#siyah noktalar nasıl yok edilir

[ekipsaglik]

Giyim ve Stil: Temel Prensipler

Merhabalar ben Doğukan Koçak, Giyim ve Stil: Temel Prensipler konusu hakkında bilgiler vereceğim. Erkek modası, klasik bir saat, kareli bir gömlek ve bir çift pantolonla sınırlı gibi görünebilir. Ancak beyefendilere yönelik stil sahibi olmanın ince nüansları ve püf noktalarıyla ilgili ipuçlarını bu yazıda paylaşacağız.

Beyefendiler Nasıl Giyilmeli?

Beyefendiler Nasıl Giyilmeli Tarz sahibi bir görünüm için aslında çok uğraşmana gerek yok. Modayı takip etmek ve kişisel beğenilerini ortaya koymak, işini fazlasıyla görecektir. Moda dünyası genellikle kadınların hakimiyeti altında gibi görünse de, son yıllarda erkek giyimi de moda akımlarına daha fazla uyum sağlıyor ve sokak tarzı daha belirgin hale geliyor. Harry Styles, Justin Bieber, ASAP Rocky gibi isimlerin tarzlarını daha esnek ve deneysel hale getirmeleri, erkekler için moda alanında daha geniş bir ifade biçimi sunuyor. Erkek giyiminde klasik tarzlardan spor stile kadar pek çok farklı seçenek bulunuyor ve her sezonun favorisi farklı tasarımlarla karşımıza çıkıyor. Sen istersen tek bir tarzı benimseyebilir, istersen deneysel ve özgün bir tarz yaratabilirsin. Önemli olan, kendini iyi hissettiğin ve sevdiğin bir görünüm elde etmek! Öneri ve ipuçlarımızla tarzını dilediğin gibi şekillendirebilirsin.

Beyefendi Giyim ve Stili

Slim Fit Giyim Tarzı: iş hayatında hem rahatlığı hem de şıklığı bir arada sunmanın ideal bir yoludur. Slim fit kıyafetler, dar kesim gömlekler ve pantolonlar, vücut hatlarınıza uygun olarak tasarlandığı için sizi daha fit ve profesyonel gösterir. Bu tarzı benimserken dikkat etmeniz gereken bazı önemli noktalar var. Örneğin, kıyafetlerinizin rahat bir hareket kabiliyeti sunması önemlidir; vücudunuzu sıkmadan, ancak bol da olmayacak şekilde seçim yapmalısınız. Ayrıca, doğru beden seçimi giyim tarzınızın etkisini artırır. Renk seçimi slim fit giyimde oldukça önemlidir. Genellikle koyu renkler (siyah, lacivert, gri gibi tonlar), daha ince ve uzun görünmenizi sağlar ve iş dünyasında sıklıkla tercih edilir. Kaliteli kumaşlardan üretilmiş kıyafetler seçerek hem rahatlığınızı hem de profesyonelliğinizi ön plana çıkarabilirsiniz. Pantolon ve Gömlek: İş ortamında klasik bir tercih olarak öne çıkar. Sadece pantolon ve gömlek ile bile şık bir tarz oluşturabilirsiniz, özellikle kravatsız kombinlerle rahatlık sağlayabilirsiniz. Erkek denim gömlekleri de ofis ortamında rahatlıkla kullanabilir, beyaz gömleklerle siyah pantolon ve deri ayakkabı kombinleyerek klasik bir görünüm elde edebilirsiniz. Bu tarzda yapılan doğru seçimler, hem günlük iş hayatınızda rahatlığı hem de şıklığı bir arada sunmanıza yardımcı olacaktır. Ofis Giyiminde Geniş Ürün Yelpazesi Ofis giyiminde çeşitli seçenekler bulunmaktadır. Genellikle kurumsal bir çerçeve içinde olsa da ofis giyim stilleri, farklı tarzlara hitap edecek şekilde çeşitlenmiştir. İş ortamında doğru kıyafet seçimi yapmak, kurumun kültürüne ve iş gerekliliklerine uygun olacak şekilde önemlidir. Bazı şirketler, resmi kıyafetleri teşvik ederken, diğerleri daha rahat ve salaş tarzları tercih ederek personelin motivasyonunu artırmayı hedefler. Bu çeşitlilik, uygun seçim yapıldığında hem şık hem de rahat bir görünüm sağlayabilir. Erkeklerin iş hayatında en çok zaman geçirdiği yerlerden biri ofislerdir. Bu yüzden erkekler, bu ortamlarda rahatlık ile şıklığı bir arada sunmayı hedefler. Bu amaçla, erkekler denim gömleklerin dışında çeşitli alternatifler de tercih edebilirler. Slim fit gömlekler gibi seçenekler, vücut hatlarına uygun kesimleri ile ön plana çıkar. Bu tarz gömlekleri seçerken doğru beden ölçülerine dikkat etmek, hem rahatlık hem de şıklığı artırır.

Şık Giyinmek İçin Yapılması Gerekenler

Şık Giyinmek İçin Yapılması Gerekenler Kendinizi Tanıyın Kendi stilinizi keşfetmek, özgün kimliğinizi ortaya çıkarmakla başlar. Vücut tipinizi anlamak, hangi kesimlerin size daha iyi uyduğunu keşfetmek için önemlidir. Renk tercihlerinizi belirlemek ve hangi renklerin sizi daha çekici göstereceğini öğrenmek de giyim seçimlerinizde önemli bir rol oynar. Renk analizi, bu konuda size rehberlik edebilir. Kişisel tarzınıza odaklanmak, kendinize özgü bir stil geliştirmenize yardımcı olur. Spor giyimi mi tercih ediyorsunuz, yoksa daha klasik bir tarz mı sizin için daha uygun? Bu soruların cevapları, gardırobunuzu ve kıyafet seçimlerinizi şekillendirirken size rehberlik eder. Kendi tarzınızı belirlemek, giyim seçimlerinizi kolaylaştırır ve kendinizi rahat hissetmenizi sağlar. Temel Parçalara Yatırım Yapın Gardırobunuzu oluştururken, temel parçalara yatırım yapmak stilinizin temelini sağlar. Beyaz bir gömlek, siyah bir blazer ve düz renkli pantolon gibi temel parçalar, her zaman şık ve stil sahibi görünmenizi sağlar. Ayrıca, kaliteli temel giyim ürünlerine yatırım yapmak uzun vadede daha ekonomik olabilir çünkü kaliteli kumaşlar ve kesimler daha uzun süre dayanabilir. Temel parçalar, gardırobunuzun temelini oluşturduğu için bu parçalara yatırım yapmak stilinizi sağlamlaştırır. Aksesuar Kullanın Bileklik, kolye, saat, yüzük gibi aksesuarlar günlük giyimde bazen göz ardı edilse de tarzınıza önemli bir katkı sağlayabilir. Ancak sahip olduğunuz her mücevher parçasını kullanmanız gerekmediğini unutmamak önemlidir. Bunun yerine yaşınıza, tarzınıza uygun ve kişisel olarak keyif aldığınız aksesuarları seçmek daha doğru olabilir. Ayrıca, fular kullanımı kombininize yepyeni bir boyut kazandırabilir. Kaliteli Ayakkabılar Tarz sahibi olmanın önemli unsurlarından biri, kaliteli ayakkabılara sahip olmaktır. Kaliteli ayakkabılar sadece şıklık açısından değil, aynı zamanda konfor ve dayanıklılık bakımından da büyük avantajlar sunar. Uzun yıllar boyunca size hizmet eder ve ayak sağlığınızı korur. Ayrıca, ayakkabıların kalitesi, giydiğiniz kıyafetlerle uyum sağlamanıza da yardımcı olur. Bu yazıda sizlere Giyim ve Stil: Temel Prensipler konusu hakkında bilgiler verdim. Okuduğunuz için teşekkür ederim. İlginizi Çekebilir; Modern Beyefendi Olmanın İncelikleri Read the full article

[webdedoktor]

Patates maskesiyle siyah noktaları giderin

Patates maskesiyle siyah noktaları giderin

Siyah noktalar oldukça sık tesadüfülen cilt yanılgıyıdır. Bedenin fazla yağ üretmesi, beslenme alışkanlıklarının değişmesi ya da cilt bozuklukları suratından alana gelen siyah noktaları yok etmek hakikatinde çok basit! Basitlıkla hazırlayacağınız patates maskesiyle kısa zamanda cildinizi siyah noktalardan temizleterek pürüzsüz bir cilde kavuşabilirsiniz. Lüzumunuz olan;

Malzemeler

2-3 patates 3-…

[nefiskektarifi-blog]

Günümüzde bakımlı kadınların sivilce sonrası siyah nokta oluşmasından dolayı psigolojik bir sıkıntıları olduğunu yapılan anketler ile isbatlanmıştır. Aslın cildimizde siyah noktaların oluşmasındaki tek etken sivilce yara izlerini ilaç tedavisiyle kurumasını beklemeden el alışkanlığı olduğu için sürekli elle sivilce ve akne üzerinde sıkarak problemi ortadan kaldırmaya çalışıyoruz.Yüzünüzde siyah noktalar ve sivilceler var. Eğer tırnakla sıkarak bu ikisinden kurtulmayı düşünüyorsanız büyük hata ediyorsunuz. İşte siyah nokta ve sivilceden kurtulma yöntemi. Sivilce veya tıbbî adıyla akne, gençlerin ergenlik döneminde yaşadığı en büyük problem. ebru şallı dan siyah nokta giderici maske Leke ve çiller için maske: Malzemeler: • 2 yemek kaşığı yoğurt • yarım limon suyu • yarım çorba kaşığı salatalık suyu Uygulama: Malzemenin tamamını karıştırdıktan sonra göz çevresine ve dudak kenarına yaklaştırmadan yüzünüze sürün 20 dakika etki etmesini bekledikten sonra yüzünüzü ılık su ile durulayın. Haftada 3 kez uygulanabilir. En sık rastlanılan cilt problemlerinden biri olan sivilce, âdeta gençlerin korkulu rüyası. En çok yanaklarda, alında ve sırtta oluşan akne, yağ bezlerinin bir hastalığıdır. Uzmanlar siyah noktaların, sivilcenin habercisi olduğunu söylüyor. Sivilcenin temiz olmayan bir cildin göstergesi olduğunu belirten uzmanlar, cilt temizliğinin önemine dikkat çekiyor. Dermatolog Yasemin Fatih, siyah noktaların cilt altında oluşan yağ ve kirin sembolü olduğunu ifade ediyor. Sivilcenin ergenlik döneminin kaçınılmaz bir sonucu olarak görüldüğünü bildiren Fatih, cilt temizliğiyle bu sorunun önüne geçilebileceğini aktarıyor. Siyah noktaların mutlaka temizlenmesi gerektiğini vurgulayan Fatih, “Siyah noktalar daha sonra oluşacak sivilcenin habercisidir. Yani siyah nokta yoksa sivilce de yoktur.” diye konuşuyor. Özellikle sivilceleşmeye meyilli ciltlerin tonik yardımı ile günlük olarak temizlenmesi gerektiğini aktaran Fatih, yüzünde siyah nokta olanların buhar banyosu yapması gerektiğini söylüyor. Siyah noktaların kesinlikle tırnakla sıkılmaması gerektiğini belirten Fatih, ciltlerinde siyah noktası olan kişilerin yüzlerini on dakika havlu altında buhar banyosu yaptırmasının yararlı olacağını bildiriyor. Banyonun ardından siyah noktaların el değmeden kulak temizleyicisiyle temizlenmesinin daha doğru olduğunu anlatan dermatolog Fatih, cilt üzerinde çok sayıda siyah nokta bulunması halinde mutlaka bir uzmana danışılması gerektiğini vurguluyor. Sivilce oluşumunun doğru bir bakımla büyük oranda önüne geçilebileceğini ifade eden dermatolog Yasemin Fatih sözlerine şöyle devam ediyor: “Sivilceler cildin yağ bezlerinin bir hastalığıdır. Yağ bezlerinin cilde açılan kanalları tıkandığında sivilceler ortaya çıkar. Yağ bezleri, sebum adı verilen bir madde salgılarlar. Ergenlik döneminde sebum salgısı artar ve ciltteki gözenekleri tıkar. Gözeneklerin tıkanması, sivilce oluşumunun ilk aşamasıdır.” Bu aşamadan sonra gözeneklerin genişleyerek siyah noktaları oluşturduğunu ifade eden Fatih, bu alanlara kir, sabun ve makyaj artıkları, yağ ve ölü hücrelerin birikerek sivilceyi oluşturduğunu açıklıyor. Dermatolog Fatih, bu yüzden sivilce problemi olan kişilerin akne problemini daha az yaşaması için her gece yastığını değiştirmesi gerektiğini anlatıyor Akne konusunda bilinmesi gerekenler Akneli ciltlerde pH dengesi bozulduğu için mutlaka cilde en uygun olan pH 5,5 temizleyicilerin kullanılması gerekiyor. Sabun şeklindeki temizleyiciler, siyah noktaların oluşumunu arttırır. Bu yüzden jel kıvamındaki ürünler kullanılmalıdır. Kaşınan veya sıkılan sivilceler ciltte kalıcı izler bırakabilir. Yüzlerinde akne olan erkekler jilet yerine elektrikli tıraş makinesi kullanmalıdır. Akneli cilde, yüz yıkandıktan hemen sonra nemlendirici kesinlikle sürülmemelidir

