#topluma kazandırmak

[bydpolat44]

Ayının kırk tane türküsü var. Kırkıda bal içindir. Kimseyi değiştirmeye kalkmayın nasıl büyüdüyse o şekilde ölür...

[onderkaracay]

🗣️ Yaşananlara Saygı Duymuyorum

Bugün ki toplumun yaşatılanların bir arka planı olduğu konusunda fikri yok.

Okuduğunu, gördüğünü, duyduğunu doğru kabul ettiği için de her sömürgecinin kendisini aldatmasına engel olamıyor.

Oysa bizim Mustafa Kemal Atatürk gibi bir örneği dünyada olmayan değerimiz var.

Okuduğunu, gördüğünü ve duyduğunu düşünerek ve sorgulayarak yorumlayan ve gerektiğinde o doğrultuda her yanlışa koşulsuz meydan okumasını bilen biriydi.

Manda ve himaye kabul edilemez ve geldikleri gibi giderler benzeri meydan okumaya örnek tutumlarının arkası doluydu.

Bugün ki toplum arkası dolu olmayan sorgunun ürettiği ilkeli düşüncenin ürünü olmayan seçeneklerin peşinden gitmeyi bir kitleye, bir güce, bir örgüte koşulsuz dahil olmayı kurtuluş sanıyor.

Oysa hepsi ölümü gösterip sıtmaya razı etmek isteyen kötü niyetli yapılar olduğu apaçık ortada olduğu halde kendi çıkarını genelin çıkarından üstün tutma anlayışına satılmak revaçta olduğu için tuzağa düşmekten kurtulamıyor.

Kimler kimler ile yan yana geldiğini gördüğü halde takım tutar gibi bir fanatikliğe teslim olduğu için ülkesinin ve toplumun geleceğini bir oya satacak kadar sorumsuz bir toplum ortaya çıktı.

Dini siyasete alet edenlere saygı duymaması gerektiği halde saygı duyuyor. Oysa inanca saygı duymak bu demek değildir. İnanç hiçbir kişi veya zihniyetin hakimiyeti altında değildir. Yobazlık ve bağnazlık bunun için yaşatılıyor.

Karşı mahallenin durumu bundan da vahim. Laikliğe, Cumhuriyete, devrimlere sahip çıkmayanlar poster Atatürkçülüğü ile kendi kitlesini aynı bağnazlık yöntemi ile aldatıyor.

Saygı duymuyorum dini, inançları siyasete alet edenlere.

Saygı duymuyorum dini, inançları kullanarak bundan menfaat sağlayanlara.

Saygı duymuyorum benim gücümü benim aleyhime göz göre göre kullananlara.

Saygı duymuyorum tüm aldatanlara ve aldananlara.

Etnik ve mezhepsel bölücülük yapanlara bir ırkın sorunlarının adresi başka bir ırkı gösterenlere saygı duymuyorum. Ulus ırklar birliği demektir. Ulus devlet ırklar birliğinin sömürgeye karşı ortak gücüdür. Bu gücü ortadan kaldırmak isteyenlere saygı duymuyorum.

Herkesi aynı mezhebin içine hapsetmek isteyenlere saygı duymuyorum.

Çok partili siyaset bölücülüktür. Bölücülüğe saygı duymuyorum. Kötü bir niyeti gerçekleştirmek amacıyla bir araya gelmiş olmak birlik ve beraberlik anlamına gelmez. Bu kötü niyetlerin planı ve projesi olan ittifaklara saygı duymuyorum.

Büyük ölçüde her konuda en iyi anlaşabildiğim tek insan Mustafa Kemal Atatürk olup Cumhuriyet Halk Partisi konusunda bir hayal kırıklığı yaşıyorum.

Bunun Mustafa Kemal Atatürk'ün suçu olmadığını biliyorum.

Cumhuriyeti kemale ermiş bir Mustafa Kemal kurdu.

İşbirlikçi bir Kemal tarafından Cumhuriyetin yok edilme niyetini kabul etmiyorum.

Çünkü Anayasa'dan Türklüğü çıkarmak isteyenler ile masaya oturan bir zihniyeti samimi bulmuyorum ve saygı duymuyorum.

Kanlı terör örgütleri ile emperyalizmin çıkarına iş tutanlara meşruluk kazandırmak isteyenlere saygı duymuyorum.

Kanı paraya satanları meşrulaştırmak isteyenlere saygı duymuyorum.

Cumhuriyetin bir asırlık birikimleri yok edilirken ortada bir varlık göstermeyen ve sürdürülebilir sömürge görevi almaya sıra gelince kolları sıvayanlara saygı duymuyorum.

Geldikleri gibi gidenleri geri getirenlere, onlara sahip çıkan taşeronlara, bugün ki manda ve himaye adına iş tutan sermayeye dokunmayanlara, kamulaştırma sözü veremeyenlere saygı duymuyorum.

Hukuksuzluğu dayatanlara ve hukuksuzluğa ses etmeyerek meşru hale getirenlere saygı duymuyorum.

Yaşamın anlamı, yaşamı anlamlı hale getirebilmektir. Yaşamın anlamı, yaşamın anlamını sulandırarak kafa karıştırıcı yöntemler ile insan avlamak ve avlanmak değildir.

Toprak içine, üzerinde yaşamasını istemediği utancı gömer.

İnsanlık tarihi bu utancın tarihi değil mi?

Arkeolojik kazılar sonucu Anadolu'dan fışkıran gerçek bize ne söylüyor? Yarın ne söyleyecek kendi kendini gömen bir topluma?

] Önder KARAÇAY [

[gundembuca]

2024 Yılı İyilik Elçisi Ödülü Nurgül Saltık’a

Altın Üzüm Ödülleri: 2024 Yılı İyilik Elçisi Ödülü Nurgül Saltık’a 2. Altın Üzüm Ödül Töreni, 2024 yılı boyunca toplumsal fayda ve başarıya imza atan isimleri ödüllendirirken, 2024 Yılı İyilik Elçisi Ödülü, İzmir Urla Kızılay Başkanı Nurgül Saltık’a verildi. Kızılay çatısı altında yürüttüğü projelerle yardıma muhtaç kişilere umut olan, özellikle “Hayata Bağlan” gibi projelerle engelli bireyleri topluma kazandıran Nurgül Saltık, törende büyük bir coşkuyla sahneye davet edildi. Mikrop Hikmet’ten Duygu Dolu Anlatım Sunuculardan Mikrop Hikmet, ödül anonsunda Saltık’ın özverili çalışmalarına değinerek şu sözlerle duygularını paylaştı: “13 yıldır onunla birlikte kapı kapı dolaşıyorum. Kırkın üzerinde engelli dostumuzu topluma kazandırdık. Allah ömür verdikçe bu yolda devam edeceğiz.”

Nurgül Saltık Ödül Takdimi Ödül, Sarı Zeybek Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Ayla Taşdelen tarafından takdim edildi. Taşdelen, Nurgül Saltık’ın çalışmalarını överek: “Tanıdığım en özverili, en gönülden hizmet eden bir iyilik elçisisiniz. Bu ödülü fazlasıyla hak ettiniz, sizi yürekten kutluyorum.” dedi. https://www.youtube.com/watch?v=HG6XwkbC6sk Nurgül Saltık’ın Teşekkür Konuşması Nurgül Saltık, ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada heyecanını ve minnettarlığını şu sözlerle dile getirdi: “Bu ay ikinci ödülümüzü aldık. Hepimize destek olan gönüllü arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Ayağa kalkar mısınız? Onlar benim canım. 95 gün boyunca Devlet Demiryolları kampında depremzedelerimize sabah, öğlen ve akşam yemek yaptık. Hiçbir personelimiz olmadı; her şeyi gönüllü yaptık.” Saltık ayrıca Hayata Bağlan Projesi ile elde ettikleri başarıları anlatarak şunları ekledi: “Engelli bireyleri topluma kazandırmak için çok emek verdik. Dokunduğumuz hayatlar değişti; bu bizim en büyük mutluluğumuz. Bugün ayrıca eşimin doğum günü. Ona da teşekkür ediyorum; çünkü Kızılaycılık çok zor bir iş. Gecemiz gündüzümüz yok ama sevgi dolu yüreklerimiz var.” Törenin En Özel Anları Nurgül Saltık, sahneye gönüllü ekip arkadaşlarını ve engelli bireylerin başarı hikayelerine katkı sunanları davet ederek, ödülü birlikte almanın anlamını vurguladı. Gecenin sonunda, “Anneler baş tacı, iyilik gönüllüleri iyi ki varsınız!” sözleriyle coşkulu alkışlar eşliğinde sahneden uğurlandı. https://www.youtube.com/watch?v=HG6XwkbC6sk 2024 Yılı İyilik Elçisi Ödülü, Urla Kızılay Başkanı Nurgül Saltık’a verildi. Gönüllü projeleri ve toplum yararına yaptığı çalışmalarla fark yaratan Saltık, ödülünü gönüllü ekibiyle birlikte alarak büyük bir dayanışma örneği sergiledi. Özverili çalışmaları ve engelli bireyleri topluma kazandıran projeleriyle törende duygu dolu anlar yaşattı Read the full article

[ramazanserdar]

VEFADAN DOĞAN BİR ASIRLIK SEVDA…

Vefa, duyguların en anlamlısı belki de…

Vefakâr insan, bana göre güzel insandır.

