#sutyen
Explore tagged Tumblr posts
ckardelen · 1 year ago
Text
Tumblr media
trans-paran
34 notes · View notes
zelzele-hanim · 5 months ago
Text
az önce menemen kelimesini memeler diye okudum kızlar
3 notes · View notes
hataysekshikayelerisblog · 9 months ago
Text
Çirkin Baldız! (Cezmi 33 Y., İstanbul)
Tatile karımın ablası da bizimle beraber gelmişti. Karımın ablası evlenmemiş, en son sevgilisinden ayrılalı 10 yıl kadar olmuştu. Benimle yaşıt, zayıf, küçük memeli, küçük popolu, çokta güzel olmayan biri idi. Biraz huysuzluğu olduğu için sevgili işini de beceremiyordu. Aramız fena değildi. Tatilin 3. günü karımı işyerinden çağırdılar. "Biz de gelelim!" dedik, ama karım, "Gerek yok, bari siz tatil yapın, o kadar para verdik!" dedi. Biz de çok ısrar etmedik, karım İstanbul'a döndü. Baldızımla ilk gün standart rutinde geçti. Sabah, deniz, güneşlenme, akşam yemek, sonra ayrı odalara gidip yattık.
Ertesi gün tekrar denize gittik. Öğlen yemeğe giderken resepsiyondan görevli seslendi, "Eşiniz gitti galiba? Sizi aynı odaya alsak, öbür odayı başka aileye versek, size de odanın ücretini iade etsek, olur mu?" dedi. Hem otel hem biz karlı çıkacağımız için kabul ettik. Karım zaten geri gelemeyecekti. Ben baldızın odaya taşındım. Orada iki yatak vardı. Akşam yemek sonrası oteldeki diskoya gittik. Bir yandan içiyor, arada dans ediyorduk. Danslar başta ayrık olsa da yavaş yavaş temaslarımız oluyordu. Ama abartmıyorduk. Etraftaki dans eden, öpüşen, sevişen Rus turistler ikimizin de dikkatini çekiyor, birbirimize gösteriyorduk. Bayağı sarhoş olmuştuk. Odaya geçtik.
Cila için mini bardan Tekila çıkardığımda baldız gülüyordu. Fakat ikinci Shot Tekiladan sonra ağlamaya başladı. "Ben çok çirkinim!" diye ağlıyordu. "Yok değilsin!" falan desem de, "Çok çirkinim, 10 yıldır sevgilim yok, herkes evlendi ben kaldım!" diye ağlıyordu. Ben, "Olur mu! Tamam, çok güzel olmasan da çirkin değilsin. En azından kuzenin gibi şişko değilsin mesela!" deyip elinden tutup ayağa kaldırdım. "Bak burada nasıl giyiniyorsun, mini etek, askılı dekolte. İlgi çekebilecek şekilde. Ama İstanbul'da Kezban gibi. Piyasanı daraltıyorsun. Birçok erkek bunu sever. Şişman değilsin. Bcakların da güzel. Göğüslerin küçük, ama dik gibi, sutyenden belli değil!" dedim.
Baldız, "Cidden öyle mi?" dedi. "Tabi öyle! Sen kendine güvenmiyorsun. Etrafa bak, koca burunlu, koca kaşlı kızların sevgilisi niye var?" dedim. Baldız, "Niye?" diye sordu. "Kezban değiller çünkü!" dedim. Baldız, "Ne yani, ben de yollu mu olayım?" dedi. "Yollu değil, sexy. Bara gidince sutyen takma mesela. Gördün Rusları, hangisinde sutyen vardı? Hadi çıkar sutyeni, nasıl görünecek bakalım!" dedim, attım oltayı.
Baldız Tekiladan bir shot aldı. Arkasını dönüp sutyeni çıkarttı. Üstünde ince triko bir askılı vardı, meme uçları hafif belli oluyordu. Meme çatalı üstünde düğmesi vardı. Onları da ben açtım, dekoltesi ortaya çıktı. "Hah şöyle! Arada frikik vereceksin ki, erkeklerden ilgi göresin. Bak memelerin de dik imiş, ne güzel!" dedim. Baldız güldü, shot için eğildi. Eğilirken eli ile memesini kapatınca, "Olmadı! Özellikle memelerin görünsün!" dedim. Bu sefer elini koymadan eğildi. Memelerin tamamı ortaya çıktı. "Hah şöyle!" dedim, ama memeleri görünce benim yarak da kalkmıştı.
Bunu baldız da fark etmişti, "Ne iş, kalkmış seninki!" dedi. "Kalkar tabi, güzel memeleri gördü, hoşuna gitti!" deyince güldü. Baldıza, "En son en zaman gördün?" dedim, "Ohoo, çok oldu!" dedi. "Görmek ister misin benim aleti?" dedim, evet anlamında kafa salladı. Şortumu indirip çıkardım yarağımı. Baldız, "Hmmm, kızkardeşimin söylediği kadar varmış!" dedi. Ben şaşırmıştım, "Sana sikimi mi anlattı?" diye sordum. Baldız, "Biz konşuruz böyle şeyleri, hem de taaa ilk günden beri! Senin isteklerinin hepsini biliyorum! Dokunabilir miyim?" dedi. "Tabii!" dedim. Uzandı, yarağımı okşamaya başladı. Elleri sıcaktı.
