#takip ergen
Explore tagged Tumblr posts
Note
Ulan yıllardır aynı ukalalığın, bilmişliğin, çakma entelektüel tavrın hiç değişmedi. Takipten çık beğenmiyorsan gibi ergen ağızlı laflar etme, takipten çıkmıyorsak bir sebebi var. Neyse konumuza dönelim. İçi boş hayali yaşamından da haberdar olduk, bu kadar da Kâmil olunmaz demiştim ama olunuyormuş. Çok başarılısın. İşine gelmeyeni yayınlamazsın sen ama şimdi böyle dedim diye hırs yapar yayınlarsın belki. Oralara, sefil aklına selamlar cici çocuk. 🙋🏼♀️
İltifatların için teşekkür ederim.
İnsan-ı kâmil olmak en büyük arzum. Umarım daha fazla kâmil olurum.
Aklım sefil tabiî. Mükemmellik kimsede yok.
Bir hırsım yok. İstediğin yerden takip edebilirsin. Gel iletiden diğer hesaplarımı da vereyim.
5 notes
·
View notes
Text
1. İSLAM HUKUKUNDAKİ EVLENME AKDİNİN MAHİYETİ VE HZ. AİŞENİN YAŞI MESELESİ
Maalesef yapılan tartışmalar bazı konular nazara alınmada yapılmaktadır. Bunları çok kısa bir şekilde de olsa özetlemekte yarar vardır:
1) İslam Hukukunda evlenme akdi, karı ve kocanın karşılıklı rıza beyanlarına dayanan bir sözleşmedir. Ancak özellikle günümüz hukuku açısından önemli bir fark bulunmaktadır. Bu evlenme sözleşmesi yani nikah akdi ile fiilen evlenme yani karı-kocanın aynı evde bir araya gelmeleri tamamen ayrı bir olaydır. Batı literatüründe evlenmeye contract of marrige (huwelijk) ve karı-kocanın evlilik hayatına başlamasına ise consummation of marriage (voltrekking) denmektedir. Evlilik akdi her yaşda yapılabilir. Ancak evlenme dediğimiz fiili evlilik ancak ergenlikten sonra mümkündür.
2) Bir diğer önemli konu da evlilikte vekalet konusudur. İslam Hukukunda özelikle evlilik akdinde vekalet geçerlidir. Baba ve dede, sadece akdi yapmak açısından küçüğün yetkili kanuni temsilcileridirler. Birinci hüküm de nazara alındığında, bir baba kızını, beş veya altı yaşında iken elli yaşındaki bir insan ile evlendirebilir, yani evlenme sözleşmesini yapar. Ancak karı-koca hayatına başlamaları için ergenlik ve evliliğe fizik itibariyle hazır olma şartı aranır.
3) Daha küçük yaştayken ergenlik yaşına ulaşan kadın veya erkek evlilik hayatına başlama konusunda seçimlik hak sahibidir. Biz buna ergenlik muhayyerliği (hıyar’ul-büluğ) diyoruz. Şimdi A isimli bir Müslüman erkek beş yaşında iken, babası tarafından 40 yaşındaki bir hanımla evlendirildi ise ve ya tam tersine 5 yaşındaki bir kadın 50 yaşındaki erkeğe nikahlandıysa, bu dinen ve hukuken mümkündür; ancak evlilik akdinin devamı ve karı-koca hayatının başlaması küçük olan ve ergenlik çağına ulaşmayan tarafın iradesine ve isteğine bağlıdır. Eğer babası veya dedesi tarafında çocuk iken yapılan evliliği ergen olan bu erkek veya kız tasdik ederse, evlilik devam edecektir. Aksi takdirde evlilik sona erecektir.
2. HZ. PEYGAMBER’E PEDOPHİLE (SÜBYANCILIK) VE CHİLD ABUSE (ÇOCUĞA CİNSEL TACİZ) İSNADI TAM BİR İFTİRA VE TAHRİKTİR
Maalesef asırlar boyunca doğubilimcileri tarafından ağızlarda sakız gibi çiğnenen ve Hz. Peygamber’in şahsiyetini hakaret için kullanılan iki iftira var:
A) Bunlardan birinci iddia Hz. Peygamber’in yukarıda gerçeği anlatılan evliliği kullanılarak sübyancı olduğu iddiasının tekrarlana gelmesidir. Asırlarca İslam alimleri bu hezeyanlara cevap vermişlerdir. Ancak gerçeği bilmemizde yarar vardır. Sübyancılık (pedophile), çocukların cinsel arzularda tercih edildiği bir sapıklık. Bilim adamları bu hastalık için belli kriterler açıklamaktadırlar. En önemlisi devamlı olarak ergen olmamış çocuk tercihidir. Hz. Peygamber’in evlilik hayatını tahlil ettiğimizde, önce dul ve 40 yaşındaki Hz. Hatice ile evlendiğini; sonra en az ergenlikten sonra ve kuvvetli ihtimal 13 yaşından itibaren Hz. Aişe ile evlendiğini; sonra 22 yaşındaki yine dul olan Hz. Ömer’in kızı Hafsa ile evlilik yaptığını; bunu 30 yaşındaki Zeyneb ile evliliğinin takip ettiğini; 26 yaşındaki Ümm-ü Seleme’nin de 38 yaşındaki Cahş kızı Zeyneb’in de dul olduklarını hatırlatalım. Yani Hz. Peygamber’in hayatına giren hanımlarının % 91’i 17 yaş üzerinde olduğu görülmektedir. Dul olan kadınlar ise % 75’i teşkil etmektedir. Bilimsel istatistikler, bu iddiaları ileri sürenlerin ancak akıl hastası olabileceklerini gözler önüne sermektedir. Bunu bir Batılı’nın cümleleriyle taçlayalım:‘Arap olan Peygamber Muhammed’in hayatını ve karakterlerini inceleyerek O’nun neler öğrettiğini ve nasıl bir hayat yaşadığını bilen insanların O’na saygıdan başka bir duygu taşımaları mümkün değildir.’
B) Hz. Peygamber’e yöneltilen ikinci bir itham da haşa onu child abuse yani çocuklara cinsel tacizde bulunduğu iddiasıdır. Buna cevap vermeye bile değmez. Ancak gerçeği hatırlatmak için şunu zikretmekte yarar vardır. Devamlı olarak çocuklara acı ve şiddet çektirerek zevk alma diye tarif edilen bu hastalğın hiçbir kriteri Hz. Peygamber’de bulunmamaktadır. Hz. Peygamber, nefsi duyguları için değil, belki hem insanlığa ve hem de İslam’a yararlı olmak için Hz. Aişe ile evlenmiştir.
3. HZ. PEYGAMBER’İN HZ. AİŞE İLE EVLENMESİNİN HİKMETLERİ?
Başta ifade ettiğimiz gibi, Hz. Peygamber’in sözleri gibi, fiilleri, halleri, tavır ve hareketleri de Din’in, Şeri’atın ve dini hükümlerin kaynağıdır. Hayatının görünen ve herkesçe müşahede edilen kısmını sahabeler bize naklettikleri gibi, özel hayatında bize örnek olacak ve kaynak teşkil edecek hal ve tavırlarını ise, onun hanımları bizlere nakletmişlerdir. Hemen hemen dinin ve hukuki hükümlerin bir manada yarısı, hanımları yoluyla Ümmete tebliğ olunmuştur. Demek bu büyük göreve, birden fazla ve hayat tarzı ve ahlak itibariyle farklı hanımların bulunması zaruridir. İşte bu görevi yapan hanımlarının başında Hz. Aişe gelmektedir.
Hz. Aişenin evliliğinin hikmetlerini üç ana grupta toplamak mümkündür:
1) En yakın arkadaşı olan Hz. Ebubekir’in arzusunu yerine getirmesi ve onunla olan arkadaşlık bağlarını kuvvetlendirmesi.
2) İslam hukunun kaynaklarından bir olan sünnetini ümmete tebliğ etmek ve özellikle de aile hukuku konularında önemli bir merci olmak üzere zeki bir kadın olan Hz. Aişe’yi yetiştirmek.