Yüreğinizde, gönlünüzde “vefa” olmadığında biraz eksik kalır insanlığınız…

Zira vefa,bir dosta zor zamanında uzatılan eldir.

Vefa, bir öğretmeni yıllar sonra hatırlayıp halini hatırını sormaktır.

Vefa, aynı sofrada ekmeği bölüştüğün insanı, aradan ne kadar zaman geçerse geçsin unutmamaktır.

Ne yazık ki insanların birbirinden uzaklaştığı,

Dostluğun, arkadaşlığın,

İnsani bağların giderek zayıfladığı günümüzde, çoğu değer gibi “vefa” da unutulmaya yüz tutmuş bir kelime haline geldi.

Oysa vefa göstermek çok zor değil…

Bir telefon araması, bir tebessüm ya da bir “iyi ki varsın” cümlesi yetip de artar bile…

Geçtiğimiz günlerde Park Sanat Kafe’de tam da böyle bir “vefa sergisi” vardı…

Fehim Hocam (Dikmen), trafik kazasında kaybettiği değerli dostu, dava arkadaşı, yardımcısı rahmetli beden eğitimi öğretmeni İsmail Kalaycı anısına, spor fotoğrafları sergisi düzenledi.

Eski dostunu anarak vefayı yaşatmanın güzel bir yoluydu bu sergi…

Ayrıca serginin açılış konuşmasını yaparken üzerinde büyük emeği olduğunu söylediği rahmetli öğretmenimiz Naci Subaşı’yı sevgiyle, saygıyla anması…

Vefat edip aramızdan ayrılan hocaları Hamdi Batılı, Adnan Büyükdemirel, Burhan Ölmeztürk, beden eğitimi öğretmenleri Hüseyin Özgür, Özcan Gül, İbrahim Demirel, Nejat Türkeli’yi de unutmadan her birini minnetle yad etmesi, yine bir vefa örneğiydi.

“Bir Asırlık Sevda” adını taşıyordu sergi…

1924-2024 yılları arasında Susurluk’ta faaliyet gösteren futbol kulüplerinin başkanlarından futbolcularına,

Antrenörlerinden çeşitli spor etkinliklerine kadar uzanan 100 yıllık dönemi yansıtan fotoğraflar, belgeler, eski gazete haberlerinden oluşuyordu.

Fehim Hocam, sergiye gösterilen yoğun ilgiden mutluydu…

Eski sporcular da minik futbolcular da oradaydı.

Gelen her bir ziyaretçiyle tek tek ilgilendi, bilgi verdi, anekdotlar anlattı, onlarla fotoğraflar çektirdi.

Fehim Dikmen için spor bir yaşam biçimi…

Onu başında spor şapkası, üzerinde eşofmanları olmadan göremezsiniz…

Çocuklarımızın sporla ilgilenmesini sağlamak, onları topluma kazandırmak için yıllardır inanılmaz çaba sarf ediyor.

Bunları yaparken onların sadece fiziksel gelişimleriyle değil zihinsel gelişimleriyle de ilgileniyor…

Binlerce çocuğumuza spor ahlakı ve kültürünü öğretti, öğretmeye devam ediyor.

Fehim Hocama unutulmaya yüz tutmuş vefa duygusunu bizlere bu anlamlı sergiyle hatırlattığı için teşekkür ediyor,

2025 yılı içinde düzenleyeceğini söylediği Susurlukspor’un 50 yıllık tarihini yansıtacak “vefa” sergisini de heyecanla bekliyorum…

Ramazan S.TOPRAKTEPE

[alittlefurtheroutoftheway]

Bursa: Sağlıklı Bir Kent mi?

Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği tarafından, sağlıklı şehir kavramını yaymak ve bu bilinci yerel yönetimlere ve topluma kazandırmak amacıyla organize edilen Kent ve İklim Paneli, önceki gün Osmangazi Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Osmangazi Gösteri Merkezi’nde düzenlenen panelde, dünyanın iklim konusunu yeterince ciddiye almadığı vurgulanarak önemli sorunlar ele alındı ve çözüm…

[pazaryerigundem]

Sağlıklı kentler Bursa Osmangazi’de toplandı

https://pazaryerigundem.com/haber/197352/saglikli-kentler-bursa-osmangazide-toplandi/

Sağlıklı kentler Bursa Osmangazi’de toplandı

Kentleri daha sağlıklı bir geleceğe taşımak amacıyla çalışmalarını sürdüren Sağlıklı Kentler Birliği tarafından düzenlenen ‘Kent ve İklim Paneli’ne Bursa Osmangazi Belediyesi ev sahipliği yaptı.

BURSA (İGFA) – Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği tarafından sağlıklı şehir kavramını yaymak, bu bilinci yerel yönetimlere ve topluma kazandırmak amacıyla düzenlenen Kent ve İklim Paneli, Osmangazi Gösteri Merkezi’nde gerçekleşti.

Osmangazi Belediyesi’nin iyi uygulama örneklerinin yerinde incelendiği panel programında, Azerbaycan’ın Bakü şehrinde gerçekleştirilen COP29 Zirvesi ile 2024 DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Toplantısı hakkında da bilgilendirmeler yapıldı. Panelde ayrıca üye belediyelerin SECAP (Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı) deneyimlerine de yer verildi.

Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, Bursa Büyükşehir eski Belediye Başkanı Erdem Saker, birliğe üye belediyelerin başkan ve temsilcileri, meclis üyeleri ile akademisyenler katıldı.

Osmangazi’nin tanıtım filminin gösterimiyle başlayan programda konuşan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, “Uludağ’ın eteklerinde yer alan kadim şehir Bursa, ne yazık ki, önemli bir kimlik arayışı içinde. Bu süreçte, sadece sanayi, kültür ya da turizm odaklı bakmak yerine, Bursa’nın sağlıklı bir şehir olup olmadığına dair sorular sorarak geleceği şekillendirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Sağlıklı kentler oluşturmak, sadece fiziksel yapılarla değil, aynı zamanda sosyal, kültürel ve çevresel faktörlerin de bir arada düşünüldüğü, tüm bu bileşenlerin uyum içinde olduğu şehirlerdir. Bu doğrultuda, kentlerimizin potansiyelini sağlıklı bir kent olarak keşfetmek ve bu vizyonu hayata geçirmek hepimizin ortak sorumluluğu. 2024’ün sonuna geldik. Nilüfer Çayı gibi Türkiye’nin en önemli kaynaklarından birine sahip bir kentte su kriziyle karşı karşıyayız. Aynı şekilde Marmara’ya kıyısı olan kentlerimiz hatırlayacaktır birkaç yıl öncesinde müsilaj sorunu yaşadık. Hava kirliliği raporlarına baktığımızda aynı şekilde riskli koşullarda kentlerimizin havasını soluyoruz. Fabrika atıklarıyla, kaçak yapılarla tarım alanlarımız yok ediliyor. Yani odağında insan faktörünün olduğu bir iklim krizi yaşıyoruz” diye konuştu.

