Tumgik
#türkiye trafik sigortası
haber-euro-turk · 26 days
Text
Her 5 araçtan birinin sigortası yok
Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, trafiğe kayıtlı 29 milyon 367 bin araçtan 6 milyon 23 bin 235’inin, yani yaklaşık yüzde 20’sinin sigorta poliçesinin olmadığını söyledi.  Zorunlu trafik sigortası fiyatlarında norm birliği sağlanması gerektiğinin altını çizen Palandöken  “Yedek parça fiyatlarındaki artış ve araç fiyatlarındaki yükselişe bağlı…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
arguntc · 2 months
Text
Her 5 araçtan birinin sigortası yok
Türkiye’de trafiğe kayıtlı araç sayısı 30 milyona yaklaşırken, zorunlu trafik sigortası olmayan araç sayısı ise 6 milyonu aştı. Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, trafiğe kayıtlı 29 milyon 367 bin araçtan 6 milyon 23 bin 235’inin, yani yaklaşık yüzde 20’sinin sigorta poliçesinin olmadığını söyledi.  Zorunlu trafik sigortası fiyatlarında norm…
0 notes
fisiltihaberleri · 3 months
Text
Tumblr media
KÖYLÜLER, ORMANLARINA SAHİP ÇIKIYOR
Ülkemizin her yerinde olduğu gibi İnegöl'e bağlı Eymir Köyü'nde de yağma ve talan başladı. Siyanürlü altın aramasına başlayan MTA, güzelim çam ormanını yok ediyor. Köy tarlalarını sulamak amacıyla DSİ tarafından yapılan Eymir Göleti de bu talandan payını alacak. Göletin birkaç kilometre üzerinde açılan havuzlardan sizacak olan siyanür, hem toprağı hem de göletin suyunu zehirleyecek.
#yangın #fire #kasko #trafik #istanbul #greece #türkiye #izmir #sigorta #dask #işyeri #nakliye #konut #yunanistan #sağlık #hırsızlık #konya #itfaiye #engineering #nakliyat #makina #sigortası #seyahat #inşaat #elektrik #world #otopark #product #gaziantep #prevention
0 notes
hizlisatal · 5 months
Text
Bulgaristan Araba Fiyatları 2024 | Araç Almak İçin Şartlar ve Süreç
Tumblr media
Bulgaristan'da araba almayı düşünüyorsanız, öncelikle Bulgaristan araba fiyatlarını, araba satın alma sürecini ve bu süreçte nelere dikkat etmeniz gerektiğini anlamanız önemlidir. Bu makalede, Bulgaristan araba fiyatları 2024 hakkında ayrıntılı bilgiler vereceğiz ve araç almak için gerekli şartları açıklayacağız.
Bulgaristan Araba Fiyatları 2024
Bulgaristan araba fiyatları, diğer Avrupa ülkelerine kıyasla genellikle daha uygun seviyededir. Bunun nedeni, Bulgaristan'da vergilerin ve diğer maliyetlerin daha düşük olmasıdır. Bu nedenle, Bulgaristan'dan araba almak, Türkiye gibi komşu ülkelere kıyasla daha cazip olabilir. İşte 2024 yılında bulgrasitan araç fiyatları:
• Audi-A3 1.6 TDI: 16.500 € • SKODA SUPERB 2. 0TDI EVRO6: 15.350 € • 2015 – Porsche Panemara S: 30.000 €
Tüm Modeller ve En Güncel Fiyatlar İçin: Bulgaristan Araba Fiyatları
Bulgaristan'da Araba Almak İçin Gerekli Şartlar
Tumblr media
Bulgaristan'dan araba almak için öncelikle ülkede yasal bir şekilde bulunmanız gerekmektedir. Bu, turist vizesi veya oturma izni ile mümkün olabilir. Ayrıca, araba alabilmek için geçerli bir ehliyete sahip olmanız da zorunludur.
Bir araç satın aldığınızda, Bulgaristan'da araç kayıt sürecini tamamlamanız gerekir. Bu süreç, aracın vergilendirilmesi, tescil edilmesi ve sigortalanması gibi adımları içerir. Bulgaristan araba fiyatları, bu ek maliyetleri de içerir, bu nedenle bütçenizi buna göre planlamalısınız.
Araba Satın Alma Süreci
Bulgaristan'da araba satın alma süreci genellikle şu adımları içerir:
Araştırma: İhtiyaçlarınıza ve bütçenize uygun bir araba bulmak için çeşitli oto galerileri, çevrimiçi platformlar ve özel satıcılar arasında araştırma yapın. Bulgaristan araba fiyatları konusunda genel bir fikir edinmek için birden fazla kaynağı kontrol edin.
Kontrol ve Test Sürüşü: Beğendiğiniz arabayı satın almadan önce, aracın durumunu kontrol edin ve test sürüşü yapın. Bu, aracın mekanik ve teknik durumunu anlamanıza yardımcı olacaktır.
Fiyat Müzakeresi: Bulgaristan'da araba fiyatları genellikle pazarlığa açıktır. Satıcı ile fiyat konusunda pazarlık yaparak en iyi teklifi almaya çalışın.
Satın Alma İşlemleri: Fiyat üzerinde anlaştıktan sonra, gerekli belgeleri tamamlayın. Aracın devir işlemlerini gerçekleştirmek için noterlik işlemlerini takip edin. Bulgaristan'da araç kayıt ve tescil işlemleri için yerel trafik ofisine başvurun.
Sigorta ve Vergiler: Aracınızı satın aldıktan sonra, trafik sigortasını yaptırın ve gerekli vergileri ödeyin. Bulgaristan araba fiyatları, bu ek masrafları da içerir, bu nedenle bütçenizi buna göre ayarlayın.
Bulgaristan'da Araç Sigortası ve Vergiler
Tumblr media
Bulgaristan'da araba sahibi olmanın bir parçası da sigorta ve vergi yükümlülüklerini yerine getirmektir. Zorunlu trafik sigortası, aracınızı trafikte kullanabilmeniz için gereklidir. Ayrıca, aracın tescil edilmesi ve yıllık vergilerin ödenmesi de yasal bir zorunluluktur.
Sigorta maliyetleri, aracın türüne ve sürücünün deneyimine göre değişebilir. Bulgaristan araba fiyatları 2024'te bu tür maliyetleri de dikkate alarak araç satın alma kararınızı vermelisiniz.
Bulgaristan'da araba almak, uygun fiyatları ve düşük vergileri nedeniyle cazip bir seçenek olabilir. Ancak, Bulgaristan araba fiyatları hakkında doğru bilgiye sahip olmak ve araba satın alma sürecinin tüm adımlarını doğru bir şekilde takip etmek önemlidir. Bu makalede, Bulgaristan araba fiyatları 2024 ve araç almak için gerekli şartlar ve süreci ayrıntılı olarak ele aldık. Araba almayı düşünüyorsanız, bu bilgileri göz önünde bulundurarak en iyi kararı verebilirsiniz.