3) Allah tarafından ona verilen kabiliyetleri evlilik yoluyla ortaya çıkarmak. Zira bizzat Hz. Aişe’nin naklettiği bir hadis bu manayı açıklamaktadır: ‘Resulullah bir gün buyurdu: Ben seni rüyamda üç defa gördüm. Melek seni bana getirdi ve senin üzerinde ipek bir elbise vardı. Melek bana bu hanımın senin teselli, arkadaşım olacağını belirtti ve yüzünü açarak bana gözterdi. Sen rüyamda bana gösterilen o hanımsın.’
Hz. Aişe’nin hayatı bu söylenenleri desteklemektedir. Hanımlar arasında hiç biri onun ulaştığı bilim seviyesine ulaşamamıştır. Hz. Peygamberin hadislerin en çok nakleden ve kendilerine müksirun denilen ilk dört sahabenin arasında yer almaktadır (diğer üçü Ebu Hureyre, Abdullah bin Omer, Enes bin Malik). Hz. Aişe 2210 hadis nakletmiş ve bunlardan 174 Buhari ve Müslim’in ittifakla naklettikleri arasına girmiştir.
Hz. Peygamberin alim sahabeleri, her zaman onun ilminden yararlanmışlardır.
Hukukçu sahabe Ebu Musa El-Eş’ari şöyle demektedir: ‘Biz sahabeler, herhangi bir hukuki meselede sıkıntıya düştüğümüzde hemen Aişe’den sorardık. Gerçekten Peygamber’den sonraki 50 yıllık hayatını İslamı yaymaya ve ilim dağıtmaya tahsis etmiştir.
Onun hakkındaki, en güzel söz Hz. Peygamber’indir:‘Aişe’nin diğer hanımlara üstünlüğü serid yemeğinin (et ve döğmeden oluşan bir yemek) diğer yemeklere üstünlüğü gibidir. Erkekler belli manevi makamlara ulaşabilirler. Ancak Meryem ve Asiye dışında onun ulaştığı makama kadınlardan kimse ulaşamayacktır.’.
Sonuç olarak, Hz. Peygamber’in Hz. Aişe ile evlenmesindeki hikmet, bir kısım sapık insanların iddia ettiği gibi cinsi sapıklıklar değil, belki ilahi hikmet icabı kabiliyetli yaratılan Hz. Aişe’nin kabiliyetleri doğrultusunda İslam’in nakledicisi ve hamisi olmasıdır. Müslümanlar olarak bizler, aksini iddia eden gayr-i Müslimleri de, bu gerçekleri görmek üzere Hz. Muhammed’in hayatını Kur’an ve Sünnet kaynakları ışığında incelemeye ve bu söylediklerimizi tahkik etmeye çağırıyoruz.
‘Ben O’nun hayatını inceledim. Harikulade bir insan ve bana göre Hristiyan karşıtı da değil. En doğru adıyla insanlığın kurtarıcısı. Bazılarınca diktatör diye anlatılmaya çalışılan bu insan, modern dünyamızda olsaydı, insanlığa barışı ve huzuru getirmeyi başarırdı. Ben inanıyorum ki, O’nun peygamberliği yakın gelecekte Avrupa’da da kabul edilecektir..
1 note
·
View note
Note
Seni liseden beri takip ediyorum, zaman zaman despot, önyargılı, kibirli buldum seni ama takip etmeye devam ettim. Son yıllardaki değişimin o kadar güzel, o kadar gerçek ki sanki o "mükemmeliyetçilik" gömleğini yırtmışsın hayatı alabildiğine kucaklamışsın da şimdi ki sen olmuşsun gibi. Hele çocuğun doğunca, senin hayatını izlemek çok keyifli. Oğlunla uzun ve güzel ömrün olur umarım 💫
Yazı üslubum üzerine çok düşünmüyorum ama haklısın ki yazarken bu eleştiriyi hep aldım. Eh tabii ki daha ılığım çünkü otuzlarımdayım. Buraya geldiğimde yirmi üçtüm, ergen sayılırdım. Bu özenli mesaj için de çok teşekkürler 🤎
3 notes
·
View notes
Note
aysem noluyor bi anda grupta sizinle alakali dedikodular donmeye basladi busra sen nez dalga geciliyor anlamadim nezin yasiyla ve yuzunu filtreyle kapatmasi burnunu kucultmeye calismasi ama filtreden bile belli oldugu filtreyle ego tatmin etmeye calisan ergen oldugu busranin sexting konusmalari ozguvensiz olmasi senin eski sevgilinle olan seyler vs anlamadim pek katilmak ds istemedim konusmayi busra ve nezi pek tanimasam da seni takip ediyorum istersen sana atiyim egemenin isi olabilir mi bu cunku egemen olayindan sonra oldu ve grupta arkadaslari var
Acikcasi hic umrumda degil, sevgilim oldugunu da yeni ogreniyorum BAJSNKSNSKSNKSNS
7 notes
·
View notes
Text
Bakan Kurum İzmir Körfezi'nin yapay zeka ile 10 yıl sonrasını gösterdi! İzmir'e yapay değil, yapan zeka gerek!
https://pazaryerigundem.com/haber/194780/bakan-kurum-izmir-korfezinin-yapay-zeka-ile-10-yil-sonrasini-gosterdi-izmire-yapay-degil-yapan-zeka-gerek/
Bakan Kurum İzmir Körfezi'nin yapay zeka ile 10 yıl sonrasını gösterdi! İzmir'e yapay değil, yapan zeka gerek!
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TBMM Genel Kurulu’nda, İzmir Körfezi ile ilgili “Rahat olun, bu sefer yanımda bir şişe getirmedim” diyerek, bu kez yapay zeka ile tasarlanmış, Körfez’in 10 yıl sonraki halini resmeden bir görseli milletvekillerine gösterdi. “İzmir Körfezi’ne müdahale edilmezse 10 yıl sonra maalesef böyle olacak” diyen Bakan Kurum, ” Demek ki neymiş; İzmir’e yapay zeka değil, yapan zeka lazımmış” dedi.
ANKARA (İGFA) – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, İstanbul Vaniköy’deki kaçak yapılaşmayla ilgili sürecin titizlikle takip edildiğini belirterek, Boğaz’da bir santim kaçak yapıya bile izin vermeyeceklerini, tespit edildiği an, hemen yıkacaklarını belirterek, “Türkiye’nin inci gerdanlığı olan Boğazımızın kirletilmesine asla müsaade etmeyeceğiz” dedi .
“RAHAT OLUN BU SEFER YANIMDA ŞİŞE GETİRMEDİM”
Konuşmasında İzmir Körfezi için de ayrı bir başlık açan Bakan Kurum, “Rahat olun, bu sefer yanımda bir şişe getirmedim” dedi ve bu kez yapay zeka ile tasarlanmış Körfez’in 10 yıl sonraki halini resmeden bir görseli milletvekillerine gösterdi:
“Bildiğiniz gibi, İzmir Körfezi’nde yaşanan balık ölümleri, hepimizi kahretti. Bakanlık olarak, hemen bölgede incelememizi tamamladık. İzmir Körfezi Bilim Kurulu’muzu oluşturduk. 15 maddelik acil eylem planımızı açıkladık. Plan Bütçe Komisyonunda, Körfez’den getirdiğimiz suyu gösterdiğimiz anda heyecanlananları gördük. Vekillerimizin ellerinin ayaklarının karıştığına şahit olduk. Ama sakin olun, rahat olun. Bu sefer yanımda bir şişe getirmedim. Bu sefer yanımda bir fotoğraf getirdim. 10 yıl sonrasına, yani 2034 yılına ait bir fotoğraftır. Fotoğraftaki yer ise İzmir Körfezi’dir. Bu fotoğrafın fikir sahibi yapay zeka, eser sahibi ise İzmir Büyükşehir Belediyesi’dir.
“YAPAY ZEKANIN BELİRLEDİĞİ ADAYLARIN YÖNETTİĞİ ŞEHİRLERİ, YAPAY ZEKAYA SORDUK”
Hatırlayacaksınız Sayın Özgür Özel, ‘belediye başkan adaylarımızı yapay zeka ile belirliyoruz’ demişti. Biz de yapay zekanın belirlediği adayların yönettiği şehirleri, doğal olarak yapay zekaya bir soralım istedik. Dünyanın en gelişmiş yapay zeka uygulamalarından birini kullandık. Uygulamaya, İzmir Körfezi’nin halihazırdaki durumunu, oksijen ve amonyak verilerini, çamur seviyesini ve mevcut arıtma kapasitesini yazdık. Eğer İzmir Büyükşehir Belediyesi gerekli önlemleri almazsa, 2034 yılında Körfez’in ne durumda olacağını sorduk.
