#türk deniz kuvvetleri
Explore tagged Tumblr posts
Text
🇹🇷⚓️ Turkish Navy - Naval Commando
#military#army#naval commando#turkish navy#turkishnavy#turkish armed forces#Turkish soldier#TCG Anadolu#navy ship#battleship#msb#tsk#Turkish Naval Forces#Türkiye#türk askeri#Türk Deniz Kuvvetleri#Deniz Komando#saskomando#SAS#satkomando
19 notes
·
View notes
Text
Mustafa Varank'ın Harbiye Mezunları Üzerine Açıklamaları ve Deniz Yücel'in Tepkisi
(ANKARA) – Ak Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank, Harbiyelilerin mezuniyet töreninde sarf ettiği “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı ile ilgili dikkat çekici ifadelerde bulundu. Varank, “15 Temmuz’da 251 vatan evladını şehit eden ve ihraç edilen 150 general de Harbiye mezunuydu” diyerek, bu durumu eleştirdi. Bu sözlere yönelik olarak, CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel sert bir tepki…
#15 Temmuz#Cumhuriyet#Deniz Yücel#Fetö#Harbiye#mustafa kemal atatürk#Mustafa Varank#siyasi tartışmalar#Türk Silahlı Kuvvetleri#Türkiye
0 notes
Text
CHP'li Bağcıoğlu'ndan Askeri Sağlık Sistemi Açıklaması
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu’ndan Sağlık Sistemi Açıklaması CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Lübnan’dan Türk vatandaşlarının tahliyesi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bu tahliye harekâtının, askeri sağlık sistemindeki büyük bir zafiyeti ortaya koyduğunu belirten Bağcıoğlu, askeri sağlık hizmetlerinin yeniden tesis edilmesinin acil bir gereklilik olduğunu…
#askeri sağlık sistemi#chp#deniz harekâtı#GATA#kritik uzmanlık alanları#Lübnan tahliyesi#Sağlık Hizmetleri#tıbbi müdahale#Türk Silahlı Kuvvetleri#Yankı Bağcıoğlu
0 notes
Text
“Preveze Zaferi, Akdeniz'i bir Türk gölü haline getirmiştir”
Altınova Belediye Başkanı Dr. Metin Oral, Preveze Deniz Zaferi’nin 485’inci Yıl Dönümü ve Deniz Kuvvetleri Günü Kutladı. Müttefik Haçlı Donanmasını yendi Başkan Oral, “Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa komutasındaki Türk donanması, 27 Eylül 1538’de kendisinden çok daha güçlü Cenevizli Amiral Andrea Doria komutasındaki müttefik Haçlı Donanmasını yenerek büyük bir zafere imza atmış,…
View On WordPress
#Altınova#Barbaros Hayrettin Paşa#Belediye Başkanı#Metin Oral#Preveze Deniz Zaferi#Türk Silahlı Kuvvetleri#Tersaneler#TSK#Yalova
0 notes
Text
🔵GÖKBEY Helikopterleri'nden 1500 saatlik uçuş
🔸TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu: "TUSAŞ tarafından geliştirilen GÖKBEY Helikopterleri, üretilen 4 adet prototip ile toplam 1500 saatin üzerinde uçuş yaparak kalifikasyon testlerini tamamlamıştır."
🔴Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na 57 adet GÖKBEY Helikopteri teslim edilecek
🔸Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan:
"Seri üretim sözleşmesi kapsamındaki 2 adet helikopterin teslimatı bu yıl sonunda yapılacak. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na 7 adet, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na 4 adet, Jandarma Genel Komutanlığı'na 3 adet, Emniyet Müdürlüğü'ne 3 adet, Sahil Güvenlik Komutanlığı'na 3 adet olmak üzere toplamda 20 adet GÖKBEY Helikopteri'nin teslimatı 2026 yılı içerisinde tamamlanacak.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı için ilave 57 adet GÖKBEY'in seri üretimine yönelik planlamalar ise devam ediyor."