Etiket siyah noktalar nasıl yok edilir bacaktaki siyah noktalar ebru şallı kuru ciltler için siyah noktalalar nasıl yokedilir siyah noktaları nasıl yokedebilirim ebru şallı siyah nokta kurtulma yöntemi ebru şanlı siyah noktalar siyah nokta nasıl yok edilir siyah noktalar ebru şallı sırttayağ bezesi nasıl sıkılır sıkılan siyah nokta izleri nasıl tedavi edilir bacakdaki siyah nokta dermatolojik yöntemlerle siyah noktaların temizlenmesi derinin altındaki sivilceyi nasıl yok edebiliriz bacaklarda siyah nokta Ebru Şallı Cilt Bakımı Tarifleri

Günümüzde bakımlı kadınların sivilce sonrası siyah nokta oluşmasından dolayı psigolojik bir sıkıntıları olduğunu yapılan anketler ile isbatlanmıştır. Aslın cildimizde siyah noktaların oluşmasındaki tek etken sivilce yara izlerini ilaç tedavisiyle kuruması>:)>>>>Sitemize "Siyah Noktalar Nasıl Yok Edilir ?" konusu eklenmiştir. Detaylar için ziyaret ediniz.Beğendiğiniz tarifi paylaşmayı unutmayın :) http://www.nefiskektarifleri.net/siyah-noktalar-nasil-yok-edilir/

[kadinmodamagazin-blog]

Sitemize "Siyah Noktalardan Kurtulmak İçin Türk Kahvesi Maskesi" konusu eklenmiştir. Detaylar için ziyaret ediniz. http://www.kadinmodamagazin.com/siyah-noktalardan-kurtulmak-icin-turk-kahvesi-maskesi/

[fenrees]

Jojoba Yağı Nedir, Nasıl Ve Ne İçin Kullanılır?

Simmondsia chinensis bitkisinin tohumundan üretilen ve oldukça yoğun kıvamlı olan jojoba yağı özellikle Meksika’da has haliyle satılmaktadır.

Dünyanın birçok ülkesine oranla Meksika’da ve Avustralya’da satılan jojoba yağları son derece kaliteli ve en üst düzeyde olan yağlar olup, bu ülkelerde jojoba yağı pazarı her yıl milyarlarca dolarlık kazanç elde etmektedir. Büyük bir istihdamın sağlandığı jojoba yağı pazarında özellikle milyonlarca insanın aktif olarak çalıştığı, pazarın her geçen gün daha fazla büyümeye devam ettiği biliniyor.

Jojoba Yağı Nedir?

Bitki tohumundan üretilen jojoba yağı nedir, sorusu günümüzde son derece fazla sorulmaktadır. Günümüzde başta güzellik sektörü olmak üzere çok sayıda sektör ve kişisel bakım uygulamalarında jojoba yağından yararlanılmaktadır. Jojoba yağı herhangi bir şekilde yemeklere katılamayacak durumda olan, gıda ve tüketim açısından uygun olmayan, cilt yüzeyine sürülebilecek yağlar arasında gösterilmektedir.

Tüketilmesi durumunda neler olabilecek olduğu konusunda çeşitli görüşler vardır. Öldürmesi çok tüketim olmadığı sürece mümkün olmamakla birlikte, karın ağrısı, kusma, midede yanma ve cilt reaksiyonları gibi sorunlara sebep olabilecek olduğu düşünülmektedir. Bazı gıdaların içerisinde eser miktarda jojoba yağı olduğu iddia ediliyor olsa bile bu gıdaların hangi gıdalar olduğu bilinmemektedir. Özellikle ucuz bir yağ olmadığı için jojoba yağı kalitesiz restoranlarda yemek içerisine eklenemeyecek kadar pahalı bir yağdır.

Jojoba bitkisi güneybatı Amerika Birleşik Devletleri’ne özgü bir bitkidir. Arizona, Güney Kaliforniya ve Meksika’nın çöl bölgelerinde yetişir.

Jojoba Yağı Saç İçin Kullanımı

Jojoba yağı içerisinde yüksek miktarda A vitamini, E vitamini, C vitamini, bakır ve çinko bulunmaktadır. Bu yönü ile antioksidan olarak görülmekle birlikte özellikle kurumuş saçlar için kullanılmasında herhangi bir sakınca yok, aksine daha fazla kullanılması teşvik edilir. Kuru, yıpranmış saçlara jojoba yağı sürülmesi halinde ve bunun düzenli olarak en az 30 gün süre ile her gün yapılması durumunda saçlarınızda belirgin bir kuruluğun gitmesi, parlaklık artışı ile karşılaşırsınız.

Ancak her kişinin saç telleri ve saç yapısı farklı olduğu için jojoba yağı her saç tipinde ve her kişide işe yaramayabilir. Saçınıza jojoba yağı sürdükten sonra en az 4 saat boyunca saçınızda kalmasına özen göstermeli, mümkünse saçınıza bone gibi bir şey takarak ilk 1 saat bone gibi bir ürünle durmanız önerilir.

Bu sayede saç deriniz ve saçlarınız çok daha kısa süre içerisinde emilim gösterecek, buna bağlı olarak ise jojoba yağından saçlarınız için çok daha fazla etki görebileceksiniz. Ancak jojoba yağının günde 1 kereden daha fazla saçlara sürülmesi veya çok aşırı miktarda saça sürülmesi durumunda saçlarınızda daha fazla yağlanma ve kuru kalması gibi durumlar ile kepek benzeri durumlar görülebilir.

Jojoba yağı özellikle saç derisi problemlerine iyi gelir. Saç derisi kepek problemleri ve hafif tortular sorunları yaşıyorsanız jojoba yağını günde 1 kez az miktarda saç derinize yani diplerine doğru sürmeniz durumunda kısa süre içerisinde saçlarınızın derisinde iyileşme görebilirsiniz. Özellikle saç deriniz çok aşırı kuru ve kaşıntı yapıyor ise günde 1 kez yeterli miktarda jojoba yağını saçlarınıza sürerek iyi ve doğal sonuçlar elde edebilirsiniz.

Doğal saç bakımı için jojoba yağının kullanılmasında herhangi bir sakınca olmamakla birlikte, eğer ki saç derinizde yara gibi herhangi bir durum varsa jojoba yağını yine sürebilirsiniz. Açık yara olmadığı sürece sürebileceğiniz jojoba yağı aynı zamanda saç derisinde yer alan sivilce ve yaraların kısa süre içerisinde iyileşmesine ortam sağlar ve kısa süre içerisinde (en az 10 gün) yara ve diğer sorunların ortadan kalkmasını sağlar.

Jojoba Yağı Fazla Kullanılırsa Ne Olur?

Eğer 1 veya birkaç kez jojoba yağını fazla sürdüyseniz hiç endişe etmeyin. Cildiniz bunu tolere edecek kadar emecek, kalan kısmını ise ememeyecektir. Ancak fazla miktarda jojoba yağı sürdüyseniz bir kısmını kuru peçete ile çok bastırmadan alabilirsiniz. İsterseniz peçete ile aldıktan sonra sabunlu suyla jojoba yağı sürdüğünüz cilt bölümünü yıkayabilir ve daha sonrasında tekrar az miktarda jojoba yağı sürebilirsiniz.

Ancak sık sık fazla jojoba yağı sürerseniz, özellikle cilt tipiniz kuru bile olsa yağlanma sorunları kaçınılmaz olur. Aynı zamanda fazla miktarda jojoba yağı sürülmesi durumunda bazı yan etkiler ortaya çıkabilir.

Jojoba yağı fazla kullanıldığında ortaya çıkabilecek yan etkiler şunlardır: baş ağrısı, bulantı, baş dönmesi, ciltte kızarıklık ve reaksiyonlar ile panik ve endişe hali görülebilir. Bu yan etkiler bugüne kadar çok az sayıda insanda görülmüştür. Ancak panik atak benzeri durumlar yaşıyorsanız bu durumla jojoba yağından bağımsız olarak sizde aniden görülebilir. Endişe etmeyin. Ancak eğer ki jojoba yağı sürdüğünüzde diliniz ve cildiniz şişmeye başlarsa jojoba yağına veya içeriğindeki herhangi bir maddeye alerjiniz olabilir ve bu sizi öldürebilir. Bu sebeple derhal 112 acil yardım hattını arayınız.

Jojoba Yağı Ne İçin Kullanılır?

Birçok farklı sebeple jojoba yağı kullanılabilir.

Nemlendirici

Cildiniz için doğal bir nemlendirici arıyorsanız jojoba yağı kullanabilirsiniz. Ancak tek nemlendirici olarak 1 yıl içerisinde sürekli jojoba yağı kullanmayın. Zaman zaman farklı nemlendirici kremler kullanarak cildinizin daha iyi bunları tolere etmesini sağlayın. Aksi durumda bir süre sonra jojoba yağı cildinizde emilmeyebilir ve bu da cildiniz için iyi sonuçlar almanızı engelleyerek cildinizde yağlanma yapabilir.

Antibakteriyel

Jojoba yağı antibakteriyeldir. Bu sebeple özellikle yaraların iyileşmesi için son derece fazla kullanılmasa bile etkili bir yara kapatıcıdır. Mukoza yüzeyleri hariç yaralarınızın üzerine jojoba yağı sürerek hem mikrobik etkenleri uzaklaştırabilir, hem de cildinizde yaranın kısa süre içerisinde kapanmasını sağlayabilirsiniz. Yara iyileşmesinde antibakteriyel kremler yerine doğal jojoba yağından yararlanabilirsiniz.

Antioksidan

E vitamini formları içeren jojoba yağı antioksidandır. Bu sayede özellikle kafa derisi gibi bölümlerde kullanılması durumunda son derece temizleyici olup, cildinizin toksinlere maruz kalmasını engeller. Cildinizde oluşan pisliklerin temizlenmesinde, özellikle makyaj çıkarmak için bile jojoba yağı kullanabilirsiniz.

Cildinizde siyah noktalar sonrasında gözenekler mevcut ise ve yeni oluşum yaşanıyor ise bu durumda her gün cildinizi pamuğa döktüğünüz az miktarda jojoba yağı ile silerseniz antioksidan etkisi hem cildin kir tortuları ile dolmasını engelleyecek, hem de cildinizin daha parlak ve daha iyi görünmesine, daha sağlıklı durmasına yardımcı olacaktır.

Akne (sivilce) engelleyicidir

Jojoba yağı cildinizde üretilen sebumdan farklı değildir. Bu yönü ile cildinizde sivilce sorunlarını engellemek için kullanılabilir. Bir yağ sivilce oluşumunu engeller mi? Demeyin. Jojoba yağı sivilce sorunlarını engellemek üzere tasarlanmamış olsa bile etkisi vardır ve sivilce sorunlarının engellenmesinde, yeni sivilce oluşumlarının ortaya çıkmasının önüne geçmek konusunda son derece etkili bir yağdır.