Biraz okşadıktan sonra, "Kızkardeşim emiyormuş?" dedi. "Evet! Sen?" dedim. Baldız, "Ben hiç emmedim. Denedim, ama iğrenç geldi. İkinci sevgilim istedi, ama hoşlanmadım!" dedi. Ben de, "Boşa Kezban demiyorum. Sen emmeyince sevgilin başkasına gitti değil mi?" dedim. "Evet, aynen öyle oldu!" dedi. "Em hadi, öğren!" deyip, elimi ensesine koyup yarağıma doğru bastırdım. Önce yarağımın başını yaladı, sonra ağzına aldı. Baldız yavaş yavaş emerken ben de ensesini bastırıyordum. Acemice başaldı, ama devam ettikçe daha çok zevk verdi. Ayağa kalktım ve "Şimdi kendini bana bırak, ne dersem yap!" dedim. Baldız, "Tamam!" dedi. "Ağzını kocaman aç ve dilini çıkar!" dedim. Dediğimi yapınca yarağımı ağzına soktum. İki elimle kafasını tutup, ağzını am siker gibi sikmeye başladım. Baldız arada böğürüyordu sadece. "Ağzım yoruldu!" deyince bıraktım.
Baldız yatağa uzandı ve "Amımı yalar mısın? Hiç amım yalanmadı. Kızkardeşim anlattı, hep yalıyormuşsun!" diyerek, mini eteğini ve külotunu çıkardı. Denize girerken bikini giydiği için amın�� temizlemişti. Çok sikilmememişti amı, am dudakları hiç sarkmamıştı. Eğildim amını yalamaya başladım. Yaladıkça baldız titriyor, "Çok güzel, çok güzel!" diye inliyordu. Amını yalarken elimi tişörtün içine sokup memelerini okşadım. Baldız kudurmuş halde idi. Amı sırılsıklam olup orgazm olunca yalamayı nırakıp, üstüne doğru kaydım, memelerine yumuldum. Küçük, fakat sert, dik memeleri vardı. Kızkardeşinin memeleri iri ama biraz sarkıktı.
Boşalmam gerekiyordu. Göğsüne oturup yarağımı ağzına dayadım. Ağzına boşalacağımın farkına vardı ve "Sen uzan, ben boşaltayım. İlk olacak!" dedi. "Tamam!" deyip uzandım. Karşıma geçti, yarağımı kavradı, önce boydan yaladı, sonra emmeye başladı, yavaş yavaş emiyordu. Boşalırken kafasını tuttum ve "Yut!" dedim. Ben boşaldıkça yutkundu. Beni boşalttı, ama suratı kötü idi, ağzında kalan döllerimi banyoya koşarak tükürdü. Ağzını yıkayıp geldi ve "Kötü imiş tadı, kızkardeşim niye seviyor ki?" dedi. Ben de, "Alışırsın. İlkin o da öyle idi!" dedim.
Bir bira açtık, beraber aynı şişeden içmeye başladık. Arda baldızın memelerini elliyordum. Bira bitince, "Hadi duşa girelim!" dedim. Güldü ve "Tamam!" dedi. Zaten çıplaktık, geçtik sarhoş sarhoş duşa. Bir güzel okşaya okşaya yıkadım baldızı. Amını parmakladım. Götünü de parmaklayıp, "Hiç götten siktirmedin değil mi?" dedim. "Hayır, denedik ama çok acıdı, vazgeçtik!" dedi. "Onu da yarın sikerim. O dar götün sikilecek, hiç kaçarın yok!" dedim. Güldü ve, "Ne istersen yap!" dedi. Çevirdim arkasını, domalttım. Yarağımı amına geçirdim. 10 yıldır yarak yemeyen am daracıktı. Baldız derin bir, "Oohhh!" çekti. Yavaş git-geller ile sikmeye başladım. Baldız zevkten kudurmuş halde idi, enik gibi inliyordu.
Duş dardı, zor oluyordu. Duştan çıktık. Kurulandık. Yatağa uzandım, üstüme çıktı. Yarağımı amına yerleştirdi ve kendini siktirmeye başladı. Küçük memeler hafif hafif sallanıyordu. Bir süre sonra üstümden devirdim alta aldım. Bacaklarını belime sardı. Kökledim yarağı. Küçük memelerine yumulup siktim. Arada çevirip köpek pozisyonunda amını uzunca süre siktim. Baldız iki kez orgazm olmuştu. Benim de boşalmam gerekiyordu. "Korunuyor musun?" diye sordum. "Hayır!" deyince çıktım amından. Memelerine doğru oturdum, yrağımı sıvazlayarak memelerine ve yüzüne attırdım. Sonra ağzına verip bir süre emdirdim. Yorgun ve sarhoş olarak uzandım. Baldız da temizlenip geldi. Çıplak yattık.
Sabah yüzü gülüyordu. Baldıza, "Sabah saksosu yok mu?" dedim. "O ne?" dedi. "Al ağzına boşalt beni!" dedim. Eğildi, emmeye başladı. Ben de amını götünü parmakladım. Sonunda ağzına bir güzel boşaldım. Duştan sonra hazırlanıp önce kahvaltıya, sonra denize gittik. İki sevgili gibi idik. Arada okşuyor, öpüyor, arkadan abanıp götüne yarağımı dayıyordum. Tabi baldız da boş durmuyordu. Bu sefer sadece sırtına değil her yerine güneş yağı sürmüştüm. Öğlen yemek yeyip odaya geçtik. Duşa girdik yine beraber. Götünü yıkarken parmaklamaya başladım. Bir parmak, sonra iki, sonra üç oldu. Baldızda zevk ve acı birarada idi. Ona, "Boşver denize gitmeyi, seni götten sikeyim!" dedim. "Olur!" dedi.
