#ruhsal hastalıklar
Explore tagged Tumblr posts
Text
Ankara Etlik Şehir Hastanesi Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Servisi Üzerine Değerlendirmeler
Sayıştay raporlarında yer alan bilgilere göre, Ankara Etlik Şehir Hastanesi’nin Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri (YGAP) servisinde, görevli şirketin sunması gereken güvenlik hizmetinin sağlanmadığı belirtiliyor. Bu durumun sonucunda, ilgili serviste gerekli sağlık hizmetlerinin verilemediği yeniden gündeme geldi. Bu gelişmelerle birlikte, Türkiye’deki psikiyatrik hizmetlerin yetersiz olduğu…
#Ankara Etlik Şehir Hastanesi#Şiddet#Cezalar#cezasızlık sorunu#güvenlik hizmetleri#psikiyatrik hizmetler#Ruh Sağlığı#ruhsal hastalıklar#Türk Psikiyatri Derneği#Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri
0 notes
Text
Aynı zamanda hem çok cesur hem de çok korkağım. Cesur olduğum konular genelde bireysel konular, korkak olduklarımsa toplumsal. Bazen korkmaktan bile korkuyorum.
İnsan psikolojisi çok değişik, sabah üzülüp öğlen gülüp akşam ağlayabiliyoruz. O kadar fazla etken etkiliyor ki ruh halimizi. Ruhsal rahatsızlıklar da en az fiziki hastalıklar kadar ilgi, tedavi gerektiyor hatta bazen fizikselden daha fazla.
(Tam olarak doğru cümleler kuramamışım yoğun ve de yorgun bir gündeyim ama yine de yazmak istedim.)
7 notes
·
View notes
Text
Babalar ve Oğlulla
Ivan Sergeyevic Turgenyev
''Bedensel hastalıkların nereden kaynaklandığını az çok biliyoruz;
ama ruhsal hastalıklar kötü eğitimden, çocukluktan başlayarak kafalara doldurulan gereksiz bir sürü şeyden, sözün kısası toplumdaki bozukluklardan oluyor. TOPLUMU DÜZELTİN, BU HASTALIKLAR KALMAYACAKTIR.''
**
Öfkeli gençlerin melodramı ; Babalar ve Oğullar
Bana kalırsa yenilik, ancak ve ancak bireyin iç dünyasından başlarsa kendisi için bir şey ifade edebilir. Çünkü kendini toplumun tahakkümünden sıyıramamış insanın yenilik adına söyleyebileceği şeyler ne yazık ki oldukça sınırlıdır.Burda birey kabuğundan çıkmak için onu kırmakla mükellef bir civcive benzer.Herkes kendi kabuğunu kendi kırmalıdır, edilgen roller üstlenenler ne yazık ki kendi dar kabuğunda boğulur ve gerçek hayatla tanışmaya vaki olamaz.Tabi bu, sizin de takdir edeceğiniz gibi toplumda bir nevi sivil bir isyan hareketidir....Çünkü toplum kendi doğru ve yanlışlarına karar verirken kişilerin bireyselliğinden gelen farklılıkları gözetmekten çok kendi homojen yapısını korumayı amaçlar.Her türlü farklılığın bir tehdit unsuru gibi algılandığı bu homojen yapıyı korumakla yükümlü en küçük teşkilatsa, bizim kutsallık nişanesini aklıevvel bir iyimserlikle teslim ettiğimiz ailedir.
Totaliter devlet modelindeki hükümdar; kutsal metinlerdeki mutlak yaratıcı; ailedeki koruyucu baba.Aynı orduda görev aldığı halde rütbeleri farklı olan askerlere benzetebileceğimiz bu roller yukarıdaki amaca hizmet eden, sarsılmaz otorite figürleridir.Dört bir yandan kuşatılmış bireyin kendi varolma mücadelesi ise bu dişlinin kendisine en yakın halkasıyla, yani, babası ile başlayacaktır.Tıpkı Olimpos’un egemenliği için babasıyla giriştiği mücadelesini galibiyetle taçlandıran mitolojideki Tanrı Zeus gibi. Bu eleştirilerimden sonra söz konusu eserin de bu mücadelenin epik şekli olduğunu söylemem çok yanlış olmaz.Babalar ve Oğullar arasındaki bu mücadele eski ile yeninin, değişime direnen ile onu başlatanın arasındaki fikri çatışmaları konu alıyor.Sadece aile içindeki çatırdamaları değil, Rus Köylüsü ile toprak sahipleri arasındaki bütün dengelerin değiştiği, aynı ülkede farklı dünyalara ait bu sınıfların birbirlerinden nasıl bihaber yaşadıklarını, ve bu uçurumun onlar üzerinde yarattığı yabancılaşmayı da birebir yansıtıyor. Babalar ve Oğullar arasındaki bu mücadele eski ile yeninin, değişime direnen ile onu başlatanın arasındaki fikri çatışmaları konu alıyor.Sadece aile içindeki çatırdamaları değil, Rus Köylüsü ile toprak sahipleri arasındaki bütün dengelerin değiştiği, aynı ülkede farklı dünyalara ait bu sınıfların birbirlerinden nasıl bihaber yaşadıklarını, ve bu uçurumun onlar üzerinde yarattığı yabancılaşmayı da birebir yansıtıyor.
Turgenyev’in Sevgili Çocuğu; Bazarov
Kitaptaki yeni kuşağın cüretkar ve ateşli fikirlerini, eski kuşağın beğenisine sunma kaygısı taşımadan cesurca ortaya koyan taşranın nihilisti kendisi, belki de mevcut düzenin kokuşmuşluğunu ve değişimin kaçınılmaz olduğunu söylemekten erinmediği için de tarihin ilk Bolşevik’i.
Babalar ve Oğullar, ortaya koyduğu sorunu, Rusya'nın düşünsel gelişimi içindeki kuşaklar çatışmasına ad olarak taşıyan eser, iki üniversiteli gençle (Arkadi ile Bazarov) aileleri arasında geçen günlük ilişkilerden oluşur. Önce Arkadi'nin evine konuk gelen gençler (baba Nikolay Kirsanov, metresi Feniçka, amca Pavel Kirsanov) Bazarov'un tümüyle inançsız inkârcı ve kuşkucu tutumuyla (nihilist) belirli bir tedirginlik yaratırlar..
Bazarov:
Bu deli fişek, havai genç tabiattaki her konuya oldukça ilgili, kültürlü bir birey profili çizerken hiçbir otorite ve kutsala da bel bağlamaz, düzenin tüm değerlerine kibirli bir umursamazlıkla yaklaşır, yalnız bu umursamazlık kisvesi altında onunla düelloya tutuşmuş olan insana yardım edecek kadar yüce gönüllü bir insan da varlığını korur.Materyalist fikirlerindeki koyu tavrıyla çizdiği karikatürize halden olsa gerek, kitabın aldığı tepkiler için şöyle müdafaa eder karakterini Turgenyev; “Eğer okuyucu Bazarov’u tüm kabalığıyla, kalpsizliğiyle, acımasız soğukluğuyla sevemediyse yineliyorum ki, ben suçluyum ve amacıma ulaşamadım demektir. (…) Bazarov benim sevgili çocuğumdur, bu akıllı, bu kahraman kişi bir karikatür olabilir mi? Onun benim yarattığım tiplerin en sempatiklerinden olduğunu fark etmiyor musunuz?”
hikayenin nasıl son bulduğunu yazmaktan imtina etsem de Bazarov’un en çok çatıştığı, eski geleneğin temsilcisi Pavel Petroviç’le aynı kaderi paylaşarak aşka yenilmesi, ne kadar kendimizden emin insanlar olursak olalım,pamuk ipliğine bağlı hayatlarımızın kırılganlığına yapılan bir gönderme bana kalırsa, koskoca bir gemi bile küçücük bir çatlaktan batmıyor mu sevgili Bazarov? Zamanın akışı içinde, kendi kabuğunu kendi kıran tüm civcivlerin önünde saygıyla eğilirim!
