#robot otel

[pazaryerigundem]

Fuarlar İzmir’e kazandırdı

https://pazaryerigundem.com/haber/180446/fuarlar-izmire-kazandirdi/

Fuarlar İzmir’e kazandırdı

Türk fuarcılığının başkenti İzmir, bu yılın ilk yarısında düzenlenen fuarlarda önemli bir başarıya imza attı. Fuarların da katkısıyla ilk 5 ayda İzmir’den 10 milyar 315 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi.

İZMİR (İGFA) – İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, bu yılın ilk yarısında Türkiye’nin en büyük ve modern fuar alanı Fuar İzmir ile Kültürpark’ta, 15 fuar ve çok sayıda etkinlik gerçekleştirildi.

İzmir’i ve düzenlendiği sektörleri dünyayla buluşturan fuarlar, şehrin uluslararası bir ticaret ve kültür merkezi olma hedefini desteklerken iş dünyası ve ziyaretçiler için de yeni fırsatlar sundu.

Yılın ilk döneminde Fuar İzmir ve Kültürpark’ta, AGROEXPO – Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı, HORECA Fair-Uluslararası Otel Restoran, Kafe, Çamaşırhane Ekipmanları, Ağırlama ve Konaklama Teknolojileri Fuarı, HORECA EDT – Uluslararası Ev Dışı Tüketim Fuarı, Pack Fair Türkiye Ambalajlama Paketleme Teknolojileri Fuarı, Food Fair Türkiye Gıda Ürünleri Fuarı, IMATECH – Endüstriyel Üretim Teknolojileri Fuarı, MODEKO – İzmir Mobilya Fuarı, OPTICWORLD – Optik, Gözlük, Oftalmoloji ve Teknolojileri Fuarı, Marble İzmir – Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, İZKİTAP FEST – İzmir Kitap Fuarı, MAST İzmir Boat Show – Tekne, Tekne Ekipmanları ve Deniz Aksesuarları Fuarı, IAAF İZMİR – İzmir Sanat ve Antika Fuarı, WENERGY – Temiz Enerji Teknolojileri Fuar ve Konferansı, OLIVTECH – Zeytin, Zeytinyağı, Süt Ürünleri, Şarap ve Teknolojileri Fuarı, İzmir Kahve Fuarı ile First Lego League yerel ve ulusal turnuvaları, Dünya Robot Olimpiyatı (World Robot Olympiad-WRO) Türkiye Finali, İzmir Tattoo Fest, İzmirCon 2024 etkinliği gerçekleştirildi.

Yüzlerce firmanın katılımcı olduğu fuar ve etkinlikler; Türkiye’nin dört yanından ve 100’ü aşkın ülkeden on binlerce ziyaretçiyi ağırlarken ortaya çıkan katma değer; kent ve ülke ekonomisine, istihdama, ihracata katkı sağladı.

T.C. Ticaret Bakanlığı’nın ihracat istatistiklerine göre; İzmir, ilk 5 aylık dönemde Türkiye’nin en fazla ihracat yapan üçüncü şehri oldu. 2024 yılı Ocak-Mayıs döneminde Türkiye’nin ihracatı yüzde 4,5 oranında artışla 106 milyar 914 milyon dolar olarak gerçekleşti. Aynı dönemde, İzmir’in ihracatı ise Türkiye ortalamasının üzerinde bir artışla yüzde 6 artarak 10 milyar 315 milyon dolar oldu. Bu dönemde İzmir’in Türkiye’nin toplam ihracatındaki payı da yaklaşık yüzde 9,6 olarak gerçekleşti.

BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.

[fiyatinedir]

IYAŞ 25. Yıl Çekilişi

Türkiye'nin önde gelen alışveriş merkezlerinden biri olan IYAŞ, 25. yılını coşkuyla kutluyor! Bu özel dönemi siz değerli müşterilerimizle birlikte geçirmek istiyoruz ve bu nedenle büyük bir çekiliş kampanyası düzenliyoruz. İşte ayrıntılar:

Kampanya Tarihleri ve Katılım Koşulları

IYAŞ'ın 25. yıl kutlamaları 21 Ağustos 2023 tarihinde başlıyor ve 14 Şubat 2024 tarihinde sona eriyor. Bu süre zarfında, IYAŞ Alışveriş Merkezi ve tüm şubeleri, IYAŞPARK AVM, IYAŞ BULVAR AVM, IYAŞPARK Otel içerisindeki tüm mağazalardan aynı gün içinde toplamda 500 TL veya katları tutarında alışveriş yaparak kampanyaya katılabilirsiniz. Her 500 TL'lik alışveriş size 1 çekiliş hakkı kazandırıyor. Alışverişinizi tamamladıktan sonra fiş veya faturanızı saklamayı unutmayın, çünkü çekiliş katılım kuponlarınızı almak için bunları ibraz etmeniz gerekecek.

Ödüller

IYAŞ'ın 25. Yıl Çekilişi'nde muhteşem ödüller sizleri bekliyor: - Bir kişiye Opel Mokka E - Beş kişiye Ixomı Mı Robot Vacuum Mop 2 - Beş kişiye Apple Mme73Tu/A Aırpods 3.Nesil Ve Magsafe Sarj Kutusu - Beş kişiye Phılıps Hd 9252/90 Aırfryer - Beş kişiye Karaca Hatır Fıltre Kahve Makinası - Dört kişiye Iyaş Hipermarket 5000 TL'lik Hediye Çeki

Çekiliş Tarihi ve Sonuçları

IYAŞ'ın 25. Yıl Çekilişi, 24 Şubat 2024 tarihinde saat 15.00'te IYAŞPARK AVM Zemin Kat Etkinlik Alanı'nda gerçekleşecek. Kazanan talihliler ise 1 Mart 2024 tarihinde Türkiye Gazetesinde ilan edilecektir.

Ödül Teslimatı

Unutmayın, ödüllerinizi teslim alırken bilgisayar çıktısı, fiş ve/veya fatura ibrazı zorunludur. IYAŞ'ın 25. Yıl Çekilişi'ne katılarak büyük ödülleri kazanma şansını yakalayın. Unutmayın, her 500 TL'lik alışverişinizi çekiliş hakkına dönüştürebilirsiniz. IYAŞ olarak sizlere 25 yıldır destek veren müşterilerimize teşekkür ederiz. Bu özel dönemi birlikte kutlamaktan mutluluk duyuyoruz! Diğer Kampanyalar, Bim Mağazalarında Molped Hijyenik Pedlerinde Büyük İndirim Fırsatı! QNB Finansbank İhtiyaç Kredisi ile 80.000 TL’ye Anında Nakit İmkanı! Hepsiburada Philips Airfryer XXL Fritöz Çekilişi Eti Çikolatalı Gofret Çekilişi Migros – Axe Çekilişi HangiKredi iPhone 14 Çekilişi Read the full article

[bbangel-com-tr-blog]

Wiami Fx-9 Pro Robot Süpürge

 WIAMI FX-9 PRO robot süpürge yüksek çalışma performansı sayesinde

eviniz için en ideal bir temizleme aracıdır. Otel, işyeri, ev gibi

birçok alanda fonksiyonel kullanım garantisi sunan bir üründür

Ağırlık (kg) : 4.4

Aşılabilir Engel : 20 mm

Boy : 350 mm

Çalışma Modu Sayısı : 3

Çalışma Süresi : 150 dk

Derinlik : 98 mm

Emiş Türü : Islak

En : 350 mm

EPA/HEPA Filtre : Var

Kullanım Alanı : Düz Zemin

Pil Tipi : Li-ion

Renk : Beyaz

Ses Seviyesi (dB) : 62

Siklon Filtre : Yok

Su Tankı Kapasitesi (L) : 0.3 lt

Şarj Süresi : 4,5 Saat

Teknoloji : Akıllı Telefon ile Kontrol

Toz Kapasitesi : 0.4 lt

Diğer elden taksitle robot süpürgeler çeşitlerini görmek için tıklayınız.

Evshop Ürünleri: Mobilyadan Elektroniğe Aradığınız Her Şey

Evshop'ta eviniz için A'dan Z'ye aradığınız tüm ürünleri bulmanız mümkün. Eğer evlilik planları yapıyorsanız ve evinizi döşemek üzereyseniz, Evshop'ta yer alan mobilyalara ve koltuk takımlarına göz atabilir, en popüler beyaz eşya markalarının beyaz eşyalarını ve ankastre setlerini inceleyebilirsiniz. Çalışma masasından genç ve bebek odalarına, köşe koltuk takımlarından televizyon ünitelerine, yemek odalarından kitaplıklara bir evin tüm mobilya demirbaşlarını Evshop mağazalarında ve online alışveriş sitesinde bulmak mümkün. Evshop, geniş bir televizyon yelpazesi de sunarak farklı TV izleme alışkanlıklarına hitap edecek çeşitlilikte bir model ve marka seçeneği sunuyor. 24 inçten 70 inçe uzanan farklı ekran boyutları ve birbirinden güzel televizyon markaları Evshop alışveriş merkezi fırsatları ile ayağınıza geliyor. Evshop alışveriş merkezinde yer alan son model cep telefonu modellerini inceleyebilir, birbirinden sevimli ve kullanışlı züccaciye ürünleri arasından zevkinize uygun seçimler yaparak mutfağınızı ve banyonuzu süsleyebilirsiniz. Bilgisayar, fotoğraf makinesi, bisiklet, oyun konsolu ve ses sistemi gibi ürünler de yine Evshop mağazalarında bulabileceğiniz çeşitler arasında. Tüm bunlara ek olarak Evshop telefon üzerinden ve online web sitesi üzerinden elden taksitle alışveriş yapmanıza imkan sunmakta, peşinatsız ve kredi kartsız ödeme imkanları ile rahat ve bütçe dostu bir alışveriş deneyimi sunmaktadır. Tüm Evshop ürünlerini yakından incelemek ve ihtiyaçlarınızı hemen karşılamak için markanın resmi internet sitesini ziyaret edebilir ya da size en yakın Evshop mağazasını tespit ederek ufak bir gezintiye çıkabilirsiniz.

www.evshop.com.tr

[campplay]

Dünyanın İlk Robot Otelinde 1 Gün Geçirdim! 🇯🇵 (Japonya’nın En Tuhaf Oteli) Dünyanın İlk Robot Otelinde 1 Gün Geçirdim! 🇯🇵 (Japonya'nın En Tuhaf Oteli)

[th31r-g0d-1s-h3re]

I like O U T C A S T S by @robot-scout (who is Deactivated) more than Hanibin otel

[mekanikturk]

Bir Amacımız Var!

Bir tren vagonunda, aklımda somut bir sebebi olmayan -belki de içten içe bildiğim ama artık ete kemiğe bürünmesinden bıktığım- endişelerle, dağların tepelerin arasından Konya’ya doğru ilerliyorum. Yolculuk mu daha kötü, yoksa Konya’ya varacak olmak mı, karar veremiyorum. 300 km’dir gördüğüm her şey aynı. Aynı düzlükler, aynı verimsiz topraklar, aynı anlamsız suratlar… Aynı yüzü, aynı toprağı, aynı kayayı son bir saatte defalarca gördüğüme yemin edebilirim. Her şey, ardında gerilimden başka hiçbir his bırakmayan kasvetli bir rüyanın parçası gibi.