1 note · View note
tripuck · 5 months
Link
0 notes
cozumavukatlik · 1 year
Text
Trafik Sigortası Kapsamında Tazminat
Tumblr media
Trafik sigortası, Türkiye de tüm motorlu araç sahiplerine zorunlu kılınan bir sigorta türüdür. Trafik sigortasının amacı; kazada mağdur olan karşı tarafın zararını gidermektir. Trafik sigortası kapsamında; trafik kazası tazminat hesaplaması ve ödemeleri 2918 Sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu2na göre yapılmaktadır. Ancak hesaplama yapılması ve tazminatların ödenmesi için sigorta şirketine başvuru zorunludur.
Trafik Sigortası Nedir ve Hangi Zararları Kapsamakla Yükümlüdür?
Karayolları üzerinde en az iki aracın karıştığı; ölüm, yaralanma veya maddi hasar ile sonuçlanan talihsiz olaylara trafik kazası denilmektedir. Trafik sigortası; kazada mağdur olan kusursuz tarafın mağduriyetini gidermek için yaptırılmaktadır. Kazadan dolayı oluşan bedeni veya maddi hasarlar güvence altına alınması amaçlanmıştır.
Türkiye’de bir aracın trafiğe çıkmadan önce tamamlaması gereken belgelerden biri de zorunlu trafik sigortasıdır. Kanundaki resmi adıyla ‘’Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’’  olan bu sigorta işlemi yapılmadan trafiğe çıkmak yasaktır. 
Trafik sigortası sağlık giderleri, ölüm, sakatlanma ve maddi zarar teminatlarını güvence altına almaktadır;
Ölüm Teminatı: Trafik sigortası kazada vefat eden kişinin bakmakla yükümlü olduğu kişilerin giderlerini karşılamak ile yükümlüdür. Ödenecek tazminatın hesaplanmasında vefat eden kişinin; yaşı, maaşı, mesleği, çocukları, medeni hali ve ekonomik durumları dikkate alınmaktadır. Bununla birlikte cenaze masrafları da trafik sigortası ölüm teminatları altında karşılanmaktadır.
Sağlık Giderleri: Zorunlu trafik sigortası, kaza sonucu bedensel zarara uğranması, bu zararın tedavi edilmesi; gerekiyorsa ilerlemesinin önlenmesini kapsar. Tedavi sürecinde yapılan harcamalar tedavi masrafları; kişinin, eski çalışabilir haline gelene kadar yapılan harcamalar da iyileştirme masrafları olarak adlandırılır. Kişide var olan hastalığın, kaza sonucu artmasıyla ortaya çıkan masraflar da bu kapsamda sayılır.
Sakatlanma Teminatı: Yaralanmalı trafik kazası sonrasında mağdur kişinin çalışma ve ekonomik geçimini sağlamasına engel olabilecek kalıcı sakatlık ve kazanç kaybı trafik sigortası sakatlık teminatı altında karşılanmaktadır. Yaralanmalı trafik kazasında tazminatın belirlenmesi için mağdur kişinin ortalama bir yıl süren iyileşme sürecini beklemesi gerekmektedir. İyileşme sürecinin tamamlanmasının ardından adli tıp hekimleri tarafından maluliyet (sakatlık) oranı tespit edilmektedir.
Maddi Zarar Teminatı: Trafik sigortası maddi hasarlı trafik kazalarında sigortalının kusur oranına göre karşı tarafın hasar ödemelerini yapmaktadır. Hasar alan aracın değer kaybı tazminatı ve maddi hasarları bu teminat altında ödenmektedir.
Değer kaybı hesaplaması, bu eksperler tarafından düzenlenen tablolardaki;
Araç gurubu ve araç kodları
Maddi zarara uğrayan aracın piyasadaki ederi
Aracın kullanılmışlık düzeyi, kilometre bilgisi ve çalışma saati
Araçtaki değişen, onarılan ve boyanan parça sayısına göre hesaplanır.
Trafik Sigortası Teminatı Dışında Kalan Haller
Trafik sigortasının genel şartlarına göre kapsam dışında kalan ve sigorta şirketi tarafından herhangi bir tazminat ödemesi yapılmayan durumlar aşağıdaki gibidir.
·        Hak sahibinin kendisinden kaynaklanan kaza durumu,
·        Çalışır durumda olmayan araçların sebep olduğu kazalar,
·        Hak sahibi dışında eş, evlat edinilmiş çocuk, birlikte yaşayan kardeşlerden gelen hak talebi,
·        Araç içinde bulunan eşyadan başka römorkta taşınan eşyanın uğradığı zarar için hak talebi (Römork zararı),
·        Manevi Tazminat talepleri,
·        Aracın çalındığını bildiği halde araca binen kişilerin, uğradığı zarar sebebiyle hak talepleri,
·        Motorlu bisikletlerin uğradığı zararın karşılanması için başvurduğu hak talepleri,
·        Hasar dolayısıyla trafikten çekilmiş ya da hurdaya çıkarılmış araçların değer kaybı tazminat talepleri,
·        12/04/1991 tarihli 3713 sayılı terörle mücadele kanununda belirtilmiş olan terör eylemlerinde kullanılan araçlar ve bu araçlara bilerek binenlerin uğrayacağı zarardan doğan hak talepleri,
·        Araç sahibi ile aracı işletenin arasından doğan anlaşmazlıklar sebebiyle oluşan zararın karşılanmasındaki tazminat talebi,
·        Sürat yarışlarına katılma veya yarışın yapılacağı alanda antrenmanlar sırasında meydana gelen hasar için tazminat talebinde bulunma,
·        Yedek akaryakıt haricindeki parlayan ya da patlayan madde taşınmasından kaynaklanan zararların tazmin talebi,
Trafik Sigortası kapsamının dışında kalır.
