#solunum fonksiyon cihazları
Explore tagged Tumblr posts
Text
Fatih Medikal ile Solunum Fonksiyon Cihazları
Solunum Fonksiyon Cihazı Nedir ve Ne İşe Yarar?
Solunum fonksiyon cihazları, bireylerin solunum sistemlerinin işlevini değerlendiren, genellikle solunum hastalıklarının teşhis ve tedavisinde kullanılan medikal cihazlardır. Bu cihazlar, akciğer kapasitesi, hava yolları tıkanıklığı, solunum hızının ölçülmesi gibi önemli parametreleri belirleyerek, doktorların hastanın solunum fonksiyonlarını değerlendirmesine yardımcı olur. Solunum fonksiyon testi (SFT) olarak bilinen işlem, genellikle astım, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), amfizem, bronşit ve diğer akciğer hastalıklarının teşhisinde kullanılır. Solunum fonksiyon cihazları, akciğerlerin verimli çalışıp çalışmadığını test etmek amacıyla hastanın nefes alıp vermesi sırasında hava akışını ölçer. Bu ölçümler, akciğerlerin ne kadar hava alıp verdiğini, hava yollarının ne kadar açık olduğunu ve akciğerlerin kapasitesini belirler. Bu veriler, doktorlara doğru bir teşhis koymalarında ve tedavi planlarını oluşturmalarında büyük kolaylık sağlar.
Fatih Medikal'in Solunum Fonksiyon Cihazlarının Özellikleri
Fatih Medikal, solunum fonksiyon testleri için en gelişmiş cihazları sunan lider bir sağlık teknolojisi firmasıdır. Firmanın sunduğu cihazlar, yüksek hassasiyet ve doğrulukla solunum fonksiyonlarını ölçmekte olup, kullanıcı dostu özelliklere sahiptir. Fatih Medikal'in solunum fonksiyon cihazları, genellikle solunum hastalıklarının erken teşhisi ve takibi için önemli bir araçtır. Fatih Medikal’in solunum fonksiyon cihazları, özellikle şunlarla öne çıkar:
Yüksek Hassasiyet ve Doğruluk: Cihazlar, solunum testlerini yüksek doğrulukla ölçer, bu da hastaların tedavi süreçlerini doğru bir şekilde yönlendirmeyi sağlar.
Kompakt ve Taşınabilir Tasarım: Sağlık hizmetleri sağlayıcıları, cihazları kolayca taşıyabilir ve birden fazla test uygulaması yapabilir. Bu, hem kliniklerde hem de mobil sağlık hizmetlerinde büyük avantaj sağlar.
Kapsamlı Test Özellikleri: Cihazlar, FVC (Zorlayıcı Akciğer Hacmi), VC (Akciğer Kapasitesi) ve reversibilite testleri gibi çeşitli solunum fonksiyon testlerini gerçekleştirir. Bu testler, hastaların akciğer fonksiyonlarının çeşitli yönlerini ölçer ve solunum sağlığına dair önemli bilgiler sunar.
Hızlı ve Kolay Kullanım: Fatih Medikal’in cihazları, kullanıcı dostu arayüzleri ile sağlık profesyonellerinin hızlı ve verimli bir şekilde test yapmalarını sağlar. Ayrıca, test sonuçları anında elde edilir ve kolayca kaydedilir.
Uluslararası Standartlarla Uyumlu: Cihazlar, ATS/ERS 2019 standartları ve ISO 26782 gibi uluslararası solunum fonksiyon testleri standartlarına uygun olarak üretilmiştir, bu da sonuçların güvenilirliğini artırır.
Solunum Fonksiyon Testi (SFT) Nasıl Yapılır?
SFT, hastanın akciğer kapasitesini ve hava yollarının durumunu değerlendirmek amacıyla yapılan bir dizi testtir. Test, genellikle spirometre adı verilen bir cihazla yapılır. Spirometre, hastanın nefes alma ve verme işlemlerini ölçerek, akciğerlerin ne kadar hava alıp verdiğini, hava yollarının ne kadar açık olduğunu ve solunum kapasitesini belirler.
Solunum fonksiyon testi genellikle şu adımlarla yapılır:
Hazırlık: Test öncesinde hastanın rahatlaması sağlanır ve bazı hazırlık talimatları verilir. Hastaların testten önce sigara içmemeleri, ağır yemeklerden kaçınmaları veya alkol tüketmemeleri önerilir.
Nefes Alma ve Verme: Hasta, spirometre cihazına bağlı bir tüp aracılığıyla derin bir nefes alır ve ardından tüm havayı hızlı bir şekilde verir. Bu işlem birkaç kez tekrarlanır.
Veri Analizi: Spirometre, bu ölçümleri kaydederek, akciğer kapasitesini, FEV1 (zorlayıcı ekspirasyon hacmi) ve FVC (zorlayıcı akciğer kapasitesi) gibi parametreleri hesaplar. Bu veriler, doktorun solunum fonksiyonlarını değerlendirmesine ve olası bir hastalığı teşhis etmesine yardımcı olur.
Solunum Fonksiyon Cihazı Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Cihaz seçerken birkaç önemli faktöre dikkat edilmesi gerekmektedir. Sağlık profesyonelleri için doğru cihazı seçmek, testlerin doğruluğunu ve verimliliğini artırır. A��ağıda solunum fonksiyon cihazı seçerken göz önünde bulundurulması gereken başlıca özellikler bulunmaktadır:
Test Türleri: Seçilen cihazın hangi testleri gerçekleştirebileceği önemlidir. Cihazın FVC, VC, PEF (zirve ekspirasyon akışı) gibi temel testleri yapabilmesi gereklidir. Ayrıca, reversibilite testleri gibi daha ileri düzey testleri de yapabilen cihazlar tercih edilmelidir.
Doğruluk ve Hassasiyet: Cihazın sağladığı test sonuçlarının doğruluğu, doğru teşhis koyma açısından kritik öneme sahiptir. Yüksek hassasiyetli cihazlar, daha güvenilir sonuçlar elde edilmesini sağlar.
Kullanım Kolaylığı: Cihazın kullanıcı dostu olması, sağlık profesyonellerinin testleri hızlı ve doğru bir şekilde uygulamalarına olanak tanır. Basit bir arayüz ve kolay kullanımlı yazılımlar, verimliliği artırır.
Hız ve Verimlilik: Testlerin hızlı bir şekilde yapılabilmesi, hasta sayısının fazla olduğu kliniklerde ve hastanelerde önemli bir avantaj sağlar. Cihazın anında veri sunabilmesi ve kaydedebilmesi, zaman tasarrufu sağlar.
Ekipman ve Aksesuarlar: Cihazın birlikte kullanabileceği aksesuarlar ve ekipmanlar da seçim sürecinde göz önünde bulundurulmalıdır. Çift yönlü dijital türbinler, filtreler ve burun mandalı gibi ek ekipmanlar, cihazın işlevselliğini artırabilir.
Solunum Fonksiyon Cihazı Fiyatları ve Modelleri
Solunum fonksiyon cihazlarının fiyatları, cihazın teknik özelliklerine, marka ve modele bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Temel özelliklere sahip cihazlar daha uygun fiyatlı olabilirken, daha gelişmiş cihazlar, birden fazla test türü ve yüksek hassasiyet gibi ekstra özellikler sunarak fiyatlarını artırabilir. Fatih Medikal, farklı ihtiyaçlara yönelik çeşitli solunum fonksiyon cihazları sunmaktadır. Bu cihazların fiyatları, cihazın sunduğu özelliklere ve kapasiteye göre değişiklik gösterebilir. Örneğin, ekonomik bir model yalnızca temel solunum fonksiyon testlerini yapabilirken, daha yüksek fiyatlı bir model, gelişmiş analizler ve daha yüksek hassasiyet sunabilir. Fiyat aralıkları genellikle cihazın teknik özelliklerine, dayanıklılığına ve kullanım amacına göre farklılık gösterir. Bu nedenle, sağlık profesyonelleri, cihazı satın almadan önce ihtiyaçlarını belirleyerek, en uygun fiyat/performans dengesini sağlayacak modeli seçmelidir.
Sonuç
Fatih Medikal, solunum fonksiyon cihazları konusunda sağladığı kaliteli ve güvenilir çözümlerle sağlık kurumlarına önemli bir katkı sağlamaktadır. Yüksek hassasiyetli, kullanıcı dostu ve kapsamlı test özelliklerine sahip cihazlar, hastaların solunum sağlığını en doğru şekilde değerlendirme imkanı sunar. Solunum fonksiyon testi, akciğer hastalıklarının erken teşhisi ve tedavisi için kritik bir rol oynarken, Fatih Medikal'in sunduğu cihazlar, sağlık profesyonellerine güvenilir sonuçlar sunarak tedavi süreçlerini iyileştirir.
0 notes
Text
Spirometre Cihazları: Solunum Sağlığınız İçin Güvenilir Ölçüm Araçları
Spirometre cihazları, solunum sağlığını değerlendirmek ve solunum fonksiyonlarını ölçmek için kullanılan en güvenilir ve yaygın araçlardır. Astım, KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı), interstisyel akciğer hastalıkları ve diğer solunum rahatsızlıkları için teşhis ve takip sürecinde kritik bir rol oynarlar. Spirometre Cihazları, akciğerlerin ne kadar hava aldığı, ne kadar hızlı çıkardığı ve nefes alma kapasitesini belirleyen ölçümler yaparak, hastaların tedavi planlarının etkinliğini izlemeye yardımcı olur.
Solunum fonksiyon testleri, sadece hastalıkların teşhisinde değil, aynı zamanda tedavi sürecinin etkinliğini takip etmede de önemli bir yer tutar. Spirometre cihazları, solunum fonksiyonlarını doğru bir şekilde ölçen cihazlar olarak, hem klinik ortamlarda hem de evde kullanım için farklı modellerde sunulmaktadır. Bu yazıda, spirometre cihazlarının kullanımı, avantajları ve Medisan Sağlık’ın sunduğu çözümler hakkında detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Spirometre Cihazlarının Kullanım Alanları ve Temel Özellikleri
Cihazlar, özellikle solunum fonksiyonlarını değerlendiren ve takip eden birincil araçlardır. Bu cihazlar, akciğerlerin kapasitesini ölçerek, çeşitli solunum hastalıklarının tespiti ve yönetiminde kritik rol oynar. Spirometreler, genellikle şu alanlarda kullanılır:
Astım: Astım hastalarının solunum fonksiyonlarını takip etmek için spirometre cihazları kullanılır. Nefes darlığı, hırıltılı solunum ve öksürük gibi semptomların izlenmesi için bu cihazlar önemli veriler sunar.
KOAH: KOAH, hava yollarında daralma ve akciğerlerde kalıcı hasar ile karakterizedir. Spirometreler, bu hastalığın seyrini izlemek, tedaviye yanıtı değerlendirmek ve hastanın solunum kapasitesindeki değişiklikleri gözlemlemek için kullanılır.
Meslek hastalıkları ve diğer solunum bozuklukları: Uzun süreli kirli hava koşullarına veya toza maruz kalan kişilerde, spirometre cihazları solunum fonksiyonlarını izleyerek hastalıkların erken teşhisini sağlar.
Spirometrelerin temel özellikleri arasında, FVC (Zorlu Vital Kapasite), FEV1 (Zorlu Ekspirasyon Hacmi) gibi ölçümler yer alır. Bu parametreler, akciğerlerin ne kadar hava alıp verebildiğini ve hava yollarının ne kadar açık olduğunu belirler.
Medisan Sağlık ile Modern Spirometre Çözümleri
Medisan Sağlık, yenilikçi ve kullanıcı dostu spirometre cihazlarıyla solunum sağlığı takibini kolaylaştıran çözümler sunmaktadır. Sağlık profesyonelleri, hastalarına en doğru sonuçları sunmak için Medisan Sağlık’ın sunduğu modern spirometre cihazlarını tercih ederler. Bu cihazlar, yüksek hassasiyetleri ve güvenilirlikleri ile dikkat çeker. Medisan Sağlık, sadece kaliteli spirometre cihazları sağlamakla kalmaz, aynı zamanda cihazların kurulumu ve bakımını da profesyonel bir şekilde gerçekleştirir. Bu cihazlar, solunum fonksiyon testlerini doğru şekilde yapmak, hızlı analizler sağlamak ve hastaların sağlık takibini kolaylaştırmak için tasarlanmıştır. Ayrıca, Medisan Sağlık, cihazların EHR/EMR sistemleriyle entegrasyonu ve uzaktan veri takibi gibi ek özelliklerle, sağlık hizmetlerini daha verimli hale getirir.