AYDIN: “HER ALANDA SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR GELECEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

Osmangazi Belediyesi olarak, doğa ve insan ilişkisini en iyi şekilde yapılandırarak kentlerin geleceğini şekillendirmek için çaba gösterdiklerini ifade eden Başkan Aydın, “İklim değişikliği, sıfır atık ve enerji yönetimi konularında belediyemizin kurumsal sera gazı envanterini oluşturarak karbon ayak izimizi en aza indirecek adımları tek tek atıyoruz. İlçe sınırlarından geri dönüşüm toplama araçları ile yılda yaklaşık 6 bin ton ambalaj atığını toplayıp, geri dönüşüme yollayarak hem ekonomiye hem çevreye değer katıyoruz Böylelikle yılda 57 bin 120 ağacın kesilmesini önlüyoruz. Mobil atık toplama aracımızla her yıl yaklaşık 160 ton atık yağ topluyoruz. Böylelikle yılda 160 milyon ton suyun kirlenmesini engelliyoruz. Her yıl yaklaşık 6 ton atık pili bertaraf ediyoruz.  Böylelikle 432 dönüm toprağın kirlenmesinin önüne geçiyoruz” dedi.

“Çevreyi korumanın en etkili yolunun önce kirletmemek olduğunu biliyor ve çevreye duyarlı nesiller yetiştirmek için eğitim çalışmalarına da önem veriyoruz” diyen Başkan Aydın, “İlçemizdeki okullarda yaklaşık 8 bin öğrenci ve mahallelerimizdeki 4 bin vatandaşımızla bir araya gelerek çevre bilinci eğitimleri veriyoruz. Güvenli-Yeşil Bina Sertifikaları ve Kalite Yönetim Sistemi Belgeleri ile çevre konusundaki standardımızı her geçen gün daha da yükseltiyoruz. Sürdürülebilir ve sağlıklı bir gelecek için yarının çok geç olduğunu biliyor ve adımlarımızı bugünden kararlılıkla atıyoruz.  Türkiye’nin en çok nüfusa sahip beşinci ilçesiyiz. Bu noktada her ne kadar Büyükşehir yasasıyla mahalle olsa da kentten köylerimize dönüşü sağlamalıyız. Tarımı desteklemeli, doğa insan ilişkisini güçlendirmeli, her alanda dirençli kentler oluşturmak için çalışmalıyız” diye konuştu.

TUGAY: “TÜM DÜNYA AZALTIRKEN TÜRKİYE KÖMÜR YATIRIMLARI ARTTIRIYOR”

Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ise yaptığı konuşmada, Paris Antlaşması ile dünyanın ısı artışının 1,5 derecede sınırlandırılması hedefi konulduğunu söyledi.

Türkiye’nin daha hızlı adımlar attığı bir plana ihtiyacı olduğunu belirten Başkan Dr. Tugay, “Türkiye, 2053 yılında karbon nötr hedefi koymuş durumda. Ancak bizim bu hedefe 2153’te dahi ulaşmamız imkansız. Bütün dünya ülkeleri kömür tüketiminde geriye giderken, biz kömür yatırımlarımızı arttırmış durumdayız. Yıllık 558 milyon ton karbon emisyonumuz var. Kişi başına 6,71 ton karbon üretiyoruz. Bu rakamlarla dünyada karbon üretiminde 15’inci sıradayız. Karbon üretimine neden olan en büyük etkenin kömüre dayalı enerji üretimi olduğunu görüyoruz. Daha sonra sanayi ve tarım geliyor. Enerjiyi daha verimli kullanmak yolunda önemli çalışmalar yapmamız gerekiyor” diye konuştu.

TUGAY: “YAKLAŞMAKTA OLAN FELAKETİN ÇAN SESLERİNİ DUYUYORUZ”

Dünyanın iklim konusunu ciddiye almadığını dile getiren Dr. Cemil Tugay, “Ülkelerin bu alandaki politikaları yeterli değil. Karbon emisyonunu düşürmek adına yeterli adımlar atmıyorlar. Avusturalya, Kanada, ABD ve Çin gibi ülkeler en fazla karbon emisyonuna neden olan ülkeler. Hesaplara göre 2030 yılına kadar karbon nötr olabilmek için dünya olarak 3,5 trilyon dolar harcamamız lazım. Şuanda harcanan rakamlar bunun çok uzağında. Konuştuğumuz bu durumları, yaklaşmakta olan felaketin çan sesleri olarak nitelendirebiliriz. Dünya bir felakete doğru gidiyor. Açlığı, çölleşmeyi, çok yüksek sıcaklığı, kıtlığı, göçleri kısa zaman dilimi içerisinde yaşama ihtimalimiz çok yüksek. Bunu önlemek için samimi bir çaba ve mücadele içerisinde olmalıyız.

Üç oturum olarak düzenlenen Kent ve İklim Paneli’nin ilk oturumu, ‘İklim ve Sağlık Ekseninde COP 29’ konu başlığında gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü İzmir Planlama Ajansı Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu’nun yaptığı oturuma Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Bölgesel Direktörü Kira Fortune, video kaydı ile katılarak birlik üyelerine hitap etti

.

Oturumda konuşmacı olarak yer alan İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Oktay ve Eskişehir Teknik Üniversitesi Fen Fakültesi Ekoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cengiz Türe ise yaptıkları sunumlarda önemli açıklamalarda bulundu.

Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Kent ve İklim Paneli’nin kapanış oturumunun ardından tüm katılımcılara sertifika takdim edildi. Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, başta olmak üzere Türkiye’nin birçok bölgesinden Bursa’ya gelen birlik üyesi belediye başkanları ve meclis üyeleri, akademisyenler ve diğer tüm katılımcılar Osmangazi’ye ve organizasyona hayran kaldıklarını belirterek Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’a misafirperverliklerinden dolayı özellikle teşekkür ettiler.

[cengish05]

Nevşehir’de yeni doğan ve ölenlerin isimleri fidanlarda yaşayacak

Nevşehir Belediyesi tarafınca Başkan Rasim Arı’nın katılımıyla yeni doğan bebek ve vefat eden vatandaşlar için fidan dikilerek hatıra ormanı oluşturuldu. Bu amaçla 2000 Evler Mahallesi Sulusaray Yolu istikametine ilk fidanlar Belediye Başkanı Rasim Arı ve vatandaşların iştirakı ile dikildi. Nevşehir’e yeni yeşil alanlar kazandırmak, topluma ağaç ve orman sevgisi aşılamak, fidan dikme alışkanlığı…

[zeynelakyol]

💪 Sağlıklı Yaşamın Yeni Adresi: 360 Fit! 💪

Misyonumuz: İnsanlara sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazandırmak, yaşam kalitelerini artırmak ve topluma değer katmak!

360 Fit’in yenilenen konseptleri ile sadece sağlıklı bir hayat değil, kazançlı bir yatırım da sizi bekliyor. 🌟

Geç kalma, genç kal!

👉 Birlikte büyüyelim. İşletmeci olmak için bize ulaşın:

📞 0216 706 5382 - 0530 773 7523

#360Fit #SağlıklıYaşam #FitnessMerkezi #SağlıklıYaşamAlışkanlıkları #YeniNesilFitness #YatırımFırsatları #KazançlıYatırım #GençKal #GeçKalma #FranchiseFitness #spor #sports #spormerkezi #ZayiflamaMerkezi #FitnessIsletmeciligi #zayıflama #fitness #zeynelakyol #franchise #franchising #franchies #franchisee #franchiseuzmanlari #franchiseuzmanları #franchiesDanışmanlığı #franchiesilebüyüme #franchisedepartmanınız

[sefiriyd3]

İbrahim El Halil Enstitüsü Elçisinin Etkinliği

İbrahim El Halil Enstitüsü Elçisinin Etkinliği

İbrahim El Halil Enstitüsü, tarihi ve kültürel mirasıyla öne çıkan Şanlıurfa'da, eğitim ve sosyal sorumluluk projeleriyle önemli bir misyon üstlenmektedir. Bu enstitü, adını Hz. İbrahim’den alarak, insanlığa barış, hoşgörü ve kardeşlik mesajını yaymayı hedeflemektedir. Enstitünün etkinlikleri, sadece akademik bilgi üretimiyle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda toplumsal farkındalık yaratma, kültürel değerleri koruma ve genç nesillerin bilinçlenmesine yönelik çeşitli projeleri de kapsamaktadır. Bu makalede, İbrahim El Halil Enstitüsü'nün elçisinin etkinliğini, bu etkinliğin kapsamını, hedeflerini ve topluma sağladığı katkıları ele alacağız.

 sefiriyd

İbrahim El Halil Enstitüsü’nün Misyonu

İbrahim El Halil Enstitüsü, adını aldığı İbrahim El Halil’in insanlığa örnek teşkil eden değerlerini yaşatmayı amaçlar. Enstitü, eğitim alanında yenilikçi yaklaşımlar geliştirirken, aynı zamanda sosyal projelerle de toplumsal sorunlara çözüm arayışındadır. Hedefleri arasında, gençlerin kişisel ve akademik gelişimlerini desteklemek, kültürel mirası korumak ve barışçı bir toplum bilinci oluşturmak yer almaktadır.