Sebum üretimini normal düzeyde tutar

Jojoba yağı cildinizde üretilen sebumun fazla salgılanmasını engeller. Bu sayede cildiniz daha iyi görünürken aynı zamanda sivilce, pislik gibi sorunların yaşanmasını büyük oranda engeller. Ancak jojoba yağı kullanan herkes sivilcelerinden kurtulacak diye bir şey yoktur.

Jojoba yağı sivilcelere iyi geliyor mu? Sorusuna 10 kişiden 8’i olumlu yanıt verirken, 2’si ise kendine bağlı nedenler dolayısı ile hayır yanıtını verebilir. Her sivilce cilt kaynaklı olmadığı için bir kişi bir süre jojoba yağı kullandığında tüm sivilcelerinden kurtulacak anlamı taşımamaktadır.

Kollajen sentezini teşvik eder

Bu yağ özellikle cildinizdeki kollajen sentezini teşvik ederek daha sağlıklı, daha iyi bir cilt görüntüsü ortaya çıkarır.

Egzama, sedef gibi rahatsızlıklara iyi gelir

Geçmesi mümkün olmayan inatçı egzama için jojoba yağı kullanımı faydalı olabilir. Cilt problemlerine iyi gelen jojoba yağı, aynı zamanda sedef hastaları için de oldukça etkili olabilir. Ancak kısa süre içerisinde bu cilt problemlerini %100 geçirmesi mümkün değildir. Sadece belirtileri büyük oranda azaltabilir, hastalığı geçiremez.

Güneş yanıklarına iyi gelir

Güneş yanıkları son derece kötü görüntülere sebep olur, jojoba yağı ise güneş yanıklarının iyileşmesinde oldukça etkili bir yağdır. Kısa süre jojoba yağı sürerek güneş yanıklarından kurtulmanız mümkün.

İnce çizgileri ve kırışıkları azaltır

Cildinizde kuruluğa bağlı olarak ince çizgiler oluştu ise bu durumda hemen jojoba yağı kullanarak bunları geçirirsiniz demek doğru olmayabilir. Ancak jojoba yağı kullanarak cildinizde kırışıklıkları geçirebilir ve ince çizgileri ortadan kaldırabilirsiniz. Bunun için her gün 1 kez cildinize jojoba yağı sürmeli ve en az 3 ay boyunca bunu devam ettirmelisiniz.

Jojoba Yağı Kullanırken Nelere Dikkat Edilmeli?

Jojoba yağı kullanırken çok dikkat edilmesi gereken önemli noktalar konusunda ilk sırada yeterli miktarda, ne az, ne fazla kullanmamak gerekiyor. Günde 1 çay kaşığından daha fazla jojoba yağı kullanılması cildinizde daha iyi bir etki yaratmaz, aksine daha kötü etkilere sebep olabilir.

Bunu engellemek için mutlaka dikkatli kullanmalı, bir pamuğa dökerek cildinize sürmeye çalışmalısınız. Bunun dışında eğer yüzünüze sürecekseniz elinizle iyice yüzünüze dağıtarak sürebilirsiniz. Pamuk çok kısa süre içerisinde jojoba yağını emse bile cildinize hafif bastırarak sürdüğünüzde cildinize temas ettiğini fark edeceksiniz.

Kaliteli bir ürün kullanmak son derece önemlidir. Saf jojoba yağı daha iyi olup, özellikle iyi kaliteli jojoba yağı kullanmak cilt sağlığınız için daha kısa süre içerisinde işe yarayabilir ve daha iyidir. Eğer sadece içerisinde jojoba yağı bulunan bir ürün alırsanız bu ürünün içerisinde bulunan maddeler sizin cildinize olumlu etki yapmama riski olduğu için jojoba yağının cildinize iyi gelmediğini düşünebilirsiniz. Özellikle yaraya sürülecek olan jojoba yağı direkt saf olmalı, yani içerisinde %100 jojoba yağı bulunuyor olmalıdır.

Aldığınız saf jojoba yağı eğer çok akışkan ise bu durumda kalitesi kötü olabilir. Jojoba yağı son derece yoğun kıvamlı bir yağ olup, özellikle bir su gibi akmaz. Bunun yerine zeytinyağı kıvamında olması gerekir. Hatta zaman zaman zeytinyağından daha fazla yoğun kıvamlı olabilir. Ancak sert parçacıklı veya çok aşırı petrol katılığında olmaması gerekir. Petrol katılığında olan jojoba yağı ya bozulmuştur – ki bozulması pek olası değildir, ancak sürekli güneşte durması ve yüksek basınç veya soğukluk altında durması gibi sebepler buna sebep olur – ya da gerçek jojoba yağı değildir.

Jojoba yağı kullanırken herhangi bir farklı ürünü aynı anda kullanmayın. Jojoba yağı çok kısa süre içerisinde cilt tarafından emiliyor olsa bile zaman zaman cildinizin daha hızlı jojoba yağını emmesi için hyaluronic asit ürünleri ile beraber kullanabilirsiniz. Öncesinde cildinize hyaluronic asit serumu sürebilir, ardından 1-2 dakika kadar bekledikten hemen sonra jojoba yağı sürebilirsiniz. Bunu her gün aynı rutinde yapmak yerine 2 günde bir rutininize hyaluronic asit eklemek daha doğrudur.

*Bu içerik Zovovo.com için özel olarak üretilmiştir. Herhangi bir tedavi edici sağlık bilgisine, cerrahi bilgiye yer verilmemiş olup sadece genel bilgi amaçlıdır.

The post Jojoba Yağı Nedir, Nasıl Ve Ne İçin Kullanılır? appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi.

Kaynak: https://www.zovovo.com/jojoba-yagi-sivilce-ve-sac-icin-iyi-gelir-mi/

[acelya-isik-blog]

Akne ve Sivilce Farkı Nedir, Aknemi Sivilcemi Nasıl Anlarız

  Yüzünüzde bazı çıkıntılı yaralar çıktığında bunun sivilcemi yada aknemi bulunduğunu nerden anlarsınız. Akne ve sivilce arasındaki farklar nedir ve akne ile sivilceyi iyi mi ayırt edebiliriz: Kimi akne diyor, kimi sivilce… Peki, ikisinin farkı ne? Aslen bunun cevabı oldukça kolay! Sivilce, kıl dibi iltihaplanması anlamına geliyor, akne ise buluğluk döneminde ortaya çıkan yapı olarak adlandırılıyor. Akne, çoğu zaman hormonlarla ilişkili olarak ortaya çıkıyor. Nasıl oluşuyor?Bu suali Sculpture Güzellik Merkezi’nden Uzman Dr. Betül Şengör’e sorduk. Şengör, aknenin oluşmasında ilk niçin olarak vücuttaki yağ oranının artmasını gösteriyor ve şöyleki diyor: “Hormonlarla birlikte, sebum denilen yağ üretimi artıyor. Yağ arttığı vakit, çıkarken, gözenekleri açıyor. Gözeneğin içinden çıkmaya çalışan yağ, burada tıkanıp kalıyor. Bu tıkanmayla beraber siyah ya da beyaz noktalar oluşuyor. Tıkaç olarak adlandırılan bu noktalar, bakterilerin yerleşmesi için mükemmel bir ortam. Dolayısıyla akne bakterisi bu bölgeye geldiği vakit ‘akne’ adında olan oluşum meydana geliyor. Üç aşamadan oluşan akne, kızarıyor, kabarıyor, içi sertleşiyor ve iltihaplanıyor.” En oldukça kimler sivilce problemi yaşıyor?Akne oluşumunun sebeplerinden biri, hormonlar. Fakat akne, herkeste olmuyor. Burada da devreye genetik yapımız giriyor. Genetik yapımızın akneye yatkın olup olmaması oldukça mühim. Yiyecekler de genlerimizle ilişkili olarak akne üstünde tesir gösteriyorlar, mesela, yağlı yiyecekler yenildiğinde, midedeki asit savaşına yardım için karaciğer vücuda salgı gönderiyor. İşte, tam bu sırada, akneye yatkınlık derecesi devreye giriyor. Eğer genetik yapımız akneye uygun ise, bu sorunla karşılaşmak kaçınılmaz oluyor. Şu demek oluyor ki arkadaşının yüzünün bebek şeklinde olmasının perde arkasında genetik etkenler var! Abur cuburlar sivilce yapar mı?Yiyeceklerin akne üstünde kanıtlanan kati bir tesiri yok. Sadece, Betül Şengör’e bakılırsa, kola, çikolata, çekirdek, cips ve bunun şeklinde yağlı ve baharatlı yiyecekler, mide asidini artırma özelliği taşıyor. Bu durumda da akne oluşumu tetiklenebiliyor. Eğer sıhhatli gıdalar tüketirsek, vücudumuz bu yiyecekleri emilime etmek için yorulmuyor. Şu demek oluyor ki kendi sağlığımız için de bu tür yiyecekleri oldukça fazla tüketmememiz gerekiyor. Güneş sivilce düşmanı mı?Biz güneşe çıkıp bronzlaşmaya bayılıyoruz, fakat Clinique laboratuarlarında araştırma icra eden, Clinique baş dermatologu Dr. David Orentreich’e bakılırsa, güneş ışınları sivilce oluşumunu tetikliyor. Güneşe maruz kalındıktan sonrasında, cildin yağlılık oranı artıyor ve bu da gözeneklerin tıkanmasına niçin oluyor. Terleme, hava kirliliği ve stres de, gözenekler üstünde ekili olan öteki faktörler. Regl ile ilişkisinin sebebi ne?”Stres ve regl süreci akne üstünde tesir eden en mühim etkenlerden” diyor Betül Şengör. Tane döneminde kandaki hormonlar değişmiş olduğu için, sivilceye yatkınlık meydana geliyor. Fakat vücut, genetik olarak bu durumla baş edebiliyorsa, akne oluşmayabiliyor. Eğer stresli günler geçiriyorsak, vücudumuzda “kortizon hormonu” salgısı artıyor. Kortizon hormonu, kadınlık hormonu üstünde tesir gösteriyor. Bu da, içilen suyla beraber tuzun vücutta tutularak ödem yapmasına niçin oluyor. Sivilce kuru cilt mi sever, yağlı cilt mi?Karma ve yağlı ciltler, akneye daha yatkın. Baharatlı yiyecekleri oldukça tüketenler de risk altında. Hangi cilt tipine haiz bulunduğunu hala keşfedemediysen, bir an ilkin bir dermatolog ziyaret etsen iyi olur. Nasıl yok ediliyor?Sen de akne problemi yaşıyor ve bir uzmandan yardım almayı düşünüyorsan, işte seni bekleyenler…Yüzünü sabah akşam güzelce temizlemen istenir. Ek olarak doktorun, senin cildine uygun kurutucu tesir gösteren ilaçlar önerecektir.Yüzüne, uzman tarafınca meyve asitli maskeler uygulanır. Ek olarak akne, olduğu yerde kurutulup yok edilmeye, tıkanan noktalar temizlenmeye çalışılır. Her şeye karşın etkili bir netice alınamazsa, antibiyotiğe başlanır.Ayda bir tahlil yapılır ve bu süreç, tertipli olarak takip edilir. Sakın unutma, aknelerden kurtulmak sabır isteyen bir durum. Üstelik iyi bir uzmana gitmeli, yoksa cildinde iz ve çukurlukların kalması riskiyle karşı karşıya kalabilirsin.Akneler bizi terk ederken, derecelerine bakılırsa arkalarından iz bırakabiliyor. Eğer bu izler krater şeklinde çökükse, cilde zımpara yapılıyor. Ya da bazı lazer cihazlarıyla çevresindeki krater soyulup çukurluğun seviyesine inmeye çalışılıyor. Kimyasal peelingler de çözüm yollarından biri. Tamamen engellemek mümkün mü?Bu süreç, hormonal olduğundan önüne geçmek mümkün değil. Sadece daha iyi görünmek için gözeneklerin temizliğine dikkat etmelisin. Mesela meyve asidi ve kil içerikli ürünler kullanabilirsin. Dr. Betül Şengör, “Buğu ile beraber siyah noktaların sıkılmasını asla önermiyorum. Bu, asla doğru değil” diyor ve peeling jellerini öneriyor. Eğer 20 yaşını geçmiş olmana karşın, aknelerle baş etmekte zorlanıyorsan, bir cilt doktoruna giderek bunun nedenini araştırabilir ve akne oluşumunu yavaşlatabilirsin. İPUCUClinique baş dermatologu Dr. David Orentreich’nin seni sivilcelerden koruyacak altın ipuçları var…Asla makyajını temizlemeden uyuma.Sivilcelerini sıkma, şu sebeple bu, bakterinin yayılmasına niçin olur. Ek olarak sıkılan sivilce kızarık bir hal alarak daha fena görünür.Temizleme-arındırma ve nemlendirme olmak suretiyle üç adımdan oluşan bir cilt bakım sistemini tertipli olarak uygula.