Spirometre Cihazlarıyla Solunum Fonksiyon Testleri: Astım ve KOAH Takibi
Astım ve KOAH gibi solunum hastalıkları, uzun süreli tedavi ve sürekli izleme gerektiren hastalıklardır. Spirometre cihazları, bu hastalıkların takibinde çok önemli bir rol oynar. Spirometre ile yapılan solunum fonksiyon testleri, akciğerlerin ne kadar hava alıp verdiğini, hava yollarının ne kadar açık olduğunu ve herhangi bir obstrüksiyon (tıkanıklık) olup olmadığını belirler.
Astım Takibi: Astım hastalarında, özellikle semptomların kontrol altında tutulup tutulmadığına dair bilgi almak önemlidir. Spirometre cihazları, ataklar sırasında veya tedavi sonrası hastaların akciğer fonksiyonlarının nasıl değiştiğini ölçerek, tedavi planlarının ne kadar etkili olduğunu gösterir.
KOAH Takibi: KOAH hastalarının tedavi sürecinde spirometre cihazları kritik bir araçtır. KOAH’lı bireylerin akciğer kapasitesi zamanla azalır. Spirometre cihazları, bu değişiklikleri takip ederek, hastaların tedaviye nasıl yanıt verdiğini gösterir ve doktorların tedavi planlarını buna göre uyarlamasına olanak tanır.
Bu testler, hastaların durumunu izlemek ve tedaviye yön vermek için önemlidir. Ayrıca, solunum fonksiyon testlerinin düzenli aralıklarla yapılması, hastalıkların ilerlemesini önlemeye yardımcı olabilir.
Taşınabilir ve PC Tabanlı Spirometreler: Hangi Model Sizin İçin Uygun?
Cihazlar, farklı ihtiyaçlara yönelik çeşitli modellerde sunulmaktadır. Sağlık profesyonelleri ve hastalar için, taşınabilir ve PC tabanlı spirometreler gibi iki ana kategori bulunur. Her iki model de farklı avantajlara sahip olup, kullanım amacına göre seçilmelidir.
Taşınabilir Spirometreler: Taşınabilir spirometreler, sağlık hizmeti veren profesyonellerin sahada veya evde kolayca kullanabileceği cihazlardır. Kompakt tasarımları sayesinde, pratiklik ve taşınabilirlik sunar. Bu cihazlar, özellikle mobil sağlık hizmetleri veren klinikler ve sahada çalışan sağlık profesyonelleri için idealdir.
PC Tabanlı Spirometreler: PC tabanlı spirometreler, daha gelişmiş özelliklere sahip olup, cihazların bilgisayar üzerinden kontrol edilmesini sağlar. Bu modeller, geniş veri saklama kapasitesine, daha yüksek doğruluk oranına ve hastaların test sonuçlarını detaylı bir şekilde incelemeye olanak tanır. PC tabanlı cihazlar, genellikle klinik ortamda ve yoğun hasta takibi gerektiren durumlarda tercih edilir.
Hangi modelin tercih edileceği, kullanım amacına, taşınabilirlik ihtiyacına ve verilerin analiz edilme şekline göre değişir. Medisan Sağlık, her tür ihtiyaç için uygun spirometre modelleri sunarak, sağlık profesyonellerine ve hastalarına en iyi çözümü sağlar.
0 notes
Text
Medikal Cihazlar: Kullanım Alanları ve Sağlık Hizmetlerindeki Önemi
Medikal cihazlar, tanı, tedavi ve hasta bakım süreçlerinde sağlık profesyonellerinin en büyük yardımcılarıdır. Gelişen teknoloji ile birlikte medikal cihazların kullanım alanları genişlemiş ve sağlık sektörünün olmazsa olmaz parçalarından biri haline gelmiştir. Medisan Sağlık Sistemleri, hastaneler, klinikler ve diğer sağlık kuruluşlarının ihtiyaçlarına göre geniş bir yelpazede medikal cihaz tedarik hizmeti sunarak, sağlık hizmetlerinin etkin ve güvenilir bir şekilde sunulmasını sağlar.
Medikal Cihazlar Nedir?
Medikal cihazlar, sağlık alanında hastalıkların teşhis edilmesi, tedavi edilmesi, izlenmesi ya da önlenmesi amacıyla kullanılan her türlü ekipman, araç ve gereçleri kapsar. Medikal cihazlar, sağlık profesyonellerine tanı ve tedavi süreçlerinde büyük kolaylık sağlarken, hastalar için de doğru ve güvenilir sonuçlar elde edilmesine yardımcı olur. Bu cihazlar, basit el aletlerinden karmaşık görüntüleme cihazlarına kadar geniş bir ürün yelpazesine sahiptir.
Medikal Cihazların Kullanım Alanları
Medikal cihazlar, sağlık sektöründe geniş bir kullanım alanına sahiptir. İşte medikal cihazların yaygın olarak kullanıldığı bazı alanlar:
1. Görüntüleme Cihazları
Görüntüleme cihazları, vücuttaki organlar, kemikler ve dokular hakkında detaylı görüntüler elde etmeyi sağlar. Röntgen cihazları, ultrason makineleri, manyetik rezonans görüntüleme (MR) cihazları ve bilgisayarlı tomografi (BT) cihazları gibi görüntüleme cihazları, hastalıkların doğru bir şekilde teşhis edilmesinde kritik bir rol oynar. Röntgen cihazları kemik kırıkları, tümörler ve enfeksiyonlar gibi durumların teşhisinde yaygın olarak kullanılırken, ultrason cihazları ise yumuşak dokuların ve organların incelenmesinde etkilidir.
2. Tanı Cihazları
Tanı cihazları, hastalıkların erken teşhisinde ve tedavi planlamasında büyük önem taşır. EKG (Elektrokardiyografi) cihazları, kalp hastalıklarının teşhis edilmesinde kullanılırken, odyometri cihazları işitme problemlerinin tespitinde kullanılır. Solunum fonksiyon test cihazları ise akciğer kapasitesini ölçerek solunum yolu hastalıklarının teşhisinde önemli bir rol oynar.
3. Tedavi Cihazları
Tedavi cihazları, hastalıkların tedavi edilmesinde kullanılan ekipmanları içerir. Ventilatörler solunum desteği sağlar ve özellikle yoğun bakım ünitelerinde hayati öneme sahiptir. Defibrilatörler, kalp ritim bozuklukları ve kalp durması gibi acil durumlarda hayat kurtarıcı bir rol oynar. Diş hekimliği alanında kullanılan diş tedavi cihazları ve lazer cihazları da tedavi sürecinin bir parçasıdır.
4. Ameliyat Ekipmanları
Ameliyatlarda kullanılan cerrahi aletler, medikal cihazlar kategorisinde yer alır. Laparoskopi cihazları, endoskoplar ve cerrahi el aletleri, minimal invaziv cerrahilerde sıkça kullanılır. Bu cihazlar, cerrahların daha hassas işlemler yapmasına ve hastaların daha hızlı iyileşmesine olanak tanır.
5. Hasta Bakım Ekipmanları
Hasta bakım ekipmanları, hastaların tedavi sürecinde kullanılan cihazları içerir. Hasta monitörleri, hastaların kalp ritmi, kan basıncı, oksijen seviyeleri gibi hayati fonksiyonlarını izlemek için kullanılır. İnfüzyon pompaları, hastalara ilaç ve sıvıların sürekli ve kontrollü bir şekilde verilmesini sağlar.
6. Laboratuvar Cihazları
Laboratuvar cihazları, hastalıklara tanı koymak ve tedavi sürecini izlemek için kullanılan tıbbi analiz cihazlarıdır. Kan testleri, idrar testleri ve biyokimya analizleri için kullanılan bu cihazlar, laboratuvar ortamında en güvenilir sonuçları elde etmeye yardımcı olur. Hematoloji cihazları ve biyokimya analiz cihazları, laboratuvar testlerinde yaygın olarak kullanılan cihazlardır.
Medikal Cihaz Kullanımının Sağlık Sektöründeki Önemi
Medikal cihazlar, sağlık hizmetlerinin kalitesini artırırken, hastaların daha doğru teşhis edilmesini ve tedavi edilmesini sağlar. İşte medikal cihaz kullanımının sağlık sektöründeki önemi:
• Doğru Teşhis: Medikal cihazlar, hastalıkların erken teşhis edilmesine olanak tanır. Bu sayede tedavi süreci daha erken başlatılarak, hastaların iyileşme süreci hızlandırılabilir.
• Etkili Tedavi: Gelişmiş medikal cihazlar, tedavi süreçlerinde daha etkin sonuçlar alınmasına yardımcı olur. Bu cihazlar sayesinde, sağlık profesyonelleri daha hassas müdahalelerde bulunabilir.
• Hasta Konforu: Hasta bakım cihazları, hastaların tedavi sürecini daha konforlu hale getirir. Hasta monitörleri, ventilatörler ve infüzyon pompaları, hastaların tedavi sürecini daha güvenli ve rahat hale getirir.
• Verimli Sağlık Hizmeti: Medikal cihazlar, sağlık profesyonellerinin işlerini daha hızlı ve doğru bir şekilde yapmalarına yardımcı olarak, sağlık hizmetlerinin verimliliğini artırır.
Medisan Sağlık Sistemleri ve Medikal Cihaz Çözümleri
Medisan Sağlık Sistemleri, sağlık sektöründeki uzun yıllara dayanan tecrübesi ile hastaneler, klinikler ve diğer sağlık kuruluşları için yüksek kaliteli medikal cihazlar tedarik eder. Geniş ürün yelpazemiz, tanı cihazlarından tedavi ekipmanlarına kadar sağlık sektörünün tüm ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Sağlık profesyonellerine sunduğumuz cihazlar, en yüksek güvenlik ve performans standartlarına uygun olarak üretilmiş olup, hasta bakım süreçlerinde en iyi sonuçları elde etmenize yardımcı olur.
Sonuç
Medikal cihazlar, sağlık sektörünün olmazsa olmaz ekipmanları arasında yer alır. Bu cihazlar, hastalıkların teşhis edilmesi, tedavi edilmesi ve hasta bakım süreçlerinin en etkin şekilde yönetilmesini sağlar. Medisan Sağlık Sistemleri, sağlık kuruluşlarının ihtiyaçlarına en uygun medikal cihazları sunarak, sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmayı hedeflemektedir. Daha fazla bilgi almak ve ihtiyaçlarınıza uygun medikal cihaz çözümlerini keşfetmek için medikal cihazlar kullanım alanları sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
#medikal cihazlar#medikal cihaz satın al#hastane malzemeleri#sağlık malzemeleri#medisan sağlık sistemleri
0 notes
Text
Anestezi
Cerrahi operasyonlar, yaklaşık 150 yıldır anestezi kullanılarak yapılmaktadır. Ameliyat tekniklerinin gelişmesi anesteziyolojideki gelişmeler ile paralel olarak ilerlemiştir. Günümüzde tıp bilimindeki ilerlemeler sayesinde anestezi biliminde de büyük gelişmeler kaydedilmiştir.
Hastalar, cerrahi operasyonlar öncesinde anestezi ile ilgili yeterli bilgi sahibi olamadıklarında, ameliyatın kendisinden çok anestezi almaktan korkmaktadır. Halbuki, anestezinin kullanım amacı hastaların güvenli ve konforlu bir ameliyat geçirmelerini sağlamaktır.
Magnet hastanesi, Ankara özel hastaneler içerisinden alanında uzman anestezistleri, son teknolojik cihazları ve konforlu ameliyathaneleriyle ayrışmaktadır.
Anestezi Nedir?
Anestezi, kelime anlamı olarak “hissizlik, duygusuzluk” anlamına gelmektedir. Anestezi etkisi altında olan hastalar için ameliyatlar ağrısız ve hatırasız işlemlerdir. Ameliyat sürecinin güvenle ilerleyebilmesi için, duyunun ortadan kaldırılması gereklidir, ancak yeterli değildir.
Anestezi, ağrısız ve güvenli bir ameliyat ortamı sağlamak için, çeşitli ilaçlar yardımıyla hastanın ağrı ve acı duyması için geliştirilmiş bir dizi tıbbi uygulamadır. Ameliyat süresince, hem hastanın acı duymasının önüne geçmek, hem de operasyonu uygulayan cerraha uygun bir çalışma ortamı yaratmak için anestezi kullanılmaktadır.
Modern anestezi teknikleri sayesinde, hastaların çok az riskle konforlu bir ameliyat olmaları mümkün kılınmaktadır. Seçilecek anestezi yöntemi, hastanın genel sağlık durumuna, farklı hastalıkların varlığına ve ameliyat edilecek bölgeye göre anestezi doktoru tarafından belirlenir. Anestezi uygulamaları genel anestezi, lokal anestezi, sinir bloğu anestezisi, spinal anestezi ve epidural anestezi şeklinde olabilir.
