#sokaklarını
Explore tagged Tumblr posts
Video
youtube
Registan Yollarında Hayat Nasıl? Gördüğüm En İlginç Yer / Özbekistanda
#youtube#En merkezi meydan olan registanı gezdim. Sokaklarını sizlerle keşfediyorum. Sokak lezzetleri özbekistan yemekleri sokak yaşamı sokak müzisye
0 notes
Text
🇹🇷 Hekimhan 📍 Malatya
افطار عرس في ليبيا... Libya'da bir düğün kahvaltısı...
A wedding breakfast in Libya...
Babası bir İtalyan berberdi..
Annesi Fransız asıllı Rus bir dansçı..
Yoksuldular..
New York'ta zor geçiniyorlardı..
Onun doğumunda annesi sorunlu bir hamilelik süreci yaşamıştı..
Bu nedenle sol gözünde, kulağında ve üst dudağında kalıcı hasar oluşmuştu..
Kısmi felç.. Ağzı yana kayıyordu.
Dudakları orantısız duruyordu.
Üstelik sol gözü sağ gözüne oranla daha aşağıdaydı..
O yüzden insan içine çıkamıyor, okula gidemiyor, arkadaş edinemiyordu..
Tek arkadaşı köpeği, Butkus'tu..
Bir Buldoğ.. Butkus onun her şeyiydi..
New York sokaklarını köpeğiyle aşındırıyordu..
İkinci sınıf spor salonlarına gidiyordu..
Ne iş bulsa yapıyordu..
Sokaklarda yatıyor, yemeğini köpeğiyle paylaşıyordu..
Bazen günlerce aç kalıyorlardı..
Bir süre sonra Hollywood'u mekan etti..
Ancak yüzündeki hasar nedeniyle iş bulmakta zorlanıyordu..
Bazı filmlerde çok düşük ücretle yüzü görünmeden figüran roller alıyordu..
Ama kazandığı yetmiyordu..
Sonunda sıfırı tüketti..
Köpeğini besleyemediği için tanımadığı bir adama satmak zorunda kaldı..
Sadece 25 dolara..
Parayı alıp, Butkus'u verdiğinde hem kendisi, hem köpeği ağlıyordu..
Köpeğini sattıktan bir hafta sonra bir tesadüf Muhammed Ali ile Chuck Wepner'in boks maçını izledi..
O an karar verdi..
Boksörlerin hayatını anlatan bir senaryo yazmalıydı..
Daha önce gittiği spor salonlarına döndü..
Bir kaç isimsiz boksörle konuştu..
Kafasında senaryo hazırdı.. Oturdu, 20 saatte yazdı.
Film yapımcıları senaryoyu çok beğenmelerine rağmen, ağzının yamukluğu nedeniyle ona rol vermek istemiyordu..
Hatta dalga geçiyorlardı.
'Senden olsa olsa komedyen olur, bize star lazım' diyenler oldu..
Senaryoya 350 bin dolar verdiler ama onun başrol oynamasını kabul etmediler..
Kapılar bir bir kapandı..
Sonunda bir film şirketi sadece 35 bin dolar karşılığında anlaşma sağladı..
Senaryoda başrol oynayacaktı..
350 bin doları geri çevirdi, 35 bin doları kabul etti..
Film hasılat rekorları kırdı..
En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Kurgu dallarında 3 Oscar kazandı..
Bir anda ünlendi.. Artık zengindi..
İstediğini alabilirdi..
Lüks villa, son model araba, ne isterse..
Ama onun ilk işi iki yıl önce sattığı köpeğini aramak oldu.
Hemen köpeğini tanımadığı adama verdiği sokağa gitti..
Sordu, soruşturdu..
Bilen yoktu.. Yılmadı..
Butkus'ı bulmalıydı..
Günlerce bekledi..
Sonunda adamı ve köpeğini buldu..
100 dolar teklif etti..
Adam kabul etmedi..
500 dolar teklif etti..
Adam yine kabul etmedi..
1000 dolar..
Yine ret..
Uzun pazarlık sonunda nihayet anlaştı..
25 dolara sattığı köpeğini 1500 dolara geri aldı..
Sevgililer birbirine kavuşmuştu..
O adam bugünün Hollywood starı Sylvester Stallone idi..
Meşhur olduğu film de Rocky..
