#sıyırmaca

[protonobilissimos]

-bütün kahve bardakları dipsiz bir yaradır.

[tooprincedreamland]

Azıcıkta sıyırmaca 🧠 Yansın beyinler 🙂 İstanbul niçin 7 tepe? Türkiye niye 7 bölge ? Dünya niçin 7 kıta? Zindan niçin 7 kule? Peki… Soyumuz niye 7 göbek? Gül neden 7 veren? Dünya’nın neden 7 harikası var? Oteller niçin 7 gece-7gündüz? Ejderha neden 7 başlı? Peki… Gökyüzü neden 7 kat? Yeryüzü neden 7 kat? Cehennem neden 7 kapı? Hafta niçin 7 gün ? Gökkuşağı neden 7 renk? Peki dinde Eski ilk dinlerde 7 neden kutsal? Hristiyanlık ve Müslümanlıkta uyurlar neden (Ashab-ı Kehf) 7 kişi? Yahudilikte kutsal şamdan neden 7 mum? Kabe’de tavaf niçin 7 ? Merve safa arası niçin 7 ? Şeytana atılan taş niçin 7? Kuran’ın kapısı kabul edilen Fatiha’nın ayet sayısı neden 7? İslam dinindeki bu gizemli 3 ler 7 ler 40 lar da ki bu 7 ler kim? Neden 7 düvele meydan okuruz ? Büyük Ayı-Küçük Ayı takım yıldızlarının sayısı neden 7? Niçin müzikte nota sayısı 7? Prematüre doğan çocukların 8 aylık olanlarının çoğu yaşamazken 7 aylıklar nasıl yaşıyor peki? Sezeryan doğumlarda annenin kesilerek bebeğe ulaşılması neden 7 kat ayrıca? Bir bebeğin yaklaşık 7 aylıkken süt dişleri çıkarken o dişlerin dökülmesi neden 7 yaş ? Yüzümüz neden 7 kapı (2 göz+2kulak+2burun+1ağız)..??.. Sakin devreleri yakmayın haaaa Çok ilginç, bu kadar da tesadüf olamaz herhalde... 7 ana renk , Söverler 7 sülalesine, Pamuk prensesin 7 cücesi var. Hürmüz'ün ise 7 kocası. Benim uğurlu sayım 7, Yemek 7... bakınız giderek 7 lere karışıyorum... biri durdursun dünyayı inecek vaaar!!!!!!!!!! https://www.instagram.com/p/B5pFcPlg25R/?igshid=1h0fzftpwyiot

[protonobilissimos]

-Yara dedim, geçti sandım, kabuk tutmuş sandım; meğer kalp, eski bir bisiklet, hep aynı çukuru bulurmuş.

[protonobilissimos]

-insan her şeyden bir şekilde sıyrılabiliyordu lakin ben yüreğimden sıyrılamıyorum, sıyıramıyorum,

[protonobilissimos]

-zaman göğsümü parçalayan bir bıçak gibi. nefes aldıkça geç kalıyorum.

[protonobilissimos]

-karşıma geçip ''dayanamıyorum ben artık ayakta duracak gücüm kalmadı, yormayalım birbirimizi ve iyi kalalım öyle hatırlayalım geçmişi'' demişti. Dönüp bakıyorum da ayakta değil merdivene çıksam da devrildi dünya üzerime, gücü bulmak için masallarda olmak gerekirdi maalesef ben Salur Kazan değildim güzelim. Ben bir şeyi iyi hatırlamaya çalıştıkça zaman girdabına giriyorum içine düştükçe kendimi farklı bir döngüde buluyorum. Sanki kısır bir anın kaset çalarıyım. Bas tuşa sarsın zaman geriye! ben ayaklarımla oynadığım bir kovalamacadayım tepemde deli gömleği giymiş doktorlar var. Biraz beni çağır dört duvardan göremiyorum göğü. vesselam.

[protonobilissimos]

-Kalabalık, bir sınavdır belki: Hangi yüzü tanıdın, Hangi ses sana ait?

"Bekle" diyor içimdeki ağırlık, Ama beklemek, geçmişle geleceğin Bulanık sınırında çırpınmaktır sadece.

[protonobilissimos]

- çağırmayın beni ulu orta! Düşmekten korkarım. Önümde duran kambur hayallerim.

[protonobilissimos]

-Pencereyi aç, dışarıda bir dünya varmış gibi, suçlu benim, belki, ama ben buradayım, ve her şey bir anda geçecek diye bekliyorum…

[protonobilissimos]

-Sol yanımda bir kuş, mor salkımlar arasında küpe gibi, serin bir ayaz yüreğimi sırtlar. Kalburdan süzülen zaman, her şey gibi geçer.

Ruhumda bir kırılma, salkımların ardında unutulmuş bir hatıra. Fakat kuş, hala o eski şarkıyı söyler, soluğumda bekleyen sükûnetin yankısı olur.

Ayazda donmuş bir kalp, zamanın küpesinde takılı kalır, hep sol yanımda, her yerde aynı serinlik.

[protonobilissimos]

-Ellerim, bir papatya tarlasında, düşlerime dokunan tek şey.

[protonobilissimos]

-aramızda ne çok boşluk var, göğüs kafesimden bir çığlık yükseliyor, yüzümdeki çizgiler, bir zamanlar kırık dökük mürekkeple yazılmıştı.

[protonobilissimos]

-tanıdığım yalnızlıklar ise adını unuttuğum kelimeler gibi.

[protonobilissimos]

-Ellerim cepte, sigaramın dumanına bakıyorum. Dudak tiryakisiyim, ama kimseyi öpmüyorum. Ayak izlerim, kumların üstünde boyun eğmiş. Sandalım küçük, deniz engin, nereye sürer?

[protonobilissimos]

-Uçurumun kenarında düşmeyenler var, sol yanımda bir yabancı oturuyor, yüzü silinmiş, bazen öksürür, bazen kaybolur gözlerimden.

Bir bir zaman geçer, ancak hiçbir şey görünür olamaz, bir taş atsam, yükselmez, sadece gölgesi kalır gölgenin.

[protonobilissimos]

-Karanlık mağara, alacakaranlığın ince çizgisiyle sararmıştı. Firari bir düşünce, duvarlarda yankı yapıyordu. Zihnimdeki manzara bulanık, ama bir şekilde canlıydı. Her köşe, her taş, her adım, bir kayboluşun başlangıcı gibiydi. Karanlık, hem yol hem de engeldi; nereye gidersem, bir adım daha kayboluyordum.