Fotoğraf 2034’den.
Fikir sahibi: Yapay Zeka Eser sahibi: İzmir Büyükşehir Belediyesi pic.twitter.com/Rza1VVWekC
— Murat KURUM (@murat_kurum) December 12, 2024
“DEMEK Kİ NEYMİŞ; İZMİR’E YAPAY ZEKA DEĞİL, YAPAN ZEKA LAZIMMIŞ”
Yapay zeka uygulaması da mevcut durumu göz önünde bulundurarak karşımıza işte böyle bir İzmir Körfezi çıkardı. Şu fotoğraftaki görüntüye bakar mısınız? Bakın burada balıkların yaşamlarının son bulduğu bir Körfez var. Mavinin siyaha döndüğü bir Körfez var. Kokuya ve kirliliğe dayanamayıp İzmir’i terk eden insanlardan kalan köhneleşmiş evler var. İşte, yapay zekayla belirlenen belediye başkanının elindeki İzmir Körfezi, müdahale edilmezse, 10 yıl sonra maalesef böyle olacak. Demek ki neymiş sayın vekillerim; İzmir’e yapay zeka değil, yapan zeka lazımmış. Güzel İzmirimiz merak etmesin dün Haliç’i, bu işbilmez yönetimlerin elinden nasıl terk etmediysek bugün de İzmir’i terk etmeyeceğiz”.
ERGENE ELEŞTİRİLERİNE DE YANIT VERDİ
Bu arada Bakan Kurum konuşmasında Ergene ile ilgili eleştirilere de şu yanıtı verdi:
“Biz iktidara gelmeden önce Ergene Havzası sadece bir sempozyum konusuydu. Kirliliğin durdurulmasına dair tek bir adım atılmamıştı. Ama biz geldik, eylem planımızı ortaya koyduk. Belediyelerin, OSB’lerin atık su arıtma tesislerine maddi destek verdik. Dere yataklarının ıslahını yaptık. Ergene Havzası’nda; 30 biyolojik, 14 İleri Biyolojik atık su arıtma tesisi yaptık. Bugün bu tesislerde kentsel atık suyun yüzde 92’sini arıtıyoruz. Ama arıtmayla yetinmiyoruz, tüm tesisleri 7/24 izliyoruz. Sadece 2024 yılında bile, 323 denetim gerçekleştirdik. Tam 39 işletmeye ceza verdik, 1 işletmeyi kapattık. Türkiye’nin en büyük çevre yatırımlarından biri olan Ergene Projesi için tam 47 milyar liralık yatırım yaptık”
0 notes
Text
İstanbul’un en iyi psikiyatri doktorları arasında seçim yaparken zorluk yaşayabilirsin, çünkü şehirde pek çok yetenekli ve deneyimli uzman mevcut. Bu makalede, sana en iyi psikiyatri doktorlarından biri olan Psikiyatrist Prof. Dr. Ali Keyvan'dan ve onun gibi kaliteli hizmet sunan diğer uzmanlardan bahsedeceğim. Psikiyatri alanında destek, tedavi ve rehberlik almak isteyenler için İstanbul'daki en iyi seçenekleri sunmaya çalışacağım. Psikiyatrist Prof. Dr. Ali Keyvan ve Deneyimi İstanbul’un en iyi psikiyatri doktorları arasında Psikiyatrist Prof. Dr. Ali Keyvan’ın özel bir yeri var. Kendisi, uzun yıllardır psikiyatri alanında çalışmakta ve binlerce hastaya tedavi sunmuş bir uzmandır. Onunla görüşmek, zihinsel sağlığın için önemli bir adım olabilir. Psikiyatrist Prof. Dr. Ali Keyvan, bilimsel araştırmalara verdiği katkılar ve yenilikçi tedavi yöntemleri ile tanınır. Psikiyatri alanındaki en son gelişmeleri takip eden ve hastalarına en etkili çözümleri sunan bir isimdir. Ali Keyvan, danışanlarına empatiyle yaklaşır ve onların yaşam kalitesini artırmak için çaba gösterir. Bu bağlamda, bireysel tedavi planları oluşturur ve her hastanın ihtiyaçlarını birebir dikkate alır. İstanbul'da iyi bir psikiyatri doktoru arıyorsan, Ali Keyvan'ın kliniği senin için mükemmel bir başlangıç noktası olabilir. İstanbul’un En İyi Psikiyatri Doktorları İstanbul’un en iyi psikiyatri doktorlarını ararken, ihtiyaçlarını belirleyip, hangi uzmanlık alanına daha çok ihtiyaç duyduğunu değerlendirmelisin. İstanbul’daki en iyi psikiyatri doktorları genelde belli başlı özelliklerle ön plana çıkar. Eğitim, deneyim, hasta değerlendirmeleri ve uzmanlık alanları bu süreçte dikkate alman gereken önemli kriterlerdir. İşte, bu kriterlere göre İstanbul’da tercih edebileceğin bazı psikiyatri doktorları: - Dr. Zeynep Erman: Çocuk ve ergen psikiyatrisi üzerine uzmanlaşmış bir isim. Özellikle öğrenme güçlükleri, depresyon ve anksiyete gibi konularda oldukça başarılıdır. - Prof. Dr. Ahmet Şimşek: Yetişkin psikiyatrisi üzerine çalışmaları ve bağımlılık tedavilerindeki başarıları ile tanınır. - Dr. Elif Mutlu: Aile terapisi ve çift terapisi alanlarında uzmanlaşmıştır. İlişki sorunları yaşayanlar için ideal bir seçenektir. Bu doktorlar, İstanbul’un farklı bölgelerinde hizmet vermekte ve her biri kendi alanında önemli başarılara imza atmış uzmanlardır. Böylece, kendine en uygun psikiyatri doktorunu seçerken geniş bir yelpazede seçeneğin olur. Neden İstanbul’daki En İyi Psikiyatri Doktorlarını Tercih Etmelisin? İstanbul, sağlık hizmetleri açısından oldukça zengin bir şehirdir ve psikiyatrik tedavi olanakları da oldukça çeşitlidir. Peki, İstanbul’daki en iyi psikiyatri doktorlarını tercih etmek neden bu kadar önemli? İşte bunun birkaç nedeni: - Güvenilirlik ve Yetkinlik: En iyi psikiyatri doktorları, uzun yılların birikimi ve deneyimi ile sana güvenilir ve etkili tedavi sunar. - Kişiye Özel Tedavi Planı: Her bireyin ihtiyaçları farklıdır ve en iyi doktorlar bunu göz önünde bulundurarak kişiye özel tedavi planları oluşturur. - Empatik Yaklaşım ve Destek: Psikiyatri tedavisi, sadece ilaç kullanımından ibaret değildir. En iyi doktorlar, empatik yaklaşımı ve samimiyeti ile sana duygusal destek sunar. İstanbul, dünyanın en büyük ve en kalabalık şehirlerinden biri olduğu için burada birçok seçkin psikiyatri doktoru ile karşılaşmak şaşırtıcı değildir. Ancak doğru doktoru bulmak, tedavi sürecinin en önemli adımlarından biridir. Psikiyatrist Prof. Dr. Ali Keyvan gibi isimler bu noktada sana yardımcı olabilir ve sağlıklı bir gelecek için önemli adımlar atmanı sağlar. Psikiyatri Tedavisinde Nelere Dikkat Etmelisin? Psikiyatri tedavisi sürecinde dikkat etmen gereken birkaç önemli nokta bulunuyor. İlk olarak, doğru doktoru seçmek işin en önemli kısmıdır. İstanbul’un en iyi psikiyatri doktorları arasında karar vermeye çalışırken, aşağıdaki kriterlere dikkat etmen faydalı olacaktır: - Doktorun Uzmanlık Alanı: Farklı psikiyatrik rahatsızlıklar, farklı uzmanlık gerektirebilir. Örneğin, depresyon, anksiyete gibi sorunların tedavisi ile şizofreni veya bipolar bozukluğun tedavisi farklı uzmanlık alanları gerektirir. - Hasta Yorumları ve Tavsiyeler: İnternet üzerinde bulunan hasta yorumları ve tavsiyeler, doktor seçimi sürecinde oldukça yardımcı olabilir. Başkalarının deneyimlerinden yola çıkarak senin için en uygun doktoru seçme şansın olur. - İlk Görüşmenin Önemi: İlk görüşmede doktorun yaklaşımı, seninle iletişim kurma tarzı ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi edinmek önemlidir. Bu ilk izlenimler, seni rahatlatmak ve tedavi sürecine güvenle başlayabilmek açısından kritik olabilir. Eğer bu temel noktalara dikkat edersen, İstanbul’un en iyi psikiyatri doktorları arasında doğru kişiyi bulman daha kolay olacaktır. Özellikle Psikiyatrist Prof. Dr. Ali Keyvan gibi uzmanlar, bu süreçte sana rehberlik edecek ve en etkili tedavi yöntemlerini sunacaktır. Sonuç