#valide sultan camii nerede
Explore tagged Tumblr posts
sagocukaan34 · 29 days ago
Text
Valide Sultan Camii'nin Tarihçesi ve Eşsiz Güzellikleri
Valide Sultan Camii, İstanbul’un tarihi güzelliklerinden biri. Mimari harikasıyla ve huzur veren atmosferiyle ziyaretçilerini bekliyor. Belki de defalarca yanından geçtiğiniz Valide Sultan Camii ile ilgili neler biliyorsunuz? İşte İstanbul’un eşsiz mimarilerinden biri olan Valide Sultan Camii ile ilgili tüm merak ettiklerinizi sizin için araştırdık. Gelin İstanbul’un bu eşsiz yapısını birlikte…
0 notes
34-ist-34 · 3 years ago
Text
36 PADİŞAHIMIZIN TÜRBELERİ NEREDE? BUYRUN ÖĞRENELİM..
1. Osman Gazi (I. Osman):Bursa’da Tophane semtinde kendi adını taşıyan türbesinde yatıyor...
2- Orhan Gazi:Aynı yerde, babasının yanıbaşında kendine ait türbesinde ebediyeti uyuyor...
3- Sultan I.Murad (Hüdavendigar): Bursa, Çekirge’de kendine ait türbesinde.
4- Sultan I. Bayezid (Yıldırım)): Bursa’da Bayezid Hân Türbesi’nde yatıyor...
5- Sultan I. Mehmed (Çelebi):Bursa Yeşil Türbe’de yatıyor...
6- Sultan II. Murad:Bursa,Muradiye semtinde üstü açık türbesinde yatıyor...
7- Sultan II.Mehmed (Fatih):Fatih’te, Fatih Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor...
8- Sultan II.Bayezid (Veli):Bayezıtta Bayezid Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor...
9- Sultan I.Selim (Yavuz):Yavuz Selim Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor...
10- Sultan I.Süleyman (Kanuni): Süleymaniye Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor...
11- II. Selim (Sarı):Ayasofya Camii ön bahçesindeki türbesinde.
12- Sultan III.Murad: Ayasofya Camii ön bahçesindeki türbesinde yatıyor…
13- Sultan III.Mehmed:Ayasofya Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor...
14- Sultan I.Ahmed:Sultanahmet Camii yanındaki türbesinde yatıyor...
15- Sultan I. Mustafa:Ayasofya Camii önündeki türbesinde yatıyor...
16- II. Osman (Genç): Sultanahmet Camii yanındaki türbesinde yatıyor…
17- Sultan IV. Murad:Sultanahmet Camii yanındaki türbesinde yatıyor…
18- Sultan İbrâhim :Ayasofya Camii bitişiğindeki türbesinde yatıyor…
19- Sultan IV.Mehmed (Avcı):Yeni Camii arkasında Turhan Valide Sultân Türbesinde yatıyor…
20- Sultan II.Süleyman:Süleymaniye Camii bahçesindeki Kanunî Türbesi’nde yatıyor…
21- Sultan II.Ahmed:Süleymaniye Camii bahçesindeki Kanuni Türbesi’nde yatıyor…
22- Sultan II. Mustafa: Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi’nde yatıyor…
23- Sultan III.Ahmed: Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi’nde yatıyor…
24- Sultan I. Mahmud:Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi’nde yatıyor…
25- Sultan III.Osman:Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi’nde yatıyor…
26- Sultan III. Mustafa: Lâleli Camii önündeki türbesinde yatıyor…
27- I. Abdülhamid:Bahçekapı’da Hamidiye Türbesi’nde yatıyor…
28- Sultan III. Selim: Lâleli Camii önündeki türbesinde yatıyor…
29- Sultan IV.Mustafa:Bahçekapı’da Hamidiye Türbesi’nde yatıyor…
30- Sultan II.Mahmud:Çemberlitaş’taki kendi türbesinde yatıyor…
31- Sultan I.Abdülmecid: Yavuz Selim Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor…
32- Sultan I.Abdülaziz: Çemberllitaş’taki Sultan II.Mahmud Türbesi’nde yatıyor…
33- Sultan V. Murad: Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi’nde.
34- Sultan II. Abdülhamid Han: Çemberlitaş’ta Sultan II. Mahmud Türbesi’nde yatıyor…
35- Sultan Mehmed Reşad: Eyüp’te Sultan Reşad Türbesi’nde yatıyor…
36- Sultan Vahideddin: Şam’da Sultan Selim Camii kabristanında yatıyor…
Ayrı ayrı hepsine Allah rahmet eylesin...
52 notes · View notes
arapphilip · 3 years ago
Text
Herhangi İki Adam
   Sıradan bir günün ortasında herhangi bir adam ve herhangi bir diğer adam, Eminönü’nde iskemleler ve küçük masalardan oluşan kahvecide oturmuş, bazen havaya, bazen denize bakıyorlardı. İnsanı sıkan, bunaltıcı bir hava vardı. Haliç çıkışına bir gemi demir atmıştı. Gemiden alınan mallar kancabaşlarla paldır küldür iskeleye taşınıyordu. İskelede bekleyen Rum mal sahibinin gemiden kancabaşlara inen her malda yüreği ağzına geliyor, Kıbrıs’tan gelen şarapların kırılmasından çok korkuyordu. Herhangi bir adam ve herhangi bir diğer adam, gündelik meselelerden konuşuyorlardı. Bir müddet sonra herhangi bir adam başından geçen ilginç bir olayı anlatmaya hazırlandı. Gelin şu sohbete dahil olalım.
- Herkes hayatında çok ilginç deneyimler yaşamıştır. Benimki de böyle bir deneyimdi arkadaş. Herkes dedim diye sıradan bir acayiplik sanma. Bu gerçekten bambaşkaydı.
- Girizgahı geç efendi, merakımı celbettin. Anlat, seni dinliyorum.
- Bir kahve söyleyelim acele etme.