Oluru alınca çıkarttım duştan. Yatağın kenarına yüz üstü yatırdım. Bacaklarını yana ayırdım. Dar göt karşımda idi. Götünü yalayınca önce şok oldu, sonra hoşuna gitti. Çantasından krem aldım, götüne sürmeye başladım. Artık 4 parmak götüne giriyordu. Baldız, "O yarak girer mi oraya?" dedi. "Tabii girecek! İstersen den de seyret!" dedim. Baldız, "Nasıl?" deyince, telefonunu önüne koydum. Baldızı görüntülü aradım. Önce götüne giren parmakları gösterdim. Baldız, "Deliğim büyümüş!" dedi. Yarağımın başını deliğe dayadım ve yüklendim. Yarağım götüne ilerledikçe, "Acıyor!" dedi. Yavaş yavaş soktum. Zevk acı karışmıştı ve götüne giren yarağı canlı izliyordu. Bir süre sonra alıştığı için seri sikmeye başladım...
Daracık götüne fazla dayanamayıp içine boşaldım. Baldızın canı yansa da zevkten ölmüştü. Amı da sırılsıklamdı. Banyoda yarağımı yıkadım geldim, yatağa uzandım. Baldız da götünü yıkayıp geldi, yanıma yattı. Yarağımı okşamaya başladı. "Keşke hep siksen beni!" dedi. Ben de, "Bana bel bağlama baldız, biliyorsun ki kızkardeşinle evliyim. Ama böyle benimle olduğun gibi orospu ol, yarak bulursun!" dedim. Eğildi yarağımı yalamaya ve emmeye başladı. Demin boşaldığım halde emdikçe yarağım yeniden sertleşti. Baldız gülerek üste çıktı. Amına yerleştirdi, hafifçe götünü oynatıp siktirdi kendini bir süre. Orgazm olunca da indi. Sarılıp uyuduk yine.
Tatilimiz bitene kadar sürekli baldızın amını götünü siktim. Koruyucu hap aldığı için artık amına da boşalıyordum. Odaya ne zaman gelsek mutlaka bir yerini sikiyordum. Hatta birkez de denizde amını siktim. Artık İstanbul'da da fırsat bulunca sikiyorum!
[Cezmi]
168 notes · View notes
gunesinkeyfininkahyasi · 1 year ago
Text
keske sutyen hic icat edilmeseydi
42 notes · View notes
aynodndr · 2 months ago
Text
Tumblr media
İSRAF…
Binlerce televizyon kanalı, binlerce radyo istasyonu, telefon operatörleri, milyonlarca internet sitesi, binlerce gazete, binlerce dergi, binlerce yayınevi, iki yüz üniversite, on binlerce okul, on binlerce cami şu gerçeklerden hiç bahsetmiyor:
- Dünyanın en zengin 64 kişisinin sahip olduğu para 3,5 milyar kişinin sahip olduğu paraya eşit!
- Dünyada her 6 saniyede 1 çocuk açlıktan ölüyor ama her sene 1,4 milyar ton gıda çöpe atılıyor!
- Türkiye'de nüfusun %1'i paranın %60'ına sahip!
- Müslümanlar her gün ortalama 100 Müslüman öldürüyor!
- 1 milyar insan açlık çekerken 1 milyar insan zayıflamak için trilyonlarca dolar harcıyor!
- 36 milyon Amerikan vatandaşı parasızlıktan sokaklarda/parklarda yatarken Amerika'da 36 milyon kişilik ev boş duruyor!
- Golf sahaları için harcanan su miktarı ile susuzluk çeken 1 milyar insana su sağlanabilir.
- Dünyada silahlanmak (yani insan öldürmek) için harcanan para ile 7 milyar insana sağlık ve eğitim hizmetleri ömür boyu ücretsiz sağlanabilir.
- Victoria's Secret firması kıymetli taşlarla bezenmiş 4 milyon dolarlık sutyen için 190 ülkeden gelen siparişleri yetiştiremediğini bildirdi fakat aynı esnada yüz milyonlarca kadın açlıktan bebeğini emziremiyor!...