Genel Anestezi
Genel anestezi, bilincin ilaçlar yardımıyla ortadan kaldırıldığı ve tüm vücudun anestezi etkisi altında olduğu anestezi tekniğidir. Genel anestezi yöntemi, geniş alanları kapsayan beyin ameliyatı, karın ameliyatı, kalp ameliyatı gibi ameliyatlarda kullanılmaktadır.
Genel anestezi, damardan verilen bir ilaçla başlar. Daha sonra, hastanın ağzından nefes borusuna doğru bir tüp yerleştirilir. Bu tüp yardımıyla, anestezi makinesi oksijenin ve diğer anestezik gazların akciğerlerden kan dolaşımına geçişini sağlar; böylece anestezi durumunun devamlılığı sağlanır. Ek olarak, hastanın ağrı duymasını engellemek için damardan ağrı kesici ilaçlar da verilebilir.
Ameliyat sonunda, anestezi makinesinden verilen gazlar sonlandırılır. Hastanın bilinci ve solunumu geri döndükten sonra nefes borusundaki tüp nazikçe çıkartılır.
Genel anesteziyi güvenilir kılmak için;
1. Ameliyat Öncesinde Mutlaka Muayene Olun
Hasta cerrahi operasyondan önce mutlaka anestezi doktoru tarafından muayene edilmeli ve sorulan sorulara eksiksiz yanıtlar vermelidir. Anestezi uzmanı hastaya düzenli kullandığı ilaçlar, kronik rahatsızlıklar, daha önce genel anestezi alıp almadığı hakkında sorular yöneltecektir.
2. Sigarayı Bırakın
Sigara, ameliyat sonrası solunum problemlerine yol açabilmektedir. Sigara içen insanların akciğerlerinde düzelme görülmesi 1 hafta ile 6 ayı bulmaktadır. Bu yüzden, cerrahi operasyon gerekliliğini öğrendiğinizde, eğer kullanıyorsanız hemen sigarayı bırakmalısınız. Sigarayı bırakmada zorlanıyorsanız, Sigara Bırakma Birimimize başvurabilirsiniz.
3. Vücut Kitle İndeksinizin Normal Seviyede Olduğuna Emin Olun
Şişman insanlarda ameliyat sonrası görülen komplikasyonlar ve problemler daha sık görüldüğü için, ameliyat öncesinde vücut kitle indeksinizin normal seviyede olduğuna emin olmanızı tavsiye ediyoruz.
4. Cerrahi Operasyon Öncesi Hiçbir Şey Yiyip İçmeyin
Yaşa göre değişiklik gösterse de, erişkin hastalarda genel anestezi öncesinde 6 saatlik bir açlık dönemi gerekli görülmektedir. Çünkü, tokluk dolayısıyla kusma, mide içindekilerin akciğerlere kaçışı gibi problemler anestezi sırasında ve sonrasında önemli sorunlara sebep olabilir.
Önceden planlı ameliyatlarda, aç kalma konusunda anestezi doktorunun söyledikleri dikkate alınmalıdır
Lokal Anestezi
Lokal anestezi, hastanın vücudunun bölgesel olarak uyuşturulduğu anestezi türüdür. Çoğunlukla deri altından enjekte edilen anestezik ilaçlar sayesinde, sadece belirli bir bölgedeki sinir duyuları etkisizleştirilir. Hastanın bilinci açık olur; ancak, hasta operasyon geçirdiği bölgede ağrı veya acı hissetmez.
Lokal anestezi, uygulandıktan yaklaşık 15 dakika sonra etki eder. Anestezinin etki süresi ise, kullanılan anestezik ilacın türüne ve miktarına göre değişiklik göstermektedir.
Genellikle göz, burun, boğaz, kulak, göz, omuz, deri, periferal kan damarı, diş cerrahi operasyonlarında kullanılan lokal anestezi iki şekilde uygulanır;
İnfiltrasyon
Dokuya etki eden anestezi türü olarak bilinen infiltrasyon, cilt altına veya yüzey dokuları içine anestezik ilaçların enjekte edilmesiyle yapılır. Böylece, ameliyat edilecek bölge hissizleştirilirken hastanın bilincinin yerinde olması sağlanır.
Topik Anestezi
Yüzeyden emilen anestezi türü olarak bilinen topik anestezi, iğne kullanılmadan uygulanmaktadır. Anestezik madde, operasyon yapılacak bölgeye damlatılır, sürülür veya püskürtülür. Genellikle ağız ve diş sağlığı doktorları, göz cerrahları tarafından kullanılan topik anestezi, yapılan operasyonun hissedilmemesi için çok önemlidir.
Spinal ve Epidural Anestezi
Genel cerrahi, kadın doğum ve ortopedik cerrahisinde sıkça yararlanılan iki yöntem olan spinal ve epidural anestezi, son yıllarda oldukça yaygınlık kazanmıştır. Epidural anestezi sayesinde, ameliyat sonrası ağrı kontrolü de sağlanabilmektedir.
Spinal anestezi, hastanın bel bölgesindeki omurilik sinirlerin geçtiği spinal aralığa anestezik maddeler verilmesiyle yapılır. Hastada herhangi bir bilinç kaybı olmaz, hastanın şuuru açıktır; ancak, anestezi uygulanan bölgede ağrı hissedilmez. İğnenin yapıldığı seviyenin üç omur üzerinden başlayarak hastanın ayak parmaklarına kadar ilacın yayılması şeklinde bir uyuşma gerçekleşir. Ağrısız doğum, sezeryan gibi kadın doğum cerrahi operasyonlarında; fıtık, apandisit gibi genel cerrahi ameliyatlarında ve bacak ortopedi ameliyatlarında tercih edilmektedir.
Epidural anestezi ise, epidural aralıktan küçük bir kateter yerleştirilerek o bölgede bırakılması ile uygulanır. Ameliyat sonrasında, bu kateter ağrı kesici ilaçlar verilerek ağrıların önlenmesine yardımcı olur. Ayrıca, epidural anestezi ile genel anestezide kullanılan ilaçların yarattığı riskler en aza indirgenebilir.
Anestezi Uzmanı Kimdir?
Anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanı ve anestezist olarak da bilinen anestezi uzmanı, anestezi uygulamasını yapan doktordur.
Anestezi doktoru, cerrahi operasyon öncesinde hastayı muayene edip, yapılacak ameliyat için en uygun anestezi yöntemine hastayla birlikte karar vermektedir.
Magnet hastanesi, alanında en iyi anestezi uzmanları ile çalışmaktadır. Ağrısız ve güvenli bir ameliyat için gerekli ortamı yaratacak anestezi uzmanı, hem hastalar hem de cerrahlar için konforu sağlayacaktır.
Anestezi Öncesi Değerlendirme Nasıl Yapılır?
Magnet hastanesi olarak, anestezi öncesi değerlendirmede şu süreçleri takip etmekteyiz:
Anestezi doktoru hasta ile tanışır. Ardından, hastanın sağlık durumuyla ilgili değerlendirmeler yapmaya başlar. Hastanın genel sağlık durumu, hastalığıyla ilgili edinilen veriler, ilaç alerjileri, diğer alerjileri, düzenli ilaç kullanımı, varsa daha önceden geçirdiği ameliyatlar, hastanın daha önce geçirdiği ameliyatlarda kullanılan cerrahi yöntem ve anestezi teknikleri, hastanın kan grubu hakkındaki bilgiler dikkatle değerlendirilir.
Gerekli görülmesi halinde, kişinin var olan hastalıkları değerlendirilir, ameliyata engel teşkil eden bir durum olup olmadığı tartışılır ve tedavi yöntemleri yeniden düzenlenir.
Hastalar, bilinen alerji durumunu muhakkak anestezi uzmanına bildirmelidir. Özellikle ilaç alerjilerinin varlığının bilinmesi, bu ilaçların ameliyat sırasında kullanılması halinde oluşabilecek alerjiye bağlı komplikasyonları önlemek için çok önemlidir.
Düzenli kullanılan ilaçların varlığı halinde, durumun anestezi uzmanıyla önceden paylaşlması da önemlidir. Aksi halde, bazı ilaçlar kanamaya yol açabilir veya anestezide kullanılan ilaçlarla istenmeyen etkileşimlere girebilir.
Anestezi Öncesi Değerlendirmede Kullanılan Tanı Yöntemleri
Anestezi doktoru, anestezi öncesi değerlendirme için hastadan akciğer filmi, elektrokardiyografi, kan sayımı, karaciğer ve böbrek fonksiyon testi isteyebilir.
Gerekli görüldüğü durumlarda, farklı tetkikler de istenebilir. Hastada kronik bronşit, astım gibi bir akciğer hastalığı bulunuyorsa, solunum fonksiyon testi talep edilebilir. Kan sayımı sonucunda hastada kansızlık olduğu tespit edilirse ameliyat öncesinde durumun düzeltilmesi gerekebilir.
Anestezi ilaçlarının bazıları, karaciğer ve böbreğe yan etki gösterebilir. Bu nedenle, hastanın karaciğer ve böbrek fonksiyonları dikkatle değerlendirilmeli, herhangi bir bozukluk saptanması durumunda gerekli önlemler alınmalıdır.
Anestezi uzmanı ile yapılan görüşme ve testler sonrasında, ameliyat riski belirlenir. Ameliyat ve hastanın güvenliği için ortaya çıkabilecek risk faktörleri en aza indirgenir.
Anestezi Yöntemine Nasıl Karar Verilir?
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, genel anestezi dışındaki diğer yöntemlerde, hastanın bilinci açık olur. Anestezi yöntemi, anestezi doktoru tarafından belirlenir. Hasta, ameliyat öncesi belirlenecek olan anestezi uygulaması hakkında detaylı olarak bilgilendirilir ve olası riskleri anladığına emin olunur.
Anestezi Alma Süreci
Hasta ameliyathaneye alındığında, göğüs bölgesine elektrotlar yerleştirilmektedir. Böylece, hastanın kalp atışı ve ritmi ekran üzerinden takip edilebilir.
Kola yerleştirilen manşon sayesinde kan basıncının takip edilmesi mümkün hale getirilir. Tırnak yatağına yerleştirilen alet ile kandaki oksijen miktarı incelenebilir. Gelişmiş bazı cihazlar sayesinde de kandaki karbondioksit miktarı ölçümlenebilir.
Ameliyat süresince, hastanın kalp ritmi, kandaki oksijen miktarı ve kan basıncı anesteziyoloji uzmanı tarafından yakın bir şekilde takip edilir. Parametrelerde gelişebilecek değişiklikleri normale çevirmek için ilaçla müdahale uygulanabilir.
1 note
·
View note
Text
Mobil Sağlık Tarama Aracı ve Solunum Fonksiyon Test Cihazı – Fatih Medikal
Mobil Sağlık Tarama Aracı, Değer belirlenir ve kaydedilir. Rahatsız edici seviye UCL hastanın verilen şiddetten rahatsız olduğu noktadır. hastanın verilen şiddeti tolere edemeyeceği sağlam bir şiddettir. Değer belirlenir ve kaydedilir. Timpanometri orta kulak basıncını ölçen bir testtir. Ölçebilmek için kulak zarının bir deliği olmamalıdır. Ağrısız ve ağrısız bir testtir. 50 ila +50 basınç değeri normal değer olarak kabul edilir. Test başlamadan önce kişi test hakkında bilgilendirilir ve Test başlar. Test sırasında kişi hareket etmemeli veya konuşmamalıdır. Orta kulaktaki basınç dış kulak kanalına yerleştirilen bir prob ile ölçülür. Sağ ve sol kulak ayrı olarak ölçülür. Elde edilen değerler kaydedilir. Bu test sırasında kulağa ses gönderildiğinde dış kulak kanalı basıncı değiştirilir ve membran hareketliliği kontrol edilir.
Solunum Fonksiyon Test Cihazı, Sonuç olarak bir grafik ve basınç değeri elde edilir. Değerler kayıttan sonra bilgisayara aktarılır. Test sonuçları kulak zarı ve kulak kemiklerinin sağlığı ve fonksiyonu hakkında önemli bilgiler sağlar. Akustik refleks dışarıdan gelen yüksek ses dalgaları kulak zarını ve daha sonra kemikçikleri titreşir. Ses yoğunluğu çok yüksekse iç kulağı korumak için üzengi kemiğine bağlı olan stapes kası üzengi kemiğinin aşırı hareketini engelleyecek ve iç kulağı koruyacaktır. Buna akustik refleks denir. Üzengi kemiğinin hareketi kaydedilir ve refleks değerleri ölçülür. Bu test akustik refleks yolaklarının şiddetli bir uyarana karşı çalışma derecesi hakkında bilgi sağlar. Sağ ve sol Kulak için ayrı Ölçümler yapılır ve değerler belirlendikten sonra kaydedilir. Kaydedilen değerler bilgisayara aktarılır.
