#sana notlar

[huzun1u-b1r-sask1n]

Baktığım her yerde olmaktan artık vazgeçmelisin

-B

[birbuketsiirr]

[kaybettimyolumu]

Kırılmak istemiyorsan kırma.

Yalnız gez ama yalanı yanına dolama.

Vücudunu koru.

Sağlığına dikkat et.

Çok yeme.

Az da yeme.

Uykularına dikkat et.

Gülümsemeyi unutma.

Ailenle bolca vakit geçir.

Sana benden notlar bunlar; kendine iyi bak.

[cninzihni]

DecoMyTree Rehberi

Eveet geçen yıl çok tutmuştu bu. Bu yıl yeniden aktifleştirmişler. Kullanımı kolay olsun diye mini bir rehber hazırlayayım istedim. Yazıdan ziyade görsellerle dolu hızlı bir kayıt aşaması var sadece. Fazla uzatmayalım.

(Ufak bir not: Mobilde Chrome tarayıcılarda açılması konusunda bir sorun vardı son kontrol ettiğimde. Ben Opera üzerinden yaptım. Diğer tarayıcılarda durum ne bilmiyorum. Bilgisayarda Chrome tarayıcıda erişim sorunu yaşamadım.)

(Ufak bir not 2: Geçen seneki hesaplar da duruyor ancak şifre sıfırlamanın çalışmadığını söyleyen çok kişi var. Eğer şifrenizi hatırlıyorsanız direkt eski hesabınıza da giriş yapabilirsiniz. Notlarınız duruyor.)

DecoMyTree nedir?

DecoMyTree, başkalarının sana not bırakabileceği yılbaşı temalı bir website. Bu notları noelde açabiliyorsun (yeni yıldan bir hafta öncesine denk geliyor sanırım emin değilim.) ve başkalarına da not bırakabiliyorsun. (Not bırakmak için hesap açmak zorunda değilsin, not almak istiyorsan hesap açman gerekiyor.)

Kayıt Süreci

1- ilk olarak decomytree.com linkine giriyoruz. Girdiğinizde karşınıza ilk bir reklam çıkabilir, 7-8 saniye beklediğinizde giriş ekranına atıyor.

2- Açılan ekranda Ağacımı Yap seçeneğine tıkladıktan sonra kayıt sürecini istediğiniz şekilde seçimler yaparak tamamlıyorsunuz. (Ekran görüntülerini en sona toplu ekleyeceğim.)

3- Son adımda şifrenizi de belirledikten sonra ağacınız hazır. Aşağıda bulunan "Paylaşmak için linkinizi kopyalayın" butonuna tıklayıp arkadaşlarınıza gönderebilirsiniz.

Kayıt süreciyle ilgili ekran görüntüleri de şu şekilde:

Rehber dibine de kendi linkimi iliştireyim, sonra bulması kolay olur. Sizi mutlu edecek notlar almanız dileğiylee, sevgiler.

İnternetçi Abinin Ağacı

[ekip]

Birtakım değişiklikler

🌟 Yenilikler

Gönderimlere izin veren bloglara anonim gönderim yapma özelliğini kaldırdık. Bundan böyle bir bloga gönderim yapmak için oturum açmış olman gerekiyor ve sorularda olduğu gibi anonim yapamıyorsun.

Artık topluluk yöneticileri bir üyeyi çıkarmak istediğinde gerekçe belirtmeleri isteniyor.

Tumblr'da Topluluklar özelliği üzerine, ilginizi çekeceğini düşündüğümüz yepyeni API dokümanlarımız var!

🛠 Düzeltmeler

Eskiden, sıranda ya da taslaklarında yer alan bir gönderinin notlar görünümüne geçip yanıt vermeyi veya RB'lemeyi denediğinde, bunu yapamayacağını belirten bir mesaj alıyordun. Gönderi henüz yayımlanmamış olduğu için bu doğal olarak hala geçerli. Ama eski mesajın anlaşılabilir olmadığını düşündük ve daha net bir mesajla değiştirdik.

Topluluk avatarını ayarlarken seçtiğin/yüklediğin resmin artık bir önizlemesini göreceksin.

