#sokaklarını
Explore tagged Tumblr posts
fatihbilir · 2 years ago
Video
youtube
Registan Yollarında Hayat Nasıl? Gördüğüm En İlginç Yer / Özbekistanda
0 notes
gezegen-gezginn · 4 months ago
Text
Hayat bütünüyle özlemler ve iççekişler fabrikasına
döndü.
Her gün geçmişe dönük bir özlem, her gün pişman olunan bir yanılgının iççekişleri yoğun
üretim halinde. Bende, sizde, herkeste.
Şöyle yazmıştı yazar: "'Geçmiş geri geldikçe beni
mutsuz ediyor ise geçmemiş midir?
Hala burada benimle mi yaşamaktadır?
Zaman yolculuğu dedikleri bu mudur?
Yolcu zamanın kendisi de, yolculuk mekânı ben miyim? ... kalbim neden yanıyor? Arz ederim" Geçmiş geçmiyor….
Gecenin bir yarısı, her yerini avucunun içi gibi bildiğin şehrin tenha sokaklarını dolaşmak gibi bir şey işte. Neyin nerden ne zaman önüne geleceğini bilmiyorsun.
Bazen sözleri slogan olmuş şarkıda bulursun kendini, bazen haksız bir infazın sessizliğinde, bazen bir ihtilalin gölgesinde, bazen
bir yıkımın en içinde, bazen.... bazen....
Tumblr media
65 notes · View notes
sevgiliplath · 27 days ago
Text
Tumblr media Tumblr media
Büyük Adam’ların arkasından büyük ağıtlar yakılır.
Yine de sen bilme, bilme hala özlediğimi. Soğuk kış sabahlarında burunlarımız kızarana kadar yürüyüp hiçbir yere varmadan döndüğümüz gecekondu sokaklarını bile aradığımı bilme. Mahalle fırının camında küçük parmaklarımı gezdirirken çatlamış bir cam parçasının elimi kestiği gibi hala yaralandığımda sarmanı beklediğimi bilme. Sigara içerken izmaritinle kül tablasının tek bir yanına özenle topladığın küller gibi, seni toprağın altında bıraktığım gün benden kalan külleri de bedenimin bir yanında topladığımı bilme. Küçük okul çantamla sabah ezanıyla kapına bırakıldığımda sıcacık kollarında ısındığım gibi artık genç bir kadınken bile hiçbir zaman ısınamadığımı bilme. Aşina olduğum yıllarca hiç değişmeyen o evin vitrininde çerçeveli fotoğrafının önünden geçerken dizlerimin bir anlığına bağlarından koptuğunu bilme.
Bilme ki güzel kızının yüreğinde yeri hiç dolmayan bir boşlukla büyüdüğünü, yukarıdan izlediğin yerde o boşluğu dolduracak sevgilerin hayatımın kapısını çalacağını umut etsen de kıyısından köşesinden bile geçmediğini, seni ve şefkatini aramadığım bir gecenin bile geçmediğini, hata yaptığımda hala gökyüzüne bakıp senden özür dilediğimi bilerek beni izleme.
Çünkü biliyor olsan çok iyi bildiğim o uzun kaşlarını çatar, yüzünü karartır, sesini kalınlaştırır derdin, derdin ki "ben seni böyle yetiştirmedim gülgüzelim. ben güçlü bir kadın yetiştirdim." Üstelik yalan da olmazdı, sen güçlü bir kadın yetiştirdin.
Yalnızca şimdi dönüp aynaya baktığımda, bazen, nadiren de olsa bazen güçlü oluşumla gururlanmak değil hayatın görmediğim sivri köşelerinden korkmak istiyorum. Senin kanlı canlı karşımda durduğun, güçlü olmam gerektiğinde kollarında uyuduğum zamanları özlüyorum.
Yine de sen bilme, senin geçip gittiğin benimse her cephede savaştığım şu hayatın çok matah bir şey olmadığını ben biliyorum.
