatimiz dedi. Bende kosa kosa annemin babamin yanina gittim ve orda markette kovaladigim cocugu gordum.
5 notes
·
View notes
Text
Bir delinin fikir kalıntıları
1. Simdi saat 23.38 ekim 22. Ellerin simdi birine satirlar yaziyor. Ben anin sahibini kiskaniyorum. Acaba sen de cevrimiçi olduğumda ekrana bakip orda oldugumu bilmekten mutlu oluyor musun? Aramizda camdan bir duvar var öylesine yakin gibiyiz, ama dokunamayacak kadar uzak. Geceler zehir gibi, böyle böyle bu ömür nasil biter ki.
Başını yastiklara koyarken,uyurken, gülerken,susarken... Hiç mi özlemiyorsun,hiç mi anmıyorsun kalbinde beni?
Az önce sıradan bir ev kadini gibi balkonda çamaşir asıyordum , etraftaki apartmanlarin birinden bir erkek sesi yükseldi : "Çok seviyorummmmmm!"
Yankılandı o ses dalga dalga geldi bir biçak gibi saplandi içime.
Hep derdin ya hani bagirmak istiyorum, seni sevdigimi herkes bilsin istiyorum,diye. Bak birileri hayallarimizi yaşıyor hem de yani başimizda . Bunu söylemisken gecen gün markette kasada genç bir çocuk gördüm, bir kaç mum, iki kadeh, bir kirmizi sarap ve bir kaç parça daha tüm aldiği. Belliki özel bir misafiri olacak. Düşündüm biz de böyleydik seninle. Az kaynakla cok sevmeye calistiğimiz zamanlarimiz vardi. Kasiyer kız marketin indirim kartini satmak isterken cocuk 1.5 lira veremeyecegini söylüyordu. 1.5 lira veremiyordu ama seviyordu işte. Sevdigini mutlu etmek için bitirmişti belki tüm parasini. Kasiyer kizla konusmasi devam eden çocuğun sözünü kestim araya girdim. Ben söyleyeyim, diye indirim icin gerekli numarayi. Cocuk iki defa teşekkür etti gitmeden. Böyle ince insanlar güzel seviyordu belki...
Çok konuştum yine sen muhtemelen dinlemedin buraya kadar,çünkü artık dinlemiyorsun beni. Belki çoktan uyudun beni aklina bile getirmedin. Çok yorgunum sen gittin gideli...
Iyi geceler canimin içi... 00.03
#içdöküşüm
1 note
·
View note
Text
Kayip.
Hayir. Aklimi kacirmiyorum.
Kesinlikle aklimi kacirmadim. Aglamiyorum.
Her yerim agriyor. Kronik olarak her yerim agriyor artik. Ve kramplar. Acidan gozlerimi yasartan ama belli etmemeye calistigim, cunku kimselere anlatamadigim agrilarim var artik. Barisamadigim...
Yok, agliyorum. Iki gunde bir? Yani en azindan her gun gozlerim yasarmiyor.
Cok ozluyorum, bombos geliyor hayatim. Kosusturma yok, planlama yok, gereksiz bir yorgunluk var... Yillarimi verdim, cok sey verdim. Bu hala onun yorgunlugu mu yoksa?
Karar var, ortada verilmesi gereken bir karar var. Ama o karari verecegim diye kendimi darladigim bir karar bu. “Zaman kaybediyorsun artik hadi bi’karar ver” diye beynimi yedigim bir karar. Veremiyorum... Isin icinden cikamiyorum, dolayisiyla kendime yuklenmeye devam ediyorum.
.
.
.
Gectigimiz haftanin sonuna kadar, pateni birakip birakmamak arasinda bir kararda gidip geliyordum. Bugun, o performansin uzerinden gecen onuncu gun. Hala agrilarim gecmedi, hala balik gibiyim, hala kayip haldeyim.
Antrenorum, beni karsisina alip “Ne istedigine karar vermen lazim” dediginden beri, bu konu uzerinde kafa yoruyorum. Yaklasik dokuz gundur yani. Nefes aldigimi sandigim ama aslinda kendi icimde boguldugum gunler birbirini kovaliyor. Ben, isin icinden cikamiyorum.
Yuzum guluyor ara ara elbette... Neyse ki yuzum guluyor. Ailem ve arkadaslarim surekli yanimda, surekli destekleyici ve tesvik eden konusmalar yapiyorlar.
Babam bana ‘sen bizi zaten cok fazla kez gururlandirdin’ dedi mesela gecen gun... Bunu yazarken bile gozlerimin doluyor olmasinin sebebini bilen insan sayisi, cok degil. Sebebini bilmeyenler icin de... normal biri degilim diyerek durumu ozetleyebilirim.
Uzun lafin kisasi, gunlerdir sevdigim seyden kendimi mahrum birakiyorum. Buza ayak basmadan dokuz gun dayanabildim. Dun buza ciktim mesela kendi kendime... Cok guzel bir histi. Cok guzeldi ya lanet olsun. Ben n’apayim...
Yarismayi seviyorum, antrenman yapmayi, kosturmayi... Ya kendime iyi bakmak kadar beni mutlu eden cok az sey var gercekten bu surede bunu fark ettim. Ama agir antrenman, yuksek tempo... Ben bunlari artik kaldiramiyorum sanirim. Vucudum surekli error veriyor, surekli bir agri icindeyim. Agrisiz uyanmak nasil bir his ben unuttum inanir misiniz... Yoga yapmama ragmen agrisiz uyanmak, gun icinde agrisiz dolasmak ne demek ben unuttum.
Iyi hissetmiyorum, iyi degilim.
Iyi hissetmek icin caba gosteriyorum, yolumu bulmaya calisiyorum. Salamiyorum, cunku okulum da var ayni zamanda artik o da basladi. Dolayisiyla en azindan oraya yukleniyorum ama ya ben gecen gun oglen dortte eve girdim... Yapacak hicbir seyim yoktu cunku. Ben n’apiyorum ya dedim kendime... Ben n’apiyorum?
Ne istiyorum... Savasmak istiyorum.
Kendime 2021 sezon sonuna kadar devam demistim... Bu sozu tutabilmek istiyorum. Ama bunu yapabilecek miyim... O guc kaldi mi icimde? Belki. Ama simdi yorgunum. Ve gecmiyor yorgunlugum... Verdigim ara, ara degil, kafam surekli burda. Rahat davranmaya calisiyorum ama buza gitmedigim her gun kendimi sucluyorum. Kayip, arkadaslar. Ben kayip haldeyim. Kayboldum... Mutlulugumu, icten gulumsememi ariyorum.
Bakin tekrar soyluyorum, %100 uzgun degilim. Ote yandan hayatimda guzel seyler de oluyor, beni cok mutlu eden seyler... Bana cok farkli, deli ve guzel hissettiren seyler. Yeniden deli hissetmek hosuma gidiyor. Bu anlamda iyiyim en azindan, ama kayip haldeyim. Cunku beni ben yapan, oldum olasi burundugum kimlik uzerinde degisiklige gitme kararim var ve bundan emin olmaya calisiyorum.
Ne iyiyim ne kotuyum aslinda, ama uzerimde agir bir kolon var. Nefes alamiyorum.
Elimden tutup, ne olursa olsun yapacaksin demek istiyorum, diyemiyorum.
Daha kotusu, kendime aynaya bakip “mutlu olmayi hak ediyorsun” diyemiyorum. Diyemiyorum...
Bir cevabim yok. Simdilik durum bu. Ben, kayboldum.
Sila’yi ne mutlu eder, onu deneyimliyorum.
Beni ne mutlu eder? Bilmiyorum. Deniyorum. Finding Nemo gibiyim... :) Resmen Finding Sila konumundayim. Hayat koca bir okyanus, ben de kendimi ariyorum.
Bulacagim, iyi ya da kotu. Nerelerden kalktim... Bu dususumden de daha guclu kalkarim karar verdikten sonra, bundan suphem yok.
