#otomatikbilgideğişimi
Explore tagged Tumblr posts
denizaslanihukuk · 3 years ago
Text
İzmir Mavi Kart Avukatı
Tumblr media
mavi kart nedir, mavi kart avukatı, çifte vatandaşlık avukatı, konsolosluk avukatı, nasıl çifte vatandaş olunur, türk vatandaşlığı kazanma yolları, fransa konsolosluğu avukatı, belçika konsolosluğu avukatı, isviçre konsolosluğu avukatı.
çifte vatandaşlık avukatı, kimler mavi kart alabilir, mavi kartlıların hakları, tanıma tenfiz avukatı, konsolosluk avukatı, vatandaşlık avukatı, vatandaşlığı nasıl kazanılır, vatandaşlığı nasıl alınır, türk vatandaşlığı avukatı, fransa vatandaşlığı avukatı, isviçre vatandaşlığı avukatı, belçika vatandaşlığı avukatı olarak merak edilen hususları sizler için yanıtladık. Bize ulaşın.
Mavi Kart Nedir? izmir mavi kart avukatı, 5901 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu Madde 28 de düzenlenmiştir. “Doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenler ve üçüncü dereceye kadar olan altsoyları, bu maddede belirtilen istisnalar dışında Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam ederler. Millî güvenliğe ve kamu düzenine ilişkinhükümler saklıdır.” Kanuna göre yukarıdaki şartları taşıyan kişiye ve altsoylarına verilmektedir. Resmi bir belgedir. Eskiden çoğu yerde tanınmamaktaydı ancak şuanda MAVİ KARTLAR KÜTÜĞÜ oluşturuldu ve kişinin TC (Vatandaşlıktan çıkmadan önceki) numarasının bu kütükten sorgulanması ile bilgilerine ulaşılabilmektedir. Ayrıca bu kanun gereği resmi kimlik belgesi yerine de geçmektedir ve tek başına yeterlidir. Ancak ne yazıkki bu belgeyi ilk defa gören kurum ve kuruluşlar zorluklar çıkarabilmektedirler. Öyle bir durumda kanunu okumalarını söylebilirsiniz. Mavi Kartlar Kütüğü Nedir? ​5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28 inci maddesinde belirtilen şartları taşıyan kişiler ve altsoylarının kayıtlarının elektronik ortamda tutulduğu kütüktür.​ Kimler Mavi Kart Alabilir? ​ 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28 inci maddesine göre Doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenler ve altsoyları kayıt olabilirler.​ Kimler Mavi Kart Alamaz? - Türk vatandaşlığından ıskat edilen/çıkarılan/kaybettirilen kişiler Mavi Kartlılar Kütüğüne kaydedilemez. - Seçme hakkını kullanmak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişiler Mavi Kartlılar Kütüğüne kaydedilemez. - Çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybetmesine rağmen doğumla Türk vatandaşı olmayan kişiler Mavi Kartlılar Kütüğüne kaydedilemez. - Çıkma izni verilen anne ve/veya babasına bağlı olarak Türk vatandaşlığını kaybetmesine rağmen doğumla Türk vatandaşı olmayan kişiler Mavi Kartlılar Kütüğüne kaydedilemez. - Anne veya babasından herhangi biri halen Türk vatandaşlığını muhafaza eden ergin olmayan çocuklar Mavi Kartlılar Kütüğüne kaydedilemez. Aile kütüklerine kaydedilmeleri gerekmektedir. Mavi Kartı Olanların Hakları Nelerdir? Mavi Kartlılar Kütüğünde kayıtlı kişilerin, seçme ve seçilme, muafen araç veya ev eşyası ithal etme hakları ile askerlik hizmetini yapma yükümlülüğü yoktur. Bu kişilerin sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı olup bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tabidirler. Mavi Kartlılar Kütüğünde kayıtlı kişiler, bir kadroya dayalı ve kamu hukuku rejimine tabi olarak asli ve sürekli kamu hizmeti görevlerinde bulunamazlar. Ancak kamu kurum ve kuruluşlarında işçi, geçici veya sözleşmeli personel olarak çalıştırılabilirler. Kısaca: Seçme ve Seçilme, Vergisiz araç (Bazı şartlar yerine getirilirse alınabilir), ev eşyası ithal etme ve son olarak Memurluk dışında, Türk Vatandaşlarının Sahip olduğu Tüm haklardan yararlanırlar. Yabancı bir devlet vatandaşlığına geçmek isteyen Türk vatandaşı için