OKUDUYSANIZ yada IZLEDIYSENIZ PAYLAŞIN LÜTFEN HERKES OKUSUN ve IZLESIN. Read the full article

[kadinaozelsrlar]

Defne Sabununun Faydaları Nelerdir ?

https://www.kadinaozelsirlar.com/defne-sabununun-faydalari-nelerdir/

Defne Sabununun Faydaları Nelerdir ?

Defne sabunu, yüzyıllardır gelen bir sürede kullanılan ve günümüzde de hâlâ kullanılmaya devam eden faydalı bir sabundur. Akdeniz bölgesinde yetişen defne ağacından yapılan, bu sabun ağacın yaprakları ve tohumlarından elde edilmektedir. Defnenin cilt için birçok faydası vardır. Cildinizi güzelleştirir ve parlaklık sağlar. Eskilerin güzellik amacı ile kullandığı bir sabundur. Defne sabununun içinde defne yaprağından elde edilebilen defne yağı, özel zeytin yağı ve saf su bulunur. Defne sabunu alırken içinde kimyasal madde olup olmadığına mutlaka bakmalısınız. Orijinal defne sabununu büyük aktarlarda bulabilirsiniz.

Defne Sabununun Faydaları Nelerdir ?

Defne sabunu saçlara oldukça iyi gelmektedir. Saç bakımına birebirdir ve saç dökülmesini engelleyen doğal bir bakımdır. Saçın iç yapısını onarır, parlaklık verir ve saçları yumuşatarak daha kolay taranabilir bir hale getirir. Defne sabununun içeriğinde anti bakteriyel madde bulunduğu için saçlarda kepek problemini önler. Defne sabununun saçlarınızda düzenli olarak kullanabilirsiniz. Saçlara olduğundan daha canlı bir görüntü ve hacim katar, onarıcı yapısı vardır. Saç diplerinde olan ve saçın hava almasını sağlayan gözenekleri açar. Kan akışını harekete geçirerek saçlara güç verir ve saçların yıpranmasını önler.

Defne sabunu cilde de iyi geldiği gözlenmiştir. Ergenlik çağına gelmiş gençlerde yaşanan sivilce sorunlarına karşı oldukça etkilidir. Sivilceleri ve sivilce izlerini yok eder, cildi nemlendirerek yumuşatır. Cilt gözenekleri açtığı için siyah nokta oluşumunu engeller. Cildin güzel ve parlak görünmesini sağlar. Bebeklerde ise pişiğe iyi gelmektedir. Bilinen pek çok deri hastalıklarında yan tedavi ürünü olarak kullanılır.

Defne sabununun bilinen bir diğer özelliği ise yorgunluğu aldığıdır. Defne sabunuyla yapacağınız bir banyo sonrasında etkisini hemen görüp bir rahatlama hissedeceksiniz. Ayak bölgesinde oluşan varislere iyi gelir ve damar yollarını rahatlatır. Erkekler ise defne sabununu tıraş sabunu olarak ta kullanabilir. Gardıroba koyarsanız, kıyafetlerin mis gibi doğal kokacaktır.

Defne Sabunu Nasıl Kullanılır?

Defne sabununu kullanmadan hemen önce cildinizi iyice yıkamanız gerekir. Sabunun katkısız, doğal olup olmadığına dikkat edin. Bol su ile temizlediğiniz cildinize dairesel masajlar yaparak sabunu cildinize yedirin. Yedirdikten sonra biraz bekleyip ve tekrar bol su ile yıkayın. Sabunu duruladığınız konusunda emin olun, yoksa cilt üzerinde kalan sabun artıkları bir süre sonra sivilce problemine neden olur. Kullandığınız defne sabununu temizleyerek kuru bir yerde saklayın. Her kullanımdan önce ve sonra aynı işlemleri gerçekleştirebilirsiniz. Defne sabununu saç bakımı için kullanacaksanız düzenli bir şekilde kullanmaya özel gösterin. İnternette defne sabunu ile yapılan saç maskeleri sayesinde saçlarınıza doğal ve pratik bir maske yapabilirsiniz. Saç bakımında etkisini hemen gösteren defne sabunu son derece yararlı bir saç bakım ürünüdür.

Defne Sabunu Cilt Lekeleri İçin Nasıl Kullanılır ?

Defne sabunun içerisinde bulunan zeytinyağı ile birlikte cilt sorunlarına karşı oldukça etkilidir. İlk önce sizlere defne sabunu cilt lekeleri için nasıl kullanılır bunu anlatacağız daha sonrasında defne sabunun cilt için yararlarını sıralayacağız.

Gerçek bir sonuç almak istiyorsanız bu sabunu günde en az 1 defa kullanmalısınız. Gece yatmadan önce gün boyunca cildinizde birikenleri temizlemek adına kullanmalısınız. Defne sabunu cilt üzerindeki gözenekleri açarak doğal bir peeling etkisi yapacaktır. Tam da bu sebep dolayısıyla gündüzleri uyandığınızda kullanmamalısınız çünkü açılan gözeneklere tekrardan pisliklerin dolmasını ve kaybolan siyah noktaların yerine yenilerinin gelmesine neden olur. Unutmayın ki defne sabunun cilt için en büyük yararı peeling etkisi, antiseptik oluşu ve içerisinde hiç bir doğal ürün olmayışıdır.

Gece yatmadan önce ilk önce yüzünüzü güzelce yıkayınız burada farklı bir sabun kullanabilirsiniz. Daha sonra yüzünüzü güzelce durulayın ve cildinizin temizlendiği konusunda emin olun. Şimdi defne sabununu güzelce yüzünüze yedirerek köpürtün maske uygular gibi masaj yaparak köpürtmeye devam edin. Bu şekilde yüzünüzü yıkamadan 2-3 dakika kadar bekleyiniz. Şimdi yüzünüzü bol su ile yıkayarak yatabilirsiniz. Anlattığımız şekilde bir uygulama yaparsanız aşağıda sıralayacağımız sorunlara defne sabunu iyi gelecektir.

Ergenlikte sorun olan sivilcelere iyi gelir.

Sivilceler geçtikten sonra oluşan sivilce izlerine iyi gelir.

Defne sabunu Gözenekleri açacağı için cilt nefes alarak gençleşir.

Siyah noktalar ortadan kaybolur.

Bir çok neden dolayı oluşmuş (yaşlılık, güneş vb.) cilt lekelerini geçirir.

Cilt kuruluğundan şikayet edenler 1 aylık kullanım sonunda şikayetlerine son verecek derecede iyileşme gözlemler.

Gerçek Defne Sabunu Nasıl Anlaşılır ?

Defne sabunu genellikle yöresel yöntemlerle köylerde üretilmektedir aslında en sağlıklısı da bu. Ancak bu seferde orjinal olmayan defne sabunu piyasaya sürülebiliyor. Gerçek defne sabunu nasıl anlaşılır sizlere detaylı bir şekilde anlatmaya çalışacağız. Defne sabunu makalesini yazdıktan sonra bir çok takipçimiz bu konuda sorular sordu ve bu konuda açığın farkına vardık. Piyasada tamamen doğal olmasıyla övünen bir çok markanın aslında ucuz kimyasallar ile defne sabunu üreterek hakiki defne sabunu gibi satışa sunduğuna tanık olduk. Bu dolandırıcıları anlamamızın için en belirgin özellikleri fiyatları. Orjinal defne sabunu fiyatlarının çok altında satış yapıyorlar gerçek defne sabunu üretmek o kadar kolay ve ucuz olamaz. Diğer bir hakiki defne sabunu anlama yolu ise kokusu, orjinalinde çok keskin bir zeytin yağı ile birlikte defne yaprağı kokusu oluyor ancak sahte olanlarda ise burnu yakıcı keskin koku olmuyor.

Defne Sabunu Sivilce İzleri İçin Kullanılması

Bilindiği üzere sivilce lekeleri, sivilce patladıktan sonra oluşan gözeneğe pisliklerin girmesiyle oluşmamaktadır. Defne sabunun gözenekleri açarak peeling etkisi tam olarak burada devreye giriyor. Yüzünüzü güzelce yıkadıktan sonra, hafif nemli bir şekildeyken biraz ılık suyla birlikte defne sabunu isterseniz direk isterseniz bir miktar elinize sürdükten sonra yüzünüze uygulayınız. Hassas cilt tipindeki hanımlarda bazen kızarmalar görülebiliyor. Eğer hassas cilt tipine sahipseniz çok fazla beklemeden yüzünüzü yine ılık suyla iyice durulayın. Eğer cildiniz çok hassas değilse bir süre bekledikten sonra iyice durulama işlemi yapınız. Defne sabunu sivilce izleri bulunan gözeneklerin açılmasını sağladığı için daha sonrasındaki durulama işlemi çok önemli 2-3 defa ılık suyla durulama yapabilirsiniz. Bu işlemi gece yatmadan önce yapmanız gerekmekte, aksi taktirde gün içerisinde toz ve pislikler tekrardan gözenekleri doldurabilir.

Defne Sabunu Kullananlar Tarafından Sorulan Sorular

Bu bölümde siz defne sabunu kullananlar tarafından sizlere yönlendirilen soruları elimizden geldiğince cevaplamaya çalışacağız. Yazımızın yayınladığı 10 aydır tarafımıza yollanan onlarca e-posta içeriğinde en çok sorulan 3 soruyu buradan herkesin bilgilenmesi için yayınlayacak ve cevaplayacağız. Daha sonrasında sizlerinde sormak istediği sorular olursa hem bu konu için hemde diğer konularımız için info@kadinaozelsirlar.com adresine e-postalarınızı bekliyoruz.

Defne Sabunu Ne İşe Yarar ?

Yazımızın başından sonuna kadar anlattığımız tüm bilgileri aslında bu soruya cevap vererek toplayabiliriz. İlk defa duyan herkesin aklına ilk gelen soru bu defne sabunu ne işe yarar ? yazımızın başından beri anlattığımız gibi hakiki defne sabunu tamamen organiktir. Kimyasal sabunların renkli ve ihtişamlı renkleri yanında sönük bir rengi olması, aktarlarda ve marketlerde arka raflarda yer almasına sebep olmasına rağmen şifası renginde değil özündedir. İçerdiği doğal etki sayesinde cildi yenileyici, ferahlatıcı ve ölü deriyi uzaklaştırıcı etkileri vardır. Ayrıca bu özelliklerin toplamında peeling etkisi göstermektedir.

Zeytinyağlı Defne Sabunu Nasıl Yapılır ?

Ana ham madde olan saf zeytinyağı ve defne yağı belli oranlarda karıştırılarak kaynama yöntemiyle pişirilir. İlave olarak her firmanın kıvamı yakalamak adına attığı maddelerde mevcuttur. Daha sonra karışım köpürene kadar durmadan karıştırılarak pişirme işlemi devam eder. Karışım soğumadan, önceden hazırlanan dikdörtgen şeklindeki kalıplara dökülür. Kalıp şeklini alacak şekilde düzeltilir ve soğumaya bırakılır. Soğuma işlemi bittikten sonra kalıplar sökülür. Tabaka halindeki sabunlar paketlere sığacak şekilde kesilerek kullanıma sunulur.