- Delikanlı! Bize iki az şekerli kahve!
   Garson ihtiyarlara kahvelerini getirdikten sonra iki arkadaş masaya yaklaşıp iyice birbirlerine sokuldular. Kahvelerinden bir yudum aldılar.
- Günlerden bir gün, Galata Köprüsü’nde yürürken zaman mefhumumu kaybettim. Bu yüzden hangi gün, ay, yıl olduğunu şu an bile söyleyemiyorum. Köprüde yürürken her zamanki gibi sigaramı tüttürüyor, denize ve ara ara Süleymaniye’ye bakıyordum. Bilirsin Süleymaniye’yi Sinan Ağa sırf kış mevsiminde sisler arasında göz zevkimize hitap etsin diye de inşa etmiştir. Neyse, Eminönü İskelesine doğru merdivenleri indikten sonra iki gevrek simit aldım. Sahile oturdum ve dalgalar kıyıya usul usul dokunurken bir simidi kendim yedim, diğer simidi martılara yedirdim.
- Buraya kadar hiçbir acayiplik sezmedim. Üstelik kahve içmeme rağmen uykumu getirdin. Hızlan biraz efendi. Bir hikayecik anlatacaksın Adem’den başlıyorsun!
- Hatibe müdahil olma, vallahi kalkar giderim.
- Tamam tamam kızma. Hala seni dinleyebilmeye muktedirken anlat. Merakım gitmiş değil ama geç artık şu simit faslını canım!
   O sırada güneşin rengi parlak sarıdan turuncuya doğru dönüyordu. Deniz sakinleşmiş, bazı martılar yuvalarına doğru uçuyorlardı. Çoğunun yuvası Kadıköy önündeki koca dalgakıranda olduğu için boğaz rüzgarına kapılıp yalpalayarak, tepelerden Anadolu yakasına süzülüyorlardı. Martıların ayakları uçarken çok komik bir haldeydi. Bu perdeli ayaklar, güneşin sıcak ışığına karışan turuncu meyveler gibi gökyüzünde bir sağa bir sola sallanıyordu. Herhangi bir adam tabakasından bir sigara alıp yaktıktan sonra devam etti.
- Nerede kalmıştık. Simit! Simitler bitti birader hiç gözlerini büyütme. Denizden gözlerimi ayırıp Valide Sultan Camii yönüne doğru baktığımda öyle bir şey oldu ki! Yirmi dakika önce onlarca insanın yürüdüğü meydanda kimse gözükmüyordu. Şaştım kaldım. Köprüye göz attım, tüm dükkanlar kapalıydı. Balıkçılar yoktu. İçim ürperdi. Gerçi bu şehri insansız daha çok severim lakin bu olayın bir lahzada gerçekleşmesi tüylerimi diken diken etmeye yetti. Kendimden şüphe etmeye başladım. Köprüde bir acayip olmuş, zaman mefhumumu kaybetmiştim. Şimdi ise hatırlamadığım bir sarhoşluk içinde olduğumdan ya da bilinç kaybına sebep olabilecek kadar esrar içtiğimden şüphe ediyordum.
   Herhangi bir diğer adam, hikayenin acayipliğinin farkına varınca keyfe geldi ve fincandaki son kahveyi telveyle karışık olmasına aldırmadan midesine indirdi. Tüm dikkatını arkadaşına vermiş, merakla dinliyordu.
- Kendi kendime düşünceler içindeyken Sirkeci tarafından yüksek sesli bir müzik sesi duydum. Yanılmıyorsam Hammamizade İsmail’den bir peşrev çalıyordu. Müzik sesi birdenbire kesildi. Adım sesleri gelmeye başladı. Sesler her adımda bir ton artıyordu. Çok geçmeden bana doğru gelen bir kadın silueti gördüm. Yaklaştıkça yavaş yavaş suretini görebildim. Tanıdığım biri değildi. Orta boylu, zayıf, saçları omzundaydı. En dikkat çekici özelliği ay kadar beyaz olmasıydı. Gelip yanıma oturdu. Siz kimsiniz dedim. Asıl sen kimsin diye cevap verdi. Kim olduğumu unutmuştum. Adım aklıma gelmiyordu. Nereden geldiniz dedim. Senin geldiğin yerden dedi. Ne var ki geldiğim yeri de unutmuştum. Uzun uzun düşüncelere daldım. Bunu gören kadın, uyanmana sevindim dedi. Her sözü beni bir kat daha düşünceye sevk ediyordu. Kendi içimde kaybolsam yeriydi. Kadının yüzünde müthiş bir tebessüm oluştu. Korkuyorsun, daha hazır değilsin, birkaç yüzyıl daha beklemeliydim, uyu artık dedi ve kendini denize attı. Hemen kalkıp suya baktım. Suda bir insan bedeni yerine, lale yaprakları vardı. Rengarenk lale yaprakları. Kafamı sudan kaldırdığımda önce köprüsü sonra kulesi kayboldu Galata’nın. Yere yığıldım. Gözlerimi açtığımda elinde olta olan bir balıkçı, beni yerden kaldırıyordu. Her şey normale dönmüştü.
- İlginç… Bununla beraber, sadece bir rüya dinledim. Gerçeklik yoktu. İlginç ama beni çok etkilediğini söyleyemem. Kadın güzel miydi bari?
   Herhangi bir adam kahve fincanını eline aldı fakat kahvenin soğuktan katılaştığını görünce fincanı tabağa geri koydu. Herhangi bir diğer adama sakince baktı ve devam etti.
- Gerçeklik diyorsun, doğru mu işittim? Sen kimsin ve şu an neden burada kahve içiyoruz?