Eğitim Programları

Enstitü, öğrencilere yönelik çeşitli eğitim programları düzenlemektedir. Bu programlar, sadece akademik bilgi vermekle kalmayıp, aynı zamanda liderlik, iletişim ve sosyal sorumluluk gibi becerilerin geliştirilmesine de odaklanmaktadır. Öğrencilere, gelecekteki kariyerlerine hazırlanmaları için gerekli olan donanımı kazandırmak amacıyla atölye çalışmaları ve seminerler düzenlenmektedir.

Elçinin Etkinliği

İbrahim El Halil Enstitüsü elçisi, bu misyonu gerçekleştirmek için önemli bir rol üstlenir. Elçi, enstitünün değerlerini ve hedeflerini toplumla buluşturma görevini üstlenir. Bu bağlamda, elçinin etkinliği, toplumda farkındalık yaratmak ve sosyal değişim sağlamak açısından kritik öneme sahiptir.

Sosyal Projeler ve Etkinlikler

Elçinin etkinliği, çeşitli sosyal projeler ve etkinlikler aracılığıyla gerçekleştirilir. Bu projeler arasında, eğitim atölyeleri, kültürel geziler, sempozyumlar ve sosyal sorumluluk projeleri yer alır. Her bir etkinlik, topluma katkıda bulunmayı ve bireylerin bilinçlenmesini hedefler.

 منظمة سفير للمساعدات الإنسانية       تبرعات تركيا     تبرعات

Sefiriyd      sefiriyd      sefiriyd

Eğitim Atölyeleri

Eğitim atölyeleri, gençlerin çeşitli konularda bilgi edinmelerini sağlarken, aynı zamanda onların eleştirel düşünme yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olur. Atölyeler, farklı alanlarda uzmanlardan destek alınarak düzenlenir ve katılımcılara pratik deneyimler sunar. Bu sayede, öğrenciler, teorik bilgilerini uygulama fırsatı bulurlar.

Kültürel Geziler

Kültürel geziler, katılımcılara tarihsel ve kültürel zenginlikleri tanıtmayı amaçlar. Bu geziler, özellikle gençlerin kendi kültürlerini tanımaları ve diğer kültürlerle etkileşimde bulunmaları açısından önemli bir fırsat sağlar. Elçi, bu gezilerin organizasyonunda aktif rol alarak, gençlerin kültürel bilincini artırmayı hedefler.

Sempozyumlar ve Konferanslar

İbrahim El Halil Enstitüsü, ulusal ve uluslararası düzeyde sempozyumlar ve konferanslar düzenleyerek bilgi alışverişini teşvik eder. Bu etkinliklerde, akademisyenler, uzmanlar ve öğrenciler bir araya gelir; toplumsal sorunlar, kültürel değerler ve eğitim konuları üzerine tartışmalar yapılır. Elçi, bu tür etkinliklerin organizasyonunda ve yürütülmesinde önemli bir rol oynar.

Topluma Sağlanan Katkılar

İbrahim El Halil Enstitüsü elçisinin etkinliği, topluma birçok katkıda bulunmaktadır. Bu katkılar, bireylerin gelişiminden toplumsal değişime kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır.

Farkındalık Yaratma

Elçi, toplumsal sorunlara dikkat çekmek için birçok platformda aktif rol alır. Bu bağlamda, toplumu bilinçlendirme amacıyla kampanyalar düzenler ve çeşitli konularda bilgi paylaşımında bulunur. Farkındalık yaratma çabaları, toplumun sorunlara duyarlılığını artırarak, daha bilinçli bir toplum oluşturma hedefini destekler.

Kültürel Değerlerin Korunması

İbrahim El Halil Enstitüsü, bölgenin kültürel mirasını koruma amacıyla çeşitli projeler gerçekleştirir. Elçi, bu projelerin tanıtımında ve uygulanmasında aktif rol alarak, gençlerin kültürel değerleri anlamasına yardımcı olur. Bu sayede, kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılması sağlanır.

التبرع لبناء مسجد

مشاريع التدفئة

المساعدات الإنسانية و

التبرعات

تبرعات مشاريع التدفئة

تبرعات اللاجئين السوريين

تبرعات مشروع بناء المساجد

مشاريع توزيع الخبز

مشروع توزيع الخبز

مشاريع جفظ القرأن الكريم

معاهد سفير الشرعية

تكريم حفظة القرأن

مخيم القرآن الصيفي

Sosyal Dayanışma

Elçi, toplumsal dayanışmayı teşvik eden etkinlikler düzenleyerek, toplumun farklı kesimleri arasında köprü kurar. Bu etkinlikler, insanların bir araya gelmesini, birlikte hareket etmesini ve dayanışma duygusunu pekiştirmesini sağlar. Sosyal dayanışma, toplumun genel huzurunu artırarak, daha sağlıklı bir sosyal yapı oluşturur.

İbrahim El Halil Enstitüsü elçisinin etkinliği, eğitim, kültürel miras ve toplumsal değişim açısından büyük öneme sahiptir. Elçi, enstitünün misyonunu gerçekleştirirken, gençlerin gelişimine katkıda bulunur ve toplumsal farkındalık yaratma çabalarına öncülük eder. Eğitim atölyeleri, kültürel geziler ve sempozyumlar gibi etkinlikler, bireylerin kişisel gelişimlerini desteklerken, topluma da kalıcı katkılar sağlamaktadır. İbrahim El Halil Enstitüsü ve elçisinin çalışmaları, sadece bireylerin değil, aynı zamanda toplumun da gelişimine hizmet eden önemli bir rol oynamaktadır. Bu anlamda, enstitünün faaliyetleri, geleceğin temellerini atmakta ve barış, hoşgörü ve kardeşlik değerlerini yayma misyonunu sürdürmektedir.

[sefiriyd2]

İbrahim El Halil Enstitüsü Elçisinin Etkinliği

İbrahim El Halil Enstitüsü Elçisinin Etkinliği

İbrahim El Halil Enstitüsü Elçisinin Etkinliği

İbrahim El Halil Enstitüsü, tarihi ve kültürel mirasıyla öne çıkan Şanlıurfa'da, eğitim ve sosyal sorumluluk projeleriyle önemli bir misyon üstlenmektedir. Bu enstitü, adını Hz. İbrahim’den alarak, insanlığa barış, hoşgörü ve kardeşlik mesajını yaymayı hedeflemektedir. Enstitünün etkinlikleri, sadece akademik bilgi üretimiyle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda toplumsal farkındalık yaratma, kültürel değerleri koruma ve genç nesillerin bilinçlenmesine yönelik çeşitli projeleri de kapsamaktadır. Bu makalede, İbrahim El Halil Enstitüsü'nün elçisinin etkinliğini, bu etkinliğin kapsamını, hedeflerini ve topluma sağladığı katkıları ele alacağız.

 sefiriyd

İbrahim El Halil Enstitüsü’nün Misyonu

İbrahim El Halil Enstitüsü, adını aldığı İbrahim El Halil’in insanlığa örnek teşkil eden değerlerini yaşatmayı amaçlar. Enstitü, eğitim alanında yenilikçi yaklaşımlar geliştirirken, aynı zamanda sosyal projelerle de toplumsal sorunlara çözüm arayışındadır. Hedefleri arasında, gençlerin kişisel ve akademik gelişimlerini desteklemek, kültürel mirası korumak ve barışçı bir toplum bilinci oluşturmak yer almaktadır.