Blog arşivleri bir ara sanki o blog yokmuş gibi davranıyordu. Bunu düzelttik.

Bir sorun mu yaşıyorsun? Destek Talebi gönder, en kısa sürede sana geri dönelim!

Geri bildirimini paylaşmak ister misin? Üzerinde Çalıştıklarımız  bloguna göz at ve aklındakileri topluluğumuzla masaya yatır.

Bu gönderileri başka dillerde takip etmek istersen diğer ülkelerin Ekip bloglarına göz at!

Tumblr'a doğrudan maddi destek olmak ister misin? O zaman Premium planımız ve Destekçi rozetimiz TumblrMarket'te seni bekliyor!

[dolunay66]

SAHİP'LENME HİKAYESİ

Dilimize ne kadar yerleşmiş değil mi?

"Bir köpek sahiplendim!"

"Sokak hayvanlarını sahiplenelim!"

"Sahipsiz kedi köpek kalmasın!"

Ne kadar istekliyiz sahiplenmeye.

Oysa malın, mülkün, eşyanın sahibi olur.

Bir canlının sahibi olmaz, olmamalı.

Onlar olsa olsa, ev arkadaşı, yol arkadaşı, yaşam arkadaşı olur.

1804 yılında Amerikalı iki gezgin asker Lewis ve Clark Amerika Birleşik Devletleri hükümetinin talimatıyla yeni kıtayı Atlantik'ten Pasifik Okyanusu'na kadar gezdiler.

Kızılderili kabileleriyle ilgili detaylı notlar aldılar.

Yanlarında kendilerine rehberlik eden Sacagawea isimli bir kızılderili kadın vardı.

İdoho'da Nez Perce kabilesini ziyaret ederken, çadırının önünde oturan yaşlı bir kızılderilinin yanındaki iki kızgın köpek kendilerini havlayarak karşıladı.

Korktular.

O anda yaşlı kızılderili köpeklere bir şeyler söyledi, ikisi de havlamayı kesip çadırın önüne geri döndü.

Önlerine konulan birer lokma kuru buffalo etini yediler.

Lewis, rehber aracılığıyla yaşlı kızılderiliye sordu.

"Bu köpeklerin sahibi sen misin?"

Kızılderili soruyu anlamadı.

Bu kez Clark tamamladı.

"Yani bu köpekler sana mı ait?"

Yaşlı kızılderili şaşırdı.

"Onlara ne ben sahibim, ne de onlar bana ait. Hepimiz ulu manituya aitiz!"

Lewis yine sordu.

"Sana ait değillerse neden besliyorsun?"

Yaşlı kızılderili Lewis ve Clark'ın gözlerinin içine bakarak yanıtladı.

"Biz hayatı paylaşıyoruz. Onlar beni hem vahşi hayvanlardan koruyor, hem de buffalo avlarken yardımcı oluyorlar. Yediğim yemekte katkıları var. Ayrıca torunlarımın oyun arkadaşı onlar.

Bu yüzden besliyorum, haklarını veriyorum.

Sahipleri değilim."

Sedat Kaya

[siirlendikalbimiz]

Seni izliyorum, aylarca seni takip ediyorum, senin hakkında olabildiğince çok bilgi topluyorum. En sevdiğin şeylerin ne olduğunu öğreniyorum. Sonra yavaş yavaş, zamanla kapının önüne bir şeyler bırakmaya başlıyorum, ilk önce küçük başlıyor, eve geldiğinde seni bekleyen en sevdiğin içecek ya da en sevdiğin atıştırmalık. Sonra sana en sevdiğin çiçekleri göndermeye başlıyorum, yanlarına "bugün çok güzel görünüyordun" gibi küçük notlar bırakıyorum. Sana dünyaları hak ettiğini söylüyorum, sana masum küçük iltifatlar ediyorum. Arabana, bugün giydiğin kıyafetin ne kadar güzel göründüğünü söyleyen, çok belirli yerlerine iltifat eden, kıyafetinle neden bu kadar güzel göründüğüne dair muazzam ayrıntılar veren notlar bırakmaya başlıyorum. Eğer benimle arkadaş olursan belki de eksik parçamı tamamlarsın. Eksik parçanı tamamlarım..