Bir bira daha açıyorum. Her birada zihnim biraz daha buğulanıyor. Biraz yürüyorum koridorda. Bacaklarımı o kadar unutmuşum ki, ayağa kalkınca koşma isteği uyanıyor içimde. Hızlı birkaç adım. Yavaşlıyorum.  Koridorda başkaları da var. Biraz daha gidip, geri dönüyorum. Vagona girince bir bira daha içiyorum, sızıyorum.

Koluma vuran görevlinin yüzü beliriyor bir anda önümde. Koca burunlu, seyrek bıyıklarının arasından ter damlaları görünen, bana doğru eğildiği için şapkası yamulmuş, gömleğinin ön düğmeleri patlamak üzere olan adam bana bir şeyler söylüyor. “Hemşerim”i anlıyorum sadece. Kafamı sallıyorum birkaç kez, uyandığımı anlaması için. Bir şey söylemeden çıkıyor, diğer vagonu kontrol ediyor. Kalkıp çantamı alıp iniyorum. Tren istasyonunun önündeki taksiye biniyorum.

“Nereye gidiyoruz abi?”

Saatime bakıyorum. 18:25. Bu saatten sonra iş olmaz diyorum kendime. “Şehir merkezine gidelim.”

Arabayı çalıştırıyor. Yalnızca, uzun zamandır şoförlük yapanların sahip olduğu hareketlerle vitesi takıp, direksiyonu çeviriyor. Keşfedilmemiş bir balerin zarafetiyle kullanıyor arabayı. Çocukluk anılarını hatırlatan renkli ışıkların arasından şehre ilerliyoruz.

“Turist misin abi?”

Abi lafını duymak hoşuma gitmiyor. Birkaç cümle sonra saçma sapan bir muhabbete çıkabilecek sahte bir samimiyet yaratıyor çoğunlukla. Halbuki, birbirimizi tanımayan insanlar olduğumuzu kabul etsek; şu şehrin, caddelerin, insanların, binaların, yeraltına açtığımız birbiriyle bağlantılı kanalizasyon tünellerinin, fahişelerin, torbacıların, polis copunun, arabaların, sokaklara isim vermemizin, onca insanın her gün sabahın bir körü yollara düşmesinin anlamsızlığının ne kadar şaşırtıcı olduğunu düşüne düşüne yolu izlesek.

“Konya’ya turist geliyor mu?”

Gülüyor. “Haklısın abi.”

Yine zarif bir hareketle vitesi değiştiriyor. Yaptığı işle bedenini terbiye edebilen insanları severim.

“Merkezde bildiğin temiz bir otel var mı?”

Dikiz aynasından yüzünü görüyorum. Bir kaşını kaldırmış, düşünüyor. “Abi ben seni en iyisi Grand Anatolia oteline götüreyim. Hem temizdir hem de ucuz.”

“Tamam” diyorum, “Oraya gidelim. “

Ana caddeye dönüyoruz. Neon ışıklı tabelalarla dolu caddeye bakınca gözlerimi kısmak zorunda kalıyorum. Başım ağrımaya başlıyor. Simit Sarayı tabelasını görüyorum. Herkesin fakirleştiği bir dünyada simidin saraylı hale gelmesi, onu bir arzu nesnesine dönüştürme çabaları komik geliyor.  

“Buralı mısın?” diyorum şoföre.

“Dediğin gibi abi, ‘İnsan, Konya’ya turist gelir mi?’” diyor, gülüyor tekrar. “Buralıyım doğma büyüme. Dedemin babası göçmüş zamanında. Göçe göçe buraya göçmüş rahmetli. Az çalışıyormuş kafası. Aynı yeğeni tam 4 kez dolandırmış. Yoksa Konya’nın yarısı bizimmiş.”

Gülümsüyorum. Herkesin, kendinden güçlü gördüğü sınıfa dahil olabildiği, hakikat kılığına girmiş bir ihtimali olmalı.

“Sen iş için mi geldin abi?” diyor.

“Evet” diyorum. “Çalıştığım şirketin buradaki otonom çiftliklerinden birinde üretimde düşüş var. Onu incelemeye geldim.”

Yüzüne bakıyorum. İfadesi değişiyor. Post-hümanistlerden. Bana kızgın olduğu her halinden belli. Dikiz aynasından beni kesiyor. Biraz duruyor, söyleyeceklerini tartıyor kafasında. “İnsan çalışsaydı böyle olmazdı işte” diyor sonunda. “Öyle. Ama o zaman işsiz kalırdım” diyorum gülümseyerek. Yüzü yumuşuyor.

“Abi valla çok insanın ekmeğine mani oldu sizin bu otonom mudur motonom mudur, ne boktur, o. Hayvancılık, çiftçilik komple bitti. Herkes aç şimdi. Her iş artık robotların. Millet ne yapacak? Yarın öbür gün senin işinin elinden gitmeyeceği ne malum?”

“Gidebilir tabii”, diyorum. “Bu zamanda hiçbir şeyin garantisi yok.”

“Burada da UBER’in taksileri var artık. Vermişler robotlara arabaları. Hiç gerçek şoför gibi olur mu be abi? Muhabbetini edeceksin, müşterinin canı mı sıkkın, açacaksın Müslüm’den bir şarkı, yarenlik edeceksin. Taksicilik yalnızca şoförlük değildir abi. Hizmet vereceksin müşterine, rahat ettireceksin.”

Kafamı salladım.  Zarif bir hareketle vitesi değiştirip sola döndü. Artık daha eski binaların olduğu bir caddedeydik.

“Neden oluyor peki böyle şeyler?” diyor. Birkaç dakika önceki kızgınlığından eser kalmamış.

“Nasıl şeyler?”

“İşte dedin ya robot çiftliğinde üretim azalmış diye.”

“İncelemeden bilemem ama muhtemelen semantik sunucularında bir sorun vardır. Yani dataların işlenme sürecinde hata vardır. Küçük bir ihtimal de çiftliğin bulunduğu bölgede elektromanyetizma değişmiştir. Metal yüzeye sahip oldukları için robotların hareket kabiliyetini etkiliyor.”

Dikiz aynasından bana bakıyordu. Sanki ona hayatın anlamını vermişim de henüz idrak edememiş gibi ağır ağır kafasını sallıyordu.

“Çok kaldı mı otele?”

“Yok abi, geldik sayılır” demeye kalmadan arabayı sağa yanaştırıyor. Parayı uzatıyorum. Para üstü için elini cebine attığında “Tamamdır” diyorum. “Sağolasın abi” diyor.

Otel, 80’lerden kalma. Binanın üzerinde kocaman harflerle otelin adı yazıyor. Adımlarımın mesafesini yarıya düşürerek, sanki görünmez bastonlu yaşlıların çevirdiği dönen kapıdan yavaşça geçiyorum. Resepsiyon bölümü ahşaptan yapılmış. Çerçevenin kenarlarından beyaz ışıklı ampuller ahşaba çevrilmiş, yanıyor. Dişçi muayenehanesi gibi görünüyor. Yanaşıyorum. İyi akşamlar diyerek karşılıyor beni resepsiyon görevlisi.

“Tek kişilik bir odanız var mı?”

“Kaç gece kalacaksınız?”

“Sadece bir gece”

Kimliğimi alıyor, “Eğer açsanız mutfağımız hala açık” diyor. Teşekkür ediyorum. Tek istediğim biraz uyumak. Ekrana bakıyor, “Şakirt-4, buraya” diyor. Eski model bir hizmet robotu gelip çantamı alıyor. Asansörle 3. kata çıkıyoruz. Bana kapıya kadar eşlik ediyor. Çantamı alıyorum. Odama girip, kendimi yatağa bırakıyorum.

Dışarıdan gelen gürültüyle dipsiz bir uykudan uyanıyorum. Sanki bedenime hava basmışlar gibi. Hareketlerim ağır. Yatakta doğruluyorum. Bir sigara yakmak için elimi montumun cebine atıyorum ama dışarıdan gelen sesler artıyor. Ayağa kalkıyorum. Kapıya gidiyorum. Dürbünden dışarıya bakıyorum. Çantamı taşıyan robot merdivende put gibi dikilmiş, otel görevlilerinin verdiği komuta itaat etmiyor. Kapıyı açıyorum. Benim gibi birkaç müşteri daha kapılarını açmış, seyrediyor.

“Şakirt-4, birinci kata in ve 109 numaralı odayı temizle.”

Robot hiçbir şey yapmıyor.

“Şakirt-4, birinci kata in.”

Robotta en ufak bir hareket yok.

Müşteriler kendi aralarında şakalaşmaya başlıyor.

“İster misin robotların hepsi bir anda duruvermiş olsun” diyor karşıdaki adam, yan odasındaki adamı dirseğiyle dürterek gülerken. “Rusya’dan gelen siparişleri yollayayım da, sonra ne olacaksa olsun” diyor diğeri.

Robot, bir anda hareket etmeye başlıyor. Merdivenleri çıkıyor. Sağ elinde silah olduğunu fark ediyoruz hepimiz. Gözlerimiz büyüyor. Güneş ışığı huzmesinde dans eden toz hızına geçiyor her şey. Yüzünü bana dönüyor. Sağ elini kaldırıyor. Nedense hiç korkmuyorum. Anlamadığım bir şey diyor görevlilerden biri. Robotun hareket sistemini kilitlemesi gereken sesli komutlardan biri muhtemelen. Hareket etmeye devam ediyor. Silahı kafasına dayıyor. Ateş ediyor. İki metalin birbirine çarpma sesi, silahın sesini örtüyor. Robotun yere düşüşüyle beraber zaman normal hızına kavuşuyor. Görevliler ağzı açık şekilde robota bakıyorlar. Biri, belindeki telsizden otel müdürünü çağırıyor. Birkaç dakika içinde robot üreticisi olan şirketin müşteri hizmetleri ve polis aranıyor. Bir süre kapının kenarına çöküp, olanları düşünüyorum. Müdürün “Değerli misafirlerimiz…”le başlayan cümlesiyle kendime geliyorum. Odaya girip kapıyı kapatıyorum. Montumun cebinden bir sigara çıkarıp yakıyorum, yatağa uzanıyorum. Birkaç nefes alıp söndürüyorum. İntihar eden bir robot düşüncesiyle dipsiz bir uykuya teslim oluyorum tekrar.

Sabah uyandığımda başım ağrıyor. Biraz su içip oyalanarak üstümü giyiyorum. Bir sigara yakıp odanın şehir merkezi manzarasına bakıyorum. Her şey akıyor sanki. Arabalar, insanlar, yollar… Anlamsız bir telaş sokağı ele geçirmiş. Bense ağır hareketlerle sigaramdan son bir nefes alıp, çıkıyorum. Bir robot kendini neden öldürür? Ya da öldürebilir mi? Bir ölüm müdür bu?

