#ten makyajı
Explore tagged Tumblr posts
mondy-shop · 1 year ago
Text
Yeni Yıl Makyaj Trendleri Mondy Shop’ta Sizleri Bekliyor
0 notes
bakimurunleri · 2 years ago
Text
Ten Makyajı
Yüzümüzü güzelleştirmek ve daha kusursuz bir görünüme sahip olabilmek adına üretilen pek çok çeşit ten makyajı malzemeleri bulunmaktadır. Ne tür bir makyaj istediğimize bağlı olarak seçim yapabileceğimiz birçok makyaj ürünü bizleri karşılamaktadır. Yüzümüzdeki kusurları gidermek ve daha pürüzsüz bir görünüm elde etmek için kapatıcı, fondöten gibi ürünler kullanabiliriz. Tenimizi daha ilgi çekici göstermemiz elbette ki mümkündür. Ünlü markaların sunduğu makyaj malzemelerini ve ürünlerini incelemek isterseniz eğer web sayfamızı ziyaret edebilirsiniz. Farklı tonlarda ve numaralardaki makyaj malzemeleri siz değerli insanları beklemektedir. Fırsatlardan yararlanmak ve indirimleri kaçırmamak için hemen sayfamızı ziyaret edin!
0 notes
cicekbozugu · 29 days ago
Text
Merve kraliçem gibi kırmızı bi ruj sürüp masaya geçtim ama keşke ten makyajı yapsaydım çok solgun duruyorum
5 notes · View notes
maavimsi · 11 months ago
Text
Beyaz ten kıpkırmızı allık makyajı 💗 ben
16 notes · View notes
inside-thecityof-glass · 9 months ago
Text
01.03.24 CRADLE OF FILTH, WEDNESDAY13, DRIFT KONSERİ (BEŞİKTAŞ IF)
Tumblr media
Yıllardır beklenen, biletleri aylar öncesinden tükenen, Extreme/Symphonic Black Metal grubu “Cradle Of Filth” sonunda yanına iki yaverini alarak ülkemize geldi. Gelişleri ve gidişleri biraz olaylı oldu, zaten söz konusu “COF” olunca aksi bir durum beklenemezdi. Aslında “COF” turnelerine dört grup olarak devam ediyor. Turun İstanbul ayağına İtalyan alternatif Metal grubu “Sick N Beautiful” sınırı geçerken gümrükte yaşadıkları problem nedeniyle malesef katılamadı. Performanslarını ve sahne şovlarını gerçekten merak ediyordum yazık oldu, başka bahara kaldı. “COF” sahneye çıktığı anda konser salonu zaten “Sold out” olan bir etkinlikten sanki dahada kalabalıktı Sold, Sold out’tu! Böyle çok gruplu bir etkinliğin olabilecek en iyi şartlarda yapılabilmesi için emek veren bütün organizasyon ekibine buradan kocaman teşekkürler. Nice konserlere!
“COF”a eşlik eden “Wednesday13” bu turnede “Murderdolls”tan parçalar çalıyor. (Grubun solisti Mr. Motherfucker ve “Slipknot”ın rahmetli davulcusu Joey Jordison, “Murderdolls” grubunun kurucu üyelerinden.) Gayet etkileyici bir performansları oldu. Metal müzik dünyasının en iyi davulcularından olan, 2021 yılında kaybettiğimiz Joey Jordison’u turnenin diğer konserlerinde yaptıkları gibi anmayı ihmal etmediler. Mr.Motherfucker’ın enerjisine ayrıca hayranım. Kostümleri, makyajı, şapkası dışında “I love to say fuck” şarkısında kullandığı şemsiyesi gerçekten harikaydı. Uzak diyarlardan, Los Angeles’tan aramıza katılan “Drift” daha öncesinde “Soulfy” ile birlikte turlamış, ortalama bir albüm çıkarmış, başarılı single’lar yayınlamış olsada benim nazarımda yeni yeni ortaya çıkmaya çalışan bir grup. “COF”un bu turnesine isimlerini yazdırmışlar ve genel olarak performansları hiç fena değil. “COF”a gelmeden “Drift” ve “Wednesday13”ten aşağıda biraz daha bahsedeceğim.