   Bu soru karşısında herhangi bir diğer adam hayretler içerisinde kaldı. Gerçekten o kimdi? İsmi aklına gelmiyordu. Herhangi bir adam, parmağını havaya kaldırdı ve birden gece oldu. Parmağını Valide Sultan Camiine doğru götürdü ve bir anda koca camii yok oldu. Sirkeci Garı’nı işaret etti, gar birden Sirkeci’den ayrılıp Eminönü’ne sürüklendi. Parmağını yere değdirdi, yüzyıllık taşlar birden güle dönüştü. Her şey birden oldu. Karşısındaki adam şaşkınlıktan bayılacaktı ancak herhangi bir adam konuşmayı sürdürdü.
- Gerçeklik dediğin nedir? Bu bir rüya mı? İşin aslını anlatayım. Beni uyandıran balıkçı sendin. Bak yanında kovan duruyor. Bugün deniz pek cömert değilmiş anlaşılan. Beni yerden kaldırdığında içimde bir ağacın büyüdüğünü hissettim. İç sesim ayrı, ben ayrı konuşuyordum. O kadının sesini duymaya başladım. Bana gerçeğin ve rüyanın büyüsünü anlattı. Adın Cemal, Cağaloğlu’nda bir gazetede çalışırsın. Bugün Cuma tatili diye aldın oltanı sahile geldin. Beni yerden kaldırmak senin kaderindi. Kafan çok karıştı anlıyorum. Bunları sana bilahare açıklayacağım. Uyumak ister misin?
- Efendim siz büyük bir zatsınız. Lütfen beni affedin. Size saygısızlık ettim.
- Saçmalama Cemal. Ne büyüğü, ne zatı. Çok yanlış bir noktadasın. Tahminimden daha zor olacak anlaşılan. Şu sözlerimi asla unutma, sen ben varım diye varsın. Varlığını bana borçlusun. Senin tanrın değilim, senin ahbabın da değilim. Sen benim muhayyilemin içindesin. Aynaya baktığında kendini göremezsin, sadece gözlerimde görürsün. Şimdi uyuyacaksın. Biri seni yerden kaldırana kadar uzun bir zaman geçebilir, sen bunu hissetmeyeceksin, korkma. Yerden kalktığında seni yalnız bırakmayacağım. Hatıram daima içinde kalacak. Uyu şimdi, uyu, uyu…
   Ve Cemal kafasında binbir soru işareti ile uyudu. Çoğu kişiye ve Samatya eşrafına göre bu adam aslında uyanmıştı. Uzun süre At Meydanı’ndaki kahvelerde bu husus tartışıldı ancak bir sonuca varılamadı. Bilmem ki şimdi ne denir, ne söylenir. En iyisi uyumalı. Bir başka hayata uyanabilmek için.
Eylül 2021
0 notes
enderuntalebesi-blog · 6 years ago
Text
Nuru Osmaniye Camii Külliyesi (Nerede ve Hakkında Bilgi)
Nuru Osmaniye Camii Sultan 1. Mahmut tarafından İstanbul’un ikinci Tepesine 1748 yılında temeli atılmış Selatin Camiidir. Ancak Yapımı sırasında vefat eden Caminin birinci banisi Sultan 1. Mahmut Bu Mükemmel Osmanlı Barok Mimarisinin ilk eseri olma özelliğini taşıyan camiyi açamamıştır. Tahta geçen Sultan 3. Osman Han Camiye devam etmiş ikinci banisi olarak adına Nuru Osmaniye Osmanlının Nuru demiştir. Nuru Osmaniye Camii Barok mimarisinin en büyük ve en eski eseridir.
Tumblr media
NURU OSMANİYE CAMİİ
Nuru Osmaniye Camii Mimarları
Nuru Osmaniye Camisi Sultan birinci Mahmut Han ve Sultan üçüncü Osman Han tarafından yaptırılmış Selatin Camidir. Yapımında Banileri değişse bile Mimarları aynı kalmış bu eser Mimar Mustafa Ağa ve Kalfa Simon Efendi tarafından 1748/1755 yılları arasında tamamlanmış ve hizmete açılmıştır.
Nuru Osmaniye Camii Tarihi ve Hikayesi
Nuru Osmaniye Camii İstanbul’un ikinci tepesine inşa edilen arsasında öncesinde Fatih Sultan Mehmet Han Şeyhülislamlarından Hoca Saadettin Efendi’nin kızı veya eşi olan Fatma Hatunun hayratı olan bir mescit bulunmaktaydı. Ahşaptan mamul bu eser aradan geçen yıllara dayanamamış yıkılmaya yüz tutmuştu. Şimdiki Camii Külliyesinin olduğu tepedeki esnaf ve mahallelinin isteği üzerine mescit tamirat yerine yıkılmış etrafı istimlak edilerek büyük bir inşaat alanı kazanılmıştır. Sultan 1. Mahmut’un katılımıyla temel atılmış ve inşaat başlamıştır. Nuru Osmaniye Camii 1748 yılında temel atma töreni ile yapımına başlandı demiştik. Ancak temel kazıları sırasında 18. Metrede suya rastlanmıştır. İşte bu yüzden Nuru Osmaniye Camii oturduğu temeller ve mahzeni yüzünden de eşi olmayan bir mimari eserdir. (Biz bu cümleyi Vakıflar Genel Müdürlüğünün yakın zamanda yaptığı restorasyondan ve bu restorasyon esnasında bulunan sarnıç, mahzen ve kuyudan dolayı söyleyebiliyoruz daha öncesinde bu bilinmiyordu) İlk Türk barok mimari ve ilk fore kazık sistemi ile ayakta duran altında sarnıç bulunan ve yüzyıllardır altındaki suyu ve yağmur suyunu kendi içinde toplayıp halkın kullanımına sunan camii mutlaka görülmesi ve bilinmesi gereken yapılardandır.