ve Öneriler İstanbul’un en iyi psikiyatri doktorları arasında doğru seçimi yapmak, zihinsel sağlığın için attığın önemli bir adımdır. Doğru doktoru bulmak için araştırma yapmalı, uzmanlık alanlarına dikkat etmeli ve daha önce bu doktorları ziyaret etmiş kişilerin yorumlarını incelemelisin. Unutma, psikolojik destek almak yaşam kaliteni önemli ölçüde artırabilir ve seni daha mutlu, daha sağlıklı bir birey yapabilir. Psikiyatrist Prof. Dr. Ali Keyvan ve diğer saygın uzmanlar, bu yolda sana rehberlik edecek en iyi isimlerdir. İhtiyacına uygun tedavi yöntemleri ve empatik yaklaşımlarıyla, bu doktorlar sana en kaliteli psikiyatrik hizmeti sunmak için burada. Eğer kendini zor zamanlardan geçerken bulduysan veya sadece daha iyi hissetmek istiyorsan, İstanbul’un en iyi psikiyatri doktorları arasında yer alan uzmanlardan birini seçerek ilk adımı atabilirsin. Hayat kaliteni yükseltmek ve zihinsel sağlı��ını korumak için bu uzmanlarla iletişime geçmekten çekinme. Kendine ve sağlığına değer ver, çünkü sen buna layıksın. Read the full article
0 notes
Text
pixelfed
Hozat Dersim Ergan Köyü
"Anneannem Hrıpsime , Dersim'in Ergan (bugünkü ismiyle Ergen) Köyü'nde doğdu .Annesinin adı Kohar Bedoyan , babası ise Sarkis Sarkisyan.Sarkis ünlü İnce Keşiş'in torunuydu.İnce Keşiş , 1915'ten önce bölgedeki Ermenilere hizmet eden , Ergan Kilisesi'nin son rahibiydi.Kilisenin içinde yakılarak öldürüldü .Kohar ve Sarkis'in 10 çocuğu oldu ; Bağdasar, , Nazeli, Misak , Ağavni, Hripsime ve adını bilmediğin 4 çocuk ...1915'te Kohar'ın tüm ailesi , Bedoyanlar işkenceyle öldürülmüştür.
Ergan’da, Ermeni erkekler evlerinden alınmaya başlandığında, Sarkis, ailenin diğer erkekleriyle birlikte bir mağarada saklanıyor. Hıripsime, onlara yemek götürmek için her gün saatlerce yürüyor. Bir gün, İbrahim Ağa, Hıripsime’yi takip ediyor ve Sarkis’in yerini buluyor. Sarkis’i, Ergan yakınlarındaki Kayışoğlu Yarması olarak bilinen uçurumdan atıyor. Ailenin tüm erkeklerin bir kısmı bu şekilde öldürülüyor ya da kayboluyor. Kohar ve üç çocuğu (Hripsime, Ağavni ve Toros) katliamdan sağ olarak kurtuluyorlar. Kohar ve çocukları, bir süre mağaralarda saklanarak, Gullik denilen otu yiyerek hayatta kalmışlar. Daha sonra, köye dönerek, bir zamanlar onların olan yerlerde hizmetçi olmuşlar.
Ergan veya Yergan köyü 1915 öncesinde 30 Ermeni ile 70 Alevi Kürd nüfusun yaşadığı bir köydü.Köyde Surp Harutyun kilisesi ve Ortaçağdan kalma Ergan Surp Garabed Manastırı vardı .
Fotoğraf: Ergan Surp Garabed Manastırı
https://www.agos.com.tr/tr/yazi/11518/nakislara-islenen-dersim-tarihi?fbclid=IwY2xjawEzb0xleHRuA2FlbQIxMAABHcEt1bw5ezKVspPgNq0Y4OXvlcxRpa8KoQBbluH8UFHfLCLi_P4wwf8VcA_aem_oLA2Brgswojauqkp2rGsvg
0 notes
Video
youtube
Bay Doğru - Gülben Ergen ✩ Ritim Karaoke (Nihavend Minör 2/4 Beste Kyria... ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın 👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ✩ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/E1e39nE8_vg ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Bay Doğru - Gülben Ergen ✩ Ritim Karaoke (Nihavend Minör 2/4 Beste Kyriakos Papadopoulos) @RitimKaraoke Müzisyenlerin Buluşma Noktası.... ESER ADI : BAY DOĞRU SÖZ GÜFTE : SİNAN AKÇİL BESTE - MÜZİK: KYRİAKOS PAPADOPOULOS USÜL : 2/4 MAKAM - DİZİ : NİHAVEND - MİNÖR Bm Em Bir defa aşktan soğuyunca muhtemelen çok zor G F# Bir daha sevmek istemiyorsun Bm Em Hele senle aşk değil bu çok kurallı bir okul G F# Sevmedikçe kaytarıyorsun Bm Em Sen doğru ben baya yanlış, bay doğruyla bayan yanlış A D Sanki her şey sana kalmış, dünya istediğin kadarmış G Em Yok mu bu işte bir yanlış, herkes ellerinden kaymış F# Bm Yalnız tahtında otur dur o zaman (Şimdi beni onlardan ayır o zaman) Bm Em Bir ara kendine gelince yalanı durdur G F# Aklındakinden kaçıyorsun Bm Em Sevdiğini söylemekte çok güzel huydur G F# Gecikince kayboluyorsun "Bay Doğru" "{{{İsimBay Doğru}}}" kapağı Aşk Hiç Bitmez albümünden Gülben Ergen şarkısı Yayımlanma 7 Ağustos 2008 Tarz Pop Süre 4:08 Şirket Seyhan Müzik Yapımcı Bülent Seyhan Aşk Hiç Bitmez şarkı listesi Ya Ölümsün Ya Düğün (6) "Bay Doğru" (7) Masal (8) "Bay Doğru", Gülben Ergen'in 2 Mart 2008 tarihinde çıkarttığı Aşk Hiç Bitmez albümünün 7 Ağustos 2008'de çıkan üçüncü single'ıdır. Şarkı hakkında bilgi Şarkı yüksek ritimli ve melodik bir yaz şarkısıdır. Orijinali bir Yunan şarkısıdır (Giannis Vardis - Spirto kai Fotia) ve müziği Kyriakos Papadopoulos'a aittir. Sözleri ise ünlü aranjör Sinan Akçıl imzası taşımaktadır. Video hakkında bilgi Gülben Ergen "Bay Doğru" klibinde Aşk Hiç Bitmez albümünün radyolarda ilk çalınan şarkıları Sürpriz ve albümle aynı ismi taşıyan parça Aşk Hiç Bitmez'in arkasından Euro 2008'de Türkiye'nin başarılı olmasıyla Avrupa / Milli Takım'a da bir video klip çeken Gülben Ergen, hayranlarından aldığı yoğun istek sonunda Bay Doğru isimli parçaya yaz ayları sonunda Nihat Odabaşı yönetmenliğinde bir video klip hazırlamış ve şarkı ilk kez 7 Ağustos'ta gösterime girmiştir. Klibin post prodüksiyonu İmaj'da, kurgusu Burak Yalman tarafından yapılmıştır. Gülben Ergen Ergen, 2013'te Gülben adlı televizyon programındayken. Doğum 25 Ağustos 1972 (51 yaşında) Kadıköy, İstanbul, Türkiye Eğitim Erenköy Kız Lisesi Kadıköy Ticaret Lisesi Meslek Şarkıcı · söz yazarı · model (eski) · oyuncu · sunucu Etkin yıllar 1988-günümüz Evlilik Mustafa Erdoğan (e. 2004; b. 2012) Erhan Çelik (e. 2014; b. 2016) Çocuk(lar) 3 Resmî site gulbenergen.com Müzikal kariyeri Tarzlar Pop · fantezi Müzik şirketi Elenor · EMI-Kent · Neşe · Universal · Seyhan · DMC Gülben Ergen (d. 25 Ağustos 1972, İstanbul), Türk şarkıcı ve oyuncu. Kariyerine mankenlik ve oyunculukla başlayan Ergen, sonrasında müzik piyasasına assolist olarak adım attı.[1] 2001 yılında, Dadı dizisinde canlandırdığı Melek karakteri ile Altın Kelebek Ödülleri'nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldı.[2][3] 2004 yılında, Uçacaksın albümü 600.000 satarak MÜ-YAP'tan diamond ödülü aldı.[4][5] 2009'da Uzun Yol Şarkıları albümünde yer alan "Giden Günlerim Oldu" şarkısı Resmî Türkiye listesinde yılın en uzun süre bir numarada kalan şarkısı oldu.[6] Üç çocuk annesi olan Gülben Ergen, 2018 yılında ise OnurAkayMedya Yılın Ödülleri'nde "Yılın Annesi" seçildi. Toplam albüm satışı 2 milyonun üzerindedir. Hayatı ve kariyeri 1972-96: İlk yılları ve kariyer başlangıcı Gülben Ergen, 25 Ağustos 1972'de İstanbul'da doğdu. Erenköy Kız Lisesinde ortaokulu, Kadıköy Ticaret Lisesinde liseyi bitirdi. 15 yaşındayken Erkan Yolaç'ın sunduğu Evet - Hayır yarışmasına katıldı.[12] 1987 yılında 16 yaşındayken Hürriyet gazetesinin düzenlediği Sinema Yıldızı Yarışması'nda ikinci olan Ergen, liseyi bitirdikten sonra mankenliğe başladı.