0 notes
Text
Tumblr media
Atilla Benli: Medikal Enflasyon, Sektörü de Sigortalılarımızı da Etkiledi Sağlık sigortaları primlerindeki artışa ilişkin açıklamalarda bulunan Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Benli: “Medikal enflasyonun %164’e çıkması primleri de etkiledi. Ancak sigorta şirketlerimiz artan maliyet yükünün bir bölümünü karşılayarak sigortalıların yanında olmaya devam ediyor.” Sigorta sektörünü büyütmek, sigortalılar lehine ürünler geliştirmek ve ülke ekonomisine katkı sağlamak hedefleriyle faaliyetlerini yürüten Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) Başkanı Atilla Benli, sağlık sigortaları ve prim artışına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Sigorta şirketlerinin finans sektörünün en önemli oyuncuları arasında yer almasının yanı sıra yüksek risk altına imza atan sektörlerin başında geldiğinin altını çizen TSB Başkanı Benli, kasko ve trafik sigortaları gibi ‘Hayat Dışı Branş’ın bir parçası olan sağlık sigortası ürünlerinde prim hesaplamalarının; hasar frekansı ve tazminat yükünün yanı sıra geçmiş yıllardaki gelişmelere ve muhtemel değişikliklere dayalı varsayımlardan yola çıkılarak oluşturulduğunu hatırlattı. Benli, sigortacılığın, “12 ay boyunca kendisine tazminat üretecek ürünün fiyatını, her gün artan maliyetlere göre adapte etme imkânından uzak olduğunun” altını çizdi. Referans alınan kriterlerde uygulanan değişikliklerin ya da tarifeleri etkileyecek beklenmeyen gelişmelerin ve tıbbi malzemelerin fiyat standardizasyonundaki belirsizliklerin, sigorta şirketlerini, düzenlenen poliçeler açısından öngörülemeyecek maliyetlerle karşı karşıya bıraktığını belirten Atilla Benli şöyle devam etti: “Sigorta şirketleri, özel sağlık sigortasına ilişkin hizmet alım sözleşmelerinde Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından yayımlanan referans tabloyu dikkate alıyorlar. Ocak 2022’de %36,1’lik zam açıklayan TTB, 1 Temmuz 2022’de ikinci kez artış yaparak mevcut zam oranını %36,1’den %87,1’e çıkardı. Böylece maliyetler ve primler arasındaki fark daha da açıldı. 2023 yılına geldiğimizde ise TTB, 1 Ocak’ta katsayıları %41,4 oranında artırdığını duyurdu. Bu katsayı artışıyla birlikte Aralık 2021 tarihine göre medikal enflasyon artış oranı %164’e çıktı. Ocak 2023 yılı aylık enflasyonunun bir önceki ay ile aynı olacağı varsayımıyla aynı dönemde TÜFE artışı ise %67 seviyesinde gerçekleşmiştir. Geleceğe yönelik enflasyon tahminleri için TÜFE’yi takip eden sigorta sektörü, bu artışla beraber büyük bir belirsizliğin ortasında bırakılmış oldu.” Böylece sigorta şirketlerinin tazminat yükünün arttığını ve öngörülebilirliğin olumsuz etkilendiğini belirten TSB Başkanı, tüm bu gelişmelerin primlere de yansıdığını söyledi. Pandemi süreciyle birlikte tüm dünyada yaşanan ‘sağlık krizi’ne de değinen Atilla Benli, sigorta sektörünün bu süreçte elini taşın altına koyduğunu hatırlattı: “Bildiğiniz gibi sektörümüz, teminata dâhil olmayan Covid-19 için prim almamasına rağmen; özel sağlık, tamamlayıcı sağlık ve yabancı sağlık sigortalılarının tedavi giderlerini karşıladı. Böylece, her zaman olduğu gibi bu zor dönemde de sigortalılarımızın yanında olduğumuzu gösterdik.” TSB Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü: “Pandemi riskleri bitmiş değil. Dünya Sağlık Örgütü, özellikle ABD ve Avrupa ülkelerindeki vaka sayılarında artış tespit ettiğini açıkladı ve özellikle uçak yolculukları gibi riskin daha yüksek olduğu durumlarda maske takılması çağrısında bulundu. Sigorta sektörümüz de her türlü belirsizliğe rağmen sigortalılarını destekleyen yaklaşımını sürdürüyor. Covid-19 ile ilgili tedavi giderleri hâlen şirketlerimiz tarafından karşılanıyor.” Benli ayrıca, artan maliyet yükünün bir bölümünün sigorta şirketleri tarafından üstlenildiğini de açıkladı: “Sağlık sigortaları primlerinin belirlenmesinde etkili olan en önemli faktörün medikal enflasyon; diğer bir deyişle hekim ücretleri ile ilaç, tıbbi malzeme fiyatlarındaki artışlar sonucu tanı, teşhis ve tedavi maliyetlerindeki yükselişler olduğu söylenebilir. Öte yandan, asgari ücret artışı ve döviz kuru, çalışan ücretlerini, tıbbi malzeme fiyatlarını etkilediğinden primler üzerinde dolaylı etkiye sahipler.
Buna karşın, salgın sürecinde de görüldüğü gibi, sektörümüz her durumda sigortalılarına destek olmaya devam ediyor ve onların mağdur olmalarını engellemek için artış oranlarından kaynaklanan yükün bir bölümünü üstleniyorlar.” Sigorta sektörünün çalışmalarının ve fedakârlıklarının büyük bir teveccühle karşılandığını belirten TSB Başkanı Atilla Benli, sağlık sigortası ürünlerinin sağladığı koruma ve güvence konusunda farkındalığın her geçen gün arttığını dile getirdi. “Vatandaşlarımızın sektörümüze, ürünlerimize duyduğu güven ve belirsizliklere karşı kendisi, sevdikleri için oluşturduğu koruma kalkanını güçlendirme eğilimi sayesinde önemli sonuçlara ulaşıldı” diyen Benli sağlık sigortalarına ilişkin güncel verileri de açıkladı. Buna göre; Tamamlayıcı Sağlık Sigortalı sayısı 2021 yılının 3. çeyreğinde 2,2 milyon iken, 2022 yılı 3. çeyreğinde 3 milyona yükseldi. 2021 yılının 3. çeyreğinde 1,7 milyar lira olan prim üretimi ise 2022 yılı 3. çeyreği itibarıyla 4,3 milyar liraya çıktı. Özel Sağlık Sigortalı sayısı 2021 yılının 3. çeyreğinde 2,5 milyon iken, 2022 yılı 3. çeyreği itibarıyla 2,6 milyona yükseldi. 2021 yılının 3. çeyreğinde 6,5 milyar lira olan prim üretimi ise 2022 yılı 3. çeyreği itibarıyla 12 milyar liraya çıktı. Tüm bunların yanında sağlık sigortalarında ödenen tazminat tutarı 2021 yılı 3. çeyreğinde 5,5 milyar lira iken 2022 yılı 3. çeyreğinde 10,2 milyar lira oldu.