[karanliginleydisi]

Merhaba anne artık seninle burdan konuşmaya karar verdim çünkü yeni fark ediyorum benim de bir anneye ihtiyacım olduğunu çok yorgunum anne çok çok bugün hiç birşey yapmadım kitaplarımı atmışlar çok kızdım ne hallerle tuttuğum notlar... Herkese çok öfkeliyim sana babama beni bir dünyada yapayalnız bırakan herkese bugün çok çok çok kötüyüm etütte oturup saatlarce düşündüm herkes çalıştı ben düşündüm insanlar bana bunu neden yapıyor anne? Halbuki gözlerimden anlaşılıyor yorgunluğum şimdide ders çalışmadığım için vicdan azabı çekiyorum evet ben çelişkililer kızıyım biriniz anne biriniz sadece biriniz elimden tutsaydı herşey çok farklı olurdu biliyor musun , kalbim ağrıyor çok ağrıyor dayanamıyorum iyi niyetliyim diye mi bu insanlar yapıyorlar böyle belki de onlara gülümsedim yanlarında olduğum içindi zayıflık mı bu bir daha kimseye gülümsemeyeceğim anne sadece küçük temiz kalpli çocuklara . Hayat üzerime üzerime geliyor anne uzun zaman sonra ilk defa bu kadar bittim ben . Ama yine de kızıyorum bu halime dünya ne benim iyi olmamı umursuyor nede ben dünyanın durmasını canım çok yanıyor anne ne olur bir el uzatsan çok mu zor yanımda olman yeterdi dertlerimi bile anlatmazdim sana. Çalışamıyorum toplayamıyorum aklımı aklım yok sanki nereye gitti bilmiyorum çok yorgunum hoşçakal belki yine yazarım sana

[aynodndr]

Anlaşılmaz Kadın Yoktur, Anlayamadığın Kadın Vardır

sus, seyret, ağlarsa babası gibi sar

bir şey yaptığında takdir et

neden bağırdığını değil, neye üzüldüğünü sor.

sana bir şey sorarsa gözlerinin içine bakarak cevap ver

telaşlandığında elini tut

onun varlığının senin için ne kadar önemli olduğunu bilmeli

seni seviyorum derse, senden aynısını duymak istiyordur

üşürse sarıl, yetmezse ceketini verirsin

toplum içinde yücelt ama abartılı şeyler söyleme

o sarhoş olsun, sen olma, bir kadını evine erkeği götürür

sevgi dolu küçük notlar bırak

asla onun gözünün önünde para verip çiçek alma

bir kır çiçeğini kitap arasında kırk yıl saklar

konuşmuyorsa, içindeki kız çocuğuyla işi bitene kadar bekle

kendini sana karşı yetersiz hissettiğini söylerse, ilgini bekliyordur

yalnızken küçük kusurlarına takılabilirsin, başkasının yanında asla

pis mikrop gıcık; bu üç kelimeden birini söylediği sürece durum iyidir

sen bilirsin derse kırılmıştır, nasıl istiyorsan öyle yap derse, kızmıştır

ses tonun önemlidir, umarsızca söylediğin iltifat bile ters tepki yaratır

bir kadın en çok verdiği bir karar yüzünden erkeğine mahcup olmaktan korkar.

Sonucu ne olursa olsun arkasında olduğunu hissettir.!

~

Murat Ginlik

[huzun1u-b1r-sask1n]

İnsan, karşısındakinin bazen bir kedinin başını okşayışına aşık olur, bazen kaşlarını çatarak bir şeyler düşünüşüne, bazen bir şeyler karalamasına, bazen uyuyuşuna, yürüyüşüne, sesine, gülüşüne aşık olur. Sevmek için bir nedene ihtiyacımız yoktur, kalbimiz sev der biz severiz. Nedenini nasılını sormayız hiç. Belki de sadece bir çift göz aklımızı başımızdan alır bilemeyiz.

