Tumgik
#neyse onemi de yok zaten
harepare · 1 year
Text
tam bi sey yaziyorum hopp geri siliyorum cunku kelimeler her ne kadar cok etkili de olsalar cakra emici gibiler kullanacagin kisiye kullanacagin kelimeye gore degisiyor bazi kelimelerin bazi insanlar uzerinde etkili olmasi icin buyuk emek ve enerji vermek gerekiyor su siralar enerjimi sadece kendime harcamak istiyorum
2 notes · View notes
timurkaraca · 3 years
Text
teknoloji ile birlikte sosyal medyanin bu denli gelismesinin insan gelisimine ''cok'' buyuk zararlari olacagini dile getirdigimde bazi jonjon abilerim ve guzel arkadaslarim bana gotleri ile gulmustu. neyse bu kismin pek fazla bir onemi yok fakat gene de dile getirmek istedim. cunku savunmus oldugum dusuncelerimin daha farkli ve daha iyi bir konseptine ne yazik ki pek rastlayamadim. konumuza donelim. lafi fazla uzatmak istemiyorum. sen birazdan yazacaklarimi istersen ciddiye al, istersen gotun ile gul. benim acimdan iki kere iki bestir. son birkac yildir elimden geldigince dunyada yasanilan olaylardan kendimi her ne kadar uzak tutmak istesem de -ya da gormemek, gormezden gelmeye calismak, uzerine kafa patlatmak yerine yeni bir hobi edinmek- bundan kendimi hicbir sekilde siyiramayacagimi, kacamayacagimi -aksine daha fazla derinine inmek ve islemek icin elimden geleni ardima koymayacagima dair kendime soz verdim. hep soyledim yine soyleyecegim. dunyanin herhangi bir yerinde herhangi bir X olayi yasandigi zaman ''anlik'' tepkilerin sonucu her zaman husran olmustur ve ne yazik ki bu ''anlik'' tepkilerin arkasinda yatan sey ile baglantili bu bahsi gecen illet. sosyal medyanin hayatimiza girmesi ile birlikte. ''evet, sosyal medya diye bir sey yoktu.'' (yapma yavv) asirlar  boyunca hicbir sekilde varolmamis bir seyin bir anda hayatimiza girmesi soz konusu. bak guzel arkadasim. burasi cok muhim. ve burasi oldukca trajik. tamam canim. barok doneminde degiliz sonucta. okey. eskiden ogretmenlerimiz buyuyunce ne olmak istedigimizi sordugunda, hepimiz bir meslek soylerdik. kimimiz bir holivud filmi izlerdi ve ben itfaiyeci olacagim derdi ve kimisi de hayat kurtaran bir adamin cizgi filminden etkilenip doktor olmak istedigini soylerdi ve kimisinin de meslegine ailesi coktan karar vermisti. iyi guzel hos. buraya kadar bir sikinti yok. simdi gelelim sikintilarin basladigi yere. tabii cocukken masallar guzeldi. hayatlar da oyle. toz pembe. net. gelisi guzel. ilk diz kanamasi. (bunlar biraz bizim jenerasyon icin gecerli artik) simdiki jenarasyon icin ilk tablet diyelim. e sonra baktik. hayat filmlerdeki gibi degilmis aga. napcaz simdi. ilk kirilma ani. bu kisim yeterli olur diye dusunuyorum. yetmez ama evet diyenler olursa gelsin abi doldururuz. bende malzeme  bol. sosyal medya hayatimiza girdikten sonra ne yazik ki hepimiz o agin icerisinde normal yasantimizda kabul gordugumuz -ya da kabulenmek zorunda hissettigimiz- (ki bu da bir kirilma anidir ve oldukce muhimdir, bazi insanlarda travmatik sonuclar dogurdugu da gorulmustur) ozgurlugumuzden cok daha fazla ozgur olabilecegimiz bir platformun icinde yer alabilecegimizi ve bunun ile birlikte istedigimiz gibi top kosturabilecegimizi dusunduk. herkes bir takim tutmus ama kim, neden o takimi tuttuguna dair hicbir fikri  yok. ve herkese yer var. doldur doldurabilirsen. yepyeni bir kimlik. mesela ben alpacino olmak istedim. sen ? merak etme.  herkese bir rol var. rolu kaptik. sekil semal belli. simdi ne olacak?  ben alpacinoyum. mutluyum. goruyorsunuz iste. bu benim arabam. bu mu? zenginim. goruyorsunuz. hep guluyorum. mutluyum. hatta biliyorum beni kiskaniyorsunuz. cunku sizden daha iyi yasiyorum. bakin bugun mesela bunu yedim. sen yedin mi hic? yiyemezsin canim. fakirsin. ozlu sozler paylasiyorum mesela. cunku ben sadece bunlar degil, ayni zamanda entelektuel bir bireyim. ah canim benim ya. keske biraz kitap okusan. cok cahil kalmissin. efendime soyleyeyim storyler atildi, fotograflar paylasildi, ozlu soz yazildi, bir seyler cizildi... e sonra? sonra telefonun sarji bitti. SELAMUN ALEYKUM. en sevdigim yere geldik. donusumun