takip edilecek iki yol vardır; bunlardan ilki izin almak suretiyle Türk vatandaşlığından çıkma ya da Türk vatandaşlığını muhafaza etmek suretiyle devlet vatandaşlığının kazanılmasıdır. İkinci durum çifte vatandaşlık olarak da anılmaktadır. Bu iki yoldan birini takip etmeksizin kendi istekleriyle yabancı bir devlet vatandaşlığını elde eden Türk vatandaşları cezai nitelikte olan Türk vatandaşlığını kaybettirme yaptırımına maruz kalabileceklerdir. ​izmir mavi kart avukatı, doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenler ve üçüncü dereceye kadar olan altsoyları, belirtilen istisnalar dışında Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam etmektedirler. Bu noktada millî güvenliğe ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklıdır. Türk vatandaşlığı açısından da yasal olmasına rağmen, bir kısım vatandaşlarımız Türkiye’de askerlik yapma yükümlülüğünden muaf olmak, eğitim imkanlarından faydalanabilmek, Türkiye’de yabancı ülke vatandaşlarına öngörülen kontenjan ve kolaylıklardan yararlanmak maksadıyla Türk vatandaşlığından kendi istekleri ile ayrılıp, yalnızca yabancı ülke vatandaşı statüsüne kendi arzularıyla girmektedirler. Doğumla Türk vatandaşı olmasına rağmen izin almak suretiyle Türk vatandaşlığından çıkılması durumunda bu kişilere ve bu kişilerin 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 28. Maddesinde belirtilen altsoylarına, söz konusu madde hükmünde belirtilen haklardan yararlanmalarını temin etmek amacıyla mavi kart adı verilen resmi belge verilmektedir. Bu kişilerin kütükleri de mavi kartlılar kütüğü adı verilen elektronik ortamda tutulmaktadır. Mavi Kartlılar Kütüğünde kayıtlı kişilerin, seçme ve seçilme, muafen araç veya ev eşyası ithal etme hakları ile askerlik hizmetini yapma yükümlülükleri bulunmamaktadır. Bu kişilerin sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı olup bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tabidirler. Mavi Kartlılar Kütüğünde kayıtlı kişiler, bir kadroya dayalı ve kamu hukuku rejimine tabi olarak asli ve sürekli kamu hizmeti görevlerinde bulunamazlar. Ancak kamu kurum ve kuruluşlarında işçi, geçici veya sözleşmeli personel olarak çalıştırabilmektedirler. 5901 sayılı kanunun 28. Maddesi doğrultusunda mavi kart kişinin Türkiye’deki kimlik kartı yerine geçmektedir ve önceden sahip olduğu TC kimlik numarası d değişmeksizin Mavi Kartlılar Kütüğüne taşınmaktadır. Mavi Kart talebine ilişkin dilekçe ekinde 2 adet fotoğrafla birlikte, yabancı ülke makamlarınca verilmiş olan kimlik belgesi ya da pasaport ibraz edilmek suretiyle yurt içinde ilçe nüfus müdürlüklerine yurt dışında ise dış temsilciliklere başvurulmak ve bu kurumlarca tahsis gerçekleştirilmektedir. Çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığından ayrılan kişilerin 5901 sayılı kanunun 13. Maddesi uyarınca ikamet şartı aranmaksızın tekrar Türk Vatandaşlığını kazanabilmektedirler. Almanya’da, İsviçre’de ve diğer Avrupa ülkelerinde yaşayan vatandaşlarımıza ilgili konuda verilecek hukuki yardımlar için lütfen hukuk büromuzla iletişime geçiniz. Cabinet D'avocats Francophones telefon numarası için tıklayın. Appelez nous. Quels sont les cabinet davocats francais a izmir başlıklı yazımız için tıklayın. FETÖ Ardışık Arama, Tahliye Avukatı başlıklı yazımız için tıklayın. İzmir Fetö Avukatı başlıklı yazımız için tıklayın. Fetö Davası Avukat Ücreti başlıklı yazımız için tıklayın. Açıkladığımız pek çok konuyu ele aldığımızda izmir vatandaşlık avukatı için kesin bir ücret söylememiz mümkün değildir. Ancak genel çerçevede bilgi vermesi için İzmir Barosu Ücret Tarifesi‘ni sizlerle paylaşıyoruz. Tıklayın. FİYAT ALMAK İÇİN TIKLAYIN. Avocats Francophones Izmir ve Otomatik Bilgi Değişimi Avukatı için tıklayın.