Eğitim Programları

Enstitü, öğrencilere yönelik çeşitli eğitim programları düzenlemektedir. Bu programlar, sadece akademik bilgi vermekle kalmayıp, aynı zamanda liderlik, iletişim ve sosyal sorumluluk gibi becerilerin geliştirilmesine de odaklanmaktadır. Öğrencilere, gelecekteki kariyerlerine hazırlanmaları için gerekli olan donanımı kazandırmak amacıyla atölye çalışmaları ve seminerler düzenlenmektedir.

Elçinin Etkinliği

İbrahim El Halil Enstitüsü elçisi, bu misyonu gerçekleştirmek için önemli bir rol üstlenir. Elçi, enstitünün değerlerini ve hedeflerini toplumla buluşturma görevini üstlenir. Bu bağlamda, elçinin etkinliği, toplumda farkındalık yaratmak ve sosyal değişim sağlamak açısından kritik öneme sahiptir.

Sosyal Projeler ve Etkinlikler

Elçinin etkinliği, çeşitli sosyal projeler ve etkinlikler aracılığıyla gerçekleştirilir. Bu projeler arasında, eğitim atölyeleri, kültürel geziler, sempozyumlar ve sosyal sorumluluk projeleri yer alır. Her bir etkinlik, topluma katkıda bulunmayı ve bireylerin bilinçlenmesini hedefler.

 منظمة سفير للمساعدات الإنسانية       تبرعات تركيا     تبرعات

Sefiriyd      sefiriyd      sefiriyd

Eğitim Atölyeleri

Eğitim atölyeleri, gençlerin çeşitli konularda bilgi edinmelerini sağlarken, aynı zamanda onların eleştirel düşünme yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olur. Atölyeler, farklı alanlarda uzmanlardan destek alınarak düzenlenir ve katılımcılara pratik deneyimler sunar. Bu sayede, öğrenciler, teorik bilgilerini uygulama fırsatı bulurlar.

Kültürel Geziler

Kültürel geziler, katılımcılara tarihsel ve kültürel zenginlikleri tanıtmayı amaçlar. Bu geziler, özellikle gençlerin kendi kültürlerini tanımaları ve diğer kültürlerle etkileşimde bulunmaları açısından önemli bir fırsat sağlar. Elçi, bu gezilerin organizasyonunda aktif rol alarak, gençlerin kültürel bilincini artırmayı hedefler.

Sempozyumlar ve Konferanslar

İbrahim El Halil Enstitüsü, ulusal ve uluslararası düzeyde sempozyumlar ve konferanslar düzenleyerek bilgi alışverişini teşvik eder. Bu etkinliklerde, akademisyenler, uzmanlar ve öğrenciler bir araya gelir; toplumsal sorunlar, kültürel değerler ve eğitim konuları üzerine tartışmalar yapılır. Elçi, bu tür etkinliklerin organizasyonunda ve yürütülmesinde önemli bir rol oynar.

Topluma Sağlanan Katkılar

İbrahim El Halil Enstitüsü elçisinin etkinliği, topluma birçok katkıda bulunmaktadır. Bu katkılar, bireylerin gelişiminden toplumsal değişime kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır.

Farkındalık Yaratma

Elçi, toplumsal sorunlara dikkat çekmek için birçok platformda aktif rol alır. Bu bağlamda, toplumu bilinçlendirme amacıyla kampanyalar düzenler ve çeşitli konularda bilgi paylaşımında bulunur. Farkındalık yaratma çabaları, toplumun sorunlara duyarlılığını artırarak, daha bilinçli bir toplum oluşturma hedefini destekler.

Kültürel Değerlerin Korunması

İbrahim El Halil Enstitüsü, bölgenin kültürel mirasını koruma amacıyla çeşitli projeler gerçekleştirir. Elçi, bu projelerin tanıtımında ve uygulanmasında aktif rol alarak, gençlerin kültürel değerleri anlamasına yardımcı olur. Bu sayede, kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılması sağlanır.

التبرع لبناء مسجد

مشاريع التدفئة

المساعدات الإنسانية و

التبرعات

تبرعات مشاريع التدفئة

تبرعات اللاجئين السوريين

تبرعات مشروع بناء المساجد

مشاريع توزيع الخبز

مشروع توزيع الخبز

مشاريع جفظ القرأن الكريم

معاهد سفير الشرعية

تكريم حفظة القرأن

مخيم القرآن الصيفي

Sosyal Dayanışma

Elçi, toplumsal dayanışmayı teşvik eden etkinlikler düzenleyerek, toplumun farklı kesimleri arasında köprü kurar. Bu etkinlikler, insanların bir araya gelmesini, birlikte hareket etmesini ve dayanışma duygusunu pekiştirmesini sağlar. Sosyal dayanışma, toplumun genel huzurunu artırarak, daha sağlıklı bir sosyal yapı oluşturur.

İbrahim El Halil Enstitüsü elçisinin etkinliği, eğitim, kültürel miras ve toplumsal değişim açısından büyük öneme sahiptir. Elçi, enstitünün misyonunu gerçekleştirirken, gençlerin gelişimine katkıda bulunur ve toplumsal farkındalık yaratma çabalarına öncülük eder. Eğitim atölyeleri, kültürel geziler ve sempozyumlar gibi etkinlikler, bireylerin kişisel gelişimlerini desteklerken, topluma da kalıcı katkılar sağlamaktadır. İbrahim El Halil Enstitüsü ve elçisinin çalışmaları, sadece bireylerin değil, aynı zamanda toplumun da gelişimine hizmet eden önemli bir rol oynamaktadır. Bu anlamda, enstitünün faaliyetleri, geleceğin temellerini atmakta ve barış, hoşgörü ve kardeşlik değerlerini yayma misyonunu sürdürmektedir.

[gundem7]

Esenyurt Yeşilay Spor Kulübü’nün Yeni Yönetim Kurulu Göreve Başladı

Dr. Mazhar Osman ve arkadaşları tarafından 5 Mart 1920'de İstanbul'da "Hilal-i Ahdar" adıyla kurulan ve 1936 yılında bugünkü ismini alan ülkemizin en köklü kuruluşlarından biri olan Yeşilay tarafından kurulan 110 spor kulübünden biri olan Esenyurt Yeşilay Spor Kulübü’nün yeni yönetim kurulu göreve başladı. Esenyurt Yeşilay Spor Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı olarak göreve başlayan Ömer Beyaz, “Yeşilay Spor Kulübü’nün, Türkiye genelinde spor faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesini sağlamak ve bu konuda çalışmalar yapmakla birlikte, gençlerin kötü alışkanlıklardan uzak tutularak ülkemize yararlı, sağlıklı ve ahlaklı bireyler olarak yetiştirmeyi amaçladığını” belirterek, “Oluşturduğumuz yeni yönetim kadrosuyla özellikle Esenyurt’ta genç ve öğrenci kardeşlerimizi sportif faaliyetler ile ilçemize ve ülkemize yararlı, sağlıklı bireyler olarak yetişmelerini sağlamak için çalışacağız ve gençlerimize branşlarında başarı ve yeteneklerini sergileme imkanını sağlayacağız” diye konuştu. Beyaz; Bilinçli ve Sağlıklı Yaşam için Çalışmalar Yürüteceğiz Kulüplerinin kuruluş amacının “Çocuklar ve gençler başta olmak üzere tüm topluma iyi ve sağlıklı yaşam bilinci kazandırmak” olduğunu belirten Beyaz; “Sahip olduğu nüfus nedeniyle Türkiye’nin en büyük ilçesi olan Esenyurt’ta, bağımlılık oranın da çok yüksek. Gençlerimizin sağlıklı alışkanlıklar edinerek, spor yaparak bağımlılıkların zararlarından korunmalarını sağlamak için etkin bir çalışma yürüteceğiz. Spor faaliyetlerinin dışında eğitim, kurs, seminer ve sempozyumlar düzenleyerek Esenyurt halkının bilinçli ve sağlıklı yaşaması için çalışmalar yürüteceğiz.” dedi. Esenyurt’un Tüm Paydaşları ile İş Birliği Yapacağız Her geçen gün artan bağımlılık oranının bir an önce önüne geçilmesi gerektiğini belirten Ömer Beyaz, sözlerini şöyle sürdürdü; “Gençlerimize spor branşlarını tanıtmak, sevdirmek, öğretmek ve bu yolla onları kötü alışkanlıklardan uzak tutmak tüm kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütlerinin ortak amacıdır. Bu nedenle Esenyurt’ta başta kaymakamlık ve belediye olmak üzere tüm resmi ve sivil kuruluşlar ile işbirliği yaparak faaliyetlerde bulunacağız. Yönetim Kurulumuzda görev alan tüm arkadaşlarıma başarılar diliyor, yeni Yönetim Kurulumuzun ilçemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.” Read the full article

[elazigsurmanset]

Lokomotif Bir Üniversite Hedefi İçin Türkoğlu Diyoruz..

