Tumgik
#sembol yapı
dokmimarlik · 7 months
Text
Beyaz Ev (White House) -Amerikan Rüyası
Tumblr media
"Mimari, benim için bir ifade şeklidir. Evinizi nasıl dekore ediyorsanız, kişiliğinizi de o şekilde yaratırsınız." - Frank Lloyd Wright Dünyanın en tanınmış yapılarından biri olan Beyaz Ev, Amerikan tarihinde derin izler bırakan ve uluslararası alanda sembolik bir anlam taşıyan bir yapıdır. Amerikan başkanlarının evi ve ABD'nin resmi liderlik merkezi olarak hizmet veren bu muazzam bina, mimarisiyle değil, aynı zamanda içinde barındırdığı tarihi ve politik önemle de dikkat çekmektedir. Beyaz Ev, 18. yüzyılın sonlarında, Amerikan Devrimi'nin ardından inşa edilmeye başlandı ve o zamandan bu yana önemli tarihî olaylara tanıklık etti. İlk başkan George Washington'ın talimatıyla tasarlanan bu yapı, zaman içinde çeşitli dönemlerde genişletildi, restore edildi ve modernize edildi. Ancak her değişikliğe rağmen, Beyaz Ev, Amerikan demokrasisinin ve yönetiminin dayanılmaz sembolü olarak yerini korudu. Beyaz Ev'ın etkileyici mimarisi, Neo Klasik tarzının zarif bir örneği olarak dikkat çeker. Beyaz renkteki dış cephesi, sade ve zarif çizgileriyle dönemin estetik anlayışını yansıtırken, iç mekânları ise zengin tarihî detaylarla doludur. Her odası, Amerikan tarihinde bir döneme ait izler taşır ve bu odaların her biri, geçmişin ve bugünün hikâyelerini anlatır. Beyaz Ev'ın sadece bir bina olmaktan öte, bir sembol olması, onu dünya genelinde ilgi çekici kılan önemli bir faktördür. Amerikan başkanlarının yaşadığı ve çalıştığı bu yer, dünya siyasetinin kalbinde yer alır ve uluslararası ilişkilerin şekillenmesinde önemli bir rol oynar. Beyaz Ev'ın önünde gerçekleşen olaylar, sadece Amerikan halkını değil, tüm dünyayı etkileyebilir ve tarihî anlaşmaların imzalandığı yer olmasıyla da öne çıkar. Gelin Amerikan tarihine tanıklık eden bu muhteşem yapıyı hep beraber inceleyelim..
Tumblr media
Beyaz Ev (White House) / Dök Mimarlık Amerika'nın simgesi olan Beyaz Ev, hem tarihi hem de mimari açıdan büyük bir öneme sahiptir. Amerika'nın başkanlarını konuk ettiği ve birçok önemli kararın alındığı bir mekandır. Beyaz Ev'in mimari tasarımı, şüphesiz ki dikkat çekici ve etkileyicidir. Bu makalede, Beyaz Ev'in mimari detaylarını ve tasarımını ayrıntılı olarak inceliyoruz. Türkiye'nin ilgisini çekecek olan bu incelemeyi keyifle okuyacaksınız. Önemli Noktalar: - Amerika Beyaz Ev'in mimari analizi - Beyaz Ev'in tasarımı ve dış görünümü - Beyaz Ev'in iç mekan tasarımı ve odaları - Beyaz Ev'in ana mimarları ve etkileri - Beyaz Ev'in tarihi, siyasi ve kültürel önemi
Beyaz Ev Tarihi
Beyaz Ev, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkanlık konutu ve ofisi olarak hizmet veren tarihi bir yapıdır. Beyaz Ev'in inşa tarihi ve tarihçesi, Amerikan tarihinde önemli bir yer tutmaktadır. Beyaz Ev'in inşası, 1792 yılında başlamış ve tamamlanması yaklaşık 8 yıl sürmüştür. Başlangıçta, Amerika'nın ilk başkanı George Washington döneminde Beyaz Ev olarak tanımlanmamıştır. Yapının inşa süreci boyunca birçok değişiklik yapılmış ve ek binalar eklenmiştir.
Tumblr media
Beyaz Ev (White House) Tarihi / Dök Mimarlık Beyaz Ev, tarih boyunca birçok önemli olaya ev sahipliği yapmıştır. Savaşlar, siyasi zirveler, devlet başkanlarının karşılandığı resmi törenler gibi birçok anı yaşanmıştır. Beyaz Ev'in tarihçesi, Amerikan tarihindeki siyasi ve sosyal gelişmelere ışık tutmaktadır. "Beyaz Ev, Amerikan tarihine tanıklık eden bir simgedir. İnşa edildiği günden bu yana birçok başkanın yönetimine ev sahipliği yapmıştır." Bugün, Beyaz Ev hala Amerika Birleşik Devletleri başkanlarına ev sahipliği yapmaktadır. Tarihi ve mimari önemiyle büyük bir turist çekim merkezi olan Beyaz Ev, Amerikan tarihini yakından görmek isteyenler için vazgeçilmez bir durak haline gelmiştir. Beyaz Ev Tarihi Hakkında İlginç Bilgiler - Beyaz Ev, 1800 yılında ilk olarak John Adams döneminde Amerika Birleşik Devletleri başkanına hizmet vermek üzere kullanılmaya başlanmıştır. - Beyaz Ev'in inşasında kullanılan beyaz renkli yüzey kaplama malzemesi nedeniyle "Beyaz Ev" olarak adlandırılmıştır. - Beyaz Ev, 1814 yılında Britanya tarafından işgal edilmiş ve ağır hasar görmüştür. Ancak, daha sonra restore edilerek eski görünümüne kavuşturulmuştur. - Beyaz Ev'in iç tasarımı zamanla değişmiş ve her başkan döneminde yenilenmiştir. Günümüzde Beyaz Ev, dönemine ait mobilyalar ve sanat eserleriyle dikkat çekmektedir. Yapım YılıYapı İşçileri1792James Hoban1902Charles Follen McKim1942Lorenzo Simmons
Beyaz Ev'in Tasarımı
Beyaz Ev, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkanlık konutu ve simgesi olarak önemli bir rol oynamaktadır. Hem dış hem de iç tasarımıyla dikkat çeken bu ikonik yapı, yüzyıllardır insanları etkilemektedir. Beyaz Ev'in dış tasarımı, neoklasik tarzda inşa edilmiştir ve sade ama etkileyici bir görünüme sahiptir. Beyaz renklendirmesi ve simetrik yapılarıyla öne çıkan Beyaz Ev, ülkenin siyasi gücünü yansıtan bir sembol haline gelmiştir. Beyaz Ev'in iç tasarımı da büyük bir özenle planlanmıştır. Zengin detayları, değerli mobilyaları ve sanatsal dokunuşlarıyla, iç mekanlarında da göz alıcı bir estetik sunmaktadır.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Beyaz Ev'in iç tasarımı, konuklarına büyük bir zarafet ve rahatlık sunar. Her oda, özel bir amaç için tasarlanmıştır ve tarihi ve kültürel önem taşıyan unsurlarla dekore edilmiştir. Beyaz Ev'in iç mekanları, Amerika'nın zengin kültürel geçmişinin bir yansımasıdır. Beyaz Ev'in dış ve iç tasarımı arasında uyum ve denge yaratılmıştır. Binanın dışında simetrik yapılar, sütunlar ve büyük pencereler dikkat çekerken, iç mekanlarda ise zevkli mobilyalar, değerli sanat eserleri ve özel tasarlanmış dekorasyonlar yer almaktadır. Beyaz Ev'in tasarımı, hem Amerikan mimarisinde hem de dünya mimarisinde büyük bir etkiye sahiptir. Yıllar boyunca birçok başkanın ve ziyaretçinin ev sahipliği yapan bu ikonik yapının, dış ve iç tasarımı hala büyük bir beğeniyle incelenmektedir.
Beyaz Ev'in Mimarları
Beyaz Ev, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkenti Washington, D.C.'de yer alan ve ülkenin en önemli sembollerinden biri olan bir yapıdır. Beyaz Ev'in mimarları özenle seçilmiş deneyimli ve başarılı isimlerdir. Ana mimarlar James Hoban, Benjamin Henry Latrobe, Thomas U. Walter, ve Truman, Van Sant, Bolivar ve Truman tarafından temsil edilen Amerikalı mimarlardır. Beyaz Ev, ilk olarak mimar James Hoban tarafından, 1792 ve 1800 yılları arasında inşa edilmiştir. Hoban, İrlanda doğumlu bir mimardır ve Beyaz Ev tasarımı için yarışma kazananı olarak seçilmiştir. Hoban'ın başlangıç tasarımı, çiftçilik kökenlerini yansıtan sade bir Georgian stilidir. Ancak, zaman içinde Beyaz Ev'in tasarımı, Benjamin Henry Latrobe gibi başka mimarların eklemeleriyle ve Thomas U. Walter tarafından yapılan genişletmelerle evrim geçirmiştir.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
"Beyaz Ev, Amerikan siyasi ve mimari mirasının bir sembolüdür. Göz alıcı tasarımı ve dikkat çekici ayrıntılarıyla, bu mimari şaheser; tarih, kültür ve politika alanlarında köprü kurarken, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor." Beyaz Ev'in mimarları arasında öne çıkan isimler şunlardır: - James Hoban: İrlanda doğumlu mimar, Beyaz Ev'i inşa eden ve başlangıç tasarımını gerçekleştiren isimdir. - Benjamin Henry Latrobe: Beyaz Ev'in neo-klasik tarzda yeniden tasarlanmasında önemli bir rol oynamıştır. Latrobe, Beyaz Ev'in iç mekanlarının düzenlenmesi ve çeşitli eklemelerin yapılması konusunda uzmandı. - Thomas U. Walter: Walter, 1849-1850 yılları arasında gerçekleştirilen genişletme çalışmalarını yöneten ve Beyaz Ev'e Yunan Revival tarzını getiren mimardır. - Truman, Van Sant, Bolivar ve Truman: Bu Amerikalı mimarlar, 20. yüzyılda Beyaz Ev'in restorasyon çalışmalarında önemli roller üstlenmişlerdir. Mimari Özet Beyaz Ev, Amerikan tarihinde ve kültüründe yer etmiş bir simgedir. Başlangıçta James Hoban tarafından tasarlanan yapı, zaman içinde diğer mimarların eklemeleriyle geliştirilmiş ve genişletilmiştir. Benjamin Henry Latrobe ve Thomas U. Walter gibi önemli isimler, Beyaz Ev'i neo-klasik ve Yunan Revival tarzlarında yeniden şekillendirmiştir. Bugün, Beyaz Ev'in mimari detayları ve göz alıcı tasarımı, ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunmaktadır. MimarYıllarÖnemli KatkılarıJames Hoban1792-1800İnşaat ve başlangıç tasarımBenjamin Henry Latrobe1814-1817Neo-klasik tarzdaki yeniden tasarımThomas U. Walter1849-1850Yunan Revival tarzı genişletmelerTruman, Van Sant, Bolivar ve Truman20. yüzyılRestorasyon çalışmaları
Beyaz Ev'in Önemli Odaları
Beyaz Ev, ABD başkanları tarafından kullanılan çeşitli önemli odalara sahiptir. Bu odaların tasarımı ve işlevleri, Beyaz Ev'in tarihi ve politik önemini yansıtmaktadır. Bu bölümde, Oval Ofis ve Kırmızı Oda gibi Beyaz Ev'in önemli odaları ayrıntılı olarak incelenecektir. Oval Ofis Oval Ofis, Beyaz Ev'in başkanlık ofisidir ve Amerika'nın simgesel bir parçasıdır. İsmi, ofisin şeklinin oval olmasından gelmektedir. Odanın tasarımı ve dekorasyonu başkanlar tarafından tercihlerine göre değişiklik gösterebilmektedir. Oval Ofis, başkanların çalışma ve toplantılarını gerçekleştirdiği önemli bir mekandır.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Kırmızı Oda Kırmızı Oda, Beyaz Ev'deki en önemli misafir odalarındandır. Adını, odadaki kırmızı renkli döşemelerden almaktadır. Kırmızı Oda, başkanın resmi misafirlerini ağırladığı bir alandır. Burada, devlet başkanları, hükümet yetkilileri ve diğer önemli kişilerle görüşmeler ve toplantılar düzenlenir. Kırmızı Oda'nın dekorasyonu, zengin tarihi ve siyasi önemiyle uyumlu bir şekilde tasarlanmıştır.