Mesele, karar vermek.
Korkuyorum, itiraf ediyorum cok korkuyorum.
Hayattan ve kendimden korkuyorum.
Sevgiyle kalin.
4 notes
·
View notes
Text
Work #Abd Travel
06.30.18
Bu sabah işim yoktu ama daha önce laf arasinda sorduklarinda calisirim dediğim icin emin olmayarak ise gittim ve az houseman vardi is biranda basladi yuksej tempoyla çalıştık.
Bir katimdaki Anette isimli housekeeper kadinla kavga ettim.kadin yolsuzluk yapıyor zaten diger Türk housekeeperlarada eziyet ediyordu agzini payladim.
Kosovali teyze Greece ve rus Adele ile biraz dertlestim ve onlarda kadindan nefret ettiklerini soyledi
Ikinci isime gittim ve is yok 1 2 saat takil cik dedi bana girdim ve en yogun vakitte saate baktim 7 de cikmam gerekti 6.5 da sordum bana simdi defol dedo bende yarim saat durur tam parami alir giderim dedim biraz tartistik ve sonra ondeki serefsiz roman cocuktan günlük yemegimi alip mekanı terkettim.Arkadasima plan borcum ve harcamak icin bankadan para cektim.Food Lion a gittim ve alisverisi yaptim.bir kac karton coke ve gevrek aldim yag sosis salam ve tavuk aldim.
Gelince West Ocean's a gidip arkadasa sigara aldik bende Alperen e aldim .buyuk boy içecek alip döndük. 1. Sokakta inip eve dek yürüdük
2 notes
·
View notes
Note
Simdi sana soruyorum sırf ev geçindirebilmek için asgari ücretli bir işe girdim yaşim daha yirmi mezuna kalmıştım çalisir dersleri kazanırım dedim fakat kitaplar kurslar bu imkanlarım yoktu ben de asgari ücretli işe girdim ve şimdi sadece yaşayabilecek bi imkan düşünüyorum yarın ne yapacağımı... ama yaşıtlarım kaçıncı sınıfta özel üniversitedeler aileleri veriyor parayı bedavadan aile torpili soruyorum size adalet mi bu?
Çok üzüldüm gerçekten senin için ...
0 notes
Text
11.05.2018 18:00 - 19:00
[11.05.2018 18:00:07] 596: Evlerinin ufak bi bahcesi var [11.05.2018 18:00:09] 596: Avlu gibi bisey [11.05.2018 18:00:10] 461: Çocuklarda böyle hep gülüyo mudur [11.05.2018 18:00:16] 129: din dil ırk ayrımı yaptırmaz [11.05.2018 18:00:18] 896: cocuklar simariktir [11.05.2018 18:00:18] 501: Gülüyodur [11.05.2018 18:00:18] 461: Evde somurtan yok ne güzel hayat [11.05.2018 18:00:20] 596: Orda sardunyalar baska cicekler [11.05.2018 18:00:27] 896: kamu spotu mu girion anlamadim [11.05.2018 18:00:33] 129: evet [11.05.2018 18:00:35] 129: xd [11.05.2018 18:00:36] 896: UMARIM ESITLIKCI BIR ANNEDIT [11.05.2018 18:00:45] 596: Hmmmm....... [11.05.2018 18:00:55] 129: çocuklarının fikirlerine umarım saygı duyar [11.05.2018 18:00:57] 461: Oğlu gay olsa üzülür ama kabul eder ya [11.05.2018 18:01:05] 896: babasindan korur [11.05.2018 18:01:08] 501: O benim çocuğum der [11.05.2018 18:01:12] 596: Kizlari babasindan koruyo net [11.05.2018 18:01:19] 596: Kizlar sirlarini ilk anneye anlatiyo [11.05.2018 18:01:22] 896: idare ediyodur [11.05.2018 18:01:30] 596: Bunlarin evi tam en son babalar duyardir var ya [11.05.2018 18:01:35] 896: ama babana soylerimle de korkutuyordur [11.05.2018 18:01:38] 501: Onun için aile demek........ [11.05.2018 18:01:39] 596: Hic kizamaz yani net [11.05.2018 18:01:50] 501: Çocukları dmk [11.05.2018 18:01:50] 596: Aynen ahahha [11.05.2018 18:01:57] 896: anne ya da babasini kaybetmis gibi [11.05.2018 18:02:08] 896: onun bi huznu var [11.05.2018 18:02:11] 461: Şevket bağırma çocuklara ben toplarım diyodur [11.05.2018 18:02:15] 129: ya konuşmayalım öyle şeyler.... [11.05.2018 18:02:22] 501: Şevket ile gülendam yeşim [11.05.2018 18:02:38] 596: evet ben de oyle buruk huzunlu bi sey seziyorum tebessumunun altinda [11.05.2018 18:02:43] 129: abla iyi geldi galiba koltuk [11.05.2018 18:02:45] 596: Gozleri ben neler gordum de icime attim dermis gibi [11.05.2018 18:02:48] 129: kaçtın dimi çakalll [11.05.2018 18:02:57] 129: bıraktın tabi cocukları [11.05.2018 18:02:59] 596: Cocuklardan biraz ara [11.05.2018 18:03:01] 896: bir seyleri kaybedip bir seylere sarilmis gibi [11.05.2018 18:03:03] 461: Evet eskiden zorluk içinde yaşamış gibi [11.05.2018 18:03:17] 596: Simdi memnun halinden ya [11.05.2018 18:03:20] 596: Cok sukur modu [11.05.2018 18:03:29] 129: 596 çok yakın bakıyon uzaklaş [11.05.2018 18:03:31] 896: alnindaki yara nasil oldu acaba [11.05.2018 18:03:34] 461: Ama çıkıp gidebileceğinden haberi yok onu napıcaaz [11.05.2018 18:03:44] 501: Çocukken olmuştur [11.05.2018 18:03:45] 896: belki mahalledeki sevdigi cocuk tas atmistir [11.05.2018 18:03:46] 596: Bu insanlara istedikleri zaman cikabiliceklerini daha ustune basarak soylemeliler :D [11.05.2018 18:04:05] 501: O daldı gitti [11.05.2018 18:04:10] 129: kalkası varda utanıyor mu ki [11.05.2018 18:04:14] 461: Valla daldı gitti [11.05.2018 18:04:20] 896: hic rahatsiz durmuyor ama [11.05.2018 18:04:25] 461: Ne düşünüyosun ablacım anlat [11.05.2018 18:04:38] 461: Yook rahatı yerinde [11.05.2018 18:04:43] 896: bayram ziyaretlerinde de ben boyle oturuyorum [11.05.2018 18:04:44] 596: Kollarini da kavusturdu okumasi zor [11.05.2018 18:04:46] 461: Yemeğin altını açık bırakmadın inş [11.05.2018 18:04:50] 596: Guzel sir saklar [11.05.2018 18:05:00] 129: çocukken halı desenlerini ezberlemiştir [11.05.2018 18:05:02] 896: kirmizi cok yakisiyordur [11.05.2018 18:05:37] 461: Dikiş nakışta yapıyodur [11.05.2018 18:05:40] 596: Kirmizi hic giymiyo bence [11.05.2018 18:05:42] 896: dugununde mavi farlar surmuslerdir [11.05.2018 18:05:43] 596: Giyse cok yakisir [11.05.2018 18:05:46] 461: Çocukların çeyiz hazır mı ablacım [11.05.2018 18:05:47] 129: ama giymeli [11.05.2018 18:06:06] 896: butun bileziklerinibkocasi icin harcamistie [11.05.2018 18:06:10] 461: Düğünlerde kalkıp oynamıyodur [11.05.2018 18:06:23] 129: yok sağlamcıdır bence [11.05.2018 