Tumgik
#milan milisic
asweetjane · 5 years
Quote
Isplesti    .... Njen mirni relativizam - potmulo žiganje uboja. Kad nam se oči susretnu - njene: zamračeno more. Moje: zrak natopljen kišom - prvi sklanjam pogled. Da mi je oprati usta od poljubaca! No veli: to je slabost koja prolazi. Prerano se navikavaš, nepromišljeno tražiš. I veli mi: bez obzira na sve, Ti si onaj sa kojim ja zauvijek računam.
Milan Milišić, “Unutrašnje stvari”
3 notes · View notes
444names · 2 years
Text
the entire article on indonesian language from wikipedia
Ablipa Acced Actegi Actialists Acukabar Adewly Afted Ageri Agern Aiing Ajaritis Akanized Aknyu Akrun Alays Aligajarld Angkah Apanins Appee Aptin Aribity Arkelics Asats Asinina Autent Azatte Badopa Banasa Barus Baudeles Bbouran Beacyclons Belan Belati Beled Belurve Biducrupte Binggend Biturity Boits Boletrang Bonood Breas Brigio Bukachondo Bukang Bumejam Busamfar Bution Capoll Carth Catioes Cation Cememelo Cepenturi Cernan Charly Chibern Chiniu̯ Chire Chroer Churup Clang Cleases Clunquera Coasimass Colip Comakudik Comenate Coment Comersine Comister Conal Conat Conds Coned Congthing Cooday Counpro Coutal Coweron Cowint Crieneped Dartion Decend Deept Deetted Degued Dekang Delverop Demasons Depako Depoporell Derra Detcy Didel Diffest Diffing Dinan Dinottly Dintoriser Disak Disals Distes Dized Doesus Drabt Drejary Duiti Eadibukult Earume Ebreet Egatarmal Elang Eligheente Elineon Elity Emalisy Embuys Emete Emots Enootan Envilly Equed Equider Estrad Ethols Etito Examughas Examus Exims Exted Farrup Featienced Feraŋ Ficooles Filiefold Fluhasak Foled Folisers Foran Forts Fousis Fributuan Frods Fruah Funaliplah Fying Geright Ginnew Gobal Gobjecháhú Golon Goombarkan Greative Gress Grogaka Guents Hakar Haraingun Hariajah Hastai Haulamoner Heaka Hects Hedaition Hembawik Herna Herts Hibei Hinerit Hires Hirly Hiser Huitly Idakangs Idrogrenaa Ijiated Indahai Inematuh Inged Ingens Inggultu Ingry Ining Injau Innya Intinted Intre Ishers Istromman Itexce Iʻlax Jameman Jarooruka Jartão Julit Junts Jutly Kally Kandik Kanusersa Karinsul Kaript Kebupak Keental Kembebuly Keminity Keper Kerbit Kerfer Kitiloom Koeng Kəpingus Lajing Laminstior Lastro Latiffews Lemara Lenamah Liaga Lialu Lican Limang Limatkan Limeas Linatent Lings Lions Lipad Lisaguitik Litiviek Litle Lizebut Loaddipal Loccents Logroa Loquirint Ludimi Malaja Mariver Masem Masulit Mation Meavatly Memburi Memoeng Mener Menikan Merne Milan Milise Milly Mingared Minnen Minulu Mirdeningi Monal Monan Mones Mortents Motan Månovian Nally Namemem Naterse Nerele Nittang Njinian Nolimeang Nuass Nughed Numersuce Nured Nurikoe Nuruhist Nutlaya Ocaltuts Ocidek Offight Offorelot Oloson Othed Oudde Pactivia Paditional Pakance Peacts Pealic Pectememin Pemakulow Pempits Penclop Petrapa Petung Pirence Platurts Plical Plisan Plurut Poradaya Porrimy Portakilly Prean Prespents Priendeved Prileatich Probijkir Prodai Produt Profity Progran Prols Prompenon Proragaul Prourdah Prown Puenti Pulautu Punitamri Puremes Puston Pusturanga Qiumfactly Quiss Qāmaru Reasku Reass Recarms Recrappro Recumpante Reigh Remarun Renrepem Reovit Repals Requalle Ressely Restruch Retted Reves Revijn Riceng Rikult Rilajainir Rilis Rinany Rrail Rusal Sakes Samasta Sants