Beyaz Ev Bahçesi ve Peyzajı
Beyaz Ev, Amerika'nın başkenti Washington D.C.'de yer alan tarihi bir yapıdır. Beyaz Ev'in dış tasarımı ve mimarisi kadar bahçesi ve peyzajı da büyük bir öneme sahiptir. 18 dönümlük bir alanı kaplayan Beyaz Ev bahçesi, "The President's Park" olarak da bilinir ve Amerika'nın en ikonik bahçelerinden biridir. Beyaz Ev bahçesinin düzenlemesi ve peyzaj tasarımı, her ayrıntısıyla özenle planlanmıştır. Bahçe, çim alanlar, çiçek tarhları ve ağaçlık alanlar gibi farklı bölgelere ayrılmıştır. Çeşitli çiçeklerin ve bitkilerin bulunduğu bahçe, renkli ve görsel açıdan etkileyici bir atmosfer sunar. Beyaz Ev bahçesinde aynı zamanda birçok heykel ve sanat eseri de bulunur. Beyaz Ev bahçesi, doğa ile mimari arasındaki uyumu mükemmel bir şekilde yansıtır. Doğanın güzellikleri, bahçe düzenlemesiyle birleşerek ziyaretçilere huzurlu bir ortam sunar.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Beyaz Ev bahçesinde bulunan çeşitli bölümler arasında First Lady'nin bahçe olarak adlandırdığı "The Jacqueline Kennedy Garden" önemli bir yer tutar. Bu bölümde Amerikan tarihine dair sembolik bitkiler yetiştirilir ve göze çarpan çiçeklerle süslenir. Ayrıca "Rose Garden" adı verilen bir başka bölümde güllerin sergilenmesiyle meşhurdur. Beyaz Ev bahçesindeki tasarım, özenle korunur ve her mevsimde ziyaretçilerine görsel bir şölen sunar. Bahçe, içindeki bitki örtüsü, heykelleri ve düzenlemesiyle Beyaz Ev'in tarihi ve kültürel önemini yansıtmaktadır.
Beyaz Ev'in Restorasyonları
Beyaz Ev, Amerika Birleşik Devletleri'nin tarihi ve sembolik öneme sahip bir yapıdır. Yıllar içinde Beyaz Ev'in restore edilmesi ve yenilenmesi sürekli olarak gerçekleşmiştir. Eski yapının korunması ve tarihi detayların restore edilmesi, Beyaz Ev restorasyonlarının temel amacı olmuştur. Beyaz Ev'in tarihi restorasyonları, yapıyı tüm ihtişamıyla koruma amaçlıdır ve gerçekleştirilen her adım büyük bir özenle yapılmaktadır. Restorasyon süreci, tarihi dokunun bozulmadan yenilenmesine odaklanır ve orijinal detayların korunmasına özen gösterir. Restorasyon çalışmaları sırasında, eğitimli uzmanlar ve tarihçiler, Beyaz Ev'in tarihi dokusunu koruma konusunda titizlikle çalışmaktadır. Yapının dış cephesi, tarihi doku ve detaylar, orijinal renklendirme ve ahşap işçiliği gibi unsurlar öncelikli restore edilen alanlardır. Beyaz Ev'in iç tasarımı da restorasyon çalışmaları kapsamında ele alınır. Önemli odaların restore edilmesi ve tarihi detayların rekonstrüksiyonu, yapının orijinal görünümünü yansıtması açısından önemlidir. Beyaz Ev'in tarihi restorasyonları, ziyaretçilere yapının geçmişini ve kültürel önemini göstermek adına da önemli bir rol oynamaktadır. Beyaz Ev'in Restorasyonları Hakkında Bilgiler Restorasyon TarihiYapılan Çalışmalar1902-1903Dış cephe yenilemesi, orijinal boyaların kullanımı, ahşap işçiliklerin restore edilmesi1948-1952Genel restorasyon, iç tasarımın yeniden düzenlenmesi, zeminlerin ve tavanların restore edilmesi1989-1995Tam kapsamlı bir restorasyon, tarihi dokunun korunması, orijinal detayların yeniden oluşturulması Beyaz Ev'in restorasyonları, yapıya tarihi değerini koruma ve gelecek nesillere aktarma amacı güder. Restorasyon çalışmaları sayesinde Amerikan tarihinin önemli bir sembolü olan Beyaz Ev, her daim büyüleyici ve etkileyici bir yapı olarak varlığını sürdürecektir.
Beyaz Ev'in Gizli Koridorları ve Tünelleri
Beyaz Ev, Amerika Birleşik Devletleri'nin en ikonik yapısı ve başkanlık ikameti olarak bilinir. Ancak Beyaz Ev, sadece açıkça görülen bölümlerinden ibaret değildir. Yapının altında ve etrafında gizli koridorlar ve tüneller bulunmaktadır. Bu koridorlar ve tüneller, beyaz evin güvenliği ve işlevselliği için önemli bir role sahiptir. Beyaz Ev'in koridorları, farklı bölümleri birbirine bağlamak için kullanılır. Bu koridorlar, personelin kolayca dolaşmasını sağlar ve hızlı iletişim sağlar. Aynı zamanda acil durumlar için kaçış yolları olarak da kullanılabilirler. Beyaz Ev'in çeşitli odalarını ve hizmet birimlerini birbirine bağlayarak, verimli çalışma ortamı sağlarlar ve herhangi bir güvenlik tehdidinde hızlı müdahale imkanı sunarlar. Tüneller, Beyaz Ev'in güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak ve gizli hareketleri kolaylaştırmak için inşa edilmiştir. Bu tüneller, Beyaz Ev'i çevreleyen alanlarla bağlantı sağlar ve önemli güvenlik önlemlerinin alınmasına yardımcı olur. Acil durumlar veya üst düzey yetkililerin hareketi gibi özel durumlar için kullanılabilirler. Beyaz Ev'in tünelleri, koridorlardan daha az bilinmekle birlikte, yapıya önemli bir güvenlik katmanı ekler. Beyaz Ev'in Gizli Koridorları ve Tünellerinin Özellikleri - Gizli Koridorlar: Beyaz Ev'in tüm katlarını birbirine bağlar ve personelin hızlı ve güvenli bir şekilde hareket etmesini sağlar. - Gizli Tüneller: Beyaz Ev'in çevresinde yer alır ve yapının güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılır. - Acil Durumlar: Koridorlar ve tüneller, acil durumlarda hızlı tahliye ve müdahale imkanı sağlar. - Gizlilik: Beyaz Ev'in gizli koridorları ve tünelleri, önemli toplantı ve etkinlikler için gizlilik sağlar ve güvenlik amacıyla ayrıntılı denetimlerden geçer. Beyaz Ev'in gizli koridorları ve tünelleri, hem işlevselliği hem de güvenliği artıran önemli bir bileşendir. Bu gizli geçişler, Beyaz Ev'in tarihi ve kültürel önemini vurgularken, aynı zamanda Amerika'nın başkanlık ikametinde gerçekleşen çeşitli olayları da anlatmaktadır.
Beyaz Ev Sanatı ve Dekorasyonu
Beyaz Ev, sadece Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın resmi ikametgahı olmakla kalmaz, aynı zamanda önemli bir sanat galerisi ve dekorasyon örneğidir. Beyaz Ev'in içerisinde sergilenen sanat eserleri ve tasarımlar, ünlü sanatçılar ve tasarımcılar tarafından özenle seçilmiştir. Read the full article
0 notes
akrepblog · 1 month
Text
Uranüs Oğlak Burcunda
Tumblr media
Uranüs Oğlak Burcunda
Uranüs oğlak burcunda hangi konuları ve alanları etkiler? Uranüs oğlakta hangi evlerde nasıl etkiler? Transit ve Retro Uranüs oğlak burcunda nasıl etkiler? Oğlak burcunda Uranüs Olumlu ve olumsuz etkileri nelerdir?
Uranüs Oğlak Burcunda Anlamı, Açı Etkileri ve Evlere Göre Yorumlar
Astrolojinin 10. burcu olan Oğlak burcu,
sorumluluk sahibi,
disiplinli,
kararlı ve
çalışkan
yapısıyla bilinir. Zodyak'ın en azimli burçlarından biri olarak, Oğlaklar genellikle hedeflerine ulaşmak için büyük çaba sarf ederler. Tıpkı bir dağ keçisi gibi, tırmanmaları ne kadar zorlu olursa olsun zirveye ulaşmaktan vazgeçmezler. Oğlak burcundaki bireyler genellikle iş hayatında ve kişisel gelişimlerinde farklı bir kararlılık ve adanmışlık sergilerler.