DRIFT!
Tumblr media
Benimde “COF”un bu turuyla birlikte yeni keşfettiğim “Drift” etkileyici sahne kostümleri ve performanslarıyla dikkatimi çekmişti. Hemen her grubun sosyal medya hesabından önceki konserlerde neler yaptıklarına bakma fırsatım oluyordu. “SNB” bu yüzden benim için biraz daha ön plana çıkıyordu. Umarım ileride izleme fırsatı yakalarız. “Drift” bana seksenler Metal Sound’u ile günümüz teknolojisini harmanlamış fütüristik bir grup olarak geliyor. Sahne kostümleri, solistin koluna taktığı küçük bir piyano görünümlü tablet benzeri alet, (Bunu bir enstrüman gibi kullanıyor.) grup elemanlarının kaskları, maskeleri, biraz daha “Post apokaliptik” (Belki Mad Max?) ama birazda “Sci-fi” hissiyatları veriyor. (Solist’in sahne kostümü aklıma doğrudan “Yargıç Dredd” filmini getirdi.)
Tumblr media
Sahne performansları uzun bir turne içerisinde hemen her gün konser vermiş bir gruba göre çok çok iyi. Yorgunluktan eser yok, fazla hareketliler, kostümler şahane, belki biraz “Slipknot” vari olmaya çalışmalar sonucunda seyircide oluşabilecek bir beklenti yaratıyorlar ama “Sound” bakımından kuvvetli değil aksine zayıf bir karşılık veriyorlar. O kadar mizansen hazırlığının hakkı veriliyormu? Bu sadece dinleyicinin yanıtlayabileceği bir cevap. “Gojira” coverları konusunda ellerinden geleni yapmışlar fakat uzun tur süreçleri sanırım sadece solist’in sesine yansımış. Ben biraz yorgun ve yetersiz buldum. Konserleri bittikten sonra grup elemanları kostümleriyle seyircinin arasına karışıp isteyen herkesle fotoğraf çektirdi, sohpet etti. “Drift” sahnedeyken içeride çok az kişi vardı. Kapı açılmış olmasına rağmen sokaktaki kalabalık hala yoğundu. Konser cuma günü olduğundan iş çıkış saatinemi denk geldi, yetişilemedimi acaba diye düşünmüştüm ama aksine, insanlar içeriye girmeyi tercih etmemişti. “Drift” umut vaadeden, performansı yüksek, eğer üzerine daha iyi çalışılırsa güzel yerlere gelebilecek bir grup. Bence keşke izlenseydi, mesai sonrası birası çok şey kaçırttı..
Tumblr media
WEDNESDAY13!
Tumblr media
Yukarıda bahsettiğim gibi “Wednesday13” Joey Jordison anısına bu turnede “Murderdolls” şarkıları çalıyor. Grubun kendi şarkılarıda gayet başarılı, umarım bir gün ülkemize tekrardan gelirler ve onlarıda dinleme fırsatı yakalarız. “W13” çok enerjik, insanı eğlendiren, tam bir Amerikan gençlik filminin ortasından fırlamış gelmiş hissiyatlarıyla unutulmaz bir konser verdi. Mr. Motherfucker’ın konser boyunca asla yerinde durmaması, çok yerinde konuşmaları, sesi, şapkası, şemsiyesi, topu, tüfeği harikaydı. “Dead in Hollywood” “I love to say Fuck” gibi şarkılarda uzun zamandır bu kadar eğlenmediğimi fark ettim, ayaklarım yerden kesildi. Hem artık nostaljik sayılan 2000’ler Sound’a, hemde günümüz enerjik havalarına hızlıca geçtik.