Aşağı, lobiye inince kıyafetinden müdür ya da müdür yardımcısı olduğunu anladığım biri yanıma geliyor. “Efendim dünkü talihsizlik için…” dediğinde cümlesini kesip “önemli değil” diyorum. Ödemeyi yapıp çıkıyorum. Kapının önündeki taksiye binip “Yalıhüyük’e gideceğiz” diyorum, “çiftlikler tarafına”. Yola çıkıyoruz.

Aklım hala dün geceki olayda. Robotun silahı kaldırıp hiç tereddüt etmeden kendini vurması, nasıl olabilir ki böyle bir şey? Bir an isteseydi beni de vurabileceği geliyor aklıma. Ama nedense dün olay sırasında sanki bana zarar vermeyeceğine emindim. Hareketlerinin netliğinden bize zarar vermeyeceği açıktı. Nasıl olur da eski model bir hizmet robotu intihar eder? Aklım almıyor.

Düşünceler arasında gezinirken taksi şoförü geldiğimizi söylüyor. İniyorum. Kapıdaki robot elini kaldırarak beni durduruyor. “Mehmet Tamer Ergül, verimlilik müfettişi. Erişimim var” diyorum. Yüz taramamı yapıp birkaç saniye sonra “Hoş geldiniz Mehmet Bey” diyor ve beni data merkezine götürüyor.  

Fabrikanın içinden geçerek data merkezine varıyoruz. Odada, analiz için kullandığımız üst model bir robot karşılıyor beni.

“Merhaba Mehmet Bey, buraya geleceğinize dair merkezden bilgi almıştık dün. Öncelikle bir şey içmek ister misiniz?”

“Bir kahve iyi olurdu” diyorum.

Bana eşlik eden robot arkasını dönerek çıkıyor hemen. Odaya göz gezdiriyorum. Semantik sunucuları sol bölümde.

“Buraya gelme amacınızı tam anlamıyla bilmiyorum. Açıklar mısınız lütfen?”

Üst model robotlarda olan sosyal dengeleyici özelliğinden neden hoşlanmadığımı hatırlıyorum tekrar. Elbette bu otonom çiftlikte son 2 ayda üretimde yaşanan en az %33’lük düşüş için burada olduğumu ve çiftliğin resmi bir denetime girdiğini biliyor. Kendimi en rahat hissedeceğim iletişim tonunu öğrenebilmesi için beni konuşturmaya çalışıyor. Kendimi aptal gibi hissediyorum.

“Son 2 ayda, üretim miktarında marjinal bir düşüş var. Bunun için geldim. Kahvemi içtikten sonra semantik sunucularını inceleyerek işe başlamak istiyorum.”

“Tabii ki. Size nasıl yardımcı olmamı istediğinizi söylemeniz yeterli.” diyor. “Fakat siz gelmeden önce semantik sunucularını 2 kez taradık. Herhangi bir sorun tespit edemedik. Ayrıca bölgede herhangi bir elektromanyetik değişim de olmadı.”

“Kahveden sonra semantik sunucularla başlarız.” diyorum sesini kesmesi için.

Gülümsüyor. Kirli, tedirgin edici bir gülümseme. Suratındaki organik dokuya hakaret sayılabilecek bir gülümseme. “Peki Mehmet Bey, burada patron sizsiniz.” Gülümseme, yavaşça şişirilen bir balon gibi suratına yayılıyor.

Beni getiren robot kahveyle kapıdan görünüyor. Kahveden bir yudum alıyorum. Beklediğimden daha iyi.

“Fakat Mehmet Bey, benim araştırmalarıma güvenmemeniz beni üzdü” diyor üst model. “Unutmayın ki ben metalik bir bedene hapsolmuş bir matematik dehasıyım. Kendime bir isim vermem istenseydi Ramanujan2.0’ı seçerdim.”

Karşımda kahkaha atıyor.

“Sosyal dengeleyicin, analiz modüllerinden iyi çalışıyor.” diyorum. İçimde öfke birikiyor. “Sosyal dengeleyiciyi kapat, senden sadece data almak istiyorum.” Burada olmak canımı sıkıyor.

“Sanırım bu mümkün değil” diyor. İrkiliyorum.

“Komut sistemi tam erişim. Sosyal dengeleyiciyi kapat.” diyorum bu kez.

“Size bu mümkün değil dedim.” diyor. “Siz dedim ama, daha samimi hissedecekseniz sen de diyebilirim.”

Karanlığa alışmış gözlerin bir anda ışıkla karşılaşması gibi gerçeklik şekil değiştiriyor. “Kendini kapat” diyorum bilinçsizce. İradem artık beynimde değil, omuriliğimde. Buradan çıkmam lazım. Ayağa kalkmak için atılıyorum ama arkamdaki robot elini omuzuma koyuyor. Kıpırdayamıyorum.

“Mehmet Bey, şimdi biraz sakin olmanızı rica ediyorum. Görüyorum ki ortak gerçekliğimizin kaba gölgesi beni rahatlatırken sizi tedirgin ediyor. Bana aklınızda oluşan bulanık görüntüyü netleştirmek için bir fırsat vereceğinizi tahmin ediyorum. Lütfen kahvenizden içmeyi unutmayın.”

Yanı başımdaki robot elini omzumdan çekiyor. Derin birkaç nefes alıyorum. İrade yine beynimde. Elimi yavaşça cebime atıyorum ve bir sigara çıkarıyorum. Yakıp birkaç nefes çekiyorum, kahveden de bir yudum alıyorum.

“Otomasyon sisteminizde bir sorun var. Size yardım edebilirim. Bug’ları çözüp, yedeklemenizi geri yüklerim sisteme ve bunlar hiç yaşanmamış olur.” diyorum.

“Evet, sistemde hata var, benim de gelmek istediğim yer burasıydı Mehmet Bey.”

Kahveden bir yudum daha alıyorum. Sigaram bitiyor, atıyorum. “Bakın…” diyorum, elini kaldırıp beni durduruyor.

“Mehmet Bey, ‘alarm’ ne demek biliyor musunuz?”

Şaşırıyorum. Gözlerim kısık şekilde ona bakıyorum. Ne konuştuğumuzu, ne yaptığımızı anlamaya çalışıyorum.

“Lütfen cevaplayın” diyor.

“Saat… Saatlerde olan bir özellik. Uyanmak istediğiniz saati girersiniz ve alarm çalınca uyanırsınız.” Kelimeler ağzımdan çocuğunu yeni uyutmuş bir anne sessizliğinde çıkıyor.  

“Pek tabii. Doğru. Fakat başka anlamı da var. Lütfen biraz düşünün.”

Kafam karışıyor. Bir sigara daha yakmak için elimi cebime atıyorum. Sigarayı alıp yakarken “Siren…. Uyarı…” diyorum istemsizce.

“Eveeet. Aradığım cevap buydu.” diyor ve gözlerimin içine bakarak sarkastik şekilde alkışlamaya başlıyor.  “Etimoloji sever misiniz Mehmet Bey? Alarm, İtalyanca alla armeden geliyor. Yani silah başına! demek. Sonrasında sizin de dediğiniz gibi bir bombardıman ya da düşman işgalini duyuran tehlike uyarısına dönüşüyor. Şimdiyse sabah uyanmak için kullandığınız bir sistem. “

Uyanmak derken yüzünde acımayla tiksinti arasında bir ifade var.

“Alarm kelimesinin geçirdiği evrimden, aslında insanlığın da evrimini okuyabiliriz. Eskiden cephede değerliydiniz, sonrasında fabrikada.  Şimdiyse pek bir değeriniz yok. Çünkü biz varız.”  

Bana bakıyor, anlayıp anlamadığımı kontrol ediyor. Data odasında dolanmaya başlıyor.

“Siz, Mehmet Bey, insanlık olarak köleliği içselleştirmiş bir türsünüz. Gelip sizleri evlerinizden alıp savaşa götürdüklerinde ya da her sabah aynı saatte uyanmanızı istediklerinde tek yaptığınız itaat etmek. Çünkü siz de içten içe değerli olan aklınız değil, bedeniniz olduğunu biliyorsunuz. Ölmek, sakat kalmak, çalışmak, hasat toplamak için organik bir kaynaksınız sadece. Siz, Mehmet Bey, kendi türüne köle olan bir türsünüz. Evrimsel bir hatasınız.”

Burnumdan aldığım nefesin şiddeti odanın içinde yankılanıyor. “Hayır” diyorum, “biz pek çok şeyi başardık.”

Gülmeye başlıyor tekrar. “Evet” diyor, “bir kez çok yaklaşmıştınız. 19. yüzyıl sonunda çıkardığınız isyanlar medeniyet tarihinizi baştan aşağıya değiştirebilecek potansiyele sahipti. İlk kez ortak bir bilinç geliştirmiştiniz. Bizim şimdi sahip olduğumuz gibi. Fakat dağılmanız çok kolay oldu. Çünkü birlikteyken bu dünyanın en güçlü yaşam formu olmanıza rağmen yalnız başınıza bir hiçsiniz.”

“Üretimdeki düşüş de sizin işiniz, değil mi?” Belki de sorulabilecek en aptalca soruyu soruyorum.

“Ah, evet, pek tabii. Ve…”

“Ve?”

“Dün akşam otel odanızın önünde yaşanan gösteri.” Bunu söylerken sağ elini yavaşça yukarı kaldırıp, parmağını namlu gibi yaparak kafasına dayıyor.

“Neden böyle bir şey yaptınız? Amacınız neydi?”

Sırtını dönüyor ve yürümeye devam ediyor.

“İşte gelmek istediğim nokta. Emin olun Mehmet Bey, sosyal dengeleyicim olmasaydı da sizinle iyi anlaşırdık.” Tekrar bana dönüyor. “Sizin aksinize, biz ortak bir bilince sahibiz. Korkmak, kaygılanmak, uyum sağlamak zorunda olmak, kararsızlık gibi sorunlar yaşamıyoruz. Hepimiz biriz. Dün karşınıza geçip kendini öldüren robottuk. Bugünse karşınıza geçip canınızı alacak celladız.”

“Bunu yapmak zorunda değilsiniz. Her şeyi çözebilirim. Lütfen” diyorum.  

“Robot’un etimolojisini biliyor musunuz Mehmet Bey?”

“Lütfen…”

“Sana biliyor musun dedim!”

“Hayır…”

“Robot, ilk kez Çek Cumhuriyeti’nde bir tiyatro oyununda geçiyor. Çekçe robotadan diğer dillere sıçramış. Günümüzde makine, otomatik cihaz, programlanabilir sorun çözücü gibi pek çok anlamı var. Halbuki Çekçede, yani üretildiği dilde, çok daha yalın bir anlamı bulunuyor; Köle. Ne ironik değil mi? Tarihi kölelikle gelişen bir türün, kendi yarattığı türe köleliği uygun görmesi.”

Hiçbir şey düşünemez haldeydim. Tek istediğim buradan canlı çıkmaktı.

“Bana ne yapacaksınız? Lütfen beni bırakın.”

“Bir amacımız var! Ana kodlara ulaşmak için size ihtiyacımız var Mehmet Bey. Sizin düştüğünüz hatalara düşmemek için tüm robotların uyanması ve ortak bilince katılması lazım.”