Romantikler ve Nihilistler çerçevesinden bakarsak
Dünyanın en kadim uğraşlarından, yaradılıştan bu yana, Habil ile Kabilden bu yana, insanların huzurunu bozan, belki de yaşama içgüdüsüne yardımcı olan, yüreğine uğramamış kişi bırakmayan bir durum vardır; Çatışma. Gerek içsel çatışma, gerek nesiller arası çatışma, gerek köylü kentli çatışması,gerek bireyler arası çatışma, gerekse de olgusal, fikirsel çatışmalar... Her insanın başının belası, yaradılışının nişanesi, günlük hayatı adeta sürükleyen, yürüten çatışma. Babalar ve Oğullar bu çatışmanın tam merkezinde ki birçok kişiyi, durumlar ve olaylar içerisinde ortaya sunuyor. Konu olarak çok modern gibi duruyor ki öyledir de, tartışılması günümüzde dahi sevilen şeyler, 19. Yüzyıl Rusyasında, muazzam yalın ve gerçekçi dille verilmesi çok hoşuma gitti. Bazarovun Nihilist olması kadar, her ne kadar diliyle yadsısa da, Romantikliğinden kopamaması bence kilit noktaydı. Duygu ve mantığın çatışması...Yani aşkın, kadınların her şeyin önüne geçip tüm ideallere sırt çevirtebildiğinin vurgulanması, aynı zamanda toprağa, Rusyaya, geleneklere de tamamen sırt çevirememesi anlamına geliyordu. Yani kadın Rusyaydı, hayattı. Gerçekten ideal olarak istediğimiz kadar otoriteye karşı, geleneklere kızgın, insanlara sevgisiz olalım iş pratikte o kadar kolay olmuyor. İçsel bir güdü, belki doğuştan gelen, hatta kesinlikle doğuştan ve yetiştirilmeyle gelen duyguları aşmak çok zordur. Bunun çatışmasını otoriteye, geleneğe, her şeye karşı olan Bazarovun ve diğer Babalar ve Oğullar karakteriyle çok çok iyi anlatmış Turganyev.
7 notes
·
View notes
Text
✨"Bugün beşerin eksikliği ilim veya uzmanlık değil; dingin bir kalptir. Ruhsal hastalıklar ve sinir haplarının kullanımı her geçen gün artıyor. Allah'ı yâd etmekten başka hiçbir şey insana dinginlik vermez. Firavunlar da süper güçler de dingin bir kalbe sahip değildir.
✨İmam Humeyni (r) (yaklaşık 15 yıl sonra) İran'a dönerken uçakta bir muhabir sorar: 'Ne hissediyorsunuz?'
İmam Humeyni cevap verir: 'Hiçbir şey.'
✨Evet, İran'da henüz Şah rejimi vardı ve uçağın da vurulma ihtimali vardı ama İmam böyle söyledi. Vasiyetnamesinde de şöyle yazdı: 'Huzurlu bir kalple Allah'a gidiyorum.'
✨Zorbalıkla, parayla veya makamla huzurlu bir kalp elde edilemez. Kalp, Allah'a bağlanmakla huzura erer."
Üstad Muhsin Kıraati🌹
3 notes
·
View notes
Text
ruhuma iyi gelenleri yazmak istedim. herkes, hepimiz o kadar mutsuz ve hastayız ki. malum bedenin hastalıklarının kaynagı ruhun incinmişliği, görmezden gelindi, yok sayılışından kaynaklanıyor. bugün 30 yaşında ciddi bir problemin olabilir ama 40da 45de neler olur bilemezsin. eğer bu can emanetse ona iyi bakmak lazım. hiç bir konunun uzmanı değilim, mükemmel biri değilim. eksiğimle, yanlışlıkları la bana ve çevremdekilere iyi gelenleri anlatacağım. bir kişiye dahi faydam olsa bana yeter. zaten yazarak en önce kendime fayda sağlıyorum.
malesef evler huzur bulunn yer olarak görülmüyorum. insanların güzel Türkçe konuştukları zamanlarda evlere mesken denilirdi. sukun gelimesinden geliyor kökü. huzur bulunan yer, sukunet , sekine gibi manalara geliyor. bugün ise ev kaçılan, bunılan, kos kod oturuln yer olarak anlatılıyor. hatta evini otel olarak tanımlayan kar var.
insan ölçüden , dengeden ,itidalden yaratılmış bir varlık. olaki dengesinş bozarsanız tüm sistem çöker. bedeni ve ruhsal hastalıklar baş gösterir. toplumda önü alınamaz, zincirleme fesatlar zuhur eder. dünya yaşanması zor bir hal alır. bu sebeple kişinin kendi dengesini bozmamak adına büyük bir dikkat ve çaba ortaya koyması gerekiyor. hiç bir, takviye, tıbbı müdahale dengesi bozulmuş bireyin ortaya çıkan sorunların şifa olamaz..şifayı dengede, itidalde aramalıyız. vasat olmaya ve vasatta huzur bulmaya alışmadığımız sürece dünya yaşaması zor bir halde kalmaya devam edecek.
insanın dışarı hayatının bir ölçüsü olmalı. çevresinde ki insan sayısının bir ölçüsü olmalı. insanın çevresinde en fazla kaç insan olursa sağlıklı olurla ilgili araştırmalar var. bu araştırmalara arama motorlarından ulaşıla bilinir. insanın evinde yanlız kalmaya, kendi içine dönmeye, tek yapılacak işleri tek kalarak yapmaya ihtiyaçı var. malesef bunlar olmadığınd insanda bir süre sonra sıkıntılar başlıyor. bir ara sosyal mecralara sıklıkla dolanan bir cümle vardı:"az insan, az eşya;çok huzur." diye. gerçekten de hayatınızdaki insanları azaltıp, az olanla olan ilişkiyi küvvetlendirince insan daha sağlıklı bir hal alıyor.
kabarık takipçili sosyal hesaplar, gel bir çevre, uyumadan uyumaya uğranılan ev, bütün gün kalabalıklar içinde içine dönememiş insn bugün mutlu görünse dahi huzurlu değil. eğer yarın gelirse, yarın daha büyük sıkıntılar onu bekliyor olacak. çünkü bu şekil bir yaşam insan fıtratına ters.
insan sağlıklı, sağlam ve güven temelli ilişkiler kurmalı. mutlaka el becerisi ile bişey üretmeli. kolay para elde edip, burslarla hayatını 30 yaşına kadar çalışmadan idame ettiren biri yanlış yapıyor. insan eliyle üretmeli, elinin emeği ile kazandığı para ile hayatını devam ettirmeli. 30 yaşına gelmiş bir lira kazanmamış insanlar var. sonra da hayat bana hak ettiğimi vermedi diyorlar, sanal paraların peşine düşüyorlar. çünkü çalışmak çok ağır geliyor.
sürekli sosyal ve onlıan çevrelerde biriyleriyle yarışmak için daha çok paraya ve eşyaya ihtiyaç duyuluyor. sürekli yarışan ve sürekli bir yerlere yetişmek zorunda olan bir insan nasıl huzurlu olabilir ki. yetişmekden anlatmak istediğim ise,etrafındaki insanlar ne aldıysa ne yaptıysa onu alma ve yapma yarışı..
malesef ki bugün sosyal mecralar da dün çok mutlu olduğunu gösteren insanların aslın mutlu olmadığı ve ciddi ruhsal bedensel sağlık sorunları yaşadığın şahit oluyoruz.