Tumblr media
“Drift” çaldığı sırada ses zaten iyiydi ama “W13” sahneye çıktığında bu konu daha da net anlaşıldı diye düşünüyorum. Gruplar konser sonrası sosyal medya açıklamalarında “Soundcheck”in ve ön hazırlıkların çok fazla sürdüğünden biraz şikayetçi olmuşlar ama ortaya çıkan bu tertemiz ses’i bence bu sürece borçluyuz. Bu konuda sabretmek iyi bir fikir olabilir diye düşünüyorum fakat geçirdikleri yorucu sürecide hissetmeye, empati kurmaya çalışıyorum. Mr. Motherfucker’ın sesi uzun süre kulaklarımda çınlayacak derken bu sırada başka bir ses bizi ele geçirmek için “Backstage”de hazırlığını sürdürüyor. Günün esas anlam ve önemi gelmek üzere. “W13” sahneden iniyor. Bekleme süreci başlıyor, derken sahnede bir şeyler oluyor, sahneye bir şey çıkıyor bir’e beş!
Tumblr media
CRADLE OF FILTH!
Tumblr media
Uzun bekleyişler sona erdi ve “Cradle of Filth” 2024 yılında Beşiktaş If sahnesinde seyircinin karşısına çıktı. Dani ve grup arkadaşları, kostümleri ve makyajlarıyla seyirciyle hasret giderircesine uzun bir süre sahnede kaldı. Seyirci, yirmi seneyi aşkın bir süredir “COF” grubunu bekliyor, bu yüzden yaş kitlesi bir hayli olgun. İntro sonrası, benim çok beğendiğim son albümlerinin ilk parçası olan “Existential Terror” ile açılışlarını yapıyorlar. Dediğim gibi ses harika ve her yerden iyi şekilde duyuluyor. Dani harika, adamın sesinin açılmaya yada herhangibir başka müdahaleye ihtiyacı yok, adam resmen şakıyor! Henüz ilk parçadan, bu kadar yorucu bir turun son ayaklarından birinde böyle bir performans gerçekten beklemiyordum. Dani’nin hakkı Dani’ye.. Hissiyat olarak, karanlık bir orman kulübesi içerisinde hazırlamakta olduğu büyülerinde ya da ritüellerinde, kendi kanını başlıca malzeme olarak kullanan küçük, sinirli, vahşi bir cadı kız çocuğunun tiz çığlıklarının, atmosferik, senfonik, black metal müzik ezgileri eşliğinde duyulması bütün konser boyunca sürdü ve bence “COF”in en etkileyici yanı bu..
“Saffron’s Curse” büyülü bir şarkı, klavye kullanımları çok iyi. Dediğim gibi sesten çok memnunum. “She Is A Fire” bu kadar gaz çalınabilirdi çok hayranım. “The Principle Of Evil Made Flesh” şarkısını canlı dinleyebildiğim için kendimi şanslı sayıyorum. Grubun ilk dönemlerinde, çoğu insana göre daha “Black Metal” oldukları zamanlardan kalma bu parça bizi epey bir geçmişe götürüyor. Henüz daha o dönemlerde kendi özel tarzlarını beton gibi ortaya koymuşlar helal olsun. Son albümden yine başarılı bir şarkı ve artık esas “lokalimize hoşgeldiniz” vakti “COF” çok sevilen şarkılarından olan “Nymphetamine” ile sahnede devleşiyor! “Dusk Her Embrace” duygusal! “Necromantic Fantasies” yenilikçi, vahşi, güzel, seksi! “Born In A Burial Gown” Beş metre yere gömücü! Bu şarkılarla birlikte grubu iki bin evetle “Backstage”e uğurluyoruz. Artık dahada heyecanlıyız!
