#neptün akrep kadını
Explore tagged Tumblr posts
Text
Neptün Akrep Burcunda ve Ruhsal Yetenekler
Neptün Akrep Burcunda
Neptün'ün Akrep burcunda konumlanması, astrolojik sabit haritalarda önemli ve derin bir anlam taşır. Neptün, mistisizm, illüzyon ve sezgiyi temsil eden bir gezegen olarak, Akrep burcunun derin, yoğun ve dönüştürücü enerjisiyle birleştiğinde, spiritüel ve duygusal düzeyde büyük değişimler getirir. Bu konum, bireylerin bilinçaltındaki gizli kalmış duyguların ve arka plan düşüncelerinin su yüzüne çıkmasına yardımcı olabilir.
Neptün Akrep burcunda, bireyleri daha sezgisel ve duyarlı kılabilir. Bu, kişinin kendi iç dünyasına daha derin bir bakış açısıyla yaklaşmasını ve bilinçdışı süreçlerle daha fazla bağlantı kurmasını teşvik eder. Kişisel seviyede, bu konum, kişinin gizli kalmış korkuları veya travmaları ile yüzleşmesini ve bu duyguları dönüştürmesini sağlayabilir. Akrep'in doğal eğilimi olan dönüşüm enerjisi, Neptün'ün spiritüel yapısıyla birleştiğinde, bireyler için ruhsal bir uyanış ve derin duygusal iyileşme fırsatı sunar.
Akrep burcu,
tutkulu,
gizemli ve
duygusal yapıları
ile bilinir. Zodyak çemberindeki 8. burç olan Akrep, su burçları arasındadır ve sabit burç niteliğine sahiptir. Bu nedenle derin duygusal yapılarıyla dikkat çeker. Bu burca sahip kişiler, sezgisel güçleri ve güçlü iradeleriyle tanınırlar. Akrep burcu insanları, yüzeyin altındaki gerçekleri keşfetme eğilimindedirler;
göze görülmeyeni görmek ve
hissetmek
Neptün'ün Akrep burcunda bulunması, bireylerde belirgin ruhsal yeteneklerin gelişmesine katkı sağlar. Bu yerleşim, kişilerin sezgi gücünü önemli ölçüde artırarak, onlara derin bir içgörü ve mistik anlama yeteneği verir. Neptün'ün bu güçlü ve gizemli burçtaki konumu, bireylerde psişik yetenekler ön plana çıkar, onları sezgilerine daha fazla güvenmeye teşvik eder. Neptün akrep burcunda olan psişik insanların özellikleri belirgin hale gelmeye başlar.
Rüyalar ve metafizik konulara eğilim de Neptün Akrep burcunda olanlar için belirgin bir özellik haline gelir. Bu kişiler rüyalarında sembolik mesajlar alabilir ve bu mesajları düzgün bir biçimde yorumlama kapasitesi geliştirebilirler. Rüyalar, birçok açıdan bu bireyler için bir yönlendirme aracıdır. Rüyalarda aldıkları mesajları günlük hayatlarına entegre edebilme becerisi, onların yaşamlarına derin ve anlamlı bir rehberlik sunar.
#astroloji#neptün#neptün retrosu#neptün transiti#neptün akrepte#neptün akrep burcunda#neptün akrep ne demek#neptün akrep erkeği#neptün akrep kadını#neptün akrep neyi temsil eder#neptün akrep ne anlama gelir#açı etkileri#olumlu etkileri#olumsuz etkileri#akrep blog#akrepblog#neptün akrep sağlık
0 notes
Note
akrep burcu kadını balık burcu erkeği uyumu?
simdi ikisi de su grubu oldugu icin kolay anlasacaklarini düsünüyoruz di mi? fakat gezegen farkli
akrep burcu yönetici gezegenleri; mars ve pluton
istersen önce bu gezegenlere daha yakindan bakalim.
Mars savascıdır. Yunan mitolojisindeki Ares in Roma mitolojisindeki adı Mars. Enerjiyi-hareketi-parlaklık ve ışığı temsil eder. Bir hedef icin tutkuyla mücadele etmeyi temsil eder.
Pluton ise mitolojide yeralti tanrisi Hadesi temsil eder. Yani ölüm tanrisi. Kontrolü kaybetmeyi ya da kontrolü, aşiri güçleri ve zararli tutkulari isaret eder. engelleyen baski kurabilen yapisiyla dogum haritasinda da oldugu yeri harabeye çevirir en zorlandigimiz konu olarak karsimiza cikar o evin konulari.
simdi bu iki gezegenin yönettigi Akrebimizin genel özelliklerine bir de su grubu eklenince her seyi derinden yasayan tutkulu kendi içinde çatisan zor bir karakterimiz ekleniyor.
Balık burcuna gelelim.
Balık burcunun yöneticisi de Neptün ve jüpiterdir.