basladigi yer. herkes sosyal medyada ustlenmek ve oynamak istedigi karakteri yarattiktan sonra,  sosyal medya uzerinde yaratilan karakterin gercek yasantisindaki karakter ile hicbir sekilde bir baglantisi olmadigini anladigi ve algiladigi ''an'' insan bir secim yapti. (yuzde yuz olarak algiliyorsan bunu arkadasim sen bir doktora gorun) elbette bu bir genelleme. secimi alpacino kazandi. cunku alpacino insanin normal yasantisindaki karakterden cok daha yakisikli, cok daha muazam biriydi. bknz: asagilik kompleksi. boyu kisaydi ve surekli fotograflarinda topuklu ayakkabilar ile poz veriyordu. yuzunu begenmiyordu ve bu yuzden o kadar makyaj yapiyordu. zengin degildi ve ayda yilda bir gittigi cafede nargile tuttururken fotograf cekiyordu. entelektuel degildi ve vikipedia uzerinde hosuna giden sozleri paylasiyordu. karakter yavas yavas oturdu. ve is artik coktan gecti. alpacino artik ''gercek'' hayatindaki karakter ile yuz yuze gelmekten korkuyordu ve bu sefer salt bir kimligin altinda bos bir cesaret kulvarinin icinde donup dolasip kosuyordu. artik kisi, sosyal medyanin bagimlisi degildi. sosyal medya icin yaratmis oldugu, olmak istedigi karakterin bagimlisiydi. HAYRANIYDI. kafasi simdi geldi mi? bu kismi burda keseyim cunku yoruldum. ustun koru bu kadar oldu. tabii ki de herkes tum bunlarin farkinda. umut her zaman var. dunya daha guzel bir yer olabilir de olmayabilir de. iste dunya global bilmem ne falan fistan aclik sefillik insanlar oluyor abiler. dunya cok kotu bi yermis. ama bi yandan da iyiymis. butun umitler de ne hikmetse bu son jenerasyondaymis. cok akillilarmis onlar. kafalar zehirmis. ellerde tablet. her seyi hemen ogrenebiliyorlarmis. ogrenirsin tabi. insanlar gotlerini yirtmis  insanliga bir faydam olsun diye. hayatlarini vermisler. tabi ya ne gerek var. ozetini oku gec. ya sen bu cocuklarin ne tukettiginin farkinda misin? git sor bakalim bu son jenerasyondan bir kardesine, en sevdigi yiyecek hangisiymis? dunyadaki gidayi kimin yonettigini de anlat bunu sorarken. evet guzel arkadasim buna dunyanin bilmem neresinin bilmem neresinde yetisen domates bile dahil. git bir bak bakalim glifosat nerede kullaniliyormus. sonra aktar. uzun lafin kisasi insanlar ile oyuncak gibi oynayabilmek icin muazzam bir alan yaratildi ve oyun hamuru gibi takiliyorlar. yani onlarin gozunde bir oyun hamuruyuz canlarini  yedigim. neyse sen simdi istersen bu yazdiklarimi bi dusun. he bu arada.. zaten joronoya herkes hazirdi. cunku zaten insanlar sosyal medyanin hayatimiza girmesi ile birlikte gereginden cok daha fazla yalnizlasti. kabullen  ya da kabullenme. fark etmez. gecmedi mi filtreden? zamanla gecer. butun bu dile getirmek istedigim seylerin bes sene once yasanmis olan butun olaylardan tut bugun yasanan butun olaylar ile bir  baglantisi vardir. hakikaten yoruldum. dinlemek isteyen olursa buyursun ben anlatirim fakat simdi degil. cok tesekkurler. iyi geceler.
22 notes · View notes
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Joslin gunlukleri 101/ Elliot Joslin abimizin kütüphanesi.
Sevgili Sena. Aramizdaki zaman farkından dolayı iletismek zor oluyor, farkındayım. O yüzden burdan yazayım hem de ilk günler nasıl geciyor anlatayım dedim. Burası Joslinin özelinin kütüphanesi. Benim tum günkü hastane ve araştırma merkezi turunda en beğendiğim yer tabii ki burası oldu. Bu Elliot Joslin, diyabet tedavisinde oncu isimlerden biri. (Ama insulini bulmamış), ilk enjekte eden, diyetle insanları yıllarca yaşatmayı başaran sevgili doktorumuz Elliot Joslin merkezi kurduktan sonra kisisel kütüphanesini de buraya bagislamis. Icinde inanılmaz guzel kitaplar var, bir daktilo, ilk kullanılan insulin iğneleri (bkz: 2. fotograf), ve madalyalar var. Madalyalar yani konulduktan sonra ilk 5- sene yasamayla başlayıp 80e kadar uzanmış. Bilim ne kadar acayip ne kadar hızlı ilerliyor diye dusundum bugun. Ornegin, 1922 de ilk insulin veriliyor. Dusun o doneme kadar 5 sene yasamak mucizeymiş diyabete yakalanildiginda. Oysa su an doğru diyet ve insulin + metformin ile yıllarca yasamak mumkun. Neyse. 