Tumblr media
“The Promise Of Evil” ile “COF” bütün haşmetiyle tekrardan sahnede. Hiçbir şekilde grupta bir performans düşüklüğü yok, Dani’nin sesi ilk şarkıdaki gibi “mükemmel”. Seyirciler olarak biz büyülenmiş durumdayız. Konser sonrası insanlardan “Adamlar o kadar iyi çaldılar, Dani’nin sesi efsane, yerimizde kaldık, hareket edemedik” tadında yorumlar duydum. Hakikaten bu konserde insanlar fiziksel olarak pek hareket içerisinde değildi. Orada burada küçük küçük kafa sallayanlar, ön taraflarda belli belirsiz bir “Pogo” dışında iyi sergilenen bir tiyatro oyununa bakar gibi izledik, dinledik “COF”u. Açıkçası beklentimde biraz bu yöndeydi. “Cruelty Brought Thee Orchids” bu durumu destekledi fakat “Her Ghost In The Fog” tam manasıyla mistikti. “From The Cradle To Enslave” şarkısı ile “COF” geride muhteşem bir konser bırakarak sahneye veda etti. Bu senenin en şok edici konserlerinden biriydi bunu kolaylıkla söyleyebilirim. Buna biraz benzer bir deneyimi yıllar yıllar önce “Children Of Bodom” konserinde tecrübe etmiştim. Rahmetli efsane frontman Alexi Laiho’yu da buradan anmış olayım.
Konser harikaydı. Biz hayranlar olarak çok memnun kaldık, evlerimize dağılabildik. Lakin bazılarımız için nihayet bu değildi. Uzun ve yorucu bir toparlanma süreci, grupların ayrılışları, teknik ekibin sonsuz çabası dışında hemen o gece “COF”un turnesinin bir sonraki ayağı olan Selaniğe doğru grupların yolculuk aşaması başlayacaktı. Duyduğum kadarıyla araçlarında bir arıza meydana geldi ve zamanında sınırda olup çıkış işlemlerini tamamlayamadılar. Bu nedenle Selanik konseri iptal edilmek zorunda kaldı. Gruplar turneye Atina üzerinden devam edecekler, “SNB”de onlara orada katılacaktır diye düşünüyorum. Selanik’te olanlar için gerçekten çok üzüldüm. Bir hayran olarak, sevdiğin bir grubu dört gözle beklemenin ve sonrasında X bir sebep yüzünden konserin iptal olmasının nasıl bir şey olduğunu çok iyi bilirim. (Katatonia, açıklanan bir konsere gelememişti, Mgla pandemiye takılmıştı sonra gelmişti vs.) Umarım şu an herşey yolundadır ve birdaha başlarına böyle bir şey gelmez. “COF”un Türkiye fanları her zaman grubun yolunu gözleyecek, bir sonraki konseri sabırla bekleyecek.
HAIL TO THE ROAD CREW!!!
Tumblr media
2 notes · View notes
acid-gramma · 2 years ago
Note
nyx in bare with me cannabis sativa seed oil Spf30 primer ve bare with me kapatı serumu çok iyi ✌️ten makyajı yaptığımda artık kötü hissetmiyorum
kulaga illegal bi primermis gibi geliyo
12 notes · View notes
makyajurunleri · 2 months ago
Text
Kusursuz Ten Makyajı İçin Vazgeçilmez Araç
Makyajın kusursuz görünmesi için kullanılan doğru araçlar büyük önem taşır. Fondöten fırçası, pürüzsüz bir ten makyajı elde etmenin en etkili yollarından biridir. Fırçanın yumuşak ve yoğun kılları, fondöteni cilde eşit şekilde dağıtarak doğal bir görünüm sağlar. Ayrıca, fırça kullanımı, fondötenin çizgilere dolmasını engelleyerek daha profesyonel bir bitiş sunar. Farklı boyut ve şekillerde üretilen fondöten fırçaları, kişisel makyaj tercihlerine göre seçilebilir ve günlük makyaj rutininin vazgeçilmez bir parçası haline gelebilir.