Neptün gezegeni hassasiyeti, saflıgı, fedakarligi singeleyen gezegen olmakla beraber kararlar verirken yasanan bulaniklik git-geller ve düsünce yapisinda sanatsal bie yan barindirir. biraz daha hem sifaci hem de hissiyatli bir gezegen, dogum haritasinda hangi evdeyse sezgilerimizi o evin konularinda aktif kullandigimizi gösterir.
jüpiter; önceki postlarimda da açikladigim gibi bolluk bereket sans gezegenidir. oldugu yeri büyütür. mitolojide zeus u temsil eder.
simdi bu iki su grubu burcun arasindaki farki anladiysak az cok bu ikilinun nasil bir iliskileri oldugunu anlayabiliriz
balik burcu erkegi akrep kadininin kaygilarini azaltmaya calisir, onu düsünmeye iter ama kendine merhem olmaz. akrep burcu kadini bazi konularinda balik burcunu harekete gecirir ama biraz pasif oldugunu düsünür kendince elestirir. zıt kutuplar birbirini ceker mi bilmiyorun ama birbirlerine yararli oldugu konular olsa da ufaktan hades persephone iliskisi de olabilir bu
1 note
·
View note
Text
#BALIK BURCU KADINI * Aşk Ruhuna Sahip; Balık Burcu Kadını Siz harikasınız duygu kraliçesi_ Burçların Su Gibi Güzelleri Balık Kadını Şeytan tüylerinden midir bilinmez Balık kadını kendini herkese sevdirir. Girdiği her ortamda duyarlılığı, iyi kalpliliği ve düşünceli olmasıyla konuşulur. Aynı zamanda da etrafındaki insanlardan gördüğü ilgi hiç bitmez. * Zodyağın su grubu iki zarafet sahibi burcu; biri gücün sembolü güzelliğiyle dikkatleri üzerine çeken hayal dünyasından gizemli Balık kadını. * Balık kadının en dikkat çekici yerleri büyük ve anlamlı gözleridir. Bir balık kadınıyla birkaç saniye bakışsanız ve aniden gözlerinizi başka yöne dördürseniz, başınız döner ve nerede olduğunuzu şaşırırsınız. Böyle anlamlı ve güçlü gözlere sahiptir balık kadını. Onların gözlerinde, kalplerinden geçen duygu selini görebilirsiniz; tek kelime etmeseler bile, gözleriyle dünyanın en duygusal insanı olduklarını kanıtlarlar. * Balık, kadını son burçtur ve bu nedenle kendinden önceki bütün burçların özetini taşır. Aslında balık kadını hepimizin toplanmış haline benzer. Sen biraz daha arzulusundur, ben biraz daha melankoliğimdir... Fakat bir balık burcu,kadını bunların hepsini kendinde bulundurur. Hatta onlar tüm duyguların yaşanmasından dolayı ortaya çıkan içsel bir karmaşanın temsilidir. Kalplerinde akan duygu nehri asla durmaz ve hayatlarında bunun yansımasını görürsünüz. * Balık kadını ölüm, yeniden doğum ve reenkarnasyonu simgeler. Yani aslında balık kadını yaşam ve yaşama dair her şeyi simgeler. Yaşamak denilince aklınıza gelebilecek her duygu hali, balık kadının karakterinin temelini oluşturur. Onlar bu çok seslilikten asla kurtulamazlar ve duygusal bir hayat sürme gerçeğini asla değiştiremezler. * Kendi yeteneklerinin farkında olmazlar ya da görmezden gelirler çünkü asıl odak noktaları farklıdır. Onlar için önemli olan duygulanımdır. Yaşamlarının odak noktasına hissettikleri şeyleri ve yaşadıkları anı koyarlar. Bu durum onların duygusal yapan en belirgin nedenlerden bir tanesidir. * İlerisi için plan yapmak yerine, anın içerisinde sezgileri ile hareket etmeyi tercih ederler. Balık kadını için en önemli şey şu an ne hissettikleridir ve hayatta hiçbir şey onları buna odaklanmaktan alıkoyamaz. "Şunu şöyle yapsam önümüzdeki ay şöyle şöyle olur, ben de çok mutlu olurum" şeklinde bir düşünce yapısına sahip değildirler. Şu an ne hissediyorlarsa, yaşam onlar için odur ve bu nedenle, bizlerin gelecek hakkında plan yaptığımız kadar, balık kadınları anlık duygulanımları üzerine düşünürler ve daha da duygusallaşırlar. * Duygusal balık kadını karakterlerini çevresine karşı duyarlı ve yardımsever olarak da gösterir. Yardımsever bir yapısı vardır, ihtiyacı olan herkese karşı duyarlı davranır. Hatta o kadar duyarlıdır ki, insanların ihtiyaçlarına kendilerininkinden daha fazla önem bile verirler. Son derece düşünceli ve anlayışlıdır balık kadını Eğer bir balık kadınıyla birlikteyseniz, bu açıdan kendinizi şanslı hissedersiniz. * Balık burcu kadını olanların genel görünümleri oldukça sakindir. Fakat bu sakin ve masum görünüşün altında, bizim asla bilemeyeceğimiz bir takım duygusal buhranlar bulunur. İç çatışmaları asla durmaz İç dünyalarında fırtınalar koptuğunu söylemek mümkündür onların. Bu fırtınalar asla durmaz ve onlarca uyaranla şekillenen birbirinden farklı duygulanımların etkisiyle her geçen dakika daha da karmaşıklaşır. Balık kadınının hayata bu duygusal bakışını anlamak işte bu yüzden zordur bizler için. * Duygusal karakterlerinin yapmayı asla bırakmadığı tek bir şey vardır: Hayatlarının anlamını sonuna kadar aramak. Tüm uğraşların sonunda kendilerine şu soruyu sorarlar; Hayat, gerçekten de bütün bu kavgalara değer mi? Eğer cevap hayır ise, gerçeklik ile olan bağlarını koparıp depresif bir hayat sürebilirler. Böyle bir durum olmaması için onlara el uzatmalı ve hayatın her şeye