Saystry Scries Scril Seaders Sebut Selimá Sencau Sepur Sernamah Sevies Shouselvia Shrigap Sigir Sinfi Sithemary Soekan Soetc Soluki Souly Sourvistan Spectigi Spelan Speng Spiáⁿ Sposs Srandukin Sriber Stion Suall Suandat Suaran Suble Suenorry Sulan Suntheyd Sursa Svowes Sêpuntharm Səˈrive Teationout Tenang Terik Ternes Teued Texplama Thapprar Thati Theas Thetudid Thortionce Thwar Tional Tirds Togreepu Toling Tortu Trally Travid Triclogran Trout Tuahar Tərˈle Təˈŋanter Tʃaratitur Ulaja Unard Undaya Unting Usexiseran Uyurch Vatendah Vierthed Visys Voided Wakind Wangatity Wanure Waysian Wells Wesakte Whong Widempans Wikan Wince Wissyllex Wolighed Woluh Womist Wonecting Wroduku Yusedayuri Ŋapus
0 notes
senceraz · 6 years
Text
NE KADAR SERMAYE O KADAR BARÇA !!!
Futbolda yabancı sermaye yeni bir konu olmasa da geçtiğimiz 10 yıldaki gelişmeler, Arap yatırımları sayesinde Avrupa futbolunun Orta Doğu’ya açılmasını sağladı. Başını Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar’ın çektiği ülke şirketleri, önemli Avrupa liglerinde takım sahipliğinin yanı sıra forma sponsorlukları sayesinde de belirleyici duruma geldi. Öncelikle Rus milyarder Roman Abromovich’in İngiliz devi Chelsea’yı satın alması ardından Avrupa liglerinde yabancı sermaye, başarı ve para arasındaki ilişkiyi gözler önüne sermeye başladı. 2008’de İngiltere’nin köklü kulüplerinden Manchester City’nin Abu Dhabi Holding’e satılması sonrasında 2012’de 40 yıl aradan sonra şampiyonluk ipini göğüslemesi ve aynı başarıyı 2014’te de tekrarlaması, Arap şirketlerinin spor yatırımlarını da önemli ölçüde arttırdı. 2011’de Paris Saint Germain’in ve daha sonra Manchester City’nin Arap sermayesi ile tanışması, bu kulüplerin başarılarını bir anda zirveye taşıdı.
Katar’ın futbol yatırımları Katar Vakfı’nın 2010’da Barcelona ile 170 milyon euro forma sponsorluk anlaşması yapması ile başladı. Kuruluşundan bu yana forma reklamı almayan Barcelona bu geleneğini bir ücret karşılığı olmadan ilk kez 2005’te UNICEF için bozmuştu. 2013’e gelindiğinde ise Katar Havayolları, Barcelona ile ana sponsorluk anlaşması yaptı ve kulübün 4 yıl boyunca toplam 180 milyon euro alacağı duyuruldu. 
Resmi internet sitesinde Katar'la olan sponsorluk bağları konusunda detaylı bilgi veren Barcelona, 2010-2016 yılları arasında Katar Spor Yatırımları'yla kontratları olduğunu belirterek bu süre içerisinde bu kuruluştan kendilerine anlaşma gereği toplam 171 milyon euro aktarıldığını bildirdi.
9 YILDA 1,2 MİLYAR EURO TRANSFER
Hep Manchester United’ın gölgesinde kalan Manchester City, Birleşik Arap Emirlikleri sermayesinden önce tarihinde sadece iki kez şampiyonluk sevinci yaşamıştı. 1 Eylül 2008’de kulübün talihini değiştirecek imzayı Abu Dabi Emiri Şeyh Mansur bin Zayed al Nahyan (Birleşik Arap Emirlikleri) attı. Bu tarihe kadar İngiltere’de transfer borsasını Chelsea yönlendirirken, Şeyh Mansur’un sahip olduğu Manchester City, Chelsea’nın bu özelliğini elinden aldı. Aradan geçen 9 yılda transfere 1,2 milyar Euro harcayan Şeyh Mansur, bu paranın karşılığı olarak 2012 ve 2014’te 2 şampiyonluk gördü. Bu sezon 213 milyon Euro’luk transfer yapan Manchester City, ünlü teknik adam Josep Guardiola’yı takımın başına getirmesine rağmen şampiyonluk yarışında Chelsea’nın gerisinde kaldı.