Bugun Josline giriş eğitimi aldık, hastanenin her kosesini gezdik. Bazı tablolar, tarihte, pediatri bolumu, diyabetik cocuklar. Amerikalılar ile ilgili verdigim kani ise her seyi cok abarttiklari oluyor her gun. We are here to prevent, treat and cure diabetes sloganıyla ciktiklarini defalarca hatırlattı her konuşmacı. En son bomba ataklarından ya da kisisel saldırılardan olur da josline gelirlerse nasıl korunmamız gerektiğini de anlattılar. Biraz fazla Amerikan rüyası icinde yasadiklarini düşünmüyor degilim. Isvicrede kendini bu kadar ovme asla göremezsin ya hani. Is yapın is derler. Burda oyle degil. Her seyi bir abartma huyları, reklam yapma huyları var. Ha bugünkü orientasyon isime gelmedi mi dersen geldi, tarihi bilmek hastalarla icice olmak, haklarını bilmek cok guzel tabii. 550 kisinin calistigi hastanede 100 postdoc varmış. Biri de benim :p. 
Lab guzel, ama uyuyorum evet. Milyon tane tamamlamam gereken paperwork, etik kursu, olmam gereken asi, randevu, suydu buydu derken deneylere baslamam zaman alacak gibi. Bugun öğlen bir research meetinge gittik, her hafta çarşamba cuma seminerler oluyormus, bayağı pizza dagittilar icerde. Diyabet calisan enstitüde pizza dağıtmak da ne bileyim. (of busra bok söylenme deme takılıyorum). Research talk cok kotuydu. Sorulan sorulara cevap veremeyen çocuğun yerine, hocası cevap verip bunu ilk defa yapıyoruz, bu proteini ilk defa gösterdik dedi. En son dayanamayıp, literatürden ornek verdim. ve mekanizma ile ilgili de ornek verdim. Sonra çenem kopsaydı dedim ama, Jean tam tersi sorumu ve tepkimi baya sevmiş. Bazen kendimi tokatlamak istiyorum.
Burda sistem biraz farkli. Insan orneklerine erisim olduğu icin her insan datasını basmak istiyorlar ve bişeyleri analiz edip edip basıyorlar, ama buldukları sey ne onemi ne olabilir, mekanizmaya bakalım bir durun diyen yok. Yani cok az lab var ve onlar da zaten nature, cell, science falan basıyorlar. Umarim biz de oyle oluruz.
Labda tek bir postdoc var ve Koreli. (korkma, anneme de dedim evli :D, hatta cok seker bir kizi var. Kendi halinde bir tip)1 teknisyen, 2 grad research assistant, 1 tane undergrad student var ve cok yakinda bir postdoc daha gelecek Mayista ki onla tanismistim. Bir sey olunca bana da danisiyor labdakiler ve bu hosuma gidiyor yalan degil. Fare islerinde ise bizden daha kolay calisiyorlar, Amerikada regülasyon daha az genotipleme, fare biyopsileme gibi benim angarya akşamları inip yaptıgım isleri burda ben yapmiyormusum, teknisyen yapıyormuş. Inanilir gibi degil evet. Ama kucuk Hasan ve buyuk Hasan yok burda ve lab kucuk olduğu icin bence yalnız kalicam gibi. Herkes iyi, ama mesafeli. (which is expected). 
Ogle aralarında (topu topu iki tane oldu gerci ama) senle, annemlerle ya da Emre ile konuşmayı planlıyorum. Senle biraz sikintili olur diye korkuyorum, orda saat 6 falan olur herhalde. Yemek cok pahalı degil burda ama evde de makarna falan yapıyorum, herkes de evden bişeyler getiriyor ya da cok yakından bişeyler alıyor. Mensa yok. evet Mensa yok. Tesekkurler. kalbimde ikinci yara.
Bu yazının ilk partiydi, simdi ikinci part gelecek.
1 note · View note
dervisblogu · 6 years
Text
06.11.2018 ( 15.30 civarı)
Yazmak lazim.
En son ne zaman kullandim tumblr ... sanirim o zaman henüz liseliydim yazmaya ihtiyacım vardı. Bugün 25 yasimin bitmesine kisa zaman kaldi ve bugun yine yazmaya ihtiyacim var kimseler okusun kimseler benim fikrimi zikrimi acımı ve mutlulugumu bilsinler diye değil, dertlesebileyim diye sacmalayabileyim diye.
Kendime anlatirim çoğu zaman ama kendimi dinlemek zor oluyo aşırı yoğunlasip rahatlamak yerine cozum aramaya baslayip daha da yoruluyorum. Yazmak guzel. Yine kendime sadece bana yazıyorum.
Ben hep yazarım. Sonra ya kaybeder ya da atarim. Bu sefer farkli olmali. Birikmeli biseyler. Insanlik tarihi boyle ilerlemedi mi?
Belki de liseliyken yazdıklarımı kaybetmeyip arada okusaydım bugun bu nokta da olmazdim.
Hangi nokta? Tek fark artik liseli değilim 10 yıl daha ilerideyim. Zaman olarak. Başka ne mi var? Hiç. Sordugun soruya bak. Baska ne olabilir ki ! Sadece yikmak eylemi uzerine kurulu bi hayat ve yine ama bilincsizce tuketmek uzerine. Ne kadar ilerlemis olabilirim? Bahsettiklerim maddi dünya ve benim duygusal dünyam uzerine.