Alıntı
6 notes · View notes
sinyallervesistemler · 2 months ago
Text
Yurda gelir gelmez yaptığım ilk şey sutyeni çıkartmak yani aşırı gereksiz ve rahatsız edici bir şey. Okey sutyen takınca meme daha bir güzel duruyor ama sutyensiz de çok güzelllll lütfen normallestirelim ve sutyen bir iç çamaşırı olmaktan kalksın
3 notes · View notes
deliyimbye · 6 months ago
Note
Sutyeninden aldığın desteği ben ailemden almıyorum
sabitli postumda sutyen bile yok geri zekali aglama ayrica ailen sana niye destek versin zaten😘😘
2 notes · View notes
indirimliurunler · 10 months ago
Text
https://indirimliurunler.com/product/sutyen-kareli-siyah-2531-b1783
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
3 notes · View notes
pitorodops · 2 years ago
Text
Şeffaf sutyen askısı çok kötü duruyor ya takmayın
9 notes · View notes
acid-gramma · 1 year ago
Note
nej aynı üst bende de var memelerim küçük olduğu için destekli takıyorum bazen
altina sutyen giyerswm agzima giriyolar benim mk
5 notes · View notes
kalansonkauaikusu · 2 years ago
Note
bendeki meme uclarini gorsen sutyen giyebilirsin demezdin asiri kalin ve buyukler aglicam
gogus pedleri var ablam ya da sporcu atletleri
2 notes · View notes
zelzele-hanim · 2 years ago
Text
arkadaşlarım zırlamamı böyle kesmeye çalışıyor genelde::
Tumblr media
4 notes · View notes
hataysekshikayelerisblog · 1 year ago
Text
Fatma Ablanın Kalçalarından Kayarak Boşalmak! (Adil 40 Y., Giresun)
Fatma abla, ergenlik yıllarıma geçtiğim günlerde bana gösterdiği çocuksu ilgiye karşılık, seksi ilk keşif günlerimin idolüydü adeta. Boyu çok uzun sayılmaz, hatta kısa bile denilebilirdi. Birçokları onu sexy bulmayabilirdi, ama şarkıcı Nilüfer'e benzeyen yüzü, o sıcak tebessümü ve çıtı pıtı hali beni deli ediyordu. Hele o arkaya çokça çıkık biçimli kalçalarını seyretmek ve onun üzerinden kayarak boşaldığımı hayal ederek 31 çekmek müthiş bir keyifti.
Onu en son gördüğümde ben 16, o ise 20 yaşındaydı. Biz o mahalleden taşınalı 20 sene olmuş ve onunla bağlantımız kopmuştu. Fatma ablaların yeni taşındığımız sitede oturduklarını, bize hoşgeldin ziyaretine geldiklerinde öğrenmiştim. O da benim gibi hiç evlenmemişti. Aradan geçen 20 yıla rağmen onu görür görmez sikim yine taş gibi olmuştu. En az 20 yıl önceki kadar çıtır görünüyordu. Babası ölmüş, hayırsız kardeşi onları terk edip Almanya'da bir hayat kurmuş, Fatma abla ise annesiyle yaşıyordu. Benim bilgisayardan anladığımı öğrenince, "Bir gün geleyim de bana öğret!" demesi benim için sanki bir hediyeydi. "Seve seve!" dedim.
O gün Cumartesi idi. Aylardan Mayıs. Annemle babam Karadeniz turuna çıktıkları için evde yalnızdım. Bir haftalık yiyecek stoğum ve ben, ne yapsam diye düşünürken Fatma abla geldi aklıma. Ona telefon edip durumu anlattım ve bize gelirse ona bilgisayar konusunda bilmediklerini öğretebileceğimi söyledim. Telefonda bana annesinin iki günlüğüne teyzesine gittiğini, memnuniyetle gelebileceğini söyledi. Ben bambaşka ümitlerle ve üzerimdeki şort ve kolsuz tişörtle onu beklemeye koyuldum.
Fatma abla, 3 blok ötedeki evlerinden hemencecik gelivermişti. Üzerinde, çiçek desenli, kolsuz bir elbise vardı. Elbise boyu diz altıydı, ama dekoltesinin derinliği göze batıyordu. Elbiseden belli olan meme uçlarına bakılırsa sutyen takmamıştı.
Ona mail hesabı açıp, mail alıp verme konusunda bilgi verdim biraz. Çabuk sıkıldı ve "Adilciğim, içecek birşeyler var mı dolapta?" diye sordu. "Kola var, içer misin?" dedim, istedi. Kolalarımızı içerken eskilerden konuşmaya başladık. Ben onun rahat tavırlarından ve elbisesinin açıklığından iyice azmıştım. Benim gözüm sık sık onun meme uçlarına, onun bakışları ise önümde, an be an artan kabarıklığa takılıyordu. "Hadi ben evin sorumluluğunu yüklenmekten, anneme hayatımı adamaktan dolayı evlenemedim; ya sen Adil, sen niye evlenmedin?" diye sordu. "Biliyorsun durumları be Fatma abla... Önceleri ben istemedim, sonra da beni istemediler... Kaldık işte... Yaş 36 oldu, bu saatten sonra da zor!" dedim. "Olur mu öyle şey?" dedi Fatma abla, 20 yıl önceki gibi göz kırparak; "Daha gencecik adamsın!" diye ekledi.
Onun bu samimi tavrından kuvvet alarak; "Sen de... Sen de çok güzelsin!" dedim. Onun mahçup bakışından cesaret alıp, elimi bacağına koyarak devam ettim, "Biliyor musun, 20 yıl önce de seni çok beğenirdim; hatta laf aramızda, seni düşünerek az mı 31 çekmiştim!" dedim. Biraz utandı gülerken; ama tepki göstermeden de, "Halen masturbasyonla idare ediyorum deme sakın, inanmam!" dedi. "Önceleri kendimi eşime saklıyordum; sonra vazgeçtim, ama bu sefer de gerçekten istemenin ve istenmenin önemli olduğunu görüp kimseyle yatmadım." dedim ve bir an susup, şaşkın gözlerine bakarak güldüm ve devam ettim, "Pratiğim yoktur, ama teorim süperdir!" dedim.