-B

[bitmissinniremm]

herkese karşı gülerken benim içim kan ağlıyo, kafamı dağıtmaya çalışıyorum en sevdiğim şeylerden biri müzik dinlenmek dinlerken bile bütün şarkıların sana yazılmış olması aklıma geliyo.Her geçen bir kelime, bir satır… Bende böyle bir insanım yani dışarıdan mutlu neşeli deli dolu bolca gülen bir insan gibi ama aslında içinde fırtınalar kopan ve asla susmayan bir dert bitse diğeri başlayan ikisi hatta çoğunu aynı anda kontrol etmeye çalışan her şeyi içinde yaşayan bir kızım işte.

Yaklaşık 1,5 yıl önce notlar kısmına yazdığım yazının bir parçasını buraya atmak istedim. Bundan birkaç ay veya 1 yıl sonra her şey yolunda mı nasıl gidiyo diye bakmak için. Herkese iyi gecelerr 🤍

[ekip]

Birtakım değişiklikler

🌟 Yenilikler

Ve sonunda Topluluklar tüm [tumblr] kullanıcılarına açıldı!

Topluluklar demişken, bir topluluk gönderisinde bulunan bir etikete tıklayınca artık sadece o toplulukta ve sadece o etiketi taşıyan gönderiler çıkıyor (bloglar üzerinde de böyle işliyordu).

Topluluk gönderilerinin tepki düğmelerine ekran okuyucu açıklaması eklendi.

🛠 Düzeltmeler

Gönderilerdeki bahsedilmelerin sadece ilk 5'i bağlantı olarak çıkıyordu, bu durumu giderdik.

Topluluk gönderilerindeki tepkilere ait birden çok ipucu balonu aynı anda açık kalabiliyordu, bunu da düzelttik.

Android'de topluluk içeriği moderasyon akışında yer alan Notlar adlı alan, ekran üstü klavyenin arkasında kalıyordu. Bu hata düzeltildi, artık kaydırma yaparak Notlar alanını görebiliyorsun.

Tepkiler üzerinde çıkan ipucu balonları, bazı ekran genişliklerinde ekrandan taşıyordu. Bu hata düzeltildi.

Kayıtlı bir ödeme yönteminde değişiklik yapılmasına engel olan bir hata vardı ve düzeltildi.

Bir başka sorun yüzünden ise bazı arkadaşlarımız premium tema satın alamıyordu. Bu da düzeltildi.

Tema demişken, satın alınan premium tema kredilerinin hesaba yansımamasına yol açan bir sorun vardı, bu da düzeltildi.

🚧 Üzerinde çalıştıklarımız

Topluluk akışlarındaki video oynatıcıyı yerinden çıkarma özelliğinde bir sıkıntı vardı, dolayısıyla devre dışı bıraktık. Şu an bunu tamir etmeye çalışıyoruz.

Bir sorun mu yaşıyorsun? Destek Talebi gönder, en kısa sürede sana geri dönelim!

Geri bildirimini paylaşmak ister misin? Üzerinde Çalıştıklarımız  bloguna göz at ve aklındakileri topluluğumuzla masaya yatır.

Bu gönderileri başka dillerde takip etmek istersen diğer ülkelerin Ekip bloglarına göz at!

Tumblr'a doğrudan maddi destek olmak ister misin? O zaman Premium planımız ve Destekçi rozetimiz TumblrMarket'te seni bekliyor!

[a-y-i-s-i-g-i]

Takvimdeki yeni günler için notlar:

1. Muhakkak gerçek olmanın yolunu bul. Kendi gerçeğin sana ne kadar rezil görünürse görünsün sahte olan hiçbir şey gerçek olmanın asaletinin ve gücünün önüne geçemez

2. Ölüme hazırlan. Her gün, bir şekilde ölümü anacağın en az bir şey yap. Ölüm reddederek yaşadığın hiç bir an tam olarak yaşanmamıştır.