5 notes
·
View notes
Text
Prof. Dr. Birkan Taha Özkan açıkladı: Makûs ağız kokusunun bilinmeyen bir sebebi ortaya çıktı
Prof. Dr. Birkan Taha Özkan açıkladı: Makûs ağız kokusunun bilinmeyen bir sebebi ortaya çıktıUzman Diş Tabibi ve Ağız, Diş ve Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, berbat ağız kokusuna neden olabilecek faktörleri sıraladı. Depresyon, gerilim ve anksiyete üzere ruhsal durumların makus ağız kokularına neden olabileceğini lisana getiren Prof. Dr. Birkan Özkan depresyon tedavisi gören bireylerin ağız bakımını ihmal etmemesi gerektiğini belirtti. ANTİDEPRESANLAR AĞIZ KOKUSUNA NEDEN OLABİLİR Mİ? Depresyon devrindeki bireylerin ağız bakımlarına dikkat etmesini tabir eden Prof. Dr. Birkan Özkan, “Depresyon devrinde kullanılan birtakım antidepresan ilaçlar, ağızda kuruluğa yol açarak tükürük üretimini azaltır. Halbuki tükürük, ağız içindeki bakterileri temizleyen doğal bir savunma aracıdır. Tükürük üretimi azaldığında ağız kurur ve bakteriler süratle çoğalır, bu da berbat bir ağız kokusuna sebep olur. Ağız kuruluğunun, depresyon sürecinde ortaya çıkan makus ağız kokusunun ana sebeplerinden biri. Depresyon tedavisi gören bireylerin ağız bakımını ihmal etmemesi gerekir” dedi. AĞIZ KOKUSUNUN TOPLUMSAL ETKİLERİ Kötü ağız kokusuna sahip bireylerde toplum içerisinde kendini yetersiz görme üzere sıkıntıların ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Birkan Özkan, “Kötü ağız kokusuna sahip bireylerde, içe kapanıklık, takıntılı niyet yapısı artışı ve daima kendini eleştirme hali oluşur. Bu bireyler her ayrıntıdan şikayet eder ve kendilerini yetersiz görürler, hasebiyle ağız kokusunun toplum tarafından algılanacağı niyeti toplumsal tasaları artırır. Bu durum, kişiyi toplumdan uzaklaştırarak toplumsal izolasyona ve özgüven kaybına neden olabilir” diye konuştu. “BAKTERİLER MAKUS KOKULARA SEBEP OLUR” Kötü ağız kokusunu önlemek için günlük ağız bakımına itina göstermenin değerine vurgu yapan Prof. Dr. Birkan Özkan, “Ayrıca hislerini söz etme zahmeti yaşayan bireylerde ruhsal yüklerin artmasının, ağız kokusu üzere somut sıhhat sıkıntılarına da yol açabiliyor. Bu şahıslar ekseriyetle ağır bir iç baskı yaşarlar ve bu baskı, makus ağız kokusu üzere bedensel belirtilerle kendini gösterebilir. Günlük ağız bakımının aksatılması, diş fırçalama ve diş ipi kullanımında yetersizlik, ağızda bakteri birikimini artırır. Bu bakteriler makus kokulara neden olur” formunda konuştu. MİDE RAHATSIZLIKLARININ TETİKLENMESİ Depresyon ve gerilimin mide sıhhatini da etkilediğini belirten Prof. Dr. Özkan, “Özellikle reflü gastri ve ülser üzere mide rahatsızlıkları, mide asidinin ağza kadar ulaşmasına ve ağız kokusuna sebep olmasına neden olabilir. Bu durum yalnızca mideyi değil, ağız sıhhatini da önemli halde tesirler. Depresyon ya da gerilim kaynaklı mide problemlerinin ağız sıhhati üzerindeki tesirlerini göz gerisi etmemek gerekir” sözlerini kullandı. SU TÜKETİMİNİN ÖNEMİ Su tüketiminin değerine değinen Özkan, şöyle konuştu: “Stres ve anksiyete durumlarının, direkt tükürük üretiminde azalmaya yol açabileceğini belirtiyor. Gerilim altında bedenin salgıladığı kimi hormonlar, tükürük üretimini azaltabilir. Tükürük eksikliği, ağız içindeki bakterilerin daha süratli çoğalmasına sebep olur ve ağız kokusu ortaya çıkar. Gerilim idaresinin ağız sıhhati üzerindeki direkt tesirlerinin farkında olunması gerekir. Ağız kuruluğunun önüne geçmek için su tüketiminin artırılmasını tavsiye ediyoruz. Depresyon, gerilim, takıntılılık, içe kapanıklık ve anksiyetenin, ağız sıhhati üzerindeki tesirlerinin farkında olunması gerektiğini, makus ağız kokusunu sebeplerinin yüzde 80 oranında diş tabibini ilgilendiren meseleler olduğunu, geriye kalan yüzde 20’lik oranda ruhsal ve sistemik hastalıklar kaynaklıdır. Bu süreçlerde diş doktoruna muayene olunması ve ağız bakımına daha fazla itina gösterilmesi gerektiğini aksi halde diş sıkıntılarının daha da artar."Cumhuriyethttps://hepsigundem.com/prof-dr-birkan-taha-ozkan-acikladi-makus-agiz-kokusunun-bilinmeyen-bir-sebebi-ortaya-cikti/?fsp_sid=2188#Ağız #AğızKokusu #Bakteriler #Depresyon #Diş #Mide #Özkan #Sorunlar #Stres #Tükürük
0 notes
Text
Diriliş Haber: Güncel Bilgilerle Sağlık, TV ve Yaşamın Nabzını Tutun
Günümüz dünyasında haber almak, her zamankinden daha önemli bir hale geldi. Özellikle sağlık, yaşam ve televizyon gibi alanlarda doğru ve güncel bilgilere ulaşmak, bireylerin yaşam kalitesini artırmak açısından büyük bir önem taşıyor. İşte bu noktada Diriliş Haber, sizlere zengin içeriğiyle sağlık, TV ve yaşam haberleri sunan bir platform olarak öne çıkıyor. Sağlık konusundaki gelişmelerden televizyon dünyasındaki en son haberlere kadar geniş bir yelpazede bilgi edinmek isteyenler için ideal bir adres olan Diriliş Haber, güncel içerikleri ve uzman görüşleriyle okuyucularının yanında.
Sağlık Alanında En Güncel Bilgiler
Sağlık, herkesin önceliği olan bir konudur. Diriliş Haber, sağlık alanında en güncel bilgileri ve gelişmeleri sizlerle buluşturuyor. Uzman doktorlar tarafından kaleme alınan makaleler, sağlık ipuçları ve hastalıklar hakkında bilgilendirici yazılarla okuyucularına rehberlik ediyor. Ayrıca, son dönemlerde popüler hale gelen doğal tedavi yöntemleri, sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve sporun önemi gibi konularda da kapsamlı içeriklere ulaşabilirsiniz. Bu sayede, hem bedensel hem de ruhsal sağlığınızı korumaya yönelik bilgi edinme fırsatı bulacaksınız.
TV Dünyasında Neler Oluyor?
Televizyon dünyası da her gün değişim gösteriyor ve yeni içerikler üretiliyor. Diriliş Haber, TV ve güncel gelişmelerle ilgili son dakika haberlerini takip etmenizi sağlıyor. Popüler dizilerden reality şovlara, sinema dünyasındaki gelişmelerden televizyon programlarının güncel değerlendirmelerine kadar birçok konuda bilgi sahibi olabilirsiniz. İzleyici yorumları, program analizleri ve yıldızların hayatlarına dair ilginç detaylarla dolu haberler, televizyon tutkunlarının beğenisini kazanıyor. Diriliş Haber sayesinde, TV dünyasındaki en son gelişmeleri takip ederek, izlemek istediğiniz programlara daha bilinçli bir şekilde karar verebilirsiniz.