değer olduğunu göstermeli. Duygusal yapısından dolayı hayatın karanlık tarafına sürüklenen balık kadın eğer onları gün ışığına çıkarabilirseniz, size dünyanın gizlerinde kalmış en harika duyguları yaşatırlar. * Uçsuz bucaksız ebedi Neptün okyanusunda yaşayanların burcudur Balık. Onlar 'sınırlılık' nedir bilmezler ve bu nedenle duygularının onları götürdüğü yöne doğru gitmeye devam ederler. Durmak ve bazı şeyleri mantık çerçevesine oturtmaya çalışmak onlara göre değildir. Sonsuz Neptün denizinin insanlarıdır onlar ve bu denizde meydana gelen duygu dalgalarıyla boğuşup dururlar. * Yaşadıkları okyanus içerisinde duygular, bilinç dışı olaylar, sezgiler ve hayal dünyası ön plana çıkar. Ve bunların hepsi, balık kadınının en duygusal insanlar olduklarına kanıttır. Onların içerisinde yaşadıkları okyanus, asla ama asla bir oğlak burcunun veya aslan burcunun dünyası gibi tek yönde ilerleyen, hedef-temelli bir yer değildir. Onlar boğuşmaya, iç çalkantılar yaşayarak kendilerini ve dünyayı daha iyi anlamaya çalışmaya asla ara vermezler. Sırf bu yüzden, balık kadını insanlardan mükemmel sanatçılar çıkar. * Sezgileri çok kuvvetlidir fakat duygusallıkları bunun önüne geçer. Sezgileri tahmin edilemez derecede kuvvetlidir balık kadını Bu konuda önlerini kesecek en büyük etken duygularıdır. Duyguları, çoğu durumda sezgilerinin önüne geçer ve onları duygusal davranmaya iter. Sadece sezgilerine odaklanabilseler, karşılaşabilecekleri birçok sorunu daha hiç yaşamadan atlatmış olacaklar fakat duygusal yapıları buna asla izin vermez. * Onlar için yaşamanın anlamı hayal kurmaktır. Hayal kurmak her şeyleri diyebiliriz çünkü iç dünyalarında yaşadıkları duygusal çelişkileri, yalnızca hayallerinde bir sonuca kavuşturabilir ve böylece kalplerini dinlendirebilirler. Bir balık kadınına her şeyin yapın ama sakın ha hayallerini elinden almayın. Aksi halde, hem dünyadan hem de sizden nefret edecektir. * Öyle ki, gerçek yaşam ile yüz yüze geldikleri zaman, hayallerinden kopmak zorunda olmanın acısını çekerler. Onlar için yeryüzündeki en acı şey gerçekliğin kendisidir çünkü gerçeklik sıkıcıdır, bayattır, durgundur, mantık arar ve duyguları arka plana iter. Gerçekliğin kurdukları hayaller ile bir alakası olmadığını görürler ve bu nedenle oldukça acı çekerler. Bu durum, balık kadınının ne kadar duygusal insanlar olduklarının en net örneklerindendir. * Astrolojik açıdan analiz edilmesi en zor balık kadınıdır Bir akrep burcunu analiz etmeye benzemez balık kadınını anlamaya çalışmak. Duygusal yapılarından dolayı karmaşıklaşan iç dünyaları, onların anlamayı astrolojik anlamda da zorlaştırır. * Fiziksel ilişkilerinde bile, balık kadınları ruhsal olarak tatmin olmayı tercih ederler. Birçok insanın hayatında büyük bir rol oynayan fiziksel zevk, balık kadını için ikinci plandadır. Bu elbette fiziksel zevk almadıkları anlamına gelmiyor fakat asıl önem verdikleri şeyin, fiziksel birliktelikle doğan ruhsal tatmin olduğu anlamına geliyor. Balık burcunun kadını ruhani birliktelikleri her şeyin üstünde tutarlar. * Onların tıpkı bir okyanus gibi derin ve gizemli kişilikleri vardır. Bu durum duygusal oluşlarından kaynaklanır. Dışardan size çok sert veya mesafeli gibi görenebilir bir balık kadını ama iç dünyasında işler tam tersi şekilde olabilir. İç dünyalarını gizli tutmalarının nedeni, kendilerini bu şekilde daha rahat hissetmeleri ve duygularını belli etmekten korkmalarıdır. * Olayın üzerinde, sizin durduğunuzdan çok daha fazla durur ve detayları düşünür. En küçük duygularını bile incitmişseniz, bu onlar tarafından oldukça ağır bir suç olarak görülür ve size bunu açıklamak için yazdıkça yazarlar. Çoğu durumda onun dediklerini anlamazsınız çünkü olaya onun kadar duygusal bakabilecek kabiliyetiniz yoktur. Bu nedenle, balık kadını bir sevgiliye sahip olmak oldukça zor iştir. * Balık kadınları birlikte oldukları kişiye adeta cenneti yaşatırlar. Balık kadınına aşık olan bir kişi, mutsuzum diyemez, dememeli. Balık kadını biriyle ilişki yürütmek ne kadar zorsa, onu anlamak ve onun gibi hissedebilmek ne kadar zorsa, onunla yaşayacağınız ilişki o derece güzel bir tat alır ve duygusal anlamda çok farklı bir boyuta sürüklenebilir. Size hayatınızda daha önce asla hissetmediğiniz şeyleri hissettirecek ve sizi farklı biri haline getirecek bir balık kadını... * Tüm burçların içinde, karşısındaki insanın da mutluluğunu düşünmek konusunda en yetenekli olan balık kadınıdır Özellikle aşk hayatı söz konusu olunca, balık kadını tam anlamıyla kendilerini adarlar. Sizi anlamak, sizin de mutlu olduğunuzdan emin olmak ve ilişkiyi karşılıklı bir mutluluğa çevirmek için her şeyi yaparlar. Bu durum arkadaş ilişkilerinde de görülür: Balık kadını bir arkadaşınız varsa, ona her zaman kendinizi anlatabilir ve duygularınızı paylaşabilirsiniz çünkü duygu denildiğinde, balık kadınından daha iyisi yoktur.