3. Hıza kapılma. Yavaşlık her şeydir. Yavaşladıkça derinleşirsin

4. Rutinin, alışkanlıkların ve bağımlılıkların dışına çık bu seni daha esnek ve daha iyi biri yapar

5. Sevmek ilgini ve dikkatini vermektir. İlgini ve dikkatini vermediğin şeyleri sevdiğini iddia etme ıstırap yaratırsın

6. Sevilmediğini, özenilmediğini, değersizleştirildiğini hissettiğin insanlardan uzaklaş. Kavgaya girmeden, sessizce, alacaklı gibi davranmadan

7. Zarar gördüğün yerden uzaklaşmak, kendini korumak seni bencil yapmaz aksine sevme ve bağışlama kapasiteni arttırır.

8. Gülümse sadece gülümsemekle kalma, gülümsemeni hisset ama bütün hücrelerinle hisset

9. Ne yaparsan yap, ne yaşarsan yaşa hakkını ver, tam olarak

10. Koşulsuz sev 3 kere

11. Muhakkak verici ol. Fedakar değil verici. Hiçbir karşılık beklemeden verebilecek içsel güce ulaşabilmek için elinden ne gelirse yap

12. Bazen her şey alt üst olmuş ve senin aleyhineymiş gibi görünebilir. Böyle durumlarda sadece yürümeye devam et

13. Dedikodu etme, edene müsade etme

14. Oku!

[epifizz]

Kendimi çok garip hissediyorum. Lafa nasıl gireceğimi bilmiyorum ama deneyeceğim. Son zamanlarda ne kadar oldu hatırlamıyorum ama çalışmak dışında bir şey yapmak istemiyorum sanki vaktim boşa gidiyor gibi hissediyorum. Mesela oyun oynuyorum bi anda durup kendime diyorum ki, ben şu an ne yapıyorum neden vaktimi buna harcıyorum bana ne kadar iyi oyun oynuyorsun diye sormayacaklar kendimi geliştirip zamanı geldiğinde donanımlı ve yetkin biri olmalıyım diyorum. Çalışıp yeni şeyler öğrenmek benim için güzel bir şey notlar çıkarıyorum hevesle öğrenmeye çalışıyorum bunları yaparken kalbim çıkacak gibi oluyor heyecandan bazen ne yapacağımı şaşırıyorum. Evet biliyorum yazılım uçsuz bucaksız bir okyanus gibi ama abartıp abartmadığım konusunda kararsızım. Bu sence kötü bir şey mi? Ben emin değilim bıraksalar sadece çalışır yemek yer ve uyurum. Evet akşamları arkadaşlarımla dışarı çıkıyorum öyle zamanlarda dahi beynimin ufak bir kısmı kod yazmakta. Kendimi sürekli daha üst bir kariyere itmeye çalışıyorum ama hastalığa da dönüşmesini istemiyorum. Kendimi kanıtlama arzum olduğunu düşünüyorum ama nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum vereceğin cevabı merak ediyor ve ihtiyacım olduğunu hissediyorum. Bana bu konuda biraz yardımcı olabilir misin rica etsem?

Sartre insanın özgürlüğünden adeta negatif bir kuvvet olarak söz eder, çünkü özgürlüğün sorumluluk boyutuna da bakar. Ben senin motivasyon ve eylemlerin hakkında yargı bildiremem, toplumsal motivasyon ve eylemler olmadığı yani bana dokunmadığı sürece. Bir şeyin bence kötü olması ile sence kötü olması aynı şey değildir. Bu tarz yargılarda mahkum olduğumuz özgürlük sebebiyle niteliğini tayin etme sorumluluğuna da maalesef ki haiz olan biziz. Sana sadece şunu söyleyebilirim yaşamakta olduğun hayatın kendin açından niteliğini aramak güzel bir şey, bu seni olgunlaştıracak bir arayış bunu genel geçer bir şekilde söyleyebilirim. Hata olan, bunun cevabını kendinden dışarıda araman olacaktır. Cevaplar bende değil, sende.

Yapacağın eleştiri ve seçimlerde başarılar dilerim. Yanlış seçimi seçme ihtimali özgürlüğün negatif boyutudur zaten, Kierkegaard bunu sezinlemenin uçurumun kenarındaki baş dönmesine benzediğini söyler. Güzel ve tatminkar bir hayat dilerim sana...

[akutawaga]

Annem hakkında .

