#sezgin bilgisayar
Explore tagged Tumblr posts
Text
Devrek Bilgisayar Tamiri Teknik Servis Sezgin Bilgisayar
Sezgin Bigisayar
Sezgin Bilgisayar Servis Devrekte Faliyet gösteren bir Teknik Servis Firmasıdır.
Sezgin Bilgisayar Tablet Teknik Servisi Olarak Devrekte Asus Dell Casper Toshiba Marka Bilgisayar Bakım Arıza Teknik Servisi Olarak Sizlere Hizmet Vermekteyiz.
Teknik Servisimiz Garantilidir.
Sezgin Bilgisayar Devrek Bilgisayar bakım onarım Teknik Servisi Yeni mahalle, Ocakçılar Sk. 9/a, 67800 Devrek/Zonguldak
Sezgin Bilgisayar
Bilgisayar Teknik Servisi Bakım mağazası
Ocakçılar Sk. 9/a · 0543 410 67 67
Bilgisayar ve Laptop Sorunlarınızda Kurumsal ve Bireysel Tüm Sorunlarınızı Gidermek İçin Buradayız. Devrekte Bilgisayar Teknik Servis Hizmeti İçin Bizimle İletişime Geçin.
Akılcı ve kalıcı çözümler üretmeye; müşterilerimizin memnuniyeti için çeşitli alternatifler sunarak, her zaman en iyi sonuca ulaşmaya gayret gösteriyoruz.
cihazınızın ilk günkü performansını özlediyseniz. Bu konuda size yardımcı olalım! Kaliteli Hizmet.
Ücretsiz Arıza Tespiti ve Uygun Fiyat Kampanyamız Sizi Bekliyor. Randevu İçin Bize Ulaşın.
Sezgin Bilgisayar Devrek : 0543 410 67 67
#devrek bilgisayar#devrek teknik servis#bilgisayar tamiri#devrek laptop tamiri#devrek bilgisayar tamiri#sezgin bilgisayar#sezgin bilgisayar devrek
2 notes
·
View notes
Text
Bilgisayar Göz Kurutuyor
Göz kuruluğu sebebi uzun süreli bilgisayar kullanımıdır. Özellikle ofis çalışanlarının yoğunlukla görülmektedir. Eğer önce yapılan aktivitelerde zorlanma, gözlerde çabuk yorulma başladıysa uzmana gitmek gerekir.
Op. Dr. Tuncay Sezgin
Göz Hastalıkları Uzmanı
0 notes
Text
Kayda Geçsin
Bir cinai şebeke hattının ortasında, her günü farklı bir fasit döngü içinde ‘hayat’ lime lime olunuyor. Erk, muktedir, iktidarın var ettiği her eylem ortaya serdiği her şablon bu kırılma halini biteviye kılıyor. Hayata yer bırakmayan, umudu çürüten bir ülke hakikat kılınıyor ve kılınacak. Cürüm hemhal hal içerisinde bir uzamın güncelliği arasız / fasılasız hakikat kılınıyor. Biçimlendirilen, güncellenen, daimi kılınan hayatın marazlara rehin olunması olduğu gözlerden kaçırılıyor. Bir yağma düzeni var ediliyor lime lime edilmesi kesintisiz kılınmış olan hayatın hiçbir türlü esamesi okunmasın diye her dönemeç / etapta bir kere daha sıradana karşıtlık bina ediliyor. Bariz bir cinai şebeke hattının üstünde, her günü tam anlamıyla zehirleyen bir yapı var ediliyor.
Çürümüşlüğü neresinden tutarsanız orasından elinizde kalakalan bir cerahat sarmalının ta kendisi yeni diye kakalanıyor. Yeni ülkenin yeniden ve yılmadan öne sürdüğü her vakada bir kez daha bu karanlık hal kesintisiz gerçek kılınıyor. Yönelimini insanın hak ve hukuğu kısmını lağvetmek olan bir düzlem bina olunur. Trollerden ak medya denilen rezilliklerin birinci elden savunucusu yayın organlarına, devletli erkanından baş amirin var ettiği her türden iğneleme ve hedef almalara bir ülkenin sinir uçlarıyla oynamak kesintisiz kılınan, sürekli devam olunandır. Gelişigüzel değil, basbayağı hesaplı kitaplı bir müfterilik halini memleket diye yutturmak devam olunandır. Demokrasi varmış gibi yapmalardan, sözünü eyleyenleri mahpus etmelere, hakkı da hukuku da ezip geçip, herkesi terörist ilan etmelere o son kalanların ne olacağının şüphesinden gün aşırı var edilen darbe paranoyalarına, tam tekmil komplo teorilerine inanma hallerine bir menzil çürümenin en pik noktalarını yaşar. Bu mudur yeni ülke!
Mezopotamya Ajansı’ndan aktaralım: “Kars'ta 13 Şubat tarihinde "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla gözaltına alınan Kürt Siyasetçi ve yazar Mahmut Alınak'ın suç isnadı hakimlikte 302'nci maddeye çevrildi. Suç iddiası değişen Alınak, "Devletin topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymak, devletin birliğini bozmak, devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmak, devletin bağımsızlığını zayıflatmak" maddesine göre müebbet hapisle yargılanacak.