Mobil Sağlık Aracı, Hastalar odyometri merkezine hangi şikayetler uygulanır? Odyoloji laboratuvarındaki cihazların amacı nedir? Odyometre cihazları işitme ölçmek için kullanılan elektronik cihazlardır. Bu cihazlarla saf ses ve konuşma seslerine duyarlılık ölçülebilir. Empedans ölçer timpanometre cihazı timpanometri testi akustik refleks testi ayrıca Havacılık Tıp merkezimize başvuran kabin ekibine ve uçucu personele hizmet vermektedir. Bebek doğduktan 24 saat sonra neden bir işitme testi yapılmalıdır? Konjenital işitme kaybının erken tanısında yenidoğan işitme taraması büyük önem taşımaktadır. Bunun nedeni bebekte tespit edilemeyen işitme kaybının daha sonraki yıllarda konuşma bozuklukları ve zeka gelişiminde zihinsel bozukluklar olarak ortaya çıkmasıdır.
0 notes
Text
Anesteziyle ilgili doğru bilinen 11 yanlış
Son Dakika https://www.vatankocaeli.com/anesteziyle-ilgili-dogru-bilinen-11-yanlis-13163h.html
Anesteziyle ilgili doğru bilinen 11 yanlış
Ancak büyük ya da küçük her türlü girişimin gerçekleşebilmesi için çok önemli bir oyuncuya daha ihtiyaç duyuluyor: Anestezi… Bilinci, ağrı duyusu ve refleksleri ilaçlarla geçici olarak ortadan kaldırılarak savunmasız hale getirilen bir hasta, geçireceği cerrahi operasyonun neden olacağı majör travmatik etkiden, bu sayede maksimum düzeyde korunabiliyor. Ancak yüzlerce yıllık geçmişine karşın gerek anestezi, gerekse anestezi uzmanı konusunda hala yeterli bilgiye sahip değiliz. Bugünlere kadar ulaşan yetersiz ya da eksik bilgiler nedeniyle anestezi hala korkulan, endişe edilen bir noktada duruyor ve bazen cerrahiden kaçınmaya kadar uzanabilen sonuçlara neden olabiliyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fevzi Toraman, konuyla ilgili yanlış, eksik bilgi ve inanışların doğrularını anlatıyor…
1. Anestezi miktarı fazla olursa uyanamam.
Doğrusu: Ameliyat öncesi yapılan ön görüşme sırasında hastaya ait tüm bilgiler alınıyor, riskler belirleniyor ve izlenecek anestezi yöntemi net olarak ortaya konuyor. Hastalar, verilen anestetik ilaçların kanda istenilen düzeyde kalması ve buna bağlı olarak da istenilen düzeyde anestezi derinliğinin sağlanabilmesi için ameliyat boyunca anestezi uzmanı tarafından takip ediliyor. Dolayısıyla yaş, cinsiyet ya da risk faktörleri değişse de verilen anestetik ilaçların hastada oluşturduğu etki yakın takip edildiğinden, ilacın doz (miktar) ayarları da buna uygun yapılarak hastaların zamanında uyuyup uyanmaları sağlanabiliyor.
2. Asıl ağrı ameliyat sonrasında çekilir.
Doğrusu: Ağrı insanın yapısını bozabildiği için yapılan iyi şeyleri de engelleyebiliyor. Bu nedenle ağrıyı bloke etmek son derece önem taşıyor. Dolayısıyla anestezi uzmanları da ameliyat sırasında olduğu gibi ameliyat sonrasında da hastanın konforu için ağrı kontrolünü sağlıyor. Bu sayede sanılanın aksine ameliyat sonrasında hasta ağrı çekmiyor ve böylelikle iyileşme süresi de hızlanıyor.
3. Anestezi akciğerleri zorladığı için ameliyattan sonra akciğer ve nefes sorunları yaşanır.
Doğrusu: Anestezi konusundaki bilgi ve teknolojinin bugün gibi gelişmediği dönemlerde kısa süreli anestezi gerektiren operasyonlardan sonra da akciğerle ilgili problemler yaşanabiliyordu. Ancak son yıllarda bu konuda da çok ciddi gelişmeler yaşandı. Kullanılan solunum cihazları ve aynı zamanda koruyucu ventilasyon (soluk aldırıp verdirme) stratejisi sayesinde bugün akciğerler korunabiliyor. Hatta bu bilgiler sayesinde ameliyat öncesinde akciğer konusunda sıkıntı yaşayan hastalar uyandırıldıktan sonra akciğerlerinin performansı daha da artırılabiliyor.
4. Ameliyat sonras��nda beden çıplak olduğu için sonrasında zatürre bile olunabilir.
Doğrusu: Anestezi alacak hastaların en çok merak ettiği konuların başında da üşüme korkusu geliyor. Bu nedenle özellikle yaşlı hastalar, ayakları üşüdükleri için durumu kendilerince ölüm korkusuyla özdeşleştiriyor ve zatürre olacağından endişe duyuyor. Her ne kadar böyle bir durum söz konusu olmasa da aslında araştırmalar, vücut sıcaklığı kontrol edilemeyen hipotermik hastalarda yara yeri enfeksiyon oranının artığını ortaya koruyor. Bunun yanında hem kalbin hem de kan dolaşımının performansı için vücut sıcaklığının korunması önem taşıyor. Bu konuyla ilgili özel bir çalışma da yürüttüklerini anlatan Prof. Dr. Fevzi Toraman, hastanın, odasından çıkıp tekrar odasına gönderilinceye kadar ki süreçlerde farklı yöntemlerle hastalarını ısıtarak vücut sıcaklığını ideal seviyelerde tuttuklarını söylüyor.
5. Ameliyat sırasında eksik ya da yanlış doz anestezi verilebileceği için ameliyatta uyanma riski vardır.
Doğrusu: Anestezi sırasında kullanılan ilaçların miktarlarının ayarlanması çok önem taşıyor. Eğer gerekenden az miktarda ilaç kullanılırsa, hastaların ameliyat sırasında oluşan ağrıyı hissetme, farkında olma, kan basıncı ve nabız değerlerinde aşırı artma, gerekenden fazla miktarda ilaç kullanıldığında da geç uyanma, kan basıncı ve nabız değerlerinde aşırı azalma olasılıkları bulunuyor. Ancak günümüzde bu konuda endişe etmeyi gerektirecek bir durum söz konusu değil. Çünkü anestezi uzmanları ameliyat öncesi yaptığı hasta görüşmesine ve risklere göre uygulayacağı anestezi yöntemini ve kullanacağı anestetik ilaçların cinsini, miktarını belirliyor. Üstelik sadece bununla de yetinilmiyor. Ameliyat sırasında hastanın uyku düzeyini (bilinç düzeyini) yeni gelişmiş cihazlarla yakından izleyerek, önceden belirlediği anestetik ilaç dozlarını hastanın ihtiyacına göre an be an ayarlıyor. Dolayısıyla hastalar anestezi uzmanının öngördüğü sürece uyuyor ve istediği zaman da uyanıyorlar.
6. Anestezi uzmanları sadece ameliyat sırasında görev yapar.
Doğrusu: Oldukça yaygın olan bu yanlış kanın aksine anestezi uzmanlarının ameliyat ve ameliyathane dışında da görevleri bulunuyor. Özellikle ameliyathane dışında yapılan tüm ağrılı veya hastayı psikolojik olarak rahatsız edebilecek; MR, BT gibi görüntüleme işlemlerinde, mide barsak endoskopisi, tüp bebek tedavi aşamalarında, kardiyoloji bölümündeki ağrılı işlemler sırasında, kanser hastalarının Braki-Radyoterapi işlemlerinde ve ameliyat sonrası ağrı tedavisinin düzenlenmesinde önemli görevler üstleniyor.
7. Epidural anestezi sonrasında bel ve sırt ağrısı gelişir.
Doğrusu: Bu doğru bir ifade değil. Zaten bel ve sırt ağrısı çeken kişilerin, ameliyat sonrası zorunlu yatak istirahati sırasında bu ağrıların görülmesi olası bir durum olarak kabul ediliyor. Bu ağrının epidural anestezi ile ilgisi olmadığının çok iyi bilinmesine rağmen böyle yanlış bir inanış bulunuyor. Bununla birlikte, özellikle hamilelik dönemindeki postural değişiklikler (aşırı lordoz) nedeni ile epidural anestezi yapılmayan hastalarda da yüzde 10-15 oranında kalıcı bel–sırt ağrıları yaşanabiliyor. Bu hastalara epidural girişim uygulanması durumunda ise son derece yanlış şekilde suç epidural anesteziye yükleniliyor.
8. Çok yaşlı hastalarda anestezi daha risklidir.
Doğrusu: Evet ileri yaş anestezi için bir risk faktörüdür. Ancak daha da önemlisi, hastanın yaşı ve diğer eşlik eden hastalıklarının ameliyat öncesi bilinmesi ve bu risk faktörlerine göre uygun anestezi yönteminin, uygun ilaçların ve uygun monitörizasyonun (izlenecek yaşam parametrelerinin) belirlenmesidir. Eğer bunlar doğru olarak yapılırsa, anesteziye ait istenmeyen olayların oranları oldukça düşük seyrediyor.
9. Anestezi sonrasında baş ağrısı, kusma yaşanır.
Doğrusu: Bu bilgi de daha önceki yıllarda edinilen olumsuz deneyimlerden kaynaklanıyor. Çünkü daha çok geçmişte kullanılan ilaçlar sonrasında ortaya çıkan bu şikayetlerin günümüzdeki anestetik ilaçlarından sonra görülme oranlarının azaldığı biliniyor.
10. Anestezi özellikle yaşlı hastaların hafızalarını kognitif (bilişsel) fonksiyonlarını etkileyebilir.
Doğrusu: Ameliyat sonrası kognitif (bilişsel) fonksiyon bozuklukları (yer-zaman oryantasyonu bozukluğu, ajitasyon, hatırlama ve algılamada azalma, ince el becerilerinde yavaşlama gibi) yaşlı hastalar arasında görülebiliyor. Ancak, direkt olarak anestezide kullanılan ilaçlara bağlı bir beyin hücre hasarından söz edilmiyor. Eğer beyin hücre hasarı anestezide kullanılan ilaçlara bağlı olsaydı, hem görülme sıklığı çok daha fazla hem de bozukluk geçici değil kalıcı bir hal alabilirdi. Oysaki bu bilişsel fonksiyon bozukluklarının çok büyük bir kısmının geçici olduğu görülüyor.
11. Küçük çaplı ameliyatlarda anestezinin etkisi daha azdır.
Doğrusu: “Öncelikle şunu ifade etmeliyim ki temel olarak ele alındığında anestezi bir bütündür ve büyük anestezi, küçük anestezi şeklinde bir ayrımın yapılması çok doğru değildir” diyen Prof. Dr. Fevzi Toraman, sözlerine şöyle devam ediyor: “Anesteziye ait temel riskler cerrahinin büyük veya küçük olmasından bağımsızdır. Çünkü uygulanacak küçük bir cerrahi işlem için de hastanın bilinç duyusunu, ağrı duyusunu ve reflekslerini ortadan kaldırıyoruz.
Ancak uygulanacak olan cerrahinin büyüklüğü veya küçüklüğü, hastanın yandaş hastalıklarının varlığı bu riske ilave olur. Bu nedenle de bizler için büyük – küçük ameliyat yoktur, biz anestezi verdiğimiz her hastayı yakın takip ederek istenmeyen olayların yaşanmaması için her türlü önlemi almak zorundayız.”