Oğlak burcunun yönetici gezegeni Satürn'dür. Satürn, kısıtlamalar, yapı ve disiplini sembolize ederken, aynı zamanda yaşam derslerini ve zamanla gelen olgunluğu ifade eder. Bu gezegenin etkisi, Oğlaklara entelektüel ve pratik bir yaklaşım kazandırır. Onlar, olayları mantıklı ve metodik bir şekilde ele alırken, genellikle duygusal tepkilerden uzak bir tutum sergilerler. Uranüs'ün Oğlak burcundaki etkisini anlamak için de Satürn'ün bu temel niteliklerini göz önünde bulundurmak gerekecektir.
Oğlak Burcunun Genel Özellikleri
Sorumlu, azimli ve sistematiktir.
Üretken, çalışkan ve planlıdır.
Muhakeme ve analiz yeteneği güçlüdür.
Detaycıdır, sistem kurar ve düzen ister.
Sorumluluk sahibi, güvenilir ve sadıktır.
Geleneklere bağlı, inançlı ve disiplinlidir.
Başarı odaklı ve hedefleri vardır.
Ayakları yere sağlam basar, gerçekçidir.
Bilgi birikimi için çalışkan, öğrenmeye açıktır.
Deri, eklemler, dişler, dizler, bağ dokuları ve saçlarda hassasiyet.
Ciddi, düşünceli ve sorumlu davranışlar sergiler.
İşini iyi yapma duygusu gelişmiş, detaylara önem verir.
Astrolojide Oğlak burcu, disiplinli, kararlı ve hırslı doğasıyla tanınır. Bu burca mensup kişiler genellikle hayatlarının her alanında büyük bir sorumluluk duygusuyla hareket ederler. Liderlik becerileriyle öne çıkan Oğlaklar, çevresindekilere ilham veren bir yönetici profili çizer. Kariyerlerinde başarıya ulaşmaları, hedeflerine olan bağlılıkları, titiz çalışma disiplinleri ve organize yapılarından kaynaklanır.
0 notes
tripuck · 2 months
Link
0 notes
pazaryerigundem · 3 months
Text
Haydarpaşa'da tarih gün yüzüne çıkıyor
https://pazaryerigundem.com/haber/180881/haydarpasada-tarih-gun-yuzune-cikiyor/
Haydarpaşa'da tarih gün yüzüne çıkıyor
Tumblr media
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Haydarpaşa Garı’nda devam restorasyon çalışmalarını yerinde inceleyerek, Arkeolojik ve Endüstriyel Miras Parkı Projesi’nde gelinen son nokta hakkında açıklamalarda bulundu.
İSTANBUL (İGFA) – Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Haydarpaşa Garı’ndaki restorasyon çalışmalarını ve tasarım konseptiyle Türkiye ve dünyada bir ilk olacak “Arkeolojik ve Endüstriyel Miras Parkı Projesi”ndeki son çalışmaları yerinde inceledi.
Haydarpaşa Gar Binasının, Sultan 2. Abdülhamid’in emriyle 116 yıl önce açıldığını anımsatan Bakan Uraloğlu, “30 Mayıs 1906’da yapımına başlanarak yaklaşık iki yıl gibi bir sürede inşa edilip 19 Mayıs 1908 ‘de tamamlandı. O günden itibaren de İstanbul’un en muhteşem sembol yapılarından birine dönüştü. Ama maalesef 28 Kasım 2010’da çıkan yangından dolayı Haydarpaşa Garı’mızın çatısı çökmüş, dördüncü katı tamamen kullanılmaz hale gelerek yapı büyük zarar görmüştü. Bu üzücü olayın sonrasında ise hızla Devlet Demiryolu Genel Müdürlüğümüz eliyle tarihi dokuya da zarar vermemek adına titizlikle yürüttüğümüz restorasyon çalışmalarına başladık.” diye konuştu.
Restorasyon çalışmalarını iki etap halinde sürdürdüklerini kaydeden Bakan Uraloğlu, Birinci etapta hasarın en çok olduğu tarihi garın çatı restorasyonuna başladıklarını ve 3 yıl içinde aslına uygun şekilde tamamladıklarını söyledi.
Tumblr media
Bakan Uraloğlu, “İki kuleden oluşan çatı binası için 11 adet çelik çatı makasını orijinaline uygun olarak yeniden imal ederek eski haline kavuşturduklarını belirterek, ” Zarar gören eski çelik makaslarla, tuğla duvarlar ve çatı ahşap malzemeleri de onararak koruma altına aldık. Çatı ahşaplarını yeniledik, ahşap üzerine arduvaz taşları ile özgün formuna uygun çatı kaplamaları yaptık. Kulelerin onarımlarını da gerçekleştirdik. Şimdi müthiş ve benzersiz mimari formuna uygun restorasyon çalışmaları tamamlanan çatı katı, mekanik ve elektrik tesisatı ardından yükseltilmiş döşemenin de yapılmasıyla yeni görünümüne kavuşacak.” dedi.
Zeminde yapılan tespit çalışmaları sonucu zemin iyileştirme çalışmalarını tamamladıklarını ve olası bir büyük depreme yönelik yapısal güçlendirme imalatlarını gerçekleştirdiklerinin altını çizen Bakan Uraloğlu, Tarihi Haydarpaşa Garı’nın simgesi olan ve yangında motoru ve diğer mekanizmaları zarar gören saatin bakımının yapılarak yerine takıldığını söyledi.
Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğünün Haydarpaşa Garı alanındaki demiryolu altyapısının atıl kalmaması için burada bir bakım alanı oluşturmayı talep ettiğini ifade eden Bakan Uraloğlu, burada başlatılan yapım çalışmalarında da tarihi Kalkedon şehrine ait olduğu düşünülen yapıların çıktığını kaydetti.
Bakan Uraloğlu, ““İstanbul Arkeoloji Müzesi tarafından peron araları ve çevresinde yapılan kazılarda Osmanlı, Roma, erken ve geç Bizans dönemi yapı temellerine rastlandı. Elbette insanlığın ortak mirası bu tarihi kültür değerlerine karşı kayıtsız kalamazdık.  Kazılarda ortaya çıkarılan buluntuların yaygınlığı, tarihi ve kültürel önemi ve alanın önemli demiryolu miras kimliğini göz önüne alarak, arkeolojik buluntulara zarar vermeden ve alanın tarihi kimliğinin korunmasını sağlayacak şekilde hat ve peron yerleşimini revize ettik.  Alanın tarihi ve kültürel miras kimliğinin korunması, ortaya çıkarılan arkeolojik kalıntılar ile mevcut tarihi binaların restorasyonu ve bunların sergilenmesini içeren “Arkeolojik ve Endüstriyel Miras Parkı Projesi”ni hayata geçirdik”” dedi.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
duslerimiyasiyorum · 5 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
AYASOFYA | HAGIA SOPHIA
Herkese Selam!
Aya Sofya.. Kelime anlamı, Kutsal Bilgelik.
Karşımızda görmüş olduğumuz Ayasofya Binası 3. Ayasofya Yapısıdır. İlk iki Ayasofya Binası, farklı dönemlerde gerçekleşen halk isyanlarıyla yıkılmıştır.
Kuzu kabartmalı yapı kalıntısı(2); 2. Ayasofya Binasından günümüze kadar gelmeyi başarmıştır ve bu isyanların kanıtıdır.
3.Ayasofya Binası'nın ibadete açılışı, gösterişli bir törenle olmuştur. Dönemin İmparatoru Justinianus, "Ey Süleyman! Seni geçtim!" diyerek, Kudüs'teki Hz. Süleyman Mabedi'ne göndermede bulunur. İmparator Kapısının üzerindeki Süleyman Tapınağı'nı simgeleyen sembol(3) bunun kanıtı olabilir.
Omphalion(4) Bölümünde, Taç Giyme Töreni sonrası İmparatorluk ilan edilirdi.
4 kutsal melekle çevrili kubbede(5): "Allah göklerin ve yerin nurudur." 24:35 Kur'an-ı Kerim, yazılıdır.
Ağlayan Sütun(6); efsaneye göre deliğe parmağınızı sokup, elimizi 360° etrafında döndürebilirsek, dileğimiz gerçekleşecektir.
Osmanlı Dönemi'nde, Pergamon Antik Kenti'nde keşfedilen ve Ayasofya'ya getirilen Mermer Küp(7); özel günlerde şerbet dağıtımında kullanılmıştır.
İmparator Kapısı Mozaiği'nin(8) altında Tapınak Şövalyelerine ait olduğu düşünülen 2 sütunlu sembol vardır. Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet, Tapınaçıların sembolüne karşılık, derin bir mesaj içeren Fatih Sultan Mehmed Tablosunu, Ressam Fausto Zonaro'ya çizdirmiştir. Tablo günümüzde Şeker Ahmet Paşa Resim Müzesi'nde sergilenmektedir.
Sunu Mozaiği'nde(9); ortada Hz. Meryem ve kucağında çocuk Hz. İsa vardır. Her iki tarafında da İmparator yer almaktadır. Şehrin kurucusu İmparator Konstantin, İstanbul maketini, İmparator Justinianus Ayasofya maketini; Hz. Meryem ve Hz. İsa'ya takdim etmek üzere elinde tutmaktadır.
Çıkışta, İstanbul'un Fethini müjdeleyen Hz. Muhammed'e(s.a.v.) ait hadis (10) bizi karşılar.
Ayasofya'nın üst katını, #müzekart ile gezmiş biri olarak; 850 ₺ verip ziyaret etmeyi T.C. vatandaşı olarak doğru bulmuyorum. Umuyorum ki en kısa sürede bu konuda bir düzenleme yapılacaktır.
1 note · View note
gundemarsivi · 6 months
Text
Tumblr media
Matematiğin Alfabesi
✍🏻 Kemalist İlkay, 6 Şubat 2019
https://www.gundemarsivi.com/matematigin-alfabesi1
Düşüncenin tümden gelimli bir işletim yolu ile sayılar, geometrik şekiller, fonksiyonlar, uzay gibi soyut varlıkların özelliklerini ve bunların arasında kurulan ilişkileri inceleyen bilim gurubu; yani “bilimlerin kraliçesi” olarak kabul edilen matematiğin çeşitli tanımları yapılsa da, kısaca sayı, nokta, küme gibi soyut varlıkları ve bunların ilişkilerini inceleyen bir bilim dalı olarak tarif edilebilir. Sayı, büyüklük ve biçim kavramlarıyla ilgili düşünce ve kavrayışlar, yani ilk matematiksel düşünce biçimleri insanlığın en eski zamanlarına kadar götürülebilir.