Defne Sabunun Zararları Var mı ?

Defne sabunun normal kullanım koşullarda (günde 1-2 kullanım) kullananların hiç bir zarar görme ihtimali yoktur. Ancak iyi geldiği için günün her saati sürekli kullanım sonunda, cilt üzerinde kızarmalar ve tahrişler görünmekte. Hassas cilt tipinde olan kullanıcıların ise daha az kullanması (günde 1 kere) tavsiye edilir. Aksi taktirde hassas cilt tiplerinde kızarma ve tahriş yine görünebilir.

Defne Sabunu Kullanmayın Deniliyor Ne Yapmalıyız ?

Bizlere bu yönde tavsiyeler sürekli olarak geliyor ancak aksine yararlı olduğunu söyleyerek geri dönüş yapanların sayısı kat ve kat fazla. Dikkatimi çeken ise kullanmayın diyenlerin çoğu kızarma ve tahrişten bahsediyor. Bir üst satırlarda yazdığımız gibi fazla kullanım sonunda bu sorunlar görülebilir. Hassas cilt tiplerinde sorunlar görülebilir, kararında ve doğru kullanımda hiç bir sorun çıkmayacaktır.

En İyi Defne Sabunu Markası Sizce Hangisi ?

Defne sabunun ana vatanı herkesin bildiği gibi Hatay (Antakya), en iyi defne sabunu markaları bu şehrimizden çıkmakta. Geleneksel olarak bin yıl öncesinden kullanılmaya başlanan defne sabunu, Hatay ilimizde hala geleneksel yöntemler kullanarak üretimi devam ediyor. Ancak uzak diyarlarda olan okurlarımız bu işi daha büyük çapta yaparak firmalaşmış güvenilir markalar aramaktalar. Bu konuda en çok bilinen zeytinyağlı defne sabunu Mehmet Aydın ve Dalan Defne Sabunu markalarıdır. İkisininde kullanımında bir sakınca yoktur, ülkemizdeki çoğu aktarda bu iki marka bulunmaktadır.

Dalan Defne Sabunu Kullananlar Memnun  Mu ?

Dalan defne sabunu tavsiye ettiğimiz günden itibaren bir çok kullanan olmuş ve bu kullanıcıların yorumlarını merak edenlerde bir hayli fazla. Dalan defne sabununu cilt için kullananlar gayet memnun durumdalar. Ev yapımı tadında olduğunu doğallık ve geleneksellik kokusunda olduğunu söylüyorlar. Ben hiç kullanmadım deneme şansımda olmadı ama bir gün cilt veya saç sorunları yaşarsam deneyerek buradan tekrardan düşüncelerimi paylaşacağım.

Hakiki Defne Sabunu Fiyatı Ne Kadardır ?

Ülkemiz insanlarının her zaman kullandığı bir yoldur, mali fiyatı ile kıyaslamak. Yaklaşık 10 adet bu içerikle e-posta geldi bende güvendiğim firmaların direk olarak fabrikasından fiyat sordum kilosu 70 TL – 80 TL arasında satıldığını söylediler. Tabi ki bu ilden ile farklılık gösterebilir. Bu fiyatı paket ağırlığına endeksleyerek ne kadar bir ücret çıktığını bulabilirsiniz. Sizlerinde Farklı soruları olursa aşağıdan yorum yazabilir veya info@kadinaozelsirlar.com adresine e-posta atabilirsiniz.

[feminenn-blog]

Magazin, Sağlık ve Kadın'a dair her şey...

http://feminenn.com/kilolar-nasil-kamufle-edilir/ Kilolar nasıl kamufle edilir?

Trendler bu sezon var gelecek sezon yok. Ama bedenimiz hep bizimle. Yapılması gereken bedeni tanıyıp onun ihtiyaçlarıyla kendi isteklerimizi birleştirerek giyinmek. 

İyi ve görece ince görünmenin yöntemi doğru parçaları bir araya getirmekten geçiyor. Doğru parçaların kesimi, modeli, rengi önemli. Bunu yaparken vücudun güzel yanları vurgulanırken daha az sevilen, kilolu veya demorfe kısımlarının saklanmasında. Bu sayede problemli noktalar arka plana atılırken istenen noktalar göz önüne alınmış olur. 

Bizi mutlu edecek parçaları nasıl seçmeliyiz?

– Evet siyah zayıf gösterir ama bu tüm gardırobun siyahtan oluşması için bir sebep değil. 

– Kiloları saklamak için A formlu elbiseler ve etekler tercih edilebilir. Böylece basen ve kalçalar kamufle edilirken şık bir görünüş elde edilir. 

– Düşük bel pantolonlar kesinlikle tercih edilmemeli. Normal veya yüksek ben pantolonlar giyilerek ihtiyaç halinde ince kemerler kullanılmalı. 

– Kol, ayak bilekleri ve boyun kısımlarını açıkta bırakırsanız daha ince görünürsünüz.  – Genel olarak üst kıyafetler desenli, etek, pantolon ve şortlar koyu ve tek renk tercih edilmeli. 

– Enine çizgili kıyafetlerden kaçınmak gerek. 

– Kıyafet satın alırken bir beden büyük almamaya özen göstermek gerekir. Çünkü bu daha kilolu görünmeye sebep olur. Doğrusu kendi bedeninize uygun olanı almaktır. 

  #KiloluBayanlarIçinKıyafetler, #KiloluGençBayanlarNasılGiyinmeli, #KilolularNasılGiyinmeli, #ÜstTarafıKiloluOlanlarNasılGiyinmeli, #ZayıfGösterenElbiseSatınAl Magazin, Sağlık ve Kadın'a dair her şey...

[cccddd321456t-blog]

Bahar detoksu ile yeni bir başlangıç yapın

Yaşadığımız modern yaşam koşulları ve çevresel etkilerin, vücudumuzdan uzaklaştırılması gereken toksinlerin oluşmasına neden olduğunu belirten Herbalife Beslenme Danışma Kurulu Üyesi Doç. Dr. İsmet Tamer, "Tabiatın uyanmaya başladığı bahar ayları, toksinlerin vücudumuzdan atılmasını sağlayan detoks için en mükemmel zamanlardır. Detoks, vücutta hücresel fonksiyonların devamı için hayati önem taşır ve doğru bir şekilde yapıldığında hem bedensel hem de zihinsel olarak tazelenmemizi sağlar" dedi. Hızlı şehir hayatı, kötü beslenme, tükettiğimiz bazı yiyecek ve içecekler vücudumuzda atık madde olarak dışarı atılmayı bekleyen toksinlerin birikmesine sebep olur. Toksinlerin bir kısmı vücudumuz tarafından yok edilebilirken, bir kısmı maalesef birikerek vücudumuzda olumsuz etkiler yaratmaya başlarlar. Bu fiziksel etkilere ilaveten ruh halimizin de olumsuz etkilenmesiyle, çoğu zaman sebebini bir türlü çözemediğimiz baş ağrıları, uyku problemleri, sürekli yorgunluk gibi problemlerin baş göstermeye başladığına dikkat çeken Herbalife Beslenme Danışma Kurulu üyesi Doç. Dr. İsmet Tamer, birkaç adımda büyük farklar yaratacak detoks önerilerini paylaştı. 7 ile 10 gün arasında bir program uygulayın Cildimizde sigara dumanı, hava kirliliği, makyaj artıkları ya da sağlıksız yağlanma gibi nedenlerle oluşan lekeler, siyah noktalar ya da tıkalı gözeneklerden kurtulmak, cildimize nefes aldırmak için nasıl düzenli bir temizlik ve bakım gerekiyorsa, vücudumuzun da hem fiziksel hem de ruhsal anlamda temizlenmesi, arındırılması için bir takım müdahalelere ihtiyacı vardır. İşte vücudumuzun gerek eksojen (dış kaynaklı) gerekse endojen (iç kaynaklı) toksinlerden arındırılarak daha sağlıklı bir şekilde çalışması için ihtiyaç duyduğumuz bu müdahaleye detoksifikasyon (zehirden arınma) ya da kısaca detoks diyoruz. Karşılaştırmalı klinik çalışmalarda çok fazla kanıt gösterilmese de günümüzde artık doğru şekilde yapılan detoksun, vücutta hücresel fonksiyonların devamı için önem taşıdığı kabul edilmektedir. Yıllarca biriken toksinlerin kısa bir sürede yok edilmesi mümkün olamasa da, düzenli aralıklarla ve doğru bir şekilde yapıldığında hem bedensel hem de mental olarak tazelenmek mümkün görünmektedir. Vücuttaki değişiklikleri görmek ve hissetmek için 7 ila 10 gün mükemmel bir detoks süresidir. Allerjen yiyecek ve içeceklere ara verin Bahar detoksu ile eksojen ve endojen toksik maddelerin vücudumuzdan uzaklaştırılmasını hedefleriz. Eliminasyon diyeti ile öncelikle en yaygın görülen alerjenik yiyecek ve içeceklerin günlük diyetten çıkarılması, özellikle şeker, gluten, beyaz un ürünleri, süt ve süt ürünleri ile yumurta gibi hayvansal proteinlerin tüketilmesine bir süre ara verilmesi sağlanır. Alkol tüketimi varsa mutlaka ara verilmeli, sigara ve benzeri tütün ürünleri kesinlikle kullanılmamalıdır. Yoğun kafein tüketimi uzun dönemde sıkıntılara sebep olabildiğinden, istenen gevşemenin sağlanabilmesi için diyetten çıkarılması özellikle tavsiye edilir. Soya, mısır ve fındık gibi alerjen içerebilen bazı ürünlerden de uzak kalınmalıdır. İşlenmemiş gıdalar tüketin Diyetinizde işlenmemiş gıdalara öncelik verin. Organik olarak üretilmiş ve işlem görmemiş meyve ve sebzeler detoks yapılırken mükemmel seçeneklerdir. Uzun süre dayanması için katkı maddeleri vs. ile işlem görmüş paketli veya konserve ürünlerden detoks süresince uzak kalın. Sebzeleri olabildiğince tazeyken ve mümkünse buharda pişirerek tüketin. Günlük bir kaşık kadar zeytinyağı, taze limon suyu ve çok az deniz tuzu ile sebzeleri daha da sağlıklı ve lezzetli hale getirebilirsiniz. Hazır salça ve soslar bu süreçte mutfağınıza asla girmemeli. Yeşilliklere öncelik verin Baharda doğanın canlanması ile mutfağımıza çeşit çeşit yeşillikler de dolmaya başlamalı. Vitamin ve mineral zengini karahindiba, ıspanak, maydanoz, tere, kuşkonmaz, protein deposu bezelye, antioksidan özellikli rezene, kişniş otu, deniz yosunu, lahana, kıvırcık lahana hem içerikleri hem de lif zenginlikleri ile vücudumuzu bir yandan beslerken diğer yandan toksinlerden arındırmaya yardımcı olurlar. Bu yeşil mücevherler organizmamızda denge anlamına gelen homeostazisin sürdürülmesinde de önemli rol oynarlar. Unutulmaması gereken bir nokta bu besinlerin her zaman taze hazırlanması, çok yüksek ısılarda hazırlanmamaları ve piştikten sonra uzun süre bekletilmeden tüketilmeleri gerekliliğidir. Ara öğünlerinizi sağlıklı atıştırmalıklarla zenginleştirin Sağlıklı beslenmenin önemli bir öğesi olan ara öğünlere detoks diyetinde de yer veriyoruz. Ana öğünler arasında bir porsiyon taze meyve ya da doğal hazırlanmış meyve kurusu yanında 3-4 ceviz içi ile 4-5 badem tüketmek beslenmemize destek olacak, tokluk hissini uzatıp açlık hissini bastıracaktır. Ara öğünlerde, özellikle laktoz intoleransı (süt ürünlerine tahammülsüzlük) sorunu olanların detoks dönemi boyunca yoğurt ve ayran tüketmemeleri gerekir. Sıvı tüketimini artırın Vücudunuzu sulayın! Evet, bu tanımlama gerçekten doğru. Günlük almanız gereken sıvının büyük kısmı su olarak, özellikle detoks döneminde bir miktar da artırarak alınmalı. Klasik olarak ortalama 70 kg ağırlığında ve yaklaşık 1.70 m boyunda, genel sağlık durumu iyi olan bir birey detoks boyunca günlük ortalama 12 ila 14 bardak (yaklaşık 3-3,5 litre) su tüketmelidir. Detoks günlerinde idrarınızın rengini takip etmenizde fayda var, idrarınız su gibi şeffaf ya da hafif sarı renkte çıkıyor olmalı. Hareket Edin Doğru beslenmenin yanında metabolizmanın doğru işleyebilmesi için hareket etmek şarttır. Detoks sürecinizde mutlaka açık hava ve doğa yürüyüşleri yapın, her gün düzenli esneme egzersizleri uygulayın, yoga ve zorlayıcı olmayan pilates bu dönem için uygun olur. Ancak uzun koşular ya da uzun süre bisiklete binme gibi faaliyetlerden kaçının, bunlar zaten kısıtlı beslendiğiniz bir dönemde sizi çok bitkin düşürecektir, oysa detoks sürecinde vücudunuza dinlenip yenilenmesi için zaman ve fırsat vermelisiniz. Stresten uzak durun Doğru nefes alıp verdiğimizi zannetsek de aslında çoğu zaman vücudumuzun ihtiyacı olan temiz havayı, yeterli oksijeni doğru şekilde aldığımızı söyleyemeyiz. Bunu çözmek için detoks sürecimizde bir fırsatımız olabilir. Günde 10 dk kadar huzurlu bir ortamda sakince oturun ve yavaş yavaş nefes alıp verin, sürenin ortalarında birkaç derin nefes, göğüs kafesimize dolayısıyla kalp ve akciğerlerimize kan akışını artıracaktır. Doğru nefes teknikleri sayesinde vücut kadar zihnimiz de stresten uzaklaşıp sakinleşmelidir. Unutmayın stres, vücudumuza en az sigara kadar zarar verir. Enerji düzeyinizi yükseltmeye yardımcı, kilo kontrolünüze destek olan, zihninize aydınlık ve daha iyi konsantrasyon sağlayan, hatta ruh halinizde bile iyileşme sağlayan detoks, doğru şekilde yapıldığında faydalıdır. Ama doktor kontrolü olmaksızın kalp ve yüksek tansiyon hastaları ile diyabet ve böbrek hastaları gibi kronik hastalığı olan kişilere, sürekli ilaç kullanması gereken bireylere, hamile ve emziren annelere önerilmemektedir.