Tumblr media
NURU OSMANİYE CAMİİ İÇİ
Nuru Osmaniye Camii Mimari Özellikleri
Nuru Osmaniye Camii Klasik Osmanlı Mimarisinden Türk Barok Mimarisine geçiş eseri olarak tanımlanıyor. Lale devrinin ‘’Patrona Halil’’ isyanıyla sona erdiği kabul edilir işte Camii bu tarihten sonra yapılıyor Mimaride batılılaşma eseri olarak karşımıza çıkan Nuru Osmaniye Camii’nin mimarisi de klasik Osmanlı Mimarisinden esintiler taşıyor olmasına rağmen gözümüze hitap ederken üslubun değiştiğini fark edebiliyoruz. Nuru Osmaniye Camii Dış avlusunda şadırvan bulunmaz. Altında Su kaynağı olmasına rağmen Cemaatine temiz oksijen sağlamasına rağmen (oksijen ve şadırvan ikilisini Beyazıt Camii Külliyesi’nde konuşmuştuk) avluda şadırvan yoktur. Onun yerine bir duvarında abdest muslukları görünür. Nuru Osmaniye Camii Dış avlusu köşeli değil oval yapılıdır. Bu tarz bir dış avlu daha önce örneği olmayan bir inşadır. Dış avluda bulunan 12 sütun antik Roma’dan kalma bir pagan tapınağından getirilmiştir. Bergama’da bulunan bu pagan tapınağından sökülen bu 12 sütun her bir tekine 70 mandanın çektiği arabalar ile sahile getirilmiş deniz yolu ile İstanbul’a yolculuk etmiştir. İstanbul içinde de Camii Avlusuna getirilirken aynı yöntem ve Hamallar ile getirilmiştir İstanbul Hamal Başı (kethüdası) Sefer Ağa önderliğinde yapılan bu yolculuk TARİHİ CAMİİ ŞERİFİ NURU OSMANİ adlı eserde ayrıntılı biçimde tasvir edilmektedir. Bu eser Yazımına Camii temel atma töreninden açılışa kadar tüm adımlar ayrıntılar ve harcamaları içinde bulunduran önemli bir eserdir. Saray Katiplerinden Ahmet Ağa tarafından kaleme alınmıştır.
Nuru Osmaniye Camii Avlusu
Dış avlu oval olmasına rağmen Barok Mimariye geçiş eseri olmasına rağmen Nuru Osmaniye Camisinde klasik Osmanlı mimarisi de kendisine yer bulmuştur. Dış avluya 3 farklı kapıdan girilir. Her kapı önünde mutlaka padişah eserlerinde kullanılan somaki kırmızı mermer bulunur. Bu klasik Osmanlı mimarisi özelliklerindendir. Yine başka bir Klasik Osmanlı Mimari Detay da Nuru Osmaniye Camii Dış avlusunu örten kubbe yapılarıdır. Nuru Osmaniye Camii Kare planlı bir yapıya sahip olmakla birlikte içinde Akustik dengesi barındırmakta yine Klasik Mimarimizin sihirvari bir özelliğidir. Beş sıra 115 adet pencereleri ile cami aydınlatılmış ve duvarların yük taşımadığı ispat edilmiştir. Bu da Mimar Sinan tarzıdır. Kubbe pencereleri Kubbeyi Havada asılı göstermek için düşünülmüş çoğu İstanbul Camisinde kullanılmış Mimar Sinan tarzıdır. Duvar aralarına gizlenmiş 8 fil ayağı 26 metre çapında en büyük kubbelerden olan Nuru Osmaniye Kubbesini taşımaktadır. Kubbe üzerinde Nur Suresinin 35. Ayeti Yazılıdır. Aynı Ayet Ayasofya Camii ’sinde de yazılır. 115 metre uzunluğunda ve yerden 11 metre yükseklikte tek parça halinde bir kuşak bulunduran Nuru Osmaniye Camii Hat müzesi olarak bile gezilmesi gereken bir Camidir. Bu Fetih suresi Mumcuzade Mehmet Rıfat Efendi tarafından yazılmıştır. Bu kuşak ile yine Nuru Osmaniye Camii ilk ve tek olma özelliğini kendi içinde taşımaktadır. Mihrap ve minber Mermer işçiliğinin barok mimari ile birlikte Klasik Osmanlı süslemeciliğinin zirvesi ve sentezi olarak eşsiz eserlerdir.
Nuru Osmaniye Terazi Taşları
Nuru Osmaniye Camii En Dikkat Çekici Özelliği ise bence Mihrabın sağında ve solunda bulunan döner mekanizmalı denge sütunlarıdır. Malumunuz Camii önce bir su kaynağı onun içinde çakılmış kazıklar kazıklar üzerine kurulu iki bin metre karelik bir sarnıç üzerinde duruyor ve herkes biliyor ki İstanbul’da deprem eksik olmaz. İşte bu denge sütunları Nuru Osmaniye Camii statiğinde bir kayma sapma değişme var mı Camiye her gün gelmesi gereken ve sahip çıkması gereken İmam Makamına konulmuş göz ardı edilmemesi sağlanmıştır. Nuru Osmaniye Camii Hünkâr mahfili süslemesi barok mimari olmasına rağmen ulaşımı Klasik Osmanlı Mimarisi özelliği olan rampa ile yapılmıştır. Nuru Osmaniye Camii demir kullanılan ilk Osmanlı Camisi özelliğini de içinde barındırmıştır. İlklerin ve teklerin camisi olan Nuru Osmaniye Camii Selatin camilere göre küçük özellikleri bakımından bir devdir. Cağaloğlu Bab-ı Ali Kapalı çarşı ve Topkapı sarayı arasında bulunan cami avlusundan geçen divan yolu iki sarayı birbirine bağlayan güzergâh üzerinde yapılmıştır. Nuru Osmaniye Caddesinin bir ucu Bab-ı Aliye diğer ucu ise Kapalı Çarşıya çıkmaktadır. Kapalı çarşı Nuru Osmaniye Kapısı çıkışında bulunan eser etrafında Türbe Çeşme Sebil Kütüphane İmarethane Medrese ve Dükkanlardan ibaret kocaman bir külliyedir.