0 notes
kirikhayallermezarligi · 7 months ago
Text
Millet sevgilisi olunca makyajını daha özenli yapmaya başlıyor ben benkimi yüzümü rahat rahat sevsin diye ten makyajı yapmayı bıraktım. Adam her yönüyle hayatımı güzelleştiriyor resmen ya...
1 note · View note
modestane · 9 months ago
Text
Saint Omer
Fransız duruşma filmi diye bir janr olsa gerek; kaç tanesini izledim bilmiyorum. Bu sene Hollywood'un bile radarına takıldı biri; Anatomy of a Fall. Anatomy ile ilgili fikirlerime şimdi girmeyeceğim, fakat türe has özellikleri o da taşıyor: Bir reverse-whodunnit. Whocareswhodunnit. Kimin yaptığı mühim değil, saik mühim. Veya kimin neden yaptığı neden fark etsin ki, damage is done. Ama ne tür bir damage? Fransız duruşma filmlerinde esas mevzu, yaprak yaprak açılır önümüze ve sonunda açılanların katmanına, bazen zenginliğine ve sadeliğine, vahşi insan doğasının banalliğine, en sıkıcı gerçeklerin şaşırtıcılığına inanamaz insan. Halbuki mahkeme salonunun dört duvarı arasında geçen, izleyici için -kağıt üstünde- aksiyon sunamayacak bir akış vardır. Amerikan duruşma filmlerindekinin aksine, gösterisiz. Fransızların münazara yeteneklerini, fikirlerini nasıl sentezlediklerini, birbirlerini nasıl çürüttüklerini, aklın yolunun bazen nasıl da bir olmadığını kanıtlarcasına. Bu millet felsefe yapmayı seviyor, adalet saraylarının içinde ve dışında.
Saint Omer de daha başından katil kim söylüyor, ama "katil" kelimesinin yanında bir dipnot düşerek: Kendi bebeğinin katili Senegalli bir anne, Laurence. Ama bebeğin gerçek katili gerçekten o mu? Peki Laurence'ın ideallerinin, hayallerinin, duygularının katili kim? Tecrübesiz annenin böyle gelişmiş bir toplum içinde kalbini taşlaştırıp, aklını yitirmesini sağlayan nedir? Hangi koşullar? Kader mahkumu değilse Laurence, neyin mahkumu?
Bir Fransızdan hamile kalan annesinin, yerli Wolof dilinde konuşmasını yasakladığı, gerçek bir Fransıza dönüşmesi arzusuyla yetiştirdiği, yaşı kemale erince felsefe okumak için Paris'e göçen bir genç kadın Laurence. Paris'te beraber yaşadığı akrabalarının zulmünden kaçıp kendinden yaşça epey büyük, üstelik evli Fransız bir adamın kanadı altına girerek kapatması olarak yaşamak zorunda kalan bir genç kadın. Ondan hamile kaldığını saklayan, o evde yokken bebeğini kendi kendine doğuran genç bir kadın. Adamın çocuğu nüfusuna aldırmayışına, yaşadığı metres hayatına artık daha fazla dayanamayıp bir sabah bindiği trenle başka bir şehre giderek bebeğini plajda ölüme terk eden genç bir kadın. Duruşmada nedeni sorulduğunda, cevabı vermeyen, ama cevabın etrafını çeviren her detayı tüm çıplaklığıyla tasvir eden, gözlerinde donuklaşmış çaresizlikle hükmünü bekleyen genç bir kadın.