0 notes
Photo
Ergene Lg Televizyon Servisi, İzmir'in Bornova ilçesinde müşterilerine kaliteli hizmet sunan bir teknik servis firmasıdır. Ergene Lg Televizyon Servisi, uzun yıllara dayanan deneyimi ve uzman kadrosuyla Lg marka televizyonların bakım, onarım ve teknik destek gibi konularında müşterilerine profesyonel çözümler sunmaktadır. Ergene Lg Televizyon Servisi, güvenilir ve hızlı hizmet anlayışıyla müşteri memnuniyetini her zaman ön planda tutmaktadır. Ergene Lg Televizyon Servisi, Lg marka televizyonlarda karşılaşılan her türlü arıza ve sorunun giderilmesi için geniş bir hizmet yelpazesi sunmaktadır. Ergene Lg Televizyon Servisi teknik ekibi, sürekli eğitimler alarak sektördeki gelişmeleri yakından takip etmekte ve en son teknolojiye dayalı çözümler üretmektedir. Lg Ergene Televizyon Servisi, müşterilerinin evlerinde ya da işyerlerinde yaşadıkları televizyon arızalarını kısa sürede tespit edip kalıcı çözümler sunarak kesintisiz bir seyir keyfi yaşamalarını sağlamaktadır. Ergene Lg Televizyon Servisi olarak müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutmayı hedefleyen ve teknik servis hizmetlerinde güvenilirliği esas alan bir firma olarak tanınmaktadır.
#izmir#Televizyon#Lg#Televizyon Servisi#Televizyon Tamiri#Televizyon Tamircisi#Ergene Televizyon Tamircisi#Ergene Televizyon Servisi#Ergene Lg Televizyon Servisi#Ergene Lg Televizyon Tamircisi#Lg Ergene Televizyon Servisi#Lg Televizyon Servisi#Lg Servisi#Lg Servis#Lg Ergene Servisleri#Lg Bornova Servisleri#Lg Bornova Ergene Servisleri#Lg Bornova Ergene Servisi#Lg Bornova Ergene Televizyon Servisi
0 notes
Text
Tekirdağ'da inşaat temelinde toprak kaymasında bir işçi yaşamını kaybetti
Tekirdağ Velimeşe Organize Sanayi Bölgesi'nde bir inşaatın temelinde piston kuyusu açmak için çalışma yapan Zekeriya M. (39) ve Adem K. toprak kayması sonucu göçük altında kaldı. Tekirdağ'da inşaat temelinde toprak kaymasında bir işçi yaşamını kaybetti İki işçinin toprak altında kaldığı ihbarı üzerine olay yerine itfaiye, jandarma, AFAD ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ergene Kaymakamı Kadir Duman da olay yerine gelerek çalışmaları takip etti. Göçükten yaralı çıkartılan Adem K. sağlık ekipleri tarafından Çorlu Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Zekeriya M'ye de kısa süre sonra ulaşan ekipler, yaptıkları kontrollerde işçinin hayatını kaybettiğini belirledi. Ölen işçinin cenazesi Çorlu Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Tekirdağ'da yaşanan iş kazaları ve meslek hastalıkları Tekirdağ ve çevresinde resmi kayıtlara göre 2013’den bu yana 114.237 iş kazası meydana gelmiş, 233 iş cinayeti yaşanmış, 136 kişiye meslek hastalığı tanısı konmuştur. 2022 yılında iş kazası geçiren kişi sayısı 19.531 olmuş, kayıp gün sayısı ise 204.035 olarak kayıtlara girmiştir. Bununla birlikte 2022 yılında 1’i kadın 23 kişi iş cinayetleri sonucu yaşamını yitirmiştir. Yine 2022 yılında 27 kişiye meslek hastalığı tanısı konmuştur. Tekirdağ iş güvenliği analizi Read the full article
0 notes
Text
Ergene: Tekirdağ’ın “kirli” ilçesi
Tekirdağ’ın Ergene ilçesi, son yıllarda çevre kirliliğiyle gündemden düşmüyor. İlçede bulunan sanayi tesislerinin atık suları, Ergene Nehri’ni ve dolayısıyla denizi kirletiyor. Bu kirlilik, hem insan sağlığını hem de çevreyi tehdit ediyor. Ergene haber anlamında önemli gelişmedir.
Ergene Nehri, Tekirdağ’ın kuzeyinde yer alan ve Meriç Nehri’ne dökülen bir nehirdir. Nehir, geçmişte temiz ve berrak suyuyla ünlüydü. Ancak, son yıllarda bölgedeki sanayileşmenin artmasıyla birlikte nehir, atık sularla kirlenmeye başladı.
Ergene Nehri’ne atık su sağlayan sanayi tesisleri arasında demir-çelik, çimento, kimya ve tekstil tesisleri yer alıyor. Bu tesisler, atık sularını arıtmadan nehre boşaltıyor. Atık sular, nehri kırmızı, kahverengi ve sarı renklere boyuyor.
Ergene Haberleri
Ergene Nehri’ndeki kirlilik, hem insan sağlığını hem de çevreyi tehdit ediyor. Atık sularda bulunan ağır metaller, kanser başta olmak üzere çeşitli hastalıklara neden olabiliyor. Ayrıca, kirlilik, nehir ekosistemini de bozuyor.
Ergene Nehri’ndeki kirliliği önlemek için çeşitli çalışmalar yapılıyor. Ancak, bu çalışmalar henüz yeterli düzeyde değil. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ergene Nehri’nin temizlenmesi için 2019 yılında “Ergene Havzası Rehabilitasyon Projesi” başlattı. Proje kapsamında, nehirdeki kirliliğin kaynağı olan sanayi tesislerinin atık suları arıtılacak.