Nuru Osmaniye Camii Kimin Eseri
Nuru Osmaniye Camii iki banisi olan bir Camidir Demiştik. Sultan Birinci Mahmut Han yaptırdığı Camiye sık sık gelip giderdi bugün Nuru Osmaniye Caddesine avludan açılan kapıdan dışarıya çıkın ve ata nerede binebileceğinize karar verin işte karar verdiğiniz yerde Sultan 1. Mahmut Han atından düşmüş ve Ruhu Teslim etmiştir. Bunun üzerine Osmanlı Tahtına Kardeşi Sultan 3. Osman Han geçmiş ve inşaata devam etmiştir. İşte bu yüzdendir ki Camii kimin eseri diye soracak olursanız ben Sultan 1. Mahmut ve Sultan 3. Osman derim. Ancak Nuru Osmaniye Camii Türbesinde iki banisi olan bu cami türbesinde kaderin öyle bir cilvesi vardır ki konuşmasak olmaz. Camiyi yaptıran iki baniye bu caminin kıble duvarı önünde yatmak nasip olmamıştır. Ancak iki Padişahında Annesi Camii Türbesinde yatmaktadır. Baba bir Anne ayrı bu iki kardeş padişahların Anneleri iki ayrı valide Sultan Camii Türbesinde ahiret hayatını bekliyorlar Allah günahlarını Affetsin (âmin)
Tumblr media
NURU OSMANİYE CAMİİ MAHZENLERİ
Nuru Osmaniye Camii Mahzenleri
Nuru Osmaniye Camii 1748 yılında temel kazılarında 18 metre derinlikte su kaynağı bulunmuş ve cami temelleri bu kaynağa çakılan kazıklar üzerinde konulmuştur kazıklar arası horasan harcı (kil ve yumurta akı) ile doldurulmuştur su tımar edilmiş bir noktadan çıkmasına izin verilmiştir. Temel taşları üzerine önce bu su tımarı için 10 metre yükseklikte toplamda 2bin metre kare büyüklüğünde mahzen yani sarnıç inşa edilmiştir. Mahzen içinde irili ufaklı kuyu suyunun taşması halinde doldurması için 8 küçük 10 büyük havuz yapılmıştır. Ayrıca tahliye boruları ile yukarıdaki yağmur suları bu havuzlara doldurulmuş Mahmut Paşa Hamamının tam Karşısında bulunan adı dahi hala değişmeyen acı çeşmeden Halkın kullanımına sunulmuştur. Acı çeşme hala akmakta ve suyu içilmemektedir. Eminönü Mahmut Paşa yokuşu olarak bilinen Eminönü’nün en kalabalık caddesinde Acı çeşme görülebilir. Yüzyıllardır sistemi değişmeyen bu sarnıç Vakıflar genel müdürlüğünce 2010/2014 yılları arasında yapılan restorasyonda sarnıç ve kuyu bulunmuş buradan tam 420 kamyon balçık çıkarılmış temizlenmiştir. Bulunan bu mahzen Türk mimarisinin nerelere ulaştığını ustalığı ve emeği bize göstermektedir. Bir cami düşünün ortalama 250 yıldır kaynayan suyun üstünde dursun ve yıkılmak şöyle dursun eskimesin bile… Kapalı çarşı yangınlarından  Camii dış cephesi etkilenmiştir. Restorasyonda barok mimari incelikleri yangın kurumlarının arasından çıkmış görsel bir şölen yaratılmıştır.
Nuru Osmaniye Camii Nerede Nasıl Gidilir
Camii Kapalı Çarşı içinden Nuru Osmaniye kapısı çıkışındadır. Kapıdan çıktığımızda bizi karşılayan muhteşem eser Nuru Osmaniye Cami’dir.
Nuru Osmaniye Camii Mahzenleri Ziyaret ve Ziyaret Saatleri
Mahzenleri temizlendikten 250 yıl sonra ziyarete açılmış 2bin metre kare büyüklüğünde 800 metre kare kullanım alanıyla sergi salonu olarak hizmet vermek üzere ilk sınavını ‘’ Yeditepe Bienali ‘’ ile vermiştir. Yeni sergileri bekliyor mahzenlere girmenin fırsatını bizde kolluyoruz.
Nuru Osmaniye Camii Etrafında Gezilecek ve Görülecek Yerler
Nuru Osmaniye Camisinden sonra kısa yürüyüşlerle; Fatih Camii Ayasofya Beyazıt Camii Eyüp Sultan Camii Süleymaniye Camii Sultanahmet Camii Dikili Taş Hürrem Sultan Hamamı Topkapı Sarayı Mutlaka Görülmelidir. Ayrıca Başlıklar ile Gezi Yazılarımı okuyabilirsiniz. Read the full article
0 notes
gezigunlugum-blog · 7 years ago
Text
Dolmabahçe Camii (Bezmialem Valide Sultan Camii)
Tumblr media
Dolmabahçe Camii, 19.yy.’da İstanbul’da yer edinen camidir. Kabataş ve Beşiktaş içinde yer edinen mimari yapının kurucusu Bezmialem Valide Sultan olup vefatından sonrasında cami oğlu Sultan Abdülmecid tarafınca tamamlanmıştır. Caminin kitabesi ise celi-sülüs hat ile yazılan dört beyitten oluşmaktadır. Yazıt Batı tarzında ve akant yapraklarıyla süslenerek tepe kısmının ortasında da Abdülmecid’in tuğrası bulunmaktadır. Yapının mimarı ise Nigogos Balyan ve babası Garabet Amira Balyan’dır. Osmanlı mimarisinde fazla rastlanmayan yuvarlak pencere şekli ve tavus kuşu kuyruğuna benzeyen şekli ile çok entresan bir mimarisi vardır. Tek şerefli iki minaresi mevcuttur. Kubbeden kıymetli bir avize sarkar. Mihrap ve minber ise kırmızı somaki mermerden yapılmıştır.