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii
35 notes
·
View notes
Text
Çanakkale'de bir üniversite gömdük biz.. Dünya tarihinin en kahraman ve kanlı muharebelerine sahne olan Çanakkale Savaşları'nda, yeni kurulmakta olan birliklerin subay ihtiyacı İstanbul'daki üniversite ile Anadolu'daki liselerden karşılandı. Seferberlik başlangıcında ilk silah altına alınanların üniversite ve medrese öğrencileri olması nedeniyle, Çanakkale Savaşı için "Subaylar Savaşı" da denildi. Çanakkale Savaşı'nda 100 binden fazla okumuş ve aydın insan kaybedildi, bu kaybın olumsuz etkileri Türk İstiklal Harbi'nde ve Cumhuriyet Türkiye'sinde görüldü. Mustafa Kemal Atatürk bu kaybı şöyle ifade etmiştir: 'Biz Çanakkale'de bir dar-ül fünün (üniversite) gömdük' Savaşta yüz binden fazla okumuş ve aydın Türk kaybedildi. Atatürk, bu durumu "Biz, Çanakkale’de bir Dar-ülfünun (Üniversite) gömdük" diye anlatmıştır. Atatürk, ayrıca Çanakkale'yi şeyle özetlemiştir: Balkan harbinde alnımıza sürülen lekeyi Çanakkale’de temizleyebildik... Galatasaray'dan 5 mezun 1912’de 60 mezun veren Galatasaray Lisesi, 1915 yılında 18, 1916’da 4 ve 1917’de 5 öğrencisini mezun edebildi. Çanakkale’ye gönüllü olarak gitmek üzere başvuran İstanbul Lisesi öğrencileri, 13 Mayıs 1915’te Arıburnu’na sevk edilen ikinci tümene katıldılar. Lise öğrencilerinin kolunda sarı kurdele bağlıydı. 19 Mayıs Taarruzu’nda, “hedef olmamaları” için bu kurdeleleri çıkarmaları emredilmişti onlara... Ama sadece İstanbul Lisesi bu taarruzda 50 öğrencisini kaybetti. Yoklama: Şehit Bu haber duyulunca okuldaki öğrenciler, okulun kapılarını ve pervazlarını siyaha boyadılar ve Çanakkale Zaferi'nden sonra okulda yapılan yoklamada şehitlerin ismi okunduğunda “Şehit... Cennet-i Âlâ’da!” diye bağırdılar. Vefa Lisesi ve Çapa Erkek Öğretmen Okulu da bu yıllarda Çanakkale Savaşı’na katılan ve şehit düşen öğrencileri nedeniyle mezun verememişti. 1916-1917 öğretim yılında Balıkesir Lisesi, Çanakkale Savaşları’nda 94 şehit verdi. Balıkesir Erkek Muallim Mektebi’nden de büyük miktarda öğrenci harbe dâhil oldu ve bu okul, 1914-1918 yılları arasında yalnızca 2 mezun verebildi. Balıkesir’de yayınlanan Karesi Gazetesi’nin o günlerde verdiği bir habere göre, babaları Balkan Savaşı’nda şehit düşen ve Edirne Lisesi’nden Balıkesir Lisesi’ne yatılı olarak nakledilen 25 izci öğrencinin tamamı gönüllü olarak Çanakkale’ye gitmiş ve orada şehit olmuştu. Sivas mezun veremedi 17 yaşındaki öğrencilerini cepheye gönderen Sivas Lisesi’nde öğrenciler okuldan ayrılırken, hocalarına hitaben tahtalara; “Hocam biz Çanakkale’ye gidiyoruz. Hakkınızı helal edin.” diye yazdılar. Savaşa giden öğrencilerin geri dönmemesi nedeniyle 1915’te Sivas Lisesi’nde hiç mezun verilmedi. Edirne Lisesi’nin öğretmen ve öğrencileri de harbe katılmıştı, onlar da geri dönemedi. 1911’de 64 öğrencisini mezun eden Kastamonu Abdurrahman Paşa Lisesi 1916- 1917’de cepheye gidenler nedeniyle hiç mezun veremedi. Trabzon, Erzurum ve Konya Gazi liselerinde de durum bundan farksızdı. Bu savaş “Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı” türküsündeki gibi ülkeye “gençliğim eyvah” dedirtti ama o öğrencilerin cesaret aşılayan mücadelesi hem Çanakkale’den zaferle dönenlerin hem de sonraki kuşakların vatanı müdafaa kararlılığını artırdı. 