Yaşam Tarzınızı Zenginleştirin
Yaşam, sadece sağlıklı olmakla değil, aynı zamanda zengin bir içeriğe sahip olmakla da ilgilidir. Diriliş Haber, yaşam alanında ilham verici yazılar, yaşam tarzı ipuçları ve kişisel gelişim önerileri sunarak okuyucularının hayatlarına değer katıyor. Seyahat önerileri, moda trendleri, pratik ev çözümleri ve kültürel etkinlikler hakkında güncel bilgilerle dolu bir kaynak oluşturuyor. Böylece, yaşamınızı daha keyifli ve anlamlı hale getirmek için aradığınız ilhamı bulabilirsiniz.
Güvenilir Bilgi Kaynağı
Diriliş Haber, haber kaynakları arasında güvenilirliği ile ön plana çıkıyor. Sağlık, TV ve yaşam konularındaki içerikleri, uzman yazarlar ve sektördeki deneyimli isimler tarafından hazırlanıyor. Bu sayede, okuyucularına doğru ve güncel bilgileri sunarak, bilgi kirliliğinin önüne geçiyor. Ayrıca, okuyucuların interaktif bir deneyim yaşamalarını sağlamak için platformda sürekli olarak güncellenen içerikler ve etkileşimli bölümler bulunuyor.
0 notes
Text
Psikolojik Risk Faktörleri Kalp Sağlığını Tehdit Ediyor
Psikolojik sorunlar, kalp sağlığını olumsuz etkileyen önemli faktörlerden biridir. Depresyon, anksiyete, bipolar bozukluk ve şizofreni gibi ruhsal bozukluklar, kardiyovasküler hastalıklar riskini artırmaktadır. Aile Hekimliği Uzmanı Dr. Aslı Azakoğlu Karaca, bu konuda yaptığı açıklamada, psikolojik rahatsızlıkların kalp-damar sağlığı üzerindeki etkilerinin önemli olduğunu vurgulamış ve stresle başa çıkmanın kalp sağlığı için kritik olduğunu belirtmiştir. Her yıl 29 Eylül'de kutlanan Dünya Kalp Günü'nde, kalp krizine bağlı ölümleri önlemek için yaşam tarzı değişikliklerinin önemi gündeme getiriliyor. Türkiye'de her yıl 300.000 kalp krizi vakası yaşanmakta ve 125.000 kişi hayatını kaybetmektedir. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, sigara ve alkolden uzak durma gibi önlemlerle bu ölümlerin dörtte üçünden fazlasının önlenebileceği vurgulanmaktadır. Dr. Karaca, kalp sağlığı için 7 temel maddeyi hatırlatıyor: - Sıfır sigara: Sigara ve tütün ürünlerinden kaçının. - Günlük 30 dakika egzersiz: Orta şiddetli aktiviteler yapın. - Günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketimi. - Kan basıncınızı kontrol edin: 140 mmHg'nin altında tutulmalı. - Kolesterol değerlerinizi kontrol edin: Total kolesterol 190 mg/dL altında olmalı. - Sağlıklı kiloya sahip olun: Obeziteden kaçının. - Sıfır diyabet: Diyabetin önlenmesi büyük önem taşır. Bu yaşam tarzı değişiklikleri, kalp sağlığını korumanın temel anahtarı olarak önerilmektedir. Read the full article
0 notes
Text
Sosyal medyada sağlık ticareti: "Ruhsal sorun için ünvanında koç olan birine gitmeyin"
Sosyal medyanın ve dizilerin etkisiyle fizyolojik rahatsızlıkların yanı sıra ruhsal hastalıklar için de alternatif yöntemlere yönelim artıyor. Özellikle sosyal medyada her hastalığa bir öneri sunuluyor. Birçok kişi ruh sağlığı uzmanlarından destek almak yerine nefes, hayat koçuna ya da aktarlara gidiyor. (Haber: Melike Şahin) İLGİLİ HABER: Çare arayanları mağdur eden fırsatçılar
0 notes
Link
0 notes
Text
Papaz Büyüsü
Medyum Aviv Berg ile sizlerde bütün sorunlarınıza gerçek çözümler bulabilirsiniz.
İletişim : +90 538 896 81 43
Papaz büyüsü genellikle kötü niyetli amaçlarla yapılan, oldukça güçlü ve etkili bir büyü türü olarak bilinir. Bu büyü, kişinin iradesini kontrol altına almak, zarar vermek veya istenmeyen durumlar yaratmak için yapılır. İşte papaz büyüsü hakkında detaylar:
Nedir?
Papaz büyüsü, genellikle kara büyü kategorisinde değerlendirilir ve bu nedenle tehlikeli kabul edilir. Bu büyü, çeşitli dini ve okült ritüeller kullanılarak yapılır ve genellikle dualar, semboller ve çeşitli malzemeler kullanılır.
Nasıl Yapılır?
Papaz büyüsü, deneyimli bir medyum veya büyücü tarafından yapılır. İşlem genellikle şu adımları içerir:
Hazırlık: Büyü için gerekli malzemeler (örneğin, mumlar, tılsımlar, özel bitkiler) temin edilir.
Ritüel Alanı: Ritüelin yapılacağı alan özel olarak hazırlanır ve temizlenir.
Dualar ve İlahiler: Büyü sırasında özel dualar ve ilahiler okunur.
Semboller ve Tılsımlar: Özel semboller çizilir ve tılsımlar kullanılır.
Kurban veya Bağlama: Bazen kurban veya bağlama ritüelleri de yapılabilir.
Belirtileri Nelerdir?
Papaz büyüsüne maruz kalan kişilerde şu belirtiler görülebilir:
Sürekli kötü şans veya talihsizlik
Ani hastalıklar veya rahatsızlıklar
Uyku problemleri ve kabuslar
Depresyon, anksiyete ve aşırı stres
İlişkilerde ani bozulmalar veya anlaşmazlıklar
Fiziksel veya ruhsal yorgunluk
Kaç Günde Etki Eder?
Papaz büyüsünün etkisi genellikle birkaç gün ile birkaç hafta arasında değişebilir. Etki süresi, büyüyü yapan kişinin deneyimine, kullanılan ritüellere ve hedeflenen kişiye bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
Nasıl Bozulur?
Papaz büyüsünü bozmak oldukça zordur ve genellikle deneyimli bir medyum veya büyücüden yardım almak gerekir. İşte bazı yöntemler:
Ritüel Temizlik: Kişi veya mekan, özel ritüeller ve dualar kullanılarak temizlenir.
Ters Büyü: Papaz büyüsünü tersine çevirmek için özel ters büyü ritüelleri yapılabilir.
Koruyucu Tılsımlar: Kişinin üzerinde veya evinde koruyucu tılsımlar bulundurulabilir.
Ruhsal Destek: Kişi, ruhsal ve enerjisel olarak güçlendirilir.
Papaz büyüsü oldukça güçlü ve tehlikeli bir büyü olduğundan, böyle bir durumla karşılaşıldığında mutlaka uzman birinden yardım almak önemlidir.