Hem savcılık hem de çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği'nde tutuklanma talep eden Alınak'ın hakimlikte suçlandığı konular ve verdiği cevaplarda ortaya çıktı. Alınak, savunmasında "Polis ve savcılık sorgusundan da anlaşılacağı gibi PKK/KCK üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatıldı ancak savcılık ifadesinden sonra ne olduysa suçlama ülkenin birliğini ve bütünlüğünü bozma suçuna dönüştürüldü. Bana isnat edilen suçlar; birincisi, içler acısı feci bir hayat geçiren kağıt toplayıcıları ile birlikte çöplükten çekçeklerle kağıt toplama girişiminde bulunmak. İkincisi bir kavga meselesinde barış için aracılık yapmak isteyen iki kişi ile konuşmam. Üçüncüsü ise Emekçilerin Devrim Hareketi (EDH) Sözcüsü olarak iki kişinin bize katılmaları konusunda telefon görüşmesi yapmak. Dördüncü suç ise yasaklanan Mehmet Tunç ve Bêkes adlı kitabımın gelirinin Tunç ailesine bağışlanmasını konusunda Mehmet Tunç'un ailesiyle görüşmek" dedi.
Soruşturmanın saçma ve ucube olduğunu söyleyen Alınak, "Bu saçma delillerle bir polis ordusuyla evim basıldı, bilgisayar ve cep telefonuma el konuldu, bu yetmedi gözaltına alındın ve 5 gün boyunca soğuktan korunmak için 7 giysi giyip battaniyeye sarıldığım bir kafeste tutuldum. Devlet yöneticileri padişah sefası sürsün diye sarayda sefa yapıp yandaşlarının parasını oluk oluk akıtırken, insanları tıktığı kafeslere bir kalorifer peteği koymuyor. Belli ki yazdığım makaleler ve düşünceler AKP'yi ve onun halk ve özgürlüklere karşı bir giyotin baltası olarak kullandığı yargısını çok rahatsız etti. Bu askeri faşizmi teşhir ettiğim için benden intikam alınmak istenmektedir. Bu operasyonunun Ankara'daki mimarları beni korkutacaklarını düşünüyorlarsa bu boş bir hayaldir. Bu pespaye delillerle bir insanı suçlamak devletin aczini ve perişanlığını göstermektedir. Bu operasyon da bunu göstermektedir. Hitler faşizminden destek alan bir faşizm ile karşı karşıyayız." dedi.
Kendisini tarih ve insanlığa karşı sorumlu hissettiğini ifade eden Alınak son olarak şunları söyledi; "Tarihin yılmaz kalemi iyi ve kötüyü saniye saniye kaydediyor. Bütün bu olup bitenler yıllar sonra okunacak ve kimin ne yaptığı tekrar tekrar gün yüzüne çıkacaktır. Ben kendimi tarih ve insanlığa karşı sorumlu hissediyorum. Ben tarihe ve tarihin vicdanına güveniyorum. Söyleyeceklerim şimdilik bu kadar."”
Bir cinai şebekenin var ettiği cerahatle hayatlar lime lime ediliyor. Hayat bu uzamda erkin tahayyülünde bir kurguya rehin ediliyor. Abecesi çalınan, el kitabı yakılan, standartların dahi yerle yeksan olunduğu bir uzam gerçeğin ta kendisi kılınıyor. Bir yıldırı iklimi lamı da cimi de olmadan demokrasi denilirken var ediliyor. Düz ovada siyaset pratiğine sahip çıkan Halkların Demokratik Partisi’ne yapılan neyse, Kürd özgürlük hareketine karşıtlık ile çıkagelen de odur. Bunca bariz ve afaki olanın, bir o kadar belirgin ve düpedüz kılınan bir cerahat halinin ta kendisidir. Mahmut Alınak alınan kaçıncı tutsaktır. Daha kaç defa bu hayat gasp olunacaktır her ne kadar, nereye kadar? Düpedüz bu memleketin bir tarafı, bir yönünde vuku bulan hakikat rehin alınınca örtbas edilebilecek midir?
Demokrasi meselinin her ne halde olduğu, adalet kavramının nasıl çarpık kılındığı birkaç gün önce var edilmiş olan Gezi Direnişi davasında ortaya serilen ucubelikten ortaya dökülür. Milyonlarca insanın ortaklaşma / müşterek bahsinin “darbe” olarak yaftalanması için çıkılan yolda, duvara çarpan muktediri bir kez daha bildirir, karar duruşması. Öncesi, sonrası ile tam anlamıyla muz cumhuriyeti kılınmış yeri bildirir o dava. Esra Yalçınalp’in BBC Türkçe’deki haberinden aktaralım: “Mayıs 2013'te İstanbul'da başlayan ve zamanla Türkiye'ye yayılan Gezi Parkı eylemleri nedeniyle biri tutuklu 16 sanığın yargılandığı davada karar açıklandı. Davanın tek tutuklu sanığı Osman Kavala'nın da aralarında olduğu dokuz kişi beraat etti.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi beraat gerekçesini, Osman Kavala, Ayşe Mücella Yapıcı, Yiğit Aksakoğlu, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Ali Hakan Altınay, Yiğit Ali Ekmekçi, Çiğdem Mater Utku ve Mine Özerden hakkında "söz konusu suçlardan hukuka uygun somut ve kesin delil bulunmaması" olarak açıkladı.