100 binden fazla aydını kaybettik - Çanakkale muharebelerine Türkler 310 bin, İngilizler 460 bin (yabancı kaynaklara göre 410 bin), Fransızlar 79 bin kişilik kuvvetlerle katıldı. - Bu muharebelerde İtilaf kuvvetleri, Türk kaynaklarına göre toplam 180 bin (İngilizler 155 bin, Fransızlar 25 bin), yabancı kaynaklara göre de toplam 252 bin (İngilizler 205 bin, Fransızlar 47 bin) zayiat verdi. Türkler ise kara muharebelerinde 57.084, deniz muharebelerinde 179, toplam 57.263'ü şehit, geri kalanı yaralı, esir ve kayıp olmak üzere 211 bin kayıp verdi. - İstanbul’un elden çıkma korkusu silindi. - 18 Mart Deniz Zaferi, Gelibolu Yarımadası’nda cereyan eden kara muharebelerinde, Türk askeri için büyük bir moral kaynağı oldu. - Çanakkale Zaferinin Türk ulusuna en büyük armağanı, Mustafa Kemal Atatürk’ü ve onun askerî dehasını ortaya çıkardı. - İtilaf devletlerinin planı boşa çıktı, savaşın en az iki yıl daha uzamasına neden oldu. Çanakkale savaşlarında 100 binden fazla okumuş ve aydın Türk kaybedildi, bu kaybın olumsuz etkileri Türk İstiklal Harbi’nde ve Cumhuriyet Türkiyesi’nde görüldü. Mustafa Kemal Atatürk bu durumu şöyle ifade etmiştir: "Biz Çanakkale’de bir Dar-ülfünun (Üniversite) gömdük."
youtube
16 notes
·
View notes
Text
Kıbrıs Barış Harekatının 49.Yıldönümü Kutlu Olsun
Kıbrıs Barış Harekatı 20 Temmuz 1974 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türk Silahlı Kuvvetleri nin Garanti Anlaşması'nın III maddesine istinaden gerçekleştirdiği askeri harekatın adıdır 14 Ağustos günü başlatılan ikinci harekatla Kuzey Lefkoşa da dahil olmak üzere adanın yüzde 37 sinin Türk kontrolüne geçmesiyle sonuçlandı
Yunan Temyiz Mahkemesi cuntacılar hakkındaki dava sonunda 21 Mart 1979 günü 2558/79 sayılı şu kararı verdi
Zürih ve Londra antlaşmalarına göre Kıbrıs a yapılan Türk askeri müdahalesi yasaldır Türkiye yükümlülüklerini yerine getirme hakkı olan garantör devletlerden biridir Esas suçlular darbeyi hazırlayan ve icra eden ve bu suretle de bu müdahalenin koşullarını hazırlayan Yunan subaylarıdır
Kıbrıs Barış Harekatında Türk Silahlı Kuvvetleri nden 415 Kara 65 Deniz 5 Hava 13 Jandarma olmak üzere toplam 498 Türk askeri şehit olmuş ve 1200 de yaralanmıştır Kıbrıs Türk lerinden 70 Kıbrıslı Mücahit ve 270 Kıbrıs Türk ü şehit olmuş 1000 Kıbrıslı Türk de yaralanmıştır Şehit ve gazilerimizi şükranla anıyoruz Ruhları şad mekanları Cennet olsun
1975 yılında Kıbrıs Türk Federe Devleti 15 Kasım 1983 te ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmuştur Kutlu olsun.Daim olsun inşallah.
16 notes
·
View notes
Text
Dünyanın ilk SİHA gemisi TCG Anadolu, bugün Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine girdi.
Hayırlı olsun.
Dünyanın "ilk SİHA gemisi"nin özelliklerinden bahsedelim:
▪️Silah sistemleri, savaş yönetim sistemi, elektronik harp sistemleri ve çok daha fazlası
▪️231 m. uzunluğa ve 32 m. genişliğe sahip
▪️Ekonomik sürati ile tam yükte en az 9 bin deniz mili seyir siasına sahip
▪️Her biri 1 tank taşıyan 4 mekanize çıkarma gemisi girebiliyor.
▪️Gemi, araç güvertelerinde 13 tank, 27 zırhlı amfibi hücum aracı (ZAHA), 6 zırhlı personel taşıyıcı, 33 muhtelif araç, 15 römork olmak üzere toplamda 94 araç taşıyabiliyor.
▪️Uçuş güvertesinde 10 helikopter veya 11 adet SİHA konuşlandırılabilecek, hangarda ise 19 helikopter veya 30 SİHA taşınabilecek.
▪️1223 personele ev sahipliği yapacak.
▪️Tam teşekküllü hastane imkanı ve 2 ameliyathane de bulunuyor.