0 notes
Text
Fazla Kilolar ve Sigara Astım Riskini Arttırıyor
Nefes darlığı, soluk alıp verirken ıslık sesi çıkması, özellikle sabaha karşı artan öksürük, göğüste sıkışma ve batma hissi gibi belirtilerle ortaya çıkan astım, ülkemizde her 12 yetişkin ve 8 çocuktan birinde görülüyor. Yaşam kalitesini önemli ölçüde azaltan hastalık, uygun tedavi ve yakın takip sayesinde kontrol altında tutulabiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Metin Özkan, astım ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Belirtileri kişiden kişiye değişiyor Astım, alınan nefesi akciğerlere ulaştıran hava yollarında daralma, şişme ve fazladan mukus salınımına bağlı olarak ortaya çıkan kronik bir hastalıktır. Hava yollarındaki bu daralmanın nedeni mikrobik olmayan bir tür iltihabın hava yolu duvarını şişirmesidir. Hastaların normal yaşantılarına devam edebilmeleri için astımın kontrol altına alınması gerekir.Hastalığın belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Belirtiler bazı hastalarda sürekli görülürken, bazılarında ise yalnızca belli zamanlarda ortaya çıkabilir. Astım belirtilerinin belli zamanlarda görüldüğü durumlar şu şekilde sıralanabilir: • Egzersize bağlı astım: Belirtiler özellikle soğuk ve kuru havada egzersiz yapıldığında ortaya çıkar. • Mesleksel astım: İşyerinde maruz kalınan gaz, kimyasal madde ve toza bağlı olarak hasta işe başladığında belirtiler görülür. • Alerjik astım: Polen, kedi köpek tüyü, ev tozu, hamam böceği gibi alerjenlere maruz kalındığında belirtiler tetiklenir. Aşırı kilolu olanlar ve sigara dumanına maruz kalanlar risk altında Anne babası astım hastası olanların ve başka bir alerjik hastalığı bulunanların astıma yakalanma riskleri daha fazladır. Astım riski taşıyan diğer kişiler; aşırı kilolu olanlar, sigara içenler, sigara dumanına, yoğun hava kirliliğine veya meslek nedeniyle çeşitli kimyasallara maruz kalanlardır. Kişisel risk faktörlerinin yanı sıra hastalığın ortaya çıkmasında çevresel faktörler de etkili olmaktadır. Bunlardan bazıları; nezle, grip gibi solunum yolu enfeksiyonları, ağrı kesici gibi bazı ilaçlar, aşırı sevinç, üzüntü ve reflüdür. Tanı detaylı hasta öyküsünden yola çıkarak konuluyor Astım belirtileri görülen hastalarda tanı muayene bulguları ve bazı testlerle koyulmaktadır. Tanı için en önemli basamaklardan biri, hasta öyküsünün detaylı olarak alınmasıdır. Buradan yola çıkılarak kesin tanı için yapılabilecek testler şunlardır: • Solunum fonksiyon testleri • PEF metre: Basit bir cihazla hastanın evde kendi kendine bile uygulayabileceği bir testtir. Derin bir nefes aldıktan sonra ne kadar güçlü üflenebildiğini ölçer. • Bronş provakasyon testi: Başlangıç solunum fonksiyon testinin normal olması durumunda, nefes yolu ile alındığında hava yollarında daralmaya yol açtığı bilinen bir maddeyle yapılan uyarma testidir. Sağlıklı kişilerde bu testin sonucu negatif çıkar. • Alerji testleri: Kan veya deri ile yapılan testlerdir. Astımdan korunmak için kişisel tedbirlerinizi alın Astım tedavisinin amacı hastalığın kontrol altına alınması ve sağlanan iyi halin devam ettirilmesidir. Uygun tedavi ile hastalar iş ve sosyal yaşantılarında hiçbir değişiklik olmadan yaşamaya devam edebilirler. Tedavi için kullanılan ilaçların çoğu özel cihazları sayesinde nefes yolu ile kullanılır. Bu ilaçların bir kısmı nefes yollarını genişletirken diğer kısmı kortizon içerir ve hastalığın asıl nedeni olan mikrobik olmayan iltihaplanmayı giderir. Burada kullanılan kortizon ağızdan alınan gibi ciddi yan etkilere neden olmaz. Astımlı bir hastanın gündüzleri astım yakınmasının bulunmaması, gece astım nedeni ile uykudan uyanmaması, hastalığı tedavi eden ve kontrol altında tutan ilaçları kullanırken ayrıca hızlı etkili nefes açıcı ilaçlara gereksinim duymaması, nefes ölçüm testlerinin normal olması ve günlük işlerini engellenmeden yapabilmesi hastalığın tam kontrol altında olduğunu gösterir. Astımın tam kontrolünün sağlanmasının önündeki engeller; ilaçların doğru veya hiç kullanılmaması, sigara kullanımı ya da dumanına maruz kalma, hava kirliliği ve obezitedir. Sigaranın bırakılmasının ve obezitenin giderilmesinin astım kontrolünde önemli rol oynadığı unutulmamalıdır.
0 notes
Text
Fazla Kilolar ve Sigara Astım Riskini Arttırıyor
Nefes darlığı, soluk alıp verirken ıslık sesi çıkması, özellikle sabaha karşı artan öksürük, göğüste sıkışma ve batma hissi gibi belirtilerle ortaya çıkan astım, ülkemizde her 12 yetişkin ve 8 çocuktan birinde görülüyor. Yaşam kalitesini önemli ölçüde azaltan hastalık, uygun tedavi ve yakın takip sayesinde kontrol altında tutulabiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Metin Özkan, astım ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Belirtileri kişiden kişiye değişiyor Astım, alınan nefesi akciğerlere ulaştıran hava yollarında daralma, şişme ve fazladan mukus salınımına bağlı olarak ortaya çıkan kronik bir hastalıktır. Hava yollarındaki bu daralmanın nedeni mikrobik olmayan bir tür iltihabın hava yolu duvarını şişirmesidir. Hastaların normal yaşantılarına devam edebilmeleri için astımın kontrol altına alınması gerekir.Hastalığın belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Belirtiler bazı hastalarda sürekli görülürken, bazılarında ise yalnızca belli zamanlarda ortaya çıkabilir. Astım belirtilerinin belli zamanlarda görüldüğü durumlar şu şekilde sıralanabilir: • Egzersize bağlı astım: Belirtiler özellikle soğuk ve kuru havada egzersiz yapıldığında ortaya çıkar. • Mesleksel astım: İşyerinde maruz kalınan gaz, kimyasal madde ve toza bağlı olarak hasta işe başladığında belirtiler görülür. • Alerjik astım: Polen, kedi köpek tüyü, ev tozu, hamam böceği gibi alerjenlere maruz kalındığında belirtiler tetiklenir. Aşırı kilolu olanlar ve sigara dumanına maruz kalanlar risk altında Anne babası astım hastası olanların ve başka bir alerjik hastalığı bulunanların astıma yakalanma riskleri daha fazladır. Astım riski taşıyan diğer kişiler; aşırı kilolu olanlar, sigara içenler, sigara dumanına, yoğun hava kirliliğine veya meslek nedeniyle çeşitli kimyasallara maruz kalanlardır. Kişisel risk faktörlerinin yanı sıra hastalığın ortaya çıkmasında çevresel faktörler de etkili olmaktadır. Bunlardan bazıları; nezle, grip gibi solunum yolu enfeksiyonları, ağrı kesici gibi bazı ilaçlar, aşırı sevinç, üzüntü ve reflüdür. Tanı detaylı hasta öyküsünden yola çıkarak konuluyor Astım belirtileri görülen hastalarda tanı muayene bulguları ve bazı testlerle koyulmaktadır. Tanı için en önemli basamaklardan biri, hasta öyküsünün detaylı olarak alınmasıdır. Buradan yola çıkılarak kesin tanı için yapılabilecek testler şunlardır: • Solunum fonksiyon testleri • PEF metre: Basit bir cihazla hastanın evde kendi kendine bile uygulayabileceği bir testtir. Derin bir nefes aldıktan sonra ne kadar güçlü üflenebildiğini ölçer. • Bronş provakasyon testi: Başlangıç solunum fonksiyon testinin normal olması durumunda, nefes yolu ile alındığında hava yollarında daralmaya yol açtığı bilinen bir maddeyle yapılan uyarma testidir. Sağlıklı kişilerde bu testin sonucu negatif çıkar. • Alerji testleri: Kan veya deri ile yapılan testlerdir. Astımdan korunmak için kişisel tedbirlerinizi alın Astım tedavisinin amacı hastalığın kontrol altına alınması ve sağlanan iyi halin devam ettirilmesidir. Uygun tedavi ile hastalar iş ve sosyal yaşantılarında hiçbir değişiklik olmadan yaşamaya devam edebilirler. Tedavi için kullanılan ilaçların çoğu özel cihazları sayesinde nefes yolu ile kullanılır. Bu ilaçların bir kısmı nefes yollarını genişletirken diğer kısmı kortizon içerir ve hastalığın asıl nedeni olan mikrobik olmayan iltihaplanmayı giderir. Burada kullanılan kortizon ağızdan alınan gibi ciddi yan etkilere neden olmaz. Astımlı bir hastanın gündüzleri astım yakınmasının bulunmaması, gece astım nedeni ile uykudan uyanmaması, hastalığı tedavi eden ve kontrol altında tutan ilaçları kullanırken ayrıca hızlı etkili nefes açıcı ilaçlara gereksinim duymaması, nefes ölçüm testlerinin normal olması ve günlük işlerini engellenmeden yapabilmesi hastalığın tam kontrol altında olduğunu gösterir. Astımın tam kontrolünün sağlanmasının önündeki engeller; ilaçların doğru veya hiç kullanılmaması, sigara kullanımı ya da dumanına maruz kalma, hava kirliliği ve obezitedir. Sigaranın bırakılmasının ve obezitenin giderilmesinin astım kontrolünde önemli rol oynadığı unutulmamalıdır.
0 notes
Text
Fazla Kilolar ve Sigara Astım Riskini Arttırıyor
Nefes darlığı, soluk alıp verirken ıslık sesi çıkması, özellikle sabaha karşı artan öksürük, göğüste sıkışma ve batma hissi gibi belirtilerle ortaya çıkan astım, ülkemizde her 12 yetişkin ve 8 çocuktan birinde görülüyor. Yaşam kalitesini önemli ölçüde azaltan hastalık, uygun tedavi ve yakın takip sayesinde kontrol altında tutulabiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Metin Özkan, astım ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Belirtileri kişiden kişiye değişiyor Astım, alınan nefesi akciğerlere ulaştıran hava yollarında daralma, şişme ve fazladan mukus salınımına bağlı olarak ortaya çıkan kronik bir hastalıktır. Hava yollarındaki bu daralmanın nedeni mikrobik olmayan bir tür iltihabın hava yolu duvarını şişirmesidir. Hastaların normal yaşantılarına devam edebilmeleri için astımın kontrol altına alınması gerekir.Hastalığın belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Belirtiler bazı hastalarda sürekli görülürken, bazılarında ise yalnızca belli zamanlarda ortaya çıkabilir. Astım belirtilerinin belli zamanlarda görüldüğü durumlar şu şekilde sıralanabilir: • Egzersize bağlı astım: Belirtiler özellikle soğuk ve kuru havada egzersiz yapıldığında ortaya çıkar. • Mesleksel astım: İşyerinde maruz kalınan gaz, kimyasal madde ve toza bağlı olarak hasta işe başladığında belirtiler görülür. • Alerjik astım: Polen, kedi köpek tüyü, ev tozu, hamam böceği gibi alerjenlere maruz kalındığında belirtiler tetiklenir. Aşırı kilolu olanlar ve sigara dumanına maruz kalanlar risk altında Anne babası astım hastası olanların ve başka bir alerjik hastalığı bulunanların astıma yakalanma riskleri daha fazladır. Astım riski taşıyan diğer kişiler; aşırı kilolu olanlar, sigara içenler, sigara dumanına, yoğun hava kirliliğine veya meslek nedeniyle çeşitli kimyasallara maruz kalanlardır. Kişisel risk faktörlerinin yanı sıra hastalığın ortaya çıkmasında çevresel faktörler de etkili olmaktadır. Bunlardan bazıları; nezle, grip gibi solunum yolu enfeksiyonları, ağrı kesici gibi bazı ilaçlar, aşırı sevinç, üzüntü ve reflüdür. Tanı detaylı hasta öyküsünden yola çıkarak konuluyor Astım belirtileri görülen hastalarda tanı muayene bulguları ve bazı testlerle koyulmaktadır. Tanı için en önemli basamaklardan biri, hasta öyküsünün detaylı olarak alınmasıdır. Buradan yola çıkılarak kesin tanı için yapılabilecek testler şunlardır: • Solunum fonksiyon testleri • PEF metre: Basit bir cihazla hastanın evde kendi kendine bile uygulayabileceği bir testtir. Derin bir nefes aldıktan sonra ne kadar güçlü üflenebildiğini ölçer. • Bronş provakasyon testi: Başlangıç solunum fonksiyon testinin normal olması durumunda, nefes yolu ile alındığında hava yollarında daralmaya yol açtığı bilinen bir maddeyle yapılan uyarma testidir. Sağlıklı kişilerde bu testin sonucu negatif çıkar. • Alerji testleri: Kan veya deri ile yapılan testlerdir. Astımdan korunmak için kişisel tedbirlerinizi alın Astım tedavisinin amacı hastalığın kontrol altına alınması ve sağlanan iyi halin devam ettirilmesidir. Uygun tedavi ile hastalar iş ve sosyal yaşantılarında hiçbir değişiklik olmadan yaşamaya devam edebilirler. Tedavi için kullanılan ilaçların çoğu özel cihazları sayesinde nefes yolu ile kullanılır. Bu ilaçların bir kısmı nefes yollarını genişletirken diğer kısmı kortizon içerir ve hastalığın asıl nedeni olan mikrobik olmayan iltihaplanmayı giderir. Burada kullanılan kortizon ağızdan alınan gibi ciddi yan etkilere neden olmaz. Astımlı bir hastanın gündüzleri astım yakınmasının bulunmaması, gece astım nedeni ile uykudan uyanmaması, hastalığı tedavi eden ve kontrol altında tutan ilaçları kullanırken ayrıca hızlı etkili nefes açıcı ilaçlara gereksinim duymaması, nefes ölçüm testlerinin normal olması ve günlük işlerini engellenmeden yapabilmesi hastalığın tam kontrol altında olduğunu gösterir. Astımın tam kontrolünün sağlanmasının önündeki engeller; ilaçların doğru veya hiç kullanılmaması, sigara kullanımı ya da dumanına maruz kalma, hava kirliliği ve obezitedir. Sigaranın bırakılmasının ve obezitenin giderilmesinin astım kontrolünde önemli rol oynadığı unutulmamalıdır.