Annemi hiçbir zaman anlamadım ve anlamayacagim. Aynı onunda beni anlamayacagi gibi..ev demek huzur demek ev demek guvenli yer demek ama benim için hiç öyle olmadı ve asla da olmayacak ev demek içindeki kişilerin seni huzurlu güvenli hissettirmesi demek aslında ev içindekilerdir benim evim ise hiç olmadı evet bir evim var ama "ev" sadece. Ev değil beni hiçbir zaman anlamadin daha doğrusu anlamak istemedin senin beni sevmen için benim notlarımın 100 olması gerek senin dogrularina göre yaşamam gerek kafanın içinde benim yerime kendini koymussun sen benimle kavga ederken kendinle ediyorsun bir şeyi benden yapmamı istiyorsun ama aslında sen yapmak istiyorsun yapamayinca o kadar icten kızıyorsun ki bazen yapamadigim için kendimden igreniyorum kendi yükünü değil bir de kardeşimin yükünü bana yukluyorsun o bir sey yaptıysa ben öğretti ben yaptı oluyorum ona kızmak yerine bana kiziyordun oysaki sen kardesimi dogururken bana kimse abla olmak istiyorsun diye sormadı ona örnek olucaksin ve bu sorumluluğu almak ister misin diye sormadı ölen kardeslerim yerine keşke ben olseydim diyorum bazen kendi sorunlarım yetmezmis gibi neden kardeşim ve seni de bana yük yapıyordun anne bunu bana neden yapıyorsun doğarak bir insan nasıl hata yapabilir ki sen beni aynan yapmissin tüm hatalarını tüm kusurlarını bana yuklemissin benide kendinin bı hatası olarak görüyorsun. Çocuğuna bir şeyleri almayı ebeyvnlik saniyorsun tek bildiğin notlar ve yapamadiklarim eğer ben 9/10 olsam sen o 9'a değil 1'e odaklanirsin ben senin gözünde 9 değil 1 olurum sadece 1'den ibaret olurum hicbir şeyimi bilmiyorsun ne seviyorum nelerden hoşlanırım neleri düşünürüm neyi düşünmem sana kendimi anlatmak istediğimde başını ağrıtıyor oluyorum sen bana hep kötü davranirken sana saygılı terbiyeli olmamı istiyorsun sen o notları alamazken benim almamı istiyorsun sen kendinin yapamadığı şeyleri benim yapmamı istiyorsan sana sorduğumda dünyanın en iyi annesiymissin ama bilmiyorsun ki benim dünyamda nasilsin ama merak etmezsin ki bilmek istemezsin umrunda bile değil ki.

Sen busun.

Ne eksik ne fazla. Fazlan sadece verdiğin para eksiğin ise benden aldığın ruhum.

[selincottoncandy]

birbirimizi kaybettiğimiz günden beri her gün kendime notlar biriktirdim, günlük tutmaya başladım, duygularımı dile getirdiğim videolar çektim.. sahi hiç birinden haberin yok dimi?

22.01 saat tam 03:02 ve ben yatakta oturmuş burada sana çektiğim tüm videoları tekrar tekrar izleyip kendi acizliğime ağlıyorum. Sahi ben burada ağlarken, kiminle gülmekten ağlıyorsun? Ben bu hayatta savaştaydım, sahi sen benim sığınağımdın dimi?

Ben yüksek derecede anksiyeteli küçük aciz bir kız iken, senin beni kalbine aldığın ilk gün dünyanın en cesur kızı olmuştum. Yollarda kaybolduğumda oturur bi kaldırımda panik krizi geçirirken, senin telefonun bi ucunda olman beni dünyanın en sakin insanı yapardı.. şimdi hiç birinden eser yok biliyor musun? Sensizliğe alışmak istemedim, vazgeçmek istemedim hiç en çok bizden.. ama olmadı bak tutamadım ne kendimi, ne seni.

Şuan ben bu satırlarla içimde ki öfkeyi, siniri cümlelere nasıl gözyaşlarımla dökmeye çalışıyorum.. inanır mısın şu an halimi görseydin, yanıma gelir, benden özür diler ve bana kocaman sarılırdın. Seninle çocuktum ben, senden sonra kaç yaş büyüdüm sayamadım. Senden sonra kim olsa derdimi anlatmam gerekti başkalarına.. sahi ya sana hiç anlatmadan anlardın beni.. artık merak etmeni istemiyorum gerçi hiç etmedin ya, canın sağolsun.