Ancak, bu projenin tamamlanması için uzun bir süre gerekiyor. Bu süre zarfında, Ergene Nehri’ndeki kirlilik devam edecek. Ergene haberleri noktasında kaliteli ve doğru haberleri takip etmek çok önemlidir. Ergene Nehri’ndeki kirlilik, hem insan sağlığını hem de çevreyi tehdit ediyor. Atık sularda bulunan ağır metaller, kanser başta olmak üzere çeşitli hastalıklara neden olabiliyor.
0 notes
Text
Eski arkadaşlardan biri haberim olmadan bir gün tumblr'nı silmişti. Niye sildin filan diye sorarken "Keşke sorsaydın, büyük bir nezaket olurdu" dedim.
"Kendi bloğum abi ya, silmek için kimseye sormak aklıma gelmedi" dedi.
"E tamam açarken blog senin de, kapatırken sadece senin değil. Benim orda bir sürü beğenilerim vardı. Demek hiç bir değeri yokmuş o beğenilerin. Bir sürü mesajlarımız vardı. Bloğunu silince onlarda uçtu gitti. Demek ki onlarında bir değeri yokmuş. Kısacası o bloğun içinde başka insanlara ait duygular düşünceler de vardı. Onlardan bir şeyler vardı. Silince bütün o ilişkiler değersizleşmiş oluyor. Boş oluyor, boşa gitmiş oluyor" dedim.
Benle tartışmak istemediğinden de olabilir.
"Haklısın, hiç böyle düşünmemiştim" dedi.
---
Sonuçta tumblrda ben de ergenlikler yaptım. En aklımda kalanı bi kere birini üç beş kere takip edip edip takipten çıkmıştım. O zaman çok çılgınım. Sanki hatun beni zorla takip ediyormuş gibi... ona beni takipten çıkması için bir imkan yaratıyorum aklımca.
Hatun benim kadar ergen değilmiş o anda. Benim o saçmalıklarıma rağmen takipten çıkmadı. Ama olgunluk da baki değil ki.
Yıllar sonra bir gün sitemler eşliğinde o da blogunu sildi ergenler gibi.
---
Bence bu bloglar tabi ki hukuki anlamda açan kişilerindir ama açıldıktan sonra manevi olarak başka insanların da payı vardır.
Ben böyle düşünüyorum.
0 notes
Text
GÜLBEN ERGEN ÇOCUKLAR GÜLSÜN DİYE DERNEĞİ’NİN 46. ANAOKULU, KİLİS’TE AÇILDI. Gülben Ergen’in kurucusu ve başkanı olduğu Çocuklar Gülsün Diye Derneği, 46. Anaokulunu 25 Eylül’de Kilis’te açtı. Yapımını Turkish Philanthropy Funds’un üstlendiği anaokuluna “Çocuklar Gülsün Diye-TPF Anaokulu” ismi verildi.
“Çocuklar Gülsün Diye-TPF Anaokulu’nun açılış törenine Dernek Başkanı Gülben Ergen, Turkish Philanthropy Funds yöneticileri, Kilis Valisi Sn. Tahir Şahin, Kilis Belediye Başkanı Sn. Servet Ramazan ve devlet protokolü katıldı. Açılışın ardından Milli Eğitim Bakanlığı’na hibe edilen Çocuklar Gülsün Diye Anaokulu’nda yaklaşık 100 öğrenci eğitim alacak.
Çocuklar Gülsün Diye Derneği, ülkemizin yaşadığı büyük deprem felaketinden etkilenen illerimiz için çalışmaya devam ediyor. “11 İlimizde 11 Anaokulu” sloganıyla başlattığı kampanya doğrultusunda Diyarbakır, Gaziantep ve Kahramanmaraş illerinde 3 anaokulunu tamamlayıp Millî Eğitim Bakanlığı’na teslim etmişti. Millî Eğitim Bakanlığı’na teslim edilen 3 anaokulunda yeni eğitim-öğretim döneminde çocuklarımız eğitim almaya başlayacaklar.
Kilis’te açılan 46. Çocuklar Gülsün Diye – TPF Anaokulu gelecek nesillerimizin temel taşlarını oluşturacak çocuklarımızın hayata karşı daha güçlü durmaları, daha aydınlık bir geleceğe katkı sağlamaları ve bilinçli birer birey olarak yetişmeleri için sağlam temeller atılmasında önemli bir rol alacak.
Çocuklar Gülsün Diye Derneği şimdiye kadar; Tokat, Mardin, Trabzon-Vakfıkebir, Erzurum, Sinop, Hatay, İstanbul, Aydın, Zonguldak, Van, Sivas, Manisa, Çanakkale-Eceabat, Kars, Trabzon-Of, Tekirdağ, Çanakkale-Biga, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Konya-Cihanbeyli, Bursa, Antalya, Manisa-Soma, Gaziantep, Gaziantep-Islahiye, Erzincan, Mersin, Konya-Akşehir, Antalya-Konyaaltı, Ankara, Ağrı, Uşak, Artvin, İzmir, Rize, Ordu-Altınordu, Ordu-Fatsa, Ordu-Kumru, Eskişehir, Diyarbakır-Bismil, Diyarbakır-Hani, Denizli, Siirt, Kilis’te anaokulları yaptı.
Çocuklar Gülsün Diye Derneği, Milli Eğitim Bakanlığı ile imzaladığı protokol çerçevesinde ihtiyacı olan illerde anaokulu yapmaya önümüzdeki dönemde de devam edecek.
Çocuklar Gülsün Diye Derneği Hakkında
Çocuklar Gülsün Diye Derneği, en büyük hedefi daha çok çocuğun okul öncesi eğitim almasına katkı sağlamak olan ilk ve tek sivil toplum kuruluşudur. Gülben Ergen’in başkanlığını, araştırmacı Elvan Oktar'ın ise başkan yardımcılığını üstlendiği Çocuklar Gülsün Diye Derneği, bağışlar ve sponsorluk çalışmaları sayesinde yaptırdığı anaokullarını, işbirliği protokolü çerçevesinde Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışlamaktadır. https://www.fisiltihaberleri.com/haber/gulben-ergen-cocuklar-gulsun-diye-derneginin-46-anaokulu-kiliste-acildi-9375.html
#FısıltıHABERLERİ #Fısıltı #GülbenErgen #ÇocuklarGülsünDiye #TPFanadolu #Eğitim #Çocuk #Öğrenci #Gülümseme #Gül #Mutlu #Mutluluk #Haber #Medya #Gündem #SonDakika #Takip #SendeTakipEt
0 notes
Text
Her Şey Otizmli Çocuklar İçin !