Çok eski çağlarda ta en ilkel zamanları gözümüzde betimlersek, insanların birbirleriyle işaretler ve primitif sesler yoluyla anlaştığını biliyoruz; böylelikle zamanla semboller ve yazı doğmuştur.
Matematik, en çok kullanılan dünya dilidir; hatta dünyanın da ortak dilidir.
İnsanı hayvandan ayıran en önemli özelliği dilidir. Dilin gelişmesi, soyut matematiksel düşüncenin doğmasında çok etkili olmuş; her dilde ve yazı sisteminde sayı ifade eden kelimeler yavaş yavaş yer almaya başlamışsa da sayı işaretleri, muhtemelen sayı kelimelerinden önce gelmiştir.
“Yaşar Kemal’in İnce Memed’i çok güzel; eğer edebi bir metin değil de, matematiksel bir metin olarak yazılabilseydi, ben onu matematik diliyle iki sayfada yazmak isterdim.”
Cahit Arf
Cahit Arf gibi bir deha neden böylesi bir düşünceye girdi diye düşündüm öncelikle, matematiğin evrenselliğiyle, “İnce Memed”in dünya çapında çok daha evrensel boyutta okunmasının gerektiğinin altını çizmek için ifade ettiği ortadaydı.
Darwin, Descent of Man (İnsanın Türeyişi 1871) adlı kitabında, bazı yüksek hayvanların belleğe ve imgeleme yeteneğine sahip olduklarını söylemektedir. Bugün, matematiksel düşünmenin ilk adımları olan sayı, büyüklük, sıra ve biçim farklılıklarını ayırt etme yeteneğinin, yalnızca insana özgü özellikler olmadığı açıkça bilinmektedir. Örneğin, kargalarla yapılan deneyler, en azından bazı kuşların dört taneye kadar öğe ihtiva eden kümeler arasında ayrım yapabildiklerini göstermiştir. Daha başka hayvanların da çevrelerindeki modelsel farklılıkların bilincinde oldukları gözlenmiştir.
Darwin, burada hayvanların bile matematiksel hesaplamalarla yaşadığını belirtmiş, matematiksel düşünme kabiliyeti hayvanlarda bile var, bizim gibi dillendirmiyorlar o kadar der gibi bir ifadede bulunmuş o kadar.
Deneyimlerin dünyasında ilgili olduğu düşünülen matematik, gündelik yaşamın bir parçası olarak doğduğu aşikârdır. M.Ö. 3000 yıllarından itibaren Mısır’da ve Mezopotamya’da karşılaşılan matematik, bu durumun en iyi bilinen örnekleridir. Arazi parçalarının yüz ölçümlerini bulduklarını, yapı işleri ve kanal hafriyatıyla ilgili hacim hesapları yaptıklarını ve alış veriş kayıtlarını tuttuklarını gösteren kil tablet ve papirüsler mevcuttur.
Tahmin edildiği üzere eski atalarımız, ilkin parmakların ayak parmaklarıyla da bir araya getirilmesiyle, 20’ye kadar sayabilmişti. İnsan parmakları yetmeyince, başka bir kümedeki ögelerle tekabüliyet kurmak için taş yığınları kullanılmıştı. Anatomimizin etkisiyle ilkel insan, sembolizm kullandığında, taşları genellikle beşli gruplar halinde kümeledi; çünkü insan el ve ayağını gözlemleyerek beşli gruplara aşinalık kazanmıştı. Günümüzde yaygın olarak onluk sistemin kullanılması, 10 el parmağı ve 10 ayak parmağıyla doğmuş olmamızdan kaynaklanan anatomik bir tesadüften başka bir ihtimali aklımıza getiremez; buradan anlayacağımız üzere sayı fikri, uygarlıktan ve yazıdan bile öncedir çünkü yukarıdaki kemik gibi sayısal anlamı olan insan yapımı ürünler 30.000 yıl öncesine uzanmaktadır.
Matematik, insanın pratik ihtiyaçlarını karşılamak için doğduğu kabul edilse de sayma sanatının ilkel dini ayinlerle bağlantılı doğmuş olabileceğini savunan antropolojik araştırma sonuçları da var. Düşünüyorum da, dinler tarihinden öğrendiğim kadarıyla ve semavi din kültürümle antropologlar haklı çıkabilir fakat Mayalardaki sayı sistemlerini (Maya sayı sistemi 20 rakamdan oluşur, Mayalarda 20’lik sistemin kullanılmasının altında 20 günlük 18 aydan oluşan güneş takvimleri vardır) düşününce ilk önerme de gayet makul…
İnsanoğlu, son 6000 yıldır düşüncelerini yazıya aktarabildiği bilinmekte ve matematik için net bir bilgiye hala ulaşılmadığı için bulunan insan yapımı malzemenin antropologlar tarafından yapılan yorumlarından bilgi elde edilmekte.
Herodotos’a göre, geometri Mısır’da doğmuştu, çünkü Nil’in yıllık taşmalarından sonra tarlaların yeniden belirlenmesi ihtiyacının geometriyi doğurduğunu düşünüyordu; buna karşın Aristoteles’e göre ise, Mısır’da boş zamanı olan bir rahip sınıfının var olması, geometriyle meşgul olmayı teşvik etmişti. Heredotos’un ve Aristoteles’in görüşlerine, matematiğin başlangıcıyla ilgili iki farklı kuramın temsilcileri olarak bakınca birisi, matematiğin doğuşunu pratik ihtiyaca bağlıyor, diğeri ise papazların boş zamanına ve dini ayinlere bağlıyor. Aslında Mısırlı geometricilere zaman zaman “ip gericiler” denmesi, her iki kuramı da desteklemek için kullanılabilir; çünkü hem tapınakları planlarken, hem de bozulan tarla sınırlarını yeniden belirlerken kuşkusuz ipler kullanılmıştı.
Tarih öncesi insanının uzaysal ilişkilere ilgisi, onun estetik duygusundan ve güzellikten hoşlanmasından doğmuş olabilir. Geometrinin doğuşuyla ilgili bir kuram da sayma gibi geometride ilkel dini ayinlerden çıkmıştır. Hindistan’daki sulvasutralarda ilk geometrik çizimlerinde tapınak ve sunak yapımlarında uygulanmış yalın geometrik bağıntıları gösterirken, Mısır’daki ip gericilerin geometri yaklaşımlarının, Hindistan’daki meslektaşlarınınkinden daha pratik olduğu düşünülmektedir fakat yine de hem Hint hem de Mısır geometrilerinin müşterek bir kaynaktan geldiği düşünülebilir, ilk geometrinin de ilkel dini ayinlerle ilişkili olduğu düşünülmüştür yani, matematiğin başlangıcının, en eski uygarlıklardan daha eski olduğu açığa çıkmaktadır.
Matematik ile ilgili en eski fosili Lebombo kemiğidir. Günümüzden 37 bin yıl önceye aittir. Bu kemik (ilk matematik aleti olarak kabul görmüştür), 1970 yılında Güney Afrika ile Mozambik arasındaki Swaziland’ daki Lebombo dağlarında bulunmuş olup, kemiğin üzerinde gerçekten 29 tane çentik sayılabiliyor ve buradan ise, sayma sistemlerinin oluşturulmaya başlandığı düşünülebilir.
Avrupa’da ise 30 bin yıllık başka bir kemik bulunmuştu: Kurt Kemiği; burada üzerinde 57 çizikle 5’erli kümeler halinde mevcut.
Nil Nehri yakınlarında 1960 yakınlarında konumlanan Ishango Bölgesinde, İshango (İşango) adını alan kemikler bulundu, 5’erli kümeler halinde. Günümüzden en az 25 bin yıl öncesine dayandığı karbon testleriyle bilinmekte. Bu kemikte 60’lık toplamlar olduğu için 60’lık sayı sistemi kullanıldığı tahmin edilmekte.
Kemiklere adetlerine bakınca hepsinin asal sayılar çıkmasından ötürü, bilinçli yapılan bir asal sayı hesabı mıydı? M.Ö. 300 yıllarında Öklid’in Elements kitabında asal sayıların sonsuz oldukları kanıtlanmış.
Günümüzde kullandığımız sayı sistemi çok gelişmiş bir sistemdir, bizler çok şanslıyız, yorulmadan hazıra konduk. Sayıları belirten standart hale gelmiş, sembol (şekil) ve sözcükler (kelimeler) vardır. Sayılar hem sembollerle (1, 2, 3,…) ve hem de yazıyla (bir, iki, üç ,… ) kelimelerle ifade edilmektedir. Günümüzdeki sayı sistemlerine Hindu-Arabic adı da verilmektedir. 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 0 sayısının ilk kullanımı Hindu uygarlığında olmuştu, bu sayı sistemi Avrupada 7. yüzyılda İtalyan matematikçi Leonardo Pisano tarafından dünyaya tanıtıldı. Arapların da bu sayı sistemine geçişte çok önemli katkıları oldu, yani sayılar Hindistan’dan Avrupa’ya yolculuk etti. Sonuç ise; bir sayının tek gösterimi var olurken, büyük sayıları göstermek için çok fazla tekrar gerektirmeyen yapı oluşturulup işimiz kolaylaştı ve artık iki sayıyı karşılaştırmak çok kolay.