Tumblr media
izmir mavi kart avukatı Read the full article
0 notes
denizaslanihukuk · 3 years ago
Text
Otomatik Bilgi Değişimi Avukatı - Son durum nedir?
Tumblr media
İzmir Avukat sizler için yanıtladı.
Avrupalı Türkleri yakından ilgilendiren ‘Otomatik Bilgi Değişimi’ konusunu araştırdık. ‘Otomatik Bilgi Değişimi’ nedir? Hangi ülkeler arasında, neden imzalandı? Kimleri ve hangi hesapları kapsıyor? Türkiye bu anlaşmaya neden imza attı? Yaşadığınız ülkeyle hangi bilgiler paylaşılacak? Kişisel verilerinizi koruma altına alabilir misiniz? Adres değişikliğini kimler yapabilir? Çifte vatandaş Türklerin durumu ne? Türkiye’ye yerleşenlerin ne yapması gerekir?
EKONOMİK Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) nezdinde vergi konularında iş birliğini kolaylaştırmak için Kasım 2011’de ‘Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesi’ imzalandı. Türkiye’nin de imzaladığı bu anlaşma TBMM tarafından kabul edilerek, 20 Mayıs 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı. Sözleşme, OECD, Avrupa Birliği (AB) ve G20 ülkelerinin birlikte çalışmasıyla gerçekleştirildi ve ‘Otomatik Bilgi Değişimi’ bu kapsamda yürürlüğe konuldu. ‘Otomatik Bilgi Değişimi’, kişilerin yerleşik olduğu ülke dışındaki ülkelerdeki finansal hesap bilgilerinin yerleşik olunan ülkeye, her yıl diğer ülke vergi idareleri tarafından vergisel amaçlarla kullanılmak üzere karşılıklılık ilkesi gereği otomatik olarak paylaşılmasıdır. Sistem, vergi kaçakçılığını, kara para trafiğini ve terörün finansmanını önlemek, vergi konusunda şeffaflığı getirmek için kuruldu. 136 ülkenin taraf olduğu sistemi şu anda 107 ülke kullanıyor. Dünyada kara para trafiğinin önlenmesi, vergi şeffaflığının gerçekleştirilmesi konusunda bütün ülkelerin beraber çalıştığı bir ortamda Türkiye’nin de bu anlaşmanın içinde olması gerekiyordu. Aksi halde birinci etapta ‘gri liste’, ikinci etapta ‘kara liste’ diye ifade edilen, herhangi bir şekilde vergi konusunda iş birliği yapmayan ülkeler listesine girmesi, orta ve uzun vadede kredi ve finans kuruluşlarından, uluslararası piyasalarda fonlama noktalarından tecrit edilecekti.