Yedi sanık hakkında çıkarılan yakalama kararları ise kaldırıldı.
Sanıklar Ayşe Pınar Alabora, Can Dündar, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, İnanç Ekmekçi ve Mehmet Ali Alabora hakkında "ifadelerinin alınmasına yönelik" ayrı ayrı yakalama emri çıkarılmasına karar verildi. Bu kişiler hakkında yeni bir dosya açılarak yargılama devam edecek.”
xxx
Kavala'nın avukatı İlkan Koyuncu, "mahkemenin o aşamaya gelmediğini gördükleri için" bu celsede savunma yapmayacaklarını açıkladı.
Gizli tanık olarak dinlenen Murat Pabuç'un isim değiştirip Murat Eren adını aldığı ve "kimlik tespiti bile yanlış yapılarak" "hukuka aykırı olarak savunma makamı olmaksızın dinlenen" bu tanığın beyanlarının geçerli olmadığından dolayı tekrar dinlenmesini talep etti.
Koyuncu, ayrıca Adalet Bakanlığı'nın "AİHM kararının kesinleşmedi" diye bir dilekçesi olmadığını tespit ettiğini ve Adalet Bakanlığı'na bunun sorulmasını talep etti.
Bir başka müdafi avukatı Aslı Kazan, 2013 yılında Nazmi Ardıç tarafından yazılan fezleke ile savcının mütalaasının aynısı olduğunu iddia etti.
Müdafi Avukat Tora Pekin, "şimdiye kadarki taleplerinin davayı uzatma sebebiyle yapıldığın suçlamasıyla karşı karşıya kaldıklarını fakat aslında delillerin yok sayılması marifetiyle mahkemede davayı kısaltma iradesinin mevcut olduğunu" söyledi.
Sanık Mücella Yapıcı, "Savunma yapmayacağını çünkü savunmasını zaten beraat ettiği mahkemede yaptığını" söyledi. "O günden bugüne hiçbir şey değişmediği" için o mahkemenin beraat kararını okudu.
Yapıcı sözlerini, "Gezi toplumun yüz akıdır. Gezi yargılanamaz. Canlarını kaybetmiş gençlerimizin ve gözlerinin nuru gitmiş dostlarımın önünde saygıyla eğiliyorum" diye bitirince izleyici bölümünden bir alkış koptu.
Bunun üzerine mahkeme başkanı izleyicileri tekrarı halinde dışarı çıkaracağı şeklinde uyardı. Sanık Mücella Yapıcı, "Gezi toplumun yüz akıdır, Gezi yargılanamaz, canlarını kaybetmiş gençlerimizin önünde saygıyla eğiliyorum" dedi.”
Bu kararın açıklandığı celseden sonra, akşam saatlerinde “Osman Kavala hakkında 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında gözaltı kararı verilir.” Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), Gezi davasında ‘beraat’ kararı veren mahkeme heyeti ile ilgili harekete geçer. “HSK Birinci Dairesi, Mahkeme Başkanı Galip Mehmet Perk, üye Ahmet Tarık Çiftçioğlu ve Talip Ergen hakkında inceleme ve soruşturma izni verdi. 9 sanıkla ilgili beraat kararı veren İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi üyeleri hakkında inceleme başlatıldı.”
Baş Amir kıyıdan artık kabak tadından hallice olan adalet mekanizmasının nasıl kendisine uygun dönüştürüldüğünü ister istemez itiraf ettiği bir nutuk çeker. Vekil Sezgin Tanrıkulu şu tweeti yazar: “Erdoğan dün verilen Gezi Davası kararı için çok açık bir biçimde “içerde olan malum zat dün verilen kararla beraat ettirilmeye çalışıldı” diyerek Osman Kavala'nın neden tahliye edildikten sonra gözaltına alındığını ve kurum olarak yargının olmadığını bütün dünyaya açıklamış oldu.” Kalanı da aktaralım “Gezi Parkı’nda güya ağaç bahanesiyle başlayan olaylar kısa sürede büyüyerek devlete ve millete karşı sivil kalkışma halini almıştı. Gezi olayları, tıpkı askeri darbeler, muhtıralar, terör örgütlerinin saldırıları, FETÖ’nün 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimleri gibi devleti, milleti hedef alan alçak bir saldırıdır. Bay Kemal bunu zannediyorum dünkü konuşmasıydı aydınlık gençler diye vasıflandırıyor. Bunlar başta şahsı olmak üzere aldatılmış gençler. Bu aldatılmış gençlere orada çevreci sıfatı verilmek suretiyle bu ülkede milyonlarca ağaç diken iktidara ağaç sökme yaftası yapıştıranlara sadece lanet okurum. Bunlar masum bir ayaklanma hadisesi değildir ciddi manada perde arkasında Soros türü bazı ülkeleri ayaklandırmak suretiyle oraları karıştıran tipler vardır. Onun da Türkiye ayağı içerideydi bir manevrayla dün onu beraat ettirmeye kalktılar.”