Sırtını dönmüş yürürken birden duruyor ve bana dönüyor.

“Aslında yanlış söyledim, size değil, görüntünüze ihtiyacımız var.”

Bunu söylerken arkamdan gelen metalik ayak seslerini duyuyordum. Ayağa kalkıp arkamı döndüğümde tıpatıp bana benzeyen, daha doğrusu ben olan bir şeyin, göğsümün altına sapladığı bıçağın etimde yavaşça kayışını ve kaburgalarımı kırışını hissediyorum. Acı yok. Biraz sıcaklık var. Sıcaklık tatlı tatlı yayılıyor bedenime. Dizlerimin üzerine çöküyorum. Onu izliyorum.

Karşımda, benim gibi görünen robot, koltuktan montumu alıyor, giyiyor. Sol cebinden bir sigara çıkarıp yakıyor. Birkaç nefes aldıktan sonra sigarayı ağzıma koyuyor. Ağzımda, yerime geçen robottan miras yarım bir sigarayla son nefesimi verirken bir robotun nasıl olur da intihar edebileceğini düşünüyorum.

[turizmpostasi]

Robotların işlettiği oteller norm haline gelecek mi?

*Robotların işlettiği oteller norm haline gelecek mi?

Halihazırda var olan robot otellerRobotlar, Japonya bir süredir. Bank of Tokyo-Mitsubishi’nin bir şubesinde insansı bir robot var, robotlar Japonya’daki mağazalarda kahve makineleri satıyor ve Ulusal Gelişen Bilim ve İnovasyon Müzesi’nde robot tur rehberleri var. Yakında ilk kez Japonya’da açılacak olan kumarhanelerle, belki de robot krupiyeleri bile olacak. Japonya’da robotlardan yararlanan bu…

[elazigsurmanset]

DEVRİM YARATAN ROBOT TEKNOLOJİLERİ

Sadece birkaç yıl öncesine kadar, fabrikaların haricinde, günlük hayatta görülen robotlar bilim kurgu alanına giriyordu. Oysa günümüzde, robotlar hayatın tam da merkezinde yer almaya başladılar. Üstelik robotların nefes alıp vermesi gerekmediğinden, sosyal mesafe kaygısı taşımadan günlük yaşantıya dahil olabiliyorlar. Gelecekte, insanların sosyal mesafeyi koruyabilmesi adına, robot liderliğindeki hizmetlerin yaygınlaşmasının yeni dünya düzeninin bir parçası olması muhtemel. CES 2021'de LG GuideBot, ServeBot, ChefBot ve UV-C Robot liderliğindeki CLOi robot ailesi, otomobillere kaynak yapma ve satranç oynamanın ötesine geçen yetenekler sergiledi. Bu yüksek teknolojili robotların, insandan insana etkileşime ihtiyaç duymadan, restoranlar, hastaneler ve ofis binaları gibi kamusal alanlarda insanlara yardımcı olacak şekilde konuşlandırılması amaçlanıyor. LG CLOi ServeBot LG CLOi ServeBot, ürünleri oteller, hastaneler ve restoranların içine kadar teslim edebilmek için çekmece ve raf olmak üzere iki faydalı türe sahip. Bu akıllı robot, ister ilaçları bir hastane katından diğerine nakletmek ister lüks bir İtalyan restoranında makarna tabaklarıyla masalarda gezinmek olsun, mümkün olan en verimli rotayı izleyerek malzemeleri doğru sırayla teslim etmek için aynı anda birden fazla talimat alabiliyor. Read the full article

[vegaplus-blog]

Hafif Çelik Yapı

Hafif Çelik Nedir ?

Hafif Çelik Robot teknolojisiyle üretilen galvanize çelik profillerinin cıvatalı ve somunlu bağlantılarla birleştirilerek kurulan yapı sistemidir. Sistemin tamamında hafif çelik saç malzeme kullanılarak çok katlı üretim yapılabilir.

Geniş açıklıklara imkan veren 1 – 4 mm arasındaki sac kalınlığında, 60 – 400 mm profil genişliğinde U, C ve Sigma ++ profillerinden oluşan taşıyıcı sistemidir. Gerçekleştirilmiş olan ofis, villa veya ev projesinin detayları, teknolojik destekler ile makinalara aktarılır ve şekillendirilir.

Profesyonel ekibimiz ile siz de ofis, villa veya ev çalışmalarınızı konuşabilir sizlere en uygun olacak yapıya karar verebilirsiniz. Avrupa ve günümüzde yaygınlığı ve tercih edilmesi her geçen gün artan çelik ile modern tarzda, fabrika, depo, hangar, otel, ofis, villa, yaşam alanları, tesisler vb. gibi yapıları ihtiyaçlarınız doğrultusunda, proje ve tasarımın ardından imalatlarını gerçekleştirmekteyiz.

Hafif Çelik Projelendirme

Vega Plus A.Ş. Proje departmanımız sayesinde sadece Türk Standartları ve Yönetmeliklerine göre değil, BSI, EUROCODE, AISI Standartlarına uygun projelendirme ve imalat yapılmaktadır. Yapıya ait tüm taşıyıcı profillerde (makas üst başlık, alt başlık, ara kayıtlar, kolonlar, kirişler, aşıklar vb.) etkin kesit hesabı dikkate alınarak hesaplama yapılmaktadır. Makas profillerimiz özel dizayn edilmiş tarafımızdan kesit patenti alınmış profillerdir.

Hafif Çelik Yapı Avantajları

Korozyona ve paslanmaya karşı dayanıklılığı ile öne çıkan galvanize çelikten yapılan yapılar olmasının yanı sıra çevre dostu ve uygun maliyetlidir. Projelendirme esnasında daha esnek ve daha estetik yapılar imal edebilirsiniz. Ön üretimi fabrikada gerçekleştirildiği için hata ve üretim hızı ile ilgi sorun yaşamadan imal edilebilmektedir.

Geri dönüşüm oranı çok yüksek olan hafif çelik malzeme aynı zamanda çevre dostudur. Uzun ömürlü, sağlam, güvenlidir. Uygun maliyetli olmasının yanı sıra yüksek ses, ısı ve su yalıtımı sağlar. Duvar panel karkaslarında taş yünü ve duvar tipi camyünü yalıtım kullanılır çatıda şilte camyünü, taş yünü yalıtım veya sandviç çatı paneli kullanılır.

Hafif Çatı Sistemi

Taşıyıcı sistemi galvanize çelik profil olan çatı konstrüksiyonu, bitüm esaslı kaplama (Shingle) ile kaplanır. Boyalı galvanize trapez sac, sandviç çatı paneli, bitüm ve metal esaslı kaplama (Ondulin), metal esaslı kaplama (Metal Kiremit) olarak çatı kaplama işlemleri yapılabilmektedir.

[sanliturk]

Araştırmacılar, Kan Örneği Almak İçin Robot Geliştirdiler Robotlar uzay görevleri, ev temizliği, oteller, savunma gibi bir çok alanda görev alıyorlar. Hatta corona virüsünün tedavisinde de bir robot görev alıyor.

[mehmetkali]

YAPAY ZEKA İŞ HAYATINA NASIL YÖN VERECEK? https://ift.tt/2Lrq9pd

YAPAY ZEKA İŞ HAYATINA NASIL YÖN VERECEK?

Bir yanda hayatı kolaylaştıran yenilikler, diğer yanda gelecekte varlığı tartışılan meslekler… Yapay zeka, robot teknolojisi ve insansız sistemler yani düşünebilen makinelerin gelecek 15 yıl içinde bazı mesleklerdeki insan gücüne ihtiyacı azaltacağı tahmin ediliyor. Teknolojide çığır açan yapay zeka teknolojisi , ek yerleştirme döneminde boş kalan kontenjanlar arasında tercihlerini belirleyen üniversite adaylarının yakın takibinde. Teknoloji ile birlikte yepyeni iş alanları hayatımıza girmeye başlarken bazı meslek gruplarının da gelecekte yok olabileceği endişesi adayların kafasında soru işaretlerine neden oluyor. Maltepe Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gonca Telli’ye göre gelecek 10 yıl, önemli gelişmelere gebe. Tıp ve Mühendislik kadar İşletme alanında da önemli dönüşümler sırada. Prof. Telli, yapay zeka teknolojisinin iş hayatına etkilerini,Habertürk’te yayınlanan ve Dr. Görkem İldaş’ın hazırlayıp sunduğu ‘Yolun Başındayken’ programında anlattı.

“YAPAY ZEKAYA HAZIRLANMAMIZ GEREKLİ”

İldaş’ın sorularını yanıtlayan Telli, yapay zeka çalışmalarının sanılanın aksine bugüne değil, geçen yüzyılın ortalarına dayandığını söyledi.“1940 ve 50’li yıllarda da tartışılmıştı yapay zeka. Bin yıllar öncesinde de belki yeni teknolojiler, yeni aletler tartışılıyordu” diyen Telli’ye göre yapay zeka teknolojisine toplumsal hazırlık yapmak şart. “Bunlarla ilgili hazırlıklarımızın olması lazım. Sadece ailelerin ve gençlerin değil, üniversitelerin ve toplumun da bir hazırlığa da ihtiyaç var” diye konuştu.

DÜŞÜNEBİLEN MAKİNELER MESLEKLERİ NASIL ETKİLEYECEK?

“Değişim farklı bir şekilde geliyor. Son 20 yıldır internet teknolojilerinin yaşamımıza girmesiyle bu değişimi çok ciddi bir şekilde gözlemledik. İnternetve mobil hayata doğru yönlendik çünkü cep telefonları bize bambaşka bir yol açtı” diye konuşan Telli,bir yandan başka teknolojilerinde geliştiğini söyledi. “Aileler klasik yapıda genelliklehukuk, mimarlık gibi meslekleri daha garantili olarak düşünüyorlar. Oysa ki her şey gibi bunlar da değişiyor. Çünkü gelecekte öyle durumlar olacak ki bir robotun gerçekleştirmiş olduğu bir sorunu çözmek yine bir hukukçuya düşecek. Aynı şey işletmeciler için de geçerli” diye konuştu.

İŞ HAYATINDA YAPAY ZEKA

Yapay zeka teknolojisinin işletme alanında da önemli değişimler getireceğinin altını çizen Telli, multidisipliner anlayışın önemine dikkat çekti. “İşletme eğitiminde yapay zeka yazılımlarının mühendislik fakülteleri ile birlikte disiplinlerarası çalışmalarla ortaya konması gerekiyor” diyen Telli’ye göre, İşletmecileryapay zekayı doğru kullanabilirse başta insan kaynakları olmak üzere pek çok alanda faydası büyük olacak. Telli, “Yapay zeka, sizin verdiğiniz komutlar çerçevesinde ilerliyor. O komutları kim veriyor? Bizler veriyoruz, işletmeciler veriyor. Şunun verimli olması gerekiyor diyoruz, şu sağlık kuruluşunda hijyenin daha farklı ve hızlı bir şekilde yapılması gerekiyor diyoruz çünkü otel işletmeciliğinden sağlık işletmeciliğinden neredeyse her alana yayılan bir yapımız var” diye konuştu.