18:06:30] 129: 5 varsa 3 demiştir [11.05.2018 18:06:30] 896: ama izin alip bi iki attiriyordur [11.05.2018 18:06:34] 461: Oturup kuru pasta yiyodur limonata [11.05.2018 18:06:49] 596: Bana kisir yap :( [11.05.2018 18:06:55] 896: sigara iciyor mudur [11.05.2018 18:06:57] 596: Dogma buyume istanbullu mu [11.05.2018 18:07:02] 461: İçmiyo sanki [11.05.2018 18:07:06] 596: Arada bi tane gizlice [11.05.2018 18:07:07] 129: içmiyor sanki [11.05.2018 18:07:09] 461: Belki arada tek tük [11.05.2018 18:07:15] 129: aaa olabilir [11.05.2018 18:07:20] 896: kahvenin yaninda kiz arkadaslariyla [11.05.2018 18:07:21] 461: Kocadan habersiz [11.05.2018 18:07:27] 461: Çocuklar uyuyunca balkona kaçıp [11.05.2018 18:07:31] 129: düğünden düğüne makyaj yapıyordur [11.05.2018 18:07:37] 461: Aynen [11.05.2018 18:07:50] 461: Renkli far sürüyodur pembe ruj [11.05.2018 18:07:59] 461: Ojeyle uğraşmıyodur hiç [11.05.2018 18:08:12] 501: Hangi şarkıları dinliyor [11.05.2018 18:08:12] 896: pembe ruju da simlidir [11.05.2018 18:08:13] 461: Eller hep suda olunca bozuluyo tabi [11.05.2018 18:08:20] 896: turku seviyor [11.05.2018 18:08:22] 596: Ful kral fm [11.05.2018 18:08:36] 461: Radyo kafası [11.05.2018 18:08:43] 896: izdivac programlarinin kaldirilmasina uzulmustur [11.05.2018 18:08:54] 596: Bence televizyon izlemiyoncok [11.05.2018 18:08:55] 596: Vakti yok [11.05.2018 18:08:57] 501: Kaldırıldı mı :O [11.05.2018 18:09:06] 461: Aynen tvde hep çizgifilm oynuyodur [11.05.2018 18:09:19] 896: malesef :( [11.05.2018 18:09:21] 461: Dizileri takip eder ama kesin [11.05.2018 18:09:26] 896: kayu izliyodur oglu [11.05.2018 18:09:29] 501: Ufak tefek cinayetler [11.05.2018 18:09:31] 129: çıldırıcammm gülmezkende gülüyorrr [11.05.2018 18:09:33] 596: Cocuklari saliyodur sokaga onlar kostururken ev islerini yapiyodur [11.05.2018 18:09:38] 596: Bakkaldan kalan zamanlarda :D [11.05.2018 18:09:39] 461: Ajakalsl [11.05.2018 18:09:41] 596: Ahahahahahaha [11.05.2018 18:09:50] 896: gercekten mona lisa arkadaslar [11.05.2018 18:10:00] 461: Mimikler oturmuş [11.05.2018 18:10:02] 501: Hahaha [11.05.2018 18:10:02] 596: Tribe girdim korkuyom [11.05.2018 18:10:10] 896: sonsuz bi tebessum [11.05.2018 18:10:22] 596: Abi bakamicam kadina daha cok :D [11.05.2018 18:10:26] 596: Anormal gerildim hdjsbs [11.05.2018 18:10:27] 129: ya sinirlerim bozuldu [11.05.2018 18:10:29] 896: ne diyo bunlar allaskina bakisi atti [11.05.2018 18:10:38] 896: SERI KATIL OLDUGUNU DUSUNSENIZEEE [11.05.2018 18:10:40] 129: hala aynı ......... [11.05.2018 18:10:41] 461: Metrobüstede böyle tebessüm devamsa sıkıntı çıkar ablacım [11.05.2018 18:10:46] 501: Nurtopu yüzlü ifadesi monalisalar için kullanılıyo [11.05.2018 18:10:47] 896: bakkal dolabinda cesetler [11.05.2018 18:10:52] 129: acaba kollarının içinde bıcak mı va [11.05.2018 18:10:58] 596: 🙂 kadin bu [11.05.2018 18:11:00] 461: Aajksks [11.05.2018 18:11:14] 461: Anakskajs [11.05.2018 18:11:37] 501: Nereye düştüm ben diyor şimdi [11.05.2018 18:11:40] 461: 🙂🙂🙂 [11.05.2018 18:11:54] 596: Ayni yani fark goremiyorum [11.05.2018 18:11:55] 596: :D [11.05.2018 18:12:09] 461: Ya birebiiirrr [11.05.2018 18:12:12] 461: 🙂 [11.05.2018 18:12:22] 896: bunu da performans saniyor [11.05.2018 18:12:27] 501: Evet [11.05.2018 18:12:31] 896: ve hala degismiyorfjkdkskd [11.05.2018 18:12:32] 501: İyiki öyle sanıyor [11.05.2018 18:12:39] 461: Delirdibumlar diyo [11.05.2018 18:12:39] 501: Yoksa kötü şeyler olurdu hahshdjd [11.05.2018 18:13:02] 501: Nolur alıın [11.05.2018 18:13:02] 596: 🙂 [11.05.2018 18:13:03] 501: Gitsin [11.05.2018 18:13:04] 896: sinirim bozuldu [11.05.2018 18:13:12] 501: Çıldırdık [11.05.2018 18:13:13] 596: Yukarda kalmisti bi daha yolliyim dedim [11.05.2018 18:13:21] 501: Ya üzüldü [11.05.2018 18:13:23] 501: Oy oy [11.05.2018 18:13:31] 501: İçine kapandı tatlış [11.05.2018 18:13:35] 461: Üzülmüş hali buysa [11.05.2018 18:13:37] 461: 🙂 [11.05.2018 18:14:11] 596: Ben cok korkuyorum [11.05.2018 18:14:12] 461: Abla allahta seni hep güldürsün [11.05.2018 18:14:27] 596: Belki baska surat ifadesi yoktur yani bilmiyodur [11.05.2018 18:14:33] 596: Olabilir mi [11.05.2018 18:14:36] 596: :D [11.05.2018 18:14:42] 461: Hep mutlu mu hissediyor yani [11.05.2018 18:14:44] 129: ablaaa [11.05.2018 18:14:55] 501: Hahaha [11.05.2018 18:14:58] 129: 😀 bak bu çok gülmek [11.05.2018 18:15:08] 129: 😂 bu gülerken yaş gelmesi [11.05.2018 18:15:08] 501: 🤣🤣🤣 [11.05.2018 18:15:10] 896: gozler ayni gozler [11.05.2018 18:15:12] 596: Yok uzuluyo ama :( yapamiyo bilmiyo [11.05.2018 18:15:20] 501: ☺ kadın bu smile [11.05.2018 18:15:24] 501: ☺ [11.05.2018 18:15:24] 461: Yanaklar inmiyo [11.05.2018 18:15:33] 501: ☺ = monalisa [11.05.2018 18:15:36] 596: Ay anormal tutuldum [11.05.2018 18:15:41] 129: ay oturamıyom karşısında [11.05.2018 18:15:46] 596: O nasil bu gulus ya [11.05.2018 18:15:48] 596: Ehehhehebeehhe [11.05.2018 18:15:49] 461: Felaket tutuldum ya [11.05.2018 18:15:59] 461: Bakmıycam ben artık [11.05.2018 18:16:05] 501: Mona lisa üzülürken: ☺ monalisa ağlarken: ☺ monalisa gülerken: ☺ [11.05.2018 18:16:12] 596: Benim yine cisim geldi [11.05.2018 18:16:20] 896: gulmektendir fjkdkdk [11.05.2018 18:16:21] 129: git kurtar kendini [11.05.2018 18:16:24] 896: kadin napsin [11.05.2018 18:16:36] 501: Korkudandır belki de [11.05.2018 18:16:38] 596: SURAT IFADESI DEGISTI [11.05.2018 18:16:41] 501: Çişinin gelmesi [11.05.2018 18:16:41] 596: hemen bakin [11.05.2018 18:16:42] 596: !!!!! [11.05.2018 18:16:42] 461: Gitmiycek mi [11.05.2018 18:16:43] 896: oha [11.05.2018 18:16:43] 501: Ogaaaa [11.05.2018 18:16:45] 501: Ana [11.05.2018 18:16:46] 596: Heran