HANGİ HESAPLARI KAPSIYOR Peki ama ‘Otomatik Bilgi Değişimi’ kapsamında hangi bilgiler paylaşılacak, bu kimleri kapsayacak? Adres bilgisi, isim, soy isim, doğum tarihi, doğum yeri, ilgili ülkedeki vergi kimlik numarası, hesap bilgisi, hesap bakiyesi, hesap bakiyesinde yıl içinde ödenen bir faiz, temettü veya kâr payı gelirleri paylaşılacak. Hesaba yıl içinde ödenen başka ödemeler yani hesap hareketleri otomatik bilgi paylaşımı kapsamında olmayacak. Mevduat hesapları, saklama hesapları, ortaklık ve borç ilişkisi menfaatleri, nakdi değer sigorta sözleşmeleri ve düzenli ödeme sözleşmeleri ise paylaşılacak hesaplar arasında. Peki ama bu sistem neden bu kadar önemli? Otomatik Bilgi Değişimi’ni uluslararası vergi kaçakçılığıyla mücadelede bir devrimdir. OECD’nin hazırladığı, ilk kez 29 Ekim 2014’te 51 ülke ve daha sonrasında daha birçok ülke tarafından imzalanan ortak raporlama usul ve standartlarına (Common Reporting Standard - CRS) dair bu anlaşmaya göre kaynak ülkelerdeki finans kuruluşları bilgileri ülke içindeki merkezi bir kuruma (gelir idareleri) iletiyor, bilgileri derleyen bu kurum ise bilgileri şifreleyerek partner ülkedeki merkezi kuruma iletiyor. Bu merkezi kurum da bilgileri çözümleyip eşleştirmeşi gerçekleştirerek kendi maliye kurumlarına aktarıyor. Bilgiyi alan maliye kurumları da bu bilgileri kendi vergi hesaplamalarına dahil ederek gerekli soruşturmaları başlatıyor. BU SİSTEM BİR DEVRİM’ “Otomatik Bilgi Değişimi, diğer ülkelerde bulunan finansal hesap bilgilerinin kişinin yaşadığı ülkeye her yıl karşılıklı ve otomatik olarak elektronik ortamda gönderilmesi anlamına geliyor. Türkiye anlaşmaya taraf ülkelerle hesap bilgilerini karşılıklı olarak paylaşacaktır. Bu sistem bir devrim. Çünkü ekonomik ilişkilerin ülke sınırlarını tanımadığı bir dünyada vergi dairelerinin sınır ötesi gelirlere erişememesi, önemli bir sorun teşkil ediyordu. Bu bir yandan ülkeler arası haksız vergi rekabetine yol açarken, diğer yandan mukim ülkelerde gelir eşitsizliğine katkıda bulunuyor. Geçmişte genellikle talep üzerine veya düzensiz yapılan bilgi değişimleri ise uluslararası vergi kaçakçılığının önüne geçmekte yetersiz olarak görülüyordu. Türkiye, AB üyesi ülkelerin tamamının yanı sıra İsviçre, Norveç, Brezilya, Hindistan gibi ülkeler de dahil bugün itibarıyla 136 ülkenin taraf olduğu, 107 ülkenin kullandığı bu sistemi 21.04.2017 tarihinde imzalamış, 31.12.2019 tarihinde onaylamıştır. Bu anlaşmaya göre, imzacı ülkeler, karşılıklılık temelinde ilgili ülkelerin mukimlerine ait finansal hesap bilgilerini, finansal kuruluşlardan toplayıp ayrı bir talep gerekmeksizin (otomatik olarak) her yıl ilgili ülkeyle paylaşacaktır. Türkiye’de otomatik bilgi değişimi için bilgileri toplamaya ve paylaşmaya yetkili makam, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Gelir İdaresi Başkanlığı’dır.” BU YIL HANGİ ÜLKELERLE “Türkiye’de elde edilen gelirler Türkiye’de vergilendiriliyor. Aynı gelirin farklı ülkelerde iki kere vergilendirilmesi çifte vergilendirilme anlaşmalarına aykırı bulunuyor. Ancak Almanya’da aynı gelir türlerine uygulanan Türkiye’den daha yüksek vergi oranları, bu gelirlerin Almanya’da da fark oranda vergilendirilmesini gerektiriyor. Bunun dışında Türkiye’deki gelirlerin, kişinin Almanya’da tabi olduğu vergi dilimini yükseltmesi de söz konusu. Diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Almanya’da da gelir arttıkça bu gelire uygulanan vergi oranı da artarak en üst gelir gruplarında yüzde 42’ye ulaşıyor. Bu durum neticesinde de Almanya’da vergi yükümlülüğü bulunan ancak Türkiye’de elde ettiği gelirleri Almanya’da beyan etmeyenler için kayıp vergilerin faiziyle tahsili ve vergi kaçırmadan hukuki süreç başlatılması söz