0 notes
Text
Hayatınızı değiştirmek için Satürn'ü yok ettim
Burçlara inanmıştım. İnanmakla da kalmayıp işin içine derinlemesine girmiştim. Zodyak’ı incelemeye başladığımda, tarih boyunca ortaya atılan sabit fikirli düşüncelerden kendimi soyutlamaya çalıştım. Burçlar sadece 30 derece aralıklarla gök kubbeye yerleştirilmiş hayvanlar ya da nesneler değildi. Bizi etkiliyorlardı. Buna hakları yoktu ama yine de bizim hareket ve düşünce özgürlüğümüze müdahale ediyorlardı. Doğduğumuz aya göre 12 burçtan biri yanı başımıza dikiliyor ve buna engel olamıyorduk. Etrafımızda olup bitene 'kaderin cilvesi' derken bu cilveleri meydana getiren esas şeyin burçlar ve onların kısıtlamalarından oluştuğunun farkında değildik. Burçlardan ve genetiğimizi belirleyen özelliklerinden hiçbir zaman kaçamadık. Tamamen rastgele ve fabrikasyon olarak imâl edilen 12 farklı üründen biriydik. Yani hepimiz birer maldık.
|
|
Hiç fakir biri olmadım ama zengin de değildim. Göreceli olsa da kendimce kaliteli bir yaşam düzeyine ulaşamadım. İnsanlarla iletişimim zayıftı. Sevdiğim kadınlar tarafından kapının önüne konulmuştum ve sadece zevk olsun diye paramın yettiği kadar alkol tüketmiştim. Bütün bu sefaletin tek bir nedeni vardı ve aklımı başıma topladığımda mantığım bu nedeni kabulleniyordu. 22 Kasım-21 Aralık tarihleri arasında doğan insanlar Zodyak'a göre Yay Burcu, 23 Ekim-21 Kasım arasında doğanlar da Akrep Burcu gurubuna dahil oluyorlardı. Ben 22 Kasım'da doğmuştum. Yay Burcu olmama rağmen kendi burcuma ihanet edip tanıdığım herkese burcumun Akrep olduğunu söylemiştim. Çünkü 'akrep' hem korkutucu bir canlıydı hem de kelimenin söylenişindeki ahenk güzeldi. Akrep... Zamanında yılın hangi tarihinde, hangi ayın, ne kadar günden oluşacağını belirleyen insanlar şüphesiz bir hata yapmış olmalıydı. Ben eski savaş silahlarının parçalarından biri değil asil bir hayvanın adıyla anılmak istiyordum.
|
|
Kendimi odama kapamıştım. Akrep Burcu’nun özellikleri ile kişisel zevk ve ilgi alanlarımı karşılaştırıyordum. Mine Ayman'dan Hande Kazanova'ya kadar dünyanın hatırı sayılır büyük astrologlarının akademik makalelerini okuyordum. Bu bilge insanların burç tanımlamalarındaki bilimsel öğreti kırıntılarına ulaşmak istiyordum. Şu bilgileri edindim: Yay erkeği; Entelektüel bir kişiliğe sahiptir. Kibar ve ılımlıdırlar. Akrep erkeği; Her zaman duyarlı davranışlar sergiler. Aşk hayatlarında kadınlar Akrep'lere karşı koyamaz. Akrep mi yoksa Yay Burcu’na mı aitim diye düşünürken farkında olmadan kendi içimde başlattığım karakter çatışmasına da böylece son vermiştim. Çünkü bu iki burcun da ‘karakteristik’ özellikleri benim karakterime uymuyordu. Artık bir şeyden çok emindim... Astrologlar da aynı burçlar gibiydiler. Hayatlarımıza bizden habersiz müdahale ediyorlardı. Onları dinliyorduk, dediklerine inanıyorduk ve daha da kötüsü sorgulamıyorduk. Bu tuzaklara nasıl düştüğümü anlayamamıştım. Kandırıldığım için kalbimin derinliklerinde çok büyük hayal kırıkları yaşasam da daha güncel bilgilere ulaşmak istedim. Böylece bu sektörün nasıl işlediğini daha iyi kavrayabilecektim.