Baska ne mi var? Koca soyut bilinci iki dakika da çöpe mi attın yani? Neler öğrenmedim ki, neleri tecrübe etmedim ki. Acele etme ama zaten bunlari anlatmaya geldim buraya bi cay icip kalkmayacağım. Kalirim biraz, ee zaten gidebilecek de pek biyerim yok. Senin için sorun olur mu? Ne sorunu olabilir ki bende gidersem kim kalacak yanında?
-Ailen ve Ziya mı?
Ailen maddi olarak uzakta ve onları tüketmeye devam ediyosun. Ziya dedigin kisi de zaten benim ikizim. Ben gidersem oda benimle gelir. Ben ölürsem o da benimle ölür.
Neyse uzattin yine kalirim biraz sonra bakariz. Guzel bi liman bulursak bi süreliğine demiri oraya atabiliriz ama simdilik burdayiz.
Anlatıyodum. Tecrübeler. Cok tecrübe edindim. Ilk basta Marx in dünya ve madde üzerine anlattıkları kesinlikle dogruymus onu anlatabilirim. Hersey madde üzerine kurulu. Senin ne kadar iyi veya ne kadar kötü olduğunun hicbir onemi yok. Somut olarak sen nesin ne yapiyosun.
Sigara krizi tutmak uzere. Uzun süredir tutmamisti. Hee yok icmiyorum bir ay oldu birakali. Bi arkadaşı motive etmeye calisirken biraktim bi anda, zaten bırakacaktim ama bu kadar erken değildi. Neyse ben cikip bi hava alıcam. Aksam yine devam ederim anlatmaya. Iyi geldi sana anlatmak birazcik da olsa rahatladım.
1 note · View note
iq-degil-aq-blog · 6 years
Text
Sen kazandın (mı)?
"kazanmak" benim çok önemsediğim bir olgu değil.Daha doğrusu "hırsa dayalı kazanmak" meşrebime uygun değil. Kalp kazanmak,insan kazanmak,sevgi kazanmakla falan eyliyorum kendimi.
Senin tüm hücrelerin "hırs"la birbirine bağlıyken, ben zerresinden nasiplenmemiş biriyim.
Dolayısıyla benim bu kurumda ne iş yaptığımın da hiç önemi yok. Müdür beni ünvanımla ilgili çağırdığında bile bir serzenişim olmadı benim.
1-Beni "AMELE"likle itham etmen gereksiz bir tespit oldu. Benim derdim hep kendimle Mahir. Evet o çok sevdiğin müdür yardımcın beni yer yer işle ve tutumuyla çok üzdü,tıpkı seni,tuç u ,zübeyde'yi üzdüğü gibi. Ama biz yine de hep güldük.Sanırım sadece bu konuda aynı fikirdeyiz.
Bu yazıyı sadece seni üzmek için yazıyorum.
Bir de "Sana sırlar verdim, başkaları hakkında güvenip dedidoku yaptım" dedin.Onun için yazıyorum.
Sana bir sır vereyim,ödeşelim!
6 yaşındayım. Böyle nasıl güzelim var ya, yanaklarım var tombul tombul,gözlerim küçücük gülünce çizgi oluyor. Anneme tapıyorum.Abimi de seviyorum ama annem başka.Hicbir sey istemiyorum cocuk olarak.Sadece annem,abim ve ben.Bir de böcekleri çok seviyorum.Evin karşısında bir kısmı çim olan araziye inip hergün böcekleri izliyorum.Ellerim nasıl çatlıyor çamurdan görsen,hergün kanıyor,vazgeçmiyorum! Tüm bu karıncalar neden sürekli durup,sıkılmadan birşeyler söylüyor?Hic mi yorulmuyorlar.Onlara yardım edıyorum,parmağımda yol yapıyorum inatla oradan gitmiyor,başka yollardan ilerliyorlar.
BEN DE KARINCA İNADI VAR!
Yine bir gün sabah bahçeye ineceğim okula gitmiyorum daha.Bir abi vardı bizim apartmanda beni kucağına aldı,ellerimi tuttu aşağıya karanlık havasız bir yere indirdi.Onunda abisi,bir amca ve oğlu, iki tane başka bir kardeş ve bir amca daha vardı.Tam 7 kişi. Detaylı anlatmaya gücüm de yok gerekte.Bak dedi adam, ogluna böyle yapacaksin."Acı" benim taribirimle sadece o Mahir. Baska hic birseyin adı aci olamaz ben de. Günlerce oturamadım agrıdan.Annene de yaparız dediler.Annem ölür diye düşündüm,zaten bir tarafı tutmuyor.ben annem için yaparım bunu.söylemem dedim. kasıklarımdaki morluklar gitmedi.Allahtan annem yıkayamıyordu beni de gormüyordu. ilkinden sonra evden cikmadim bir daha karincalar için. 25 kiloyum.ama ekmek al diyor annem,okula gitmem de gerekti ertesi sene. Tam 2 yil surdu.8 yasima kadar. Sonra tabii daha igrenc seyler oldu. ölmüs bir kedinin etini zorla yedirdiler. 2 yil sonra biraktilar beni. basimi oksuyorlardi annemin yaninda. birgun yine okuldan gelince yakaladilar.annem gec geldim diye dövdü beni.