Stallone köpeği Butkus'a daha sonra oynadığı filmlerde rol verdi..
Hayat böyle bir şey işte..
Bazen dibe vurursun..
Bazen zirveye çıkarsın..
Önemli olan vazgeçmemek..
Samuel Beckett şöyle der..
"Hep denedin, hep yenildin. Olsun. Gene dene, gene yenil. Daha iyi yenil."
Yenilmekten korkmayın!!..
Mücadele edenin kazanma şansı vardır..
Pes edenin asla!!..
#Hekimhan#malatya#libya#türkiye#doğa#travel photography#kahvaltı#fırın#travel destinations#travel#manzara#view#natural#europe#africa
67 notes
·
View notes
Text
Hayat bütünüyle özlemler ve iççekişler fabrikasına
döndü.
Her gün geçmişe dönük bir özlem, her gün pişman olunan bir yanılgının iççekişleri yoğun
üretim halinde. Bende, sizde, herkeste.
Şöyle yazmıştı yazar: "'Geçmiş geri geldikçe beni
mutsuz ediyor ise geçmemiş midir?
Hala burada benimle mi yaşamaktadır?
Zaman yolculuğu dedikleri bu mudur?
Yolcu zamanın kendisi de, yolculuk mekânı ben miyim? ... kalbim neden yanıyor? Arz ederim" Geçmiş geçmiyor….
Gecenin bir yarısı, her yerini avucunun içi gibi bildiğin şehrin tenha sokaklarını dolaşmak gibi bir şey işte. Neyin nerden ne zaman önüne geleceğini bilmiyorsun.
Bazen sözleri slogan olmuş şarkıda bulursun kendini, bazen haksız bir infazın sessizliğinde, bazen bir ihtilalin gölgesinde, bazen
bir yıkımın en içinde, bazen.... bazen....
62 notes
·
View notes
Text
denk geliriz diye o şehrin tüm ara sokaklarını ezberledim
#azbirazdepresif#gri şehir#writers on tumblr#my post#karışık#bloglar#kendime#keşfet#yasamak#hayat#alıntılarım#geceye not#alıntı#postlarım#tumblrlove#tumblrpost#kulfetsin#virgulleayrilmis#iyiyim#black tumblr
25 notes
·
View notes
Text
Avruparuyasi - Devasa+ (2)
Avrupa'nın en inanılmaz destinasyonlarından bazılarını keşfetmeye hazır mısınız? Paris'in arnavut kaldırımlı sokaklarını keşfetmekten İtalya'nın inişli çıkışlı kırsalının nefes kesici manzaralarını seyretmeye kadar, bir Avrupa turunda herkes için bir şeyler vardır. Yurtdışı turları, kuzey ışıkları turları, Afrika turu, balkan turu ve çok daha fazlası için bizleri ziyaret edin! Keşfedilecek bu kadar çok harika yer ve deneyimlenecek her türden farklı kültür varken, neden bu fırsatı unutulmaz bir yolculuğa mı çıkıyorsunuz? İster romantik bir kaçamak ister heyecan verici bir macera arıyor olun, Avrupa'nın güzelliğini keşfetmek için rehberli bir turdan daha iyi bir yol yoktur. Öyleyse devam edin ve bu şansı ömür boyu sürecek anılar yaratmak için kullanın! Dubai turu veya Endülüs turu macerası istiyorsanız eğer bizlere ulaşın. Seyahatinizi bugün planlamaya başlayın ve size yardımcı olmamıza izin verin.
1K notes
·
View notes
Text
Bir şeyler oldu bana. Yazamıyorum okuyamıyorum sanki. Sadece elleri kolları olan bir bitki gibiyim. Araştırmalarım devam etmiyor ,ney dahi üfleyemediğimi fark ettim uzun süredir. Kitap okuyamıyorum üst üste 3 gün. Oysaki ben hepsini yapardım. Şimdi neler oluyor. Sevdiğim bloglar vardı. Pazar günlerim vlog izleme günümdü. Onlar bile birikmiş. Ben kendimden mi uzaklaşıyorum yoksa kendime mi geliyorum bilmiyorum.Niye karanlık her yer yoksa ben mi elimde fenerle geziyordum içimin sokaklarını orası hep böyle miydi? Kendimle aramda uçurum şimdilerde. Nasıl toparlanacak ki bu acizane…
20 notes
·
View notes
Text
Sen aklındaki gibi kur dünyayı, o dünyanın sokaklarını özgürce adımla. O sokaklardaki evlerin içine gizlice bak, o bakışlarla kendi aklının ürünü yaşamlar inşâ et orada.