35 notes · View notes
ckardelen · 2 months ago
Text
Tumblr media
Gök Yüzünü Çevir Bana
bende bulduğun benim de aradığımdı sarmaşıp inceldiğimiz o nokta hadi tut elimden gezdir sokaklarını ansızın yakalan sağnağıma
akşam kendini karartırken geliyorsun komşular kimbilir ne diyor günü soyunup beni giyiniyorsun parmakların ışıkları dinlendiriyor
gök yüzünü çevir bana gezinsin tutkunun alevden dili uçarken çıkardığın o ses var ya bütün sözcüklerin özeti gibi
tanrı bu geceyi korusun
Enver Ercan
11 notes · View notes
livegas · 2 months ago
Text
Lâkin aksiydi düşüncelerim. Onu bir kasabaya benzettim umutsuzca, içinde olduğumuzun aksine karanlıktı onun bölgeleri.
Girişinde bir ben asılıydım çırılçıplak. Bütün hatlarım incelmiş, üşümüş ve darbelere boğulmuştu. Ayaklarımdan sarkıtıldığım levhada ise ismi yazıyordu. Sokakları kir, pas içindeydi. Her bir köşesinde pislikler uçuşuyor, harap olmuş tenimi kirletiyorlardı.
Kan damlıyordu saç tellerimin ucundan. Parmaklarım yere değiyordu ancak ulaşamıyordum ki dokunayım. Sokaklarını ayyaşlar basmıştı, her biri deniz kıyısında kırık banklara çökmüş, gazetelerin cinayet sayfalarına sarılı şaraplarını yudumluyorlardı.
O levhada ayaklarından asılı ben, her ağzını açtığında olmayan kelimelerinden alıyordum ağır darbelerimi. Parçalanmıştım, artık ölüydüm ve ipimi çözüp kovuyordu beni, fazlalık yapıp kalabalıklaştırdığım izbe kasabasından.
15 notes · View notes
sayebulut · 11 months ago
Text
Bir şeyler oldu bana. Yazamıyorum okuyamıyorum sanki. Sadece elleri kolları olan bir bitki gibiyim. Araştırmalarım devam etmiyor ,ney dahi üfleyemediğimi fark ettim uzun süredir. Kitap okuyamıyorum üst üste 3 gün. Oysaki ben hepsini yapardım. Şimdi neler oluyor. Sevdiğim bloglar vardı. Pazar günlerim vlog izleme günümdü. Onlar bile birikmiş. Ben kendimden mi uzaklaşıyorum yoksa kendime mi geliyorum bilmiyorum.Niye karanlık her yer yoksa ben mi elimde fenerle geziyordum içimin sokaklarını orası hep böyle miydi? Kendimle aramda uçurum şimdilerde. Nasıl toparlanacak ki bu acizane…
20 notes · View notes
guzyazi · 5 months ago
Text
Sen aklındaki gibi kur dünyayı, o dünyanın sokaklarını özgürce adımla. O sokaklardaki evlerin içine gizlice bak, o bakışlarla kendi aklının ürünü yaşamlar inşâ et orada.
Apartmana yayılan yemek kokularına hikâyeler besle, sana çocuk masumiyetiyle bakan yetişkin insanlar düşle etrafında. Kafanın içi en güzeli yerleşimlerin. Çıkma dışarı artık, kimseyi de içeri alma.
15 notes · View notes
zelzele-hanim · 8 months ago
Text
hatay sokaklarını süsleyeceğim yıkık dökük duvarlarını boyayacağım sabret belediyenin izin belgesini bekliyroum sabret asslann
7 notes · View notes
sonbaharpapatyasi · 1 year ago
Text
İstanbul sokaklarını özledim
23 notes · View notes
icselhisler · 1 month ago
Text
Bana da Söyle
Bana da söyle. Bu sözler, yıllardır içimde yankılanıyor; birçok kez paylaştım, birçok kez şarkılar yazdım. Söylenmeyen sevginin, bilinmeyen duyguların bir anlamı olmadığını anlatmak istedim hep. Sevginin içimize hapsolduğu o anlarda, aynı şehirde, birkaç sokak ötede olsak bile, eğer ben seni seviyorsam ve sen de beni seviyorsan, bunu bilmek ve söylemek her iki yüreğin de hakkı diye düşündüm.