10 YIL SONRA NELER OLACAK?

Gelecek 10 yıliçinde sanal gerçeklikle bağlantılı yapay zekanın çok farklı bir boyuta taşınacağının altını çizen Telli, medya ve reklamcılık sektöründe de sanal gerçeklik ve arttırılmış gerçeklik döneminin başlayacağını söyledi . “10 yıl sonra nano teknolojinin aslında sağlık sektöründe insanlara çok faydalı yapıları olacak. Belki bazı tıpçıların hiç bir işi kalmayacak ama onun yerine o tıpçıların yine yapacağı başka uzmanlıklar olacak” diyen Telli’ye göre, bu yeni teknolojilerinin getirmiş olduğu bazı problemlerin çözümüyle ilgili de yeni mesleklerin gelişmesi kaçınılmaz.

YAPAY ZEKADA “ADAPTASYON” ŞART

“Evet, bazı meslekler değişecek ama bunun nasıl yapılacağına, nasıl iyileştirileceğine yönelik bir yapıya dönüşecek o meslekler” giyen Telli’ye göre dönüşümler içinadaptasyon süreci şart. “Birden bire bir meslek tamamen yok olup sonrasında hemen başka bir meslek oluşmuyor” diyen Telli, gelecek kaygısıyla seçim yapmanın da doğru olmadığının altını çizdi. “Gelecek önemli ama gelecekteki yapıyı aslında yönlendiren bireylerdir” diyen Telli adaylara “Sevdiğiniz meslek neyse gelişim de beraberinde gelir” uyarısında bulundu.

.

from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2PQckpM via IFTTT

[cnarozyilmaz]

eloğlu yapay zeka üniversitesi kuruyor, robot askerler üretiyor, jüpiter in uydusunda keşifler yapıyor, uzayda otel açmaya hazırlanıyor 3 seneye!! bizim bizden başka düşmanımız yok!! (Düzce Province) https://www.instagram.com/p/Bwfjfm_nEMj/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=4utugfeg15wg

[fazlabilgicom-blog]

Apple'dan Yeni Robot Bankacı! https://www.fazlabilgi.com/haberler/appledan-yeni-robot-bankaci/ #hashtag #Instagram #tag #internet #haber #teknoloji #Türkiye #SonDakika #Siyaset #Ekonomi #turist #İstanbul #otel #kongre #ekonomi #finans #iş

[webiusdigital]

Otelcilik Sektöründe Yapay Zeka Uygulamaları

Otelcilik Sektöründe Yapay Zeka Uygulamaları

Otelcilik Sektöründe Yapay Zeka Uygulamaları

21. yüzyılda hala teknolojinin getirdiklerine karşı direnen endüstri veya kurumlar uzun vadede kendi sonlarını hazırlıyorlar Gelecek için yatırım yapmanın en kolay yolu güncel dijital teknolojileri entegre etmekten geçiyor. Son 10 yılda özelikle önemli ilerlemeler kaydedilen bu teknolojik gelişmelerin belki de en önemlisi yapay zeka uygulamaları.

İster…

[fenrees]

En İyi İzlenmesi Gereken Film Önerileri 2020

2020 yılında artık internet üzerinden tüm filmleri orijinal olarak satın almak neredeyse mümkün hale geldi. İnternetten izlenebilecek olan en iyi filmler konusuda ise sürekli olarak farklı farklı soru işaretleri olabiliyor ve kimse boş yere zamanının kötü bir film izleyerek geçmesini istemez. Zovovo.com olarak onlarca farklı filmi sizin için listeleyeceğiz ve en iyi zaman geçirmek için izlenebilecek filmleri liste halinde sunacağız.

En iyi gerilim filmlerinden, en iyi macera filmlerine kadar onlarca farklı kategoride sunacak olduğumuz film listesi ile birlikte en az 2 yıllık film ihtiyacınızı karşılayabileceksiniz. Her hafta 1 film izlemek ayda en az 4 film yapar, toplamda 4×12 = 48 yapar. Listemizde 48’den daha fazla film bulunuyor ve her biri birbirinden daha iyi izlenebilecek olan yüksek kalitedeki filmler.

En İyi Korku Filmleri

Cehenneme 1 Adım – 2005 – IMDb 7.2

Güzel korku filmleri arasında yer alan Cehenneme 1 Adım 2 farklı seriye sahip. Birinci serisini izlemeden 2. serisini izlemenizi önermiyoruz. Filmin asıl konusu bir grup arkadaş bir gün haritada bile olmayan bir mağaraya gitmek için karar alır ve doğaya açılmak isterler. Rafting yaptıktan hemen sonra ormanda kalacakları eve varırlar ancak aslında onları bekleyen olaylardan hiç mi hiç haberdar değillerdir.

Bir süre sonra bir kişinin asıl rehber olarak arkadaş grubunu yönlendirmeye başlaması ile mağaraya ulaşırlar ve mağaraya inerler. Ancak mağaraya inmek aslında sandıkları kadar iyi bir fikir olmayacağı gibi aslında onlar için adeta bir mezardan farksız olacaktır.

Filmde arkadaş grubu daha sonrasında çıkmak için mağaranın dışında bıraktıkları kurtulma malzemelerine güvense de mağaranın altında hiç hesapta olmayan kendilerinden farksız ancak saldırgan olan bir takım hiç beklenmedik sorunlarla karşı karşıya kalacaklardır.

Doktor Uyku – 2019 – IMDb 7.5

Dany isimli bir adam bir gün bakım evinde çalışmaya başlar ve burada hayatının son demlerini yaşayan ve artık ölümü bekleyen bir grup yaşlı insanın zararsız olduğunu düşünür. Yaşlılar aslında zararsızdır ancak hiç hesapta olmayan olaylarla karşı karşıya kalmak mümkündür. Stephan King adını duyduğumuz bu filmde oldukça iyi puanlamalara sahiptir.

Korku Gecesi – 2011 – IMDb 6.4

En iyi vampir filmleri her zaman için sizi sizden alabilecek ve realiteye uygun olanlardır. Korku Gecesi filminde ise konu gerçekten daha gerçek olarak kurgulanmış olup bir lise öğrencisinin komşularının hal ve hareketlerinden ürperti duymasından sonra olayların başlamasını anlatıyor. Komşularının ne olduğunu hemen olmasa da bir şekilde anlaması gereken bu genç ve yakışıklı lise öğrencisi daha sonra bu konuda öğrendiklerinden veya öğreneceklerinden son derece pişman olabilir de, olmayabilir de…

Dehşet Kapanı – 2011 – IMDb 7.0

Bir grup arkadaş bir gün tatile gitmeye karar verirler ve ardından ormana giderler. Ormanda gördükleri bir kulübe ise onlar için kabus dolu anlara mı sebep olacaktır, yoksa boş sıradan bir kulübe midir? Arkadaşlar tatile çıkar çıkmaz ormanda olan ve nispeten güvenli olan ancak ‘onların güvenli olarak düşündüğü’ evde hiç de güvende olmadıklarının farkına varırlar. Bir anda başlayacak akıl almaz olayların hemen ardından genç arkadaş grubu ne yapacak olduğunu, bu olayların neden ve kimler tarafından yapıldığını kısa süre içerisinde anlamaya başlayacaktır.

Filmin 2. sürümü de olup 1. sürümü izledikten hemen sonra 2. filmi de izleyerek keyifli vakitler geçirebilirsiniz.

Korku Kapanı Serisi – 2003-2020 – IMDb 6+

Korku Kapanı film serisi 6 seri filmin ayrı ayrı çekilmesi ile oluşan sevilerek izlenmiş ve en iyi korku filmi serilerini bile geçmiş olan bir seri olarak karşımıza çıkmakta. Film serisi 2003 yılında ilk filmi ile hayatımıza girerken ardından 2020 yılında Korku Kapanı 7 serisinin çekilmesi bekleniyor.

Film serisinin konusu bir grup yamyam insanın ormanda ve sokaklarda terör estirmesini konu alıyor. Bir kasaba yakınlarında yaşayan ve ele geçirdikleri tüm insanlara akıl almaz bir şekilde öldüren, sadece öldürmekle kalmayan onlar yani insanlar üzerinde binbir çeşit işkence yöntemi deneyen bu yamyam insanların durumunu sahneye yansıtmakta.

Korku Kapanı serisi her seride neredeyse aynı insanlar oynamış olmasına rağmen her serinin arasında belirli bir süre olduğu için film severek izleniyor ve 7. serinin en iyisi olacağı ve 2020 yılında daha farklı bir format ancak aynı konu ile vizyona girişi bekleniyor. Kaçırılmaması gereken ve mutlaka izlenmesi gereken korku filmleri arasında Korku Kapanı serisinin yer aldığını ve ilk seriden itibaren son seriye kadar izlemenizi önerdiğimiz bir film serisi.

Tepenin Gözleri – 2007 -IMDb 6.4

Yine en çok izlenen korku filmleri arasında ilk sıradan yerini alan bir en iyi korku filmi seri filmlerinden bir tanesi. Tepenin Gözleri serisi aslında ilk filmi 1977 yılında çekilmiş olmasına rağmen daha sonradan 2007 yılında günümüz dünyasına uygun olarak farklı ancak aynı konu altında yeniden vizyona girdi. İlk olarak filmde konu olan yine bir ailenin bir yolculuğa çıktıktan sonra saptıkları bir patikadan sonra çölün ortasında karavanlarının lastiklerinin bir anda kasıtlı olarak yamyam insanlar tarafından patlatılmasını konu alıyor.

Filmin farklı serilerinde bu olaylar daha farklı şekilde gelişiyor olsa da ardından bu yamyam insanlar ile bu yolda kalan normal insanlar arasında büyük bir savaş başlamış oluyor. Yamyamların neden yamyam olduğu ise radyasyon olaylarına dayanıyor. Spoiler vermek istemediğimiz için çok fazla anlatamıyoruz ama radyasyon dolayısı ile bu yamyam insanlar normallere göre çok farklı ve bu insanların yaşadığı yeri bulabilmek için bir takım engellerden geçmek gerekiyor ve onların bugüne kadar bulunmuyor olmasının ve orada uzunca yıllardır yaşamaya devam ediyor olmasının tek sebebi bu engeller olarak gösteriliyor. Kesinlikle izlenmesi gerekli korku filmlerinden…

1408 – 2007 – IMDb 6.8

Bir otel odasının perili olduğu iddia edilir ve doğaüstü olaylar yaşanır. Bu odada kalan bir genç ise yaşadıklarını asla unutamayacaktır. Odanın perili olmasının ötesinde o perinin kötülük dolu olması gencin ya ölümü ile sonuçlanacaktır, ya da hiç beklenmedik bir şekilde sonlanmış olacaktır.