Birleşik Arap Emirlikleri’nin havayolu şirketi Emirates ise Real Madrid, Arsenal, Milan, Paris Saint Germain, Olympiacos ve Hamburg takımlarının sponsoru. Arsenal ile 2004’te 100 milyon sterlin karşılığında dünyanın en yüksek sponsorluk anlaşmasını imzalayan Emirates, İngiliz kulübünün yeni stadına adını verdi. Katar havayolları ise Barcelona’ya yıllık 35 milyon Euro forma sponsorluk ücreti ödüyor.
FRANSA’DA KATAR-RUS MÜCADELESİ
2022 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak Katar hem adını futbol dünyasında duyurmak hem de Dünya Kupası’nın reklamını yapmak için 31 Mayıs 2011’de Fransa’nın köklü kulüplerinden Paris Saint Germain’i (PSG) alarak işe başladı. Devlet fonu Qatar Investment Authority adlı grup, PSG’nin yüzde 70’lik hissesini satın alırken, ne kadar para ödendiği açıklanmadı. PSG’nin satılmasına en büyük tepkiyi ise dönemin UEFA Başkanı Michael Platini göstermişti. Platini, “Yabancı sermaye taraftarı olduğumu söyleyemeyeceğim. Hatta önüne geçmek için çeşitli çözümler arıyorum; ancak İngiliz ve Fransız yasaları bu çılgınlığı engellemek için yeterli değil. Katarlı bir başkan, Brezilyalı bir sportif direktör, İtalyan bir hoca ve farklı ülkelerden futbolcular… Böyle bir PSG hayal edemiyorum” diyerek tepkisini ortaya koyarken; PSG transferde milyonları harcayarak sahibinin ‘paraya para demediğini’ gösterdi. 2010–11 sezonunda transferde sadece 9 milyon Euro harcayan PSG, Katar sermayesinin gelmesiyle coşuyordu. PSG, 6 sezonda transfere 700 milyon harcarken, bunun karşılığını son 4 yılda art arda şampiyon olarak aldı. Bu sezon şampiyonluk yarışını ise Rus sermayesini ardına alan Monaco ile veriyor.
MALAGA EN KÖTÜ ARAP YATIRIMI
Malaga, Katar kraliyet ailesi tarafından alınan bir başka takım oldu. PSG ile aynı günlerde alınan Malaga, 2011–12 transfer döneminde harcadığı para ile İspanya’nın dünya devleri Real Madrid ve Barcelona’yı geride bıraktı. La Liga’da Real Madrid ve Barcelona transfer döneminde toplam 55 milyon Euro’luk transfere imza atarken, Malaga, tek başına 58 milyon Euro ödedi. Aradan geçen yıllarda Katarlılar Malaga’dan istediği karşılığı alamadılar. Bu süre boyunca sadece bir kez Şampiyonlar Ligi’ne katılan Malaga, Katar’ın en kötü futbol yatırımı oldu. Aslında Katar kraliyet ailesinin hedefindeki kulüp Manchester United’dı. ABD’li Malcolm Glazer’in sahibi olduğu Manchester United için 2,4 milyar doları gözden çıkaran aile, bu hedefine ulaşamayınca PSG ve Malaga’yı almakla yetindi.
Katar sermayesiyle ilk kez Türkiye Süper Ligi tanışırken, takımın adı Trabzonspor’du. Bordo Mavili ekibin forma göğüs ana sponsoru olan Katar Ulusal Bankası (QNB) 3 yıllık sponsorluk için Karadeniz ekibine 7,5 milyon dolar verecek.Daha sonra eurolig şampiyonu olan Fenerbahçe erkek basketbol takımına sponsor olan Katar sermayesinin en büyük ve son hamlesi Digitürk yayın platformu ve LigTv’yi alarak Bein Group bünyesinde birleştirmesiydi.