0 notes
Text
Tumblr media
Atilla Benli: Medikal Enflasyon, Sektörü de Sigortalılarımızı da Etkiledi Sağlık sigortaları primlerindeki artışa ilişkin açıklamalarda bulunan Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Benli: “Medikal enflasyonun %164’e çıkması primleri de etkiledi. Ancak sigorta şirketlerimiz artan maliyet yükünün bir bölümünü karşılayarak sigortalıların yanında olmaya devam ediyor.” Sigorta sektörünü büyütmek, sigortalılar lehine ürünler geliştirmek ve ülke ekonomisine katkı sağlamak hedefleriyle faaliyetlerini yürüten Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) Başkanı Atilla Benli, sağlık sigortaları ve prim artışına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Sigorta şirketlerinin finans sektörünün en önemli oyuncuları arasında yer almasının yanı sıra yüksek risk altına imza atan sektörlerin başında geldiğinin altını çizen TSB Başkanı Benli, kasko ve trafik sigortaları gibi ‘Hayat Dışı Branş’ın bir parçası olan sağlık sigortası ürünlerinde prim hesaplamalarının; hasar frekansı ve tazminat yükünün yanı sıra geçmiş yıllardaki gelişmelere ve muhtemel değişikliklere dayalı varsayımlardan yola çıkılarak oluşturulduğunu hatırlattı. Benli, sigortacılığın, “12 ay boyunca kendisine tazminat üretecek ürünün fiyatını, her gün artan maliyetlere göre adapte etme imkânından uzak olduğunun” altını çizdi. Referans alınan kriterlerde uygulanan değişikliklerin ya da tarifeleri etkileyecek beklenmeyen gelişmelerin ve tıbbi malzemelerin fiyat standardizasyonundaki belirsizliklerin, sigorta şirketlerini, düzenlenen poliçeler açısından öngörülemeyecek maliyetlerle karşı karşıya bıraktığını belirten Atilla Benli şöyle devam etti: “Sigorta şirketleri, özel sağlık sigortasına ilişkin hizmet alım sözleşmelerinde Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından yayımlanan referans tabloyu dikkate alıyorlar. Ocak 2022’de %36,1’lik zam açıklayan TTB, 1 Temmuz 2022’de ikinci kez artış yaparak mevcut zam oranını %36,1’den %87,1’e çıkardı. Böylece maliyetler ve primler arasındaki fark daha da açıldı. 2023 yılına geldiğimizde ise TTB, 1 Ocak’ta katsayıları %41,4 oranında artırdığını duyurdu. Bu katsayı artışıyla birlikte Aralık 2021 tarihine göre medikal enflasyon artış oranı %164’e çıktı. Ocak 2023 yılı aylık enflasyonunun bir önceki ay ile aynı olacağı varsayımıyla aynı dönemde TÜFE artışı ise %67 seviyesinde gerçekleşmiştir. Geleceğe yönelik enflasyon tahminleri için TÜFE’yi takip eden sigorta sektörü, bu artışla beraber büyük bir belirsizliğin ortasında bırakılmış oldu.” Böylece sigorta şirketlerinin tazminat yükünün arttığını ve öngörülebilirliğin olumsuz etkilendiğini belirten TSB Başkanı, tüm bu gelişmelerin primlere de yansıdığını söyledi. Pandemi süreciyle birlikte tüm dünyada yaşanan ‘sağlık krizi’ne de değinen Atilla Benli, sigorta sektörünün bu süreçte elini taşın altına koyduğunu hatırlattı: “Bildiğiniz gibi sektörümüz, teminata dâhil olmayan Covid-19 için prim almamasına rağmen; özel sağlık, tamamlayıcı sağlık ve yabancı sağlık sigortalılarının tedavi giderlerini karşıladı. Böylece, her zaman olduğu gibi bu zor dönemde de sigortalılarımızın yanında olduğumuzu gösterdik.” TSB Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü: “Pandemi riskleri bitmiş değil. Dünya Sağlık Örgütü, özellikle ABD ve Avrupa ülkelerindeki vaka sayılarında artış tespit ettiğini açıkladı ve özellikle uçak yolculukları gibi riskin daha yüksek olduğu durumlarda maske takılması çağrısında bulundu. Sigorta sektörümüz de her türlü belirsizliğe rağmen sigortalılarını destekleyen yaklaşımını sürdürüyor. Covid-19 ile ilgili tedavi giderleri hâlen şirketlerimiz tarafından karşılanıyor.” Benli ayrıca, artan maliyet yükünün bir bölümünün sigorta şirketleri tarafından üstlenildiğini de açıkladı: “Sağlık sigortaları primlerinin belirlenmesinde etkili olan en önemli faktörün medikal enflasyon; diğer bir deyişle hekim ücretleri ile ilaç, tıbbi malzeme fiyatlarındaki artışlar sonucu tanı, teşhis ve tedavi maliyetlerindeki yükselişler olduğu söylenebilir. Öte yandan, asgari ücret artışı ve döviz kuru, çalışan ücretlerini, tıbbi malzeme fiyatlarını etkilediğinden primler üzerinde dolaylı etkiye sahipler.
Buna karşın, salgın sürecinde de görüldüğü gibi, sektörümüz her durumda sigortalılarına destek olmaya devam ediyor ve onların mağdur olmalarını engellemek için artış oranlarından kaynaklanan yükün bir bölümünü üstleniyorlar.” Sigorta sektörünün çalışmalarının ve fedakârlıklarının büyük bir teveccühle karşılandığını belirten TSB Başkanı Atilla Benli, sağlık sigortası ürünlerinin sağladığı koruma ve güvence konusunda farkındalığın her geçen gün arttığını dile getirdi. “Vatandaşlarımızın sektörümüze, ürünlerimize duyduğu güven ve belirsizliklere karşı kendisi, sevdikleri için oluşturduğu koruma kalkanını güçlendirme eğilimi sayesinde önemli sonuçlara ulaşıldı” diyen Benli sağlık sigortalarına ilişkin güncel verileri de açıkladı. Buna göre; Tamamlayıcı Sağlık Sigortalı sayısı 2021 yılının 3. çeyreğinde 2,2 milyon iken, 2022 yılı 3. çeyreğinde 3 milyona yükseldi. 2021 yılının 3. çeyreğinde 1,7 milyar lira olan prim üretimi ise 2022 yılı 3. çeyreği itibarıyla 4,3 milyar liraya çıktı. Özel Sağlık Sigortalı sayısı 2021 yılının 3. çeyreğinde 2,5 milyon iken, 2022 yılı 3. çeyreği itibarıyla 2,6 milyona yükseldi. 2021 yılının 3. çeyreğinde 6,5 milyar lira olan prim üretimi ise 2022 yılı 3. çeyreği itibarıyla 12 milyar liraya çıktı. Tüm bunların yanında sağlık sigortalarında ödenen tazminat tutarı 2021 yılı 3. çeyreğinde 5,5 milyar lira iken 2022 yılı 3. çeyreğinde 10,2 milyar lira oldu.