19 notes
·
View notes
Text
Elbistan Tarihi
Elbistan Şehri Nerededir?
Elbistan etrafı yüksek dağlar ile çevrilidir. Ceyhan nehri ise elbistan şehrine ayrı bir güzellik katmaktadır. Deniz seviyesin yüksek ve kırsal iklim şartlarına sahib olan bir yerleşim alanıdır. Elbistan türkiyenin 4.cü büyük ovasıdır; Geniş arazi ve bereketli toprağa sahiptir. Tarih boyuncada medeniyet ve kavimlerin yerleşim için sahip olacakları en ideal merkez olmuştur. Elbistan'a hükmetmek doğu, batı, kuzey ve güneye hükmek gibidir. Bundon dolayı tarihte elbistan ovası savaş alanı olarak ve farklı medeniyetlerin sahip olmak için yağmalayıp, yakıp yıktığı bir şehirdir. Elbistan'da günümüze kadar gelen tarihi eser çok azdır ve tarih önceside ��ehir yerle bir olup battığı için yaşayan medeniyetlerin eserleri bulunmamaktadır. Höyükler ve tümülüsler vardır. Elbistan şehrini en yakın tarih olarak anlatan ve en büyük savaşı yaşayan sultan baybars ve moğollar ile yapılan savaştır.
Elbistan'da Yaşayan Medeniyetler ve Elbistan Tarihi
Türk Tarih Kurumu tarafından bölgede 1948 yılında yapılan kazılarda çıkan tarihi değerler göstermiştir ki, Elbistan'ın tarihi M.Ö.4000'lere kadar uzanmaktadır. Bölge sırasıyla Hititler, Akadlar, Sümerler, Asuriler, Persler, Makedonyalılar, Romalılar, Bizanslılar, Araplar, Selçuklular, Memlüklüler, Moğollar, Dulkadirliler(Dulkadiroğulları), Osmanlılar hakimiyetlerini sürdürmüşlerdir. Ayrıca Elbistan ovasının Orta ve Batı Anadolu'nun geçiş alanı olması sebebiyle birçok orduların güzergâhı haline gelmiştir. Bu durum bölgenin yıkımının fazlalaşmasına sebep olmuştur.
Hititler, Elbistan Ovasında kurduğu muhteşem şehirlerin harabelerine Hüyükler (Höyük), Timilüsler ve Menhirler(mezarlar) olarak şahit olmaktayız. Bu yerlerde yapılan kazı çalışmaları Elbistan ve çevresinin Hitit tarihinde önemli bir yeri olduğu anlaşılmaktadır. M.Ö. dönemlere ait en büyük eser bırakanların başında Makedonyalılar ve Romalılar gelmektedir. Daha sonra Doğu Roma (Bizans) dediğimiz devletin hegemonyası sürmüştür. Yine bu dönemlerde bugünkü Elbistan'ın kuzeyinde eski Karaelbistan ile Hasankendi köyleri arasındaki düzlükte kurulu olan Elbistan, M.S. 587 ve 27 Kasım 1114 yıllarında birbirinden şiddetli depremlerle tamamen yıkılmıştır. Bunun sonucu halk yeni yerleşme alanı olarak bugünkü Şardağı eteklerini seçmiştir.
İslam Uygarlıkları döneminde de, Elbistan Arapların çok sayıda istilalarına maruz kalmıştır. Elbistan'ın etrafı 3000 metreye varan yüksek dağlarla çevrili olması ve her taraftan geçilmezi gayet zor olan derin, uzun geçitler ve boğazlarla kapalı bulunması, burayı doğal bir kale özelliği oluşmasına sebep verdiğinden, aynı zamanda da birçok isyanların merkezi haline gelmiştir.
Daha sonra Orta Asya'dan ve Orta Doğudan gelen Türkmenlerin akınlarına maruz kalmıştır. (1018-1029) Elbistan, Bizanslılar ile Türkler arasında birçok büyük savaşlara sahne olmuştur. 1085 Yılında bu yöreye gelen Emir Buldacı komutasında ki Türk ve Müslüman birlikler, bölgeyi ele geçirmişlerdir. Birinci Haçlı seferi sırasında 1097 yılında Elbistan'a gelen Pierre D'aulps (Piyer Dalpus) isimli şövalyenin komutasındaki Haçlı ordusunun eline geçmiştir. Bu nedenledir ki Haçlı kuvvetleri karşısında Anadolu Selçuklu, ve Danişmendlilerin ittifakı coğrafyada kendini gösterir. Elbistan bu üç kuvvet arasında sık sık el değiştirir. Haçlıların bölgeden gitmesinden sonra Danişmendli Yağıbasan ve Selçuklu II. Kılıç Arslan arasında defalarca el değiştirmiştir.