"Neler oluyordu sokaklarda bizim zaten kimsemiz yoktu,ya bana birsey olsa ne yapardı?"
Ama ben o tüm acilara onun icin katlaniyordum onun cani acimasin diye niye dovdü ki beni?Annemi sevmeyecektim artik. hem onun cocugu olmasam olmazdi tüm bunlar.
Neyse konunun seninle ilgili kısmina gelelim. senin mudur yardimcin beni cok severdi bilirsin. gelir yanima oturur sohbet ederdi.Ben de onu severdim.müdürle konusmadan yaklasik 2 ay önce ogle arası hal e balik almaya gittim. o adamlardan birini gordum. kaldim yolun ortasinda,galiba inledim,kasiklarim acidi. Sen bana hep IQ düşük derken beni incitmenin ötesinde yanıldın da. Ben 8 yaşımdan beri beynimdeki "uyku"fonksiyonu silebilecek kadar zeka seviyesi yüksek bir KÜÇÜK KADINIM.Ama çok eksiğim,cok zavallı. Neyse döndüm menkul e . mudur yardimcimiz aradi bir belge istedi tam animsamiyorum. çıktım odaya ama kendimde değilim.Korktu tedirgin oldu. özlem ne oldu dedi. ben o kadar kendimde değilim,bilincsizim ki anlattim -ki kendisi benim gozumde insan degildir artik- (şu an sen,müdür yardımcın ve aşır biliyor)neyse sacma salak sorular sordu. nasil evlenebildin dedi. kocan anlamadi mi falan .. sonra bana karsi tavri o kadar degisti ki,zaten ne olsa o olaya bagliyorum. sen kimsin ki diyorum seni sevsinler,deger versinler. bir pislikmisim gibi bakmaya basladi bana,gelip yanıma oturan,gülüp sohbet eden kadın sürekli tersleyip,beni herseyin disinda tutmaya basladi. Kabullenmem mumkun degil. Diklenemiyorum da ya birine soylerse? tuç ve zübüş "izin vermiyor sana,is yaptirmiyor" diyorlar,"biz cok üzülüyoruz." Hadiiiii özlem durur mu "cin gibi" al sana bahane. dedim ki ayni serviste calismazsam -ki isci dovizlerindeyken surekli odasindaydim-daha iyi hissederim dedim. bahanelerde var. Senin benim icin yaptiklarini bilmiyorum tabii. Ama sonra seni gördüm. Kimin ne dusundugunun,ne dediginin hic onemi yoktu benim icin,hala yok. ben bana baktim hep,ben ne hissettiysem onu düstur ettim kendime.Gamzelerini farkettim bana güldüğünde. Ben yerleşirim o gamzeye dedim. şarap doldururum içine,gözyaşımı doldururum. kahkahamı doldururum. Senin içime dokunan bir halin vardı. Kimsede olmayan. Sadece benimleyken öyle gibi. Dedim ki ben o kadinin bana tavrini kaldiramam.20 adim ötedeyim. Mahir hep var,o benimle. öyle olmadı. Ben hukuk okuyup büro görevlisi kalmasini dert eden, ne bileyim daha ust model araba isteyen hatunlardan degilim. ben bir tuc bir zubeyde bir melike ya da bengu,cihan degilim. Ben cok zavalliyim,cocuk olamayinca oralarda bir yerde kalmis.
Öldüreyim dedim kendimi ;anneme kim bakar?sonra imge oldu benim kizim var dedim olmaz. son bir gayret motosiklete bindim kapadim gözumu biliyorsun. ama olmadi.
Bedavadan bir ölüme ihtiyacım var. Ama bakma yaşamayı da cok seviyorum.herseye merakim var gülmeyi çok seviyorum.Ben hep incelikli yasamaya calistim,birilerinin hayatina dokunayim, anını güzelleştireyim istedim. herseye ragmen severek,sevilmeye ihtiyac duyarak.sizdeki bu sanki atom parcaliyormus havanizi çözemedim. benim kendimi degersiz gormem icin sebebim var da sizdeki bu çok değerliyim tavrinizi ,kibrinizi,hirsinizi asla kabul etmicem.
BENIM DERDIM KENDIMLE.
senin ve digerlerinin oldugu gibi tcmb de degil. sen beni kocasi onu aldatti diye seninle yatip sonra defolan Mehtap la bir tuttun. ben biliyorum basima gelecegi yasadim daha once dedin. özlewle de iki sevisiriz..Sonu yok,biter..bizim aramizdaki öyle birsey degildi ki. Adi yoktu ki. Ask miydi sence? Daha öte birseydi!