0 notes
Text
Fazla Kilolar ve Sigara Astım Riskini Arttırıyor
Nefes darlığı, soluk alıp verirken ıslık sesi çıkması, özellikle sabaha karşı artan öksürük, göğüste sıkışma ve batma hissi gibi belirtilerle ortaya çıkan astım, ülkemizde her 12 yetişkin ve 8 çocuktan birinde görülüyor. Yaşam kalitesini önemli ölçüde azaltan hastalık, uygun tedavi ve yakın takip sayesinde kontrol altında tutulabiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Metin Özkan, astım ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Belirtileri kişiden kişiye değişiyor Astım, alınan nefesi akciğerlere ulaştıran hava yollarında daralma, şişme ve fazladan mukus salınımına bağlı olarak ortaya çıkan kronik bir hastalıktır. Hava yollarındaki bu daralmanın nedeni mikrobik olmayan bir tür iltihabın hava yolu duvarını şişirmesidir. Hastaların normal yaşantılarına devam edebilmeleri için astımın kontrol altına alınması gerekir.Hastalığın belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Belirtiler bazı hastalarda sürekli görülürken, bazılarında ise yalnızca belli zamanlarda ortaya çıkabilir. Astım belirtilerinin belli zamanlarda görüldüğü durumlar şu şekilde sıralanabilir: • Egzersize bağlı astım: Belirtiler özellikle soğuk ve kuru havada egzersiz yapıldığında ortaya çıkar. • Mesleksel astım: İşyerinde maruz kalınan gaz, kimyasal madde ve toza bağlı olarak hasta işe başladığında belirtiler görülür. • Alerjik astım: Polen, kedi köpek tüyü, ev tozu, hamam böceği gibi alerjenlere maruz kalındığında belirtiler tetiklenir. Aşırı kilolu olanlar ve sigara dumanına maruz kalanlar risk altında Anne babası astım hastası olanların ve başka bir alerjik hastalığı bulunanların astıma yakalanma riskleri daha fazladır. Astım riski taşıyan diğer kişiler; aşırı kilolu olanlar, sigara içenler, sigara dumanına, yoğun hava kirliliğine veya meslek nedeniyle çeşitli kimyasallara maruz kalanlardır. Kişisel risk faktörlerinin yanı sıra hastalığın ortaya çıkmasında çevresel faktörler de etkili olmaktadır. Bunlardan bazıları; nezle, grip gibi solunum yolu enfeksiyonları, ağrı kesici gibi bazı ilaçlar, aşırı sevinç, üzüntü ve reflüdür. Tanı detaylı hasta öyküsünden yola çıkarak konuluyor Astım belirtileri görülen hastalarda tanı muayene bulguları ve bazı testlerle koyulmaktadır. Tanı için en önemli basamaklardan biri, hasta öyküsünün detaylı olarak alınmasıdır. Buradan yola çıkılarak kesin tanı için yapılabilecek testler şunlardır: • Solunum fonksiyon testleri • PEF metre: Basit bir cihazla hastanın evde kendi kendine bile uygulayabileceği bir testtir. Derin bir nefes aldıktan sonra ne kadar güçlü üflenebildiğini ölçer. • Bronş provakasyon testi: Başlangıç solunum fonksiyon testinin normal olması durumunda, nefes yolu ile alındığında hava yollarında daralmaya yol açtığı bilinen bir maddeyle yapılan uyarma testidir. Sağlıklı kişilerde bu testin sonucu negatif çıkar. • Alerji testleri: Kan veya deri ile yapılan testlerdir. Astımdan korunmak için kişisel tedbirlerinizi alın Astım tedavisinin amacı hastalığın kontrol altına alınması ve sağlanan iyi halin devam ettirilmesidir. Uygun tedavi ile hastalar iş ve sosyal yaşantılarında hiçbir değişiklik olmadan yaşamaya devam edebilirler. Tedavi için kullanılan ilaçların çoğu özel cihazları sayesinde nefes yolu ile kullanılır. Bu ilaçların bir kısmı nefes yollarını genişletirken diğer kısmı kortizon içerir ve hastalığın asıl nedeni olan mikrobik olmayan iltihaplanmayı giderir. Burada kullanılan kortizon ağızdan alınan gibi ciddi yan etkilere neden olmaz. Astımlı bir hastanın gündüzleri astım yakınmasının bulunmaması, gece astım nedeni ile uykudan uyanmaması, hastalığı tedavi eden ve kontrol altında tutan ilaçları kullanırken ayrıca hızlı etkili nefes açıcı ilaçlara gereksinim duymaması, nefes ölçüm testlerinin normal olması ve günlük işlerini engellenmeden yapabilmesi hastalığın tam kontrol altında olduğunu gösterir. Astımın tam kontrolünün sağlanmasının önündeki engeller; ilaçların doğru veya hiç kullanılmaması, sigara kullanımı ya da dumanına maruz kalma, hava kirliliği ve obezitedir. Sigaranın bırakılmasının ve obezitenin giderilmesinin astım kontrolünde önemli rol oynadığı unutulmamalıdır.
0 notes
Text
Fazla Kilolar Astım Riskini Arttırıyor
Nefes darlığı, soluk alıp verirken ıslık sesi çıkması, özellikle sabaha karşı artan öksürük, göğüste sıkışma ve batma hissi gibi belirtilerle ortaya çıkan astım, ülkemizde her 12 yetişkin ve 8 çocuktan birinde görülüyor. Yaşam kalitesini önemli ölçüde azaltan hastalık, uygun tedavi ve yakın takip sayesinde kontrol altında tutulabiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Metin Özkan, astım ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Belirtileri kişiden kişiye değişiyor Astım, alınan nefesi akciğerlere ulaştıran hava yollarında daralma, şişme ve fazladan mukus salınımına bağlı olarak ortaya çıkan kronik bir hastalıktır. Hava yollarındaki bu daralmanın nedeni mikrobik olmayan bir tür iltihabın hava yolu duvarını şişirmesidir. Hastaların normal yaşantılarına devam edebilmeleri için astımın kontrol altına alınması gerekir.Hastalığın belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Belirtiler bazı hastalarda sürekli görülürken, bazılarında ise yalnızca belli zamanlarda ortaya çıkabilir. Astım belirtilerinin belli zamanlarda görüldüğü durumlar şu şekilde sıralanabilir: • Egzersize bağlı astım: Belirtiler özellikle soğuk ve kuru havada egzersiz yapıldığında ortaya çıkar. • Mesleksel astım: İşyerinde maruz kalınan gaz, kimyasal madde ve toza bağlı olarak hasta işe başladığında belirtiler görülür. • Alerjik astım: Polen, kedi köpek tüyü, ev tozu, hamam böceği gibi alerjenlere maruz kalındığında belirtiler tetiklenir. Aşırı kilolu olanlar ve sigara dumanına maruz kalanlar risk altında Anne babası astım hastası olanların ve başka bir alerjik hastalığı bulunanların astıma yakalanma riskleri daha fazladır. Astım riski taşıyan diğer kişiler; aşırı kilolu olanlar, sigara içenler, sigara dumanına, yoğun hava kirliliğine veya meslek nedeniyle çeşitli kimyasallara maruz kalanlardır. Kişisel risk faktörlerinin yanı sıra hastalığın ortaya çıkmasında çevresel faktörler de etkili olmaktadır. Bunlardan bazıları; nezle, grip gibi solunum yolu enfeksiyonları, ağrı kesici gibi bazı ilaçlar, aşırı sevinç, üzüntü ve reflüdür. Tanı detaylı hasta öyküsünden yola çıkarak konuluyor Astım belirtileri görülen hastalarda tanı muayene bulguları ve bazı testlerle koyulmaktadır. Tanı için en önemli basamaklardan biri, hasta öyküsünün detaylı olarak alınmasıdır. Buradan yola çıkılarak kesin tanı için yapılabilecek testler şunlardır: • Solunum fonksiyon testleri • PEF metre: Basit bir cihazla hastanın evde kendi kendine bile uygulayabileceği bir testtir. Derin bir nefes aldıktan sonra ne kadar güçlü üflenebildiğini ölçer. • Bronş provakasyon testi: Başlangıç solunum fonksiyon testinin normal olması durumunda, nefes yolu ile alındığında hava yollarında daralmaya yol açtığı bilinen bir maddeyle yapılan uyarma testidir. Sağlıklı kişilerde bu testin sonucu negatif çıkar. • Alerji testleri: Kan veya deri ile yapılan testlerdir. Astımdan korunmak için kişisel tedbirlerinizi alın Astım tedavisinin amacı hastalığın kontrol altına alınması ve sağlanan iyi halin devam ettirilmesidir. Uygun tedavi ile hastalar iş ve sosyal yaşantılarında hiçbir değişiklik olmadan yaşamaya devam edebilirler. Tedavi için kullanılan ilaçların çoğu özel cihazları sayesinde nefes yolu ile kullanılır. Bu ilaçların bir kısmı nefes yollarını genişletirken diğer kısmı kortizon içerir ve hastalığın asıl nedeni olan mikrobik olmayan iltihaplanmayı giderir. Burada kullanılan kortizon ağızdan alınan gibi ciddi yan etkilere neden olmaz. Astımlı bir hastanın gündüzleri astım yakınmasının bulunmaması, gece astım nedeni ile uykudan uyanmaması, hastalığı tedavi eden ve kontrol altında tutan ilaçları kullanırken ayrıca hızlı etkili nefes açıcı ilaçlara gereksinim duymaması, nefes ölçüm testlerinin normal olması ve günlük işlerini engellenmeden yapabilmesi hastalığın tam kontrol altında olduğunu gösterir. Astımın tam kontrolünün sağlanmasının önündeki engeller; ilaçların doğru veya hiç kullanılmaması, sigara kullanımı ya da dumanına maruz kalma, hava kirliliği ve obezitedir. Sigaranın bırakılmasının ve obezitenin giderilmesinin astım kontrolünde önemli rol oynadığı unutulmamalıdır.
0 notes
Text
MIR MiniSpir Light Nefes Ölçüm Teknolojisinde Yeni Dönem
MIR MiniSpir Light, nefes ölçüm teknolojisinde önemli bir yenilik sunarak, solunum fonksiyonlarını daha hızlı ve doğru bir şekilde ölçme imkanı tanır. Bu cihaz, taşınabilirliği, ekonomik fiyatı ve kullanımı kolay arayüzü ile sağlık profesyonellerine etkin bir çözüm sunar. Solunum sağlığını izlemek ve erken teşhis yapmak amacıyla kullanılan bu cihaz, özellikle astım ve KOAH gibi hastalıkların takibinde büyük önem taşır. MIR MiniSpir Light[C1] , akciğer fonksiyonlarını detaylı bir şekilde analiz eder ve kullanıcıların sağlık durumları hakkında bilgi edinmelerini sağlar.
Nefes Ölçümü Nedir?
Nefes ölçümü, akciğerlerin ve hava yollarının fonksiyonlarını değerlendiren bir testtir. Bu test, bireylerin solunum kapasitesini ölçer ve herhangi bir solunum yolu hastalığının varlığını tespit etmek için kullanılır. Nefes ölçümü sırasında, hastalar belirli bir süre boyunca nefes alıp verirken, cihaz bu süreci kaydeder. Ölçülen parametreler, akciğerlerin ne kadar hava alıp verdiğini, hava yollarının ne kadar açık olduğunu ve solunum fonksiyonlarının ne düzeyde olduğunu gösterir. Bu ölçümler, özellikle astım, KOAH, bronşit ve diğer solunum yolu hastalıklarının tanısında kullanılır.