Matematik ister günlük yaşamda saymak ve ölçmekte, ister problem ve bilmeceleri çözmekte, ister füzeler, yüzen cisimler, kaldıraçlar, teraziler veya manyetik kuvvet çizgilerini bilimsel olarak incelemekte kullanılsın, önünde sonunda köklerinden kopar ve kendi yaşamını yaşamaya başlar (öyle güzel bir maceradır ki Robenson eminim bu macerayı kıskanıyordur)… Bir işlemde ne kadar ilerlenirse, o kadar kuvvet kazanır; çünkü artık yalnız belli durumlarda değil, benzer bütün durumlarda kullanılacaktır. Böylece daha soyut daha oyunvari olur, peki sonra ne olur? Mızıkçı çıkmaz karşımıza, bu oyunda zeki ve işlemleri iyi uygulayan kazanır. Deneyim arttıkça oyun daha iyi oynanır. İlk bulunduğunda şaşırtıcı olan sonuçlar; giderek daha tanıdık, açık, hatta apaçık hal alır, daha esrarlı ve uğraştırıcı bir yanı kalmamıştır, yalnız mutluluk yolunda huzurunuz artar ta ki yeni çözüm için yoruluncaya dek… Giderek daha fazla sayıda problem standart yöntemlerle çözeriz. Ve böylece kullanılabilen tekniklerin ufku genişleyecektir. Bu nedenle uygulamalar giderek kolaylaşacak ve en kuvvetli matematikçilerin dikkatini gerektiren zor ve uğraştırıcı problemleri bulmak zorlaşacaktır. Günümüzde her şey bu matematiksel ilerleyişin sayesinde birçok kolaylığa ulaştık; ay bile yazmadan kaçıncı ayda isek sayısal sembolünü kullanıyoruz, telefon numaralarımızı, kapı numaralarımızı derken zamanı bile sayısal yaşıyoruz. T.C. Kimlik Numaramız, bizim asıl adımız değil mi? Ya bizler, her birimiz nüfusta 1’i temsil etmiyor muyuz?.. Peki, kaç boğazı doyurmakla mükellefiz; ya asgari ücretle geçinmek için hesapsız yaşanır mı?… Bazen, bu mucizevi bilimin de üzdüğü realist gerçekleri var, misal maaş bitmeden ne kadar yeteceğini önceden öngören hesaplamalar için de kapıdır.
Hardy, 1729 no’lu taksiyle geldiğini ve bu numaranın ona kendisi için önemsiz gözüktüğünü ve uğursuz bir şey olmamasını umduğunu söyleyince Ramanajuan hemen şu yanıtı verdi: “Hayır, bu çok ilginç sayıdır; bu iki küp toplamı olarak farklı iki şekilde ifade edilebilen sayıların en küçüğüdür.” (1729=12³ +1³=10³+9³ )
Kaderimizi etkiliyor rakamlar, şans getirirken kimi, kimi de…
Hayatta hesapladığınız doğruların yolunuza çıkmasını temenni ediyorum. Doğru yaşayıp doğruyu bulmak atmosferde kaderiniz olsun. Günümüzde matematiksel yaşarken düşünsel ve tarihsel gelişimi için umarım bu yazım hoşunuza gider.
0 notes
mafaweb · 9 months
Text
Clojure'nin kökeni ve tarihiClojure, 2007 yılında Rich Hickey tarafından geliştirilen bir programlama dilidir. Hickey'nin amacı, işlevsel programlamanın sağladığı avantajları, verimliliği ve basitliği, Java platformuna taşıyarak daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlamaktı. Clojure'un kökeni, Lisp dil ailesine dayanmaktadır ve bu dilin geliştirme sürecinde çok sayıda Lisp dilinin özelliklerinden ilham alınmıştır.Clojure'un tarihi, ilk versiyonunun çıkışı olan 2007 yılına dayanmaktadır. Kısa sürede geliştirme topluluğunun dikkatini çeken bu programlama dili, hızla popülerlik kazanmış ve günümüzde pek çok projede tercih edilen bir dil haline gelmiştir.Clojure'un tarihi, sadece geliştirme süreciyle sınırlı değildir. Aynı zamanda dilin günümüzdeki kullanım alanları ve gelecekteki potansiyeli de tarihin bir parçasıdır. Günümüzün modern yazılım ihtiyaçlarına cevap verebilecek esneklikte olması, Clojure'un tarihini gelecek vaat eden bir hale getirmektedir.Clojure'nin kökeni ve tarihi, dilin geliştirilme motivasyonunu, temel felsefesini ve hızla gelişen popülerliğini anlamak adına oldukça önemlidir.Clojure'nin temel özellikleri ve faydaları Clojure, Lisp dil ailesine ait bir programlama dili olarak, temel özellikleri ve faydalarıyla dikkat çekmektedir. Basit ve temiz yapısı sayesinde kodun anlaşılabilirliği ve yönetimi büyük ölçüde kolaylaşmaktadır. Çok çeşitli veri yapılarına ve koleksiyonlara sahip olması, programcılara esneklik ve verimlilik sağlar. Paralel programlama ihtiyacını karşılayan güçlü ve etkili işlevsel programlama özellikleriyle, uygulama geliştirme süreçlerine büyük katkı sağlamaktadır. Clojure dilinin yapısı ve sözdizimiClojure, Lisp dil ailesinden bir programlama dilidir. Clojure, Java Sanal Makinesi üzerinde çalışacak şekilde tasarlanmıştır ve listeler, semboller ve haritalar gibi veri yapılarına odaklanır. Dilin temel yapısı basit ve esnektir.Clojure'un sözdizimi oldukça farklıdır ve parantez ağırlıklı bir yapıya sahiptir. Programlar, fonksiyon çağrıları, veri yapıları ve diğer ifadeler parantezler arasında yer alır. Bu yapı, dilin çalışma şeklini belirler ve işlevsel programlama tarzını destekler.Öte yandan, Clojure'un sözdizimi doğru bir şekilde anlaşıldığında, dilin gücü ve esnekliği ortaya çıkar. Funcitons olarak adlandırılan fonksiyonlar, fonksiyon çağrıları ve veri manipülasyonu gibi konular, Clojure'un sözdizimi ile oldukça doğal bir şekilde ifade edilebilir.Bu yapısal ve sözdizimsel özellikleriyle Clojure, işlevsel programlama paradigmasıyla uyumlu bir şekilde çalışır ve geliştiricilere farklı bir bakış açısı sunar.Clojure'un işlevsel programlama özellikleriClojure, işlevsel programlama dilinin en belirgin özelliklerine sahip bir programlama dilidir. İşlevsel programlama, matematiksel fonksiyonların birleştirilmesine dayanan bir programlama paradigmasıdır. Clojure dilinin işlevsel programlama özellikleri, matematiksel fonksiyonların kullanımını teşvik eder, durumsal değişkenlerin sabitlenmesini sağlar ve yan etkileri sınırlar.Clojure’un işlevsel programlama özellikleri sayesinde, kod daha anlaşılır, yeniden kullanılabilir ve test edilebilir hale gelir. İşlevsel programlama, paralel hesaplamaları kolaylaştırır, hata ayıklamayı basitleştirir ve kodun daha güvenilir olmasını sağlar. Clojure dilinin bu özellikleri, yazılım geliştirme sürecini daha verimli hale getirir.Clojure'un işlevsel programlama özellikleri, programcılara daha az kod yazarak daha fazla iş yapma imkanı tanır. Bu sayede, daha az hata riskiyle daha hızlı ve etkili bir şekilde yazılım geliştirebilirler. Bu özellikler, Clojure'un tercih edilmesinde önemli bir etken oluşturur.Clojure, işlevsel programlama dilini benimseyen ve bu paradigmaya uygun olarak tasarlanmış güçlü bir programlama dilidir. İşlevsel programlamanın avantajlarından yararlanmak isteyen yazılım geliştiriciler için ideal bir seçenek olabilir.Clojure geliştirme ortamları ve araçlarıClojure geliştirme ortamları ve araçları, bu dili kullanarak yazılım geliştirmek isteyenler için oldukça önemlidir.
Bu geliştirme ortamları ve araçları, Clojure dilinin verimli bir şekilde kullanılmasını sağlar.Clojure, Emacs'in bir parçası olarak kullanılabilecek bir modül olan CIDER tarafından desteklenir. CIDER, Clojure ve ClojureScript geliştirme projelerini desteklemek için zengin bir ortam sağlar. Ayrıca Leiningen ve Boot, Clojure projeleri için bir proje yöneticisi ve derleyici olarak kullanılabilir.Leiningen, proje oluşturmak, test çalıştırmak, uygulamayı koşmak, bileşenleri yönetmek ve JVM argümanları belirtmek için bir araç sağlar. Boot ise benzer işlevlere sahip olup, farklı bir yaklaşım sunar.Clojure geliştirmek isteyenlerin bu araçları ve ortamları kullanarak verimli bir şekilde çalışmaları ve projelerini geliştirmeleri mümkün olacaktır.Clojure kullanarak gerçek dünya problemlerini çözmekClojure, işlevsel programlama dili olarak bilinir ve gerçek dünya problemlerini çözmek için oldukça etkilidir. Bu dilin kullanılması, karmaşık veri yapılarını işlemek, eşzamanlı programlama yapmak ve verimli algoritmalar tasarlamak gibi birçok fayda sağlar.Clojure kullanarak gerçek dünya problemlerini çözmek, performansı ve ölçeklenebilirliği artırabilir. Büyük veri setleri veya karmaşık uygulamalar üzerinde çalışırken, bu dilin özellikleri sayesinde daha verimli ve etkili bir şekilde sonuç alabilirsiniz.Özellikle finans, telekomünikasyon, oyun geliştirme gibi alanlarda Clojure kullanarak gerçek dünya problemlerini çözmek, endüstri standartlarını karşılamak ve rekabet avantajı sağlamak için önemli bir bileşendir.Sadece problemleri çözmekle kalmayıp, aynı zamanda geliştiricilere daha iyi bir geliştirme deneyimi sunarak ve kodun daha okunabilir ve bakımı daha kolay hale getirerek Clojure kullanarak gerçek dünya problemlerini çözmek, projelerin başarısını artırabilir.
0 notes
Text
Tedrici Etkileşim veya Tohumdan Karpuz Dilimine bir Aksiyon Fikri
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Gazze için yapılan ateşkes çağrısı insani ve ahlaki değerleri savunduğunu iddia eden ülkeler tarafından reddedildi! 
Tumblr media
(ABD, İngiltere, Fransa ve Japonya 'hayır' oyu kullanırken 6 ülke de çekimser oy kullanmıştı.) 
Aslında hikâye fotoğraftaki kadar. Fakat, perspektifi genişletmek için hikâyeyi biraz açmak istiyorum.
Mevcut ana akım söylemde bu ülkelerin “medeniyeti” tekeline aldığını ve dünyanın geri kalanını “medenileştirme” görevinin yine kendilerinin görevi olduğunu görmekteyiz. 