Benim için sensizliğimin “dönüş” noktası 14 ocak oldu.. sahi “dönüş” noktası diyorum ne acı, benim için aslında “ölüm” noktasıydı. Ben ölüm noktasındayken sahi sen hangi satır başlarında hangi kelimelerleydin?

Hastalığa yakalandım, en kötü durumumu bile sana gelip söylemek istedim.. sahi ya sen siyah olan anılarımı beyaza çevirmez miydin? Canım yanarken en çok canımı yakana koşmak istedim. Kendim ortada bi savaş halindeyken üstelik, evet. Ben senin için, kendimle savaştım.. özür dilerim ama gücüm hiç kalmadı.. halim artık hiç kalmadı, sanki bu gece ölsem haberin olsa bile, ruhun öyle mutlu duruyor ki uzaktan, için hiç sızlamayacakmış gibi.. sızlar mı beni gerçekten kaybettiğinde yüreğin? Sahi aklına geliyor muyum hiç? Ne haldeyim? Nasıldım? Nasıl atlattım? Sahi ya atlatabilmiş miyim?

Bu hayat diliminde senin için biraz bile özel kalabildiysem ne mutlu bana.. sen benim için eşsiz biriydin sahi ya benim eşim ve benzerim hemen bulunmuş. Rafa kaldırılıp, tozlanmak beni acıtmıyor, kalbinin bir köşesinden atıldığını bilmek yakıyor. Sahi ya gerçekten her zerrem atıldı mı kalbinden?

Seni gerçekten öyle bir içime çekmişim ki, zehirlediğinin bile farkında olamamışım ben. Vücudumun her yeri, zehrini bile şifa sanmış ne garip. Doktorlar gezdim evet, çare bulunur dediler ama oralı olmadım.. sahi ya sen zaten çoktan çaresini buldun dimi?

Ne zaman yanlız hissedersen bu dünyada senin tam yanındayım, canındayım, ruhundayım.. Ben bilirim seni, sıkılırsın.. çok durmaya alışık değilsin bi süreden sonra kabuğuna çekilmek istersin, bi taraf o kabuğunu açarak seni çıkartmak ister, oysa bilirsin beni.. ben kabuğunu açmadan zaten seninle çekilmişimdir.. sahi ya incini gerçekten bulmuştun dimi mi sen?

Belki kızgınsın şu an bu satırları okurken.. kızma çünkü ben sana çok alışmıştım, her vedamızda özlemle geri kavuşmamıza alışmıştım. Bana kızma, gücüm seni bana geri döndürmeye yetmiyor ki, kalbim kalbine artık gelemiyor ki, sesim artık kulaklarına gelmiyor ki.. ama sen hissedersin beni, bulursun beni. Sahi ya ben seni artık bulamayacağım dimi?

Kaç gün yaşarım bilmem, tek bilmeni istediğim şey sen hep çok mutlu ol, son günüme kadar hep “iyi ki” oldun benim için.. sahi ben senin için iyi ki miydim? Meçhul.. seni aşka küstürdüm diye her geçen gün kafayı yerken küstürmediğimi görünce kalbime su serpildi.. demek ki bulabiliyormuş insan isteyince dedim sonra duraksadım, gerçekten istemiş miydin? Bunun acısını da yüreğimde hissettim. Beni, ondan daha mı çok istemiştin..

Ben senden sonra çok güçsüzleştim çok hassaslaştım, bi dokunsan bana bi “iyi misin” desen dizlerimin üstüne nasıl düşüp yaralayıp sana sarılıp hıçkırarak ağlarım.. beni en çok yaralayan o insana acılarımı hafifletsin diye nasıl yalvarırdım bir bilsen. Herkese güçlü görünmeye çalışan ben, en çok sana güçsüzdü.. sahi şimdi başkalarına güç veriyor musun? Beni güçsüzleştirdiğin gibi başkalarına da ben yanındayım sorun yok diyor musun?

Hep beni sev diye hiç bencil olmadım ama benden uzaklaşma istedim.. senin sevgin beni bebekler gibi gece huzurlu uyuturdu fakat şimdi sevgisizliğin uyutmuyor.. her şeyi bilmeni istiyorum evet, beni nasıl içten içe öldürdüğünü gör istedim, beni duymanı istedim. Yarattığın bu içten içe ölen kızı bil istedim.. artık biliyorsun.. sen güzel bitiremedin bu bağı ben cesur davrandım ben böyle bitirmek istedim.. sahi ya bitirebildik bu sefer gerçekten dimi?