Dolmabahçe Camii Hakkındaki Informasyon
Tumblr media
23 Mart 1855 senesinde ibadete sunulan caminin bariz özelliği, net bir tasavvur ve geometriye haiz olmasıdır. Merkezi kubbeli, kare olarak planlanmış Dolmabahçe Camii, aynı mimara inşa etmiş olduğu Ortaköy Camii ile fazlaca benzerlik göstermektedir, yalnız tenvir pencereleri ve minare alemlerinde ayrım vardır. Caminin hünkar bölümü ise, dikdörtgen olarak tasarlanmış, daha alçaktır. Cami ve hünkar kısımları, işlevlerine bağlı olarak ayrı olarak tasarlanmış, ondan sonra ise kuzey cephede birleştirilmiş benzer biçimde görünmektedir. Mimari yönden bu çağın camilerinde önemli bir yenilik mevzubahis değilken, esas değişiklik dış cephe ve süslemeler ile inşa edilmiş olduğu görülür.
Tumblr media
Barok ve ampir tarzında süsleme özelliklerinin, geleneksel Osmanlı bezeme ve süsleme anlayışının yerini almaya başladığını açıkça yayınlayan mühim bir örnektir, öteki ismi ile Bezmialem Valide Sultan Camii. 27 Mayıs 1960 yılından sonrasında bir yıl kadar Yassı ada İrtibat Kurulu tarafınca kullanılan cami, Deniz Müzesi olarak Beşiktaş’ta bulunan binaya taşındıktan sonrasında 1966 senesinde Vakıflar Genel Müdürlüğünce restore edilerek yeniden ibadete açıldı. 2007’de çok büyük bir restorasyon ile yenilenen Dolmabahçe Camii, Boğazın muhteşem ve olağanüstü yapılarından biri olarak tarihe meydan okumaya devam etmekte. Mevzuyla ilgili olarak Dolmabahçe Sarayı yazımıza da göz atabilir ve ayrıntılı bilgilerine ulaşabilirsiniz.
Dolmabahçe Camii İç Mekanı
Tumblr media
Caminin iç mimarisine bakıldığında kubbenin içi ve pandantiflerin yaldız ve yağlı boya işleri ile Batı tarzında işlendiği, renkli mermer işçiliğinin o dönemlerde geldiği son noktayı, mihrap ve minberde ise geleneksel tasarımdan uzaklaşarak barok bezemelerin varlığı çok aleni bir halde görülmektedir.
Tumblr media
Dolmabahçe Camii Nerede ve Nasıl Gidilir
Dolmabahçe Camii, İstanbul ilinde Dolmabahçe Sarayı‘nın derhal güneyinde ve sahilde yer alır. Semt olarak Beşiktaş ve Kabataş içinde kalır, yukarıdan ise, Bölme ve Maçka adım atma mesafesindedir. Dolmabahçe camisine her yerden ulaşım çok kolaydır. Toplu taşıma araçları dahil birçok alternatif mevcuttur. Bu alternatiflere deniz yolculuğu da dahildir. Haritası ve Konumu Caminin haritası ve ulaşım alternatiflerine vaziyet bilgisi kısmından ulaşabilirsiniz. Sizlerde seyahat ve bilgilerinizi yazımıza yorumda bulunarak bizlerle paylaşabilirsiniz. Read the full article
0 notes
ucuzotobusbiletial-blog · 7 years ago
Text
Konya' da Gezilecek Yerler - En Ucuz Konya Otobüs Bileti
Tumblr media
Konya Otobüs Bileti için yapmanız gereken sitemizde yer alan arama bölümüne gideceğiniz yeri ve tarihi seçip tıkla butonuna basınız. Mevlana ile ünlü olan ve ülkemizin en büyük şehridir. Karşı ekranınızda şehre sefer düzenleyen tüm firmaları görebileceksiniz. Daha sonra en ucuz otobüs bileti için firmaları karşılaştırarak istediğiniz ucuz otobüs biletini satın alabileceksiniz. Konya ülkemizin en büyük ili ve en kalabalık illeri arasındadır. Ülkemizin en önemli sanayi kentlerindendir. Yüzölçümü 39.000 km.dir. Nüfusu 2.130.000 dır. Tuz gölü, Beyşehir, Akşehir gölü başlıca gölleridir. Konya’nın iklimi karasaldır. Yazları sıcak ve kuru, kışları soğuk ve kar yağışlıdır. Konya Otobüs Bileti ile bu büyük şehrimizi doyasıya gezebilirsiniz. İç Anadolu Bölgesi'nde yer almaktadır. Milattan önce 7000 'den bu yana önemli medeniyetleri ağırlamıştır. Nasreddin Hoca, Mevlana gibi birçok düşünür Konya'da doğmuştur. Tarihi İpek Yolu ticaret ve merkez konaklamasıyla Türk tarihinin değerli en eski eserlerini içinde barındırmaktadır. Tam anlamıyla bir müze şehir görevindedir. Konya yabancı kaynaklarda Yunanca tasvir anlamına gelmekte olan "ikon" dan geldiği söylenmektedir. Selçukludan önce küçük bir kasabadır. Romalılar Konya'yı ikonium ismiyle ansalar da Hz. Ömer zamanında fethedildikten sonra buraya  İslam orduları "kuniye" demiştir ve asıl anlam buradan gelmektedir. Konya Otobüs Bileti Alın ve Keşfedin
Konya'da Gezilecek Yerler