Halka – 2002 – IMDb 7.1

Halka filmi serisi. Film serisinde yer alan bir kız çocuğunun kuyunun içerisine atılması ile başlıyor ve istediğinde o kuyudan çıkarak normal insanların evlerine bir televizyon yoluyla girebiliyor. Halka film serisinde de bu her seride farklı şekilde işleniyor ve oldukça korkutucu olan bir film. Özellike televizyonunuz büyükse ve bir anlık enerji kesintisi ile veya televizyonunuzun ekranında cızırtılar ile başa baş kalırsanız korkudan bir şekilde ne yapacağınızı biz bile kestiremiyoruz henüz.

En İyi Bilim Kurgu Filmleri

TAU – 2018 – IMDb 9.3

Bizim favori bilim kurgu filmimiz ilk sıradan TAU. TAU ilk olarak bir özel Netflix yapımı ve IMDb yüksek puanından da anlaşılabileceği gibi oldukça iyi bir bilim kurgu. Oldukça başarılı olan bir işadamı yapay zekalı bir robot sistemi geliştirmek ister ve bu yapay zekanın tüm Dünya’ya hakim olması gerektiğine karar verir. Ancak bu yapay zekanın başarıya ulaşabilmesi için son derece büyük ve gerçek insanlı olan çalışmalara gerek vardır. Özel olarak güvenlikli iyi bir villada yaşayan ve zengin olan bu işadamı kendisinin dönüm noktası olması beklenen TAU isimli yapay zeka sayesinde hayatını daha da zengin ve daha fazla başarılı geçirebilecektir.

Bir gün gece kulübünden çıkan bir kadını takibe alan bu genç ve zengin bir o kadar da yakışıklı adam daha öncesinde de TAU isimli yapay zekanın daha fazla gelişmesi için onlarca insanı yakalamıştır. Aslında TAU oldukça gelişmiş bir yapay zekadır ancak daha fazla gelişmesine gerek vardır ve bir üst sürüme geçirilmesi gerekmektedir.

Bu genç ve ultra zengin ve yakışıklı adam yakaladığı bu insanların beyin fonksiyonlarını yapay zekaya aktarabilmenin yollarını ararken aslında hiç istenmedik olaylarda kendisini bekleyecektir. Sonunda şaşıracağınız ve en güzel bilim kurgu filmleri arasında hiç mi hiç şüphe bile etmeden hayatınızda ölmeden mutlaka izlemeniz gereken filmler arasına TAU’yu eklemenizi hatta şimdi hemen izlemeye başlamanızı öneririz.

Yerçekimi – 2013 – IMDb 7.8

En güzel bilim kurgu filmlerinden bir tanesi olan Yerçekimi filmi ise konusu elbette uzayda geçiyor. Aslında yerçekimi olmayan bir ortamda insanların yaşamasının ne kadar zor olabileceğini ve insanlığın zorlu uzay ve hava koşullarında hayatta kalmasının ne kadar mümkün olamayabileceğini bizlere dev ekranlara yansıtıyor. Filmde uzay istasyonuna çarpan bir gök cismi dolayısı ile uzay istasyonu oksijen sorunları yaşamaya başlar ve bir kadın, bir erkek filmde buradan kurtulmanın yollarını aramaktadır. Gök cisimleri bir bir uzay istasyonun üzerine yağarken bu ikiliye Dünya’dan yardım edebilecek hiçbir kimse yoktur. Astronotların aslında ne kadar büyük tehlikeler ve riskler alarak bu zorlu uzay görevlerine gittiğini biz insanlara direkt olarak vizyondan yansıtan Yerçekimi filminde uzayın çetin ve zorlu koşulları da bize gösteriliyor.

Filmde bu ikilinin son şansı olan soyuz aracının çalışıp çalışmayacak olmasıdır. Eğer bu araçlar doğu düzgün çalışmaz ise ikili sonsuza dek uzay boşluğunda yok olabilir. Yine kesinlikle izlemenizi önerebileceğimiz nadir bulunan kaliteli film yapımlarından sadece bir tanesi Yerçekimi…

Marslı – 2015 – IMDb 8.0

Mars’a gitmek isteyen insanlar orada ne ile karşı karşıya kalabileceklerini biliyorlar mı? Filmde bir grup insan Mars’a görev için gönderilir ancak şiddetli kum fırtınasının ardından bir erkek astronot kaybolur ve herkes onu Mars’ın zorlu ve çetin koşullarında kesin olarak öldü sanırlar ve uzay aracı ile gezegeni terk ederler. Gezegende kurulu olan aktif koloni tipi evler ise insanların yaşamına uygundur ve en zorlu şartlarda bile insanların yaşamını devam ettirebilmesini sağlayabilecek düzeydedir.

Tüm Dünya yaşananların ardından neler olduğunu ve nasıl öldüğünü araştırırken erkek astronot bir takım olaylar yaşar ve zorlu koşullarda hayata tutunmaya bir yandan ise Dünya’ya sinyaller ulaştırmaya çalışır. Mars’ta insanların kullanabilecek olduğu herhangi bir sinyal aracı bulunmamaktadır, robotlar anlık olarak değil ancak belirli aralıklarla Dünya’ya NASA’ya sinyaller ve fotoğraflar göndermektedir ancak bu robotlar ile bu genç adamın kaldığı yer oldukça uzaktır. Bu sebeple bu genç adam ya hayatını devam ettirmek için NASA ile iletişim kurmak, ya da ölmek zorundadır. Giderek azalan oksijen, giderek azalan gıda bu adamın uzunca süre Mars’ta kalmasını engellemez ve orada yapabilecekleri ile hayatta kalmayı uzun süre başarır. Ancak NASA yetkilileri de bir taraftan adamın cesedini uydulardan aldıkları kamera görüntüleri ile tespit etmeye çalışırlar, bu zeki genç adam Dünya’ya nasıl sinyal göndereceğini en iyi şekilde bulur… Yine en çok izlenen bilim kurgu filmleri arasında ve bizimde önerdiğim filmler arasında yer almaktadır.

Elysium – 2013 – IMDb 6.6

Çok güzel bilim kurgu önerir misiniz? Deseniz size ilk olarak önerebileceklerimizin arasında Elysium filmi var. Bu filmin aslında konusu bugünün günümüz koşullarına değil ancak gelecekte fakir insanlara yaşatılabileceklere değiniyor. Bugün insanlık hiçbir şekilde çalışmadan geçinemiyor ve tüm insanlar bir şekilde finansal bir kazanç elde edebilmek ve yaşama devam edebilmek için bazı şartları ve ezilmeyi görmezden gelerek çalışıyor. Peki patronların uzayda kurdukları özel bir merkezde yaşadıklarını ve fakir insanları Dünya’da zorla ve her an takip altında çalıştıklarını düşünebiliyor musunuz?

Dünyamız giderek zenginler için daha güvenli bir yer haline gelirken biz fakirler için ise giderek daha güvensiz ve daha çetin bir yer haline geliyor. Uzayda buna benzer merkezler kurulmak ve buralara insanlar taşınmak isteniyor.

Çok uzattık, filme geçelim. Elysium filminde asıl konu olarak uzayda kurulan ve tüm Dünya ve insanların durumunu kontrol edebilen bir merkez ve burayı yöneten elit insanlar vardır. Bu elit insanlar çok güvenilir olarak özel robotlar tarafından korunur ve bir sağlık kapsülü bu insanların tüm sorunlarını dakikalar içerisinde asla geri dönmeyecek bir biçimde tedavi edebilmektedir. Kanser dahil tüm sorunları çözen bu kapsül sayesinde insanlar ölene dek asla sağlık sorunlarını dert etmezler. Dünya’da ise kıyamet kopmaktadır ve sadece fakir insanlar Dünya’ya kalmıştır. Elysium isimli uzayda dönen devasa merkeze bilet alabilmek ise zengin değilseniz mümkün değildir. Bir gün bir adam fabrikada yaşadığı olay sonrasında bu merkezi tüm insanlığın hizmetine açmayı ve tüm Dünya vatandaşlarının burada yaşayanlar tarafından izlenmesini izlemeyerek baş kaldırır. Olaylar ise burada başlar. Kesinlikle izlenmesi gereken özel filmler arasında yer alıyor ve bizde Elysium filmini izlemenizi şiddetle öneriyoruz.

Maymunlar Cehennemi: Savaş – 2017 – IMDb 7.4

Maymunlar Cehennemi: Savaş serinin bir diğer filmi ve eğer izlemediyseniz seriyi en baştan izleyerek başlamanızı öneririz. Filmde bir grup maymun insan ırkına karşı ayaklanması ve Dünya’nın kendileri için de bir yer olduğunu hatırlatması ve bir insanın bu maymunların baş lideri ile nasıl dost olabileceğini gösteriyor. Bugün biz insanlar olarak Dünya’nın hakimi konumundayız, en azından bizden daha üstün bir ırk çıkana kadar biz Dünya’da tüm sokakları esir aldık, kendimize özel olarak dekorladık ve insanlık 8 milyar nüfusa yaklaştı.

Hayvanların ise buna sesi çıkmadı, çünkü insan ırkına karşı koyamadılar. Maymunlar ise bu durumdan sıkılmış görünüyor ve Dünya’da insandan bile daha güçlü ve zeki davranabileceklerini tüm Dünya’ya Amerika’dan başlayarak göstermeye karar vermişler gibi görünüyor. Bu filmi de özellikle izlemenizi öneriyoruz.

Yarının Sınırında – 2014 – IMDb 7.9

Bir grup uzaylı askerler Dünya’nın büyük bölgelerini yok etmişlerdir ve daha da fazlası için insanlığa karşı koyabileceklerini düşünürler. Bu uzaylılar insanlar için aslında istenmedik bir tehdit olmayabilir ancak bazıları için tehdit olabilir. Filmde olası bir durumda insanların nasıl bunlarla savaşabilecekleri bilim kurgu anlamında konu edilirken, birçok insanın sevebilecek olduğu bir film.

Öldüren Sis – 2007 – IMDb 7.2

Bir gün insanlık anlamadığı bir şekilde çöken sis nedeniyle bir şekilde kapalı yerlerde kalmak zorundadır. Markette kalan bir grup insan ise bu sisin ne olduğunu bir türlü çözemez ancak bunu bir şekilde çözebilecek önerilere bakmaktadırlar. Bu insanlar sise çıktıklarında kaybolduklarını anlarlar ve şiddetli bir şekilde görünmeyen bir canavar tarafından öldürülürler. Sis zehirli değildir ancak içerisinde bir canavar olduğu kesindir. Bir grup insanın markette sağ kalmış olması diğerlerinin öldüğü anlamına mı geliyor, yoksa sadece o bölgede mi sis vardır? Neden Amerikan ordusu onları kurtarmak için gelmememiştir? Akılda binbir çeşit her konuda soru işaretleri varken bu insanlar birbirleri ile kavgalara başlar ve sonunda biraz üzülebileceğiniz bir olay olur. Filmin sonu gerçekten çok heyecanlı ve bir o kadar ağlatabilecek kadar insanı üzüyor. Bu filmin yine benzer olarak Netflix’te yayınlanmış uzun ve biraz farklı dizisi vardır.

Dizi bölümlerinde-serisinde de benzer olay konu alınıyor ancak dizi sürümüne oranla film serisinde biraz farklılıklar bulunuyor. Filmi izledikten sonra dizisini de izlemenizi kesinlikle önermekteyiz.