Prof. Dr. İbrahim Türkoğlu, Fırat Üniversitesi Rektör adayı olarak üniversitenin gelişimine yönelik detaylı bir vizyon sundu. İşte Türkoğlu'nun hedef ve projelerinden bazı önemli başlıklar: - Elazığ Kent Vizyonu Çalıştayı: Şehrin potansiyelini ortaya çıkarmak ve sanayiye kazandırmak amacıyla tüm paydaşların katılımıyla bir kent vizyonu çalıştayı düzenlenecek. - Sanayi Ağının Oluşması: Üniversitenin ürettiği bilgilerin sanayi kuruluşlarına aktarılması ve ekonomik katma değer oluşturulması sağlanacak. - Meslek Yüksekokullarının Yeniden Yapılandırılması: Sivrice ve Maden ilçelerine geri taşınarak turizm ve madencilik meslek yüksekokulları kurulacak. - Organize Sanayi Bölgesinde Ofis Açılması: Sanayicilerin sorunlarını yerinde tespit etmek ve ar-ge projeleri için akademisyenlerle eşleştirme yapılacak. - Yapay Zeka Eğitimi: Tüm branşlarda yapay zeka dersleri zorunlu veya seçmeli olarak müfredata eklenecek. - Üniversite-Sanayi İşbirliği Seferberliği: İlk yıl içinde 100 sanayicinin sorununa çözüm bulmayı hedefleyen ÜSİ projeleri başlatılacak. - Tarım Programları: Uygulamalı Bilimler Fakültesi aktif hale getirilerek tarım programları açılacak ve tarıma dayalı projeler geliştirilecek. - Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi: Tarihi Harput evlerinden biri restore edilerek merkezin buraya taşınması sağlanacak. - Fırat Teknokent’in Güçlendirilmesi: Teknokent'in kurumsal yapısı ve işlevselliği güçlendirilerek firmalar için daha cazip hale getirilecek. - Sivil Toplum İşbirliği Geliştirme Merkezi: Sivil toplum alanına yönelik çalışmalar yapılacak ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği sağlanacak. - Elazığ Şehir Kültürünün Korunması: Geleneksel festivaller ve sanatsal etkinlikler düzenlenerek Elazığ’ın kültürel hayatına katkı sunulacak. - Akademisyenlerin Kümelenmesi: Akademisyenler arasında işbirliği artırılarak büyük projeler geliştirilecek. - Çözüm Odaklı İstişare Toplantıları: Şehir ve bölge paydaşları ile düzenli toplantılar yapılarak sorunlara çözüm önerileri geliştirilecek. - Lisansüstü Tez Çalışmaları: Tez konuları yerel ve bölgesel kuruluşların ar-ge taleplerine göre önceliklendirilecek. - Üniversite Hastanesinin İyileştirilmesi: Hastane altyapısı ve teknolojik yatırımlar iyileştirilerek nitelikli sağlık merkezi misyonu tekrar sağlanacak. - TEKNOFEST ve Yarışmalar: Öğrencilerin bilim ve teknoloji yarışmalarına katılımı teşvik edilerek projelerine destek verilecek. - Uluslararası Ortak Lisans Programları: Daha nitelikli uluslararası öğrencilerin çekilmesi amacıyla uluslararası ortak lisans programları açılacak. - Girişimcilik Merkezi: Öğrencilere iş fikirlerini geliştirme ve destekleme hizmetleri sunulacak. - Değişimi Yönetebilen Üniversite: Bölgenin sorunlarının çözümüne öncülük edilerek değişimi yönetebilen bir üniversite misyonu edinilecek. - İdari Personelin Desteklenmesi: İdari personelin ihtiyaç ve beklentileri dikkate alınarak verimlilik artırılacak. - Uluslararası Teknoloji Lisesi: Kalifiye eleman ihtiyacını karşılamak amacıyla Fırat Üniversitesi şemsiyesi altında uluslararası teknoloji lisesi açılacak. - Eğitimde Başarı Düzeyinin Yükseltilmesi: Elazığ’ın eğitimdeki başarı düzeyini yükseltmek için Fırat Üniversitesi sorumluluk alacak. - Ar-Ge Merkezi Haline Getirilmesi: Üniversitede üretilen bilginin paydaşlarla işbirliği yapılarak ticarileşmesi sağlanacak. Türkoğlu'nun bu hedefleri, Fırat Üniversitesi'nin eğitim-öğretim, bilimsel araştırma ve topluma hizmet misyonlarını daha ileriye taşıyacak kapsamlı bir plan sunmaktadır.

Read the full article

[gundembuca]

Şirinyer Gümüşçüsü Hasan Çınar Toprağa verildi

Buca şirinyer'de gümüşçülük yapan Hasan Çınar'ı (47), pompalı tüfekle öldüren Burak T.'nin (30), olay sırasında uyuşturucunun etkisinde olduğu belirtildi. Burak T.’nin ifadesinde Çınar’ın uzaktan kendisine bakıp bir şeyler mırıldanması üzerine sinirlendiğini söylediği bildirildi. Hasan Çınar'ın eniştesi Murat Zengin, kayınbiraderinin yıllarca Bilal T.’ye yardım ettiğini belirterek, “Ama bu insan haplanıp gelerek, dükkanın içerisinde Hasan'ı sorgusuzuz, sualsiz vurmuş. Aralarında bir husumet yok. Öyle aralarında iş ortaklığı falan da yok. Sadece iş verdiği bir kişi. Burak T., yüzük tamiratı yapan biriydi. Hasan sadece topluma kazandırmak istiyordu" dedi. Olay, dün saat 15.00 sıralarında, Şirinyer Semti Menderes Caddesi numara 236'daki gümüşçü dükkanında meydana geldi. Burak T., pompalı tüfekle Hasan Çınar’ın dükkanına gelip ateş etti. Çınar yaralanırken, silah seslerini duyan çevredekiler, durumu polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine sevk edilen ekipler, elinde pompalı tüfekle bekleyen Burak T.‘yi gözaltına aldı. Sağlık ekibinin ilk müdahalesinin ardından Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Hasan Çınar, doktorların çabasına karşın kurtarılamadı. https://www.youtube.com/shorts/9aqA19j-k1Q 'UZAKTAN BAKIP, BİRŞEYLER MIRILDANMASI ÜZERİNE SİNİRLENDİM' Kasten yaralama, tehdit, hakaret gibi birçok suçtan kaydı bulunan Burak T., Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği'ne teslim edildi. Burak T.’nin atölyesinin olduğu daha önce Hasan Çınar’la birlikte iş yaptıkları belirtildi. Uyuşturucu madde bağımlısı olduğu ve psikolojik destek gördüğü ileri sürülen Burak T.'nin polisteki ifadesi sırasında dengesiz hareketlerde bulunduğu, Çınar'ın uzaktan kendisine bakıp, bir şeyler mırıldanması üzerine sinirlendiğini söylediği öğrenildi. Cinayeti uyuşturucunun etkisi altında işlediği belirtilen Burak T., polisteki işlemlerinin ardından bugün adliyeye sevk edildi. TOPRAĞA VERİLDİ Öte yandan Hasan Çınar için bugün öğlen Işıkkent Merkez Camii’nde cenaze namazı kılındı. Cenazeye Çınar'ın babası Mehmet Çınar ve diğer yakınları ve sevenleri katıldı. Kılınan namaz sonrası Hasan Çınar'ın cenazesi Işıkkent Mezarlığı'na götürülüp, toprağa verildi. 'EN AĞIR CEZAYI ALMASI İÇİN UĞRAŞACAĞIZ' Hasan Çınar'ın eniştesi bankacı Murat Zengin (47), "Hasan, kendini hunharca öldüren bu kişiye yıllarca yardım etmiş, iş vermiş, ekmek vermiş. Ama bu insan haplanıp gelerek, dükkanın içerisinde Hasan'ı sorgusuzuz, sualsiz vurmuş. Aralarında bir husumet yok. Hasan yardımcı oluyor, dükkanda kalmasına bile izin veriyormuş. Evinden yemek götürüyormuş buna. Öyle iş ortaklığı falan da yok. Sadece iş verdiği bir kişi. Burak T., yüzük tamiratı yapan biriydi. Hasan sadece topluma kazandırmak istiyordu. Çünkü Hasan, namazında, orucunda bir kişiydi. Olayın sonuna kadar takipçisi olacağız. Burak T.'nin hak ettiği en ağır cezayı alması için uğraşacağız" dedi.  Kaynak : https://www.dha.com.tr/yerel-haberler/izmir/buca/izmir-gumuscu-topluma-kazandirmak-istedigi-kis-2472678 Read the full article

[korelist]

LAW SCHOOL // KDRAMA DİZİ YORUMU

UYARI : Yazılar genel olarak spoiler içerebilir. İçermeyedebilir.