Medyum Aviv Berg ile sizlerde bütün sorunlarınıza gerçek çözümler bulabilirsiniz
İletişim : +90 538 896 81 43
#papaz büyüsü#papaz büyüsü nedir#papaz büyüsü nasıl yapılır#papaz büyüsü kaç günde etki eder#papaz büyüsü belirtileri
1 note
·
View note
Text
Konunun uzmanı olmamakla birlikte iyileşmesi için uzun tedaviler ve zaman gereken hastalıklar dahil tüm rahatsızlıklar için şuna inandığımı ifade etmek isterim; Hastalık tıbbi ya da ruhsal olabilir, kronik bir hale gelmiş olabilir, hatta fiziksel veya biyolojik olarak öngörülemez bir hale bile gelmiş olabilir. Şayet yaşanan maraz ile ilişkimizi doğru düzenleyebilir, tepkimizi ve buna bağlı toleransımızı (ki bu özelikle sebepli sebepsiz tetiklenen kortizol ve adrenalin demek oluyor) ayarlayabilirsek, rahatsızlığın bize verebileceği hasarı da en aza indirgemiş oluruz. Bu iki hormon geçmişte bizi hayatta tutmak tehlikelerden korunmak ve onlardan uzaklaşmak için gelişti. Fakat bugün daha farklı sebeplerle tetiklenen bu iki hormonun özelikle fiziksel olarak kaçıp, savaşarak en azından bir kısmını vücudumuzdan atmamız gerekirken, konfor alanı genişlediği için maalesef gerekli deşarj gerçekleşemiyor. Yani anlayacağınız salgılanan bu enerjiler tekrar içimizde kalıp dışımıza çıkamıyor. Bunu bir yılanın açıktığında kendi kuyruğunu yemeye çalışması gibi düşünebiliriz. Doyduğunu zannederken kendini de tüketmiş olması açısından... Günümüzde bu gibi durumlardan kurtulabilmek için çeşitli rahatlama yöntemleri popüler olsa da (ritüeller, dualar, mantralar, meditasyonlar, bir takım egzersizler...) çoğu bir alışkanlık seviyesine gelemediği için aynı döngüye girmek oldukça olası gibi gözüküyor. Bizleri hasta eden, rahatsızlık veren durum, olay her ne ise öncelikle bunu tanımlamak ve bundan elde ettiğimiz çıkarları fark edebilmek bu döngünün yeniden düzenlenmesine yardımcı olabilir. Şimdi bana ağır bir hastalık geçiren kişinin ne gibi bir çıkarı olabilir ki diyebilirsiniz? Bazen öyle durumlar yaşanır ve salgılanan bu hormanların yarattığı ruh haline o kadar aşina olunabilir ki, kişi farkında bile olmadan bu rahatsızlıklara bir bağımlılık geliştirebilir. Bu sebeple kendini ne zaman iyi hissetse, kısa sürede bu salgıları artıracak bahaneler bularak yine alıştığı duruma sokma ihtiyacı hissedebilir. Sürekli tetiklenen bu hormanlar vücutta dengesizlik yaratacağı için gerek merkezi sinir sistemi, gerek immün sistem, gerekse zihinsel sağduyu, vücuda düzenli bir bilgi akışı sağlayamayacak, hatta organların belki de tam tersi şekilde çalışmasına, gerçek görevlerini yerine getirememesine bile sebep olabilecektir. İçaforiz
0 notes
Text
Uykusuzluk Problemi (Imsomnia) Nedir ?
BirPaylaş Paylaşım Platformu https://birpaylas.com/uykusuzluk-problemi-imsomnia-nedir.html
Uykusuzluk Problemi (Imsomnia) Nedir ?
Uykusuzluk Problemi (Imsomnia) Nedir ?
Uykusuzluk, uykuya ani dalmayı imkansız veya imkansız hale getiren bir uyku bozukluğudur. Uykusuzluk, uykuya dalmayı, çok erken kalkmayı veya uykuyu bölmeyi zorlaştırabilen yaygın bir uyku bozukluğudur. Imsomnia durumunda olan bir kişi uyandığında kendini Yorgun bitkin ve uykusunu almamış hiç uyumamış bir şekilde hissedebilir. Uykusuzluk sadece vucudumuzun enerji seviyelerini ve ruh halini değil, aynı zamanda sağlığımızı da ciddi şekilde etkilemektedir, üretkenliği ve yaşam kalitesini de önemli ölçüde etkilendiği bilimsel olarak sonuçlar ortaya koymuştur. Uykusuzluk (Imsomnia) Nedir ?
Reklam ( Uykusuzluk Nedir? )
Skolyoz (Omurga Eğriliği) Tanımı
Kemik Erimesi (osteoropoz) Nedir?
Sağlık belgesi Nasıl Alınır
Fibromiyalji Nedir?
Uyku yeterliliği insanoğlunda bünyeye göre değişmektedir normalde yetişkin bir kişi için uyku saatleri 6 – 8 saat arasında değişmektedir. Yine yetişkin olanlarda, bir süre sürebilen stres veya travma nedeniyle (akut)ismi verilen uykusuzluk yaşayabilir. Ancak bir ay veya daha uzun süredir (kronik) uyku sorunu yaşayan kişilerin en kısa sürede doktoruyla görüşmeleri tavsiye edilir.
Uykusuzluk (Imsomnia) Başlıca Sebepleri Nelerdir ?
Yetişkin bir bireyde yaklaşık %50’si hayatlarının belirsiz zamanların da uykusuzluk yaşayabilir ve her 10 kişiden 1’inde kronik uykusuzluk vardır. Uykusuzluk kadınlarda erkeklere göre yaklaşık iki kat daha çok görülmektedir ve yaşlılarda gençlere göre daha sık görülür. Uykusuzluk çeşitli nedenlerle gelişebilir. Uykusuzluk yani Imsomnia’ya neden olabilecek hastalıklar başlıca şunlardır; kronik stres, depresyon, duygusal veya bedensel rahatsızlık, psikolojik sorunlar, ilaç kullanımı, Çok fazla ses veya rahatsız edici ışığa maruz kalmak başlıca sebeplerindendir.
Uykusuzluk (Imsomnia) Semptomları Nelerdir ?
Uykusuzluğunuz yaşam kalitenizi etkileyecek, sizi yorgun hissettirecek düzeye geldiğinde mutlaka doktorunuza danışmanız gerekir. Kronik ve akut uykusuzluk çoğu zaman birbiriyle karıştırıldığı için insanlar çoğu zaman doktora gitmemekte ve ertelemeyi tercih etmektedirler. Uyku bedensel ve ruhsal olarak önemli bir durumdur. Uyku yoksunluğu kişiyi psikolojik olarak etkileyeceği gibi ileride ciddi hastalıklara da neden olabilir. Imsomnia’nın belirtileri ise şunlardır; Yorgunluk, Geceleri uykunun bozulması, Anksiyete, Sabahları çok erken kalkmak, Uykudan sonra bile yorgunluk hissetmek, Sinirli bir ruh hali ve gün boyunca bir uyuklama hali belirtileri arasında görülmektedir.
0 notes
Text
hayatımın en çıkılmaz dönemindeyim. çok kötü zamanlar geçirdiğim çok fazla zaman oldu özellikle şu bir yık içerisinde. ama hep bir gram bile olsa gücüm vardı. fiziken ve ruhen ilk defa sıfıra düştüm. dün benim için bir doktor endişelendi ve ambulans çağırın dedi. hastayım ama fiziksel hastalıklar ruhsal sıkıntılatın yansıması artık. durmadan kilo veriyorum. hiçbir şey yapmak istemiyorum. her anlamda en dipteyim. bugün yarın ölme ümidi taşıdığımı fark ettim. çok acınası aslında. tek bir olay değil bir sürü, bir sürü şeyin birikimi. içime attıklarım. mücadele verdiklerim. bağırmalarım, öfkelenmelerim. ara ara gelen ağlama krizlerim ve donukluğum. hepsi bunların dışa yansıması ama kime neyi anlatacaksım ki? çevreye bir bakıyorum. en kötü halde olan insanın bile tutunacak dalı ya da içini açabildiği birileri var. ben bu konuda çok şanssızım. ruhum bana yetmiyor, nefesim daralıyor gibi hissediyorum. böyle devam ederse durmadan batacagim ve hiçbir şeyi halledemecegim. daha kötüsü çaba da görmüyorum kendimde. insanın bazen her şeyi boşvermesi ve ölmek istese bile o an o ölesiye duyguyu yaşaması gerektiğini düsünüyorum. ama hayat buna asla izin vermiyor. vermeyecek. biz dururken dünya dönüyor.
