Tumgik
#sevdirenle
icseslerimm · 3 months
Text
Kalplerin içinde olan biten
Bazen sorular gerçek cevaplardır. Sorulmayanlar yüzünden bu halde değil miyiz? Anı yaşa diyenler düşünmeden sözü saygıyı eksiltenler duygulara ulaşamadan kalıyor dünyanın içinde. Kendinden önce insanı düşünen sessizliği kabullenip sabredenler bulabilir dünyanın ötesini. Çünkü onlar önce dinleyip izlerler herkesi sonra defalarca düşünüp hareket ederler.
Bu kadar kelime bile birbirine bağlanırken, ardına ilerisine değer katmaya çalışırken boşlukta süzülen ruhları ne ile bağlarız kalplerimize? Aşk ile mi yoksa asıl aşkı verenle mi? Ben her şeyin cevabını ararken yolları bir yere bağlı görüyorum. Nerede başladı nerede bitti diyebilirsiniz belki ama zaten belli değil mi bitiş de başlangıçta? Biz kaybolmuş olsakta yol devam ediyor. Yolda olanla, olmak için sessiz kalanla dinlemek için okuyalım.
‘Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur’ Rad suresi 28
2 notes · View notes
sessiz-sukut · 6 months
Text
Hasbünallâhü ve nimel-vekil
Allah bize yeter, O ne güzel vekildir. Ey Allah'ım bu güzel mübarek Ramazan da her canlıyı, rızıklandırdığın gibi bizleri de tüm güzelliklerinden nasiplerindir ALLAH'IM Amin.
Sevilmek sevmekten daha güzel dir, Sevmekde çok güzel ama rastlarsan dengine erbabına. Sıcacık, İçten, Yüz güldüren, Hayatı sevdirenler gibi.....
Sessiz adam..
261 notes · View notes
enderinlere · 1 year
Text
Tumblr media
iyi geceler bacaklarını açıp kasıklarını sevdirenler. iyi geceler bununla yetinmeyip 'biraz da dilinin kaslarıyla' sev diyenciler. size de iyi geceler 'hadi artık sıcaklıklarımızı kaydırarak tanıştıralım' diyen içi şehvet dolu aşıklar.
ben de seviyorum sıcaklığı kayganlıkla birleştirmeyi. ben de aşğım koltuk üstü sevişmelere. hatta çoğu zaman en verimli orgazmları koltuk üzerinde yaşadım. çünkü orası, planlanmayan sevişmelerin yeri.
9 notes · View notes
hetesiya · 9 months
Text
Tumblr media
Ayşe Hür
1/22 Aşağıdaki iddia yanlış. Doğrusu: Türklere modern futbolu sevdirenler Osmanlı Devleti’nin tebaası olan Yahudiler, Rumlar, Ermeniler ve Levantenlerdi. Osmanlı ülkesindeki ilk futbol karşılaşması, 1875’te Selanik’te, 1880’lerde İzmir’de, 1890’larda ise İstanbul’da yapıldı.
2/22 Bu işin öncüsü olanlar, tütün ve pamuk ticaretiyle uğraşan İngiliz aileler ile yanlarında çalışanlardı. Onların yaptıkları ilk maçları, İzmir-İstanbul’un Rum-Ermeni-İngiliz karmalarının maçları, bunları da Kadıköylü Rumlarla Ermenilerin rekabeti izledi.
3/22 Müslüman-Türk gençleri ise yabancıların bu eğlenceli yaşamını gıptayla izlemekle yetindiler; çünkü hem Sultan II. Abdülhamit futbolu ‘haram’ sayıyordu, hem de muhafazakâr halk bu tür etkinliklere ‘gavur işi’ diye bakıyordu.
4/22 Bu bakışın temelinde, Kuran’ın insanoğlunun bütün eğlencelerini yasaklarken sadece Tirmizî’nin sahih olduğunu söylediği bir hadiste “Atıcılık, at terbiyesi ve eş ile oynaşma dışında her oyun batıldır” denmesi yatıyordu.