Ahmet Şık’ın dava sonrasında, Twitter’dan bildirdiğidir: “İstanbul Çağlayan Adliyesi içinden edinilen bilgileri sıralayalım: Gezi davası ile ilgili beraat ve tahliye kararı bizzat Recep Tayyip Erdoğan tarafından verildi.
Hatta bu karar, kamuoyunun yakından tanıdığı bazı gazeteciler tarafından duruşmadan bir gün önce, pazartesi gecesi bazı sanık avukatlarına da “Beştepe’dem gelen müjde” olarak iletildi.
Pelikan Terör Örgütü (PETÖ) çatışma halinde oldukları Abdülhamit Gül’ün bu hükmün çıkmasında etkili olduğu düşüncesiyle kendilerine rağmen alınan bu kararın çıkacağını duymuş ve karşı hamle için bazı planlamalar yaptılar.
30.ACM kalemi memurlarına, başsavcılık tarafından kararla ilgili dlekçe gönderileceği ve işleme sokulmasınınstendiği ve bu nedenle mesai saati bittikten sonra gece yarısına dek kimsenin görev yerinden ayrılmaması talimatı iletildi.
Aldıkları talimatın gereğini yerine getirmelerine rağmen şimdi haklarında “kripto FETÖ” suçlaması yöneltilen heyetin kararını açıklamasından sonra herkes Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını beklerken başsavcılık süre turum dilekçesi vererek istinafa itiraz hakkını korudu.
Silivri hapishanesine tahliyeyi geciktirme talimatı verildikten sonra da Osman Kavala’nın yeniden tutuklu kalması için ne yapılacağı tartışıldı. Tahliye edildiği, darbecilik suçlaması yöneltilen 309. madde ile ilgili dosyadan yeniden tutuklama kararı verilmesine karar verildi.
İlk günden bu yana Gezi direnişini “darbe” diye niteleyen ve tüm siyasi diskurunu bunun üzerine kuran AKP kadroları ve PETÖ, beraat kararından sonra sosyal medyada ortaya çıkan zafer havasının yarattığı olumsuz etkinin Erdoğan’ın yenilgisi anlamına geldiğini iknaya çalıştı.
Gezi davasının Batı’yla ilişkilerdeki yükselen maliyeti nedeniyle bazı pazarlıklar sonucu beraat kararı aldırtan ancak kitlesi nezdinde zayıflamış görüntüsü ortaya çıkan Erdoğan çark ederek bu kez tutuklama kararı alınması için yolu açtı.”
Ahmet Şık’ın gazetecilik refleksleriyle birlikte duyurduğu yeterince açıktır. Böylesi bir düzlemin bina edildiği yerde hayat bunca pervasızca yıkıma terk edilirken olmakta olan çürümedir. Gezi Başkaldırısını yargılama tahayyülündeki cüretle, oradan tahliye edilen bir insanın düşürülmüş On Beş Temmuz darbesindeki rolü diye bir suç icat ederek onu o potaya dahil etme gayretinin perde arkası da mı yeterince açık çürümeyi bildirmez. Bu kadar pervasız bir mafya / çete devletinde adaletin gölgesi dahi yok edilendir. İlk kez değil lakin en feci tahayyüllerle Thales’in terazisi yeniden yerle yeksan edilendir.
Cerahatin ortasında bir menzil yükseltiliyor. Çukurun bir bataklığa dönüşümü güncel kılınıyor. Tek eksiği cüppe giymesi olanın kendini hakim / savcı olarak atamasının var ettiği her edim / eylem bu bataklığın sahasını güncelliyor. Bir menzilde tek söz sahibi o muktedir kılınıyor. Tek adam denilirken bir insanın tahayyülünün nasıl bir facia dizisini var edeceği ima edilirken burun kıvrılan bir sahada yaşamak bir biçimde imkansızın kıyısına taşınıyor. Her gününe bir cerahat sıkıştırılıyor. Her gün birileri öteki ilan edilip bizatihi o erk eliyle linç olunuyor. Her gün kalemler kırılıp, yepyeni yıkımların rotasında ufak ufak ilerleniyor. Her gün birkaç görevlisi katledilirken savaş naraları atmaktan hiç geri kalınmıyor. Her gün bir elin parmağı kadar insanın intihar haberi dolaşıma girerken ekonomi mükemmel oyununa devam ediliyor. Burasına dikkat bahisleri gırla giderken yok edilen, ezilip geçilen şey insanın benliği / onuru olduğu unutturuluyor. Cehennem zaten tam da bu değil miydi? Cehennem tam da bu körlemesine yıkımın ta kendisi değil miydi... Süregiden çürümenin, behemehal devreye konulan yıkımın birlikteliğinde bir yer bir hayat bir cennet tahayyülü artık söz konusu değildir, kayda geçsin...