konusu. Bunun dışında sosyal yardım alanların Türkiye’deki gelirlerinin ve gayrimenkullerinin de dolaylı yoldan ortaya çıkması ihtimal dahilinde. Bu da dolandırıcılık suçlamasıyla açılacak davaları beraberinde getirebilir. Aynı durum diğer AB üyesi ülkeler için de geçerli.” Almanya, Fransa, Hollanda, Avusturya ve Belçika’da yaşayan Türkiye kökenliler hariç, karşılıklılık sağlanan ülkelere 2019 yılına ait bilgilerin bu yılın sonuna kadar iletilecek. “Bu tarihlerden önceki yıllara ilişkin otomatik bilgi değişimi yapılması söz konusu değil.” ‘HER YIL EYLÜL AYINDA’ “Peki gelelim çifte vatandaşlara. Çifte vatandaşlığı bulunan Türk vatandaşlarının hem Türkiye’de hem yabancı bir ülkede adresi olması halinde yine de bildirim yapılır mı? Finansal bilgi değişiminde kriter vatandaşlık olmayacak, önemli olan kişinin yaşadığı yer. Gelir Vergisi Kanunu’nun 4’üncü maddesine göre ikametgâhı Türkiye’de olanlar ile bir takvim yılında 6 aydan fazla devamlı olarak Türkiye’de oturanlar Türkiye’de yerleşik sayılıyor. İnceleme yöntemleri ise farklıdır. 01/07/2017 tarihinden sonra açılan hesaplarda kişinin Türkiye’de yerleşik olduğunu beyan etmesi ve bu beyanın hesap açılışında alınan diğer bilgiler ile çelişmiyor olması halinde beyanın makul olduğu kabul edilir ve hesaba ilişkin bilgiler bildirilmez. Bu tarihten önce açılan hesaplarda ise finansal kuruluşun kayıtlarındaki tek gösterge, adres bilgisi değildir. Türkiye anlaşmaları onaylamış ve iç hukukuna nakletmiş olsa da teknik alt yapısı henüz tamamlanmadığı gerekçesiyle ‘Otomatik Bilgi Değişimi’ kapsamında henüz bir paylaşımda bulunmamıştır. Normalde bilgi paylaşımı her yılın eylül ayında yapılacak ve doğrudan bir önceki yılı kapsayacak. Mal ve mülkler otomatik paylaşımına doğrudan tabi olmayacak. Ancak gayrimenkullerden elde edilen kira gibi gelirler hesap bakiyelerine yansıyacağından, gayrimenkul bilgilerinin de dolaylı olarak aktarılması söz konusu. 01/07/2017 tarihinden önce açılmış tüzel kişilere ait hesaplarda bakiyenin 250 bin ABD dolarını geçmemesi halinde finansal kuruluşun bu hesabı başkanlığa bildirmesi zorunlu değildir. Bireysel hesaplar için ise böyle bir eşik değer söz konusu değildir. 01/07/2017 tarihinden sonra açılan hem bireysel hesaplar hem de kurum hesapları bakiyesi ne olursa olsun bildirim kapsamındadır.” İLETİŞİM BİLGİLERİ ÖNEMLİ Nacar, finansal kuruluşların bildirim kapsamındaki müşterilerini nasıl tespit edeceğini ise şöyle anlatıyor: “Finansal kuruluşlar yeni açılan hesaplar için müşterilerden hangi ülkede yerleşik (mukim) olduklarını gösteren beyanlarını alır. Ayrıca 01/07/2017 tarihinden önce açılmış hesaplarda finansal kuruluşlar kayıt taraması yaparlar. Kayıtlarında kişinin ilgili ülkede yerleşik (mukim) olduğuna ilişkin kayıt, ilgili ülkede güncel yazışma ya da ikametgâh adresi, ilgili ülkede kayıtlı telefon numarası (Türkiye’de bir telefon numarası yoksa), mevduat hesapları dışındaki hesaplardan ilgili ülkedeki hesaplara düzenli fon transferi talimatı, ilgili ülkede adresi bulunan bir kişiye verilmiş temsil veya imza yetkisi (vekaletname), finansal kuruluşun kayıtlarında başka bir adres olmaması halinde posta bekletme servisi talimatı veya posta gönderisi için belirtilen adres bunlardan birinin bulunması halinde göstergenin bulunduğu ülkeye ilişkin olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirim gönderir. Bu nedenle, banka hesap sahiplerinin bankadaki adreslerini kontrol etmesi ve güncel ikamet bilgilerini kişisel beyan ve kanıtlayıcı belge ile birlikte bankalarına bildirmesi ve iletişim bilgilerini güncellemeleri önemlidir. Finansal kuruluşlar, gösterge buldukları müşterileriyle iletişime geçerek onlardan gerçekte nerede yerleşik (mukim) olduklarını