0 notes
sigorta-sektoru · 2 years
Text
Tumblr media
Atilla Benli: Medikal Enflasyon, Sektörü de Sigortalılarımızı da Etkiledi Sağlık sigortaları primlerindeki artışa ilişkin açıklamalarda bulunan Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Benli: “Medikal enflasyonun %164’e çıkması primleri de etkiledi. Ancak sigorta şirketlerimiz artan maliyet yükünün bir bölümünü karşılayarak sigortalıların yanında olmaya devam ediyor.” Sigorta sektörünü büyütmek, sigortalılar lehine ürünler geliştirmek ve ülke ekonomisine katkı sağlamak hedefleriyle faaliyetlerini yürüten Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) Başkanı Atilla Benli, sağlık sigortaları ve prim artışına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Sigorta şirketlerinin finans sektörünün en önemli oyuncuları arasında yer almasının yanı sıra yüksek risk altına imza atan sektörlerin başında geldiğinin altını çizen TSB Başkanı Benli, kasko ve trafik sigortaları gibi ‘Hayat Dışı Branş’ın bir parçası olan sağlık sigortası ürünlerinde prim hesaplamalarının; hasar frekansı ve tazminat yükünün yanı sıra geçmiş yıllardaki gelişmelere ve muhtemel değişikliklere dayalı varsayımlardan yola çıkılarak oluşturulduğunu hatırlattı. Benli, sigortacılığın, “12 ay boyunca kendisine tazminat üretecek ürünün fiyatını, her gün artan maliyetlere göre adapte etme imkânından uzak olduğunun” altını çizdi. Referans alınan kriterlerde uygulanan değişikliklerin ya da tarifeleri etkileyecek beklenmeyen gelişmelerin ve tıbbi malzemelerin fiyat standardizasyonundaki belirsizliklerin, sigorta şirketlerini, düzenlenen poliçeler açısından öngörülemeyecek maliyetlerle karşı karşıya bıraktığını belirten Atilla Benli şöyle devam etti: “Sigorta şirketleri, özel sağlık sigortasına ilişkin hizmet alım sözleşmelerinde Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından yayımlanan referans tabloyu dikkate alıyorlar. Ocak 2022’de %36,1’lik zam açıklayan TTB, 1 Temmuz 2022’de ikinci kez artış yaparak mevcut zam oranını %36,1’den %87,1’e çıkardı. Böylece maliyetler ve primler arasındaki fark daha da açıldı. 2023 yılına geldiğimizde ise TTB, 1 Ocak’ta katsayıları %41,4 oranında artırdığını duyurdu. Bu katsayı artışıyla birlikte Aralık 2021 tarihine göre medikal enflasyon artış oranı %164’e çıktı. Ocak 2023 yılı aylık enflasyonunun bir önceki ay ile aynı olacağı varsayımıyla aynı dönemde TÜFE artışı ise %67 seviyesinde gerçekleşmiştir. Geleceğe yönelik enflasyon tahminleri için TÜFE’yi takip eden sigorta sektörü, bu artışla beraber büyük bir belirsizliğin ortasında bırakılmış oldu.” Böylece sigorta şirketlerinin tazminat yükünün arttığını ve öngörülebilirliğin olumsuz etkilendiğini belirten TSB Başkanı, tüm bu gelişmelerin primlere de yansıdığını söyledi. Pandemi süreciyle birlikte tüm dünyada yaşanan ‘sağlık krizi’ne de değinen Atilla Benli, sigorta sektörünün bu süreçte elini taşın altına koyduğunu hatırlattı: “Bildiğiniz gibi sektörümüz, teminata dâhil olmayan Covid-19 için prim almamasına rağmen; özel sağlık, tamamlayıcı sağlık ve yabancı sağlık sigortalılarının tedavi giderlerini karşıladı. Böylece, her zaman olduğu gibi bu zor dönemde de sigortalılarımızın yanında olduğumuzu gösterdik.” TSB Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü: “Pandemi riskleri bitmiş değil. Dünya Sağlık Örgütü, özellikle ABD ve Avrupa ülkelerindeki vaka sayılarında artış tespit ettiğini açıkladı ve özellikle uçak yolculukları gibi riskin daha yüksek olduğu durumlarda maske takılması çağrısında bulundu. Sigorta sektörümüz de her türlü belirsizliğe rağmen sigortalılarını destekleyen yaklaşımını sürdürüyor. Covid-19 ile ilgili tedavi giderleri hâlen şirketlerimiz tarafından karşılanıyor.” Benli ayrıca, artan maliyet yükünün bir bölümünün sigorta şirketleri tarafından üstlenildiğini de açıkladı: “Sağlık sigortaları primlerinin belirlenmesinde etkili olan en önemli faktörün medikal enflasyon; diğer bir deyişle hekim ücretleri ile ilaç, tıbbi malzeme fiyatlarındaki artışlar sonucu tanı, teşhis ve tedavi maliyetlerindeki yükselişler olduğu söylenebilir. Öte yandan, asgari ücret artışı ve döviz kuru, çalışan ücretlerini, tıbbi malzeme fiyatlarını etkilediğinden primler üzerinde dolaylı etkiye sahipler.
Buna karşın, salgın sürecinde de görüldüğü gibi, sektörümüz her durumda sigortalılarına destek olmaya devam ediyor ve onların mağdur olmalarını engellemek için artış oranlarından kaynaklanan yükün bir bölümünü üstleniyorlar.” Sigorta sektörünün çalışmalarının ve fedakârlıklarının büyük bir teveccühle karşılandığını belirten TSB Başkanı Atilla Benli, sağlık sigortası ürünlerinin sağladığı koruma ve güvence konusunda farkındalığın her geçen gün arttığını dile getirdi. “Vatandaşlarımızın sektörümüze, ürünlerimize duyduğu güven ve belirsizliklere karşı kendisi, sevdikleri için oluşturduğu koruma kalkanını güçlendirme eğilimi sayesinde önemli sonuçlara ulaşıldı” diyen Benli sağlık sigortalarına ilişkin güncel verileri de açıkladı. Buna göre; Tamamlayıcı Sağlık Sigortalı sayısı 2021 yılının 3. çeyreğinde 2,2 milyon iken, 2022 yılı 3. çeyreğinde 3 milyona yükseldi. 2021 yılının 3. çeyreğinde 1,7 milyar lira olan prim üretimi ise 2022 yılı 3. çeyreği itibarıyla 4,3 milyar liraya çıktı. Özel Sağlık Sigortalı sayısı 2021 yılının 3. çeyreğinde 2,5 milyon iken, 2022 yılı 3. çeyreği itibarıyla 2,6 milyona yükseldi. 2021 yılının 3. çeyreğinde 6,5 milyar lira olan prim üretimi ise 2022 yılı 3. çeyreği itibarıyla 12 milyar liraya çıktı. Tüm bunların yanında sağlık sigortalarında ödenen tazminat tutarı 2021 yılı 3. çeyreğinde 5,5 milyar lira iken 2022 yılı 3. çeyreğinde 10,2 milyar lira oldu.