gidebilir [11.05.2018 18:16:47] 501: değişti [11.05.2018 18:16:48] 501: Abi [11.05.2018 18:16:54] 896: dustu kadin [11.05.2018 18:16:58] 596: Gidiyo :D [11.05.2018 18:17:02] 129: 🙃 [11.05.2018 18:17:06] 129: böle oldu [11.05.2018 18:17:13] 896: 😶 [11.05.2018 18:17:16] 501: Aynenbu [11.05.2018 18:17:31] 596: Abla beynimi yaktin ya [11.05.2018 18:17:38] 596: Harikasin [11.05.2018 18:18:03] 461: Ablacım senin çocuk noldu [11.05.2018 18:18:14] 461: Bi çıkıp baksan mı [11.05.2018 18:19:00] 461: Hüzünlendi kadın [11.05.2018 18:20:11] 461: 37dk olmuş [11.05.2018 18:20:42] 896: yazik isi gucu vardir ya [11.05.2018 18:21:13] 501: Küpeleri her an içinden bir pullu elbise çıkacskmış gibi duruyor [11.05.2018 18:21:21] 129: sıkıldı net [11.05.2018 18:21:25] 461: Payetli dimi [11.05.2018 18:21:33] 501: Evet [11.05.2018 18:22:14] 501: Ya ayşeee [11.05.2018 18:22:15] 501: Adı [11.05.2018 18:22:16] 896: ayse tabii [11.05.2018 18:22:20] 501: Kocası da engiin[11.05.2018 18:28:57] 596: Hahahahahah [11.05.2018 18:29:02] 501: O kadar merak etmiştim [11.05.2018 18:29:03] 596: ERGENNN [11.05.2018 18:29:05] 501: Boşaymış [11.05.2018 18:29:08] 129: hahahahahhahaha [11.05.2018 18:29:09] 896: hdjsjsjjs [11.05.2018 18:29:12] 596: ayagima bastin kilsiz bebek [11.05.2018 18:29:16] 501: Hahaha [11.05.2018 18:29:19] 461: Akakks [11.05.2018 18:29:20] 596: O burunun gelecegi iyi degil [11.05.2018 18:29:33] 129: yakuşuklu be [11.05.2018 18:29:36] 896: tersi pis [11.05.2018 18:29:37] 596: Tarzin iyi [11.05.2018 18:29:37] 501: Beyazlar sana uymamış [11.05.2018 18:29:40] 596: Bakimlisin da [11.05.2018 18:29:48] 596: Kendin ol butun kizlar senin [11.05.2018 18:29:48] 596: Sozzzzzz [11.05.2018 18:29:50] 501: Saç tarzı iyi [11.05.2018 18:30:04] 501: Yok ya ben onun değilim [11.05.2018 18:30:08] 501: Agafgsdgdh [11.05.2018 18:30:22] 596: Kendi yas grubundakiler demek istedim...... [11.05.2018 18:30:23] 461: Bakmıyo kesiyo biraz sanki delikanlı [11.05.2018 18:30:28] 501: Haaa tamam [11.05.2018 18:30:29] 129: çok küfür edermiş gibi bi hali var [11.05.2018 18:30:29] 596: Liseye gecmis mi bu [11.05.2018 18:30:30] 896: seneye teog he hadi bakalim [11.05.2018 18:30:32] 596: Hazirlik falan [11.05.2018 18:30:34] 596: 9. Sinif [11.05.2018 18:30:37] 501: Lise1boy [11.05.2018 18:30:47] 501: Mail adresi ne sizce [11.05.2018 18:30:49] 129: gençler gdo [11.05.2018 18:30:49] 896: gamer [11.05.2018 18:30:50] 461: Sınav stresine girmez [11.05.2018 18:30:52] 596: Eve gelip oyun oynuyo net [11.05.2018 18:30:54] 896: lol sever [11.05.2018 18:30:55] 596: Fortnite gencligi [11.05.2018 18:31:04] 596: Eqle beni [11.05.2018 18:31:07] 129: msn de ne dinliyor yapar [11.05.2018 18:31:08] 501: bad_boy1999@hotmail [11.05.2018 18:31:13] 461: Ajalsksk [11.05.2018 18:31:25] 596: Msn yok kanka yalniz artik [11.05.2018 18:31:29] 461: Kaşların maşallahı var [11.05.2018 18:31:33] 596: Biz antik cagdan geliyoz [11.05.2018 18:31:40] 129: facebook dürtme bilmiyordur [11.05.2018 18:31:44] 129: bilse.... [11.05.2018 18:31:44] 501: Ay evet [11.05.2018 18:31:46] 896: bbm bile kullanamadi [11.05.2018 18:31:47] 501: Cidden bilmiyordur [11.05.2018 18:31:52] 896: bbm treni [11.05.2018 18:31:54] 501: Snapçeti var mıdır [11.05.2018 18:32:02] 896: olsa atlardi trene [11.05.2018 18:32:03] 596: Avengersa gitmistir kesin [11.05.2018 18:32:09] 461: Kesin [11.05.2018 18:32:09] 501: Kerimcanı takipte [11.05.2018 18:32:15] 596: Snapchati tabiki varrr [11.05.2018 18:32:16] 129: abi acaba nokia 3310 meşhur videoyu biliyor mudur [11.05.2018 18:32:24] 596: HAHAHAHAHAH [11.05.2018 18:32:25] 461: Youtuberları izliyodur [11.05.2018 18:32:26] 596: hayir.. [11.05.2018 18:32:32] 461: Bilmeez [11.05.2018 18:32:47] 896: ayak killari fazla yasli bir ergen icin [11.05.2018 18:32:50] 501: Aleyna tilki dinliyordur [11.05.2018 18:32:53] 461: Eli telefona gidiyo ama noooo [11.05.2018 18:32:57] 596: Bence cok erkekli bi grup icinde okulda [11.05.2018 18:32:58] 461: Anajakaksj [11.05.2018 18:32:59] 596: Biraz siyril [11.05.2018 18:33:02] 596: Kizlarin arasina karis [11.05.2018 18:33:06] 596: Sosis partisine luzum yok [11.05.2018 18:33:14] 596: Bu gencler de hep telefon [11.05.2018 18:33:26] 129: 2,5 litre kola şişesi geliyor aklıma [11.05.2018 18:33:27] 461: Kızlar komik adamları sever [11.05.2018 18:33:30] 129: baktıkça [11.05.2018 18:33:29] 461: Evde espri çalış [11.05.2018 18:33:35] 896: jdjskksj [11.05.2018 18:33:42] 596: Oha abi bacaklari amma killiymis [11.05.2018 18:33:45] 501: Bize evlenme teklif edicek sanırım elinde taşlı bişi var [11.05.2018 18:33:52] 596: Bacaklar 30 yasinda [11.05.2018 18:33:54] 501: Atarlı [11.05.2018 18:34:05] 461: Sesi yaşından büyük [11.05.2018 18:36:10] 461: Selam tatlım [11.05.2018 18:36:13] 501: Röportaja gelmiş gibi [11.05.2018 18:36:15] 501: Bi hali bar [11.05.2018 18:36:16] 501: Var [11.05.2018 18:36:17] 596: Hahahaha aynen [11.05.2018 18:36:23] 501: Bizimle röportaj yapıcal [11.05.2018 18:36:23] 596: Kayit almaya baslicak gibi [11.05.2018 18:36:24] 501: K [11.05.2018 18:36:26] 461: Kağıt kalem hazır mı [11.05.2018 18:36:33] 461: Pantolonunu sevdim [11.05.2018 18:36:34] 596: Bu kiz kac yasinda ya [11.05.2018 18:36:35] 896: istanbul uni isletme [11.05.2018 18:36:39] 129: ibf [11.05.2018 18:36:41] 129: net [11.05.2018 18:36:44] 596: 15-25 arasi hersey olabilir [11.05.2018 18:36:58] 129: kaşları doğal güzel [11.05.2018 18:37:04] 596: Ben sevmedim :D [11.05.2018 18:37:09] 129: not vermez bu [11.05.2018 18:37:10] 896: gozleri ilginc balmumu gibi [11.05.2018 18:37:13] 596: Saclarini tarasa iyi olur [11.05.2018 18:37:17] 501: Küpelerini sevmedim olmamış [11.05.2018 18:37:21] 596: Gozleri guzel [11.05.2018 18:37:22] 461: En önde not tutar ama vermez aynen [11.05.2018 18:37:31] 129: çalışmadım diyip yüksek alanlardan [11.05.2018 18:37:40] 896: selam verip yakin olmadigin tiplerden [11.05.2018 18:37:43] 596: Iki tane cok yakin kiz arkadasi var [11.05.2018 18:37:49] 129: kıskançtırda [11.05.2018 18:37:49] 501: Bence her dersten 60 alıyodur [11.05.2018 18:37:50] 596: Onun disinda kimseyle yakin degil [11.05.2018 18:37:50] 596: Aynen hahah [11.05.2018 18:37:58] 896: iliski bagimlisi [11.05.2018 18:38:15] 896: basak burcu [11.05.2018 18:38:16] 501: Zeynep [11.05.2018 18:38:20] 129: net akrep [11.05.2018 18:38:21] 461: Erkekleri tersliyodur hep [11.05.2018 18:38:23] 501: Başak da olabilir adı [11.05.2018 18:38:31] 461: Arkadaş mı olduk? [11.05.2018 18:38:32] 501: Ne zaman senin arkadaşın olduk :D [11.05.2018 18:38:46] 129: ben olmam xd [11.05.2018 18:38:49] 896: oyle kolay mi [11.05.2018 18:38:59] 596: Karsindakinden cok beklentisi var hep iliski istiyo romantizm istiyo [11.05.2018 18:39:06] 596: Cok yasa annem [11.05.2018 18:39:06] 501: Ooohh [11.05.2018 18:39:09] 501: Afiyet olsun [11.05.2018 18:39:12] 461: Sümkür sümkür [11.05.2018 18:39:21] 896: selpak verelim mi [11.05.2018 18:39:29] 596: AYYYY GOSSIP GURL COK SEVERIM [11.05.2018 18:39:32] 596: bulduk ortak nokta [11.05.2018 18:39:39] 596: Ucuncu arkadasin da ben olurum [11.05.2018 18:39:51] 596: Muzik mi dinlicek gsjsb [11.05.2018 18:39:52] 461: Sınav zamanı hapşıranlara kızıyosundur ama [11.05.2018 18:39:58] 596: Bugini bulmus performansin [11.05.2018 18:40:04] 129: duşta şarkı söylüyordur [11.05.2018 18:40:06] 501: Bence temiz ve düzenli [11.05.2018 18:40:07] 596: Telefon yasak ama ipodum var falan [11.05.2018 18:40:08] 501: Titiz [11.05.2018 18:40:13] 461: Bence fazla düzenlidir [11.05.2018 18:40:26] 129: jilet mi ağda mı ? [11.05.2018 18:40:29] 596: Geyik yapmak kalibi kullanmasan guzel olur mesela gsjsb [11.05.2018 18:40:30] 461: Ağda [11.05.2018 18:40:32] 501: Ağdadır [11.05.2018 18:40:32] 896: AGDAA [11.05.2018 18:40:34] 596: Agdaaa [11.05.2018 18:40:54] 896: kadinlarkulubunden jiletin kalinlastirdigini ogrenmistir [11.05.2018 18:40:56] 501: İşletmede yalnızlık ödevi veriyorlarmıl [11.05.2018 18:40:59] 501: Ş [11.05.2018 18:41:00] 461: Sen neler yapıyosun minnoş [11.05.2018 18:41:02] 596: Bu kiz ne okuyo ya [11.05.2018 18:41:03] 461: Ahsksksk [11.05.2018 18:41:06] 129: bayaaaaaaa [11.05.2018 18:41:07] 596: Isletme cantasi yok bence [11.05.2018 18:41:12] 896: adi gizem [11.05.2018 18:41:18] 461: Ekonomi okuyo gibi [11.05.2018 18:41:18] 596: Kirpikleri gercek mi [11.05.2018 18:41:21] 896: gozler gizem [11.05.2018 18:41:24] 501: Gerçek [11.05.2018 18:41:30] 461: Bizde muhabbet bitmezzz [11.05.2018 18:41:30] 596: Bence cift dal yapiyo [11.05.2018 18:41:36] 596: Sanatli bi bolum ve ekonomi fln [11.05.2018 18:41:38] 501: Bize laf mı çarptı [11.05.2018 18:41:39] 896: yoo biz baya rahatiz [11.05.2018 18:41:41] 896: sen kendi isine bak [11.05.2018 18:41:44] 596: Eyw by [11.05.2018 18:41:50] 461: Ders çıktısı gibi bişey bekliyo glb [11.05.2018 18:41:52] 129: of bay
0 notes
Text
Güldüren Mesajlar
Güldüren Mesajlar
ÇOK KOMİK GÜLDÜREN MESAJLAR Aşkım retrikasız foton var mı? + Al aşkım. — Cabbar abi sen misin? “Mal” beyanında bulunmak istiyorum. Kolundan tuttuğum gibi vergi dairesine götürmek istediğim “insanlar” var! —Aşkım annem annen olsun mu? +Mal o zaman kardeş oluruz… Bir kadının fotoğrafını çektiğin an ile “dur bir bakayım nasıl çıkmışım” demesi arasında geçen süreye ışık hızı denir. Küpe takan kızları hiç sevmiyorum… O ne öyle erkek gibi… Keşke her sabah alarm çaldığında polisler kapıyı kırıp, “yat yat yat” diye bağırsa da geri yatsak… Ne kadar çok param olursa olsun sinyal sesinden sonra mesaj bırakmaya cesaret edemiyorum. Sevgilisine taksitle hediye alıp taksiti bitmeden ayrılan adamın dramını film yapsam milyonları ağlatırım gibime geliyor. -Dur gitme-Ne oldu-Hiiçç sadece duracak mısın diye merak ettim şimdi git. “Özledim” mesajı bekleyen onca insan var ki. Rastgele bir numaraya ‘özledim’ diye mesaj atsan, yetim doyurmuş kadar olursun yani… Hayatta iki şeye dikkat edin. Bir, yolda yürürken kavşaklara. Bir de yüzünüze gülen yavşaklara. Anne ben niye kimseyi sevemiyorum, bu şanssızlık genetik mi? www.orjinalsozler.com Dedim, “o senin bireysel mallığın bizi karıştırma” dedi, hemen sustum. Türkiye’nin genetik bilimi; babayı kızdıran çocuk “anne”ye, anneyi kızdıran çocuk “baba”ya çekmiştir. Facede o kadar çok özlü söz okudum ki, babam “üşüdüm” dese, kalın giyin demem, “üşümek güzeldir eğer seni ısıtacak biri varsa” derim. Şu arabesk rap yapanlar sevdiklerine kavuşsalar da bizde huzura kavuşsak. Elin oğlu uzayda yaşamı araştırıyor bizimkiler sigaranın külünü hiç dökmeden sonuna kadar içebilmenin peşinde. Bugün saçını ütüleyen kız yarın çamaşır makinasında yıkanır. Sevgilisine taksitle hediye alıp taksiti bitmeden ayrılan adamın dramını film yapsam milyonları ağlatırım gibime geliyor. Yabancılarda isim kısaltması;- Jessica- Jess Türklerde isim kısaltması;- Ali- Aliş Şu anda her 100 kişiden 35i uyuyor, 10u yemek yiyor, 25i çalışıyor,10u araba sürüyor, 4ü ders çalışıyor, 1tane salak da elinde telefon sms okuyor… Aşkım biz neyiz simdi? + Aşkım dediğine göre bacanak olmalıyız. Sana bir şey söyleyeyim mi? Bir daha beni rahatsız etme. Benim pisliklerle işim olmaz. Allah kahretsin seni. Hayatımı mahvettin alçak sigara. Ölmeden önce arka sokakların finalini görebilecek miyim onu merak ediyorum. Selam bu mesajı ben yani cep telefonun yazdı, beni çok seviyorsun biliyorum çünkü hiç