5/22 Abdülhamid’in gazabından kurtulmak için, 1901’de ilk futbol kulüplerini ‘Black Stockings’ (Siyah Çoraplar) adıyla kuran Müslüman/Türkler, daha ilk maçlarında Rumlara karşı 4-1 yenik iken, ünlü jurnalci başı Ali Şamil ve adamlarına yakalandılar.
6/22 Maçta Türk tarafının tek golünü atan Fuad Hüsnü Bey, maçı izlemeye gelen babası Hüseyin Hüsnü Paşa’nın faytonuna atlayarak kaçabilmiş, yakalanan diğer kurucu Reşat Danyal Bey, mensubu olduğu Hariciye Nezareti tarafından ceza olarak Tahran Sefareti’ne sürülmüştü.
7/22 Fuad Hüsnü Bey de sonra yakalanarak Divan-ı Harb’e verilecekti. Hüsnü Bey zorla da olsa paçayı ihtarla kurtardı ama bir daha da ‘Black Stockings’ adını duyan olmadı. 1903’te 26 Müslüman-Türk genci tarafından kurulan Beşiktaş takımı da aynı akıbeti paylaştı.
8/22 Kulüp yöneticileri Abdülhamid’in başyaveri Mehmed Paşa’nın himmetiyle, bir daha futbol oynamamak kaydıyla cezalandırılmaktan kurtuldular da kulüp, Osmanlı Bereket Jimnastik Mektebi adıyla faaliyete devam edebildi. Abdülhamid’in futbolcuları hafiye olarak kullanmak istediği
9/22 için okula izin verdiği rivayet edilir. İzmir’de ise 1905’te Amerikan Koleji öğrencileri Talat (Erboy), Şerif Remzi (Reyent), Sabri Süleymanoviç ve Nejat Evliyazade, okul takımlarıyla sahaya çıkan ilk Türk futbolcular oldular. Ancak bu gençler, dönemin
10/22 İzmir Valisi Kâmil Paşa’nın baskıları sonucu okullarından uzaklaştırılarak cezalandırıldılar. Halk arasında ‘Pazar Ligi’ diye anılan ‘Constantinople Football League’ adlı ilk lig, 1904’te oluşturuldu. Moda, Elpis ve Imogene takımlarının mücadelesinde ilk kupayı,
11/22 İngiltere Sefaret gemisi tayfalarının takımı Imogene kaldırdı. Türkler bundan sonra cesaretlerini topladılar ve 1905’te Galatasaray, 1907’de Fenerbahçe kulüpleri kuruldu. 1908’de II. Meşrutiyet’in ilanı ile birlikte Vefa, Beykoz, Türk İdman Ocağı, Darülfünun ve
12/22 Şehremaneti takımları başta olmak üzere sayısız yerli kulüp açıldı ve 1912’de İstanbul’da, sadece Türk takımları için ‘Cuma Ligi’ adıyla yeni bir lig kurulması icap etti. Anadolu’da ise Rum ve Ermenilerin kurduğu 100’den fazla spor kulübünün kendi futbol ligleri vardı.
13/22 İttihat ve Terakki Cemiyeti (İTC), İzmir’de yıllardır faaliyet gösteren Panianios, Apollon, Pelops, Evangelidis, İskos, Krakoviri, Midilli Karması gibi Rum; Vaspurakan ve Armenion gibi Ermeni, Maccabi gibi Yahudi takımlarına karşı “sağlam bedenli, millî şuura
14/22 sahip Türk gençleri yetiştirmek” için 1912’de Karşıyaka Spor Kulübü’nü (nam-ı diğer ‘Kaf Sin Kaf’), 1914’te “Rum, Ermeni ve İngilizlere karşı ‘milli tavır’ koymak üzere” Altay Kulübü’nü kurdu. Aynı yıl Altay’ın Ermeni takımı Armenion’u yenerek kupayı alması;
15/22 1916-1917’de tüm Rum ve Ermeni takımlarını yenmesi, "milli" kulüp tarihinin en şanlı sayfalarını oluşturdu. Bu arada, İTC’nin Türkçülük politikaları uyarınca Fenerbahçe ve Beşiktaş kulüplerinin tüzükleri ‘millîleştirilmişti’ bile.