Katar 2022 ile Dünya Kupası’nda yatırım rekoru kırılacak Herhangi bir sportif başarı geçmişi olmayan ve 2010’da dünya kupasına ev sahipliği yapacağı açıklanan Katar, 2000’li yıllarla beraber yaşlanmış yıldız futbolcuların uğrak yeri olması ile futbolda adını duyurmaya başladı. Petrol ve doğalgazın zenginleştirdiği ülke, 2022 Dünya Kupası için stadyum ve altyapılara 200 milyar dolar harcayacak. Turnuvaya hazırlık sürecinde yeni yerleşim alanları, metro hattı ve stadyumlar inşa edilmesi Katar için ekonomik anlamda bir sorun olarak görülmüyor. Geçtiğimiz turnuvanın ev sahibi 192 milyon nüfusa sahip Brezilya’nın dünya kupası harcamaları ise 14 milyar dolardı ve bu bile ülkede çok büyük tepkilere neden olmuştu. Gerçekte ise Katar’ın Dünya Kupası’nı düzenlemesinin nedeni ekonomik olmaktan çok, uluslararası alanda sporu yumuşak güç olarak kullanmak istemesi ile ilgili. Bunda da şimdiden başarılı olduğunu söylemek mümkün. FIFA yönetimi Katar’da yaz sıcaklıklarının 45 dereceyi bulması nedeniyle turnuvanın tarihinde ilk defa Kasım Aralık aylarında düzenleneceğini duyurdu.
Qatar is not CATALONIA !
Tumblr media
2012 yılında sezonun son maçlarına doğru Espanyol ve Barcelona karşılaşıyordu.Barcelona Real Madrid ile şampiyonluk mücadelesindeydi. Espanyol Barcelona'yı son dakikalarda 3 puandan etti, Real Madrid'in ekmeğine kaşık kaşık yağ sürdü . Katalan olmakla gurur duyan sadece Guardiola'nın talebeleri değil tabii ki .Şehrin öte yakasındaki Espanyol ahalisinin açtığı “Qatar is not CATALONIA !“ pankartı Katar'dan bol bol sermaye kaymağı yiyen Barça cephesine okkalı bir tokattı.
Barcelona, yıllar boyu giydiği çubuklu lacivert kırmızı formayı 2013’ten sonra değiştirerek yatay çizgili forma giymeye başladı. Tam da bu göğüs reklamı olarak Katar Havayolları’nın kullanılmaya başladığı zamana denk düşüyor. Çünkü çubuklu formada reklam tam olarak belli olmuyordu.
BARCELONA NE KADAR DEVRİMCİ !!!
 "Milise katılmadan bir gün önce Barselona'da Lenin Kışlası'nda subayların masasının önünde ayakta duran bir İtalyan milis gördüm." Yan yana gelmeleri şaşırtıcı olan bu kelimeler, 1936 Mayısı Barselonasında yaşanmış gerçek bir anı tarihe kaydediyor. Kayıt, George Orwell'ın İspanya İç Savaşı anılarını yazdığı "Katalonya'ya Selam" adlı kitabının açılış cümlesi.
81 yıl önce bu şehir tümden başka bir atmosfer içindeydi. Ve bir başka büyü bu şehrin sokaklarından, meydanlarından tüm İspanya'ya ve dünyaya yayılıyordu. Hiç de azımsanmayacak sayıda insan gemilere, trenlere doluşup buraya akın etmiş, Barselona kadınlı erkekli milis müfrezeleriyle dolmuştu.
İspanya'da 1931'de ilan edilen Cumhuriyet 1936'daki seçimlerin ardından temmuz ayında General Franco'nun askeri ayaklanmasıyla yüz yüze kaldı. Bu da İspanya İç Savaşı'nın fitilini ateşledi.
General Franco'ya Katalonya'nın yanıtı ise işçilerin genel grev çağrısı yaparak, bir süre sonra da silahlanıp direnişe başlamak oldu. İspanya geneline yayılan bu direniş, Barselona'da işçilerin ve köylülerin toprak ve fabrikalar başta olmak üzere her şeyi kolektifleştirmesiyle bir devrim sürecine dönüştü.