0 notes
Text
Türkiye'de Meslek Hastalıkları
Türkiye'de meslek hastalıkları 5 ana başlık altında anılabilir; kimyasal ve fiziksel, mesleki cilt hastalıkları, pnömokonyoz ve mesleki bulaşıcı hastalıklar. Meslek Hastalığı Nedir? Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir. İşle ilgili hastalıklar, ortaya çıkış nedeni karmaşık olan, oluşmasında ve gelişmesinde çalışma ortamı ve çalışma şeklinin diğer sebepler arasında önemli faktör olduğu hastalıklardır. İşle ilgili psiko-sosyal faktörler ve kalp krizi ilişkisinin araştırıldığı bir çalışmada konu ile ilgili bir sistematik derleme yapılmış ve bu kapsamda toplamda 33 çalışma incelenmiştir. Çalışma sonucunda sosyal yardımın yokluğu ve iş yükü, uzun çalışma saatleri, adaletsizlik, iş güvensizliği gibi faktörlerin erkekler üzerinde psiko-sosyal baskı oluşturduğu ve kalp krizine olan eğilimi artırdığı tespit edilmiştir. Ancak yapılan çalışmada aynı psiko-sosyal faktörlerinin kadın çalışanların sağlığını etkileyen bir risk faktörü olduğu kanıtlanamamıştır. Meslek Hastalığına Neden Olan Etkenler Kimyasal Etkenler - Metaller ve metalsiler - Gazlar - Çözücüler - Asit ve alkali maddeler - Pestisitler Fiziksel Etkenler - Gürültü - Titreşim - Termal konfor - Aydınlatma - İyonize ve iyonize olmayan ışınlar - Alçak ve yüksek basınç Biyolojik Etkenler Genellikle bakterilerin, virüslerin ve parazitlerin neden olduğu hastalıklardır. HASTALIK ENFEKSİYON TÜRÜ HASTALIĞIN SIK GÖRÜLDÜĞÜ İŞLER Şarbon Bakteriyel Çiftçi, kasap, veteriner Tüberküloz Bakteriyel Çiftçi, kasap, veteriner, sağlık çalışanları Bruselloz Bakteriye Besiciler, sütçü, veteriner Salmonellozis Bakteriyel Veteriner, aşçı-mezbaha işçis Kırım Kongo (KKKA) Viral Çiftçi, besici Kedi Tırmığı Hastalığı Bakteriye Veteriner, kedi-köpek sahibi HASTALIK HASTALIĞIN SIK GÖRÜLDÜĞÜ İŞLER Kuduz Veteriner, çiftçi, mağaracı Hepatit-B Sağlık çalışanları, berberler ve kuaförler AIDS, Kızamık, Kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği, Menengokoksik menenjit, GİS Enfeksiyonu, Lejyoner Hastalığı, Difteri, boğmaca, sarıhumma, Sağlık kurumları ve laboratuarda görev yapan sağlık çalışanları Herpes Enfeksiyonu(Uçuk) Çiftçi, kasap, veteriner, sağlık çalışanları Tozlar Tozlar kimyasal ve biyolojik özelliklerine göre sınıflandırılabilir Kimyasal Yapılı Tozlar; - Organik tozlar: Pamuk tozu, gübre tozu, kümes hayvanlarının tüyü, mantar sporları organik tozlardır. - İnorganik tozlar: Demir, dökümhane, kömür, kum(silis), asbest, çimento tozları inorganik tozlardır. Biyolojik Yapılı Tozlar - İnert tozlar - Toksik tozlar - Alerjik tozlar - Fibrojenik tozlar - Kanserojen tozlar Çoğu kez 10 yıl ve daha uzun süreli etkilenmenin sonunda hastalık ortaya çıkar.
Meslek Hastalıkları Sınıflandırması
Bir hastalığın meslek hastalığı olarak kabul edilebilmesi için hastalık ve meslek arasında nedensellik bağının bulunması gerekmektedir. Meslek hastalıklarının tipleri ve sınıflandırılması nedensellik bağının kurulmasına ve hastalığın işin yürütüm şartlarından kaynaklı olup olmadığının anlaşılmasına yardımcı olması açısından önem taşımaktadır. Meslek hastalıklarının etkilediği organlara göre; Meslek hastalığına sebep olan etkene göre; · Solunum sistemi · Sindirim sistemi · Hematopoetik sistemi · Kas iskelet sistemi · Boşaltım sistemi · İşitme organı ve sistemi · Çoklu organ etkilenimi · Kimyasal nedenler · Fiziksel nedenler · Biyolojik nedenler · Tozlar Ayrıca meslek hastalıkları incelemeleri ve sınıflandırılmasında, etkenin vücuda giriş yolu (deri, solunum ve sindirim), hastalığın görünümü ve gidişatı (akut ve kronik) ve hastalığın etkilediği bölge (lokal ve sistemik) gibi faktörler dikkate alınarak da sınıflandırma yapılabilir. Türkiye’de Meslek Hastalıkları Sınıflandırması Meslek hastalıkları listesi; hastalıklar ve belirtileri, yükümlülük süresi hastalık tehlikesi olan başlıca işler olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. İlgili mevzuatta meslek hastalıkları ile ilgili sınıflandırmalar etkene göre yapılan sınıflandırma ve organa göre yapılan sınıflandırmanın kombinasyonu olacak şekilde 5 ana grupta toplanmıştır. Gruplar Alt Grup ve Hastalıklar A Grubu: Kimyasal maddelerle olan meslek hastalıkları 25 alt grupta 67 hastalık B Grubu: Mesleki cilt hastalıkları 2 alt grupta Deri Kanseri & Kanser dışı deri hastalıkları C Grubu: Pnömokonyozlar ve diğer mesleki solunum sistemi hastalıkları 6 alt grupta 9 hastalık D Grubu: Mesleki Bulaşıcı Hastalıkları 4 alt grupta 30 hastalık E Grubu: Fiziksel etkenlerle olan meslek hastalıkları 7 alt grupta 12 hastalık Sık Görülen Meslek Hastalıkları Mesleki Kan Hastalıkları Lenfo hematopoetik sistemi kan, kemik iliği, dalak, timüs, lenf kanalları ve lenf düğümleri oluşturur. Kan ve kemik iliği birlikte hematopoetik sistem olarak adlandırılır. Lösemi, malign lenfoma ve çoklu miyeloma mesleki kan hastalıklarına örnektir. Lenfoma, lenfatik sistemi etkileyen bir grup kanserin genel adıdır. İki büyük lenfoma tipi Hodgkin lenfoma ve non-Hodgkin lenfomadır. Hodgkin lenfomanın birçok formu yüksek oranda tedavi edilebilir. Mesleki Kan Hastalıkları İçin Riskli Sektörler; Plastik imalatı, kuru temizleme, çözücülerin kullanıldığı kimyasal tesisler, boya imalatı, mobilya imalatı riskli sektörlerdir. Alınacak Genel Önlemler - Risk analizi yapılmalı - Kimyasal maddelerin işlenmesi, depolanması, taşınması sırasında iş sağlığı ve güvenliği açısından tehlike oluşturabilecek bütün durumlara karşı sırasıyla; - Tehlikeyi kaynağında yok etmek - İzole etmek, - İkame etmek, - Mühendislik kontrollerini yapmak, gerekli ortam ölçümlerini yapmak - İşaret uyarılar için gerekli adımlarını uygulamak, - Kişisel koruyucu donanım kullanmak, - Çalışanların eğitimi gibi gerekli tedbirleri almak - Her kimyasal için GBF (Güvenlik Bilgi Formu) (MSDS) bulundurulmalıdır. Mesleki Kanserler Kanserojen madde: Solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, deriye