0 notes
sigorta-haberleri · 2 years
Text
Tumblr media
Atilla Benli: Medikal Enflasyon, Sektörü de Sigortalılarımızı da Etkiledi Sağlık sigortaları primlerindeki artışa ilişkin açıklamalarda bulunan Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Benli: “Medikal enflasyonun %164’e çıkması primleri de etkiledi. Ancak sigorta şirketlerimiz artan maliyet yükünün bir bölümünü karşılayarak sigortalıların yanında olmaya devam ediyor.” Sigorta sektörünü büyütmek, sigortalılar lehine ürünler geliştirmek ve ülke ekonomisine katkı sağlamak hedefleriyle faaliyetlerini yürüten Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) Başkanı Atilla Benli, sağlık sigortaları ve prim artışına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Sigorta şirketlerinin finans sektörünün en önemli oyuncuları arasında yer almasının yanı sıra yüksek risk altına imza atan sektörlerin başında geldiğinin altını çizen TSB Başkanı Benli, kasko ve trafik sigortaları gibi ‘Hayat Dışı Branş’ın bir parçası olan sağlık sigortası ürünlerinde prim hesaplamalarının; hasar frekansı ve tazminat yükünün yanı sıra geçmiş yıllardaki gelişmelere ve muhtemel değişikliklere dayalı varsayımlardan yola çıkılarak oluşturulduğunu hatırlattı. Benli, sigortacılığın, “12 ay boyunca kendisine tazminat üretecek ürünün fiyatını, her gün artan maliyetlere göre adapte etme imkânından uzak olduğunun” altını çizdi. Referans alınan kriterlerde uygulanan değişikliklerin ya da tarifeleri etkileyecek beklenmeyen gelişmelerin ve tıbbi malzemelerin fiyat standardizasyonundaki belirsizliklerin, sigorta şirketlerini, düzenlenen poliçeler açısından öngörülemeyecek maliyetlerle karşı karşıya bıraktığını belirten Atilla Benli şöyle devam etti: “Sigorta şirketleri, özel sağlık sigortasına ilişkin hizmet alım sözleşmelerinde Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından yayımlanan referans tabloyu dikkate alıyorlar. Ocak 2022’de %36,1’lik zam açıklayan TTB, 1 Temmuz 2022’de ikinci kez artış yaparak mevcut zam oranını %36,1’den %87,1’e çıkardı. Böylece maliyetler ve primler arasındaki fark daha da açıldı. 2023 yılına geldiğimizde ise TTB, 1 Ocak’ta katsayıları %41,4 oranında artırdığını duyurdu. Bu katsayı artışıyla birlikte Aralık 2021 tarihine göre medikal enflasyon artış oranı %164’e çıktı. Ocak 2023 yılı aylık enflasyonunun bir önceki ay ile aynı olacağı varsayımıyla aynı dönemde TÜFE artışı ise %67 seviyesinde gerçekleşmiştir. Geleceğe yönelik enflasyon tahminleri için TÜFE’yi takip eden sigorta sektörü, bu artışla beraber büyük bir belirsizliğin ortasında bırakılmış oldu.” Böylece sigorta şirketlerinin tazminat yükünün arttığını ve öngörülebilirliğin olumsuz etkilendiğini belirten TSB Başkanı, tüm bu gelişmelerin primlere de yansıdığını söyledi. Pandemi süreciyle birlikte tüm dünyada yaşanan ‘sağlık krizi’ne de değinen Atilla Benli, sigorta sektörünün bu süreçte elini taşın altına koyduğunu hatırlattı: “Bildiğiniz gibi sektörümüz, teminata dâhil olmayan Covid-19 için prim almamasına rağmen; özel sağlık, tamamlayıcı sağlık ve yabancı sağlık sigortalılarının tedavi giderlerini karşıladı. Böylece, her zaman olduğu gibi bu zor dönemde de sigortalılarımızın yanında olduğumuzu gösterdik.” TSB Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü: “Pandemi riskleri bitmiş değil. Dünya Sağlık Örgütü, özellikle ABD ve Avrupa ülkelerindeki vaka sayılarında artış tespit ettiğini açıkladı ve özellikle uçak yolculukları gibi riskin daha yüksek olduğu durumlarda maske takılması çağrısında bulundu. Sigorta sektörümüz de her türlü belirsizliğe rağmen sigortalılarını destekleyen yaklaşımını sürdürüyor. Covid-19 ile ilgili tedavi giderleri hâlen şirketlerimiz tarafından karşılanıyor.” Benli ayrıca, artan maliyet yükünün bir bölümünün sigorta şirketleri tarafından üstlenildiğini de açıkladı: “Sağlık sigortaları primlerinin belirlenmesinde etkili olan en önemli faktörün medikal enflasyon; diğer bir deyişle hekim ücretleri ile ilaç, tıbbi malzeme fiyatlarındaki artışlar sonucu tanı, teşhis ve tedavi maliyetlerindeki yükselişler olduğu söylenebilir. Öte yandan, asgari ücret artışı ve döviz kuru, çalışan ücretlerini, tıbbi malzeme fiyatlarını etkilediğinden primler üzerinde dolaylı etkiye sahipler.
Buna karşın, salgın sürecinde de görüldüğü gibi, sektörümüz her durumda sigortalılarına destek olmaya devam ediyor ve onların mağdur olmalarını engellemek için artış oranlarından kaynaklanan yükün bir bölümünü üstleniyorlar.” Sigorta sektörünün çalışmalarının ve fedakârlıklarının büyük bir teveccühle karşılandığını belirten TSB Başkanı Atilla Benli, sağlık sigortası ürünlerinin sağladığı koruma ve güvence konusunda farkındalığın her geçen gün arttığını dile getirdi. “Vatandaşlarımızın sektörümüze, ürünlerimize duyduğu güven ve belirsizliklere karşı kendisi, sevdikleri için oluşturduğu koruma kalkanını güçlendirme eğilimi sayesinde önemli sonuçlara ulaşıldı” diyen Benli sağlık sigortalarına ilişkin güncel verileri de açıkladı. Buna göre; Tamamlayıcı Sağlık Sigortalı sayısı 2021 yılının 3. çeyreğinde 2,2 milyon iken, 2022 yılı 3. çeyreğinde 3 milyona yükseldi. 2021 yılının 3. çeyreğinde 1,7 milyar lira olan prim üretimi ise 2022 yılı 3. çeyreği itibarıyla 4,3 milyar liraya çıktı. Özel Sağlık Sigortalı sayısı 2021 yılının 3. çeyreğinde 2,5 milyon iken, 2022 yılı 3. çeyreği itibarıyla 2,6 milyona yükseldi. 2021 yılının 3. çeyreğinde 6,5 milyar lira olan prim üretimi ise 2022 yılı 3. çeyreği itibarıyla 12 milyar liraya çıktı. Tüm bunların yanında sağlık sigortalarında ödenen tazminat tutarı 2021 yılı 3. çeyreğinde 5,5 milyar lira iken 2022 yılı 3. çeyreğinde 10,2 milyar lira oldu.