Barselona kara-kızıl, kızıl renklere, milis gücü kuran CNT, POUM, PSUC, UGT gibi anarşist ve komünist sendikalar ile partilerin amblemlerine büründü. Bunlar için de en güçlü olan anarşist sendika CNT idi ve kentteki vasıtalar dahil her şey anarşistlerin rengi kırmızı siyaha boyanmış, her yere devrimci posterler asılmıştı.
Tam da o günlerde Barselona, bugün hala yerli yerinde duran Montjuic'teki stadyumda gerçekleştirilecek "Halkın Olimpiyatı"na ev sahipliği yapmaya hazırlanıyordu. Bu olimpiyat o kadar önemliydi ki, tüm dünyanın bir gözü Barselona'ya çevrilmişti. Çünkü Halkın Olimpiyatı, Hitler'in iş başında olduğu Berlin'deki 1936 Olimpiyatlarına karşı yapılıyordu.
Hitler, Berlin'de siyah atlet Jesse Owens birinci olduğunda stadyumu terk ederken, her renk ve ırktan atletler Halkın Olimpiyatı için Barselona'daydı. Darbe ardından devrim başlayınca olimpiyatlar gerçekleştirilemedi. Gelenlerin çoğu Barselona'daki başkaldırıya katıldı. Bazıları da miliste yer aldı.
Orwell'ın Katalonya'ya Selam'da anlattığı Lenin Kışlası, İspanya Meydanının (Plaça Espanya) kuzeyindeki Tarragona Sokağı üzerinde bulunuyor. Meydana birkaç dakikalık yürüme mesafesinde. Ancak tabii ki bu devasa yapının işlevi değişmiş durumda. Güney ucunda bir mahkeme binası bulunan iç savaşın Lenin Kışlası'nın bir diğer köşesi ise bir fast food restoranı. Orwell’in yanısıra İspanya'ya koşup gelenler arasında Ernest Hemingway, ünlü fotoğrafçı Robert Capa da vardı. Hemingway ve Capa gazeteciliğe devam ederken Orwell farklı bir şey yaptı ve POUM (Birleşik Marksist İşçi Partisi) milisine katıldı. İspanya'nın bakiyesi Hemingway için Çanlar Kimin İçin Çalıyor romanı, Capa'nın da ünlü 'Düşen Asker' fotoğrafı oldu.
Orwell, karısıyla birlikte, Katalonya Meydanının güney ucundan sahile kadar uzanan Barselona'nın ana caddesi Rambla üzerindeki Hotel Continental'e yerleşti. Kalabalığın durmaksızın oradan oraya aktığı Rambla'da tam bir kaotik coşku vardı ve caddeden aşağı doğru hoparlörlerden gün boyunca ve gecenin geç saatlerine kadar bangır bangır devrimci şarkılar yayınlanıyordu.
Ayrıca POUM'un genel merkezi de Rambla'daydı. Hemen üst katındaki kentin ünlü Cafe Moca'sı da onların buluşma yeriydi.Burası bugün bir otel olarak kullanılıyor (Hotel SERHS). Hemen yakınında da bir diğer milis gücü, PSUC'nun gençlik örgütü JSU'nun bugün artık bir Nike mağazası olan karargahı bulunuyordu. POUM'un caddeyle aynı adı taşıyan gazetesi La Rambla da Katalonya Meydanına yakın bir noktadaki, bugün yerinde H&M mağazası bulunan binada çıkarılıyordu.
Bunları neden anlatıyoruz diye soracak olursanız sermayenin ve kapitalizmin girdiği her yerde olduğu gibi Barcelona’da hayat ve futbol tamamen kapitalizme ve endüstriyel sporun yasalarına amade. Nasıl Che figürleri kapitalizmin elinde her gün küfre dönüşmüş veya memlekette Nazım Hikmet içeriğinden ve komünistliğinden “kurtarılıp” ; “romantik kartpostal şairi” seviyesine düşürülmek istenmişse Barcelona’nın başına gelen de budur. Barcelona, yıllar boyu Franco’nun sıkı bir Real Madrid taraftarı oluşu , faşist  Franco’nun İspanyol halkı dışındaki diğer etnik yapıları, çizmelerinin altında ezmesi ve üniter ,milliyetçi bir İspanyol faşist Devleti’ni var ederek İspanya’yı bir halklar hapishanesine dönüştürmesine başkaldırışın simgesi olarak hep devrimci bir ikon olarak varolagelmiştir.