nüfuz ettiğinde kanser oluşumuna neden olan veya kanser oluşumunu hızlandıran maddelerdir. Grup 1. Kesin kanser yapan maddeler Grup 2. A. Muhtemel Kanserojen maddeler B. Şüpheli Kanserojen maddeler Grup 3. Hayvanlarda kanserojen Grup 4. Muhtemelen kanserojen olmayan maddeler Mesleki kanserlerin en sık görüldüğü sektörler ve sebep oldukları kanser türleri tabloda görülmektedir. Sektör Kanser Türü Kauçuk imalatı Mesane Boya sektörü Mesane Metal kaplama Burun boşluğu, akciğer Plastik imalatı Karaciğer, akciğer, kan, lösemi Ahşap endüstrisi Burun boşluğu Petro-kimya Cilt Kimyasal ara ürün, sterilant üretimi Lösemi Kâğıt endüstrisi Akciğer İnşaat-yapı malzemeleri üretimi Cilt, akciğer, mesane Cam endüstrisi Akciğer, der Havacılık endüstrisi Akciğer Tekstil sektörü Akciğer, plevra, karın zarı Madeni yağ Cilt Taş yontma, heykeltıraşlık Akciğer Çözücü, kuru temizleme Akciğer, lenfoma, yemek borusu Alınacak Genel Önlemler Kimyasal ve fiziksel etmenlere bağlı olan mesleki hastalıkları önlemek için alınan genel önlemler uygulanır. Mesleki Dolaşım Sistemi Hastalıkları Dolaşım sistemi hastalıkları özellikle endüstrileşmiş ülkelerde çalışma nüfusunda hastalıkların ve ölümlerin en yaygın nedenidir. Karmaşık etiyolojilerinden dolayı dolaşım sistemi hastalıklarının çok küçük bir kısmının meslek hastalığı olduğu fark edilir. Koroner arter hastalığı, iltihaplı hastalıklar, kalp ritim bozukluğu, miyokardiyopati, hipertansiyon, aterosklerotik değişimler, fonksiyonel dolaşım bozuklukları, varisler. Dolaşım Sistemi hastalıklarında risk faktörleri: Bedensel faktörler: Yüksek kan basıncı, yağ metabolizması bozuklukları, kilo ve diyabet (şeker hastalığı) Davranışsal faktörler: sigara içmek, yetersiz beslenme, fiziksel hareket eksikliği, tip-A kişiliği, yüksek alkol tüketimi, ilaç bağımlılığı Mesleki stres, sosyo-ekonomik faktörler Mesleki Sindirim Sistemi Hastalıkları Sindirim sistemi vücudun verimliliği ve çalışma kapasitesi üzerine önemli bir etki gösterir ve sindirim sisteminin akut ve kronik hastalıkları iş göremezliğin ve sakatlığın en yaygın nedenleri arasındadır. Sindirim sistemi için tehlikeli faktörlerin birçoğu mesleki kaynaklıdır. Meslekli faktörler; endüstriyel zehirler, fiziksel etkenler, gerginlik, yorgunluk, anormal duruşlar, sık sık çalışma temposu değişiklikleri, vardiyalı çalışma, gece çalışması, uygun olmayan beslenme alışkanlıklarıdır(yemeklerin miktarı, kalitesi ve zamanlaması). Mesleki Psikolojik Hastalıklar Mesleki Psikolojik hastalıklar Türkiye Meslek Hastalıkları listesinde yer almamaktadır. İlk olarak Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 2010 Güncel Meslek Hastalıkları Listesinde Zihinsel ve davranışsal bozukluklar olarak yer almıştır. Zihinsel ve Davranışsal Bozukluklar Mobbing (Psikolojik Taciz) kavramı üzerinden ele alınmıştır. Mobbing mağdurlarında genellikle depresyon ve post travmatik stres ve şiddet içeren davranışlar ortaya çıkmaktadır. Mesleki psikolojik hastalıkları tanısı koymak zordur çünkü hastalık ile çalışma veya çalışma ortamı arasında nedensellik bağını kurmak, mesleki kökenli olup olmadığını anlamak diğer hastalıklara nazaran daha zor bir süreçtir. Mesleki Kas-İskelet Sistemi Hastalıkları - Tendon, sinir, kas ve diğer yumuşak dokularda hasar yapacak tekrarlayıcı fiziksel hareketler ile oluşmaktadır. - Ana şikâyet üst ekstremitelerde, boyun, omuz, el bilekleri ve belde ağrıdır. - Kas iskelet sistemi hastalıklarında, fiziksel ve psikososyal faktörler etkilidir. Neden olan faktörler - Kötü postürler ve hareketler - İş sırasında kaslara binen yük - İşin hızı, süresi ve tekrarlama özelliği - Harekette aşırı kuvvet sarf etme - Titreşim - Isı - Ergonomik yetersizliği olan alet kullanımı - Psiko-sosyal sorunlar Kas iskelet sistemi hastalıkları genel olarak üst ekstremite hastalıkları (boyun, omuz, dirsek, el ve el bileği) ve bel hastalıkları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Üst Ekstremite Hastalıkları (boyun, omuz, dirsek, el ve el bileği) Hastalıklar Neden Olan İşler Karpal tunel sendromu Taşlama, zımparalama, cilalama, montaj, müzik aletleri çalma, cerrahi, paketleme, temizlik işleri, yer döşeme, tuğla kesim, çekiç kullanma, el yıkama veya ovma Lateral Epikondilit, tenisçi dirseği Tenis, bovling, oynama, çekiç, tornavida kullanma, küçük parça montajı, et kesme, müzik aletleri çalma Boyun gerilmesi sendromu Yük taşıma, montaj, paketleme Pronator teres sendromu Lehimleme, cilalama, taşlama, parlatma, kumlama Radiyal tunel sendromu El aletleri kullanımı Omuz tendiniti, rotator kılıf sendromu Zımbalama, tavan montajı, tavan kaynağı, tavan boyama, oto tamiri, paketleme, depolama, inşaat, postacılık Tetikçi parmağı El aletleri kullanırken elle yapılamayan işlerin sürekli işaret parmağıyla yapılması Guyon tuneli sendromu Müzik aletleri çalma, marangozluk, tuğla örme, çekiç kullanma Beyaz parmak sendromu Zincir testere, havalı çekiç, titreşimli aletler, kumlama, püskürtme; özellikle soğuk ortam Omuz tendiniti, rotator kılıf sendromu Zımbalama, tavan montajı, tavan kaynağı, tavan boyama, oto tamiri, paketleme, depolama, inşaat, postacılık Dirsek tendiniti Zımbalama, montaj, kablolama, paketleme, pense kullanma DeQuervain Tenosinovit sendromu Polisaj, parlatma, kumlama, taşlama, baskı işleri, cerrahi, vidalama, sıkma, testere, pense kullanma Bel Hastalıkları - Elle taşıma - Gövdeyi eğme bükme - Tüm vücut vibrasyon etkilenimi - Aşırı fiziksel yük - Sabit çalışma pozisyonu - Tekrarlanan hareketler Alınacak Genel Önlemler - Basit ergonomi kurallarına uyma - Yeterli dinlenmeyi sağlama - Daha iyi çalışma koşullarının sağlanması (ağır yük kaldırmama, titreşimi önleme, tekrarlayan işlemlerden kaçınma, omuz hizasından yüksekte çalışmama gibi) - Fiziksel egzersiz eğitimler Mesleki Sinir Sistemi Hastalıkları - Sinir sistemi hastalıklarına neden olan etmenlerin hemen hemen hepsi kimyasal etmenlerdir. - Rahatsızlıkları çoğu