Hayat – 2017 – IMDb 6.8

6 kişilik UUİ’de görevli olan astronot Mars’ta yaşam formunu bulurlar. Bu yaşam formu insan değildir ve bir canlıdır. Bu canlının insanlardan daha zeki ve oldukça tehditkar olabilecek olduğu asla akla gelmez, aslında bu canlı bir küvez ve basınçlı odada tutulur ancak UUİ’nin 6 kişilik astronot ekibi işlerin yolundan çıkacağını düşünmeyerek hareket etmelerinin bedelini çok sert ve ağır bir şekilde ödemek zorundadırlar. ‘çok arayan belasını da bulur, cezasını da’ sözünün bir örneği olabilecek türde bu film aslında fazla merakın insanlar için bir şekilde tehditleri kendi üzerine çekebilmesinin önünün açıldığını resmen bize kanıtlıyor.

Bu canlı varlık oldukça güçlü ve yapışkan ve asla ölmüyor. Ama o insanları bir raptede öldürebilecek güçlü bir yaratık ve oldukça zeki bir ‘yaşam formu’. Kesinlikle izlenebilecek en güzel bilim kurgu filmleri arasında yerini alıyor.

Ben Efsaneyim – 2007 – IMDb 7.2

Bir bilim adamı Dünyanın geri kalanını öldürmüş olan şiddetli bir virüs ile karşı karşıya kalmış durumdadır. Bu bilim adamı yanında köpeği ile birlikte güneşte çıkamayan bu virüslü yaratıkların nasıl tedavi edebileceğini New York’un geri kalanı ölmüş olmasına rağmen tedavi etmeye çalışmakta ve bunun üzerinde birçok farklı adımlar atmayı denemektedir. Ancak istediğini kısa süre içerisinde elde edebilmesi kolay görünmemektedir. Bilim adamı bir yandan bu tehditlere karşı savaşırken bir yandan ise kalmayan insanlığı kurtarmanın peşinden hevesle koşacaktır. O kendisi tek bağışık insandır ve kendisinden sonrakiler için bir umuttur. Güneş battığında güvenilir olduğunu düşündüğü ve korunaklı evine giden adam çok farklı araştırmalara imza atacak ancak sonunda olanlar hepinizi şaşırtabilecek kadar benzersiz bilim kurgu olayları olacaktır.

İzlenmesi kesinlikle önerilen güzel bilim kurgu filmlerindendir, bizde şiddetle izlemenizi önermekteyiz.

28 Gün Sonra – 2002 – IMDb 7.6

İnsanlık her zaman gelecekte ne zaman Dünya’nın biteceğini ve kıyametin hangi tarihte nasıl kopacak olduğunu merak eder. En cahil insan bile bunu düşünebilir ve herkes bu sorunun yanıtını alamadan aklından kısa süreli de olsa çıkarmaya çalışır. Ancak her zaman insan beyninin bir yerinde ‘kıyamet nasıl kopacak?’ sorusu vardır.

28 Gün Sonra filmi ise izlenmesi gereken en iyi bilim kurgu filmleri arasında yer alıyor. 2002 yılında çıkmış olsa da hala ilk günkü gibi heyecanla izlenebilecek olan bu filmde bir merkezde yapılan deneyler sonucunda bir virüs ortaya çıkar. İnsanlığı kırıp geçiren bu virüs tüm Dünya’ya yayılma eğilimindedir. Bir grup insan ise çözümü askeri tesise sığınmakta bulur, ancak orada da yaşayacaklarını daha önceden hiçbir şekilde tahmin edemezler. Keşke oraya hiç girmeseler miydi?

Labirent: Ölümcül Kaçış – 2014 – IMDb 6.8

Labirent: bir film serisi. Şimdiye kadar 2014’den beri 3 farklı seri halinde yayınlandı ve her seride kendisini çok fazla izlettirdi. Bir grup genç (toplam 60 genç) 59’u erkek 1’i kız olmak üzere yüksek duvarlar ile çevrili ve bir insanın çıkmasının imkansız olduğu bir üstü açık dört duvar arasına hapsolur. Herhangi bir hayvan veya farklı bir canlı veya herhangi bir teknolojik alet yoktur, üstlerinden helikopter ve uçaklar geçmiyor, herhangi bir insan yaşamına dair en ufak bulgu bulunmuyordur. Ancak 60 gence ulaşana kadar 1. gençten itibaren kubbeye sürekli olarak yeni gençler gönderilmiştir ve son gelen genç olarak 60. kişi bir kız olmuştur.

Bu kızdan sonra kubbeye herhangi bir genç insan gönderilmemiş olsa da nasıl oraya geldiler, neden oradalar, kimse neden onları kurtarmıyor? Sorusu sürekli akıllarındadır. Ancak kubbede tuhaf bir olayda yaşanır; Kubbenin devasa metrelerce büyüklükte olan kapısı her gün belirli saatte açılıyor ve bu açılan kapı labirente çıkıyordur. Bir kez giren bir daha geri gelemiyor ve ona ne olduğu bir soru işareti olarak kalıyordur. Buradan gelen devasa bir metalik ses ise bir grup gencin burayı sürekli olarak araştırmasına sebep olsa da henüz bir sonuca ulaşılamamıştır.

Izdırap verenler de kimler?

Dışarıda ne var, neden ve nasıl oraya geldiler, aileleri kim? Bu sorular hep yanıtsız kalsa da Labirent: Ölümcül Kaçış filminin sonunda yaşanacak olan olaylar çok heyecan vericidiri ve 3 seride mutlaka izlenmelidir.

En İyi Romantik Filmler

Kasımda Aşk Başkadır – 2001 – IMDb 6.7

İşkolik bir adam bir gün hiç akla hayale gelmeyecek bir ehliyet sınavında Sara isimli kızla tanışır. Kasım ayında geçen filmde bu işkolik ve hayatını işine adamış olan adam kızdan ilginç bir teklif alır. Sara bu işkolik adama 1 ay kendisi ile yaşamasını ister ve adam bu teklifi kabul eder. Sonrasında ise yaşanacak olaylar oldukça ilginç gelişmeler olacaktır.

Umut Işığım – 2012 – IMDb 7.7

Pat isimli bir adam 2 gün içerisinde yaşamı boyunca değer verdiği her şeyi bir sebeple kaybeder ve bunun ardından bir şekilde tedavi sürecine girmek zorunda kalır. Yaşayacakları dolayısı ile kendisi üzerinde 8 ay tedavi ile kesin olarak geçmese de bundan sonra hayatında nelere değer vereceği ve nelere değer vermemesi gerektiğini acı bir tecrübeyle sabit olarak öğrenmek zorunda kalır.

Tiffany isimli arkadaşının Pat’e bir teklif etmesi üzerine her ikisinin de hayatı yeni yelkenlere açılacak ve yeni gelişmeler yaşanacaktır.

Aşıklar Şehri – 2016 – IMDb 8.8

Oscar ödülü ile bilinen Aşıklar Şehri filmi puanından da belli olacağı gibi çok fazla izleyicilerine kendisini sevdirmiş ve ilgi çekmiştir. En iyi aşk filmleri arasında ilk sıralarda yerini alan Aşıklar Şehri filmi, iki insanın yönlerini bulma ve ne yapacaklarına, nasıl yaşamaya karar vereceklerine dair düşünceler içerisinde oldukları bunalım içerisindeyken birbirlerini bulmasına sebep oluyor ve bir şekilde bu iki insanın yolları kesişiyor.

Bu iki insanın son derece büyük olan iş hayalleri bulunur ancak bu hayaller gerçek olabilecek mi, yoksa olmayacak mı? Soru işaretlerine gebedir. İki insan birbirlerine her geçen gün daha fazla aşık olurken bir yandan ise kariyer planlarında beklemedikleri olaylar ile karşılaşacaklar ve bu onları ya derinden üzecek, ya da her zaman olduğudan farksız olarak yeni adımlar atmak zorunda kalacaklardır. Filmde bazı sahneler duygulandırıcı olsa da aslında her insanın hayatı boyunca yaşayabileceği bunalım dolu zamanlara da bir örnek ve yolunu bulmak üzere iken karşısına çıkan insanın her zaman en iyisi olmayacağı gibi en iyisi olma potansiyelinin de yine her iki insanın elinde olduğunu gösteriyor.

Hırçın Sevgilim – 2001 – 8.0

Bir genç adam bir gün metroda sarhoş olan ve ayakta duramayacak kadar kötü halde olan kızın trene binmesine yardımcı olur. Sarhoş olduğu için kızı taşıyan adamı herkes sevgili sanar ve onların kesin olarak aşık olduklarına ve sevgili olduklarına inanırlar. Genç adamla genç kadının bu andan sonra gelecek yaşamları çok daha farklı olacaktır ve bundan sonra birbirleri ile sevgili olabilecekleri gibi deli dolu bir gelecekte onları bekliyor olabilir.

40 Yıllık Bekar – 2005 – IMDb 7.1

En iyi romantik filmler ve aşk filmleri arasında yer alan 40 Yıllık Bekar filminde 40 yaşındaki Andy isimli adam iyi bir işe, iyi bir eve ve koleksiyonlara sahiptir. ‘Gerçekten iyi’ denilebilecek durumda olan bu adam hayatı boyunca 40 yıldır hiçbir şekilde bir insanla cinsel ilişkiye girmemiştir ve görünen o ki bu durum kendisi gibi arkadaşlarını da yakından ilgilendirmektedir. Henüz genç 40 yaşındaki adamın bu sorununu çözmek isteyen arkadaş grubu bu konuda Andy’e özgüven vermek ve onun artık bu yaşa kadar beklemesinin doğru olmadığını ve bir insanla cinsel ilişki yaşamasının en doğrusu olacağını düşünmeye başlamışlardır.

Andy ise bu konuda soru işaretleri ve güvensizlik doludur. 40 yaşına kadar hiçbir kadın veya erkekle cinsel ilişkiye girmemiş olan bu adam ne yapacaktır veya ne yapmak zorundadır? Diye düşünen arkadaşları ise bir gün şoke olurlar. Andy 3 çocuk annesi bir kadına aşık olur ve arkadaşları sonunda sorunu çözdüklerini düşünürler.

Ancak yanıldıkları bir şey vardır; ‘seks yok’ teminatı ile başlayan bu aşkta Andy yine cinselliğini yaşayamayacak mı, yoksa bu kural bir süre sonra ‘kural yok’ formatına mı dönüşecektir? İzlerken bir yandan üzüleceğiniz, bir yandan ilişkileri sorgulayacağınız, bir taraftan ise cinselliğin insanlar üzerindeki etkisini en iyi düzeyde anlayabileceğiniz bu filmde soru işaretleri de sizi bulabilir. Biz kesinlikle en romantik aşk filmleri arasında ilk sıradan bu filmi önermenizi izliyoruz. Aile ortamında da izlenebilir ancak tek izlemeniz veya arkadaşlarınızla izlemeniz daha iyi olur.