Sağlık Bakanlığı ve Tohum Otizm Vakfı konteyner kentteki otizmli çocuklar için el ele verdi Sağlık Bakanlığı ve Tohum Vakfı, depremden etkilenen otizmli çocukların yoğun eğitimlerinin yarıda kalmaması için hareket geçti. İki kurumun iş birliğinde Malatya’da hayata geçen Tohum Otizm Vakfı Destek Eğitim Konteyneri Projesi kapsamında, konteyner kentte otizmli çocukların ve gençlerin gelişimlerinin desteklenmesi planlanıyor. Türkiye’de otizmli çocukları erken tanı ve eğitimle topluma kazandırmak, otizmli çocuklar ve ailelerinin eğitim ve sağlık hizmetlerinden eşit şekilde yararlanabilmelerini sağlamak amacıyla kurulan Tohum Otizm Vakfı, deprem bölgesindeki çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda Sağlık Bakanlığı ile iş birliği yapan Vakıf, Destek Eğitim Konteyneri Projesi’ni Malatya’da hayata geçirdi. Bu projeyle, otizmli çocukların ve gençlerin tek çareleri olan kesintisiz özel eğitime ulaşmaları ve uygulamalı davranış analizi aracılığıyla gelişimlerinin desteklenmesi amaçlanıyor. İlk öğrencileriyle 31 Temmuz tarihinde buluşan Destek Eğitim Konteyneri Projesi kapsamında sadece otizmli çocuklar ve gençlerin gelişimlerini destekleyecek ve ruh sağlığı hizmetleri açısından takiplerini sağlayacak şekilde düzenlemeler yapılıyor. Konteynerde, uygulamalı davranış analizi alanında çalışan bir çocuk gelişim uzmanı rehberliğinde deprem bölgesinden 36 otizmli öğrenciye ulaşılarak bireysel destek verilmesi hedefleniyor. Proje kapsamında Destek Eğitim Konteyneri’nde İl Sağlık Müdürlüğü tarafından ayrıca bir çocuk gelişim uzmanı da görev alıyor. Hizmetten yararlanan tüm bireyler, Sağlık Bakanlığına bağlı çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanları tarafından düzenli takip ediliyor ve tedavi ihtiyaçları yerinde gideriliyor. Destek konteyneri otizmli bireylerin öğrenme ve gelişimlerini destekleyecek materyallerle donatıldı Otizmli çocukların ve gençlerin gelişimini destekleyecek şekilde tasarlanan destek konteynerinde yerde yumuşak kaplama, masalar ve sandalyeler, eğitim materyallerinin yerleştirilmesi için dolaplar, çocukların ortak oyun oynayabilecekleri oyun köşeleri, minderlerden oluşan dinlenme köşesi, çeşitli çocuk kitaplarından oluşan kitaplık, yapılan etkinliklerin asıldığı panolar, büyük kas becerilerin çalıştırılabileceği basket potası, toplar ve trambolin, okuma yazma çalışabilmeleri için yazı tahtaları, defter, kitap ve kalemler, serbest zamanlarında kullanabilecekleri çeşitli kutu oyunları yer alıyor. “Otizmli çocukların gelişimlerinin desteklenmesi ve sağlık hizmetlerine ulaşması için iş birliğimiz devam edecek” Depremlerin ardından bölgedeki otizmli çocuklara, ailelerine ve sahadaki gönüllü ekiplerine destek olmak için çeşitli çalışmalar yürüten Tohum Otizm Vakfı, depremden etkilenen otizmli çocukları ve ailelerini desteklemeye tüm hızıyla devam ediyor. Otizmli bireyler için günümüzde bilinen en etkili yolun erken, yoğun ve bilim temelli erken müdahale olduğu bilinciyle faaliyetlerini sürdürdüklerini belirten Tohum Otizm Vakfı Genel Müdürü Burçak Karakaya, “Vakfımız, kurulduğu günden bugüne yaklaşık 760 bin otizmli çocuğun ve ailesinin yaşamına etki etti. Şubat ayında gerçekleşen depremlerin hemen ardından ‘Depremden Etkilenen Otizmli Çocuklara Eğitim ve Teknoloji Desteği Projesi’ni hayata geçirerek farklı yaş gruplarındaki otizmli çocuklar ve ailelerinin ihtiyaçları olan teknolojik eğitim materyallerini ve eğitici oyuncakları ulaştırmak için çalıştık. Bölgede kurulan konteyner kentlerde, konteyner özel eğitim sınıf donanımları ve eğitimlerle yıkıcı depremlerin yaralarını sarmak üzere otizmli çocuklar ve aileleri için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Sağlık Bakanlığı’na bu projede bizlere verdiği tüm destekler için çok teşekkür ediyoruz” dedi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) Read the full article
0 notes
Text
Kızım'a;
Ben senden razıyım, Allah'ım da razı olsun.
*************************************************
Durum şu ki...artık roller değişti.
Yazıdaki her şeyi yaşadık...şimdi çocuklar bizim için teyakkuzda..
**************************************************
Anneniz/babanız için doktor randevusu alma sıklığınız artmışsa
orta yaşlı bir yetişkin oldunuz demektir.
Emin olun yaşamınızda yeni bir evreye girdiğinizin farkına varırsınız.
... ve artık büyüdüğünüzü anlarsınız ama
sebebini bilmiyorum içinizi usul usul acıtır bu farkındalık.
Yaptığınız onca şey,
üniversiteden mezun olmak,
bir iş sahibi olmak,
kendi evine taşınmak,
kendi ayakları üzerinde durmak...
Bunların hiçbirisi size büyüdüğünüzü hatırlatmıyor da,
anneniz/babanız için sık sık doktor randevusu almaya başladığınızda anlıyorsunuz artık belli bir yaşa geldiğinizi.
Artık siz, eski siz değilsinizdir.
O andan sonra kendinizi bir çocuk,
bir ergen, heyecanlı atak bir genç olarak göremezsiniz,
istesiniz de yapamazsınız bunu.
En azından bende böyle oldu...
Telefonunuz çalar;
+ Efendim annecim?
- Kızım bana falanca bölümden randevu alır mısın?
Ne zaman uygun olursan...
Bazen de bir araya geldiğinizde geçer bu konuşma ve haftalar, aylar geçtikçe tekrarlanma sıklığı artar.
Her defasında benzer sahneler yaşanır...
Hastanenin bekleme salonuna geldiğinizde
O'na bir yer bulur ve oturtursunuz.
Siz ekranı rahat görebileceğiniz bir yerde ayaktasınızdır.
Bir yandan ekranı takip ederken göz ucuyla bakarsınız O'na.
Yanında oturan hasta ile sohbete dalmıştır,
O'na baktığınızı fark etmez bile. Tavırları masum bir çocuk gibidir.
Bu görüntü sizi neşelendirir ama
diğer yandan tuhaf bir hüzün tüm benliğinizi ele geçirir.
Gözlerinizin hafifçe sulandığını başka bir yere baktığınızda fark edersiniz.
Aslında O'nu ne kadar çok, tarif edemeyeceğiniz kadar çok sevdiğinizi kavrarsınız bir kez daha.
Çok ilginçtir o an
O'nu izlerken aklınıza kendi çocukluğunuz gelir.
Evet, bir 40- 45 yıl kadar önce
siz o bankta otururken,
O'nun ayakta olduğu ve sizin için koridorlarda doktor yolu gözlediği günler gelir aklınıza.
Rollerin değiştiğini anlarsınız.
Sonunda ekranda sizinle aynı soyadı taşıyan tanıdık bir isim görürsünüz. Son zamanlarda bu sahneyi çok sık yaşamanıza rağmen aynı heyecana kapılırsınız;
'Anne! Hadi sıra bizde!'
Oturduğu yerden usulca kalkarken,
az önce sohbet ettiği insana gülümseyerek 'geçmiş olsun' demeyi ihmal etmez.
Hani derler ya eski toprak, eskilere özgü o görgü ve nezaket.
Doktorun yanında
O'ndan daha çok siz dikkat kesilirsiniz.
Şikayetlerini anlatırken ve kullandığı ilaçları sayarken
bazen unuttuğu yerler olur.
Siz tamamlarsınız,
doktorun sizi terslemesi riskine rağmen.
Ama en zoru da sonuç randevularıdır...
Doktor ekrandaki sonuçları incelerken nefesinizi tutarsınız
ve kalbinizin çarptığını hissedersiniz.
İlginç bir şekilde O sizden daha sakindir.
Öyle bir hali vardır ki, birazdan ne duyarsa duysun
doğal karşılayacak ve önemsemeyecek gibidir.
O an, ciddi şikayetlerden ötürü yapılan testlerin sonuçları açıklanacakken
nasıl olup da bu kadar sakin olabildiğini düşünürsünüz.
Neden bu kadar rahat?
Yaşadığı onca yılın O'na kazandırdığı tecrübe ve olgunluktan mı?
Şu yaşamda türlü zorluklarla karşılaşıp hepsinin üstesinden geldiği için mi? Yoksa evlad(lar)ını büyütüp
onların kendi ayakları üzerinde durabilen yetişkin insanlar olduğunu görmenin verdiği bir huzur ve rahatlık mı?
Neden? ...
Sonra bu rahatlığın sebebini ancak O'nun yaşına gelebilirseniz anlayabileceğinizi fark edersiniz ve düşünmeyi bırakırsınız.
Tıp terimleriyle dolu açıklamaların ardından doktor sizi sevinçten uçuran o sözleri sarf eder;
'Şu an için endişelenecek bir şey yok ama ben şu kadar zaman sonra yeniden kontrol istiyorum, geçmiş olsun.'
Birlikte çıkarken hastaneden, sevinci ve hüznü aynı anda yaşarsınız...