Hamasetten uzaklaşmak adına Batı’da Medeniyete ivme katan unsurların gerçekleştiğini ve bunu inkâr etmediğimizi ifade ederek başlamak istiyorum. Lakin Medeniyeti tek bir coğrafyanın çıktısı, sahibi veya onun tek bir belirleyicisinin olduğunu düşünmek bu yapıyı zirve yaptığı noktadan yavaş veya hızlı bir süratte geri bırakmaya mahkûm kılmak olacaktır. 
Medeniyet dediğimiz çok katmanlı yapı ne bir milletin malıdır ne de onun tek bir belirleyicisi olmuştur. Zaman ve mekân ona farklı iklimlerde farklı renkler eklemiştir. Ve nihayetinde insanlığın ortak mirası olmuştur.
Özellikle Aydınlanma sonrası Batı düşüncesinde Avrupa merkeziyetçiliği fikrinin alan kazanmasıyla beraber “Medeniyet” ile “Modernite” arasındaki ilişki giderek farklı anlamlar kazanmıştır ve medeni olmakla modern olmak eş anlamlı hale gelmiştir. Buna göre medeni olmanın yolu “Modern” olmaktan ve “Modern” olmak ise Batı değerlerine sahip olmaktan geçmemektedir. 
Bu durum farklı medeniyet yapılarının (bunu tüm yaşam şekilleri ve hayat anlayışları olarak da düşünebiliriz) tek tipleşmesi sorununu, mevcut çeşitliliği imha ve asimile etme tehdidini de beraberinde getirmektedir.
Halbuki ilk başta bahsettiğimiz ve “Medeniyet” dediğimiz şey, muayyen bir uyuma ve birliğe ulaşmış fikir ve güçlerin bileşimidir. İnsanlık büyük bir felakete uğramayıp, her şeyi sil baştan yapmak zorunda kalmazsa mesafe kat eder ve her yeni nesildeki insan kaynağını biçimlendirmektedir. 
Bu manada insanı etkileyen söz konusu durum toplumu, şehirleri, devletleri ve uluslararası düzeni tedricen etkileyebilme kapasitesine sahiptir. Böylece sağlam ve derin kökleri, güçlü bir varlık tasavvuru veya dünyada bir var olma (merkez) noktası bulunan ayrıca geniş perspektiften dünyaya bakabilen her ferdin yeni imkanlara kapı aralayabilen bir özne olması mümkündür. 
Tam bu noktada özne, sahip olduğu ben-idraki veya varlık tasavvurunun sağlamış olduğu motivasyonla kendi yetki alanı dışında meydana gelen gelişmelere dahi duyarsız kalamayacaktır. Çünkü medeniyet bilinci veya var olma bilgisi kişiyi ilkeleri çerçevesinde harekete zorlayacaktır. 
Terazi metaforu bu hususu açıklayan kuvvetli bir örnektir. Nitekim teraziyi elinde tutan kişinin bir hak ve adalet anlayışı yok ise elinde tutmuş olduğu terazi onu adil kılmaz. Beslendiğiniz adalet fikri sizi kılıçtan keskin bir eyleme yöneltiyor ise bu sizi “Haklı/a” kılar.
Toparlayacak olursak bireyin ilk bakışta yetkisi ve etkisi olmayan uluslararası boyuttaki bir konuya etki edemeyeceğine dair fikri pek tabiidir. Lakin sahip olduğumuz varlık bilinci değerlerimiz ile örtüşmeyen fiillere karşı çıkacak, aksiyon alabilecek ve eyleme geçirecek motivasyonu sağlayacaktır. 
Güçlü bir varlık tasavvuru bulunan her öznenin birey olarak başlattığı veya katıldığı inisiyatifler önce yakın çevreyi, daha sonra yerel politikaları ve devlet politikalarını değiştirerek ilk başta etki edemeyeceğini düşündüğümüz uluslararası boyutu etkileyerek küresel bir başarıya kapı aralayabilecektir. 
Alınacak bireysel inisiyatifler, “Niçin harekete geçmiyor?” diye sorduğumuz “kurumsal yapıları” harekete geçirecektir. Bunun güzel örneklerinden birini pasif direnişin sembol ismi olan Mahatma Gandhi’nin eylemlerinde görmekteyiz. Kendi kendine yetme ilkesi ile hareket eden ve kitlesel boykot çağrısında bulunan Gandhi’nin sesi tüm yurt genelinde yankı uyandırmış olup tedrici etkileşimi gerçekleştirmiştir.
Kasım 2023
1 note · View note
imarpanosu · 11 months
Link
#TeknikYapı #Evoraİzmir ve #DivanResidence projeleriyle #ResconExpo'da yerini aldı. Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı #UmutDurbakayım'ın açıklamasıyla #detay #haber için tıklayın...
0 notes
mansetmalatya · 1 year
Text
Depremin Vurduğu Kültür Varlıkları İçin Çalışmalar Sürüyor
Tumblr media
Malatya’da 6 Şubat depremlerinden etkilenen kültür varlıkların ayağa kaldırılması için başlatılan çalışmalar sürüyor. 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler 11 ilde büyük yıkıma ve binlerce can kaybına neden olurken, onlarca kültür varlığı ise yıkıldı ya da hasar aldı. Malatya’nın sembol yapılarından Teze (Yeni) Cami ile Yeşilyurt ilçesi Lezzet Caddesi'ndeki tarihi Yeşilyurt konakları ve müzelerde depremlerde nasibini aldı. 13’ü tescilli yaklaşık 100 konağın bulunduğu bir çok film ile dizi çekimlerinin de yapıldığı Yeşilyurt’taki konaklar ve depremlerde etkilenen diğer kültür varlıkların ayağa kaldırılması için ise başlatılan çalışmalar sürüyor.
Tumblr media
"ÖNCELİK SIRASINA GÖRE ÇALIŞMALARI SÜRDÜRÜYORUZ” Depremden etkilenen kültür varlıklarının tespiti için görevlendirilen Elazığ Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Harput İç Kale Kazı Başkanı Prof. Dr. İsmail Aytaç, Malatya’da çalışmaların sürdüğünü belirterek,” Ekip olarak bölgedeki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Özellikle Yeşilyurt ile Gündüzbey’deki sivil konutların daha önce sokak sağlıklaştırmaları yapılmış bazıları da restore edilmişti ancak depremlerde büyük hasar aldılar. Bununla ilgili olarak ilk başta paydaşlarımızla durum tespiti yaptık yolların kapalı olanların açma durumuna gittik. İlgili kanun ve yönetmelikler çerçevesinde işlemler sürdürülüyor . Tabi burada koca bir şehirde yıkım söz konusu dolayısıyla öncelik sırasına göre valiliğin hazırladığı proje çerçevesinde çalışıyoruz. “dedi
Tumblr media
“KÜLTÜR VARLIKLARI TAMAMEN YIKILSA BİLE AYNISININ YAPILMASI LAZIM” Depremlerde etkilen tescilli yapılara yönelik gerçekleştirilen çalışmalardaki işleyişler hakkında da bilgiler aktaran Aytaç, "Tescilli kültür varlıklarıyla da ilgili olarakda acil olanların yine ilgili kurumlarla işbirliği yaparak resmi izinlerini alınarak yıkılmalarına karar verilmişti acil olmayanların ise sırasını beklememesi lazım. Özellikle bunların belgelenmesi mümkünse planların ve projelerin yapılması lazım. Acil ise ön belgeleri yapılarak kaldırılıyor, değilse normal prosedür işliyor. Ancak şunu hatırlatmak gerekiyor bu tür kültür varlıkları tamamen yıkılması bile kanunlar gereği rekonstitüyesinin yapılması lazım. Ankara -Hamamönü ile Beypazarı ilçesinde olduğu gibi yapı tamamen yıkılsa mevcut bilgi ve belgelere göre aynısının yapılması lazım bu çok önemli çünkü deprem geçirmiş bölgelerde şehrin kültür varlığını hafızasını ortadan kaldırırsak orası yeni bir yerleşim alanı olacak ve geçmişle bağı koparılmış olacaktır. Kanunlarımız buna izin vermiyor dolayısıyla onlara uymamız gerektiği bilincinin de oluşması lazım. Koca büyük bir felaketin üzerinde üç aylık bir süre geçti, dolayısıyla bu sürede her şeyin bir anda toparlanması mümkün değil ama ilgili birimler görevlerini işbirliği içerisinde yapıyor aşama aşama da bunlar gerçekleşecektir" diye konuştu Read the full article
0 notes
companylist · 2 years
Text
BeNova Consulting Danışmanlık Hizmetleri
BeNova ismi Nereden Geliyor?
Aniden parlayan yıldız anlamına gelen Nova, firmamızın müşterilerine sunduğu katma değeri sembolize etmektedir. BeNova, kendisiyle çalışan müşterilerinin sektörlerinde fark yaratmalarını ve bir yıldız gibi parlamalarını vadetmektedir.
Vizyonumuz
Bilgiye ve deneyime dayanan çözümlerimiz ile kilit aktörleri bir araya getirerek, yönetim danışmanlığı sektöründe akla gelen ve hizmet ihracatı yapan global bir firma olmak
Misyonumuz
Birlikte yol aldığımız yol arkadaşlarımıza çözüm ortağından daha fazlası olmak, bütüncül ve etki odaklı çalışmalarımızla şirketlerinde değer yaratarak, daha verimli ve sürdürülebilir bir yapı oluşturmak, değişim ve gelişimlerine katkıda bulunmak
DEĞERLERİMİZ
Etki Odaklılık
Çalıştığımız şirketlerde sürdürülebilir bir mekanizma oluşturmanın en önemli ön koşulunun etki odaklılık olduğuna inanırız. Uygulanabilir ve fark yaratan çözümler üretmeyi hedefleyerek çalışırız.
Çeviklik
Değişime hızlı adapte olur, proaktif bir yaklaşımla çalışırız. Yenilikleri heyecanla karşılarız.
Şeffaflık
Hem kurum içinde, hem de kurum dışında hesap verilebilirliği önemseriz. Attığımız her adımı şeffaf bir biçimde paylaşır, dürüstlük ve güveni esas alırız.
Bilgi Gizliliği
Çalışmalarımızda tüm paydaşlarımızın bilgi gizliliğini ön planda tutarız.
Çalışan Odaklılık
Bizi biz yapan ve başarıya götüren değerin ekibimiz olduğunu bilerek, çalışanlarımızın istek ve beklentilerini önemseriz. Ekibimizin kişisel gelişiminin, şirketimizi de daha ileriye taşıyacağına inanırız.