Ben seni kimseye benzetmedim.kimseyle bir tutmadım. hiç korkmadım senden. ama o kadinin bakisini kaldiramadim. beni sirf 30 adim otene gittim diye gerizekali,güvenilmez,karaktersiz,piyon olarak nitelendirecegini bilemedim. Dedin ya Oscar Wilde'ın şiirinde (bu arada şiirin tamamı bir kitaptır, hem şiir oyle cımbızlanası birsey degildir Mahir. Tamamını okumalısin)kimi gözyaşlarıyla öldürür sevdiğini -senin gibi- ama ben ölmem diye. kimi de senin gibi dalkavukça sözlerle öldürür ama ben de ölmem Mahir. çünkü sen benim ilk ölüşüm değilsin!
Bu başka servise gidiyor olmamla ilgili yine sebebini ANLAMADIĞIM tek şey senin müdür yardımcınin neden ben giderken ısrarla seni vermek istemedim demesiydi?Belli ki bununda sebebi sensin!Sen ben kitap okuyayım diye engel olmadın bana birseyler yaptirmasina,"mal"olduğumu düsundugun icin icazet vermedin müdür yardımcına.yoksa her firsatta neden kitap okurken" burasi kütüphane mi hanfendi" diyesin ki?Sen öyle uygun gördün.. zaten sicilimi de sen veriyordun,iznimi de..
ben yine de benim için yaptiklarin icin üzüldüm hic etik de bulmadim sen benim adima nasil karar verip oyle yapmasini istersin? ben seni tanımamışım.Ama bu benim dogrumdu. ikimizden yalnizca ben biliyorum ki "mutlak dogru yoktur" hele benim icin hic yok.ama senin icin sadece senin temporal lobunda beliren dusuncelerin dogru.Bir IQ eksikliğinden bahsedeceksek sen de benden farklı sayılmazsın. Neden uyumuyorsun dediğinde hep korkuyorum dedim. Anlayamadın. Insan uyumaktan korkar mı a.q.?Ben ne zaman uyusam,kimyam değiserek uyandım. ama anlayip bile isteye bana boyle davrandiysan ben bosuna zahmet edip bunca seyi yazdim. Umarim hayatinin bundan sonraki döneminde daha yumusak olursun insanlara.insanüstü gördüğünüz melikeciğinizle bhs yapip, kasaya mektup koymak icin inip inip cikin da dünyayı kurtariyoruz sanın.. hatta evlen onunla malum mudur yardimcin bunu cok istiyordu. kırmayın birbirinizi..Belki Camus'nün dediği gibi "insan söyledikleri kadar söyleyemedikleriyle de insandır"belki vardır senin de söylemediğin. Ne desen inanırdım,ne desen dinlerdim Mahir.
Ama asla sevmicem artık seni. -benden bu kadar nefret etme özlew dedin geçen gün.
ben sadece o adamlardan nefret ediyorum. seni o "nefret" kelimesinin içine nasil alırım.
benim icin Tahir= "zorba"ise,
özlew= "sızı"olsun istiyorum.
her hatirladiginda icinde sızı olayim.
bir konuşmamizda biriyle bir konuyu tartistiginizi soyleyip "sonunda ben kazandım özlem"dedin. Bizimle ilgili de öyle Mahir, SEN KAZANDIN AMA BEN HAKLIYDIM.
"Arayacağın kişiyi iyi seç bundan sonra" dedin arabana binemeyecegimi söylerken, pişman olacaksın..
36 yaşındasın,belki bu zamana kadar kimseden özür dilemedin ama birgün gelecek sen belki de ilk kez" özür dilerim özlew" demek isteyeceksin ama ben buna asla izin vermeyecegim...
ben istesem senin,sizin yaptiginiz herseyi yapabilirim. her isi. her diplomayi alirim istesem. dil tazminati alirim. hepsini yapabilirim. ama hicbiriniz bende olan hicbirseyi yapamazsiniz. Siz benim neler yaptigimi,neler okuyup, neler yaptigimi bilmiyorsunuz.(kibir işareti😌)siz o soktugumun kurumunda entrika cevirecek kadar özgürsünüz. ben senden cok daha özgürüm onda da yanildin.hicbirinizin beni hor göremezsiniz. hicbiriniz benden daha yürekli,daha mutlu degilsiniz. benim senin gibi bir sanal bir de gercek dunyam yok mahir. benim soktugum bir tane dunyam var. ve ben o dünyada birine sakso yaparken baska birine domalmiyorum.. ben her yerde ayni özlewim. ben kimse icin kötü birsey dusunmedim. ben herkes gibi olayim istemedim. ben kendim gibi olabildigim yerde calismaktan baska birsey istemedim. asil mal gibi yasayan sizsiniz. tcmb den baska birsey dusunmeyen sizlersiniz mal...
ben denemediğim sarap kalmayana kadar,sazimi alip bagira cagira Neşet turkuleri soyleyerek, motosikletime atlayıp senin çocukluğunun geçtiği,benim gibi dostlarini ,sevdikleri bıraktığın EsEs'e giderek,Fransadaki üzüm çubuklarindan calip bozkirda yetistirmeye calisarak, plaklarımı dinleyerek ve yine çok gülüp,çok ağlayarak -yani insan gibi- yaşayacağım. ben benim gibi oldugunu anladigim cocuklar icin birseyler yapmak zorunda hissedecegim,hic durmadan ama "gercekten" yasiyor olacagim. siz de oynayin iste 3-5 kisi bankada. benim hangi serviste oldugumun subede kalmamin ya da operasyona gitmemin hic bir onemi yok. ben baska seyler yapabilmek icin calisiyorum,siz yapacak baska birseyiniz olmadigi icin calisiyorsunuz. ve sana yemi n ederim ne siz ne de ben asla degismeyecegiz. Bu dunya da anilir,bahsedilebilir,begenilir birseyi sadece ben birakabilirim.