16/22 Futbolun 'millî şuuru' oluşturmak üzere kullanılması Mütareke yıllarında (1918-1922) hız kazandı. İstanbul’da işgalci Fransız ve İngilizler ile Türkler arasında kıran kırana maçlar yapıldı, kazananlar adeta savaşı kazanmış gibi sevindiler. Öyle ki, İşgal Güçleri Komutanlığı
17/22 1920’de 50 maçın 41’ini kazanan, dördünü berabere bitiren, sadece beşinde yenilen Fenerbahçe Kulübü’nü kapatmak ihtiyacını duydu. Fenerbahçe ve Karşıyaka’nın pek çok futbolcusu Millî Mücadele’ye katıldıkları için İşgal Güçleri tarafından cezalandırıldılar.
18/22 1921’de İstanbul Rumlarının gözde takımı Pera ile Türk takımları Fenerbahçe ve Union Club (İttihatspor) arasındaki maçlar bir nevi Türk-Yunan savaşı gibi geçiyordu. Rumlar ‘Zito Venizelos!’ (Yaşasın Venizelos!) diye tezahürat yaparken,
19/22 Türk seyirciler İnebolu’yu bombalayan Yunan savaş gemisi Kılkış’ın bayrağını yakmışlardı. Aynı dönemde İzmir’de kırmızı forma üzerine beyaz bir kuşakla sahaya çıkan İdman Yurdu Kulübü ile Yunanistan bayrağının renkleri olan mavi beyazlı formasıyla
20/22 Apollon takımının maçları, adeta cephedeki çarpışmaların tekrarı gibiydi. Söke’de bile halk, tepkisini futbol takımıyla gösteriyordu; öyle ki işgalci İtalyan kuvvetleri bir kez bile Söke takımını yenememekten şikâyet ediyordu.
21/22 Futbolun millî kimliğin inşasındaki rolü Cumhuriyet döneminde de devam etti. 14 Mart 1923’te oluşturulmak istenen modern kültürün simgelerinden biri olarak Gençlerbirliği kuruldu. 1932’de Türk Tarih Tezi’nin parçası olarak Kaşgarlı Mahmud'un Divan-ı Lügat-it Türk ve
22/22 Seyyid Ali Ekber’in Hıtay-ı Nâme'sinde Orta Asya’daki Türk topluluklarının kuzu derisinden topla futbol benzeri bir oyun oynadıkları, bu oyuna ‘tepük’ dediklerinden kalkarak “dünya yüzünde futbolu Türklerin icat ettiği” iddia edilerek futbolun Türkleştirilmesine başlandı.😉
https://twitter.com/HurAyse/status/1741135608699924775?t=SFo5Bl3XGnnN_SrIitHiwg&s=19
0 notes
yikikbireren · 3 years
Text
Biz değil, sigarayı bize sevdirenler utansın...