|
|
Burç yorumu yapanlar, okuyucularının nabzını tutarak elde ettikleri önermelerden yola çıkarak sadece kendileri için 'doğru' olanı gözetip değerlendirmelerde bulunuyorlardı. Bu değerlendirmeleri herhangi bir gazetenin ya da derginin çengel bulmaca sayfasının hemen üzerinde bulabiliyordum. İnternet sitelerinde yapılan burç değerlendirmelerini okumak istediğimde de ekranımda ansızın beliren onlarca reklamı kapatmam gerekiyordu. Sanki yenilmiş tırnaklarla toprağı kazıp altın dolu bir kasaya ulaşmaya çalışmak gibiydi bu süreç. Kısacası burç yorumları, onları okumak isteyenler için pek de saygın yerlere sahip değildi. Gezegenlerin günlük hareketlerine göre değerlendirilmiş burç yorumlarını okurken karşıma şöyle esrarengiz öğretiler çıktı: "Venüs agresif bir dönemden geçiyor. Ama siz bu ay aşk hayatınızda yeni heyecanlara yelken açacaksınız." Ya da "Mars'ın dengesiz hareketleri yüzünden önümüzdeki günlerde maddi sıkıntıya düşebilirsiniz. Elinizdeki parayı, yastığınızın altında kara günler için saklayın." Tüm bu okuduklarımın beni olumsuz bir ruh haline sokabileceğini düşündüm. Ya söylenilenler gerçek olmazsa? Bir beklenti içine girip hayal kırıklığına uğrayabilirdim. Yine de burçların konusu ve içeriğine bir şans daha verme kararı aldım. İnsanların atladıkları bir nokta vardı. Madem işin içinde 'Zodyak' ve uzay var, o zaman tüm burçlar aynı zamanda fiziğin de konusu kapsamına girebilir...
|
|
Huzurlu bir ilkbahar sabahıydı. Gökyüzünde tek bir bulut bile yoktu. Samatya Sahili’ndeki kayalıklara oturmuştum. Elimde bir gazetenin ekonomi sayfasına sarılı halde tuttuğum şarap şişesi vardı. Renksiz ve can sıkıcı grafiklerle dolu ekonomi sayfasından akan simsiyah mürekkeple kararmış elimi paltomun cebine daldırarak yırtık astarın arasında kalan ay çekirdeklerine ulaşmaya çalışıyordum. Bir yandan çekirdek çitleyip şarabımı yudumlarken bir yandan da dalgaların kayalıklara vurmasını izliyordum. Farkında olmadan gözüm dalmıştı. Aradan ne kadar zaman geçtiğini ya da hangi hayallere girip çıktığımı hatırlamasam da aklımı başıma topladığımda ilginç bir manzara ile karşılaşmıştım. Dalgalar yerini çarşaf gibi bir denize bırakmıştı. İşte medceziri ilk o zaman gözlemlemiştim. Bir gök cisminin başka bir gök cismine uyguladığı kütle çekimi nedeniyle meydana gelebilecek şekil bozulmalarını oldukça iyi anlamıştım. Fakat ters giden bir şey vardı. Kendimi huzursuz hissediyordum. Sanki otokontrolümü tamamen kaybetmiştim. Yoldan geçen ilk kadına evlenme teklifi edebilirdim ya da cebimdeki tüm paramı denize atıp ay sonuna kadar aç kalabilirdim. Yüce astrologlar yoksa doğru mu söylüyordu? Aşk hayatımda olası bir heyecan mı yaşayacaktım? Ya da maddi sıkıntı mıydı beni bekleyen şey? İşte o an şişenin dibinde kalan dört parmak şarabı kafamdan aşağı dökmüştüm. Soğuk şarabın kafamın içine nüfuz etmesiyle mantık yürütmeye başlamıştım... Ben bir gök cismi değildim. Gel-git olduğunda şekil (karakter) bozuklukları yaşamam son derece saçmaydı. Ama anlamıştım.. Başımdan geçenler bana çok acı bir ders vermişti. Burçlar yabana atılacak bir konu değildi. Yerçekimi kanunun burçlarla nasıl bir bağlantısı olduğunu öğrenmem lazımdı. Fizik ve astronomi ile iç içe olan bu alan derinlemesine incelenmeliydi. Bunu da benden başka yapacak kimse yoktu. Yani kimse böyle bir işe kalkışmazdı. O yüzden ben yapmalıydım...