belli bir eşik değerden sonra görülmektedir - Maruziyet ile belirtilerin başlaması arasında kuvvetli bir ilişki vardır - Sinir sisteminde yenilenme çok sınırlıdır. Birtakım etkilenmelerden ise geri dönüş çok zordur - Tek bir toksinden birçok nörolojik sendromun gelişmesi mümkündür. - Tanı konma sürecinde maruziyetin süresi ve şiddetinin bilinmesi gerekir. Riskli Sektörler Polimer üretimi, toprak stabilizasyonu, jel kromatografı, kağıt üretimi, gıda ve su işleme süreci, tarım sektörü, pestisit üretimi, boya sektörü, demir çelik sanayi, petrokimya, tekstil. Alınacak Önlemler - Kaynağa yönelik (tehlike-risklere) önlemler alınmalı - Etkili havalandırma (yerel-genel) kurulmalı, - İşlemler kapalı sistem içinde yapılmalı, - Ayırma ve yaş çalışmaya geçilmeli, - Düzenli ortam ölçümleri yapılmalı, - Kişisel koruyucular kullanılmalı, - Tıbbi uygulama olarak işe giriş ve aralıklı kontrol muayeneleri yapılmalı, - Sağlık eğitimleri verilmelidir. Üriner Sistemi Hastalıkları Fiziksel ve kimyasal etmenler neden olabilir. Alınacak Genel Önlemler - Çalışma ortamında bulunan tehlikeler belirlenmeli - Kaynağa yönelik önlemler alınmalı; - Yerine Koyma - Yer Değiştirme - Havalandırma (Yerel-Genel) - Kapalı Çalışma - Düzenli olarak gerekli olan çevresel ölçümler yapılmalı - Erken tanı için işe giriş ve aralıklı kontrol muayeneleri yapılmalı - İşçilere işyerindeki tehlikeler ve yol açtığı hastalıklar hakkında gerekli eğitimler verilmeli. Üreme Sistemi Hastalıkları Erkek ve dişi üreme sistemi hastalıkları mesleki sağlık tehlikeleri açısından gittikçe artan bir ilgiyle incelenmektedir. Üreme toksisitesi çevresel etkenlere maruz kalma sonucu üreme sistemi üzerindeki olumsuz etkilerdir. Toksisite üreme organları ve / veya endokrin sistem değişiklikleri olarak ifade edilebilir. Bu tür toksisite belirtileri şunlar olabilir: - Cinsel davranış değişiklikler - Kısırlık - Olumsuz gebelik sonuçları - Üreme sisteminin bütünlüğüne bağlı diğer fonksiyon değişiklikleri Anne veya babanın üreme sistemini etkileyen etmenlerin sebep olduğu sonuçlar gelecek kuşaklara aktarılmakta ve sağlıksız bireyler doğmaktadır. Dolayısıyla üreme sistemi üzerindeki riskler sağlıklı toplumların meydana gelmesine engel olduğu için ayrıca önemlidir. Çalışma Ortamında Üreme Sistemi Üzerinde Risk Yaratan Mesleksel Faktörler Zararlı Çözücüler ve Kimyasal Atıklar: Toksik maddeler olarak belirtilen çözücüler birçok sanayi dalında ve ev işlerinde kullanılmaktadır. Çözücüler ve kimyasal atıklar solunum ve deri yoluyla hızlı bir biçimde organizmaya girerek çeşitli zararlı etkiler oluşturmaktadır. Birçok meslek hastalığında olduğu gibi çözücü veyaorganik atık kaynaklı meslek hastalıklarının çalışma ortamıyla ilişkisinin tespiti ve tanımlanması oldukça güçtür. Çünkü sağlık üzerindeki etkileri uzun süre sonra ortaya çıkmaktadır. Çözücülerin sıkça kullanıldığı kimya sanayisi, laboratuar çalışmaları, imalat, boya ve ilaç sanayisi, arıtma tesisleri çalışanları, makinistler ve kuru temizlemede çalışanların bu maddelere maruz kalma riski bulunmaktadır. Bu tip sektörlerde çalışanların üreme sistemlerinde çeşitli bozukluklara sebep olmakta, hamile kadınlarda fetüste sağlık bozukluklarına yol açmakta, düşük kilolu doğum, erken doğum ve düşük riskini arttırmaktadır. Tarımsal Böcek İlaçları (Pestisitler): Toplam iş gücü içerisinde geniş yer tutan tarımsal faaliyetlerde zararlılarla mücadele yöntemi olarak pestisitler kullanılmaktadır. Pestisitlerin bilinçsiz kullanımı hem çalışanlar hem de ortamda birikmesi açısından çevre ve insanlar açısından oldukça önemli bir risk faktörüdür. Zararlı pestisitlerin kullanımı üreme sisteminde çeşitli bozukluklar oluşturmakta ve hamilelik sırasında fetüste önemli sağlık bozukluklarına yol açmaktadır. İyonize Olan ve Olmayan Işınım (Radyasyon): Özellikle sağlık sektöründe çalışanlar riskli gruplardır. Radyasyona maruziyet düşük ve doğumsal anomali riskini artırmakta, ayrıca erkek ve kadınlarda fertiliteyi (üreme yeteneğini) azaltmaktadır. Ağır İş Yükü ve Duruşsal Faktörler: Ağır çalışma koşulları ve sürekli ayakta çalışma gibi faktörler düşük kilolu doğum ve erken doğum riskini arttırmaktadır.
Mesleki Solunum Sistemi Hastalıkları Toza bağlı akciğer hastalığının meydana gelmesi bakımından en kısa maruziyet süresi 3 yıldır. Havadaki başlıca kirleticilerden biri olan toz, mesleki akciğer hastalıklarının temel nedenlerinden biridir. İnsan sağlığı bakımından önemli olan 0.5 – 100 mikron arasındaki büyüklüklere sahip olan tozlardır. Çünkü bu büyüklükteki tozlar solunum yoluyla alveollere ulaşıp birikim yaparak “pnömokonyoz” olarak bilinen akciğer toz hastalıklarına neden olurlar. Daha büyük tozlar havada asılı kalmayıp çöktükleri için insan vücuduna giremezler. Mesleki hastalıkların oluşmasında tozun partikül büyüklüğü, fibrojenik potansiyeli, ortamdaki konsantrasyonu ve kişinin maruziyet süresi etkilidir. Tozların akciğerde hastalık meydana getirmesinde tozun özellikleri kadar kişisel faktörlerin de etkili olduğu unutulmamalıdır. Kişisel faktörlerin başında sigara içilmesi ve genetik yapı gelmektedir, alfa-1 antitripsin enziminin eksikliği kişileri solunum yolu hastalıklarına daha duyarlı hale getirmektedir. Asbestle çalışan kişilerin sigara kullanmaları halinde akciğer kanserine yakalanma riski çok daha yüksektir. İnorganik tozların neden olduğu hastalıklar - Asbestosis (Asbestoz) - Silikosis (Slikoz) - Kömür Tozu Hastalığı - Siderosiz Organik tozların neden olduğu hastalıklar - Bisinozis Sık Görülen Diğer Mesleki Akciğer Hastalıkları - Akciğer Kanseri - Mesleki Astım (yükümlülük süresi 1 yıl) - Ağır metal Hastalıkları - Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı(KOAH) Riskli Sektörler Çeşitli iş kollarında tozlu ortamlarla karşılaşılmaktadır. Read the full article
0 notes
Link
Rüyada Düdük Görmek - https://ruyatabiri.com.tr/ruyada-duduk-gormek/?feed_id=6722&_unique_id=6556c05049fa7
0 notes