İmdb: 8 Benim Puanım: 8

Drama: Law School

Hangul: 로스쿨

Director: Kim Suk-Yoon

Writer: Seo In

Date: 2021

Language: Korean

Country: South Korea

Cast: Kim Myung-Min, Lee Jung-Eun, Ahn Nae-Sang, Kim Beom, Ryoo Hye-Young, Lee Soo-Kyung, Ko Yoon-Jung, David Lee

Diziye başladıktan yaklaşık 1 saat sonra çok net bir şekilde “How to Get Away with Murder” havasını alıyorsunuz... İki dizinin çok ortak noktası ve benzerlikleri olması bu havayı güçlendiriyor. Tabi ki dizilerin birbiri ile alakası yok ama ister istemez benzeştiriyorsunuz. Kore dizilerinin tatlı ilişkileri, tesadüfleri, yanlış anlaşılmaları, küçüklükten tanışıklıkları gibi gibi klişelerin hiç birisi bu dizide yok. Dizinin konusu ve çizgisi tek bir şeye odaklanmış. Bence çok da güzel olmuş. Türkiye’de çok fazla Kore sineması bilinmediği için bizim haberimiz olmamış ama yayınlandığı dönem dünya çapında Netflix listelerinde zirveye yerleşmiş.

“Gerçeğe ve adalete giden yol hukuktan geçer.” Diyerek başlıyor dizimiz. Konusu ise prestijli bir üniversitenin hukuk fakültesindeki öğrencilerinin etrafında dönüyor. Merkezlerinde ise, eski savcı olan üniversite profesörü Yang Jong-Hoon (Kim Myung-Min) bulunuyor. Jong-Hoon öğrencilerine ceza hukuku öğretiyor. Açık sözlü ve sivri dilli olan bu hocamız oldukça kaba olması ile ünlü. Öğrenciler onu sevmeseler bile hem saygı duyuyor hem çekiniyorlar. Hocamızın ise bu durum umurunda değil. Tek amacı adil ve katkı sağlayan insanlar yetiştirip, doğru eğitim ile topluma düzgün hukukçular kazandırmak.

Katıldıkları bir ders sırasında beklenmedik bir şekilde, eski başsavcı olan diğer bir Profesör Seo Byung-Ju (Ahn Nae-Sang) odasında ölü olarak bulunur. Bütün deliler ise Profesör Yang’ı göstermektedir. Cinayeti kimin işlediğini bulmaya çalıştığımız bir hikaye örgüsü içerisinde eş zamanlı anlatılan diğer davalar, insan ilişkileri ve karakterlerin özel hayatları önümüze seriliyor.

Profesör Yang’ın öğrencileri hocalarını aklamaya çalışırken diğer yandan izleyicinin şüphelerini de üstlerine çekiyorlar. İzlerken sürekli katilin kim olduğu ile ilgili kafanız karışıyor. Dizi ile ilgili olumsuz olduğunu düşündüğüm noktalardan biri inanılmaz karışık bir zaman çizelgesi ile başlamış olmasıydı. İzlediğiniz sahnenin hangi zamana ait olduğunu anlamakta zorlanıyorsunuz. Ve bunu ilk bölümlerde kalabalık bir kadroyu tanımaya çalışırken yapıyorsunuz. Çok fazla karakteri bir anda yüklüyorlar. Birkaç bölüm geçip karakterleri tanımaya başladığınızda dizinin içine girebiliyorsunuz. Hukuk terimleri ve davalar için söyleyecek bir sözüm yok, dizinin rengi başından belli olduğu için bundan şikayet etmeye hakkımız olduğunu sanmıyorum. Bu tarz sağlık, hukuk gibi ciddi alanlarda bir şeyler izlemeyi sevmiyorsanız hiç size göre olmayabilir.

Çok fazla oyuncu olduğu için tek tek üzerinden geçmek zaman kaybı olacaktır. Ben izlerken bir tık ön plana çıkan iki kişiden bahsedeyim. İlki; okulda hocalık yapan eski hakim Kim Eun-Suk rolündeki Lee Jung-Eun’du. Hometown Cha-Cha-Cha, Soundtrack 1, Our Blues, Familiar Wife, Weightlifting Fairy Kim Bok-Joo, Fight for My Way, Oh My Ghost ve Mr. Sunshine gibi oldukça başarılı dizilere ismini yazdırmış bir oyuncu kendisi. Kore standartlarına uymayan proporsiyonlarına rağmen oynadığı her rolün altından başarı ile kalktı. Bu dizide de bence göz dolduruyordu. İkinci kişi ise, dizinin baş rolü sayılabilecek bir isim, Kim Beom’du. Tale of the Nine Tailed dizisinin yavru tilkisi bu dizide sınıf birincisi Han Joon-Hwi (Kim Beom) rolündeydi. Ghost Doctor dizisi ile başrolü kaldırabileceğini kanıtlamıştı. 

Konusu, kurgusu ve çekimleri ile çizgisini bozmayan yakışıklı bir dizi yapmışlar. Bir de üzerine oyunculuklarla enfes bir hale getirmişler. Özellikle müziklerini beğendiğim dizi sayısı çok az. Law school müzik konusunda tam bir profesyonellik örneği olabilir. Sahne geçişlerinde, karakterlerin tavan yaptığı noktalarda, duygu değişimlerinde bütün müzikler cuk oturuyordu. Belki sonrasında açıp dinlemek için çok uygun değillerdi ama dizi ile bir bütün hale gelmişti. Bütün sahnenin duygusunu zirveye taşıyordu.

Adalet, rekabet, suç, gizem, azim, hırs ne ararsanız vardı. Tek bir şey eksikti. Bittiğinde nasıl üzüldüm anlatamam. Dizide çift yoktu. Aşk vardı ama hep arka planda kaldı. Bastırıldı, örselendi. Joon-Hwi (Kim Beom)‘nin aşık halleri inanılmaz sevimliydi. Dizi bittiğinde o aşkın devamını görememiş olmak beni çok büyük hayal kırıklığına uğrattı. Birçok dizideki çiftten çok daha mükemmel bir ikili izleyebilirdik.

Kısaca dikkat çeken çalışma grubunun üzerinden de geçeyim. Kang Sol A(Ryoo Hye-Young), bölüme zar zor girmiş fakir bir aileden gelen en normal karakterdir. Diğerlerine yetişmek için ekstra ekstra çabalamak zorundadır. Kang Sol B(Lee Soo-Kyung) ise aynı isme sahip tam tersi bir karakterdir. Hırslı, yüksek notlar alan ve zengin bir aileden gelen soğuk bir kızdır. Seo Ji-Ho(David Lee), hep yavru köpek gibi üzgün bakışları olan sürekli bir şeylere canı sıkkınmış gibi dolaşan kendi halinde bir çocuktur. Jeon Ye-Seul (Ko Yoon-Jung) ortalama bir öğrencidir. Güzelliği ile ön plandadır. Yoo Seung-Jae(Hyun Woo) öğrenciden çok öğretim görevlisi gibi görünen aklı başında ağır başlı bir karakterdir. Min Bok-Ki(Lee Kang-Ji) çalışma grubunun maskotu gibidir. Hareketli eğlenceli bir öğrencidir. Jo Ye-Beom(Kim Min-Seok) öğretmenlerin gözüne girmeye çalışan ama onu sivriltecek bir özelliği olmayan silik bir karakterdir.