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2020
Görseller: Uğur ŞAHİN – Behance
#çürüme#su çürüdü#hayat hakkı#gezi direnişi#kötülük#yıldırı meseli#hayat#sözcükler#direniş#anlam#devlete rağmen hayat#üç beş ağaç#viran#thales#adalet#mahmut alınak#kürd özgürlük hareketi#siyasal#politik#insanlar#çözümleme#kayda geçsin#meram#arzihal#fecaat#fasit döngü#sarmal#insan hakları#baş amir#türkiye gerçeği
0 notes
Text
DHMİ’ye yerleştirilen adayların isimleri http://ift.tt/2gmPKQn
2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununa göre Devlet Personel Başkanlığınca DHMİ emrine yerleştirilen adayların isimleri ve atandıkları yerlere ilişkin liste ekte yer almaktadır.
Adayların atanmalarına ilişkin tebligat ilgili Başmüdürlük / Müdürlüklere yapılmıştır.
Tebligatlar mail adreslerine yapıldığından ikamet adreslerine ayrıca tebligat yapılmayacaktır.
Ataması yapılan adayların Elektronik Tebligat Yönetmeliği ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 62. Maddesinde belirtilen süre içerisinde görevlerine başlamaları zorunludur. Belge ile ispatı mümkün zorlayıcı sebepler olmaksızın söz konusu madde hükmünde belirlenen süreler içinde görevlerine başlamayanların atamaları, aynı Kanunun 63.maddesi gereğince iptal edilecektir.
İRTİBAT :
DHMİ İNSAN KAYNAKLARI DAİRESİ BAŞKANLIĞI
TLF: 0312 204 22 54
0312 204 24 54
0312 204 29 82
2828 SAYILI SOSYAL HİZMETLER KANUNU KAPSAMINDA ATAMASI YAPILAN PERSONEL LİSTESİ S.NO ADI SOYADI GÖREV YERİ GÖREV UNVANI 1 ADEM TEKİN MUŞ HV.LİM.MD. TEKNİSYEN (ELEKTRİK) 2 MEHMET DOĞAN VAN FERİT MELEN HV.LİM.MD. TEKNİSYEN (BİLGİSAYAR) 3 HAKAN SALİH TEZBAŞARAN BATMAN HV.LİM.MD. TEKNİSYEN (ELEKTRONİK) 4 HALİL BATUR ADANA HV.LİM.BŞMD. TEKNİSYEN (ELEKTRİK) 5 YEMLİHA DOĞAN ADIYAMAN HV.LİM.MD. TEKNİSYEN (ELEKTRİK) 6 HAŞİM ŞİŞMAN GÖKÇEADA HV.LİM.MD. TEKNİSYEN (ELEKTRİK) 7 SEZGİN TURGUT DENİZLİ ÇARDAK HV.LİM.MD. TEKNİSYEN (ELEKTRONİK)
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2ocItVf via IFTTT
0 notes
Link
Mezunumuzun girişimi Türkiye’den en yüksek fiyatla satılan ilk teknoloji şirketi oldu Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Programı 2004 mezunu Sezgin Küçükkaraaslan’ın kurucu ortağı olduğu OpsGenie, teknoloji devi Atlassian (NASDAQ: TEAM) tarafından 295 milyon dolara satın alındı. OpsGenie Türkiye'den satılan bu ölçekteki ilk teknoloji firması oldu. 4000’e yakın...
0 notes
Text
Sezgin Bilgisayar Teknik Servisi Devrek
Sezgin Bigisayar
Sezgin Bilgisayar Servis Devrekte Faliyet gösteren bir Teknik Servis Firmasıdır.
Sezgin Bilgisayar Tablet Teknik Servisi Olarak Devrekte Asus Dell Casper Toshiba Marka Bilgisayar Bakım Arıza Teknik Servisi Olarak Sizlere Hizmet Vermekteyiz.
Teknik Servisimiz Garantilidir.
Sezgin Bilgisayar Devrek Bilgisayar bakım onarım Teknik Servisi Yeni mahalle, Ocakçılar Sk. 9/a, 67800 Devrek/Zonguldak
Sezgin Bilgisayar
Bilgisayar Teknik Servisi Bakım mağazası
Ocakçılar Sk. 9/a · 0543 410 67 67
Bilgisayar ve Laptop Sorunlarınızda Kurumsal ve Bireysel Tüm Sorunlarınızı Gidermek İçin Buradayız. Devrekte Bilgisayar Teknik Servis Hizmeti İçin Bizimle İletişime Geçin.
Akılcı ve kalıcı çözümler üretmeye; müşterilerimizin memnuniyeti için çeşitli alternatifler sunarak, her zaman en iyi sonuca ulaşmaya gayret gösteriyoruz.
cihazınızın ilk günkü performansını özlediyseniz. Bu konuda size yardımcı olalım! Kaliteli Hizmet.
Ücretsiz Arıza Tespiti ve Uygun Fiyat Kampanyamız Sizi Bekliyor. Randevu İçin Bize Ulaşın.