1201 'de Anadolu Selçuklu Devletinin Hükümdarı Süleyman Şah, kardeşi Mugiseddin Tuğrul Şah'ın elinden alarak doğrudan doğruya merkeze bağlı vilayet yapmıştır. Elbistan uzun süre Konya'dan gönderilen valiler tarafından yönetilmiştir. Bölgede cereyan eden en önemli olaylardan bir tanesi de Memluk Sultanı Malik al Zahir Baybars ile Moğullar arasında 15 Nisan 1277 yılında Kalfa çayırında yapılan savaştır. Moğullar Anadolu'da ilk kez ciddi bir yenilgi almışlardır. Bunun üzerine Moğollar başta Elbistan olmak üzere çok sayıda Müslüman Türkmeni kılıçtan geçirmişlerdir.
1337 yılında Haşan Dulkadır Bey'in oğlu Zeyneddin Ahmet Karaca Bey tarafından Dulkadır Beyliği kuruldu. Bu devlet 185 yıl hüküm sürdü. Elbistan bu devlete 130 yıl başkentlik yaptı. Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim döneminde Turnadağ Muharebesi (1515) ile Osmanlı İmparatorluğuna katıldı. 1522 yılında Maraş bölgesi, özel yönetiminden ayrılır, sancak haline gelir ve Elbistan da Maraş'ın kazası haline gelir. Evliya Çelebi'nin Seyahatnâme'sinde bölge hakkında bilgiler verir: "Bu dağlar ve beldelerde hep Türkmenler otururlar. Lisanları (kendileri gibi) Buhara illerinden gelmedir. Bütün Türkler on iki çeşit lisan üzere konuşurlar."
1864 tarihinde, (Abdülaziz döneminde) Halep Vilayeti kurulunca, Maraş kazaya dönüşürken, Elbistan ve köy çevresi eski önemini kaybetmiştir. 1871 yılında da Elbistan'da ilk kez belediye teşkilatı kurulmuştu. I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı'nın Halep'i kaybetmesiyle, Halep Vilayeti'ne bağlılık sona ermişti.
2 notes
·
View notes
Text
Türk Silahlı Kuvvetleri TSK Yapısı
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Türkiye Cumhuriyeti’nin askerî savunmasını sağlayan en üst düzey kurumdur ve kara, deniz ve hava kuvvetlerinden oluşur. Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı olan TSK, ulusal güvenliği koruma, dış tehditlere karşı savunma ve gerektiğinde ülke dışında operasyon yürütme sorumluluğuna sahiptir. TSK’nın Yapısı: Kara Kuvvetleri (KKK): Kara Kuvvetleri, TSK’nın en eski ve en…
0 notes
Text
🇹🇷 Turkish Naval Forces - TCG İstanbul Frigate
#military#turkish army#army#aircraft#air force#fighter jet#aviation#plane#fighter plane#turkishnavy#turkish navy#turkiye#turkish#türk deniz kuvvetleri#türk askeri#türk silahlı kuvvetleri#milli savunma bakanlığı#savunma sanayi#defence industry#navy#marines#frigate#tcg istanbul#battleship#phtography
14 notes
·
View notes
Text
Gölcük'te 30 Ağustos Zafer Bayramı coşkusu
https://pazaryerigundem.com/haber/186984/golcukte-30-agustos-zafer-bayrami-coskusu/
Gölcük'te 30 Ağustos Zafer Bayramı coşkusu
Gölcük’te 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 102. yıl dönümü, düzenlenen törende coşku ile kutlandı.
KOCAELİ (İGFA) – Kurtuluş Savaşı’nı zaferle taçlandıran, Anadolu’nun ebedi Türk yurdu olarak bir kez daha tescillediği, kahramanlık destanlarıyla dolu 30 Ağustos Zaferi’nin 10. yıl dönümü, Gölcük’te tören ve fener alayı eşliğinde coşku ile kutlandı. Anıtpark’ta düzenlenen tören, Kaymakamlık, Donanma ve Gölcük Belediyesi çelenklerinin Atatürk Anıtı’na sunulmasıyla başladı. Donanma Bandosu eşliğinde Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından “Çelenk Sunma Töreni” sona erdi.