Apartmana yayılan yemek kokularına hikâyeler besle, sana çocuk masumiyetiyle bakan yetişkin insanlar düşle etrafında. Kafanın içi en güzeli yerleşimlerin. Çıkma dışarı artık, kimseyi de içeri alma.
14 notes
·
View notes
Text
hatay sokaklarını süsleyeceğim yıkık dökük duvarlarını boyayacağım sabret belediyenin izin belgesini bekliyroum sabret asslann
7 notes
·
View notes
Text
Evim, arkadaşım, ailem olan bu şehirde bugün son günüm. Yeri geldi kaldırım taşlarında ağladım yeri geldi sokaklarını inleterek kahkaha attım evim oldu. Arkadaşlarım yeri geldi kardeşim oldu yeri geldi hasmım oldu. Ne kadar nefret etsem de bu şehirden, bu şehir benim her şeyim. Ve ondan ayrılıyor olmam ne kadar beni sevindirse de içim cayır cayır yanıyor. Kendine iyi bak güzel şehrim ben gidiyorum.
#umut bitti sigara ver#mutsuzluk#edebi yazılar#ölmüş hisler ve geriye kalan bir mezar#my post#Spotify
22 notes
·
View notes
Text
Emre,
Bazen gözlerimi kapatıp o anları düşünüyorum. İlk buluşmamız… Bakırköy sahilinde, seninle geçirdiğimiz o ilk gün. Nasıl heyecanlıydım, nasıl mutluydum… İlk kez birbirimizi gerçek anlamda görüyorduk ve her şey o kadar güzeldi ki. Sana okulumu, hayatımdan anılarımı anlatırken kelimelerim bir araya gelmiyordu. Birlikte yürüyüp birbirimize hayatlarımızı paylaştıkça, o kadar huzurlu, o kadar özel hissettim ki… O anlar, sanki ömrümdeki en değerli anılardı. Hala hatırlıyorum, ilk fotoğrafımızı çektiğimizde yan yana, o kadar mutluyduk ki. Seninle olmak, her şeyin ötesindeydi. Ve o kedi… Ne kadar sevimliydi, hatırlıyor musun? O anlar, o basit ama çok özel detaylar, bir ömür boyu unutulmaz kalacak.
O günlerin içinde, Mayıs ayı hayatımın en güzel ayıydı. Şimdi düşünüyorum da, ne kadar değerliydi o günler. Şimdi, o günü, o anları tekrar yaşamak istiyorum. O kadar çok özlüyorum ki… Keşke bir şekilde o zamana dönsem. O günlerde yaşadığımız her şey o kadar özel ve güzeldi ki, o günlerin sıcaklığını, o anların verdiği huzuru şimdi sadece hatıralarda bulabiliyorum. Ama işte, o anların içinde kaybolmuşken, şimdi aramızdaki mesafe, o eski mutluluğu geriye getiremiyor.
Ertesi gün, Eminönü sokaklarını gezdik. O kadar çok şey hissetmiştim ki, her adımda seninle daha çok kayboluyordum. Camilerde dua etmiştim, Allah’ım dedim, bizi ayırma diye. O an, içimden bir şey geçiyordu; hep birlikte olalım, hep birbirimizi bulalım diye dua etmiştim. O gün de sana o küçük hediyeleri vermiştim, kendim çizmiştim, senin için anlamlıydı diye. Ve o kırmızı ip bilekliği… Ne kadar özel, ne kadar anlamlıydı. Bilekliğin anlamı, iki insanın birbirine görünmez bir bağla bağlı olduğu gerçeğiydi. Efsaneye göre, ruh eşleri ayak parmaklarından görünmeyen bir ip ile bağlıdır. O ip, o bağ, o zamanlar çok gerçekteydi, çok canlıydı. Ama şimdi, bilmiyorum… O bağ kopmuş olabilir mi? Ne kadar zor olsa da, içimde bir yerde hala bir umut var. O bağ, belki de hala kalbimizde bir yerlerde.