Tumblr media
Laurence ile ilk tanışmamızda, ten rengine ve oturduğu duvarın ahşap panel kaplamasının tonuna denk giyimiyle silik bir fotoğrafa dönüşmesine çeyrek kalayken bile, chignon'u ve klasik Fransız makyajı sade eyelinerlı gözlerine, düzgün aksanına bakıp hayran oluyor insan; Laurence'a sempati duyuyor, katil olmasına rağmen. Laurence, iyi bir asimilasyon örneği gibi görünüyor çünkü. Laurence'ın şehirli tavırlarını deşifre edebilecek, onunla empati kurabilecek donanıma sahibiz diye düşünüyoruz. Efkârlı gözlerle kızını izleyen, kızıl gölgelerle süslenmiş saçı sayesinde güzel bir egzotik kuşu andıran annesinden epey farklı Laurence; o bir projeydi, en güzel niyetlerle yetiştirildi. Halbuki şimdi beyaz bir Fransız tarafından, bir diğer beyaz Fransıza karşı savunulup, başka beyaz bir Fransız tarafından yargılanıyor. Bu kadının bu salonda sanık sandalyesinde olmasının dolaylı sebebi olan Fransızlar, şimdi onu düşürdükleri bu salonda yine kendi kendilerine yargılıyorlar. Onu onun yerine çözümlüyor, övüyor, aşağılıyor ve elbette mahkum ediyorlar. Gözü yaşlı annesinin tanık kürsüsüne çıkıp söylediği gibi, bu kızın üstünde kötü büyü var. Annesi söylemiyor ama seyirci biliyor; kötü büyünün ismi kolonyalizm.
Laurence'ın duruşmasını izlemeye giden Senegal asıllı akademisyen , Rama, kendisi de hamile olduğundan ve ailesine karşı duyduğu yabancılaşmayla bunu onlara söyleyemediğinden davayı kişisel meselesi haline getirip, kendi travma repertuarıyla yorumluyor. Rama'nın hikayesi, Laurence'ın tersi; başarıyla sonuçlanmış bir proje. Parlak giyimiyle yer kaplamayı hak etmiş, seyircinin zihninde ve kalabalıkların arasında. O, silinmeye mecbur hissetmiyor, doğal saçlarıyla, duruşuyla kendi tarzını, yolunu bulmuş.
Tumblr media
Fakat sonuçta nereye varmış olursa olsun, farklı jenerasyondan ve her ne kadar aynı evde, yanında büyümüş olsa da farklı bir kültürden gelen annesiyle arasında aşamadığı bir duvar var. Anne evine gittiğinde kendini el gibi hissetmesi, odanın ortasında işe yaramaz halde duruşu bundan. O, bu eve ait değil. En az Laurence'ın Paris'te hissettiği kadar yalnız ve korunmasız hissediyor anne evinde. Vitrine yerleştirilmiş eski bir okul fotoğrafında Rama ve yan duvardaki reprodüksiyon Mona Lisa, senelerin yorgunu, kocasının vefatının ardından eli kolu hepten kalkmaz olmuş yaşlı annesini imkansız gülümsemeleriyle selamlıyorlar.
Filmin sonunda, kimse ağzını kirletip söylemese de, biliyoruz ki Laurence hapse giriyor. Mahkeme salonunu ve sokakları birkaç dakika bomboş halleriyle izliyoruz. Bir seyirlik bitti ve halk, inlerine geri döndü, bir sonraki yargılamaya kadar.
Rama da duruşmadan sonra cübbesini çıkarıp annesini yargılamayı bir kenara bırakıyor. Zaman atlamasıyla anne evinde bir poşet meyveyi mutfakta anaç bir tavırla yerleştirir, annesinin elinden tutmuş kanepede uzanırken görüyoruz onu. Biliyoruz ki Rama, hesabı kadınlar tarafından ödenen bu acımasız döngünün bir noktada kırılması gerektiğini nihayet anlamış; Laurence'ın kızını öldürmesinde yatan çaresizliği kucaklayarak, kendi annesini diriltmeye karar vermiş.