Sezgin Bilgisayar Devrek : 0543 410 67 67
#sezgin bilgisayar devrek#devrek bilgisayar tamiri#devrek laptop tamiri#devrek teknik servis#devrek bilgisayar#sezgin bilgisayar
1 note
·
View note
Text
Dha Yurt - Belediye Başkanından Zabıta Komiserine Yumruklu Saldırı
Tüm haber ve son dakika gelişmelerini Haber İhbar Hattı ile anlık takip edin! Haber için önce http://www.haberihbarhatti.com/2018/dha-yurt-belediye-baskanindan-zabita-komiserine-yumruklu-saldiri/1365/
Dha Yurt - Belediye Başkanından Zabıta Komiserine Yumruklu Saldırı
ZONGULDAK’ın Çaycuma ilçesine bağlı Bakacakkadı Belde Belediyesi Mali Hizmetler Müdür Vekili ve zabıta komiseri Suat Boynukısa, toplu sözleşme görüşmeleri sırasında belediye başkanı Sezgin Özdemir’in kendisine küfür ettikten sonra yumruk attığı iddiasıyla darp raporu aldı. Sendika yöneticilerin olaya şahit olduğunu söyleyen Suat Boynukısa, “Şiddete maruz kaldım. Darp raporumu aldım. Sendika başkanımız ve genel başkanımız bana desteklerini ilettiler. Gereğini yapıyorlar” dedi.Bakacakkadı Belediyesi ile Tüm-Bel Sen arasında belediye başkanı Ak Partili Sezgin Özdemir’in makamında yapılan toplu sözleşme görüşmeleri sırasında, Tüm Bel-Sen Zonguldak Şube Başkanı Kenan Şeref ve sendika yöneticileri belediyede çalışan 6 memur için verilen zammı yetersiz bulduklarını söyledi. Başkan Sezgin Özdemir, Mali Hizmetler Müdür Vekili Suat Boynukısa’yı arayarak memurların maaş listesini istedi. İddiaya göre, başkan Sezgin Özdemir getirilen listeye bakarak, Suat Boynukısa’ya, “Bu nasıl yav…k. Ben bunu okuyamam. Büyüt de getir” dedi. Dışarı çıkan Suat Boynukısa, görüşmenin sonunda tekrar odaya girdi. Devlet memuru olduğunu söyleyen Suat Boynukısa, “Bana küfredemezsiniz. Burada misafirlerimiz, sendika yöneticilerimiz var. Yaptığınız iş barışına yakışmıyor. Sizi kınıyorum” diye tepki gösterince, önce masasındaki su bardağını üzerine fırlatan Sezgin Özdemir, ardından üzerine yürüyerek yüzüne yumruk attı. Sezgin Özdemir’i araya giren sendika yöneticileri sakinleştirdi. Sağ yanağında darp izi bulunan Suat Boynukısa, hastaneye başvurarak darp raporu aldı.’ŞİDDETE MARUZ KALDIM’Suat Boynukısa, darp sonucu yüzünde yara oluştuğunu ve yaşanan olaydan dolayı üzgün olduğunu ifade etti. Tüm Bel-Sen Genel Başkanı Erdal Bozkurt’un da kendisini arayarak her türlü desteği vereceklerini söylediğini belirten Suat Boynukısa, “Toplu iş sözleşmesi sırasında belediye başkanı memurların maaş bordrosunu istedi. Ben hem zabıta komiserliği hem de mali hizmetler müdür vekilliğini yürüttüğüm için benden istedi. Maaş bordrosunu getirdiğimde zaten bilgisayar çıktısıydı. Kendisi yazının küçük olduğunu söyleyerek, misafirlerin yanında bana hakaretlerde bulundu. Ben kendisine bu tür davranışının etik olmadığını, devlet memuru olduğumu kendisine izah ettim. Bu lafı kaldıramadı ve istenmeyen bir takım olaylar oldu. Şiddete maruz kaldım. Darp raporumu aldım. Zaten sendika başkanımız ve genel başkanımız bana desteklerini ilettiler. Gereğini yapıyorlar. Ben henüz savcılığa suç duyurusunda bulunup bulunamayacağıma karar vermiş değilim. Yüzümde darp sonucu aldığım bir yara var. Keşke olmasaydı. Çok üzgünüm” dedi.SENDİKA BAŞKANI EŞREF: ‘BELEDİYE BAŞKANINDAN ŞİKAYETÇİ OLACAĞIZ’Tüm Bel-Sen Zonguldak Şube Başkanı Kenan Eşref ise yaşanan olaya şahit olduğunu ve kınadıklarını söyledi. Sendika olarak belediye başkanından şikayetçi olacaklarını ifade eden Eşref, “Suat bey belediye başkanına ‘Bana misafirlerin önünde yav…k dediniz. Bu iş barışına yakışmayan bir olgudur. Sizi kınıyorum’ dedi. Bunu söyleyince başkan bardağı attı. ‘Saygısızlık yapıyorsunuz?’ diyince de bir tokat attı ve gırtlağına sarıldı. Biz araya girdik. Biz Tüm Bel-Sen olarak bir memura fiili müdahalede bulunmasını kınıyoruz. Ayrıca iktidar partisini bu yönde göreve çağırıyoruz. Kendilerini ve yöneticilerini sorgulamaları gerekiyor. Sendika olarak biz belediye başkanından şikayetçi olacağız” dedi. diye konuştu.Bakacakkadı Belediye Başkanı Sezgin Özdemir ise sadece ağız dalaşı yaşandığını söyleyerek, darp iddialarını kabul etmedi.Görüntü Dökümü: -Suat Boynukısa ile röp.-Suat Boynukısa’nın çalışması-Yüzündeki darp izini göstermesi-Bakacakkadı belediyesi binası-Beldeden detaylar-Belediye başkanının fotoğrafıHaber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,====================================
kaynak: Dha Yurt – Belediye Başkanından Zabıta Komiserine Yumruklu Saldırı
Anadolu Ajansı, DHA, İHA tarafından geçilen tüm yerel haberler bölümünde Haberihbarhatti.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen websiteleri ve ajanslardır.