|
|
Kendimi bir kez daha odama kapamıştım. Bir yanımda 'Newton ve yerçekimi kuramı' bir yanımda da 'Uzay ve Astroloji Bilimi' makaleleri duruyordu. Derinlemesine bir araştırma yapmak istesem de içimden bir ses bana ‘yelpazeni daralt ve sadece yerçekimi ile ilgilen’ diyordu. Ben de öyle yaptım... Saatler sonra ilk çarpıklığın farkına varmıştım. Zodyak'ın içerisinde Plüton gezegeni yer almıyordu. Sonradan keşfedilmiş olan bu gezegenin çekim kuvvetinin insan anatomisi ve EQ'su (duygusal zeka) üzerindeki etkiler yok sayılmıştı. Plüton'u bir kenara bırakırsak Güneş Sistemi dışındaki kozmik fırtınaların yarattığı elektromanyetik alanların çekim gücü de es geçilmişti. Demek ki uzaydaki uzaklık ve büyüklük kavramları astrologlar için önemli bir referans değildi. Ama yine de yerçekiminin üzerimizde yarattığı negatif ve pozitif etkileri ortadan kaldırmadan hür irademizle hareket edemezdik. Sorun Güneş Sistemi’ndeydi. Hem çok uzak olmayan hem de çok küçük olmayan bir şeydi irademizi esir alan. Zodyak’ın da kabul edeceği bir şey olmalıydı. Her şey yavaşça aydınlanmaya başlıyordu, binlerce yıllık esaretin nedeni şüphesiz bir gezegendi. O gezegeni yok edersek tüm sorunlar sonsuza dek sona erebilirdi. Fakat ortada cevaplanmayı bekleyen çok önemli bir soru vardı... Hangi gezegeni ortadan kaldırırsak normale dönebilirdik?.. Neptün ve Uranüs yerküreden çok uzaktı. Merkür, Venüs ve Mars bize fazla uzakta değildi ama küçük gezegenlerdi. Dış Güneş Sistemi'nin ilk gezegeni olan Jüpiter çok büyüktü ama o kadar büyük bir şeyin yok edilmesi sistemdeki dengeleri tamamen bozabilirdi. Jüpiter'den sonraki ikinci büyük gezegen Satürn'dü ve sorunun esas kaynağı da işte bu gezegendi. Satürn, Jüpiter’den sadece 646 milyon kilometre uzaktaydı. Birbirlerine bu kadar yakın olmaları sayesinde bu iki gezegenin oluşturduğu manyetik alan 37 Newton'luk bir çekim kuvvetine sahipti. Satürn ortadan kaldırılırsa Jüpiter’in toplamda sadece 25.5 N'lik çekim kuvveti kalacaktı ve hiçbir sorun teşkil etmeyecekti... Anlaşılan oydu ki, Satürn yüzyıllardır insanoğlu adına büyük bir tehdit oluşturmuş ve kimse bunun farkına varmamıştı. İşin daha da ilginci değerli astrologlarımız, Satürn'ün yaşamımızdaki etkilerinden çok az bahsediyorlardı. Aylar sonra Dr. Şenay Yangel, Satürn'ün Kova Burcu üzerindeki etkisini kaleme almıştı ve ben de bu akademik değerlendirmeyi halka sormak için sokak sokak gezmeye karar verdim. Eğer yurttaşlar da Satürn'den şikayetçiyse, yok edilmemesi için hiçbir sebep yoktu.
|
|
Dr. Yangel, Kova Burcu için şunları yazmıştı: "Satürn'ün halkaları bir başka güzel parıldıyor bu ay. Sizin de içiniz öyle güzel parıldayacak. Işığıyla içinizdeki kuşku ve karamsarlığınızın gölgelerini okşayarak aydınlatacak. Sevdiğiniz kişiye açılmak için bundan daha iyi bir zaman olamaz. Işığın sizi götürdüğü yere gidin. Yolun sonunda aşkınızım sizi beklediğini göreceksiniz. Hem gönlünüz hem cebiniz zenginleşecek. Bu kez parıltılardan gözünüzü kaçırmayın."
Kadıköy'de yüzlerce kişi arasında bulduğum 6 Kova kadını ve 6 Kova erkeğine Dr. Yangel'in yorumunu okudum ve değerlendirmelerini istedim. İşte sonuçlar...
Kadınlar:
Pelin Pekgelin: Şenay hanım kusura bakmasın ama ben aşka artık inanmıyorum. Âşık olduk da ne oldu. Ya karşılıksız sevdik ya aldatıldık. Yalnız başıma gayet de mutluyum. Satürn'ü de hiç sevmem zaten. Bence Plüton en cici gezegen.
Zühal Altıncı: Cebimize para girecekse hemen âşık olalım. Hihihi. Şaka bi yana dedikleriniz saçma geldi.
Münevver Ölü: A evet! Evet! Ama Şenay hanıma bir noktada katılamayacağım. Kova kadını bu aylar daha çok Merkür'ün etkisi altına girer. Aşktan ziyade aile kavramları ön planda olur. Yani küstüğünüz eş-dostunuz varsa onlarla barışırsınız. Eşinize vakit ayırırsınız. Hatta belki şehir dışına ufak bir kaçamak yapıp kafanızı bile dinleyebilirsiniz. Çünkü Kova kadınları bu aylarda şehrin gürültüsüne hiç katlanamaz.
Ayşe Cartoğlu: Vallaha çocuğum ben anlamam öyle şeylerden. Yaş oldu 65. Aşk maşk geçti bizden artık.
Nisan Yağmur: Hadi kardeşim sapık mısın, bak işine ya!