Nefes Ölçüm Testi Nasıl Yapılır?
Nefes testi, genellikle basit ve hızlı bir şekilde yapılır. Hasta, cihazın ağız kısmını yerleştirip derin bir nefes alır ve ardından hava akışını tamamen boşaltır. Cihaz, hastanın nefes alışverişlerini kaydederek, akciğer kapasitesini ve hava yollarının açık olup olmadığını analiz eder. MIR MiniSpir Light gibi cihazlar, bu süreci gerçek zamanlı olarak izler ve test sonuçlarını hızlı bir şekilde elde eder. Test esnasında sağlık profesyoneli, hastanın doğru bir şekilde test yapabilmesi için rehberlik eder ve sonuçlar bilgisayar ekranında anında görünür hale gelir. Bu testler, astım, KOAH, bronşit gibi hastalıkların tanı ve takibinde etkili bir araçtır.
MIR MiniSpir Light Avantajları?
MIR MiniSpir Light, bir dizi avantaja sahip olan modern bir spirometre cihazıdır. Kullanıcı dostu tasarımı sayesinde, sağlık profesyonelleri bu cihazı hızlı bir şekilde kullanabilir ve doğru sonuçlar elde edebilir. Cihazın PC bağlantısı, verilerin kolayca saklanmasını ve analiz edilmesini sağlar. Bunun yanı sıra, cihazın taşınabilirliği, sahada veya farklı yerlerde kolayca kullanılmasını mümkün kılar. Hızlı test yapabilme özelliği, sağlık profesyonellerine daha fazla hasta üzerinde test yapma imkanı sunar. Ekonomik fiyatı ise, özellikle küçük sağlık kurumlarının bu cihazdan faydalanmasını sağlar. Hijyenik özellikleri ve çapraz kontaminasyona karşı koruma sağlayan filtreleri, bu cihazı enfeksiyon riskini azaltan bir seçenek haline getirir. MIR MiniSpir Light, sağlık sektöründe solunum sağlığını etkin bir şekilde izlemek için güvenilir bir araçtır.
Fatih Medikal’den Kaliteli MIR MiniSpir Light Ürünleri
Fatih Medikal, MIR MiniSpir Light cihazlarını kaliteli ve güvenilir bir şekilde tedarik eden firmalardan biridir. Sağlık profesyonellerine bu cihazları sunarak, solunum sağlığının izlenmesi ve yönetilmesi konusunda etkin çözümler sağlar. Fatih Medikal, MIR MiniSpir Light’ın satış öncesi ve sonrası hizmetlerini en üst düzeyde sunar, cihazın kurulumu ve bakımı konusunda da destek verir. Kaliteli ve dayanıklı ürünleri ile tanınan Fatih Medikal, sağlık sektörünün ihtiyaç duyduğu her türlü medikal cihazı tedarik ederek, profesyonellere güvenli ve etkili hizmet sunar. Bu cihaz, Fatih Medikal aracılığıyla sağlık kuruluşlarına kolayca ulaşabilir ve solunum fonksiyon testleri için etkin bir çözüm haline gelir.
0 notes
Text
MIR MiniSpir Light ile Doğru Nefes Fonksiyon Testleri
MIR MiniSpir Light, doğru ve güvenilir nefes fonksiyon testleri yapabilmek için geliştirilmiş taşınabilir bir spirometre cihazıdır. Bu cihaz, solunum fonksiyonlarını hızla ve doğru şekilde ölçerek, KOAH, astım gibi hastalıkların tespit edilmesine yardımcı olur. Cihaz, özellikle işyerlerinde ve sağlık güvenliği birimlerinde, bireylerin solunum sağlığını izlemek için ideal bir çözüm sunar. Kullanımı kolay ve hijyenik yapısıyla dikkat çeken MiniSpir Light, solunum testlerinin etkin ve doğru bir şekilde yapılmasını sağlar.
MIR MiniSpir Light Ne İşe Yarar?
MIR MiniSpir Light, solunum fonksiyonlarını değerlendiren ve solunum sağlığını izleyen bir cihazdır. Bu cihaz, özellikle astım ve KOAH gibi solunum yolu hastalıklarını tespit etmek, izlemek ve takip etmek için kullanılır. FVC, FEV1, PEF gibi parametreleri ölçen MiniSpir Light, hızla ve doğru sonuçlar elde etmeyi sağlar. Sağlık profesyonelleri, bu cihaz sayesinde hastalarının solunum fonksiyonlarını hızlı bir şekilde değerlendirebilir, gerekli tedavi ve müdahale planlarını oluşturabilirler. Ayrıca, hijyenik tasarımı sayesinde enfeksiyon riskini azaltır ve güvenli bir kullanım sunar.
Nefes Fonksiyon Testi Nedir?
Nefes testi, bir kişinin solunum sağlığını değerlendirerek, solunum yolu hastalıklarının varlığını tespit etmeye yönelik yapılan testlerdir. Bu testler, genellikle spirometre cihazları ile gerçekleştirilir ve hava akış hızını, akciğer kapasitesini ve solunum yollarındaki daralmayı ölçer. Test sırasında hastanın belirli bir şekilde nefes alması ve vermesi istenir. Bu testler, özellikle KOAH, astım, interstisyel akciğer hastalıkları gibi hastalıkların teşhisinde kullanılır ve tedavi planlarının belirlenmesinde önemli bir rol oynar.
Kimler Nefes Fonksiyon Testi Olur?
Nefes fonksiyon testi, özellikle solunum hastalıkları riski taşıyan kişilere önerilir. Astım, KOAH gibi hastalıkları olan bireyler, bu testi düzenli aralıklarla yaptırmalıdır. Ayrıca, sigara içenler, solunum yolu enfeksiyonu geçirenler ve işyerlerinde solunum sağlığı riski taşıyan kişiler de bu testin yapılması gereken gruplar arasında yer alır. Sporcular ve çocuklar da, solunum fonksiyonlarının izlenmesi amacıyla bu testlere tabi tutulabilir. Test, bireylerin solunum yollarındaki tıkanıklık ve diğer sorunları erken aşamada fark etmelerini sağlar.
Medisan Sağlık MIR MiniSpir Light Avantajları
Medisan Sağlık, MIR MiniSpir Light cihazının sağladığı birçok avantajla sağlık profesyonellerine kapsamlı bir çözüm sunar. Cihazın taşınabilir yapısı, kullanımı kolay arayüzü ve hızlı sonuç verme özelliği, sağlık hizmetlerinin verimliliğini artırır. MiniSpir Light, ATS/ERS 2019 standartlarına uygun olup, yüksek doğrulukla test sonuçları elde edilmesini sağlar. Aynı zamanda, PC tabanlı yapısı sayesinde test sonuçları anında kaydedilebilir ve analiz edilebilir. Hijyenik tasarımı, enfeksiyon riskini minimuma indirir. Medisan Sağlık, bu cihazın kullanımını kolaylaştıran yazılım desteği ve hızlı tedarik hizmetiyle kullanıcıların solunum fonksiyonlarını etkin bir şekilde izlemelerini sağlar.
0 notes
Text
Mobil Sağlık Tarama Aracı: Taşınabilir Sağlık Hizmetlerinin Gücü
Mobil sağlık tarama aracı, iş yerlerinde periyodik sağlık kontrolleri ve çeşitli tıbbi tetkiklerin hızlı ve etkili bir şekilde yapılabilmesi için taşınabilir bir klinik ortamı sağlar. Bu sayede iş yerindeki sağlık taramaları, çalışanların hastaneye gitmesine gerek kalmadan yerinde yapılabilir. Daha fazla bilgi için mobil sağlık tarama aracı taşınabilir hizmet sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Mobil Sağlık Tarama Aracı Nedir?
Mobil sağlık tarama aracı, içerisinde gerekli tıbbi cihazların ve ekipmanların bulunduğu taşınabilir bir klinik aracıdır. Bu araç, iş yerlerinde sağlık taramalarının yapılabilmesi için özel olarak tasarlanmıştır. Araç, tıbbi cihazlarla donatılarak çalışanların röntgen çekimleri, işitme testleri, solunum fonksiyon testleri gibi tetkiklerinin yerinde yapılmasına olanak tanır. Mobil sağlık tarama araçları, hem çalışanların sağlığının kontrol altında tutulmasını hem de iş yerindeki verimliliğin korunmasını sağlar.
Mobil Sağlık Tarama Araçlarının Özellikleri
Medisan Sağlık Sistemleri olarak sunduğumuz mobil sağlık tarama araçları, modern tıbbi cihazlarla donatılmış olup iş yerlerinde sağlık taramalarını hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleştirmek için özel olarak tasarlanmıştır. Araçlarımızın sunduğu temel özellikler şunlardır:
1. Tam Donanımlı Tıbbi Cihazlar
Mobil sağlık tarama araçlarımız, iş sağlığı hizmetlerinin yerinde sunulması için gerekli tüm tıbbi cihazlarla donatılmıştır. Araç içerisinde röntgen cihazları, odyometri kabinleri, solunum fonksiyon test cihazları ve EKG cihazları gibi çeşitli tıbbi ekipmanlar bulunur. Bu sayede iş yerinde periyodik sağlık taramaları eksiksiz bir şekilde yapılabilir.
2. Yerinde Sağlık Hizmetleri
Mobil sağlık tarama araçları, çalışanların iş yerinde sağlık kontrollerini gerçekleştirmelerine olanak tanır. Bu sayede çalışanlar iş yerinden ayrılmadan sağlık muayenelerini kolayca yaptırabilir ve bu da iş akışının aksamamasını sağlar. Yerinde sağlık hizmetleri, çalışanların sağlık durumu hakkında anında bilgi sağlar ve iş gücü kaybını minimuma indirir.
3. Yasal Gerekliliklere Uygunluk
Mobil sağlık tarama araçlarımız, iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliklerine tamamen uygundur. TSE standartlarına ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Araç Tadilat Yönetmeliği’ne uygun olarak projelendirilmiş bu araçlar, yasal gereksinimlerinizi karşılamak için ideal bir çözüm sunar.
4. Ergonomik ve Konforlu Tasarım
Araçlarımız, sağlık taramaları sırasında çalışanların konforunu ve sağlık profesyonellerinin işlevselliğini artıracak şekilde ergonomik olarak tasarlanmıştır. Hem hasta konforu hem de sağlık personelinin verimli çalışması göz önünde bulundurularak yapılan bu tasarımlar, sağlık tarama sürecini kolaylaştırır.
Mobil Sağlık Tarama Araçlarının Faydaları
Mobil sağlık tarama araçları, iş yerlerinde iş sağlığı hizmetlerinin yerinde verilmesine olanak tanır. Bu araçların sunduğu başlıca avantajlar şunlardır:
• Zamandan Tasarruf: Çalışanların hastaneye gitmesine gerek kalmadan iş yerinde sağlık muayenelerinin yapılması, zaman kaybını önler ve iş akışını kesintiye uğratmaz.
• Maliyet Avantajı: Toplu sağlık taramaları, bireysel muayenelere göre daha uygun maliyetli bir çözümdür.
• Yasal Gerekliliklerin Karşılanması: İşverenler, iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliklerine uygun şekilde çalışanlarının sağlık kontrollerini gerçekleştirebilir.
• Verimlilik Artışı: Sağlık tarama araçları, iş yerlerinde çalışanların sağlık durumlarının anında kontrol edilmesine olanak tanır, bu da iş gücü kaybını en aza indirir.
Neden Medisan Sağlık Sistemleri?
Medisan Sağlık Sistemleri, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerinde sunulmasını sağlayan mobil sağlık tarama araçları ile sektörün lider firmalarından biridir. İş yerlerindeki sağlık taramalarını hızlandırmak ve verimliliği artırmak için ihtiyacınıza özel çözümler sunuyoruz.
• Deneyim ve Uzmanlık: Yılların verdiği tecrübeyle, sağlık tarama araçlarının tasarımı ve üretiminde uzmanız.
• Kaliteli ve Güvenilir Ürünler: En kaliteli malzemelerle üretilen, uzun ömürlü ve dayanıklı mobil sağlık tarama araçları sunuyoruz.
• Yasal Uyum: Mobil sağlık tarama araçlarımız, yasal düzenlemelere ve kalite standartlarına tamamen uygundur.
• Özelleştirilebilir Çözümler: İhtiyacınıza göre özel olarak tasarlanmış mobil sağlık tarama araçları sunuyoruz.