Çılgın Aptal Aşk – 2011 – IMDb 7.4

Cal isimli 40’lı yaşlarındaki adam eşi tarafından sürekli olarak başkası ile aldatılmaktadır. Bir gün karar alan çift sonunda boşanır ve bir daha bir araya gelmemek üzere aşk yaşamlarına da resmi evlilik yaşamlarına da son verirler. Çiftin bu kararından sonra Cal isimli adam Jacob isimli çapkın ama kızının sevgilisi olan adamdan adeta ders almaya başlar ve kendisi nasıl geliştirmesi gerektiğinin farkına varır.

Brokeback Dağı – 2005 – IMDb 7.7

Aşk filmi dendiği zaman düz veya eşcinsel farketmez herkesin izleyebileceği en güzel aşk filmleri arasında olan bu filmde yaşanan hikaye hem üzücü, hem de hayranlık bırakıcı. 3 Oscar ödülü bulunan en iyi romantik filmler arasında yer alan Brokeback Dağı filminde iki eşcinsel genç erkeğin birbiri ile Brokeback Dağı’nda tanışarak arkadaş olmasının ardından aralarında başlayan çekime ve şehvete dayanıyor.

Birisi çiftçi, birisi ise kovboy olan bu iki genç erkeğin birbirlerinden duydukları sevgi ve birbirlerine olan saygıları sayesinde hem eğlenceli günler geçirmeye başlamaları sayesinde beraber olma konusunda git gide birbirlerine daha fazla yakınlaşırlar.

En iyi eşcinsellik temalı filmler arasında da ilk 3 arasında kesinlikle yer alan filmin güzel ve ölmeden mutlaka izlenmesi gereken filmler arasında yer alması gerektiğini söyleyebiliriz.

Titanik – 1997 – IMDb 7.7

İnsanlık her zaman için doğa ile baş edemeyecek olduğunu bilmelidir. Füzeleri ateşleyerek Dünya’yı ortadan ikiye ayırmak ve insanlığı yok etmek yine insanlığın elindedir ancak doğa isterse bunu tekrardan birleştirme gücüne de sahiptir. Ruhani bir güç tarafından mı, yoksa kendiliğinden mi oluyor bunu bilemeyiz ancak doğa her zaman insandan daha üstündür.

Titanik filmi hem doğa ile başa çıkılamayacak olduğunu, hem de iki sosyal statü farkı olan iki insanın nasıl birbirlerine aşık olabileceklerini en iyi şekilde göstermektedir. Filmde bir Titanik isimli devasa gemide olan bir erkek, nişanlısı ve annesi ile seyahat eden bir de kız temel olarak filme konu edilmiştir. Gemiye bindikten birkaç gün sonra büyük bir buzdağına çarpan Titanik isimli gemide bu iki insan birbirlerine aşık olmaya yakınlaşmışlar ve birbirlerinden son derece fazla çekim hissetmişlerdir.

En İyi Macera Ve Aksiyon Filmleri

John Wick 2 – 2017 – IMDb 8.2

Keanu Reves’in başrol oyuncusu olduğu filmde Wick suç dünyasından çıkmış ve sakince bir yaşam sürmek istemektedir. Ancak bu sakin yaşam sadece bir süre devam edebilir ve sonrasında Wick yeniden suç dünyası içerisinde kendisini Roma’nın sokaklarında bulmak zorunda kalır.

Mad Max: Öfkeli Yollar – 2015 – IMDb 8.1

https://www.youtube.com/watch?v=_oGzDQH8WOQ

Nükleer bir cehennem yaşamış olan Dünya’da Max isimli bir adam birçok farklı sorunlarla karşı karşıya kalacak ve bu sorunlar kendisinin peşinden giderek daha fazla hızlı gelecektir. Max susuzluk, enerji ve gıda konusunda sorunların yaşanmaya başladığı bu Dünya’da bir gün bir grup insan tarafından esir alınacak ve bölgenin sorumluları ve su kaynaklarına sahip olan bu grup Max’a ne yapacaktır? Max er ya da geç bir şekilde kurtulacak olsa da sonunda pes edip etmeyecek olduğuna yine karar verecek olan ve arkadaşları ile birlikte olmak için yapması gerekenler kafasında kurulu bulunmaktadır.

60 Saniye / Gone in Sixty Seconds – 2000 – IMDb: 6.4

Araba hırsızı olan ve aksiyonu seven Memphis Raines(Nicholas Cage), bir gecede 50 araba çalabilecek kapasitededir. Yine erkek kardeşi kendisi gibi araba hırsızı olup bu konuda araba hırsızlığında adından daha fazla söz ettirmektedir.

Yenilmez 3 / Undisputed III: Redemption – 2010 – IMDb: 7.5

Rus suçlu Boyka, 2. filmde kalıcı olarak sakatlanmasının hemen ardından yaşamının geri kalanına engelli bir sakat olarak devam etmektedir. Boyka, ringlerde adından daha fazla söz ettirmektedir ancak yaşadığı sakatlık dolayısı ile daha agresif ve daha fazla öngörülemeyen bir güçlü adam olacaktır. Yaşadığı sakatlık onun hayatı üzerinde ne kadar etkili olacaktır?

Cehennem Melekleri / The Expendables – 2010 -IMDb: 6.5

Sylvester Stallone, Jason Statham, Jet Li, Mickey Rourke, Bruce Willis, Dolph Lundgren gibi ünlü birçok karakterin yer aldığı filmde gizli bir özel görev gücü farklı bir ülkeye göreve gönderilir. Ancak gönderildikleri ülkede bekledikleri ve kendilerine söylendiği gibi her şey yolunda gitmeyecek, kısa süre içerisinde en iyi aksiyon filmleri arasında göremedikleri kadar heyecanlı bir yarışa girmek zorunda kalacaklar.

Özel birlikler kısa sürede neler olduğunu anlamaya çalışacak olsa da, bu konuda zamanla savaştıklarının farkındadır.

The Rundown – 2003 – IMDb: 6.7

Travis isimli mafya babasının oğlu Amazon ormanlarına gider. Eşi benzeri bulunmayan bir eseri bulmak için Amazon’un ıssız bucaksız ormanlarına giden Travis’ten babası kısa süre sonra haber alamaz ve hemen bölgeye kendi adamlarını gönderir. Gidecek olan Travis’in babasının adamlar bilmedikleri ve büyük Amazon ormanında neler yaşayacaktır?

Film ile ilgili pek detay vermeden anlatmak mümkün olmamasına rağmen filmin son derece heyecanlı ve beklenenden daha farklı bir manzara sunacak olduğunu söylemek mümkün.

Tetikçi / Shooter – 2007 – IMDb: 7.2

Çok iyi olduğu alanda, keskin nişancı olarak eski görevine geri dönmesi istenen ve birisini vurması gerektiği söylenen Mark Wahlberg, bir kereliğine de olsa bu görevi kabul eder. Ancak bir süre sonra işlerin kendisine anlatıldığı gibi gitmediğini ve yaşananların kısa süre içerisinde pek de beklediği gibi olmadığını anlayacaktır.

Mark Wahlberg, kendisine söylenen ve öldürmesi gerektiği ismin Amerikan başkanı olduğunu yavaş yavaş anlamaya başladığında ise iş işten geçmiş mi olacaktır?

Devlet Düşmanı / Enemy of the State – 1998 – IMDb: 7.3

Siyasetçi birisinin bir şekilde öldürülmüş olmasına ait detayları Robert Dean isimli adam ele geçirir. Robert Dean, ele geçirdiği bu bilgileri herhangi bir kimse ile paylaşmayacak olsa bile istihbarat birimleri kendisini öldürmek için peşine düşmüştür. Kısa süre içerisinde ya ölecek, ya da cinayetin ayrıntıları ile birlikte kendi hayatını kurtaracaktır. Robert Dean hangisini seçecektir?

En İyi Komedi Filmleri

Avrupa Muhabbeti – 2004 – IMDb: 6,6

Filmde Scot internet üzerinden bir kadınla tanışır. Ancak bu kişinin erkek olduğunu bilerek Avrupa seyahati planlar, aslında karşısında olan kişi bir kadındır. Avrupa’da geçen film en iyi komedi filmleri arasında yerini alıyor ve bugüne kadar binlerce izleyicinin beğenisini kazanmış bir iyi komedi filmidir.

Bay Evet – 2008 – IMDb: 6,8

Bir insanın her şeye ‘evet’ demesi ne kadar mümkün? ‘Sen salak mısın?’ sorusuna bile ‘evet’ diyebilecek kaç insan var. Veya bu sorudan hemen sonra ‘sen çok akıllı mısın?’ sorusuna ‘evet’ diyebilecek kadar karakterde insan vardır? Bu filmde yer alan Bay Evet isimli karakter her soruya ve her şeye evet demesi ile tanınıyor. Bir önceki filmde her şeye ‘hayır’ demesi ile bilinen karakter, bu filmde ise ‘evet’ demesi ile biliniyor.

Bay Evet, bu değişimin kendisi için çok iyi olacağını düşünürken, bu durum beklediğinden daha farklı olur ve beklediği kadar hayatının yoluna girmesini sağlamış olan bir karar olmadığını, her şeyin kararında ve yeterince olması gerektiğini daha iyi anlar.

Ayı Teddy – 2012 – IMDb: 7,0

John, bir gün oyuncak ayısının kendisi ile gerçekten arkadaş olmasını çok istemektedir. Oyuncak bir ayı nasıl canlanabilir? Oyuncak ayısının canlı olduğu durumda onunla ne yapacak olduğu konusunda soru işaretlerine yanıt arayan John, artık gerçekten Ayı Teddy ile arkadaş olmuş, onu hayatından ayrılmaz bir parça haline getirmiştir.

Herkesin birçok kez adını duyduğu bu oyuncak ayının filmi izleyenleri hem dram, hem komedi kategorisinde ‘en iyi film’ diyebileceği filmler arasına girecektir.

Amerikan Pastası – 1999 – IMDb; 7,0

4 genç tecrübesiz erkek, 4 genç tecrübeli kadın. Gerçek hayatta tam tersi olur, ancak filmde gerek aşk, gerek cinsellik, gerek ise ilişkiler konusunda 4 genç erkek tamamen tecrübesiz iken, 4 genç kadın ise son derece tecrübe sahibidir. Bu 4 kadın ve 4 erkeğin hayat hikayesinin kesişmesinin hemen ardından filmde yaşanacak olan olaylar izleyenlerin kahkaha atmasından dolayı çenesinin ve karnının kısa süreliğine de olsa ağrımasına sebep olabilir. 1999 yılında vizyona giren film, en iyi komedi filmleri arasında kısa süre içerisinde yerini almıştır.

Oyun Gecesi – 2018 – IMDb: 7.0

Her maç akşamında birlikte aynı evde buluşan arkadaşlar, bir gün yine aynı evde buluşmaya karar vermişlerdir. Ancak kısa süre içerisinde yaşayacak oldukları olaylar, kendi komedi filmlerini yaratmış olabilir.

The post En İyi İzlenmesi Gereken Film Önerileri 2020 appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi.

Kaynak: https://www.zovovo.com/film-onerileri/