Çağel Şıkla: Ya olabilir ama benim yükselenim ikizler. O yüzden Kova kadını Satürn'ün etkisi altına girerse ve yükseleni ikizler burcuysa, o ay Başak kadının ateş ya da su enerjisine bağlı bir yükseleni ile ilişkilendirilebilir, yani bu yorumu kendim için doğru bulamayacağım.
Erkekler:
Aziz Ayı: Merhabalar efendim. Af buyurun ama ben burçlara ilgi duymuyorum. Çok banal geliyor bana. Popüler kültür akımına kapılmış başka bir sığ su birikintisi daha işte ne diyeyim. Kendinize çok iyi bakın beyefendiciğim.
Özgür Özkutsal: Her ışığın çağırdığı yere gitsek kediler, köpekler mezarımızı eşeler üzerimize sıçardı kardeşim. Saçma sapan konuşma ışık mışık... Kafayı koydum mu...
Arif Matador: Dehh yavrum Dehh! Bürrrrrüşşş!
Takamura Miyinachi: こんにちは!そんなによくありません。
Volkan Demirel: Erkek adam Fenerli olur! Ne o öyle yuvarlak halkalı gezegen falan. Biz Fener'e aşığız kardeşim bizim gönlümüzde başka sevda yoktur. Seneye de iki yabancı alsak lig bizimdir, Avrupa'da da en az yarı final.
Durali Telefon: Birader merak etme biz yolun sonuna da gittik baktık bi bok yoktu döndük geri geldik. Şeklimizden de bir şey kaybetmedik hani. Sevene canım feda sevmeyene elveda hesabı... Hadi eyvallah.
Saha araştırmamı tamamladığımda tüm eksik parçalar yerine oturmuştu. Farkında olmasalar da bu insanlardan bazıları burçların, duygu ve hareketlerini kontrol etmesine karşı direniyor, bazıları da sorgusuz sualsiz biat ediyordu. Daha da önemlisi hiçbir kadın ya da erkek Satürn'den mutlu değildi... Satürn var olduğu sürece insanoğlu hür olamayacaktı. Şanslıyım ki 51'inci Bölge'den yakın bir dostum yardımıma tam zamanında koştu. Adını vermek istemediğim bu dostuma, burçlar konusunda edindiğim gizli bilgi hazinesini sundum. Bana, ruhunu özgür kıldığım için minnettar olduğunu defalarca tekrarladı ve benim için ne istersem yapabileceğini söyledi. Ne istediğimi çok iyi biliyordum... X32'nin sondalarından birkaçına ihtiyacım vardı. Ve tabii bir düzine kadar da atom bombasına. Arkadaşım, bana zamanında Amerika'nın Phobos'daki gizli üssünden bahsetmişti. Phobos Mars'ın iki uydusundan biriydi. Seyyar bir platformun üzerine kurulmuş X32 üs bölgesi, Phobos'un dönüş yönünün tersine hiç durmadan 5225 km/s hızla hareket ediyordu. X32, yaklaşık 9400 kilometrelik ekvatoral çapın üzerinde, saat yönünde hareket ederek Phobos'un sürekli karanlık yüzünde kaldığı için insanlar tarafından gözlemlenemiyordu. Phobos'tan fırlatılan sondaların, Satürn'ün helyum ve hidrojenden oluşan atmosferini delip gezegenin derinliklerine atom bombalarını yerleştirmesi tam 3 sene sürmüştü. Zamanı geldiğinde teleskobumun başında çayımı yudumlarken Satürn'ün son dansını izledim. Belki şu an bana kızabilirsiniz ama eninde sonunda anlayacaksınız... Hayatınızı değiştirmek için Satürn'ü yok ettim...
0 notes
Text
Neptün Başak Burcunda
Neptün Başak Burcunda
Neptün başak burcunda hangi konuları ve alanları etkiler? Neptün başakta hangi evlerde nasıl etkiler? Transit ve Retro Neptün başak burcunda nasıl etkiler? Başak burcunda Neptün Olumlu ve olumsuz etkileri nelerdir?
Neptün Başak Burcunda Anlamı, Açı Etkileri ve Evlere Göre Yorumlar
Astrolojide Neptün,
hayal gücü,
sezgiler ve
manevi boyutlarla
ilişkilendirilen bir gezegendir. Neptün'ün Başak burcunda olması, bu özelliklerin Başak'ın analitik ve detay odaklı doğasıyla harmanlanması anlamına gelir. Başak burcu,
düzen,
detay ve
pratiklik
gibi temalarıyla bilinir. Bu nedenle, Neptün'ün Başak burcunda bir konumda olmasının kişinin gerçeklikle olan bağını nasıl etkilediği üzerinde durulması gerekmektedir.
Neptün Başak burcunda iken, kişinin hayal gücü ve sezgileri, somut ve pratik konulara yönelir. Örneğin, bir kişi sanatsal projelerinde daha analitik olabilir ve detaylara büyük önem verir. Bu konumda olan kişiler, çok yönlü düşünme kapasitesine sahip olup, karmaşık sorunlara detaylı ve pratik çözümler üretebilirler. Hayal gücü, Başak'ın eleştirel yaklaşımıyla denge bulur ve bu durum, sanatsal projelerin daha uygulanabilir hale gelmesini sağlar.