45 notes · View notes
sybllll · 4 years
Text
Tumblr media
BİR VAR’mış BİR YOK’muşşş
az az yaşıyorsun içimde
kahvaltım gibisin
az simit
az peynir
çokça demli çay
Ve bir var’mışlar
unutuyorum yavaş yavaş
seni azalttım tütünü çoğalttım
bugün güne
yokluğun diyeti ile başladım
azımı yok edeceğim
suyu çoğalttım
sular seller gibi akıp gideceksin
bir var’mışlar
var gibiler
dost gibiler
can gibiler
bir yok’muşlar
yok gibi
hiç gibi
can’sız gibi
bazen hayatı sevdirenler olur
suya bal çalar şerbet olur
bazen hayattan nefret ettirenler olur
bala su değdirseler zehir olur
çıkarttım kahvaltıyı
hayatımdan
petegimde bal olsan
dönmem yeminimden
dönmem
bir varmışlar
bir yok’muşlar
aslında HİÇ olmamışlarrr
Sibel Karagöz
4 notes · View notes
kafkasizkalanmilena · 2 years
Note
Belki de biz beklemeleri seviyoruzdur. :) iyiyim sen nasılsın? Yaz aylarına giriş yapıyoruz ve benim için bunun tek güzel anlamı ardından güz geliyor oluşu...
Ne tuhaf değil mi? Tüm söylediklerinde samimi olduğunu düşünüyorum. Düşünceden de ziyade derin bir tanışıklık hissi. Daha da tuhaf olanı bunu yalnızca kelimelerinle hissettiriyor oluşun. Ve biliyor musun, geçen bu süreçte seni hem merak ettim hem de seninle konuşmayı özledim. Umarım sen de bahar dalları gibi yeşillenip çiçeğe durmuşsundur.
Beklemeleri hiç sevmezdim. Özellikle uzun kış gecelerinde. Şimdiyse beklemeyi sevdirenler var. Beklemenin damakta bıraktığı mayhoş tadı seviyorum artık. Ve ne güzel ki sen de… Hayatımdaki belirsizlikler azaldıkça daha iyi oluyorum ben de . :) Demek sen de S. gibi sonbaharı seviyorsun. Beklemelerin ve özlemlerin mevsimini. Buna nedense sevindim.
0 notes
hasanakbal19 · 3 years
Text
BİR VAR’mış BİR YOK ‘muşşş
BİR VAR’mış BİR YOK ‘muşşş
az az yaşıyorsun içimdekahvaltım gibisinaz simitaz peynirçokça demli çayVe bir var’mışlarunutuyorum yavaş yavaşseni azalttım tütünü çoğalttımbugün güneyokluğun diyeti ile başladımazımı yok edeceğimsuyu çoğalttımsular seller gibi akıp gideceksinbir var’mışlarvar gibilerdost gibilercan gibilerbir yok’muşlaryok gibihiç gibican’sız gibibazen hayatı sevdirenler olursuya bal çalar şerbet olurbazen…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
kunyekultursanat · 3 years
Text
BİR VAR’mış BİR YOK ‘muşşş
BİR VAR’mış BİR YOK ‘muşşş
az az yaşıyorsun içimdekahvaltım gibisinaz simitaz peynirçokça demli çayVe bir var’mışlarunutuyorum yavaş yavaşseni azalttım tütünü çoğalttımbugün güneyokluğun diyeti ile başladımazımı yok edeceğimsuyu çoğalttımsular seller gibi akıp gideceksinbir var’mışlarvar gibilerdost gibilercan gibilerbir yok’muşlaryok gibihiç gibican’sız gibibazen hayatı sevdirenler olursuya bal çalar şerbet olurbazen…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
fecrimazi · 6 years
Text
"Amerika’da bir etkinlikte konuşan Erdoğan Müslümanların Kur'an-ı Kerim'in emirlerine uymadıklarını ifade etti.
Müslümanların Kur'an-ı Kerim'in emirlerine uymakta zafiyet içerisinde oldukları bir gerçektir.
Ey yöneticiler! Ancak hatırlatırız “Balık baştan kokar.” Allah’ın hükümleriyle hükmetmeyip Müslümanlara demokrasiyi dikte eden sizlersiniz. Laikliğin güvencesi olduğunuzu her yerde ve her fırsatta haykırarak Kur’an’ın emirlerini hiçe sayan sizlersiniz. Asla barışık değilken Müslümanlara beşerî sistemleri sevdirenler sizlersiniz. Allah’ın hudutlarını aşan ve cahiliye hükümlerine göre yöneten de sizlersiniz. Kısacası Allah’ın emrine uymayan sizlersiniz! Dönün ve geriye bakın; yaptıklarınız söylediklerimize şahittir."