[sonoh3-blog]

Bahar detoksu ile yeni bir başlangıç yapın

Yaşadığımız modern yaşam koşulları ve çevresel etkilerin, vücudumuzdan uzaklaştırılması gereken toksinlerin oluşmasına neden olduğunu belirten Herbalife Beslenme Danışma Kurulu Üyesi Doç. Dr. İsmet Tamer, "Tabiatın uyanmaya başladığı bahar ayları, toksinlerin vücudumuzdan atılmasını sağlayan detoks için en mükemmel zamanlardır. Detoks, vücutta hücresel fonksiyonların devamı için hayati önem taşır ve doğru bir şekilde yapıldığında hem bedensel hem de zihinsel olarak tazelenmemizi sağlar" dedi. Hızlı şehir hayatı, kötü beslenme, tükettiğimiz bazı yiyecek ve içecekler vücudumuzda atık madde olarak dışarı atılmayı bekleyen toksinlerin birikmesine sebep olur. Toksinlerin bir kısmı vücudumuz tarafından yok edilebilirken, bir kısmı maalesef birikerek vücudumuzda olumsuz etkiler yaratmaya başlarlar. Bu fiziksel etkilere ilaveten ruh halimizin de olumsuz etkilenmesiyle, çoğu zaman sebebini bir türlü çözemediğimiz baş ağrıları, uyku problemleri, sürekli yorgunluk gibi problemlerin baş göstermeye başladığına dikkat çeken Herbalife Beslenme Danışma Kurulu üyesi Doç. Dr. İsmet Tamer, birkaç adımda büyük farklar yaratacak detoks önerilerini paylaştı. 7 ile 10 gün arasında bir program uygulayın Cildimizde sigara dumanı, hava kirliliği, makyaj artıkları ya da sağlıksız yağlanma gibi nedenlerle oluşan lekeler, siyah noktalar ya da tıkalı gözeneklerden kurtulmak, cildimize nefes aldırmak için nasıl düzenli bir temizlik ve bakım gerekiyorsa, vücudumuzun da hem fiziksel hem de ruhsal anlamda temizlenmesi, arındırılması için bir takım müdahalelere ihtiyacı vardır. İşte vücudumuzun gerek eksojen (dış kaynaklı) gerekse endojen (iç kaynaklı) toksinlerden arındırılarak daha sağlıklı bir şekilde çalışması için ihtiyaç duyduğumuz bu müdahaleye detoksifikasyon (zehirden arınma) ya da kısaca detoks diyoruz. Karşılaştırmalı klinik çalışmalarda çok fazla kanıt gösterilmese de günümüzde artık doğru şekilde yapılan detoksun, vücutta hücresel fonksiyonların devamı için önem taşıdığı kabul edilmektedir. Yıllarca biriken toksinlerin kısa bir sürede yok edilmesi mümkün olamasa da, düzenli aralıklarla ve doğru bir şekilde yapıldığında hem bedensel hem de mental olarak tazelenmek mümkün görünmektedir. Vücuttaki değişiklikleri görmek ve hissetmek için 7 ila 10 gün mükemmel bir detoks süresidir. Allerjen yiyecek ve içeceklere ara verin Bahar detoksu ile eksojen ve endojen toksik maddelerin vücudumuzdan uzaklaştırılmasını hedefleriz. Eliminasyon diyeti ile öncelikle en yaygın görülen alerjenik yiyecek ve içeceklerin günlük diyetten çıkarılması, özellikle şeker, gluten, beyaz un ürünleri, süt ve süt ürünleri ile yumurta gibi hayvansal proteinlerin tüketilmesine bir süre ara verilmesi sağlanır. Alkol tüketimi varsa mutlaka ara verilmeli, sigara ve benzeri tütün ürünleri kesinlikle kullanılmamalıdır. Yoğun kafein tüketimi uzun dönemde sıkıntılara sebep olabildiğinden, istenen gevşemenin sağlanabilmesi için diyetten çıkarılması özellikle tavsiye edilir. Soya, mısır ve fındık gibi alerjen içerebilen bazı ürünlerden de uzak kalınmalıdır. İşlenmemiş gıdalar tüketin Diyetinizde işlenmemiş gıdalara öncelik verin. Organik olarak üretilmiş ve işlem görmemiş meyve ve sebzeler detoks yapılırken mükemmel seçeneklerdir. Uzun süre dayanması için katkı maddeleri vs. ile işlem görmüş paketli veya konserve ürünlerden detoks süresince uzak kalın. Sebzeleri olabildiğince tazeyken ve mümkünse buharda pişirerek tüketin. Günlük bir kaşık kadar zeytinyağı, taze limon suyu ve çok az deniz tuzu ile sebzeleri daha da sağlıklı ve lezzetli hale getirebilirsiniz. Hazır salça ve soslar bu süreçte mutfağınıza asla girmemeli. Yeşilliklere öncelik verin Baharda doğanın canlanması ile mutfağımıza çeşit çeşit yeşillikler de dolmaya başlamalı. Vitamin ve mineral zengini karahindiba, ıspanak, maydanoz, tere, kuşkonmaz, protein deposu bezelye, antioksidan özellikli rezene, kişniş otu, deniz yosunu, lahana, kıvırcık lahana hem içerikleri hem de lif zenginlikleri ile vücudumuzu bir yandan beslerken diğer yandan toksinlerden arındırmaya yardımcı olurlar. Bu yeşil mücevherler organizmamızda denge anlamına gelen homeostazisin sürdürülmesinde de önemli rol oynarlar. Unutulmaması gereken bir nokta bu besinlerin her zaman taze hazırlanması, çok yüksek ısılarda hazırlanmamaları ve piştikten sonra uzun süre bekletilmeden tüketilmeleri gerekliliğidir. Ara öğünlerinizi sağlıklı atıştırmalıklarla zenginleştirin Sağlıklı beslenmenin önemli bir öğesi olan ara öğünlere detoks diyetinde de yer veriyoruz. Ana öğünler arasında bir porsiyon taze meyve ya da doğal hazırlanmış meyve kurusu yanında 3-4 ceviz içi ile 4-5 badem tüketmek beslenmemize destek olacak, tokluk hissini uzatıp açlık hissini bastıracaktır. Ara öğünlerde, özellikle laktoz intoleransı (süt ürünlerine tahammülsüzlük) sorunu olanların detoks dönemi boyunca yoğurt ve ayran tüketmemeleri gerekir. Sıvı tüketimini artırın Vücudunuzu sulayın! Evet, bu tanımlama gerçekten doğru. Günlük almanız gereken sıvının büyük kısmı su olarak, özellikle detoks döneminde bir miktar da artırarak alınmalı. Klasik olarak ortalama 70 kg ağırlığında ve yaklaşık 1.70 m boyunda, genel sağlık durumu iyi olan bir birey detoks boyunca günlük ortalama 12 ila 14 bardak (yaklaşık 3-3,5 litre) su tüketmelidir. Detoks günlerinde idrarınızın rengini takip etmenizde fayda var, idrarınız su gibi şeffaf ya da hafif sarı renkte çıkıyor olmalı. Hareket Edin Doğru beslenmenin yanında metabolizmanın doğru işleyebilmesi için hareket etmek şarttır. Detoks sürecinizde mutlaka açık hava ve doğa yürüyüşleri yapın, her gün düzenli esneme egzersizleri uygulayın, yoga ve zorlayıcı olmayan pilates bu dönem için uygun olur. Ancak uzun koşular ya da uzun süre bisiklete binme gibi faaliyetlerden kaçının, bunlar zaten kısıtlı beslendiğiniz bir dönemde sizi çok bitkin düşürecektir, oysa detoks sürecinde vücudunuza dinlenip yenilenmesi için zaman ve fırsat vermelisiniz. Stresten uzak durun Doğru nefes alıp verdiğimizi zannetsek de aslında çoğu zaman vücudumuzun ihtiyacı olan temiz havayı, yeterli oksijeni doğru şekilde aldığımızı söyleyemeyiz. Bunu çözmek için detoks sürecimizde bir fırsatımız olabilir. Günde 10 dk kadar huzurlu bir ortamda sakince oturun ve yavaş yavaş nefes alıp verin, sürenin ortalarında birkaç derin nefes, göğüs kafesimize dolayısıyla kalp ve akciğerlerimize kan akışını artıracaktır. Doğru nefes teknikleri sayesinde vücut kadar zihnimiz de stresten uzaklaşıp sakinleşmelidir. Unutmayın stres, vücudumuza en az sigara kadar zarar verir. Enerji düzeyinizi yükseltmeye yardımcı, kilo kontrolünüze destek olan, zihninize aydınlık ve daha iyi konsantrasyon sağlayan, hatta ruh halinizde bile iyileşme sağlayan detoks, doğru şekilde yapıldığında faydalıdır. Ama doktor kontrolü olmaksızın kalp ve yüksek tansiyon hastaları ile diyabet ve böbrek hastaları gibi kronik hastalığı olan kişilere, sürekli ilaç kullanması gereken bireylere, hamile ve emziren annelere önerilmemektedir.