gösteren kişisel beyanlarını ve bu beyanı destekleyen bir belge isteyebilir. Eğer ilgili kişi Türkiye’de yerleşik (mukim) olduğunu beyan ediyor ve mukimlik belgesi, yerleşim yeri belgesi vb. gibi bir kanıtlayıcı belge ile bu beyanı destekliyor ise hakkında bildirim yapılmasına gerek kalmaz. Böyle bir beyanda bulunan kişinin gerçek halini yansıtacak şekilde beyan ve belge sunması sonradan karşılaşılabilecek olası yaptırımlardan sakınmasını sağlayacaktır.” EYLÜL 2020 EYLÜL 2021 ARASI ÇOK ÖNEMLİ “Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yurt dışında yaşayan vatandaşların Türkiye’deki finansla ilgili son bir yıl bilgilerinin paylaşılması, Avrupa’da yaşayan Türklerin bir bölümünü zor durumda bırakacak. Yurt dışında yaşayıp sosyal yardım alan aynı zamanda da Türkiye’den ya da herhangi bir geliri olanların bu bilgileri yaşadıkları ülkelere bildirmesi zorunlu. Paylaşmamaları ve bu durumun ortaya çıkması halinde ‘vergi kaçırmak’ suçundan yasal yaptırımlara maruz kalabilirler. Eylül 2020 ile Eylül 2021 arası çok önemli. Avrupa’da yaşayan Türkler bu bilgi paylaşımı noktasında en az zararla kurtulabilir. Önlerinde bir yıl var. Kişisel Verileri Koruma Kanunu’nun da faydası olabilir. Ayrıca hesabı açtığınız dönemde Türkiye’de yaşamıyor ancak daha sonra adresinizi Türkiye’ye taşıdıysanız veya ileriki zamanlarda ikametinizi Türkiye’ye taşıyacaksanız, hızlı şekilde bankalara giderek adres bilginizi güncellemeniz gerekiyor. Çünkü adres bilginizi güncellerseniz, artık Türkiye’de yaşıyorsanız, otomatik bilgi paylaşımı kapsamına girmezsiniz.” Hangi kuruluşlar bildirim yapacak? 1- Mevduat kuruluşları (Bankalar) 2- Saklama kuruluşları (Saklama bankaları vb.) 3- Yatırım kurumları (Yatırım bankaları ve fonlar gibi) 4- Belirli sigorta şirketleri (Kamu kurumları, uluslararası kuruluşlar bu kapsamda sayılmaz.)
Detaylı bilgi için iletişime geçin.
Read the full article
0 notes
denizaslanihukuk · 3 years ago
Text
Uluslararası Otomatik Bilgi Paylaşımı, Yurtdışında Yaşayan Türkler Ve İzlenmesi Gereken Hukuki Süreç
Tumblr media
Otomatik bilgi paylaşımı, vergi alanlarındaki uluslararası iş birliği için birçok ülkenin katılımıyla oluşturulan, kara para trafiğini önlemek ve vergi kaçakçılığının önüne geçebilmek adına yapılmış olan Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesine dayanmaktadır. Bu noktada otomatik bilgi paylaşımı Avrupa Birliği Ülkeleri, Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü ve G20 gibi uluslararası kuruluşlar tarafından takip edilen bir süreçtir. Otomatik Bilgi Paylaşımına dair sözleşme Türkiye tarafından 2011 yılında imzalanmış olup, uygulamayı düzenleyen asıl sözleşme olan “Finansal Hesap Bilgilerinin Otomatik Değişimine İlişkin Çok Taraflı Yetkili Makam Anlaşması Türkiye tarafından 2017 tarihinde kabul edilmiş ve 2019 tarihinde Cumhurbaşkanı kararıyla Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Avrupa Birliği üyesi ülkelerin tamamının yanı sıra İsviçre, Norveç, Brezilya, Hindistan gibi ülkeler de dahil bugün itibarıyla 136 ülke bu sözleşmeyi imzalamıştır. Bu sözleşme çerçevesinde, sözleşmeyi imzalayan ülkeler, karşılıklılık esasına dayalı olarak ilgili ülke mukimlerine ait finansal hesap bilgilerini, finansal kuruluşlardan toplayıp ayrı bir talep ya da herhangi makam izni gerekmeksizin (otomatik olarak) her yıl ilgili ülkeyle paylaşacaktır.  Bu noktada uluslararası alanda bir zeminde oluşturulmaya çalışılan bu sözleşmeye taraf olmayan ülkeler kara listeye alınma ve uluslararası finans sisteminden izole edilme gibi ağır yaptırımlar ile karşı karşıya kalmaktadır.  Avrupa Birliği ülkeleri ile pek çok diğer ülkeler kendi aralarında otomatik bilgi deneyimine 2017-2018 yılları arasında başlamıştır.