Fakat Katalonya bölgesi şu anda İspanya’nın en zengin bölgelesidir.Bu zenginlik çok önemli bir liman kenti ve turizm bölgesi olmasından kaynaklıdır. İşte bu yüzden de ;  Franco ve faşist işbirlikçileri naziler tarafından uluslararası milisler ve Barcelona direnişi kanla bastırıldıktan sonra hiçbir zaman fakir ve tam anlamıyla ezilmiş bir halk olan Basklılar gibi, haklarını silah yoluyla arama yoluna gitmemişler. Futbol ve Barcelona Katalanlar için bir nevi İspanya’ya karşı dik duruşun ve başkaldırının sembolü olmuştur. Çünkü Katalanların kaybedecekleri çok şey vardır ve her ne kadar İspanyollardan hoşlanmasalar dahi merkezden Basklılar kadar keskin bir devrimci kopuş yaşamaları mümkün değildir. Barcelona futbol takımı şu anda Avrupanın en zengin 3-5 futbol kulübünden birisidir ve gelirinin büyük çoğunluğu ona destek veren KAtalonlardan çok Katarlı şirket sponsorlukları, çok uluslu reklam şirketleri ve forma satışlarından gelmektedir. Barcelonalılara sorsanız pek çok şey anlatacaklardır size fakat Barcelona romantizmi dışında ne Real’den ne Psg ne de diğer Avrupa devlerinden ne yönetimsel ne de idari olarak hiçbir farkları yoktur. Hepsi futbol endüstrisini yöneten ve bu ekonomiye hükmeden kapitalist spor şirketleridir.
Yani son söz olarak kapitalist bataklıkta açan gül arıyorsanız bu Barcelona değildir ve olmayacaktır. En iyisi mi bu işlere girmeden Messi’yi Ronaldo’yu Neymar’ı keyifle seyredelim ve zevk almaya çalışalım ; çünkü futbolda devrimci bir yönelimi Barcelona gibi kulüplerde ararsanız ve bunu teorize etmeye çalışırsanız bunun sonucunda “Arap Baharını” devrim diye tüm dünyaya yutturmaya çalışan ve buradaki emperyalist paylaşımı gözardı ederek halkların özgürlüğünden dem vuran liberal avanaklara dönüşürsünüz …
MEHMET SENCER AZ
15.03.2018
0 notes
asweetjane · 5 years
Quote
Uputstva za slučaj 1. Ugasite se i vežite se. 2. Pridržavajte se za nekog poznatog. 3. Liftom ne putujte daleko. 4. Ne prilazite s otvorenom vatrom bonovima za benzin. 5. Nakon napuštanja sjedišta povucite lanac. 6. Nemojte ništa dodirivati. 7. Vrata otvarajte laktovima. 8. Ne razgovarajte sa nepoznatima. 9. Ne razgovarajte sa poznatima. 10. Ne razgovarajte sami sa sobom. 11. Ne ostavljajte nikakve pismene poruke. 12. Poruke koje nađete - progutajte. 13. Čuvajte se lijekova bez obzira na rok trajanja. 14. Izbjegavajte alkoholna i bezalkoholna pića. 15. Ne bacajte poglede kroz prozor i naočale.
Milan Milišić, “Unutrašnje stvari”
2 notes · View notes
asweetjane · 5 years
Quote
Zagušiti gnijev Zagušiti gnijev sjećanja. Ponekad cjelodnevni posao. Odmahivanje glavom. Ponavljanje karakterističnih fraza. Škljocanje u unutrašnjem projektoru koji projicira slike. Narušen jedom, smućen nemoći, očajan, ponižen, opet, ovaj put polako. I beznadno vječno. Potišteno opipaj zatiljak. Oni će te čak pozdraviti kad prođeš.
Milan Milišić, “Unutrašnje stvari”
1 note · View note