BU DÜNYAYA BIR IZ BIRAKACAGIM.
ve sen benim dunyamda olmayacaksin artik.
sen bana sunu demeliydin,
özlem mudur yardimcim seninle ilgili farkli seyler istediginde ben mal oldugunu dusundugum icin engel oldum . sonra mal olmadigini anladim hatta yetmedi asik oldum -korkma karsiliksiz degildi- tam hersey onun istedigi gibi olacakti ( ha bu arada bu yil bana 93 vermissin mahir bir mal icin oldukca ironik bir sicil puani) ama sen gittin.. ben boyle olacagini dusunemedim. bunu makul karsilardim.
Ben seni değil,sen beni bıraktın Mahir. Ben hep varım Özlew demedin.
seni sevmicem artik. sen istedigine kin duy,istedigine nefret besleyip ,düsman belle. Ama ben seni sadece yok sayacagim. Kayıtsızca gecip gidecegim yanindan.Ellerimi yüzüme kapatarak şaşırmaya devam edecegim . Deliler gibi gülmeye ve seni öyle olmadığımı bildiğin halde bu kadar hor gördüğün icin asla affetmeyeceğim. sana emek verip yaptıklarımı attigin icin, beni gormezden gelecek kadar korktugun icin seni asla bagislamayacagim ZORBA.
İyi ol,mutlu ol ve lütfen benim icin artik hicbirsey yapma. kimseye benim adima hic birsey soyleme.ben artik kimsenin varligindan,bakisindan,tavrindan rahatsizlik duymuyorum. bana kim nasil bakiyorsa ben de ona oyle bakiyorum. senin icin özlem de özlew de yok artık. umarım hayatında hep sen haklı olursun ve yolumuz bir daha hiç kesişmez..
2 notes · View notes
tanrininciragii · 3 years
Note
Tabiki iyi çekmişsindir sende ilişkiler böyledir zaten ama dediğim şey heyecan değil arda cıvıl cıvılmış ilişkinize birden o ışık sönemez her ilişki zor dönemden geçer sende fazla kolay biri değilsin ardam yani her ne kadar ona o kadar zor değildim desende
Bahsettigim sey iliskinin ilk zamanlari olan bisey. Son zamanlardan bahsedicek olursak pek ona dair iyi bisey hatirlamiyorum her neyse kimi isterseniz savunun koruyun artik her ne yapiyosaniz inanin umrumda degil biten bitmis gerisinin de bir onemi yok
0 notes
birgariphemsir · 7 years
Text
Evet bugün 2 milyon bilmem kac kisinin bekledigi ve benim tamamen unuttugum bir zamanlar benim oldugu gibi bir cok kisinin de basinin ve bir o kadar kisinin de magdur oldugu mesur YGS aciklandi. Tabi benim icin cok bi onemi yoktu ama suan dusunuyorum da guzel bir sekilde hazirlanma firsatim olmus olsaydi cok guzel bir sonuc alabilecegimi dusunuyorum hatta eminim cunku sinavda geometriyi unuttugumu farkettim zaten fen hak getire beni kurtaracak matematik ve turkceydi ama sinavi onemsemedigim icin turkcede kotu geldi zaten sorular baya uzundu turkce cozemedim odaklanipta ama sasirdigim iki sey oldu biri sosyal digeri fen sosyal bekledigimden daha guzel. Gecmis keske ygs ye ilk girdigim sene bu kadar guzel yapabilseydim daha farkli olabilirdi hersey ama bu defada tabi bunca tanidigim guzel insani tanima firsati elde edemeyecektim her neyse nerde kalmistim evet fen. Fen bilgisi konularini tamamen unutmuş olmama ragmen 13 soru isaretlemistim 10 dogru 3 yanlis gelmis ve bu durum beni sasirtti dogal olarak bazi seyleri unutmasina ragmen boyle sonuclarla karsilasinca insan hem seviniyo hemde uzuluyo sevinme nedenim 5 senedir bu derlerden tamamen uzak olmak buna ragmen cok iyi olmasa bile kotu olmayan bir sonuc almasi diger taraftan uzucu olan ise orta halli bir calismayla daha guzel sonuclar alinabileceginin farkina varmis olmam malesef artik sinavdan bir beklentim kalmadi sadece kendimi mutlu etmekti amacim ama bu sinav donemi her geldiğinde ve tercih donemlerinde hep bi icimde kalmislikla bas basa kaliyorum malesef nedenide ilk ygs sinavimin sonucu açıklandığında tercih yapmak istemiyordum fakat cevresel baskilar sonucu yapmak zorunda kaldim iyi taraflari da oldu kotu taraflarida ama artik yapcak bisi yok tabi gecmiste takili kalipta gelecegi etkilemesine musade etmemek gerek demi ama✌👍💪😎
3 notes · View notes
Text
Oncelikle sunu soyliyim, bana asla cevap verme hakki vermiyosun. Engellemenin en kotu tarafi bu.