Konya’da Gezilecek Yerler listenizi hazırlamaya başlayabilirsiniz. Konya Türbesi ve Müzesi ; İçerisinde Mevlana Celaleddin Rumi'nin karide bulunan bu yapı Mevlana Müzesini de içinde bulundurmaktadır. Bir Selçuklu eseridir. Topkapı Sarayı'nda sonra en çok gelinen yer olan müze 1926 senesinde türbe olarak hizmete açılmıştır. Günümüzde hem türbe hem müze görevi görmektedir. Osmanlı döneminde buraya şadırvan, semahane ve mescit eklenmiştir. Akşehir Nasreddin Hoca Arkeoloji ve Etnografya Müzesi ; Bir diğer tabirle Rüştü Bey Konağı 13.yüzyıla ait binalar iki evden oluşur. Sorgu hakimi Rüştü Bey ve babasına ait olan İkiz Konak 1989 yılında kamulaştırılmıştır. 1992 senesinde Turizm Bakanlığı bu yapıyı onarmış ve Nasreddin Hoca Arkeoloji ve Etnografya Müzesi ismiyle hizmete açmıştır. Alaaddin Camii ve Kümbeti ; Anadolu Selçuklu dönemine ait  bu eser Konya'nın en eski ve en büyük camisidir. Ve şehrin en yüksek tepesi Alaaddin Tepesinde yer almaktadır. 1156 senesinde inşasına başlanmış olan bu eser 1221 senesinde tamamlanmıştır. Çatalhöyük Neolitik Kenti ; 1958 yılında keşfedilen bu kent dünyanın en eski antik kentlerindendir. Tarihi on bin yıl öncesine kadar dayanan en önemli arkeolojik alanlardandır. Yapıların üst üste inşa edildiği antik kent 14 bin hektarlık bir alana kurulmuştur. 2012 senesinde UNESCO Dünya Mirasları Listesine girmiştir. Aya Elena Kilisesi, Alaaddin Tepesi, Valide Sultan Hamamı, Selçuklu Köşkü gibi yerleri ziyaret edebilirsiniz. Tınaztepe Mağarası, Fasıllar Anıtı, İvriz Kaya Anıtı, Eşrefoğlu Camii, Aziziye Camii gibi yerleri yakından görebilirsiniz. İnce Minare Müzesi, Beyşehir Eflatunpınarı Hitit Su Anıtı, Batı Cephesi Karargahı Müzesi, Gömeç Hatun Türbesi gibi tarihi yerlere gidebilirsiniz. Deyr-i Eflatun Ak Manastırı, Şerafettin Camii, Horozlu Han, Şems-i Tebrizi Türbesi ve Camisi gibi birçok tarihi yapıyı da gezmenizi öneririz. Konya Otobüs Bileti Alınca Ne Yemeli
Konya'da Ne Yenir 
Konya’da Ne Yenir çalışmamızı sizlere aktarmak istiyoruz. Konya Mutfağı, yemek seçenekleri, mutfak mimarisi, pişirme usulleri göze hoş gelmektedir. Sofra düzenleri, servis standartları, kış mevsimi için hazırlanan lezzetleriyle de kendine özgü bir mutfaktır. Tirit ; Evde de yapılabilen ve çokça yenen bir Konya yemeğidir. Kuşbaşı etlerin pişirilmesi ile dilimlenmiş bayat ekmeklerin buluşmasıdır. Kesinlikle ve şiddetle yemenizi isteyeceğimiz yöresel lezzetlerden bir tanesidir. Konya mutfağının en çok tüketilen lezzetlerinden bir tanesidir. Etler satır ile kıyma haline getirilir. Harcı domates ve soğanın harmanlanmasıyla hazırlanır. Et il birleştirilerek hamur üzerine dökülür. Odun fırınına verildikten sonra servis edilir. Etli ekmeği yerken üzerine limon sıkmayı unutmayın. Ayrı bir tat vermektedir. Fırın Kebabı ; Bu lezzetin en önemli özelliği Merinos koyunu etinden yapılıyor olmasıdır. Parça parça kesilen kuzu eti büyük bir bakır kaba dizilir. Ve üstün az bir şey baharat ve su dökülerek Odun fırınına verilir. Daha sonra afiyetle yenir. Bamya Çorbası ; Kuru bamyalar haşlanır. Et, soğan ve baharatlarıyla harmanlandıktan sonra ağır ağır pişer. Ve muazzam bir çorba ortaya çıkar. Konya Mevlana Şekeri ; Çok fazla sert ve çok fazla tatlı bir şeker çeşididir. Konya’da şehrin içinde özellikle turistik alanlardan temin edebilirsiniz. Çok fazla sirkülasyonu olduğu için tazesini buralarda bulabilirsiniz. Konya Otobüs Bileti Alınca Konaklama
Konya'da Konaklama
Konya’da Konaklama için araştırmalara başlayabilirsiniz. En Ucuz Konya Otobüs Bileti www.ucuzotobüsbileti.com' da Şehir merkezinde her keseye uygun büyük, küçük her türden konaklama yeri ve imkanı size sunulmaktadır. Konya otobüs biletini alarak düşünürlerin şehri, tarih kokan ve etli ekmeğine doyamayacağınız bu eşsiz kenti sizde görebilirsiniz. Ve huzurlu bir gezi yapabilirsiniz. Hilton Garden Inn Konya : Bu otelde tek kişilik konaklama ücreti  134 TL den başlayan fiyatlarla hizmet vermektedir. Şehir merkezine 1,9 km uzaklıktadır. Dedeman Konya Convention : Bu otelde tek kişilik konaklama ücreti  208 TL den başlayan fiyatlarla hizmet vermektedir. Şehir merkezine 2,8 km uzaklıktadır. İbis Konya : Bu otelde tek kişilik konaklama ücreti  98 TL den başlayan fiyatlarla hizmet vermektedir. Şehir merkezine 3,1 km uzaklıktadır. Rixos Konya : Bu otelde tek kişilik konaklama ücreti  129 TL den başlayan fiyatlarla hizmet vermektedir. Şehir merkezine 14,8 km uzaklıktadır. Novotel Konya : Bu otelde tek kişilik konaklama ücreti  144 TL den başlayan fiyatlarla hizmet vermektedir. Şehir merkezine 3,1 km uzaklıktadır. Araf Otel : Bu otelde tek kişilik konaklama ücreti  248 TL den başlayan fiyatlarla hizmet vermektedir. Şehir merkezine 0,9 km uzaklıktadır.