O gün seçim günüydü, hatırlıyor musun? Arabayı bulamayınca saatlerce otobüs beklemiştik. Hava bir yandan sıcak, bir yandan da bıkkınlık verici bir şekilde sabırsızdı. Yarı yolda tramvayla gelip, yağmurun altında saatlerce yürümüştük. O kadar zordu ki, ama seninle her şey çok daha kolaydı. Yolu kucaklayarak, birlikte yürümek, her şeyin ne kadar güzel olduğunu hissettirdi bana. Zorluklar, o an seninle olduğum sürece anlam kazanıyordu.
Ve sonra Balat… Üçüncü gün… Balat sokaklarını alt üst etmiştik, ne kadar eğlenceliydi. O sokaklarda kaybolmak, keşfettiğimiz her yeni köşe, her yeni dükkan… O kadar güzel bir gündü ki, hiç bitmesin istedim. Ve o plak… O kadar anlamlıydı. Seninle o anı yaşamak, o hediyeyi almak… Hala kalbimde. Seninle olmak her anı değerli kılıyordu. O plak, belki basit bir hediye gibi görünüyordu, ama aslında içinde seninle geçirdiğimiz tüm zamanların bir hatırasını taşıyor.
Şimdi, zaman geçtikçe, bu anılar sadece birer hatıra olarak kaldı. Ve ne yazık ki, o kadar çok şey değişti ki. Aramızda mesafeler oluştu, aradaki bağlar, belki de eskisi kadar güçlü değil. Bu acı, bu boşluk bitmiyor. O kadar çok özlüyorum ki, o günleri, o anları, o zamanları… Keşke bir şekilde o zamana dönsek. Ama biliyorum, belki de artık o bağ koptu. O kadar zor ki bunu kabul etmek, ama belki de yaşamamız gereken şey buydu. Ne olursa olsun, seninle geçirdiğimiz her anı, her anıyı kalbimde saklayacağım.
O günlerin sıcaklığını, birlikte yaşadığımız o güzellikleri unutmayacağım. Her şey değişse de, içimde hep seninle geçirdiğimiz o güzel anların hatırası kalacak.
4 notes
·
View notes
Text
Sen Kaybından Olacak Sonum
Vakit gece yarısı
Hüzün kar beyaz iniyor gökyüzünden kimsesizliğimin üstüne
İç çekişlerimden buğulanmış gözlerimin ardından insanlar geçiyor, telaşlı…
Ömrümün en derin uçurumunun kıyısındayım bu gece
Ve ölüm bir “ayrılık” ötemde
Yürüyorum…
Her adımda kentin ayaza durmuş nefesi işliyor içime
Hadi yâr tut gözlerimden…
(d) üşüyorum!
Neredesin?
Gittiğinden beri gelmeyişlerinin kapı eşiklerinde nöbet tutuyor gözlerim
Ve hiç tanımadığım çocukların isimsizliğinde arıyorum seni
Belki hâlâ aynı şehrin sokaklarını tüketmekteyiz
Az önce yanımdan geçip gittin belki de! Kim bilir?
Yahut binlerce kilometre var aramızda
Ve bir yerlerde bana benzemeyen birini beklemektesin
Ama sen bil…!
“Bülbül gülce, ben sence konuşuyorum nicedir…”
Unuttun mu?
Birbirine koşan cümlelerimiz vardı
Dudaklarımızın kelepçe yüklü şehirlerinden kaçan
Ne vakit aşk düşse geceye;
Mısra mısra sevda damlardı parmaklarımızdan
Ve kafiyeler dökülürdü uykusuzluğumuzun üstüne…
Karanlığa sarılır,
ağlardık…
Sonra kelimelerimiz kesişirdi aşkın parantez içlerinde
Biz utanır,
susardık…
Söylesene kandırdın mı beni?
Yüreğinin tüm acılarını içime saldın ve benliğimi çalıp gittin mi benden?
Öyleyse sen de yalancı çıktın yâr!
Sen de aşkı “var” zannettirdin bana ve gittin!
Sonrası hiçlik, sonrası acı, sonrası bir yokluğun başlangıcı…
Yoksun!
El ele yürüdüğüm��z tüm yokuşları devirdim dilimin üstüne ve sustum!
Sesim yokluğunun ayak izinde gömülü durur şimdi
Ve yüzümde kırılgan gülümseyişleri çocukların…
Var mı haberin?