Evet sevinçlisinizdir,
şu an için endişelenecek bir şey yoktur ama bir yanınız tuhaf bir hüzünle doludur
çünkü bu hastane ziyaretlerinin artık daha sık gerçekleşeceğini kavrarsınız.
Büyüdüğünüzün,
artık orta yaşlarına gelmiş yetişkin bir insan olduğunuzun,
bir daha asla eskisi gibi olamayacağınızın farkına varırsınız hastane merdivenlerini inerken O'nunla birlikte.
Kendinizle yeniden tanışırken,
O'na duyduğunuz sevgi hiç olmadığı kadar büyür, büyür ve büyür...
(Demet Ergin)
1 note
·
View note
Text
Keşan Tarım ve Hayvancılık Gıda Fuarı’nın açılışı yapıldı
https://pazaryerigundem.com/haber/175510/kesan-tarim-ve-hayvancilik-gida-fuarinin-acilisi-yapildi/
Keşan Tarım ve Hayvancılık Gıda Fuarı’nın açılışı yapıldı
Keşan Tarım ve Hayvancılık Gıda Sanayi Otomotiv ve İş Makinaları Fuarı açıldı.
Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) – 5-6-7-8 Haziran tarihlerinde gerçekleşecek Keşan Tarım ve Hayvancılık Gıda Sanayi Otomotiv ve İş Makinaları Fuarı’nın açılışı dün yapılan törenle gerçekleştirildi.
Keşan Açık Fuar Alanında gerçekleşen tören Keşan Kaymakamı Cemalettin Yılmaz, CHP Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, Keşan Belediye Başkan Vekili Rasim Ergene, Yenimuhacır Belediye Başkanı Tamer Kıral, Beyendik Belediye Başkanı Ferat Gülver, Keşan Belediye Başkan Yardımcısı Bilgin Atlı, Edirne İl Genel Meclis Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Günay, Keşan TSO Başkanı İsmail Şapçı, Keşan Ticaret Borsası Başkanı Necmi Kaymaz, Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen, AK Parti Keşan İlçe Başkanı Gürcan Kılınç, CHP Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır, Demokrat Parti Keşan İlçe Başkanı Şaban Balkanlı, Keşan Esnaf Odaları başkanları, muhtarlar, vatandaşlar, çevre ilçelerden gelen yetkililer katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından ik olarak konuşan Şapçı tüm katılımcılara teşekkür ederek şunları söyledi. “Sayın Kaymakamım, Sayın Milletvekillerim, Sayın TOBB Yönetim Kurulu Üyem, Sayın Belediye Başkanlarım, Sayın Oda ve Borsa Başkanlarımız, Sayın Esnaf Odası ve Ziraat Odası Başkanlarım, Sayın Üretici Yetiştirici Birlik Başkanlarım, Kıymetli Katılımcılar, Değerli Misafirler ve Basınımızın güzide temsilcileri sizleri odam ve şahsım adına saygıyla selamlıyorum.Keşan Ticaret ve Sanayi Odası olarak bölgemizde bir ilki daha gerçekleştirmenin heyecanıyla sizlerle bir aradayız. Keşan’ımızda ilk kez düzenlenecek olan“ Değerli Misafirler, Odamız olarak her zaman bölgemizin ve Üyelerimizin ihtiyaçları, istekleri, şikayetleri ve talepleri doğrultusunda çalışmalar ve projeler yaparak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bölgemiz ekonomisinin %50’sinden fazlası tarım ve hayvancılık sektöründe faaliyet göstermektedir. Ekonomimizde çok büyük paya sahip olan Tarım ve Hayvancılık sektörümüzün tüm paydaşları ile bir araya gelerek, çiftçilerimizin, üreticilerimizin, Üyelerimizin ve kurumlarımızın talepleri doğrultusunda hayata geçen bu fuarın, sektörümüz için bir dönüm noktası olacağına ve hep birlikte büyük başarılara imza atacağımıza yürekten inanıyorum.
Keşan, İpsala ve Enez ilçelerimiz gelişime açık bir cazibe merkezi olarak bu tür etkinlikler için ideal bir noktadır. Bu fuar, bölgemizin tarımsal ve hayvancılık potansiyelini tüm Türkiye’ye ve hatta dünyaya tanıtmak için önemli bir fırsattır; ayrıca, sadece bir sergi alanı olmanın ötesinde, sektördeki son teknolojileri ve yenilikleri takip etme imkânı sunan, bilgi paylaşımını ve iş birliğini teşvik eden önemli bir platform olacaktır.”
Şapçı’dan sonra TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Cengiz Günay konuşmasında şunları söyledi: “Sizleri şahsım ve TOBB Yönetim Kurulu adına sizleri saygıyla ve hürmetle selamlıyorum. TOBB Başkanımız Hisarcıklıoğlu ile buraya gelmeden önce görüştüm. Sizlere çok selam ve sevgilerini iletti. Keşan; Trakya’nın önemli bir tarım, turizm ve ticaret merkezi. Keşan’daki tüm kurumların işbirliği ile düzenlenen bu fuar, bölgenin ekonomik canlılığını da artıracak. O yüzden bu fuarın düzenlenmesine katkı sunan, emek veren herkese teşekkür ediyorum.
Fuarlar; üretimin, emeğin, alın terinin alıcıyla buluştuğu, çok önemli bir platformdur. Günümüzde artık sadece üretmek kafi gelmiyor. Ürettiğini tanıtmak ve müşteriyle buluşturmak gerekiyor.
“Sen pekmezi iyi yap, sinek Bağdat’tan gelir” söylemi bugün artık geçerli değil. Hangi işi yaparsanız yapın, müşteri bulmak zorundasınız ve bu da ancak tanıtım ve pazarlamayla olur. Doğru müşteriye ulaşmanın en iyi yolların başında da fuarlar gelir. O halde, siz yine de pekmezinizi iyi yapın, farklı yapın, sürekli yenilikçi olun. İşte bu nedenle TOBB olarak yurtiçi fuarlara büyük önem gösterdik.
Ticaret Bakanlığımızın verdiği yetki ile Türkiye’de fuar izinlerini vermeye başladık. TOBB’dan önce fuar sektöründe düzensizlik hakimdi. Herkes her yerde her zaman istediği gibi fuar yapabiliyordu.
Fuarcılık sektörünü disipline ettik, standartları belirledik ve uyguladık. Artık gelecek yılın fuar takvimini yıl başlamadan ilan ediyoruz.
Günay’dan sonra konuşan Keşan Belediye Başkan Vekili Rasim Ergene yaptığı konuşmada şunları söyledi. “ Bugün, Keşan için tarihi bir gün. ilk defa gerçekleştirdiğimiz Keşan Tarım Hayvancılık Gıda Sanayi Otomotiv ve İş Makinaları Fuarı’nın açılışında sizlerle birlikte olmaktan büyük bir mutluluk ve gurur duyuyorum. Hepiniz hoş geldiniz. Bu fuar, Keşan’ın yanı sıra, tüm Trakya bölgesi için büyük bir öneme sahip. Fuar stratejik sektörlerin bir araya gelmesi, bölge ekonomisinin canlanmasına ve büyümesine önemli katkılar sağlayacaktır. Fuarın bölge ekonomimize büyük bir katkı sağlayacağına inanıyorum. Yerel işletmelerimiz fuar sayesinde yeni müşteriler ve iş ortakları bulma fırsatı yakalayacak ve gelişecek bu da zamanla yeni istihdam alanlarının oluşmasına katkı sağlayacaktır. Bu organizasyonun hayata geçmesinde belediyemizle birlikte büyük emekleri olan Tarım ve Orman Bakanlığı, Keşan Kaymakamlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası, Keşan Ticaret Borsası, Keşan Esnaf Odaları ve Keşan Ziraat Odası’na çok teşekkür ediyorum.”
Ayrıca Renkly Fuarcılık Sahibi Önder Harbili, Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen, Keşan Ticaret Borsası Başkanı Necmi Kaymaz, Esnaf Odaları adına Keşan Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Mahmut Demirkan ve CHP Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan birer konuşma yaparak fuar ,ile ilgili görüşlerini paylaştı.
Konuşmaların ardından protokol tarafından kurdela kesilmesi ile fuarın açılışı gerçekleştirildi ve daha sonra da stand ziyaretleri gerçekleştirildi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes