#seleden
Explore tagged Tumblr posts
Photo
https://www.seleden.com/elbise
Bayan jeans elbise modelleri için fiyatlarımızı bağlantıdan izleyebilirsiniz. twister jeans modellerinin giysi renklerini seçebilirsiniz.
1 note
·
View note
Link
akustik gitar amfisi modelleri ve fiyatları
0 notes
Photo
Sweet Bear Tek Kisilik Ranforce Bebek Nevresim Takımı Mavi
%100 Pamuk İpliğinden Üretilmiştir 1 Adet Nevresim 100x150cm 1 Adet çarşaf 110x160cm 2 Adet Yastık Kılıfı 35x45cm Elde veya Çamaşır Makinasında 30 Derecede Yıkayabilirsiniz Islak Bekletmeyiniz ve Çamaşır Suyu Kullanmayınız Düşük Devirde Tamburlu Kurutucuda Kurutabilirsiniz
#bebek nevresim takımı#sweetbear#bebek nevresimi#nevresim takımları#dekorasyon#dekorasyonalist#seleden
0 notes
Text
Şişli - Erikli Yaylası Kamplı Bisiklet Turu
Ekolojik Yaşam ve Bisiklet Derneğinin (EKOBİD) bir üyesi olarak tek başıma gerçekleştirdiğim Şişli - Erikli Yaylası kamplı bisiklet turumu anlatacağım bu ilk tur günlüğü yazımdaki muhtemel dil bilgisi hataları ve anlatım bozuklukları için şimdiden hepinizden özür dilerim. :)
Bu ilk şehirler arası bisiklet turuma, hem önümüzdeki ay dernekle birlikte gerçekleştireceğimiz Samsun-Ayder turuna antrenman olması hem de İstanbul’un kalabalığından bir iki günlüğüne bile olsa sıyrılıp kendimle kalabilmek için çıktım. Bu sebeple tura çıkmadan önce gerekmedikçe kimseyle konuşmama kararı aldım. Tabii bunu tam olarak gerçekleştirebildiğim söylenemez. :) Önce size bisikletimden bahsedeyim. Aşağıdaki fotoğrafta da gördüğünüz üzere Scott Speedster s50 bisikletim tur ya da mtb değil bir yol bisikleti.
Bildiğiniz üzere bu bisikletlerin üzerinde portbagaj takılması için delikler yok ancak seleden ve kadrodan kelepçe yardımıyla takabileceğiniz portbagaj bulabilirsiniz. Yol bisikleti ile tur yapacak arkadaşlar için portbagajı aldığım linki buraya bırakıyorum. ( http://urun.n11.com/bisiklet-aksesuarlari/bisiklet-arka-bagaj-uysal-bisiklet-ucretsiz-kargo-P84435808 ) Benim bisikletimde üçlü aynakol bulunuyor. Eğer ikili aynakolu olan bir yol bisikletiniz varsa tırmanışlarda sorun yaşayabilirsiniz.
Kamp için yanıma Quechua Aprenaz 2 marka çadır, ( Bisiklet ile taşıması kolay, bir kişilik konaklama için ideal ) Quechua Confort 70 şişirilebilir outdoor 1 kişilik kamp matı, ( Taşlı zemine kamp kurdum, oldukça rahattı ) Quechua Forclaz 10 derece uyku tulumu ( çok yer kaplıyor, ancak gece soğuk olduğunda işe yarıyor ) Quechua Air Basic şişirilebilir yastık, ( İş görüyor, çok hafif ve çok az yer kaplıyor ) Nurgaz tekli portatif ocak seti, ( Kısa turlar için oldukça iş görüyor ) hazır çorbalar, küçük kamp tenceresi, evde hazırladığım sandviçler ve yedek ayakkabı, yedek çamaşır ve çoraplar, iki adet yedek lastik, yedek fren teli, bisiklet pompası, lastik için levye, alyan seti, çadır içi iki adet ışık ve bisiklet için yedek aydınlatma seti ile birlikte yedek pil aldım. Bunların hepsinin toplamı yaklaşık 20 kg civarıydı. Açıkçası ben en fazla 10 kg yük almayı planlamıştım ve 20 kg yükün yol bisikleti için fazla olduğunu bildiğimden özellikle yaylayı tırmanırken başıma gelecek aksaklıklar sebebiyle endişelenmedim değil. Ancak hem giderken hem de dönerken zincirim bile atmadı.
Tura çıkmadan evvel bir Facebook sayfası olan HelpTurkey’e bölge hakkında bilgi alabileceğim birinden yardım istemek için gönderi bıraktım. Sağ olsun Serkan Sert isimli bir arkadaş sadece yazarak değil, beni arayarak da bölge hakkında ve yaylaya nasıl gidebileceğim ile ilgili bilgiler verdi. Erikli Yaylası’na gitmenin birkaç yolu var. Dilerseniz Yenikapı’dan ya da Pendik’ten İdo ile Yalova’ya geçip oradan yaklaşık 15 km mesafedeki Yalova’nın tatil beldesi olan Çınarcık’a ulaşabilir, Çınarcık’tan tabelaları izleyerek Teşvikiye beldesinin içinden geçerek yaylaya doğru tırmanabilirsiniz. Çınarcık ile Erikli Yaylası arasındaki mesafe yaklaşık 15 km. ve bunun 10 km’si sadece tırmanıştan oluşuyor. Bunun dışında yaz aylarında geçerli olan, İdo’nun Bostancı’dan, Turyol’un Eminönü ve Kadıköy’den doğrudan Çınarcık’a günde bir gidiş bir dönüş olmak üzere feribotları mevcut.
Ben turum için en uzun yol olan Pendik üzerinden arabalı feribotla Yalova’ya geçmeyi tercih ettim. Nişantaşı’ndaki iş yerimden saat 15:30′da çıkıp 15:45′deki Beşiktaş-Kadıköy vapuruna bindim.
16:10′da Kadıköy’de inip sahil boyu Pendik’e kadar devam eden bisiklet yolunu kullanarak 17:30′da İdo Pendik Terminali’ne vardım ve 16 TL ücret karşılığında saat 18:00′deki Yalova feribotuna bilet aldım. Bu arada en fazla 10 bisikletli kabul ediyorlar. Biletiniz olsa dahi bisikletinizle binemeyebilirsiniz. Benim bindiğim feribotta benden başka bir bisikletli daha vardı.
Bisikletimi görevlinin gösterdiği yere zincirleyerek yukarıya çıktım. Yaklaşık 45 dk. sonra Yalova’ya ulaştım.
Yalova’dan Çınarcık’a devam eden yol boyunca çıkışlar ve inişler mevcut. Dik çıkışlar gözünüzü korkutabilir. Ancak kulağımda Keb’ Mo’, Am I Wrong şarkı varken şu aşağıdaki manzaraya karşı iniş yapmak bütün o çıkışları unutturdu bana.
Saat 19:30′da Çınarcık’a ulaştım. Sadece Çınarcık’a gelip burada da kamp kurabilirsiniz. Çınarcık’ta kamp dışında konaklamak için güzel oteller de bulabilirsiniz.
Ve size Keller Williams, Right Here eşliğinde bir Çınarcık manzarası
Tabii müziği sadece ben duyuyorum. :)
Çınarcık sahilden devam edip, Teşvikiye’ye devam eden yola girip yayla tırmanışına yavaş yavaş başladım. Bu tırmanışta elbette yalnız değildim.
Koyun ve keçiler eşliğinde yoluma devam ederken yol üzerinde birine yaylada market olup olmadığını sordum. Restoranlar var ancak market yok şeklinde cevap aldığım için küçük bir markete girip biraz alışveriş yaptıktan sonra yoluma devam ettim. (Yayla içindeki tabiat parkında market mevcut arkadaşlar.)
10 km tırmanışın ilk 5 - 6 km kadar olanını rahat tırmanabiliyorsunuz. Ancak son dört km oldukça dik. Araçlar bile zor çıkıyorlar. Bu sebeple son kilometreleri bisiklet elimde tırmandım. Tırmanırken birçok araç yanımda durup bisikletimle birlikte beni yaylaya çıkarabileceklerini söylediler ancak turumu kendim tamamlamak istiyordum ve bu tekliflerini nazikçe geri çevirdim. Saat 22:00 gibi kamp alanına ulaştım. Ancak hesaba katmadığım bir şey vardı. Ben kafamı dinlemek ve insanlardan uzaklaşmak için buraya gelmişken yaklaşık iki bin kişiden oluşan camprail grubunun her boşluğu doldurduğu bir kamp alanıyla karşı karşıya kalmıştım. Bu arada bu kamp alanına giriş ücretli arkadaşlar. Ben gece onda geldiğim için herhangi bir görevli yoktu. Sonra Facebook’tan Serkan Bey’in telefonda söylediği ücretsiz kamp alanına gitmeye karar verdim. Ücretsiz olan kamp alanına ulaşmak için tabiat parkına varmadan evvel üzerinde İsmail’in Yeri yazan ışıklı tabeladan sola dönüyorsunuz. İsmail’in Yerinin yanından geçerek 50 mt. aşağıdaki açık alan ve dere kenarına ulaşıyorsunuz. Buraya vardığımda gerçekten çok yorgundum. Alanda halihazırda birkaç kampçı daha vardı. Gece o karanlıkta onlardan da biraz uzaklaşarak tam dere kenarında taşlık alana çadırımı kurdum.
İşte tam olarak buraya. Ve sabah şu manzaraya uyandım;
Gece diğer kamp alanından gelen bağırışlardan sonra, sabah kuş sesleri ve su şırıltısı eşliğinde böyle bir manzaraya karşı uyanmış olmak çok iyi geldi.
Çevrede iki adet şelale bulunuyor. Bunlardan biri çok bilinen ve tabiat alanı içinde bulunan çifte şelale; bu şelale birbirini takip eden iki adet şelaleden oluşuyor ve eğer hafta sonu gidecekseniz bu şelale gerçekten çok kalabalık oluyor. Çifte şelaleye birazdan değineceğim. Şimdi çok bilinmeyen daha sakin ve bence daha güzel olan diğer şelaleden bahsedeyim. Bu şelalenin adını bilmiyorum. Kimseye de sormadım açıkçası. Bu şelaleye az önce tarif ettiğim ücretiz kamp alanına indikten sonra dere üzerindeki ağaçtan yapılmış küçük köprüyü kullanarak derenin karşısına geçip patika yolu takip ederek ulaşıyorsunuz. İşte size patika yol üzerinde çektiğim birkaç fotoğraf;
Patika yoldan on dakika kadar yürüyüp şelaleye ulaşıyorsunuz. Ancak şelale havuzuna inmek biraz zahmetli dikkat etmeniz gerekir. Birazdan fotoğrafını sizlerle paylaşacağım bir kadın arkadaşımız havuzda yüzdükten sonra yukarıya çıkarken ayağı kaydı ve hafif bir şekilde yaralandı. İşte size o şelale;
Bu da şelalenin üstten görünüşü;
Ben yüzmedim ancak yine de şelale havuzuna inip güzel bir manzarası olan bir kayaya tırmandım.
Yazımın başında da belirttiğim gibi bu turumda bir çeşit insanlardan arınma detoksu yapıp kimseyle konuşmama kararı almıştım. Ancak güzel insanlarla karşılaştım ve camprail’den olduğunu düşündüğüm üç kadın ve üç erkekten oluşan şelale havuzunun içindeki bir grup, kayanın tepesine çıktığımı görünce fotoğraflarını çekmemi istediklerini işaret ettiler ben de kendi telefonumla fotoğraflarını çektim.
Fotoğraflarını gönderebilmek için sadece mail adreslerini aldım. Sonra da onlarla tanışmadan yanlarından uzaklaştım. Beni kaba bulduklarından eminim. Bu fotoğrafı, çektiğim fotoğrafları mail olarak gönderdiğim ve yukarıdaki fotoğrafta en önde bulunan Sevda’dan izin alarak paylaşıyorum.
16 Temmuz’un diğer yarısında ise tabiat parkının içinden geçerek çifte şelaleyi ziyaret ettim. Çifte şelaleye giden yol tabii ki daha düzenli ve yol üzerinde yemek yiyebileceğiniz yerler mevcut.
Fotoğrafta gördüğünüz tabelanın sol tarafından aşağı indiğinizde ücretli kamp alanına, sağdan yukarı doğru çıktığınızda ise çifte şelaleye ulaşıyorsunuz. Çifte şelaleye giden 1 buçuk kilometrelik tabiat alanındaki yol üzerinde restoranlar mevcut. Ayrıca kamp alanı dışında kalan bu bölgede kamp kurmak, kamp ve mangal ateşi yakmak yasak;
Ancak yol üzerinde birçok mangal yakmış insan görebiliyorsunuz. Alandan çıkarken girişteki görevliye; “Ateş yakmak yasak yazıyor ama mangal yapanlar var.” dediğimde görevli; “Biz onu denetlemeye geldiklerinde görsünler diye asıyoruz ehueehue” şeklinde bir cevap verdi.
Tabiat parkının içinde 20 dakika kadar yürüyüp çifte şelaleye ulaşıyorsunuz. Bu yürüyüş esnasında böyle tatlı bir asma köprüden geçiyorsunuz;
Ve şöyle harika merdivenleri aşıyorsunuz;
Güzel bir yürüyüşün ardından çifte şelaleye vardım. Pazar günü olması sebebiyle çifte şelale kalabalıktı ve ilk ziyaret ettiğim şelaleye göre ziyaretçilerin yaş ortalaması yüksekti. Bu yüzden bu şelalede yüzerken rahat olamayabilirsiniz. Zira şelale, atletle şelale havuzuna giren amcalardan ve beyaz iç çamaşırı ile şelale altında duş alan gençlere kadar geniş bir ziyaretçi çeşitliliğine sahip.
Çifte şelaleden birkaç fotoğraf;
Bu arada tabiat parkının içinde heybesi olan atlar gördüm. Sanırım insanları atların üzerinde belirli bir ücret karşılığında şelaleye taşıyorlar.
Dönerken yol üzerindeki restoranlardan birine oturdum; Masalarını dere üzerine kuran bu restoranın hizmeti ne yazık ki kendisi kadar güzel değildi.
Mönü;
Konak isimli bu restoran size, mönüsünde bulunmayan gözleme çeşitleri de sunuyor Ben de patatesli kaşarlı gözleme ve Coca Cola Zero sipariş ettim.
Toplam 10 TL ödeme yaptım. Söylediğim gibi restoran güzel ancak hizmet iyi değil.
Yorucu bir günün ardından saat 20:00 gibi çadırıma dönüp, yanımda getirdiğim, Alper Canıgöz’ün Cehennem Çiçeği isimli kitabını bitirip kurbağa sesleri eşliğinde uykuya daldım.
17 Temmuz pazartesi günü ağaç kokularına karışan yağmur sonrası toprak kokusuyla uyandım. Gece yağmur yağmıştı.
Saat 10 gibi çadırımdan çıktım ve dönüş için hazırlanmaya başladım. Her yer ıslak olduğu için hazırlanmam biraz zaman aldı. Saat 12:00 gibi tamamen toparlanmıştım.
Yola çıkmadan önce kamp yaptığım yere on dakika mesafede ve yolumun üzerinde bulunan İsmail’in Yeri’ne kahvaltı yapmak için uğradım.
İSMAİL’İN YERİ
İsmail amcayı anlatmak için başka bir başlık açmam gerekiyordu. Yazının en başında söylediğim üzere kimseyle konuşmama kararı almıştım ancak İsmail amcayla bol bol sohbet ettik. İsmail amcanın yerinde kiraya verdiği küçük evler bulunuyor. Orada ihtiyacımı gidermeme ve duşu kullanmama müsaade etti. Ayrıca telefonumu da orada şarj ettim. Bunlar karşılığında para ödemek istedim ancak almadı. Sadece dönerken yaptığım kahvaltının parasını ödeyebildim.
Evet kahvaltı çok çeşitli olmayabilir. Ancak domates, salatalık, biber İsmail amcanın bahçesinden, keçi sütü peyniri ve bal o bölgeden, ekmek köy ekmeği. Ayrıca sınırsız çay ve İsmail amcanın samimi sohbeti lüks mekanların çok çeşitli serpme kahvaltısından daha iyiydi.
İsmail’in Yeri fiyat listesi;
İsmail amca eskiden kamyon şoförlüğü yapmış, Erikli Yaylası’nın bağlı olduğu Teşvikiye Belediyesi’nde çalışmış ve belediyeden emekli olmuş. Yazın Teşvikiye’deki evinde oturan İsmail amca yazları yayladaki bu mekanı işletiyor.
İsmail amcayla bir saat sohbet ettikten ve ihtiyaçlarımı giderdikten sonra yola koyuldum. İki saatte tırmandığım yokuşu yaklaşık on beş dakikada indim.
Pendik’ten geldiğim İdo ile bu sefer evime daha yakın olan Yenikapı’ya dönmek üzere 15:45′de feribota bindim. Bilet için 28 TL ödedim.
Yolculuğum yaklaşık bir buçuk saat sürdü. Yenikapı’dan önce sahilden Kumkapı’ya ulaştım. Yağmur yağdığı için burada bir ağacın altında yağmurun dinmesini bekledim.
Yağmur dindikten sonra La Fille Sur Le Pont filminin son sahnesinde Vanessa Paradis’in Daniel Auteuil’e sarıldığı Galata Köprüsü’nden geçerek evime ulaştım.
ÖZET BİLGİLER;
İki günlük bu turda yol paraları dahil toplam 84 TL harcadım. ( Pendik-Yalova; 16 TL - Market; 15 TL - Konak Cafe gözleme ve kola,10 TL - İsmail’in Yeri kahvaltı; 15 TL - Yalova-Yenikapı dönüş; 28 TL )
Bölgede şişenizi doldurabileceğiniz lezzetli kaynak suyunun aktığı birçok yer var. Tabiat parkının içindeki markette bulunan su için 1,5 TL ödemeyin.
Telefon kamp alanlarında çekmiyor. Vodafone hattı olanlar için; İsmail’in Yeri civarında telefon çekiyor. Ana yola doğru çıkarsanız internete de bağlanabilirsiniz. Turkcell sadece ücretsiz kamp alanının girişindeki boş arazide çekiyor. Türk Telekom hattı olanlar telefonlarını evde bırakabilirler. :)
Gidiş-dönüş bisiklet üzerinde toplam gidilen yol 172 KM. Aşağıdaki haritalar Google Haritalar zaman çizelgemden alınmıştır ve yüzde yüz doğru olmayabilir.
15 Temmuz 2017 gidiş;
17 Temmuz 2017 dönüş;
Okuduğunuz için teşekkür ederim. :)
1 note
·
View note
Text
İstanbul Bisiklet Rehberi & Sana Dün Bir Seleden Baktım Aziz İstanbul Ebook
İstanbul Bisiklet Rehberi & Sana Dün Bir Seleden Baktım Aziz İstanbul Bir şehri keşfetmenin en iyi aracı bisiklettir. Dik yokuşları, dar sokakları, kalabalık nüfusu ve yoğun trafiğine rağmen bu hakikat İstanbul için de geçerlidir. İstanbul’a dair ilk bisiklet rehberini Türkiye bisiklet dünyasının önde gelen isimlerinden Aydan Çelik hazırladı. Onlarca yıldır yollarını aşındırdığı bu kadim şehrin rotalarını çizimleriyle bezeyerek şimdi okurla paylaşıyor. Yazarın şehre dair tarihi anekdotları ve mitleri ustaca serpiştirdiği İstanbul Bisiklet Rehberi’nde her rota için ayrıca hazırlanmış harita, eğim grafiği ve dijital yönlendirmeler bulunuyor. Bunların ışığında İstanbul’un pastoral köşelerini olduğu kadar arabaların iktidarındaki kalabalık semtlerini de içeren 41 güzergâhta 2000 km’nin üzerinde bir mesafeyi kâh hızlanıp kâh yavaşlayarak katedeceğiz. Kuzeyde Çilingoz’dan Ağva’ya, güneyde Silivri’den Tuzla’ya kadar uzanan bir coğrafyada İstanbul’un azizliğine bisikletinin selesinden şahitlik etmek isteyen herkese…
İstanbul Bisiklet Rehberi & Sana Dün Bir Seleden Baktım Aziz İstanbul Ebook
#İstanbul Bisiklet Rehberi & Sana Dün Bir Seleden Baktım Aziz İstanbul ebook#İstanbul Bisiklet Rehberi & Sana Dün Bir Seleden Baktım Aziz İstanbul ebook indir#İstanbul Bisiklet Rehberi & Sana Dün Bir Seleden Baktım Aziz İstanbul ebook oku#İstanbul Bisiklet Rehberi & Sana Dün Bir Seleden Baktım Aziz İstanbul kitabı ebook#İstanbul Bisiklet Rehberi & Sana Dün Bir Seleden Baktım Aziz İstanbul kitabı ebook indir#İstanbul Bisiklet Rehberi & Sana Dün Bir Seleden Baktım Aziz İstanbul kitabı ebook oku
0 notes
Text
İlk kez biketliyorum
Hayat yenilendikçe, yeni kelime ve kavramlar ortaya çıkmaya başlar. Bir kavramın o kültürde yerleşmesi için o kültürün ana dilinde ifade edilmesi gerekir. Bu nedenle 2016 yılında tanıştığım "bikepacking" kavramının Türkçe' ye kazandırılması gerektiğini düşündüm. Artık biketliyorum, biketçiyim. Sizin de biketleme ile tanışmanız için, buyrun nasıl biketlediğimi anlatayım.
2015 yılının Aralık ayıydı. Biri dağ biri tur olmak üzere iki bisikletim vardı. Çoğunlukla tur bisikletime biniyordum. Sıkça uzun yol konforunu arttırmak için bisikletimde tadilat ve değişikliklerle meşgul oluyordum. Gidon boğazını yükseltmiş, kelebek gidon takmış, arka bagaj ve arka heybeler almış ve seleyi değiştirmiştim. Yokuşları tırmanabilmek için aynakolu küçültmüştüm. O kadar uğraşıya rağmen ne istediğim konfora ne de performansa ulaşamadım. Üstelik aldığım 40lt' lik heybeleri sadece iki kez doldurup yola çıkabilmiştim. O dönemde bir arkadaşımın, biraz da şansın yardımıyla şu an kullandığım bozuk yol (gravel) bisikletini aldım. Ama o da ne? Kampa gitmek için bagaj ve heybeleri bu bisiklete takmak pek kolay değildi. Üstelik bu yeni bisiklet çok daha sportifti; ne gerek vardı ek ağırlığa? Karşıma kurtarıcı olarak çıktı "bikepacking".
Bozuk yol bisikleti (gravel bike) yol bisikletinden kesinlikle farklı. En önemlisi, iki teker arası mesafesi fazla, ayrıca ön borusu daha yüksek olduğundan daha dik bir pozisyondasınız. Aerodinamikten feragat ederek daha konforlu sürüş ve patikalarda iyi manevra kabiliyeti sunuyor. Jantların da yol bisikletlerinden daha dayanıklı olduğunu da belirtmeliyim. Çok yönlü bir bisiklet, 40mm kalınlığında lastik takıp tur konforunu arttırabilirken, ince yol lastikleriyle yol deneyimine göz kırpıyor. İnce lastiklerle her zaman yaptığım turlardaki ortalama hızlar birden artınca hedefleri arttırdım. Yaşadığım değişimi bir projeye dönüştürdüm. Zaman aldı ama 2018 baharında İzmir ve Muğla' da katıldığım turlarla ilk hedefime artık ulaşmıştım.
Biketlemede en önemli konu ağırlık dağılımı ve taşınacak ekipmanın organize edilmesi. En temel prensip: İhtiyacın olmayacaksa yanına alma. Yola çıkmadan önce neler alınacağını listeleyerek başlayın. Sonra neyi, nereye koyacaksınız? Sınırlı hacminiz olması kötü bir şey değil. Daha organize olacaksınız. Sadece kamptan kampa ihtiyaç olacak eşyaları ön gidon çantasına koyarak başlayalım: • Çadır, mat, tulum • Gece kullanılacak kaz tüyü mont. "Nasıl olur?" dediğinizi duyar gibiyim. Katıldığım abak2018' de beni gören çoğu kişi şaşkınlığını gizleyememişti. Bunun için biraz yatırım yapmam gerekti. Bir kişilik küçük ve hafif bir çadır, şişme mat, yazlık, hafif ve küçülebilen kaz tüyü tulum aldım. 8 derecenin altındaki geceler için mont ya da polar ile takviye ettim. Sentetik uyku tulumları çok yer kapladığı için biketleme için uygun değil. En minimalist, su geçirmez 13lt' lik çantayı aldım. Bu çantadan çok, boru şeklinde su geçirmez bir torba. Çift taraftan kıvrılarak kapatılıyor. Kayışlarla direk gidona bağlanıyor. Her kamptan önce söktüm, sabah yeniden taktım. Tek zorluk buydu, bisiklet üzerinde kalacak bir bağlantı aparatı ile iyileştirebilirim. Önde ağırlık olması hiç dert değil, manevra ve tutuş kabiliyetinizi hiç etkilemiyor. Sanki hiç yük yokmuşçasına sürdüm diyebilirim.
Biketlemenin olmazsa olmazı kadronuzun alabileceği en büyük kadro çantası. Bisikletimin oldukça çekici, eğimli bir yapısı var. İster görsele verdiğim önemden ister yabancı ürünlerin çok pahalı olması nedeniyle kadroma uygun bir şablon belirleyip kadro çantası diktirdim. Kadronun tamamını kullanmayıp dikey 1 lt lik su şişesine yer bıraktım. Bu çantanın önemi yükte ağır boyutta küçük şeylerin buraya konmasında. Böylelikle ağırlık merkezi yere yakın olduğundan, yükle birlikte daha güvende hissediyorsunuz. Gün içinde ihtiyacınız olacak tamir kiti, yedek iç lastik, kamera ekipmanı, "powerbank" gibi şeylere büyük bir çanta açıp ulaşmak bu sitilde mümkün değil, bunlar için kadro çantası en iyi yer. Yağmurluk ve rüzgarlık da, atıştırmalıklar da burada olabilir.
Eğer ıssız yerlere uzak bir tura gidiyorsanız, su ve yiyeceğe ulaşımınız sınırlıysa, kadro çantanız bol miktarda su ve yiyeceğe ev sahipliği yapabilir. Bunları klasik tur bisikletçileri arka heybelerde taşıyabilir ama siz bozuk arazilerde daha kolay yol alacaksınız. Ayrıca tırmanışları kolay yapacak, inişlerde güvende olacaksınız.
Modülerlik biketlemenin anahtar kelimesi. Bir-iki büyük çanta yerine daha çok küçük çanta kullanıyorsunuz. İki adet küçük üst boru çantası kullandım. Ecnebiler bunları önde atıştırmalıklar için kullanıyor. Ben de öyle yaptım. Seleden inip ayakta durduğunuzda sele borusunun önündeki alanın atıl olduğunu fark edersiniz. Ben buraya bir küçük çanta daha taktım. Para, telefon şarj vs bunda. Bir yere gideceğim zaman söküp yanımda cüzdan gibi götürüyorum. Kıymetli eşyaların bacak arasında olmasından doğal ne olabilir?
Gelelim sele altına. Çoğu bisikletçi burada tamir ekipmanı taşır. Büyük ve uzun bir çanta bağladığınızı düşünün, o kadar. Ben 8 lt’ ilk bir çanta Kullanıyorum. Yedekler ve kamp ve gündelik giyim bu çantaya giriyor. Çantanın uç kısmı kıvrılarak kapatıldığından hacmi küçülebiliyor. Eğer kamp eşyalarınızdan öne sığmayan varsa burada taşıyabilirsiniz. Çok uzadığında, yalpa yapma riski var. Unutmayalım ki yerden en yüksek duran biketleme çantası bu, mümkünse en ağırı sele altında olmasın.
Diyelim ki daha uzun bir tura gideceksiniz ve ek hacim ihtiyacınız var. Ne yapacağız, biketlemeyi bırakacak mıyız? Çok ekipmanın gerekeceği kış turları hariç, gidon boğazı çantaları ve hatta maşaya bağlanan ek çantalar yetecektir. Bilinen bagaj ve heybe sistemine göre artı ve eksileri sıralayalım:
1. Aerodinamik: Rüzgar etkisinden soyutlanarak velodromda yapılan bir deneyde, toplam ağırlık aynı tutularak ön arka klasik tur çantalarına göre biketleme çantaları ile yaklaşık %8 avantaj bulundu. 28km/sa ortalama hızla 100 km gidildiğinde bu 17 dakikaya karşılık gelir. Kendiniz karar verin. Eğer düz yolda, hızlı sürüyorsanız, uzun yol yapmak istiyorsanız aero olmak önemlidir. Tırmanışlarda yavaşlayacağınız için bunu düşünmeyebilirsiniz. Ama biketlediğiniz için sadece daha aero değil ister istemez daha hafif de olacaksınız. 2. Dengeli ve eşit ağırlık dağılımı: Biketlemede isteseniz de dengesiz yükleyemezsiniz. Bu off road sürüşler için daha önemli tabii ama yolda da özellikle virajlarda olası kaymaları engellemiş olursunuz. Ayrıca arkaya aşırı yüklemeden kaynaklanacak mekanik problemleri de unutun. 3. Ağırlık: Biketçilerin bu konuda klasik turculardan farklı beklentileri olduğundan mıdır bilemiyorum, popüler üreticilerin bikeleme çantaları çok daha hafif malzemeler kullanıyor, üstelik ön ve arka bagajlarınız da yok. Bikeleyeceğim dediğiniz anda 3 kg vereceksiniz! Arkadaki sizi geri çeken yükler artık ayağınıza bağ değil. Rampaları dert etmek yerine zirvelerin tadını çıkarın. 4. Off Road hakimiyeti: Dar yerlerde sağa sola sürten, takılan çantalar yok artık. Heybeler genellikle sallanır, hoplar, ses yapar. Hepsinden önemlisi çamurda, dere geçişinde, dik taşlı inişlerde daha güvendesiniz. 5. Dayanıklılık: En nihayetinde uzun bir off road tur sonunda kırılan bagaj veya heybe parçası hikayelerini duymuşsunuzdur. Unutun onları, artık biketliyorsunuz.
Gelin bu yeni trendi birlikte tanıyalım. Birlikte biketleyelim:
https://www.instagram.com/pack2ride/ https://pack2ride.tumblr.com/ https://www.facebook.com/bisikletlekesfet/ [email protected]
0 notes
Photo
Twister Jeans 2019 sezonu için hazırladığı etek modellerini gösterime açtı. Jeans etek modelleri için bağlantıyı izleyebilirsiniz.
#twister#seleden#giyim#etek#kadın etek#bayan etek#etek modelleri#etek fiyatları#jeans etek#jeans etek modelleri
1 note
·
View note
Link
Erkek gömlek modelleri takım elbise ve günlük giyime uyum sağlamasını istiyoruz. Araştırıp kendimize en yakın, en uyumlu gömleğin nerede olduğuna bakıyoruz. Bazen fiyatlar bazen de boy ve renk seçenekleri canımızı sıkabiliyor. Böyle olduğunda da giyim mağazasından çıkıyoruz. Bu yıl tüm erkeklere hitap edecek yeni gömlek modelleri temin ettik.
0 notes
Link
İhouse Polyresin 4 Parça Lüx Banyo Seti 1 Adet Sıvı Sabunluk 20cm 1 Adet Diş Fırçalık 12cm 1 Adet Pamukluk 12cm 1 Adet Katı Sabunluk 14cm
0 notes
Photo
https://www.seleden.com/twister-jeans-ets-1146-gri
Kumaş: %95 COTTON %5 ELASTAN Model Ölçüleri: Boy 1.80 cm Kalça:95 cm Model Üzerindeki Ürün Bedeni Jeanler İçin Bel: 74 Boy: 32 Diğer Ürünlerde: M
0 notes
Link
Oval ahşap çiçeklik (metal kulplu) 40x18x21 cm - Çiçeklik çeşitleri ve çiçeklik modellerimiz arasından fiyatlarına göre tercih edip sera veya bahçenizde çiçeklerinizi sergileyerek dekorasyonlara şıklık katabileceğiniz dekoratif metal kulplu oval ahşap çiçeklik.
0 notes
Quote
Kıyafetler, insanlığın yüz yıllardır üzerinden hiç çıkartmadığı adeta bizi yansıtan eşyalardır. Bir alışveriş merkezine ya da online alışveriş sitesine gireceğimiz zaman kıyafet alırken çok dikkat ederiz. Tüm kıyafetler, güncel olarak X, Y ve Z kuşaklarının beğeneceği şekilde tasarlanıp üretimi yapılmaktadır. Tüm ürünler, coğrafi şartlara, isteklere, hava durumlarına göre farklılık gösterip müşteriye yansıtılma düşüncesi vardır. Tüm markalarda ürün çeşitliliği vardır ve kıyafet üreticileri bunu özellikle dikkat alırlar. Arz talep meselesinden dolayı Kadın kıyafetleri konusunda mağazalar çoğalmış ve her yerde dükkan açmışlardır.
https://www.seleden.com/blog/kiyafet-alirken-dikkat-edilecekler
0 notes
Quote
Her kuşak jeans giyim kombini yapmayı sever. X, Y ve Z kuşağının gözdesi olacak Jeans giyim için mağazamızı hazırladık. Kurulduğumuz günden bu yana, müşterilerimize hem sağlıklı hem kullanışlı ürünler temin ettik. Yeni sezonda Seleden mağazamızda neler var, buyrun birlikte inceleyelim.
https://www.seleden.com/blog/tarzini-jeans-le-ucuz-ve-kaliteli-giyin
#twister#jeans giyim#jean giyim modelleri#seleden#kot elbise#kot ceket#jean elbise modelleri#jean tshirt#jean pantolon
0 notes
Quote
Qtük Ağaç Saat 30x30CM 30X30cm Ağaçlar sürekli yaşadığı için çatlamalar oluşabilir. Kabuklarında dökülme olabilir Kabuklu görseli veya kabuksuz görseli olan ürünlerin yerine aksi şekilde gönderilebilmektedir Ürünlere zeytinyağa sürerek ömrünü uzatabilirsiniz. Modellerimizin tamamında sanayi tipi faturalı ağaçlar kullanılmaktadır. Orman bakanlığınının ihalelerinden alınan ağaçlardır. Sürekli ağaçların şekilleri değiştiği için resimdekiyle bire biri değil aynısına yakını gönderilmektedir Ürünlerimizin %99unda vernik ve uygulamaları yoktur Yazın güneşin vurmadığı bir noktada ürünleri sergileminiz ürünlerin çatlamasını engelleyecektir
https://www.seleden.com/qtuk-ag-ac-saat-30x30cm
#dekorasyon#dekorasyonalist#seleden#kütük saat#dekoratif saat#dekorasyon saati#ağaç saat#dekoratif objeler
0 notes