Fatma ablanın ağzından farkında olmadan, "Ben de hiç yaşamadım!" cümlesi çıktı, pişmanlığı uzun sürmedi. Kolumu boyuna attım ve onu kendime çekip, çekingen ve itiraz eden anlık hareketlerine aldırmadan dudaklarından öptüm. Bir 5 saniye kadar direndi, ama sonra kendini saldı. Uzun öpüşmemizin ardından ikimiz de nefes nefeseydik. Kulağına eğilip, "Yaşamadıklarımızı yaşamaya ne dersin? Sana söz; sen istemedikçe bekaretine dokunmayacağım!" dedim.
Kızaran yanakları ve gözleriye onayladı beni...
Onu elinden tutup odanın diğer tarafındaki yatağa sürükleyip uzattım. Bu arada yatağı tam gören açıdaki kamerayı uzaktan kumandayla çalıştırmayı da ihmal etmedim. Hiç konuşmadan ve acele etmeden elbisesinin beline kadar inen fermuarını çekerek elbisesinden kurtuldum. Yaşına göre göğüsleri oldukça diriydi. Ben kendi üzerimdekileri çıkartırken, Fatma abla, kılları yeni alınmış sikime bakmamaya çalışıyordu. Üstüne çıktım, dudaklarından başlayarak boynunu, omuzlarını, memelerini ve göbeğini eme eme aşağıya indim. Pürüzsüz bir cildi ve beni çıldırtan bir kokusu vardı. Ben onu emip koklarken nefesi sıklaşmıştı ve ara ara bacaklarına değen sikim onu ürpertiyordu.
Dantelli külotunu çekip çıkarttığımda kılsız amcığı karşımdaydı. Göbeğinden başlayarak yaladım tekrar, amına indiğimde, geçen kısa süreye nazaran ıslak sayılırdı amı. Dilimle klitorisini her uyardığımda onun yay gibi gerilişi beni iyice heyecanlandırmıştı.
Artık iyice sertleşen sikimi daracık amcığından göbeğine doğru itinayla yerleştirerek usulca üzerine uzandım. Kulağına, "Korkma, sokmayacağım... Amacım senin gelmeni sağlamak! Bunun için de kızlığına erişmeden yavaş yavaş yapacağım!" dedim fısıltıyla. Bir taraftan sikimin uç kısmını hafif hafif amının girişine doğru bastırıyor, bir taraftan da memelerinin ve dudaklarının tadını çıkarıyordum, "Ohh yavrum benim; yıllardır nerdeydin sen? Çok güzelsin bir tanem!" diyordum. O da, "Ihhh, ohhh, ııhhh, çok güzelmiş, nasıl birşey bu, nasıl bir tat, nasıl bir heyecan... Sahip ol bana Adil, ıhhhh, ohhhh... Adil'im!" diyordu. "O da olacak yavrum, sen gelene kadar bozmadan sikecem seni, bozmadan... Ohhh!" diyordum.
Hareketlerim oldukça yavaş ve dikkatliydi. Fatma abla inlemeye başlamıştı. Amına girişim biraz fazla olunca hafif çığlık atıyor, geri çekilmemle normale dönüyordu. Dakikalar sonra bir deprem misali titreyerek orgazm olduğunu hissettiğimde, kızlığına zarar vermemek için göbeğine yasladığım sikimle üzerine yüklenerek ben de deliler gibi boşaldım!
Nefes nefese yana yattım, en çok bir dakika öyle durduktan sonra, hem zevkten, hem de yaşadığı olayın tesirinden yanakları kızarmış Fatma ablaya yan dönüp, küçük bir öpücük kondurduktan sonra, "Dur bekle, temizleyeceğim!" diyerek kalktım yanından. Yandan peçete ve ıslak mendil aldım bol bol. Göbek deliğinden neredeyse memelerine kadar olan bölüm bir sperm gölü olmuştu. Yan yatarak yavaşça önce normal peçeteyle spermlerimi aldım; sonra ıslak mendille spermlerin temizlendiği bölgeleri sildim.
Dizlerimin üstünde durarak, onun gözleri önünde benzer temizliği yapış yapış olmuş sikime de yaparken, Fatma abla konuştu, "Ufalmış... Halbuki demin ne biçimdi!" dedi. "Merak etme Fatma abla, yine olur... Bırakmam seni, bu gece buradasın! Nasılsa annen de yok, bizimkiler tatilde zaten!" dedim. "Ne biçim adamsın be Adil; yarım saattir neler yapıyorsun, halen abla diyorsun. Oldu mu şimdi?" dedi. Yanına uzanıp sarıldım ve "İşin güzelliği orda Fatma abla, işin zevki orda... Nasıldı, hoşuna gitti mi?" dedim. "Hem de nasıl! Tam söylenen gibiymiş, kızgın kumlardan serin sulara atlar gibi!" dedi. "Esas gerçek zevki yaşayınca daha da mutlu olacaksın, emin ol!" dedim.