[saglikguzellikbakim-blog]

Siyah noktalardan kurtulmanın 6 yolu

Güzelliğinize kara leke gibi düşen siyah noktalardan kurtulmak için kendinizi bakıma alma vakti geldi. Siyah noktaları 6 adımda yok etmek için önerilerimizi uygulayabilirsiniz.

Siyah noktalar nasıl giderilir? En iyi sonucu alabilmek için yüzünüzün temiz olması gerekmektedir. Bunun için cilt tipinize uygun temizleyicileri kullanabilirsiniz. Yüzünüzü yıkayıp, havluyla ya da kâğıt mendil ile nazikçe kurulamalısınız.

Peeling, ciltte bulunan ölü derilerin atılmasını ve cildin derinlemesine temizlenmesini sağlayacaktır. Ayrıca cilt gözeneklerini açarak siyah noktaların ve sivilcelerinde giderilmesine yardımcı olacaktır.

Siyah noktalardan kurtulmak için buhar banyosu da çok etkili bir yöntemdir. Sıcak su dolu bir kabın içerisine birkaç damla gül yağı ya da lavanta yağı ekleyip, yüzünüzü bu suyun buharına tutabilirsiniz. Bu sayede gözenekler ve siyah noktalar temizlenmeye en müsait duruma geleceklerdir.

Buhar banyosundan sonra cilt süngerleri ile siyah noktaların ve gözeneklerin üzerini hafifçe ovabilirsiniz. Bu hareketle siyah noktaların giderilmesini sağlayabilirsiniz.

Banyoda sıcak su ve buhar ile beraber cilt gözenekleri yumuşar ve cilt, bakım yapılmaya uygun duruma gelir. Siyah noktaları temizlemek ve tıkalı gözenekleri açmak için maske yapabilirsiniz. Cilt, banyo sonrasında derinlemesine temizlendiğinden, maskeler daha etkili sonuçlar verecektir.

Bir tatlı kaşığı deniz tuzunu ufak parçalar hâline getirip limon suyu ile karıştırdıktan sonra, sivilce ve siyah noktaların üzerine peeling yapar gibi sürebilirsiniz. Bu sayede sivilcelerin kurumasına, siyah noktaların da giderilmesine yardımcı olacaksınız.

Siyah noktalardan kurtulmanın 6 yolu yazısı Sağlık Güzellik Bakım'da yayınlandı.

[modawind]

Ev Yapımı Maske Tarifleri; İkinci Kısım

Birinci kısımda bir kaç maske tarifinden bahsetmiştik. Bu yazıda ise birçoğumuzun baş belası olan…

View Post

[nefiskektarifi-blog]

Siyah noktalar en çok kasvet sürüklediğimiz mevzulardan biridir. Ne yaparsak yapalım kurtulamayız gibi gelsede kumpaslı uygulayacağımız herşeyin verimi olduğuna inanıyorum. Suratımıza uygulayacağımız bu maskeden evvel cildimizi maske için hazırlamalıyız. Bunun için ilk evvel buğu banyosu yaparak başlayabiliriz.

Kahve Maskesinden Evvel Buğu Banyosu

Siyah noktalarınız için yapacağınız maskeyi yapmadan evvel gözeneklerinizi açmak için en iyi usul buğu banyosudur.

Bir kabın içine su koyarak ocakta kaynatın kaynayan suyu alarak başınızın üstüne bir havlu veya tülbentle örtün 30 cm mesafe vazgeçerek 5 dakika zaman içinde suratınızı buğuya tutun.

Malzemelerimiz:

1 tatlı kaşığı Türk Kahvesi1.5 Tatlı kaşığı taze bunalmış limon suyu

Malzemeleri sırça bir kasenin içinde hazırladıktan sonra bu karışımı suratımıza uyguluyoruz. Aşığıdan yukarıya zarifçe sürmek gekiryor. Maskeyi uyguladıktan sonra 5 dakika bekleyip bol soğuk su ile duruluyoruz. Daha sonra tonik ve ıslatıcınızı sürdükten sonra canlı bakımlı bir cilde sahip olacağınıza eminim.

Not: Bu maskemizi uyguladıktan sonra ki günler içinde kesinlikle güneş kremi kullanmanız gerekmektedir ve zaman sorarsanız 15 günde bir uygulanması gereken maske evvelinde yapılırsa cildinizi tahriş edebilirsiniz.

Yafta yüzdeki siyah noktalar nasil giderilir siyah noktaların pakliği siyah noktalar için neler yapılabilir siyah noktalar siyah noktalar için neler yapmalıyım? natürel yolla cilt bakım maskeleri natürel cilt maskeleri Cilt Maskeleri siyah nokta nasıl yok edilir

Oldukça can sıkıcı bir görüntü olan yüzümüzdeki siyah noktalar son zamanlarda teknolojinin gelişmesi ile fotoğraflarda bile belirgin şekilde görünür oldu.>:)>>>>Sitemize "Siyah Noktalardan Kurtulmak İçin Türk Kahvesi Maskesi" konusu eklenmiştir. Detaylar için ziyaret ediniz.Beğendiğiniz tarifi paylaşmayı unutmayın :) http://www.nefiskektarifleri.net/siyah-noktalardan-kurtulmak-icin-turk-kahvesi-maskesi/

[nefiskektarifi-blog]

Işıl ışıl parlayan, gergin ve pürüzsüz bir cilt için en pahalı olanları değil, cilt tipine uygun cinsi seçmeye itina gösterin. Unutmayın! Doğru bir bakımla ve doğru mahsullerle hayalinizdeki cilde kavuşabilirsiniz. Basmakalıp cilt Görünümü saydam nem ve yağ gidişatı balanslı, gözenekler kapalı ve pürüzsüz bir cilt tipidir. Kullanılabilecek mahsuller Krem veya süt  tipi arınıcı oranı  basmakalıp tonik, hafif bir ıslatıcı ve peeling krem. Kuru cilt Görünümü mat, yağ salgılaması klasiğin altında ve nem oranı düşük bir cilt tipidir.. gözenekler küçük ve kapalıdır. Kullanılabilecek mahsuller Krem veya süt  tipi arınıcı, içkisiz tonik, yoğun bir ıslatıcı, nem ve yağ ambar edici maskeler, peeling krem. Karma cilt T bölgesi yağlı, yanaklar ve göz etrafı daha basmakalıp ve kurudur. Nemsizlik mevzubahisi olabilir.  Yağlı kısımlarda gözenekler sarih olabilir.  Yağlı kısımlarda gözenekler sarih olabilir, siyah nokta ve sivilce görülebilir.  Öbür bölgelerde gözenekler kapalıdır. Kullanılabilecek mahsuller Süt ve jel tipi arınıcı, içki oranı düşük tonik, cildin gereksinimine göre ıslatıcı, arınıcı, sıkılaştırıcı maskeler, peeling krem. Alıngan cilt Ten, damarları gösterecek kadar incelmiştir. Kızaran, kaşınan  dalga dalga olan  ve yanan bir cilt cinsidir. Makûs şartlara hemen tepkin gösterir. Susuz ve çok gerilen ciltlerdendir. Kullanılabilecek mahsuller Süt stili arınıcı, içkisiz tonik ve hassasiyet giderici bakım kremi. Yağlı cilt Görünümü parlak ve yağlıdır. Gözeneklerinin içi dolu ve sarih siyah noktalı sivilceye müsait cilt tipidir. Problemsiz yağlı cilt Cilt parlak, nem oranı basmakalıp, gözenekler sarih ve içleri genellikle siyah noktalıdır. Kullanılabilecek mahsuller Jel tipi arınıcı, içkili tonik, çok hafif ıslatıcı, arınıcı, sıkılaştırıcı maskeler ve peeling krem. Yağlı alıngan ciltler Cilt yağlı olmasına karşın nemsizdir. Geniş gözenekler boş da olabilir.  Derim hassasiyetle bağlı hafif kırmızıdır; pul pul kalkabilir. Kullanılabilecek mahsuller Süt tipi arınıcı, içkisiz tonik, çok hafif ıslatıcı, hassaiyet giderici kremler, pomatlar, hassasiyet giderici ve yağ dengeleyici maskeler. Sivilceli - iltihaplı sivilceli yağlı cilt Yağ salgısı klasiğin üstünde olduğundan sürekli parlayan bir cilttir. Sivilce, iltihaplı sivilce ve siyah noktalar yoğundur. Gözenekler genişlemiş ve içleri dolmuştur. Nem oranı normaldir. Kullanılabilecek mahsuller İltihaplı Sivilce, kesinlikle bir dermatolog teftişinde, medikal olarak rehabilitasyon edilmelidir. Medikal rehabilitasyona ek olarak günlük bakımda verilebilecek mahsuller; sabun veya jel tipi arınıcı , içki oranı yüksek tonik, çok hafif ıslatıcı, arınıcı ve sıkılaştırıcı maskeler.

Yafta Cilt Kirlerinden Kurtulma Kirler neden oluşur Cilt Tiplerine Göre Kir Pakliği güneş kirleri nasıl geçer güneş kirleri nasıl giderilir güneş kirleri nasıl oluşur güneş kirleri nasıl rehabilitasyon edilir güneş kirleri nasıl yok edilir kahverengi cilt kirleri kahverengi kir gelmesi kahverengi pislenme kahverengi pislenme neden olur kahverengi kirletilmeler kahverengi kirler nasıl geçer

Işıl ışıl parlayan, gergin ve pürüzsüz bir cilt için en pahalı olanları değil, cilt tipine uygun türü seçmeye özen gösterin. Unutmayın!>:)>>>>Sitemize "Cilt Lekelerinden Nasıl Kurtulabilirim ?" konusu eklenmiştir. Detaylar için ziyaret ediniz.Beğendiğiniz tarifi paylaşmayı unutmayın :) http://www.nefiskektarifleri.net/cilt-lekelerinden-nasil-kurtulabilirim/

[kadinaozelsrlar]

Defne Sabununun Faydaları Nelerdir ?

https://www.kadinaozelsirlar.com/defne-sabununun-faydalari-nelerdir/

Defne Sabununun Faydaları Nelerdir ?

Defne sabunu, yüzyıllardır gelen bir sürede kullanılan ve günümüzde de hâlâ kullanılmaya devam eden faydalı bir sabundur. Akdeniz bölgesinde yetişen defne ağacından yapılan, bu sabun ağacın yaprakları ve tohumlarından elde edilmektedir. Defnenin cilt için birçok faydası vardır. Cildinizi güzelleştirir ve parlaklık sağlar. Eskilerin güzellik amacı ile kullandığı bir sabundur. Defne sabununun içinde defne yaprağından elde edilebilen defne yağı, özel zeytin yağı ve saf su bulunur. Defne sabunu alırken içinde kimyasal madde olup olmadığına mutlaka bakmalısınız. Orijinal defne sabununu büyük aktarlarda bulabilirsiniz.

Defne Sabununun Faydaları Nelerdir ?

Defne sabunu saçlara oldukça iyi gelmektedir. Saç bakımına birebirdir ve saç dökülmesini engelleyen doğal bir bakımdır. Saçın iç yapısını onarır, parlaklık verir ve saçları yumuşatarak daha kolay taranabilir bir hale getirir. Defne sabununun içeriğinde anti bakteriyel madde bulunduğu için saçlarda kepek problemini önler. Defne sabununun saçlarınızda düzenli olarak kullanabilirsiniz. Saçlara olduğundan daha canlı bir görüntü ve hacim katar, onarıcı yapısı vardır. Saç diplerinde olan ve saçın hava almasını sağlayan gözenekleri açar. Kan akışını harekete geçirerek saçlara güç verir ve saçların yıpranmasını önler.

Defne sabunu cilde de iyi geldiği gözlenmiştir. Ergenlik çağına gelmiş gençlerde yaşanan sivilce sorunlarına karşı oldukça etkilidir. Sivilceleri ve sivilce izlerini yok eder, cildi nemlendirerek yumuşatır. Cilt gözenekleri açtığı için siyah nokta oluşumunu engeller. Cildin güzel ve parlak görünmesini sağlar. Bebeklerde ise pişiğe iyi gelmektedir. Bilinen pek çok deri hastalıklarında yan tedavi ürünü olarak kullanılır.