Ben sana duygularını öğretendim de, sen bana neden duygusuzluğu öğretemeden öylece çekip gittin? Karşıma geçsen titrek ellerim, ellerinden kaçar. Gözlerim göz bebeklerine bakamaz, sesim sana kendimi açıklamak için hiç çıkmaz.. gerçi sen artık hiç görmek istemezsin beni. Fakat ölmeden önce tek bir dilek hakkım olsaydı senin yanına gelip tek gecemi seninle son kez paylaşmak isterdim bilir misin? Ne kadar acizce değil mi.. birisini yaşarken öldürüyorsun ve o yaşama dileğini seninle son kez paylaşmak istiyor. Sana çok sormak istediğim sorular var, ama hepsi cevapsız artık.. tıpkı benim seni son aramalarım gibi.. hep güzel kal, ben hoşça kalır mıyım bilemiyorum, ama sen hep hoşça kal. Bunu tüm yüreğimle söylüyorum..

güzel bi veda olsun istedim, ben bu satırları yazarken ikimiz için de göz yaşı döktüm.. dilerim sen hiç dökme. Dilerim benim 14’ünden sonra ağladığım her gece için hep gül. Hiç bir suçun yok ki senin.. ben senden kopamadığım her güne lanet okuyorum.. tüm suç bende, özür dilerim. En çok bizden özür dilerim.. kimsenin içinde ki o küçük çocuğu öldürmesine izin verme, kim ne derse her zaman bildiğini oku. Sen hayatımda gördüğüm en güvenilir en cesur insansın. Aslında kabul etmeliyim, o kahverengi gözlerin bazen korktuğunu ele veriyor. Lens taksan bile o bakışlarında ki ürkekliği ben anlayabiliyorum. Ama hiç kaçma, her şeyin üstüne git. Seni yıkan, mahveden her şeyin üstesinden gel. Bak benim geldin üstümden.. demek ki iyi gelememişim, kendim her geçen gün hastayken seni sahi nasıl iyileştirebilirdim..

çabaladım ama biliyor musun, gitmek istedim ilk defa en sevdiğim istanbuldan bile kaçmak istedim. Nefesim tükendi, ellerim titredi, gözlerim doldu. Kaldırıma oturdum ve her yerden gitmek istedim. O başımın altından giden omuzların artık yok. Tek kaldım ben. Bunun bilinciylede yüzleştim. Yalan söyledim sözde güçlü görünmek için.. herkeste seni aramadım çünkü kimseye gitmedim. Konuştuğum biri yok çünkü hala konuşup terk ettiğin yerdeyim. Ne bir adım gelebildim ne de bir adım gidebildim. Bunu bi intihar mektubu gibi değil de, hislerimin intiharı gibi düşün.. en özel kişiye armağan etmek istedim.

Şuan saatler tam 04:07.. sensiz geçirdiğim ama seninle olan kocaman 1 saat dile kolay. Sahi ya şuan uygulamada sen başkasına çevrimiçiyken ne kadar uygun bilemedim.. benim huyumdur inatçı keçi olmak, sahi ya başkalarına da böyle lakaplar taktın mı? Hiç anımsadın mı beni? Bu gece sorularımı da kendi mezarım gibi olan yatağıma götüyorum. Yastığım bir mezar taşı, yorganım toprak gibi geliyor artık bana.. senin için açtığım bu uygulamaya artık başkalarını getirmişsin ne acı.. aramızdaki bağa karşılık tek bir şey istiyorum.. anılarımız hep bize özel kalsın olur mu? Bana saygın olmasın ama anılarımızı hep en güzel bi tozlu rafta sakla. Arada bi tozunu da al. Benim gibi unutulmaya mahkum edilemeyecek, güzel anılar var.. her gece içimde yaşattığım. Ama kendimi öldürerek yaşattığım anılar var.. Hoşça kal son kez “güzel bebeğim”, yuh ya unciable’m, tekrar hoşça kal en güzel cevapsız sorularım.

22.01.23