Alternatif Konya Otelleri
Konya Otobüs Bileti' nizi aldığınızda Konyada Nerede kalmalıyım diye dertlenmeyin. Konyada Kalıcak Otel, Motel seçenekleriniz oldukça fazladır. Hem yerli hemde Yabancı bir çok turist ağırlayan Konya, Üniversite dolayısıylada oldukça trafiği yoğun bir kentimizdir. Ney Otel : Bu otelde tek kişilik konaklama ücreti  159 TL den başlayan fiyatlarla hizmet vermektedir. Şehir merkezine 0,9 km uzaklıktadır. Beyzade Konya : Bu otelde tek kişilik konaklama ücreti  100 TL den başlayan fiyatlarla hizmet vermektedir. Şehir merkezine 0,6 km uzaklıktadır. Paşapark : Bu otelde tek kişilik konaklama ücreti  150 TL den başlayan fiyatlarla hizmet vermektedir. Şehir merkezine 0,7 km uzaklıktadır. Konak : Bu otelde tek kişilik konaklama ücreti  207 TL den başlayan fiyatlarla hizmet vermektedir. Şehir merkezine 8,8 km uzaklıktadır. Özkaymak Yeni Konya : Bu otelde tek kişilik konaklama ücreti  176 TL den başlayan fiyatlarla hizmet vermektedir. Şehir merkezine 1,1 km uzaklıktadır. Rumi Hotel : Bu otelde tek kişilik konaklama ücreti  140 TL den başlayan fiyatlarla hizmet vermektedir. Şehir merkezine 0,1 km uzaklıktadır. Mevlana Hotel : Bu otelde tek kişilik konaklama ücreti  90 TL den başlayan fiyatlarla hizmet vermektedir. Şehir merkezine 0,8  km uzaklıktadır. Baykara : Bu otelde tek kişilik konaklama ücreti  130 TL den başlayan fiyatlarla hizmet vermektedir. Şehir merkezine 0,7  km uzaklıktadır. Anemon : Bu otelde tek kişilik konaklama ücreti  175 TL den başlayan fiyatlarla hizmet vermektedir. Şehir merkezine 2,8  km uzaklıktadır. Selçuk Şems-i Tebrizi Otel : Bu otelde tek kişilik konaklama ücreti  159 TL den başlayan fiyatlarla hizmet vermektedir. Şehir merkezine 0,3 km uzaklıktadır. Dündar : Bu otelde tek kişilik konaklama ücreti  170 TL den başlayan fiyatlarla hizmet vermektedir. Şehir merkezine 1,5 km uzaklıktadır. Sema Otel : Bu otelde tek kişilik konaklama ücreti  140 TL den başlayan fiyatlarla hizmet vermektedir. Şehir merkezine 0 km uzaklıktadır.   Konya'ya Sefer Düzenleyen
Konya Otobüs Firmaları
Popüler Konya Otobüs Bilet Fiyatları
  Click to Post
0 notes
enderuntalebesi-blog · 5 years ago
Text
Hasköy Valide Sultan Camii (Kumbarahane Camii) (Nerede Hakkında Bilgi)
Hasköy Valide Sultan Camii (Kumbarahane Camii) (Nerede Hakkında Bilgi)
Mihrişah Valide Sultan
Hasköy Valide Sultan Camii diğer adı ile Humbarahane Camii Hanım Sultan eseridir. Anne yadigarı bu eseri tanımak için önce Valide Sultanı konuşmak isterim
Mihrişah Sultan Haremde Gürcü güzeli olarak anılır sevilirdi. 1745 doğumlu olan Sultan Ortodoks bir papazın kızıdır. Asıl ismi bilinmiyor. Sultan 3. Mustafa Han zevcesi Sultan 3. Selim Han annesidir.
Kişilik olarak…
View On WordPress
0 notes
enderuntalebesi-blog · 6 years ago
Text
Üsküdar Yeni Camii (Yeni Valide Camii) Külliyesi (Nerede Hakkında Bilgi)
Üsküdar Yeni Camii (Yeni Valide Camii) Külliyesi (Nerede Hakkında Bilgi)
Üsküdar Yeni Camii
Üsküdar Yeni Camii Kadının Osmanlı Devleti’ndeki Yerini Gösterir
Çeyizini Satıp Yaptırdığı Cami’de medfun olan Sultan’ın Hikayesidir.
Kuş evleri ve Kafesi andıran Türbesiyle zarifliğin simgesidir.
Üsküdar Yeni Camii 1708/1710 yılları arasında Sultan 2. Mustafa Han ve Sultan 3.Ahmet Han annesi Emetullah Rabia Gülnüş Sultan tarafından yaptırılmıştır.
Üsküdar Yeni Valide Camii
View On WordPress
0 notes
enderuntalebesi-blog · 6 years ago
Text
YENİ CAMİİ VALİDE SULTAN CAMİİ (NEREDE HAKKINDA BİLGİ)
YENİ CAMİİ VALİDE SULTAN CAMİİ (NEREDE HAKKINDA BİLGİ)
EMİNÖNÜ YENİ CAMİİ TARİHÇESİ
Yeni Camii Sultan 3.Murat han eşi Safiye Sultan tarafından 1597 yılında temeli atılmış ancak ilk ibadet tam 66 yıl sonraya nasip olmuş Osmanlı Hanedanın yaptırdığı büyük camiiler arasında son eser olma özelliğini taşıyan selatin Camiidir.
İnşaatı 66 yıl süren bu camiinin hikayesi ve özellikleri gerçekten bilinmesi gereken bir yapıdır.
Eminönü Yeni Camii Mimar Sinan…
View On WordPress
0 notes