Otomatik bilgi paylaşımı kişilerin mukim olduğu ülke dışındaki ülkelerde bulunan finansal hesap bilgilerinin, yerleşik olunan ülkeye vergisel amaçlarla kullanılmak üzere elektronik ortamda gönderilmesidir.
Bu kapsamda; mevduat, saklama ve yatırım kuruluşları ile belirli sigorta şirketleri nezdindeki; - Mevduat hesapları, - Saklama hesapları, - Ortaklık ve borç ilişkisi menfaati, - Nakdi değer sigorta sözleşmeleri, - Düzenli ödeme sözleşmelerine ilişkin finansal bilgiler paylaşılacaktır. Değişime tabi tutulacak bilgiler; - İlgilinin adı ve soyadı, - Adresi, - Yerleşik (mukim) olduğu ülke ve vergi kimlik numarası (VKN), - Doğum yeri ve tarihi, - Hesap numarası, hesap bakiyesi ya da değeri, - Hesaba yıl içinde ödenen faiz, temettü gibi gelirlerin ya da hesapta tutulan varlıklardan elde edilen gelirlerin toplam brüt tutarı gibi bilgilerden oluşmaktadır. Bu kapsamda otomatik bilgi paylaşımı karşılıklılık esasına dayandığı için Türkiye anlaşmaya taraf diğer ülke yerleşiklerinin bilgilerini o ülkeye gönderecek ve o ülkelerden de Türkiye’de yerleşiklerin kapsamına giren hesap bilgilerini alacaktır. Türkiye 2018 yılında Norveç ve Letonya’dan bilgileri almış ve göndermiştir. Bazı ülkeler ise, bilgi almadan sadece bilgi vermek istediğinden Türkiye bu ülkelere bilgi göndermeyecek, bu ülkelerden sadece bilgi alacaktır. Anlaşma kapsamında 2020 yılında Türkiye’nin otomatik temelde bilgi göndermesi söz konusu olan 54 ülke bulunmaktadır.  Önümüzdeki yıllarda bu 54 ülkeye yeni ülkelerin eklenmesi de mümkün olabilecektir. Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika ve Avusturya Türkiye’nin (2019 yılına ait bilgilerin paylaşılacağı) 2020 yılı bilgi değişimi takvimine alınmamıştır. Ancak bu ülkelerle Otomatik Bilgi Paylaşımına dair anlaşmanın imzalanmamış olması, vatandaşlarımızın malvarlığı bilgilerinin paylaşılmasına engel oluşturmamaktadır. Nitekim Hollanda hükümeti Türkiye için her ne kadar bu sözleşmenin tarafı olmasada, hukuk dışı yollar ile Türk vatandaşlarının Türkiye’deki malvarlıklarını tespit etmiş ve Hollanda’da geçinmelerini sağlamak için öncelikle Türkiye’deki bu malvarlıklarını satmalarını istemiştir. Şöyle ki Hollanda hükümeti kendisinden yardım alarak Türkiye’de malvarlığı olan Türk vatandaşlarının, malvarlıklarını araştırma yoluna gitmiş ve bu hususta birçok Türk vatandaşının menkul, gayrimenkul ve taşınmaz mallarına haciz koyarak verdiği yardımları faizi ile birlikte almıştır. Hollanda’da yaşayan Türk vatandaşları sadece idari para cezası ile cezalandırılmamış aynı zamanda cezai olarak birçok yaptırıma tabi tutulmuşlardır. Hollanda Danıştay’ı, yurtdışındaki mal varlığı araştırmasını sadece Türkiye kökenliler aleyhine kullanıldığı için “ayrımcı” bularak kararı iptal etmiştir. Ancak Hollanda hükümeti, yeni bir düzenleme yoluna giderek bu uygulamaya devam etmiştir. Hollanda’da getirilen yeni düzenleme ile sadece hiçbir geliri olmayan ya da sahibi olduğu malını satmak istediği halde elden çıkaramayanlar sosyal yardım alabilecektir. Hollanda’nın