#astroloji#neptün#neptün retrosu#neptün transiti#neptün başakta#neptün başak burcunda#neptün başak ne demek#neptün başak erkeği#neptün başak kadını#neptün başak neyi temsil eder#neptün başak ne anlama gelir#açı etkileri#olumlu etkileri#olumsuz etkileri#akrep blog#akrepblog#neptün başak sağlık
0 notes
Text
Satürn Balık Burcunda
Satürn Balık Burcunda
Satürn balık burcunda ne demek? Satürn balık burcunda hangi konuları ve nasıl etkiler? Satürn balık burcunda olumlu ve olumsuz etkileri nelerdir? Satürn balıkta hangi evde nasıl etkiler? Satürn balık ne yapmalı?
Satürn Balık Burcunda Etkileri ve Anlamı
Balık burcunun genel özellikleri, duygusal, ruhsal, sezgisel ve sanatsal nitelikler taşır. Neptün tarafından yönetilen Balıklar, empati yetenekleriyle bilinirler. Satürn'ün Balık burcundaki konumu, bireylerin hayal dünyalarını disipline eder ve duygusal zorluklarla yüzleşmelerine olanak tanır. Bu sayede, ruhsal gelişim ve içsel dönüşüm süreçleri başlar. Satürn Balık burcunda, bireylerin duygusal dünyalarında denge kurmalarına yardımcı olur ve sosyal ilişkilerde anlayışlı ve destekleyici bir tutum sergilemelerini sağlar.
Balık Burcunun Genel Özellikleri
Duygusal ve empatiktirler.
Hayal gücü gelişmiş, ruhani yapıdadırlar.
Sanata, müziğe ilgi duyarlar.
İnsanlara yardım etmeye heveslidirler.
Vicdani ve fedakardırlar.
Su elementine bağlıdırlar.
Geleceğe, spiritüaliteye açıktırlar.
Sanalla gerçek arasında gidip gelirler.
Bağımlılık eğiliminde olabilirler.
Kendilerini ifade etmede zorlanabilirler.
Duygusallıkları aşırıya kaçabilir.
Balık burcu, zodyak kuşağının 12. ve son burcudur. Bu burcun yönetici gezegeni Neptün'dür ve su elementi ile ilişkilidir. Balık burcu kişileri, genellikle
duygusal,
sezgisel,
ruhsal,
yardımsever,
şifacı ve
sanatsal
nitelikleriyle tanınırlar. Derin bir empati yeteneğine sahip olan Balıklar, çevrelerindeki insanların duygularını ve düşüncelerini anlama konusunda oldukça başarılıdırlar.
Balık burcunun temel özelliklerinden biri, onların hayal gücünün geniş olmasıdır. Bu burç, sanat ve sanatsal becerilerle doğrudan bağlantılıdır. Balıklar, genellikle müzik, resim, edebiyat gibi alanlarda yeteneklerini sergileyebilirler. Hayal dünyaları zengin olduğu için, bu burcun insanları genellikle fantastik ve hayal ürünü öyküler oluşturmada ustadırlar.
Duygusal yapıları nedeniyle, Balık burcu kişileri zaman zaman iç dünyalarına çekilebilirler. Bu durum, onların çevrelerindeki karmaşadan kaçıp, kendi içsel huzurlarını aramalarına neden olur. Balıklar, sezgisel olarak güçlüdürler ve genellikle olayların arka planındaki gerçekleri kolayca fark edebilirler. Bu sezgisel güç, onların diğer burçlarla olan ilişkilerinde de önemli bir rol oynar.
Balık burcu, zodyak kuşağının en uyumlu ve esnek burçlarından biridir. Diğer burçlarla olan ilişkilerinde genellikle anlayışlı ve destekleyici bir tavır sergilerler. Bu özellikleri, onların sosyal çevrelerinde sevilen ve saygı duyulan bireyler olmalarını sağlar. Balık burcu kişileri, genellikle kendilerini başkalarının hizmetine adamış bireyler olarak tanımlanabilirler.
Bu burcun en önemli özelliklerinden biri de fedakarlık ve yardımseverliktir. Balıklar, başkalarının ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarının önüne koyma eğilimindedirler. Bu özellikleri, onların derin bir ruhsal anlayışa sahip olmalarını sağlar ve çevrelerindeki insanların hayatlarında olumlu değişiklikler yapmalarına yardımcı olur.
#astroloji#satürn#satürn balıkta#satürn balık burcunda#satürn balık erkeği#satürn balık kadını#olumlu etkileri#olumsuz etkileri#akrepblog
0 notes
Note
balık burcu erkeği akrep kadını anlaşabilir mi
akrep kadını balık erkeğini bazı noktalarda pasif görebilir. Bİ KERE DE ALTTAN ALMASANA BE diye parlayabilir. Biraz zor. Akrep kadını tutkulu, ateşli ve derindir. Duygularını şiirle ifade eden sakin mizaçlı bir Neptün erkeği vardır karşısında. Neptün doğum haritasında hangi noktaya gelirse o kısmı bulandırır diyebiliriz. başta güzel başlar ilişki ama sanmıyorum
1 note
·
View note