yanından ayırmıyorsun, lütfen tuşlarıma yavaş bas ve kapağımla zırt pırt oynayıp durma… Şimdiki aşklar sms paketleri gibi, haftalık veya aylık. Haa bir de her yöne olanlar var… Flört ettiğim kız “ilişkimizin adını koyalım mı artık!” Deyince “Ethem olsun bari” dedim; “dedemin adı”. Kızıp gitti. Bence güzeldi oysa. Hani dilimizin ucuna gelip de söyleyemediklerimiz var ya; Allah o cümlelerin yolunu açık etsin! Derste “hep aynı parmakları görüyorum” diyen hocama; değişik olsun diye, orta parmağımı kaldırdım. Dersten attı, mağdurum! Kasımda aşk başka değildir. Kasımda aşk yoktur. Okul vardır, sınavlar vardır, stres vardır, soğuk vardır. Ağladığımı gördüğü halde bana gelip de; ağlıyor musun? Diye soran mala; yok, ben gözümden işiyom diyesim var. Kız arkadaşımı o kadar seviyorum ki eskimesin diye başkalarının kız arkadaşlarını kullanıyorum. Eğer bir kızın profil fotoğrafları belden yukarı ise kısa boylu, omuzdan yukarı ise şişman, sadece gözleri görünüyorsa kaçın! Aslında ben seni olduğun gibi kabul ederim de sen ‘olmamışsın’ sorun orda. Edebiyat yapma! Felsefe yapma! Caz yapma! Artistik yapma! Bu ülkede kültür ve sanatın bu kadar geliştiğine şükretmek lazım. —Kızım! Ben sana demedim mi odanı topla diye ?+Demedin -Demem mi lazım? Eskiden müşteri hizmetlerinden sadece mesaj gelirdi, şimdi de aramaya başladılar. Yakında içip içip kapımıza dayanırlarsa hiç şaşırmam… Annemin anlattığına göre ”el alem” diye bir insan topluluğu var her konuda bizden öndeler la. + Kanka İngilizce 1 ne demek?- one + sen nerden bileceksin ki Allah’ın cahili – yani van +yok Hakkâri geri zekâlı… +Adın ne? -Mine +Hmm -Dalga geçmeyecek misin? +Aaa, deli mi ne? “Max yiyen adam mı daha fakir magnum alınca düşmesin diye şekilden şekle giren adam mı?” Rahmetliyi nasıl bilirdiniz? – Rihanna gibiydi + Açılın cenazeyi ben yıkarım. Bu güzellik, bu zekâ, bu akıl, hele şu anlam dolu gözlerin büyüsü, Allah bütün güzellikleri bir yerde toplamış. Neyse kendimden çok bahsettim eee senden naber… Sınavdan çıktığımda: 85 arkadaşlarla konuştuğumuzda: 65 kontrol ettiğimde: 45 hoca söylediğinde: 25 arabada: 5 evde: 15… Şeytanlı filmlerden anladığım kadarıyla, eve şeytan girmesi için evin dubleks olması gerekiyor. İçim rahat, çayımı yudumluyorum. Balık olmak ne güzel, düşünsene. — Ayrıldık kanka + Unutursun – Neyi + Ne neyi – Sen kimsin? Bazen pencereyi açıp uzaklara bakıp hayallere dalmak istiyorum, sonra karşı evdeki teyzeyi don asarken görüyorum tüm hevesim kaçıyor… —Marmara Üniversitesi -İstanbul Üniversitesi -Boğaziçi Üniversitesi benim sayemde 3 üniversite okudunuz hayırlı uğurlu olsun… Bazen evi arabayı satıp şöyle bir deniz kenarına yerleşeyim diyorum, tabi bunun için önce ev ve araba almam gerek. Eğer bir kızın profil fotoğrafları belden yukarı ise kısa boylu, omuzdan yukarı ise şişman, sadece gözleri görünüyorsa kaçın! Otobüste ayağa kalktığımda yanımdakinin “inecek misiniz?” Sorusuna “yoo donumu düzelticem” deyip tekrar oturmak istiyorum. +Adın ne ?-Saniye +Hmm-Dalga geçmeyecek misin?+Dur bir saniye… Fareye deney yapmışlar; viski, votka vermişler hepsinde oynamış zıplamış. Rakı vermişler elini masaya vurmuş “o kedi buraya gelecek” demiş. Tv’de heyecanlı bir şey olduğu zaman “nefesler tutuldu” deniyor. Kim bu nefesini tutan beyinsiz anlamıyorum. Mesela “İyi günler” dediğim birisi akşam olunca yanıma gelip, “Allah razı olsun senden, günüm güzel geçti” dese. Beni sevindirse. Tişörtü ters giyince kafayı çıkarmadan sadece kolları çıkartıp düzeltenlerden zarar gelmez sevin onları. Millet ruh ikizini buluyor, ben 15 dakikadır çorabımın diğer orjinalsozler.com tekini bulamadım. Nerde yanlış yapıyorum acaba. Yerlere çöp atmayın yazısını okuduktan sonra çöplerini havaya atmaya başlayan arkadaşı kutluyorum. Babam bana sinirlenip ‘cezalısın odana çık’ dedi. Bizim ev tek katlı, üzülmesin diye çatıya çıktım, kiremitten yazıyorum. Annemin hayır dediği bir şeye babam; izin verince anneme attığım bakışın tarifi yok. Eski zamanlarda trip yapan kız da hiç çekilmezmiş ha. Sen günlerce mektup bekle, cevap “peki.” Olsun. İnsan katil olur valla. Annemin damatları için yorumu: “bütün öküzler de bizi buluyor” nasıl ot yetiştirdiysem artık! Bir kadının fotoğrafını çektiğin an ile “dur bir bakayım nasıl çıkmışım” demesi arasında geçen süreye ışık hızı denir. Tv’de heyecanlı bir şey olduğu zaman “nefesler tutuldu” deniyor. Kim bu nefesini tutan beyinsiz anlamıyorum. Merdivenlerden düştüğümü gören ve buna rağmen “düştün mü?” Diye soran mal. Yok, düşmedim. Benim iniş tarzım böyle. Geçen markete girdim; bana bir çakmak lazım dedim. Marketçi arkaya geç, geliyorum. Dedi. Neye uğradığımı şaşırdım. Hala şoktayım. Babamın karşı komşusu hakkındaki yorumu: “bu adam da çok kılıbık. Ben ne zaman balkonu yıkasam, o da çamaşır asıyor! Anneme bugün işe gitmeyeceğim dedim, ütü yaptık, bulaşık yıkadık şimdide dest-i izdivaç izleyip fasulye kırıyoruz, not: pişmanım! Merdivenlerden düştüğümü gören ve buna rağmen “düştün mü?” Diye soran mal. Yok, düşmedim. Benim iniş tarzım böyle. Arabayla yolda giderken eski sevgilimi gördüm yine yol verdim. Mutluyum. Kadın kamyon şöförü duvar yazısı: “Torpidomda aseton yoksa da güzelim, ben ojemi mazotla da silerim” Fön çektirdikten hemen sonra yağmura yakalanan kadın kadar tehlikeli çok az şey var bu dünyada. Yanaşmayın derim. Kopya düzenine göre oturan öğrencilerin; yerlerinin değiştirilmesi sonrası bakışması, en hüzünlü ayrılık sahnesinde bile yok. Erkek ulaşamadığı kadına “telefonu duymadı galiba” der, kadın ulaşamadığı erkeğe, “aradığımı görüyor da açmıyor” pislik der. Facede o kadar çok özlü söz okudum ki, babam “üşüdüm” dese, kalın giyin demem, “üşümek güzeldir eğer seni ısıtacak biri varsa” derim. Hap yazma yutamam, şuruptan midem bulanır, iğneden de korkarım. Diyen ergene “muska mı yazayım?” Diyen doktora saygılar. Yolda sigara içen amcaya içme amca içme sağlığa zararlı dedim bana mı zararlı sağlığa zararlı dedi bir sigara da ben yaktım lan. Amerikalı çocuk babasına ‘hi Jack’diyor. Ben ‘selam Hasan’ desem beni çaydanlıkla döver. Niye öyle aptal aptal bakıyorsun? Benim ben, cep telefonun. Çantanda durmak boğucu ve karanlıktı. Beni çıkardığın için teşekkür ederim! Çakmak doğada 300 yılda, arkadaşlarımın yanında 10 dakikada kayboluyor. Tanrıdan bir çiçek istedim, o bana bir bahçe verdi. Tanrıdan bir ağaç istedim, o bana bir orman verdi. Tanrıdan bir salak istedim senin numaranı verdi. Biri “Sinemaya fazla biletim var, gelir misin?” dese,” Geri zekâlı mısın, niye fazla bilet alıyorsun ki?” diye sorarım. Bu yüzden yalnızım. Evde kalmış kızlar; müjde! Adınızı, soyadınızı, yaşınızı, boyunuzu, kilonuzu aralarda boşluk bırakarak yazın, 3535'e gönderin. Turşunuzu biz kuralım… Bu mesaj özel bir frekansla gönderilmiştir. Zekilerde hafıza kaybı, aptallarda kısa süreli körlük gaylerde bir anlık gülümseme yapar. Hakikaten telefondan böyle bir msj gelse ne yapardık acaba? Şahsen benim telim bu kadar iyimser ve nazik olmazdı. OKUDUYSANIZ yada IZLEDIYSENIZ PAYLAŞIN LÜTFEN HERKES OKUSUN VE IZLESIN Read the full article
0 notes
Text
Taslaklarımda bulduğum anı köşesi. Okurken galiba tekrar yaşadım..
Sonunda dayanamadım ve Leylisha’dan laptopunu ödünç aldım. Daha evvel yazmadığım şeyler var eve tama bu sefer yazmazsam olmaz. Bu 4 günü unutursam çok üzülürüm..
Prague.. Altın şehir. Leyli sana boşuna altın şehir demiyorlar diye yazdı fotoğrafının altına ama rusça bir şekilde. Öyle yazınca daha anlamlı oluyormuş bu şeklinden. Gerçekten de öyleydi, boyle su gibi, hayal gibi, masal gibi. Bilmem ki nasil anlatilir. (klavye ile bogusuyorum kendisi Leyli sagolsun international tr olarak kullanamadim bir turlu,) heh iste ne diyordum nasil anlatilir bilmiyorum ki. O guzel nehri, neseli koprusunu en cok da gokyuzunu. Ya ben bugune kadar gokyuzunu fark edememisim ya da gokyuzu buralarda cok daha farkli. Saf mavi boyle ucsuz bucaksiz, sonsuz gibi. Gozlerini alamiyorsun o an aklina kazinsin da omur boyu unutama istiyorsun. Ama oyle olmuyor tabi unutuyorsun bu yuzden fotograf cekiyorum. En guzel koseleri, en ozel anlari..
Ulkelerde denk geldigin kisiler, mekanlar cok onemli ve sanirim sadece sans meselesi mesela Belgium’da daha ilk dakikada azarlandigim da oldu cok iyi nazik bir sekilde karsilandigim zamanlar da oldu. O yuzden Prag da sans benden yanaydi ve cok tatli insanlar ile guzel bir ani olarak zihnime kazindi. Kaldigimiz hostel de minik sevimli boyle filmlerdeki gibi citi piti bir seydi. Odamiz minnos mu minnos kendisi tam bir pinterest cati kati odasi tadindaydi. Leylisha ile minik penceremizden Prag gokyuzunu izledik. Ikimiz de hayallerimizin icindeydik.. Hem de tam da ortasindaydik.
Sokaklar enfes, eski tarz arabalar, fotografimi cek diyen binalar insanlar bir kosusturma hali ve uzaktan gelen melodiler. Kac kere sanki film sahnesi dedik bilemiyorum. Ama tipki film sahnesi gibiydi. Bu arada paramizi da cevirdik ve kafamiz karisa karisa tum gun bu kac euro eder ki diye dusune dusune bir seyler aldik. Mesela 46kr ye pizza yedik. 200 kr ye hediyelik esya aldim. 110kr ise dondurmali hamurlu bir sey aldik (her yer onlar ile dolu) Oyle boyle harcadik da harcadik.
Hostelde biraz dinlenip tekrar ciktik sokaklara, aksam biraz daha az civil civil daha sakindi. Parklara ormanlara daldik. Aksam yemegimiz ise klasik bir sekilde “doner” idi.
Ayrilmak zorolsa da guzel uzuun bir gun gecirdik tam tadinda ne az ne cok diyebilecegim mukemmel bir gun oldu.
Simdi gelelim yaziyi yazma sebebim olan ikinci gunumuzu gecirdigimiz Vienna.. Lanetli Vienna desem dogru olur. Cunku oyle gibiydi. 4 saatlik bir otobus yolculugudan sonra otobusten indik ve esyalari birakmak uzere hostelimize gitmeye karar verdik. Haritadan actim ve yolumuzu bulduk. Ama yuruyoruz yuruyoruz bitmiyor. Anlam veremiyoruz neden bu kadar uzun. Biraz daha biraz daha derken yaklasik bir 17000 adim atmisiz. Artik gunes tepede, sirtimizda canta elimizde poset derken yikilmak uzereyiz. Sokaklar normal, sanki Almanya’nin klasik bir sehrinde gibi, kahvalti etmek icin baktigimiz her yer bizi sasirtiyor. Fiyatlar almis basini gitmis. Siradan peh diyecegin bir kahve 3,5 euro. Gideriz Starbucks’da iceriz diyoruz (4 euro) alasimiz da gelmiyor. Yiyecekler desen o fiyata neler yersin. Sonunda bir makete gidip meyve, yogurt, corek fala alip hostele dogru devam ettik. Bilmem kaca adim sonra bir donerci bulduk. Doner 2.5 euro. Gozlerimizden kalpler fiskirarak hemen aliverdik tabii ki. Bana yolculuklarin ogrettigi bir sey varsa o da bir seyi buldun mu sonra alirim demeyecek hemen alacaksin. Cunku sonra aslaaa bulamiyorsun. Donerimizi de aldik mutlu mutlu gidiyoruz hostele. Artik vardigimizda saat 3 e geliyordu. Giris yapip odamiza gectik. Bu sefer ki tatli cati katimiz gibi degildi amabembeyaz minicik bir odacikti. Biraz dinlenip karnimizi doyurduk ve sehri kesfetmek uzere disari ciktik. Yalniz artik akillandik, Vienna yuruyerek gezilmez. Gidip metroyu falan bulduk ve sehir merkezine gectik. Klasik bir kilise bizi karsiladi, italyan bir grup dini bir dans yapiyordu biraz onlari seyrettik. Mozart’in evine bakindik, her ulkede oldugu gibi dondurmalari tadimladik. (perfecti dogrusu)
Biraz sokaklarda gezindik ve geri kalan yerleri yarina birakarak guzel bir uyku icin hostelimize gectik.