Defne sabununun bilinen bir diğer özelliği ise yorgunluğu aldığıdır. Defne sabunuyla yapacağınız bir banyo sonrasında etkisini hemen görüp bir rahatlama hissedeceksiniz. Ayak bölgesinde oluşan varislere iyi gelir ve damar yollarını rahatlatır. Erkekler ise defne sabununu tıraş sabunu olarak ta kullanabilir. Gardıroba koyarsanız, kıyafetlerin mis gibi doğal kokacaktır.

Defne Sabunu Nasıl Kullanılır?

Defne sabununu kullanmadan hemen önce cildinizi iyice yıkamanız gerekir. Sabunun katkısız, doğal olup olmadığına dikkat edin. Bol su ile temizlediğiniz cildinize dairesel masajlar yaparak sabunu cildinize yedirin. Yedirdikten sonra biraz bekleyip ve tekrar bol su ile yıkayın. Sabunu duruladığınız konusunda emin olun, yoksa cilt üzerinde kalan sabun artıkları bir süre sonra sivilce problemine neden olur. Kullandığınız defne sabununu temizleyerek kuru bir yerde saklayın. Her kullanımdan önce ve sonra aynı işlemleri gerçekleştirebilirsiniz. Defne sabununu saç bakımı için kullanacaksanız düzenli bir şekilde kullanmaya özel gösterin. İnternette defne sabunu ile yapılan saç maskeleri sayesinde saçlarınıza doğal ve pratik bir maske yapabilirsiniz. Saç bakımında etkisini hemen gösteren defne sabunu son derece yararlı bir saç bakım ürünüdür.

Defne Sabunu Cilt Lekeleri İçin Nasıl Kullanılır ?

Defne sabunun içerisinde bulunan zeytinyağı ile birlikte cilt sorunlarına karşı oldukça etkilidir. İlk önce sizlere defne sabunu cilt lekeleri için nasıl kullanılır bunu anlatacağız daha sonrasında defne sabunun cilt için yararlarını sıralayacağız.

Gerçek bir sonuç almak istiyorsanız bu sabunu günde en az 1 defa kullanmalısınız. Gece yatmadan önce gün boyunca cildinizde birikenleri temizlemek adına kullanmalısınız. Defne sabunu cilt üzerindeki gözenekleri açarak doğal bir peeling etkisi yapacaktır. Tam da bu sebep dolayısıyla gündüzleri uyandığınızda kullanmamalısınız çünkü açılan gözeneklere tekrardan pisliklerin dolmasını ve kaybolan siyah noktaların yerine yenilerinin gelmesine neden olur. Unutmayın ki defne sabunun cilt için en büyük yararı peeling etkisi, antiseptik oluşu ve içerisinde hiç bir doğal ürün olmayışıdır.

Gece yatmadan önce ilk önce yüzünüzü güzelce yıkayınız burada farklı bir sabun kullanabilirsiniz. Daha sonra yüzünüzü güzelce durulayın ve cildinizin temizlendiği konusunda emin olun. Şimdi defne sabununu güzelce yüzünüze yedirerek köpürtün maske uygular gibi masaj yaparak köpürtmeye devam edin. Bu şekilde yüzünüzü yıkamadan 2-3 dakika kadar bekleyiniz. Şimdi yüzünüzü bol su ile yıkayarak yatabilirsiniz. Anlattığımız şekilde bir uygulama yaparsanız aşağıda sıralayacağımız sorunlara defne sabunu iyi gelecektir.

Ergenlikte sorun olan sivilcelere iyi gelir.

Sivilceler geçtikten sonra oluşan sivilce izlerine iyi gelir.

Defne sabunu Gözenekleri açacağı için cilt nefes alarak gençleşir.

Siyah noktalar ortadan kaybolur.

Bir çok neden dolayı oluşmuş (yaşlılık, güneş vb.) cilt lekelerini geçirir.

Cilt kuruluğundan şikayet edenler 1 aylık kullanım sonunda şikayetlerine son verecek derecede iyileşme gözlemler.

Gerçek Defne Sabunu Nasıl Anlaşılır ?

Defne sabunu genellikle yöresel yöntemlerle köylerde üretilmektedir aslında en sağlıklısı da bu. Ancak bu seferde orjinal olmayan defne sabunu piyasaya sürülebiliyor. Gerçek defne sabunu nasıl anlaşılır sizlere detaylı bir şekilde anlatmaya çalışacağız. Defne sabunu makalesini yazdıktan sonra bir çok takipçimiz bu konuda sorular sordu ve bu konuda açığın farkına vardık. Piyasada tamamen doğal olmasıyla övünen bir çok markanın aslında ucuz kimyasallar ile defne sabunu üreterek hakiki defne sabunu gibi satışa sunduğuna tanık olduk. Bu dolandırıcıları anlamamızın için en belirgin özellikleri fiyatları. Orjinal defne sabunu fiyatlarının çok altında satış yapıyorlar gerçek defne sabunu üretmek o kadar kolay ve ucuz olamaz. Diğer bir hakiki defne sabunu anlama yolu ise kokusu, orjinalinde çok keskin bir zeytin yağı ile birlikte defne yaprağı kokusu oluyor ancak sahte olanlarda ise burnu yakıcı keskin koku olmuyor.

Defne Sabunu Sivilce İzleri İçin Kullanılması

Bilindiği üzere sivilce lekeleri, sivilce patladıktan sonra oluşan gözeneğe pisliklerin girmesiyle oluşmamaktadır. Defne sabunun gözenekleri açarak peeling etkisi tam olarak burada devreye giriyor. Yüzünüzü güzelce yıkadıktan sonra, hafif nemli bir şekildeyken biraz ılık suyla birlikte defne sabunu isterseniz direk isterseniz bir miktar elinize sürdükten sonra yüzünüze uygulayınız. Hassas cilt tipindeki hanımlarda bazen kızarmalar görülebiliyor. Eğer hassas cilt tipine sahipseniz çok fazla beklemeden yüzünüzü yine ılık suyla iyice durulayın. Eğer cildiniz çok hassas değilse bir süre bekledikten sonra iyice durulama işlemi yapınız. Defne sabunu sivilce izleri bulunan gözeneklerin açılmasını sağladığı için daha sonrasındaki durulama işlemi çok önemli 2-3 defa ılık suyla durulama yapabilirsiniz. Bu işlemi gece yatmadan önce yapmanız gerekmekte, aksi taktirde gün içerisinde toz ve pislikler tekrardan gözenekleri doldurabilir.

Defne Sabunu Kullananlar Tarafından Sorulan Sorular

Bu bölümde siz defne sabunu kullananlar tarafından sizlere yönlendirilen soruları elimizden geldiğince cevaplamaya çalışacağız. Yazımızın yayınladığı 10 aydır tarafımıza yollanan onlarca e-posta içeriğinde en çok sorulan 3 soruyu buradan herkesin bilgilenmesi için yayınlayacak ve cevaplayacağız. Daha sonrasında sizlerinde sormak istediği sorular olursa hem bu konu için hemde diğer konularımız için info@kadinaozelsirlar.com adresine e-postalarınızı bekliyoruz.

Defne Sabunu Ne İşe Yarar ?

Yazımızın başından sonuna kadar anlattığımız tüm bilgileri aslında bu soruya cevap vererek toplayabiliriz. İlk defa duyan herkesin aklına ilk gelen soru bu defne sabunu ne işe yarar ? yazımızın başından beri anlattığımız gibi hakiki defne sabunu tamamen organiktir. Kimyasal sabunların renkli ve ihtişamlı renkleri yanında sönük bir rengi olması, aktarlarda ve marketlerde arka raflarda yer almasına sebep olmasına rağmen şifası renginde değil özündedir. İçerdiği doğal etki sayesinde cildi yenileyici, ferahlatıcı ve ölü deriyi uzaklaştırıcı etkileri vardır. Ayrıca bu özelliklerin toplamında peeling etkisi göstermektedir.

Zeytinyağlı Defne Sabunu Nasıl Yapılır ?

Ana ham madde olan saf zeytinyağı ve defne yağı belli oranlarda karıştırılarak kaynama yöntemiyle pişirilir. İlave olarak her firmanın kıvamı yakalamak adına attığı maddelerde mevcuttur. Daha sonra karışım köpürene kadar durmadan karıştırılarak pişirme işlemi devam eder. Karışım soğumadan, önceden hazırlanan dikdörtgen şeklindeki kalıplara dökülür. Kalıp şeklini alacak şekilde düzeltilir ve soğumaya bırakılır. Soğuma işlemi bittikten sonra kalıplar sökülür. Tabaka halindeki sabunlar paketlere sığacak şekilde kesilerek kullanıma sunulur.

Defne Sabunun Zararları Var mı ?

Defne sabunun normal kullanım koşullarda (günde 1-2 kullanım) kullananların hiç bir zarar görme ihtimali yoktur. Ancak iyi geldiği için günün her saati sürekli kullanım sonunda, cilt üzerinde kızarmalar ve tahrişler görünmekte. Hassas cilt tipinde olan kullanıcıların ise daha az kullanması (günde 1 kere) tavsiye edilir. Aksi taktirde hassas cilt tiplerinde kızarma ve tahriş yine görünebilir.

Defne Sabunu Kullanmayın Deniliyor Ne Yapmalıyız ?

Bizlere bu yönde tavsiyeler sürekli olarak geliyor ancak aksine yararlı olduğunu söyleyerek geri dönüş yapanların sayısı kat ve kat fazla. Dikkatimi çeken ise kullanmayın diyenlerin çoğu kızarma ve tahrişten bahsediyor. Bir üst satırlarda yazdığımız gibi fazla kullanım sonunda bu sorunlar görülebilir. Hassas cilt tiplerinde sorunlar görülebilir, kararında ve doğru kullanımda hiç bir sorun çıkmayacaktır.

En İyi Defne Sabunu Markası Sizce Hangisi ?

Defne sabunun ana vatanı herkesin bildiği gibi Hatay (Antakya), en iyi defne sabunu markaları bu şehrimizden çıkmakta. Geleneksel olarak bin yıl öncesinden kullanılmaya başlanan defne sabunu, Hatay ilimizde hala geleneksel yöntemler kullanarak üretimi devam ediyor. Ancak uzak diyarlarda olan okurlarımız bu işi daha büyük çapta yaparak firmalaşmış güvenilir markalar aramaktalar. Bu konuda en çok bilinen zeytinyağlı defne sabunu Mehmet Aydın ve Dalan Defne Sabunu markalarıdır. İkisininde kullanımında bir sakınca yoktur, ülkemizdeki çoğu aktarda bu iki marka bulunmaktadır.

Dalan Defne Sabunu Kullananlar Memnun  Mu ?

Dalan defne sabunu tavsiye ettiğimiz günden itibaren bir çok kullanan olmuş ve bu kullanıcıların yorumlarını merak edenlerde bir hayli fazla. Dalan defne sabununu cilt için kullananlar gayet memnun durumdalar. Ev yapımı tadında olduğunu doğallık ve geleneksellik kokusunda olduğunu söylüyorlar. Ben hiç kullanmadım deneme şansımda olmadı ama bir gün cilt veya saç sorunları yaşarsam deneyerek buradan tekrardan düşüncelerimi paylaşacağım.

Hakiki Defne Sabunu Fiyatı Ne Kadardır ?

Ülkemiz insanlarının her zaman kullandığı bir yoldur, mali fiyatı ile kıyaslamak. Yaklaşık 10 adet bu içerikle e-posta geldi bende güvendiğim firmaların direk olarak fabrikasından fiyat sordum kilosu 70 TL – 80 TL arasında satıldığını söylediler. Tabi ki bu ilden ile farklılık gösterebilir. Bu fiyatı paket ağırlığına endeksleyerek ne kadar bir ücret çıktığını bulabilirsiniz. Sizlerinde Farklı soruları olursa aşağıdan yorum yazabilir veya info@kadinaozelsirlar.com adresine e-posta atabilirsiniz.