Bir zamanlar, içimden hep haykırdım: "Bana da söyle!" Öyle zamanlar oldu ki, Kırşehir’in sokaklarını arşınlarken bu şarkı içimde yankılanırdı. Kalbimin en derin köşelerine dokunan, beni en derinden hüzünlendiren sözlerden biriydi. Her defasında, duygularımı ifade etmeye çalıştığımda ya da karşımdakinin duygularını öğrenmek istediğimde, dilimden düşmeyen tek bir cümle vardı: "Bana da söyle."
Bir çift sevgi sözü, insanın bütün karanlıklarını aydınlatabilir. Sevildiğimi bileyim. Hissettiklerini bileyim. Kalbinde bana dair bir yer olup olmadığını bileyim... İşte bu yüzden bu şarkıyı her dinleyişimde, her söylediğimde, içim bir başka titrerdi.
Bugün, bu duygularla Ferdi Tayfur’u bir kez daha anıyorum. Bu güzel şarkısıyla bir döneme ve nice kalplere dokunduğu için ona minnetle, rahmet ve saygıyla selam duruyorum. Bana da söyle...
Sevginin ve sözün gücünü hatırlatan, yüreklere dokunan bu eser, sonsuza dek bizimle kalacak.
3 notes · View notes
ashabellq · 10 months ago
Text
Gökyüzünün yol bildiği, yıldızların yoldaşlığınla can bulduğu arkadaşım. Sana her daim diyorum ve demeye de devam edeceğim: sen sokaklarsın. Sen belki de kendimi en özgür hissettiğim yersin. Sen koşup sığındığım yollarsın. Sen düşüp dizlerimi kanattığım kaldırımlarsın. Sen gökyüzünün en parlak ışığı, en güzel maviliğisin. Sen yol arkadaşımsın. Yolda olmayı en sevdiğim insanlardan birisin. Ve ben bütün bunlar için sana minnetarım. Dostluğun için, yoldaşlığın için, cümlelerin için ve en önemlisi sen için teşekkür ederim. Dilerim yeni yaşın maviliğini canlandırır, eşsiz sokaklarını kelimelerin büyüsüyle şenlendirmeye devam eder. Seni kitaplarım kadar çok seviyorum. Mutlu yıllar.
6 notes · View notes
kibritinizmariti · 3 months ago
Text
Son kez gezdim o Ankara sokaklarını,
Son kez çektim içime o güzel Ankara havasını,
Son kez dinledim o sokaklarda o şarkıları,
Son kez...
Bir daha gelemeyeceğimi bilerek,
Son kez yaptım tüm olan biteni...
2 notes · View notes
gonderilemeyenmektuplar1 · 3 months ago
Text
Emre,
Bazen gözlerimi kapatıp o anları düşünüyorum. İlk buluşmamız… Bakırköy sahilinde, seninle geçirdiğimiz o ilk gün. Nasıl heyecanlıydım, nasıl mutluydum… İlk kez birbirimizi gerçek anlamda görüyorduk ve her şey o kadar güzeldi ki. Sana okulumu, hayatımdan anılarımı anlatırken kelimelerim bir araya gelmiyordu. Birlikte yürüyüp birbirimize hayatlarımızı paylaştıkça, o kadar huzurlu, o kadar özel hissettim ki… O anlar, sanki ömrümdeki en değerli anılardı. Hala hatırlıyorum, ilk fotoğrafımızı çektiğimizde yan yana, o kadar mutluyduk ki. Seninle olmak, her şeyin ötesindeydi. Ve o kedi… Ne kadar sevimliydi, hatırlıyor musun? O anlar, o basit ama çok özel detaylar, bir ömür boyu unutulmaz kalacak.
O günlerin içinde, Mayıs ayı hayatımın en güzel ayıydı. Şimdi düşünüyorum da, ne kadar değerliydi o günler. Şimdi, o günü, o anları tekrar yaşamak istiyorum. O kadar çok özlüyorum ki… Keşke bir şekilde o zamana dönsem. O günlerde yaşadığımız her şey o kadar özel ve güzeldi ki, o günlerin sıcaklığını, o anların verdiği huzuru şimdi sadece hatıralarda bulabiliyorum. Ama işte, o anların içinde kaybolmuşken, şimdi aramızdaki mesafe, o eski mutluluğu geriye getiremiyor.