"Senden birşey istesem..." dedi. "Söyle! Çekinme!" dedim. "Ona dokunabilir miyim?" dedi, gözüyle sikimi işaret ediyordu. "Elbette! Hatta nasıl yapacağını da göstereyim bak..." dedim. Ben sırtüstü yattım, o yanımda bacakları kıvrık duvara yaslandı. Ben 31 çeker şekilde sikimi sıvazlarken ona anlatıyordum, "Bak böyle yapacaksın bir elle, diğer elinle de taşaklarımın altını kaşır gibi okşayacaksın... Beni tekrar hazır et, ben de senden birşey isteyeceğim!" dedim. O işine başlamış bana gülücükler atarken ben de onun memişlerini okşuyordum. Fatma abla, "Elimde büyüdüğünü hissediyorum; hem sert, hem yumuşak... Ne tuhaf!" deyip duruyordu heyecanla.
O an Fatma ablanın cep telefonu çaldı. Arayan annesiydi. Telefonunu açmadan fısıltıyla konuştum; "Bir elle işine devam et, diğeri ile konuş!" dedim. İtiraz etmeden yaptı. "Alo anne, nasılsın? Ben mi? Adil'lerdeyim, bilgisayar öğretti bana. Halen de öğretiyor..." deyip, bana göz kırptı. O konuşurken olayın heyecanıyla sikim ilkinden daha sert ve haşmetli olmuştu. Telefonu kapattığında kahkaha atıyordu, "Annem, (Çocuğu çok yorma, yemek yap, doyur!) diyor. İçimden (Doyuruyorum merak etme!) dedim." dedi. "Deseydin ya; (Anne o da beni doyurdu!) diye!" dedim, gülüştük...
Sikim artık kıvama gelmişti, "Uzan yanıma şöyle!" deyip onu yanıma çektim ve "Şimdi de ben senden birşey isteyeceğim Fatma abla!" dedim. "Nedir?" dedi. "20 yıl önce, o çok beğendiğim kalçalarından kayarak boşalmayı hayal ederdim. Şimdi bunu gerçekleştirmek istiyorum; olur mu?" dedim. "Kayarak boşalmak derken? Götüme sokmayacaksın değil mi?" dedi. "Yok yok, girmeyeceğim! Sadece deminki gibi sürterek boşalacağım, bu sefer sırtına doğru olacak..." dedim. "Peki!" deyip yüzüstü döndü ve "Domalmam gerekiyor mu?" diye sordu. "Yok gerekmez, tam hayal ettiğim şekilde olmalı!" dedim.
Yüzüstü yatınca o muhteşem poposu ortaya çıktı. Nazikçe elimi poposunda gezdiriyordum, "Vay be... Kim derdi ki hayaller 20 yıl sonra gerçek olacak diye!" diyordum. Bir yandan da omzunu öpüyordum. "Biraz beline yük binebilir ağırlığımdan, ama çok sürmez merak etme!" dedim. Yavaşça kalkıp bitişik bacaklarını altıma alarak hafifçe oturdum. Poposunu birkaç dakika okşadıktan ve öptükten sonra sikimi bedenlerimizle paralel bir biçimde göt yanaklarının arasına, poposunun bitip bacakların başladığı yerden yukarı doğru yerleştirerek üstüne yattım. Bu sefer ağırlığımdan dolayı inliyordu. Memelerini avuçlayıp harekete başladım. "Ohh Fatma abla, ikimiz de tazeyken sikişemedik, ama şimdi bak her yola getirdim seni! Tahminimden de yumuşakmış götün! Ohhhh, muhteşem!" diyordum.
Tam 10 dakikalık gitgelden sonra boşalmak üzereydim. "Zevk suyumla yıkayacam seni yavrum, döl manyağı yapacam seni! Ohhh! İşte bu, işte bu! Geliyorum, geliyorum... Geldimmm!" diye çığlık atıyordum. Gelgitlerin şiddetiyle taşaklarım poposunda, sikimse beline paralel havada kalmıştı boşalırken. En çok ta o bölgesini severdim. Beliyle poposu arasında kalan kıvrım öyle derindi ki, (Küçük bir çocuk oturabilir buraya!) derdim eskiden :)
[Adil]
169 notes · View notes
mydeeplife · 2 years ago
Text
Grace&Logan 3
Elmacık kemiğimi hafifçe okşadı ve ilgi açlığı çeken bir kedi gibi mırıldamamak için kendimi durdurdum. "Ne ya­pıyorsun?" diye fısıldadım. "Şey, bana seni öpmemi istiyormuşsun gibi bakıyor­ dun." Mavi gözleri ağırlaştı. "Ben de bunu yapabilirim, diye düşünüyordum.