TÖRENE GENİŞ KATILIM SAĞLANDI
Törene; Gölcük Kaymakamı Müfit Gültekin, Gölcük Deniz Ana Üs ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Yücel Korkut, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, Gölcük Cumhuriyet Başsavcı Vekili Sümeyye Turan Çelik, askeri erkan, siyasi parti ilçe başkanları ve yönetimleri, STK ve Dernek Başkanları ile vatandaşlar katıldı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN 30 AĞUSTOS MESAJI OKUNDU
30 Ağustos Zafer Bayramı kutlama programı daha sonrasında Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi üzerinde düzenlenen tören ile devam etti. Tören Gölcük Kaymakamı Müfit Gültekin, Gölcük Deniz Ana Üs ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Yücel Korkut, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer’in katılımcıları selamlaması ile başladı. İlçe protokolünün yerlerini almasını ardından tören 1 dakikalık saygı duruşu ve Donanma Bandosu eşliğinde İstiklal Marşı’nın okunması ile devam etti.
ÖĞRENCİLER ŞİİR OKUDU
Tören daha sonrasında günün anlam ve önemini anlatan şiirlerin okunarak, Türk Silahlı Kuvvetleri adına konuşmaların yapılması ile davam etti. Konuşmaların ardından tören Gölcük Belediyesi Halk Oyunları ekibi yöresel halk oyunlarını sergilemesiyle devam etti. Tören; Donanma Komutanlığı Tören Bölüğü, Gaziler, Gölcük Belediyesi, Gölcük Emniyet Müdürlüğü, Jandarma Komutanlığı ve GESOTİM araçları ve Donanma Komutanlığı Askeri bandonun geçit töreni ile sona erdi.
FENER ALAYI 30 AĞUSTOS COŞKUSU İLE GÖLCÜK’Ü AYDINLATTI
30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları kapsamında Kavaklı’da bulunan Gölcük Belediyesi Kongre Sarayı önünden Anıtpark’a doğru fener alayı yürüyüşü düzenlendi. İzcilerin ellerindeki fenerler ve meşaleleri ile Gölcük caddelerini aydınlattığı yürüyüş, marşlar eşliğinde Anıtpark’a ulaştı. Burada katılan tüm vatandaşlara teşekkür eden Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, “Milletimizin bağımsızlık inancını, hür yaşama kararlılığını tüm dünyaya ilan ettiği kutlu zaferimizin, 102.yıl dönümünü birlik ve beraberlik içinde kutlamanın büyük mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz” dedi.
TÜRK MİLLETİNİN BAĞIMSIZLIĞININ TÜM DÜNYA’YA İSPATI
Başkan Sezer, “Milletimizin makûs kaderini değiştiren Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi Zaferleri ile Türk Milleti, hiçbir şekilde vatanın bütünlüğünden, bağımsızlık ve hürriyetinden ödün vermeyeceğini, milli birlik ve beraberlik şuuru içinde sonsuza kadar, hür ve onurlu bir şekilde yaşayacağını, bütün dünyaya ispat etmiştir. Bu duygu ve düşüncelerle; Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kahraman mensuplarının ve bütün hemşehrilerimin, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü’nü en içten duygularımla kutluyorum. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kurtuluş mücadelemizin kahramanlarını, şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla yad ediyorum” diye konuştu.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Lübnan'dan Türkiye'ye Tahliye Süreci Başladı
Lübnan’dan Türkiye’ye Tahliyeler Başladı Dışişleri ve Milli Savunma Bakanlıklarının koordinasyonu ile İsrail’in saldırıları neticesinde Lübnan’da mahsur kalan Türk vatandaşlarının tahliyesi için Türk Deniz Kuvvetleri devreye girdi. Dün, Deniz Kuvvetlerine ait iki gemi Lübnan’a yola çıkarak, tahliye işlemlerini gerçekleştirmek üzere bölgeye ulaştı. Amfibi gemilerden TCG Bayraktar’ın ardından, 377…