0 notes
bakimurunleri · 4 months ago
Text
Ten Makyajı Fiyatları Kalite ve Bütçe Arasındaki Denge
Ten makyajı fiyatları, kullanılan ürünlerin kalitesine, markasına ve içeriklerine göre değişiklik gösterebilir. Cilt tonunu eşitleyen fondötenlerden, kapatıcı ve pudralara kadar geniş bir ürün yelpazesi bulunur. Yüksek kaliteli ürünler genellikle daha pahalı olabilirken, daha uygun fiyatlı seçenekler de etkili sonuçlar sunabilir. Ten makyajı fiyatları, ürünlerin formülasyonlarına ve ambalajlarına göre farklılık gösterir; örneğin, doğal ve organik içerikli ürünler genellikle daha yüksek fiyatlıdır. Ayrıca, profesyonel markaların ürünleri ve lüks kozmetik markalarının ten makyajı ürünleri de genellikle daha yüksek fiyatlı olabilir. Fiyatları belirlerken, ürünlerin cilt tipinize uygunluğu ve ihtiyaçlarınıza cevap verip vermediğini de göz önünde bulundurmanız önemlidir.
0 notes
dugun-rehberim · 2 years ago
Photo
Tumblr media
Ten Ve Göz Rengine Göre Gelin Makyajı
0 notes
salihbyk · 5 years ago
Photo
Tumblr media
Sitemize "Yaz makyajı için ışıltılı 6 tüyo!" konusu eklenmiştir. Yaz aylarında sıcak ve terlemeye karşı ışıltılı yaz makyajı yapmanın 6 tüyosunu hazırladık! İşte yaz makyajı için es geçmemeniz gereken adımlar! Detaylar için ziyaret ediniz. https://www.bestkadin.com/yaz-makyaji-icin-isiltili-6-tuyo/ https://www.europatrans.com.tr/
0 notes
privatshop · 6 years ago
Photo
Tumblr media
ECOTOOLS - Ecotools Mini Sünger Color Perfecting" https://www.ginno.club/2019/05/21/ecotools-ecotools-mini-sunger-color-perfecting/
0 notes
we-dekormimar-me · 4 years ago
Text
Fotoğraflarla: bordo ten için gelin makyajı
Fotoğraflarla: bordo ten için gelin makyajı
önceki Sonraki elstile-spb.ru Buğdayımsı ve bordo ten rengi, oryantal kadınların baskın cilt tonudur. Bordo tenli kadınların özel çekiciliği ve çekiciliğine rağmen düğün ve etkinlik makyajı başta olmak üzere doğru makyaj derecelerini seçerken kafa karışıklığına neden olabilecek cilt tipleri arasında yer almaktadır. Bordo ten için gelin makyajını seçmek zor bir iş olabilir. Biraz makyajla, şarap…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
kozmopolcom · 3 years ago
Text
İş Yaşamında Bakımın İpuçları Haftada ya da ayda birkaç kez cilt bakımı yapanlardan mısınız yoksa her iş günü düzenli olarak cilt bakımına zaman ayıranlardan mı? Günlük maksimum otuz dakikanızı cilt bakımına ayırabilir ve bu sayede inanılmaz sağlıklı, bakımlı ve genç bir cilde sahip olabileceğinizi biliyor muydunuz? Ayrıca birkaç denemede cildinizdeki yenilenmenin etkisini gördüğünüzde her gün uygulamak için can atabilirsiniz. Sizin için iş yaşamında uygulayabileceğiniz bakım tüyolarını derledik. Ofiste veya dışarıda, iş yaşamının zor koşullarında bakımlı ve iyi görünmek modern hayatın bir gerekliliği haline gelmişken; giydiğimiz şık kıyafetlere olduğu kadar saç ve makyaj bakımına da özen göstermeliyiz. İlk olarak işe cildi temizlemekle başlamalıyız. Bakım temiz bir cilde uygulanmalı. Bunu cildinize uygun tonikler, losyonlar ve yıkama jelleri ile rahatlıkla