Beni öperken ağzı sıcak, dudakları sertti. Önce nazikçe öptü. Yumuşak, şehvetli bir his beni ürpertti. Alt dudağımı yaladı, hafifçe ısırdıktan sonra dilini dudaklarımın arasına dokundurdu. Tadı şeker gibiydi ve bir sebepten bu beni daha da titretti. Dili en sonunda dudaklarımın arasından kaydığında boğuk sesli bir inilti sesi çıkardı, titreşimi üze­ rimden geçti ve içime yerleşti. Logan'ı öpmek bu zamana kadar tecrübe ettiğim en inanılmaz şeydi. Dillerimiz buluştu ve bir kez daha alçak sesli, boğuk bir ses çıkardı. Elini vücudumda yukarı doğru kaydırıp sol göğsümü avuçladı. Ahh, siktir. Meme avuçlama alarmı. Sadece öpüştüğümüzü sanıyordum ama artık bir şeyler ya­ pıyorduk. Sıfır kollumun altına sutyen giymemiştim, o yüzden başparmağını ince kumaşa sürtüp de meme ucuma bas­ tırdığında, göğüslerimin ucundan doğruca klitorisime bir sıcaklık kıvılcımı yolladı. Bütün bedenim sıcak ve sancılıy­dı, heyecanla kasılmış vaziyetteydi. Şişkin meme ucumu ovalarken dili ağzımı araştırdı, kalçaları kalçama doğru hafifçe hareket ediyordu. Ereksiyonu sıcak bir damga gibi uyluğumun yan tarafmdaydı ve onu baştan çıkardığımı bilmek beni inanılmaz şekilde tahrik etti. Ağır ağır soluklanarak dudaklarımızı ayırdı. "Oda ar­kadaşının bizi basmasından endişelenmeli miyim?" "Hayır, bu akşam gelmeyecek. Şehirdeki bir bara gitti ve sonra Kappa Beta'dan Caitlin diye bir kızda kalmayı planlıyor. Bence gerçekten kötü bir fikir çünkü Caitlin'le en son dışarı çıktıklarında halka açık yerde sarhoş olduk­ ları için neredeyse tutuklanıyorlardı ama sonra Ramona polisle flört etti ve…" Logan beni başka bir öpücükle susturdu. "Hayır demen yeterdi," diye mırıldandı dudaklarıma doğru. Sonra elime uzandı ve doğruca pantolonundaki sert çıkıntının üzeri­ ne yerleştirdi. Aynı anda, pijamamın üzerinden vajinamı avuçladı. Eline vereceğim tepkiden endişeli değildim; elini bir defa kaydırışıyla içimde zevk patlamaları yaratırdı. Hayır, endişemi tetikleyen şey benim elimdi. Şu anda Logan'm fermuarım zorlayan ereksiyonu okşamakta olan elim. Daha önce bir erkeği birkaç defa elimle boşaltmışlığım vardı, ek olarak birkaç defa ağzıma da almıştım, benim için büyük bir başarı olduğunu biliyordum çünkü… şey, tüm o meni falan işte. Ama kendimi uzman bir penis çobanı fa­ lan gibi değerlendirecek kadar deneyimim yoktu. Ayrıca geçmişteki tüm o penis münasebetleri tek bir kişiyle olmuş­ tu, aynı şekilde deneyimsiz olan lisedeki erkek arkadaşım Brandonla. Eğer Logan hakkında duyduğum dedikodular doğruy­sa, o zaman bu herif Briar'daki kızların yarısıyla yatmış­ tı. Kulağa manyakça yüksek bir istatistik gibi geliyordu, o yüzden doğru olmadığından emindim. Yine de benden daha çok kişiyle ilişkiye girdiği kesindi. Bacaklarımın arasını sıvazlarken, "Bu iyi mi?" diye sordu.
Başımla onayladım ve onu yine okşadım. Dudakların­ dan, işkence görür gibi bir inilti kaçıverdi. "Siktir, bekle." Yatakta kıpırdandı ve pantolonunun fer­muarını açtığında kalbim durdu. Pantolonunu, ereksiyonunu boxerından çıkarmasına yetecek kadar indirdi, sonra pijama altımın ve külotumun kemerini çekiştirdi. Bir saniye sonra elini çıplak vajinama sürtüyordu ve kal­çalarım istemsizce kalkarak daha yakın bir temas arıyordu. Logan işaret parmağının ucunu klitorisime sürttü. "Daha iyi mi?" diye sordu. Sesi kaim ve boğuktu. Çok daha iyiydi. Öyle iyiydi ki başımı döndürüyor, ver­diğim cevabı soluk soluğa bir saçmalık haline getiriyordu. Anlaşılmaz cevabıma gülümsedi ve eğilerek beni tek­rar öptü. Boştaki eliyle sağ elimi kavradı ve ereksiyonunun üzerine yerleştirdi, titreyen parmaklarımı nazikçe aletinin etrafına sardı. Uzun ve sertti, pürüzsüz, sıcak teni kapalı yumruğumun içinde kolayca kayıyordu. Vücudum alev alevdi. Cinsel uyarı içimde dalgalar ha­linde şişti ve orta parmağını içime ittiğinde, içimdeki kaslar etrafında kasıldı. Baskı öyle yoğundu ki, nasıl nefes alaca­ğımı unuttum. Öpüşmeyi kesmedik. Nefes almak için bile durmadık. İkimiz de soluk soluğaydık, dillerimiz dolaşıyordu ve el­lerimiz iş başındaydı. Parmağı içimde hareket ederken başparmağını klitorisime bastırdı ve içimde dönüp duran zevk gittikçe güç topladı. Beklentinin sıkı düğümü kalçala­rımı daha aceleyle hareket ettirmeme sebep oluyordu. Dakikalar geçti. Belki de saatler. Hiçbir fikrim yoktu, çünkü inanılmaz hislere fazla kapılmıştım. Sertliğini sıvaz­ladım, yukarı doğru her