#İsrail saldırıları#Beyrut#Deniz Kuvvetleri#güvenlik durumu#Goncagül Udigwe#Lübnan#Mersin limanı#Orhan Havar#Sancaktar#Savaş#Türk vatandaşları#türkiye#tahliye#TCG Bayraktar#zor koşullar
0 notes
Text
“Preveze Zaferi, Akdeniz'i bir Türk gölü haline getirmiştir”
Dr. Metin Oral, Preveze Deniz Zaferi’nin 486’ıncı Yıl Dönümü ve Deniz Kuvvetleri Günü Kutladı. Müttefik Haçlı Donanmasını yendi Oral, “Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa komutasındaki Türk donanması, 27 Eylül 1538’de kendisinden çok daha güçlü Cenevizli Amiral AndreaDoria komutasındaki müttefik Haçlı Donanmasını yenerek büyük bir zafere imza atmış, Akdeniz’i bir Türk gölü haline…
0 notes
Text
TCG Işın Gemisi Komutanı Kırcı Vali Soytürk’ü Ziyaret Etti
30 Ağustos Zafer Bayramı kapsamında, Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na ait TCG Işın Gemisi, Süleymanpaşa Ceyport Limanında, 30 Ağustos günü 10:00-17:00 saatleri arasında vatandaşlarımızın ziyaretine açılacaktır. Bu kapsamda TCG Işın Gemisi Komutanı Fazıl Erdem Kırcı, Gemi 2. Komutanı Ulaş Cesur ve Gemi Kıdemli Astsubayı Tuncer Ülkü, Valimiz Sayın Recep Soytürk’ü makamında ziyaret etti. Vali…
0 notes
Text
Fransa daki olaylardan kendimize nasıl bir sonuç çıkarabiliriz? Fikirlerinizi merak ettiğimden soruyorum.... Üzerine düşünülmesini istediğim Konular:( benim atladığım sizin aklınıza gelenler olursa yazın lütfen) -sığınmacılar ( yıllar yıllar önce ABD nin Irak çıkarması sırasında oluşacak insan göçünün Avrupa'ya ulaşmaması adına Türkiye nin göçmenler ülkesi yapılabileceği gündeme gelmişti yaşadığımız süreç bu tezi doğruluyor mu? -Dış politikada, ABD ile silahlandırılan ÖSO ile İdlib de toplanan cihatçı gurupların, olası bir Türkiye-Suriye yakınlaşmasında tavrı nasıl olur? (İstiklal caddesi bombacısının kardeşinin ve erkek arkadaşının ÖSO ya kayıtlı olduğu ortaya çıktı, yukarıdaki soruyu değerlendirirken Kuzey Suriye de kokteyl örgütlerin dayanışmasından bahsedebilir miyiz? ve Suriye mevcut yasal rejimi ile oluşturulacak işbirliği ile Suriye'nin kuzeyinde, tıpkı Irak'ın kuzeyinde yapılan gibi bir oluşumu engelleyebileceğini düşünüyor musunuz? ) -Yine dış politikadan devam edersek, mavi vatan için Libya ile yapılan deniz sahası anlaşması Libya'daki yönetimin el değiştirmesi nedeniyle yürürlükten kaldırıldı, Sisi ile yakınlaşılması doğrumudur? ( biliyorsunuz bu mavi vatan projesini deniz kuvvetleri komutanları ele aldıktan kısa süre sonra, Balyoz, ergenekon vb kumpas davalarla ordudan uzaklaştırılmış, doğu akdenizdeki ticari işbirlikleri kurulduktan sonra geç kalınmış şekilde duruma müdahale etmeye çalışmıştık) -Nüfus demografinin değişmesi, özellikle Pakistan ve Afganistandan gelen göçmenlerin ''Laik Cumhuriyet'' içinde ''sosyal alanlarımızda'' yaşayabilme kabiliyeti -Bir kıvılcımla etnik ayrışma sokakları tetikleyebileceği varsayımı doğru mudur? ( Fransa daki saldırıyı yapan fransız, sokakta Türk ve Kürt guruplar çatışıyor) -Ekonomik krizlerin, toplum üzerinde gerilim hattı oluşturduğu söylenebilir mi? -Muhalefetin sokağa çıkarılmak istenmesi (sizce iktidar 2. gezi parkı ister mi? -Laik- Anti laik, Cumhuriyetçi-Şeriat yanlısı vb. gerilim tırmandırılıyor mu? sokak sokak dolaşan tebliğcilerin son zamanlarda tehditkar olduğu konuşuluyor, sizce iktidar 15 temmuza giden süreci doğru çözümlemelerle değerlendirip tarikatler konusunda dikkatli davranıyor mu?
5 notes
·
View notes