Ben kotu bi insanim evet. Bunlari yaptim ve kotu olmaliyim demek ki, bunlari yapan insan olarak. Geberircesine agliyorum ama haklisin her seyi soyle bana, her istedigini.
15 dklik seye nasil cevap yaziyim bilmiyorum. Ben 2014te de 2017de de ayni sekilde hissediyodum. Ben her zaman sana hayvan gibi asiktim.
Iliskimiz olunca bi sey degismedi. Gonca madem beni seviyodun neden gostermedin GONCA? Ben 3 sene yanindayim cevrendeydim neden yapmadin ya? Neden herkese ben sana cok asigim sen o kadar da degilmissin izlenimi verdin? NEDEN?
Ben de sana defalarca sans verdim. 3 sene boyunca hem de. Ben senden once cok ozguvenli bi insandim. Bunun yukunu bana atamazsin benimle alakali degil. Daha once kimse benimle bu konuda dalga gecmemisti.
Ya attigin sey bogazima yumru oturttu. Ne yazacagimi bilmiyorum bile. Sen kendime olan butun guvenimi sifirladin, ben de sana yapmisim. Gonca o kadar icime oturdu ki ya attigin ses kaydi yazamiyorum bile.
Ben kotu bi insanim. Beni affetme. Benimle gorusme. Numarani degistir, istedigini yap ama seni seviyorum. Bu bir gercek. Ha, hayatimda kimse yok cunku senin disinda kimseyi istemiyorum.
Ben kirgin ve kizgindim. Sana baska aciklamam yok. Baska bi nedeni de yok zaten. Keske cidden asik olsaydim, her seyin anlami olurdu. AMA YOK. Hicbir seyin anlami yok.
Seninle sadece gorusmek istedim. Benimle gorusmek zorunda degilsin tabii. Proper bir veda olurdu sadece. Ben daha fazla dayanamiyorum cunku.
Beni affetme. Seni sevdigime de inanmak zorunda degilsin. Ben anliyorum seni. Ben de sana 3 yil boyunca aklin basina gelsin diye sans verdim ve sen beni sevdigini gostermeye, ben senin icin her seyi yapmaya hazirim demeye ben artik hayatindan cikmak istedigimde karar verdin. Ben hayatindan cikmak istiyodum cunku beni sevmedigini, beni umursamadigini dusunuyodum. Simdi sana daha once soylemedigim bir kompleks daha soyliyim, cidden artik eminim beni affetmeyecegine ve bu gercegi anladim, ama dogruyu soyluyorum su an: orada muhendis olarak kalamayacagimi dusunuyodum. Ve senin beni ugrasmam icin zorlayacagini biliyodum. Ama 2.20 ortalamayla kimse beni almaz. Odtuyu de bilen yok. O yuzden dondum ben. O yuzden buraya geldim cunku orada bi gelecegim olamayacagini dusundum. Ve sen beni cekmek istemiyodun. Meltemi cektigin gibi. Haklisin. Hakliydin. Basarisiz bir insanim. O yuzden burdayim. Ama beni mutlu etmedi. Ben fighter degilim, survivor degilim. Sen oylesin. Sen savasmissin, ben senin gibi yapamazdim, senin bana yardim etmene ragmen. Cok uzgunum bunun icin. Ama yapamazdim Gonca, beni taniyosun, yapamazdim. Biri icin donmedim buraya, basarisizlik abidesi oldugum icin dondum. Baska bir kompleksimi de aciklamis oldum, iyi oldu.
Ben cok isterdim bana soyledigin seyleri soylememis olmani. Evlilik senin icin onemliyse kiiiii o kadar sure icinde benimle asla kutladigini dahi gormedim? Ay donumleri vs. bir defa bana karicim dedigini dahi duymadim, evliydik karimdin diyosun ya. Yuzuk istedigimde ki cidden ucuz bi seye de kesinlikle okaydim, onu da istemedin. Bi de gonca, evlilikte ayri hesaplar olmaz, evlilikte biri digerinden kira talep etmez, onu da bilememissin. Cok onemli para senin icin, uzgunum, ben hic onem vermedim. Ben senin 2 katin kazansaydim da siklemezdim. Neyse.
Bunlarin bi onemi yok ama. Sadece bana sey deme, karsima gecip konusmadin filan deme. Defalarca denedim ya. Bana bunu yapma dememe ragmen yaptigin onlarca sey var. bana bunu deme ya. Ben senden surekli bekledim uslubunu degistirmeni, bi seyleri farkli soylemeni. Yapmadin gonca. Evli insan 1 ay uzak kalacaksa esine sorar ya, sormadin bile sormadin. Ben benimle 1 ay uzak kaldiginda bir defa skype yapmak istememis birinin beni sevdigini nerden bilebilirdim? Beni ozledigini?
Neyse.
Ben seni seviyorum. Uzgunum. Pismanim. Cok cok cok uzgunum. Uzgunum. Asigim. Cok uzgunum. Bu da burda boyle dursun.
0 notes