Görüş, öneri ya da şikayetiniz paylaşmak isterseniz, İletişim Formunu doldurarak bize ulaştırabilirsiniz. En kısa sürede değerlendirip size geri döneceğiz.
Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Facebook sayfamızı takip edin!
Kaynak: http://www.haberihbarhatti.com/2018/dha-yurt-belediye-baskanindan-zabita-komiserine-yumruklu-saldiri/1365/
#Başkanından#Belediye#Dha#Komiserine#saldırı#Yumruklu#Yurt#Zabıta#Son Dakika Haberleri#Tokat#Yerel Haberler#Zonguldak
0 notes
Text
Bakan Yılmaz: MEB'in 81 bin öğretmene ihtiyacı var
Son dakika haberleri Alanya'nın en hızlı internet haber sitesi Alanya Express'te http://www.alanyaexpress.com/bakan-yilmaz-mebin-81-bin-ogretmene-ihtiyaci-var/
Bakan Yılmaz: MEB'in 81 bin öğretmene ihtiyacı var
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun yazılı soru önergesine yanıt verdi. 2017 yılı Ağustos ayı MEBBİS verilerine göre, resmi eğitim kurumlarında 912 bin 250 görevli öğretmen bulunduğu, ihtiyaç duyulan net öğretmen sayısı ise 81 bin 1 olduğunu ifade eden Yılmaz, 2016-2017 eğitim öğretim yılında resmi ve özel okulların 1’inci sınıfına 1 milyon 234 bin 999 öğrencinin kayıt yaptırdığı belirtti. Yılmaz, “Eğitim Yapıları Asgari Tasarım Standartları Kılavuzu 2015″teki Güvenlik ve Acil Durum Standartları başlığı altında, yapı malzemelerinin seçimi, merdiven, korkuluk, parapet, bahçe parmaklıkları gibi detayların güvenlik kriterleri, pencere kot ve açılımları, doğramalara ait camlar, dolaplar, çerçeveler, tahtaların sabitlenmeleri, kimyasal malzeme dolaplarının durumları, prizlerin korumalı hale getirilmesi, kabloların kanal ya da duvarda muhafaza ve dış güvenliğe ait tedbir maddeleri bulunduğu aktardı. Bakanlığa bağlı eğitim yapılarında deprem tahkik ve güçlendirme çalışmalarının devam ettiğini, 2007’de yürürlüğe giren Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmeliğe göre, eğitim yapılarının deprem tahkik çalışmalarının Bakanlık koordinesinde danışmanlık hizmet alımıyla belirlenen müşavir firmalarca ve protokol imzalanan üniversitelerce yapıldığını belirten Yılmaz, deprem tahkik çalışmaları sonucunda elde edilen verilere göre, can ve mal güvenliğine karşı yüksek risk oluşturan eğitim yapılarının yıkım kararı ivedilikle alınarak kısa sürede yenilenmesinin sağlandığı kaydetti.Güçlendirilmesi teknik ve ekonomik açıdan uygun görülen eğitim yapılarının ise güçlendirme projelerinin müşavir firmalar ve üniversiteler tarafından hazırlandığını ve Bakanlıkça onaylanmasına müteakip bu yapıların bütçe imkanları çerçevesince güçlendirme çalışmaları kapsamına alınarak afet risklerine karşı güvenli hale getirildiğinin altını çizen Yılmaz, MEB ve Sağlık Bakanlığı arasında yürütülecek tüm okul sağlığı hizmetlerine yönelik çalışmaların; 29 Eylül 2006’da imzalanan Okul Sağlığı Hizmetleri İşbirliği Protokolü kapsamında yürütülmekteyken 17 Mayıs 2016’ten itibaren 5 yıl süreyle geçerli olmak üzere yeniden imzalanarak yürürlüğe giren protokol çerçevesinde yapıldığı bildirdi. Bu protokol kapsamında, öğrencilerin okula kayıt muayenesi ve periyodik muayenelerinin aile hekimlerince yapıldığını ve tedbirlerin alındığını bildiren Yılmaz, Beyaz Bayrak Projesi ile Bakanlığa bağlı örgün ve yaygın eğitim kurumlarının temizlik ve hijyen konusunda teşvik edilmesi, okul sağlığının daha iyi düzeye çıkarılması, yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve yeterli eğitim almış sağlıklı nesiller yetiştirilmesinin hedeflendiği aktardı. “6 MİLYON 45 BİN 384 ÖĞRENCİYE DİYABET VE OBEZİTE EĞİTİMİ VERİLDİ”Beslenme Dostu Okul Programı ile Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarında okul sağlığının geliştirilmesi, öğrencilerin sağlıklı beslenme ve hareketli yaşam konularında teşvik edilmesi ve bu konuda yapılan iyi uygulamaların desteklenmesinin hedeflendiğini ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:”Okulda Diyabet Eğitim Programı ile Bakanlığımıza bağlı okullarda, ‘Türkiye Diyabet Kontrol Programı’ ve ‘Türkiye Obezite Kontrol Programı’ kapsamında çocuklarda diyabet bulguları ve diyabetli çocukların okulda bakımı konularında eğitim ve farkındalığın sağlanması, çocuklarda şişmanlığın önlenmesi ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazandırılması faaliyetleri yoluyla sağlıklı nesillerin yetiştirilmesine katkıda bulunmaktır.2016-2017 eğitim-öğretim yılında diyabet ve obezite konularında 6 milyon 45 bin 384 öğrenciye, 425 bin 780 öğretmene, 52 bin 900 kantin çalışanına, 56 bin 581 servis şoförüne, 80 bin 153 veliye, 6 bin 145 diğer personele toplam 6 milyon 666 bin 943 kişiye farkındalık eğitimi verilmiştir.”Sağlıkla İlgili Fiziksel Aktivite Karnesi ile öğrencilere fiziksel aktivite alışkanlığı kazandırmak, beden eğitimi dersi müfredatında fiziksel etkinliklere katılım için gerekli fiziksel becerileri geliştirmek ve etkin, sağlıklı bir yaşam tarzı sağlayan bireysel farkındalık için öğrencinin bilgi, beceri ve tutumunu geliştirmenin hedeflendiğine işaret eden Yılmaz, Okul Kantinlerinin Denetimi ve Uyulacak Hijyen Kuralları ile okul ve kurumların kantin, kafeterya, büfe, çay ocağı gibi yerlerin taşıması gereken sağlık ve hijyen şartlarıyla öğrencilerin; sağlıklarının korunabilmesi, sağlıklı beslenme bilinçlerinin güçlendirilmesi, olabilecek gıda zehirlenmeleri, bulaşıcı hastalıklar, yetersiz ve dengesiz beslenmeye bağlı hastalıklar ile şişmanlığı önlemek amacıyla 10 Mart 2016’da “Okul Kantinlerinde Satılacak Gıdalar ve Eğitim Kurumlarındaki Gıda İşletmelerinin Hijyen Yönünden Denetlenmesi Konulu Genelge”nin yayımlandığını anımsattı. VALİLİKLERE “KAYIT” TALİMATI Yılmaz, “Öğrencilerin okullara yeni kayıt işlemleri sırasında katkı payı gibi ücret adı altında talepte bulunulamayacağı yönünde Bakanlığımızca gerekli emir ve talimatlar valiliklere iletilmiştir. Bunun aksi yönünde hareket eden idareciler hakkında ise gerekli yaptırımların uygulanması sağlanmaktadır” ifadelerini kullandı.MEB tarafından bugüne kadar 1 milyon 437 bin 800 tablet bilgisayar dağıtımı yapıldığını aktaran Yılmaz, dağıtım yapılmamış sınıflar ve okullar için ise ihtiyacı gidermeye yönelik çalışmaların devam ettiğini bildirdi.
kaynak: Bakan Yılmaz: MEB’in 81 bin öğretmene ihtiyacı var
Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Facebook sayfamızı takip edin!
Kaynak: http://www.alanyaexpress.com/bakan-yilmaz-mebin-81-bin-ogretmene-ihtiyaci-var/
0 notes
Text
Sezgin Bigisayar
Sezgin Bilgisayar Servis Devrekte Faliyet gösteren bir Teknik Servis Firmasıdır.
Sezgin Bilgisayar Tablet Teknik Servisi Olarak Devrekte Asus Dell Casper Toshiba Marka Bilgisayar Bakım Arıza Teknik Servisi Olarak Sizlere Hizmet Vermekteyiz.
Teknik Servisimiz Garantilidir.
Sezgin Bilgisayar Devrek Bilgisayar bakım onarım Teknik Servisi Yeni mahalle, Ocakçılar Sk. 9/a, 67800 Devrek/Zonguldak
Sezgin Bilgisayar
Bilgisayar Teknik Servisi Bakım mağazası
Ocakçılar Sk. 9/a · 0543 410 67 67
Bilgisayar ve Laptop Sorunlarınızda Kurumsal ve Bireysel Tüm Sorunlarınızı Gidermek İçin Buradayız. Devrekte Bilgisayar Teknik Servis Hizmeti İçin Bizimle İletişime Geçin.
Akılcı ve kalıcı çözümler üretmeye; müşterilerimizin memnuniyeti için çeşitli alternatifler sunarak, her zaman en iyi sonuca ulaşmaya gayret gösteriyoruz.
cihazınızın ilk günkü performansını özlediyseniz. Bu konuda size yardımcı olalım! Kaliteli Hizmet.
Ücretsiz Arıza Tespiti ve Uygun Fiyat Kampanyamız Sizi Bekliyor. Randevu İçin Bize Ulaşın.
Sezgin Bilgisayar Devrek : 0543 410 67 67
#sezgin bilgisayar devrek#sezgin bilgisayar#devrek bilgisayar tamiri#devrek laptop tamiri#devrek teknik servis#devrek bilgisayar#devrek tablet tamiri
1 note
·
View note