Parmaklarım Şehirlerarası hüzün taşıyan bir trenin tozlu camında
Yüreğimde müebbete hüküm giydi adın!
Adın ki dilimin ucunda küf tutmuş altı kurşun
Adın ki her harfinde uçurumlarından düşüyorum
Ama bil ve unutma!
Kan kaybından değil
“SEN” KAYBINDAN OLACAK SONUM…!
Vakit yokluğunun ilkbaharı
Umudu sende kalmış yarınlara göçüyorum
Ceplerimde yağmurlarla boyanmış düşlerim var
Ve ellerimde yalanlara batırılmış parmaklarının izi…
Bu gece bir “ben” daha tükettim tütünlerin gölgesinde
Ve bir gün daha tükendim gözlerinsiz
Tükenmiş zamanların zemherisinde kayıbım şimdi
Takvimler benden, ben gözlerinden habersiz…
Kentin üşüyen sokaklarını soluklarımla ısıtarak yürüyorum sensizliğe
Bir çift ayak izinden ibaret yas karası istasyonlara bırakabildiğim
Ben zaten hep kendimi uğurluyorum tren garlarının veda sahnelerinde
Hep kendimden gidiyorum
Ve en çok düşlerimden vuruluyorum İstanbul’un eteklerinde
Kimse bilmiyor;
tükeniyorum!
Sen-sizce ölüyorum gözlerimin önünde
Ve sessizce karşılıyorum aşka boyanmış gül rengince toprağın bedenine
öylece kayıp giderken ellerimden bir adım bile atamıyorum kendime
İçime işleyen sevdanın raylara mimlenmiş intihar eylemlerinden kurtaramıyorum yüreğimi
Ve vagonları yokluğunla dolu trenlere ezdiriyorum bensizliğimi
Biliyorum çaresi yok bu hastalığın
Biliyorum yokluğum yokluğuna vurgun
Ve anladım ki alfabesi yok yokluğun
Susuyorum!
Dönmeyeceksen ateşe ver senli düşlerimi
Ve ört üstüme geceyi
Uyuyacağım!
Yolum çok, çook uzun…
Ve yine söylüyorum;
Kan kaybından değil
“SEN” KAYBINDAN OLACAK SONUM…!
...
♡Huzurum♡
...
- Ya sevdiğine kavuşman imkansızsa ?
Kavuşman şart değil ki..
Sevdiğin zaten kalbini ve ruhunu işgal etmiştir..
Sen yoksundur,
sadece o vardır...
- Kavuşsalar daha mutlu olmazlar mı?
Sen hiç aşık olmadın galiba..
Doğuda yani benim geldiğim yerde,
aşk sevdiğini kaybetmekle başlar.."
~♡~
10.12.2022
87 notes
·
View notes
Text
arkadaşım malta'ya dil eğitimine gitti.... malta.... gitmediğim halde sokaklarını bildiğim o güzel ada....
5 notes
·
View notes
Text
Gökyüzünün yol bildiği, yıldızların yoldaşlığınla can bulduğu arkadaşım. Sana her daim diyorum ve demeye de devam edeceğim: sen sokaklarsın. Sen belki de kendimi en özgür hissettiğim yersin. Sen koşup sığındığım yollarsın. Sen düşüp dizlerimi kanattığım kaldırımlarsın. Sen gökyüzünün en parlak ışığı, en güzel maviliğisin. Sen yol arkadaşımsın. Yolda olmayı en sevdiğim insanlardan birisin. Ve ben bütün bunlar için sana minnetarım. Dostluğun için, yoldaşlığın için, cümlelerin için ve en önemlisi sen için teşekkür ederim. Dilerim yeni yaşın maviliğini canlandırır, eşsiz sokaklarını kelimelerin büyüsüyle şenlendirmeye devam eder. Seni kitaplarım kadar çok seviyorum. Mutlu yıllar.
5 notes
·
View notes
Text
Aynı şehrin sokaklarını hergün yürürken bizi birbirimize karşılaştırmayan yollar var..
25 notes
·
View notes
Text
🏴☠️⚡ Bu video İsrail sokaklarını şok etti... El Kassam onlara sadece gerçeği hatırlattı ama Netanyahu İsraillileri kandırmada usta... Anlaşmanın bedelini ödememek için Beyrut'a saldırmaya hazır. Yalanların ve soykırımın ustası
5 notes
·
View notes