0 notes
if-haber · 2 years
Text
Tumblr media
Atilla Benli: Medikal Enflasyon, Sektörü de Sigortalılarımızı da Etkiledi Sağlık sigortaları primlerindeki artışa ilişkin açıklamalarda bulunan Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Benli: “Medikal enflasyonun %164’e çıkması primleri de etkiledi. Ancak sigorta şirketlerimiz artan maliyet yükünün bir bölümünü karşılayarak sigortalıların yanında olmaya devam ediyor.” Sigorta sektörünü büyütmek, sigortalılar lehine ürünler geliştirmek ve ülke ekonomisine katkı sağlamak hedefleriyle faaliyetlerini yürüten Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) Başkanı Atilla Benli, sağlık sigortaları ve prim artışına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Sigorta şirketlerinin finans sektörünün en önemli oyuncuları arasında yer almasının yanı sıra yüksek risk altına imza atan sektörlerin başında geldiğinin altını çizen TSB Başkanı Benli, kasko ve trafik sigortaları gibi ‘Hayat Dışı Branş’ın bir parçası olan sağlık sigortası ürünlerinde prim hesaplamalarının; hasar frekansı ve tazminat yükünün yanı sıra geçmiş yıllardaki gelişmelere ve muhtemel değişikliklere dayalı varsayımlardan yola çıkılarak oluşturulduğunu hatırlattı. Benli, sigortacılığın, “12 ay boyunca kendisine tazminat üretecek ürünün fiyatını, her gün artan maliyetlere göre adapte etme imkânından uzak olduğunun” altını çizdi. Referans alınan kriterlerde uygulanan değişikliklerin ya da tarifeleri etkileyecek beklenmeyen gelişmelerin ve tıbbi malzemelerin fiyat standardizasyonundaki belirsizliklerin, sigorta şirketlerini, düzenlenen poliçeler açısından öngörülemeyecek maliyetlerle karşı karşıya bıraktığını belirten Atilla Benli şöyle devam etti: “Sigorta şirketleri, özel sağlık sigortasına ilişkin hizmet alım sözleşmelerinde Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından yayımlanan referans tabloyu dikkate alıyorlar. Ocak 2022’de %36,1’lik zam açıklayan TTB, 1 Temmuz 2022’de ikinci kez artış yaparak mevcut zam oranını %36,1’den %87,1’e çıkardı. Böylece maliyetler ve primler arasındaki fark daha da açıldı. 2023 yılına geldiğimizde ise TTB, 1 Ocak’ta katsayıları %41,4 oranında artırdığını duyurdu. Bu katsayı artışıyla birlikte Aralık 2021 tarihine göre medikal enflasyon artış oranı %164’e çıktı. Ocak 2023 yılı aylık enflasyonunun bir önceki ay ile aynı olacağı varsayımıyla aynı dönemde TÜFE artışı ise %67 seviyesinde gerçekleşmiştir. Geleceğe yönelik enflasyon tahminleri için TÜFE’yi takip eden sigorta sektörü, bu artışla beraber büyük bir belirsizliğin ortasında bırakılmış oldu.” Böylece sigorta şirketlerinin tazminat yükünün arttığını ve öngörülebilirliğin olumsuz etkilendiğini belirten TSB Başkanı, tüm bu gelişmelerin primlere de yansıdığını söyledi. Pandemi süreciyle birlikte tüm dünyada yaşanan ‘sağlık krizi’ne de değinen Atilla Benli, sigorta sektörünün bu süreçte elini taşın altına koyduğunu hatırlattı: “Bildiğiniz gibi sektörümüz, teminata dâhil olmayan Covid-19 için prim almamasına rağmen; özel sağlık, tamamlayıcı sağlık ve yabancı sağlık sigortalılarının tedavi giderlerini karşıladı. Böylece, her zaman olduğu gibi bu zor dönemde de sigortalılarımızın yanında olduğumuzu gösterdik.” TSB Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü: “Pandemi riskleri bitmiş değil. Dünya Sağlık Örgütü, özellikle ABD ve Avrupa ülkelerindeki vaka sayılarında artış tespit ettiğini açıkladı ve özellikle uçak yolculukları gibi riskin daha yüksek olduğu durumlarda maske takılması çağrısında bulundu. Sigorta sektörümüz de her türlü belirsizliğe rağmen sigortalılarını destekleyen yaklaşımını sürdürüyor. Covid-19 ile ilgili tedavi giderleri hâlen şirketlerimiz tarafından karşılanıyor.” Benli ayrıca, artan maliyet yükünün bir bölümünün sigorta şirketleri tarafından üstlenildiğini de açıkladı: “Sağlık sigortaları primlerinin belirlenmesinde etkili olan en önemli faktörün medikal enflasyon; diğer bir deyişle hekim ücretleri ile ilaç, tıbbi malzeme fiyatlarındaki artışlar sonucu tanı, teşhis ve tedavi maliyetlerindeki yükselişler olduğu söylenebilir. Öte yandan, asgari ücret artışı ve döviz kuru, çalışan ücretlerini, tıbbi malzeme fiyatlarını etkilediğinden primler üzerinde dolaylı etkiye sahipler.
Buna karşın, salgın sürecinde de görüldüğü gibi, sektörümüz her durumda sigortalılarına destek olmaya devam ediyor ve onların mağdur olmalarını engellemek için artış oranlarından kaynaklanan yükün bir bölümünü üstleniyorlar.” Sigorta sektörünün çalışmalarının ve fedakârlıklarının büyük bir teveccühle karşılandığını belirten TSB Başkanı Atilla Benli, sağlık sigortası ürünlerinin sağladığı koruma ve güvence konusunda farkındalığın her geçen gün arttığını dile getirdi. “Vatandaşlarımızın sektörümüze, ürünlerimize duyduğu güven ve belirsizliklere karşı kendisi, sevdikleri için oluşturduğu koruma kalkanını güçlendirme eğilimi sayesinde önemli sonuçlara ulaşıldı” diyen Benli sağlık sigortalarına ilişkin güncel verileri de açıkladı. Buna göre; Tamamlayıcı Sağlık Sigortalı sayısı 2021 yılının 3. çeyreğinde 2,2 milyon iken, 2022 yılı 3. çeyreğinde 3 milyona yükseldi. 2021 yılının 3. çeyreğinde 1,7 milyar lira olan prim üretimi ise 2022 yılı 3. çeyreği itibarıyla 4,3 milyar liraya çıktı. Özel Sağlık Sigortalı sayısı 2021 yılının 3. çeyreğinde 2,5 milyon iken, 2022 yılı 3. çeyreği itibarıyla 2,6 milyona yükseldi. 2021 yılının 3. çeyreğinde 6,5 milyar lira olan prim üretimi ise 2022 yılı 3. çeyreği itibarıyla 12 milyar liraya çıktı. Tüm bunların yanında sağlık sigortalarında ödenen tazminat tutarı 2021 yılı 3. çeyreğinde 5,5 milyar lira iken 2022 yılı 3. çeyreğinde 10,2 milyar lira oldu.