Müşteri Odaklılık
Çalışmalarımızı, müşterilerimize özel geliştirdiğimiz çözümler ile yürüterek onların ihtiyaçlarını ve hedeflerini odağımıza alırız. Müşteri memnuniyeti, çalışmalarımızın temel prensibidir.
İhtiyaç Duyduğunuz Her Alanda Yayınındayız
Deneyimli danışmanlarımız ve en iyi çözüm ortakları ile ihtiyaç duyduğunuz her alanda yanınızdayız. Organizasyonun en mükemmel şekilde tasarlanmasından departmanların kurulmasına, stratejik planın hazırlanmasından gerekli iş gücünün hesaplanmasına, marka iletişiminin sağlanmasından fiyatlama stratejisinin belirlenmesine, kişisel gelişim eğitimlerinden uzmanlık eğitimlerine kadar her alanda en iyi hizmeti tek bir çatı altında alabileceksiniz. Bu süreçte sürekli yanınızda olacağız ve takımınızın bir parçası olarak en iyiyi hedefleyeceğiz.
HİZMETLERİMİZ
Aniden parlayan yıldız anlamına gelen Nova, firmamızın müşterilerine sunduğu katma değeri sembolize etmektedir. BeNova
·       Ön İnceleme ve Analiz Danışmanlığı·       Strateji Danışmanlığı·       Satış ve İhracat Danışmanlığı·       Marka İletişimi Danışmanlığı·       İnsan Kaynakları Danışmanlığı·       Maliyet Dönüşümü ve Bütçeleme Danışmanlığı·       Dijitalleşme Danışmanlığı·       Hibe ve Teşvik Danışmanlığı
BeNova Consulting Danışmanlık Hizmetleri
Tepe Prime İş Merkezi, B/76 Mustafa Kemal Mahallesi, Çankaya / ANKARA
+90 312 486 02 17
+90 533 142 15 82
https://www.benovaconsulting.com
0 notes
dokmimarlik · 7 months
Text
Beyaz Ev (White House) -Amerikan Rüyası
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
akrepblog · 3 months
Text
Satürn Evlerde
Tumblr media
Satürn Evlerde Nasıl Etkiler? Satürn ve Evlere Etkileri
Doğum haritasında Satürn evlerde nasıl etkiler? Satürn hangi evi nasıl etkiler? Olumlu ve olumsuz etkileri nelerdir? Satürn hangi evlerde güçlüdür? Satürn hangi evde iyidir? Satürn evlerde neyi temsil eder?
Satürn, astrolojide disiplin, sorumluluk ve kısıtlamalarla ilişkilendirilen bir gezegendir. Satürn'ün doğum haritasındaki etkileri, bireylerin yaşamlarında olgunlaşma ve güçlenme süreçlerinde önemli rol oynar. Bu yazıda, Satürn'ün ev konumları, burçlardaki zararlı etkileri, diğer gezegenlerle olan açılar ve transitleri detaylı bir şekilde ele alınmaktadır. Satürn'ün karmaşık enerjisi, kişisel gelişim ve uzun vadeli hedeflere ulaşma yolunda sabır ve disiplin gerektirir.
Satürn Künyesi
Gezegen: Satürn
Yönettiği Burçlar: Oğlak, Kova
Evleri: 10. Ev (Oğlak), Klasik Astrolojide 11. Ev (Kova)
Yüceldiği (Güçlü olduğu burç) Burç: Terazi
Düşüşte Olduğu (Güçsüz olduğu burç) Burç: Koç
Zararda Olduğu Burç: Yengeç, Aslan
Anahtar Kelimeler: Disiplin, sorumluluk, sınavlar, kısıtlamalar, yapı, olgunluk
Temsil Ettiği Alanlar: Kariyer, toplumdaki statü, otorite figürleri, uzun vadeli hedefler
Satürn Simgesi: ♄
Satürn Sembolü (♄)
Anlamı: Satürn sembolü, bir haç ve onun üstünde bulunan bir hilal şeklindedir. Bu sembol, maddi dünyanın (haç) ve ruhsal dünyanın (hilal) birleşimini ifade eder.
Astrolojik Temsil: Satürn, astrolojide disiplin, sorumluluk, sınavlar, kısıtlamalar ve yapılandırma ile ilişkilidir.
Mitolojik Bağlantı: Roma mitolojisinde, Satürn, tarım ile ilgilidir ve Yunan mitolojisindeki Kronos ile eşdeğerdir. Kronos, zaman ve kader ile ilgilidir, bu da Satürn'ün zaman ve sınavlarla ilişkilendirilmesine katkıda bulunur.
Satürn, astrolojide zamanın ve karmanın efendisi olarak adlandırılır. Bireylere sabır, dayanıklılık ve azim aşılar, aynı zamanda sorumlulukları ve zorlukları simgeler.
Satürn ve Güçlü Olduğu Evler
Satürn'ün hangi evde güçlü veya zayıf olduğu ev konuları ve Satürn'ün etki mekanizması ile ilgilidir. Ancak bu durum kişisel haritalarda alınan açılar ve diğer gezegenlerle konumuna göre değişiklik gösterebilir. Mesela bazı doğum haritalarında Satürn evliliği zorlaştırırken bazılarında evlilik konusunun ciddi bir şekilde ele alınmasına, eşe sadık kalmaya ve birliktelikte sorumluluğa neden olabilir.
1. Ev (Yükselen Ev)
Satürn'ün 1. evde olması, kişinin güçlü bir disiplin, azim ve kararlılık sergilemesini sağlar. Bu konum, bireyin hayatı boyunca karşılaşacağı zorluklara karşı dayanıklılık geliştirmesine yardımcı olur.
10. Ev (Tepe Noktası, MC)
10. ev, kariyer ve toplumdaki statü ile ilgilidir. Satürn burada kariyer konusunda büyük başarılar, güçlü bir iş etiği ve yüksek disiplin sağlar. Kişi, profesyonel alanda büyük sorumluluklar üstlenebilir ve önemli pozisyonlarda bulunabilir.
7. Ev (Evlilik ve Ortaklıklar)
Satürn'ün 7. evde olması, ilişkilerde ciddiyet ve sorumluluk getirir. Bu konum, uzun süreli ve sağlam temellere dayalı ortaklıklar oluşturmayı sağlar.
4. Ev (Ev ve Aile)
Satürn burada aile yapısını güçlendirir ve ev hayatında disiplin getirir. Kişi, aile içinde büyük bir sorumluluk alabilir ve köklü bir aile yapısı kurabilir.
6. Ev (Günlük İşler ve Sağlık)
6. evdeki Satürn, çalışma hayatında büyük bir disiplin ve düzen getirir. Kişi, işlerinde son derece sorumluluk sahibi ve titiz olabilir. Sağlık konularında da dikkatli ve özenli davranma eğilimindedir.
Satürn'ün etkisi altındaki evler, kişinin bu alanlarda ciddi, disiplinli ve sorumlu olmasını sağlar. Satürn 'ün bulunduğu evlerde kişi uzun vadeli hedeflere ulaşmak için gereken azim ve sabrı gösterebilir.
Satürn bulunduğu evlerde kişinin olgunlaşmasına ve bilgelik kazanmasına yardımcı olur. Satürn, genellikle zorlukları ve engelleri temsil eder, ancak bu zorluklar kişinin daha güçlü ve dirençli olmasını sağlar.
Satürn Hangi Evlerde Güçlüdür?
Özellikle 10. evde bulunan Satürn, kariyer ve toplum içindeki statü açısından büyük bir önem taşır. Bu konumda, bireyler genellikle zorlu çalışma koşullarına rağmen büyük başarılar elde ederler. Satürn'ün 10. evdeki varlığı, kişinin mesleki hedeflerine ulaşmak için gerekli disiplin ve kararlılığı sağlayabilir.
0 notes
tripuck · 3 months
Link
0 notes
pazaryerigundem · 4 months
Text
Kayseri Melikgazi'den referans projeler
https://pazaryerigundem.com/haber/171747/kayseri-melikgaziden-referans-projeler/
Kayseri Melikgazi'den referans projeler
Tumblr media
Kayseri Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, yapımı tamamlanan ve devam eden projelerini Melikgazi Belediyesi meclis üyelerine teknik gezi düzenleyerek anlattı.
Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA) 5 yıl içerisinde Kayseri Melikgazi’ye rekor hizmetler kazandıran Başkan Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, Yıldırım Beyazıt, Battalgazi, Kazım Karabekir Mahallelerindeki kentsel dönüşüm çalışmalarını, Tarihi Gön Han ve Köşk Medrese restorasyon çalışmalarını, Türkiye’de ilk olan projesi Çarşı Melikgazi’de tamamlanan ve devam eden çalışmalarını Melikgazi Belediyesi meclis üyelerine anlattı. Projelerde gelinen son aşama hakkında bilgi veren Başkan Palancıoğlu beraberindeki meclis üyelerinin projeler hakkındaki görüş ve önerilerini değerlendirdi.
Melikgazi’de birçok mahallede kentsel dönüşüm çalışmaları ile ilçenin yüzünü değiştiren Başkan Palancıoğlu, kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında meclis üyelerine bilgi vererek şunları söyledi: “Türkiye’ye örnek olan kentsel dönüşüm çalışmalarımızla Melikgazi’mizin imajını yenilemeye devam ediyoruz. Kazım Karabekir Mahallesi, Battalgazi Mahallesi ve Yıldırım Beyazıt Mahallelerimizde Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında çalışmalarımız devam ediyor. Şehir merkezine yakın, depreme dayanıklı konutlarımızın yapımları hızla ilerliyor. Kentsel dönüşümle depreme dayanıksız, alt yapı sorunları olan yapıları dönüştürerek konforlu, sağlıklı ve yaşanabilir konutlar haline getiriyoruz. Kentsel dönüşüm çalışmalarımızla vatandaşlarımızın yüzünü güldürmeye devam ediyoruz.”
Tarihi eserlere sahip çıkmaya ve gereken değeri vermeye özen gösterdiklerini belirten Başkan Palancıoğlu, meclis üyelerine Tarihi Gön Han ve Köşk Medrese’de yaptıkları restorasyon çalışmaları ile ilgili görsel brifing gerçekleştirdi.  Melikgazi’nin tarihine ışık tutacak eserleri restore ederek gelecek nesillere aktarılmasını sağlayan Başkan Palancıoğlu, “ Melikgazi Belediyesi olarak tarihi eserlerimize sahip çıkmaya devam ediyoruz. Şehrin merkezinde yer alan 520 yıllık Tarihi Gön Han ile 7 asra tanıklık etmiş Tarihi Köşk Medresemizi restore ederek şehrimize kazandırıyoruz. Bizi en çok heyecanlandıran çalışmalarımızdan diyebilirim.  Kayseri’mize yakın zamanda kazandıracağımız, buram buram tarih kokan, görkemiyle göz dolduran Gön Han ve Köşk Medrese’miz yakında hemşehrilerimizin ziyaretine açılacak.” dedi.
Melikgazi’de geçmişe yakından baktıracak restorasyon çalışmalarının yanı sıra geleceğe yatırım yapan yenilikçi projelerinden Çarşı Melikgazi’yi de meclis üyelerine anlatan Başkan Palancıoğlu, Çarşı Melikgazi çalışmalarında sona gelindiğini belirterek sözlerine şu şekilde devam etti: “Çarşı Melikgazi Kayseri’mizin yeni sembol değerlerinden biri olacak. Projemizin örnekleri Avrupa’da bulunuyor; ülkemizde ilk olacak inşallah. Çarşı Melikgazi’miz 7 gün boyunca açık olacak. İçerisinde meyve sebze, et balık ürünleri, baharatçısı, kitapçısı, çiçekçisi, kreşi, kafeteryası ve Kayseri yemeklerinin sunulacağı Sofra Melikgazi’nin yer alacak. Ayrıca burada çeşitli sanatsal etkinlikler de düzenlenebilecek. Şehrimizin gözde mekanlarından biri olacak. İlçemize rekor hizmetlerimizi kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. İnşallah birçok yeni projemizi de hayata geçirecek, Melikgazi’mize hizmet etmeye devam edeceğiz. Çarşı Melikgazi yakında hizmete açılacak ve vatandaşlarımızla buluşacak.”
Meclis üyeleri ile yapımı devam eden ve tamamlanan projeleri yerinde inceleyen Başkan Palancıoğlu, meclis üyeleri ile birlikte istişarede bulunduğunu, ortak akılla ortaya çıkan projelerin değerlendirmesini yaptıklarını belirterek meclis üyelerine çalışmaları ve katkılarından dolayı teşekkür etti.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
webirinci · 2 years
Text
Siber Güvenlik Eğitimi Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Tumblr media
Siber güvenlik eğitimi hakkında bilmeniz gereken en önemli etmenlerden biri güvenli tarama uygulamalarıdır. Https'yi mümkün olan her yerde kullandığınızdan ve tehlikeli bağlantılardan ve e-posta eklerinden kaçındığınızdan emin olun. Ayrıca, şifrelerinizi güvende tuttuğunuzdan ve ziyaret ettiğiniz her site için güçlü şifreler kullandığınızdan emin olun. Parola yönetimi teknikleri, parolalarınızı güvende tutmanıza da yardımcı olabilir. Farklı karakter, sayı ve sembol türlerinin bir kombinasyonunu kullandığınızdan emin olun. Son olarak, çevrimiçi gizlilik söz konusu olduğunda AB GDPR ve gizlilik yasaları gibi standartlar düzenlemeleri hakkında güncel bir anlayışa sahip olduğunuzdan emin olun. Bu, gelecekte ortaya çıkabilecek olası siber sorunlara hazırlanmanıza yardımcı olacaktır. Çalışanlar, siber tehditler söz konusu olduğunda en savunmasız gruplardan biridir, olası siber güvenlik tehditlerini ve bunlarla en iyi nasıl başa çıkacaklarını tanıyabilmeleri için onları doğru şekilde eğittiğinizden emin olun. Kuruluşlarınızın siber güvenlik önlemlerinin düzenli değerlendirmelerini oluşturun, böylece iyileştirilmesi gereken zayıflıkların veya alanların farkında olunuz.
Tumblr media
Siber Güvenlik Eğitimi Hakkında Bilinmesi Gerekenler  
Siber Güvenlik Eğitiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Siber güvenlik eğitimi dünyası sürekli gelişiyor ve en son trendler ve uygulamalar hakkında güncel kalmanız önemlidir. Bu yüzden güncel siber güvenlik eğitimine sahip olmak çok önemlidir. Bu yalnızca kendinizi potansiyel tehditlerden korumanıza yardımcı olmakla kalmayacak, aynı zamanda sizi acil bir durumda etkili bir şekilde yanıt vermek için gereken bilgilerle donatacaktır. Bir siber güvenlik eğitimi programını değerlendirirken, müfredatı mevcut en iyi uygulamalara göre değerlendirdiğinizden emin olun. Nitelikli olduklarından ve bu konuyu öğretmek için uygun bilgi tabanına sahip olduklarından emin olmak için eğitmenin sahip olduğu sertifikaları veya diğer nitelikleri arayın. Ek olarak, öğrencilerin kendilerinden ne beklendiğini anlayabilmeleri için derste tanımlanmış bir yapı olduğundan emin olun. Ek olarak, öğrencilerin öğrendiklerini gerçek dünya ortamında uygulayabilmeleri için pratik alıştırmalar olduğundan emin olun. Son olarak, kursu bitirdikten sonra öğrenciler için yeterli desteğin bulunduğundan emin olun. Bu, öğrencilerin sahip oldukları soruları sorabilmeleri ve yeni becerilerini en iyi nasıl kullanacakları konusunda tavsiye alabilmeleri için çevrimiçi kaynakları veya siber güvenlik uzmanıyla iletişim saatlerini içerebilir. Siber güvenlik eğitimine katılmanın faydalarının ne olduğunu anlamak, bunun ihtiyacınız olan bir şey olup olmadığını ve kaydolmanın sizin için iyi bir fikir olup olmadığını belirlemenize yardımcı olacaktır.  
Siber Güvenlik Eğitimi ve Sertifikalarının Seviyeleri
Siber güvenlik eğitimi kapsamında siber güvenlik, günümüzde işletmelerin karşılaştığı en önemli konulardan biridir. Dijital teknolojilerin yükselişiyle birlikte siber güvenlik hem küçük işletmeler hem de büyük şirketler için büyük bir endişe kaynağı haline geldi. Siber saldırılar artıyor ve işinizi onlardan korumak giderek zorlaşıyor. Bu nedenle siber güvenlik konusunda uygun eğitim ve sertifika almak çok önemlidir. Eğitiminize başlamadan önce, işletmeniz için hangi düzeyde siber güvenlik korumasının gerekli olduğunu anladığınızdan emin olun. Bu, hangi sertifikasyonun sizin için uygun olduğuna karar vermenize yardımcı olacaktır. Üç düzeyde siber güvenlik sertifikası vardır: başlangıç, orta ve ileri düzeydir. Her seviye farklı faydalar sunar ve farklı bilgi ve deneyim seviyeleri gerektirir. Örneğin, gelişmiş bir siber güvenlik sertifikası, büyük ağları yönetme veya kötü amaçlı yazılım saldırıları geliştirme deneyimi gerektirebilir.
Eğitim Süreci Nasıl Gerçekleşiyor
İş gereksinimlerinize uygun siber güvenlik eğitimi düzeyini seçtikten sonra, çevrimiçi veya şahsen sunulan tüm farklı kursları öğrenmeye başlamanın zamanı geldi. Çevrimiçi olarak, temel bilgisayar güvenliği becerilerinden saldırı tespit sistemleri (IDS) gibi daha karmaşık konulara kadar her şeyi kapsayan düzinelerce (yüzlerce olmasa da) farklı kurs bulunmaktadır. Yüz yüze eğitimler, daha kişisel bir öğrenme ortamının yanı sıra gerçek dünya senaryolarıyla uygulamalı deneyim fırsatları sunar. Genel olarak, mükemmel bir siber güvenlik eğitimi türü yoktur, hepsi bir işletme sahibi veya çalışanı olarak bireysel ihtiyaçlarınıza ve hedeflerinize bağlıdır.
Düzenli Siber Güvenlik Eğitiminin Faydaları
Siber güvenlik eğitimi, hassas verilerle çalışan veya bunları işleyen herkes için çok önemlidir. Siber tehditler yalnızca kuruluşlara paraya mal olmakla kalmaz, aynı zamanda insanların güvenliğini de riske atabilir. Farklı siber saldırı türlerini ve bunlara karşı nasıl korunacağınızı anlayarak siber tehditlerle ilgili riskleri en aza indirebilirsiniz. Ağ altyapısı sürekli değişiyor ve gelişiyor, bu da kuruluşların güvenlik teknolojisi alanındaki en son trendler konusunda güncel olması gerektiği anlamına geliyor. Mevcut ağ altyapısını analiz ederek ve olası güvenlik açıklarını belirleyerek uygun güvenlik önlemleri ve teknik karşı önlemler geliştirebilirsiniz. Siber tehditlerle ilişkili riskleri en aza indirmek için risk yönetimi stratejileri esastır. Örneğin, kullanıcıların ağın belirli alanlarına erişimini kısıtlayan veya hassas dosyalara erişmeden önce kullanıcıların bir parola girmesini gerektiren ilkeler oluşturabilirsiniz. Ayrıca, yalnızca yetkili kullanıcıların hassas verilere erişebilmesini sağlamak için biyometrik kimlik doğrulama önlemleri uygulayabilirsiniz.
Güvenli Bulut Sahibi Olmanın Önemi
Güvenli bulut bilişim, mobil cihaz yönetimi ve veri depolama için en iyi uygulamaları öğrenerek, kuruluşunuzun optimum düzeyde siber güvenlik koruması elde etmesine yardımcı olabilirsiniz. Ek olarak, kötü amaçlı siber tehditleri hızlı ve verimli bir şekilde nasıl tanımlayacaklarını ve bunlara nasıl yanıt vereceklerini öğreten etkili eğitim programları sayesinde çalışanlarınız hassas verileri işleme konusunda daha emin olacaktır.   Kuruluşunuzun varlıklarını korumanın yanı sıra, siber güvenlik eğitim programları söz konusu olduğunda yasal uyumluluk gerekliliklerini anlamak önemlidir. Düzenlemenin bilgi güvenliği politikalarını ve prosedürlerini nasıl etkilediğini anlayarak, programınızın çalıştığınız sektörü düzenleyen ilgili tüm düzenlemelere uymasını sağlayabilirsiniz. Son olarak, kapsamlı politika ve prosedürlerin uygulanması hem şirketinizin itibarını hem de müşterilerinin siber güvenlik çabalarınıza olan güvenini korumaya yardımcı olacaktır. Read the full article
1 note · View note