Ve kötü karakterlerden biri olan savcı Jin Hyeong-U (Park Hyuk-Kwon) oyunculuk anlamında göz dolduran bir diğer isimdi. Dikkat çeken 2 isim var demiştim ama dizi birçok iyi oyuncuya ev sahipliği yapmayı başarmış görünüyor. Park Hyuk-Kwon’u birçok dizide yan rollerde izledik. Something in the Rain, Where Stars Land ve en son Reborn Rich dizileri bunlardan sadece birkaçı.

Sonuç olarak, dizi beni tatmin etti. Çok keyif alarak merakla izledim. Bu tarz dizilerden sıkılmıyorsanız kesinlikle izlemelisiniz.

OST:

Lee Seung Yoon - We Are

Safira K - X type 1

Raven Melus

BAŞKA NELER VAR ?

FOTOĞRAFLAR

[mejesus]

Bodrum İhtisasspor: Gençlere Sporla Yolculuk

Bodrum İhtisasspor olarak, gençlerimizin sağlıklı, mutlu, özgüven sahibi, renkli ve canlı bireyler olarak yetişmesini sağlamak amacıyla sporun gücüne inanıyoruz. Misyonumuz, gençlerimize spor yapma alışkanlığı kazandırarak, onları hayata hazırlamak ve topluma faydalı bireyler olarak yetiştirmektir. Bu doğrultuda Bodrum voleybol ve basketbol gibi branşlarda faaliyet gösteriyoruz ve gençlerin bu sporları benimsemelerini ve sevmelerini sağlamak için çaba sarf ediyoruz.

Bodrum İhtisasspor olarak, gençlerimizin spor yaparak hem bedensel hem de zihinsel olarak gelişmelerine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Bodrum basketbol gibi popüler spor branşlarını gençlerimize sunarak, onların enerjilerini pozitif yönde kullanmalarını ve yeteneklerini keşfetmelerini destekliyoruz. Sporun gençler üzerindeki olumlu etkilerini göz önünde bulundurarak, onlara sağlıklı bir yaşam tarzı benimsetiyoruz ve rekabetçi ruhuyla birlikte takım çalışmasının önemini vurguluyoruz.

Bodrum İhtisasspor olarak, gençlerimize spor yapma fırsatı sunmanın yanı sıra, yeteneklerini geliştirmeleri için de destek oluyoruz. Bodrum'da düzenlediğimiz Bodrum voleybol kursu ile gençlerin voleybolu öğrenmelerine ve yeteneklerini ortaya koymalarına olanak tanıyoruz. Uzman antrenörler eşliğinde gerçekleşen kurslarımız, gençlerin teknik becerilerini artırmalarına ve spor disiplini kazanmalarına yardımcı olurken, aynı zamanda takım ruhunu da güçlendiriyor. Bodrum İhtisasspor olarak, gençlerimizin potansiyellerini keşfetmelerine ve en üst seviyeye çıkarmalarına yardımcı olmaktan gurur duyuyoruz.

Bodrum İhtisasspor olarak, gençlerimizin hayatlarında sporun önemini vurgulamaya devam ediyoruz. Sporun gençler üzerindeki olumlu etkilerini göz önünde bulundurarak, onları geleceğe hazırlamak ve topluma faydalı bireyler olarak yetiştirmek için çalışıyoruz. Bodrum'da voleybol ve basketbol gibi branşlarda faaliyet gösterirken, gençlerimize spor yapma alışkanlığı kazandırmak ve yeteneklerini geliştirmeleri için ellerinden gelen desteği sağlamak amacıyla varız.

[pazaryerigundem]

İşaret dili iletişimde engelleri kaldırıyor

https://pazaryerigundem.com/haber/189602/isaret-dili-iletisimde-engelleri-kaldiriyor/

İşaret dili iletişimde engelleri kaldırıyor

İşaret dilini öğrenmek, işitme engelli bireylerin sosyal hayatta ve iş hayatında aktif rol oynamaları için en önemli adımlardan biri. İşaret dili öğrenmenin önemini Herkes Duysun’a anlatan İşaret Dili Eğitmeni Emine Kıvcı Biçim, “İşitme engelli bireylerin toplumda kendilerini yalnız hissetmemeleri için herkesi işaret dili öğrenmeye davet ediyorum” dedi.

Arda ŞARU / HERKES DUYSUN

BURSA (İGFA) – İşitme engelli bireyleri topluma kazandırmak için son yıllarda pek çok adım atıldı. Artık her iş yerinde işaret dilini bilen bir personel, her televizyon veya internet yayınında ise bir işaret dili tercümanı görülüyor. 

İşaret dilini öğrenmek, toplumumuzda iletişim engellerini aşmanın en önemli adımlarından birisi. Dünya genelinde milyonlarca işitme engelli birey, işaret dili aracılığıyla kendilerini ifade ederek sosyal hayata aktif bir şekilde katılabiliyor. Uzmanlar herkes için işaret dili öğrenmenin önemine vurgu yapıyor. 

“HERKES İŞARET DİLİ ÖĞRENMELİ”

İşaret dilinin işitme engelli bireylerle anlaşmak, iletişim kurmak için kullanılan önemli bir dil olduğunu söyleyerek söze başlayan İşaret Dili Eğitmeni, Tercüman ve Yazar Emine Kıvcı Biçim, “Toplumumuzda işitme engelli birey sayısı oldukça fazladır. Doğal olarak işitme engelli bireylere sosyal hayatta aktif olarak bulunmaktadırlar. Çalışma hayatından tutun eğitim hayatında, hastanede, adliyede, bankada, cafede, sinemada, seyahatte yani her yerde işitme engelli bireylere sıkça rastlamaktayız. Onlar özellikle banka, adliye ya da hastanelerde iletişim kurmakta sıkıntı yaşıyorlar. Dertlerini ya da problemlerini anlatmak için yanlarında ya işaret dili bilen aile üyesinden birini ya da  işaret dili tercümanı bulundurmaya çalışıyorlar.” dedi.

“İŞİTME ENGELLİ HER BİREY OKUMA YAZMA BİLMEYEBİLİR”

Bazı kurumların engelli bireylerle karşılaştıklarında kağıda yazarak iletişim kurmaları gerektiğini söyleyen Biçim, bu yolun da kesin olmadığını çünkü engelli bireylerin bazılarının okuma yazma da bilmeyebileceklerini hatırlattı. Biçim, “İşitme engelli her birey okuma yazma bilmeyebilir ya da bilse de işitme duymadıkları için kelime haznesi bizler kadar geniş değildir. Engelli bireylerin çoğu devrik cümle kurar. Bu nedenle düşündüklerini ya da anlatmak istediklerini tam olarak karşı tarafa iletemeyebilirler.” şeklinde konuştu.

Biçim, kendisinin de işitme engelli ebeveynlere sahip olduğunu belirterek sözlerine şu şekilde devam etti:

“Benim ana dilim işaret dili diyebilirim. Onlara faydalı olabilmek için işaret dili eğitmenliği, tercümanlığı ve bilirkişilik yapıyorum. Onların duygu ve düşüncelerini yaşadığı sıkıntıları anlatabilmek için hem bilgilendirici hem eğitici bir roman da yazdım.”

“HER YERE YETİŞMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL”

Kendisinden ve kendi meslek grubunun, işitme engelli bireylere faydalı olabilmek için var olduklarını dile getiren Biçim, “Biz onlara faydalı olmak için varız ama her yere yetişmemiz mümkün değil. Bu nedenle işitme engelli bireylerin toplumda kendilerini yalnız hissetmemeleri ve kendilerini toplumun bir parçası olarak görebilmeleri ayrıca her zaman yanlarında biri olmadan özgürce iletişim kurabilmeleri için herkesi işaret dili öğrenmeye davet ediyorum.” dedi.

1 İŞARET DİLİ 466 MİLYON ENGELLİ BİREYDİR

Emine Kıvcı Biçim son olarak Sağlık Bilimleri Üniversitesi verilerine göre Dünya’da 34 milyonu çocuk olmak üzere 466 milyon işitme engelli olduğunun altını çizerek “1 dil 1 insan ise 1 işaret dili 466 milyon işitme engelli demektir.” şeklinde konuştu.

BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.