halledebilirsiniz. Cildinizin temizliğini sağladıktan sonra yapmanız gereken şey gözeneklerin içerisindeki biriken fazla yağ birikintilerinden de kurtulmanız olacaktır. Ancak kuru bir cilde sahipseniz aynı zamanda nemlendirici görevi gören cildinizi kurutmayacak tonik seçimi oldukça önemli. Açılan gözeneklerinizin temizliği için bir parça pamuğa damlattığınız tonikle yüzünüzü kirden arındırana kadar silmelisiniz. Cildinizi yağ ve kirden arındırdıktan sonra artık bakıma hazırız. Bunun için cildinize fayda sağlayacak besin takviyesi fikri harikadır. Önce serumla cildinizi besleyin. Özellikle hücrelerin yenilenmesini sağlayan serum ya da ampul kullanabilir ve nemlendirici bir cilt maskesi uygulayarak cildinizin beslenmesini sağlayabilirsiniz. Cildinizde tüm bu işlemlerin ardından bir gerginlik hissedebilirsiniz. Kırışıklıkların en büyük dostu kuru bir ciltten kurtulmaktır ve daha esnek, bakımlı bir cilde sahip olmak için nemlendirici şarttır. Cildinizi iyice nemlendirin. Yağlı bir cilde sahip olsanız dahi hafif ve jel bazlı nemlendiriciler kullanarak cildinizin nem ihtiyacını karşılamalısınız. Günlük rutin haline gelen, iş makyajı yaparken kullandığımız malzemelerin mineral ürünler olması, gözeneklerin kapanmamasına ve cildinizin nefes almasında büyük bir öneme sahip. İş yaşamında yapılan makyajlarda koyu renkler ve parıltı içeren malzemeler kullanmamaya dikkat etmelisiniz. Ten renginizle çok fazla kontrast oluşturmayacak nude tonlar ve soft renkler tercih edebilirsiniz. Böylelikle hem bakımlı, hem de doğal bir görünüm yakalayabilirsiniz. Yüzümüz kadar ellerimizde gün boyu dikkati üzerine çeker. Bilgisayar kullanırken, yazı yazarken veya beden dilinin bir parçası olarak kendimizi ifade ederken yüzümüzle birlikte baş rolü paylaşırlar. Kuruyan, hatta çatlayan donuk ve cansız eller can sıkıcı olabilir. Bunun için mevsimine ve cildinize uygun bir nemlendirici kullanmanızı öneririz. Ellerinizin canlı, pürüzsüz ve yumuşak görünmesinin kendinizi iyi hissetmenize olumlu etkisi olacaktır. Son aşamada güzelliğinizin en önemli unsurlarından biri olan saçlarınız ve onun bakımı büyük önem taşıyor. :) Sağlıklı ve ışıldayan saçlar özgüven tamamlayıcıdır. Günlük koşturmaca içinde toz ve kir saçınızı sönük ve gösterişsiz bir hale getirebilir. Saçlarınızı sık sık yıkamanız gerekebilir. Sık yıkama saç derisindeki besleyici yağları da arındıracağı için, duşta veya duş sonrası bir saç kremi kullanarak nem dengesini korumaya dikkat edin. Kozmopol Kozmetik Sağlık Gıda San. Ve Tic. AŞ. Bize Ulaşın Telf: 0850 885 59 69 Gsm - Wp : 0530 512 50 94 / 0533 350 05 55
3 notes · View notes
gerginimgelmeyinustume · 3 years ago
Note
Okulum başlıycak haftaya tek derdim ilk gün ten makyajı yapsam mı biraz akne izlerim var bi yanim yap 20 yaşına gelmişsin aq diyo bi yanim neden uğrasasin diyo napiim sencee beybii
hahsjsdhskdskx aşkım canın yapmak istiyorsa yapınca daha iyi hissedeceksen yap tabii ki hiç niye uğraşayım diye de düşünme kendini iyi hissetmeni sağlayacak hiçbir şey için uğraştığın çaba boşa değil
2 notes · View notes