okşayışımla birlikte başını sıkı­ yordum. Ta ki o da kalçalarını hareket ettirmeye başlayana kadar. Ardından ağzından sert bir emir döküldü. "Daha sert." Hızı artırdım ve alçak bir iniltiyle elime doğru hamle yaptı, öpüşmemizi bölünce nefesi dudaklarımı gıdıkladı. Gözleri kapalıydı, ifadesi gergindi ve dişleri altdudağma saplamyordu. "Boşalacağım," diye mırıldandı. Bacaklarımın arasından heyecan dalgası geçti ve ne ka­dar ıslak olduğumu hissedebildiğini biliyordum, çünkü yeniden inledi ve parmağım daha derine, daha hızlı soktu. Birkaç saniye sonra bana doğru çöktü, alnını omzuma yas­larken kalçalarını son bir defa daha kasıp tamamen kıpır­tısız kaldı. Ellerime bir ıslaklık fışkırırken gözleri ağır ağır açıldı ve gözlerinde yüzen uykulu memnuniyet nefesimi kesti. Hassiktir. John Logan'ın orgazm olduktan hemen sonraki görüntüsünden daha seksi bir şey gördüğümü hiç sanmı­yordum. Bakışlarımla buluşurken hâlâ soluk soluğaydı. "Sen bo­şaldın mı?" Lanet. Doğru. Parmağı hâlâ içimdeydi. Artık kıpırdamı­yordu ama ulaşmak üzere olduğum orgazmın hatırlatıcısıydı. Ancak bu, onun boşalırken nasıl göründüğüyle, kal­çalarının durmaksızın hareket etmesiyle ve çıkardığı seksi seslerle dikkatim dağılmadan önceydi. Ama sona ulaşamadığımı itiraf edemeyecek kadar utan­dım ve o da çoktan boşaldığı için, devam etmesini istemek garip geldi. O yüzden başımla onaylayıp, "Hı hı. Tabii," dedim. Gözlerinden şüphenin gölgesi geçti ama daha ben gö­zümü bile kırpamadan aniden kalkıp oturdu. "Gitmeli­yim," dedi. Karnımı gerginleştiren eşit dozda hayal kırıklığı ve ra­hatsızlığı görmezden geldim. Cidden mi? Biriyle bir şeyler yaşadıktan sonra birkaç dakika havadan sudan konuşmak için bile takılamıyor muydu? Ne prens ama. Artık daha da garipti. Masanın ucundaki peçete kutu­sundan bir parça aldı ve temizlendi. Pantolonumu çekip onun da aynısını yapmasını izlerken soğukkanlı ve sakin­mişim gibi davranmaya çalıştım. Hatta taksi çağırmak için telefonumu kullandığında normal bir şekilde gülümseme­ yi bile başardım. Neyse ki bu defa taksi durağına hemen ulaştı, bu da garipliğin çok uzun sürmeyeceği anlamına geliyordu. Onu kapıya kadar geçirdim, bir saniyeliğine tereddüt etti. "Beni ağırladığın için sağ ol," dedi kabaca. "Eğlen­dim." "Ah, evet, ne demek. Ben de." Bir sonraki andaysa, gitmişti.
3 notes · View notes
mypolediary · 2 years ago
Text
Nedir Bu Çıplaklık?
Pole'da giyilen kıyafetler bir çok kişinin kafasını kurcalayan hatta ön yargı ile bakmasına neden olan bir durum. Peki, minicik tangalarımızı ya da fantezi giyimden aldığımız kıyafetleri mi giyiyoruz? Başka insanların dikkatini çekmek için mi vücudu açıkta bırakıyoruz?
Tumblr media
Kumaş vücudu kaydırır ve tutunmayı engeller. Güçlü ve sağlıklı bir tutuş için vücudun belli noktalarının açık olması gerekir. Vücut direğe tutunamadığı ya da kaydığı için düşmeler meydana gelir, bu da bizim en son isteyeceğimiz şeydir. Kıyafetlerde seviyeden seviyeye göre ufak değişimler olması söz konusu. İlk derslerde diz üstü bir tayt ve tişört giyilebilirken sonraki derslerde ise bacağı tamamen açıkta bırakan bir boxer veya iç çamaşırı; sutyen ya da sporcu sutyeni giyilmesi gerekir. Pole için özel üretilen taytlar var, onlar da giyilebilir fakat ülkemizde satışı yok. Yurt dışından siparişini vermek de bir hayli pahalı. Deri tayt giyen dansçılar da var fakat her zaman deri bir taytla pole yapmak mantıklı değil. Sonuçta pole bir yandan da spor ve deri bir taytla yapmak hareket alanınızı kısıtlar hem de yaz aylarında terletir. Ayrıca hiçbir kumaş, sizin deriniz kadar güçlü bir tutuş elde etmenizi sağlayamaz.
Tumblr media
Açık kıyafetlerle daha rahat hissedenler de olabilir. Eğer rahat hissedeceklerse onlar da o şekilde giyinebilirler. En nihayetinde öğrencinin rahat olması onun daha rahat hareket etmesini sağlar bu da dersin verimliliğini arttırır.
Tumblr media
Yazımı bitirmeden önce şunları eklemek istiyorum; dansın doğası gereği vücudun belli bölgelerinin açık olması kişinin daha rahat dans edebilmesini sağlar. Onun haricinde isteyenler daha kapalı da giyinebilir daha açık da. Açık giyinen kişinin amacı “teşhircilik” olmadığı gibi kapalı giyinen kişi de “utangaç” olmayabilir. Etiketlerden uzak, dansla iç içe olmanız dileği ile. Teşekkürler.
3 notes · View notes
dakikamagazin · 5 days ago
Link
Sydney Sweeney'in sosyal medyada son paylaşımı bomba
0 notes