Sonuç
Mobil sağlık tarama araçları, iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği gereksinimlerini karşılamak ve çalışanların sağlık kontrollerini hızlı ve etkin bir şekilde gerçekleştirmek için ideal bir çözümdür. Medisan Sağlık Sistemleri, mobil sağlık tarama araçları ile işletmelerin sağlık hizmetlerini yerinde ve verimli hale getirir. Daha fazla bilgi almak ve projeleriniz için bizimle iletişime geçmek için mobil sağlık tarama aracı taşınabilir hizmet sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
0 notes
Text
Sağlık Tarama Aracı: Yerinde Sağlık Hizmetlerinde Hızlı ve Güvenilir Çözümler
Sağlık tarama aracı, iş yerlerinde ve sahada periyodik sağlık kontrollerinin yapılmasını sağlayan, tıbbi cihazlarla donatılmış mobil klinik araçlarıdır. Bu araçlar, sağlık tarama hizmetlerini yerinde sunarak çalışanların hastaneye gitmesine gerek kalmadan muayenelerini kolayca tamamlamalarına imkan tanır. Daha fazla bilgi için sağlık tarama aracı sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Sağlık Tarama Aracı Nedir?
Sağlık tarama aracı, iş yerlerinde periyodik sağlık kontrollerinin hızlı ve etkili bir şekilde yapılmasını sağlayan mobil klinik araçlarıdır. Bu araçlar, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerinde sunulmasına olanak tanır. Araçlar, röntgen cihazları, odyometri kabinleri, solunum fonksiyon test cihazları gibi ileri teknoloji medikal ekipmanlarla donatılır. Sağlık tarama araçları, iş yerlerinde iş sağlığı hizmetlerinin hızlı bir şekilde verilmesini sağlayarak hem zaman hem de maliyet açısından avantaj sunar.
Sağlık Tarama Araçlarının Özellikleri
Medisan Sağlık Sistemleri olarak, sağlık tarama araçlarını iş yerlerinin ihtiyaçlarına uygun şekilde tasarlıyor ve donatıyoruz. Sağlık tarama araçlarımız, sağlık hizmetlerini en yüksek kalitede sunmak için tüm gerekli ekipmanlarla donatılmıştır ve şu özellikleri içerir:
1. Tam Donanımlı Tıbbi Ekipmanlar
Sağlık tarama araçlarımız, röntgen cihazları, odyometri kabinleri, solunum fonksiyon test cihazları, EKG cihazları gibi tıbbi cihazlarla tam donanımlıdır. Bu cihazlar, iş yerinde periyodik sağlık taramalarının yapılmasını sağlar ve çalışanların iş yerinde sağlık muayenelerinden geçmesini mümkün kılar.
2. Yerinde Sağlık Hizmetleri
Sağlık tarama araçlarımız, iş yerinde sağlık hizmetlerinin hızla ve yerinde verilmesini sağlar. Çalışanlar, hastaneye gitmeden iş yerinde sağlık taramalarını yaptırabilir ve bu sayede iş akışı kesintiye uğramadan sağlık kontrolleri gerçekleştirilir.
3. Yasal Standartlara Uygunluk
Medisan Sağlık Sistemleri olarak, sağlık tarama araçlarımızı TSE ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Araç Tadilat Yönetmeliği’ne uygun olarak tasarlıyoruz. Bu araçlar, yasal düzenlemelere ve iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliklerine uygun şekilde hizmet verir.
Sağlık tarama araçlarımızın iç tasarımı, sağlık profesyonelleri için işlevsel ve çalışanlar için konforlu olacak şekilde ergonomik olarak düzenlenmiştir. Bu sayede, sağlık taramaları sırasında çalışanlar rahat eder ve testler doğru bir şekilde yapılabilir.
Sağlık Tarama Araçlarının İş Yerlerine Faydaları
Sağlık tarama araçları, iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerinde ve hızlı bir şekilde sunulmasını sağlar. İş yerleri için sağlık tarama araçlarının sunduğu başlıca avantajlar şunlardır:
• Zamandan Tasarruf: Çalışanların hastaneye gitmeden iş yerinde sağlık muayenelerinin yapılması, zaman kaybını önler ve iş akışını kesintiye uğratmaz.
• Maliyet Avantajı: Toplu sağlık taramaları, bireysel muayenelere kıyasla maliyet açısından daha uygun bir çözüm sunar.
• Yasal Gerekliliklerin Karşılanması: İşverenler, iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliklerine uygun olarak çalışanlarının sağlık kontrollerini kolayca yaptırabilir.
Neden Medisan Sağlık Sistemleri?
Medisan Sağlık Sistemleri, iş sağlığı ve güvenliği çözümleri sunan lider bir firmadır. Sağlık tarama aracı hizmetlerimizle, iş yerlerinizde sağlık taramalarını hızlı ve güvenilir bir şekilde gerçekleştiriyoruz. İhtiyacınıza göre özelleştirilmiş sağlık tarama araçlarıyla iş yerlerinizin sağlık ihtiyaçlarını en etkin şekilde karşılıyoruz.
• Deneyim ve Uzmanlık: Yılların verdiği tecrübeyle, sağlık tarama araçlarının tasarımı ve üretiminde uzmanız.
• Kaliteli Ürünler: En kaliteli malzemelerle üretilmiş, dayanıklı ve güvenilir sağlık tarama araçları sunuyoruz.
• Yasal Uyum: Sağlık tarama araçlarımız, yasal düzenlemelere ve kalite standartlarına uygun olarak üretilmiştir.
• Özelleştirilebilir Çözümler: İş yerinizin ihtiyaçlarına göre özel olarak tasarlanmış sağlık tarama araçları sunuyoruz.
Sonuç
Sağlık tarama araçları, iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği gereksinimlerini karşılamak ve çalışanların sağlık kontrollerini hızlı ve etkin bir şekilde gerçekleştirmek için ideal bir çözümdür. Medisan Sağlık Sistemleri, iş yerlerinde sağlık taramalarını mobil hale getirerek işletmelerin sağlık hizmetlerini daha verimli hale getiriyor. Daha fazla bilgi almak ve projeleriniz için bizimle iletişime geçmek için sağlık tarama aracı sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
0 notes
Text
İzmir Mobil Sağlık Tarama Aracı: İş Sağlığında Yenilikçi ve Etkin Çözümler
İzmir mobil sağlık tarama aracı, çalışanların iş yerinden ayrılmadan sağlık kontrollerini yapmalarını sağlar ve bu sayede hem zamandan hem de maliyetten büyük ölçüde tasarruf edilmesine olanak tanır. Röntgen cihazları, odyometri kabinleri, solunum fonksiyon test cihazları gibi ileri teknoloji medikal ekipmanlarla donatılan bu araçlar, sağlık hizmetlerinin mobil hale getirilmesini sağlar.
Mobil Sağlık Tarama Aracı Nedir?
Mobil sağlık tarama aracı, iş yerlerinde periyodik sağlık kontrollerinin yerinde yapılabilmesi için tasarlanmış mobil klinik araçlarıdır. İçerisinde tıbbi cihazların ve sağlık ekipmanlarının bulunduğu bu araçlar, çalışanların düzenli sağlık kontrollerini kolay ve pratik bir şekilde yaptırmalarına olanak tanır. Röntgen, EKG, odyometri gibi sağlık hizmetlerinin taşınabilir bir araçta sunulması, iş yerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin daha etkin bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlar.
İzmir Mobil Sağlık Tarama Araçlarının Özellikleri
Medisan Sağlık Sistemleri olarak, İzmir’deki iş yerlerinin ihtiyaçlarına uygun şekilde mobil sağlık tarama araçları tasarlıyoruz. Bu araçlar, sağlık hizmetlerinin yerinde verilmesi için gerekli tüm donanıma sahiptir. İzmir mobil sağlık tarama araçlarımız, sağlık hizmetlerini en üst düzeyde sunmak için özel olarak tasarlanmıştır ve şu özellikleri içerir:
1. Tam Donanımlı Medikal Ekipmanlar
İzmir mobil sağlık tarama araçlarımız, iş sağlığı hizmetlerinde gerekli tüm tıbbi cihazlarla donatılmıştır. Röntgen cihazları, odyometri kabinleri, solunum fonksiyon test cihazları, EKG cihazları ve diğer medikal ekipmanlarla tam donanımlı hale getirilmiştir. Bu cihazlar sayesinde iş yerinde periyodik sağlık taramaları, çalışanların hastaneye gitmelerine gerek kalmadan yapılabilir.
2. Yerinde Sağlık Hizmetleri
Mobil sağlık tarama araçlarımız, iş yerlerinde sağlık taramalarının hızlı ve etkin bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlar. Bu araçlar, iş yerinde periyodik sağlık muayenelerinin yanı sıra işe giriş sağlık raporları ve diğer tıbbi kontrollerin yapılmasına olanak tanır. İş yerinde yapılan sağlık taramaları sayesinde, iş gücü kaybı yaşanmadan çalışanların sağlık durumu kontrol altında tutulabilir.
3. Yasal Uyum ve Kalite Standartları
Mobil sağlık tarama araçlarımız, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Araç Tadilat Yönetmeliği ve TSE standartlarına tamamen uygun olarak tasarlanır. Araçlarımız, sağlık hizmetlerinin iş yerinde güvenli ve yasal düzenlemelere uygun şekilde gerçekleştirilmesini sağlar. Ayrıca, iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği gereksinimlerini karşılamak amacıyla projelendirilen bu araçlar, yasal olarak gerekli tüm onaylara sahiptir.
Araçlarımızın iç tasarımı, hem sağlık profesyonellerinin işini kolaylaştıracak hem de çalışanların konforunu sağlayacak şekilde ergonomik olarak düzenlenmiştir. Bu sayede, sağlık taramaları sırasında çalışanların rahat etmesi ve testlerin doğru şekilde yapılması sağlanır.
İzmir Mobil Sağlık Tarama Aracının İş Yerlerine Sağladığı Avantajlar
İzmir mobil sağlık tarama araçları, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin iş yerinde daha etkin bir şekilde sunulmasını sağlar. Hem işverenler hem de çalışanlar için büyük avantajlar sunan bu araçlar, sağlık taramalarının hızla yapılmasını, maliyetlerin azaltılmasını ve yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesini kolaylaştırır. İşte mobil sağlık tarama araçlarının iş yerlerine sunduğu başlıca avantajlar:
• Zamandan Tasarruf: Çalışanların hastaneye gitmelerine gerek kalmadan iş yerinde sağlık kontrollerinin yapılması, zaman kaybını önler.
• Maliyet Avantajı: Bireysel sağlık muayenelerine kıyasla, toplu sağlık taramaları maliyet açısından daha uygun bir çözüm sunar.
• Yasal Uyum: İşverenler, iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliklerine uygun olarak çalışanlarının periyodik sağlık taramalarını kolayca yaptırabilir.
• İş Gücü Verimliliği: İş yerinde yapılan sağlık taramaları sayesinde, iş gücü kaybı yaşanmadan sağlık kontrolleri yapılabilir ve iş akışı aksamaz.
Neden Medisan Sağlık Sistemleri?
Medisan Sağlık Sistemleri, İzmir ve Türkiye genelinde iş sağlığı ve güvenliği çözümleri sunan lider firmalardan biridir. İzmir mobil sağlık tarama araçları konusunda uzmanlaşmış ekibimizle, iş yerlerinin sağlık hizmetlerini daha verimli hale getiriyoruz. Firmamız, iş yerinde yapılacak sağlık kontrolleri için ihtiyaca uygun mobil araç çözümleri sunar.
• Deneyim ve Güvenilirlik: Yılların verdiği tecrübeyle, iş sağlığı hizmetleri için en uygun mobil sağlık tarama aracı çözümlerini sunuyoruz.
• Kaliteli Ürünler: Sağlık hizmetlerinin güvenilir ve kaliteli şekilde sunulması için en iyi malzemelerle donatılmış mobil sağlık tarama araçları sağlıyoruz.
• Yasal Standartlara Uygunluk: Tüm araçlarımız, yasal düzenlemelere ve kalite standartlarına uygun olarak üretilir ve gerekli onaylara sahiptir.
• Özelleştirilebilir Çözümler: İş yerinizin ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş mobil sağlık tarama aracı çözümleri sunuyoruz.
Sonuç
İzmir mobil sağlık tarama aracı hizmetimiz, iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği gereksinimlerini karşılamak ve çalışanların periyodik sağlık kontrollerini hızlı ve etkin bir şekilde gerçekleştirmek için ideal bir çözümdür. Medisan Sağlık Sistemleri, İzmir ve çevresinde iş sağlığı hizmetlerini mobil hale getirerek, işletmelerin sağlık kontrollerini daha verimli hale getiren çözümler sunar. Daha fazla bilgi almak ve projeleriniz için bizimle iletişime geçmek için İzmir Mobil Sağlık Tarama Aracı sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
#mobil sağlık aracı#mobil sağlık tarama aracı#izmir mobil sağlık tarama aracı#izmir mobil sağlık aracı#medisan sağlık sistemleri
0 notes