0 notes
gazetehaberi · 2 years
Text
Türkiye Sigorta Kapsamlı Acil Sağlık Güvencesi Sunuyor
0 notes
listemakale · 2 years
Text
Türkiye Sigorta Kapsamlı Acil Sağlık Güvencesi Sunuyor
Türkiye Sigorta Kapsamlı Acil Sağlık Güvencesi Sunuyor
Türkiye Sigorta, sağlık alanındaki güvencelerine bir yenisini daha ekledi.  Acente satış kanalına özel olarak hazırlanan Kapsamlı Acil Sağlık Sigortası ile trafik kazası sonucu yaralanmalardan kalp krizine, elektrik çarpmasından suda boğulmaya kadar teminat kapsamındaki acil durumlarda oluşabilecek tedavi masraflarını ve çok daha fazlasını güvencesi altına alıyor.    Günlük yaşamda her an insan…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
habergecesi · 2 years
Text
Türkiye Sigorta Kapsamlı Acil Sağlık Güvencesi Sunuyor
Türkiye Sigorta Kapsamlı Acil Sağlık Güvencesi Sunuyor
Türkiye Sigorta, sağlık alanındaki güvencelerine bir yenisini daha ekledi.  Acente satış kanalına özel olarak hazırlanan Kapsamlı Acil Sağlık Sigortası ile trafik kazası sonucu yaralanmalardan kalp krizine, elektrik çarpmasından suda boğulmaya kadar teminat kapsamındaki acil durumlarda oluşabilecek tedavi masraflarını ve çok daha fazlasını güvencesi altına alıyor.    Günlük yaşamda her an insan…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
kadinruhu · 2 years
Text
Türkiye Sigorta Kapsamlı Acil Sağlık Güvencesi Sunuyor
Türkiye Sigorta Kapsamlı Acil Sağlık Güvencesi Sunuyor
Türkiye Sigorta, sağlık alanındaki güvencelerine bir yenisini daha ekledi.  Acente satış kanalına özel olarak hazırlanan Kapsamlı Acil Sağlık Sigortası ile trafik kazası sonucu yaralanmalardan kalp krizine, elektrik çarpmasından suda boğulmaya kadar teminat kapsamındaki acil durumlarda oluşabilecek tedavi masraflarını ve çok daha fazlasını güvencesi altına alıyor.    Günlük yaşamda her an insan…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
cozumavukatlik · 1 year
Text
Zorunlu Koltuk Sigortası Tazminatı Nedir?
Tumblr media
Gelişen çevre ve şartlar neticesinde yolcu oldukça gelişmiştir. Türkiye de ise yolcu taşımacılığını nüfus çoğunluğu kullanmaktadır. Bu durum ise can ve mal kayıplarını teminat altına almayı gerektirmiştir.
2003 yılından önce Karayolları Trafik Kanununun ilgili maddelerinde göre tek bir sigorta türü olan Mali Sorumluluk-Trafik Sigortası bulunmaktaydı. Daha sonraki yıllarda yolcu taşıyıcı otobüs vb. işletmecilere ‘Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası’ yaptırma zorunluluğu getirilmiştir. 2003 yılında yürürlüğü giren Karayolları Trafik Kanunu ile de Karayolu Yolcu Taşımacılığı Mali Sorumluluk Sigortası adı ile yolcular için sigorta sayısı üçe çıkarılmıştır.
Gerekli tüm yetki belgelerine sahip olan taşıtların Koltuk Sigortası yaptırmaları zorunlu kılınmıştır. Zorunlu ferdi kaza sigortası ‘can sigortası’ türüne girmektedir.  Hesaplanacak tutara göre verilmemektedir. Sigorta poliçesinde belirlenen miktar olup, o miktar verilmektedir.
Hazine Müsteşarlığı tarafından 2010/8 numaralı 01.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren genelgesine göre yolcu taşımacılığı yapan gerçek ve tüzel kişilere verilen yetki belgelerinden:
Otobüs ile uluslararası ve şehirler arası tarifeli yolcu taşımacılığı ile ilgili verilen (B1)
Otobüs ile uluslararası ve şehirler arası tarifesiz yolcu taşımacılığı ile ilgili verilen (B2)
Otobüs ile şehirler arası tarifeli yolcu taşımacılığı ile ilgili verilen (D1)
Otobüs ile yurtiçin tarifesiz yolcu taşımacılığı ile ilgili verilen (D2)
Otomobil ile şehirler arası yolcu taşımacılığı ile ilgili verilen (A1)
Otomobil ile uluslararası yolcu taşımacılığı ile ilgili verilen (A2) belgesine sahip olanlar Ferdi Kaza Sigortası yaptırmak zorundadır.
Genelge ile yapılan güncelleme de aynı şehir sınırları içerisinde yolcu taşıyanlar ile 100 kilometreye kadar şehirlerarası yolcu taşıyanlar kapsam dışındadır. Bu yolcu taşımacıları için (Y) Yetki Belgesi ve Güzergah İzin Belgesi sahipleri Ferdi Kaza Sigortası yaptırmak zorunda değildirler. (Y) türü yetki belgelerinin yerine verilmesi kararlaştırılan (D4) türü yetki belgesi de 01.11.2011 tarihinden itibaren kapsam dışıdır.
Otobüs ile uluslararası ve şehirler arasında kendi personeli için yol alan araçlara verilen (B3) ve (D3) yetki belgeleri de kapsam dışıdır.
Koltuk Ferdi Sigortası Nedir?
Zorunlu koltuk ferdi sigortası, yurtiçin veya yurtdışı yolcu taşımacılığını kapsamaktadır. Araçta bulunan yolcuları, sürücüleri ve yardımcılarını, seyahatin başlamasından bitişine kadar her türlü kazaları teminat altına almaktadır.
Zorunlu koltuk ferdi sigortası Türkiye de, gerekli yetki belgelerine sahip tüm araçlarda zorunlu kılınmıştır. Bu zorunlu sigorta, son fiyat güncellemesini 2014 yılında almıştır. 2014 yılından bu yana; sakatlanma ve ölüm durumları için 175.000 TL; sürücü, sürücü yardımcıları ve yolcuların sağlık giderleri için 175.000 TL olarak kalmıştır.
0 notes