Ertesi gün, Eminönü sokaklarını gezdik. O kadar çok şey hissetmiştim ki, her adımda seninle daha çok kayboluyordum. Camilerde dua etmiştim, Allah’ım dedim, bizi ayırma diye. O an, içimden bir şey geçiyordu; hep birlikte olalım, hep birbirimizi bulalım diye dua etmiştim. O gün de sana o küçük hediyeleri vermiştim, kendim çizmiştim, senin için anlamlıydı diye. Ve o kırmızı ip bilekliği… Ne kadar özel, ne kadar anlamlıydı. Bilekliğin anlamı, iki insanın birbirine görünmez bir bağla bağlı olduğu gerçeğiydi. Efsaneye göre, ruh eşleri ayak parmaklarından görünmeyen bir ip ile bağlıdır. O ip, o bağ, o zamanlar çok gerçekteydi, çok canlıydı. Ama şimdi, bilmiyorum… O bağ kopmuş olabilir mi? Ne kadar zor olsa da, içimde bir yerde hala bir umut var. O bağ, belki de hala kalbimizde bir yerlerde.
O gün seçim günüydü, hatırlıyor musun? Arabayı bulamayınca saatlerce otobüs beklemiştik. Hava bir yandan sıcak, bir yandan da bıkkınlık verici bir şekilde sabırsızdı. Yarı yolda tramvayla gelip, yağmurun altında saatlerce yürümüştük. O kadar zordu ki, ama seninle her şey çok daha kolaydı. Yolu kucaklayarak, birlikte yürümek, her şeyin ne kadar güzel olduğunu hissettirdi bana. Zorluklar, o an seninle olduğum sürece anlam kazanıyordu.
Ve sonra Balat… Üçüncü gün… Balat sokaklarını alt üst etmiştik, ne kadar eğlenceliydi. O sokaklarda kaybolmak, keşfettiğimiz her yeni köşe, her yeni dükkan… O kadar güzel bir gündü ki, hiç bitmesin istedim. Ve o plak… O kadar anlamlıydı. Seninle o anı yaşamak, o hediyeyi almak… Hala kalbimde. Seninle olmak her anı değerli kılıyordu. O plak, belki basit bir hediye gibi görünüyordu, ama aslında içinde seninle geçirdiğimiz tüm zamanların bir hatırasını taşıyor.
Şimdi, zaman geçtikçe, bu anılar sadece birer hatıra olarak kaldı. Ve ne yazık ki, o kadar çok şey değişti ki. Aramızda mesafeler oluştu, aradaki bağlar, belki de eskisi kadar güçlü değil. Bu acı, bu boşluk bitmiyor. O kadar çok özlüyorum ki, o günleri, o anları, o zamanları… Keşke bir şekilde o zamana dönsek. Ama biliyorum, belki de artık o bağ koptu. O kadar zor ki bunu kabul etmek, ama belki de yaşamamız gereken şey buydu. Ne olursa olsun, seninle geçirdiğimiz her anı, her anıyı kalbimde saklayacağım.
O günlerin sıcaklığını, birlikte yaşadığımız o güzellikleri unutmayacağım. Her şey değişse de, içimde hep seninle geçirdiğimiz o güzel anların hatırası kalacak.
4 notes · View notes
ti-aspetto · 6 months ago
Text
arkadaşım malta'ya dil eğitimine gitti.... malta.... gitmediğim halde sokaklarını bildiğim o güzel ada....
5 notes · View notes
feza1404 · 2 years ago
Text
Aynı şehrin sokaklarını hergün yürürken bizi birbirimize karşılaştırmayan yollar var..
Tumblr media
25 notes · View notes
etaali · 6 months ago
Text
🏴‍☠️⚡ Bu video İsrail sokaklarını şok etti... El Kassam onlara sadece gerçeği hatırlattı ama Netanyahu İsraillileri kandırmada usta... Anlaşmanın bedelini ödememek için Beyrut'a saldırmaya hazır. Yalanların ve soykırımın ustası
5 notes · View notes