1 note · View note
nasihatler · 6 years
Photo
Tumblr media
Mürşid-i Kâmil Ne Yapar?
“Muhammed’in nefsini elinde bulunduran Allah’a yemin olsun ki, hiç şüphesiz Allah Tealâ’nın en sevdiği kulları, Allah’ı kullarına, kulları da Allah’a sevdirenler, yeryüzünde hayır ve nasihat için dolaşanlardır.”
Devamını oku: http://www.nasihatler.com/tasavvuf-sohbetleri/mursid-i-kamil-ne-yapar.html
3 notes · View notes
enderinlere · 1 year
Text
gif/görsel
iyi geceler bacaklarını açıp kasıklarını sevdirenler. iyi geceler bununla yetinmeyip 'biraz da dilinin kaslarıyla' sev diyenciler. size de iyi geceler 'hadi artık sıcaklıklarımızı kaydırarak tanıştıralım' diyen içi şehvet dolu aşıklar.
ben de seviyorum sıcaklığı kayganlıkla birleştirmeyi. ben de aşğım koltuk üstü sevişmelere. hatta çoğu zaman en verimli orgazmları koltuk üzerinde yaşadım. çünkü orası, planlanmayan sevişmelerin yeri.
1 note · View note
dead-lover · 7 years
Text
İntihara meyilli insanları yaşayamaya sevdirenler hala var mı ?
156 notes · View notes
jeonaxkyun · 4 years
Text
'yanındayım.', 'seni seviyorum.' diyen neredeyse herkesin sevgisi ve desteği sahte. inanmıyorum hiçbirine lakin benim hislerimi bile köreltecek kadar kendisini çok sevdirenler var, onlardan gelen en ufak darbe bile beni çok etkiliyor ve ben inanamıyorum. nasıl anlayamam? 30-35 yaşlarındaki büyüklerim 'senin yaşın kadar tecrübem var benim.' diyor. ama benim de sizden küçük olmama rağmen kendi yaşım kadar tecrübem var. bir şey bilmeden küçümsediklerinde boğazlarına yapışasım geliyor. 5 yaşındaki çocuktan farkları yok, geliyorlar kendilerini kandırdıkları gerçeklerle benden üstün olduklarını iddia ediyorlar. ne olursa olsun, karşıdakinin acısını küçümsemeye hakkın yok.
Tumblr media
0 notes
yunusbabacsnduj · 4 years
Text
Bize bi şarkıyı sevdirenler... O şarkıyı ağlatıyor, Çokta şey yapmayın yani...
0 notes
sybllll · 4 years
Photo
Tumblr media
BİR VAR’mış BİR YOK’muşşş az az yaşıyorsun içimde kahvaltım gibisin az simit az peynir çokça demli çay Ve bir var’mışlar unutuyorum yavaş yavaş seni azalttım tütünü çoğalttım bugün güne yokluğun diyeti ile başladım azımı yok edeceğim suyu çoğalttım sular seller gibi akıp gideceksin bir var’mışlar var gibiler dost gibiler can gibiler bir yok’muşlar yok gibi hiç gibi can’sız gibi bazen hayatı sevdirenler olur suya bal çalar şerbet olur bazen hayattan nefret ettirenler olur bala su değdirseler zehir olur çıkarttım kahvaltıyı hayatımdan petegimde bal olsan dönmem yeminimden dönmem bir varmışlar bir yok’muşlar aslında HİÇ olmamışlarrr Sibel Karagöz #şiirsokakta #şiir #şiirce #siirsokakta #siirdünyası #sibelkaragöznisanyazıları #edebiyat https://www.instagram.com/p/B_foaLqDYXU/?igshid=1ju9rqyhjojw5
2 notes · View notes