Türk vatandaşlarına karşı gerçekleştirdiği bu tutum özel hayatın gizliliğinin ihlalidir. Bu kapsamda Türkiye’nin de taraf olduğu ‘’Finansal Hesap Bilgilerinin Otomatik Değişimine İlişkin Çok Taraflı Yetkili Makam Anlaşmasında’’ her ne kadar Hollanda hükümeti ile Türkiye arasında bir bilgi paylaşımı söz konusu değilse de, Hollanda hükümeti görüldüğü üzere hukuk dışı yollar ile birçok Türk vatandaşını mağdur etmiş ve malvarlıklarına el koymuştur. Türk vatandaşları bu anlaşma kapsamında birtakım önlemler almak zorundalarsa da, asıl önlemleri diğer ülkelerin hukuka aykırı olarak yaptıkları işlemlere karşı almak zorundadırlar. Zira Hollanda hükümeti bu şekilde bir sistem kurmuştur ve diğer Avrupa ülkeleri de bu şekildeki bir sistem kurma yolunda hazırlık içerisindedirler. Tüm bu hususlardan ziyade ‘’Finansal Hesap Bilgilerinin Otomatik Değişimine İlişkin Çok Taraflı Yetkili Makam Anlaşmasına’’ istinaden kişi bilgileri 1 yıl süreli olarak paylaşılacaktır. Yani kişi bilgileri bulunulan yıldan bir önceki yılın 1 yıllık bilgilerini kapsayacak şekilde paylaşılacaktır. Yoksa bu anlaşma kapsamında kişi bilgilerinin hepsinin geriye dönük olarak paylaşılacağı söz konusu değildir. Ayrıca paylaşımda bir limit bulunmamakta olup, bireysel ve kurum hesapları bakiyesi ne olursa olsun paylaşım kapsamındadır. Hesap sahibi tarafından; son 3 yıldır para yatırma- ekleme vb. bir hesap hareketi gerçekleştirilmeyen ve son 6 yıldır hakkında finansal kuruluş ile iletişime geçilmeyen hesaplar, bakiyesi 1.000 ABD Dolarını aşmamak kaydıyla otomatik bilgi değişimi yönünden hareketsiz hesap olarak değerlendirilir ve bildirim yapılmaz. Ayrıca bu kapsamda finansal hesapların kapatılması bir çıkış yolu değildir. Çünkü kapatılmış hesaplara ilişkin hesap bakiyesi veya değeri ‘’0’’ olarak bildirilecektir. Bununla birlikte hesap kapatılmış bile olsa kapanma tarihine kadar hesaba işleyen faiz gibi bilgiler bildirime tabiidir. Ortak hesaplarda ise, ortakların her biri hesap sahibi gibi değerlendirilir ve hesap bakiyesinin tümü bildirilir. Bildirim yapılırken hesap bakiyesinin ortak sayısına bölünmesi söz konusu olmayıp, her bir ortak tüm hesap bakiyesi ile bildirilir. Otomatik Bilgi Paylaşımı kapsamında ve Avrupa ülkelerinin Türk vatandaşlarına ilişkin malvarlığı araştırmasına gittiği yukarıdaki gibi durumlarda vatandaşlarımız birtakım önlemler almakta, ancak yaptıkları işlemler daha güç ve telafi edilemez sonuçlar doğurmaktadır. Nitekim banka hesap bakiyelerinin veya kira gelirlerinin 3. bir kişiye devri, banka hesaplarının kapatılması, ikametgahlarının değişimi veya yanlış adres beyan edilmesi tamamen vatandaşlarımızın aleyhine doğacak sonuçlar yaratmaktadır. Tüm bu işlemleri vatandaşlarımızın tek başına yapmaması gerektiğini, şayet bu şekilde işlemler yapılmaya devam edilirse, yerleşik kanunlar kapsamında vatandaşlarımızın idari ve cezai sorumluluklarının yanında maddi zararlara da uğrayabileceklerini belirtmek isteriz. Kaynak : Av. Kübra Yıldız Read the full article
0 notes