Ertesi gun bir onceki gun aldiklarimizdan kalan seyleri yiyip esyalarimizi toparlayip hostelden cikis yaptik. Esyalar ile gezilmeyecegi icin kilitli dolap bulmak icin ana tren istasyonuna gittik ve fazla esyalarimizi kilitledik.(2 euro) Sonra elimizde kocabir harita ve koca bir sehir gune basladik. Gidilmesi gereken yerlere gittik, gorduk cekindik, hayran kaldik. Binalar mimari cok guzel, detaylar ince isler cesit cesit her sey var. Paramento binasina bayildimm. Sanki mitolojik bir hikayeden firlamis gibi. Sonra kendimize kucuk bir supriz yaptik ve kahve icmeye starbucksa gittik. Kendimize sinir koyuyoruz cunku kahveleri buralarda cok pahali.
Daha sonra saraylari gezdik, toplu tasima kullanmis olsak bile baya baya bir yuruduk. Anladim ki yurumeyi cok seviyormusum. Artik yorulmayi hissetmiyorum bile. (En az yurumemiz bile 21000 adim) Oyle boyle darken yine guzel mi guzel masalsi mi masalsi bir gun gecirdik. Aksam artik gec oldu ve esyalarimizi almak uzere tren istasyonuna gittik ardindan otobus terminaline. Otobus 23.30 da oldugu icin hala vaktimiz vardi ve kenardaki masalara gectik. Cebimizde son 6-7 euro kalmisti ve icecek almak icin Leyli kola makinesine para atti. Ve makine 3 euromuzu yuttu ne kola Verdi ne parayi. Ikimizin de sinirleri bozuldu vesusuz oturmaya devam ettik. Ardindan bikac cocuk market poseti ile geldi ve onlara market var mi diye sorunca kendi yiyeceklerinden bize zorla ikram ettiler. Cunku buralarda o saatte market acik olmasi yalnizca bir mucize. Biz mutlu mutlu ahh ne iyi insanlar var diyerek verdikleri seyi yerken hatta birazini da yola saklarken satin yaklastigini fark ettik ve kalktik. Sonra otobusler beklemeye basladik. Bekliyoruz gelmiyor, bizim binecegimiz firmanin tum otobusleri geldi ve gitmeye basladilar ama bizimki yok. Leyli iceri girip sormaya gitti ve ben de o esnada bi kizin telefonuna caktirmadan bakarak saati ogrendim. Yaklasik 10 dakika gecmisti otobusun kalkis saatinden ve ortada daha bir otobus bileyoktu. Ben neler oluyor ya diye dusunurken birden Leyli cikti ve konustugu kisiyle sesleri yukselmeye basladi. Megerbizim otobusun firmasini degismisler ve bizim bunu kendimiz anlamamiz gerekiyormus. Onlarin yapacagi bir sey yokmus bu bizim sorunumuzmus ve otobus gitmis. O esnada bize yiyecek veren arap cocuklar da geldi ayni sebepten ve onlar da oylece kabullenip gittiler. Ardindan pis gicik uyuz cocuk kapilari kilitledi ve bizi orda birakip gitti. Umurunda bile olmadi basimiza gelen sey. Ve saat 12 ye dogru gelirken Leyli ile otogarda tek basimiza kaldik. Cevrede garip garip sarkilar soyleyen bir grup sarhostan baska kimse yok. Telefonlarimiz sarjsiz oldugu icin kapali ve internet bile yok . Biraz soku atlattiktan sonra bi care bulmak icin ana tren istasyonuna gittik. Orada da her yer her sey kapaliydi bir tane ibadet yeri tabelasi gordum ve aa Leyli bak belki mesciddir dedim ve oraya gittik meger hristiyanlar icin sessizlik odasiymis ve bu saatte kapaliymis. Sonra temizlikci adam kafelerin 5 te acildigini ileride bekleme yeri oldugunu soyledi. Bekleme yerine gittik ve bizim gibi baska insanlar da bekliyordu bir seyleri. Uyuyanlar oturanlar duranlar. Biz de gittik ve oturduk. Sabah 5 e kadar beklememiz gerekiyordu. Kocaman istasyonda bir priz bile bulamadik. O koltukta ki koltuk derken demir bir sandalye gibi nasil 4.30 saat durduk. Artik cantamin sapini bacagima falan dolayip yorgunluktan uyuyakaldim. Tabi o nasil bir uyku oyle rahatsiz oyle rezil. Leyli bu gürültüde nasıl uyuyabiliyorsun diye söylenmedi değil. (Bütün gece temizlik arabaları çalıştı durdu.)Sabah 5 e kadar oyle durduktan sonra kalkip acilan kafelere gittik. Kullanmak icin mecbur bir sey almak gerekiyordu ve son kalan paramizi bir kahve ve bir kruvasani bolusmek uzere harcadik. Hemen prizi kullandik ve sonunda telefonumuza kavustuk. Sonra beles bir multeci interneti bulduk. Hos multecilerden bir farkimiz yoktu o esnada zaten. Internetten yeni bilet almayi denedim ama bir turlu olmadi zaten nakitimiz yok kalmadi. Artik daha ne ters gidebilir derken basimiza bu citki. Hemen kizlara yazdim. Kubrayi uyandirdim ve internetten almayi denedi. Uzun ugraslar sonucu almayi basardi. Ve kosarak 8.40 da olan arabaya yetistik. Artik yolda bizi gorenler ne dusundu, kimler halimize acidi bilmiyorum ama ben beni gorsem halime uzulurdum sanirim. 20 25 dakikalik metro yolculugundan sonra otobuse yetistik. Ve yolculuk basladi. He bu arada kalan paramiz ile 2 corek 2 su aldik ve 14 saatlik yolculuk icin tek kurus paramiz kalmadi. (wc icin bile) Allah yol git git bitmiyor. Saga yat sola yat. Hava aydinlik, normalde gunduz yolculugu tercih etmiyoruz ama baska secenegimiz kalmamisti. Git git bitmiyor. Aksi gibi mola verip duruyor bir suru sehirlere ugruyor. Birileri inip biniyor neredeyse zikzaklar cize cize biz aksam 00.30 gibi anca Dusseldorfa geldik. Artik otobusten indik bacaklarim ayaklarim davul gibi sismis, uyuşmuşuz. Yuruyemiyorum topuklarim su toplamis, zar zor tren icin istasyona gittik bir de ne olsun trene 2 dakika var ve sonraki saat 4 te. Bi hizla kosa kosa trene yetistik o halde. Nasil yetistik bilemiyorum. Trende perisan halde coktum koltuga. Derman kalmamis dizlerimde uyuyamiyorum bile yorgunluktan. Ve Duisburga geldigimizde daha ne olabilir ki derken tramwaylarin o saate yurumedigi gercegi ile yuzlesiyoruz. Evimize 40 dakika kadar yuruyerek variyoruz. Artik eve nasil girdim, o nefret ettigim ayakkabilarimi nasil cikardim hayal meyal aklimda. Hissiz bombos bir andi. Bitmeyecek derken oyle boyle bitti. Bize de bu unutulmaz bir ani olarak kaliverdi. Daha simdiden gulerek bahsediyorum. Iyi ki yasamisiz diyemeyecegim ama kotu de olmadi simdi yani. Sokakta yatmadik demeyecegiz hani. Ve attigimiz adim 28000 olmus.
Eh lanetli Vienna gunumuz de boylece sona erdi. Artik baska bir macerada baska anilarla yine yazmak uzere son noktayi koyuyorum… Ah Vienna.. Neler de yasattin bize.
PS: Artık ayağıma nasıl yapıştılarsa o ayakkabıları hala giyesim gelmiyor..
0 notes